uluslararası işlevsellik, yetiyitimi ve sağlık sınıflandırması, kronik

advertisement
T.C.
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
TIP FAKÜLTESİ
“ULUSLARARASI İŞLEVSELLİK, YETİYİTİMİ VE SAĞLIK
SINIFLANDIRMASI, KRONİK İSKEMİK KALP HASTALIĞI
ÇEKİRDEK SETİ’NİN TÜRK HASTALARDA UYGULANABİLİRLİĞİ”
Dr. Muhammet Murat ÇUBUKCU
TIPTA UZMANLIK TEZİ
FİZİKSEL TIP VE REHABİLİTASYON ANABİLİM DALI
Danışman
Prof. Dr. Funda LEVENDOĞLU
KONYA, 2014
T.C.
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
TIP FAKÜLTESİ
“ULUSLARARASI İŞLEVSELLİK, YETİYİTİMİ VE SAĞLIK
SINIFLANDIRMASI, KRONİK İSKEMİK KALP HASTALIĞI
ÇEKİRDEK SETİ’NİN TÜRK HASTALARDA UYGULANABİLİRLİĞİ”
Dr. Muhammet Murat ÇUBUKCU
TIPTA UZMANLIK TEZİ
FİZİKSEL TIP VE REHABİLİTASYON ANABİLİM DALI
Danışman
Prof. Dr. Funda LEVENDOĞLU
KONYA, 2014
ÖNSÖZ VE TEŞEKKÜR
Uzmanlık eğitimim süresince bilgi ve deneyimlerini paylaĢarak yol
gösteren, yetiĢmemde büyük emeği olan hocam, tez danıĢmanım, Anabilim Dalı
BaĢkanımız Prof. Dr. Funda LEVENDOĞLU’na, yine uzmanlık öğrenciliğimin her
aĢamasında, yardım ve desteği ile eğitimime büyük katkısı olmuĢ sayın hocam
Prof. Dr. Önder M. ÖZERBĠL’e, tez projemi yürütürken ve kardiyoloji rotasyonum
süresince bana destek olan ve yol gösteren sayın hocalarım Prof. Dr. Bülent Behlül
ALTUNKESER, Yrd. Doç Dr. Ahmet AVCI ve Yrd. Doç. Dr. Kenan DEMĠR’e ve
diğer rotasyonlarımda değerli bilgilerinden faydalandığım tüm hocalarıma
teĢekkürlerimi sunarım.
Uzmanlık eğitimim boyunca ve bu projeyi yürütürken bana destek olan
asistan arkadaĢlarıma, kliniğimizde görev yapan fizyoterapist, fizyoterapi teknikeri,
hemĢire ve diğer personellerimize de ayrıca teĢekkür ederim.
Sevgili eĢim Birgül, bana hep destek oldu. Sevgili çocuklarım Esin ve
Ozan bana moral ve güç verdiler. Aileme sonsuz teĢekkürler.
Dr. Muhammet Murat ÇUBUKCU
KONYA 2014
i
İÇİNDEKİLER
Sayfa
SĠMGELER VE KISALTMALAR
iv
1.GĠRĠġ
1
1.1. Amaç
1
1.2. ICF ile Ġlgili Genel Bilgiler
3
1.3. Kronik Ġskemik Kalp Hastalığı ile Ġlgili Genel Bilgiler
16
1.4. Kronik Ġskemik Kalp Hastalığı için ICF Çekirdek Setleri
29
2. GEREÇ VE YÖNTEM
37
2.1. ÇalıĢmaya Alınan Hastaların Özellikleri
37
2.2 Yapılan Değerlendirme ve Testler
38
2.3. AraĢtırma Verilerinin Düzenlenmesi ve Analizi
43
3. BULGULAR
46
3.1 Tanımlayıcı Özellikler
46
3.2. Güvenilirlik Analizleri
56
3.3. Geçerlilik Analizleri
57
4.TARTIġMA
72
5. SONUÇ VE ÖNERĠLER
81
KAYNAKLAR
83
ÖZET
89
SUMMARY
90
EKLER
91
EK-1 AraĢtırma Formu
91
EK-2 KĠKH için ICF Kapsamlı Çekirdek Seti
93
EK-3 KĠKH için ICF Kısa Çekirdek Seti
95
EK-4 SF-36 formu
96
EK-5 MIDAS formu
100
ÖZGEÇMĠġ
103
ii
SİMGELER VE KISALTMALAR
AHA
American Heart Assosiation
AKS
Akut Koroner Sendrom
AP
Anjina Pektoris
ASKH
Aterosklerotik Kalp Hastalığı
DALY
Yetiyitimine AyarlanmıĢ YaĢam Yılı
DM
Diyabetes Mellitus
DSÖ
Dünya Sağlık Örgütü
EKG
Elektrokardiyografi
HDL
Yüksek Dansiteli Lipoprotein
ICD
Uluslararası Hastalık Sınıflandırması
ICF
Uluslararası ĠĢlevsellik, Yetiyitimi ve
Sağlık Sınıflandırması
ICIDH
Uluslararası Bozukluk, Yetiyitimi ve
Engellilik Sınıflandırması
ĠKH
Ġskemik Kalp Hastalığı
HT
Hipertansiyon
KABG
Koroner Arter By-pass Greftleme
KAH
Koroner Arter Hastalığı
KAP
Kararlı Anjina Pektoris
KĠKH
Kronik Ġskemik Kalp Hastalığı
KR
Kardiyak Rehabilitasyon
KVH
Kardiyovasküler Hastalık
LDL
DüĢük Dansiteli Lipoprotein
MET
Metabolik EĢdeğer
MI
Miyokard Ġnfarktüsü
MS
Metabolik Sendrom
MIDAS
Miyokard Ġnfarktüsü Boyutsal
Değerlendirme Ölçeği
NCEP
Amerikan Ulusal
Kolesterol Eğitim
Programı
NSTEMI
ST Segment Elevasyonsuz Miyokard
Ġnfarktüsü
iii
PKG
Perkütan Koroner GiriĢim
SF-36
Kısa Form 36
STEMI
ST
Segment
Elevasyonlu
Miyokard
Ġnfarktüsü
UAP
Stabil Olmayan Anjina Pektoris
WHO
Dünya Sağlık Örgütü
WHODAS-II
Dünya Sağlık Örgütü Yetiyitimi
Değerlendirme Çizelgesi-II
iv
1. GĠRĠġ
1.1 Amaç
Rehabilitasyon tıbbının temel amacı hastaların fiziksel, psikolojik ve sosyal
açılardan işlevselliklerini artırmak, engelliliklerini azaltmaktır. (Royal College of
Physicians 2010) Bu nedenle klinik uygulamalarda ve araştırmalarda işlevsellik,
yetiyitimi ve engelliliğin sınıflandırma ve ölçümü neredeyse zorunlu hale gelmiştir.
Bu sınıflandırma ve ölçümleri yaparken tüm dünyada ortak bir dil kullanımı ancak
kullanılan form, ölçek vb. enstrümanların evrensel standardizasyonu ile mümkün
olacaktır. (Taylor ve Geyh 2012)
DSÖ işte bu evrensel ortak dili sağlamak adına çeşitli sınıflandırma
sistemleri önermiştir. 1981 yılında geliştirilen ICIDH işlevsellik, yetiyitimi ve
engelliliği sınıflandıran bir sistemdi ve yaklaşık yirmi yıl boyunca tüm dünyada
rehabilitasyon tıbbında kullanıldı. (Wiersma ve ark 1988) 2001 yılında ICIDH’nin
noksan ve değişimi gereken noktalarının revizyonu ile ICF sistemi oluşturuldu. ICF,
öncülü ICIDH’nin daha kapsamlı ve daha sistematik bir şekliydi ve anlaşılır yapısı
ile kısa sürede geniş bir kabul gördü. (Dahl 2002) İşlevsellikte azalma, yetiyitimi ve
engellilik oluşturan hastalıklar genellikle kronik hastalıklarıdır ve bu hastalıklara
yönelik ICF tabanlı çekirdek setler geliştirildi. Çekirdek setlerin amacı hastalıkları
ICF’in geniş kapsamı doğrultusunda ele almak ve değerlendirmekti. (Cieza ve ark
2004a) Dünyada ve ülkemizde rehabilitasyon tıbbıyla ilgilenen akademik çevrelerde
ICF çekirdek setlerinin kullanımı, geçerliliği ve yerel toplumda uygulanabilirliği ile
ilgili araştırmalar yayınlanmaya başlandı. Bu araştırmalar genellikle lokomotor
sistemle ilgili kronik hastalıkları ele almakta idi. (Stucki ve ark 2004, Kurtaiş ve ark
2011, Öztuna ve ark 2011, Bos ve ark 2013, Köseoğlu ve ark 2013) Fiziksel Tıp ve
Rehabilitasyon branşının ağırlıklı olarak lokomotor sistem hastalıklarıyla ilgili tedavi
ve rehabilitasyon hizmetlerini yürüttüğünü göz önünde bulundurursak bu beklenen
bir durumdur. Ancak tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de rehabilitasyon tıbbının
ufku ve yelpazesi genişlemektedir. Artık işlevsel kısıtlılığı olan tüm hastalar
rehabilitasyon ekibinin hizmetini talep etmektedir. Bu durumun bir sonucu olarak
Kardiyak Rehabilitasyon (KR) uygulamaları tüm dünyada ve ülkemizde giderek
yaygınlaşmaktadır. (Karapolat ve ark 2012) Bu hızlı gelişim, önemli ölçüde
yetiyitimine neden olan ve çok sık görülen iskemik kalp hastalıkları ve kalp
1
yetmezliği gibi kardiyak patolojilerin varlığı ve rehabilitasyon sonuçlarının son
derece yüz güldürücü olması ile açıklanabilir. (Balady ve ark 2007)
İskemik Kalp Hastalığı (İKH) gelişmiş toplumlarda ve ülkemizde ölüm ve
sakatlık nedenlerinin başında gelmektedir. (Fleg ve ark 2013) Türkiye’de kalp ve
damar hastalıkları ile ilgili yapılmış en kapsamlı epidemiyolojik verilerin sunulduğu
TEKHARF çalışmasında koroner hastalıkların, mortalite ve morbidite gelişimi
açısından ilk sırada olduğu gösterilmiştir.(Onat ve ark 2007)
Ateroskleroz koroner arterlerin lümenini daraltarak miyokard perfüzyonunu
bozar. Emosyonel veya fiziksel stres gibi beslenme gereksiniminin arttığı durumlarda
iskemiye yol açabilir. İskeminin süresi ve şiddetine göre kısa süreli göğüs ağrısından
ani ölüme kadar uzanan bir yelpazede farklı klinik durumlarla kendini gösterebilir.
