cushing sendromu ve cushing hastalığı sorularınız ve cevapları

advertisement
CUSHİNG SENDROMU VE CUSHİNG HASTALIĞI
SORULARINIZ VE CEVAPLARI
Cushing sendromu ve Cushing hastalığı nedir?
Cushing sendromu vücutta gereğinden fazla kortizol hormonun bulunduğu seyrek görülen bir
durumdur. Kortizol, böbrek üstü bezleri tarafından üretilen ve yaşam için gerekli bir hormondur.
Kortizol, hastalık gibi stresli durumlara karşı vücudumuzun cevap vermesini sağlar, neredeyse tüm
dokularımız üzerine etkilidir. En fazla sabah erken saatlerde, az miktarlarda da geceleri salınır.
Nedeni ne olursa olsun vücutta gereğinden fazla kortizol üretilmesine Cushing sendromu denir. Bazı
hastalarda böbrek üstü bez tümörü(leri)ne bağlı aşırı kortizol üretimi nedeniyle Cushing sendromu
gelişir. Bazı hastalar ise böbrek üstü bezlerinin kortizol üretimini sağlayan ACTH hormonunun aşırı
üretimine bağlı olarak Cushing sendromu geliştirirler. ACTH’nın hipofiz bezinden aşırı salgılanmasına
bağlı gelişen Cushing sendromuna ise Cushing hastalığı denir.
Cushing sendromu oldukça nadir görülür. Kadınlarda erkeklere göre daha sık görülür ve genelde 2040 yaş arası ortaya çıkar.
*****Cushing sendromu’nun nedeni aşırı kortizol üretimidir
Cushing sendromu ve Cushing hastalığına ne yol açar?
Tümörler veya kullanılan ilaçlar Cushing sendromu’na neden olabilirler. Bazen böbrek üstü bezlerinde
gereğinden fazla kortizol üreten tümör vardır. Hipofiz bezinden (vücudun diğer bölgelerindeki
hormon üreten bezleri kontrol eden hormonları salgılayan beynimizin alt kısımındaki küçük bir bezdir)
köken olan tümörler de Cushing sendromu’na neden olabilir. Bazı hipofiz bezi tümörleri böbrek üstü
bezlerinden aşırı kortizol üretimine neden olan adrenokortikotropik hormon (ACTH) adındaki
hormonu üretebilirler. Bu duruma Cushing hastalığı denir. ACTH üreten tümörler vücudumuzun başka
herhangi bir yerinden de köken alabilir. Bunlar ektopik ACTH üreten tümörlerdir. Bu üç durum
arasındaki fark Şekil 1’de gösterilmiştir.
Hipofiz bezi tümörlerinin neredeyse tamamının kanser olmadığını belirtmek gerekir.
Şekil 1: Cushing sendromu’nun çeşitli nedenleri
Cushing sendromu belirtileri nelerdir?
Başlıca belirti ve bulgular Tablo-1’de gösterilmiştir. Bu belirti ve bulguların hepsi birden aynı hastada
bulunmayabilir. Bazı hastalarda az veya hafif olabilir, belki yalnız kilo alımı ve adet düzensizliği
görülür. Ciddi hastalığı olan bazı hastalarda ise neredeyse tüm belirtiler gözlenir. Yetişkinlerde en sık
gözlenen belirtiler kilo alımı (kolların ve bacakların eşlik etmediği gövdesel tarzda), yüksek kan
basıncı (hipertansiyon) ve hafıza, ruh durumu ve konsantrasyon bozukluklarıdır. Ek olarak dokulardaki
protein kayıplarına bağlı kas güçsüzlükleri görülebilir.
Tablo-1. Cuhing Sendromu belirti ve bulguları;
SIK GÖRÜLENLER
Kilo alımı
Hipertansiyon
Yakın dönem hafıza sorunları
Sinirlilik
Kıllanma artışı (kadınlarda)
Yüzde kızarıklık
Boyun bölgesinde yağ artışı
Yüzde yuvarlaklaşma
Halsizlik
Konsantrasyon bozuklukları
Adet düzensizliği
SEYREK GÖRÜLENLER
Uykusuzluk
Tekrarlayan enfeksiyonlar
İnce cilt ve çatlaklar
Kolay berelenme
Depresyon
Kemik erimesi
Sivilce
Saç dökülmesi (kadınlarda)
Omuz ve kalçada güçsüzlük
Ayak ve bacaklarda şişme
Diyabet
Cushing sendromu tanısı nasıl konur?
