KARANLIKLAR KRALI VE DIYARI Şeyh Muhammed Nazım El-Hakkani En-Nakşibendi Hazretlerinin 17 Ağustos 2011 Sohbeti, Bismillahi r-Rahmani r-Rahim. La hawla wa la quwwata illa billahi l-'Aliyyi l-'Azim. Bugün Ramazanı Şerif'in on sekizi oluyor Allahu alem. Mübarek ayımızdır. Ve bu ayın bereketini istiyoruz. İnsanların şahsiyetleri bereketleri nispetinde tahakkuk eder, görünür. Audhu billahi min ash-shaytani r-rajeem. Bismillahi r-Rahmani r-Rahim. Kısa bir sohbettir, bugün sohbetimiz tabi. Vaktimiz boşa geçmesin istiyoruz. Siz de Lefkoşa'dan geliyorsunuz buraya. Bizi ziyaret maksadınız İslam'ın zuhurunun tahakkuku içindir. Sizin istediğiniz, bizim istediğimiz, cemaatımızın istedikleri, milletimizin istedikleri belki bütün cihanın istedikleri mukaddes ve muazzez İlahi din, İslam'ın zuhurudur. Çünkü bugünkü insanın çektiği bütün zahmetler ve zulüm, maruz kaldıkları haksızlıklar İlahi nizamı tatbik etmedikleri, uydurmaca, uygulamadıkları içindir. Yoksa bu insanlar ve bilhassa İslam dünyası teessüf ederim ki İslam dünyası İslam nizamını icraata koymuyor. Yasak etmiştir. Bunu yapmaya hakları yoktur. Lakin Müslümanlar her yerde kaba kuvvetle sindirilmiştir. Ağızlarını açamıyorlar. Söz söylemek hürriyetleri yoktur. Fikir beyan etmek hürriyetleri yoktur. İstedikleri gibi dinlerini tutmak hürriyetleri yoktur. İstedikleri gibi giyinmek hürriyetleri yoktur. İstedikleri gibi yani istediğimiz İslam nizamı üzerine yaşamaktır. Bu hürriyetimiz yoktur. İstediğimiz gibi devletimiz yoktur. Bize hükmedenler İslam nizamını kabul etmeyenler ve atanlardır. Binaenaleyh İslam nizamını kim ki atar, İslam'dan beridir. İslamiyet de onlardan beridir. Ne İslamiyet onları kabul eder ne de Şeriatı İslam onları kabul eder. İslam nizamını biz tatbik etmedikçe, İlahi, İlahi teyide mazhar olamayız. Yani gökyüzünden bize imdat yetişmez. Ne için? Biz aşağıda küfür nizamındayız. Beriyiz biz onlardan ama mecburi olaraktan bizi idare edenler küfür nizamını tatbik etmeye, uygulamaya bizi zorluyorlar. Ve bize olan emirleri bizim nizamımıza uyacaksınız değilse İslam nizamına bizim iznimiz yoktur. MaşaAllah.Nerede buldular bu salahiyeti? Bu kuvveti nerede buldular? Nerede bulacaklar? İlahi emirle mi bunu söylüyorlar? Yoksa şeytani olan bir rey ile mi bize bunu tatbik ettirmek istiyorlar? Tek kişiler bunlar. Lakin İlahi hikmet, kuvveti ellerine geçirmiş. Kuvvet ellerine geçtiği için bize İslam nizamını yasak etmişler. İslam nizamının karşısında hangi nizam vardır? Şeytani olan nizam vardır. Yani milletler, umumi milletleri bırakalım da, Müslüman ülkelerinde yaşayan Müslümanlar zorla küfür nizamını kabul etmeye mecbur ediliyor. Çünkü zahirde kaba kuvvet ellerindedir ve Müslümanları sindirmişlerdir. Müslümanlarda da eski celadet yok. www.saltanat.org Page 1 Eski gayreti diniye yok çünkü itikatları, inançları zayıflamış, zayıflamış, zayıflamış ve sıfır noktasına gelmiştir. Onun için hiç Müslümanların itibarı bugün kalmamıştır. Müslümanlar Müslüman olmayanların idaresindedirler. Müslüman olmayanların idaresinde, Müslüman İslam hayatı yaşayabilir mi? Nasıl yaşayacak? İşte kaçak göçek biz uğraşıyoruz. Camilere