SIRET SEMPOZYUMU TURKIYE`DE SIRET YAZlCILlGI

advertisement
İSLAM T ARİHÇİLERİ
TDV İSLAM AŞTIRMALARI
DERNEGİ
MERKEZi
,...
SIRET SEMPOZYUMU
-I.
"
TURKIYE'DE SIRET YAZlCILlGI
..
'-'
İSAM KONFEREANS SALONU
16-17 EKİM 2010
Yayma Hazırlayan:
Yard. Doç. Dr. Tahsin KOÇYİGİT.
Ankara - 2012
Siret Sempozyumu 1291
Prof. Dr. Mustafa Zeki Terzi (Oturum Başkam): Adem beye
bu güzel tebliğinden süreyi de dikkatli kullanarak sunmasından dolayı
teşekkür ediyorum. Sağolsunlar. Şimdi bu otururnun son tebliğicisi
olarak söz sırası Yard. Doç. Dr. Şaban Öz beyde. Şaban beyin
tebliğinin
başlığı
"Son Dönem (2000-2010) Türkçe Siyer
Kitaplarındaki Hatalar Çerçevesinde Siyer Y azıcılığının Sorunları Ve
Çözüm Önerileri" konulu. Buyurun efendim!
SON DÖNEM (2000-2010) TÜRKÇE SİYER
KiTAPLARINDAKi HATALAR ÇERÇEVESiNDE SİYER
YAZlClLIGININ SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERi
Yrd. Doç. Dr. Şaban öz*
Giriş
Bu tebliğimizde son on yılda (2000-2010) Türkçe telif edilıniş
siyer kitaplarındaki hatalar çerçevesinde siyer yazıcılığının sorunları
ve çözüm önerilerimizi sunmaya çalışacağız. Öncelikle ifade edelim
ki, bu dönemde yoğun bir şekilde Hz. Peygamber'i anlama ve aniatma
gayreti içerisine girilıniş, doğal olarak bu da yayın faaliyetlerine
olumlu anlamda yansımıştır. Söz konusu dönemde telifler, çeviriler,
sadeleştirmelerle birlikte özellikle de Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri
çerçevesinde düzenlenen Hz. Peygamber'le ilgili sempozyumlar kitap
haline getirilıniş, 27 hakemli dergiler özel sayılar28 çıkarmışlardır.
Ayrıca siyerle alakalı farklı konularda Yüksek Lisans ve Doktora
• KSÜ ilahiyat Fakültesi İsHim Tarihi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi.
Bu sempozyuııı kitaplan arasmda "İslam 'da İnsan Modeli ve Hz. Peygamber Örneğı"
(Kutlu Doğum Haftası 1993; yay: Türkiye Diyanet Vakfı Yay., Ankara 2004) ve "Cahiliye
Toplumundan Günümüze Hz. Muhammed' (13-15 Nisan 2007 Konya; yay: Fecr Yay.,
Ankara 2007); "Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı" (Çorum 2007) isimli çalışmalan
zikredebiliriz. Aynca Kutlu Doğum Haftası etkinliklerine katılanlarm tebliğ veya sunumlan
birleştirilerek kitap haline de getiril:ıniştir. Ömek olarak bkz., Çakan, İsmail Lütfi, Örnek
Kul Son Resul, Ensar NeŞriyat, II. Bsk., İst. 2006
28
Bunlar arasında Diyanet İ1mi Dergi'nin "Peygamberinıiz Hz. Muhanımed (sav)" konulu
(DİB Yay., Ankara 2000) özel sayısını zikretmek mümkündür.
27
292 1Siret Sempozyumu -I-
tezleri, makaleler, ansiklopedi maddeleri hazırlanmıştır. 29 Kutlu
Doğum Haftası etkinlikleri çerçevesinde Türkiye'nin her il ve
ilçesinde düzenlenen konferans, söyleşi, panel, sempozyum, radyo ve
televizyon programları gibi etkinlikleri 30 de bu yayınlara ekieyecek
olursak ilginin boyutları konusunda sanırım önemli bir fikir edinmiş
oluruz.
Yayınların veya etkinliklecin çeşitliliği gibi ele alınan konulann
da oldukça zengin bir içeriğe sahip olduklannı belirtmeliyiz. Bunlar
arasında; Peygamber algılarının eleştirildiği, 31 siyer anlatılarının tenkit
edildiği, 32 siyer yazıcılığı 1 tarihi, 33 kronolojisi 34 gibi disiplin içi
çalışmalann yanı sıra, Hz. Peygamber'in hayatını din eğitinıi, 35
ahlak, 36 aile 37 gibi farklı açılardan ele alan araştırmalar da yapılmıştır.
Bu dönemde; 79 yüksek lisans ve doktora tezi, 346 makale ve tebliğ, 33 ansiklopedi
maddesi yayınlanmıştır. Bkz., Toksoy, Cemal, Cumhuriyet Devri Akademik Siyer
Çalışmaları Katalogu, Meridyen Kitaplığı, İst. 2010
30
2003 yılından beri Diyanet İşleri Başkanlığının Türkiye Diyanet Vakfı ile işbirliği yaparak
her yıl kutlanan Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri çerçevesinde 2003-2009 yıllan arasında
86 I 4 konferans, 13 78 panel, 2292 radyo ve televizyon sohbeti, 2327 bayanlara yönelik
konferans ve panel düzenlenmiştir. Bınıa dayanarak ortalama bir hesapla ülkemizde son on
yılda her altı saatte bir Hz. Peygamber'le ilgili ya bir konferans, ya bir panel ya da bir
sohbet düzenlenmiştir. Bu ortalamaya diğer etkinlikleri (yayınlar, açık oturumlar, vaaz,
hutbe, sağlık hizmetleri, ziyaret, kitap, gül, broşür dağıtımı, kermesler, konserler, piknikler
vs.) ve yıllan da ekieyecek olursak sanırun artık dakika hesaplan ile uğraşmak dururnınıda
kalınz. Söz konusu istatistiki bilgileri tarafımıza ulaştıran Din Hizmetleri Daire
Başkanlığına da bu vesile ile aynca teŞekkürlerimizi arz ederiz.
3
ı Bu konudaki en dikkat çekici çalışma Mustafa İslamoğlu'nını, Üç Muhammed (Denge Yay.,
I. Bsk., İst. 2000) isimli kitabıdır.
32
Azimli, Mehmet, Siyeri Farklı Okumak, I-II, Ankara Okulu Yay., 2008-2009
33
Öz, Şaban, İlk Siyer Kaynakları ve Mıle/lijleri, İsar Vakfı Yay., İst. 2008
34
Şulul, Kasım, İlk Kaynaklara Göre Hz. Peygamber Devri Kronolojisi -Tahlil ve Tenkit-,
İnsan Yay., İst. 2003
35
Ertuğrul, Halit, Herkesin Öğretmeni Hz. Muhammed (asnı), Nesil Yay., IX. Bsk., İst. 2007;
Macit, Yusuf, İletişimde Model Olarak Hz. Muhammed, Yeni Akademi Yay., İzmir 2006;
Koç, Ahmet, Kur'an'da İnsan ve Hz. Muhammed -Din Eğitimi Açısından Bir Yaklaşım-,
Rağbet Yayınlan, İst. 2005; Taktak, Nedim, Peyganıberinı Biricik Öğretmenim, Nesil Yay.,
İst. 2007
\
36
Yıldınm, Enbiya, Din-Alı/ak Ekseninde Hz. Mıtlıanımed, Rağbet Yay., İst. 2007; Ay,
Mehmet Emin, Şefkat Peygamberi Hz. Mıtlıamnıed (sav), Beyza Kitap, İst. 2007;
Komisyon, Alılaki İnkılap Önderi Hz. Muhammed (sav), Dua Yay., İst. 2009; Karamanlı,
İhsan Ali, Peygamber Alılakı, Rehber Yay., İst. 2009
37
Akyüz, Vecdi, Ailesini Çok Seven Hz. Mıtlıamnıed, Bir Yay., İst. 2008; Canan, İbrahim,
Aile Reisi ve Baba Olarak Hz. Peygamber, Rağbet Yay., IV. Bsk., İst. 2009; Kazıcı, Ziya,
29
Siret Sempozyumu 1293
Hitap edilen çevre olarak genel halk kitlesi ile beraber çocuklar ve
gençleri, tür itibariyle de klasik biyografilere ek olarak çizgi roman 38
ve şiiri 39 sayabiliriz. Yine bu dönemde Siyer-i Nebi isimli bir dergi
yayın faaliyetine başlamış, 40 Hz. Peygamber'le ilgili internet siteleri
hazırlanmış, 41 bir sivil toplum kuruluşu tarafından siyer araştırmalan
merkezi kurulmuştur. 42
Hz. Peygamber'i tanıtmak misyonunda olan bütün bu yayın ve
etkinliklerin çeşitliliği ve çokluğu açıkçası sevindirici bir durumdur.
Ancak yayınlanan Türkçe siyer kitaplan özelinde, nicelikten niteliğe
geçtiğimizde durumun pek de iç açıcı olmadığını söylemeliyiz.
Özellikle de içeriklerinde barındırdıklan bir takım hatalar nedeniyle
bu çalışmalar, Hz. Peygamber'in şahsiyetini veya model olma
özelliğini doğru bir şekilde ortaya koymaktan ve topluma aktarmaktan
oldukça uzak gözükmektedirler. Burada hemen belirtelim ki, "Hz.
Peygamber'i sevdirme 1 kabullendirme" savunusu, yapılan hata veya
hatalara mazeret olmamalıdır. Zira bu kitaplarla Hz. Peygamber' e dair
bilgi zeminini oluşturan birey, tarihi gerçekliğe sahip Peygamber
imajını kabulde zorlanmakta veya sunulan peygamber imajını -haklı
olarak- sorgulamaktadır.
Hz. Muhammed'in Aile Hayatı ve Eşleri, Çaınlıca Yay., İst. 2009; Güler, Zekeriya, Hz.
Peygamber Top/ımı ve Aile, Ensar Neşriyat, İst. 2009
38
12 fasiktiiden oluşan bu serinin ilk sekiz fasikülü Hz. Peygamber'in hayatına, son dördü
Hulefli-i Raşidin'e aynlnuştır. Bkz., Bostan, Ersan (genel yayın yönetmeni), İslam Tarihi
Serisi, I-XII, Hikmet Neşriyat, İst. 2000; benzer bir çalışma da Yılmaz Yenidinç tarafından
yapılmış, 7+ yaş grubu için resimli hikaye şeklinde hazırlanmıştır. Bkz., Yenidinç, Yılmaz,
Son Peygamber Bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed, Nesil Çocuk Yay., İst. 2010
39
Erdoğan, Abdullah Yaşar, Şiir Diliyle İsitim Tarihi, Gündüz K.itabevi Yay., Ank. 2006, 535; Kamer, Yusuf, Şiirler/e Peygamberimiz, Gülhane Yay., İst. 2009. Bu yayınlar arasında
henüz gerçek anlamda denenmemiş türün ise roman olduğunu belirtmemiz gerekmektedir.
40
2009 yılında yayınlanmaya başlayan bu dergi iki aylık periyotlar halinde yayın
faaliyetlerine devam etmektedir.
4
ı Bunlar arasında en dikkat çekici olaru hiç şüphesiz www.sonpeygamber.info isimli sitedir.
Üç farklı dilde yayın yapan site, düzenlediği paneller, söyleşiler ve düzenli hale getirdiği
akademik siyer araştırmalan ödülleri ile benzerleri arasında profesyonelleşme anlamında
öne çıkmaktadır.
·
42
Hikmet Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Vakfı bünyesinde kurulan bu merkez faaliyetlerine
başlamıştır.
294 1Siret Sempozyumu -I-
Bu on yıllık süre zarfında Hz. Peygamber'in hayatını 1 siyerini,
bilimsel 1 akademik anlamda ele alan konunun uzmanı akademisyen
sayısının bir elin pannaklarını geçmeyecek kadar az olması açıkçası
şaşırtıcıdır. Konu maalesef ehil olmayanlara terk edilmiş durumdadır
ve bu da tarihi ve Kur'am zeminde Hz. Peygamber'in topluma doğru
anlatılmasında sıkıntılan beraberinde getirmiştir. Her ne kadar siyer
yazmak 'sadece İslam tarihçilerinin işidir' gibi bir iddiamız
olmamakla beraber, siyer yazmak için tarih formasyonunun -ki buna
ilahiyat ilimlerini de ekleyebiliriz- elzem olduğu da muhakkaktır.
Takdir edilir ki, Hz. Peygamber'in hayatını yazmak, klasik tabirle
"makas - zam/Ç' çağdaş söylemle "kes 1 kopyala - yapıştır" bilgisinden
çok daha ciddi bir iştir ve bu kadar basite indirgenmemesi gerekir. Bu
bağlamda bir İslam tarihçisinin, tefsir yazması veya hadis
problemlerine eğilmesi, söz konusu ilmi çevrelerde ne kadar anlayışla
karşılanacağının da ayn bir tartışma konusu olduğunu belirtmeliyiz.
Aynı hassasiyetin diğer disiplinler tarafından İslam tarihine
gösterilmesi gerektiğini beklemek, herhalde çok da büyük bir beklenti
olmasa gerekir. Mfunafih bunda İslam tarihçilerinin sorumluluklarının
olmadığını söylemek de o kadar kolay değildir. Nitekim onların Hz.
Peygamber'in hayatını yazmaktan uzak durmalarının, bu türden
çalışmalan doğurduğu muhakkaktır. Burada hadis, tefsir gibi diğer
İslami disiplinlerin siyeri ele almalannın dahi biil-i hazırdaki
durumdan çok daha kabul edilebilir olacağını belirtınemiz
gerekmektedir. Zira mevcut siyer çalışmalanna baktığımızda, gerekli
İsliimi bilgi zeminine -disipline! veya eğitim temelli- sahip olmayan
yazarlarm çalışmalarının yoğunlukta olduğu görülmektedir.
Bu dönemde Hz. Peygamber'i konu alan çok iyi çalışmalar da
telif edilmiştir. 43 Ne var ki, mevcut yekı1n karşısında sayılan oldukça
azdır ve kesinlikle sayısal anlamda yeterli değildir.
'·
Bu dönemde siyer alanında telif edilmiş iyi çalışmalara örnek· olarak şu kitaplan
zikretmemiz münıküııdür: 1- Sançam, İbrahim, Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı, DİB
Yay., IV. Bsk., Ankara 2005: Tenkidl bir yöntemle ele alınmıştır. Nitekim Şakku's-S.adr
eleştiriimiş (Sançam, 64), Balııra olayı tenkit edilmiştir (Sançam, 66).
2- Yiğit, İsmail- Küçük, Raşit, Hazreti Muhammed (sav) -Siyer-i Nebi-, Kayıhan Yay., İst.
2006: Anlaşılır ve sade bir dil ku11anılması açısından önemli bir çalışmadır.
43
Siret Sempozyumu 1295
1. Son Dönem Türkçe Siyer Kitaplannın Kaynaktan:
Tespit edebildiğimiz kadarıyla son on yılda yapılan siyer
çalışmalarına genellikle Aziz Mahmut Hüdayi, 44 Ahmet Cevdet
Paşa, 45 Abdurrahim Zapsu, 46 M. Zekai Konrapa, 47 Muhammed
Hamidullah, 48 Asım Köksal, 49 İrfan Yücel, 50 Hikmet Berki 51 ve
Martin Lings'in52 kitapları kaynaklık etmiştir. Bunların içerisinde
Ahmet Cevdet Paşa ve Asım Köksal'ın eserlerinin ön planda olduğunu
da belirtmemiz gerekiyor. Bu dönemde yazılan siyer kitaplarının nasıl
bir kaynak algısı ile hazırlandığına ileride yer vereceğimiz için burada
üzerinde durmuyoruz.
2. Son Dönem Türkçe Siyer Kitaplarındaki Hatalar:
Ele
aldığımız
kitaplarındaki hataları
dönem itibariyle incelediğimiz siyer
üç ana başlık ve onların alt başlıkları şeklinde
3- Apak, Adem, Anahatlarıyla İsliim Tarihi-l (Hz. Muhammed (sav) Dönemi}, Ensar Neşriyat,
İst. 2006: Hz. Peygamber'in hayatını konu alan birinci cilt tenkirli yöntemle ele alınmıştır
ve başanlı bir çalışmadır.
4- Şeker, Mehmet, Gençler için Hz. Muhammed (sav) Hayan ve İsliim Esasları, Damla Yay.,
II. Bsk., İst. 2008: Kitapta Balıinl kıssası eleştiriimiş (Şeker, 23), göğsünün yanlınasma yer
verilınemiştir. "Bizim kanaatilDize göre Hatice validerniz Peygamberimizle evlendiğinde
muhtemelen yirmi sekiz yaşında olınalıdır" (Şeker, 35) şeklinde isabetli tespitler
yapılmıştır.
5- Sevim, Ayşe, Güneşe Yolculuk Hz. Mııhammed (sav) 'in H ayan, ŞUle Çocuk Yay., İst.
2008; Her ne kadar "Abdülınuttalip'in gelini Arnine hamile kaldıktan sonra kıtlık
bitti..."(Sevim, 13) ve "ağacın yerinden sökülüp gelınesi" (Sevim, 107) gibi bir takım
olağanüstülüklere yer verilmişse de çocuklar için ve siyer yazımında yeni bir usUl denemesi
alınası bakımından başanlı bir çalışma olduğunu söyleyebiliriz.
44
Hüdiiyi, Aziz Mahmud, Alemin Yaratılışı ve Hz. Mııhammed'in Zulıılru (Huliiselıl '1-Ahbiir},
çev: Kerim Kara -Mustafa Özdemir, İnsan Yay., İst. 1997
45
Ahmet Cevdet Paşa, Peygamberler ve Halifeler Tarihi, I-IV, sad: M. Muhsin Bozkıırt,
Dergah Ofset, İstanbul 1997 (I. Cilt)
46
Zapsu, Abdurrahim, Biiyük İsliim Tarihi -Hz. Mııhammed (s.a) Dönemi-, Risiile Yay., İst.
2006
47
Konrapa, M. Zekai, Peygamberimizin Hayatı, Milli Eğitim Bakanlığı Yay., Ankara 1964
(Kitabevi Yay., İst. 2009)
48
Haınidullah, Mustafa, İsliim Peygamberi, I-II, çev: Salih Tuğ, İrfan Yay., V. Bsk., İst. 1991
49
Köksal, Mustafa Asım, Peygamberler Peygamberi Hz. Mııhammed (as) ve İsliimiyet, I-VIII,
Işık Yay., İzmir 2007
50
Yücel, İrfan, Peygamberimizin Hayatı, DİB Yay., XVII. Bsk., Ankara 2010 (I. Bsk., 1981
?)
51
Berki, Ali Himmet- Keskioğlu, Osman, Hatemii'l-Enbiyii Hazreti Mııhammed ve Hayan,
DİB Yay., XIV. Bsk., Ankara 1993
52
Martin Lings, Hz. Mııhammed'in Hayatı, çev: N azife Şişman, İnsan Yay., İst. 1997
296 1 Siret Sempozyumu -I-
vermeyi uygun buldulc Farklı kategorilere ayırarak tasnif ettiğimiz bu
hata gruplarına çok sayıda örnek vermeinizin nedeni ise; çalışmaların
nasıl bir yeteriilikle hazırlandıklarını ifade ile hataların nedenlerini
tespit ve ileride yapılacak çalışmalaı;da kısmen de olsa bu tür hataların
önüne geçebilmektir. Aynı şekilde ilgili hata grubunda şahsi tenkit ve
yorumlarıınıza da zaman zaman yer verdik. Haliyle belirli kategoriler
altında tasnif ettiğimiz hata örneklerini, diğer başlıklar altında da ele
almak mümkündür. Ancak tekrara düşmernek için, bir ikisi hariç
sadece tek bir yerde zikretmeyi uygun bulduk. Yine yazarların hata
olarak kabul edilebilecek bazı aıılahlarını, yorumlarını veya
aktardıklan bilgileri . de "aıılatınıda kurgusallık" ve "şahsi yorum
tercihi" şeklinde değerlendirdiğirııiz için yer vermedik. Bu çerçevede
imla ve yazını hatalarma da mümkün mertebe dokunmamaya gayret
gösterdik.
Son dönemde yazılan Türkçe siyer kitaplarındaki belli
hatalan şu şekilde gruplandırmak mümkündür:
I. Mesleki Yetersiziikten Kaynaklanan Hatalar
1. Yöntem ve Terminoloji (Disipline! Bilgi) Yetersizliği
2. Kaynak Gösterim Sorunu
3. Meme Bağlılık 1 Sorgusuz Nakil
4. Kaynağı Bilinmeyen Bilgiler
5. Çeviri Hatalan
6. Metin İçi Tutarsızlıklar
7. Aııakronizm
8. Kavram Karmaşası
9. Manlık ve Çıkanın Hatalan
' '·
başlı
Siret Sempozyumu 1 297
II. Siyasi, Dini, İdeolojik veya Savunmacı Yaklaşımlardan
Kaynaklanan Hatalar
1.
Siyasi ve İdeolojik Kabullerin Şekillendirdiği Üslup
2.
Çağdaş Algıların Dayattığı
Kabulleri Aşarnama 1
Savunmacı Yaklaşım
Kabulleri Onaylatma Adına Metnin Tahrifi, Gizlenmesi,
3.
Çarpıhlması
4.
İslarn1 Değerlere Karşı Sınırların Zorlanması
5.
Siyer Aniatılarına Yapılan Eklemeler
6.
İddialı
Hüküm ve Yorumlar 1Abaruh Anlatım
m.
Ekonomik Kaygılardan
arzusundan Kaynaklanan Hatalar
ı.
Tashih Hataları
2.
ifade Bozukluklan
3.
Orijinalite Kurma Arzusu
a.
Yapılan
veya
Orijinalite
sağlama
Benzetmeler
b. İleri Sürülen Tezler
4.
Yorumda Orijinalite Kurma Arzusu
5.
İsim - İçerik Uyuşmazlıkları
2. 1. Mesleki Yetersiziikten Kaynaklanan Hatalar
2. 1. 1. Yöntem ve Terminoloji (Disiplinel Bilgi) Yetersizliği:
İslam tarih metodolojisini, tarihini, terminolojisini bilmernekten
kaynaklanan hatalardır. Bu alandaki yetersizliğe genel anlamda İslarn1
bilgi eksiklikleri de eklendiği zaman, yapılan hatalar kemiyet ve
keyfiyet açısından artmaktadır.
298 1Siret Sempozyumu -I-
1- " ... Fikir ve sistemler arasında tam olarak işlenmeyen
sahalardan biri de çağdaş tarihin dallarından olan İslam tarihidir."s3
2- "Her ne kadar imam Malik gibi alimler karşı çıkmışsa da
Sa'd gibi tarihçiler hariç) bütün İslam tarihçileri
genelde İbn İshak'tan faydalannııştır ... (İbn Hişam) Kitabında yer yer
"İbn İshak dedi ki, İbn Hişam dedi ki" şeklinde açıklamalarda
bulunuyor."s4 : Tamamen uzmanlık isteyen konulara dahi girme
konusunda herhangi bir çekince hissedilmemiş olması, meslekten
olmayan yazarların cesaretlerini göstermesi açısından oldukça
önemlidir. Hemen belirtelim ki, İbn Sa'd, İbn İshak'ı yoğun bir
şekilde kullanmıştır. İkinci olarak İbn Hişam'ın eseri İbn İshak'ın
eserinin naklidir. Dolayısıyla İbn Hişam "yer yer" İbn İshak dedi ki
dememekte, bilakis devamlı surette "İbn İshak dedi ki" demektedir.
(Vakıdi ve İbn
3- "Öncelikle şunu belirtelim ki bu sözlerin hadisle yakından
uzaktan hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Alenılere rahmet olarak gelen
bir peygamber bu sözleri kullanmaz. Çünkü "Biz seni alenılere rahmet
olarak gönderdik" Ayet-i Kerimesine ters düşmektedir. "Sen
olmasaydın biz bu alenıleri yaratmazdık" sözüne ters düşmektedir.
Allalın Teala Zat'ı ile kaim bilinmez bir hazine iken zat'ının
bilinmesini murat etti. Kendi nurundan Hz. Muhammed (sav)'in
nurunu yarattı. Bu nuru 78 bin yıl zatına ibadet ettirdi ki bu 78 bin yıl
Alıiret yılıdır. Alıiret aleminin bir günü dünya aleminin bin yılıdır.