Cushing sendromlu hastaların hepsinde tüm bulgu ve belirtilerin olmaması ve kilo alımı,
hipertansiyon gibi durumların ise toplumda sık görülmesi gibi nedenlerle Cushing sendromu tanısı
sadece belirti ve bulgulara dayanılarak konulamaz. Sonuç olarak doktorlar tanı için labaratuar
testlerine ihtiyaç duyarlar ve tanı konduktan sonra Cushing sendromunun Cushing hastalığından
kaynaklanıp kaynaklanmadığını anlamak için ileri inceleme ihtiyacı duyabilirler. Bu testler kortizol aşırı
üretiminin kendiliğinden mi yoksa kortizol üretiminden sorumlu hormonların düzgün çalışmadığından
mı kaynaklandığını ayırt etmeye olanak sağlar.
En sık kullanılan testler idrar veya tükürükte kortizol tayinidir. Aynı zamanda kortizol gibi etki eden
deksametazon içeren tabletleri hastaya vererek aşırı kortizol üretimi olup olmadığı da test edilebilir.
Bu yönteme deksametazon baskılama testi denir. Eğer vücudumuz normal kortizol üretimine sahipse
bu testle kortizol düzeyleri düşer fakat Cushing sendromu olan kişilerde bu düşme olmaz.
Bazı hastalıklar veya özel durumlar kortizol üretimini arttırabileceği veya kontrolünü etkileyebileceği
için bu testler her zaman kesin tanı koydurmaz. Cushing sendromunu taklit eden durumlara yalancıCushing durumu denir ve nedenleri Tablo-2’de gösterilmiştir. Cushing sendromu ve yalancı-Cushing
durumunda benzer muayene belirtileri ve laboratuvar bulguları olabilmesi nedeniyle doktorların
birçok test yapması veya depresyon gibi altta yatan hastalığı tedavi edip kortizol seviyesinin normale
gelip gelmediğini tayin etmesi gerekebilir. Tüm bu yapılan işlemlere rağmen hastanın fiziksel
özellikleri kötüleşirse ve test sonucu yine bozuk çıkarsa hastada gerçek Cushing sendromu olması
daha muhtemeldir.
Tablo-2. Yalancı-Cushing durumları
Aşırı egzersiz
Hamilelik
Kontrolsüz Diyabet
Müzmin infeksiyonlar
Uyku apnesi
Depresyon
Ağrı
Stres
Alkolizm
Aşırı obezite
Doğum kontrol haplarının kullanımı
Cushing sendromu tanısı için özellikle hangi testlere ihtiyaç duyulur?
Böbrek üstü bezlerine bağlı Cushing sendromu olan hastalarda ACTH düzeyi düşükken diğer
durumlarda normal veya yüksektir. Doktorlar kan örneği alarak ACTH düzeyini ölçebilirler. ACTH
üreten hipofiz bezi tümörü ile vücudun başka herhangi bir yerinde ACTH üreten tümörün ayırımı için
en iyi yöntem inferior petrozal sinüs örneklemesidir (İPSÖ). Bu yöntemde her iki uyluktaki (veya
boyun) toplardamarlara (venlere) yerleştirilen plastik tüplerle (kateterl) hipofiz bezindeki venlere
ulaşılır. Hem buradan hem de hipofiz bezi ile ilişkisi olmayan başka bir venden örnekleme yapılır.
Bu yöntem uygulanırken ACTH salınımını arttıran ilaç hastaya uygulanır. Tanı ilaca bağlı yükselen
ACTH’nın düzeyinin, hipofiz bezi ve diğer bölgeden alınan kanlarla karşılaştırılması ile konulur.
Cushing hastalığı tanısı koymak için deksametazonla baskılama ve kortikotropin salıcı hormon (CRH)
uyarı testleri de yapılabilir. Fakat bu testler sebebin ne olduğunu göstermekte İPSÖ kadar güvenilir
değillerdir. Doktor tanıyı kesinleştirmek için birden fazla test yapmak isteyebilir.
Ayrıca hipofiz bezini değerlendirmek için manyetik rezonans (MR) gibi görüntüleme testleri
yapılabilir. Bu yöntemde hipofiz bezindeki tümörü daha iyi görüntülemek için damardan ilaç verilir.
