Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 277-289 Ünver AKIN1 Mustafa

advertisement
Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 277-289
Ünver AKIN1
Mustafa EMİR2
İSLAMİ GİRİŞİMCİLİK
Özet
Tarih boyunca dinler ticaret yapmayı ve dinlerin gerektirdiği şekilde yaşam
sürdürmeyi toplumlara öngörmüştür. Örneğin, Yahudilik dinine göre süt ürünü
yapıp satan bir işletme et ürünü satamamaktadır. Hinduizm’e göre ise sığır etinin
satışı yasaklanmıştır. Bazı dinlerde bayram veya önemli günlerde ticaret
yapılmazken, İslam dininde hac döneminde dahi ticaret yapılabilinmektedir. Son
10 yılda yaşanan küresel finansal krizler batılı ülkeleri Petro-dolar zengini
Müslüman ülkelere yöneltmiş olup, Vatikan dahil birçok kurum İslami Finansa ve
İslami ekonomi modellerini inceleme konusu yaparak, finansal krizden çıkış
yollarını aramaktadırlar.
Bu çalışmada İslam dininde ticaret, İslami finans hususlarına değinilerek,
İslami girişimcilik kavramı açıklanmaya çalışılmıştır. İslami girişimciyi; imanlı,
çevresine duyarlı, dürüst, zekat veren, faizsiz finansal ürünler kullanan ve faizsiz
gelir elde eden kişi olarak tanımlamak mümkündür.
Anahtar kelimeler: İslami girişimci, İslami Finans, Faizsiz finans ürünleri
ISLAMIC ENTREPRENEURSHIP
Abstract
Religions, throughout history, anticipated doing business and communities
to sustain life in the manner required by religion. For example, according to the
religion of Judaism, a business that sells dairy product at the same time do not sells
meat products. According to Hinduism, the sale of beef is prohibited. Some
1
2
Öğr.Gör., Giresun Üniversitesi, Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu., [email protected]
Prof.Dr., Karadeniz Teknik Üniversitesi,İ.İ.B.F./İşletme Bölümü., [email protected]
Ünver Akın - Mustafa Emir
religions, in Bali or important days trade is not performed, while in İslam trade
even during the period of the Hajj that can be possible. In the last 10 years, the
global financial crisis, Western nations are Petro-dollar rich Muslim countries,
including the Vatican, many institutions of Islamic Finance and Islamic Economics
models by making a research subject, seeking ways out of the financial crisis.
In this study, trade in İslam, Islamic finance refers to the Islamic concept
of entrepreneurship matters to be explained. Islamic entrepreneur; faithful,
environment-sensitive, honest, giving Zakat, interest-free and interest-free financial
products that generate revenue as it is possible to identify the person.
Keywords:İslamic Entrepreneur,İslamic Finance, Non-interest Financial
Products
1.Din ve Girişimcilik
Girişimcilik, başkalarının göremediği fırsatları görerek, kendi işini kurma veya
geliştirme anlamını taşımaktadır.(Karadal,2012:65) Girişimcilik, sadece ekonomik hayatı
harekete geçiren bir kavram değil; sosyal yaşam kalitesini geliştiren, akademik ilerlemelerin
farklı bir dinamiği olan, sanat yaşamını zenginleştiren, toplumdaki dezavantajlı grupların
konumlarını güçlendiren ve çevre problemlerine çözüm arayan çok boyutlu bir kavramdır.
(Karadal,2012:.23) Girişimcilerin ekonomiye sağladığı başlıca yararlar veya girişimciliğin
başlıca ekonomik fonksiyonları ise şöyledir:
İstihdam sağlamak,
yeni ürün ve hizmetler sunmak,
çeşitliliği ve kaliteyi artırmak,
ekonomik hayatı canlandırmak,
ekonomik büyümeye katkı sağlamak,
farklı alanlarda kullanarak üretimi çeşitlendirmek,
Özelleştirme sürecini hızlandırmak,
Piyasa ekonomisine geçişi hızlandırmak,
aşırı istihdamı azaltıcı bir etki yapmak,
üretkenlik ve etkinliği artırmaktır.(Karadal,2012:25)
Sosyoloji, psikoloji, tarih, ekonomi, işletme gibi disiplinler girişimciliği araştırmakta ve
eğitim, kültür ve din gibi kurumların girişimciliği nasıl etkilediğini belirlemeye çalışmaktadır.
Bunun yanında dinin ekonomi üzerindeki etkisi ve bu çerçevede dinin girişimciliğe olan etkisi
gibi konular da ilgi çeken konular arasında değerlendirilmektedir. Bu kadar ilgi çeken konular
olmalarına rağmen bu konular hakkında pek de fazla çalışma yapılmamıştır ve aralarındaki
etkileşim tatminkâr bir biçimde netleştirilememiştir.(Eren,2012:50)
Kur’an’a göre insanın dünyaya gönderilme gayelerinden birisi yeryüzünün insanlar
tarafından imar edilmesi ve kalkındırılmasıdır (Kur’an, Hud, 11/61). Bunun bir sonucu olarak
da insanların çalışmaları, girişimde bulunmaları dünyayı kalkındırmaları gerekir. Bu açıdan
