İSLAM T ARİHÇİLERİ TDV İSLAM AŞTIRMALARI DERNEGİ MERKEZi ,... SIRET SEMPOZYUMU -I. " TURKIYE'DE SIRET YAZlCILlGI .. '-' İSAM KONFEREANS SALONU 16-17 EKİM 2010 Yayma Hazırlayan: Yard. Doç. Dr. Tahsin KOÇYİGİT. Ankara - 2012 Siret Sempozyumu 1291 Prof. Dr. Mustafa Zeki Terzi (Oturum Başkam): Adem beye bu güzel tebliğinden süreyi de dikkatli kullanarak sunmasından dolayı teşekkür ediyorum. Sağolsunlar. Şimdi bu otururnun son tebliğicisi olarak söz sırası Yard. Doç. Dr. Şaban Öz beyde. Şaban beyin tebliğinin başlığı "Son Dönem (2000-2010) Türkçe Siyer Kitaplarındaki Hatalar Çerçevesinde Siyer Y azıcılığının Sorunları Ve Çözüm Önerileri" konulu. Buyurun efendim! SON DÖNEM (2000-2010) TÜRKÇE SİYER KiTAPLARINDAKi HATALAR ÇERÇEVESiNDE SİYER YAZlClLIGININ SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERi Yrd. Doç. Dr. Şaban öz* Giriş Bu tebliğimizde son on yılda (2000-2010) Türkçe telif edilıniş siyer kitaplarındaki hatalar çerçevesinde siyer yazıcılığının sorunları ve çözüm önerilerimizi sunmaya çalışacağız. Öncelikle ifade edelim ki, bu dönemde yoğun bir şekilde Hz. Peygamber'i anlama ve aniatma gayreti içerisine girilıniş, doğal olarak bu da yayın faaliyetlerine olumlu anlamda yansımıştır. Söz konusu dönemde telifler, çeviriler, sadeleştirmelerle birlikte özellikle de Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri çerçevesinde düzenlenen Hz. Peygamber'le ilgili sempozyumlar kitap haline getirilıniş, 27 hakemli dergiler özel sayılar28 çıkarmışlardır. Ayrıca siyerle alakalı farklı konularda Yüksek Lisans ve Doktora • KSÜ ilahiyat Fakültesi İsHim Tarihi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi. Bu sempozyuııı kitaplan arasmda "İslam 'da İnsan Modeli ve Hz. Peygamber Örneğı" (Kutlu Doğum Haftası 1993; yay: Türkiye Diyanet Vakfı Yay., Ankara 2004) ve "Cahiliye Toplumundan Günümüze Hz. Muhammed' (13-15 Nisan 2007 Konya; yay: Fecr Yay., Ankara 2007); "Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı" (Çorum 2007) isimli çalışmalan zikredebiliriz. Aynca Kutlu Doğum Haftası etkinliklerine katılanlarm tebliğ veya sunumlan birleştirilerek kitap haline de getiril:ıniştir. Ömek olarak bkz., Çakan, İsmail Lütfi, Örnek Kul Son Resul, Ensar NeŞriyat, II. Bsk., İst. 2006 28 Bunlar arasında Diyanet İ1mi Dergi'nin "Peygamberinıiz Hz. Muhanımed (sav)" konulu (DİB Yay., Ankara 2000) özel sayısını zikretmek mümkündür. 27 292 1Siret Sempozyumu -I- tezleri, makaleler, ansiklopedi maddeleri hazırlanmıştır. 29 Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri çerçevesinde Türkiye'nin her il ve ilçesinde düzenlenen konferans, söyleşi, panel, sempozyum, radyo ve televizyon programları gibi etkinlikleri 30 de bu yayınlara ekieyecek olursak ilginin boyutları konusunda sanırım önemli bir fikir edinmiş oluruz. Yayınların veya etkinliklecin çeşitliliği gibi ele alınan konulann da oldukça zengin bir içeriğe sahip olduklannı belirtmeliyiz. Bunlar arasında; Peygamber algılarının eleştirildiği, 31 siyer anlatılarının tenkit edildiği, 32 siyer yazıcılığı 1 tarihi, 33 kronolojisi 34 gibi disiplin içi çalışmalann yanı sıra, Hz. Peygamber'in hayatını din eğitinıi, 35 ahlak, 36 aile 37 gibi farklı açılardan ele alan araştırmalar da yapılmıştır. Bu dönemde; 79 yüksek lisans ve doktora tezi, 346 makale ve tebliğ, 33 ansiklopedi maddesi yayınlanmıştır. Bkz., Toksoy, Cemal, Cumhuriyet Devri Akademik Siyer Çalışmaları Katalogu, Meridyen Kitaplığı, İst. 2010 30 2003 yılından beri Diyanet İşleri Başkanlığının Türkiye Diyanet Vakfı ile işbirliği yaparak her yıl kutlanan Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri çerçevesinde 2003-2009 yıllan arasında 86 I 4 konferans, 13 78 panel, 2292 radyo ve televizyon sohbeti, 2327 bayanlara yönelik konferans ve panel düzenlenmiştir. Bınıa dayanarak ortalama bir hesapla ülkemizde son on yılda her altı saatte bir Hz. Peygamber'le ilgili ya bir konferans, ya bir panel ya da bir sohbet düzenlenmiştir. Bu ortalamaya diğer etkinlikleri (yayınlar, açık oturumlar, vaaz, hutbe, sağlık hizmetleri, ziyaret, kitap, gül, broşür dağıtımı, kermesler, konserler, piknikler vs.) ve yıllan da ekieyecek olursak sanırun artık dakika hesaplan ile uğraşmak dururnınıda kalınz. Söz konusu istatistiki bilgileri tarafımıza ulaştıran Din Hizmetleri Daire Başkanlığına da bu vesile ile aynca teŞekkürlerimizi arz ederiz. 3 ı Bu konudaki en dikkat çekici çalışma Mustafa İslamoğlu'nını, Üç Muhammed (Denge Yay., I. Bsk., İst. 2000) isimli kitabıdır. 32 Azimli, Mehmet, Siyeri Farklı Okumak, I-II, Ankara Okulu Yay., 2008-2009 33 Öz, Şaban, İlk Siyer Kaynakları ve Mıle/lijleri, İsar Vakfı Yay., İst. 2008 34 Şulul, Kasım, İlk Kaynaklara Göre Hz. Peygamber Devri Kronolojisi -Tahlil ve Tenkit-, İnsan Yay., İst. 2003 35 Ertuğrul, Halit, Herkesin Öğretmeni Hz. Muhammed (asnı), Nesil Yay., IX. Bsk., İst. 2007; Macit, Yusuf, İletişimde Model Olarak Hz. Muhammed, Yeni Akademi Yay., İzmir 2006; Koç, Ahmet, Kur'an'da İnsan ve Hz. Muhammed -Din Eğitimi Açısından Bir Yaklaşım-, Rağbet Yayınlan, İst. 2005; Taktak, Nedim, Peyganıberinı Biricik Öğretmenim, Nesil Yay., İst. 2007 \ 36 Yıldınm, Enbiya, Din-Alı/ak Ekseninde Hz. Mıtlıanımed, Rağbet Yay., İst. 2007; Ay, Mehmet Emin, Şefkat Peygamberi Hz. Mıtlıamnıed (sav), Beyza Kitap, İst. 2007; Komisyon, Alılaki İnkılap Önderi Hz. Muhammed (sav), Dua Yay., İst. 2009; Karamanlı, İhsan Ali, Peygamber Alılakı, Rehber Yay., İst. 2009 37 Akyüz, Vecdi, Ailesini Çok Seven Hz. Mıtlıamnıed, Bir Yay., İst. 2008; Canan, İbrahim, Aile Reisi ve Baba Olarak Hz. Peygamber, Rağbet Yay., IV. Bsk., İst. 2009; Kazıcı, Ziya, 29 Siret Sempozyumu 1293 Hitap edilen çevre olarak genel halk kitlesi ile beraber çocuklar ve gençleri, tür itibariyle de klasik biyografilere ek olarak çizgi roman 38 ve şiiri 39 sayabiliriz. Yine bu dönemde Siyer-i Nebi isimli bir dergi yayın faaliyetine başlamış, 40 Hz. Peygamber'le ilgili internet siteleri hazırlanmış, 41 bir sivil toplum kuruluşu tarafından siyer araştırmalan merkezi kurulmuştur. 42 Hz. Peygamber'i tanıtmak misyonunda olan bütün bu yayın ve etkinliklerin çeşitliliği ve çokluğu açıkçası sevindirici bir durumdur. Ancak yayınlanan Türkçe siyer kitaplan özelinde, nicelikten niteliğe geçtiğimizde durumun pek de iç açıcı olmadığını söylemeliyiz. Özellikle de içeriklerinde barındırdıklan bir takım hatalar nedeniyle bu çalışmalar, Hz. Peygamber'in şahsiyetini veya model olma özelliğini doğru bir şekilde ortaya koymaktan ve topluma aktarmaktan oldukça uzak gözükmektedirler. Burada hemen belirtelim ki, "Hz. Peygamber'i sevdirme 1 kabullendirme" savunusu, yapılan hata veya hatalara mazeret olmamalıdır. Zira bu kitaplarla Hz. Peygamber' e dair bilgi zeminini oluşturan birey, tarihi gerçekliğe sahip Peygamber imajını kabulde zorlanmakta veya sunulan peygamber imajını -haklı olarak- sorgulamaktadır. Hz. Muhammed'in Aile Hayatı ve Eşleri, Çaınlıca Yay., İst. 2009; Güler, Zekeriya, Hz. Peygamber Top/ımı ve Aile, Ensar Neşriyat, İst. 2009 38 12 fasiktiiden oluşan bu serinin ilk sekiz fasikülü Hz. Peygamber'in hayatına, son dördü Hulefli-i Raşidin'e aynlnuştır. Bkz., Bostan, Ersan (genel yayın yönetmeni), İslam Tarihi Serisi, I-XII, Hikmet Neşriyat, İst. 2000; benzer bir çalışma da Yılmaz Yenidinç tarafından yapılmış, 7+ yaş grubu için resimli hikaye şeklinde hazırlanmıştır. Bkz., Yenidinç, Yılmaz, Son Peygamber Bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed, Nesil Çocuk Yay., İst. 2010 39 Erdoğan, Abdullah Yaşar, Şiir Diliyle İsitim Tarihi, Gündüz K.itabevi Yay., Ank. 2006, 535; Kamer, Yusuf, Şiirler/e Peygamberimiz, Gülhane Yay., İst. 2009. Bu yayınlar arasında henüz gerçek anlamda denenmemiş türün ise roman olduğunu belirtmemiz gerekmektedir. 40 2009 yılında yayınlanmaya başlayan bu dergi iki aylık periyotlar halinde yayın faaliyetlerine devam etmektedir. 4 ı Bunlar arasında en dikkat çekici olaru hiç şüphesiz www.sonpeygamber.info isimli sitedir. Üç farklı dilde yayın yapan site, düzenlediği paneller, söyleşiler ve düzenli hale getirdiği akademik siyer araştırmalan ödülleri ile benzerleri arasında profesyonelleşme anlamında öne çıkmaktadır. · 42 Hikmet Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Vakfı bünyesinde kurulan bu merkez faaliyetlerine başlamıştır. 294 1Siret Sempozyumu -I- Bu on yıllık süre zarfında Hz. Peygamber'in hayatını 1 siyerini, bilimsel 1 akademik anlamda ele alan konunun uzmanı akademisyen sayısının bir elin pannaklarını geçmeyecek kadar az olması açıkçası şaşırtıcıdır. Konu maalesef ehil olmayanlara terk edilmiş durumdadır ve bu da tarihi ve Kur'am zeminde Hz. Peygamber'in topluma doğru anlatılmasında sıkıntılan beraberinde getirmiştir. Her ne kadar siyer yazmak 'sadece İslam tarihçilerinin işidir' gibi bir iddiamız olmamakla beraber, siyer yazmak için tarih formasyonunun -ki buna ilahiyat ilimlerini de ekleyebiliriz- elzem olduğu da muhakkaktır. Takdir edilir ki, Hz. Peygamber'in hayatını yazmak, klasik tabirle "makas - zam/Ç' çağdaş söylemle "kes 1 kopyala - yapıştır" bilgisinden çok daha ciddi bir iştir ve bu kadar basite indirgenmemesi gerekir. Bu bağlamda bir İslam tarihçisinin, tefsir yazması veya hadis problemlerine eğilmesi, söz konusu ilmi çevrelerde ne kadar anlayışla karşılanacağının da ayn bir tartışma konusu olduğunu belirtmeliyiz. Aynı hassasiyetin diğer disiplinler tarafından İslam tarihine gösterilmesi gerektiğini beklemek, herhalde çok da büyük bir beklenti olmasa gerekir. Mfunafih bunda İslam tarihçilerinin sorumluluklarının olmadığını söylemek de o kadar kolay değildir. Nitekim onların Hz. Peygamber'in hayatını yazmaktan uzak durmalarının, bu türden çalışmalan doğurduğu muhakkaktır. Burada hadis, tefsir gibi diğer İslami disiplinlerin siyeri ele almalannın dahi biil-i hazırdaki durumdan çok daha kabul edilebilir olacağını belirtınemiz gerekmektedir. Zira mevcut siyer çalışmalanna baktığımızda, gerekli İsliimi bilgi zeminine -disipline! veya eğitim temelli- sahip olmayan yazarlarm çalışmalarının yoğunlukta olduğu görülmektedir. Bu dönemde Hz. Peygamber'i konu alan çok iyi çalışmalar da telif edilmiştir. 43 Ne var ki, mevcut yekı1n karşısında sayılan oldukça azdır ve kesinlikle sayısal anlamda yeterli değildir. '· Bu dönemde siyer alanında telif edilmiş iyi çalışmalara örnek· olarak şu kitaplan zikretmemiz münıküııdür: 1- Sançam, İbrahim, Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı, DİB Yay., IV. Bsk., Ankara 2005: Tenkidl bir yöntemle ele alınmıştır. Nitekim Şakku's-S.adr eleştiriimiş (Sançam, 64), Balııra olayı tenkit edilmiştir (Sançam, 66). 2- Yiğit, İsmail- Küçük, Raşit, Hazreti Muhammed (sav) -Siyer-i Nebi-, Kayıhan Yay., İst. 2006: Anlaşılır ve sade bir dil ku11anılması açısından önemli bir çalışmadır. 43 Siret Sempozyumu 1295 1. Son Dönem Türkçe Siyer Kitaplannın Kaynaktan: Tespit edebildiğimiz kadarıyla son on yılda yapılan siyer çalışmalarına genellikle Aziz Mahmut Hüdayi, 44 Ahmet Cevdet Paşa, 45 Abdurrahim Zapsu, 46 M. Zekai Konrapa, 47 Muhammed Hamidullah, 48 Asım Köksal, 49 İrfan Yücel, 50 Hikmet Berki 51 ve Martin Lings'in52 kitapları kaynaklık etmiştir. Bunların içerisinde Ahmet Cevdet Paşa ve Asım Köksal'ın eserlerinin ön planda olduğunu da belirtmemiz gerekiyor. Bu dönemde yazılan siyer kitaplarının nasıl bir kaynak algısı ile hazırlandığına ileride yer vereceğimiz için burada üzerinde durmuyoruz. 2. Son Dönem Türkçe Siyer Kitaplarındaki Hatalar: Ele aldığımız kitaplarındaki hataları dönem itibariyle incelediğimiz siyer üç ana başlık ve onların alt başlıkları şeklinde 3- Apak, Adem, Anahatlarıyla İsliim Tarihi-l (Hz. Muhammed (sav) Dönemi}, Ensar Neşriyat, İst. 2006: Hz. Peygamber'in hayatını konu alan birinci cilt tenkirli yöntemle ele alınmıştır ve başanlı bir çalışmadır. 4- Şeker, Mehmet, Gençler için Hz. Muhammed (sav) Hayan ve İsliim Esasları, Damla Yay., II. Bsk., İst. 2008: Kitapta Balıinl kıssası eleştiriimiş (Şeker, 23), göğsünün yanlınasma yer verilınemiştir. "Bizim kanaatilDize göre Hatice validerniz Peygamberimizle evlendiğinde muhtemelen yirmi sekiz yaşında olınalıdır" (Şeker, 35) şeklinde isabetli tespitler yapılmıştır. 5- Sevim, Ayşe, Güneşe Yolculuk Hz. Mııhammed (sav) 'in H ayan, ŞUle Çocuk Yay., İst. 2008; Her ne kadar "Abdülınuttalip'in gelini Arnine hamile kaldıktan sonra kıtlık bitti..."(Sevim, 13) ve "ağacın yerinden sökülüp gelınesi" (Sevim, 107) gibi bir takım olağanüstülüklere yer verilmişse de çocuklar için ve siyer yazımında yeni bir usUl denemesi alınası bakımından başanlı bir çalışma olduğunu söyleyebiliriz. 44 Hüdiiyi, Aziz Mahmud, Alemin Yaratılışı ve Hz. Mııhammed'in Zulıılru (Huliiselıl '1-Ahbiir}, çev: Kerim Kara -Mustafa Özdemir, İnsan Yay., İst. 1997 45 Ahmet Cevdet Paşa, Peygamberler ve Halifeler Tarihi, I-IV, sad: M. Muhsin Bozkıırt, Dergah Ofset, İstanbul 1997 (I. Cilt) 46 Zapsu, Abdurrahim, Biiyük İsliim Tarihi -Hz. Mııhammed (s.a) Dönemi-, Risiile Yay., İst. 2006 47 Konrapa, M. Zekai, Peygamberimizin Hayatı, Milli Eğitim Bakanlığı Yay., Ankara 1964 (Kitabevi Yay., İst. 2009) 48 Haınidullah, Mustafa, İsliim Peygamberi, I-II, çev: Salih Tuğ, İrfan Yay., V. Bsk., İst. 1991 49 Köksal, Mustafa Asım, Peygamberler Peygamberi Hz. Mııhammed (as) ve İsliimiyet, I-VIII, Işık Yay., İzmir 2007 50 Yücel, İrfan, Peygamberimizin Hayatı, DİB Yay., XVII. Bsk., Ankara 2010 (I. Bsk., 1981 ?) 51 Berki, Ali Himmet- Keskioğlu, Osman, Hatemii'l-Enbiyii Hazreti Mııhammed ve Hayan, DİB Yay., XIV. Bsk., Ankara 1993 52 Martin Lings, Hz. Mııhammed'in Hayatı, çev: N azife Şişman, İnsan Yay., İst. 1997 296 1 Siret Sempozyumu -I- vermeyi uygun buldulc Farklı kategorilere ayırarak tasnif ettiğimiz bu hata gruplarına çok sayıda örnek vermeinizin nedeni ise; çalışmaların nasıl bir yeteriilikle hazırlandıklarını ifade ile hataların nedenlerini tespit ve ileride yapılacak çalışmalaı;da kısmen de olsa bu tür hataların önüne geçebilmektir. Aynı şekilde ilgili hata grubunda şahsi tenkit ve yorumlarıınıza da zaman zaman yer verdik. Haliyle belirli kategoriler altında tasnif ettiğimiz hata örneklerini, diğer başlıklar altında da ele almak mümkündür. Ancak tekrara düşmernek için, bir ikisi hariç sadece tek bir yerde zikretmeyi uygun bulduk. Yine yazarların hata olarak kabul edilebilecek bazı aıılahlarını, yorumlarını veya aktardıklan bilgileri . de "aıılatınıda kurgusallık" ve "şahsi yorum tercihi" şeklinde değerlendirdiğirııiz için yer vermedik. Bu çerçevede imla ve yazını hatalarma da mümkün mertebe dokunmamaya gayret gösterdik. Son dönemde yazılan Türkçe siyer kitaplarındaki belli hatalan şu şekilde gruplandırmak mümkündür: I. Mesleki Yetersiziikten Kaynaklanan Hatalar 1. Yöntem ve Terminoloji (Disipline! Bilgi) Yetersizliği 2. Kaynak Gösterim Sorunu 3. Meme Bağlılık 1 Sorgusuz Nakil 4. Kaynağı Bilinmeyen Bilgiler 5. Çeviri Hatalan 6. Metin İçi Tutarsızlıklar 7. Aııakronizm 8. Kavram Karmaşası 9. Manlık ve Çıkanın Hatalan ' '· başlı Siret Sempozyumu 1 297 II. Siyasi, Dini, İdeolojik veya Savunmacı Yaklaşımlardan Kaynaklanan Hatalar 1. Siyasi ve İdeolojik Kabullerin Şekillendirdiği Üslup 2. Çağdaş Algıların Dayattığı Kabulleri Aşarnama 1 Savunmacı Yaklaşım Kabulleri Onaylatma Adına Metnin Tahrifi, Gizlenmesi, 3. Çarpıhlması 4. İslarn1 Değerlere Karşı Sınırların Zorlanması 5. Siyer Aniatılarına Yapılan Eklemeler 6. İddialı Hüküm ve Yorumlar 1Abaruh Anlatım m. Ekonomik Kaygılardan arzusundan Kaynaklanan Hatalar ı. Tashih Hataları 2. ifade Bozukluklan 3. Orijinalite Kurma Arzusu a. Yapılan veya Orijinalite sağlama Benzetmeler b. İleri Sürülen Tezler 4. Yorumda Orijinalite Kurma Arzusu 5. İsim - İçerik Uyuşmazlıkları 2. 1. Mesleki Yetersiziikten Kaynaklanan Hatalar 2. 1. 1. Yöntem ve Terminoloji (Disiplinel Bilgi) Yetersizliği: İslam tarih metodolojisini, tarihini, terminolojisini bilmernekten kaynaklanan hatalardır. Bu alandaki yetersizliğe genel anlamda İslarn1 bilgi eksiklikleri de eklendiği zaman, yapılan hatalar kemiyet ve keyfiyet açısından artmaktadır. 