Sonra efendimizin nuruna sorular sorup, sorular karşısında o nurun
terlemesi sonucu o terden bir gevher yaratan ..... ss: Bir hadisin mevzu
olduğunu ispat için, daha fazla sayıda mevzu hadis kullanma
yönteminin, hem hadisçiler hem de İslam tarihçileri için oldukça yeni
bir yöntem olduğu açıktır.
·,
Aydın, Abdullah, Peygamberimiz (sav) 'in Hayatı, Seda Yay., IV. Bsk., İst. 2007, 4
s Akkoyunlu, Adil, SonNebi Hz. Muhammed (sav), Çıra Yay., İst. 2010, 17.
ss Altıntop, Ömer, Hz. Muhammed (sav) Tıirk miiydıi? -Peygamber/e ilgili Çarpıtılan
Gerçekler-, Akis Kitap, İst. 2009, 14
SJ
4
Siret Sempozyumu 1299
4- "Hz. Arnine ve Abdülmuttalib ailesinden birçok kadının
yazmış olduğu ve günümüze kadar gelmiş şiirlerinden anladığımıza
göre ... " 56
2.
ı.
2. Kaynak Gösterim Sorunu:
Bilginin kaynağını verme konusunda ülkemizde maalesef çok
ciddi sorunlar yaşandığı malumdur. Özellikle de bilim çevrelerindeki
intihal vakaları her geçen gün -teknolojik gelişmelerle beraber- daha
da artar hale gelmiştir. Bilim çevrelerinin hassasiyet göstermediği 57
böyle bir konuda meslekten olmayanların yaklaşımı hususunda sanırız
fazla bir söz söyleme hakkına sahip değiliz. Bununla beraber "Sui
misal misal olmaz" kaidesinden hareketle burada kaynak algısı ve
kaynak zikrinin ne kadar hafife alındığına dair örneklere yer
vereceğiz:
1- " ... bilgi açısından ehl-i sünnetin muteber kaynaklarının dışına
Bu noktada en büyük kaynağını rahmetli alim Asım
Köksal'ın "İslam Tarihi" oldu. Çünkü bu eseri baz almak demek başta
Kur'an-ı Kerim, Hadisler ve tarih kitaplan olmak üzere konuyla ilgili
yüzlerce hatta binlerce kaynaktan yararlanmak demekti. Merhum,
kitabındaki her bilginin altına, iktibas ettiği kaynağı dipnot olarak
vermişti. Dolayısıyla bu kaynakları bir kere daha her sayfanın altına
koymanın hem anlamı yoktu, hem de sanki o kaynakları bizzat
asla
56
51
çıkmadım.
Cemal, Mehmed, Hz. Muhammed, Beyan Yay., İst. 2004, 17
Tespit edebildiğimiz kadanyla en son baskısını 1997'de yapan Y. Nuri Öztürk'ün Hz.
Peygamber'in hayatına dair çalışmasında yer verdiği iki alıntı için kullandığı kaynaklar,
aslında kaynak gösterim sorununun mesleki bir bağlayıcılığı olmadığını göstermektedir.
Öztürk, "Şu badisi Şerife bakmak yeterlidir; "Benim kadınlara ihtiyacım yoktur" (Öztürk,
Yaşar Nuri, Kendi Dilinden Hazreti Muhammed, Yeni Boyut, İst. 1993, 40) dedikten sonra
hadisin kaynağı olarak; M. Hamidullab, İs/dm Peygamberi, II, 726'yı zikretıniştir. Yine
ayru çalışmasında; ''Biz bu baskıda uydurma olduklarını belirlediğimiz hadisleri elemiş
bulunuyoruz." (Öztürk, 7) dedikten çok geçmeden; kullandığı dördüncü hadisin kaynağı
olarak "Süyüti, Leali, I, 265"i göstermiştir (Öztürk, 22). Yani mevzu hadislerin zikredildiği
Suyüti'nin meşhur el-Ledliu'l-Masnua fi A!ıadis'l-Mevdua isimli eserini. Sayın yazar
bibliyografYasında da söz konusu eseri "el-Lealiu'l-Masnıla" olarak vermiş, kitabın tam
adım vermemiştir (bkz., Öztürk, 340). Benzer bir kaynak kullanımı da Nedim Taktak
tarafından yapılıruş, "Levlii.ke ... " badisinin kaynağı olarak mevzu hadislerin tespit edildiği
eserler hiçbir çekince duyulmaksızın dipnotta zikredilmiştir. Bkz.,Tak:tak, 62
300 1 Siret Sempozyumu -I-
kendimiz araımşız da bulmuşuz gibi, rahmetlinin neredeyse bir ömür
boyu süren büyük çabasına haksızlık olacaktı. Ayrıca Siyer dalında
ödül sahibi Salih Suruç'un "Peygamberirnizin Hayatı" adlı eseri, yine
M. Zekai Konrapa'nın Milli Eğitin;ı Bakanlığı yayınlarından çıkan
"Peygamberimizin Hayatı" adlı ders kitabı başta olmak üzere, konuyla
ilgili yazılıınş birçok kaynak kitaptan da yararlandım." 58 : Ehl-i
Sünnet'in muteber siyer kaynaklarının neler olduğıınun sıralandığı bu
pasajda, intihal olgusunun basit bir "haksızlık" eylemi olarak
değerlendirilmesi mevcut kaynak algısını göstermesi açısından kayda
değerdir.
2- " ... hadislerin kaynaklan yani yer aldığı hadis kitaplarındaki
yerleri, hitap ettiğimiz okuyucuyu doğrudan ilgilendirmediği
düşüncesiyle gösterilmemiştir. " 59
3- "Sahih bir hadiste bildirildiğine göre ... " 60 ; "Bir rivayete
göre ... " 61 ; "İslam Tarihçileri Diyor ki ... " 62
4- "Biz bu çalışmaımzda, Peygamberirnizle ilgili insaniann en
çok merak ettikleri ve bu gün yeniden anlatılmasında fayda
gördüğümüz konulan temel kaynaklarından alarak aktarmayı uygun
gördük." 63 : Ne var ki, çalışmada ne İbn İshak, ne İbn Hişam ne İbn
Sa'd ne de Vakıdi'nin olmaması 64 temel kaynakların neler olduğunu
çözebilmemize mani teşkil etmektedir.
5- "Biz burada en azından birkaç kaynak tarafından teyid edilme
olmayan hiçbir rivayet veya hadisi sizlere gerçektir diye
aktannamaya aş ın bir özen gösterdiğimizi belirtmek istiyoruz. " 65 :
inıkanı
58
Kazcı, Mehmet Emin, Hz. Muhammed'in Hayatı Hira'dan Yağan Güneş, Elest Yay., İst.
2007,9-10
59
Uraler, Aynur, Gönül/erin Giilii Hz. Muhammed, Işık Yay., VI. Bsk., İzmir 2006, 14
60
Aydın, 74
61
Aydın, 106, 108
\
a~~w
•
Bilgin, Mazhar, Örnek ve Önder İnsan Hz. Muhammed (a.s) Yaşadıkları ve Yaşattıkları,
Rağbet Yay., İst. 2006, 13
64
Bkz., Bilgin, 155-156
65
Candan, Ergün, Bilinmeyen Yönleri ve Sırlarıyla Son Üç Peygamber, Sınır Ötesi Yay., XVI.
Bsk., İst. 2009, 213
63
Siret Sempozyumu 1301
Yazar, Hz. Peygamber'i uzaylılann gönderdiği bir medyum haline
getiriyor ve bunu salıili nakillere dayandırdığını iddia ediyor. Takdir
edilir ki bu metindeki hatanın kaynağını ifade için "bilgi yetersizliği"
oldukça hafifbir gerekçe olarak kalacaktır.
2. 1. 3. Metne Bağlılık 1 Sorgusuz Nakil:
Rivayetler arasında herhangi bir sorgulamaya gitmeksizin
nakletmek, özellikle de metin tenkidi esasına riayet etmeksizin
haberleri sıralamak şeklinde tezahürlerini gördüğümüz bu tür hatalara
birçok örnek vermek mümkündür. Bu tebliğ kapsamında ele aldığımız
hatalann birçoğunun temelinde bu yöntem hatasının yatmasına karşın
biz burada sadece örnek olınası için en çok tekrar edilen ve en dikkat
çekici hatalara yer vermeyi tercih ettik:
1- Hz. Peygamber'in biyografısinde bulut: Hz. Peygamber'in
hayatını anlatan çağdaş araştırmalann birçoğunda bu bulutun
varlığından
ve Hz.
Peygamber'i güneşten koruduğundan
66
bahsedilınektedir. Bu bulutu farklı yorumlayanlar da olınuştur. 67
Ancak hiçbir yazar, Nübüvvetinden sonra bu buluta ne olduğu
konusunda herhangi bir bilgi vermerniştir. Oysaki gazveler esnasında
bu tür bir gölgelendirme Hz. Peygamber'in oldukça işine
yarayabilirdi.
diğer
66
67
2- Herhangi bir sorgulamaya tabi tutulınaksızın aktanlan bir
önemli metin ise Hz. Peygamber'in Rahip Balıira ile
Bkz., Ağcakaya, Kazım- Bulut, Bünyamin, Siyer-i Nebi Hz. Muhammed (s.a.v), Ravza
Yay., İst. 2005, 56; Balcı, Mahmut (ed), Bir Barış Elçisi Olarak Hz. Muhammed (as),
Alısen Yay., V. Bsk., İst. 2006, ll; Gündoğdu, Hayrullah, Gönıil Penceresinden Sevgili
Peygamber Efendimiz, Rağbet Yay., İst. 2006, 42; Nalbant, Mehmet, Efendimiz Hz.
Muhammed, Semerkant Yay., ll. Bsk., İst. 2006, 23; Akkaya, Veysel, Alemiere Rahmet
Hazreti Muhammed (sav) (Hayatı), Erkarn Yay., İst. 2008, 25; Şeker, 32
" ... onun insanüstülüğüne ve uluhiyetine bir örnektir denerek geçiştirilen çok sayıdaki
paranormal olaylardan biri de bu "gizemli buluttur... " Candan, 214; "(ak bulutun
izahı) ... Bu koruma sadece "ruhsal planlar" tarafından değil, aynı zamanda dünya üzerinde
yaşayan ve bu ruhsal planlara bağlı olarak görev yapan ve kimliği bilinmeyen bazı ''vazife li
kişilerce" de gerçekleştirilmiştir." Candan, 216
3021 Siret Sempozyumu -1görüşmesidir.
zikretmişlerdir.
Neredeyse
çağdaş
bütün
siyer
kitaplan
bunu
68
3- Tenkit edilmeden, sorgulanniadan birçok yazann ortak olarak
naklettiği bir diğer konu da Hz. Ömer'in Müslüman olması haberinde
kız kardeşinin uyansı üzerine gusül abdesti almasıdır. 69 Oysa hiçbiri,
müşrik olan bir insanın yıkanma ile nasıl temiz olacağını, Ömer'in
hemen orada nasıl yıkandığını, 70 İslam öncesi Araplannda da gusül
abdestinin zaten mevcut olduğunu, ilgili ayetin (56 1 Vakıa, 79) maddi
temizlikle alakasının olmadığını sorgulamarnıştır. 71 Bu türden
sorunlan çözmek için enteresan bilgi eklemeleri de yapılmıştır.
Nitekim biri, muhtemelen Hz. Ömer'in yıkanmasının zor olacağından
hareketle, " ... kalkıp abdest aldı. Fatıma da sakladığı Kur'an sayfasını
getirip kendisine verdi." 72 derken, bir diğeri de Hz. Ömer'in guslü
zaten bilmediğine işi yormuş, Hz. Ömer' e guslü öğreterek meseleyi
çözmeye kalkışınıştır; "Ey kardeşim sen bala şirkin kirliliği içindesin;
Bkz., Güzel, R.agıp, Sevgililer Sevgilisi Hz. Peygamber (sav), Çelik Yay., IV. Bsk., İst.
2005, 18-20; Ağcakaya - Bulut, 56; Akkaya, 33-35; Bahadıroğlu, Yavuz, Canım
Peygamberim, Nesil Yay., İst. 2008, 69-72; Özdemir, A. Faruk, Sevgi Peygamberi Hz.
Muhammed (sav), Bilge Yay., İst. 2009, 18-19; Sırına, İhsan Süreyya, İşte Önderimiz Hz.
Mııhammed, Beyan Yay., VII. Bsk., İst. 2010, 17-19. İlgili haberin asılsızlığı konusunda
bkz., Öz, Şaban, Hz. Peygamber'in Siretiyle İlgili Mevzu Haberlerin Tarihi Değeri,
Yayınlanmaınış Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enst., Ankars
1999, 53-65
69
Cemal, 56; Balcı, Mahmut, 19; Yiğit- Küçük, 117; Okumuş, Fatih, Hz. Muhammed'in
Yaşam Öyküsü, Timaş Yay., IV. Bsk., İst. 2006, 126; Balcı, Ramazan, En Sevgili'nin
Bahçesi Hz. Muhammed'in (s.a.v) Hayatı, Nesil Yay., İst. 2006, 86; V arlı, Nazife, Dünyada
Açan İlk Gül Sevgili Peygamberim, Hikmet Neşriyat, İst. 2006, 58; Özdemir, A. Faruk,
Sevgi Peygamberi Hz. Muhammed ve Örnek Hayatı, Bilge Yay., İst. 2007, 62; Bahadıroğlu,
127; Maksudoğlu, Mebmet, Hz. Muhammed (as), Ensar Yay., İst. 2009, 65.
70
Bazılarının buna da çözüm bulduğımu hemen belirtelim; " ... Ömer tamamen yumuşaınışh.
Gitti, evin banyosunda yıkanarak geri döndü. Bedeni gibi ruhu da annmışh ... " Okumuş,
126. Bir diğeri ise Ömer'i kendi evine gönderir; " ... Ömer bunun üzerine gitti, yıkandı ve
kalbi daha da yumuşaınış olarak döndü ... " Özdemir, Sevgi Peygamberi Hz. Muhammed
(sav), 62
71
Ele aldığımız dönem ve çalışmalar itibariyle burada bazı istismll.arm o1duğımu da ifade
ehnemiz gerekecektir. Bazı yazarlar ya rivayeti tenkit ehnişler (bkz., Ateş, Süleyman,
Kur'tin 'a Göre Hz. Muhammed'in (sav) Hayatı, Yeni Ufuklar Neşriyat, İst. (2005), 55-57)
veya hiç yer vermemişlerdir (bkz., Şeker, 62; Avcı, Casim (ed), Son Peygamber Hz.
·
Muhammed, İsam Yay., İst. 2007, 41)
72
Suruç, Salih, Allah'ın Elçisi Hz. Muhammed (s.a.v) 'in Hayatı, 1-11, Timaş Yay., (1. Cilt m.
Bsk., II. Cilt: II. Bsk.), İstanbu12006 (II. Cilt)- 2007 (1. Cilt), I, 302
68
Siret Sempozyumu 1303
halbuki bu Kur'iin'a necis olanlar el süremez! Peki o zaman ne
yapmak gerekiyordu? Hemen guslü anlattı Hz. Fatıma... Gitti ve
kardeşinin anlattığı şekilde abdest aldı ... " 73
4- Hicret haberlerinde, Hz. Peygamber ve Ebu Bekr'in saklandığı
mağarada örümceğin ağı ve güvercinterin yuvalanndan kaçmamaları
74
bunu gören müşriklerin de geri dönmesinden bahsedilmektedir.
Klasik siyer anlatılannda da kendisine yer bulan bu haber, neredeyse
hiçbir çağdaş siyer yazıcısı tarafından sorgulanmaya tabi tutulmamış,
bir örümceğin ağını örmesinin çok kısa bir süre alabileceği veya
güvercinterin müşriklerden de kaçmadıkları meselesi tartışılmamıştır.
Bu durumu fark edenler de işi onlann kiltirliğine yormuşlardır;
"Örümceğe bir gecede ağını örerek kapıyı kapatmasını eınretmişti ...
Mağaranın ağzında bir çalının üzerinde güvercin yuvası gördüler. Kuş,
yumurtalarının üzerinde oturuyordu. Eğer birisi gelmiş olsaydı kuş
uçardı. Fakat güvercin de Allah'ın emri ile orada yuva yapmıştı.
Kafirler bunu düşünemediler, düşünemezlerdi de ... Çünkü Allah'a
inannııyorlardı. " 75
Hz. Peygamber'in sözüne vefasını anlatmak
gibidirler. Buna göre Hz. Peygamber, bir
alışveriş münasebeti dolayısıyla biri ile buluşmak için sözleşilen yerde
üç gün beklenıiştir. 76 Burada yazarlarınıız üç gün boyunca Hz.
Peygamber'in hiçbir ihtiyacının nasıl gündeme gelmediğini veya Hz.
5- Birçok
için
73
74
15
76
çalışma
aynı örneği kullanmış
Haylamaz, Reşit, Gönül Tahtımızın Eşsiz Sultanı Efendimiz (sav) -Muhtasar-, Muştu Yay.,
İst. 2010, 186
Bkz., Çakıcı, Halide, Peygamberimiz Hz. Muhammed, Düş Değinneni Yay., İst. 2004, 66;
Balcı, Mahmut, 21; Özdeınir, Sevgi Peygamberi Hz. Muhammed ve Örnek Hayatı, 82-83;
Haylamaz, 295; Bahadıroğlu, 163
V arlı, 72
Bkz., Cemal, 25; Yağmur, Sinan, Hz. Muhammed (sav) Cennetin Gülü Hz. Muhammed
(sav), Esra Yay., (İst.) 2006, 55; Nalbant, 130; Gündoğar, Hamdi, En Güzel Örnek "Usve-i
Hasane" Hz. Muhammed, Çıra Yay., İst. 2007, 65; Akkaya, 41; Avcı, Casim,
Muhammedü'l-Emin Hz. Muhammed'in Peygamberlik Öncesi Hayatı, Hayy kitap, İst.
2008, 109
304 1Siret Sempozyumu -I-
Peygamber'in, beklemek yerine
adamı araması
düşünmediğini sorgulamamışlardır.
veya
aratınayı
neden
77
6- Hemen hemen bütün çalışmalarda, Hz. Muhammed'in
doğumundan önce veya doğumu 'esnasında meydana gelen birtakım
olağanüstü olaylara yer verilmiştir. 78 Burada bunlan uzun uzun
tekrarlarnamakla beraber bir iki örnek zikretmekle yetineceğiz. Şunu
da belirtmeliyiz ki hiçbir müellifin bu tür olayların Hz. Peygamber'in
hayatında neden hiç gündeme
getirilmediğini
sorgulamaması
enteresandır: "Ancak o, sıradan biri olmadığı gibi gelişi de sıradan
olmadı." 79 ; "Bir ak kuş gelerek kanadı ile arkaını sıvazladı. . .'' 80 ;
"Efendimiz doğar doğmaz mübarek başını yere koyarak secdeye
kapandı ve şöyle dedi; La ilahe iliallah inni Res·filüllah... sonra
şehadet panoağını kaldırdı -kendisine inanan kişiler anlamına gelen
"ümrnet"inin kurtuluşu için şöyle dua etti; -Ümmeti ... Ümmeti.'' 81
7- Yine neredeyse bütün yazarlarırnız şakku 's-sadr badisesine
yer vennişlerdir. 82 Ne enteresandır ki, bunu nakleden yazarlanmız;
şeytamn insandaki parçasının maddi bir karşılığının olamayacağını
sorgulamamışlardır. İlgili hıldiseyi farklı yorumlamaya çalışanlar da
çıkmış, onlar da işi uzaylılara havale etmiştir. 83 Şakku's-Sadr'ın
savunusunu bilimsel zemine oturtmaya çalışaniann da olması,
sorgusuz nakle bağlılığın boyutlannı ifade açısından dikkate şayan bir
husustur;
" ... Günümüzde
Endonezya'da,
kesici bir alet
Burada bu üç günlük süreyi doğru bir ifade ile "uzun bir süre" şeklinde anlayan,
yorumlayan çalışmanın hakkını teslim etmemiz gerekmektedir. Bkz., Balcı, Mahmut, 44.
Aynı şekilde başka biri de hiidisedeki sılantıyı fark etmiş olacak ki ilgili metni, "Hz.
Peygamber üç gün boyunca her gün söz verdiği saatte gelip o kişiyi beklemiştir" (Kukıncı,
Mehmed, Peygamber Efendimiz (sav), Zafer Yay., İst. 2009, 97) şeklinde vermiştir.
78
Okumuş, 43-45; Suruç, I, 58-63
79
Gül, Mehmet Nezir, Tüm Zamanlarm Efendisi -100 Somda Hz. Muhammed-, Elips Yay.,
Ank.2006,!09
80
Ağcakaya - Bulut, 49; Akkaya, I 7
8
ı Akkaya, 17-18
82
Örnek olarak bkz., Aydın, 32; Akkaya, 26; Okınnuş, 51; Bahaduoğlu, 51
83
"Bu kimliği bilinmeyen yabancılar büyük bir ihtimalle ruhsal planlarla irtibath olan ve
onlarla ortaklaşa çalışmalar gerçekleştiren "Agartalılar" veya Agartalılar tarafından i.hisiye
edilıniş rahiplerdi. Ya da "ruhsal planların bedensiz varlıklan" da olabileceklerine dair ileri
sürülen iddialar vardu." Candan, 2 I 5
77
Siret Sempozyumu 1 305
kullamlmaksızın
elle
beden
yanlarak
ameliyat
yapıldığı
bilinınektedir." 84 İlgili rivayeri tenkit veya zikretmemek yerine
için farklı bir kurguya dahi gidilmiştir.
İlginçliğine binaen burada söz konusu pasajı vermekte fayda vardır:
" ... Yavaş yavaş onlara doğru yürümeye başladı. Fakat korku ile kalbi
çarpıyordu. Bu adanılan daha önce görmemişti. Selanılaştılar.
Adandardan biri doktor olduğıınu söyledi. Yanındaki de oğluydu.
Doktor, oğlunun göğsünde bir rahatsızlık olduğıınu anlattı. Onu
iyileştirebilmek için bir yardımcı anyorlardı. Hazreti Muhammed
kendisinin de göğsünde sıkıntı hissettiğini söyledi. Bunun üzerine
doktor, önce seni iyileştirelim diyerek Hazreti Muhammed'i otlann
üzerine yatırdı. Hazreti Peygamber'in göğsünü açtılar, kalbini
yıkadılar. Sonra kapatıp eski haline getirdiler. Muhammed hiçbir acı
hissetmemişti. " 85
çocuklan
iıiandınnak
8- Bu türden nakiller arasında belki de en başta zikredilmesi
gereken konu; Hz. Peygamber'in peygamber olacağının herkes
tarafından bilinmesi meselesidir. Neredeyse bütün çalışmalarda Hz.
Peygamber' e daha nübüvvet gelmeden, peygamber olacağının
bilindiği ve bunun haber verildiği işlenmiştir. Bu türden haberlere
göre; bir rahip Meysere'ye, 86 Yahudiler87 ve Abdulmuttalib 88 Ümmü
Eymen'e, Arnine ölüm döşeğinde Hz. Peygamber'e, 89 yine
Abdulmuttalib oğlu Abdullah'a, 90 alinıler Ebu Bekr'e, 91 Hüzeyme b.