bakıldığında İslam’ın bir işe başlanmasını, bir girişimde bulunulmasını teşvik ettiği hatta bunu
TİDSAD
Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies
Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 277-289
278
İslami Girişimcilik
bir görev olarak gördüğü ortaya çıkmaktadır. (Eren,2012:55) İslam dini Kur’an’ın ve
Peygamber Hz. Muhammed (s.a.v.)’in hadislerinin yol göstericiliğinde sosyal etikleri, kanunları
ve din öğretilerini oluşturarak Müslüman toplumları etkilemektedir.(Mills ve Persley,1999:1)
İslam dini Peygamber Hz. Muhammed (s.a.v.)’in hadisleriyle inananları ahiret hayatı kadar bu
dünya için de çalışmaya teşvik etmektedir. Kur’an ve sünnet Müslümanları özellikle ticaret
yapmaya teşvik etmekte, "Allah'ın bereketi" olarak ticari kazancı övmekte ve hemen hemen her
maddi konu için uyarmaktadır. Yine insanların iş hayatında dürüst olmalarını, mallarını hile ile
satmamalarını ve mallarının hatası varsa bunları söylemelerini kesin bir dille uyarmaktadır
(Hasan,1983:1-16) İslam’a göre zenginler de fakirler de girişimci olmak, bir iş yapmak, bir
işletme kurmak veya buna ortak olmalıdır. Zekât ve sadaka emri, faiz ve stokçuluk yasağı bu
durumu ortaya çıkarmaktadır. İslam bir işe girişilmeden kazanç elde edilmesini önlemek için
birçok şirket türü oluşturmuştur. İslam’daki girişimci sadece kendi elde edeceği kazancı
düşünerek girişimci olmaz, başkalarına yapacağı katkıyı da hesap ederek daha doğrusu bunu
amaçlayarak girişimci olur.(Eren,2012:56-59)
2.İslami Girişimci
Girişimcileri etkileyen faktörlerin çeşitliliği beraberinde girişimcilik tanımlarını
çeşitlendirmiştir. Tanınmış araştırmacılardan Cantillon girişimciyi riski göze alan kişi olarak
tanımlarken Say işletme organizasyonunu kuran kişi olarak tanımlamış Schumpeter ise
girişimciyi yenilik yani inovasyon yapabilen kişi olarak tanımlamaktadır.(Eren,2012:51) İslami
girişimciliği ise; risk alabilen, inovasyon ve kaizen(sürekli iyileşme) yapabilen, çalışmaktan
yılmayan, helal kazanç sağlamayı amaçlayan faaliyetler olarak tanımlamak mümkündür. İslami
girişimci İslami bir çevreden etkilenmektedir. İslami girişimcilik (İslamic Entrepreneurship),
İslam Fıkhı (hukuku), Mudaraba, İcara…vb. finansman şekilleri ile kendine münhasır
özelliklere sahip olan İslami Finansın ve İslam ekonomisinin bir parçasıdır.(Faizal,2013:191195)
İslami girişimcinin etkilendiği içsel faktörler iman, ibadet, ahlak unsurlarından
oluşurken dışsal faktörler arasında şekil’1 de görüldüğü üzere; devlet, ekonomi, rakipler, kültür,
şeriat yasaları, müşteriler gibi unsurlar bulunmaktadır. İslami girişimci bu çevresel faktörlerden
etkilenmektedir. Örneğin; tedarikçisinin İslami ürün üretmemesi ara mamul alımını ve hatta
helal üretim yapma imkanını olumsuz etkilemektedir. İslami usullere göre üretim yada ticaret
yapmayan bir işletmenin hisse senetleri katılım endekslerinde yer alamamaktadır. (
http://www.katilimendeksi.org)
Schumpeter’in belirttiği gibi yeni ürün, üretim yönteminde yenilik, yeni pazarlar yada
organizasyon yapısında yenilik yapmak girişimciliğin önemli unsurlarındandır.(Vargas ve
Hernandez,2010:121-124) Aynı şekilde İslam dininde de her gün bir önceki güne göre daha
farklı olması öngörülmektedir. Peygamberimiz (s.a.v.) “İki günü birbirine eşit olan aldanmıştır”
(Şentürk ve Yazıcı,2009:503; El-Acluni, Keşf’ül Hafa, II, 323) diyerek girişimcilere iş
fırsatlarını araştırmalarını ve bulmalarını buyurmaktadır. Böylelikle girişimciler yeni ufuklar ve
fırsatlar dahilinde kar elde edebilmelidirler. İslami girişimci yada diğer ismi ile Müslüman
girişimciler (Muslimpreneurs) günah, sevap, helal, haram, cennet, cehennem gibi kavramların
ışığında fırsatları araştırıp girişimsel gelişimlerini yapılandırırlar. (Faizal vb,2013:191-195)
TİDSAD
Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies
Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 277-289
279
Ünver Akın - Mustafa Emir
Müşteriler
Şeriat
yasaları
Ekonomi/
Politika
Finansörler
Devlet
İslami girişimci
Tedarikçiler
Çalışanlar
Kültür
Rakipler
Şekil1:İslami Girişimcinin Çevresel Faktörleri
(http://www.slideshare.net; erişim:11.08.2014,ilgili kaynaktan uyarlanmıştır)
2.1.İslami Girişimcinin Özellikleri
Müslüman bir girişimci iman eden, helal kazanan, toplumun refahı için çalışan kişi olarak
öngörülmektedir. İslami girişimci de bulunması gereken özellikler kısaca şu şekildedir ;
(Faizal,vs,2013:191-194),(www.slideshare.net; erişim:12.08.2014)