298 1Siret Sempozyumu -I- 1- " ... Fikir ve sistemler arasında tam olarak işlenmeyen sahalardan biri de çağdaş tarihin dallarından olan İslam tarihidir."s3 2- "Her ne kadar imam Malik gibi alimler karşı çıkmışsa da Sa'd gibi tarihçiler hariç) bütün İslam tarihçileri genelde İbn İshak'tan faydalannııştır ... (İbn Hişam) Kitabında yer yer "İbn İshak dedi ki, İbn Hişam dedi ki" şeklinde açıklamalarda bulunuyor."s4 : Tamamen uzmanlık isteyen konulara dahi girme konusunda herhangi bir çekince hissedilmemiş olması, meslekten olmayan yazarların cesaretlerini göstermesi açısından oldukça önemlidir. Hemen belirtelim ki, İbn Sa'd, İbn İshak'ı yoğun bir şekilde kullanmıştır. İkinci olarak İbn Hişam'ın eseri İbn İshak'ın eserinin naklidir. Dolayısıyla İbn Hişam "yer yer" İbn İshak dedi ki dememekte, bilakis devamlı surette "İbn İshak dedi ki" demektedir. (Vakıdi ve İbn 3- "Öncelikle şunu belirtelim ki bu sözlerin hadisle yakından uzaktan hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Alenılere rahmet olarak gelen bir peygamber bu sözleri kullanmaz. Çünkü "Biz seni alenılere rahmet olarak gönderdik" Ayet-i Kerimesine ters düşmektedir. "Sen olmasaydın biz bu alenıleri yaratmazdık" sözüne ters düşmektedir. Allalın Teala Zat'ı ile kaim bilinmez bir hazine iken zat'ının bilinmesini murat etti. Kendi nurundan Hz. Muhammed (sav)'in nurunu yarattı. Bu nuru 78 bin yıl zatına ibadet ettirdi ki bu 78 bin yıl Alıiret yılıdır. Alıiret aleminin bir günü dünya aleminin bin yılıdır. Sonra efendimizin nuruna sorular sorup, sorular karşısında o nurun terlemesi sonucu o terden bir gevher yaratan ..... ss: Bir hadisin mevzu olduğunu ispat için, daha fazla sayıda mevzu hadis kullanma yönteminin, hem hadisçiler hem de İslam tarihçileri için oldukça yeni bir yöntem olduğu açıktır. ·, Aydın, Abdullah, Peygamberimiz (sav) 'in Hayatı, Seda Yay., IV. Bsk., İst. 2007, 4 s Akkoyunlu, Adil, SonNebi Hz. Muhammed (sav), Çıra Yay., İst. 2010, 17. ss Altıntop, Ömer, Hz. Muhammed (sav) Tıirk miiydıi? -Peygamber/e ilgili Çarpıtılan Gerçekler-, Akis Kitap, İst. 2009, 14 SJ 4 Siret Sempozyumu 1299 4- "Hz. Arnine ve Abdülmuttalib ailesinden birçok kadının yazmış olduğu ve günümüze kadar gelmiş şiirlerinden anladığımıza göre ... " 56 2. ı. 2. Kaynak Gösterim Sorunu: Bilginin kaynağını verme konusunda ülkemizde maalesef çok ciddi sorunlar yaşandığı malumdur. Özellikle de bilim çevrelerindeki intihal vakaları her geçen gün -teknolojik gelişmelerle beraber- daha da artar hale gelmiştir. Bilim çevrelerinin hassasiyet göstermediği 57 böyle bir konuda meslekten olmayanların yaklaşımı hususunda sanırız fazla bir söz söyleme hakkına sahip değiliz. Bununla beraber "Sui misal misal olmaz" kaidesinden hareketle burada kaynak algısı ve kaynak zikrinin ne kadar hafife alındığına dair örneklere yer vereceğiz: 1- " ... bilgi açısından ehl-i sünnetin muteber kaynaklarının dışına Bu noktada en büyük kaynağını rahmetli alim Asım Köksal'ın "İslam Tarihi" oldu. Çünkü bu eseri baz almak demek başta Kur'an-ı Kerim, Hadisler ve tarih kitaplan olmak üzere konuyla ilgili yüzlerce hatta binlerce kaynaktan yararlanmak demekti. Merhum, kitabındaki her bilginin altına, iktibas ettiği kaynağı dipnot olarak vermişti. Dolayısıyla bu kaynakları bir kere daha her sayfanın altına koymanın hem anlamı yoktu, hem de sanki o kaynakları bizzat asla 56 51 çıkmadım. Cemal, Mehmed, Hz. Muhammed, Beyan Yay., İst. 2004, 17 Tespit edebildiğimiz kadanyla en son baskısını 1997'de yapan Y. Nuri Öztürk'ün Hz. Peygamber'in hayatına dair çalışmasında yer verdiği iki alıntı için kullandığı kaynaklar, aslında kaynak gösterim sorununun mesleki bir bağlayıcılığı olmadığını göstermektedir. Öztürk, "Şu badisi Şerife bakmak yeterlidir; "Benim kadınlara ihtiyacım yoktur" (Öztürk, Yaşar Nuri, Kendi Dilinden Hazreti Muhammed, Yeni Boyut, İst. 1993, 40) dedikten sonra hadisin kaynağı olarak; M. Hamidullab, İs/dm Peygamberi, II, 726'yı zikretıniştir. Yine ayru çalışmasında; ''Biz bu baskıda uydurma olduklarını belirlediğimiz hadisleri elemiş bulunuyoruz." (Öztürk, 7) dedikten çok geçmeden; kullandığı dördüncü hadisin kaynağı olarak "Süyüti, Leali, I, 265"i göstermiştir (Öztürk, 22). Yani mevzu hadislerin zikredildiği Suyüti'nin meşhur el-Ledliu'l-Masnua fi A!ıadis'l-Mevdua isimli eserini. Sayın yazar bibliyografYasında da söz konusu eseri "el-Lealiu'l-Masnıla" olarak vermiş, kitabın tam adım vermemiştir (bkz., Öztürk, 340). Benzer bir kaynak kullanımı da Nedim Taktak tarafından yapılıruş, "Levlii.ke ... " badisinin kaynağı olarak mevzu hadislerin tespit edildiği eserler hiçbir çekince duyulmaksızın dipnotta zikredilmiştir. Bkz.,Tak:tak, 62 300 1 Siret Sempozyumu -I- kendimiz araımşız da bulmuşuz gibi, rahmetlinin neredeyse bir ömür boyu süren büyük çabasına haksızlık olacaktı. Ayrıca Siyer dalında ödül sahibi Salih Suruç'un "Peygamberirnizin Hayatı" adlı eseri, yine M. Zekai Konrapa'nın Milli Eğitin;ı Bakanlığı yayınlarından çıkan "Peygamberimizin Hayatı" adlı ders kitabı başta olmak üzere, konuyla ilgili yazılıınş birçok kaynak kitaptan da yararlandım." 58 : Ehl-i Sünnet'in muteber siyer kaynaklarının neler olduğıınun sıralandığı bu pasajda, intihal olgusunun basit bir "haksızlık" eylemi olarak değerlendirilmesi mevcut kaynak algısını göstermesi açısından kayda değerdir. 2- " ... hadislerin kaynaklan yani yer aldığı hadis kitaplarındaki yerleri, hitap ettiğimiz okuyucuyu doğrudan ilgilendirmediği düşüncesiyle gösterilmemiştir. " 59 3- "Sahih bir hadiste bildirildiğine göre ... " 60 ; "Bir rivayete göre ... " 61 ; "İslam Tarihçileri Diyor ki ... " 62 4- "Biz bu çalışmaımzda, Peygamberirnizle ilgili insaniann en çok merak ettikleri ve bu gün yeniden anlatılmasında fayda gördüğümüz konulan temel kaynaklarından alarak aktarmayı uygun gördük." 63 : Ne var ki, çalışmada ne İbn İshak, ne İbn Hişam ne İbn Sa'd ne de Vakıdi'nin olmaması 64 temel kaynakların neler olduğunu çözebilmemize mani teşkil etmektedir. 5- "Biz burada en azından birkaç kaynak tarafından teyid edilme olmayan hiçbir rivayet veya hadisi sizlere gerçektir diye aktannamaya aş ın bir özen gösterdiğimizi belirtmek istiyoruz. " 65 : inıkanı 58 Kazcı, Mehmet Emin, Hz. Muhammed'in Hayatı Hira'dan Yağan Güneş, Elest Yay., İst. 2007,9-10 59 Uraler, Aynur, Gönül/erin Giilii Hz. Muhammed, Işık Yay., VI. Bsk., İzmir 2006, 14 60 Aydın, 74 61 Aydın, 106, 108 \ a~~w • Bilgin, Mazhar, Örnek ve Önder İnsan Hz. Muhammed (a.s) Yaşadıkları ve Yaşattıkları, Rağbet Yay., İst. 2006, 13 64 Bkz., Bilgin, 155-156 65 Candan, Ergün, Bilinmeyen Yönleri ve Sırlarıyla Son Üç Peygamber, Sınır Ötesi Yay., XVI. Bsk., İst. 2009, 213 63 Siret Sempozyumu 1301 Yazar, Hz. Peygamber'i uzaylılann gönderdiği bir medyum haline getiriyor ve bunu salıili nakillere dayandırdığını iddia ediyor. Takdir edilir ki bu metindeki hatanın kaynağını ifade için "bilgi yetersizliği" oldukça hafifbir gerekçe olarak kalacaktır. 2. 1. 3. Metne Bağlılık 1 Sorgusuz Nakil: Rivayetler arasında herhangi bir sorgulamaya gitmeksizin nakletmek, özellikle de metin tenkidi esasına riayet etmeksizin haberleri sıralamak şeklinde tezahürlerini gördüğümüz bu tür hatalara birçok örnek vermek mümkündür. Bu tebliğ kapsamında ele aldığımız hatalann birçoğunun temelinde bu yöntem hatasının yatmasına karşın biz burada sadece örnek olınası için en çok tekrar edilen ve en dikkat çekici hatalara yer vermeyi tercih ettik: 1- Hz. Peygamber'in biyografısinde bulut: Hz. Peygamber'in hayatını anlatan çağdaş araştırmalann birçoğunda bu bulutun varlığından ve Hz. Peygamber'i güneşten koruduğundan 66 bahsedilınektedir. Bu bulutu farklı yorumlayanlar da olınuştur. 67 Ancak hiçbir yazar, Nübüvvetinden sonra bu buluta ne olduğu konusunda herhangi bir bilgi vermerniştir. Oysaki gazveler esnasında bu tür bir gölgelendirme Hz. Peygamber'in oldukça işine yarayabilirdi. diğer 66 67 2- Herhangi bir sorgulamaya tabi tutulınaksızın aktanlan bir önemli metin ise Hz. Peygamber'in Rahip Balıira ile Bkz., Ağcakaya, Kazım- Bulut, Bünyamin, Siyer-i Nebi Hz. Muhammed (s.a.v), Ravza Yay., İst. 2005, 56; Balcı, Mahmut (ed), Bir Barış Elçisi Olarak Hz. Muhammed (as), Alısen Yay., V. Bsk., İst. 2006, ll; Gündoğdu, Hayrullah, Gönıil Penceresinden Sevgili Peygamber Efendimiz, Rağbet Yay., İst. 2006, 42; Nalbant, Mehmet, Efendimiz Hz. Muhammed, Semerkant Yay., ll. Bsk., İst. 2006, 23; Akkaya, Veysel, Alemiere Rahmet Hazreti Muhammed (sav) (Hayatı), Erkarn Yay., İst. 2008, 25; Şeker, 32 " ... onun insanüstülüğüne ve uluhiyetine bir örnektir denerek geçiştirilen çok sayıdaki paranormal olaylardan biri de bu "gizemli buluttur... " Candan, 214; "(ak bulutun izahı) ... Bu koruma sadece "ruhsal planlar" tarafından değil, aynı zamanda dünya üzerinde yaşayan ve bu ruhsal planlara bağlı olarak görev yapan ve kimliği bilinmeyen bazı ''vazife li kişilerce" de gerçekleştirilmiştir." Candan, 216 3021 Siret Sempozyumu -1görüşmesidir. zikretmişlerdir. Neredeyse çağdaş bütün siyer kitaplan bunu 68 3- Tenkit edilmeden, sorgulanniadan birçok yazann ortak olarak naklettiği bir diğer konu da Hz. Ömer'in Müslüman olması haberinde kız kardeşinin uyansı üzerine gusül abdesti almasıdır. 69 Oysa hiçbiri, müşrik olan bir insanın yıkanma ile nasıl temiz olacağını, Ömer'in hemen orada nasıl yıkandığını, 70 İslam öncesi Araplannda da gusül abdestinin zaten mevcut olduğunu, ilgili ayetin (56 1 Vakıa, 79) maddi temizlikle alakasının olmadığını sorgulamarnıştır. 71 Bu türden sorunlan çözmek için enteresan bilgi eklemeleri de yapılmıştır. Nitekim biri, muhtemelen Hz. Ömer'in yıkanmasının zor olacağından hareketle, " ... kalkıp abdest aldı. Fatıma da sakladığı Kur'an sayfasını getirip kendisine verdi." 72 derken, bir diğeri de Hz. Ömer'in guslü zaten bilmediğine işi yormuş, Hz. Ömer' e guslü öğreterek meseleyi çözmeye kalkışınıştır; "Ey kardeşim sen bala şirkin kirliliği içindesin; Bkz., Güzel, R.agıp, Sevgililer Sevgilisi Hz. Peygamber (sav), Çelik Yay., IV. Bsk., İst. 2005, 18-20; Ağcakaya - Bulut, 56; Akkaya, 33-35; Bahadıroğlu, Yavuz, Canım Peygamberim, Nesil Yay., İst. 2008, 69-72; Özdemir, A. Faruk, Sevgi Peygamberi Hz. Muhammed (sav), Bilge Yay., İst. 2009, 18-19; Sırına, İhsan Süreyya, İşte Önderimiz Hz. Mııhammed, Beyan Yay., VII. Bsk., İst. 2010, 17-19. İlgili haberin asılsızlığı konusunda bkz., Öz, Şaban, Hz. Peygamber'in Siretiyle İlgili Mevzu Haberlerin Tarihi Değeri, Yayınlanmaınış Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enst., Ankars 1999, 53-65 69 Cemal, 56; Balcı, Mahmut, 19; Yiğit- Küçük, 117; Okumuş, Fatih, Hz. Muhammed'in Yaşam Öyküsü, Timaş Yay., IV. Bsk., İst. 2006, 126; Balcı, Ramazan, En Sevgili'nin Bahçesi Hz. Muhammed'in (s.a.v) Hayatı, Nesil Yay., İst. 2006, 86; V arlı, Nazife, Dünyada Açan İlk Gül Sevgili Peygamberim, Hikmet Neşriyat, İst. 2006, 58; Özdemir, A. Faruk, Sevgi Peygamberi Hz. Muhammed ve Örnek Hayatı, Bilge Yay., İst. 2007, 62; Bahadıroğlu, 127; Maksudoğlu, Mebmet, Hz. Muhammed (as), Ensar Yay., İst. 2009, 65. 70 Bazılarının buna da çözüm bulduğımu hemen belirtelim; " ... Ömer tamamen yumuşaınışh. Gitti, evin banyosunda yıkanarak geri döndü. Bedeni gibi ruhu da annmışh ... " Okumuş, 126. Bir diğeri ise Ömer'i kendi evine gönderir; " ... Ömer bunun üzerine gitti, yıkandı ve kalbi daha da yumuşaınış olarak döndü ... " Özdemir, Sevgi Peygamberi Hz. Muhammed (sav), 62 71 Ele aldığımız dönem ve çalışmalar itibariyle burada bazı istismll.arm o1duğımu da ifade ehnemiz gerekecektir. Bazı yazarlar ya rivayeti tenkit ehnişler (bkz., Ateş, Süleyman, Kur'tin 'a Göre Hz. Muhammed'in (sav) Hayatı, Yeni Ufuklar Neşriyat, İst. (2005), 55-57) veya hiç yer vermemişlerdir (bkz., Şeker, 62; Avcı, Casim (ed), Son Peygamber Hz. · Muhammed, İsam Yay., İst. 2007, 41) 72 Suruç, Salih, Allah'ın Elçisi Hz. Muhammed (s.a.v) 'in Hayatı, 1-11, Timaş Yay., (1. Cilt m. Bsk., II. Cilt: II. Bsk.), İstanbu12006 (II. Cilt)- 2007 (1. Cilt), I, 302 68 Siret Sempozyumu 1303 halbuki bu Kur'iin'a necis olanlar el süremez! Peki o zaman ne yapmak gerekiyordu? Hemen guslü anlattı Hz. Fatıma... Gitti ve kardeşinin anlattığı şekilde abdest aldı ... " 73 4- Hicret haberlerinde, Hz. Peygamber ve Ebu Bekr'in saklandığı mağarada örümceğin ağı ve güvercinterin yuvalanndan kaçmamaları 74 bunu gören müşriklerin de geri dönmesinden bahsedilmektedir. Klasik siyer anlatılannda da kendisine yer bulan bu haber, neredeyse hiçbir çağdaş siyer yazıcısı tarafından sorgulanmaya tabi tutulmamış, bir örümceğin ağını örmesinin çok kısa bir süre alabileceği veya güvercinterin müşriklerden de kaçmadıkları meselesi tartışılmamıştır. Bu durumu fark edenler de işi onlann kiltirliğine yormuşlardır; "Örümceğe bir gecede ağını örerek kapıyı kapatmasını eınretmişti ... Mağaranın ağzında bir çalının üzerinde güvercin yuvası gördüler. Kuş, yumurtalarının üzerinde oturuyordu. Eğer birisi gelmiş olsaydı kuş uçardı. Fakat güvercin de Allah'ın emri ile orada yuva yapmıştı. Kafirler bunu düşünemediler, düşünemezlerdi de ... Çünkü Allah'a inannııyorlardı. " 75 Hz. Peygamber'in sözüne vefasını anlatmak gibidirler. Buna göre Hz. Peygamber, bir alışveriş münasebeti dolayısıyla biri ile buluşmak için sözleşilen yerde üç gün beklenıiştir. 76 Burada yazarlarınıız üç gün boyunca Hz. Peygamber'in hiçbir ihtiyacının nasıl gündeme gelmediğini veya Hz. 5- Birçok için 73 74 15 76 çalışma aynı örneği kullanmış Haylamaz, Reşit, Gönül Tahtımızın Eşsiz Sultanı Efendimiz (sav) -Muhtasar-, Muştu Yay., İst. 2010, 186 Bkz., Çakıcı, Halide, Peygamberimiz Hz. Muhammed, Düş Değinneni Yay., İst. 2004, 66; Balcı, Mahmut, 21; Özdeınir, Sevgi Peygamberi Hz. Muhammed ve Örnek Hayatı, 82-83; Haylamaz, 295; Bahadıroğlu, 163 V arlı, 72 Bkz., Cemal, 25; Yağmur, Sinan, Hz. Muhammed (sav) Cennetin Gülü Hz. Muhammed (sav), Esra Yay., (İst.) 2006, 55; Nalbant, 130; Gündoğar, Hamdi, En Güzel Örnek "Usve-i Hasane" Hz. Muhammed, Çıra Yay., İst. 2007, 65; Akkaya, 41; Avcı, Casim, Muhammedü'l-Emin Hz. Muhammed'in Peygamberlik Öncesi Hayatı, Hayy kitap, İst. 2008, 109 304 1Siret Sempozyumu -I- Peygamber'in, beklemek yerine adamı araması düşünmediğini sorgulamamışlardır. veya aratınayı neden 77 6- Hemen hemen bütün çalışmalarda, Hz. Muhammed'in doğumundan önce veya doğumu 'esnasında meydana gelen birtakım olağanüstü olaylara yer verilmiştir. 78 Burada bunlan uzun uzun tekrarlarnamakla beraber bir iki örnek zikretmekle yetineceğiz. Şunu da belirtmeliyiz ki hiçbir müellifin bu tür olayların Hz. Peygamber'in hayatında neden hiç gündeme getirilmediğini sorgulamaması enteresandır: "Ancak o, sıradan biri olmadığı gibi gelişi de sıradan olmadı." 79 ; "Bir ak kuş gelerek kanadı ile arkaını sıvazladı. . .'' 80 ; "Efendimiz doğar doğmaz mübarek başını yere koyarak secdeye kapandı ve şöyle dedi; La ilahe iliallah inni Res·filüllah... sonra şehadet panoağını kaldırdı -kendisine inanan kişiler anlamına gelen "ümrnet"inin kurtuluşu için şöyle dua etti; -Ümmeti ... Ümmeti.'' 81 7- Yine neredeyse bütün yazarlarırnız şakku 's-sadr badisesine yer vennişlerdir. 82 Ne enteresandır ki, bunu nakleden yazarlanmız; şeytamn insandaki parçasının maddi bir karşılığının olamayacağını sorgulamamışlardır. İlgili hıldiseyi farklı yorumlamaya çalışanlar da çıkmış, onlar da işi uzaylılara havale etmiştir. 83 Şakku's-Sadr'ın savunusunu bilimsel zemine oturtmaya çalışaniann da olması, sorgusuz nakle bağlılığın boyutlannı ifade açısından dikkate şayan bir husustur; " ... Günümüzde Endonezya'da, kesici bir alet Burada bu üç günlük süreyi doğru bir ifade ile "uzun bir süre" şeklinde anlayan, yorumlayan çalışmanın hakkını teslim etmemiz gerekmektedir. Bkz., Balcı, Mahmut, 44. Aynı şekilde başka biri de hiidisedeki sılantıyı fark etmiş olacak ki ilgili metni, "Hz. Peygamber üç gün boyunca her gün söz verdiği saatte gelip o kişiyi beklemiştir" (Kukıncı, Mehmed, Peygamber Efendimiz (sav), Zafer Yay., İst. 2009, 97) şeklinde vermiştir. 78 Okumuş, 43-45; Suruç, I, 58-63 79 Gül, Mehmet Nezir, Tüm Zamanlarm Efendisi -100 Somda Hz. Muhammed-, Elips Yay., Ank.2006,!09 80 Ağcakaya - Bulut, 49; Akkaya, I 7 8 ı Akkaya, 17-18 82 Örnek olarak bkz., Aydın, 32; Akkaya, 26; Okınnuş, 51; Bahaduoğlu, 51 83 "Bu kimliği bilinmeyen yabancılar büyük bir ihtimalle ruhsal planlarla irtibath olan ve onlarla ortaklaşa çalışmalar gerçekleştiren "Agartalılar" veya Agartalılar tarafından i.hisiye edilıniş rahiplerdi. Ya da "ruhsal planların bedensiz varlıklan" da olabileceklerine dair ileri sürülen iddialar vardu." Candan, 2 I 5 77 Siret Sempozyumu 1 305 kullamlmaksızın elle beden yanlarak ameliyat yapıldığı bilinınektedir." 84 İlgili rivayeri tenkit veya zikretmemek yerine için farklı bir kurguya dahi gidilmiştir. İlginçliğine binaen burada söz konusu pasajı vermekte fayda vardır: " ... Yavaş yavaş onlara doğru yürümeye başladı. Fakat korku ile kalbi çarpıyordu. Bu adanılan daha önce görmemişti. Selanılaştılar. Adandardan biri doktor olduğıınu söyledi. Yanındaki de oğluydu. Doktor, oğlunun göğsünde bir rahatsızlık olduğıınu anlattı. Onu iyileştirebilmek için bir yardımcı anyorlardı. Hazreti Muhammed kendisinin de göğsünde sıkıntı hissettiğini söyledi. Bunun üzerine doktor, önce seni iyileştirelim diyerek Hazreti Muhammed'i otlann üzerine yatırdı. Hazreti Peygamber'in göğsünü açtılar, kalbini yıkadılar. Sonra kapatıp eski haline getirdiler. Muhammed hiçbir acı hissetmemişti. " 85 çocuklan iıiandınnak 8- Bu türden nakiller arasında belki de en başta zikredilmesi gereken konu; Hz. Peygamber'in peygamber olacağının herkes tarafından bilinmesi meselesidir. Neredeyse bütün çalışmalarda Hz. Peygamber' e daha nübüvvet gelmeden, peygamber olacağının bilindiği ve bunun haber verildiği işlenmiştir. Bu türden haberlere göre; bir rahip Meysere'ye, 86 Yahudiler87 ve Abdulmuttalib 88 Ümmü Eymen'e, Arnine ölüm döşeğinde Hz. Peygamber'e, 89 yine Abdulmuttalib oğlu Abdullah'a, 90 alinıler Ebu Bekr'e, 91 Hüzeyme b. Sabit Peygamberimize, 92 bir Yahudi Kureyşlilere 93 Hz. Peygamber'in Maksudoğlu, 34 V arlı, 12-13 86 Okumuş, 70; Suruç, I, 120; Akkaya, 41 87 Aydın, 45; Bahaduoğlu, 55 88 " ••• oğlumdan gaflet etme, Ehl-i kitap, benim oğlum hakkında (bu ümmetin peygamberi olacak diyorlar)." Aydın, 48 89 "Eğer rüyada gördüklerim doğru çıkarsa .... Allah tarafindan Ade m oğullarına heliii ve haram bildirmek üzere, peygamber gönderileceksin ... " Aydın, 46 90 "Oğlum! Sana müjdeler olsun, dedi. Son peygamberin senin neslinden dünyaya geleceğini ümid ediyorum. Anlattıkların buna işaret ediyor... " Akkaya, 14 91 "Beklenen Peygamberin zamanı yaklaşmıştır. Sen ona uyacak ve insanlar içinde ona en yakın kişi olacaksın" Akkaya, 55 92 Hz. Peygamber' i ilk ·defa Hz. Hatice'nin yanında görünce "Sen gelmesi beklenen peygambere beriziyorsun. Sana şimdiden iman ediyorum. Peygamberliğini ilan edince yaruna geleceğim ... " diyor ve dediğini de yapıyor. Bkz., Güzel, 10 84 85 306 1Siret Sempozyumu -I- nübüvvetini haber vermişlerdir. Bunlara ek olarak Necran kadısı ve rahibi, 94 Rahip Bal:ıira, 95 Rahip Nastfua/6 Peygamberimizin Halası Safiyye, 97 Varaka b. Nevfel, 98 Kabinler 99 Hz. Muhammed'in peygamber olacağını biliyorlardı. Sonuçta da; "Abdülmuttalip, şimdi daha bir derin düşünüyordu; zira, biraz kitap karıştırıp din adına derinleşen herkes, Abdullah'ın emaneti Muhammed'in beklenen Nebi olduğunu biliyordu; ama hepsinin de müşterek bir endişesi vardır: O 'nu hasetkar din adamlarının şerrinden koruyamamak. Demek ki Abdulmuttalip için, böyle bir mesuliyet daha vardı." 