KORNEA NAKL Anadolu Sağlık Merkezi Göz Hastalıkları Uzmanları

advertisement
KORNEA NAKLİ
Anadolu Sağlık Merkezi Göz Hastalıkları Uzmanları kornea nakli ile ilgili bilgi verdi.
Kornea gözümüzün en ön kısmında yeralan saat camına benzeyen saydam tabakadır. Işınlar kornea
tabakasından geçerek retina (ağ tabaka) tabakasına ulaşır ve böylece görebiliriz. Kesici ve delici
nesneler ile yaralanmalar, yakıcı özellikteki asit veya baz özellikli kimyasal maddeler ile temas, çeşitli
mikropların sebep olduğu enfeksiyonlar, keratokonus (korneanın incelerek anormal ölçüde dikleşmesi)
veya korneada bulanıklaşmaya neden olan bazı kalıtsal hastalıklar ve daha önceden geçirilmiş göz
ameliyatlarının neden olduğu hasar gibi nedenlerle korneanın saydamlığını kaybetmesi ışığın göze
girişini engelleyerek görmede azalma ve hatta körlüğe neden olabilir. Bu durumda kişinin yeniden
görebilmesi için kornea nakli gerekir. Keratoplasti (göz nakli ameliyatı) saydamlığını kaybetmiş
hastalıklı kornea dokusunun
çıkartılarak yerine vericiden alınmış sağlıklı kornea dokusunun
yerleştirilmesi işlemidir. Toplumda yaygın olan yanlış inanışın tersine göz naklinde tüm göz küresi değil
sadece kornea dokusu nakledilir ve ameliyat sonrasında kişinin göz renginde değişme olmaz.
Keratoplasti ilk olarak 1905 yılında gerçekleştirilmiştir ve o zamandan günümüze kadar mikroskopların
kullanılmaya başlanması ve saç telinden bile daha ince dikiş ipliklerinin üretilmesi gibi pekçok
gelişmenin yaşanmasının ardından bugün yapılan tüm organ ve doku nakil ameliyatları içinde en fazla
uygulanan ve en başarılı sonuç alınanlar kornea nakilleridir.
Kornea naklini yapacak olan göz doktorlarına kornea dokusu göz bankaları tarafından sağlanır. Göz
bankalarında kadavralardan alınan kornea dokuları incelenir ve nakil yapılabilecek kadar sağlıklı
olduklarının belirlenmesini takiben sarılık ve AIDS gibi bulaşıcı hastalıklar açısından test edildikten
sonra talep eden göz doktorlarına ulaştırılırlar. Bugün ülkemizde yasal olarak kurulmuş ve faaliyet
gösteren 10’un üzerinde göz bankası mevcuttur. Türkiye’de yılda 2000’in üzerinde göz nakli ameliyatı
yapılmasına karşın ameliyat olmak üzere hala sıra bekleyen hasta sayısı 5000’in üzerindedir.
Keratoplasti ameliyatı alıcının hastalıklı kornea dokusunun çıkartılarak yerine vericiden alınan sağlıklı
kornea dokusunun dikilmesi işleminden oluşur. Ameliyat lokal veya genel anestezi ile yapılabilir.
Hastanın korneasındaki hasarlı bölgeyi ortadan kaldıracak ve hastanın tekrar görmesine imkan verecek
doku miktarının ölçülmesini takiben hastalıklı bölge daire şeklinde kesip çıkartılır. Bunu takiben
nakledilecek sağlıklı kornea dokusundan aynı boyutta kesilerek daha önceden hazırlanan parça saç
telinin yaklaşık olarak üçte biri kalınlığındaki dikiş iplikleri ile hazırlanan yatağa dikilir. Ameliyat
sırasında eğer gerekiyorsa eş zamanlı olarak hastanın kataraktı da alınıp gözün içine yapay mercek
yerleştirilebilir.
