ANEMİ (KANSIZLIK) Anemi (Kansızlık), kandaki hemoglobin miktarının yaş ve cinsiyete göre dünya sağlık örgütü tarafından kabul edilen kriterlerin altında kalmasıdır. Bu kriterler erişkin erkeklerde 13 g/dL, kadınlarda 12 g/dL nin altı kabul edilir. 6 ay ile 6 yaş arası çocuklarda 11 g/dL nin, 6-14 yaşlarda 12 g/dL nin altı anemidir. En sık rastlanan anemi türleri demir eksikliğine bağlı anemi, folik asit eksikliğine bağlı anemi ve Vitamin B-12 eksikliğine bağlı anemidir. Kan yapımında önemli rol oynayan B12 vitamin eksikliği daha çok vejetaryen (et yemeden beslenenler ) diyetle beslenen kişilerde olurken folik asit eksikliği ise yeşil yapraklı sebzelerden fakir bir diyetle beslenen kişilerde ortaya çıkar. Ancak bu iki besinin eksikliğine bağlı anemiler, çocuklarda demir eksikliğine bağlı kansızlık kadar sık görülmezler. Demir eksikliğine bağlı kansızlık çocukların hem zeka düzeyini hem de bedensel gelişimini olumsuz etkilediği için çok önemlidir. Dünyada her 5 çocuktan ikisi ( % 40’ ı) kansızdır, ancak pek çoğu bu durumlarını ne yazık ki bilmemektedir. Gelişmiş ülkelerde 0-5 yaş arası çocuklarda kansızlığa rastlanma sıklığı % 4-20 iken, az gelişmiş ülkelerde aynı yaş grubunda bu oran % 80’lere kadar çıkmaktadır. Ülkemizde bu oran % 50 (her iki çocuktan biri) gibi oldukça yüksek bir değerdedir. DEMİRİN VÜCUT İÇİN ÖNEMİ NEDİR? Demirin vücuttaki en önemli görevi ise "hemoglobin" yapımıdır. Hemoglobin, kanımızdaki alyuvarlarda bulunur ve tüm dokuların yaşaması için gerekli olan oksijeni taşıma işlemini gerçekleştirir. Diğer bir deyişle, oksijen yaşantımız için ne kadar önemli ise oksijenin kullanılabilmesi içinde demir o kadar önemlidir. Demir, insan vücudunda toplam 4 gr kadar bulunmasına karşın, biyolojik yönden oldukça önemli ve eksikliğinde ciddi sorunlara yol açan bir elementtir. KANSIZLIK EN ÇOK KİMLERDE GÖRÜLÜR? Eksikliği genellikle büyümenin çok hızlı olduğu küçük çocukluk ve ergenlik çağı ile hamilelik döneminde ortaya çıkar. Yine, demir içeriği düşük olan yiyeceklerin fazla tüketilmesi ve ayrıca besinler yoluyla alınan demirin emiliminin de güç olması kansızlığın ortaya çıkışını kolaylaştıran faktörlerdir. Bebekler ve çocuklarda, hızlı bir büyüme temposu olduğundan gelişmenin sağlıklı sürdürebilmesi için demire daha fazla ihtiyaç vardır. Ancak besinlerle alınan demir tek başına bu ihtiyacı karşılamakta yeterli olmadığından dışarıdan demir takviyesi gerekebilir. Ağrı kesici ilaçların sürekli kullanılması ve düzensiz beslenme de kansızlık riskini artırır. Düşük sosyo-ekonomik düzeyde olanlar, vejetaryenler (et yemeden beslenenler), ülser, paraziter hastalık gibi kronik hastalıkları olanlarda kansızlık sıkça görülür. Demir emiliminin bozulduğu durumlar; uzun süren ishaller, kronik enfeksiyonlar, sindirim sisteminde bozukluklar vücuda alınan demirin emilimini bozarak kansızlığa neden olabilir. Kurşun zehirlenmesi; özellikle yoğun araç trafiğinin yaşandığı kent merkezleri başta olmak üzere akaryakıttaki kurşunun havaya