100 denilereic adeta tartışma neticelendirilmiştir. Hatta bazıları Hz. Peygamber'in babasını da bu işe katmıştır; "Muhtemelen Kuteyle, Kitab-ı Mukaddes'i bilen Hıristiyan ağabeyi Varaka b. Nevfel'den bir peygamberin gelmesinin yakın olduğuna dair rivayetler duymuş ve bu rivayetlerin zihnine yerleştirdiği ümitle diğer gençlerden farklı olduğunu gördüğü Abdullah'a evlilik teklif etmişti." 101 Ne var ki, Kur'an bütün bunların aksine Hz. Peygamber'in böyle bir şeyden haberi veya beklentisinin olmadığını vurgulamaktadır. 102 Bu konudaki bir diğer yaklaşım da Hz. Peygamber'in nübüvvetini kutsal metinlere onaylatına çabasıdır. Bunun için sadece Pehlivan, Rauf, Kainata Rahmet Hz. Muhammed (sav) (Siyer-i Nebi), Motif Yay., İst. 2008, 32; Bahadıroğlu, 27 94 Aydın, 51 · 95 Bkz., Çakıcı, 20; Rıza, Mehmet, Siyer-i Nebi Peygamberimizin Hayatı, Panmk Yay., İst. 2005, 17; Aydın, 57-58; Özdemir, Sevgi Peygamberi Hz. Muhammed ve Örnek Hayatı, 20; Nalbant, 30; Kazcı, 27; Doğan, Özer, Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (s.a. v) Hayatı, Martı Yay., İst. 2007, 35; Bahadıroğlu, 72; Akkoyuolu, 59-60 96 Aydın, 76; Suruç, I, 120; Özdemir, Sevgi Peygamberi Hz. Muhammed ve Örnek Hayatı, 26; Rıza,19; Kazcı, 31; Doğan, 37; Akkaya, 42; Bahadıroğlu, 75-76; Şefkatli, Ömer, Hira'dan Doğan Nur -Hz. Muhammed (sav) 'in Hayatı-, Özbek Yay., Şanlıurfa 2010, 38; Aytekin, Kerim, Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) 'in Hayatı, Ensar Neşriyat, İst. 2007, 19 97 " ••• Yaşayan birçok bilgin bu topraklardan, soyumuzdan bir peygamberin çıkacağını haber veriyor. O, Peygamberin Muh=ed olduğundan eminim... " Suruç, I, 201 98 Özdemir, Sevgi Peygamberi Hz. Muhammed ve Örnek Hayatı, 26~27; Nalbant, 33 99 Rıza,18; Hay1amaz, 32-33; V arlı, 6; Gazel, Gülşen, Risale-i Nur Işığında Hz. Muhammed (a.s.m), Gündönümü Yay., II. Bsk., İst. 2008, 26-36 100 Haylamaz, 36 101 Avcı, Muhammedıi'l-Emin, 62 102 " ... Sen Kitap nedir İman nedir bilmezdin ... " (42 1 ŞUra, 52); "Sen bu Kitab'ın sana vahyolunacağını ummuyordun ... " (28 1 Kasas, 86) 93 Siret Sempozyumu 1 307 Tevrat veya İnciller'den değil, Mecusilikten tutun da Hint kutsal metinlerine kadar Hz. Peygamber'in risaletine deliller getirilmiştir. 103 Bu tür argümanlara delil özelliği kazandırmak için en çok faydalanılan yöntem ise parantez içi eklemelerdir. Ölçüsüz ve hesapsız bir şeklide kullanılan parantez içi açıklamalarla en alakasız metinler dahi Hz. Peygamber'in hayatına işaret eder hale getirilmiştir. Hz. Peygamber'in nübüvvetini Eski Ahid'e onaylatmak için ebced hesaplannın kullamlması 104 -ve hele bunun Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayınlanan bir kitapta konu edilmesi- aslında işin hangi boyutlara ulaştığımn da bir diğer g9stergesidir. Bu tür haberlerden bazılannın hadis rivayetlerinden çıkartılarak, bugünkü Kitab-ı Mukaddes metinlerinde olmamasımn, onların tahrifine bağlanması, 105 hem tahrifinden bahsedip, hem de ilgili metinlerden kelime kökenli bir takım tahliliere giderek Hz. Peygamber'e ulaşılması 106 gibi hususlar ise ayrı bir tartışma konusudur. Söz konusu delillendirme yöntemine şu pasajları örnek olarak verebiliriz: "Mecüslliğin (Zerdüştlük) kutsal kitabı Zend Abesta'da "alemlere rahmet" anlamına gelen "Soeshyant" adında birisinin gelerek putlan kıracağı, keza "halkı ayağa kaldıran" manasındaki "Astvat Ereat"ın geleceği önceden bildirilmiştir. Bu ifadeler Hz. Peygamber'in alemiere rahmet olarak gönderildiğini bildiren ayetle birebir örtüşmektedir ... " 107 ; " ••• onların 'Asrava Veda' adım taşıyan kutsal kitaplarında "alkışlanacak olan, övülmeye layık kişi" anlamına gelen ''Naraşanah Astivişyat" adında birinin geleceği ve onun bindiği Kutsal metinlerde Hz. Peygamber'in haber verildiğine dair özel çalışmalar da yapılmıştır. Bkz., Viyarthi, A. H. -Ali, U., Doğu Kutsal Metinlerinde Hz. Muhammed. çev: Kemal Karataş, İnsan Yay., II. Bsk., İstanbul 1997; Aytemür, Cemaleddin, Kutsal Kitaplarda Hz. Muhammed, Ayışığı Kitapları, İst. 2004, 359-456 04 ı " ••• Siimiri Tevrat'ında geçen ''BinJadmad" veya "Madmad" olup, bu Hz. Peygamber'in isimlerinden biridir. Bu ismin, Y abı1dilerin kulJandığı harflere rakamlar verilerek yapılan ve "cürnmel" denilen bir tür ebced hesabıyla değeri ''MubanJmed"in değerine eşittir ve doksan iki rakanJma tekabül etmektedir... " Abatlı, Erdinç, Peygamberlik ve Hz. Muhammed'in Peygamberliği, DİB Yay., Ank. 2007, 95 105 Abatlı, 99; aynca bkz.; 102-103, 107 ıo 6 Abatlı, 102-103, 105, 108-112 107 Abatlı, 92 103 308 1 Siret Sempozyumu -Iarabanın çok süratli koşan develer tarafından cennete vanncaya kadar koşturulacağı bildirilmektedir. Bu adın, Hz. Peygamber'in isimlerinden biri olan "Ahmed"in karşılığı olduğu açıkça görülmektedir ... " 108 ; "(Vişnu Puran'da) ... Sambla Dib (Kumlu Ada)'de arif ve namlı bir aileden dünyaya gelecek, babasının adı Vişnuyasa (Allah'ın kölesi, Abdullah), anasının ki ise Somti (Eınln olan kimse, Amine) olacaktır. Görüldüğü gibi bu bilgiler, tevile gerek kalmayacak derecede Hz. Peygamber'i nitelendirmektedir ... " 109 ; " ... Bir kadın Kasava Gölü'nde yıkanacak ve gebe kalacak. Kadın söz verilen peygamberi "Astuat-Erata"yı (Arapça karşılığı Muhammed) ya da "Saoşyant" (Alemler için rahmet) doğııracaktır. Bu kişi Zerdüşti imanını koruyacak, şerri yok edecek, putlara ibadeti ortadan kaldıracak ve insanları Hak dine davet edecektir... Fakat akli bir tavırla bunlan yorumlar, tarihi gerçekler ışığında incelersek, onlaruı sadece Hz. Muhammed'e işaret ettiğini, başka kimseye atıf yapmadığını anlarnış oluruz. Kasava Gölü, maddi bir göl değil fakat Kur'an'ın "Biz sana Kevseri verdik" dediği gibi ruhi bir kaynak veya Hz. Muhammed'in Kevser'idir." 110 ; "Ve O'nun Astuat Erata'nın dostlan zuhur edecektir. Onlar düşmanıanna karşı galiptirler. Terniz düşüncelidirler. .. " Bu yazılarda Hz. Muhammed'le birlikte, çeşitli müjdelerle sahabenin imanına, yüksekliğine ait referanslar mevcuttur... " 111 ; "Bhavişya Purana'dan; "Malekhalı ... bir ruhsal öğretici, kendi yoldaşlan ile birlikte gelecek. Adı Mohammad olacak. .. " 112 ; " ••• onlar kutsal içki ile annacaklardır. Dinsiz milletiere karşı mücadele etmeleri yüzürıden Müslümanlar olarak tanınacaklardır. Ben bu et yiyen milletin bu dinin meydana getiricisi olacağım." 113 ; "0, Narashansah ya da övülendir (Muhammed). O, banş prensi veya muhacirdir. Düşmanlannın arasında bile 108 109 110 Alıatlı 92-93 Ahatıı' 93 AyteU:ür, 237 Aytemür, 239 112 Aytemür, 247 113 Aytemür, 248 111 Siret Sempozyumll 1 309 emniyettedir. O, deveye binen bir Rishi'dir ... Aralıası göklere erişir (Mir' ac). O kendisine yüz altın para, on çelenk, üç yüz iyi kısrak ve on bin inek verilen Mamah Rishi'dir. (Yüz altın para ile ilk inanan Mekke'deki sababeleri, on çelenk veya gerdanlık aşer-i mübeşşereyi; üç yüz Arap kısrağı, Bedir savaşına katılanlan; on bin inek ise Mekke'nin fethine işarettir) ... " 114 9- Hz. Peygamber' e atfedilen mucize haberleritii de bu başlık zikretmemiz mümkündür: "Yine Hz. Peygamber'in gaybi haberleri nübüvvetini tespit eden önemli delillerden kabul edilmiştir. inanmayanlarm arzu etmediği Allah Resı1lü'nün verdiği haberler, aynen gerçekleşmiştir." 115 ; " ••• (Hudeybiye) Aman Allab'ım! Bir de ne görsünler; Resı1lullab'ın parmaklanndan su akıyordu! Eline kırbasını alan koşuyordu! Kana kana bu sudan içmiş, abdest almış ve hayvanlanın da sulamışlardı. .. " 116 ; "Bir süre sonra Resı1lullab (sav) dışanya çıktı. Eline yerden bir avuç kum alarak onlara attı. Bu sırada kuınlar bir mucize eseri gözlerine kaçtL Onlar gözleriyle uğraşırken Peygamberimiz yoluna devam etti." 117; "Bu arada eline aldığı kum, toprak benzeri malzemeyi, kendisini öldürmek üzere evini kuşataniann üzerine saçıverdi. Bu hareketine paralel olarak da şöyle diyordu: -Şu yüzler karanp gözler görmez olsun! Attığı toprak orada bulunaniann her birine isabet etmişti ve adeta kör olmuşlardı. Olacak ya, aralarından yürüyordu; ama hiçbirisi de Allah Resı1lü'nü görmüyordu ... " 118;" ••• evden ip getirdiler, ipi ona (Ebu Cehil) ne kadar uzattilarsa bir türlü tutamadı. İpler birbirine eklendikçe kuyu daba derinleşti... Peygamberimiz ipierin yetişmediği kuyuya mübarek ellerini uzatarak, onu kuyudan çıkardı." 119 altında 10- Sorgusuz anlatıınlar arasında karşımıza çıkan bir diğer konu da meleklerin neredeyse toplumun her kesimi tarafından görünüyor 114 115 Aytemür, 252-253 Alıatlı 60 Haylıı:naz, 479 Akkaya, 124 118 Hay lamaz, 290 119 Akkaya, 79 116 117 310 1Siret Sempozyumu -Iolmasıdır: " ... Meysere, güneşin harareti bashğı zaman Peygamberimizi, devesinin üzerinde giderken iki meleğin gölgelediğini gördü ... " 120;"Hz. Hatice de konağının çardağından kervam, kadın arkadaşlarıyla birlikte gözetleyip dururken, bir aralık devesi üzerinde Peygamberimizi (sav) iki meleğin gölgelediğini hayretle görmüş ve bunu yanındaki kadınlara da göstermişti." 121 ; "Süraka... Haris b. Hişam ile el ele hıhışmuş gezerken meleklerin geldiğini görünce ... " 122; " ••• Kapıyı açan Hz. Falıma cevap verdi; Resıllullah şu anda nefsiyle meşguldür ... (Azrail Hz. Falıma'nın kapısım çalıp, Hz. Peygamber'in ruhunu kabzetrnek için izin istiyor. Resul izin veriyor)" 123 ; ll- Hz. Peygamber'in Medine'ye hicretinde, dağlar Hz. Peygamber'le konuşmaktadırlar. Öyle ki birinin güvenlik konusunda çekincesini ifade etmesi üzerine, diğeri kendisine çağırmıştır. 124 Ayın şekilde dağlar gibi Ka'be de konuşmuş, Hz. Peygamber'in doğumundan duyduğu sevinci ifade etmiştir; "Doğum sırasında efendimizin dedesi Abdülmuttalib ise Kabe'nin içinde Allah'a dua ediyordu. Kabe birden dile gelerek; -Allahu Ekber! Muhammed beni putlardan temizleyecektir" dedi." 125 12- "(Abdulmuttalib, Abdullah için Arnine'yi Vehb b. Abdimenaftan istediği zaman) ... Biz bu teklifi sizden önce aldık. Arnine'nin annesi, geçenlerde bir rüya görmüştü. Rüyasında evimize bir nur girmişti. Aydınlığı yer ile gök arasım aydınlatmış. Ben de bu gece rüyamda dedemiz İbrahim (as)'ı gördüm. Bana, "Abdulmuttalib'in oğlu Abdullah ile kızın Arnine'nin nikahım ben kıydım. Sen de kabul et" dedi... Acaba ne zaman gelecekler diye 120 Aydın, 77; Suruç, I, 122; Meysere'nin melekleri görmesi konusııiıda aynca bkz., Avc1, Muhammedü'l-Emin, ll4 · 121 Aydın, 77 122 Rıza, 78 123 Güzel, 58 124 Suruç, I, 413 125 Akkaya, 19 Siret Sempozyumu 1311 kendi kendime sorup duruyordum." 126 Benzer bir haber Hz. Hatice için de nakledilecektir; "(Hz. Hatice'nin Peygamberimize evlenme teklif etmesi) Hz. Hatice ona (Ebu Talib'e), "Amcama git ve benim senin yeğeninle evlenme işimi onunla konuş" dedi. -Benimle şaka yapıp eğlenme ey Hatice. Allah 'ın emri ey Ebu Talib ... " 127 -Şaka yapmıyorum. Bu 13- " ... aniden bir ses geldi; "Resı11ullah'ı yıkamayın. Çünkü O'nun vücudu temizdir. Onun gusle ihtiyacı yoktur" sesin nereden geldiği araştırıldıysa da bulunamadı. Sonra bir ses daha işitildi. Bu ses şöyle diyordu: "Resı11ullah'ı gusledin. Sizi yanıltmak için sesienişte bulunan Şeytan'dı. Ben Hızır'ım." 128 14- "Yağmur istedikleri zaman insanlar Ka'be'nin halkalarına yapışıp; "Ya Rabbi o göndereceğin peygamberiri adı için, O'nun hürmetine yağmur ver" diye yalvanyorlar ve daha ellerini bırakmadan ıslamyorlardı. Yalvarışları, yakarışiarı hep O'nun gelmesi içindi." 129 : Bu metni esas alacak olursak müşriklerin Hz. Peygamber'in nübüvvetine neden bu kadar şiddetle itiraz ettiklerini açıklamak mümkün değildir. 2. 1. 4. Kaynağı Bilinmeyen Bilgiler: Burada klasik kaynaklarda veya genel siyer anlatımının dışında olduğunu düşündüğümüz nakillere, anlatılara, bilgilere yer verdik. Kaynak zikredilmediği için bu tür bilgilerin kaynaklarını tespit edebilmek doğal olarak oldukça güçtür. iyimser bir bakışla bu tür aniatılarda kısmen de olsa kurgusallığa yer verildiğini kabul etmek durumundayız. Ne var ki bazı ifadeler, kurgusallığın çok ötesinde 'siyere ait' bilgi iddiasıyla ileri sürülmüştür: 126 Bilgin, 54; Altıntop, 49 Kazcı, 33 128 Aydın, 536 129 Güzel, 9 127 3121 Siret Sempozyumu -I- - 1- "O zamanın en büyük devletleri; Bizans, İran, Mısır, Hindistan, İskenderiye, Mezopotamya ve Çin'di. Bu devletlerin hepsi tek ilaha tapınınayı bırakmış ... " 130 2- " ... Arabistan yanınada:sı... İran'la komşu idi. Ticari münasebetleri vardı, fakat kültür münasebetleri yoktu. Arabistan'ın sıkı münasebette bulunduğu tek ülke Habeşistan 'dı." 131 3- "Ertesi gün rüyasında gördüğü yeri oğullarıyla birlikte kazdı ve suyu buldu... Bu olaydan sonra Abdulmuttalib ve oğullarının Mekke' deki itibarı daha da arttı." 132 4- "Evlilik sonrasında da Arnine bnt. Vehb, kendi köyünde yaşamaya devam etti. Abdullah evlilik ilişkilerini zaman zaman kansını ziyarete gelerek sürdürüyordu ... Ayııı köyde Abdullah'ın bir kansı daha vardı." 133 5- "Busrii kentinde Balıira isimli bir rap_ip vardı. Kureyş kervam, seyahat esnasında o rahibin kilisesinde konaklarlardı ... " 134 6- "Hz. Muhammed 35 yaşianna geldiği sırada Kureyş ... Ka'be'yi yükseltip üstünü kapatmaya karar verdi... Yıkım ve inşa işi on yıl kadar sürdü." 135 : Buna göre, Ka'be inşasının bitinı tarihi Hz. Peygamber 45 yaşına geldiği zamana tekabül etmektedir. 7- "Erkeklerden ilk Müslüman olanın Hz. Ebu Bekir olduğu riviiyeti yaygın ise de Sa'd'ın ifadesine göre Ebu Bekir'den önce elliden fazla kişi Müslüman olmuştur. Ebu Bekir... Müslüman olduktan sonra birçok kimse onun çağrısıyla Müslüman olmuştur. Onun çağrısıyla Müslüman olanlar: Osman b. Affiin, Zübeyr b: elAvviim, Abdurrahman b. Avf, Sa'd b. Ebi Vakkas, Talha b. Ubeydillah. İşte arnlan bu sekiz kişi, ilk Müslüman olan 13 °Komisyon, Alıla/d İnJ.:-ılap Önderi, ı ı, 131 Aydın, ı 7 132 Balc1, Mahmut, 8-9 Candan, 2ıo 133 134 135 Ateş, ı9-20 Ateş, 22 Siret Sempozyumu 1313 sahabllerdir." 136: Hz. Ebu Bekr'den önce Müslüman olan elli kişinin kimliğini tespit edebilmek haliyle mümkün değildir. Aynı şekilde buradaki Sa'd'ın kim olduğu da meçhulümüzdür. 8- "Bu tarihe kadar Yemen 'e hicret edenler de dahil olmak üzere Müslümanların sayısının ancak yüz eliiyi bulabilmesi ... " 137 9- "Boykotun devam ettiği bu üç sene içerisinde ayın yarılması gibi pek çok mucize meydana geldi. Bunun sonucu birçok kişi İslam 'ı seçti." 138 10- "Peygamber'i Medine'ye bizzat davet eden Yahudi olan Evs ve Hazrec kabileleri Sümer asıllı Yahudilerdendi. .. " 139 ll- "Hz. Peygamber, hane-i saadetinden çıktı, o geceyi tarihin kaydetJnediği bir yerde geçirdikten sonra ertesi gün öğle vakti Ebu Bekir'in evine geldi. Allah tarafından hicrete izinli olduğunu bildirdi." 140 12- "Vahşi bir ara saklandığı yerden çıkıp okunu atarak onu şehit etti ... , 141 13- "(Nadiroğullan kuşatması) ... kuşatma, 15-20 gün sürdü. Savaş sokaktan sokağa, evden eve atlayarak devam etti ... " 142 14- "Ertesi gün düşman askeri Kureyza Yahudileriyle beraber her taraftan Müslümanlan kuşattılar." 143 15- "Ebu Süfyan Medine'ye geldi. Evvela kız kardeşi ve Hz. Resulü Ekrem'in muhterem hanımı Ümmü Rabibe ile ... " 144 : Ümmü Habibe'yi, babasının kız kardeşi yapan bu metnin, siyer 136 137 138 Ateş, 36 Rıza,38 Akkaya, 99 A1tıntop, 54 140 Rıza, 49-50 141 Aydın, 291 142 Doğan, 154 143 Rıza, 112 144 Rıza, 141 139 3141 Siret Sempozyumu -I- yazıcılığındaki dikkatsizliği göstermesi bir örnek olduğu kanaatindeyiz. açısından son derece önemli 16- "(Hevazin Savaşı) ... Nihayet komutanları öldürülen Revazin askerleri ya kaçıyor veya esir oluyordu ... " 145 17- "(Mute Savaşı) ...Düşman savaş meydanında birçok silah ve eşya bırakıp çekilmek zorunda kaldı ... " 146 18- "O alemlerlu Rabibi'nin cenaze namazını kıldırmak da Hz. Ebu Bekir 'in kısmetine düşmüş tü. Ne mesut nasip, ne bahtiyar kısmetti ... " 147 19- "Burada sözü edilen Kitap da, İlahi Kitap olan Kitab-ı Mukaddes'tir. Hz. Muhammed'in zamanında mevcut Kitab'ı okuması ve yazması mümkün değildi. Çünkü İbranice olan o Kitap, ancak kendisinden dört asır sonra Arapça'ya çevrilmiştir ... " 148 : Oysa Hicri 151 'de vefat eden İbn İshak İncil'den doğrudan nakilde 149 bulunmuştur. İncil'in çevrildiği bir bölgede Arapça konuşan Yahudi nüfusu düşündüğümüzde burada geçen "dört asır sonra" ifadesinin ciddi bir şekilde yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söyleyebiliriz. 2. 1. 5. Çeviri Hataları: 1- "Ebrehe'niıı ordusuna mamut cinsi büyük fili almas111111 bir sebebi Arapların kalbine korku salmak, Ka'be'yi yıkma işini fazla uzatmayıp bir çırpıda bitirmekti." 