İman, günde 5 vakit ibadet

Helal kazanmak

İsraf etmemek

Allah için çalışmak

Doğruculuk

Kullanıcıların haklarını korumak

Zekat vermek

İnsanlar ile iyi ilişkiler kurmak

Diğer girişimcilere yardım etmek

Topluma ve çevresine duyarlı olmak

Huzurlu ve sakin olmak

Güvenilir olmak

Kötü alışkanlıklardan (alkol,uyuşturucu..vb) uzak durmak

Bilgili olmak
TİDSAD
Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies
Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 277-289
280
İslami Girişimcilik
Şekil:2’de görüldüğü üzere İslami girişimciler iş anlaşmalarında dürüst olmalı, karşılıklı
saygı ve iyilikseverlik söz konusu olmalı ve görevlerinde tatminkarlık olgusuna sahip olarak iş
süreçlerini gerçekleştirdiklerinde helal kazanç elde edilmektedir.
İş anlaşmalarında
dürüstlük
Önceliklerin
ve
davranışların
paylaşımı
Karşılıklı saygı ve
hürmet
İş
anlaşmalarında
iyilikseverlik
Tüm görevlerde
tatminkarlık
Yasal kazanç
(HELAL)
Şekil 2: İslami girişimcilikte işletme sistemi ve süreçleri
(http://www.slideshare.net; erişim:29.07.2014)
2.2.İslami Girişimci ile Girişimci Arasındaki Farklar
Tablo:1’de bazılarını ifade ettiğimiz üzere islami girişimcilerin özellikleri ile klasik
girişimcilerin özellikleri arasındaki farklılıkların en başında faiz kavramı göze çarpmaktadır.
Kazanç, rekabet, ticarette etik ilkeler, üretim şekli gibi hususlarda birbirlerinden
ayrılmaktadırlar.
Tablo1:İslami Girişimci ile Girişimci Arasındaki Farklar
Girişimci
İşletmesini hukuk kurallarına göre yönetir
Asıl amacı yenilik yapmaktır
Kar amacıyla çalışır
Faiz ile ilişkili finansal ürünler kullanır
Malının ayıbını, kusurunu saklayabilir
Haksız rekabet, monopol yapabilir
Rant geliri, şans oyunları v.b.yollardan elde
ettiklerini kullanabilir
Üretim esnasında ulusal ve/veya uluslar arası
normlara dikkat eder
Yaygın olarak ticari bankalar ile çalışır
İslami Girişimci
İslam Fıkhına(hukuku)göre yönetir
Asıl amacı Allah için çalışmaktır
Zekat vermek amacıyla çalışır
Faiz ile ilişkili ürün kullanmaz
Malının ayıbını gizleyemez
Haksız kazanç sağlayamaz
Şans oyunları, Kumar vb yasaklanmıştır.
Kazansa dahi kullanamaz
Helal üretim hususlarına dikkat eder.
İslami bankacılığını kullanır
Kaynak: Kullanılan kaynaklar ışığında derlenmiştir.
2.3.İslami Girişimciliğin Etik İlkeleri:
TİDSAD
Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies
Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 277-289
281
Ünver Akın - Mustafa Emir
İslami girişimciliğin etik ilkeleri aşağıdaki gibidir: (Vargas-Hernandez vs, 2010:121-124)
• Tembellikten sakınmak
• Risk almaktan korkmamak
• Uygun girişimcilik fırsatlarını araştırmak
• Yasak olan şekilde gelir ve malvarlığı edinmekten kaçınmak
• Şükür ve Tevekkül etmek
• Sermayesini ve karını büyütmek ve gelişme sağlamak
• Çeşitlendirme yapabilmek
• Açgözlü ve tamahkar olmamak
Kuran ve hadisler göstermektedir ki, girişimciler çalışmalı, üretmeli ve ihtiyacından
fazla olanı dağıtarak adil gelir dağılımını sağlamalıdırlar. Adil gelir dağılımın sağlanması için
gerekli olan Zekat ve Sadaka İslami girişimcilikte ayrı bir öneme sahiptir. Zekat’ın iki türü
vardır. Fitre (Zakat al-fitr) ve Zekat (Zakat mal). (Visser, 2009:27) Fitre; aslî ihtiyaçlarından
başka en az nisab miktarı bir mala sâhip bulunan her müslümanın vermesi gereken her
müslümanın, yaradılışına bir şükür olmak üzere sevap kazanmak maksadıyla verdiği vacib
sadaka demektir. Zekat ise aslî ihtiyaçlarından başka en az nisab miktarı bir mala sâhip bulunan
her müslümanın vermesi gereken farz sadaka demektir. Bir müslümanın zekat verebilmesi için