karışması ile oluşan kurşun zehirlenmeleri de kansızlığa neden olabilmektedir. KANSIZLIK BELİRTİLERİ Yorgunluk, halsizlik, baş dönmesi, çabuk yorulma Çalışma kapasitesinde azalma Sık hastalanma İştahsızlık, bulantı Ciltte, göz kapaklarının iç kısmında ve avuçta solukluk Çarpıntı ve nefes darlığı Daha fazla üşüme Konsantrasyon bozukluğu KANSIZLIĞIN YOL AÇTIĞI SORUNLAR Kansızlık, tedavi yapılmadığında ya da geciktirildiğinde önemli sonuçlara neden olabilir. Çocuklarda; Büyüme olumsuz etkilenir genelde yavaşlar. Fiziksel aktivite azalır. Hastalıklar daha sık görülür. Algılama, öğrenme ve yorumlama fonksiyonları azalır, dikkat dağılması, yorgunluk ve ilgisizlik artar (okul başarısı düşer). Yetişkinlerde; Sürekli yorgunluk hissi vardır, halsizlik oluşur, iş gücü azalır. Hastalıklar daha sık görülür. DEMİRDEN ZENGİN BESİNLER Hayvansal gıdalardan kırmızı sakatat en zengin demir kaynağıdır. Diğer yararlı gıdalar ise; kırmızı et, tavuk, yumurta, kabuklu deniz mahsulleri ve balıktır (en zengini somon). Bitkilerden ise buğday, mısır ve yulaf, taneli olduğunda demirden daha zengin durumdadır. Diğer pek çok vitamin ve mineral gibi demirde özellikle tahıl tanelerinin dış kısmında bulunur; örneğin buğday öğütülürken içerdiği demirin %75’i kepeğinde kalır, yani buğday unu tane buğdaya göre ancak %25 demir içerir. Ispanağın, demir içeriği açısından zengin olarak bilinmesine karşın bu bilgi tam doğru değildir, zira içerdiği bazı maddeler nedeniyle ıspanak, kara lahana gibi birçok sebzenin yapısında bulunan demirin vücuda sanıldığı kadar bir faydası olmamaktadır. Kuru üzüm, kuru kayısı, kuru erik, badem, fıstık, ceviz gibi kuruyemişler ile çekirdekler demir yönünden çok zengin olmamakla beraber yeterli düzeyde demir içerirler. Bir çorba kaşığı pekmezde yaklaşık 3 mg demir bulunur. Günde bir bardak portakal suyunun içilmesi bitkilerden alınan demirin emilimini bir kat artırırken, çay ve kahve tüketimi demir emilimini %75 oranında azaltmaktadır. GÜNLÜK DEMİR GEREKSİNİMİ VE KAYBI NE KADARDIR? Günlük demir gereksinimi 1-3 mgr. kadardır. Bunun % 5-10 duedenum ve proksimal ince barsaktan emilir. Günlük kayıp 1 mgr dır. Ter, dışkı, idrar, dökülen hücreler ile kaybedilir.. TEDAVİ OLARAK NE UYGULANIR? Demir eksikliğinin tedavisi çoğunlukla ağızdan verilen demir preparatları ile yapılmaktadır. Demir tedavisine başladıktan iki ay sonra hemoglobin düzeyi normale döner ancak; çoğunlukla kemik iliğinde olan demir depolarını doldurmak amacı ile tedaviye 6-12 ay daha devam edilmelidir. Tedavi ile birlikte kan sayımı iki ay içerisinde normale döner. İLAÇ KULLANIRKEN DİKKAT EDİLECEK NOKTALAR NELERDİR? En iyi demir emilimi aç karnına olmasına rağmen pek çok insan buna katlanamaz ve gıda ile almak ister. Süt ve sütlü mamüller demir emilimini engelleyeceğinden ilaç ile birlikte alınmamalıdır. C vitamini demir emilimini artırır. Yasemin YAZGÜNOĞLU Okul Hemşiresi Kaynaklar: http://www.bilkent.edu.tr/~bilheal/aykonu/september2002/anemi.htm http://www.bizimdoktor.com/anemi