(Ferrieres 2009) İKH tedavisinde birçok farmakolojik ve girişimsel tedavi yöntemleri
(koroner anjioplasti, koroner arter by-pass greftleme) kullanılmakta ancak hastalığın
yüksek morbiditesi devam etmektedir. Depresyon, anksiyete, günlük yaşam
aktivitelerinin kısıtlanması, mobilite azlığı, egzersiz intoleransı, cinsel fonksiyon
bozukluğu gibi yetersizliklere neden olabildiği gösterilmiştir. (AHA 2009, Onat
2009) İKH ülkemizde, yüksek mortalite ve morbidite oranları ile ileri düzeyde
invaziv ve pahalı tedavilerin gerekliliği ile, ciddi ve sık komplikasyonları ile ve
oluşturduğu işlevsellik kaybı ile “hastalık yükü” açısından erkek ve kadın cinsiyette
ilk sırada yer almaktadır. (Hıfzıssıhha Mektebi Müdürlüğü 2004)
İKH’nin akut ve kronik formları vardır. Akut formlar ciddi mortalite
oranları nedeniyle süratli ve etkin bir tedavi gerektirir. (Velasco ve Rojas 2013)
Ölümle sonuçlanmadığı takdirde, etkin tedavisi yapılsa dahi KİKH formunda devam
ederek fiziksel, psikolojik ve sosyal alanlarda işlevsellik kaybı ve yetiyitimine neden
olabilir. (Theroux ve Fuster 1998) KİKH tablosu akut koroner sendromlara oranla
daha öngörülebilir ve stabil bir tablo olmakla birlikte fiziksel, psikolojik ve sosyal
alanlarda işlevsellik kaybı ve yetiyitimine neden olabilmesi ve akut koroner sendrom
riskini sağlıklı popülasyona oranla yüksek oranda taşıması nedeniyle özellikle
önemsenmesi gerekir. Bu bağlamda hem mortalite hem morbidite oranlarını azaltan
ve maliyet etkin olan KR uygulamaları, KİKH tedavi yelpazesinde yer alması
gereken bir yaklaşımdır. (Heran ve ark 2011)
2
Egzersiz merkezli KR uygulamaları, etkinlik, güvenlik ve maliyet değerleri
ile KİKH’de özellikle gelişen işlevsellik kaybı ve yetiyitiminde önemli bir tedavi
seçeneği haline gelmiştir. Bu nedenle KİKH’nin rehabilitasyon tıbbında daha sık ve
yoğun yer bulacağı söylenebilir. (Ronan 2014) Bu da KİKH ile ilgili uluslar arası ve
yerel geçerliliği olan işlevsellik ve yetiyitimi ölçeklerinin gereksinimini ortaya
koymaktadır. DSÖ bu nedenle KİKH için ICF tabanlı iki adet çekirdek set
geliştirmiştir. Bu setlerden biri “Kapsamlı” diğeri ise “Kısa” başlığı ile
sınıflandırılmıştır. Kapsamlı Set, Kısa olanın tüm bileşenlerini içerir ve
multidisipliner değerlendirmede kullanılması önerilir. Kısa Set ise daha az kategori
barındırır ve klinik uygulamalar ile araştırmalarda kullanılması önerilir. (Cieza ve ark
2004b)
Bu çalışmanın amacı, ICF tabanlı KİKH Çekirdek Setlerinin geçerliliğini,
KİKH tanısı almış Türk hastalarda göstermektir. Bunun için gönüllü hastaların
demografik ve hastalığa ait verileri ile KİKH’de ve Türk hastalarda geçerliliği
gösterilmiş jenerik ve hastalığa özgü sağlık durumu ölçekleri kullanılarak söz konusu
setlerin geçerliliğinin istatistiksel olarak anlamlı biçimde test edilmesi planlanmıştır.
Setlerin geçerliliğinin gösterilmesi ile ülkemizde özellikle Fiziksel Tıp ve
Rehabilitasyon ile Kardiyoloji alanlarında KİKH tanısı almış hastaların işlevsellik ve
yetiyitimi durumlarının daha evrensel ve kapsamlı standartlarda değerlendirilmesi
mümkün olacak ve bu hastalara yönelik uygulanması planlanan KR uygulamalarının
etkinliği farklı kategorilerde tek ölçek üzerinden anlamlı olarak izlenebilecektir.
1.2. ICF ile Ġlgili Genel Bilgiler
1.2.1. ICF’in Tarihçesi
Sağlığın geniş çaplı uygulama alanları içinde farklı boyutlarda birçok bilgi
elde
edilmektedir.
sınıflandırılması
Bu
toplum
bilgilerin
evrensel,
sağlığının
ortak,
tanımlanması,
sistematik
bir
uluslararası
şekilde
düzeyde
karşılaştırılması, hedefe yönelik gerçekçi sağlık politikaları üretilmesi, klinik
uygulama ve araştırmalarda ortak bir dil kullanılması bakımlarından son derece
önemlidir. Hastalıkların sistematik bir şekilde sınıflandırılmasına ait ilk örnekler
3
XIX. yy’ın ilk yarısına, William Farr’ın çalışmalarına kadar uzanmaktadır.
(Whitehead 2000) 1893’te Uluslararası İstatistik Enstitüsü Kongresi’nde, Fransız
hekim Jacques Bertillon tarafından hazırlanan “Ölüm Nedenlerinin Uluslararası
Sınıflandırması” sunulmuş ve bu alanda önemli kilometre taşlarından biri olmuştur.
Bertillon’un sınıflandırma sistemi halen kullanılan ICD sisteminin öncülü olarak
kabul edilmektedir. (Topaz ve ark 2013) 1948 yılında BM bünyesinde kurulan DSÖ,
sağlıkla ilgili durumların evrensel sınıflandırılması çalışmalarını üstlenmiştir ve bu
çalışmaları halen yürütmektedir.
Söz konusu sınıflandırma sistemlerinden belki de en bilineni ICD sistemidir.
ICD,
International
Classification
of
Disease
yani
Uluslararası
Hastalık
Sınıflandırması’nın kısaltmasıdır ve hastalıkları özellikle etiyolojik çerçevede ele
alarak sınıflandırır. 1949’da, DSÖ’nün sağlığın evrensel sınıflandırması çalışmalarını
üstlenmesinin hemen ardından altıncı versiyonu, güncellemelerle birlikte 1975’te
ICD-9, 1983’te ise ICD-10 yayınlanmıştır. (Topaz ve ark 2013) Halen kullanılmakta
olan ICD-10 sağlık bozuklukları ve durumlarına ortak evrensel bir dilde “tanı
koymayı” amaçlar. Klinik uygulamalar, klinik araştırmalar ve epidemiyolojik
çalışmalarda önemli bir sınıflandırma sistemi olsa da sağlıkla ilgili bozuklukları ve
sağlık durumlarını geniş kapsamlı olarak sınıflandırabildiği söylenemez. DSÖ bu
nedenle sağlık bozukluklarını daha geniş kapsamlı olarak, oluşturduğu yetiyitimi ve
engellilik ile birlikte sınıflandırma çalışmaları yürütmüş ve ICF sisteminin öncüsü
ICIDH doğmuştur.
1980’de geliştirilen ve deneme amacıyla yayınlanan ICIDH, International
Classification of Functioning,
Disability and Health, Türkçedeki karşılığı ile
Uluslararası Bozukluk, Özürlülük ve Engellilik Sınıflandırması’nın kısaltmasıdır.
ICIDH, ICD-8’de yer alan yetiyitimi bölümünün kaldırılması ve yetiyitiminin ayrı
olarak ele alınması fikrinden doğmuştur. 1965’ten beri rehabilitasyon tıbbında
kullanılan Nagi Modeli ile benzerlikler göstermekte idi. (Nagi 1965, Guccione 1991)
Nagi Modeli’ne göre hastalık bozukluğa, bozukluk işlevsel kısıtlılığa, işlevsel
kısıtlılık ta yetiyitimine neden olmaktadır. (Bkz Şekil 1.1) Örneğin primer hastalık
olarak geçirilen inme bozukluk olarak hemiplejiye neden olabilir. Hemipleji üst
ekstremite motor işlevlerini kısıtlar ve sonuç olarak hasta üst ekstremitesi ile yaptığı
günlük yaşam aktivitelerini ve işlerini yerine getiremez, yetiyitimi gelişmiş olur.
4
ġekil 1.1. Nagi Modeli
ICIDH, Nagi Modeli’ndeki bu nedensellik ilişkisini korumuş ve ayrıca üç
farklı boyut tanımlanması ile daha sistematik ve kapsamlı bir model sunmuştur.
ICIDH, sağlık durumlarını üç boyutta ele almakta idi. Doku, organ veya sistem
düzeyinde gelişen “Bozukluk, Impairment”, kişi düzeyinde “Özürlülük, yetiyitimi,
disability” oluşturmaktaydı. Kişi sosyal ve fiziksel çevresi ile ele alındığında ise
“Engellilik, Handicap” durumu ortaya çıkmakta idi. Aynı örneği ICIDH’ye
uyarladığımızda inmenin beyinde yaptığı hasar bozukluktur. Bu beyin hasarı sonrası
kişide gelişen motor güç kaybına bağlı işlev ve aktivite kaybı yetiyitimi, bu nedenle
çalışamayacak olması ise engelliliktir. ICIDH, bu kolay anlaşılır ve bütüncül
yaklaşımı ile özellikle yetiyitimi ve engellilik kavramlarıyla yakından ilgilenen
rehabilitasyon alanında ilgi gördü ve engelliliğe yönelik sağlık politikaları
gelişiminde etkili oldu. Ancak kullanımı ve dolayısıyla yararlılığı beklentileri
karşılayamadı. Zamanla ICIDH’ye yönelik eleştiriler de yayınlanmaya başladı.
(Heerkens ve ark 1995) Bir yandan ICIDH’nin sağlık durumlarına “olumsuz”
pencereden
yaklaştığı,
içerdiği
“bozukluk”,
“yetiyitimi”
ve
“engellilik”
kavramlarının üçünün de olumsuz kavramlar olduğu ifade edilirken diğer yandan
kavramların kendi içsel sınıflandırmasının yetersizliği vurgulanmakta idi. Ayrıca
engellilikte son derece önemli olan çevresel faktörler ICIDH’de yeterince belirgin
5
değildi. Zamanla ICIDH’nin yeni versiyonları yayınlansa da daha kapsamlı ve
sistematik bir sınıflamaya ihtiyaç duyulmaktaydı.
DSÖ sağlığın, işlevselliğin, yetiyitiminin salt biyomedikal bir sorun olarak
değil, çok daha kapsamlı biçimde anlaşılıp, ele alınması amacıyla ICF’i sundu. ICF,
DSÖ’nün organizasyonu ile 60’tan fazla ülkenin ortak çalışmasıyla geliştirilmiştir.
2000 yılında son şeklini alan sistem 2001’de 54. Dünya Sağlık Asamblesi’nde
sunuldu ve onaylandı. (WHO 2001) Nagi Modeli ve benzeri özürlülük modelleri ve
hatta ICIDH’nin aksine ICF’te, yetiyitimi ve engellilik ele alınırken salt biyomedikal
sorunlar olarak değil, toplumda yerleşmiş sosyal, kültürel, ekonomik, çevresel
engellere de vurgu yapılarak daha sosyal boyutta yorumlandı. Böylece hastalık
sonuçlarının değil, sağlık bileşenlerinin sınıflandırması yapılmış oldu. Geliştirme
çalışmalarına çok sayıda ülkenin katılımı ile dünyada farklı kültürleri de temsil eden
bir yapısı vardır.
Yayınlandıktan sonra hızla benimsenen ICF özellikle rehabilitasyon
alanında, işlevsellik, yetiyitimi ve sağlığın ölçümünde temel bakış açısı haline
gelmiştir. Söz konusu ölçümlerin ICF standartlarını ne oranda karşılayabildikleri
sorgulanmıştır.
ICF
temelli
klinik
uygulama
ve
değerlendirme
ölçekleri
geliştirilmiştir. ICF çekirdek setleri geliştirilmek suretiyle klinik uygulamalar ve
araştırmalarda özellikle ICD ile ilişkili kategoriler tanımlanmıştır. Halen tüm
dünyadan ICF temelli çalışmalar yayınlanmaktadır. Hızla dünya standardı haline
gelmiş olan ICF halen gelişimlere açık olup bu konuyla ilgili olarak DSÖ
Uluslararası Sınıflandırmalar Ailesi İşbirliği Merkezleri tarafından çalışmalar
sürdürülmektedir. (Stucki 2005)
1.2.2. ICF’in Yapısı ve ĠĢlevi
ICF’in temel yapısı Şekil 1.2’de şemalandırılmıştır. ICF, “İşlevler ve
Yetiyitimi” ile “Bağlamsal Faktörler” başlıklı iki bölümde ele alınır. İlk bölüm,
“Vücut İşlevleri ve Yapıları” ile “Etkinlikler ve Katılım” başlıklı iki alt gruba, ikinci
bölüm ise “Çevresel Etmenler” ve “Kişisel Etmenler” başlıklı yine iki alt gruba
ayrılmıştır. “Vücut İşlevleri ve Yapıları” başlığı altında vücut işlevlerinde meydana
gelen değişimler daha çok fizyolojik veya fizyopatolojik boyutu temsil ederken,
6
vücut yapılarında meydana gelen değişimler anatomik veya histopatolojik boyutu
temsil etmektedir. “Etkinlikler ve Katılım” başlığı, standart bir çevrede görevlerin
yerine getirilmesi ile kapasite, mevcut çevrede görevlerin yerine getirilmesi ile de
performans durumunu temsil eder. “Çevresel Faktörler”, fiziksel, zihinsel ya da
sosyal çevreyi kolaylaştırıcı ve zorlaştırıcı taraflarıyla birlikte ele alır. “Kişisel
Faktörler” ise kişinin kendine etki edebilecek özelliklerini ele alacaktır ancak bu
başlık henüz sınıflandırılmamıştır.