Sabit Peygamberimize, 92 bir Yahudi Kureyşlilere 93 Hz. Peygamber'in
Maksudoğlu, 34
V arlı, 12-13
86
Okumuş, 70; Suruç, I, 120; Akkaya, 41
87
Aydın, 45; Bahaduoğlu, 55
88
" ••• oğlumdan gaflet etme, Ehl-i kitap, benim oğlum hakkında (bu ümmetin peygamberi
olacak diyorlar)." Aydın, 48
89
"Eğer rüyada gördüklerim doğru çıkarsa .... Allah tarafindan Ade m oğullarına heliii ve
haram bildirmek üzere, peygamber gönderileceksin ... " Aydın, 46
90
"Oğlum! Sana müjdeler olsun, dedi. Son peygamberin senin neslinden dünyaya geleceğini
ümid ediyorum. Anlattıkların buna işaret ediyor... " Akkaya, 14
91
"Beklenen Peygamberin zamanı yaklaşmıştır. Sen ona uyacak ve insanlar içinde ona en
yakın kişi olacaksın" Akkaya, 55
92
Hz. Peygamber' i ilk ·defa Hz. Hatice'nin yanında görünce "Sen gelmesi beklenen
peygambere beriziyorsun. Sana şimdiden iman ediyorum. Peygamberliğini ilan edince
yaruna geleceğim ... " diyor ve dediğini de yapıyor. Bkz., Güzel, 10
84
85
306 1Siret Sempozyumu -I-
nübüvvetini haber vermişlerdir. Bunlara ek olarak Necran kadısı ve
rahibi, 94 Rahip Bal:ıira, 95 Rahip Nastfua/6 Peygamberimizin Halası
Safiyye, 97 Varaka b. Nevfel, 98 Kabinler 99 Hz. Muhammed'in
peygamber olacağını biliyorlardı. Sonuçta da; "Abdülmuttalip, şimdi
daha bir derin düşünüyordu; zira, biraz kitap karıştırıp din adına
derinleşen herkes, Abdullah'ın emaneti Muhammed'in beklenen Nebi
olduğunu biliyordu; ama hepsinin de müşterek bir endişesi vardır:
O 'nu hasetkar din adamlarının şerrinden koruyamamak. Demek ki
Abdulmuttalip için, böyle bir mesuliyet daha vardı." 100 denilereic adeta
tartışma neticelendirilmiştir. Hatta bazıları Hz. Peygamber'in babasını
da bu işe katmıştır; "Muhtemelen Kuteyle, Kitab-ı Mukaddes'i bilen
Hıristiyan ağabeyi Varaka b. Nevfel'den bir peygamberin gelmesinin
yakın olduğuna dair rivayetler duymuş ve bu rivayetlerin zihnine
yerleştirdiği ümitle diğer gençlerden farklı olduğunu gördüğü
Abdullah'a evlilik teklif etmişti." 101 Ne var ki, Kur'an bütün bunların
aksine Hz. Peygamber'in böyle bir şeyden haberi veya beklentisinin
olmadığını vurgulamaktadır. 102
Bu konudaki bir diğer yaklaşım da Hz. Peygamber'in
nübüvvetini kutsal metinlere onaylatına çabasıdır. Bunun için sadece
Pehlivan, Rauf, Kainata Rahmet Hz. Muhammed (sav) (Siyer-i Nebi), Motif Yay., İst. 2008,
32; Bahadıroğlu, 27
94
Aydın, 51
·
95
Bkz., Çakıcı, 20; Rıza, Mehmet, Siyer-i Nebi Peygamberimizin Hayatı, Panmk Yay., İst.
2005, 17; Aydın, 57-58; Özdemir, Sevgi Peygamberi Hz. Muhammed ve Örnek Hayatı, 20;
Nalbant, 30; Kazcı, 27; Doğan, Özer, Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (s.a. v) Hayatı,
Martı Yay., İst. 2007, 35; Bahadıroğlu, 72; Akkoyuolu, 59-60
96
Aydın, 76; Suruç, I, 120; Özdemir, Sevgi Peygamberi Hz. Muhammed ve Örnek Hayatı, 26;
Rıza,19; Kazcı, 31; Doğan, 37; Akkaya, 42; Bahadıroğlu, 75-76; Şefkatli, Ömer, Hira'dan
Doğan Nur -Hz. Muhammed (sav) 'in Hayatı-, Özbek Yay., Şanlıurfa 2010, 38; Aytekin,
Kerim, Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) 'in Hayatı, Ensar Neşriyat, İst. 2007, 19
97
" ••• Yaşayan birçok bilgin bu topraklardan, soyumuzdan bir peygamberin çıkacağını haber
veriyor. O, Peygamberin Muh=ed olduğundan eminim... " Suruç, I, 201
98
Özdemir, Sevgi Peygamberi Hz. Muhammed ve Örnek Hayatı, 26~27; Nalbant, 33
99
Rıza,18; Hay1amaz, 32-33; V arlı, 6; Gazel, Gülşen, Risale-i Nur Işığında Hz. Muhammed
(a.s.m), Gündönümü Yay., II. Bsk., İst. 2008, 26-36
100
Haylamaz, 36
101
Avcı, Muhammedıi'l-Emin, 62
102
" ... Sen Kitap nedir İman nedir bilmezdin ... " (42 1 ŞUra, 52); "Sen bu Kitab'ın sana
vahyolunacağını ummuyordun ... " (28 1 Kasas, 86)
93
Siret Sempozyumu 1 307
Tevrat veya İnciller'den değil, Mecusilikten tutun da Hint kutsal
metinlerine kadar Hz. Peygamber'in risaletine deliller getirilmiştir. 103
Bu tür argümanlara delil özelliği kazandırmak için en çok faydalanılan
yöntem ise parantez içi eklemelerdir. Ölçüsüz ve hesapsız bir şeklide
kullanılan parantez içi açıklamalarla en alakasız metinler dahi Hz.
Peygamber'in hayatına işaret eder hale getirilmiştir. Hz. Peygamber'in
nübüvvetini Eski Ahid'e onaylatmak için ebced hesaplannın
kullamlması 104 -ve hele bunun Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından
yayınlanan bir kitapta konu edilmesi- aslında işin hangi boyutlara
ulaştığımn da bir diğer g9stergesidir. Bu tür haberlerden bazılannın
hadis rivayetlerinden çıkartılarak, bugünkü Kitab-ı Mukaddes
metinlerinde olmamasımn, onların tahrifine bağlanması, 105 hem
tahrifinden bahsedip, hem de ilgili metinlerden kelime kökenli bir
takım tahliliere giderek Hz. Peygamber'e ulaşılması 106 gibi hususlar
ise ayrı bir tartışma konusudur.
Söz konusu delillendirme yöntemine şu pasajları örnek olarak
verebiliriz: "Mecüslliğin (Zerdüştlük) kutsal kitabı Zend Abesta'da
"alemlere rahmet" anlamına gelen "Soeshyant" adında birisinin
gelerek putlan kıracağı, keza "halkı ayağa kaldıran" manasındaki
"Astvat Ereat"ın geleceği önceden bildirilmiştir. Bu ifadeler Hz.
Peygamber'in alemiere rahmet olarak gönderildiğini bildiren ayetle
birebir örtüşmektedir ... " 107 ; " ••• onların 'Asrava Veda' adım taşıyan
kutsal kitaplarında "alkışlanacak olan, övülmeye layık kişi" anlamına
gelen ''Naraşanah Astivişyat" adında birinin geleceği ve onun bindiği
Kutsal metinlerde Hz. Peygamber'in haber verildiğine dair özel çalışmalar da yapılmıştır.
Bkz., Viyarthi, A. H. -Ali, U., Doğu Kutsal Metinlerinde Hz. Muhammed. çev: Kemal
Karataş, İnsan Yay., II. Bsk., İstanbul 1997; Aytemür, Cemaleddin, Kutsal Kitaplarda Hz.
Muhammed, Ayışığı Kitapları, İst. 2004, 359-456
04
ı " ••• Siimiri Tevrat'ında geçen ''BinJadmad" veya "Madmad" olup, bu Hz. Peygamber'in
isimlerinden biridir. Bu ismin, Y abı1dilerin kulJandığı harflere rakamlar verilerek yapılan ve
"cürnmel" denilen bir tür ebced hesabıyla değeri ''MubanJmed"in değerine eşittir ve doksan
iki rakanJma tekabül etmektedir... " Abatlı, Erdinç, Peygamberlik ve Hz. Muhammed'in
Peygamberliği, DİB Yay., Ank. 2007, 95
105
Abatlı, 99; aynca bkz.; 102-103, 107
ıo 6 Abatlı, 102-103, 105, 108-112
107
Abatlı, 92
103
308 1 Siret Sempozyumu -Iarabanın
çok süratli koşan develer tarafından cennete vanncaya kadar
koşturulacağı
bildirilmektedir. Bu adın, Hz. Peygamber'in
isimlerinden biri olan "Ahmed"in karşılığı olduğu açıkça
görülmektedir ... " 108 ; "(Vişnu Puran'da) ... Sambla Dib (Kumlu
Ada)'de arif ve namlı bir aileden dünyaya gelecek, babasının adı
Vişnuyasa (Allah'ın kölesi, Abdullah), anasının ki ise Somti (Eınln
olan kimse, Amine) olacaktır. Görüldüğü gibi bu bilgiler, tevile gerek
kalmayacak derecede Hz. Peygamber'i nitelendirmektedir ... " 109 ;
" ... Bir kadın Kasava Gölü'nde yıkanacak ve gebe kalacak. Kadın söz
verilen peygamberi "Astuat-Erata"yı (Arapça karşılığı Muhammed) ya
da "Saoşyant" (Alemler için rahmet) doğııracaktır. Bu kişi Zerdüşti
imanını koruyacak, şerri yok edecek, putlara ibadeti ortadan
kaldıracak ve insanları Hak dine davet edecektir... Fakat akli bir
tavırla bunlan yorumlar, tarihi gerçekler ışığında incelersek, onlaruı
sadece Hz. Muhammed'e işaret ettiğini, başka kimseye atıf
yapmadığını anlarnış oluruz. Kasava Gölü, maddi bir göl değil fakat
Kur'an'ın "Biz sana Kevseri verdik" dediği gibi ruhi bir kaynak veya
Hz. Muhammed'in Kevser'idir." 110 ; "Ve O'nun Astuat Erata'nın
dostlan zuhur edecektir. Onlar düşmanıanna karşı galiptirler. Terniz
düşüncelidirler. .. " Bu yazılarda Hz. Muhammed'le birlikte, çeşitli
müjdelerle sahabenin imanına, yüksekliğine ait referanslar
mevcuttur... " 111 ; "Bhavişya Purana'dan; "Malekhalı ... bir ruhsal
öğretici, kendi yoldaşlan ile birlikte gelecek. Adı Mohammad
olacak. .. " 112 ; " ••• onlar kutsal içki ile annacaklardır. Dinsiz milletiere
karşı
mücadele
etmeleri
yüzürıden
Müslümanlar olarak
tanınacaklardır. Ben bu et yiyen milletin bu dinin meydana getiricisi
olacağım." 113 ; "0, Narashansah ya da övülendir (Muhammed). O,
banş prensi veya muhacirdir.
Düşmanlannın
arasında bile
108
109
110
Alıatlı 92-93
Ahatıı' 93
AyteU:ür, 237
Aytemür, 239
112
Aytemür, 247
113
Aytemür, 248
111
Siret Sempozyumll 1 309
emniyettedir. O, deveye binen bir Rishi'dir ... Aralıası göklere erişir
(Mir' ac). O kendisine yüz altın para, on çelenk, üç yüz iyi kısrak ve on
bin inek verilen Mamah Rishi'dir. (Yüz altın para ile ilk inanan
Mekke'deki sababeleri, on çelenk veya gerdanlık aşer-i mübeşşereyi;
üç yüz Arap kısrağı, Bedir savaşına katılanlan; on bin inek ise
Mekke'nin fethine işarettir) ... " 114
9- Hz. Peygamber' e atfedilen mucize haberleritii de bu başlık
zikretmemiz mümkündür: "Yine Hz. Peygamber'in gaybi
haberleri nübüvvetini tespit eden önemli delillerden kabul edilmiştir.
inanmayanlarm arzu etmediği Allah Resı1lü'nün verdiği haberler,
aynen gerçekleşmiştir." 115 ; " ••• (Hudeybiye) Aman Allab'ım! Bir de ne
görsünler; Resı1lullab'ın parmaklanndan su akıyordu! Eline kırbasını
alan koşuyordu! Kana kana bu sudan içmiş, abdest almış ve
hayvanlanın da sulamışlardı. .. " 116 ; "Bir süre sonra Resı1lullab (sav)
dışanya çıktı. Eline yerden bir avuç kum alarak onlara attı. Bu sırada
kuınlar bir mucize eseri gözlerine kaçtL Onlar gözleriyle uğraşırken
Peygamberimiz yoluna devam etti." 117; "Bu arada eline aldığı kum,
toprak benzeri malzemeyi, kendisini öldürmek üzere evini
kuşataniann üzerine saçıverdi. Bu hareketine paralel olarak da şöyle
diyordu: -Şu yüzler karanp gözler görmez olsun! Attığı toprak orada
bulunaniann her birine isabet etmişti ve adeta kör olmuşlardı. Olacak
ya, aralarından yürüyordu; ama hiçbirisi de Allah Resı1lü'nü
görmüyordu ... " 118;" ••• evden ip getirdiler, ipi ona (Ebu Cehil) ne kadar
uzattilarsa bir türlü tutamadı. İpler birbirine eklendikçe kuyu daba
derinleşti... Peygamberimiz ipierin yetişmediği kuyuya mübarek
ellerini uzatarak, onu kuyudan çıkardı." 119
altında
10- Sorgusuz anlatıınlar arasında karşımıza çıkan bir diğer konu
da meleklerin neredeyse toplumun her kesimi tarafından görünüyor
114
115
Aytemür, 252-253
Alıatlı 60
Haylıı:naz, 479
Akkaya, 124
118
Hay lamaz, 290
119
Akkaya, 79
116
117
310 1Siret Sempozyumu -Iolmasıdır:
" ... Meysere,
güneşin
harareti
bashğı
zaman
Peygamberimizi, devesinin üzerinde giderken iki meleğin
gölgelediğini gördü ... " 120;"Hz. Hatice de konağının çardağından
kervam, kadın arkadaşlarıyla birlikte gözetleyip dururken, bir aralık
devesi üzerinde Peygamberimizi (sav) iki meleğin gölgelediğini
hayretle görmüş ve bunu yanındaki kadınlara da göstermişti." 121 ;
"Süraka... Haris b. Hişam ile el ele hıhışmuş gezerken meleklerin
geldiğini görünce ... " 122; " ••• Kapıyı açan Hz. Falıma cevap verdi; Resıllullah şu anda nefsiyle meşguldür ... (Azrail Hz. Falıma'nın
kapısım çalıp, Hz. Peygamber'in ruhunu kabzetrnek için izin istiyor.
Resul izin veriyor)" 123 ;
ll- Hz. Peygamber'in Medine'ye hicretinde, dağlar Hz.
Peygamber'le konuşmaktadırlar. Öyle ki birinin güvenlik konusunda
çekincesini ifade etmesi üzerine, diğeri kendisine çağırmıştır. 124 Ayın
şekilde dağlar gibi Ka'be de konuşmuş, Hz. Peygamber'in
doğumundan duyduğu sevinci ifade etmiştir; "Doğum sırasında
efendimizin dedesi Abdülmuttalib ise Kabe'nin içinde Allah'a dua
ediyordu. Kabe birden dile gelerek; -Allahu Ekber! Muhammed beni
putlardan temizleyecektir" dedi." 125
12- "(Abdulmuttalib, Abdullah için Arnine'yi Vehb b.
Abdimenaftan istediği zaman) ... Biz bu teklifi sizden önce aldık.
Arnine'nin annesi, geçenlerde bir rüya görmüştü. Rüyasında evimize
bir nur girmişti. Aydınlığı yer ile gök arasım aydınlatmış. Ben de bu
gece rüyamda dedemiz İbrahim (as)'ı
gördüm.
Bana,
"Abdulmuttalib'in oğlu Abdullah ile kızın Arnine'nin nikahım ben
kıydım. Sen de kabul et" dedi... Acaba ne zaman gelecekler diye
120 Aydın, 77; Suruç, I, 122; Meysere'nin melekleri görmesi konusııiıda aynca bkz., Avc1,
Muhammedü'l-Emin, ll4
·
121 Aydın, 77
122 Rıza, 78
123 Güzel, 58
124 Suruç, I, 413
125
Akkaya, 19
Siret Sempozyumu 1311
kendi kendime sorup duruyordum." 126 Benzer bir haber Hz. Hatice
için de nakledilecektir; "(Hz. Hatice'nin Peygamberimize evlenme
teklif etmesi) Hz. Hatice ona (Ebu Talib'e), "Amcama git ve benim
senin yeğeninle evlenme işimi onunla konuş" dedi.
-Benimle şaka yapıp eğlenme ey Hatice.
Allah 'ın emri ey Ebu Talib ... " 127
-Şaka yapmıyorum.
Bu
13- " ... aniden bir ses geldi; "Resı11ullah'ı yıkamayın. Çünkü
O'nun vücudu temizdir. Onun gusle ihtiyacı yoktur" sesin nereden
geldiği araştırıldıysa da bulunamadı. Sonra bir ses daha işitildi. Bu ses
şöyle diyordu: "Resı11ullah'ı gusledin. Sizi yanıltmak için sesienişte
bulunan Şeytan'dı. Ben Hızır'ım." 128
14-
"Yağmur
istedikleri zaman insanlar Ka'be'nin
halkalarına
yapışıp; "Ya Rabbi o göndereceğin peygamberiri adı için, O'nun
hürmetine yağmur ver" diye yalvanyorlar ve daha ellerini bırakmadan
ıslamyorlardı. Yalvarışları, yakarışiarı hep O'nun gelmesi içindi." 129 :
Bu metni esas alacak olursak müşriklerin Hz. Peygamber'in
nübüvvetine neden bu kadar şiddetle itiraz ettiklerini açıklamak
mümkün değildir.
2. 1. 4.
Kaynağı
Bilinmeyen Bilgiler:
Burada klasik kaynaklarda veya genel siyer anlatımının dışında
olduğunu düşündüğümüz nakillere, anlatılara, bilgilere yer verdik.
Kaynak zikredilmediği için bu tür bilgilerin kaynaklarını tespit
edebilmek doğal olarak oldukça güçtür. iyimser bir bakışla bu tür
aniatılarda kısmen de olsa kurgusallığa yer verildiğini kabul etmek
durumundayız. Ne var ki bazı ifadeler, kurgusallığın çok ötesinde
'siyere ait' bilgi iddiasıyla ileri sürülmüştür:
126
Bilgin, 54; Altıntop, 49
Kazcı, 33
128
Aydın, 536
129
Güzel, 9
127
3121 Siret Sempozyumu -I- -
1- "O zamanın en büyük devletleri; Bizans, İran, Mısır,
Hindistan, İskenderiye, Mezopotamya ve Çin'di. Bu devletlerin hepsi
tek ilaha tapınınayı bırakmış ... " 130
2- " ... Arabistan yanınada:sı... İran'la komşu idi. Ticari
münasebetleri vardı, fakat kültür münasebetleri yoktu. Arabistan'ın
sıkı münasebette bulunduğu tek ülke Habeşistan 'dı." 131
3- "Ertesi gün rüyasında gördüğü yeri oğullarıyla birlikte kazdı
ve suyu buldu... Bu olaydan sonra Abdulmuttalib ve oğullarının
Mekke' deki itibarı daha da arttı." 132
4- "Evlilik sonrasında da Arnine bnt. Vehb, kendi köyünde
yaşamaya devam etti. Abdullah evlilik ilişkilerini zaman zaman
kansını ziyarete gelerek sürdürüyordu ... Ayııı köyde Abdullah'ın bir
kansı daha vardı." 133
5- "Busrii kentinde Balıira isimli bir rap_ip vardı. Kureyş kervam,
seyahat esnasında o rahibin kilisesinde konaklarlardı ... " 134
6- "Hz. Muhammed 35 yaşianna geldiği sırada Kureyş ...
Ka'be'yi yükseltip üstünü kapatmaya karar verdi... Yıkım ve inşa işi
on yıl kadar sürdü." 135 : Buna göre, Ka'be inşasının bitinı tarihi Hz.
Peygamber 45 yaşına geldiği zamana tekabül etmektedir.
7- "Erkeklerden ilk Müslüman olanın Hz. Ebu Bekir olduğu
riviiyeti yaygın ise de Sa'd'ın ifadesine göre Ebu Bekir'den önce
elliden fazla kişi Müslüman olmuştur. Ebu Bekir... Müslüman
olduktan sonra birçok kimse onun çağrısıyla Müslüman olmuştur.
Onun çağrısıyla Müslüman olanlar: Osman b. Affiin, Zübeyr b: elAvviim, Abdurrahman b. Avf, Sa'd b. Ebi Vakkas, Talha b.
Ubeydillah. İşte arnlan bu sekiz kişi, ilk Müslüman olan
13
°Komisyon, Alıla/d İnJ.:-ılap Önderi, ı ı,
131
Aydın, ı 7
132
Balc1, Mahmut, 8-9
Candan, 2ıo
133
134
135
Ateş, ı9-20
Ateş, 22
Siret Sempozyumu 1313
sahabllerdir." 136: Hz. Ebu Bekr'den önce Müslüman olan elli kişinin
kimliğini tespit edebilmek haliyle mümkün değildir. Aynı şekilde
buradaki Sa'd'ın kim olduğu da meçhulümüzdür.
8- "Bu tarihe kadar Yemen 'e hicret edenler de dahil olmak üzere
Müslümanların sayısının ancak yüz eliiyi bulabilmesi ... " 137
9- "Boykotun devam ettiği bu üç sene içerisinde ayın yarılması
gibi pek çok mucize meydana geldi. Bunun sonucu birçok kişi İslam 'ı
seçti." 138
10- "Peygamber'i Medine'ye bizzat davet eden Yahudi olan Evs
ve Hazrec kabileleri Sümer asıllı Yahudilerdendi. .. " 139
ll- "Hz. Peygamber, hane-i saadetinden çıktı, o geceyi tarihin
kaydetJnediği bir yerde geçirdikten sonra ertesi gün öğle vakti Ebu
Bekir'in evine geldi. Allah tarafından hicrete izinli olduğunu
bildirdi." 140
12- "Vahşi bir ara saklandığı yerden çıkıp okunu atarak onu şehit
etti ... , 141
13- "(Nadiroğullan kuşatması) ... kuşatma, 15-20 gün sürdü.
Savaş sokaktan sokağa, evden eve atlayarak devam etti ... " 142
14- "Ertesi gün düşman askeri Kureyza Yahudileriyle beraber
her taraftan Müslümanlan kuşattılar." 143
15- "Ebu Süfyan Medine'ye geldi. Evvela kız kardeşi ve Hz.
Resulü Ekrem'in muhterem hanımı Ümmü Rabibe ile ... " 144 : Ümmü
Habibe'yi, babasının kız kardeşi yapan bu metnin, siyer
136
137
138
Ateş, 36
Rıza,38
Akkaya, 99
A1tıntop, 54
140
Rıza, 49-50
141
Aydın, 291
142
Doğan, 154
143 Rıza, 112
144
Rıza, 141
139
3141 Siret Sempozyumu -I-
yazıcılığındaki dikkatsizliği
göstermesi
bir örnek olduğu kanaatindeyiz.
açısından
son derece önemli
16- "(Hevazin Savaşı) ... Nihayet komutanları öldürülen Revazin
askerleri ya kaçıyor veya esir oluyordu ... " 145
17- "(Mute Savaşı) ...Düşman savaş meydanında birçok silah ve
eşya bırakıp çekilmek zorunda kaldı ... " 146
18- "O alemlerlu Rabibi'nin cenaze namazını kıldırmak da Hz.
Ebu Bekir 'in kısmetine düşmüş tü. Ne mesut nasip, ne bahtiyar
kısmetti ... " 147
19- "Burada sözü edilen Kitap da, İlahi Kitap olan Kitab-ı
Mukaddes'tir. Hz. Muhammed'in zamanında mevcut Kitab'ı okuması
ve yazması mümkün değildi. Çünkü İbranice olan o Kitap, ancak
kendisinden dört asır sonra Arapça'ya çevrilmiştir ... " 148 : Oysa Hicri
151 'de vefat eden İbn İshak İncil'den doğrudan nakilde
149
bulunmuştur. İncil'in çevrildiği bir bölgede Arapça konuşan Yahudi
nüfusu düşündüğümüzde burada geçen "dört asır sonra" ifadesinin
ciddi bir şekilde yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söyleyebiliriz.
2. 1. 5. Çeviri Hataları:
1- "Ebrehe'niıı ordusuna mamut cinsi büyük fili almas111111 bir
sebebi Arapların kalbine korku salmak, Ka'be'yi yıkma işini fazla
uzatmayıp bir çırpıda bitirmekti." 150 : Rivayet metninde 151 filin ismi
olarak geçen "mahmut" mamut'a dönmüş ve buna dayanarak da hatalı
bir yorum getirilıniştir. Başka biri de cinsten vazgeçmiş, mamut'u isim
yapmıştır; "Ordusunun başında "Mamut" isminde bir fil vardı." 152
Sırına, İşte Önderimiz, 154
Rıza, 139
Yağmur, 36-37
148
Ateş, l 55
149
Bkz., İbn Hişam, Ebu Muhammed Abdulmelik b. Eyyı1b el-Hımyerl (218/833), esSiretu 'n-Nebeviyye, thk., şrh: M. es-Seklci-İ. el-Ebyiiıi-A. Şelbi, I-IV, Kahire tz., I, 232-233
150
Okumuş, 38
\
151
İbn Hişam, I, 52
152
Nalbant, 17
145
146
147
Siret Sempozyumu 1315
2- İfk Vakasının İjk Savaşı 153 şeklinde yer aldığı bir
sadeleştirmenin nasıl bir yeteriilikle yapıldığım göstermeye sanırun bu
ifade fazlasıyla yeter bir argümandır.