korka korka giriyoruz. İsimlerimiz yazılacak, Müslümandır diye. Uydurma camilerde İslam olmayanların tayin ettiği uydurma kimseler vardır. Ve ne mihraba yakışırlar ne kürsüye yakışırlar ne minbere yakışırlar. Böyle kimseleri Müslümanların mabetlerine, camilerde tayin ediyorlar. Müslümanları alçaltmak için, ezmek için ve mahkum etmek için. Budur maksatları onların, yani Müslüman gözünü açmasın. Gözünü açmak isteyene, gözünü bağlıyorlar. Gözünü bağladığı vakitinde bir şey gördüğü yoktur. Nasıl görürsün? Hiçbir şey görmüyorum. Öyle deme İstanbullular, çok güzel bir memlekette bulunuyoruz, çok güzel bir idarede bulunuyoruz, tam adaleti icra eden bir memlekette bulunuyoruz. Gözü kapalı herifler dillerinde, eğer aksi söylerlerse dillerini keserler. Dillerini sökerler. Gözlerini oyarlar. Kulaklarına kurşun dökerler. Böyle zalimdirler onlar. İslam'ı bırakıp başka İslam'dan başka yol arayanlar böyle zalimdirler. Müslümanlara taviz verdikleri yoktur katiyyen. Hiçbir suretle Müslümanlara taviz tanımazlar. Camiler bizim. Hayır sizin değil. Nasıl sizin değil? Camiler bizim kontrolümüzdedir. Biz camiye gitmeyiz ama biz kontrol yapıyoruz camilerinizi ve camilerinizi istediğimiz gibi kullanacaksınız. Bunun dışında kullanamazsınız. Gerçi biz Müslüman değiliz haşa, onlar öyle söylüyor, biz laikleriz. Lakin size hükmederiz. Sizi kabul etmeyiz, çünkü sizin mezhebiniz bizim mezhebimizi bozacaktır. Bizim mezhebimiz dinsizliktir. Dinsizlik densizliktir. Densizlik şeytanın mezhebidir. Haşa bizim ağzımız değil, onların ağızları, şeytana taparız diyor onlar. Onun talimatının dışında biz kimseyi kabul etmeyiz. Size biz hükmederiz, bizim hükmettiğimiz gibi siz inanacaksınız ve yaşayacaksınız. Bunun dışına çıkarsanız hakkınızdan geliriz. Hakkımızdan gelemediler. -Sıra bizde. Ve gelemeyeceklerdir. Çünkü hak üsttür, batıl ayak altıdır. Batıl, karanlıklar, karanlıklar diyarıdır. Ve batılda karanlıklar kralı var hükmeden. Hiç işittin mi bunu? Karanlıklar kralı var şimdi. Her insanı yaşadıkları karanlık dünyaya girmeye ve onu teyid etmeye çağırıyorlar. Size inanmıyoruz, bizim yolumuza geleceksiniz. Sizin sultanlarınızı biz istemiyoruz, biz karanlıklar kralını kabul etmişiz. Karanlıklar kralının emrine tabi olacaksınız. Allah Allah. Yanlış söz değil bu herhalde. Fakir Müslümanlar bugün karanlıklar kralının diyarında köstebek gibi yaşıyorlar. Bir delikten çıkıp, başka bir deliğe giriyorlar. Köstebek, o kızboğan dediğimiz deği mi? -Yok kızboğan böcektir, köstebek uzundur. - İkisi de toprağın altındadır. ŞE: O şey köstebek daha büyüğüdür, şerefi var hiç olmazsa, yeryüzünde yürür. www.saltanat.org Page 2 Öbürleri kızboğan dediğimiz o bir şey vardır ki yerin altındadır, karanlıklarda dolaşır o ve hangi nebat bulursa kökünü keser, kurutur. Onların karanlıklar diyarı budur. Karanlıklar diyarında hükümet sürüyor şimdi İslam'a karşı olanlar. İslam nur getirdi. Bunlar karşı geldi. "Yurīdūna Liyuţfi'ū Nūra Al-Lahi Bi'afwāhihim"(61:8) Bunlar Allah'ın nurunu söndürüp bütün alemi karanlıklar diyarında yaşatmak isterler. Ve karanlıklar diyarının kralı bunlara hükmediyor. Karanlıklar kralı. Karanlıklar