150 : Rivayet metninde 151 filin ismi olarak geçen "mahmut" mamut'a dönmüş ve buna dayanarak da hatalı bir yorum getirilıniştir. Başka biri de cinsten vazgeçmiş, mamut'u isim yapmıştır; "Ordusunun başında "Mamut" isminde bir fil vardı." 152 Sırına, İşte Önderimiz, 154 Rıza, 139 Yağmur, 36-37 148 Ateş, l 55 149 Bkz., İbn Hişam, Ebu Muhammed Abdulmelik b. Eyyı1b el-Hımyerl (218/833), esSiretu 'n-Nebeviyye, thk., şrh: M. es-Seklci-İ. el-Ebyiiıi-A. Şelbi, I-IV, Kahire tz., I, 232-233 150 Okumuş, 38 \ 151 İbn Hişam, I, 52 152 Nalbant, 17 145 146 147 Siret Sempozyumu 1315 2- İfk Vakasının İjk Savaşı 153 şeklinde yer aldığı bir sadeleştirmenin nasıl bir yeteriilikle yapıldığım göstermeye sanırun bu ifade fazlasıyla yeter bir argümandır. 3- "Ebu Süfyan şaşırmıştı. Halid b. Velid'in oğlunun bu kadar kısa bir zaman ... ve sordu; "Bu bizim Halid 'in oğlu Velid mi?" 154 4- "(Piskopos anlamındaki Üsküf kelimesi) Üsküf, görüşü alımr, sözü dinlenir danışman bir kişiydi. .. " 155 5- Birçok çağdaş Türk siyer çalışmasında Hz. Peygamber'in güya görüştüğü Balıira'nın kilisesinin Basra'da olduğu kaydedilıniştir. 156 Bazıları buraya çarşı yapmışlar, 157 vali atamışlar ve hatta valinin nasıl bir adam olduğuna dair bilgiler vermişlerdir. 158 Daha enteresanı ise Busra ile Basra'dan ikisini de tercih etıneyip, buraya Bosra diyen birinin, 159 Hz. Peygamber'in uzaylılar tarafından gönderildiğini iddia edebilmesidir. 6- Busra'nın Basra olarak değişimindeki benzer bir karıştırma da berfd ifadesi ıçın olmuştıır: "(Bedir) Medine'ye 8 bürüt uzaklıktaki ... " 160 7- " ... müşriklerin hepsi de Bedir Savaşı'nda katledilip, Bedir'deki "Kalib" denilen kuyuya atılmıştır" 161 153 leşleri Balcı, Ramazan, 235. Bu çalışma özü itibariyle sadeleştirıne olmasına karşın yazann, ''Kısacası, kitap üslup açısından yeniden yazılmış, mubteva açısından özetlenmiştir. bu halde bırakılmamıştır'' (14) demesi nedeniyle buraya alınmıştır. Bununla beraber sadece sadeleştirıne olsa dahi yazarın bu konudaki yeterliliğini göstermeye yukandaki örnek sanınz fazlasıyla yeter bir husustur. 154 Aydın, 481 Çalışma Aydın,417 Çakıcı, ll; Özdemir, Sevgi Peygamberi Hz. Muhammed ve Örnek Hayatı, 25-26; Sevgi Peygamberi Hz. Muhammed (sav), 18, 25; Rıza, 16, 17; Aydın, 57 157 ''Mekke kervanı, Şam toprağına girdi. Kervan sahipleri de Basra çarşısının münasip yerine indiler... " Aydın, 76, 77; aynca bkz., Özdemir, Sevgi Peygamberi Hz. Muhammed (sav), 26 158 "Basra valisi insanlara nasıl davranılacağını bilmeyen bir adamdı." Aydın, 465. Bu yeni 155 156 isimlendirilen yerin coğrafi konumu da belirtilmeden geçilmeıniştir; ''Basra, Şam genellikle ticaret kervanlannın dinleornek için uğradıklan küçük bir kasabaydı ... " Çakıcı, l 8 159 İlgili kullanınJda tashih hatası bulunmamakta, bilakis yazar üç defa Bosra demektedir. Bkz., Candan, 219 160 Aydın, 246 yakınlannda, 3161 Siret Sempozyumu -I- 2. ı. 6. Metin İçi Tutarsızlıklar: Bu kısımda örneklerine yer ve tutarsızlık belirtelim ki metin dışı diyebileceğimiz farklı çalışmalann aynı konuyu ele alırken birbirleriyle çelişkili bilgiler aktardıklan da olmuştur. Ancak biz bu konuda sadece bir olay bağlamında farklılığa işaret etmekle yetinmenin kafi geleceği kanısındayız. Hz. Peygamber'in Hz. Hatice ile evlenmesinde veliine verildiği işienirken bir yazanmız, "velime yemeğinde ise iki deve kesilmiştir. Buradan, davedilerin en az iki yüz kişi olduklannı çıkarmak mümkündür" 162 derken, bir diğeri kesilen deve sayısını Hz. Peygamber'in şanına yakıştıramamış olacak ki, "Hz. Hatice'ye 20 deve mehir verildi. Nik1ilıtan sonra develer kesilerek davetlilere ziyafet çekildi" 163 demektedir. Başka biri ise; "Düğün sade ve gösterişsiz oldu ... " 164diyerek daha farklı bir bakış açısı getirmiştir. Metin içi mümkündür: aynı eser içerisinde Hemen yapılan çelişki vereceğiz. tutarsızlıklara örnek olarak ise şu pasajlan vermemiz 1- "Peygamberimizin de bir meslek seçme zamanı gelmişti. Ebu Talib'in de maddi durumu pekiyi değildi..." 165 (Bundan bir sayfa sonra) "Peygamberimiz yirmi beş, Hatice ise kırk yaşlannda idi. Beş yüz altın mehir ile nikahlan kıyıldı." 166 : 500 altını kimin nasıl verebildiği haliyle anlaşılmamaktadır. 2- (Şakku Sadr): "şerh" kelimesinin lügatlerde; izah etmek, açmak, genişletmek, gizli bir şeyi açıklamak, beyan etmek, zor bir meseleyi izah etmek, bir uzuvdan eti yarmak gibi manalara geldiğini görmekteyiz. "Allah sadrını şerhetti" demek; genişletti, açtı, hakkı ve iyiliği kabul etmesi için genişlik verdi demektir. Istılalıta ise; rüya 161 Doğan, 73. Yazanınız şunu söylemektedir; "kuyu isimli kuyuya atılmıştır''. Klasik siyer · anlatımındaki ilgili yer için bkz., İbn Hişiiı:n, II, 638 162 Okumuş, 73 163 Doğan, 38 164 Gündoğdu, 44 165 166 Bilgin, 62 Bilgin, 63 Siret Sempozyumu 1317 aleminde veya uyanık iken melekler gelip Hz. Peygamber'in göğsünü açmışlar, zemzem suyu ile yıkamışlar; altın bir leğen içinde getirdikleri iman ve hikmeti oraya koymuşlar ve mubarek göğsünü kapatmışlar" anlamındadır." 167 (Bu metinden bir sayfa sonra 94 1 İnşirah, 1-8 ayetleri zikrederek) "Ancak ilgili rivayetleri incelediğimizde, bu olayın maddi bir "şerh-i sadr" olduğunun daha uygun ve daha muhtemel olabileceğini görmekteyiz. Zira nassm ziilıire hamledilmesi miimkiinken, meciiza yorumlanması (te 'vi/i) uygun göriilmemiştir." 168 : Biz, 'o halde ayet metnindeki "yükünü indirmek" ifadesinin Hz. Peygamber'in sırtında bir yük vardı onu indirdi şeklinde anlamamız gerekir' tarzında bir itiraz yerine, neden şerh kelimesini sözlüklerde geçen anlamına değil de kendisinin ıstılahında geçen anlama yüklediğini doğal olarak merak etmekteyiz. 3- " ... Hz. Aişe ile Şevval ayında nikahlandı. Üç yıl sonra da Medine'de evlendiler ... " 169 " ••• Nikılhı sekiz dokuz yaşlan arasında, evlenmesi ise bundan dört sene kadar sonra oldu ... " 170 4- Ayın yanlmasından bahsettikten 171 sonra müşriklerin mucize isteklerinin reddedilmesille gerekçeler zikretmek, 172 "En büyük mucize kendisiydi. Her giln gözlerinin önündeydi ... " 173 demek, daha sonra da miraç konusunda, "Efendimiz, bu yüce mu' cizesini doğrulayıp iman edenler çıkabilir diye düşünüyordu." 174 denilmesi takdir edilir ki birçok çelişkiyi bir araya getirmek demektir. 5- "(Fetretu'l-Vahy) ... Ondan sonra vahyin arkası kesildi. Bu hal üç sene kadar devam etti." 175 "(gizli davetİn süresi) ... Bu hal üç sene devam etti ... Zaten bu üç senelik davette İslam'ı kabul edenlerin adedi Akgül, Muhittin, Kur'dn-ı Kerim'de Hz. Peygamber, Işık Yay., İst. (Kasım) 1999, 117 Akgül, 118 169 Aydın, 161 170 Aydın, 218 171 Suruç, I, 312-317 172 Suruç, I, 362-363 173 Suruç, I, 362 174 Suruç, I, 3 77 175 Rıza, 22 167 168 3181 Siret Sempozyumu -I- ancak otuz kişiye ulaşabilmişti. Fakat bi'setin dördüncü senesının başlannda nazil olan (memur olduğun şeyi açıkça yap) emr-i eeliline uyarak Hazreti Peygamber (sav)'in halkı alenen davete ve Kur'an-ı Kerim'i açıktan okumaya başlaması. .. "~ 76 : Bu hesaba göre; üç yıl vahyin kesilmesi, üç yıl gizli davet toplam altı yıl ediyor. O halde bi' setin dördüncü yılının burada hangi döneme denk geldiği tam bir muamma olmaktadır. 6- "İnsanlar her dönemde çok sevdikleri lideriere zamanla birçok olağanüstülükler aifetmekte ve onu insan olmaktan çıkarıp melek veya benzeri bir imaja büründürdükleri bir gerçektir. Hıristiyanlarin İsa (as)'ya aifettikleri ulUhiyet de bunun açık bir ömeğidir." 177 diyen yazann Hz. Peygamber' e yüklediği imaj oldukça ilginçtir; " ... Adem (as) başını kaldırıp Arş-ı Alaya baktığında muazzam bir Nur ile Ahmed isminin yazılı olduğunu gördü ve Ya Rab, bu nedir? Diye sordu. Cenabı Allah (c. c) "Bu senin soyundan bir peygamberin nurudur ki, O'nun ismi göklerde Ahmed ve yeryüzünde Muhammed'dir. Eğer O olmasaydı seni yaratmazdım!" diye buyurdu." 178 7- Siyer kitaplarının birçoğunda yer verilen ve kendi içerisinde büyük çelişki banndıran bir diğer metin de, Hz. Peygamber'in Ebu Tiilib ile Busra yolculuğunda Balıira'nın yemek davetinden geri bırakılması anlatılarıdır. Oysa çalışmaların hiçbirinde Ebu Tiilib'in gözü gibi sakındığı yeğenini davetten nasıl geri bıraktığı, kervanırı bekçileri, köleleri yok muydu da Hz. Peygamber'in bekçi olarak bırakıldığı sorgulanmamış, bilakis Ebu Talib'in, Hz. Peygamber olmadan sofraya oturmaması ile yabancı bir memlekette onun yemekten geri bırakılınasına göz yumduğu peş peşe sıralanmıştır: a- "(Ebu Talib) O yanında olmadan uyumuyor, onu almadan bir yere gitmiyor, o yerini almadan sofraya kimsenin uzahmasına izin 176 177 178 Rıza, 25 Bilgin, 38 Bilgin, 53 Siret Sempozyumu 1319 vermiyor. .. " 179 (Bir sayfa sonra) "(Bah1ra) sordu: -Ey Kureyş topluluğu! İçinizde yemeğe gelemeyen, geride bıraktığınız kimse var mı? -Hayır Ey Bahira. Hepimiz geldile Sadece bir çocuğu yüklerimize bekçi olsun diye dışanda bıraktık." 180 b- "Onun için Ebfı Talib, kendi çocuklarından daha çok sevdiği Muhammedu'l-Emin olmadan sofraya oturmak istemiyor ve otururken de, O'nu yanı başına almaya gayret ediyor, başka kimseye göstermediği şefkat ve alakayı O'na gösteriyordu." 181 denildikten üç sayfa sonra Rahip Ballira kıssasında Hz. Peygamber'in sofraya getirilmediği, geride bırakıldığı anlatılabilmektedir. 182 c- " ... Ebu Talib, her sofra kurulduğunda sevgili yeğenını beklerdi. Yemek için acele eden çocuklarına -Durun! Muhammed de gelsin, derdi. O gelmeden kimseyi yemeğe başlatmazdı." 183 Oysa aynı yazar da geleneğe uymuş ve Resfılullah'ın Ballira kıssasında yemekten geri bırakılınasını anlatmıştır. 184 d- "O da (Ebu Talib) babası gibi sofraya otıırduğunda yeğenini göremediği zaman onu sorar ve geldikten sonra yemeğe başlardı." 185 (bir sayfa sonra) "Hz. Peygamber'i develere ve eşyaya göz kulak olması için bıraktılar ... " 186 Hz. Peygamber'in neden geri bırakıldığı konusunda da enteresan açıklamalar yapılmıştır. Bunlardan bir iki tanesini zikretmemizin uygun olacağı kanaatindeyiz: 179 Kazc1 25 ıso Kazcı' 27 181 Hayl~az, 37-38 182 Haylamaz, 41-42 183 Akkaya, 30-31 184 Akkaya, 34 185 Avcı, Mulıammedı1'/-Emin, 91 186 Avcı, Mıılıammedü'l-Emin, 92; Bahirii kıssasında Hz. Peygamber'in yemekten geri bırakılması konusunda bkz., Suruç, I, lll; Çakıcı, 19; Ağcakaya - Bulut, 56; Okumuş, 59; Balcı, Mahmut, 13; Aydın, 58; Pehlivan, 41; Slill3a, İşte Önderimiz, 18; Nalbant, 29; Kazcı, 27; Varlı, 17-19; Özdemir, ·sevgi Peygamberi Hz. Muhammed ve Örnek Hayatı, 19; Akkaya, 33-35; Maksudoğlu, 35-37; Gazel, 32-33; Haylamaz, 41-42; Yenidinç, ll; Şefkatli, 33-35 320 1Siret Sempozyumu -1- a- " ... Kervan'daki büyük, küçük, hür, köle herkesin gelmesini istedi. Hz. Muhammed A. S. yaşı küçük olduğundan, kervana göz kulak olması için bırakıldı." 187 yemeğe b- " ... Kafilenin yanında bir çocuk kaldı. Nasıl olmuştu da herkes gelmiş, kafılede, eşyanın yanında sadece 12 yaşında bir çocuk kalmıştı? Rahip Balıira'nın daveti yemek daveti olunca herkes gitmek istemiş, kafiledeki eşyanın ve develerin yanında kalacak kimse çıkmamıştı. Bunun üzerine Hz. Muhammed, "Ben beklerim" demiş ve bu sebeple orada kalmıştı." 188 c- "Bahira'nın aradığı, kilinatın olduğundan, kafilenin en küçükleri olarak ağacın altında oturuyordu. 189 8- "Bu ilk vahiyden sonra, efendisi, yaş itibariyle beklemekle vazifeli eşyalarını yaklaşık üç yıl kadar vahyin kesildiğini öğreniyoruz tarihçilerden ... " 190 "Rabbinin nimetine gelince (başkalarına) anlat" Bu ayet artık yeni dini vazetmesını emrediyordu." 191 "Vahiy üç yıl müddetle kesilince, Mekkeliler "Allah'ın seni terk etti" diye alay edip söylenirken ... " 192 : Müşrikler alay ettiklerine göre demek ki Hz. Peygamber hemen tebliğe başlamış demektir. 9- "Efendimiz doğar doğmaz mübarek başını yere koyarak secdeye kapandı ve şöyle - dedi; La ilahe iliallah ınnı . Resı11ullah ... sonra şehadet parmağını kaldırdı -kendisine inanan kişiler anlamına gelen "ümınet"inin kurtuluşu için şöyle dua etti; Ümmeti ... Ümmeti 193 (altı sayfa sonra) " ... misafır çocuk dört aylık olunca duvara tutunup yürümüş, beş aylık olunca bir yere tutunmadan yürümüştü. Altı aylık olunca yürümeye başlamıştı. Yedi aylık olunca Maksudoğlu, 35 Aytekin, 12 189 Şefkatli, 34 19 Cemal, 40 191 Cemal, 43 192 Cemal, 45 193 Akkaya, 17-18 187 188 ° Siret Sempozyumu 1321 konuşmuş, sekiz aylık olunca konuşulanı anlamıştı. Dokuz aylık olunca düzgün konuşmuş, on aylık olunca da ok atmaya başlamıştı. Konuşmaya başladığında ilk sözü şu olmuştu; "Kendinden başka ilah olmayan alemlerlu Rabbine hamd olsun." 194 10- (K.ur'iin'a göre Hz. Peygamber'in (sav) şahsiyeri bölüınünde) 195 "O (sav) bir beşerdir" başlığı altında " ... uyuyan, rüya gören yani aklımıza her ne geliyor ise, insana 1 beşere has tüm bunları yapan bir b(1şerdir ... " 196 "İşte Kur'an O'nun (sav) beşer kiınliğini gündeme getirerek iki sapmaya da cevap vererek, muhatapta doğru bir peygamber tasavvuru oluşturmak istemektedir." 197 Aynı satırlan yazan yazar; "Hz. Muhammed (sav) ı479 yaşında" 198 diye bir başlık atınış ve "Ey Efendim! Bugün sen 1479 yaşındasın. Dünya devam ettikçe de yaşayacaksın. Ahirette de yaşayacaksın .. ." 199 diyebilmiştir. "Ahirette de yaşayacaksın" ifadesi hariç diğer ifadeleri sevgi boyutunda veya "sünnetirıin, davasının yaşayacağı" şeklinde yorumlamak mümkündür. Ancak sevgi hiç şüphe yok ki Kur'an'ın nassına -"Muhammed ancak bir Peygamber'dir. Ondan önce de Peygamberler geçmişti. Ölür veya öldürülürse geriye mı döneceksiniz?" (3 1 Al-i İmran, 144); "Ey Muhammed şüphesiz sen de öleceksin onlar da ölecekler." (39 1 Zümer, 30); "O'ndan başka her şey yok olacaktır." (28 1 Kasas, 88); "Her insan ölümü tadacaktır." (3 1 AIi İmriin, ı 85)- ters düşmeden de ifade edilebilirdi kanaatindeyiz. 1 ı- "Delilsiz, dayanaksız, vahyin onaylamadı ğı, abartılı ifadelere, yazılarımızda yer vermedik. Bize faydası olmayacak detaylara girmedik" 200 diyen yazar muhtemelen sonradan fikir 194 Akkaya, 24 195 Y1ldının, Muhammed Emin, Alemiere Rahmet Hz. Muhammed (sav), Kalem Yay., VTI. Bsk., İst. 2006, 52-57 196 Yıldının, Alemiere Rahmet, 53 197 Yıldının, Alemiere Rahmet, 54 198 Yıldınm, Alemiere Rahmet, 85-87 199 Yıldının, Alemiere Rahmet, 86 200 Akkoyunlu, 12 322 1Siret Sempozyumu -1değiştirmiş olacak ki; " ... Bu olağanüstü özelliklere sahip olan kişinin gelecekteki peygamber olduğunu tahmin etti." 201 diye yazmıştır. 12- "Bizi mucizeler göndermekten alıkoyan şey ancak öncekilerin onları yalanlamış olmalarıdır" (17/İsra, 59) ayetini zikrettikten202 dört sahife sonra; "Mezkfu ayetler okunduğunda "Biz sana hiçbir maddi mucize vermedik" anlamına gelebilecek sarih bir ifadenin bulunmadığı görülmektedir... Hz. Peygamber'in mucizelerine dair menfi yargının en azından kesin hüküm halinde alınamayacağı iz'an ve idrale sahibi herkesin kabulleneceği bir husustur. " 203 13- "Bu ayetler öncesi ve sonrasıyla okunduğunda esas itibariyle konuya vurgu yapıldığı net bir şekilde görülmektedir: ... 3. istenilen mucize gösterilmesine rağmen iman edilmezse, bu talepte bulunanların toplu helak edilmesi, Allah'ın önceki ümmetler için uyguladığı değişmez bir kanundur. " 204 dedikten ve ayın yarılması ile ilgili haberlerle bu ayetler arasındaki tenaküzun zahiren olduğunu açıklamaya çalıştıktan birkaç sahife sonra; "İlal:ıi takdir, son peygamber Hz. Muhammed'in tebliğe ilk muhatap olan kavminin toplu helilke maruz kalmasını dilemeıniştir ... " 205 (Bağlantıyı kurmak için ise) " ... ayın yarılması hadisesi müşriklerin isteğiyle önceden gerçekleşıniş; mucize isteklerini geri çeviren ayetler ise sonradan nazil olmuşsa aralarında bir çelişki yoktur ... " demektedir. 206 : İlal:ıi iradeyi müşriklerin tutıun ve davranışıarına bağlayan, ayetlerin medlul ve kapsamını olay öncesi ve sonrası ile sınırlandıran, Allah'ın sık sık fikir değiştirdiğini ima eden böyle bir mantıkla Hz. Peygamber'in nübüvvetinin ele alınmış olmasını izah etınek herhalde pek de kolay beş değildir. \ 201 Akkoyunlu, 59 202 Abatlı, 210 203 Abatlı, 214 204 Abatlı, 214 205 Abatlı, 221 206 Abatlı, 227 Siret Sempozyumu 1323 14- "Kuşlann attığı taşlan ınik:ropla falan açıklamak gibi pozitivist gayretleeşlikler gerekmez; Yüce Allah, Nemri'ıd'a bir sivrisineği musaBat etmişti." 207 şeklindeki ifadeden çok geçmeden sayın yazar; " ... Hz. Muhammed (A. S.) deveterin .tabanlannı ve kemiklerini oğdu, develer koşarak kafilenin önüne geçti. (Dipnot açıklaması): Günümüzde Reflexiology bilinmekte ve uygulanmaktadır. Tabandaki bazı noktalar, bedenin belli üyeleri ile bağlantılıdır. O noktalann oğulması, bastırılması ile ilgili üyelere eneıji gönderiterek tedavi edilmekte, bu üyelerin iyi çalışması sağlanmaktadır. Hz. Muhammed'in peygamberliğinden önceki yıllarda bi.ınu uygulainış olması ilgi çekicidir."208 diye yazmıştır. 15- "Allah Resı11ü'nün (asm) sadece beşeri hallerini anlatan siyer okuyup, O'nu kisralar, kayserler gibi bir melik veya bir hükümdar sanmak büyük bir hatadır. O'na Cenab-ı Hakk'ın resulü ve en sevgili kulu olarak bakılmalıdır. Böyle bakıldığında O, asumandan yere inen nuranf bir melek gibi görünür." 209 kitaplannı 2. ı. 7. Anakronizm: 1- Hz. Ömer'in Müslüman olmasını, Hz. Peygamber'in açıktan davete başlamasından öneeye alan210 yazar, daha sonra müşriklerin baskısıyla Hz. Peygamber'in Daru'l-Erkfun'a sığındığını anlatıyor ve Hz. Ömer bu evde Müslüman oluyor. 