3- "Ebu Süfyan şaşırmıştı. Halid b. Velid'in oğlunun bu kadar
kısa bir zaman ... ve sordu; "Bu bizim Halid 'in oğlu Velid mi?" 154
4- "(Piskopos anlamındaki Üsküf kelimesi) Üsküf, görüşü alımr,
sözü dinlenir danışman bir kişiydi. .. " 155
5- Birçok çağdaş Türk siyer çalışmasında Hz. Peygamber'in
güya
görüştüğü
Balıira'nın
kilisesinin
Basra'da
olduğu
kaydedilıniştir. 156 Bazıları buraya çarşı yapmışlar, 157 vali atamışlar ve
hatta valinin nasıl bir adam olduğuna dair bilgiler vermişlerdir. 158
Daha enteresanı ise Busra ile Basra'dan ikisini de tercih etıneyip,
buraya Bosra diyen birinin, 159 Hz. Peygamber'in uzaylılar tarafından
gönderildiğini iddia edebilmesidir.
6- Busra'nın Basra olarak değişimindeki benzer bir karıştırma da
berfd ifadesi ıçın olmuştıır: "(Bedir) Medine'ye 8 bürüt
uzaklıktaki ... " 160
7- " ... müşriklerin hepsi de Bedir Savaşı'nda katledilip,
Bedir'deki "Kalib" denilen kuyuya atılmıştır" 161
153
leşleri
Balcı, Ramazan, 235. Bu çalışma özü itibariyle sadeleştirıne olmasına karşın yazann,
''Kısacası,
kitap üslup açısından yeniden yazılmış, mubteva açısından özetlenmiştir.
bu halde bırakılmamıştır'' (14) demesi nedeniyle buraya alınmıştır. Bununla
beraber sadece sadeleştirıne olsa dahi yazarın bu konudaki yeterliliğini göstermeye
yukandaki örnek sanınz fazlasıyla yeter bir husustur.
154
Aydın, 481
Çalışma
Aydın,417
Çakıcı, ll; Özdemir, Sevgi Peygamberi Hz. Muhammed ve Örnek Hayatı, 25-26; Sevgi
Peygamberi Hz. Muhammed (sav), 18, 25; Rıza, 16, 17; Aydın, 57
157
''Mekke kervanı, Şam toprağına girdi. Kervan sahipleri de Basra çarşısının münasip yerine
indiler... " Aydın, 76, 77; aynca bkz., Özdemir, Sevgi Peygamberi Hz. Muhammed (sav), 26
158
"Basra valisi insanlara nasıl davranılacağını bilmeyen bir adamdı." Aydın, 465. Bu yeni
155
156
isimlendirilen yerin coğrafi konumu da belirtilmeden geçilmeıniştir; ''Basra, Şam
genellikle ticaret kervanlannın dinleornek için uğradıklan küçük bir
kasabaydı ... " Çakıcı, l 8
159
İlgili kullanınJda tashih hatası bulunmamakta, bilakis yazar üç defa Bosra demektedir.
Bkz., Candan, 219
160
Aydın, 246
yakınlannda,
3161 Siret Sempozyumu -I-
2. ı. 6. Metin İçi Tutarsızlıklar:
Bu kısımda
örneklerine yer
ve tutarsızlık
belirtelim ki metin dışı
diyebileceğimiz farklı çalışmalann aynı konuyu ele alırken
birbirleriyle çelişkili bilgiler aktardıklan da olmuştur. Ancak biz bu
konuda sadece bir olay bağlamında farklılığa işaret etmekle
yetinmenin kafi geleceği kanısındayız. Hz. Peygamber'in Hz. Hatice
ile evlenmesinde veliine verildiği işienirken bir yazanmız, "velime
yemeğinde ise iki deve kesilmiştir. Buradan, davedilerin en az iki yüz
kişi olduklannı çıkarmak mümkündür" 162 derken, bir diğeri kesilen
deve sayısını Hz. Peygamber'in şanına yakıştıramamış olacak ki, "Hz.
Hatice'ye 20 deve mehir verildi. Nik1ilıtan sonra develer kesilerek
davetlilere ziyafet çekildi" 163 demektedir. Başka biri ise; "Düğün sade
ve gösterişsiz oldu ... " 164diyerek daha farklı bir bakış açısı getirmiştir.
Metin içi
mümkündür:
aynı
eser içerisinde
Hemen
yapılan çelişki
vereceğiz.
tutarsızlıklara
örnek olarak ise
şu
pasajlan vermemiz
1- "Peygamberimizin de bir meslek seçme zamanı gelmişti. Ebu
Talib'in de maddi durumu pekiyi değildi..." 165 (Bundan bir sayfa
sonra) "Peygamberimiz yirmi beş, Hatice ise kırk yaşlannda idi. Beş
yüz altın mehir ile nikahlan kıyıldı." 166 : 500 altını kimin nasıl
verebildiği haliyle anlaşılmamaktadır.
2- (Şakku Sadr): "şerh" kelimesinin lügatlerde; izah etmek,
açmak, genişletmek, gizli bir şeyi açıklamak, beyan etmek, zor bir
meseleyi izah etmek, bir uzuvdan eti yarmak gibi manalara geldiğini
görmekteyiz. "Allah sadrını şerhetti" demek; genişletti, açtı, hakkı ve
iyiliği kabul etmesi için genişlik verdi demektir. Istılalıta ise; rüya
161
Doğan, 73. Yazanınız şunu söylemektedir; "kuyu isimli kuyuya atılmıştır''. Klasik siyer
·
anlatımındaki ilgili yer için bkz., İbn Hişiiı:n, II, 638
162
Okumuş, 73
163
Doğan, 38
164
Gündoğdu, 44
165
166
Bilgin, 62
Bilgin, 63
Siret Sempozyumu 1317
aleminde veya uyanık iken melekler gelip Hz. Peygamber'in göğsünü
açmışlar, zemzem suyu ile yıkamışlar; altın bir leğen içinde
getirdikleri iman ve hikmeti oraya koymuşlar ve mubarek göğsünü
kapatmışlar" anlamındadır." 167 (Bu metinden bir sayfa sonra 94 1
İnşirah,
1-8 ayetleri zikrederek) "Ancak ilgili rivayetleri
incelediğimizde, bu olayın maddi bir "şerh-i sadr" olduğunun daha
uygun ve daha muhtemel olabileceğini görmekteyiz. Zira nassm
ziilıire hamledilmesi miimkiinken, meciiza yorumlanması (te 'vi/i)
uygun göriilmemiştir." 168 : Biz, 'o halde ayet metnindeki "yükünü
indirmek" ifadesinin Hz. Peygamber'in sırtında bir yük vardı onu
indirdi şeklinde anlamamız gerekir' tarzında bir itiraz yerine, neden
şerh kelimesini sözlüklerde geçen anlamına değil de kendisinin
ıstılahında geçen anlama yüklediğini doğal olarak merak etmekteyiz.
3- " ... Hz. Aişe ile Şevval ayında nikahlandı. Üç yıl sonra da
Medine'de evlendiler ... " 169 " ••• Nikılhı sekiz dokuz yaşlan arasında,
evlenmesi ise bundan dört sene kadar sonra oldu ... " 170
4- Ayın yanlmasından bahsettikten 171 sonra müşriklerin mucize
isteklerinin reddedilmesille gerekçeler zikretmek, 172 "En büyük
mucize kendisiydi. Her giln gözlerinin önündeydi ... " 173 demek, daha
sonra da miraç konusunda, "Efendimiz, bu yüce mu' cizesini
doğrulayıp iman edenler çıkabilir diye düşünüyordu." 174 denilmesi
takdir edilir ki birçok çelişkiyi bir araya getirmek demektir.
5- "(Fetretu'l-Vahy) ... Ondan sonra vahyin arkası kesildi. Bu hal
üç sene kadar devam etti." 175 "(gizli davetİn süresi) ... Bu hal üç sene
devam etti ... Zaten bu üç senelik davette İslam'ı kabul edenlerin adedi
Akgül, Muhittin, Kur'dn-ı Kerim'de Hz. Peygamber, Işık Yay., İst. (Kasım) 1999, 117
Akgül, 118
169
Aydın, 161
170
Aydın, 218
171
Suruç, I, 312-317
172
Suruç, I, 362-363
173
Suruç, I, 362
174
Suruç, I, 3 77
175
Rıza, 22
167
168
3181 Siret Sempozyumu -I-
ancak otuz kişiye ulaşabilmişti. Fakat bi'setin dördüncü senesının
başlannda nazil olan (memur olduğun şeyi açıkça yap) emr-i eeliline
uyarak Hazreti Peygamber (sav)'in halkı alenen davete ve Kur'an-ı
Kerim'i açıktan okumaya başlaması. .. "~ 76 : Bu hesaba göre; üç yıl
vahyin kesilmesi, üç yıl gizli davet toplam altı yıl ediyor. O halde
bi' setin dördüncü yılının burada hangi döneme denk geldiği tam bir
muamma olmaktadır.
6- "İnsanlar her dönemde çok sevdikleri lideriere zamanla birçok
olağanüstülükler aifetmekte ve onu insan olmaktan çıkarıp melek veya
benzeri bir imaja büründürdükleri bir gerçektir. Hıristiyanlarin İsa
(as)'ya aifettikleri ulUhiyet de bunun açık bir ömeğidir." 177 diyen
yazann Hz. Peygamber' e yüklediği imaj oldukça ilginçtir; " ... Adem
(as) başını kaldırıp Arş-ı Alaya baktığında muazzam bir Nur ile
Ahmed isminin yazılı olduğunu gördü ve Ya Rab, bu nedir? Diye
sordu. Cenabı Allah (c. c) "Bu senin soyundan bir peygamberin
nurudur ki, O'nun ismi göklerde Ahmed ve yeryüzünde
Muhammed'dir. Eğer O olmasaydı seni yaratmazdım!" diye
buyurdu." 178
7- Siyer kitaplarının birçoğunda yer verilen ve kendi içerisinde
büyük çelişki banndıran bir diğer metin de, Hz. Peygamber'in Ebu
Tiilib ile Busra yolculuğunda Balıira'nın yemek davetinden geri
bırakılması anlatılarıdır. Oysa çalışmaların hiçbirinde Ebu Tiilib'in
gözü gibi sakındığı yeğenini davetten nasıl geri bıraktığı, kervanırı
bekçileri, köleleri yok muydu da Hz. Peygamber'in bekçi olarak
bırakıldığı sorgulanmamış, bilakis Ebu Talib'in, Hz. Peygamber
olmadan sofraya oturmaması ile yabancı bir memlekette onun
yemekten geri bırakılınasına göz yumduğu peş peşe sıralanmıştır:
a- "(Ebu Talib) O yanında olmadan uyumuyor, onu almadan
bir yere gitmiyor, o yerini almadan sofraya kimsenin uzahmasına izin
176
177
178
Rıza, 25
Bilgin, 38
Bilgin, 53
Siret Sempozyumu 1319
vermiyor. .. " 179 (Bir sayfa sonra) "(Bah1ra) sordu: -Ey Kureyş
topluluğu! İçinizde yemeğe gelemeyen, geride bıraktığınız kimse var
mı? -Hayır Ey Bahira. Hepimiz geldile Sadece bir çocuğu yüklerimize
bekçi olsun diye dışanda bıraktık." 180
b- "Onun için Ebfı Talib, kendi çocuklarından daha çok sevdiği
Muhammedu'l-Emin olmadan sofraya oturmak istemiyor ve otururken
de, O'nu yanı başına almaya gayret ediyor, başka kimseye
göstermediği şefkat ve alakayı O'na gösteriyordu." 181 denildikten üç
sayfa sonra Rahip Ballira kıssasında Hz. Peygamber'in sofraya
getirilmediği, geride bırakıldığı anlatılabilmektedir. 182
c- " ... Ebu Talib, her sofra kurulduğunda sevgili yeğenını
beklerdi. Yemek için acele eden çocuklarına -Durun! Muhammed de
gelsin, derdi. O gelmeden kimseyi yemeğe başlatmazdı." 183 Oysa aynı
yazar da geleneğe uymuş ve Resfılullah'ın Ballira kıssasında yemekten
geri bırakılınasını anlatmıştır. 184
d- "O da (Ebu Talib) babası gibi sofraya otıırduğunda yeğenini
göremediği zaman onu sorar ve geldikten sonra yemeğe başlardı." 185
(bir sayfa sonra) "Hz. Peygamber'i develere ve eşyaya göz kulak
olması için bıraktılar ... " 186
Hz. Peygamber'in neden geri bırakıldığı konusunda da enteresan
açıklamalar yapılmıştır. Bunlardan bir iki tanesini zikretmemizin
uygun olacağı kanaatindeyiz:
179 Kazc1 25
ıso Kazcı' 27
181 Hayl~az, 37-38
182 Haylamaz, 41-42
183 Akkaya, 30-31
184 Akkaya, 34
185 Avcı, Mulıammedı1'/-Emin, 91
186 Avcı, Mıılıammedü'l-Emin, 92; Bahirii kıssasında Hz. Peygamber'in yemekten geri
bırakılması konusunda bkz., Suruç, I, lll; Çakıcı, 19; Ağcakaya - Bulut, 56; Okumuş, 59;
Balcı, Mahmut, 13; Aydın, 58; Pehlivan, 41; Slill3a, İşte Önderimiz, 18; Nalbant, 29; Kazcı,
27; Varlı, 17-19; Özdemir, ·sevgi Peygamberi Hz. Muhammed ve Örnek Hayatı, 19;
Akkaya, 33-35; Maksudoğlu, 35-37; Gazel, 32-33; Haylamaz, 41-42; Yenidinç, ll;
Şefkatli, 33-35
320 1Siret Sempozyumu -1-
a- " ... Kervan'daki büyük, küçük, hür, köle herkesin
gelmesini istedi. Hz. Muhammed A. S. yaşı küçük
olduğundan, kervana göz kulak olması için bırakıldı." 187
yemeğe
b- " ... Kafilenin yanında bir çocuk kaldı. Nasıl olmuştu
da herkes gelmiş, kafılede, eşyanın yanında sadece 12 yaşında bir
çocuk kalmıştı? Rahip Balıira'nın daveti yemek daveti olunca herkes
gitmek istemiş, kafiledeki eşyanın ve develerin yanında kalacak kimse
çıkmamıştı. Bunun üzerine Hz. Muhammed, "Ben beklerim" demiş ve
bu sebeple orada kalmıştı." 188
c-
"Bahira'nın aradığı, kilinatın
olduğundan,
kafilenin
en küçükleri
olarak ağacın altında oturuyordu. 189
8- "Bu ilk vahiyden sonra,
efendisi, yaş itibariyle
beklemekle vazifeli
eşyalarını
yaklaşık
üç
yıl
kadar vahyin
kesildiğini öğreniyoruz tarihçilerden ... " 190 "Rabbinin nimetine gelince
(başkalarına)
anlat" Bu ayet artık yeni dini vazetmesını
emrediyordu." 191 "Vahiy üç yıl müddetle kesilince, Mekkeliler
"Allah'ın seni terk etti" diye alay edip söylenirken ... " 192 : Müşrikler
alay ettiklerine göre demek ki Hz. Peygamber hemen tebliğe başlamış
demektir.
9- "Efendimiz doğar doğmaz mübarek başını yere koyarak
secdeye kapandı ve şöyle - dedi; La ilahe iliallah ınnı .
Resı11ullah ... sonra şehadet parmağını kaldırdı -kendisine inanan
kişiler anlamına gelen "ümınet"inin kurtuluşu için şöyle dua etti; Ümmeti ... Ümmeti 193 (altı sayfa sonra) " ... misafır çocuk dört aylık
olunca duvara tutunup yürümüş, beş aylık olunca bir yere tutunmadan
yürümüştü. Altı aylık olunca yürümeye başlamıştı. Yedi aylık olunca
Maksudoğlu, 35
Aytekin, 12
189
Şefkatli, 34
19
Cemal, 40
191
Cemal, 43
192
Cemal, 45
193
Akkaya, 17-18
187
188
°
Siret Sempozyumu 1321
konuşmuş,
sekiz aylık olunca konuşulanı anlamıştı. Dokuz aylık
olunca düzgün konuşmuş, on aylık olunca da ok atmaya başlamıştı.
Konuşmaya başladığında ilk sözü şu olmuştu; "Kendinden başka ilah
olmayan alemlerlu Rabbine hamd olsun." 194
10- (K.ur'iin'a göre Hz. Peygamber'in (sav) şahsiyeri
bölüınünde) 195 "O (sav) bir beşerdir" başlığı altında " ... uyuyan, rüya
gören yani aklımıza her ne geliyor ise, insana 1 beşere has tüm bunları
yapan bir b(1şerdir ... " 196 "İşte Kur'an O'nun (sav) beşer kiınliğini
gündeme getirerek iki sapmaya da cevap vererek, muhatapta doğru bir
peygamber tasavvuru oluşturmak istemektedir." 197 Aynı satırlan
yazan yazar; "Hz. Muhammed (sav) ı479 yaşında" 198 diye bir başlık
atınış ve "Ey Efendim! Bugün sen 1479 yaşındasın. Dünya devam
ettikçe de yaşayacaksın. Ahirette de yaşayacaksın .. ." 199 diyebilmiştir.
"Ahirette de yaşayacaksın" ifadesi hariç diğer ifadeleri sevgi
boyutunda veya "sünnetirıin, davasının yaşayacağı" şeklinde
yorumlamak mümkündür. Ancak sevgi hiç şüphe yok ki Kur'an'ın
nassına -"Muhammed ancak bir Peygamber'dir. Ondan önce de
Peygamberler geçmişti. Ölür veya öldürülürse geriye mı
döneceksiniz?" (3 1 Al-i İmran, 144); "Ey Muhammed şüphesiz sen de
öleceksin onlar da ölecekler." (39 1 Zümer, 30); "O'ndan başka her şey
yok olacaktır." (28 1 Kasas, 88); "Her insan ölümü tadacaktır." (3 1 AIi İmriin, ı 85)- ters düşmeden de ifade edilebilirdi kanaatindeyiz.
1 ı- "Delilsiz, dayanaksız, vahyin onaylamadı ğı, abartılı
ifadelere, yazılarımızda yer vermedik. Bize faydası olmayacak
detaylara girmedik" 200 diyen yazar muhtemelen sonradan fikir
194 Akkaya, 24
195 Y1ldının, Muhammed Emin, Alemiere Rahmet Hz. Muhammed (sav), Kalem Yay., VTI.
Bsk., İst. 2006, 52-57
196 Yıldının, Alemiere Rahmet, 53
197 Yıldının, Alemiere Rahmet, 54
198 Yıldınm, Alemiere Rahmet, 85-87
199 Yıldının, Alemiere Rahmet, 86
200
Akkoyunlu, 12
322 1Siret Sempozyumu -1değiştirmiş
olacak ki; " ... Bu olağanüstü özelliklere sahip olan kişinin
gelecekteki peygamber olduğunu tahmin etti." 201 diye yazmıştır.
12- "Bizi mucizeler göndermekten alıkoyan şey ancak
öncekilerin onları yalanlamış olmalarıdır" (17/İsra, 59) ayetini
zikrettikten202 dört sahife sonra; "Mezkfu ayetler okunduğunda "Biz
sana hiçbir maddi mucize vermedik" anlamına gelebilecek sarih bir
ifadenin
bulunmadığı
görülmektedir...
Hz.
Peygamber'in
mucizelerine dair menfi yargının en azından kesin hüküm halinde
alınamayacağı iz'an ve idrale sahibi herkesin kabulleneceği bir
husustur. " 203
13- "Bu ayetler öncesi ve sonrasıyla okunduğunda esas itibariyle
konuya vurgu yapıldığı net bir şekilde görülmektedir: ... 3.
istenilen mucize gösterilmesine rağmen iman edilmezse, bu talepte
bulunanların toplu helak edilmesi, Allah'ın önceki ümmetler için
uyguladığı değişmez bir kanundur. " 204 dedikten ve ayın yarılması ile
ilgili haberlerle bu ayetler arasındaki tenaküzun zahiren olduğunu
açıklamaya çalıştıktan birkaç sahife sonra; "İlal:ıi takdir, son
peygamber Hz. Muhammed'in tebliğe ilk muhatap olan kavminin
toplu helilke maruz kalmasını dilemeıniştir ... " 205 (Bağlantıyı kurmak
için ise) " ... ayın yarılması hadisesi müşriklerin isteğiyle önceden
gerçekleşıniş; mucize isteklerini geri çeviren ayetler ise sonradan nazil
olmuşsa aralarında bir çelişki yoktur ... " demektedir. 206 : İlal:ıi iradeyi
müşriklerin tutıun ve davranışıarına bağlayan, ayetlerin medlul ve
kapsamını olay öncesi ve sonrası ile sınırlandıran, Allah'ın sık sık fikir
değiştirdiğini ima eden böyle bir mantıkla Hz. Peygamber'in
nübüvvetinin ele alınmış olmasını izah etınek herhalde pek de kolay
beş
değildir.
\
201
Akkoyunlu, 59
202
Abatlı, 210
203
Abatlı, 214
204
Abatlı, 214
205
Abatlı, 221
206
Abatlı, 227
Siret Sempozyumu 1323
14- "Kuşlann attığı taşlan ınik:ropla falan açıklamak gibi
pozitivist gayretleeşlikler gerekmez; Yüce Allah, Nemri'ıd'a bir
sivrisineği musaBat etmişti." 207 şeklindeki ifadeden çok geçmeden
sayın yazar; " ... Hz. Muhammed (A. S.) deveterin .tabanlannı ve
kemiklerini oğdu, develer koşarak kafilenin önüne geçti. (Dipnot
açıklaması):
Günümüzde
Reflexiology
bilinmekte
ve
uygulanmaktadır. Tabandaki bazı noktalar, bedenin belli üyeleri ile
bağlantılıdır. O noktalann oğulması, bastırılması ile ilgili üyelere
eneıji gönderiterek tedavi edilmekte, bu üyelerin iyi çalışması
sağlanmaktadır.
Hz. Muhammed'in peygamberliğinden önceki
yıllarda bi.ınu uygulainış olması ilgi çekicidir."208 diye yazmıştır.
15- "Allah Resı11ü'nün (asm) sadece beşeri hallerini anlatan siyer
okuyup, O'nu kisralar, kayserler gibi bir melik veya bir
hükümdar sanmak büyük bir hatadır. O'na Cenab-ı Hakk'ın resulü ve
en sevgili kulu olarak bakılmalıdır. Böyle bakıldığında O, asumandan
yere inen nuranf bir melek gibi görünür." 209
kitaplannı
2.
ı.
7. Anakronizm:
1- Hz. Ömer'in Müslüman olmasını, Hz. Peygamber'in açıktan
davete başlamasından öneeye alan210 yazar, daha sonra müşriklerin
baskısıyla Hz. Peygamber'in Daru'l-Erkfun'a sığındığını anlatıyor ve
Hz. Ömer bu evde Müslüman oluyor. 2 ıı: Olayın oldukça kanşık
olmasında bizim herhangi bir dablimizin olmadığını ifade ile
belirtelim ki Hz. Peygamber'i tebliğe başlatmadan henüz olmayan bir
sığınma evinde Hz. Ömer' i Müslüman eden bizzat yazarımızdır.