gereken şartlar aşağıdaki gibidir; (Şentürk ve Yazıcı,2009:269)
-Ergen olmak
-Müslüman olmak
-Akıllı olmak
-Hür olmak
-Malının tutarı kadar borcu olmamak
-İslam dinine göre konulan miktarlardan fazla malın olması
-Malın artırıcı özellikte olması
-İhtiyaç fazlası olan malın elde edilmesi üzerinden bir yıl geçmesi
Ticaret malları ile yavrulayıp çoğalması için beslenen hayvanlar artırıcı nitelikli
mallardandır Elde bulunan altın, nakit para, bono v.b. çalıştırılıp çoğaltılırsa takdiren artırıcı
nitelikte mal olmaktadır. Çeşitli şirket ve kuruluşlar tarafından çıkarılıp menkul kıymet
borsasında alınıp satılmakta olan hisse senetleri değerleri üzerinden kırkta bir oranında (%2,5)
zekat
verilmelidir.
Şirket,sanayi
veya
işletmecilikle
iştigal
ediyorsa
(imalat,nakliyat,boyama..v.s) ve sermayesi makine,alet ve vasıtalara bağlanmış ise, bu kuruluşa
ortak olan kimse zekatını elindeki hisse senedinin değeri üzerinden değil, yıllık kazanç
üzerinden vermelidir. (Şentürk ve Yazıcı,2009:272-273)
Peygamberimiz de “Sizin hayırlınız dünyası için ahiretini, ahireti için de dünyasını terk
etmeyen, her ikisi için de çalışan ve başkalarına yük olmayandır” diyerek çalışmanın önemini
belirtmiştir.(Şentürk ve Yazıcı,2009:503; El-Acluni,Keşf’ül Hafa,II,323) Dünya malını
TİDSAD
Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies
Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 277-289
282
İslami Girişimcilik
kazanmak için ahireti unutmak nasıl ki caiz değilse ahiret için dünyevi faaliyetleri bırakmakta
caiz görülmemektedir. Peygamberimiz (SAV) henüz 9 yaşında iken amcası Ebu Talip ile
birlikte Şam’a gitmiştir. O; amcasının evinde hayatını sürdürürken ailesinin kalabalık olduğunu
düşünerek onlara yük olmamak için küçük çapta işler yapmaya başlamıştır. Bir yerden mal alıp
başka yerlere satardı. Ticaretteki çalışkanlığı, dürüstlüğü, emanete riayeti ve güvenilirliğinden
dolayı “Emin ismini almıştır.(Karaman,2011:144-145) Tirmizi Zühd/33 de; Hz.Ömer (r.a.)
anlatıyor: Resulullah (sav) buyurdular ki “Sizler Allah’a gerektiği gibi tevekkül etseydiniz
sabah aç olarak gidip, akşam tok olarak dönen kuşları rızıklandırdığı gibi sizi de
rızıklandırır.”denilmektedir.(www.kuranikerim.com) Kur’an da Hud suresi 6.ayette Allah (cc)
“Yeryüzünde yürüyen her canlını rızkı, yalnızca Allah’ın (cc) üzerindedir.” buyurulmuştur.
(www.kuranmeali.org) Allah(cc) her canlının rızkını verdiğini ve bu rızkın elde edilmesi için
çalışması gerektiğini emretmiştir. Bu sebeple rızkımı Allah (cc) verecek diyip tembellik
edilmesi yanlıştır.(Şentürk ve Yazıcı,2009:61-62)
2.4.İslami Girişimciliğin Prensipleri
Girişimde bulunmak ve çalışmak İslam dininde ibadet (Ibadah) sayılmaktadır ve İslami
girişimci aşağıda yer alan sekiz prensibi dikkate almalıdır.(Vargas-Hernandez,2010:121-124)
1.Girişimcilik İslam dininin içsel bir parçasıdır.
2.Müslüman girişimci halifedir ve refahın artırılması ve iş araştırması için sorumlulukları
vardır
3.Motivasyon
4. Ibadet (çalışmak ibadet yada iyi hareket sayılmalı)
5. İslam ümmeti riskli işleri yaparken cesaretlendirir
6. İslami girişimci İslami Ekonomik Sistem içinde faaliyetlerini sürdürmelidir.
7. Kuran ve hadislerin rehberliğinde işletmesini yönetmeli
8. Girişimcilik etiklerinin temeli peygamberimizin örnek davranışlarına dayanır.
2.5.İslami Girişimcilikte Yasak Olan Hususlar
İslâm her türlü mübadelenin karşılıklı rıza yani denge ve eşitlik üzere bina edilmesini
istemiş; faizi (Riba), bu eşitlik ve dengeyi bozan bir unsur olarak yasaklamıştır. (Özsoy, 2012:3)