ġekil 1.2 ICF’in temel yapısı
ICF bileşenleri arasında tek yönlü bir ilişki yoktur. Yapılar arasında genellikle çift
yönlü etkileşim söz konusudur. (Bkz. Şekil 1.3)
ICF, bu temel başlıkları farklı düzeylerde kategoriler barındırmaktadır.
Vücut İşlevleri, Vücut Yapısı, Etkinlikler ve Katılım ile Bağlamsal Faktörlerden
Çevresel Faktörler altında birbiriyle çakışmayan, farklı alanları temsil eden, kişinin
neredeyse tüm işlevselliğini kapsama almaya çalışan toplam 1495 kategori
sınıflandırılmıştır. Kişisel Faktörler başlığı ise henüz sınıflandırılmamış olup, ICF’in
güncellemelerinde bu başlığa ait kategoriler de görebiliriz.
ICF kategorileri alfanumerik biçimde kodlanmıştır. Dört temel bileşen için
kendilerini uygun biçimde temsil eden sözcüklerin İngilizcelerinin baş harfleri
7
kullanılmıştır. Bu harfler Vücut İşlevleri için “b”, Vücut Yapısı için “s”, Etkinlikler
ve Katılım için “d” ve Çevresel Faktörler için “e”’dir. (Bkz Çizelge 1.1)
ġekil 1.3. ICF bileĢenlerinin etkileĢimi
Temel bileşenler toplam 30 adet
birinci düzey kategoriyi içermektedir.
Birinci düzey kategoriler tek basamaklı rakamla kodlanırlar. Örneğin, “Ses ve
Konuşma İşlevleri”, Vücut İşlevleri’ne ait üçüncü sıradaki birinci düzey kategoridir
ve “b3” koduyla belirtilir. ICF’in birinci düzey kategorileri Çizelge 1.2’de
gösterilmiştir.
Çizelge 1.1. ICF’in dört temel bileĢeni ve kodları
Vücut İşlevleri
b (body)
Vücut Yapısı
s (structure)
Etkinlikler ve Katılım
d (disorder)
Çevresel Faktörler
e (environmental)
Her birinci düzey kategori altında çeşitli sayılarda ikinci düzey kategoriler
yer almaktadır. Bu ikinci düzey kategorilerin toplamı 362’dir. İkinci düzey
kategoriler birinci düzey kategori kodlarının yanına iki basamaklı rakamlar eklenerek
8
Çizelge 1.2. ICF’in 1. düzey kategorileri
Zihinsel işlevler
b1
b2
Duyusal işlevler ve ağrı
b3
Ses ve konuşma işlevleri
b4
Kardiovasküler, hematolojik, immünolojik ve solunum
Vücut işlevleri
sistemi işlevleri
b5
Sindirim, metabolik ve endokrin sistem işlevleri
b6
Genitoüriner ve üreme işlevleri
b7
Nöromüsküloskeletal ve hareketle ilgili işlevler
b8
Deri ve ilişkili yapıların işlevleri
s1
Sinir sisteminin yapıları
s2
Göz, kulak ve ilişkili yapılar
s3
Ses ve konuşma ile ilgili yapılar
s4
Kardiovasküler, immünolojik ve solunum sistemi yapıları
s5
Sindirim, metabolik ve endokrin sistemlerle ilişkili yapılar
s6
Genitoüriner ve üreme sistemleriyle ilişkili yapılar
s7
Hareketle ilişkili yapılar
s8
Deri ve ilişkili yapılar
d1
Öğrenme ve bilgiyi uygulama
d2
Genel görevler ve talepler
d3
İletişim
Etkinlikler
d4
Yer değiştirme
ve
d5
Kendine bakım
Katılım
d6
Ev yaşamı
d7
Kişilerarası etkileşimler ve ilişkiler
d8
Temel yaşam alanları
d9
Toplum hayatı, sosyal hayat ve yurttaşlık
e1
Ürünler ve teknoloji
e2
Doğal çevre ve çevrede insan yapımı değişiklikler
e3
Destek ve ilişkiler
e4
Tutumlar
e5
Hizmetler, sistemler ve politikalar
Vücut yapıları
Çevresel
Faktörler
9
kodlanır.
İkinci düzey kategoriler ICF çekirdek setlerinde kullanılan kategoriler
olması bakımından ayrıca önem taşımaktadır. Zira klinik uygulamalarda ve
araştırmalarda kullanımı önerilen kategoriler bunlardır. İkinci düzey kategorilere
örnek olarak Etkinlikler ve Katılım bileşeninin, “d5- Kendine Bakım” başlıklı birinci
düzeyine ait olanları Çizelge 1.3’te gösterilmiştir.
Çizelge 1.3. Kendine bakım birinci düzey kategorisinin ikinci düzey kategorileri
Yıkanma
d510
d5
Kendine Bakım
d520
Vücut bölümlerine bakım
d530
Tuvalet yapma
d540
Giyinme
d550
Yeme
d560
İçme
d570
Sağlığına dikkat etme
d598
Kendine bakım, diğer belirtilmiş
d599
Kendine bakım, diğer belirtilmemiş
Çizelge 1.4. Kas gücü iĢlevleri ikinci düzey kategorisinin üçüncü düzey
kategorileri
b7300 Ayrılmış kaslar veya kas gruplarının gücü
b730
Kas gücü işlevleri
b7301
Bir kol veya bir bacaktaki kasların gücü
b7302
Vücudun bir tarafındaki kasların gücü
b7303
Vücudun alt yarısındaki kasların gücü
b7304
Kol ve bacaklardaki kasların gücü
b7305
Gövde kaslarının gücü
b7306
Tüm vücut kaslarının gücü
b7308
Kas gücü işlevleri, diğer belirtilmiş
b7309
Kas gücü işlevleri, belirtilmemiş
İkinci düzey kategoriler altında, toplam sayısı 926 olan üçüncü düzey
kategoriler bulunmaktadır. Vücut İşlevleri ve Vücut Yapısı altında dördüncü düzey
kategoriler de vardır. Üçüncü ve dördüncü düzey kategoriler, çok spesifik
10
araştırmalarda kullanılmak üzere geliştirilmiştir. Üçüncü düzey kategoriler, ikinci
düzey kategorilerin yanına bir basamaklı rakam eklenerek kodlanırlar. Kas gücü
işlevleri başlıklı ikinci düzey kategoriye ait olan üçüncü düzey kategoriler örnek
olarak sunulmuştur (Bkz. Çizelge 1.4)
ICF yapısında, kategoriler dışında bir de “niteleyiciler” bulunmaktadır.
Birinci niteleyiciler, kategorilere genellikle bir “değer” atfederler ve ICF’in genel
ölçeği doğrultusunda yani 0 ile 4 arasında bir rakamla kodlanırlar. Bu rakam kategori
kodunun sonuna eklenen noktadan sonra
yazılır. (Bkz. Çizelge 1.5) İkinci
niteleyiciler yalnızca Vücut Yapısı ile Etkinlikler ve Katılım bileşenleri için vardır ve
rakam olarak kodu birinci bileşenin yanına yazılır.
Çizelge 1.5. ICF birinci niteleyicilerin problem boyutuna göre puanlanması
Problemin Yüzdesi
Problemin Niteliği
Niteleyici Puanı
% 0-4
Problem “yok”
0
% 5-24
“Hafif” büyüklükte problem
1
% 25-49
“Orta” büyüklükte problem
2
% 50-95
“Ciddi” büyüklükte problem
3
% 96-100
“Tam” problem
4
Vücut İşlevleri bileşeninin birinci niteleyicisi olumsuz ölçekli olup,
işlevlerdeki bozukluğun “büyüklüğünü” belirtmek için kullanılır. Örneğin, b550- Isı
regülasyon işlevleri kategorisini ele alalım. b550.3, Isı regülasyon işlevlerinde
“ciddi” bir bozukluğu gösterir.
Vücut Yapıları bileşeninin birinci niteleyicisi olumsuz ölçekli olup,
yapılardaki bozukluğun “büyüklüğünü” belirtmek için kullanılır. Örneğin, s240- Dış
kulak yapısı kategorisidir. Dış kulak yolu yapısında “hafif” büyüklükte bir bozukluk
var ise bu durum birinci niteleyici yardımı ile s240.1 şeklinde ifade edilir.
Vücut Yapıları bileşeninin ikinci niteleyicisi de vardır. Vücut Yapısı
bileşenine ait ikinci niteleyiciler, vücut yapısında meydana gelmiş değişimin
özelliğini belirtmek için kullanılır. (Bkz. Çizelge 1.6) Örneğin, s630.22 biçiminde
yapılmış bir kodlamayı ele alalım. S630, Üreme sisteminin yapısına karşılık gelir.
11
Burada “orta” düzeyde bir bozukluk vardır ve bu bozukluk tipik olmayan boyut
şeklindedir.
Çizelge 1.6. Vücut Yapısı bileĢenine ait ikinci niteleyiciler
Yapıda bir değişiklik yok
0
Tümden yok
1
Kısmen yok
2
Ek bölüm
3
Tipik olmayan boyutlar
4
Devamsızlık
5
Deviasyon
6
Yapıdaki niteliksel değişim
7
Belirtilmemiş
8
Uygulanamaz
9
Etkinlikler ve Katılım bileşeni için birinci niteleyici “performans”
ölçütüdür. Kişinin mevcut çevresine ait problemleri niteler. Örneğin d450, Yürüme
etkinliği ele alındığında, kişinin kendi kanedyeni ile yürümesinde “hafif” düzeydeki
zorluk d450.1 koduyla ifade edilecektir.
Etkinlikler ve Katılım bileşeninin ikinci niteleyicisi ise “kapasite” ölçütüdür
ve kişinin standart çevrede, yardımsız sınırlılıklarını niteler. Yukarıdaki d450
Yürüme kategorisini ele alalım. Aynı kişi kanedyensiz, toplum içi ambulasyonunda
“ciddi” büyüklükte bir sınırlılık yaşıyor ise d450.13 kodu bu durumu ifade edecektir.
Çevresel Faktörler için yalnızca birinci niteleyiciler vardır. Ancak burada
niteleyiciler çift yönlüdür. Eğer kategori “engel” olarak yorumlanır ise ölçek
yukarıdaki birinci niteleyiciler ile aynıdır. Ancak, kategori “kolaylaştırıcı” olarak
yorumlanır ise bu kez aynı büyüklükte başına + iaşreti konmuş pozitif bir değer ile
kodlama yapılmalıdır. Olumlu ve olumsuz ölçekli birinci niteleyici burada engel
veya kolaylaştırıcının “yaygınlığını” niteler. Çevresel Faktörlere ait birinci
niteleyiciye ait bir örnek olarak e420 Arkadaşların bireysel tutumları ele alınırsa,
e420.1, arkadaşların bireysel tutumlarının “hafif” büyüklükte engel teşkil ettiğini
12
gösterir. Oysa e420.+1 biçiminde yapılmış kodlama, arkadaşların bireysel
tutumlarının “hafif” büyüklükte kolaylaştırıcı bir faktör olduğunu ifade etmektedir.
1.2.3. ICF Çekirdek Setleri
ICF çekirdek setleri, ICF zemininde geliştirilmiş bir projedir. Almanya’nın
Münih Kenti’nde Ludwig Maximilians Üniversitesi, Sağlık ve Rehabilitasyon
Bilimleri Enstitüsü’nde, DSÖ Uluslar arası Sınıflandırmalar Ailesi İşbirliği
Merkezi’nin desteği ve katkılarıyla geliştirilmiştir. Temel amacı, klinik uygulamalar
ve araştırmalarda kullanılmak üzere, ICD ile sınıflandırılmış sağlık durumlarını ICF
penceresinden değerlendirmektir. Bu hedef doğrultusunda bazı hastalıklara özel
setler geliştirilmiştir.
Çekirdek setler akut, postakut ve kronik durumlar için geliştirildiği gibi
jenerik setler şeklinde de olabilir. Akut setlerin hastanelerde, postakut setlerin ise,
postakut rehabilitasyon kurumlarında kullanılması önerilmektedir. Akut ve postakut
setler daha çok nörolojik durumlar, kardiyovasküler ve respiratuar durumlar ile
muskuloskeletal durumlar gibi özgün olmayan, genel sağlık durumları için
geliştirilmiştir. Daha özgün sağlık durumları arasında akut ve postakut ICF çekirdek
setine sahip omurilik yaralanması şimdilik bir istisna teşkil etmektedir.