2- "(Habeş hicretinde Cafer'in Necaş1 ile görüşmesi) ... Zekat
vermeyi, oruç tutmayı, fakirlerle yardımlaşmayı ... " 212
Maksudoğlu, 30
Maksudoğlu, 39
209
Kırkıncı 8
207
208
210
211
212
Bkz., A;dın, ll O-ll 1
Aydın, ll6
Kazcı, 67
324 1 Siret Sempozyumu -1-
3- "Israrlara dayanamayan BiHil, nihayet bir sabah
boynu bükük, gözü yaşlı minareye çıktıysa da ... " 213
ezanı
için
4- "Mekke ahalisi ticaret hususunda ileri bir seviyede idiler, hatta
Mekke'den hareket eden kafileler vasıtasıyla yıllık -bugünkü akçe ile
üç milyon yedi yüz elli bin franklık- ihracat yapıldığı müsteşrikler
tarafından hesaplanmıştır." 214 ''Fahr-i Alem Efendimiz'e babasından
kalan servet günümüzdeki madeni para ile sekiz-dokuz bin kuruş
değerinde hayvan ve benzeri mallardan ibaretti." 215 ; "Kabe'yi ziyarete
gelenlerin bıraktığı üç-beş kuruşla geçinip gidiyorlardı." 216
5- "(Abdulmuttalib'in
günlerce kapalı kaldı. " 217
vefatı
ile) Mekke
çarşısı
yas tutmak için
6- Kaynakların 218 Hz. Peygamber'in Bedr Savaşı öncesi ettiği
dua olarak kaydettiği sözler Hendek Savaşına alınmıştır: " ... Hz.
Muhammed gecenin büyük bir kısmını çadırda namaz kılıp şu duayı
tekrarlamakla meşguldü: "Ya Rabbi, bugün burada sana inanan şu bir
avuç insana yardım etmezsen, sana yeryüzünde ibadet edecek hiçbir
Müslüman kalınayacak. Bizi yalnız bırakma." 219
7- (Yahudi Muhayyrik Müslüman olınuş ve Uhud'da vasiyetini
bildirmektedir) " ... Eğer şehit olursam bütün mallanını savaş
hazırlıklan için harcansın. Onları Beytü 'l-Ma/'a bıralayontm. " 220 :
Buna göre Beytu'l-Mal, kurulınuş ve hatta savaş hazırlıkları için para
biriktirilıneye dahi başlanmıştır.
2. 1. 8. Kavram
Karmaşası:
Topbaş, Osman Nüri, Hazret-i Muhammed Mustafii (sav) -Emsiilsiz Örnek Şahsiyet-,
Erkarn Yay., İst. 2010, 133
214 Rıza, 85
215 Rıza, 14
216
Babaduoğlu, 7
217
Kazcı 24
218
Bkz.,'İbn Hişiim, Il, 626-627; Bedr öncesi duası için aynca bkz., Vakıdi, Muhammed b.
Ömer b. Vakıd(207/822), Kitiibu'l-Meğiizf, 1-111, thk., tkd: Marsden Jones, Alemu'l-Kütüb,
,
III. Bsk., Beyrut 1984, I, 56
219
Çakıcı, 80. Yazann, Bedir Savaşında bu duaya yer vermemiş olmasını da kendi adııia
tutarlılık olduğunu ifade etmemiz gerekecektir.
220
Aydın, 307
213
Siret Sempozyumu 1325
Kavram karmaşasında dikkati çeken iki önemli husus; hem yeni
bir takım kavraınlarm, terimlerin alakasız bir şekilde siyer yazıcılığına
dahil edilmesi, hem de kavramlarm birbirine karışhnlmasıdır.
1- "(Medine'deki İslamiyet' i yayma faaliyetleri) ... Medine'den
gelen haberler Peygamberimizi ve Mekkeli Müslümanlan sevinç
içinde bırakıyordu. Nitekim o yıla "sevinç yılı" adı verilmişti." 221
2- "Peygamber Mus'ab isimli bir öğretmeni onlara gönderdi." 222
3- Son devir siyer yazıcılan tarafindan en çok kullamlmasına
en çok hata yapılan kavramlarm başında mucize kavramı
gelmektedir. Öyle ki bu kavram yerli yersiz her konuda gayet rahat bir
şekilde kullamlmıştır: "(Fil Yakası) Bu hadise her ne kadar Res·Ulullah
(sav) dünyaya gelmeden kısa bir süre önce meydana gelmiş olsa da,
bunu onun mucizelerinden saymak mümkündür. Çünkü mucizenin
peygamberlikten önce meydana gelmesi ehl-i sünnete göre
müınkündür." 223 ; "Aradan epey bir zaman daha geçti. Bu zaman
içinde Halime ve kocasım çok korkutan bir mucize daha oldu... O
müthiş olaydan yani göğsünün yarılması mucizesinden sonra ... " 224 ;
"(Hz. Peygamber'in mucizeleri) ... Hz. Peygamber'in doğumuyla
başlar bunlar, Peygamberliğini tebliğ etmediği dönemde devam
eder ... " 225
karşın
4- " ... Mekke'deki Mescid-i Haram'dan Kudüs'teki Mescid-i
Alesıl'ya olan miracı. .. " 226 ; "Kur'an'da İsra Suresi tamamen Mirac'ı
227
anlatır ... "
5- "İbn İshak'ın elyazmaszndan İbn Hişam'ın düzenlediği
biçimiyle okuyup kendi hayal gücümü de kattım ... " 228 ; "Bu bilgi
manastırdaki yazma kitaplarda kayıtlıydı. .. .Elyazması kitaplarda
Kazcı, 83
Cemal, 66
223
Akgül, 117
224
Özdemir, Sevgi Peygamberi Hz. Muhammed (sav), 13-14
225
İnançer, Ö. Tuğrul, Muhabbet Peygamberi Hz. Muhammed (sav), Sufi Kitap, IL Bsk., İst
2010,40
226
Doğan, 86
227
Cemal 62
228
Gürsel: Nedim, Allalı 'ın Kızları, Doğan Kitap, İst 2008, 87
221
222
326 1Siret Sempozyumu -1-
kayıtlı olan bilgiye göre ... " 229 : Herhalde bu şekilde bir gizem veya
bilgi değeri katıldığı düşüncesinden olsa gerek, matbaanın icadından
önce elyazınası eserlerden bahsetme ihtiyacı duyulmuştur.
2. 1. 9. Mantık ve Çıkanın Hatalan:
1- "(Abdulmuttalib'in neden on erkek evlat istediği) ...
(Zemzem'i kazarken) Fakat taşlı toprağı kazmak kolay olmuyordu.
Abdülmuttalib gücünün tükendiğini hissettiği bir anda, Yüce Allah'a
şöyle dua etti; Ya Rabbi! Bana on erkek çocuğu ver. Onlarla birlikte
kuyuyu kazabilirsem oğlumun birini sana kurban edeceğim.'.23°: Bu
pasajda hem tarih, hem de mantık hatası açık bir şekilde
görülmektedir. Bu metne göre Abdulmuttalib'in on oğlu olacak,
yetişecek onlarla beraber kuyuyu kazarsa birini kurban edecektir.
Yazar, kurban haberine de yer verdiğine göre 231 yetişmişler ve beraber
kuyuyu kazmışlar demektir. 232
2- "Halime çocuğu getirdikten birkaç ay sonra öz oğlu, evlerinin
arka tarafında koyunları otlatırken sütkardeşi Muhammed de yanında
idi. Bu sırada iki kişinin gelip Muhammed'in karnını yardıklarırıı,
içine bir şey doldurduklarını gördü. Tabii bu, fiziki değil, manevi bir
operasyon idi. Ama Halime'nin oğlu bunu fiziksel bir operasyon
sanmıştı. Korkuya kapıldı, koşup durumu annesine bildirdi.'' 233 :
Manevi bir operasyonu çocuğun nasıl görebildiğini anlamamız pek de
kolay değildir.
3- "Sonunda her adamın avianma
karar verildi ve yola çıkıldı.'' 234
229
amacıyla
bir
kılıç almasına
Özdemir, Sevgi Peygamberi Hz. Muhammed (sav), 19
Akkaya, 11-12
Akkaya, 12
232
Abdulmuttalib'in on oğul isteme nedeni konusunda farklı yorun11ar getirildiğini de
belirteliın: " ... Dedesi Abdülmuttalib, zernzem kuyusu'nu faaliyete' geçirdiği sırada
Kureyş'in bazı ileri gelenleri tarafından alaya alınıp küçük düşürülmesi üzerine, on oğlu
olursa birini kurban etmeyi adamış ... "( Avcı, Son Peygamber, 28)
i
233
Ateş, 17; göğsünün yanlmasının manevi bir operasyon olduğuou ileride tekrar etıniştii.
Bkz., 118-119
234
Özdemir, Sevgi Peygamberi Hz. Muhammed ve Ömek Hayatı, 119
230
231
Siret Sempozyumu 1327
4- "Tek tek namaz kılınması, Peygamber efendimizin
adetlerinden olduğu için Resuluilah Efendimizin namazı imamla
kılınmanıış ... ,m s
5- ''Hind: "Hür olan kadın zina etmez" diye cevap
Kendisi hürdü. O zaman zina etmesine lüzum yoktu. " 236
vermişti.
6- "Kentli Araplarda, çocukları çölde yaşayan sütannelere
vermek adet idi. Bunun birkaç nedeni olabilir: 1) Kadın çocukla
meşgul olup kocasını ihmal etmesin ... " 237
7- "(Hz. Peygamber'in anne babasının ölmelerinin hikmeti)
... Ayrıca, anasını ve babasını da düşünmesi, gözetmesi, onlara bir
sıkıntı ve azabın gelmemesine çalışması gerekirdi ki, bu durumda
kendisinin çok az da olsa bir vaktini alırdı. Hz. Peygamber'in hayatı
takip edildiği takdirde ailesi ve çocukları hiçbir zaman davasına engel
teşkil etmediler, billıassa yardımcı oldular. Anası babası daha yaşlı
olacakları için durumlarında değişiklik olabilirdi." 238
8- "Fidye ödeyemeyen esiriıı, Medineli on çocuğa okuma-yazma
karşılığında iizad edilmesine karar verildi. Bir esirin
kurtulması için ödenmesi gereken fidye, diyelim ki 50 büyükbaş
hayvan olsun; bir tilnesi en azından 4. 000 TL olsa, 200. 000 TL eder.
Bedir' de Müslümanlara esir düşen bir Müşrik, 1O çocuğa en fazla
birkaç ayda okuma yazma öğreterek 200 bin TL kazanmış oluyordu!
Yeryüzünde hiçbir ülke, günümüzde bile, öğretinenin emeğini
böylesine bir cömertlikle karşıtayabiliyor değildir." 239
öğretinesi
9- ''Melekler
Necaşi'nin naşını
ta ResUluilah görüneeye kadar
yukarılara kaldırmıştı ... ResUluilah Efendimiz' e hürmet gösterenler
böyle yükselmişlerdir ... " 240 : Anlaşılan o ki, Necaşi'den başka Hz.
235
Aydın, 537
Aydın, 489
237
Ateş, 16
238
Atay, Hüseyin, İslam 'm Siyasi Oluşumu, Atay ve Atay Yay., Ankara 1999, 18
239
Maksudoğlu, 120
240
Güzel, 81
236
328 1 Siret Sempozyumu -I-
Peygamber' e hürmet
gösteren
yoktu
ki,
sadece
onun
naşı
kaldırılmıştır.
10- "(Hayber) ... Bunun sebepleri vardı. Belki Ferakl (Herakl
olacak. Öz) Yahudileri kullanarak 'onları Müslümanların üzerine
gönderebilirdi. Bu diğer tarafta Fars ülkesinden Kisra'mn da işine
gelebilirdi. Onun için bu Yahudilerin ortadan kalkınasılazıındı." 241
ll- "(Hudeybiye antlaşmasımn nedeni) Çünkü Kureyşliler
güvenilmez bir kitleydi. Onlan bırakarak kuzeye sefere çıkmak
Medine'yi onlara teslim etmek demekti. .. " 242
12- "(Bahlra) ... Bti kervandaki insanların diğerlerinden farklı
olarak ender görülen vakur davramşlanm hayretle karşıladı. Herhalde
kendi dinine kazandırmak için onlan yemeğe davet etti."243
13- "Bu altı Hazreç1inin Müslümanlığı kabul etmelerinin bir
takım
nedenleri vardı. Peygamber'in annesinin atalan bu
kabiledendi. " 244
14- " ... Oysa Peygamber, bu bilginin, vahyin sadece taşıyıcısı
değil, aynı zamanda kaynağıdır. Peygamber Efendimiz, Cebrail
Kur'an'ı talim edeceği vakit Cebrail'den evvel söylerdi. Bunun için
Cenab-ı Hakk; "Ya Habibim, sana Kur'an vahyolunmazdan evvel
acele edip söyleme. Şüphesiz onu toplamak (senin kalbine
yerleştirmek) ve akutmak bize aittir" buyurmuştur (Kıyame 75 1 1617). İşte bu da, Ruh-u Muhammediyye'ye Kur'an'ın evvelce talim
olunduğuna aşikar bir delildir." 245 : Burada hemen belirtelim ki bu
pasaja, müsteşriklerin Kur'an'ın kaynağının ilahi bir menşeye
dayanmadığı şeklindeki iddialarımn onayından başka nasıl bir izah
tarzı getirilebileceği konusunda herhangi bir fikre sahip değiliz.
241
242
243
244
245
Aydın, 445
Aydın, 449
Cemal, 20
Cemal, 65
Yalsızuçanlar, Sadık (Haz.), Adı Güzel Kendi Güzel Muhammed (sav), Tiınaş Yay., İst.
2006, 56 (Cemalnur Sargut'la yapılan röportajdan)
Siret Sempozyumu 1 329
Bunun1a beraber ilgili ayet metninde, "vahyolunmazdan evvel" diye
bir ifadenin olmadığını alhnı çizerek belirtmeliyiz. 246
2. 2. Siyasi, Dini, İdeolojik veya Savunmacı Yaklaşımlardan
Kaynaklanan Hatalar
2. 2. 1. Siyasi ve İdeolojik Kabullerin Şekillendirdiği Üslup:
1- "Mekke'de dünyaya gelen bu çocuk ezilen insan1an
kurtarmak için, süper devletleri yıkmaya geliyordu ... " 247
2- "Yahudi milleti mert
desiselerle doludur ... " 248
olmadığından,
hayatlan hile ve
3- " ... Hz. Muhammed (sav) ve onun arkadaşıanna çok şiddetli
ve acımasız bir Devlet terörü uyguladıklanndan ... " 249
4- "Bilindiği gibi Mekke'de yaşayan Müslüman1ar, dillieri ayn
bile olsa, Mekke Devletinin vatandaşlanydılar. Ve doğal olarak,
Mekke vatandaşlığının bütün haklarından yararlanmalan gerekirken
kafir olan Devlet yöneticileri, Müslümanlarm vatandaşlıktan doğan
haklannı ellerinden alıyorlardı. .. Devletimizin dini Kabe'dir ve orada
ilahlanmızın heykelleri vardır. Sizin göreviniz, bu ilahlara saygı
göstermek, oruarın ilkeleri dışında hareket etmemektedir ... Dinin ne
olup ne olmayacağına devletimiz karar verir. İlke ve çıkarlanmız, ne
doğrultuda bir din gerektiriyorsa, dini o hale sokar, eğitimini de biz
yaparız, Muhammed değil!" 250
2. 2. 2.
Çağdaş Algıların Dayattığı
Kabulleri
Aşarnama
1
Savunmacı Yaklaşım:
Çağdaş algıların
tarzı
siyere onayıatılması şeklindeki bu yaklaşım
en çok Hz. Peygamber'in savaşlan ve evlilikleri konusunda
Bkz., 75 1 Kıyame, 16
Sınna, İşte Önderimiz, 16
248
Sınna, İslami Tebliğin Medine Dönemi ve Cilıad, Beyan Yay, XII. Bsk., İst. (2002), 42
249
Sınna, İslami Tebliğin Medine Dönemi, 42
250
Sınna, İhsan Süreyya, İslami Tebliğin Mekke Dönemi ve İşkence, Beyan Yay., İst. 1991,
103-104 (Bu çalışmanın her ne kadar yeni baskısına son on yıllık dönemde rastlamadı isek
de örnek olarak buraya aldığımızı ifade edelim)
246
247
330 1 Siret Sempozyumu -1karşımıza çıkmaktadır.
Burada dikkatimizi çeken bir diğer husus ise,
savunu yapmak için haber imal etmekten çekinilmemiş olmasıdır.
Tespit edebildiğimiz kadarıyla savunmacı yaklaşımın, siyer
anlatılarının çağdaş algılara karşı . konumunu revize etmek ve
mağlubiyet, eksiklik vb. hususları Hz. Peygamber' den veya
Müslümanlardan uzaklaştırmak olmak üzere iki ana amacı vardır.
1- (Bedir Savaşının nedeni) "Mekkeli müşrikler Müslümanları
daha kök budak salmadan yok etmek için bir ordu hazırlamaya karar
verdiler. Kazancıyla bu orduyu donatacakları bir ticaret kervanını
Şam'a gönderdiler." 251 ; "Bir gün Medine'ye Mekkelilerin büyük bir
savaş hazırlığı içinde oldukları ve bunun için Şam'a büyük bir kervan
yolladıklan haberi geldi. Harekete geçen Müslümanlar, kervan
Mekke'ye ulaşmadan yakalamak için hazırlanmaya başladılar ... " 252 ;
"Kureyş Medine'yi basıp ResUluilah (s.a.s)'i öldürmek, Müslümanlığı
ortadan kaldırmak için hazırlanıyordu. Yapılacak savaşın masraflarını
karşılamak üzere, Ebu Süfyan'ın başkanlığında büyük bir ticaret
kervanını Medine yolu ile Şam'a göndermişlerdi ... Kervan döner
"Müşrikler,
dönmez,
Medine'ye
hücum
edeceklerdi."253 ;
Müslümanları yok etmek için hazırlıklarını yapmışlar ve 950 kişilik
bir savaşçı gurubuyla Medine'ye doğru yola çıkmışlardı. O sırada
Müşriklerin, Şam' dan dönmek:te olan bir de ticaret kervanı vardı. Hem
Müslümanları Medine'de mağlup etmek hem de o civardan geçecek
olan ticaret kervanının güvenliğini sağlamak istiyorlardı." 254 ; "Kureyş,
İslam'a karşı savaşmak, insanları Allah'ın yolundan saptırmak,
Müslümanlara zorluklar çıkarmak için elinden geleni yapıyordu.
Varını yoğunu İslam'la mücadele etmeye, silah ve malzeme almaya
harcıyor, Müslümanları küçük düşürmeye çalışıyordu. Onların
çapulcu süvarileri, Medine sırurlarına ve otlaklarına kadar geliyor
Balcı, Mahmut, 22
Çakıcı, 71
253
Doğan, 124; ileriki sayfalarda yazar, " ... ŞanJ kervanının kazancı ile bir ordu toplayıp
Medine'yi basmaya ve Müslümanlardan öç almaya karar verdiler." demektedir. Bki.,
Doğan, 136
254
Aytekin, 78
251
252
Siret Sempozyumu 1331
255
yağmalar yapıyorlardı." ; "Müşrikler, Medine'den Yemen'e giden
ticaret yolunu kestiler. Müslümanlar da buna karşılık Mekke'den
Şam'a giden ticaret yolunu kestiler. Müşriklere göre bu, savaş için
yeterli bir sebepti. Diğer kabilelerden de yardım alarak Müslümanlara
karşı savaş hazırlığına giriştiler. Müslümanlarla yapılacak savaş için
gerekli olan parayı temin etmek için Ebu Süfyan önderliğinde Medine
ticaret yolu ile Suriye'ye bir ticaret kervanı gönderildi... Ashap,
"Müşriklere karşı savaşmak artık mecburi oldu" dediler." 256 ;
''Müslümanlar bütün kuvvetleriyle savaşmak zorunda kaldılar. Çünkü
başka çare kalmamıştı. Mekkeliler bin develik büyük ticaret kervanı
hazırlamışlar, bundan kazanacakları parayla silah satın alıp Medine'ye
saidırınayı plfuılamışlardı. Medineli Müslümanlar kendilerini korumak
için, bu plfuıı bozmak zorundaydılar." 257 ; "Hz. Peygamber ve savaş
konusunda üretilmiş büyük bir iftirayı cevap olarak şunu söylemek
gerekir: Resul-i Kibriya Efendimizin katıldığı savaşlardan hiçbiri
saldırıya dönük olmamış, hepsi savunma amaçlı olmuştur ... " 258 :
Savunmacı yaklaşım, savaş konusunda Müslümanların mecbur
kalmadan savaşmadıklarını ifade için Bedir Savaşından işe
başlamıştır. Müslümanların ilk saldıran olmadığını ispat amacı taşıyan
bu yaklaşımda göz ardı edilen husus; ''Medine'de bir siyasi, askeri
otoritenin 1 devletin" mevcudiyetidir. Sorun da hakimiyet sınırlarının
çizilmesidir. Ancak çağdaş algılar neticesinde Müslümanların savaş
yanlısı olmadıklarını vurgulamak için, onların hep savunmada
kaldıkları işlenmiş veya dile getirilmiştir. Hatta olay çarpıtılmakla
kalınmaınış, yeni bir takım eklemelerde de bulunulmuştur.
"(Hudeybiye Anlaşmasının Bozulması Sonrasında) ...
Kureyş'e bir elçi gönderdi. Mekke'ye giden elçi, Huzaa'dan ölenlerin
diyetlerinin verilip verilmeyeceğini, Beni Bekir'in Kureyş ile muahid
olmaktan çıkanlıp çıkanlmayacağını ve bunlar yapılmazsa Hudeybiye
2-
Ağcakaya - Bulut, 328
Pehlivan, 83-84. Bu haberi kaynağı bilinmeyen bilgilere de eklemek mümkündür. Ancak
orijinalitesi açısından buraya almanın uygun olduğıınu düşündük.
257
Bahadıroğlu, 177
258
İnançer, 64
255
256
332 1 Siret Sempozyumu -I-
anlaşmasının artık
sona ermiş olduğunun kabul edileceğini beyan
ederek Kureyş'in bu husustaki niyetlerini sordu. Kureyşliler elçiye,
söz ile de Hudeybiye anlaşmasının tek taraflı olarak feshedildiğini
bildirdiler. Bu şekilde hareketle, fiilen tecavüz ettikleri anlaşmayı
lafzan da ilga etmiş olduklannı ortaya koymuş oldular. Hemen Ebu
Süfyan'ı Medine'ye göndererek ahdi yenilernek istediler." 259 ; "Hz.
Peygamber bundan böyle bu anlaşmayı geçersiz sayalıilir ve istediğini
yapabilirdi. Müşriklere şöyle bir haber gönderdi: "Ya Huzaa'dan
öldürülen adamlarm diyederini verin ya da Beni Bekr'i konırnaktan
vazgeçin. Bu iki teklifi de geri çeviren Mekkeli müşrikler, yavaş yavaş
olayın muhtemel sonuçlarını düşünmeye ve tedirgin olmaya
başladılar. Durumu görüşmek, Müslümanlan yatıştırmak ve bu olayı
kapatmak için ... " 260 ; "Ya Huzaa'dan öldürülen adamlarm diyederini
veriniz, yahut Beni Bekr'i himayeden vazgeçiniz veya banş
antlaşmasının feshedildiğini kabul ediniz" diye Kureyş' e haber
gönderdi ... " 261 : Mekke'nin fetih gerekçesi de Bedir'de olduğu gibi
yeni haber imali ile sağlanınış gibi görünüyor.
3- Savunmacı algının açıklamakta zorlandığı bir diğer konu da
Beni Kureyza erkeklerinin öldürülmesi hiidisesidir. Bunun için de aynı
yöntemlere başvurulmuş bazen yeni haberler üretilirken, bazen de
gizleme yoluna gidilmiştir: "Bu sırada anlaşmaya ihanet etmeyen
Yahudilere çıkma izni verildi." 262 ; "Sa'd, Tevrat'a göre hükmetti ..
Savaşçılar cezalandınldılar. Sonuçta Kureyzaoğullan da Medine'yi
terk etti." 263 ; "Onlar ihanetin bedelini şehirden sürülmekle
ödeyeceklerdi. " 264
4- (Hayber'in fethinin gerekçesi): " ... Gatafan kabilesiyle
Medine'ye bir ordu gönderme hazırlığına girdiler.
anlaşarak
Aydın, 473. Oldukça enteresan bilgiler içeren bu pasajın içerisindeki if.Çık çelişkinin yazar
bir parça da ciddiyetsizliğe bağladığıniızı ifade etmeliyiz.