Ameliyattan hemen sonraki dönemde görme çok bulanıktır ve görmedeki iyileşme yavaş yavaş olur. Bazı
hastalarda en iyi görme seviyesine erişmek 6 ile 12 aya kadar uzayabilir. Kornea dokusunda kan damarı
bulunmadığı için ameliyat sonrası iyileşme süreci oldukça uzundur ve nakledilen parçayı tutan dikişlerin
tamamının alınması için en az 1 yıl geçmesi gerekir. Yine bu dönemde enfeksiyonları ve parçanın
reddedilmesini engellemek için göz damlaları kullanılarak zaman içinde tedavinin dozu azaltılır.
Kornea tabakasındaki sorun dışında şeker hastalığı, retina tabakası veya görme sinirinde hasar gibi ek
sorunlar bulunmadığı takdirde kornea nakli sonrasında görmede belirgin bir iyileşme olması beklenir.
Ameliyat sonrasında görme kalitesini etkileyen en önemli etken nakledilen parçada oluşan
astigmatizmadır. İyileşme tamamlandıktan sonra dikişler genellikle nakledilen parçada oluşan
astigmatizmayı azaltmak için alınırken sorun yaratmadığı takdirde dikişlerin alınmadan bırakılması da
mümkündür. Ameliyat sonrası oluşan astigmatizmaya yönelik olarak sıklıkla hastanın gözlük veya
kontakt lens kullanması gerekebilirken, astigmatizmanın çok yüksek olması durumunda ek cerrahi
girişim veya lazer tedavisi ile astigmatizmanın düzeltilmesi gerekebilir.
Anadolu Caddesi No.1 Bayramoğlu Çıkışı, Çayırova Mevkii, Gebze 41400 / Kocaeli
Nakil sonrası uzun dönemde görmeyi tehdit eden en önemli tehlike nakledilen korneanın
reddedilmesidir. Nakledilen parçanın reddedilme riski nakil öncesinde varolan hastalığın çeşidine bağlı
olarak %5 ile %30 arasında değişir. Diğer taraftan hastanın bilinçli olması ve zamanında doktoruna
başvurması durumunda red reaksiyonunu ilaç tedavisi ile durdurmak çoğu zaman mümkün
olabilmektedir.
Kornea nakli sonrasında en başarılı sonuçlar keratokonus gibi kornea dokusunun şeklindeki bozukluk için
ameliyat edilen hastalarda alınırken (%90-95) enfeksiyona bağlı hasar oluşmuş kişilerde başarı oranı
daha düşüktür. Göz uçuğu (Herpes) ve korneanın bazı kalıtsal hastalıkları nedeniyle yapılan kornea
nakilleri sonrasında bazen nakledilen parçada da aynı hastalık ortaya çıkabilmektedir. Nakil sonrası en
düşük başarı oranı (% 5-10) ise kimyasal yanık geçirmiş hastalardadır. Ancak son yıllarda bu hastalarda
hastanın diğer gözünden veya bir akrabasından hastalıklı göze kök hücre nakli yapılmasını takiben
yapılan kornea nakillerinde daha başarılı sonuçlar alınabilmektedir. Üzerinde araştırmaların yoğun bir
şekilde sürdüğü diğer bir teknik ise çok riskli hastalarda canlı doku yerine yapay kornea takılmasıdır
ancak şu an için bu teknik ile uzun süreli başarı elde edilememektedir. Yine son yıllarda eğer sorun
hastanın korneasının sadece belirli bir katmanında ise ameliyatta tüm kornea dokusunun nakledilmesi
yerine sadece hastalıklı ön veya arka kornea katmanlarının nakledilmesi tercih edilmeye başlanmıştır.
Bu sayede ameliyat sonrasında görmede daha hızlı iyileşme sağlanabilirken, enfeksiyon ve parçanın
reddedilmesi gibi bazı komplikasyonların görülme sıklığı azalmaktadır.
Anadolu Caddesi No.1 Bayramoğlu Çıkışı, Çayırova Mevkii, Gebze 41400 / Kocaeli
Download