diyarı oldu şimdi bütün dünya. Zaten İslam olmayanlar zaten karanlıktaydı da, Müslümanlar şimdi Müslümanları zorluyorlar. Ne için? Karanlıklar diyarı, karanlıklar kralına tabi olacaksınız. Acayip. Böyle söz işitilmedi. A işitiyoruz şimdi. İşittiriyor Cenabı Hak Müslümanlara. Siz, sizi şimdi neye zorluyorlar? Karanlıklar kralına tapasınız. Zorladıkları budur. Okuttukları budur. Öğrettikleri budur. Zorladıkları insanları bu karanlıklar kralına tapmaları içindir. Buna tapacaksınız. Değilse size hayat yoktur. Ezeceğiz. Ezdireceğiz, sizi tüketeceğiz. Yaa. O kadar cesursunuz ha. Peki. Göreceksiniz. Bu Müslümanları karanlıklar kralına taptırmak isteyen karanlıklar kralının ifritleri görecektir ki hak gökyüzündeki güneş gibidir. Elleri yetişemez, onu sıvamaya imkanları yoktur. Sıvayamaz. O nur parlamaktadır. Onlar oraya hücum ediyorlar. O nura hücum ediyorlar söndürmek için. Lakin o sönecek bir nur değildir. Sönecek nur değildir. Lakin uğraştıkları şimdi bütün dünyanın uğraştığı bu insanların hepsini bu nurdan uzaklaştırmak ve karanlıklar diyarının kralına iman ettirmektir. İman edeceksiniz diyor. Kime iman edeceksin? Karanlıklar diyarının karanlıklar kralına iman edeceksiniz. Onun için her gün merasim yapacaksınız. Karanlıklar diyarının kralına her gün borular çalacaksınız, marşlar söyleyeceksiniz, merasimler yapacaksınız, çelenkler koyacaksınız. Karşısında selam duracaksınız. O... Karanlıklar diyarının görünmeyen kralına selam duracaksınız. Sivil olanınız da gelip boyun eğecektir. Ne var önünde? İşte bir yazı var burada, karanlıklar kralı karanlıklar diyarının kralıdır. Selam dur. Sivil, boynunu eğ. Sivil olmayan sınıf resmi selam dur. Nereye? Önündeki mermerdeki yazıya. Burada karanlıklar diyarının kralıdır ve biz buna tapar, bundan imdat isteriz. Bundan başkasını kabul etmeyiz. Bak. Vicdanları kararmış. Hiç işittin mi bu nutuku sen ömründe? He? -Sizden duydum. -Aynen öyle yaparla zaten. He? -Aynını yaparlar, devam ederler. ŞE: Ya. Biz nur istemeyiz, biz karanlıklar diyarının kralını isteriz. Onunla beraber haşrolmak isteriz. Elimizden geldiği kadar bu karanlıklar diyarının mümessilini her tarafa yetiştireceğiz. Gönüllerimizde bunu yaşatacağız. Yaşatmayanları tüketeceğiz. Allahım ya Rabbim. Allahu akbar. Allahu akbar. Allahu akbar wa lillahi l-hamd. Hüküm Senin ya Rabbi. As-Sabur İsmi Celili'n olmasa anında altüst ederdin ama İsmi Celili'ndir. As-Sabur jalla jalaluhu, sabreder. www.saltanat.org Page 3 Biz sabredemiyoruz. Sabredemiyoruz ama elimizden de bir şey gelmiyor. Ta ki, ta ki Cenabu Rabbu lIzzat yerlerin ve göklerin mutlak hükümdarı, sultanı olan Cenabı Rabbu l-'Izzat bu bu aklı ermeyenlere fırsat veriyor, hadi yapınız. Ne elde edeceksiniz görelim, diyerekten bırakıyor. Ayeti şerifte Cenabı Hak buyuruyor. İçinizde, içinizde aklı eren kimse kalmadı mı yahu? -"Alaysa minkum rajulun rasheedun" (11:78) ŞE:Söyle. -"Alaysa minkum rajulun rasheedun" (11:78) Cenabı Hak buyuruyor ki, hiç aklı eren insan kalmadı mı sizin içerinizde? Bu yapılanların yani şeytan işi olduğunu anlayacak kadar içinizde kimse kalmadı mı ya? Akıllı adamınız kalmadı mı be sizin