260
Özdemir, Sevgi Peygamberi Hz. Muhammed ve Ömek Hayatı, 138
261
Rıza 141
262
Özd~mir, Sevgi Peygamberi Hz. Muhammed ve Ömek Hayatı, 112
263
Okumuş, 253
264
Çakıcı, 80
259
tarafından görülemeıniş olınasıru
Siret Sempozyumu 1 333
Resi'ılullah'a bu hazırlıktan haber verilince, Abdullah b. Revaha'yı
Hayber' e göndererek Yalıurlilere bir barış anlaşması önerildL Allah
Elçisi'nin bu önerisi reddedildi." 265 : Hz. Peygamber'in saldıran taraf
olmaması veya savaştan önce uyardığı tezini doğrutatmak için
neredeyse her savaş öncesinde bir elçiyi yazarlarımız ilgili bölgeye
göndermişlerdir.
5- (Beni Kaynuka'run sürülmesi): "Resi'ılullah (s.a.s) Beni
Kaynuka'ya muahedeyi yenilerneyi teklif etti. Onlar buna
yanaşmadılar. " 266
konusu ile bağlantılı olarak Hz. Peygamber'in
hissedilen bir diğer mesele de Ficar Savaşına
katılması hiidisesidir: " ... Allah onu bu cahiliye Metinden de
korumuştıı. Çünkü bu savaşlarda kimseyi öldürmerniş, kimseye ok
atmarmş, kimsenin karuru dökmerniş, sadece düşman tarafından atılan
oklan toplayarak arncalarına vermişti. " 267 ; " ••• o sırada 20 yaşlannda
idi. Savaşta kimseye ok atmarmş, kimsenin kanını dökmernişti. Sadece
düşman safindan atılan oklan toplayıp arncalarına vermişti." 268 : Bu
mantığa göre, Hz. Peygamber öldürmemiş ancak öldürülmelerine
6-
Savaş
savunulması ihtiyacı
yardımcı olmuştıır.
7- Son dönem siyer çalışmalarının büyük bir kısmında karşırmza
çıkan ve savuruna ihtiyacı hissedilen bir diğer mesele ise Hz.
Peygamber'in evlilikleridir. Hz. Peygamber'in niçin çok evlendiği
konusunda; zayıf ve kimsesiz kadınlan himayesine almak, bazı
kabilelerle akrabalık kurmak, İslami bir hükmü topluma kazandırmak,
tesis edilen akrabalıklada ilişkileri güçlendirmek gibi birçok gerekçe
sıralanrmş, 269 Hz. Peygamber'in her evliliği dilli, siyasi, sosyal
265
Nal bant, 100
Doğan, 132-133
267
K.azcı 28
268
A ytekm, 15
269
Bkz., Bilgin, 130-13 I
266
334 1Siret Sempozyumu -1-
hikmetlerle izaha kalkışılmıştır. 270 Başka bir ifade ile Hz. Peygamber
hiçbir eşini severek almamış, mutlaka bir amaç uğruna almıştır. Şayet
Hz. Peygamber iddia edildiği gibi bütün evliliklerini illa da bir amaca
matuf olarak yapmış ise Resülullah~ın aile hayatının oldukça sıkıntılı
geçtiğini söyleyebiliriz. Bu algı sahiplerinin Hz. Peygamber'in eşierini
sevgi temeli üzerine değil de, beklenti 1 amaç uğruna kurduğu gibi
oldukça tuhaf bir tenakuza düştükleri de açıktır. Bu bağlamda ilk
kaynakların her evliliğe bir neden aramamış olmalarını da ayrıca
kaydetmemiz gerekir.
a- "Demek ki bem Kur'an-ı Kerim ayetlerine, hem Allah'ın
elçisinin uygulamasına göre örnek aile düzeni tek eşli bir ailedir.
Bunun dışındaki uygulamalar tarihi ve kültürel sebeplerle ilgilidir."271 :
Bu yargıya dayanarak, Hz. Peygamber döneminde hiçbir aile tipinin
hem Kur'.an ayetlerine hem de Resülullah'ın uygulamasına
uymadığını söyleyebiliriz. Zira toplumda tek eşli bir aile neredeyse
bulamıyoruz.
b- " ... Onun bu yaşından sonra çeşitli evlilikler yapması cinsel
arzunun sonucu değildi. Esas sebep dini idi. Bazı evlilikleriyle en
yakın arkadaşlarını memnun edip kendisine daha yakın hale getirme,
bazı evlilikleriyle de birçok dini hükümlerin insanlara ulaştırılmasını
amaç edinmiştir. Mesela kadınlara mahsus bazı fıkhl hükümlerin
bizzat Peygamberimiz tarafından onlara anlatılması mümkün
değildi. " 272 ; " ••• Bu dönemde Resı1lullah (as) da iki şahsiyet galebe
" çalar: siyasi şahsiyet, teşrii şahsiyet. Bütün faaliyetlerinde ve hususen
evliliklerinde bu iki şahsiyetin rolünü aramak gerekir. Binaenaleyh
Medine'deki evleomelerde bu durum mevcuttur." 273 ; "Medine'ye
geldikten sonra bakire olarak Hz. Aişe'yle evlenmiş, diğer evlilikleri
ya siyasi nedenlerle veya himaye altına alınma sebebine matuftur.
Bu konuda özel bir çalışma için bkz., Sabuni, Muhammed Ali, Peygamberimiz Niçin Çok
Evlendi, çev: Rahmi Serin, Petek Yay., İst. 1983
Okumuş, 271
\
272
Aytekin, 92; dini tebliğ amaçlı olarak çok evlendiği gerekçesi için aynca bkz., Kırkincı,
181
.
273
Canan, 19
270
271
Siret Sempozyumu 1 335
Hanımlannın
bir kısmı yaşlıdır. Bu yaşlı olan kadınlan sırf himayesi
altına almak için nikahlamıştır." 274 ; " ••• Demek ki bu büyük tebliğ
vazifesi için ahlak, karakter ve kabiliyetçe birbirlerinden farklı olan
birçok kadının yardımı gerekiyordu. Bu yüzden de Allah'ın iradesiyle
Hz. Peygamber birçok hanımla evlenmiştir." 275 ; "Şüphe yok ki, Resuli Ekrem Efendimizin (sav) çok evlenmeleri de O'nun ayn bir siyaseti
idi. Burada asıl maksat evlendiği hanımların kabilesini dost edinmek,
zengin olanların. servetiyle İslfun'a hizmet etmek ve korunmaya
muhtaç olanlan da muhafaza altına alıp onların maişetlerini temin
etmekti."276 : Hz. Peygamber'in ev1iliklerinde çok sık gündeme
getirilen dinf tebliğ gerekçesinin -diğer gerekçelere de örnek olması
itibariyle- sorgulanması gerekmektedir. Öncelikle belirtelim ki hadis
rivayeri için Hz. Peygamber'le evlenıneye gerek yoktur. Zira Hz.
Peygamber'le evli olmayan; Esma bnt. Umeys 60 hadis, Esma bnt. Ebi
Bekr 58 hadis, Ümmü Hani 46 hadis, Ümmü Atiyye 40 hadis, Fatıma
bnt. Kays 34 hadis... rivayet etmişlerdir. 277 Buna karşılık Hz.
Peygamber'in eşleri arasında yer alan Hz. Zeyneb bnt. Cahş ll hadis,
Safiyye bnt. Huyey 1O hadis rivayet etmişlerdir. 278 Bu bile aslında
böyle bir gerekçenin pek de tutarlı olmadığının ispatıdır. Şunu da
unutmamak gerekir ki, bazı aile içi alıkamın -Hz. Peygamber'in, her
hanımında farklı bir uygulamada bulunmadığı kabulüne dayanarakbildirilmesi için illa da birden fazla eş gerekirdi gibi bir çıkarım kendi
içerisinde tutarsızdır. Netice itibariyle ümmühatu'l-mümininin hadis
rivayeri veya aile içi alıkama dair verdikleri bilgiler yapılan
evliliklerin amacı değil neticeleridir. Son olarak şunu da belirtelim ki,
274
Bağcı, H. Musa, Beşer Olarak Hz. Peygamber, Ankara Okulu Yay., Ankara 2010, 355
275
Gazel 73
Kırıa:ıcı, 184; Hz. Peygamber'in çok evlenmesinin hikmetleri konusunda bkz., Kırkıncı,
174-192. Sayın yazar Hz. Peygamber'in çok evliliğindeki hikmetlerin sayısı konusunda ise
kanaatimizce bir parça abartıya gitmiş gibidir; "Yukanda sadece birkaçma temas ettiğimiz
binlerce hikmetlerden dolayı Cenab-ı Hak, Peygamber Efendimizin çok evlilik yapmasına
izin vermiş ... " (Kırkıncı, 187)
277
Bkz., Bolelli, Nusrettin, Kadıniann Hadis İlınindeki Yeri (Hicri 11.-V. Asır), Marmara
Üniversitesi İliiliiyat Fakültesi Yay., İst. 1998, 44-45
278
Hz. Peygamber'in hanunlarının rivayet ettikleri hadis sayıları için bkz., Bolelli, 42-43
276
336 1Siret Sempozyumu -I279
Kur'an
sarahaten
Hz.
Peygamber'in
hoşlanınasından
bahsetmektedir ki, bu da Kur'an'ın vurguladığı "beşer peygamber"
modeli ile doğrudan alakah bir husustur. Sorun; sonraki nesillerin bu
model imajı kendi kabul, örf veya qüşüncelerine göre ta' dil etmeye
çalışmalarıdır.
c- Ele aldığımız dönem itibariyle çalışmalar Hz. Peygamber'in
Hz. Hatice ile evlenınesinde Hz. Hatice'nin Hz. Peygamber'e olan
sevgisini işlemişler, ancak bu konuda Hz. Peygamber'in sadece gelen
teklifi kabul ettiğine yer vernıişlerdir. 280 Anlaşılan o ki, yerel
toplumsal kabuller Hz. Peygamber' e de aynen uygulanmıştır.
d- Çağdaş algıların yönlendirmesi ile Hz. Aişe'nin evlilik
18'e ulaştırmak için genel anlamda yoğun bir çaba harcandığını
da ifade etmemiz gerekiyor. 281 Geçen yüzyıllarda İslam dünyasının
böyle bir meseleyi sorun haline getirmemiş olmasına da ayrıca dikkat
çekmek durumundayız. Burada gelecekte medeni hukukta yapılacak
küçük bir değişiklikle evlilik yaşının 18' den yukarı bir yaşa çekilmesi
halinde neler olabileceğini tahmin etmek takdir edilir ki o kadar da zor
yaşını
değildir.
8- (Taifte alınan yerler): "Kalelerin dışındaki bağ ve bahçeler
282
alınarak kuşatmaya son verildi." : Müslüman ordusunun eli boş geri
dönmesine herhalde gönüller pek razı olmamışa benziyor ki, mutlaka
bir fetih kısmı eklenıne ilıtiyacı hissedilnıiştir.
9- (Mute Savaşı): " ... sadece on üç şehid vererek Medine'ye
dönmüş, Bizans ordu komutanı da öldürülmüş ve kayıpları
"Bundan sonra artık başka kadınlarla evlenmen, elinin altında bulunanlar hariç, güzellikleri
hoşuna gitse bile, bunlann yerine başka hanımlar alman sana heliii de'ğildir. Allah her şeyi
gözetler'' (33 1 Ahziib, 52)
280
Okumuş, 71-73
.
1
281
"Hz. Aişe gençti. Ama bazılannın yanlış olarak söyledikleri gibi dokuz yaşmda değil, 18
yaşlarındaydı." Aytekin, 70
282
N albant, ı ı 2
279
Siret Sempozyumu 1337
Müslümanlardan fazla olmuştu. Bu nedenlerle de İslam ordusunu
takip etmeye cesaret edememişlerdi." 283
10- (Tebük Seferi): " ... Düşman taarruz halindeyken çarpışmadan
geri çekildi. Kendi topraklarında savunma yapmak istediler. İslam
ordusunun üzerine gelmeye çekindiler." 284
2. 2. 3. Kabulleri Onayiatma
Gizlenmesi, Çarpıtılması:
Adına
Metnin Tahrifi,
1- "Peygamberimiz.Şeyma'ya "İddianı kanıtıayacak bir şey var
mı?" diye sordu. O da, "Hatırlamadın mı, bir gün sırtının tam
ortasından fena halde ısırmıştun" dedi ve daha sonra da ortak geçen
çocukluk günleriyle ilgili bir takım anılar anlattı." 285 : Oysa durum tam
tersidir ve Şeyma, Hz. Peygamber'i sırtında taşırken, Resillullah onu
ısırmıştır. 286 Ne var ki, bir peygamber, çocuk da olsa birine zarar
vermez anlayışı tarihi ters yüz ettirmiş, hiçbir suçu olmayan Şeymil'ya
Peygamber'i ısırttırmıştır.
2- " ... Kendisinden mucizeler istemişlerdi. Bu isteğe karşın
Yüce Rabbi'Iniz şunu söylemesini istemiştir; "De ki ayetler
(mucizeler) Allah'ın yanındadır. Ben sadece bir uyancıyım"
(29/Ankebut, 50). Bu ifadeyle insanlar Allah'a yönlendirilmişti. Bu
konuda peygamberlerin bir aracı olduğu vurgulanmıştır. Ancak haliyle
Efendimiz'e pek çok mucize verilmiştir." 287 : Kur'an'ın tanıttığı
Peygamber'e razı olmamaya herhalde bundan daha güzel bir örnek
olamaz.
3- "(Bir müsteşriğin Şakku Sadr hadisesinin münzevi keşiş
Saint Simothee efsanesinde bir benzerinin mevcut olduğunu
söyleyerek buradan intihal edildiği izlenimi verdiği iddiasına cevap
olarak) ... Hz. Peygamber'in başına gelen hadiseyi mukayese etmek
283
Nalbant, 116
Nalbant, 116
285
Kazcı 378
286
Bkz.,
Hişam, IV, 458
287
Gül, 225
284
fhn
338 1 Siret Sempozyumu -I-
uygun bir usUl olmasa da, eğer iddia doğruysa, Hz. Muhammed'in bu
bilgiyi nasıl elde ettiği kanıtlanmalıdır ... " 288 : Burada müsteşriğin
iddiası; Hz. Peygamber'in değil, nakilcilerin ilgili haberi Saint
Simothee efsanesinden uyarladıklan olmasına karşın ciddi bir
çarpıtma ile cevap verilmiştir.
2. 2. 4. İslami Değerlere Karşı Sırurların Zorlanması:
Burada kullandığımız "sınırların zorlanınasından" kastımız; Hz.
Peygamber'in kadrini yüceitme adına diğer peygamberlere biçilen rol
ve Hz. Peygamber' e karşı edep sınırlarının zorlandığı ifadeler olmak
üzere iki yönlüdür:
1- "Hadisi Hz. Ömer (ra) nakletmektedir: "Hz. Adem (as)
cennetten çıkarıldıktan sonra Allah'a yalvarır; "Ya Rab! Muhammed
hürmetine beni affet!" Allah (cc) cevap verir; "Ey Adem! O Benim
için insanların "En Sevgilisi"dir. Değil mi ki, Benden, O'nun
hürmetine af diliyorsun ... Ben de seni bağışladım." 289 ; "Adem (as)'ın
toprağına RasfilulHih'ın toprağından bir nasip konduğu için, Adem
(as)'ın tövbesine icabet olundu." 290
2- "Adem (as)'ın Havva'ya mihri Peygamberimize üç defa
salavat getirmesi emredilmiş ... Taze dünyanın ilk yuvası, insanlığın
ilk başlangıç ailesi işte bizim peygamberimize selam ve salavat ile
kurulmuştur. " 291
3- "Cenab-ı Hakk'ın evvelki peygamberlere ismiyle hitap ettiği
gibi Resfilullah'a ismiyle hitap etmemesi, onun, Allah katındaki
derecesinin, makamının büyüklüğündendir ... " 292
4- "(Hz. Peygamber'in bir saatte bütün kadınlarını dolaştıktan
(cima') sonra tek bir abdestle iktifa ediyordu" şeklindeki rivayeti
Ahatlı, 162
Alpsoy, Said, Hz. Muhammed (sav) "En Sevgili", Gelenek Yay., İst. 2006, 14; aynca bkz.,
13
290
Topbaş, 15
291
Güzel, 197
292
Ağcakaya - Bulut, 501
288
289
Siret Sempozyumu 1339
tenkit ederken) ... bir saati altmış dakika olarak alırsak ve dokuz
hanımı da olduğunu düşünürsek, hanım başına altı küsur dakika
düşmektedir. Böyle bir zaman diliminde sağlıklı bir birleşmenin
olmayacağı açıktır. Olduğunu farz etsek bile apar tapar gerçekleşecek
böyle bir faaliyet, Hz. Peygamber'in tavrına yakışmayan bir
durumdur... Bu ifadelerden de anlaşılacağı gibi bu rivayetlerde Hz.
Peygamber'in hanımlarını dolaşması cinsel ilişkiye girmesi olarak
değil, bal ve hatır sormak, onların gönüllerini almak ve öpüp okşamak
şeklinde anlaşılmalıdır. " 293
5- "Onun bütün hayatı ortadadır. En ufak teferruatına
ulaşıncaya kadar hayatının her yönü, aile hayatı, cinsel yaşamı ve
buna dair bilgiler bizzat hanımları tarafindan nakledilmiştir. Hz.
Peygamber'in bu şekilde aşırılıklardan uzak olduğuna inanıyoruz." 294 :
Hemen belirtelim ki biz de Hz. Peygamber'in eşlerinin bu tür
aşırılıklardan uzak olduğuna inanıyoruz.
6- " ... Bu meseleyi diline d olayanların niyetleri bilinıniyor
ve doğrusu bu, onların anlayacağı bir dilden konuşmayı
gerektiriyor. Çünkü ortada ciddi bir terbiyesizlik ve çifte standart
vardır. İnsanın diyesi geliyor, Hz. Peygamber'in vasıflarına sen de
sahip ol, O 'nun kadar erkek ve er ol, o zaman sen de bu sayıda izdivaç
yapa bilirsin. " 295
değil
7- "Peygamberimiz (sav) Mekke'den getirdiği mallan Basra
hiç kimsenin satamadığı yüksek bir fiata sattı; alacağı
mallan da ucuza alıp yükünü tuttu." 296
pazarında
· 8- "Tebliğe başlayınca, bütün Arabistan korku ve şaşkınlık
içinde kaldı. Harika belagati ve hitabeti, onlan teshfr etti (adeta
büyü!edi). " 297
Bağcı, 344-345
Bağcı, 354
295
İnançer, 13
296
Aydın, 77
297
Topbaş, 21
293
294
340 1 Siret Sempozyumu -1-
2. 2. 5. Siyer Aniatılanna Yapılan Eklemeler:
Peygamber'in annesının vefatma tepkisi
bitirir bitirmez içinden bir ses duyar gibi
oldu: "Annen öldü. Ama yok olmadı. Allah onu rahmetine
kavuşturdu." Yüzü birden değişti bu sesle. Dudaklannda tebessümler
belirdi ... " 298
1-
"(Hz.
bağlamında) ... Sözlerini
2- "(Hudeybiye) ... Peygamberimiz Halid b. Velid'in kafilesiyle
karşılaşmak istemiyordu. Onlara acıyordu." 299
3- "Müşrikler Habeşistan'a hicret edenleri geri çevirmeyi ve
onlara yaptıklan eziyetlerlc baş başa bırakınayı çok istiyorlardı. Bu
sebeple Habeşistan'a müşriklerin İsHim'ı seçtikleri ve Müslümanlarm
güvenliğe kavuştuklan şeklinde yanlış bir haber ulaştırdılar. Bu haber
işe yaradı. .. " 300
4- "(Kaza Umresi) ... Mekkeliler üç günlüğüne
O sırada işgal hareketine girişrnek işten bile
301
Peygamber kuvvetli bir orduyla gelmişti."
şehri boşalttılar.
değildi.
Çünkü
5- "Bu arada müşriklerden oluşan bir grup evi sannışlardı. Hz.
Peygamber gece karanlığı ve dışanda bekleyenierin gafletinden
istifade ederek evinden çıkıp gitmiştir." 302
2. 2. 6. İddialı Hüküm ve Yorumlar 1 Abartılı Anlatım:
1- "(Hz. Ömer, Müslüman olurken kız kardeşine); "Ya Fatıma!
Bizim bin beş yüz kadar mükellef ve süslenmiş puturnuz var. ·
Lakin ... ,303
2- "İçlerinde altı zırhlı, sekiz kılıç bulunuyordu. Geri kalan ok,
yay, mızrak ve sapan ile donatılmıştı ... " 304; " ... altı zırh, 8 kılıç, 3 at,
Suruç, I, 91. Sanının burada kurguya değil, kurgunun tarihi gerçekliğe dönüştürülmesine
\
299 Aydın, 3 73
.
300
Akkaya, 93
30
ı Cemal, 86-87
302
Bağcı, 237-238
303 Rıza, 36
304
Rıza, 65
298
karşı olduğumuzu ifade etmekte fayda vardır.
Siret Sempozyumu 1341
70 develeri vardı ... " 305 : Müslümaniann Bedir'de ne yokluklarla
savaştığını vurgulamak için ordunun neredeyse tamamının kılıçsız
olarak savaşa gönderilıniş olınası takdir edilir ki oldukça ilginçtir.
3- ''Muhammed çok zekiydi. Herhangi bir şey kaybolduğunda
akrabalarının aklına ilk gelen o olurdu. İstedikleri şeyi onlara bulup
getirirdi." 306 : Hz. Peygamber'in zekasının kaybolanları bulup
getirmesi ile ilintilendirilınesinin, zeka kavramına yeni bir boyut
getirdiği muhakkaktır.
4- "(Hendek Savaşında Yahudilerin yaptıkları) ... Müslüman
tecavüz etıneye yeltendiler. Fakat başaramadılar. Bu
Yahudilerden birini peygamberimizin halası Hz. Safiye öldürdü." 307
kadınlara
5- İnsanlığın bir peygambere olan ihtiyacını veya İslaı:nl
dönemin güzelliğini vurgulama babında geçmişin aşırı bir şekilde
kötülendiği görülınektedir: "Mekke toplumu ahlaken kokuşmuş,
hakkın yerini güç almıştı. Fuhşiyat ulu orta ve hatta Ka'be'yi tavaf
esnasında dahi işlenir olınuştıı. Mekkeli gençler, Ka'be'yi tavaf
esnasında kızlada oyuaşmaktan geri durmazlar ... " 308 ; "Bu nedenle
toplumsal bir gelişme ve insan! bir yaşayıştan uzak
görünüyorlardı." 309 ; "O'nu; vahşet, isyan ve gaflette hayvanları
geçmiş bir cehil.let toplumunun karanlıkları içerisindeki dünyaya yüce
ufuklardan doğan bir Süreyya yıldızı gibi ikram etti." 310 ; "Dünyanın
birçok yerinde koca karısını, baba kızını para ile satar, üvey anne ile
kız kardeş ile evlenilir, üvey anneler bir mal gibi erkek eviada miras
olarak kalırdı. " 311
Doğan, 124
Cemal, 19
307
Pehlivan, 107-108
308
Okumuş, 82
309
Cemal 11
310
Topb~, 7
311
Bilgin, 49; bu konuda bkz., Komisyon, Ahlaki İnialap Önderi, 13-17; Bahadrroğlu, 20
305
306
342 1Siret Sempozyumu -1-
6- " ... Batı'nın bazı ülkelerinde her iki çocuktan birinin babası
belli olmayarak doğduğu unutıılmamalıdır." 312
7- "Hızır (as)'a ab-ı hayat içirten bu
Mustafa'ya olan bağlılığı idi."313
aşktı.