Çekirdek setler aynı sağlık durumu için, “kapsamlı” ve “kısa” olmak üzere
iki farklı formda olabilirler. Kapsamlı ve kısa formlar daha çok kronik sağlık
durumları için oluşturulmuştur. Kapsamlı setler sağlık durumunun multidisipliner
açıdan ele alınması için geliştirilmiştir. Kısa setler ise, yine ilgili sağlık durumunun
klinik olarak değerlendirilmesi, takibi, araştırma çalışmaları ve epidemiyolojik
verilerin sağlanmasında kullanılabilir. Akut, postakut ve jenerik setler dışında
şimdiye dek 23 sağlık durumu için kapsamlı ve/veya kısa ICF çekirdek seti
hazırlanmıştır. (Bkz. Çizelge 1.7)
ICF çekirdek setleri ile bir sağlık durumu değerlendirilirken ICF ölçeği
kullanılır. Ölçekte değerlendirilmesi planlanan sağlık durumuna ait çekirdek set
içinde yer alan Vücut İşlevleri, Vücut Yapısı, Etkinlikler ve Katılım bileşenlerinin
ikinci düzey kategorileri birinci niteleyiciler gibi 0 ile 4 arasında, Çevresel Faktörlere
13
ait ikinci düzey kategoriler yine birinci niteleyiciler gibi -4 ile +4 arasında puanlanır.
(Bkz. Çizelge 1.5) Her kategori tek tek puanlanır fakat kategorilerin ağırlığı eşit
olmadığı için toplam puan elde edilmez. Toplam puan elde etmek ancak kategorileri
puanlarını birbirine denkleştirecek istatistiksel analizler sonrası mümkün olabilir.
Çizelge 1.7. Kapsamlı ve Kısa ICF çekirdek setleri olan sağlık durumları
Multiple Skleroz
Nörolojik Durumlar
Travmatik Beyin Yaralanması
Spinal Kord Yaralanması
İnme
Kardiyovasküler ve Respiratuar
Durumlar
Kronik İskemik Kalp Hastalığı
Obezite
Diabetes Mellitus
Pulmoner Hastalıklar
Kronik Yaygın Ağrı
Akut Artrit
Ankilozan Spondilit
Müsküloskeletal Durumlar
Romatoid Artrit
Osteoartrit
Bel Ağrısı
Osteoporoz
Baş Boyun Kanseri
Kanser
Meme Kanseri
Psikiyatrik
Depresyon
Bipolar Bozukluk
İşitme Kaybı
Diğer Sağlık Durumları
Uyku
İnflamatuar Bağırsak Hastalığı
El Durumları
ICF çekirdek setleri, kategorilerinin elde ettiği puanlar aracılığı ile
işlevsellik durumunu yansıtır. Klinik uygulamalarda ve araştırmalarda bu özelliği ile
kullanıldığında kapsamlı bir “fikir” sahibi olmak mümkündür. Rehabilitasyon
programının başındaki kategori puanları, rehabilitasyon bitimindeki puanlarla
14
karşılaştırılarak hangi ana bileşenlerde ve hangi kategorilerde ne ölçüde ilerleme
kaydedildiği hakkında bir değerlendirme yapmak mümkün olabilir. (Kohler ve ark
2013)
1.2.4. ICF’in ve ICF Çekirdek Setlerinin Geçerliliği
ICF sistemi ve ICF çekidek setlerinin kullanıma sunulmasıyla birlikte bu
konularda geçerlilik çalışmaları yapılmaya başlanmıştır. ICF, geniş kapsamı, hacmi
ve çok boyutluluğu ile farklı sağlık durumlarında, farklı toplumlarda, farklı setler ve
bileşenleriyle test edilmektedir.
Geçerlilik çalışmalarında ilk basamak “güvenilirlik” olmalıdır. Bir ölçüm
yönteminin güvenilirliği farklı çalışmalarla gösterilebilir. ICF’in öncülü ICIDH,
temel kavramların sınırlarını net biçimde ayıramadığı gerekçesiyle eleştirilmişti.
Kategorilerin değerlendirmesini hedefleyen bir sistem her şeyden önce kategoriler
arasında ayırım yapabilmeli ve kategorilerin karşılık geldiği kavramı yeterli düzeyde
yansıtabilmelidir. “İçsel tutarlılık” kavramıyla açıklanan bu durum aynı zamanda bir
güvenilirlik göstergesidir ve ICF geçerlilik çalışmalarında belki de ilk basamağı
oluşturmaktadır. Güvenilirlik, bir ölçüm yönteminin aynı kişi üzerinde farklı
zamanlarda uygulanması ile de gösterilebilir. Ancak sağlık durumlarının değişkenliği
bu yöntemin uygulanmasını kısıtlamaktadır. Güvenilirliği ölçmenin bir diğer yolu ise
aynı ölçüm yönteminin farklı kişilerce uygulanması ve sonuçlar arasındaki
benzerliğin gösterilmesidir. Bu yöntem çok merkezli araştırmalarda kullanılsa da
değerlendiricilerin benzer deneyime sahip olup olmamalarına göre sonuçlar
değişkenlik gösterebilir. (Streiner ve Norman, 1989)
Geçerlilik, ölçüm yönteminin, ölçülen şeyi ne kadar doğru ölçtüğüdür. Üç
tip geçerlilik vardır. Yapısal geçerlilik, ölçeğin iç ve dış yapısının geçerliliğinin
araştırıldığı yöntemlerdir. Dış yapısal geçerlilikte, test edilen ölçekle, farklı ölçekler
arasında umulan ilişki değerlendirilir. Bu ilişki bağıntı analizleri ile ortaya konur.
Sağlık
araştırmalarında
en
çok
Pearson
ve
Spearman
bağıntı
analizleri
kullanılmaktadır. İç yapısal geçerlilik ise faktör analizleri ile belirlenir. (Streiner ve
Norman, 1989)
15
İkinci tip geçerlilik, içerik geçerliliği olup, burada ölçeğin, ölçüm alanını
kapsaması değerlendirilir. Bu tip geçerliliğe en güzel örnek, delphi egzersizidir.
(Frost ve ark 2007) Üçüncü tip geçerlilik ise, ölçeğin altın standart karşısında test
edilmesidir. Aslında son derece ideal bir yöntem olmasına karşın rehabilitasyon son
durum sonuç ölçekleri, altın standart kriterlerini karşılamaya elverişli olmadıkları
için bu alanda başvurulan bir yöntem değildir. (Streiner ve Norman, 1989)
1.3. Kronik Ġskemik Kalp Hastalığı ile Ġlgili Genel Bilgiler
1.3.1. Kronik Ġskemik Kalp Hastalığı Tanımı ve Epidemiyolojisi
İskemik Kalp Hastalığı (İKH), koroner arterlerin miyokardın ihtiyacı olan
kan akımını sağlayamaması durumudur. Koroner arterlerdeki bu yetmezlik genellikle
aterom plağı vasıtası ile gelişmektedir. Bu nedenle İKH, ”Aterosklerotik Kalp
Hastalığı” (ASKH) olarak ta adlandırılmaktadır. Ateroskleroz, İKH’nin en sık
nedenidir ancak tek nedeni değildir. Konjenital anomali, vaskülit, miyokardiyal
köprüleşme gibi aterosklerotik olmayan nedenlerle de İKH gelişebilmektedir.
(Virmani ve Forman 1989)
İKH genel olarak iki ana grupta ele alınır:
1. Akut Koroner Sendromlar (AKS)
2. Kronik İskemik Kalp Hastalığı (KİKH).
AKS, Miyokard İnfarktüsünün (MI) geliştiği veya gelişmesinin çok yüksek
olasılık olduğu akut durumları tanımlar. Daha kararlı ve öngörülebilir seyreden İKH
formları ise KİKH başlığı altında toplanmaktadır. (ESC 2011)
KİKH özellikle gelişmiş ekonomisi olan Kuzey Amerika ve Kuzeybatı
Avrupa’da yüksek prevalansla seyretse de bu oran son yıllarda bir düşme eğilimi
göstermektedir. Hastalığın prevalansı Asya ve Doğu Avrupa’da ise yükselme
eğilimindedir. (AHA 2009)
Türkiye’de kardiyovasküler hastalıklar ile ilgili olarak iki önemli araştırma
mevcuttur. Birincisi 2004 yılında yayınlanan Sağlık Bakanlığı Hıfzıssıhha Mektebi
16
Müdürlüğü desteğiyle gerçekleştirilen “Ulusal Hastalık Yükü ve Maliyet Etkililik
Projesi” (HMM 2004), diğeri risk etmenlerini belirlemek için sürdürülen geniş
tabanlı kohort çalışma olan “Türk Erişkinlerinde Toplam ve Kardiyak Ölümlerin
Prevalansı” (TEKHARF) çalışmasıdır. (Onat ve ark 2009) TEKHARF çalışması,
1990 yılında kesit taramaları ile başlamış ve en son 18 yıllık takip sonuçları
paylaşılmıştır.
TEKHARF çalışması verilerine göre, ülkemizde 3 milyon 100 bin İKH
bulunmaktadır. Her yıl yeni 390 bin koroner olay, 190 bin koroner olaya bağlı ölüm
meydana gelmekte, dolayısıyla İKH havuzuna yılda 200 bin hasta eklenmektedir.
Ulusal Hastalık Yükü Maliyet Etkililik Projesi Raporuna göre de İKH
%21,7’lik oran ile erişkinlerde en sık ölüm nedenidir. Her iki cinsiyet ayrı ayrı ele
alındığında erkeklerde %20,7, kadınlarda %22,9 oranları ile yine en sık ölüm
nedenidir. (HMM 2004)
Yaşam kalitesi ve yetiyitimi açısından önemli bir gösterge kabul edilen
“Yetiyitimine Ayarlanmış Yaşam Yılı” (Disability Adjusted Life Years, DALY)
açısından irdelendiğinde, İKH prenatal nedenlerden sonra %8,0 oranında ikinci en
sık DALY’e neden olmaktadır. (HMM 2004)
1.3.2. KĠKH’nin Kapsamı
İKH’nin AKS ve KİKH başlıkları altında ele alınabileceği vurgulanmıştı.
AKS ciddi oranda taşıdığı ölüm riski nedeniyle klinik olarak tanılanması son derece
önemli olan akut bir tablodur. AKS’de Elektrokardiyogram (EKG) bulguları gerek
tanı gerek tedavi açısından son derece önemlidir. EKG’de en önemli bulgu ST
segment
elevasyonu
olup
olmadığıdır.
Zira
bu
değişiklik,
AKS’nin
sınıflandırmasının temeli ve tedavinin belirleyicisidir. ST segment değişikliğine göre
AKS iki kol ve üç başlıkta incelenir:
1. ST Elevasyonlu Miyokard İnfarktüsü (STEMI)
2. ST Elevasyonsuz AKS’lar
a) ST Elevasyonsuz Miyokard İnfarktüsü (NSTEMI)
b) Kararsız Anjina Pectoris (Unstable Angina Pektoris, UAP)
17
STEMI, genellikle koroner arterlerin akut tıkanmasının kliniğidir. Miyokard
beslenmesinin hızla düzeltilmesi tedavinin temel esası olduğu için erken fibrinolitik
tedavi ve anjioplasti uygulanmalıdır. ST segment yükselmesi olmayan AKS’lerde
EKG bulgusu olarak geçici veya sürekli ST çökmesi, ters veya düzleşmiş T dalgası
değişiklikler olabilir. EKG değişiklikleri, troponin düzeylerinde yükselme ile birlikte
ise daha çok NSTEMI lehinedir. EKG bulguları çok daha silik ve troponin düzeyleri
de normal ise tablo daha çok UAP kliniğine uymaktadır. NSTEMI ve UAP’ın her
ikisi de koroner arterlerin ilerleyici bir tıkanıklığının farklı iki klinik çeşidi olarak
kabul edilmektedir ve tedavi yaklaşımları benzerdir.