Ayrıca özelliği, niteliği veya diğer unsurları tam olarak belli olmayan öğelerin satılması
(Gharar) ve kumar (Maisir), şans oyunları (Qim¯ar), Rüşvet, Karaborsa yoluyla çalışmadan
gelir elde edilmesi de İslam dininde yasaklanmıştır.(Ayup,2007:43-70)
Faiz (Riba), aynı cinsten olan iki malın birbiriyle değiştirilmesindeki sözleşmede bir
taraf için kabul edilen-karşılığı olmayan-bir fazlalıktır. Örneğin:10 gram altını 11 gram altın
karşılığında satılması halinde 1 gram fazlalık faiz olarak kabul edilmektedir. Faiz iki çeşittir:
(Şentürk ve Yazıcı,2009:362-374)
a)Vade faizi (Nesie Ribası); Bir cinsten olan iki şeyin birini diğeri karşılığında veresiye satmak
veya cinsleri ayrı fakat ölçü birimi aynı olan iki şeyden birini diğeri karşılığında veresiye olarak
değiştirilmesine denir. Örneğin;Bir kimsenin bir yıl vadeli aldığı 50 gram altını vade sonunda
55 gram olarak ödemesi gibi,bir kimsenin kışın satın aldığı bir kilo buğday için yazı iki kilo
TİDSAD
Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies
Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 277-289
283
Ünver Akın - Mustafa Emir
arpa ödemesi gibi. İslamiyetten önce bilinen faiz bu idi.Vade sonunda kişi borcu ödeyemezse
mevcut borcun üzerine bir miktar daha faiz eklenirdi ki,belli bir süre sonunda borç ödenemez
hale gelirdi.Günümüzde Tefecilik kavramına karşılık gelen bu uygulama İslam dinince
yasaklanmıştır
b)Fazlalık faizi (Ride’l-Fadl); Ölçü birimleri aynı olan malları kendi cinsleriyle peşin olarak
değiştirirken elde edilen fazlalıktır. Örneğin; kaliteli buğday ile kalitesiz bir buğday ile
değiştirirken miktarı eşit olmazsa fazlalık faiz olur. Peygamberimize Hayber’den Cenib denilen
iyi bir cins hurma getirilir. Peygamberimiz;
-Hayber’in bütün hurmaları böyle midir? diye sorar.
-Hayır,biz bunun bir ölçeğini iki ölçek ile; iki ölçeğini üç ölçek hurma ile alıyoruz yanıtını
işitince
-Adi hurmayı para ile sat, sonra bu para ile istediğin kadar iyi cins hurma al diye buyururlar.
Faizin yasak olma sebeplerinden bazıları şunlardır. (Şentürk ve Yazıcı,2009:362-374)
1.Faiz karşılığı olmayan bir kazançtır
2.Faiz fiyatları artırır
3.İnsanları çalışıp kazanmaktan ve üretimden uzak tutar
4.İnsanların birbirlerine borç vermek süretiyle yardımlaşmalarına engel olur
5.Faizin yaygın olması halinde zengin ile fakir arasındaki refah farkı giderek büyür
Kur’an-Kerimin Bakara Süresi 276.Ayetinde: “Allah, faizi (bereketsiz kılıp, onun
karıştığı malı) mahveder; sadakaları ise bereketlendirir. Ve Allah, azılı kafir (faizi helal sayan),
aşırı günahkar (haram bildiği halde faizde ısrar eden) hiçbir kimseyi sevmez!”
buyurulmuştur.(www.kuranmeali.org) İslami girişimci faiz ve çalışmadan gelir elde
etmemelidir. Sadaka verebilmek için çalışmalı ve çevresindeki fakir kişilerinde kalkınmasına
yardımcı olmalıdır. İslami girişimci sadaka ile alan kişilerin ekonomik güçlerini artırmakta ve
onlarında üretmesini teşvik etmektedir.
TİDSAD
Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies
Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 277-289
284
İslami Girişimcilik
Karaborsa
Rüşvet
Kumar
Hırsızlık
Faiz
Haram
Şans
oyunları
Şekil 3: İslami Girişimcilere Yasak Gelir Kaynakları
(Şentürk ve Yazıcı,ss.362-374 ışığında hazırlanmıştır)
2.6.İslami Girişimciliğin Finansman Türleri
İslam dini kesin olarak faizi ve çalışmadan elde edilen gelir ve kazançları yasakladığından
İslami girişimcilerin ihtiyaç duydukları finansmanları karşılamak için İslami finans sistemi
içerisinde aşağıda yer alan ürünler oluşturulmuştur.(Visser,2009:53-54)
1. Mudaraba: Bir projenin finansmanı için yapılan iki taraflı anlaşma olup, taraflardan birinin