Hz. Muhammed
8- ''Peygamberimizin (sav) çocukluğu da başka çocuklara
benzemiyordu. 8 aylık iken konuşuyor ve konuşulanı dinliyordu. 9
aylık iken, çok düzgün konuşmaya başlamıştı. 1O aylık iken çocuklarla
ok atıyordu. İki yaşına bastığı zaman çok gelişmiş, gösterişli bir çocuk
olmuştıı." 314 ; "Sekiz aylık iken konuşuyor ve konuşulanları
dinliyordu. Yine zaman zaman tekbir getiriyor ve Allah' a hamd
ediyordu." 315 ; "Misafir çocuk dört aylık olunca duvara tııtunup
yürümüş, beş aylık olunca bir yere tııtıınmadan yürümüştü. Altı aylık
olunca yürümeye başlamıştı. Yedi aylık olunca konuşmuş, sekiz aylık
olunca konuşulanı anlamıştı. Dokuz aylık olunca düzgün konuşmuş,
on aylık olunca da ok atınaya başlamıştı. Konuşmaya başladığında ilk
sözü şu olmuştıı; ''Kendinden başka ilah olmayan §.lemlerin Rabbine
hamd olsun." 316 ; "O an annesi Arnine yavrusunu öptü. O'nu öperken
kulağına bir ses geldi. Yavrusu; -Üınınetim, üınınetim diyordu. Annesi
çok şaşırdı. -Allah Allah! Hiç küçük bebek konuşur mu, dedi. Ama
konuşmuştıı. Çünkü Allah öyle dilemişti." 317
9- Bir peygamberde olması gereken bir takım kaçınılmaz
özelliklerin Hz. Peygamber' de mevcudiyetinin abartılı olarak
sunulması şeklindeki üslubun da yeniden gözden geçirilmesi gerektiği
kanaatindeyiz. Bu bağlamda "İnsanların en doğru sözlüsüydü" 318 ;
"insanların en cömerdiydi" 319 ; "insanların en cesaretlisiydi"320 ;
312
313
314
315
316
317
Maksudoğlu, 174
Güzel 207
Ayınn', 31
Gündoğdu, 42
Akkaya, 24
Yenidinç, 3 (7+ yaş çocuklar için hazırlanmış bir kitap)
Sürmeli, Mehmet, Gaye İnsan Hz. Muhammed, Mavi Yay., İst. 2006, 27
Sürmeli, 45
320
Sürmeli, 48
318
319
Siret Sempozyumu 1343
"insanlann en sabırlısıydı" 321 gibi ifadelerle karşılaştırma yapmak
yerine, doğrudan özellikleri olarak; "Dürüst ve Güvenilir Tüccar"322 ;
"Güvenili:t Davetçi" 323 ; "Adalet Sahibi Peygamber"324 şeklinde
zikredilmesi daha faydalı olacaktır.
ıo-
"(Huneyn ganimetleri) ... Huneyn ve Evtas Savaşlannda,
kadın erkek 6 bin esir, 24 bin deve, 40 bin okiye (yaklaşık 5 ton) altın
ve gümüş ve pek çok kıymetli eşya ele geçmiş ... " 325
ı ı-
"Çok uzaktan işitir ve kimsenin göremeyeceği uzaklıktan
görürdü." : Bu pasajın geçtiği kitabın adının "Kul Peygamber"
olmasının da ayrı bir ironi olduğu kanısındayız.
326
2. 3. Ekonomik Kaygılardan veya Orijinalite
Arzusundan Kaynaklanan Hatalar
Sağlama
2. 3. 1. Tashih Hataları:
Hz. Peygamber'in hayatına dair yazılan kitapların maddi
anlamda tatmin edici bir alıcı kitlesinin mevcudiyeti, özensizlikleri ve
acelecilikleri de beraberinde getirmiştir. Öyle ki yayınevleri bazen
kitabın iç kapağında, eserin tam adını yazmaktan bile aciz
kalabilmişlerdir. 327
Yine sorumluluğun yayınevlerinde olduğunu düşündüğümüz bir
diğer husus ise, herhalde maliyet düşürmek adına olsa gerek, uzman
tashih hizmetlerinden faydalanmamalarıdır. Tabii ki burada her kitapta
ne kadar dikkat edilirse edilsin tashih hatalanna rastlamlması
mümkündür ve normal şartlar altında bunun abartılacak bir yanı
yoktur. Ne var ki, yayınevlerinin bu işi ne kadar ciddiye aldıklarımn
da bir göstergesi olan bu tür hatalann çokluğu dikkat çekicidir.
321
Sürmeli, 62
Gündoğar, 15
323
Gündoğar, 23
324
Gündoğar, 78
325
Doğan, 242
326
Karataş, Mustafa, Kul Peygamber (Hz. Muhammed sav}, Nfin Yay., İst. 2008, 39
327
Doğan, 1, 3. Kitabın iki iç kapağında sadece eserin adı olarak "Hz. Muhammed'in (s.a.s)"
ifadesi yer almaktadır.
322
344 1 Siret Sempozyumu -1-
Nitekim tek bir kitap özelinde tespit ettiğimiz yazım ve tashih hatalan
olarak; Garaııik: Caranik, Lat: Laf, 328 Mistah: Mıstalı, 329 Sa'd b.
Ubade: Sacl bin Ubeyde'yi 330 örnek olarak verebiliriz. Hakeza sekiz
sadık Müslüman'ın sekiz sandık Müsl(lman 331 olması gibi bazen daha
kornik durumlar da karşımıza çıkabilmektedir. İbn Duğuııııe'nin
başına gelenler ise oldukça enteresandır. Aynı konu içerisinde İbn
334
Duğuııııe'nin ismi; İbn Dagıııne, 332 İbn Dagmn, 333 İbn-i Dagume,
335
İbn-i Lagıııne olmuştur.
2. 3. 2. ifade Bozuklukları:
1- "Bu evlilikten, Peygamberimizin amcası Hz. Hamza (ra)
doğmuştur. Hz. Muhammed A.S. 'ın dedesinin oğlu olmasından dolayı
336
amcası olmaktadır."
"Abdulmuttalib'in cesedi günlerce eller üzerinde
sonra, Hacun kabristanıııdaki dedesi Kusay'ın yanına
337
gömüldü." : Bu pasajda yazann Cengiz Aytmatov'un Gün Olur Asra
Bedel isimli romanından esinlenip esinlenmediğini bilemiyoruz.
Bununla beraber asıl bilmemizin zor olduğu husus; Harem'e iki km.
mesafedeki bir yere cenazenin günlerce nasıl taşındığıdır.
2-
taşındıktan
3- " ... Uçan ebabillerin ... " 338
4- " ... daha ziyade kunttu/muş ekmek ve zeytinyağından ibaret
olan azığını alıp tekrar mağaraya dönüyordu." 339
5- "Müşriklerin ölenleri de gömüldü." 340
Aydın, 138
Aydın, 339
Aydın, 347
331
Aydın, 290
332
Aydın, 143
333
Aydın, 144
334
Aydın, 144
328
329
330
335 Aydın,
336
144
Maksudoğlu, 26
Kazcı 24
338
Akko~u, 45
339
Kazcı, 40
337
Siret Sempozyumu 1 345
6- "Ayet-i Kerime 'nin yanlışlığını açıkladıktan sonra ... " 341 :
Yazann kastettiği mana; "ayetin yanlış anlaşıldığını açıkladıktan
sonra" şeklindedir. Ancak anlaşılan yazann Türkçesi bunu ifadeye
imkan vermemiştir.
7- "Abdullah, bütün müşriklerin yaptığı gibi kılıcını kaldınp
onu arkasından vurarak şehid etmişti." 342 : Yazarımız burada Abdullah
b. Cahş'ın Ebu'I-Hakem b. el-Ahııes b. Şerik es-Saka:ti tarafindan
şehit edilmesini anlatmaya çalışmaktadır.
. ... " 343
8- " ... Erkek atıma b.ınıp
9- "Büreyde, akşamdan önce Süravi dağlarının önündeki Asal,
Biraz daha gidince ayaklan taştan yanldı ve ceril.hatlandı. Dişi çalı/ara
çırpı/ara takıldı kaldı. Hararerten hiçbir şey anlamaz hale geldi." 344 :
Yazarımızın ifadesinden anlaşılan; Büreyde'nin sürünerek rehberlik
ettiği ve taknıa dişleri olduğudur.
10- "Atından inip Hz.
de terkisille bindi. " 345
Osman'ı atının eğerine
bindirdi. Kendisi
ll- "(Hayber) ... Resfıl-i Ekrem (sav) ve bütün Müslümanlar
onlann çığlıklarını duyuyorlardı. Onlann çığlıklannı zaten uzaklardan
bile duyulabilirdi. Kendi taraflanndan adamlar katiettiğini gördükçe,
kaçmak istiyorlardı, ama yerlerini bırakarak kaçmak da istemiyorlardı.
Hz. Ali kapılan kırarak kendilerine kalkan yapıyor ve kılıç
darbelerinden korınıuyordu. " 346
12-
" ... Çevresindekiler
Ama Resfıl-i Ekrem
elden bırakmıyordu ... " 347
istiyorlardı.
340
ilıtimalleri
ilıtimalleri
düşünmeden yemek
ve tedbiri hiçbir zaman
Nalbant, 75
Altıntop, 13
Aydın, 293
343
Aydın, 362
344
Aydın, 376
345
Aydın, 392
346
Aydın, 446; Hz. Ali'nin kale kapısını kırması konusunda aynca bkz., Rıza, 135
347
Aydın, 446
341
342
346 1Siret Sempozyumu -I-
2. 3. 3. Orijinalite Kurma Arzusu:
Bu durumu en çok yapılan benzetmeler ve ileri sürülen tezler de
görmek mümkündür.
2. 3. 3. 1. Yapılan Benzetmeler: Yapılan benzetmelerde en çok
dikkati çeken; günümüzün kavramlannın orijinalite sağlama arzusu
yüzünden hiçbir sınır tanuDaksızın Hz. Peygamber'in siyerinde
kullanılmış olmasıdır:
1- "Hicretin onuncu yılında sivil idare daha da güçlendirildi.
Peygamber'in direktifleriyle, sosyal huk:uki ve siyasi düzenlemeler
. . aldı ... ,348
son şeki ını
2- "(Hicrette toprak saçarak çıkması) ...Mübarek elinden çıkan o
bir avuç toprak, sanki bir sis bombasına dönüşmüştü. İki yüze yakın
müşrik birden uyuklar gibi olmuş ve hiçbiri Efendimizin aralarından
geçip gittiğini görememişti. " 349
3- Kurumsal (siyasi, dini, sosyal, ekonomik vb.) yapılara dair
geliştirilen benzetmeler de ayrı bir başlık altında ele alınacak kadar
çoktur. Burada benzetme yapılmasına değil, benzetmelerdeki
ölçüsüzlüklere karşı olduğumuzu belirtelirn:
a-Suffa hakkında yapılan benzetmeler: "Burası İslam Tarihinde
ilk yatılı öğretmen okulu durumundaydı. .. " 350 ; "öğretmen okulu" 351 ;
" ... bir kısmı ibadethane ve bir kısmı da Suffa denen ilk yatılı İslam
Üniversitesiydi." 352 ; "Bunlara Ashabı Suffe denir. İslam tarihinde ilk
yatılı okul burasıdır." 353 ; "Mescidin yanına yatılı Suffe İslam
Üniversitesi inşaatı ... " 354 ; "Mescid, sadece namaz kılınan bir mekan
değildi; orası, Müslümanların, İslam'ı bütün incelikleri ve ayrıntıları
348
Cemal, 97
Suruç, I, 4 ı2
Doğan, ı ı ı
35ı Taktak, 62
352
Sırma, İşte Önderimiz, 66
353
Gündoğdu, 5 ı
354
Akkoyunlu, ı 79
349
350
Siret Sempozyumu 1 347
ile yaşayarak öğrendikleri üniversite idi." 355 : Görüleceği üzere
merhum M. Hamidullah'ın ilk olarak "Suffa ilk İslam
''Üniversitesi"dir." 356 şeklinde yaptığı bu benzetme çok beğeniimiş
olacak ki sonraki yıllarda tekrar edilip durulmuştur.
b-Hılfu'l-Fudül konusunda yapılan benzetmeler: " ... Bu kötü
duruma müdahale etmek için "iyilik ve yardımseverler derneği''
anlamına gelen "Hılful Fudıll" adında bir demek kuruldu." 357 ; " ••• Bu
ayette (3/Aı-i İmran, 104-105) geçen övülen; "topluluk"u bir STK
(Sivil Toplum Kuruluşu) olarak anlamanın yanlış olmayacağını
samyorum. Genç Muhammed (as)'ın katıldığı "Hılfu'l-Fudıll" da
bugünkü ifadesiyle bir STK'ydı." 358
c-Ebu Basir: Hudeybiye antıaşması çerçevesinde Medine'ye
alınınayıp Is ormanına sığınan Müslümanlar orijinalite adına; "Ebu
Beşir Çetesi" 359 ; "İslam'da ilk Gerilla savaşı" 360 ; " ••• Ebu Basir'in
gerilla kampına iltihak ettiler ... " 361 ; "Müslümanlar Gerilla örgütü
kuruyor" 362 şeklinde ifadelerle aniatılmaya çalışılmıştır. Bu tür
benzetmelerde doğru tanımlamaların kullamlmasının ne kadar öneınli
olduğu aslında bir kez daha ortaya çıkmaktadır. Çete, gerilla gibi
kavraınların ölçüsüz bir şekilde kullanılmasının siyer anlatırnma ne
kazandıracağı, günümüz insamna ne vereceği de ayrı bir tartışmanın
konusudur.
d-Şairler: "Basın Devrede" 363 ; "Bu Yahudi gazetecilerden biri
de 120 yaşlarında olan Ebıl Afek'di. Özellikle Hz. Peygamber (sav)'in
Bedir' den büyük bir zaferle dönmesinden sonra kalırolmuştu adeta.
Müslümanlarla olduğu gibi, onların Bedir zaferiyle de alay etmeye,
Maksudoğlu, 89
Haınidullah, II, 768
Aytekin, 16
358
Akkoyunlu, 67
359
Okumuş, 260
360
Sırına, İslami Tebliğin Medine Dönemi, 99, 103, 104; İşte Önderimiz, 122
361
Sırına, İşte Önderimiz-Hz. Muhammed, 124
362
Akkoyunlu, 269
363
Sırına, İslami Tebliğin Medine Dönemi, 42, 50
355
356
357
348 1Siret Sempozyumu -I-
İslam'ı küçük düşürücü, tahkir edici makaleler yazmaya başladı." 364 ;
"Bir Yahudi gazeteci daha öldürülüyor"365 ; " ••• Peygamber (sav)
aleyhinde şiirler söylemeye, yani gazetesinde makale yazmaya devam
etti. Günümüz kafiileri gibi, kin kusmaya başladı gazetesinde!..." 366 ;
"Basın İslam Aleyhinde Çalışıyor" 367 ; "İslam aleyhinde kamuoyu
oluşturan Gazeteciler. .. H. 3. yılın önemli bir olayı da Müslümanlar
aleyhine kamuoyu oluşturan bazı gazetecilerdir. Bu şairlerin (gazeteci
1 medya mensuplarının) başında Ka'b b. Eşref geliyor ... " 368 :
Görüleceği üzere dönemin şairleri de çağdaş benzetmelerden
nasiplerini sınırsız bir şekilde almış gibidirler.
e-Diğer
benzetmeler:
"İlk
defa Kabe,
ikizi ile
369
buluşuyordu ... (yani Hz. Peygamber'le)" ; "Veda Hutbesi (İnsan
Hakları Evrensel Beyaıınamesi)" 370 ; "Cennetin Gülünü ilk
koklayaıılar" 371 ; "Bir deve o günlerde bir mersedes demekti." 372 ; "Deli
danalar gibi burnundan soluyan bu gözü dönmüşlerin ..." 373 ; "Eğer
"Yıldızların Efendisi" Hz. Muhammed hakkında ... " 374 ; "Sevgili
tesellici... " 375 ; "Dünyada açan ilk gül" 376 ; "Batılı bir tarihçi, sizi ne
güzel tarif ediyor: "insandan büyük Tanrı' dan küçük." 377
S ırma, İslami Tebliğin Medine Dönemi, 43; İşte Önderimiz, 78-79 (Buradaki değişiklik "bu
364
iğrenç gazeteci" ibaresinin ek!enmesidir. Bkz., Sırma, İşte Önderimiz, Beyan Yay., VII.
Bsk., İst. 201 O, 79)
Sırma, İslami Tebliğin Medine Dönemi, 47
Sırma, İşte Önderimiz, 182
367
Sırma, İşte Önderimiz, 86
368
Akkoyunlu, 215
369
Haylamaz, 15
370
Akkoyunlu, 306
371
Yağmur, 10
372
Maksudoğlu, 80
373
Haylamaz, 295
374
Aslan, Mert, Hz. Muhammed Yaşıyor mu?, Hemen Kitap Yay., İst. 2009,5
375
Aslan, 19
'
376
V arlı, N azife, Dünyada Açan İlk Gül Sevgili Peygamberim, Hikmet NeŞriyat, İst. 2006
377
Taktak, 78. Batılı tarihçinin kim olduğunu veya hangi bağlamda böyle bir tarifte
bulunduğunu bilmemekle beraber sanınm sayın yazara bunun Resuluilah için hiç de gfu;el
bir tarif olmadığını, ınitolojideki kahramanlar için kullanılan "insanlar arasında Taııh,
Tannlar arasında insan" ifadesinin bir yansunasından başka bir şey olmadığını
hatıriatmakta fayda vardır.
365
366
Siret Sempozyumu 1 349
2. 3. 3. 2. İleri Sürülen Tezler: Orijinalite kurma, gündeme
gelme adına Hz. Peygamber'in kimliğine dair bir takım tezler de ileri
sürülmüştür. Açıkçası bunlann pek ciddiye alınır bir tarafı olmadığı
için cevap verme gibi bir çaba içerisinde olmayacağımızı da ifade
edelim.
1- Hz. Peygamber'in yaşadığı: Daha önceden sevgi boyutunda
onun ölmediği yolundaki ifadelere yer vermiştik. Oysa buradaki iddia;
onun gerçek manada yaşadığını ispat gayretidir: "Okuduğıınuz
satırlann yazan, hem kişisel gözlemlerine hem de bir takım öznel
deneyimlerine dayanarak, O'nun halen aramızda dolaştığı ve
dertlerimizle ilgilenmeyi sürdürdüğü kanısındadır ve kitabın son
sayfasına değin bu gerçeği duyumsatmak için çaba harcamaktadır." 378 ;
"(Rüyalarda görülmesini, öğüt vermesini, yardım etmesini delil
getirerek) bizi hiçbir zaman terk etmemiş olduğırnun tartışmasız
kanıtlanndan biridir." 379 ; "Senin ölümle birlikte diğer pek çok fani
gibi işlevsizce dünya yaşamından tümüyle çekilmen, her şeyden önce,
kıyamet gününe dek "tüm evrene rahmet ve müjdeci olarak
gönderilıniş olma" misyonunun doğasına aykındır." 380
2- Hz. Peygamber'in uzaylılar tarafından görevli olarak
gönderilen birmedyum olduğu:" ... Muhammed'in Ka'be'de karşısına
çıkan beyazlar giyinmiş varlığın bedenli değil, bedensiz bir vazifeli
olduğıınu
anlıyoruz...
Buradan da Muhammed'in dunıgörü
yeteneğinin o yıllarda da işler dunımda olduğu anlaşılmaktadır." 381 ;
"0, görünmeyen dünyanın görünmeyen vazifeiilen tarafından
gelecekteki öneınli medyuınluk çalışmasına hazırlanıyordu. Fizik
beden ile astral bedenin arasındaki irtibatın gevşediği anlarda
meydana gelen bu tür olaylarla ... " 382 ; "(Varaka): ... kendisinin
vazifesi hakkında O'na en öneınli katkıyı Ezoterik Sırlara vakıf bir
378
Aslan 6
Aslan: 13
Aslan, 20
381
Candan 217
382
Candan: 220
379
380
350 1Siret Sempozyumu -I-
inisiye olan Varaka sağlaınıştır... O da vazifesini harfiyen yerine
getirmiş ve bildiği sırlan kendisine aktarınıştır ... " 383 ; "Sirius ...
kozmik yönetici mekanizmadır... Bu kozmik yönetici mekanizmanın
varlıklan çok ender olmakla birlikte zaman zaman bazı vazifelileri
enkarne etmek suretiyle Dünyaınız'a göndermişlerdir. İşte bunlardan
bir tanesi de Muhammed Peygamber'dir." 384
3- Hz. Peygamber'in Türk olduğu: "Hz. İbrahim (as), Sütneriere
mi peygamber olarak geldi. Eğer onlara Peygamber olarak geldiyse
İbrahim (as) Türk'tü. Hz. İbrahim'in soyundan gelen Hz. Muhammed
Türk'tür ... " 385
2. 3. 4. Yorumda Orijinalite Kurma Arzusu:
Siyer çalışmalarında yorum olarak değerlendirdiğinıiz bazı
pasajlan -örnek olması için- burada zikretmeyi uygun buluyoruz.
Daha çok hadiselerin neden-sonuçlan konusunda karşımıza çıkan bu
tür ifadelerde, yazarların "orijinalite" kurma arzulannın büyük rol
oynadığı kanaatinde olduğumuzu da belirtelim.
1- (Uhud Savaşında Müşriklerin geri dönme nedeni): "Ebu
Süfyan artık muharebe edecek durumda değildi. Çünkü gittikçe
askerlerini kaybediyordu ... " 386
2- (Hendek Savaşında Müşriklerin geri dönme nedeni): " ... Hava
o kadar karardı ki, göz gözü görmez oldu. Bu sırada Müslümanların
tekbir sesleri de yükseliyordu. Müşrikler: "Muhammed'in Rabbi
O'nun yardımına geldi" diye düşünüp çok korktular. Bunun üzerine
dönüş hazırlığına başladılar." 387
3- (Uhud Savaşında ölülerin ayrı gömülme nedeni): " ... şehitler
üzerinde hangi elbiseleri varsa öyle gömülüyorlardı. Ama şehitlerin
arasında öyle kimseler vardı ki, bu kimseler yaşarlarken aralarında
383
Candan, 227
Candan 259
Altınto;, 9 (Bu kitabın söz konusu iddiaya reddiye niyetiyle yazıldığını belirtelim).
386
Aydın, 314
387
Aydın, 351-352
384
385
Siret Sempozyumu 1 351
tanışıklık
ve samirniyet
emretmişlerdi. " 388
vardı.
Bu kimselerin de ayn (?) gömülmesini
4- (Münafıklann Müslüman olma nedeni): ''Münafıklann reisi
ölünce, bütün münafıklar başka baş bulamadıklan için veya bir
başkasının gelerek onlan kandıramadığı için hemen Müslüman
olmuşlardı. Bu Müslümaniann sayısı bin kadar vardı. " 389
5- (Bem Kureyza'nın teslim olma nedeni): "Fakat kuşatma süresi
uzadığı için açlıktan takatleri kalmadı. Şartsız teslim olmak zorunda
kaldılar. " 390
2. 3. 5. İsim - İçerik Uyuşmazlıkları:
Bu tür uygulamalara değişik örnekler vermek mümkündür.
Nitekim kitabın kapağına "roman" notu düşülen bir çalışma, hiçbir
surette edebi bir tür olan romanı karşılamadığı gibi, içerik olarak da
romaula yakından uzaktan ilgisi yoktur. 391 Aynı şekilde ismi "Bir
Banş Elçisi Olarak Hz. Muhammed" olan kitabın içeriğinde Hz.
Peygamber'in banşçı yönüne sadece iki bucuk sayfalık yer
aynlınış, 392 bunu gidermek için de; "bu kitapta yer alan her özelliği
onun bir banş elçisi olduğunu göstermektedir." 393 denilerek zahir
kurtanlmaya çalışılınıştır.
çalışmalann yazılma amaçlan üzerinde de
kanaatindeyiz. Zira hepsinin ortak noktası olarak;
yazariann -mütevazılıktan olsa gerek- hadleri olmadığı halde bu işe
girişmiş olmalarını itiraf etmeleri ile ileri sürdükleri çalışma
amaçlannın tenakuzunu zikredebiliriz:
Bu
bağlamda
durmamız gerektiği
Aydın, 317
Aydın,516
Rıza 118
391
Bkz.: Şefkatli, Ömer, Hira'dan
Şanlıurfa 2010
·
392
bkz., Balcı, Mahmut, 74-76
393
Balcı, Mahmut, 76
388
389
390
Doğan Nur -Hz. Muhammed (sav) 'in Hayatı-, Özbek Yay.,
352 1Siret Sempozyumu -I-
1- " ... Hıristiyan propagandalan karşısında duyarlı olan her
Müslüman gibi, biz de Peygamber efendimizi bu mütevazı çalışma ile
yeniden tanımayı düşündük. " 394
2- "Bizim haddimiz değil, aılıı:na. .. Büyük alimierin bile
acziyerini iradeden çekiniDedikleri bu konuya girişmerniz, O'nuıı
sevgisine ram olmak, yolunda kabul görünmeye niyetimizden
kaynaklanmıştır ... Kainat kadar kitap, ağaçlar kadar kalem, deryalar
kadar ilim olsa da yine O'nu tam anlatmak mümkün değildir." 395
3- "Bizim de Cenab-ı Peygamberimiz Efendirniz Hazretleri
hakkında ne sohbet etmeye ne yazı yazmaya liyakatirniz vardır.