AKS tedavisinde, STEMI’da erken dönemde miyokard perfüzyonunu
sağlamak esastır. NSTEMI ve UAP’de ise antianjinal tedaviye yanıt, enzim ve EKG
değişiklikleri, ekokardiyografi, ve risk hesaplaması yapıldıktan sonra, erken
reperfüzyon tedavisi, 72 saatte reperfüzyon tedavisi veya takip seçenekleri
değerlendirilir. Antianjinal tedavide, antiiskemik ilaçlar (beta reseptör blokerler,
nitratlar, kalsiyum kanal blokerleri), antiagregan ilaçlar (asetil salisilik asit,
klopidogrel, prasugrel, tikagrelor), antikoagülanlar (fondaparinuks, düşük molekül
ağırlıklı
heparinler,
fraksiyonlaşmamış
heparin,
bivalirüdin)
kullanılabilir.
Revaskülarizasyon genellikle perkütan koroner girişim (PKG) ile stent uygulaması
veya koroner arter by-pass greftleme (KABG) gibi açık kalp cerrahi operasyonu ile
gerçekleşir.
KİKH, Kararlı Anjina Pektoris (Stabil Angina Pectoris, KAP), vazospastik
anjina,
Kardiyak
Sendrom
X,
Sessiz
(asemptomatik)
İskemi,
İskemik
Kardiyomiyopati gibi klinik durumlar sınıflandırılır. Ayrıca, AKS sonrası yani MI,
PKG veya KABG sonrası dönemler de stabil olmak koşulu ile altıncı aydan itibaren
KİKH penceresinden ele alınır.
KAP, fiziksel veya duygusal stresle ortaya çıkan, istirahatle ve nitratla
geçen, göğüs, omuzlar, sırt, çene ve kollarda ender olarak ta epigastrik bölgede
hissedilen ağrıdır. Benzer ağrı, akciğer, özefagus gibi diğer toraks organlarına bağlı
veya aort darlığı, hipertrofik kardiyomiyopati, dilate kardiyomiyopati gibi kalbin
koroner arter kaynaklı olmayan bozukluklarında da gelişebilir. Kararlı anjina, iki yıl
18
içinde erkeklerde %14,3 kadınlarda ise %6,2 oranında MI ile sonuçlanmaktadır.
(ESC 2006)
Fiziksel stres ile miyokardın oksijen ihtiyacı artmakta, duygusal ve zihinsel
stres ile taşikardi, hipertansiyon ve kontraktilite artışına bağlı olarak yine miyokardın
oksijen ihtiyacı artmaktadır. Gelişen sempatik aktivasyon, koroner akımı azaltarak,
miyokard için tehlikeyi artırır. Patofizyolojide, bazı nöromediatörler de rol
almaktadır. Noradrenalin, Endotelin, Serotonin, Tromboksan A2, Anjiotensin-II,
Nöropepetid Y gibi mediatörler, hem trombosit agregasyonu üzerinden etkirler hem
de iskemik tabloya katkıda bulunurlar. (Singh ve ark 2002)
Vazospastik Anjina, eforla çok ilişkisi gösterilemeyen lokalize istirahat
ağrısı ile karakterize bir tablodur. Nitratlara yanıt verir. “Varyant Anjina” ya da
“Prinzmetal Anjina” terimleri Vazospastik Anjina’nın diğer adlarıdır. Hastalığın
seyri daha çok altta yatan koroner hastalığın yaygınlığı ile ilişkilidir. Şöyle ki, altta
anlamlı tıkanıklık yok ise MI ve ölüm daha nadirdir. Tıkanıklık üzerine eklenen
vazospazmlarda prognoz daha kötüdür. Tanısı, EKG’de ST segment değişiklikleri ile
desteklenir. Ayrıca provokasyon testleri de kullanılabilir. Bu amaçla daha çok
“Asetil kolin” kullanılmaktadır. (JCS, 2010)
KAP’ı olan hastalarda ortaya çıkan iskeminin yaklaşık %75’inin “Sessiz
İskemi” olduğu gösterilmiştir. Azalmış miyokard perfüzyonu başladığı ve bunu
diyastolik ve sistolik ventrikül işlevlerinde bozulmanın takip ettiği gösterilmiştir.
Kasılma işlevlerinde bozukluk daha uzun sürebilir ve EKG normal olsa dahi kasılma
işlevinin normalizasyonu uzun sürebilir. Sessiz iskemi klinikte üç formda karşımıza
çıkabilir; asemptomatik olarak, MI sonrası ve semptomatik iskemiyle birlikte. (Iwai
2011)
Her ne kadar tanımında tam bir uzlaşı sağlanamamış olsa da; egzersizle
ortaya çıkan istirahat anjinası ve dispnenin de eşlik edebildiği anjina, egzersiz stres
testi ile pozitif EKG bulguları ve normal koroner arterlerin bir arada olduğu tablo
Sendrom X olarak adlandırılmaktadır. Kliniği çeşitlilik gösterebilir. Bu durum
endotel işlev bozukluğu, mikrovasküler bozukluk, interstisyel ve perivasküler
fibrozis, koroner yapısal değişiklikler gibi Sendrom X’e neden olan patolojilerin
19
farklılığı ile açıklanmaktadır. Sendrom X, genel olarak düşük mortalite ancak yüksek
morbidite ile seyreden bir tablodur. (Singh ve ark 2010)
1.3.3. Ateroskleroz ve KĠKH’nin Patolojisi
Arter duvarı, intima, media ve adventisia tabakalarından oluşur. En içteki
tabaka intima, endotel ve ince destek dokuya sahiptir. Media tabakasının yapısı
arterin büyüklüğüne göre değişim gösterse de esas olarak kontraktil eleman
barındırır. Adventisia fibroblast ve diğer hücreleri içeren destek dokudur.
Ateroskleroz, intimadan başlayan ve tüm arterlerin etkilenebileceği sistemik
bir hastalıktır. Lipit birikimi, inflamatuar hücre infiltrasyonu ve fibrozisle
karakterizedir. Genellikle damarda düzensiz aralıklarda fokal tutulum şeklinde
kendini gösterir. (Sakakura ve ark 2013) Ateroskleroz, patolojik olarak sekiz grupta
sınıflandırılmıştır, Bunlar farklı gruplar değil, aterosklerozun zamanla değişen
morfolojisini yansıtmaktadır.(Virmani ve ark 2000):
Tip-I. Erken lezyon, minimal yağ birikimi ve makrofaj
Tip-II. Hücre sayısında artış vardır.
Tip-III. Hücre dışı yağ birikintileri de vardır ve aterom teşekkül etmiştir.
Tip-IV. Hücre barındırmayan yağ birikintileri, bağ doku ve düz kas hücreleri
ile çevrelenmiştir.
Tip-V. Lipit çekirdek ve üzerinde fibröz başlıkla karakterize olup
damarlanma belirginleşir.
Tip-VI. Tip-V lezyonun hasarlanması sonrası üzerine trombositlerin
tutunmasına karşılık gelir.
Tip-VII. Mineralizasyonun, özellikle kalsifikasyonun olduğu evre
Tip-VIII. Fibrozisle kalınlaşmış doku
Gelişen ateroskleroz, normal damar endotel fonksiyonunda bozulmaya yol
açar. Damarın kesitsel alanında %75’lik bir azalma, kan akımında tam artış sağlansa
dahi, miyokardın artan oksijen gereksinimini karşılamaya yetmemektedir. Lümen
alanını %80’den fazla azalacak şekilde daralırsa, istirahat kan akımı azalabilir, ve
kan akımında gelişebilecek en küçük bir değişim bile koroner akımda çok ciddi
düşüşlere yol açarak miyokard iskemisine neden olabilir. Koroner ateroskleroza bağlı
20
perfüzyon
yetersizliği
miyokardın
mekanik,
biyokimyasal
ve
elektriksel
fonksiyonlarında geçici bozulmalara yol açabilmektedir. Tam veya tama yakın
tıkanıklıklarda olduğu gibi ani gelişen ciddi iskemi genellikle kasın normal kasılma
ve gevşemesinde bozulmaya yol açar. 20 dakikadan daha az süren tam tıkanmalarda
hasar geri dönüşümlü iken, 20 dakika üzerindeki tam tıkanmalarda kalıcı hasar
ortaya çıkmaktadır. Subendokardın kalbin diğer bölgelerine göre nispeten
perfüzyonunun daha zayıf olması bu bölgede iskemi sonucunda gelişen doku
nekrozu ve ağrıyı daha belirgin hale getirmektedir. İskemi geçici ise kendini anjina
pektoris şeklinde gösterebilir, uzadığındaysa akut miyokard infarktüsü bulguları
olsun veya olmasın miyokard nekrozu ve skar gelişimine yolaçar. Koroner
ateroskleroz fokal bir olaydır ve sıklıkla miyokardda homojen olmayan iskemi
oluşturur. (Virmani ve ark 2000, Sakakura ve ark 2013)
Batı ülkelerinde çeşitli nedenlere bağlı ölümlerde yapılan postmortem
çalışmalarda, koroner aterosklerozun sıklıkla 20 yaş öncesinde başladığı ve hayat
boyunca semptomu olmayan erişkinlerde de yaygın olarak var olduğu gösterilmiştir
(Libby 2004). Tüm yaş grupları incelendiğinde gerek erkeklerde gerekse kadınlarda
en önemli ölüm nedeninin iskemik kalp hastalığı olduğu saptanmıştır. Ani ölüm,
öncesinde şüphe uyandırmadan gelişebilir ve İKH’nin sık bir bulgusudur. Zaten ani
ölümlerin en sık nedeni kardiyak patolojilerdir. Yaş gruplarına göre ani ölüm
olgusunu incelendiğinde, 1-13 yaş arasında doğal ölümlerin %20’si kardiyak nedene
bağlı ölümlerdir. Bu oran 14-21 yaş arasında %30’a yükselir, orta ve ileri yaşta
%88’e ulaşır. (Virmani ve ark 2000)
Genç ve orta yaş grubunda erkekler ile kadınlar arasında ani kardiyak ölüm
oranı oldukça farklıdır, fakat bu fark yaşın ilerlemesi ile azalır. 45-64 yaş grubunda
ani kardiyak ölüm erkeklerde 7 kat fazladır. Bu oran 65-74 yaşları arasında yaklaşık
olarak 2:1 olur. Ani kardiyak ölüm riski için kadınlar ve erkekler arasındaki fark
koroner kalp hastalığının diğer riskleri ile paraleldir. Koroner kalp hastalığındaki
belirgin fark yaşamın 7. ve 8. dekadlarında her iki cins grubunda birbirine
yaklaşırken ani kardiyak ölüm için de aynı durum geçerlidir (Lin ve ark 2013).
Dünyada ve özellikle batı toplumlarında koroner aterosklerotik kalp
hastalığı (ASKH) ani kardiyak ölüm ile ilgili en yaygın patolojidir. Amerika Birleşik
21
Devletleri’nde tüm ani kardiyak ölümlerin %80’den fazlası koroner ateroskleroz
sonucudur. Postmortem çalışmalardan sağlanan verilere göre, ani kardiyak ölümlerde
%80’den fazla oranda koroner kalp hastalığının patolojik bulguları mevcuttur
(Virmani ve ark 2000)
1.3.4. ĠKH Risk Faktörleri
İskemik Kalp Hastalıkları için çok çeşitli risk faktörleri tanımlanmıştır. Bu
risk faktörleri özellikle genetik kanadıyla toplumdan topluma farklılık gösterebilir.
Bu nedenle İKH ile risk faktörlerini paylaşırken öncelikli olarak son derece kapsamlı
bir proje olan TEKHARF çalışmasının bulguları ele alınacaktır.
Hipertansiyon
Sistolik kan basıncının 140 mm-hg veya daha üzerinde olması ya da
diastolik kan basıncının 90 mm-hg veya daha üzerinde olması durumudur. Sistolik
kan basıncındaki 20 mm-hg’lik bir artış, İKH riskini diğer tüm etkenlerden bağımsız
olarak %40 oranında artırmaktadır. (Onat ve ark 2009)
Sigara Kullanımı
Erkekte İKH’yi ve bağlı ölümleri iki kat artırdığı gösterilmiş, ancak
kadınlarda aynı bulguya rastlanmamıştır. Sigara İKH açısından risk oluşturan
inflamatuar belirteçleri yükseltmektedir. (Katsiki ve ark 2013)
Metabolik Sendrom (MS)
Gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde artan yaşam süresi, şişmanlık,
sedanter yaşam alışkanlıkları nedeniyle giderek daha da önemli bir sorun haline
gelen MS, kardiyovasküler hastalık riskinin yükseldiği multidisipliner bir durumdur.