Eğer bu yöntemle hipofiz bezinde belirgin boyutta bir tümör görüntülenebilirse ve CRH uyarı veya
deksametazon baskılama testleri de Cushing hastalığı ile uyumlu ise İPSÖ yapmaya gerek olmayabilir.
Ancak sağlıklı bireylerin %10-20’sinde hipofiz bezinde de tümöre benzeyen alanlar bulunabilir. Bu
nedenle görüntülemelerdeki anormal bir bulgu tek başına Cushing hastalığı tanısı için yeterli değildir.
Ayrıca Cushing hastalığı olanların %50’sinde tümör görüntülenemeyecek kadar küçüktür. Bu nedenle
normal MR görüntüleri Cushing hastalığı olasılığını da dışlayamaz.
**** Doktorlar kanda ACTH düzeyini ölçerek aşırı ACTH üretimine bağlı gelişen Cushing sendromunu
teşhis edebilirler.
Cushing sendromu ile başa çıkabilmek için kendim ne yapabilirim?
. Kendine iyi bak, sağlıklı beslen ve düzenli egzersiz yap. Bununla birlikte kemik yoğunluğu
azaldığından kırık olasılığını azaltmak için düşmeye neden olabilecek yüksek enerjili egzersizlerden
kaçın.
. Doktoruna diyetinde yeterli kalsiyum ve Vitamin D olup olmadığını sor. Bu şekilde beslenmek
kemiklerini güçlendirebilir.
. Sigarayı bırak. Sigarayı bırakmak cerrahi esnasında yaşayabileceğin sorunları azaltır.
.Fazla alkol içme
. Doktorunun sana önerebileceği herhangi bir ilacı doğru kullandığından emin ol.
. Şikayetlerinde ve semptomlarında artış veya kötüleşme olursa tekrar doktoruna başvur.
. Hipofiz cerrahisi sonrasında kendini iyi hissetmezsen veya grip benzeri bulguların olursa doktorunla
iletişime geç.
Cushing hastalığı’nda tedavi seçenekleri nelerdir?
Cushing sendromundaki en etkin tedavi yöntemi, ACTH üreten tümörü veya böbrek üstü bezlerini
çıkartmaktır. Bazı bulguları azaltmak için uygulanabilecek alternatif yöntemler de vardır. Örneğin
diyabet, hipertansiyon veya depresyon gibi durumlarda bu hastalıklar için geliştirilmiş ilaçlarla tedavi
edilebilir. Ayrıca doktorunuz kemiklerinizi güçlendirmek için size kalsiyum veya Vitamin D desteği ile
diğer kemik erimesi önleyici ilaçları verebilir.
Hipofiz bezindeki tümörün çıkartılması Cushing hastalığı tedavisindeki en uygun yöntemdir. Bu tedavi
anestezi alabilecek hastalarda hipofiz bezi dışına uzanım göstermeyen tümörleri olanlarda
önerilmektedir. Bu yöntem genellikle ağızdan veya burundan sfenoid sinüse girilip tümöre ulaşılarak
yapılır. Bu uygulamaya transsfenoidal cerrahi denir ve böylece kafatası açılmadan hipofiz bezine
ulaşılır. Bu yolla cerrahi, hastalar için daha az travmatiktir ve daha erken iyileşme sağlanır.
Sadece tümörün çıkarılması ile geride kalan sağlam hipofiz dokusu normal fonksiyonuna devam eder.
Deneyimli cerrahın ellerinde başarı %70-90’dır. Başarı oranı cerrahın deneyimine bağlıdır. Fakat yine
de %15 hastada muhtemelen tümörün tam çıkarılamamasına bağlı tümör yeniden büyür ve hastalık
düzelmez.
Diğer tedavi yöntemleri tüm hipofiz bezinin ışınlanması veya MR da tümörün görülmesi halinde
uygulanan hedefe yönelik ışınlama (radyocerrahi) dir. Radyoterapi ilk tedavi olarak kullanılabileceği
gibi cerrahi sonrası hastalığı devam edenlerde de uygulanabilir. Bu yöntemin etkisini görmek 10 yıla
kadar uzayabilir. Ara dönemde hastalar böbrek üstü bezlerinden kortizol üretimini azaltıcı ilaçlarla
tedavi edilebilir. Radyoterapinin önemli yan etkilerinden biri hormon üreten diğer sağlıklı hipofiz
hücrelerinin de etkilenebilmesidir. Sonuç olarak hastaların %50’si tedavinin uygulandığı ilk 10 yıl
içerisinde hormon tedavisine ihtiyaç duyabilirler. Diğer yan etkileri kafa içindeki damarlarla ilgili
problemler ve daha az olmak üzere ikincil tümörlerdir.