içerinizde? E kalmadı demek. Nasıl siz icat ettiniz karanlıklar kralını? Nasıl ona tazim ettiniz? Ettiriyorsunuz, mecbur ediyorsunuz. Ve diyorsunuz ki senin yolunda ebedi gideceğiz. Senin emrini ebedi tutacağız. Senin yolundan ebedi şaşmayacağız. Bunu biz kitabe yerine yazılı olan bir yazının muhatabı olaraktan yani onu muhatap tutup da o yerde yazılı olan kitabeye böyle hitap etsinler. Senin yolunu ebedi tutacağız. Ey karanlıklar kralı sen bizi öyle bir karanlığa soktun ki yüz aydınlık dünyaya bizim yanımızda bedeldir. Akıllı adam kalmadı bizde. Akıllı geçinen adam kalmadı. Bu söylediğimiz mesele herkesin bildiği meseledir. Çok hoşlarına gelmez ama, e ne yapalım, söyletiyor. Yerin göğün Tanrısı söyletiyor. Ölümün mahkum ettiği insan sana ne fayda verir? Derler ki, İstanbul müftüsü yeni müftü öyle diyormuş, niye gidiyorsunuz Eba Eyyubu l-Ensari'ye. O size ne yapabilir? Ne fayda yapabilir size diyor. E peki karanlıklar kralına gidenlere ne söylemezsin bu sözü? Söylesene onlara da ne gidersiniz, ne yapabilir. Dilinden asacaklar onları. Eba Eyyubu l-Ensari Hazretleri olunca, gitmeyin, o size bir şey yapamaz. Peki karanlıklar kralına gittiğin vakitinde onun için niye ağzını açmazsın ya müftü? He? Zebaniyetler seni tuttuğu vakitinde paçavra edecekler, dünyadan çıkmadan da. Aklını başına getir, münafıklığın daniskasını yaparsın. Çekeceksin onu. Dilinden asacaklar seni. Tövbe estağfirullah. İşte dünya yüz senedir bizim dünyamız kararmış, karanlık bir dünyada yaşıyor bin sene İslam'ın nurunu taşıyan, Peygamber sancağını kaldıran bir millet bugün bunu taşıyamıyor. Ve ona taşıttıkları karanlıklar, karanlıklar diyarının kralının her şeyidir. Allah bizi affeylesin. Bu sözümüz, bizim bu sözümüz yani mürettep, biz oradan buradan toplama değil, lakin bir, gökyüzünden bir ilhamdır. O ilham ile çok hakikatler meydana gelmiştir. Yani bilinmiştir bu ifadeyle. Arif olan anlar. Arif olmayan anlamaz. Anlamazsa zaten mükellef değildir. Ya, ya. E bu nereye kadar devam eder? Cenabı Hak "Walikulli qawmin hadin" (13:7) Her kavim için bir hudud vardır. Duracakları, yetişecekleri bir yer vardır. Onları oraya götüren bir kimse vardır. Oraya yetişti mi onun altı uçurumdur kaybolur gider. Onu bozamadılar, bozamadılar. İlamı var günde beş defa. www.saltanat.org Page 4 Yerlerin göklerin Rabbisi'nin İsmi Celili zikrolunur. Ezan-ı Muhammedi'yi durduramıyor karanlıklar kralı da kralları da. Ve en sonunda bu dünyayı bıraktıklarında gene o karanlıklar kralının önüne değil de naaşları, cenazeleri inkar ettikleri İlahi saltanatın temsil edildiği camilere getiriliyor da orada onlara merasim yapılıyor. Ne getirirsin oraya? Götür karanlıklar kralının huzuruna, orada şey edin, tapının. Allah bizi affeylesin. Tövbe ya Rabbi, tövbe ya Rabbi, tövbe ya Rabbi. Fatiha. Acayip bir sohbet oldu bu. Ne yapalım? Allah bizi affeylesin. Ve bizim hakkımızda şer düşünenler, bizim için kuyu kazanlar kendileri içine düşsün. Namazı kılalım. Şükür namazı kılalım ki bu hakikati söyletti Cenabı Mevla. Video Link: http://saltanat.org/videopage.php?id=1247&name=2011-08-17_tr_KaranlikKrali.mp4 www.saltanat.org Page 5