Liyakatirniz yoktur ama Rabbimizin "Latif' ism-i şerifinin lütuf
tece111si ile bakarsınız bizi de o on sekiz bin alemin Mustafii'sını
hürmet ve muhabbetle ananlar arasında sayıverirler." 396
4- "Bu küçük
çalışma onuıı şefaatine
mazhar
olabilıne
yolunda
!isan-ı halimizle yaptığımız bir nevi dua niteliğindedir." 397
5- "Hz. Muhammed'le ilgili bunca eser varken, neden ihtiyaç
duyduk yeniden yazmaya? İnsanların (hatta çoğu Müslümanların da)
vahyi gerektiği kadar bilınediği ve Resulü yeterince tanımadığı
kanaatindeyiz." 398
6- " ... Kapılar açalım, pencerelerden bakalım ve son Peygamber' i
insanlara tanıtalım arzu ettik." 399
Tespit
edebildiğimiz
bu hatalar çerçevesinde diyebiliriz ki, siyer
konusuııda söz sahibi meslekten uzman bireylerin alandan geri
durmalan, sadece resmi anlamda değil, okuyucu kitlesinin de otokontrolü oluşturamaması, siyer yazarlannın yetersizlikleri, çağdaş
394
Bilgin, 13
-Güzel, 7-8
İnançer, 8
397
Gazel 8
398
Akko;.uruu, 12
395
396
-
399
Karadaş, Cağfer, On Kısa Siire ile Son Peygamber -On Kapı Kırk Pencere-, Emin Yay.,
Bursa 2008, ll. Bu çalışmanın böyle bir deneme açısından başanlı olduğunu söyleyebiliriz.
Siret Sempozyumu 1353
algılann dayattığı
kabulleri aşarnamanın getirdiği sıkıntılar,
tarim sürecin şekillendirdiği rivayet malzemesinin etkisinden
kurtulunamaması, parçacı yaklaşımlar, yeni peygamber imajı
oluşturma çabalan, siyer anlatılannda yeni açılımlar yapılamamış
olması veya yetersizliği, benzer konulann tekrar tekrar ele alınması,
ekonomik kaygılar gibi sebepler son on yıldaki siyer yazıcılığını
olumsuz anlamda etkileyen hususlardır.
bir
takım
3. Çözüm Önerileri
Çağdaş
Türk Siyer yazıcılığında şekil 1 metod ve içerik olmak
üzere iki ana sorun olduğu anlaşılmaktadır. Bu yüzden de öncelikle
siyer ilminin metodoloji ve tenninoloji çerçevesinde oluşumunun
profesyonel anlamda tamamlanması, eksikliklerinin giderilmesi veya
en azından güncelleştirilmesi gerekmektedir. Bu amaca matuf olarak
İlahiyat Fakülteleri İslam Tarihi Ana Bilim Dallannda siyer yazıcılığı,
siyer problemleri, siyer metodolojisi, siyer tarihi, siyer terminolojisi
gibi konularda yapılacak akademik çalışmalarla bu alandaki boşluğun
büyük bir oranda giderileceği kanaatindeyiz. Bu tür çalışmalarda
dikkat edilmesi gereken en önemli iki husus; klasiği 1 geleneği bugüne
taşırken siyer anlatılannın dokusuna zarar vermemek ve interdisipliner
bir yöntemin benimsenmesidir. Zira Sosyoloji, Psikoloji, Antropoloji
gibi disiplinlerin veri ve bulgulannın da siyer metodolojisinde göz ardı
edilmemesi gerektiği bugün için net bir şekilde anlaşılmaktadır.
Yöntemden içeriğe geçtiğimiz zaman karşımıza çıkan temel
problem; Hz. Peygamber'i Kur'an'ın ve tarihin tanıttığı şekliyle kabul
etmeye hazır olup olmadığımızdır. Başka bir ifade ile Hz.
Peygamber'i onlann tanıttığı şekliyle mi, yoksa çağdaş kabullerin
veya geleneğin şekillendirdiği haliyle ıni anlatmamız gerektiği
meselesidir. Şayet sonın bu düzlemde ele alınacak olursa,
beklentilerin veya kabullerin şekillendirdiği, örnektiği ve ı:p.odelliği
vasfını ortadan kaldınlan beşerüstü peygamber algısından "usvetün
hasenetun" olan bir Peygamber imajına geçebilmek mümkün
olabilecektir. Böylece Hz. Peygamber'in hem kişiliği hem hayatı bir
354 1 Siret Sempozyumu -I-
bütün olarak ele alınabilecek, gizleme, tahrif,
önüne geçilebilecektir.
çarpıtma
gibi eylemlerin
Yöntem ve içerikteki hareket noktalannı tespitten sonraki aşama
ise siyer yazımına geçilmesidir ki bı.İradaki önerimiz ise; İslam
Tarihçilerinin, bireysel veya komisyonlar halinde Hz. Peygamber'in
hayatını, farklı okuyucu gruplan göz önüne almak kaydıyla
yazmalandır. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus; ilgili
gruplar için siyer hazırlanırken, psikoloji, sosyoloji gibi alan
uzmanlarından profesyonel desteğin alınmasına azami gayret
gösterilmesidir. Zira Hz. Peygamber'in hayatını bilmek, iyi bir yazar
olmak, hiçbir surette örneğin çocuklar için bir siyer yazmaya yeterli
değildir. Bilakis yaş gruplarına göre uzman görüşlerine de
başvurulmalı, yapılan çalışmalar onların onayiarına da sunulmalıdır.
Böyle bir yoğun çalışma neticesinde inamyoruz ki 4-5 yıl gibi kısa bir
süre içerisinde bu alanda yaşanan boşluk büyük oranda doldurulmuş
olacaktır.
Siyer yazıcılığında yeni açılımların sağlanamamış olması, konu,
ifade, anlatım ve üslup tekrarlanın da beraberinde getinniştir. Buna
örnek olarak; Hz. Peygamber'in üstün ahlaki özellikleri vurgulanmaya
çalışılırken "asla yalan söylemezdi" veya "insanların en dürüst ve
güveniliriydi" gibi "Nübüvvet" zemini göz ardı edilerek dillendirilen
basmakalıp ifadeleri vermemiz mümkündür. Bu yüzden de günümüz
insanına hitap eden yeni üslup denemelerine girişilmesine ihtiyaç
vardır. Bu ihtiyaca mebni olarak da Batı'da ve Doğu'da yapılan
biyografi çalışmalannın -Hz. İsa, Zerdüşt, Budda gibi 400 - bir fikir
vermesi açısından incelemelerinin yapılması gerekmektedir.
Bütün bunlann belli bir
sistematiğe kavuşturulması
kurumsallaşmanın kaçımlmaz olduğu muhakkaktır.
için de
~u bağlamda
önerilerimiz ise;
Bu bağlaında bir örnek olarak Amin Maaloufun Mani'nin hayatını anlattığı Işık Bahçeleri
isimli romanını verebiliriz. Bkz., Maalout; Amin, Işık Bahçeleri, çev: Esin Talıl-Çelikkan,
Yapı Kredi Yay., m. Bsk., İst. 2004
400
Siret Sempozyumu 1355
1-İlil.hiyat Fakülteleri İsliim Tarihi ve Sanatlan Bölümlerinde
Siyer Ana Bilim Dallarının teşekkül ettirilmesi,
2-Üniversiteler veya Diyanet İşleri Başkanlığı çatısı altında
olmak kaydıyla "Siyer Araştırmalan Merkez(ler)i"nin açılması,
3-Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesindeki Mushaflan İnceleme
Kurulu benzeri, "siyerleri inceleme kurulunun veya komisyonun" 401
oluşturulmasıdır.
Sunduğıımuz
çözüm önerilerinin kabulü veya tatbiki için fikirsel
zemin olarak ise; Hz. Peygamber'in Siyer'inin de en az Kur'an-ı
Kerim kadar doğru anlaşılması, doğru anlatılması, doğru yazılınası
gerektiği, prensip olarak benimsenmelidir.
401
Her ne kadar bunun "Mushaflan İnceleme Kurulu" gibi bağlayıcılığı olmasa dahi, gerek
"tavsiye" boyutundaki teşvikler, gerekse de resmi görevliler vasıtasıyla halkın
bilinçlendirilmesi, bir müddet sonra bu kurulun kendi otoritesini oluşturacaktır.
356 1Siret Sempozyumu -I-
Kaynaklar
•
Kur'an-ı
Kerim
• Ağcakaya, Kazım - Bulut, Bünyamin, Siyer-i Nebi Hz.
Muhammed (s.a.v), Ravza Yay., İst. 2005
•
Ahatlı,
Erdinç,
Peygamberlik
ve
Hz.
Muhammed'in
Peygamberliği, DİB Yay., Ank. 2007
• Ahmet Cevdet Paşa, Peygamberler ve Halifeler Tarihi, I-IV,
sad: M. Muhsin Bozkurt, Dergah Ofset, İstanbul 1997 (I. Cilt)
• Akgül, Muhittin,
Yay., İst. (Kasım) 1999
Kur'an-ı
Kerim 'de Hz. Peygamber,
Işık
• Akkaya, Veysel, Alemiere Rahmet Hazreti Muhammed (sav)
(Hayatı), Erkarn Yay., İst. 2008
• Akkoyunlu, Adil, Son Nebi Hz. Muhammed (sav),
İst. 2010
Çıra
Yay.,
• Akyüz, Vecdi, Ailesini Çok Seven Hz. Muhammed, Bir Yay.,
İst. 2008
• Alpsoy, Said, Hz. Muhammed (sav) "En Sevgili", Gelenek
Yay., İst. 2006
• Altıntop, Ömer, Hz. Muhammed (sav) Türk miiydii? Peygamber/e ilgili Çmpıtılan Gerçekler-, Akis Kitap, İst. 2009
• Apak, Adem, Anahatlarıyla İslam Tarihi-l (Hz. Muhammed
(sav) Dönemi), Ensar Neşriyat, İst. 2006
• Aslan, Mert, Hz. Muhammed
Yaşıyor
mu?, Hemen Kitap Yay.,
İst. 2009
• Atay, Hüseyin, İslam 'ın Siyasi Oluşumu, Atay Ve Atay Yay.,
Ankara 1999
Ateş,
\
Süleyman, Kur'an 'a Göre Hz. Muhammed'in (sav)·
Hayatı, Yeni Ufuklar Neşriyat, İst.
•
Siret Sempozyumu 1 357
• Avcı, Casim (ed), Son Peygamber Hz. Muhammed, İsam Yay.,
İst.2007
• ---, Muhammedü'l-Emin Hz. Muhammed'in Peygamberlik
Öncesi Hayatı, Hayy kitap, İst. 2008
• Ay, Mehmet Emin,
Beyza Kitap, İst. 2007
Şefkat
Peygamberi Hz. Muhammed (sav),
• Aydın, Abdullah, Peygamberimiz (sav)'in
IV. Bsk., İst. 2007
Hayatı,
Seda Yay.,
• Aytekin, Kerim, Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) 'in
Hayatı, Ensar Neşriyat, İst. 2007
• Aytemür, Cemaleddin, Kutsal Kitaplarda Hz. Muhammed,
Ayışığı Kitaplan, İst. 2004
• Azimli, Mehmet, Siyeri
Yay., 2008-2009
• Bağcı, H. Musa,
Yay., Ankara2010
Beşer
Farklı Okıjmak,
I-II, Ankara Okulu
Olarak Hz. Peygamber, Ankara Okulu
• Bahadıroğlu, Yavuz, Canım Peygamberim; Nesil Yay., İst.
2008
Mahmut (ed), Bir Barış Elçisi Olqrak Hz. Muhammed
(as), Alısen Yay., V. Bsk., İst. 2006
•
Balcı,
• Balcı, Ramazan, En Sevgili'nin Bahçesi Hz. Muhammed'in
(s.a.v) Hayatı, Nesil Yay., İst. 2006
• Berki, Ali Himmet - Keskioğlu, Osman, Hatemü '!-Enbiya
Hazreti Muhammed ve Hayatı, DİB Yay., XIV. B sk., Ankara 1993
• Bilgin, Mazhar, Örnek ve Önder İnsan Hz. Muhammed (a.s)
Yaşadıkları ve Yaşattıklarz, Rağbet Yay., İst. 2006
• Bolelli, Nusrettin, Kadınların Hadis ilmindeki Yeri (Hicrf 1/.V. Asır), Marmara Üniversitesi ilahiyat Fakültesi Yay., İst. 1998
358 1 Siret Sempozyumu -I-
• Bostan, Ersan (genel yayın yönetmeni), İslam Tarihi Serisi, IXII, Hikmet Neşriyat, İst. 2000
• Canan, İbrahim, Aile Reisi ve Baba Olarak Hz. Peygamber,
Rağbet Yay., IV. Bsk., İst. 2009
• Candan, Ergün, Bilinmeyen Yönleri ve Sırlarıyla Son Üç
Peygamber, Suiır Ötesi Yay., XVI. Bsk., İst. 2009
• Cemal, Mehmed, Hz. Muhammed, 'Beyan Yay., İst: 2004
• Çakan, İsmail Lütfi, Örnek Kul Son Resul, Ensar Neşriyat,
Bsk., İst. 2006
• Çakıcı, Halide, ~eygamberimiz
Değirmeni Yay., İst. 2004
• Doğan, Özer, Peygamberimiz Hz.
Hayatı, Martı Yay., İst. 2007
Hz.
Muhammed,
n.
Düş
Muhammed'in (s.a.v)
• Erdoğan, Abdullah Y ~şar, Şiir Diliyle İsliim Tarihi, Gündüz
Kitabevi Yay., Ank. 2006
• Ertuğrul, Halit, Herkesin Öğretmeni Hz. Muhammed (asm},
Nesil Yay., IX. Bsk., İst. 2007
• Gazel, Gülşen, Risale-i Nur Işığında Hz. Muhammed (a.s.m),
Gündönümü Yay., n. Bsk., İst. 2008
• Gürsel, Nedim, Allah 'ın Kızları, Doğan Kitap, İst. 2008
• Gül, Mehmet Nezii-, Tüm Zamanların Efendisi -100 Soruda
Hz. Muhammed-, Elips Yay., Ank. 2006
•. Güler, Zekeriya, Hz. Peygamber Toplum ve Aile, Ensar
·
Neşrlyat, İst. 2009
• Gün doğar, Hamdi, En Güzel Örnek "U;e-i'lfasane" Hz.
Muhammed, Çıra Yay., İst. 2007
Gündoğdu,
Hayrullah, Gönül Penceresinden
Peygamber Efendimiz, Rağbet Yay., İst. 2006
•
Sevgili
Siret Sempozyumu 1359
• Güzel, Ragıp, Sevgililer Sevgilisi Hz. Peygamber (sav), Çelik
Yay., IV. Bsk., İst. 2005
• Hamidullah, Muhammed, İslam Peygamberi, I-IT, çev: Salih
Tuğ, İrfan Yay., V. Bsk., İst. 1991
• Haylamaz, Reşit, Gönül Tahtımızın
(sav) -Muhtasar-, Muştu Yay., İst. 2010
Eşsiz Sultanı
Efendimiz
• Hüdayi, Aziz Mahmud, Alemin Yaratılışı. ve Hz.
Muhammed'in Zuhuru (Hulasetü'l-Ahbar), çev: Kerim Kara-Mustafa
Özdemir, İnsan Yay., İst. 1997
• İbn Hişam, Ebu Muhammed Abdulmelik b. Eyyfib el-Hımyerl
(218/833), es-Sfretu 'n-Nebeviyye, thk., şrh: M. es-Sekka-İ. el-EbyanA. Şelbi, I-IV, Kahire tz.
.
• İnançer, Ö. Tuğrul, Muhabbet Peygamberi Hz. _Muhammed
(sav), Sufi Kitap, IT. Bsk., İst. 2010
• İslamoğlu, Mustafa, Üç Muhammed, Denge Yay. I. Bsk., İst.
2000
• Kamer, Yusuf, Şiirler/e Peygamberimiz, Gülhane Yay., İst.
2009
•
Karadaş, Cağfer,
Kırk Pencere-,
On Kısa Süre ile Son Peygamber -On Kapı
Emin Yay., Bursa 2008
• Karamanlı, İhsan Ali, Peygamber Ahlakı, Rehber Yay., İst.
2009
•
Karataş,
Mustafa, Kul Peygamber (Hz. Muhammedsav),
Nfuı
Yay., İst. 2008
•
Kazcı,
Mehmet Emin, Hz. Muhammed'in
Hayatı
Hira'dan
Yağan Güneş, Elest Yay.,İst. 2007
•
Kazıcı,
Ziya, Hz. Muhammed'in Aile
Çamlıca Yay., İst. 2009
Hayatı
ve
Eşleri,
360 1 Siret Sempozyumu -I-
•
Kırkıncı,
Mehmed, Peygamber Efendimiz (sav); Zafer Yay.,
İst. 2009
• Koç, Ahmet, Kur 'dn 'da İnsan ve Hz. Muhammed -Din Eğitimi
Açısından Bir Yaklaşım-, Rağbet Yayınları, İst. 2005
• Komisyon, Ahlaki İnkılap Önderi Hz. Muhammed (sav), Dua
Yay., İst. 2009
• Konrapa, M. Zekai, Peygamberimizin
Hayatı,
Milli
Eğitim
Bakanlığı Yay., Ankara 1964 (Kitabevi Yay., İst. 2009)
• Köksal, Mustafa Asım, Peygamberler Peygamberi Hz.
Muhammed (as) ve İsldmiyet, I-VIII, Işık Yay., İzmir 2007
• Maalouf, Amin, Işık Bahçeleri, çev: Esin Talü-Çelikkan,
Kredi Yay., m. Bsk., İst. 2004
Yapı
• Macit, Yusuf, İletişimde Model Olarak Hz. Muhammed, Yeni
Akademi Yay., İzmir 2006
• Maksudoğlu, Mehmet, Hz. Muhammed (as), Ensar Yay., İst.
2009
• Martin Lings, Hz. Muhammed'in
İnsan Yay., İst. 1997
Hayatı,
çev: Nazife
Şişman,
• Nalbant, Mehmet, Efendimiz Hz. Muhammed, Semerkant
Yay., II. Bsk., İst. 2006
• Okumuş, Fatih, Hz. Muhammed'in Yaşam Öyküsü, Timaş
Yay., IV. Bsk., İst. 2006
• Öz, Şaban, İlk Siyer Kaynakları ve Müellifleri, İsar Vakfı
Yay., İst. 2008
• - - , Hz. Peygamber 'in Siretiyle İlgili Mev:~u Haberlerin
Tarihi Değeri, Yayınlanmarnış Yüksek Lisans Tezi, Ankara
Üniversitesi Sosyal Bilimler Enst., Ankara 1999
Siret Sempozyumu 1 361
• Özdemir, A. Faruk, Sevgi Peygamberi Hz. Muhammed (sav),
Bilge Yay., İst. 2009
• ----, Sevgi Peygamberi Hz. Muhammed ve Örnek Hayatı,
Bilge Yay., İst. 2007
• Öztürk, Yaşar Nuri, Kendi Dilinden Hazreti Muhammed, Yeni
Boyut, m. Bsk., İst. 1993
• Pehlivan, Rauf, Kiiinata Rahmet Hz. Muhammed (sav) (Siyer-i
Nebi), MotifYay., İst. 2008
• Rıza, Mehmet, Siyer-i Nebf Peygamberimizin
Yay., İst. 2Ô05
Hayatı,
Pamuk
• Sabuni, Muhammed Ali, Peygamberimiz Niçin Çok Evlendi,
çev: Rahmi Serin, Petek Yay., İst. 1983
• Sarıçam, İbrahim, Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajı, DİB
Yay., IV. Bsk., Ankara 2005
• Sempozyum, "Cahiliye Toplumundan Günümüze Hz.
Muhammed" (13-15 Nisan 2007 Konya; yay: Fecr Yay., Ankara
2007)
• Sempozyum, "İsHim'da İnsan Modeli ve Hz. Peygamber
Örneği" (Kutlu Doğum Haftası 1993; yay: Türkiye Diyanet Vakfı
Yay., Ankara 2004)
• Sempozyum, "Hz. Muhammed ve Evrensel
2007)
• Sevim,
Ayşe,
Güneşe
Mesajı"
(Çorum
Yolculuk Hz. Muhammed (sav) 'in
Hayatı, Şule Çocuk Yay., İst. 2008
• Sırma, İhsan Süreyya, İslami Tebliğin Medine Dönemi ve
Cihad, Beyan Yay, XII. Bsk., İst. (2002'de yeni baskı)
• - - , İslami Tebliğin Mekke Dönemi ve İşkence, Beyan Yay.,
İst. 1991
3621 Siret Sempozyumu -1-
• --,İşte Önderimiz Hz. Muhammed, Beyan Yay., Vll. Bsk.,
İst. 2010
• Suruç, Salih, Allah 'ın Elçisi Hz. Muhammed (s.a. v) 'in Hayatı,
I-II, Tiınaş Yay., (I. Cilt: III. Bsk., II. Cilt: II. Bsk.), İstanbul2006 (II.
Cilt) - 2007 (II. Cilt)
• Sürmeli, Mehmet, Gaye İnsan Hz. Muhammed, Mavi Yay.,
İst. 2006
• Şefkatli, Ömer, Hira'dan Doğan Nur -Hz. Muhammed
(say) 'in Hayatı-, Özbek Yay., Şanlıurfa 2010
• Şeker, Mehmet, Gençler için Hz. Muhammed (saV} Hayatı ve
İslam Esasları, Damla Yay., II. Bsk., İst. 2008
• Şulul, Kasım, İlk Kaynaklara Göre Hz. Peygamber Devri
Kronolojisi -Tahlil ve Tenkit-, İnsan Yay., İst. 2003
• Taktak, Nedim, Peygamberim Biricik Öğretmenim, Nesil
Yay., İst. 2007
• Toksoy,. Cemal,. Cumhuriyet Devri Akademik
Çalışmaları Katalogu, Meridyen Kitaplığı, İst. 201 O
Siyer
• Topbaş, Osman Nfui., Hazret-i Muhammed Mustafa (sav) Emsalsiz Örnek Şahsiyet-, ErkamYay., İst. 2010 .·
• Uraler, Ayııur, Gönüllerin Gülü Hz. Muhammed,
VI. Bsk., İzmir 2006
Işık
Yay.,
• Vakıdi, Muhanımed b. Ömer b. Vakıd (207 /822),' Kitabu '1Meğazf, I-III, thk., tkd: Marsden Jones, Aıemu'l-Ktıtüb, III. Bsk.,
Beyrut 1984
• Varlı, Nazife, Dünyada Açan İlk Gül Sevgili Peygamberim,
Hikmet Neşriyat, İst. 2006
'
• Viyarthi, A. H. - Ali, U., Doğu Kutsal Metinlerinde Hz.
1
Muhammed, çev: Kemal Karataş, İnsan Yay., II. Bsk., İst.l997 ·
Siret Sempozyumu 1363
• Yağniur, Sinan, Hz. Muhammed (sav) Cennetin Gülü Hz.
Muhammed (sav), Esra Yay., (İst.) 2006
• Yalsızuçanlar, Sadık (Haz.),
Muhammed (sav), Timaş Yay., İst. 2006
Adı
Güzel Kendi
Güzel
• Yenidinç, Yılmaz, Son Peygamber Bizim Peygamberimiz Hz.
Muhammed, Nesil Çocuk Yay., İst. 2010
Yıldınm,
Enbiya, Din-Ahlak Ekseninde Hz. Muhammed,
Rağbet Yay., İst. 2007
•
• Yıldınm, Muhammed Emin, Alemiere
Muhammed (sav), Kalem Yay., VII. Bsk., İst. 2006
Rahmet
Hz.
• Yiğit, İsmail- Küçük, Raşit, Hazreti Muhammed (sav) -Siyeri Nebi-, Kayılıan Yay., İst. 2006
• Yücel, İrfan, Peygamberimizin Hayatı, DİB Yay.,
Ankara 2010 (I. Bsk., 1981 ?)
:x:vn. Bsk.,
• Zapsu, Abdurrahim, Büyük İslam Tarihi -Hz. Muhammed (s.a)
Dönemi-, Risiile Yay., İst. 2006
Download