Her iki böbrek üstü bezinin çıkarılması vücutta kortizol üretiminin durmasını sağlar. Böbrek üstü bezi
hormonları yaşam için gerekli olduğundan hastalar hayatlarının geri kalanında dışarıdan kortizol
benzeri hormonları ve florinef isimli vücudumuzun su-tuz dengesini sağlayan hormonu almak
zorundadır.
Deneyimli nöroendokrinolog hasta için en iyi tedavi yöntemini seçecektir.
Umut vaat edici yeni kortizol düşürücü ilaçlarla ilgili klinik çalışmalar bulunmaktadır ancak tek
başlarına kullanıldıklarında uzun dönemde yeterince etkin değillerdir. Bu ilaçlar genelde radyoterapi
ile birlikte kullanılırlar.
Cushing hastalığı tedavisinden sonra kendimi nasıl hissederim?
Birçok hasta cerrahiden sonra -komplikasyon gelişmezse- yavaş yavaş kendilerini daha iyi hisseder ve
kısa sürede taburcu olurlar. Tamamen normale dönmek, kilo vermek, eski gücüne kavuşmak, hafıza
problemlerinin ve depresyonun düzelmesi zaman alabilir. Yüksek kortizol düzeyi vücut ve beyin
üzerinde değişiklikler yapar ve bu değişikliklerin düzelmesinin yavaş olacağını unutmamak gerekir. Bu
nekahat döneminin normal bir özelliğidir, sabırlı olmak gerekir.
Başarılı cerrahiden sonra kortizol sevileri çok düşer. Bu durum cerrahiden sonra 3-18 aylık döneme
kadar uzayabilir. Düşük kortizol seviyesi bulantı, kusma, ishal, ağrı ve grip benzeri şikayetlere neden
olabilir. Bu şikayetlerin cerrahiden sonraki ilk hafta ve günlerde, vücut düşük kortizol seviyesine
alışana kadar devam etmesi olağandır. Nekahat döneminde hipofiz ve böbrek üstü bezleri tamamen
veya kısmi olarak düzelene kadar doktorlar hastalara kortizol benzeri ilaçlar verebilirler. Bu amaçla
genellikle hidrokortizon veya prednizon kullanılır.
Doktorlar böbrek üstü bezlerinin ve hipofiz bezinin iyileşmesini değerlendirmek için sabah kortizolünü
ölçer veya böbrek üstü bezinin uyarılara cevabını değerlendirmek için ACTH benzeri ilaçlar kullanır.
Hipofiz ve böbrek üstü bezleri tam iyileşene kadar vücudumuz hastalık gibi stres durumlarına kortizol
seviyesini yükseltecek kadar cevap veremez. Bu nedenle hastalar ateş, bulantı, halsizlik gibi
durumlarda normalde kullandıkları kortizol ilacı dozunu stres durumları geçene kadar 2 katına
çıkarmalıdırlar. Doz yükseltme sadece 1-3 günlük periyodlar için uygulanmalıdır. Nadiren hastalar
kusma ve ishal gibi durumlarda ağızdan almakta olduğu kortizolu tam olarak ememezler. Bu durumda
bir acil servis kurumuna başvurmalı veya damar yolu ile kortizol alımı sağlanmalıdır. Hastalar
glukokortikoid kullanım dönemi boyunca acil durum uyarı kimlikleri taşımalıdırlar.
Uzun süreli doz arttırımı durumları ve eski doza dönme şeması doktorlar tarafından yapılmalıdır.
Her iki böbrek üstü bezi çıkarılan hastalar hayat boyu kortizol benzeri ilaçları ve mineralokortikoid
olan fludrokortizonui, yani florinefi kullanmak zorundadırlar. Ayrıca bu hastalarda cerrahi sonrası
hipofiz bezinde büyüme olabileceği unutulmamalı ve gerektiğinde MR ile değerlendirme yapılmalıdır.