Uygarlık Sendromu, İnsülin Direnci Sendromu gibi isimlerle de anılan MS için farklı
sınıflandırma kriterleri önerilmiştir. Amerikan Ulusal Kolesterol Eğitim Programı
(National Cholesterol Education Program, NCEP) tarafından 2001’de yayınlanan
sınıflandırma kriterlerine göre abdominal obezite, hipertrigliseridemi, düşük HDL
22
kolesterol, hipertansiyon ve hiperglisemiden oluşan bileşenlerin en az üçünün varlığı
MS olarak adlandırılmalıdır ve bu tanıma göre toplumumuzda MS prevalansı her iki
cinste toplam 3/8 oranındadır. MS yaştan bağımsız olarak her iki cinste İKH riskini
2,2 kat artırmaktadır. (Onat ve ark 2009)
Total Kolesterol Düzeyi Yüksekliği
Serum total kolesterol düzeyinde her 40 mg/dl’lik bir yükselme İKH riskini
%35 oranında artırmaktadır. (Onat ve ark 2009)
Yüksek Dansiteli Lipoprotein (High Dansity Lipoprotein, HDL) Düzeyi
DüĢüklüğü
HDL-kolesterol düzeyinde 12 mg/dl’lik bir azalma erkekte İKH riskini %25
oranında artırırken, kadında bağımsız bir risk artışı gösterilmemiştir. (Onat ve ark
2009)
Trigliserit Düzeyi Yüksekliği
TEKHARF kohortu, serum trigliserit düzeyi değerlerine göre sıralanıp, üst
beştebirlik dilim alt beştebirlik dilime oranlandığında, erkekte ve her iki cinsiyet bir
arada değerlendirildiğinde bağımsız olarak İKH riskini 1,4 kat artırdığı görülmüştür.
(Onat ve ark 2009)
Total Kolesterol / HDL Kolesterol Oranı
Bu oran İKH gelişiminde lipit bazlı değerlerden toplumumuz için en iyi
göstergedir. Oranda 2 kat artış, İKH riskini %68 oranında artırmaktadır.
Apolipoprotein Düzeyleri
Türk yetişkininde Apolipoprotein A-I (Apo-AI) ve Apolipoprotein A-II
(Apo-AII) en kusurlu apolipoproteinler olup, koruyucu niteliklerini kaybettikleri gibi
kardiyolojik risk faktörü haline gelmişlerdir. Apolipoprotein C-III ise erkeklerde risk
23
faktörüdür. İKH öngörüsünde en değerli parametre erkekte Apolipoprotein-B (Apo
B)/Apo A-I iken kadında Apo B’dir. (Onat ve ark 2009)
Lipoprotein Düzeyleri
Türk toplumunda lipoprotein düzeyleri hafif düzeyde düşük olup, kadınlarda
anlamlı, erkeklerde ise sınırda anlamlı bağımsız risk faktörüdür. (Onat ve ark 2009)
Diyabetes Mellitus (DM)
İKH üzerine son derece olumsuz etkileri bulunan Diyabetes Mellitus (DM)
bu etkilerini daha çok diğer risk faktörleri ile etkileşerek yapmaktadır. Diğer tüm risk
faktörlerinden bağımsız olarak DM özellikle kadınlarda İKH yatkınlığını
artırmaktadır. (Onat ve ark 2009, Hsu ve ark 2013))
Obezite
Obezitenin prevalansı toplumuzda her iki cinste de artmaktadır. Vücutta
genel şişmanlıktan çok viseral obezitenin İKH açısından daha riskli olduğu ve viseral
obezite için en iyi belirleyicinin de bel çevresi olduğu bilinmektedir. Erkekte 87
cm’den itibaren ve kadında 83 cm’den itibaren aterojen dislipidemi artmaktadır ve bu
değerler uyarı eşiği olarak belirlenmiştir. Yine erkekte 95 cm ve üzeri ile kadında 88
cm ve üzeri değerlerde ateroskleroz riski çok arttığından tedavi verilmesi
gerekmektedir ki bu değerler de eylem eşiği olarak adlandırılmaktadır. (Onat ve ark
2009, Rosenthal 2014)
Fiziksel Ġnaktivite
İKH açısından erkekte ve kadında koruyucu özelliği kanıtlanmış olan
fiziksel aktivite etkisini daha çok kronik inflamasyonun önlenmesi, obezite, insülin
direnci ve lipit profili üzerinden gerçekleştirmektedir. Primer etkilerinin yanı sıra
DM, obstrüktif uyku apnesi gibi patolojilerde de anlamlı oranda azalmaya neden
olur. Toplumumuz kadınlarında fiziksel aktivitenin son yirmi yıl içinde azalmış
24
olması endişe vericidir. Toplumun fiziksel aktivite konusunda daha fazla eğitim
alması gerekmektedir. (Onat ve ark 2009, Hsu ve ark 2013)
Alkol
Ilımlı alkol alımı HDL Kolesterol üzerinden İKH prevalansını azaltırken,
yüksek miktarda kullanım özelikle erkeklerde İKH insidansını artırmaktadır. (Onat
ve ark 2009)
Gama Glutamil Transferaz (GGT) Düzeyi
GGT’nin oksidatif streste aterosklerozda rol aldığı hipotezi üzerinde
durulmaktadır. Bu hipotezi destekleyen en önemli bulgu, aşırı çay, kahve tüketmeyen
ve DM’li olmayan bir bireyin serum GGT düzeyinde gerçekleşen iki katlık
yükselmenin, İKH risikini % 50 artırdığının ortaya konmuş olmasıdır. (Onat 2009,
Mason ve ark 2010)
Ürik Asit Düzeyi
Ürik asidin bağımsız bir risk faktörü olarak İKH riskini artırdığı öne sürülse
de bu hipotez henüz kesinlik kazanmamıştır. Ancak abdominal obezite varsa serum
ürik asit düzeyi yüksekliği İKH açısından özellikle erkeklerde bir risk faktörüdür.
(Kanbay ve ark 2013)
Homosistein Düzeyi
İKH açısından bağımsız bir risk faktörü olmaktan ziyade erkekte metabolik
sendrom üzerinden kadında ise hipertansiyon üzerinden risk oluşturur. (Fowler 2005)
Beslenme
Günlük yaşam aktivitelerinin önemli bir parçası beslenmedir. Beslenme
alışkanlığının bileşenleri ve total enerji değeri bileşenleri ve total enerji değeri ile
İKH açısından risk faktörü haline gelebilir. Burada bağımsız faktör olmaktan çok
25
obezite, dislipidemi, hipertansiyon ve DM üzerinden risk oluşturma sözkonusudur.
Beslenmenin çeşitliliği ve karmaşıklığı göz önüne alındığında bileşenlerin her birinin
risk hesaplamasının son derece zor olacağı görülecektir. Ancak beslenme
bileşenlerinin ortak paydaları üzerinden kanıta dayalı sonuçlara ulaşılmıştır.
(Lichtenstein ve Lawrence 2006)
Fibrinojen Düzeyi
Bir inflamatuar belirteç olarak fibrinojen düzeyi erkekte metabolik sendrom
üzerinden İKH için risk oluştururken kadında bağımsız bir risk faktörü olarak kabul
edilebilir. Fibrinojen düzeyi sigara kullanımı ile artmaktadır. (Tousoulis 2011)
C-Reaktif Protein (CRP) Düzeyi
Fibrinojen gibi inflamasyon göstergesi bir risk faktörü olup bu etkisini
her iki cinste sigara kullanımı ve Apo B üzerinden göstermektedir. (Onat ve ark
2009)
Kompleman C3 Düzeyi
Serum C3 yüksekliği, her iki cinste, metabolik sendromdan bağımsız
olarak yeni gelişen İKH için bir risk faktörü olarak tanımlanmıştır. (Onat ve ark
2009)
Seks Hormon Bağlayıcı Globulin (SHBG) Düzeyi
SHBG düşüklüğü her iki cinste ama özellikle kadınlarda İKH
açısından bir risk faktörüdür.(Onat ve ark 2007)
Genetik Faktörler
İKH’nin genetik zeminiyle ilgili çalışmalar halen devam etmektedir. Bugün
elimizde olan veriler ışığında Türk toplumunda İKH açısından risk oluşturduğu
belirlenmiş genetik faktörler, Apolipoprotein A-V geni T1131>c ve
c.56C>G
26
polimorfizmleri, Lipoprotein Lipaz (LPL) geni S447X polimorfizmi, Kolesteril Ester
Transfer Proteini (CETP) geni Taq1B polimorfizmi, C-Reaktif Protein geni
-286C>T>A, +1444C>T, +1059G>C, +1846G>A polimorfizmleri, Apolipoprotein
AIV geni +347A>T polimorfizmi, Apolipoprotein CIII geni -482C>T polimorfizmi,
Uncoupling protein 2 (UCP2) geni 866G/A polimorfizmi ve Uncoupling protein 3
(UCP3) geni -5C/T polimorfizmidir. (Onat ve ark 2009)
1.3.5 KĠKH’nin Tedavi ve Rehabilitasyonu
KİKH tedavisi önleyici ve KİKH sonrası biçiminde iki grupta ele alınabilir.
Önleyici tedavi diyet alışkanlıklarının düzenlenmesi (Akdeniz tipi diyet gibi),
fiziksel aktivite, sigara içmemek, vücut ağırlığını VKİ değeri normal olacak şekilde
tutmak ve değiştirilemeyen risk faktörleri varlığında KR uygulamalarını içerir.
(Joseph ve Teo 2011)
KİKH sonrası tedavi ise hastalığın biçimine göre farklılık gösterir. MI
geçirilmemiş stabil iskemik sendromlar, farmakolojik tedavi, kardiyak risk puanına
göre PKG, gerekirse KABG ve KR ile takip edilirler. MI geçirmiş grupta invaziv
tedaviler daha yaygın olarak tercih edilmekte, farmakolojik tedaviye ek olarak ta KR
uygulamaları önerilmektedir.
Farmakolojik tedavi antianjinal tedavi ve destek tedavi olarak iki grupta ele
alınabilir. Antianjinal tedavi, antiiskemik ilaçlar (beta reseptör blokerler, nitratlar,
kalsiyum kanal blokerleri), antiagregan ilaçlar (asetil salisilik asit, klopidogrel,
prasugrel, tikagrelor), antikoagülanlar (fondaparinuks, düşük molekül ağırlıklı
heparinler, fraksiyonlaşmamış heparin, bivalirüdin) içerir. Destek tedavi ise KİKH
için risk oluşturan eşlik eden DM, dislipidemi gibi hastalıkların tedavisidir. (ESC
2011)
KİKH tedavisinde ikincil koruma programı olarak ta adlandırılan KR
uygulamalarının özel bir önemi vardır. KR, aterosklerotik sürecin kontrol altına
alınması ve böylece kardiyovasküler riskin azaltılması ile AKS sıklığını azaltmayı
hedefleyen eğitim, danışma ve çeşitli girişimlerinin tümünü kapsayan kompleks bir
yaklaşımdır. (Balady 2007)
27
KR uygulamalarını yalnızca egzersizle sınırlamak eksikliklere ve beklenen
etkinin ortaya çıkmamasına yol açabilir. KR uygulamalarının temel bileşenleri;
Eğitim
Diyet alışkanlıklarının düzenlenmesi
Hipertansiyon, DM ve dislipidemi tedavisi
Sigara bıraktırma
Kilo kontrolü
Egzersiz ve fiziksel aktivite eğitimi
Psikolojik destek olarak sıralanabilir.
KR’nin endike olduğu kardiyovasküler hastalıkların başında, KAP,
geçirilmiş MI, PKG, KABG, geçirilmiş kapak cerrahisi, kalp yetmezliği ve
hipertansiyondur. UAP, ciddi aort darlığı ve ciddi kapak hastalıkları, kontrolsüz
aritmiler, egzersizle tetiklenen kardiyak bozukluklar, aşırı yüksek istirahat
hipertansiyonu, akut perikardit ve miyokardit gibi kardiyak patolojilerde ise
kontrendikedir. (Demirsoy 2008)
KR, dört fazda uygulanır. Evre-I, hastane ortamında uygulanan kısa süreli
erken fazdır. Eğitim, psikolojik destek ve hafif derecede fiziksel aktiviteyi içerir.