girişimci olarak fikrini yada yeteneğini ortaya koyarken diğer taraf belirli bir kar payı daha
önceden anlaşarak projeyi finanse edendir.
2. Murabaha: Bir malın maliyetine önceden üzerinde anlaşılmış oranda kar ilave edilerek
yapılan satış anlaşmasıdır. Banka müşterinin istediği tek bir ürünü ya da bir parti malı alır,
müşteri geri ödemeleri önceden belirlenen zamanlarda gerçekleştirir. Murabahaya,
finansman talebinde bulunan tarafın ihtiyaç duyduğu mal, malzeme ve hizmetin finansör
tarafından peşin satın alınarak, karşı tarafa vadeli olarak ve daha yüksek bir fiyatta satıldığı
bir işlem gözüyle bakıldığında ribâya benzediği düşünülebilir. Özellikle vade farkı ismiyle
alınan fazlalığın, piyasa faiz oranları baz alınarak belirlenmesi, tartışmalara konu
olmaktadır.
Murabaha işlemi ile faizli krediler arasındaki temel farklılıkları aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz:
anlaştığı belirli bir kâr marjının eklenmesi ile belirlenir. Ödeme doğrudan satıcıya yapılır, mal
müşteriye teslim edilir. Kredi de faiz oranları banka tarafından tespit edilir ve nakit kredi
ödemesi müşteriye yapılır.
satılan maldır. Genel kural dayanıklı malların finanse edilmesi şeklindedir. Kredide ise alınıp
satılan paradır.
mümkündür. Oysa geleneksel bankalarda her türlü işlem için kredi temin edilebilir.
TİDSAD
Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies
Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 277-289
285
Ünver Akın - Mustafa Emir
alıcısına satılana kadar bankaya ait olmaktadır. Kredi kullanımında ise mülkiyet, kredi ile alım
yapan müşteriye aittir.
arttırılamaz veya vadeden önce erken ödemesi halinde malın fiyatı üzerinden indirim yapılamaz.
Kredi işlemlerinde ise ödeme tarihine bağlı olarak alınacak faiz miktarı değişiklik
göstermektedir. (Akten Çürük,2013:50-51)
3. Ijara(İcara): Finansal kiralamadır.
4. Bai’salam: Avans ödemesidir. Gelecekte belirli bir tarihte teslim edilmesi için peşin ödeme
yapılır. Selem; terim olarak “peşin para ile veresiye mal almak” şeklinde ifade edilmektedir.
(Ayub, 2007: 241).
5. Quard hasan: İhsan kredidir. Sıkıntılı olan borçluya borç verenin herhangi bir getiri talep
etmeden borç vermesidir. Bankacılık sisteminde belirli bir teminat karşılığında bu kredi türü
kullandırılır.
6. Istisna, Taraflar arasında belirli bir ürün için yapılan ısmarlama sözleşmesidir. İstisna akti
ile taraflardan biri, diğer tarafın ödeyeceği bir bedel karşılığında, ona bir "ürün yada eser"
yapmayı taahhüt eder.
7. Sukuk: Özel amaçlı kurulan şirketler tarafından çıkarılan faizsiz bono/tahvil olan sukuk
“onaylanan bir varlığın değişimi ya da sahipliği üzerine temellendirilmiş ve istenilen şekilde
ticareti yapılabilen bir İslami katılım sertifikası” şeklinde tanımlanmaktadır.
(AktenÇürük,2013:71) Sukuk ve tahvil arasındaki en belirleyici fark olarak; sukukun bir
varlığa dayanan sertifika olması, tahvilin ise borç olarak alınan bir miktar paraya dayanan
sertifika olmasıdır. Ayrıca tahvil de belli bir oranda gelir garantisi söz konusuyken sukukta
böyle bir garanti yoktur. Ancak sukukta sahiplik hakkının yanında başka teminatlar
sağlanabilmektedir. Sukuk, bir varlık ya da proje üzerinde sahiplik hakkını sağlaması ve
belli bir geliri garanti etmemesi yönünden hisse senetlerine benzemektedir. Ancak, hisse
senedi, sahibine hissesi oranında şirkete ortaklık hakkını vermekte ve bu ortaklık belli bir
süreyle sınırlandırılmamaktadır. Oysa sukuk, sahibine sadece sukuka konu edilmiş varlık