2 ıı: Olayın oldukça kanşık olmasında bizim herhangi bir dablimizin olmadığını ifade ile belirtelim ki Hz. Peygamber'i tebliğe başlatmadan henüz olmayan bir sığınma evinde Hz. Ömer' i Müslüman eden bizzat yazarımızdır. 2- "(Habeş hicretinde Cafer'in Necaş1 ile görüşmesi) ... Zekat vermeyi, oruç tutmayı, fakirlerle yardımlaşmayı ... " 212 Maksudoğlu, 30 Maksudoğlu, 39 209 Kırkıncı 8 207 208 210 211 212 Bkz., A;dın, ll O-ll 1 Aydın, ll6 Kazcı, 67 324 1 Siret Sempozyumu -1- 3- "Israrlara dayanamayan BiHil, nihayet bir sabah boynu bükük, gözü yaşlı minareye çıktıysa da ... " 213 ezanı için 4- "Mekke ahalisi ticaret hususunda ileri bir seviyede idiler, hatta Mekke'den hareket eden kafileler vasıtasıyla yıllık -bugünkü akçe ile üç milyon yedi yüz elli bin franklık- ihracat yapıldığı müsteşrikler tarafından hesaplanmıştır." 214 ''Fahr-i Alem Efendimiz'e babasından kalan servet günümüzdeki madeni para ile sekiz-dokuz bin kuruş değerinde hayvan ve benzeri mallardan ibaretti." 215 ; "Kabe'yi ziyarete gelenlerin bıraktığı üç-beş kuruşla geçinip gidiyorlardı." 216 5- "(Abdulmuttalib'in günlerce kapalı kaldı. " 217 vefatı ile) Mekke çarşısı yas tutmak için 6- Kaynakların 218 Hz. Peygamber'in Bedr Savaşı öncesi ettiği dua olarak kaydettiği sözler Hendek Savaşına alınmıştır: " ... Hz. Muhammed gecenin büyük bir kısmını çadırda namaz kılıp şu duayı tekrarlamakla meşguldü: "Ya Rabbi, bugün burada sana inanan şu bir avuç insana yardım etmezsen, sana yeryüzünde ibadet edecek hiçbir Müslüman kalınayacak. Bizi yalnız bırakma." 219 7- (Yahudi Muhayyrik Müslüman olınuş ve Uhud'da vasiyetini bildirmektedir) " ... Eğer şehit olursam bütün mallanını savaş hazırlıklan için harcansın. Onları Beytü 'l-Ma/'a bıralayontm. " 220 : Buna göre Beytu'l-Mal, kurulınuş ve hatta savaş hazırlıkları için para biriktirilıneye dahi başlanmıştır. 2. 1. 8. Kavram Karmaşası: Topbaş, Osman Nüri, Hazret-i Muhammed Mustafii (sav) -Emsiilsiz Örnek Şahsiyet-, Erkarn Yay., İst. 2010, 133 214 Rıza, 85 215 Rıza, 14 216 Babaduoğlu, 7 217 Kazcı 24 218 Bkz.,'İbn Hişiim, Il, 626-627; Bedr öncesi duası için aynca bkz., Vakıdi, Muhammed b. Ömer b. Vakıd(207/822), Kitiibu'l-Meğiizf, 1-111, thk., tkd: Marsden Jones, Alemu'l-Kütüb, , III. Bsk., Beyrut 1984, I, 56 219 Çakıcı, 80. Yazann, Bedir Savaşında bu duaya yer vermemiş olmasını da kendi adııia tutarlılık olduğunu ifade etmemiz gerekecektir. 220 Aydın, 307 213 Siret Sempozyumu 1325 Kavram karmaşasında dikkati çeken iki önemli husus; hem yeni bir takım kavraınlarm, terimlerin alakasız bir şekilde siyer yazıcılığına dahil edilmesi, hem de kavramlarm birbirine karışhnlmasıdır. 1- "(Medine'deki İslamiyet' i yayma faaliyetleri) ... Medine'den gelen haberler Peygamberimizi ve Mekkeli Müslümanlan sevinç içinde bırakıyordu. Nitekim o yıla "sevinç yılı" adı verilmişti." 221 2- "Peygamber Mus'ab isimli bir öğretmeni onlara gönderdi." 222 3- Son devir siyer yazıcılan tarafindan en çok kullamlmasına en çok hata yapılan kavramlarm başında mucize kavramı gelmektedir. Öyle ki bu kavram yerli yersiz her konuda gayet rahat bir şekilde kullamlmıştır: "(Fil Yakası) Bu hadise her ne kadar Res·Ulullah (sav) dünyaya gelmeden kısa bir süre önce meydana gelmiş olsa da, bunu onun mucizelerinden saymak mümkündür. Çünkü mucizenin peygamberlikten önce meydana gelmesi ehl-i sünnete göre müınkündür." 223 ; "Aradan epey bir zaman daha geçti. Bu zaman içinde Halime ve kocasım çok korkutan bir mucize daha oldu... O müthiş olaydan yani göğsünün yarılması mucizesinden sonra ... " 224 ; "(Hz. Peygamber'in mucizeleri) ... Hz. Peygamber'in doğumuyla başlar bunlar, Peygamberliğini tebliğ etmediği dönemde devam eder ... " 225 karşın 4- " ... Mekke'deki Mescid-i Haram'dan Kudüs'teki Mescid-i Alesıl'ya olan miracı. .. " 226 ; "Kur'an'da İsra Suresi tamamen Mirac'ı 227 anlatır ... " 5- "İbn İshak'ın elyazmaszndan İbn Hişam'ın düzenlediği biçimiyle okuyup kendi hayal gücümü de kattım ... " 228 ; "Bu bilgi manastırdaki yazma kitaplarda kayıtlıydı. .. .Elyazması kitaplarda Kazcı, 83 Cemal, 66 223 Akgül, 117 224 Özdemir, Sevgi Peygamberi Hz. Muhammed (sav), 13-14 225 İnançer, Ö. Tuğrul, Muhabbet Peygamberi Hz. Muhammed (sav), Sufi Kitap, IL Bsk., İst 2010,40 226 Doğan, 86 227 Cemal 62 228 Gürsel: Nedim, Allalı 'ın Kızları, Doğan Kitap, İst 2008, 87 221 222 326 1Siret Sempozyumu -1- kayıtlı olan bilgiye göre ... " 229 : Herhalde bu şekilde bir gizem veya bilgi değeri katıldığı düşüncesinden olsa gerek, matbaanın icadından önce elyazınası eserlerden bahsetme ihtiyacı duyulmuştur. 2. 1. 9. Mantık ve Çıkanın Hatalan: 1- "(Abdulmuttalib'in neden on erkek evlat istediği) ... (Zemzem'i kazarken) Fakat taşlı toprağı kazmak kolay olmuyordu. Abdülmuttalib gücünün tükendiğini hissettiği bir anda, Yüce Allah'a şöyle dua etti; Ya Rabbi! Bana on erkek çocuğu ver. Onlarla birlikte kuyuyu kazabilirsem oğlumun birini sana kurban edeceğim.'.23°: Bu pasajda hem tarih, hem de mantık hatası açık bir şekilde görülmektedir. Bu metne göre Abdulmuttalib'in on oğlu olacak, yetişecek onlarla beraber kuyuyu kazarsa birini kurban edecektir. Yazar, kurban haberine de yer verdiğine göre 231 yetişmişler ve beraber kuyuyu kazmışlar demektir. 232 2- "Halime çocuğu getirdikten birkaç ay sonra öz oğlu, evlerinin arka tarafında koyunları otlatırken sütkardeşi Muhammed de yanında idi. Bu sırada iki kişinin gelip Muhammed'in karnını yardıklarırıı, içine bir şey doldurduklarını gördü. Tabii bu, fiziki değil, manevi bir operasyon idi. Ama Halime'nin oğlu bunu fiziksel bir operasyon sanmıştı. Korkuya kapıldı, koşup durumu annesine bildirdi.'' 233 : Manevi bir operasyonu çocuğun nasıl görebildiğini anlamamız pek de kolay değildir. 3- "Sonunda her adamın avianma karar verildi ve yola çıkıldı.'' 234 229 amacıyla bir kılıç almasına Özdemir, Sevgi Peygamberi Hz. Muhammed (sav), 19 Akkaya, 11-12 Akkaya, 12 232 Abdulmuttalib'in on oğul isteme nedeni konusunda farklı yorun11ar getirildiğini de belirteliın: " ... Dedesi Abdülmuttalib, zernzem kuyusu'nu faaliyete' geçirdiği sırada Kureyş'in bazı ileri gelenleri tarafından alaya alınıp küçük düşürülmesi üzerine, on oğlu olursa birini kurban etmeyi adamış ... "( Avcı, Son Peygamber, 28) i 233 Ateş, 17; göğsünün yanlmasının manevi bir operasyon olduğuou ileride tekrar etıniştii. Bkz., 118-119 234 Özdemir, Sevgi Peygamberi Hz. Muhammed ve Ömek Hayatı, 119 230 231 Siret Sempozyumu 1327 4- "Tek tek namaz kılınması, Peygamber efendimizin adetlerinden olduğu için Resuluilah Efendimizin namazı imamla kılınmanıış ... ,m s 5- ''Hind: "Hür olan kadın zina etmez" diye cevap Kendisi hürdü. O zaman zina etmesine lüzum yoktu. " 236 vermişti. 6- "Kentli Araplarda, çocukları çölde yaşayan sütannelere vermek adet idi. Bunun birkaç nedeni olabilir: 1) Kadın çocukla meşgul olup kocasını ihmal etmesin ... " 237 7- "(Hz. Peygamber'in anne babasının ölmelerinin hikmeti) ... Ayrıca, anasını ve babasını da düşünmesi, gözetmesi, onlara bir sıkıntı ve azabın gelmemesine çalışması gerekirdi ki, bu durumda kendisinin çok az da olsa bir vaktini alırdı. Hz. Peygamber'in hayatı takip edildiği takdirde ailesi ve çocukları hiçbir zaman davasına engel teşkil etmediler, billıassa yardımcı oldular. Anası babası daha yaşlı olacakları için durumlarında değişiklik olabilirdi." 238 8- "Fidye ödeyemeyen esiriıı, Medineli on çocuğa okuma-yazma karşılığında iizad edilmesine karar verildi. Bir esirin kurtulması için ödenmesi gereken fidye, diyelim ki 50 büyükbaş hayvan olsun; bir tilnesi en azından 4. 000 TL olsa, 200. 000 TL eder. Bedir' de Müslümanlara esir düşen bir Müşrik, 1O çocuğa en fazla birkaç ayda okuma yazma öğreterek 200 bin TL kazanmış oluyordu! Yeryüzünde hiçbir ülke, günümüzde bile, öğretinenin emeğini böylesine bir cömertlikle karşıtayabiliyor değildir." 239 öğretinesi 9- ''Melekler Necaşi'nin naşını ta ResUluilah görüneeye kadar yukarılara kaldırmıştı ... ResUluilah Efendimiz' e hürmet gösterenler böyle yükselmişlerdir ... " 240 : Anlaşılan o ki, Necaşi'den başka Hz. 235 Aydın, 537 Aydın, 489 237 Ateş, 16 238 Atay, Hüseyin, İslam 'm Siyasi Oluşumu, Atay ve Atay Yay., Ankara 1999, 18 239 Maksudoğlu, 120 240 Güzel, 81 236 328 1 Siret Sempozyumu -I- Peygamber' e hürmet gösteren yoktu ki, sadece onun naşı kaldırılmıştır. 10- "(Hayber) ... Bunun sebepleri vardı. Belki Ferakl (Herakl olacak. Öz) Yahudileri kullanarak 'onları Müslümanların üzerine gönderebilirdi. Bu diğer tarafta Fars ülkesinden Kisra'mn da işine gelebilirdi. Onun için bu Yahudilerin ortadan kalkınasılazıındı." 241 ll- "(Hudeybiye antlaşmasımn nedeni) Çünkü Kureyşliler güvenilmez bir kitleydi. Onlan bırakarak kuzeye sefere çıkmak Medine'yi onlara teslim etmek demekti. .. " 242 12- "(Bahlra) ... Bti kervandaki insanların diğerlerinden farklı olarak ender görülen vakur davramşlanm hayretle karşıladı. Herhalde kendi dinine kazandırmak için onlan yemeğe davet etti."243 13- "Bu altı Hazreç1inin Müslümanlığı kabul etmelerinin bir takım nedenleri vardı. Peygamber'in annesinin atalan bu kabiledendi. " 244 14- " ... Oysa Peygamber, bu bilginin, vahyin sadece taşıyıcısı değil, aynı zamanda kaynağıdır. Peygamber Efendimiz, Cebrail Kur'an'ı talim edeceği vakit Cebrail'den evvel söylerdi. Bunun için Cenab-ı Hakk; "Ya Habibim, sana Kur'an vahyolunmazdan evvel acele edip söyleme. Şüphesiz onu toplamak (senin kalbine yerleştirmek) ve akutmak bize aittir" buyurmuştur (Kıyame 75 1 1617). İşte bu da, Ruh-u Muhammediyye'ye Kur'an'ın evvelce talim olunduğuna aşikar bir delildir." 245 : Burada hemen belirtelim ki bu pasaja, müsteşriklerin Kur'an'ın kaynağının ilahi bir menşeye dayanmadığı şeklindeki iddialarımn onayından başka nasıl bir izah tarzı getirilebileceği konusunda herhangi bir fikre sahip değiliz. 241 242 243 244 245 Aydın, 445 Aydın, 449 Cemal, 20 Cemal, 65 Yalsızuçanlar, Sadık (Haz.), Adı Güzel Kendi Güzel Muhammed (sav), Tiınaş Yay., İst. 2006, 56 (Cemalnur Sargut'la yapılan röportajdan) Siret Sempozyumu 1 329 Bunun1a beraber ilgili ayet metninde, "vahyolunmazdan evvel" diye bir ifadenin olmadığını alhnı çizerek belirtmeliyiz. 246 2. 2. Siyasi, Dini, İdeolojik veya Savunmacı Yaklaşımlardan Kaynaklanan Hatalar 2. 2. 1. Siyasi ve İdeolojik Kabullerin Şekillendirdiği Üslup: 1- "Mekke'de dünyaya gelen bu çocuk ezilen insan1an kurtarmak için, süper devletleri yıkmaya geliyordu ... " 247 2- "Yahudi milleti mert desiselerle doludur ... " 248 olmadığından, hayatlan hile ve 3- " ... Hz. Muhammed (sav) ve onun arkadaşıanna çok şiddetli ve acımasız bir Devlet terörü uyguladıklanndan ... " 249 4- "Bilindiği gibi Mekke'de yaşayan Müslüman1ar, dillieri ayn bile olsa, Mekke Devletinin vatandaşlanydılar. Ve doğal olarak, Mekke vatandaşlığının bütün haklarından yararlanmalan gerekirken kafir olan Devlet yöneticileri, Müslümanlarm vatandaşlıktan doğan haklannı ellerinden alıyorlardı. .. Devletimizin dini Kabe'dir ve orada ilahlanmızın heykelleri vardır. Sizin göreviniz, bu ilahlara saygı göstermek, oruarın ilkeleri dışında hareket etmemektedir ... Dinin ne olup ne olmayacağına devletimiz karar verir. İlke ve çıkarlanmız, ne doğrultuda bir din gerektiriyorsa, dini o hale sokar, eğitimini de biz yaparız, Muhammed değil!" 250 2. 2. 2. Çağdaş Algıların Dayattığı Kabulleri Aşarnama 1 Savunmacı Yaklaşım: Çağdaş algıların tarzı siyere onayıatılması şeklindeki bu yaklaşım en çok Hz. Peygamber'in savaşlan ve evlilikleri konusunda Bkz., 75 1 Kıyame, 16 Sınna, İşte Önderimiz, 16 248 Sınna, İslami Tebliğin Medine Dönemi ve Cilıad, Beyan Yay, XII. Bsk., İst. (2002), 42 249 Sınna, İslami Tebliğin Medine Dönemi, 42 250 Sınna, İhsan Süreyya, İslami Tebliğin Mekke Dönemi ve İşkence, Beyan Yay., İst. 1991, 103-104 (Bu çalışmanın her ne kadar yeni baskısına son on yıllık dönemde rastlamadı isek de örnek olarak buraya aldığımızı ifade edelim) 246 247 330 1 Siret Sempozyumu -1karşımıza çıkmaktadır. Burada dikkatimizi çeken bir diğer husus ise, savunu yapmak için haber imal etmekten çekinilmemiş olmasıdır. Tespit edebildiğimiz kadarıyla savunmacı yaklaşımın, siyer anlatılarının çağdaş algılara karşı . konumunu revize etmek ve mağlubiyet, eksiklik vb. hususları Hz. Peygamber' den veya Müslümanlardan uzaklaştırmak olmak üzere iki ana amacı vardır. 1- (Bedir Savaşının nedeni) "Mekkeli müşrikler Müslümanları daha kök budak salmadan yok etmek için bir ordu hazırlamaya karar verdiler. Kazancıyla bu orduyu donatacakları bir ticaret kervanını Şam'a gönderdiler." 251 ; "Bir gün Medine'ye Mekkelilerin büyük bir savaş hazırlığı içinde oldukları ve bunun için Şam'a büyük bir kervan yolladıklan haberi geldi. Harekete geçen Müslümanlar, kervan Mekke'ye ulaşmadan yakalamak için hazırlanmaya başladılar ... " 252 ; "Kureyş Medine'yi basıp ResUluilah (s.a.s)'i öldürmek, Müslümanlığı ortadan kaldırmak için hazırlanıyordu. Yapılacak savaşın masraflarını karşılamak üzere, Ebu Süfyan'ın başkanlığında büyük bir ticaret kervanını Medine yolu ile Şam'a göndermişlerdi ... Kervan döner "Müşrikler, dönmez, Medine'ye hücum edeceklerdi."253 ; Müslümanları yok etmek için hazırlıklarını yapmışlar ve 950 kişilik bir savaşçı gurubuyla Medine'ye doğru yola çıkmışlardı. O sırada Müşriklerin, Şam' dan dönmek:te olan bir de ticaret kervanı vardı. Hem Müslümanları Medine'de mağlup etmek hem de o civardan geçecek olan ticaret kervanının güvenliğini sağlamak istiyorlardı." 254 ; "Kureyş, İslam'a karşı savaşmak, insanları Allah'ın yolundan saptırmak, Müslümanlara zorluklar çıkarmak için elinden geleni yapıyordu. Varını yoğunu İslam'la mücadele etmeye, silah ve malzeme almaya harcıyor, Müslümanları küçük düşürmeye çalışıyordu. Onların çapulcu süvarileri, Medine sırurlarına ve otlaklarına kadar geliyor Balcı, Mahmut, 22 Çakıcı, 71 253 Doğan, 124; ileriki sayfalarda yazar, " ... ŞanJ kervanının kazancı ile bir ordu toplayıp Medine'yi basmaya ve Müslümanlardan öç almaya karar verdiler." demektedir. Bki., Doğan, 136 254 Aytekin, 78 251 252 Siret Sempozyumu 1331 255 yağmalar yapıyorlardı." ; "Müşrikler, Medine'den Yemen'e giden ticaret yolunu kestiler. Müslümanlar da buna karşılık Mekke'den Şam'a giden ticaret yolunu kestiler. Müşriklere göre bu, savaş için yeterli bir sebepti. Diğer kabilelerden de yardım alarak Müslümanlara karşı savaş hazırlığına giriştiler. Müslümanlarla yapılacak savaş için gerekli olan parayı temin etmek için Ebu Süfyan önderliğinde Medine ticaret yolu ile Suriye'ye bir ticaret kervanı gönderildi... Ashap, "Müşriklere karşı savaşmak artık mecburi oldu" dediler." 256 ; ''Müslümanlar bütün kuvvetleriyle savaşmak zorunda kaldılar. Çünkü başka çare kalmamıştı. Mekkeliler bin develik büyük ticaret kervanı hazırlamışlar, bundan kazanacakları parayla silah satın alıp Medine'ye saidırınayı plfuılamışlardı. Medineli Müslümanlar kendilerini korumak için, bu plfuıı bozmak zorundaydılar." 257 ; "Hz. Peygamber ve savaş konusunda üretilmiş büyük bir iftirayı cevap olarak şunu söylemek gerekir: Resul-i Kibriya Efendimizin katıldığı savaşlardan hiçbiri saldırıya dönük olmamış, hepsi savunma amaçlı olmuştur ... " 258 : Savunmacı yaklaşım, savaş konusunda Müslümanların mecbur kalmadan savaşmadıklarını ifade için Bedir Savaşından işe başlamıştır. Müslümanların ilk saldıran olmadığını ispat amacı taşıyan bu yaklaşımda göz ardı edilen husus; ''Medine'de bir siyasi, askeri otoritenin 1 devletin" mevcudiyetidir. Sorun da hakimiyet sınırlarının çizilmesidir. Ancak çağdaş algılar neticesinde Müslümanların savaş yanlısı olmadıklarını vurgulamak için, onların hep savunmada kaldıkları işlenmiş veya dile getirilmiştir. Hatta olay çarpıtılmakla kalınmaınış, yeni bir takım eklemelerde de bulunulmuştur. "(Hudeybiye Anlaşmasının Bozulması Sonrasında) ... Kureyş'e bir elçi gönderdi. Mekke'ye giden elçi, Huzaa'dan ölenlerin diyetlerinin verilip verilmeyeceğini, Beni Bekir'in Kureyş ile muahid olmaktan çıkanlıp çıkanlmayacağını ve bunlar yapılmazsa Hudeybiye 2- Ağcakaya - Bulut, 328 Pehlivan, 83-84. Bu haberi kaynağı bilinmeyen bilgilere de eklemek mümkündür. Ancak orijinalitesi açısından buraya almanın uygun olduğıınu düşündük. 257 Bahadıroğlu, 177 258 İnançer, 64 255 256 332 1 Siret Sempozyumu -I- anlaşmasının artık sona ermiş olduğunun kabul edileceğini beyan ederek Kureyş'in bu husustaki niyetlerini sordu. Kureyşliler elçiye, söz ile de Hudeybiye anlaşmasının tek taraflı olarak feshedildiğini bildirdiler. Bu şekilde hareketle, fiilen tecavüz ettikleri anlaşmayı lafzan da ilga etmiş olduklannı ortaya koymuş oldular. Hemen Ebu Süfyan'ı Medine'ye göndererek ahdi yenilernek istediler." 259 ; "Hz. Peygamber bundan böyle bu anlaşmayı geçersiz sayalıilir ve istediğini yapabilirdi. Müşriklere şöyle bir haber gönderdi: "Ya Huzaa'dan öldürülen adamlarm diyederini verin ya da Beni Bekr'i konırnaktan vazgeçin. Bu iki teklifi de geri çeviren Mekkeli müşrikler, yavaş yavaş olayın muhtemel sonuçlarını düşünmeye ve tedirgin olmaya başladılar. Durumu görüşmek, Müslümanlan yatıştırmak ve bu olayı kapatmak için ... " 260 ; "Ya Huzaa'dan öldürülen adamlarm diyederini veriniz, yahut Beni Bekr'i himayeden vazgeçiniz veya banş antlaşmasının feshedildiğini kabul ediniz" diye Kureyş' e haber gönderdi ... " 261 : Mekke'nin fetih gerekçesi de Bedir'de olduğu gibi yeni haber imali ile sağlanınış gibi görünüyor. 