Amaç, hastanın günlük yaşam aktivitelerini güvenli bir şekilde yapabilmesini
sağlamaktır. Evre-II, yine hastanede veya eve geçişin ilk dönemlerini kapsar.
Hastanın fiziksel aktivite düzeyi kontrollü biçimde artırılır. Evre-III’te, KR
merkezinde egzersiz eğitim uygulamaları yapılır. Öncesinde hastanın maksimal
egzersiz kapasitesi ölçülür ve hastaya submaksimal düzeyde aerobik egzersiz
yaptırılır. Çeşitli düzeylerde güçlendirme, eklem hareket açıklığı ve germe
egzersizleri de programa genellikle dahil edilir. Evre-IV’te hastanın önerilen fiziksel
aktivite ve diğer yaşam tarzı ve günlük yaşam aktiviteleri değişikliklerini uygulaması
ve kazanımlarını koruması beklenir. (Willimas ve ark 2007, Demirsoy 2008)
KR sonuçlarını değerlendirilirken,
KR uygulamalarının geniş kapsamı
doğrultusunda hareket etmek gerekir. Kardiyovasküler sistemin yapı ve işlevleri,
müsküloskeletal sisteme ait özellikler, psikolojik ve zihinsel değerlendirmeler
yapılmalıdır. Ayrıca kişinin genel sağlık durumu ve sağlığını algısı ve yakın arkadaş,
28
aile, iş ve diğer sosyal işlevlerinin gözden geçirilmesi gibi çok boyutlu ölçümler ile
tedavinin gerçek etkinliği yansıtılmış olacaktır. (Oral 2008)
KR’nin sonuç ölçeklerinde laboratuar testler, egzersiz testleri vb. klinik
ölçümlerin yanı sıra yaşam kalitesi alanı da değerlendirilmelidir. Kısa Form-36 (SF36), Hastalık Etki Profili, Notthingham Sağlık Profili, Avrupa Yaşam Kalitesi Anketi
gibi jenerik ölçekler kullanılabileceği gibi, Miyokard İnfarktüsü sonrası Yşam
Kalitesi Anketi, Miyokard İnfarktüsü Boyutsal Değerlendirme Ölçeği (MIDAS),
Seattle Anjina Anketi, Mac New Kalp Hastalığı Sağlığa Dayalı Yaşam Kalitesi
Anketi gibi hastalığa özel ölçekler de kullanılabilir. (Oral 2008)
Son yıllarda sağlık durumunun değerlendirmesinin ICF zemininde olması
gerektiği tartışılmakta ve ölçekler bu açıdan değerlendirilmektedir. Ayrıca, ICF
zemininde sağlık değerlendirme ölçekleri geliştirilmektedir. KİKH için geliştirilmiş
ICF çekirdek setleri bu amaçla kullanılabilir. (Okochi ve ark 2005, Küçükdeveci ve
ark 2011)
1.4. Kronik Ġskemik Kalp Hastalığı Ġçin ICF Çekirdek Setleri
1.4.1. Kronik Ġskemik Kalp Hastalığı ICF Çekirdek Setlerine Genel BakıĢ
Kronik hastalıklar özellikle rehabilitasyon alanında yalnızca bir sağlık
durumu olarak ele alınmamalıdır. Gelişebilecek işlevsellik kaybı ve yetiyitiminin
kapsamlı bir bakış açısıyla, standart ve evrensel bir dille değerlendirilmesi
önerilmektedir. Bu değerlendirme için geliştirilen ICF sağlık durumunu salt
biyomedikal zeminde değil, kişinin mevcut veya olası etkinlikleri ve sosyal yaşantısı
dahil her türlü çevresiyle ele alan kapsamlı, çok boyutlu bir sistemdir. ICF zemininde
kronik hastalıklar için çekirdek setler geliştirilmiştir. Bu setler Kapsamlı ve Kısa
olmak üzere iki biçimdedir. Çekirdek seti olan sağlık durumlarından biri Kronik
İskemik Kalp Hastalıklarıdır. (Cieza ve ark 2004a, Grill ve ark 2011b)
Kapsamlı ve Kısa setler, DSÖ’nün desteği ve işbirliği ile Münih Kenti,
Ludwig-Maximilians Üniversitesinde yedi farklı ülkeden, çeşitli dallardan toplam 16
uzman tarafından geliştirilmiştir. Geliştirme çalışmalarında uzmanlar ikisi beş biri
29
altı kişiden oluşan üç çalışma grubuna ayrılmışlardır. Geliştirme çalışmaları ICF
tabanlı çalışmalar, sistematik derlemeler, delphi egzersizleri ve uzman görüşleri gibi
yöntemler sonucunda resmi görüş birliği içinde sonuçlanmış ve incelenen 253 ICF
kategorisi elemeleri sonucunda KİKH için en uygun olanları seçilmiştir. Geliştirme
çalışmaları sonucunda KİKH için 61 kategori içeren “Kapsamlı” ve 36 kategori
içeren “Kısa” ICF çekirdek setleri tanımlanmıştır. (Cieza ve ark 2004a)
1.4.2. Kronik Ġskemik Kalp Hastalıkları Ġçin Kapsamlı ICF Çekirdek Seti
KİKH Kapsamlı ICF Çekirdek Seti dört temel bileşene ait toplam 61 ikinci
düzey ICF kategorisinden oluşmaktadır. Kapsamlı set içinde üçüncü veya dördüncü
düzey ICF kategorisi bulunmamaktadır.
Vücut İşlevlerine ait 14 kategori belirlenmiştir. (Bkz. Çizelge 1.8) Vücut
İşlevleri kategorileri setin tüm kategorilerinin %23’ünü oluştururken, ikinci düzey
tüm ICF kategorilerinin ise %12’sine karşılık gelmektedir. Vücut işlevleri
kategorileri birinci düzeyde ele alındığında “Zihinsel işlevler” (b1) üç adet ikinci
düzey kategori ile, “Duyusal işlevler ve ağrı” (b2) bir adet ikinci düzey kategori ile,
“Kardiyovasküler, hematolojik, immünolojik ve solunum sistemi işlevleri” (b4) altı
adet ikinci düzey kategori ile, “Sindirim, metabolik ve endokrin sistem işlevleri” (b5)
bir adet ikinci düzey kategori ile, “Genitoüriner ve üreme işlevleri” (b6) bir adet
ikinci düzey kategori ile ve “Nöromüsküloskeletal ve hareketle ilgili işlevler” iki adet
ikinci düzey kategori ile yer almıştır. (Cieza ve ark 2004b)
Vücut Yapısı bileşenine ait tek kategori yer almaktadır. Bu kategori birinci
düzeyde “Kardiyovasküler, immünolojik ve solunum sistemi yapıları” (s4) kategorisi
altında bulunan “Kardiyovasküler sistem yapısı”’dır. (s410) (Bkz. Çizelge 1.9) Bu
kategori, tüm çekirdek setin %2’sini oluşturmaktadır. (Cieza ve ark 2004b)
Etkinlikler ve Katılım’a ait 17 kategori, çekirdek setin %28’ini oluştururken,
bu temel bileşene ait tüm ikinci düzey kategorilerin %14’üne karşılık gelmektedir.
Setin bu bölümü birinci düzey kategoriler açısından ele alındığında, yedi farklı
birinci düzey kategorinin yer aldığı görülmektedir. “Genel görevler ve talepler” (d2)
iki adet ikinci düzey kategori ile, “Yer değiştirme” (d4) yedi adet ikinci düzey
30
kategori ile, “Kendine bakım” (d5) bir adet ikinci düzey kategori ile, “Ev yaşamı”
(d6) üç adet ikinci düzey kategori ile, “Kişilerarası etkileşimler ve ilişkiler “ (d7) iki
adet ikinci düzey kategori ile, “Temel yaşam alanları” (d8) bir adet ikinci düzey
kategori ile ve “Toplum hayatı, sosyal hayat ve yurttaşlık” ta (d9) bir adet ikinci
düzey kategori ile yer almaktadır. (Cieza 2004b) Etkinlikler ve Katılım bileşenine ait
tüm ikinci düzey kategoriler Çizelge 1.10’da sunulmuştur.
Çizelge 1.8. KĠKH için Kapsamlı ICF Çekirdek Seti “Vücut ĠĢlevleri”
Kategorileri
Kod Kategori
b130
Enerji ve güdü işlevleri
b134
Uyku işlevleri
b152
Duygudurum işlevleri
b280
Ağrıyı duyumsama
b410
Kalp işlevleri
b415
Kan damarlarının işlevleri
b420
Kan basıncı işlevleri
b440
Solunum işlevleri
b455
Egzersiz tolerans işlevleri
b460
Kardiyovasküler ve solunum işlevleri
b530
Kiloyu koruma işlevleri
b640
Cinsel işlevler
b730
Kas gücü işlevleri
b740
Kas dayanıklılığı işlevleri
Çizelge 1.9. KĠKH Ġçin Kapsamlı ICF Çekirdek Seti “Vücut Yapıları”
kategorisi
Kod Kategori
s410
Kardiyovasküler sistem yapısı
Çevresel Faktörler bileşeni 29 kategori ile, setin %48’lik bölümünü
oluşturmaktadır. Bu da bileşene ait tüm ikinci düzey ICF kategorilerinin %39’unun
bu sette yer aldığı anlamına gelmektedir. Bu nedenle Çevresel Faktörler bileşeni
Kapsamlı Set içinde hacim olarak en çok yer tutan bileşendir. Birinci düzey
kategoriler açısından ele aldığımızda, “Ürünler ve Teknoloji” (e1) yedi adet ikinci
31
düzey kategori ile, “Doğal çevre ve çevrede insan yapımı değişiklikler” (e2) iki adet
ikinci düzey kategori ile, “Destek ve İlişkiler” (e3) sekiz adet ikinci düzey kategori
ile, “Tutumlar” (e4) dokuz adet ikinci düzey kategori ile ve “Hizmetler, sistemler ve
politikalar” ise üç adet ikinci düzey kategori ile yer almaktadır. (Cieza 2004b) (Bkz.
Çizelge 1.11)
Çizelge 1.10. KĠKH Ġçin Kapsamlı ICF Çekirdek Seti “Etkinlikler ve Katılım”
kategorileri
Kod Kategori
d230
Günlük rutinleri yerine getirme
d240
Stres ve diğer psikolojik taleplerle baş etme
d430
Nesneleri kaldırma ve taşıma
d450
Yürüme
d455
Hareket etme
d460
Farklı yerlerde dolaşma
d470
Taşıt aracı kullanma
d475
Taşıt sürme
d480
Taşıt aracı olarak hayvanlara binmek
d570
Sağlığına dikkat etme
d620
Hizmet ve mal edinme
d630
Yemek hazırlama
d640
Ev işi yapma
d760
Aile ilişkileri
d770
Özel/yakın ilişkiler
d850
Para karşılığı çalışma
d920
Eğlence ve boş zaman
KİKH için Kapsamlı ICF Çekirdek Seti’nin tamamı ICF’in ikinci düzey
kategorilerden oluşmaktadır. Üçüncü ve dördüncü düzey kategorilere yer
verilmemiştir.
Kapsamlı Set’in
daha çok multidisipliner yaklaşımlarda kullanılması
önerilmektedir.