Böbrek üstü bezleri çıkarılan hastalar da hipofiz cerrahisi geçiren hastalar gibi yukarıda anlatılan stres
durumlarında doz arttırımı yapmalı ve acil durum uyarı kimliği taşımalıdırlar.
Şunu hatırlatmakta fayda var; eğer kortizol yerine koyma tedavi alıyorsanız bazı durumlarda ek doza
ihtiyacınız olabilir. Bu stres durumları cerrahi operasyon -Cushing ile alakalı veya değil- diş çekimi gibi
stres yaratan durumlar vb.dir. Ek doza ihtiyacınız olan durumu ve süresini endokrinoloğunuzla
tartışarak karar vermelisiniz.
Cushing hastalığı ile ilgili sık sorulan sorular
1-Cushing sendromum olabileceği söylendi ve bunun için endokrinoloğa yönlendirildim. Neden?
Endokrinologlar hormonlar üzerine uzmanlaşmış doktorlardır. Cushing sendromu ve hastalığı oldukça
karmaşık ve nadir görülen hastalıklardır. Bu nedenle tedavide en iyi sonucu bir endokrinolog ve beyin
cerrahisi uzmanı ile elde edebilirsiniz.
2- Hipofiz cerrahisine ihtiyacım olduğu söylendi. Bu cerrahi neleri içermektedir?
Hipofiz tümörlerini çıkartmak için uygulanan en sık yöntem transsfenoidal yaklaşımdır. Bu yöntemde
burundan veya dişlerin hemen üzerinden kesi yapılarak sfenoid sinüs üzerinden hipofiz bezine ulaşılır.
Cerrah mikroskop veya endoskop kullanarak hipofiz bezindeki tümörü bulur, görür ve çıkartır.
3- Bu cerrahinin riskleri nelerdir?
Bu tümörler çok küçük oldukları için bulmak zor olabilir ve bu cerrahi sırasında bezin diğer kısımları
zarar görebilir. Eğer bu olursa (%20-30 sıklıkla) diğer hormon salgıları bozulabilir. Hipofiz bezi ACTH
dışında tiroid hormonlarının, büyüme hormonunun, kadınlarda östrojen, erkeklerde ise testosteron
salınımını düzenlediğinden etkilenen bu hormonların yerine konması gerekebilir. Ayrıca bezin arka
kısmı hasarlanırsa antidiüretik hormon salınımı da ortadan kalkabilir. Bu hormon böbreklerden suyun
geri emilimini düzenler ve eksikliğinde hastalar sık sık ve bol miktarda idrar çıkarmaya başlarlar
(dibetes insipidus). Bu da vücudun susuz kalmasına neden olur. Bu hormon günlük burun spreyi veya
hap kullanılarak yerine konabilir. Tüm bu hipofiz hormon fonksiyonları ilaçlarla yerine konabilir.
4- Cerrahi ile ilişkili başka riskler var mıdır?
Hipofiz bezi göz sinirleri ve şah damarlarına yakın komşuluğu nedeniylecerrahi sırasında bu bölgeler
zarar görebilir (%1’den az sıklıkta). Eğer bu durum oluşursa hastalar felç geçirebilir veya görme kaybı
gelişebilir. Hipofiz bezi beyin omurilik sıvısından (BOS) ince bir zarla ayrılmıştır. Bu zar cerrahide
hasarlanırsa BOS sızıntısı olabilir. Eğer sızıntı olur ve tespit edilemezse menenjit gibi ciddi
enfeksiyonlar gelişebilir. Bunun oluşma sıklığı %1’dir. Çoğu cerrah bunu önlemek için karın
duvarından küçük bir yağ parçası alıp burayı yamar. Hipofiz bezi vücudun su ve tuz dengesi üzerinde
de etkili olduğu için doktorunuz cerrahiden hemen veya haftalar sonra serum tuz (sodyum)
düzeylerine bakacaktır. Tüm bu riskler deneyimli cerrahlar tarafından yapılan cerrahilerde daha azdır.
5- Cerrahiden sonra kendimi nasıl hissedeceğim?