3- Savunmacı algının açıklamakta zorlandığı bir diğer konu da Beni Kureyza erkeklerinin öldürülmesi hiidisesidir. Bunun için de aynı yöntemlere başvurulmuş bazen yeni haberler üretilirken, bazen de gizleme yoluna gidilmiştir: "Bu sırada anlaşmaya ihanet etmeyen Yahudilere çıkma izni verildi." 262 ; "Sa'd, Tevrat'a göre hükmetti .. Savaşçılar cezalandınldılar. Sonuçta Kureyzaoğullan da Medine'yi terk etti." 263 ; "Onlar ihanetin bedelini şehirden sürülmekle ödeyeceklerdi. " 264 4- (Hayber'in fethinin gerekçesi): " ... Gatafan kabilesiyle Medine'ye bir ordu gönderme hazırlığına girdiler. anlaşarak Aydın, 473. Oldukça enteresan bilgiler içeren bu pasajın içerisindeki if.Çık çelişkinin yazar bir parça da ciddiyetsizliğe bağladığıniızı ifade etmeliyiz. 260 Özdemir, Sevgi Peygamberi Hz. Muhammed ve Ömek Hayatı, 138 261 Rıza 141 262 Özd~mir, Sevgi Peygamberi Hz. Muhammed ve Ömek Hayatı, 112 263 Okumuş, 253 264 Çakıcı, 80 259 tarafından görülemeıniş olınasıru Siret Sempozyumu 1 333 Resi'ılullah'a bu hazırlıktan haber verilince, Abdullah b. Revaha'yı Hayber' e göndererek Yalıurlilere bir barış anlaşması önerildL Allah Elçisi'nin bu önerisi reddedildi." 265 : Hz. Peygamber'in saldıran taraf olmaması veya savaştan önce uyardığı tezini doğrutatmak için neredeyse her savaş öncesinde bir elçiyi yazarlarımız ilgili bölgeye göndermişlerdir. 5- (Beni Kaynuka'run sürülmesi): "Resi'ılullah (s.a.s) Beni Kaynuka'ya muahedeyi yenilerneyi teklif etti. Onlar buna yanaşmadılar. " 266 konusu ile bağlantılı olarak Hz. Peygamber'in hissedilen bir diğer mesele de Ficar Savaşına katılması hiidisesidir: " ... Allah onu bu cahiliye Metinden de korumuştıı. Çünkü bu savaşlarda kimseyi öldürmerniş, kimseye ok atmarmş, kimsenin karuru dökmerniş, sadece düşman tarafından atılan oklan toplayarak arncalarına vermişti. " 267 ; " ••• o sırada 20 yaşlannda idi. Savaşta kimseye ok atmarmş, kimsenin kanını dökmernişti. Sadece düşman safindan atılan oklan toplayıp arncalarına vermişti." 268 : Bu mantığa göre, Hz. Peygamber öldürmemiş ancak öldürülmelerine 6- Savaş savunulması ihtiyacı yardımcı olmuştıır. 7- Son dönem siyer çalışmalarının büyük bir kısmında karşırmza çıkan ve savuruna ihtiyacı hissedilen bir diğer mesele ise Hz. Peygamber'in evlilikleridir. Hz. Peygamber'in niçin çok evlendiği konusunda; zayıf ve kimsesiz kadınlan himayesine almak, bazı kabilelerle akrabalık kurmak, İslami bir hükmü topluma kazandırmak, tesis edilen akrabalıklada ilişkileri güçlendirmek gibi birçok gerekçe sıralanrmş, 269 Hz. Peygamber'in her evliliği dilli, siyasi, sosyal 265 Nal bant, 100 Doğan, 132-133 267 K.azcı 28 268 A ytekm, 15 269 Bkz., Bilgin, 130-13 I 266 334 1Siret Sempozyumu -1- hikmetlerle izaha kalkışılmıştır. 270 Başka bir ifade ile Hz. Peygamber hiçbir eşini severek almamış, mutlaka bir amaç uğruna almıştır. Şayet Hz. Peygamber iddia edildiği gibi bütün evliliklerini illa da bir amaca matuf olarak yapmış ise Resülullah~ın aile hayatının oldukça sıkıntılı geçtiğini söyleyebiliriz. Bu algı sahiplerinin Hz. Peygamber'in eşierini sevgi temeli üzerine değil de, beklenti 1 amaç uğruna kurduğu gibi oldukça tuhaf bir tenakuza düştükleri de açıktır. Bu bağlamda ilk kaynakların her evliliğe bir neden aramamış olmalarını da ayrıca kaydetmemiz gerekir. a- "Demek ki bem Kur'an-ı Kerim ayetlerine, hem Allah'ın elçisinin uygulamasına göre örnek aile düzeni tek eşli bir ailedir. Bunun dışındaki uygulamalar tarihi ve kültürel sebeplerle ilgilidir."271 : Bu yargıya dayanarak, Hz. Peygamber döneminde hiçbir aile tipinin hem Kur'.an ayetlerine hem de Resülullah'ın uygulamasına uymadığını söyleyebiliriz. Zira toplumda tek eşli bir aile neredeyse bulamıyoruz. b- " ... Onun bu yaşından sonra çeşitli evlilikler yapması cinsel arzunun sonucu değildi. Esas sebep dini idi. Bazı evlilikleriyle en yakın arkadaşlarını memnun edip kendisine daha yakın hale getirme, bazı evlilikleriyle de birçok dini hükümlerin insanlara ulaştırılmasını amaç edinmiştir. Mesela kadınlara mahsus bazı fıkhl hükümlerin bizzat Peygamberimiz tarafından onlara anlatılması mümkün değildi. " 272 ; " ••• Bu dönemde Resı1lullah (as) da iki şahsiyet galebe " çalar: siyasi şahsiyet, teşrii şahsiyet. Bütün faaliyetlerinde ve hususen evliliklerinde bu iki şahsiyetin rolünü aramak gerekir. Binaenaleyh Medine'deki evleomelerde bu durum mevcuttur." 273 ; "Medine'ye geldikten sonra bakire olarak Hz. Aişe'yle evlenmiş, diğer evlilikleri ya siyasi nedenlerle veya himaye altına alınma sebebine matuftur. Bu konuda özel bir çalışma için bkz., Sabuni, Muhammed Ali, Peygamberimiz Niçin Çok Evlendi, çev: Rahmi Serin, Petek Yay., İst. 1983 Okumuş, 271 \ 272 Aytekin, 92; dini tebliğ amaçlı olarak çok evlendiği gerekçesi için aynca bkz., Kırkincı, 181 . 273 Canan, 19 270 271 Siret Sempozyumu 1 335 Hanımlannın bir kısmı yaşlıdır. Bu yaşlı olan kadınlan sırf himayesi altına almak için nikahlamıştır." 274 ; " ••• Demek ki bu büyük tebliğ vazifesi için ahlak, karakter ve kabiliyetçe birbirlerinden farklı olan birçok kadının yardımı gerekiyordu. Bu yüzden de Allah'ın iradesiyle Hz. Peygamber birçok hanımla evlenmiştir." 275 ; "Şüphe yok ki, Resuli Ekrem Efendimizin (sav) çok evlenmeleri de O'nun ayn bir siyaseti idi. Burada asıl maksat evlendiği hanımların kabilesini dost edinmek, zengin olanların. servetiyle İslfun'a hizmet etmek ve korunmaya muhtaç olanlan da muhafaza altına alıp onların maişetlerini temin etmekti."276 : Hz. Peygamber'in ev1iliklerinde çok sık gündeme getirilen dinf tebliğ gerekçesinin -diğer gerekçelere de örnek olması itibariyle- sorgulanması gerekmektedir. Öncelikle belirtelim ki hadis rivayeri için Hz. Peygamber'le evlenıneye gerek yoktur. Zira Hz. Peygamber'le evli olmayan; Esma bnt. Umeys 60 hadis, Esma bnt. Ebi Bekr 58 hadis, Ümmü Hani 46 hadis, Ümmü Atiyye 40 hadis, Fatıma bnt. Kays 34 hadis... rivayet etmişlerdir. 277 Buna karşılık Hz. Peygamber'in eşleri arasında yer alan Hz. Zeyneb bnt. Cahş ll hadis, Safiyye bnt. Huyey 1O hadis rivayet etmişlerdir. 278 Bu bile aslında böyle bir gerekçenin pek de tutarlı olmadığının ispatıdır. Şunu da unutmamak gerekir ki, bazı aile içi alıkamın -Hz. Peygamber'in, her hanımında farklı bir uygulamada bulunmadığı kabulüne dayanarakbildirilmesi için illa da birden fazla eş gerekirdi gibi bir çıkarım kendi içerisinde tutarsızdır. Netice itibariyle ümmühatu'l-mümininin hadis rivayeri veya aile içi alıkama dair verdikleri bilgiler yapılan evliliklerin amacı değil neticeleridir. Son olarak şunu da belirtelim ki, 274 Bağcı, H. Musa, Beşer Olarak Hz. Peygamber, Ankara Okulu Yay., Ankara 2010, 355 275 Gazel 73 Kırıa:ıcı, 184; Hz. Peygamber'in çok evlenmesinin hikmetleri konusunda bkz., Kırkıncı, 174-192. Sayın yazar Hz. Peygamber'in çok evliliğindeki hikmetlerin sayısı konusunda ise kanaatimizce bir parça abartıya gitmiş gibidir; "Yukanda sadece birkaçma temas ettiğimiz binlerce hikmetlerden dolayı Cenab-ı Hak, Peygamber Efendimizin çok evlilik yapmasına izin vermiş ... " (Kırkıncı, 187) 277 Bkz., Bolelli, Nusrettin, Kadıniann Hadis İlınindeki Yeri (Hicri 11.-V. Asır), Marmara Üniversitesi İliiliiyat Fakültesi Yay., İst. 1998, 44-45 278 Hz. Peygamber'in hanunlarının rivayet ettikleri hadis sayıları için bkz., Bolelli, 42-43 276 336 1Siret Sempozyumu -I279 Kur'an sarahaten Hz. Peygamber'in hoşlanınasından bahsetmektedir ki, bu da Kur'an'ın vurguladığı "beşer peygamber" modeli ile doğrudan alakah bir husustur. Sorun; sonraki nesillerin bu model imajı kendi kabul, örf veya qüşüncelerine göre ta' dil etmeye çalışmalarıdır. c- Ele aldığımız dönem itibariyle çalışmalar Hz. Peygamber'in Hz. Hatice ile evlenınesinde Hz. Hatice'nin Hz. Peygamber'e olan sevgisini işlemişler, ancak bu konuda Hz. Peygamber'in sadece gelen teklifi kabul ettiğine yer vernıişlerdir. 280 Anlaşılan o ki, yerel toplumsal kabuller Hz. Peygamber' e de aynen uygulanmıştır. d- Çağdaş algıların yönlendirmesi ile Hz. Aişe'nin evlilik 18'e ulaştırmak için genel anlamda yoğun bir çaba harcandığını da ifade etmemiz gerekiyor. 281 Geçen yüzyıllarda İslam dünyasının böyle bir meseleyi sorun haline getirmemiş olmasına da ayrıca dikkat çekmek durumundayız. Burada gelecekte medeni hukukta yapılacak küçük bir değişiklikle evlilik yaşının 18' den yukarı bir yaşa çekilmesi halinde neler olabileceğini tahmin etmek takdir edilir ki o kadar da zor yaşını değildir. 8- (Taifte alınan yerler): "Kalelerin dışındaki bağ ve bahçeler 282 alınarak kuşatmaya son verildi." : Müslüman ordusunun eli boş geri dönmesine herhalde gönüller pek razı olmamışa benziyor ki, mutlaka bir fetih kısmı eklenıne ilıtiyacı hissedilnıiştir. 9- (Mute Savaşı): " ... sadece on üç şehid vererek Medine'ye dönmüş, Bizans ordu komutanı da öldürülmüş ve kayıpları "Bundan sonra artık başka kadınlarla evlenmen, elinin altında bulunanlar hariç, güzellikleri hoşuna gitse bile, bunlann yerine başka hanımlar alman sana heliii de'ğildir. Allah her şeyi gözetler'' (33 1 Ahziib, 52) 280 Okumuş, 71-73 . 1 281 "Hz. Aişe gençti. Ama bazılannın yanlış olarak söyledikleri gibi dokuz yaşmda değil, 18 yaşlarındaydı." Aytekin, 70 282 N albant, ı ı 2 279 Siret Sempozyumu 1337 Müslümanlardan fazla olmuştu. Bu nedenlerle de İslam ordusunu takip etmeye cesaret edememişlerdi." 283 10- (Tebük Seferi): " ... Düşman taarruz halindeyken çarpışmadan geri çekildi. Kendi topraklarında savunma yapmak istediler. İslam ordusunun üzerine gelmeye çekindiler." 284 2. 2. 3. Kabulleri Onayiatma Gizlenmesi, Çarpıtılması: Adına Metnin Tahrifi, 1- "Peygamberimiz.Şeyma'ya "İddianı kanıtıayacak bir şey var mı?" diye sordu. O da, "Hatırlamadın mı, bir gün sırtının tam ortasından fena halde ısırmıştun" dedi ve daha sonra da ortak geçen çocukluk günleriyle ilgili bir takım anılar anlattı." 285 : Oysa durum tam tersidir ve Şeyma, Hz. Peygamber'i sırtında taşırken, Resillullah onu ısırmıştır. 286 Ne var ki, bir peygamber, çocuk da olsa birine zarar vermez anlayışı tarihi ters yüz ettirmiş, hiçbir suçu olmayan Şeymil'ya Peygamber'i ısırttırmıştır. 2- " ... Kendisinden mucizeler istemişlerdi. Bu isteğe karşın Yüce Rabbi'Iniz şunu söylemesini istemiştir; "De ki ayetler (mucizeler) Allah'ın yanındadır. Ben sadece bir uyancıyım" (29/Ankebut, 50). Bu ifadeyle insanlar Allah'a yönlendirilmişti. Bu konuda peygamberlerin bir aracı olduğu vurgulanmıştır. Ancak haliyle Efendimiz'e pek çok mucize verilmiştir." 287 : Kur'an'ın tanıttığı Peygamber'e razı olmamaya herhalde bundan daha güzel bir örnek olamaz. 3- "(Bir müsteşriğin Şakku Sadr hadisesinin münzevi keşiş Saint Simothee efsanesinde bir benzerinin mevcut olduğunu söyleyerek buradan intihal edildiği izlenimi verdiği iddiasına cevap olarak) ... Hz. Peygamber'in başına gelen hadiseyi mukayese etmek 283 Nalbant, 116 Nalbant, 116 285 Kazcı 378 286 Bkz., Hişam, IV, 458 287 Gül, 225 284 fhn 338 1 Siret Sempozyumu -I- uygun bir usUl olmasa da, eğer iddia doğruysa, Hz. Muhammed'in bu bilgiyi nasıl elde ettiği kanıtlanmalıdır ... " 288 : Burada müsteşriğin iddiası; Hz. Peygamber'in değil, nakilcilerin ilgili haberi Saint Simothee efsanesinden uyarladıklan olmasına karşın ciddi bir çarpıtma ile cevap verilmiştir. 2. 2. 4. İslami Değerlere Karşı Sırurların Zorlanması: Burada kullandığımız "sınırların zorlanınasından" kastımız; Hz. Peygamber'in kadrini yüceitme adına diğer peygamberlere biçilen rol ve Hz. Peygamber' e karşı edep sınırlarının zorlandığı ifadeler olmak üzere iki yönlüdür: 1- "Hadisi Hz. Ömer (ra) nakletmektedir: "Hz. Adem (as) cennetten çıkarıldıktan sonra Allah'a yalvarır; "Ya Rab! Muhammed hürmetine beni affet!" Allah (cc) cevap verir; "Ey Adem! O Benim için insanların "En Sevgilisi"dir. Değil mi ki, Benden, O'nun hürmetine af diliyorsun ... Ben de seni bağışladım." 289 ; "Adem (as)'ın toprağına RasfilulHih'ın toprağından bir nasip konduğu için, Adem (as)'ın tövbesine icabet olundu." 290 2- "Adem (as)'ın Havva'ya mihri Peygamberimize üç defa salavat getirmesi emredilmiş ... Taze dünyanın ilk yuvası, insanlığın ilk başlangıç ailesi işte bizim peygamberimize selam ve salavat ile kurulmuştur. " 291 3- "Cenab-ı Hakk'ın evvelki peygamberlere ismiyle hitap ettiği gibi Resfilullah'a ismiyle hitap etmemesi, onun, Allah katındaki derecesinin, makamının büyüklüğündendir ... " 292 4- "(Hz. Peygamber'in bir saatte bütün kadınlarını dolaştıktan (cima') sonra tek bir abdestle iktifa ediyordu" şeklindeki rivayeti Ahatlı, 162 Alpsoy, Said, Hz. Muhammed (sav) "En Sevgili", Gelenek Yay., İst. 2006, 14; aynca bkz., 13 290 Topbaş, 15 291 Güzel, 197 292 Ağcakaya - Bulut, 501 288 289 Siret Sempozyumu 1339 tenkit ederken) ... bir saati altmış dakika olarak alırsak ve dokuz hanımı da olduğunu düşünürsek, hanım başına altı küsur dakika düşmektedir. Böyle bir zaman diliminde sağlıklı bir birleşmenin olmayacağı açıktır. Olduğunu farz etsek bile apar tapar gerçekleşecek böyle bir faaliyet, Hz. Peygamber'in tavrına yakışmayan bir durumdur... Bu ifadelerden de anlaşılacağı gibi bu rivayetlerde Hz. Peygamber'in hanımlarını dolaşması cinsel ilişkiye girmesi olarak değil, bal ve hatır sormak, onların gönüllerini almak ve öpüp okşamak şeklinde anlaşılmalıdır. " 293 5- "Onun bütün hayatı ortadadır. En ufak teferruatına ulaşıncaya kadar hayatının her yönü, aile hayatı, cinsel yaşamı ve buna dair bilgiler bizzat hanımları tarafindan nakledilmiştir. Hz. Peygamber'in bu şekilde aşırılıklardan uzak olduğuna inanıyoruz." 294 : Hemen belirtelim ki biz de Hz. Peygamber'in eşlerinin bu tür aşırılıklardan uzak olduğuna inanıyoruz. 6- " ... Bu meseleyi diline d olayanların niyetleri bilinıniyor ve doğrusu bu, onların anlayacağı bir dilden konuşmayı gerektiriyor. Çünkü ortada ciddi bir terbiyesizlik ve çifte standart vardır. İnsanın diyesi geliyor, Hz. Peygamber'in vasıflarına sen de sahip ol, O 'nun kadar erkek ve er ol, o zaman sen de bu sayıda izdivaç yapa bilirsin. " 295 değil 7- "Peygamberimiz (sav) Mekke'den getirdiği mallan Basra hiç kimsenin satamadığı yüksek bir fiata sattı; alacağı mallan da ucuza alıp yükünü tuttu." 296 pazarında · 8- "Tebliğe başlayınca, bütün Arabistan korku ve şaşkınlık içinde kaldı. Harika belagati ve hitabeti, onlan teshfr etti (adeta büyü!edi). " 297 Bağcı, 344-345 Bağcı, 354 295 İnançer, 13 296 Aydın, 77 297 Topbaş, 21 293 294 340 1 Siret Sempozyumu -1- 2. 2. 5. Siyer Aniatılanna Yapılan Eklemeler: Peygamber'in annesının vefatma tepkisi bitirir bitirmez içinden bir ses duyar gibi oldu: "Annen öldü. Ama yok olmadı. Allah onu rahmetine kavuşturdu." Yüzü birden değişti bu sesle. Dudaklannda tebessümler belirdi ... " 298 1- "(Hz. bağlamında) ... Sözlerini 2- "(Hudeybiye) ... Peygamberimiz Halid b. Velid'in kafilesiyle karşılaşmak istemiyordu. Onlara acıyordu." 299 3- "Müşrikler Habeşistan'a hicret edenleri geri çevirmeyi ve onlara yaptıklan eziyetlerlc baş başa bırakınayı çok istiyorlardı. Bu sebeple Habeşistan'a müşriklerin İsHim'ı seçtikleri ve Müslümanlarm güvenliğe kavuştuklan şeklinde yanlış bir haber ulaştırdılar. Bu haber işe yaradı. .. " 300 4- "(Kaza Umresi) ... Mekkeliler üç günlüğüne O sırada işgal hareketine girişrnek işten bile 301 Peygamber kuvvetli bir orduyla gelmişti." şehri boşalttılar. değildi. Çünkü 5- "Bu arada müşriklerden oluşan bir grup evi sannışlardı. Hz. Peygamber gece karanlığı ve dışanda bekleyenierin gafletinden istifade ederek evinden çıkıp gitmiştir." 302 2. 2. 6. İddialı Hüküm ve Yorumlar 1 Abartılı Anlatım: 1- "(Hz. Ömer, Müslüman olurken kız kardeşine); "Ya Fatıma! Bizim bin beş yüz kadar mükellef ve süslenmiş puturnuz var. · Lakin ... ,303 2- "İçlerinde altı zırhlı, sekiz kılıç bulunuyordu. Geri kalan ok, yay, mızrak ve sapan ile donatılmıştı ... " 304; " ... altı zırh, 8 kılıç, 3 at, Suruç, I, 91. Sanının burada kurguya değil, kurgunun tarihi gerçekliğe dönüştürülmesine \ 299 Aydın, 3 73 . 300 Akkaya, 93 30 ı Cemal, 86-87 302 Bağcı, 237-238 303 Rıza, 36 304 Rıza, 65 298 karşı olduğumuzu ifade etmekte fayda vardır. Siret Sempozyumu 1341 70 develeri vardı ... " 305 : Müslümaniann Bedir'de ne yokluklarla savaştığını vurgulamak için ordunun neredeyse tamamının kılıçsız olarak savaşa gönderilıniş olınası takdir edilir ki oldukça ilginçtir. 3- ''Muhammed çok zekiydi. Herhangi bir şey kaybolduğunda akrabalarının aklına ilk gelen o olurdu. İstedikleri şeyi onlara bulup getirirdi." 306 : Hz. Peygamber'in zekasının kaybolanları bulup getirmesi ile ilintilendirilınesinin, zeka kavramına yeni bir boyut getirdiği muhakkaktır. 4- "(Hendek Savaşında Yahudilerin yaptıkları) ... Müslüman tecavüz etıneye yeltendiler. Fakat başaramadılar. Bu Yahudilerden birini peygamberimizin halası Hz. Safiye öldürdü." 307 kadınlara 5- İnsanlığın bir peygambere olan ihtiyacını veya İslaı:nl dönemin güzelliğini vurgulama babında geçmişin aşırı bir şekilde kötülendiği görülınektedir: "Mekke toplumu ahlaken kokuşmuş, hakkın yerini güç almıştı. Fuhşiyat ulu orta ve hatta Ka'be'yi tavaf esnasında dahi işlenir olınuştıı. Mekkeli gençler, Ka'be'yi tavaf esnasında kızlada oyuaşmaktan geri durmazlar ... " 308 ; "Bu nedenle toplumsal bir gelişme ve insan! bir yaşayıştan uzak görünüyorlardı." 