üzerinde sahiplik hakkını tanımakta ve bu hak, anlaşmada önceden belirlenmiş olan tarihe
kadar geçerli olmaktadır.(Yılmaz,2014:83)
8. Islami Kredi Kartları
9. İslami Hisse Senetleri: Faize dayalı finans, ticaret, hizmet, aracılık yapmayan; alkollü
içecek, kumar, şans oyunu, turizm, eğlence, basın, yayın, reklam işlerinde iştigal etmeyen;
tütün mamulleri, silah, domuz eti ve benzer gıdaları üretip satmayan; vadeli altın, gümüş ve
döviz ticareti olmayan şirketlerin hisse senetlerine denilmektedir. İstanbul Borsası içinde
yer alan Katılım50 ve Katılım30 endekslerinin içerisinde yer alırlar.
(http://www.katilimendeksi.org)
2.7.İslami Girişimcilik de Helal Sertifika Kavramı
Helal sertifikalama, muteber, ehil ve tarafsız bir kurumun, söz konusu üretimi
denetlemesini, helal standartlarla uygunluk içerisinde üretimin yapıldığını teyit etmesini ve buna
bağlı olarak, onaylanmış bir belge vermesini kapsayan bir yöntemdir. Gıdalarda helal olma şartı
ile birlikte, sağlığa uygunluk ve safiyet de olması gereken şartlardır. Dünya üzerinde 112 ülkeye
yayılmış 1.8 milyar Müslüman tüketici potansiyeline sahip helal gıda pazarının, yıllık 150
TİDSAD
Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies
Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 277-289
286
İslami Girişimcilik
milyar dolarlık işlem hacmine sahip olduğu tahmin edilmektedir. Bu tüketici topluluğunun 1,3
milyarı İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) üyesi 57 ülkede yaşamaktadır. Ortadoğu, Kuzey Afrika,
Güney ve Güneydoğu Asya ile Çin’deki geniş Müslüman kitleler, helal gıda ürünleri için çekici
bir pazar oluşturmaktadır. Hâlihazırda helal gıda ürünleri için en güçlü iki pazar olan
Güneydoğu Asya ülkelerinde 241 milyon, Ortadoğu ülkelerinde ise 186 milyon Müslüman
yaşamaktadır. 1.8 milyar Müslüman tüketicinin helal gıdayı benimsemesi sağlandığı takdirde,
global helal gıda pazarının yıllık 860 milyar dolara ulaşması rahatlıkla mümkün görünmektedir.
Bu
da,
dünya
yıllık
ticaretinin
%
7’sine
karşılık
gelmektedir.
(http://www.gimdes.org/belgelendirme/helal-sertifika)
DEĞERLENDİRME VE SONUÇ
İslamın yaşandığı ülkelerde ekonomilerin güçsüzlüğü ayrı bir araştırma konusu olmakla
birlikte aşağıdaki hususlar İslami ülkelerdeki ekonomik güçsüzlüğün nedenleri arasında yer
almaktadır;
-Ulema yada din adamları arasında fikir ayrılıklarının şeriat yasalarının uygulanmasında
karmaşaya yol açması (Eren,2012:61-64)
-Dünya genelinde Müslüman ülkelerde süregelen iç karışıklar yada savaşlar
-Batılı güçlerin Müslüman ülkelere yönelik sömürü politikaları
-Tek adam yada krallık yönetimlerinin devam etmesi
Ancak, Lerner 1950 ve 1954 yıllarında Ankara-Balgat’ta, Geertz 1963 yılında doğu
Asya’da, Sloone 1999 yılında Malezya’da İslami girişimcileri incelemişler ve modern dünyaya
çok kısa süre içinde adaptasyonlarına değinmişlerdir,(Kayed,2006:81-85) Günümüzde birçok
İslami işletme İslami finans çerçevesinde hayata geçmekte ve faaliyetlerini batılı firmalar ile
rekabet edebilecek seviyede sürdürmektedirler. Helal sertifikası veren kurumlar ve bu
sertifikaları alan ürünler gün geçtikçe çoğalmaktadır.
Dünya üzerinde Müslüman nüfus azımsanmayacak bir büyüklüktedir. İslami
girişimciler, sadece tesbih-seccade gibi İslami ürün üretmezler; insanoğlunun ihtiyaçlarına
istinaden çok çeşitli ürün gamına sahiptirler. Kendine has finans unsurları ve uluslararası ticaret
hususları olan İslami girişimcilikte dini kanunlara bağlı kalınarak modernize olmak
mümkündür. Din adamlarını ve söz konusu alanda çalışan kurumların daha anlaşılır olmaları ve
Müslüman girişimcilere ışık tutacak tavırda olmaları gerekmektedir.