Cerrahinin direk etkisi burun tıkanıklığı ve baş ağrısıdır. Bu şikayetler 1-2 haftada geçer. Eğer cerrahi
başarılı geçerse kortizol seviyesi dramatik olarak düşer. Hastalar halsizlik gibi kortizol geri çekilme
belirtileri gösterebilir ve bu şikayetler cerrahiden sonra haftalar veya aylarca sürebilir. Eğer cerrahi
başarılı geçerse hasta, geriye kalan sağlam hipofiz bezi normal fonksiyonuna dönene kadar dışardan
kortizol yerine koyma tedavisi alacaktır.
6- Tedavimin başarılı olduğunu nasıl anlarım?
Endokrinoloğunuz tedaviden birkaç gün sonra serum ve idrar kortizolunuzu test edecektir.
Cerrahiden birkaç hafta sonra başarı hakkında bilgi sahibi olunur.
7-Kendimi daha iyi hissedecek miyim?
Cushing hastalığının neden olduğu hemen tüm şikayetler geçicidir. Kortizol seviyesi normale
döndüğünde iştah normale döner ve obezite düzelir. Kas ve kemikler güçlenir. Diyabet ve
hipertansiyonda düzelme görülür.
8-Tedavi başarısız olursa ne olur?
İlk transsfenoidal cerrahi başarısız olursa uygulanabilecek birkaç seçenek daha vardır. Bazen ilk
cerrahide tümör bulunamazsa ikince cerrahi gerekebilir. Hipofiz radyoterapisi başka bir alternatif
tedavi seçeneğidir. Radyoterapinin etkisini beklerken kortizol seviyesini düşüren ilaçlar kullanılablir.
En son ihtimal olarak böbrek üstü bezleri çıkarılabilir. Bu durumda hipofiz bezindeki tümör
çıkarılmamasına rağmen vücudun kortizol üretmesi engellenir ve Cushing hastalığı şikayetleri düzelir.
Uzun vadede bulunamayan veya gösterilemeyen hipofizdeki tümörler büyüyebilir ve çok
büyüdüğünde görme kusurlarına neden olabilir. Bu seçenekler arasında tercih yapmak için hastaendokrinolog-cerrah işbirliği gereklidir.
İndeks
ACTH
Adrenokortikotropik hormon. Hipofiz bezinden salgılanır ve kan yolu ile
böbrek üstü bezlerine ulaşarak daha fazla kortizol üretimini uyarır
Böbrek üstü bezleri Kortizol ve aldosteron başta olmak üzere bir çok hormon üreten böbreğin üst
kısmına yerleşmiş bezlerdir
CRH
Hipotalamus tarafından üretilen ve ACTH salınımını uyaran hormondur.
Sentetik formu hipofiz bağımlı Cushing sendromu tanısında kullanılır.
Cushing hastalığı
Hipofiz tümöründen kaynaklanan Cushing sendromudur
Cushing sendromu
Herhangi bir sebebe bağlı olarak aşırı kortizol üretimidir
Ektopik ACTH
Hipofiz bezi dışında herhangi bir yerden ACTH üretimidir
Endokrinolog
Hormon hastalıkları üzerine uzmanlaşmış doktor
Florinef
Su ve tuz dengesini sağlayan bir ilaçtır
Hidrokortizon
Tablet veya damar içi formu olan sentetik kortizol
Hipofiz bezi
Beynimizin alt kısmında bulunan ve vücudumuzun diğer bölgelerindeki
hormon üreten bezleri kontrol eden bezdir
Kortizol
Böbrek üstü bezlerinden salgılanan hormonlardan biri. Stres ve hastalık
durumlarında önemi büyüktür
MRG
Tümör yerini ve büyüklüğünü göstermeye yarayan bir görüntüleme
(Manyetik Rezonans yöntemidir
Görüntüleme)
Radyocerrahi
MR kullanılarak sadece tümörün olduğu bölgenin ışınlanmasıdır
Radyoterapi
Genelde cerrahi sonrasında yeniden tümör oluşumunu engellemek için
uygulanır. Radyoterapinin uzun dönem etkileri vardır, diğer bazı hipofiz
hormonlarının eksikliğine neden olabilir. Bu durumda bu hormonların yerine
konması gerekebilir
Transsfenoidal
Kafatasını açmadan ağız veya burundan girilip sfenoid sinüs üzerinden
cerrahi
hipofize ulaşılmasını sağlayan cerrahi bir yöntemdir
Adrenalektomi
Böbrek üstü bezlerinin ameliyatla çıkartılmasıdır
Download