309 ; "O'nu; vahşet, isyan ve gaflette hayvanları geçmiş bir cehil.let toplumunun karanlıkları içerisindeki dünyaya yüce ufuklardan doğan bir Süreyya yıldızı gibi ikram etti." 310 ; "Dünyanın birçok yerinde koca karısını, baba kızını para ile satar, üvey anne ile kız kardeş ile evlenilir, üvey anneler bir mal gibi erkek eviada miras olarak kalırdı. " 311 Doğan, 124 Cemal, 19 307 Pehlivan, 107-108 308 Okumuş, 82 309 Cemal 11 310 Topb~, 7 311 Bilgin, 49; bu konuda bkz., Komisyon, Ahlaki İnialap Önderi, 13-17; Bahadrroğlu, 20 305 306 342 1Siret Sempozyumu -1- 6- " ... Batı'nın bazı ülkelerinde her iki çocuktan birinin babası belli olmayarak doğduğu unutıılmamalıdır." 312 7- "Hızır (as)'a ab-ı hayat içirten bu Mustafa'ya olan bağlılığı idi."313 aşktı. Hz. Muhammed 8- ''Peygamberimizin (sav) çocukluğu da başka çocuklara benzemiyordu. 8 aylık iken konuşuyor ve konuşulanı dinliyordu. 9 aylık iken, çok düzgün konuşmaya başlamıştı. 1O aylık iken çocuklarla ok atıyordu. İki yaşına bastığı zaman çok gelişmiş, gösterişli bir çocuk olmuştıı." 314 ; "Sekiz aylık iken konuşuyor ve konuşulanları dinliyordu. Yine zaman zaman tekbir getiriyor ve Allah' a hamd ediyordu." 315 ; "Misafir çocuk dört aylık olunca duvara tııtunup yürümüş, beş aylık olunca bir yere tııtıınmadan yürümüştü. Altı aylık olunca yürümeye başlamıştı. Yedi aylık olunca konuşmuş, sekiz aylık olunca konuşulanı anlamıştı. Dokuz aylık olunca düzgün konuşmuş, on aylık olunca da ok atınaya başlamıştı. Konuşmaya başladığında ilk sözü şu olmuştıı; ''Kendinden başka ilah olmayan §.lemlerin Rabbine hamd olsun." 316 ; "O an annesi Arnine yavrusunu öptü. O'nu öperken kulağına bir ses geldi. Yavrusu; -Üınınetim, üınınetim diyordu. Annesi çok şaşırdı. -Allah Allah! Hiç küçük bebek konuşur mu, dedi. Ama konuşmuştıı. Çünkü Allah öyle dilemişti." 317 9- Bir peygamberde olması gereken bir takım kaçınılmaz özelliklerin Hz. Peygamber' de mevcudiyetinin abartılı olarak sunulması şeklindeki üslubun da yeniden gözden geçirilmesi gerektiği kanaatindeyiz. Bu bağlamda "İnsanların en doğru sözlüsüydü" 318 ; "insanların en cömerdiydi" 319 ; "insanların en cesaretlisiydi"320 ; 312 313 314 315 316 317 Maksudoğlu, 174 Güzel 207 Ayınn', 31 Gündoğdu, 42 Akkaya, 24 Yenidinç, 3 (7+ yaş çocuklar için hazırlanmış bir kitap) Sürmeli, Mehmet, Gaye İnsan Hz. Muhammed, Mavi Yay., İst. 2006, 27 Sürmeli, 45 320 Sürmeli, 48 318 319 Siret Sempozyumu 1343 "insanlann en sabırlısıydı" 321 gibi ifadelerle karşılaştırma yapmak yerine, doğrudan özellikleri olarak; "Dürüst ve Güvenilir Tüccar"322 ; "Güvenili:t Davetçi" 323 ; "Adalet Sahibi Peygamber"324 şeklinde zikredilmesi daha faydalı olacaktır. ıo- "(Huneyn ganimetleri) ... Huneyn ve Evtas Savaşlannda, kadın erkek 6 bin esir, 24 bin deve, 40 bin okiye (yaklaşık 5 ton) altın ve gümüş ve pek çok kıymetli eşya ele geçmiş ... " 325 ı ı- "Çok uzaktan işitir ve kimsenin göremeyeceği uzaklıktan görürdü." : Bu pasajın geçtiği kitabın adının "Kul Peygamber" olmasının da ayrı bir ironi olduğu kanısındayız. 326 2. 3. Ekonomik Kaygılardan veya Orijinalite Arzusundan Kaynaklanan Hatalar Sağlama 2. 3. 1. Tashih Hataları: Hz. Peygamber'in hayatına dair yazılan kitapların maddi anlamda tatmin edici bir alıcı kitlesinin mevcudiyeti, özensizlikleri ve acelecilikleri de beraberinde getirmiştir. Öyle ki yayınevleri bazen kitabın iç kapağında, eserin tam adını yazmaktan bile aciz kalabilmişlerdir. 327 Yine sorumluluğun yayınevlerinde olduğunu düşündüğümüz bir diğer husus ise, herhalde maliyet düşürmek adına olsa gerek, uzman tashih hizmetlerinden faydalanmamalarıdır. Tabii ki burada her kitapta ne kadar dikkat edilirse edilsin tashih hatalanna rastlamlması mümkündür ve normal şartlar altında bunun abartılacak bir yanı yoktur. Ne var ki, yayınevlerinin bu işi ne kadar ciddiye aldıklarımn da bir göstergesi olan bu tür hatalann çokluğu dikkat çekicidir. 321 Sürmeli, 62 Gündoğar, 15 323 Gündoğar, 23 324 Gündoğar, 78 325 Doğan, 242 326 Karataş, Mustafa, Kul Peygamber (Hz. Muhammed sav}, Nfin Yay., İst. 2008, 39 327 Doğan, 1, 3. Kitabın iki iç kapağında sadece eserin adı olarak "Hz. Muhammed'in (s.a.s)" ifadesi yer almaktadır. 322 344 1 Siret Sempozyumu -1- Nitekim tek bir kitap özelinde tespit ettiğimiz yazım ve tashih hatalan olarak; Garaııik: Caranik, Lat: Laf, 328 Mistah: Mıstalı, 329 Sa'd b. Ubade: Sacl bin Ubeyde'yi 330 örnek olarak verebiliriz. Hakeza sekiz sadık Müslüman'ın sekiz sandık Müsl(lman 331 olması gibi bazen daha kornik durumlar da karşımıza çıkabilmektedir. İbn Duğuııııe'nin başına gelenler ise oldukça enteresandır. Aynı konu içerisinde İbn 334 Duğuııııe'nin ismi; İbn Dagıııne, 332 İbn Dagmn, 333 İbn-i Dagume, 335 İbn-i Lagıııne olmuştur. 2. 3. 2. ifade Bozuklukları: 1- "Bu evlilikten, Peygamberimizin amcası Hz. Hamza (ra) doğmuştur. Hz. Muhammed A.S. 'ın dedesinin oğlu olmasından dolayı 336 amcası olmaktadır." "Abdulmuttalib'in cesedi günlerce eller üzerinde sonra, Hacun kabristanıııdaki dedesi Kusay'ın yanına 337 gömüldü." : Bu pasajda yazann Cengiz Aytmatov'un Gün Olur Asra Bedel isimli romanından esinlenip esinlenmediğini bilemiyoruz. Bununla beraber asıl bilmemizin zor olduğu husus; Harem'e iki km. mesafedeki bir yere cenazenin günlerce nasıl taşındığıdır. 2- taşındıktan 3- " ... Uçan ebabillerin ... " 338 4- " ... daha ziyade kunttu/muş ekmek ve zeytinyağından ibaret olan azığını alıp tekrar mağaraya dönüyordu." 339 5- "Müşriklerin ölenleri de gömüldü." 340 Aydın, 138 Aydın, 339 Aydın, 347 331 Aydın, 290 332 Aydın, 143 333 Aydın, 144 334 Aydın, 144 328 329 330 335 Aydın, 336 144 Maksudoğlu, 26 Kazcı 24 338 Akko~u, 45 339 Kazcı, 40 337 Siret Sempozyumu 1 345 6- "Ayet-i Kerime 'nin yanlışlığını açıkladıktan sonra ... " 341 : Yazann kastettiği mana; "ayetin yanlış anlaşıldığını açıkladıktan sonra" şeklindedir. Ancak anlaşılan yazann Türkçesi bunu ifadeye imkan vermemiştir. 7- "Abdullah, bütün müşriklerin yaptığı gibi kılıcını kaldınp onu arkasından vurarak şehid etmişti." 342 : Yazarımız burada Abdullah b. Cahş'ın Ebu'I-Hakem b. el-Ahııes b. Şerik es-Saka:ti tarafindan şehit edilmesini anlatmaya çalışmaktadır. . ... " 343 8- " ... Erkek atıma b.ınıp 9- "Büreyde, akşamdan önce Süravi dağlarının önündeki Asal, Biraz daha gidince ayaklan taştan yanldı ve ceril.hatlandı. Dişi çalı/ara çırpı/ara takıldı kaldı. Hararerten hiçbir şey anlamaz hale geldi." 344 : Yazarımızın ifadesinden anlaşılan; Büreyde'nin sürünerek rehberlik ettiği ve taknıa dişleri olduğudur. 10- "Atından inip Hz. de terkisille bindi. " 345 Osman'ı atının eğerine bindirdi. Kendisi ll- "(Hayber) ... Resfıl-i Ekrem (sav) ve bütün Müslümanlar onlann çığlıklarını duyuyorlardı. Onlann çığlıklannı zaten uzaklardan bile duyulabilirdi. Kendi taraflanndan adamlar katiettiğini gördükçe, kaçmak istiyorlardı, ama yerlerini bırakarak kaçmak da istemiyorlardı. Hz. Ali kapılan kırarak kendilerine kalkan yapıyor ve kılıç darbelerinden korınıuyordu. " 346 12- " ... Çevresindekiler Ama Resfıl-i Ekrem elden bırakmıyordu ... " 347 istiyorlardı. 340 ilıtimalleri ilıtimalleri düşünmeden yemek ve tedbiri hiçbir zaman Nalbant, 75 Altıntop, 13 Aydın, 293 343 Aydın, 362 344 Aydın, 376 345 Aydın, 392 346 Aydın, 446; Hz. Ali'nin kale kapısını kırması konusunda aynca bkz., Rıza, 135 347 Aydın, 446 341 342 346 1Siret Sempozyumu -I- 2. 3. 3. Orijinalite Kurma Arzusu: Bu durumu en çok yapılan benzetmeler ve ileri sürülen tezler de görmek mümkündür. 2. 3. 3. 1. Yapılan Benzetmeler: Yapılan benzetmelerde en çok dikkati çeken; günümüzün kavramlannın orijinalite sağlama arzusu yüzünden hiçbir sınır tanuDaksızın Hz. Peygamber'in siyerinde kullanılmış olmasıdır: 1- "Hicretin onuncu yılında sivil idare daha da güçlendirildi. Peygamber'in direktifleriyle, sosyal huk:uki ve siyasi düzenlemeler . . aldı ... ,348 son şeki ını 2- "(Hicrette toprak saçarak çıkması) ...Mübarek elinden çıkan o bir avuç toprak, sanki bir sis bombasına dönüşmüştü. İki yüze yakın müşrik birden uyuklar gibi olmuş ve hiçbiri Efendimizin aralarından geçip gittiğini görememişti. " 349 3- Kurumsal (siyasi, dini, sosyal, ekonomik vb.) yapılara dair geliştirilen benzetmeler de ayrı bir başlık altında ele alınacak kadar çoktur. Burada benzetme yapılmasına değil, benzetmelerdeki ölçüsüzlüklere karşı olduğumuzu belirtelirn: a-Suffa hakkında yapılan benzetmeler: "Burası İslam Tarihinde ilk yatılı öğretmen okulu durumundaydı. .. " 350 ; "öğretmen okulu" 351 ; " ... bir kısmı ibadethane ve bir kısmı da Suffa denen ilk yatılı İslam Üniversitesiydi." 352 ; "Bunlara Ashabı Suffe denir. İslam tarihinde ilk yatılı okul burasıdır." 353 ; "Mescidin yanına yatılı Suffe İslam Üniversitesi inşaatı ... " 354 ; "Mescid, sadece namaz kılınan bir mekan değildi; orası, Müslümanların, İslam'ı bütün incelikleri ve ayrıntıları 348 Cemal, 97 Suruç, I, 4 ı2 Doğan, ı ı ı 35ı Taktak, 62 352 Sırma, İşte Önderimiz, 66 353 Gündoğdu, 5 ı 354 Akkoyunlu, ı 79 349 350 Siret Sempozyumu 1 347 ile yaşayarak öğrendikleri üniversite idi." 355 : Görüleceği üzere merhum M. Hamidullah'ın ilk olarak "Suffa ilk İslam ''Üniversitesi"dir." 356 şeklinde yaptığı bu benzetme çok beğeniimiş olacak ki sonraki yıllarda tekrar edilip durulmuştur. b-Hılfu'l-Fudül konusunda yapılan benzetmeler: " ... Bu kötü duruma müdahale etmek için "iyilik ve yardımseverler derneği'' anlamına gelen "Hılful Fudıll" adında bir demek kuruldu." 357 ; " ••• Bu ayette (3/Aı-i İmran, 104-105) geçen övülen; "topluluk"u bir STK (Sivil Toplum Kuruluşu) olarak anlamanın yanlış olmayacağını samyorum. Genç Muhammed (as)'ın katıldığı "Hılfu'l-Fudıll" da bugünkü ifadesiyle bir STK'ydı." 358 c-Ebu Basir: Hudeybiye antıaşması çerçevesinde Medine'ye alınınayıp Is ormanına sığınan Müslümanlar orijinalite adına; "Ebu Beşir Çetesi" 359 ; "İslam'da ilk Gerilla savaşı" 360 ; " ••• Ebu Basir'in gerilla kampına iltihak ettiler ... " 361 ; "Müslümanlar Gerilla örgütü kuruyor" 362 şeklinde ifadelerle aniatılmaya çalışılmıştır. Bu tür benzetmelerde doğru tanımlamaların kullamlmasının ne kadar öneınli olduğu aslında bir kez daha ortaya çıkmaktadır. Çete, gerilla gibi kavraınların ölçüsüz bir şekilde kullanılmasının siyer anlatırnma ne kazandıracağı, günümüz insamna ne vereceği de ayrı bir tartışmanın konusudur. d-Şairler: "Basın Devrede" 363 ; "Bu Yahudi gazetecilerden biri de 120 yaşlarında olan Ebıl Afek'di. Özellikle Hz. Peygamber (sav)'in Bedir' den büyük bir zaferle dönmesinden sonra kalırolmuştu adeta. Müslümanlarla olduğu gibi, onların Bedir zaferiyle de alay etmeye, Maksudoğlu, 89 Haınidullah, II, 768 Aytekin, 16 358 Akkoyunlu, 67 359 Okumuş, 260 360 Sırına, İslami Tebliğin Medine Dönemi, 99, 103, 104; İşte Önderimiz, 122 361 Sırına, İşte Önderimiz-Hz. Muhammed, 124 362 Akkoyunlu, 269 363 Sırına, İslami Tebliğin Medine Dönemi, 42, 50 355 356 357 348 1Siret Sempozyumu -I- İslam'ı küçük düşürücü, tahkir edici makaleler yazmaya başladı." 364 ; "Bir Yahudi gazeteci daha öldürülüyor"365 ; " ••• Peygamber (sav) aleyhinde şiirler söylemeye, yani gazetesinde makale yazmaya devam etti. Günümüz kafiileri gibi, kin kusmaya başladı gazetesinde!..." 366 ; "Basın İslam Aleyhinde Çalışıyor" 367 ; "İslam aleyhinde kamuoyu oluşturan Gazeteciler. .. H. 3. yılın önemli bir olayı da Müslümanlar aleyhine kamuoyu oluşturan bazı gazetecilerdir. Bu şairlerin (gazeteci 1 medya mensuplarının) başında Ka'b b. Eşref geliyor ... " 368 : Görüleceği üzere dönemin şairleri de çağdaş benzetmelerden nasiplerini sınırsız bir şekilde almış gibidirler. e-Diğer benzetmeler: "İlk defa Kabe, ikizi ile 369 buluşuyordu ... (yani Hz. Peygamber'le)" ; "Veda Hutbesi (İnsan Hakları Evrensel Beyaıınamesi)" 370 ; "Cennetin Gülünü ilk koklayaıılar" 371 ; "Bir deve o günlerde bir mersedes demekti." 372 ; "Deli danalar gibi burnundan soluyan bu gözü dönmüşlerin ..." 373 ; "Eğer "Yıldızların Efendisi" Hz. Muhammed hakkında ... " 374 ; "Sevgili tesellici... " 375 ; "Dünyada açan ilk gül" 376 ; "Batılı bir tarihçi, sizi ne güzel tarif ediyor: "insandan büyük Tanrı' dan küçük." 377 S ırma, İslami Tebliğin Medine Dönemi, 43; İşte Önderimiz, 78-79 (Buradaki değişiklik "bu 364 iğrenç gazeteci" ibaresinin ek!enmesidir. Bkz., Sırma, İşte Önderimiz, Beyan Yay., VII. Bsk., İst. 201 O, 79) Sırma, İslami Tebliğin Medine Dönemi, 47 Sırma, İşte Önderimiz, 182 367 Sırma, İşte Önderimiz, 86 368 Akkoyunlu, 215 369 Haylamaz, 15 370 Akkoyunlu, 306 371 Yağmur, 10 372 Maksudoğlu, 80 373 Haylamaz, 295 374 Aslan, Mert, Hz. Muhammed Yaşıyor mu?, Hemen Kitap Yay., İst. 2009,5 375 Aslan, 19 ' 376 V arlı, N azife, Dünyada Açan İlk Gül Sevgili Peygamberim, Hikmet NeŞriyat, İst. 2006 377 Taktak, 78. Batılı tarihçinin kim olduğunu veya hangi bağlamda böyle bir tarifte bulunduğunu bilmemekle beraber sanınm sayın yazara bunun Resuluilah için hiç de gfu;el bir tarif olmadığını, ınitolojideki kahramanlar için kullanılan "insanlar arasında Taııh, Tannlar arasında insan" ifadesinin bir yansunasından başka bir şey olmadığını hatıriatmakta fayda vardır. 365 366 Siret Sempozyumu 1 349 2. 3. 3. 2. İleri Sürülen Tezler: Orijinalite kurma, gündeme gelme adına Hz. Peygamber'in kimliğine dair bir takım tezler de ileri sürülmüştür. Açıkçası bunlann pek ciddiye alınır bir tarafı olmadığı için cevap verme gibi bir çaba içerisinde olmayacağımızı da ifade edelim. 1- Hz. Peygamber'in yaşadığı: Daha önceden sevgi boyutunda onun ölmediği yolundaki ifadelere yer vermiştik. Oysa buradaki iddia; onun gerçek manada yaşadığını ispat gayretidir: "Okuduğıınuz satırlann yazan, hem kişisel gözlemlerine hem de bir takım öznel deneyimlerine dayanarak, O'nun halen aramızda dolaştığı ve dertlerimizle ilgilenmeyi sürdürdüğü kanısındadır ve kitabın son sayfasına değin bu gerçeği duyumsatmak için çaba harcamaktadır." 378 ; "(Rüyalarda görülmesini, öğüt vermesini, yardım etmesini delil getirerek) bizi hiçbir zaman terk etmemiş olduğırnun tartışmasız kanıtlanndan biridir." 379 ; "Senin ölümle birlikte diğer pek çok fani gibi işlevsizce dünya yaşamından tümüyle çekilmen, her şeyden önce, kıyamet gününe dek "tüm evrene rahmet ve müjdeci olarak gönderilıniş olma" misyonunun doğasına aykındır." 380 2- Hz. Peygamber'in uzaylılar tarafından görevli olarak gönderilen birmedyum olduğu:" ... Muhammed'in Ka'be'de karşısına çıkan beyazlar giyinmiş varlığın bedenli değil, bedensiz bir vazifeli olduğıınu anlıyoruz... Buradan da Muhammed'in dunıgörü yeteneğinin o yıllarda da işler dunımda olduğu anlaşılmaktadır." 381 ; "0, görünmeyen dünyanın görünmeyen vazifeiilen tarafından gelecekteki öneınli medyuınluk çalışmasına hazırlanıyordu. Fizik beden ile astral bedenin arasındaki irtibatın gevşediği anlarda meydana gelen bu tür olaylarla ... " 382 ; "(Varaka): ... kendisinin vazifesi hakkında O'na en öneınli katkıyı Ezoterik Sırlara vakıf bir 378 Aslan 6 Aslan: 13 Aslan, 20 381 Candan 217 382 Candan: 220 379 380 350 1Siret Sempozyumu -I- inisiye olan Varaka sağlaınıştır... O da vazifesini harfiyen yerine getirmiş ve bildiği sırlan kendisine aktarınıştır ... " 383 ; "Sirius ... kozmik yönetici mekanizmadır... Bu kozmik yönetici mekanizmanın varlıklan çok ender olmakla birlikte zaman zaman bazı vazifelileri enkarne etmek suretiyle Dünyaınız'a göndermişlerdir. İşte bunlardan bir tanesi de Muhammed Peygamber'dir." 384 3- Hz. Peygamber'in Türk olduğu: "Hz. İbrahim (as), Sütneriere mi peygamber olarak geldi. Eğer onlara Peygamber olarak geldiyse İbrahim (as) Türk'tü. Hz. İbrahim'in soyundan gelen Hz. Muhammed Türk'tür ... " 385 2. 3. 4. Yorumda Orijinalite Kurma Arzusu: Siyer çalışmalarında yorum olarak değerlendirdiğinıiz bazı pasajlan -örnek olması için- burada zikretmeyi uygun buluyoruz. Daha çok hadiselerin neden-sonuçlan konusunda karşımıza çıkan bu tür ifadelerde, yazarların "orijinalite" kurma arzulannın büyük rol oynadığı kanaatinde olduğumuzu da belirtelim. 1- (Uhud Savaşında Müşriklerin geri dönme nedeni): "Ebu Süfyan artık muharebe edecek durumda değildi. Çünkü gittikçe askerlerini kaybediyordu ... " 386 2- (Hendek Savaşında Müşriklerin geri dönme nedeni): " ... Hava o kadar karardı ki, göz gözü görmez oldu. Bu sırada Müslümanların tekbir sesleri de yükseliyordu. Müşrikler: "Muhammed'in Rabbi O'nun yardımına geldi" diye düşünüp çok korktular. Bunun üzerine dönüş hazırlığına başladılar." 387 3- (Uhud Savaşında ölülerin ayrı gömülme nedeni): " ... şehitler üzerinde hangi elbiseleri varsa öyle gömülüyorlardı. Ama şehitlerin arasında öyle kimseler vardı ki, bu kimseler yaşarlarken aralarında 383 Candan, 227 Candan 259 Altınto;, 9 (Bu kitabın söz konusu iddiaya reddiye niyetiyle yazıldığını belirtelim). 386 Aydın, 314 387 Aydın, 351-352 384 385 Siret Sempozyumu 1 351 tanışıklık ve samirniyet emretmişlerdi. " 388 vardı. Bu kimselerin de ayn (?) gömülmesini 4- (Münafıklann Müslüman olma nedeni): ''Münafıklann reisi ölünce, bütün münafıklar başka baş bulamadıklan için veya bir başkasının gelerek onlan kandıramadığı için hemen Müslüman olmuşlardı. Bu Müslümaniann sayısı bin kadar vardı. " 389 5- (Bem Kureyza'nın teslim olma nedeni): "Fakat kuşatma süresi uzadığı için açlıktan takatleri kalmadı. Şartsız teslim olmak zorunda kaldılar. " 390 2. 3. 5. İsim - İçerik Uyuşmazlıkları: Bu tür uygulamalara değişik örnekler vermek mümkündür. Nitekim kitabın kapağına "roman" notu düşülen bir çalışma, hiçbir surette edebi bir tür olan romanı karşılamadığı gibi, içerik olarak da romaula yakından uzaktan ilgisi yoktur. 