Ülkemizde gerek teori gerekse saha anlamında neredeyse yok denecek az çalışma olan
bu alanda gelecekte yapılacak araştırmalar ile İslami Girişimcilik kavramının ekogirişimcilik,
kadın girişimcilik, iç girişimcilik kavramları gibi literatürde yer alacağı yadsınamaz bir
gerçektir.
TİDSAD
Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies
Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 277-289
287
Ünver Akın - Mustafa Emir
KAYNAKLAR
AYUP,M.(2007),”Understanding Islamic Finance”, Wiley Publishing,ISBN;978-0-470-03069-1
AKTEN Çürük,S.(2013), “İslami Finansın Türkiye’deki Gelişimi,Mevcut Sorunlar ve Çözüm
Önerileri” T.C.Selçuk Üniversitesi,Sosyal Bilimler Enstitüsü,Doktora tezi, Konya
EREN,İ.(2012), “Girişimcilik ve Din:Temel Kaynakları Çerçevesinde İslam’ın Girişimciliğe
Bakışına Yönelik Bir Değerlendirme” ,Girişimcilik ve Kalkınma Dergisi, Cilt:7 Sayı:1,
s.51-56
FAİZAL,P.R.M.,Ridhwan,A.A.M.,Kalsom,A.W.(2013),“The Entrepreneurs Characteristic From
Al-Quran and Al-Hadis”, International Journal of Trade, Economics and Finance, Vol.
4, No. 4, August, ss.191-195
HASAN,Z.(1983),“Theory of Profit : The Islamic Viewpoint”, Journal of Research in Islamic
Economics, Vol. I No : I, 1983, ss.1-16.
KARAMAN,F.(2011), “ Din ve Sosyal Hayat”, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, Ankara,
s.144-145
KARADAL,H. ve vs.(2012), “Girişimcilik”, Beta Yayınları, İstanbul,1.Baskı
KAYED,N.R.(2006),“Islamic Entrepreneurship:A Case Study of The Kingdom of Saudi
Arabia,Thesis,Massey University,New Zealand,ss.81-85
MİLLS,P.S.,Presley,J.R.(1999),“Islamic
Ltd.,ISBN:0-333-49083-5
Finance:Theory
and
Practice”,Macmillan
Press
288
ÖZSOY,İ.(2012), “Vatikan İslami Finansı Öneriyor;İslami Finans Neyi Öneriyor?”, II.Bölgesel
Sorunlar ve Türkiye Sempozyumu,1-2 Ekim,Sunulmuş bildiri
ŞENTÜRK,L. ve Yazıcı, S.(2009), “İslam İlmihali”, Diyanet İşleri Başkanlığı yayınları,
Ankara,15.Baskı
VARGAZ-Hernandez,J.G., Noruzi, M.R., Sarıolghalam,N.(2010), “An Exploration of the
Affects of Islamic Culture on Entrepreneurial Behaviors in Muslim Countries”, Asian
Social Science Vol. 6, No. 5; May,s.121-124
VİSSER,H.(2009), “Islamic Finance,Principles and Practice”,Edward Elgar Publishing
YILMAZ,E.(2014),”Yeni Bir Finansal Araç Olarak Sukuk:Çeşitleri, Türkiye Uygulaması ve
Vergilendirilmesi”, Muhasebe ve Finansman Dergisi, Ocak,ss.81-100
http://www.slideshare.net/mohdadibmuin/chapter-4-entrepreneurship-and-islamicbusiness?related=3&utm_campaign=related&utm_medium=1&utm_source=6,
tarihi: 29/07/2014
Erişim
http://www.kuranmeali.org/kuran_meali.aspx, erişim tarihi:11.08.2014
http://www.kuranikerim.com/kutubi-sitte/4830.html, erişim tarihi:11.08.2014
TİDSAD
Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies
Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 277-289
İslami Girişimcilik
http://www.slideshare.net/mohdadibmuin/chapter-4-entrepreneurship-and-islamicbusiness?related=3&utm_campaign=related&utm_medium=1&utm_source=6,%20(Eri
%C5%9Fim%20tarihi:%2029/07/2014), erişim tarihi:12.08.2014
http://www.slideshare.net/mohdadibmuin/chapter-4-entrepreneurship-and-islamicbusiness?related=3&utm_campaign=related&utm_medium=1&utm_source=6,%20(Eri
%C5%9Fim%20tarihi:%2029/07/2014), erişim tarihi:11.08.2014
http://www.gimdes.org/belgelendirme/helal-sertifika erişim tarihi; 19.05.2015
http://www.katilimendeksi.org erişim tarihi; 19.05.2015
289
TİDSAD
Türk & İslam Dünyası Sosyal Araştırmalar Dergisi /The Journal of Turk & Islam World Social Studies
Yıl: 3, Sayı: 6, Mart 2016, s. 277-289
Download