391 Aynı şekilde ismi "Bir Banş Elçisi Olarak Hz. Muhammed" olan kitabın içeriğinde Hz. Peygamber'in banşçı yönüne sadece iki bucuk sayfalık yer aynlınış, 392 bunu gidermek için de; "bu kitapta yer alan her özelliği onun bir banş elçisi olduğunu göstermektedir." 393 denilerek zahir kurtanlmaya çalışılınıştır. çalışmalann yazılma amaçlan üzerinde de kanaatindeyiz. Zira hepsinin ortak noktası olarak; yazariann -mütevazılıktan olsa gerek- hadleri olmadığı halde bu işe girişmiş olmalarını itiraf etmeleri ile ileri sürdükleri çalışma amaçlannın tenakuzunu zikredebiliriz: Bu bağlamda durmamız gerektiği Aydın, 317 Aydın,516 Rıza 118 391 Bkz.: Şefkatli, Ömer, Hira'dan Şanlıurfa 2010 · 392 bkz., Balcı, Mahmut, 74-76 393 Balcı, Mahmut, 76 388 389 390 Doğan Nur -Hz. Muhammed (sav) 'in Hayatı-, Özbek Yay., 352 1Siret Sempozyumu -I- 1- " ... Hıristiyan propagandalan karşısında duyarlı olan her Müslüman gibi, biz de Peygamber efendimizi bu mütevazı çalışma ile yeniden tanımayı düşündük. " 394 2- "Bizim haddimiz değil, aılıı:na. .. Büyük alimierin bile acziyerini iradeden çekiniDedikleri bu konuya girişmerniz, O'nuıı sevgisine ram olmak, yolunda kabul görünmeye niyetimizden kaynaklanmıştır ... Kainat kadar kitap, ağaçlar kadar kalem, deryalar kadar ilim olsa da yine O'nu tam anlatmak mümkün değildir." 395 3- "Bizim de Cenab-ı Peygamberimiz Efendirniz Hazretleri hakkında ne sohbet etmeye ne yazı yazmaya liyakatirniz vardır. Liyakatirniz yoktur ama Rabbimizin "Latif' ism-i şerifinin lütuf tece111si ile bakarsınız bizi de o on sekiz bin alemin Mustafii'sını hürmet ve muhabbetle ananlar arasında sayıverirler." 396 4- "Bu küçük çalışma onuıı şefaatine mazhar olabilıne yolunda !isan-ı halimizle yaptığımız bir nevi dua niteliğindedir." 397 5- "Hz. Muhammed'le ilgili bunca eser varken, neden ihtiyaç duyduk yeniden yazmaya? İnsanların (hatta çoğu Müslümanların da) vahyi gerektiği kadar bilınediği ve Resulü yeterince tanımadığı kanaatindeyiz." 398 6- " ... Kapılar açalım, pencerelerden bakalım ve son Peygamber' i insanlara tanıtalım arzu ettik." 399 Tespit edebildiğimiz bu hatalar çerçevesinde diyebiliriz ki, siyer konusuııda söz sahibi meslekten uzman bireylerin alandan geri durmalan, sadece resmi anlamda değil, okuyucu kitlesinin de otokontrolü oluşturamaması, siyer yazarlannın yetersizlikleri, çağdaş 394 Bilgin, 13 -Güzel, 7-8 İnançer, 8 397 Gazel 8 398 Akko;.uruu, 12 395 396 - 399 Karadaş, Cağfer, On Kısa Siire ile Son Peygamber -On Kapı Kırk Pencere-, Emin Yay., Bursa 2008, ll. Bu çalışmanın böyle bir deneme açısından başanlı olduğunu söyleyebiliriz. Siret Sempozyumu 1353 algılann dayattığı kabulleri aşarnamanın getirdiği sıkıntılar, tarim sürecin şekillendirdiği rivayet malzemesinin etkisinden kurtulunamaması, parçacı yaklaşımlar, yeni peygamber imajı oluşturma çabalan, siyer anlatılannda yeni açılımlar yapılamamış olması veya yetersizliği, benzer konulann tekrar tekrar ele alınması, ekonomik kaygılar gibi sebepler son on yıldaki siyer yazıcılığını olumsuz anlamda etkileyen hususlardır. bir takım 3. Çözüm Önerileri Çağdaş Türk Siyer yazıcılığında şekil 1 metod ve içerik olmak üzere iki ana sorun olduğu anlaşılmaktadır. Bu yüzden de öncelikle siyer ilminin metodoloji ve tenninoloji çerçevesinde oluşumunun profesyonel anlamda tamamlanması, eksikliklerinin giderilmesi veya en azından güncelleştirilmesi gerekmektedir. Bu amaca matuf olarak İlahiyat Fakülteleri İslam Tarihi Ana Bilim Dallannda siyer yazıcılığı, siyer problemleri, siyer metodolojisi, siyer tarihi, siyer terminolojisi gibi konularda yapılacak akademik çalışmalarla bu alandaki boşluğun büyük bir oranda giderileceği kanaatindeyiz. Bu tür çalışmalarda dikkat edilmesi gereken en önemli iki husus; klasiği 1 geleneği bugüne taşırken siyer anlatılannın dokusuna zarar vermemek ve interdisipliner bir yöntemin benimsenmesidir. Zira Sosyoloji, Psikoloji, Antropoloji gibi disiplinlerin veri ve bulgulannın da siyer metodolojisinde göz ardı edilmemesi gerektiği bugün için net bir şekilde anlaşılmaktadır. Yöntemden içeriğe geçtiğimiz zaman karşımıza çıkan temel problem; Hz. Peygamber'i Kur'an'ın ve tarihin tanıttığı şekliyle kabul etmeye hazır olup olmadığımızdır. Başka bir ifade ile Hz. Peygamber'i onlann tanıttığı şekliyle mi, yoksa çağdaş kabullerin veya geleneğin şekillendirdiği haliyle ıni anlatmamız gerektiği meselesidir. Şayet sonın bu düzlemde ele alınacak olursa, beklentilerin veya kabullerin şekillendirdiği, örnektiği ve ı:p.odelliği vasfını ortadan kaldınlan beşerüstü peygamber algısından "usvetün hasenetun" olan bir Peygamber imajına geçebilmek mümkün olabilecektir. Böylece Hz. Peygamber'in hem kişiliği hem hayatı bir 354 1 Siret Sempozyumu -I- bütün olarak ele alınabilecek, gizleme, tahrif, önüne geçilebilecektir. çarpıtma gibi eylemlerin Yöntem ve içerikteki hareket noktalannı tespitten sonraki aşama ise siyer yazımına geçilmesidir ki bı.İradaki önerimiz ise; İslam Tarihçilerinin, bireysel veya komisyonlar halinde Hz. Peygamber'in hayatını, farklı okuyucu gruplan göz önüne almak kaydıyla yazmalandır. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus; ilgili gruplar için siyer hazırlanırken, psikoloji, sosyoloji gibi alan uzmanlarından profesyonel desteğin alınmasına azami gayret gösterilmesidir. Zira Hz. Peygamber'in hayatını bilmek, iyi bir yazar olmak, hiçbir surette örneğin çocuklar için bir siyer yazmaya yeterli değildir. Bilakis yaş gruplarına göre uzman görüşlerine de başvurulmalı, yapılan çalışmalar onların onayiarına da sunulmalıdır. Böyle bir yoğun çalışma neticesinde inamyoruz ki 4-5 yıl gibi kısa bir süre içerisinde bu alanda yaşanan boşluk büyük oranda doldurulmuş olacaktır. Siyer yazıcılığında yeni açılımların sağlanamamış olması, konu, ifade, anlatım ve üslup tekrarlanın da beraberinde getinniştir. Buna örnek olarak; Hz. Peygamber'in üstün ahlaki özellikleri vurgulanmaya çalışılırken "asla yalan söylemezdi" veya "insanların en dürüst ve güveniliriydi" gibi "Nübüvvet" zemini göz ardı edilerek dillendirilen basmakalıp ifadeleri vermemiz mümkündür. Bu yüzden de günümüz insanına hitap eden yeni üslup denemelerine girişilmesine ihtiyaç vardır. Bu ihtiyaca mebni olarak da Batı'da ve Doğu'da yapılan biyografi çalışmalannın -Hz. İsa, Zerdüşt, Budda gibi 400 - bir fikir vermesi açısından incelemelerinin yapılması gerekmektedir. Bütün bunlann belli bir sistematiğe kavuşturulması kurumsallaşmanın kaçımlmaz olduğu muhakkaktır. için de ~u bağlamda önerilerimiz ise; Bu bağlaında bir örnek olarak Amin Maaloufun Mani'nin hayatını anlattığı Işık Bahçeleri isimli romanını verebiliriz. Bkz., Maalout; Amin, Işık Bahçeleri, çev: Esin Talıl-Çelikkan, Yapı Kredi Yay., m. Bsk., İst. 2004 400 Siret Sempozyumu 1355 1-İlil.hiyat Fakülteleri İsliim Tarihi ve Sanatlan Bölümlerinde Siyer Ana Bilim Dallarının teşekkül ettirilmesi, 2-Üniversiteler veya Diyanet İşleri Başkanlığı çatısı altında olmak kaydıyla "Siyer Araştırmalan Merkez(ler)i"nin açılması, 3-Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesindeki Mushaflan İnceleme Kurulu benzeri, "siyerleri inceleme kurulunun veya komisyonun" 401 oluşturulmasıdır. Sunduğıımuz çözüm önerilerinin kabulü veya tatbiki için fikirsel zemin olarak ise; Hz. Peygamber'in Siyer'inin de en az Kur'an-ı Kerim kadar doğru anlaşılması, doğru anlatılması, doğru yazılınası gerektiği, prensip olarak benimsenmelidir. 401 Her ne kadar bunun "Mushaflan İnceleme Kurulu" gibi bağlayıcılığı olmasa dahi, gerek "tavsiye" boyutundaki teşvikler, gerekse de resmi görevliler vasıtasıyla halkın bilinçlendirilmesi, bir müddet sonra bu kurulun kendi otoritesini oluşturacaktır. 356 1Siret Sempozyumu -I- Kaynaklar • Kur'an-ı Kerim • Ağcakaya, Kazım - Bulut, Bünyamin, Siyer-i Nebi Hz. Muhammed (s.a.v), Ravza Yay., İst. 2005 • Ahatlı, Erdinç, Peygamberlik ve Hz. Muhammed'in Peygamberliği, DİB Yay., Ank. 2007 • Ahmet Cevdet Paşa, Peygamberler ve Halifeler Tarihi, I-IV, sad: M. Muhsin Bozkurt, Dergah Ofset, İstanbul 1997 (I. Cilt) • Akgül, Muhittin, Yay., İst. (Kasım) 1999 Kur'an-ı Kerim 'de Hz. Peygamber, Işık • Akkaya, Veysel, Alemiere Rahmet Hazreti Muhammed (sav) (Hayatı), Erkarn Yay., İst. 2008 • Akkoyunlu, Adil, Son Nebi Hz. Muhammed (sav), İst. 2010 Çıra Yay., • Akyüz, Vecdi, Ailesini Çok Seven Hz. Muhammed, Bir Yay., İst. 2008 • Alpsoy, Said, Hz. Muhammed (sav) "En Sevgili", Gelenek Yay., İst. 2006 • Altıntop, Ömer, Hz. Muhammed (sav) Türk miiydii? Peygamber/e ilgili Çmpıtılan Gerçekler-, Akis Kitap, İst. 2009 • Apak, Adem, Anahatlarıyla İslam Tarihi-l (Hz. Muhammed (sav) Dönemi), Ensar Neşriyat, İst. 2006 • Aslan, Mert, Hz. Muhammed Yaşıyor mu?, Hemen Kitap Yay., İst. 2009 • Atay, Hüseyin, İslam 'ın Siyasi Oluşumu, Atay Ve Atay Yay., Ankara 1999 Ateş, \ Süleyman, Kur'an 'a Göre Hz. Muhammed'in (sav)· Hayatı, Yeni Ufuklar Neşriyat, İst. • Siret Sempozyumu 1 357 • Avcı, Casim (ed), Son Peygamber Hz. Muhammed, İsam Yay., İst.2007 • ---, Muhammedü'l-Emin Hz. Muhammed'in Peygamberlik Öncesi Hayatı, Hayy kitap, İst. 2008 • Ay, Mehmet Emin, Beyza Kitap, İst. 2007 Şefkat Peygamberi Hz. Muhammed (sav), • Aydın, Abdullah, Peygamberimiz (sav)'in IV. Bsk., İst. 2007 Hayatı, Seda Yay., • Aytekin, Kerim, Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) 'in Hayatı, Ensar Neşriyat, İst. 2007 • Aytemür, Cemaleddin, Kutsal Kitaplarda Hz. Muhammed, Ayışığı Kitaplan, İst. 2004 • Azimli, Mehmet, Siyeri Yay., 2008-2009 • Bağcı, H. Musa, Yay., Ankara2010 Beşer Farklı Okıjmak, I-II, Ankara Okulu Olarak Hz. Peygamber, Ankara Okulu • Bahadıroğlu, Yavuz, Canım Peygamberim; Nesil Yay., İst. 2008 Mahmut (ed), Bir Barış Elçisi Olqrak Hz. Muhammed (as), Alısen Yay., V. Bsk., İst. 2006 • Balcı, • Balcı, Ramazan, En Sevgili'nin Bahçesi Hz. Muhammed'in (s.a.v) Hayatı, Nesil Yay., İst. 2006 • Berki, Ali Himmet - Keskioğlu, Osman, Hatemü '!-Enbiya Hazreti Muhammed ve Hayatı, DİB Yay., XIV. B sk., Ankara 1993 • Bilgin, Mazhar, Örnek ve Önder İnsan Hz. Muhammed (a.s) Yaşadıkları ve Yaşattıklarz, Rağbet Yay., İst. 2006 • Bolelli, Nusrettin, Kadınların Hadis ilmindeki Yeri (Hicrf 1/.V. Asır), Marmara Üniversitesi ilahiyat Fakültesi Yay., İst. 1998 358 1 Siret Sempozyumu -I- • Bostan, Ersan (genel yayın yönetmeni), İslam Tarihi Serisi, IXII, Hikmet Neşriyat, İst. 2000 • Canan, İbrahim, Aile Reisi ve Baba Olarak Hz. Peygamber, Rağbet Yay., IV. Bsk., İst. 2009 • Candan, Ergün, Bilinmeyen Yönleri ve Sırlarıyla Son Üç Peygamber, Suiır Ötesi Yay., XVI. Bsk., İst. 2009 • Cemal, Mehmed, Hz. Muhammed, 'Beyan Yay., İst: 2004 • Çakan, İsmail Lütfi, Örnek Kul Son Resul, Ensar Neşriyat, Bsk., İst. 2006 • Çakıcı, Halide, ~eygamberimiz Değirmeni Yay., İst. 2004 • Doğan, Özer, Peygamberimiz Hz. Hayatı, Martı Yay., İst. 2007 Hz. Muhammed, n. Düş Muhammed'in (s.a.v) • Erdoğan, Abdullah Y ~şar, Şiir Diliyle İsliim Tarihi, Gündüz Kitabevi Yay., Ank. 2006 • Ertuğrul, Halit, Herkesin Öğretmeni Hz. Muhammed (asm}, Nesil Yay., IX. Bsk., İst. 2007 • Gazel, Gülşen, Risale-i Nur Işığında Hz. Muhammed (a.s.m), Gündönümü Yay., n. Bsk., İst. 2008 • Gürsel, Nedim, Allah 'ın Kızları, Doğan Kitap, İst. 2008 • Gül, Mehmet Nezii-, Tüm Zamanların Efendisi -100 Soruda Hz. Muhammed-, Elips Yay., Ank. 2006 •. Güler, Zekeriya, Hz. Peygamber Toplum ve Aile, Ensar · Neşrlyat, İst. 2009 • Gün doğar, Hamdi, En Güzel Örnek "U;e-i'lfasane" Hz. Muhammed, Çıra Yay., İst. 2007 Gündoğdu, Hayrullah, Gönül Penceresinden Peygamber Efendimiz, Rağbet Yay., İst. 2006 • Sevgili Siret Sempozyumu 1359 • Güzel, Ragıp, Sevgililer Sevgilisi Hz. Peygamber (sav), Çelik Yay., IV. Bsk., İst. 2005 • Hamidullah, Muhammed, İslam Peygamberi, I-IT, çev: Salih Tuğ, İrfan Yay., V. Bsk., İst. 1991 • Haylamaz, Reşit, Gönül Tahtımızın (sav) -Muhtasar-, Muştu Yay., İst. 2010 Eşsiz Sultanı Efendimiz • Hüdayi, Aziz Mahmud, Alemin Yaratılışı. ve Hz. Muhammed'in Zuhuru (Hulasetü'l-Ahbar), çev: Kerim Kara-Mustafa Özdemir, İnsan Yay., İst. 1997 • İbn Hişam, Ebu Muhammed Abdulmelik b. Eyyfib el-Hımyerl (218/833), es-Sfretu 'n-Nebeviyye, thk., şrh: M. es-Sekka-İ. el-EbyanA. Şelbi, I-IV, Kahire tz. . • İnançer, Ö. Tuğrul, Muhabbet Peygamberi Hz. _Muhammed (sav), Sufi Kitap, IT. Bsk., İst. 2010 • İslamoğlu, Mustafa, Üç Muhammed, Denge Yay. I. Bsk., İst. 2000 • Kamer, Yusuf, Şiirler/e Peygamberimiz, Gülhane Yay., İst. 2009 • Karadaş, Cağfer, Kırk Pencere-, On Kısa Süre ile Son Peygamber -On Kapı Emin Yay., Bursa 2008 • Karamanlı, İhsan Ali, Peygamber Ahlakı, Rehber Yay., İst. 2009 • Karataş, Mustafa, Kul Peygamber (Hz. Muhammedsav), Nfuı Yay., İst. 2008 • Kazcı, Mehmet Emin, Hz. Muhammed'in Hayatı Hira'dan Yağan Güneş, Elest Yay.,İst. 2007 • Kazıcı, Ziya, Hz. Muhammed'in Aile Çamlıca Yay., İst. 2009 Hayatı ve Eşleri, 360 1 Siret Sempozyumu -I- • Kırkıncı, Mehmed, Peygamber Efendimiz (sav); Zafer Yay., İst. 2009 • Koç, Ahmet, Kur 'dn 'da İnsan ve Hz. Muhammed -Din Eğitimi Açısından Bir Yaklaşım-, Rağbet Yayınları, İst. 2005 • Komisyon, Ahlaki İnkılap Önderi Hz. Muhammed (sav), Dua Yay., İst. 2009 • Konrapa, M. Zekai, Peygamberimizin Hayatı, Milli Eğitim Bakanlığı Yay., Ankara 1964 (Kitabevi Yay., İst. 2009) • Köksal, Mustafa Asım, Peygamberler Peygamberi Hz. Muhammed (as) ve İsldmiyet, I-VIII, Işık Yay., İzmir 2007 • Maalouf, Amin, Işık Bahçeleri, çev: Esin Talü-Çelikkan, Kredi Yay., m. Bsk., İst. 2004 Yapı • Macit, Yusuf, İletişimde Model Olarak Hz. Muhammed, Yeni Akademi Yay., İzmir 2006 • Maksudoğlu, Mehmet, Hz. Muhammed (as), Ensar Yay., İst. 2009 • Martin Lings, Hz. Muhammed'in İnsan Yay., İst. 1997 Hayatı, çev: Nazife Şişman, • Nalbant, Mehmet, Efendimiz Hz. Muhammed, Semerkant Yay., II. Bsk., İst. 2006 • Okumuş, Fatih, Hz. Muhammed'in Yaşam Öyküsü, Timaş Yay., IV. Bsk., İst. 2006 • Öz, Şaban, İlk Siyer Kaynakları ve Müellifleri, İsar Vakfı Yay., İst. 2008 • - - , Hz. Peygamber 'in Siretiyle İlgili Mev:~u Haberlerin Tarihi Değeri, Yayınlanmarnış Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enst., Ankara 1999 Siret Sempozyumu 1 361 • Özdemir, A. Faruk, Sevgi Peygamberi Hz. Muhammed (sav), Bilge Yay., İst. 2009 • ----, Sevgi Peygamberi Hz. Muhammed ve Örnek Hayatı, Bilge Yay., İst. 2007 • Öztürk, Yaşar Nuri, Kendi Dilinden Hazreti Muhammed, Yeni Boyut, m. Bsk., İst. 1993 • Pehlivan, Rauf, Kiiinata Rahmet Hz. Muhammed (sav) (Siyer-i Nebi), MotifYay., İst. 2008 • Rıza, Mehmet, Siyer-i Nebf Peygamberimizin Yay., İst. 2Ô05 Hayatı, Pamuk • Sabuni, Muhammed Ali, Peygamberimiz Niçin Çok Evlendi, çev: Rahmi Serin, Petek Yay., İst. 1983 • Sarıçam, İbrahim, Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı, DİB Yay., IV. Bsk., Ankara 2005 • Sempozyum, "Cahiliye Toplumundan Günümüze Hz. Muhammed" (13-15 Nisan 2007 Konya; yay: Fecr Yay., Ankara 2007) • Sempozyum, "İsHim'da İnsan Modeli ve Hz. Peygamber Örneği" (Kutlu Doğum Haftası 1993; yay: Türkiye Diyanet Vakfı Yay., Ankara 2004) • Sempozyum, "Hz. Muhammed ve Evrensel 2007) • Sevim, Ayşe, Güneşe Mesajı" (Çorum Yolculuk Hz. Muhammed (sav) 'in Hayatı, Şule Çocuk Yay., İst. 2008 • Sırma, İhsan Süreyya, İslami Tebliğin Medine Dönemi ve Cihad, Beyan Yay, XII. Bsk., İst. (2002'de yeni baskı) • - - , İslami Tebliğin Mekke Dönemi ve İşkence, Beyan Yay., İst. 1991 3621 Siret Sempozyumu -1- • --,İşte Önderimiz Hz. Muhammed, Beyan Yay., Vll. Bsk., İst. 2010 • Suruç, Salih, Allah 'ın Elçisi Hz. Muhammed (s.a. v) 'in Hayatı, I-II, Tiınaş Yay., (I. Cilt: III. Bsk., II. Cilt: II. Bsk.), İstanbul2006 (II. Cilt) - 2007 (II. Cilt) • Sürmeli, Mehmet, Gaye İnsan Hz. Muhammed, Mavi Yay., İst. 2006 • Şefkatli, Ömer, Hira'dan Doğan Nur -Hz. Muhammed (say) 'in Hayatı-, Özbek Yay., Şanlıurfa 2010 • Şeker, Mehmet, Gençler için Hz. Muhammed (saV} Hayatı ve İslam Esasları, Damla Yay., II. Bsk., İst. 2008 • Şulul, Kasım, İlk Kaynaklara Göre Hz. Peygamber Devri Kronolojisi -Tahlil ve Tenkit-, İnsan Yay., İst. 2003 • Taktak, Nedim, Peygamberim Biricik Öğretmenim, Nesil Yay., İst. 2007 • Toksoy,. Cemal,. Cumhuriyet Devri Akademik Çalışmaları Katalogu, Meridyen Kitaplığı, İst. 201 O Siyer • Topbaş, Osman Nfui., Hazret-i Muhammed Mustafa (sav) Emsalsiz Örnek Şahsiyet-, ErkamYay., İst. 2010 .· • Uraler, Ayııur, Gönüllerin Gülü Hz. Muhammed, VI. Bsk., İzmir 2006 Işık Yay., • Vakıdi, Muhanımed b. Ömer b. Vakıd (207 /822),' Kitabu '1Meğazf, I-III, thk., tkd: Marsden Jones, Aıemu'l-Ktıtüb, III. Bsk., Beyrut 1984 • Varlı, Nazife, Dünyada Açan İlk Gül Sevgili Peygamberim, Hikmet Neşriyat, İst. 2006 ' • Viyarthi, A. H. - Ali, U., Doğu Kutsal Metinlerinde Hz. 1 Muhammed, çev: Kemal Karataş, İnsan Yay., II. Bsk., İst.l997 · Siret Sempozyumu 1363 • Yağniur, Sinan, Hz. Muhammed (sav) Cennetin Gülü Hz. Muhammed (sav), Esra Yay., (İst.) 2006 • Yalsızuçanlar, Sadık (Haz.), Muhammed (sav), Timaş Yay., İst. 2006 Adı Güzel Kendi Güzel • Yenidinç, Yılmaz, Son Peygamber Bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed, Nesil Çocuk Yay., İst. 2010 Yıldınm, Enbiya, Din-Ahlak Ekseninde Hz. Muhammed, Rağbet Yay., İst. 2007 • • Yıldınm, Muhammed Emin, Alemiere Muhammed (sav), Kalem Yay., VII. Bsk., İst. 2006 Rahmet Hz. • Yiğit, İsmail- Küçük, Raşit, Hazreti Muhammed (sav) -Siyeri Nebi-, Kayılıan Yay., İst. 2006 • Yücel, İrfan, Peygamberimizin Hayatı, DİB Yay., Ankara 2010 (I. Bsk., 1981 ?) :x:vn. Bsk., • Zapsu, Abdurrahim, Büyük İslam Tarihi -Hz. Muhammed (s.a) Dönemi-, Risiile Yay., İst. 2006