32
Çizelge 1.11 KĠKH Ġçin Kapsamlı ICF Çekirdek Seti “Çevresel Faktörler”
kategorileri
Kod Kategori
e110
Kişisel tüketim için ürünler veya maddeler
e115
Günlük yaşamda kişisel kullanım için ürünler ve teknoloji
e125
İletişim için ürünler ve teknoloji
e135
Çalışma için ürünler ve teknoloji
e140
Kültür, eğlence ve spor için ürünler ve teknoloji
e150
Kamu kullanımına ait binaların tasarımı, yapı ve inşaat ürünleri ve teknolojisi
e155
Özel kullanıma ait binaların tasarımı, yapı ve inşaat ürünleri ve teknolojisi
e225
İklim
e260
Havanın niteliği
e310
Yakın aile
e315
Geniş aile
e320
Arkadaşlar
e325
Tanıdıklar, akranlar, iş arkadaşları, komşular ve topluluk üyeleri
e330
Yetkili konumundaki insanlar
e340
Kişisel bakım verenler ve kişisel yardımcılar
e355
Sağlık profesyonelleri
e360
Diğer profesyoneller
e410
Yakın aile fertlerinin bireysel tutumları
e415
Geniş aile fertlerinin bireysel tutumları
e420
Arkadaşların bireysel tutumları
e425
Tanıdıklar, akranlar, iş arkadaşları, komşular ve topluluk üyelerinin bireysel
tutumları
e430
Yetkili konumundaki insanların bireysel tutumları
e440
Kişisel bakım verenler ve kişisel yardımcıların bireysel tutumları
e450
Sağlık profesyonellerinin bireysel tutumları
e455
Diğer profesyonellerin bireysel tutumları
e460
Toplumsal tutum
e570
Sosyal güvenlik hizmetleri, sistemleri ve politikaları
e580
Sağlık hizmetleri, sistemleri ve politikaları
e590
İş ve istihdam hizmetleri, sistemleri ve politikaları
33
1.4.3. Kronik Ġskemik Kalp Hastalıkları Ġçin Kısa ICF Çekirdek Seti
KİKH Kısa ICF Çekirdek Seti dört temel bileşene ait toplam 36 ikinci düzey
ICF kategorisinden oluşmaktadır. (Bkz. Çizelge 1.12a ve b) Bu 36 kategorinin tümü
Kapsamlı Set’te yer almaktadır.
Çizelge 1.12.a. KĠKH Ġçin Kısa ICF Çekirdek Seti Kategorileri-1
Bileşen
Kod Kategori
Vücut
b130
Enerji ve güdü işlevleri
İşlevleri
b152
Duygudurum işlevleri
b280
Ağrıyı duyumsama
b410
Kalp işlevleri
b415
Kan damarlarının işlevleri
b420
Kan basıncı işlevleri
b455
Egzersiz tolerans işlevleri
b460
Kardiyovasküler ve solunum işlevleriyle ilişkili belirtiler
b730
Kas gücü işlevleri
b740
Kas dayanıklılığı işlevleri
s410
Kardiyovasküler sistem yapısı
Vücut
Yapıları
Etkinlikler d230
Günlük rutinleri yerine getirme
ve Katılım d240
Stres ve diğer psikolojik taleplerle baş etme
d430
Nesneleri kaldırma ve taşıma
d450
Yürüme
d455
Hareket etme
d570
Sağlığına dikkat etme
d620
Hizmet ve mal edinme
d630
Yemek hazırlama
d640
Ev işi yapma
d760
Aile ilişkileri
d770
Özel/yakın ilişkiler
d850
Para karşılığı çalışma
34
Çizelge 1.12.b. KĠKH Ġçin Kısa ICF Çekirdek Seti Kategorileri-2
Bileşen
Kod Kategori
Çevresel
e110
Kişisel tüketim için ürünler veya maddeler
Faktörler
e125
İletişim için ürünler ve teknoloji
e260
Havanın niteliği
e310
Yakın aile
e315
Geniş aile
e320
Arkadaşlar
e325
Tanıdıklar, akranlar, iş arkadaşları, komşular ve topluluk üyeleri
e330
Yetkili konumundaki insanlar
e355
Sağlık profesyonelleri
e410
Yakın aile fertlerinin bireysel tutumları
e415
Geniş aile fertlerinin bireysel tutumları
e570
Sosyal güvenlik hizmetleri, sistemleri ve politikaları
Kısa Set, Kapsamlı Set kategorilerinin Vücut İşlevleri ile ilgili olanların
%71’ini, Vücut Yapıları ile ilgili olanların %100’ünü, Etkinlikler ve Katılım ile ilgili
olanların %76’sını ve Çevresel Faktörlerle ilgili kategorilerin %41’ini içermektedir.
(Cieza 2004b)
Kısa Çekirdek Set’in klinik uygulamalarda, klinik ve epidemiyolojik
araştırmalarda ve sağlık politikası geliştirilmesinde kullanılması önerilmektedir.
1.4.4. Kronik Ġskemik Kalp Hastalığı ICF Çekirdek Setlerinin Kullanımı
KİKH, yalnızca koroner damar disfonksiyonu olarak ele alınmamalıdır.
Egzersiz intoleransı, yürüme güçlüğü, ağrı, dispne, depresyon ve anksiyete gibi çok
farklı semptom ve bulguların bir arada görülebildiği dolayısıyla işlevsellikte azalma,
günlük yaşam aktivitelerinde kısıtlılık, sosyal fonksiyonlarda sınırlılık gibi yetiyitimi
ve engelliliğe neden olan bir sağlık durumu olarak değerlendirilmesi daha bütüncül
bir yaklaşım olacaktır.
Bunun için halihazırda en uygun sistem ICF’tir ve ICF
tabanında geliştirilmiş KİKH Kapsamlı ve Kısa Çekirdek Setleri ile bu
değerlendirme yapılabilir. (Müller 2011)
35
KİKH çekirdek setleri ile değerlendirme yapılırken ICF ölçeği ile puanlama
yapmak mümkündür. ICF ölçeği, Vücut İşlevleri, Vücut Yapıları ile Etkinlikler ve
Katılım bileşenlerine ait kategoriler 0 ile 4 arasında puanlanan beşli sıralı bir ölçektir.
Çevresel Faktörler’e ait kategorileri değerlendirirken aynı kategori hem kolaylaştırıcı
hem de engel olarak yer alabileceği için puanlama -4 ile +4 arasında yani hem pozitif
hem de negatif yöne yapılır. Tüm bileşenler için her kategori tek tek puanlanır.
Çekirdek Set’in toplam bir puan alması söz konusu değildir.
KİKH Çekirdek Setleri, KİKH tanısıyla kardiyak rehabilitasyon planlanan
hastalarda, rehabilitasyon hedeflerinin, kapsamının, unsurlarının belirlenmesinde ve
sonuçlarının ölçümünde kullanılabilir. KİKH Çekirdek Setlerinin kullanımı, kardiyak
rehabilitasyon uygulamalarının ICF penceresinden değerlendirilmesini sağlayacaktır
ve özellikle kardiyak rehabilitasyon alanında çalışan profesyonellerin çalışma ve
verilerinin daha standart hale gelmesinde rol oynayacaktır. KİKH Çekirdek
Setlerinin kullanımı ile gözden kaçabilecek bazı faktörlerin belirlenmesi mümkün
olabilecektir. (Cieza 2002, Cieza 2004a)
36
2. GEREÇ VE YÖNTEM
2.1. ÇalıĢmaya Alınan Hastaların Özellikleri
Çalışmamız, Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine 2012 ve 2013
yıllarında başvurmuş ve ICD-10 sınıflandırmasına göre Kronik İskemik Kalp
Hastalığı tanısı almış 101 erişkin hasta ile yapılmıştır.
Kronik İskemik Kalp Hastalığı, iskemik kalp hastalığının kronik formlarını,
yani KAP, MI sonrası altıncı aydaki stabil durum ve KABG sonrası altıncı aydaki
stabil durumları kapsar. (Cieza 2004b)
KİKH ile ilişkili olan veya olmayan ve aşağıda sıralanan bazı sağlık
durumları çalışma sonuçlarını etkileyebileceği için çalışmaya alınmamıştır.
Akut Koroner Sendromlar (STEMI, NSTEMI ve UAP), Kronik İskemik
Kalp Hastalığı sınıflandırmasına girmediği için araştırma kapsamına alınmamıştır.
AKS sonrası, PKG veya KABG yapılan veya invaziv tedavi yapılmaksızın
takip edilen hastalar stabil seyretseler dahi, AKS üzerinden altı ay geçmemiş ise
KİKH olarak değerlendirilemeyeceği için araştırma kapsamına alınmadılar.
AKS sonrası kardiyak rüptür, perikardit, reinfarktüs vb. komplikasyon
gelişen hastalar, stabil seyri sağlayamadıkları için araştırma kapsamına alınmadılar.
NYHA Evre-IV Kalp Yetmezliği, Kronik İskemik Kalp Hastalığı’nın bir
sonucu olarak gelişmiş olsa bile alınmadı. Çünkü KİKH’den bağımsız olarak ölçüm
yaptığımız parametreleri etkileyebilme olasılığı vardı.
Uzun
dönem
komplikasyonları
gelişmiş
DM
hastaları
yine
bu
komplikasyonlardan dolayı ölçüm parametreleri etkilenebileceği için alınmadı. (Ruof
ve ark 2004)
37
Obezite, İKH bir risk faktörü olarak kabul edilse de morbid obezite başlı
başına ölçüm parametrelerini etkileyebileceği için Vücut Kitle İndeksi (VKİ) 40’tan
yüksek olanlar çalışmaya dahil edilmedi. (Stucki ve ark 2004)
Şiddetli dejeneratif veya inflamatuar eklem hastalığı, kronik bağ doku
hastalığı olanlar, enfeksiyon, malignite, konjenital anomali, ciddi lokomotor sistem
deformitesi
olan,
bilişsel,
psikolojik
ve
mental
durumu
yapacığımız
değerlendirmelere uygun olmayan hastalar da ölçüm parametrelerini etkileyebileceği
düşünülerek çalışmaya alınmadı.
0-17 yaş aralığındaki hastalar Kronik İskemik Kalp hastalığı’na sahip
olsalar bile öncelikli olarak ICF Kronik İskemik Kalp Hastalıkları Çekirdek Seti ile
değerlendirilmesi önerilmez. Bu yaş grubu ICF Child and Youth (ICF-CY)
sınıflandırması kapsamında değerlendirilmesi gerektiği için çalışmaya alınmadı. (Lee
2011)
Çalışmaya rıza göstermeyen hastalar alınmadı. Rıza gösteren hastalar
bilgilendirildi ve yazılı “olur” alındı. Araştırma için yerel “Etik Kurul” onayı alındı.
2.2 Yapılan Değerlendirme ve Testler
2.2.1.Sosyodemografik Veriler
Hastaların cinsiyet, yaş ve medeni durum bilgileri kaydedildi.
Eğitim durumu, “Okur yazar değil”, “Okur yazar veya ilkokul düzeyinde
eğitim”, “Ortaokul veya lise düzeyinde eğitim” ve “Yüksekokul veya daha üst
düzeyde eğitim” biçiminde sınıflandırıldı.
Meslek ve iş bilgileri sorgulandı. İş durumu, “Çalışmıyor” (işsiz, öğrenci, ev
hanımı, hobi amacıyla sürekli ve periyodik olmadan çalışanlar ve emekliler dahil),
Büro İşinde Çalışanlar ve Beden İşinde Çalışanlar olarak sınıflandırıldı.
38
2.2.2. Hastalığa Ait Veriler
KİKH kendi içinde üç grupta irdelendi. Birinci gruba KAP ve diğer stabil
anjinal sendromlar (Vazospastik Anjina, Sessiz İskemi, Sendrom X) dahil edildi.
İkinci grupta MI geçirmiş, sonrasında PKG yapılmış veya takip edilmiş hastalardan
altı ay boyunca stabil kliniği olanlar yer aldı. Üçüncü grupta ise KABG operasyonu
geçirmiş hastalardan en az altı aydır stabil kliniği olanlar yer aldı.
Hastaların göğüs ağrısı semptomları, Kanada Kardiyovasküler Topluluğu
Anjina Pektoris Sınıflandırması (Canadian Cardiovascular Society Grading of
Angina
Pectoris,
CCSGAP)
ile
değerlendirilmiştir.
(Scirica
2009)
Bu
sınıflandırmaya göre AP dört grupta sınıflandırılır:
Sınıf-I. Günlük yaşam aktiviteleri anjinaya neden olmaz. Anjina ancak zorlu
aktiviteler sonrasında gelişir.
Sınıf-II. Günlük Yaşam Aktivitelerinde hafif düzeyde kısıtlılık oluşturacak
derecede anjina gelişebilir.
Sınıf-III. Günlük Yaşam Aktivitelerinde belirgin kısıtlanma oluşturacak derecede
anjina vardır.
Sınıf-IV. Anjina istirahatte bile gelişir. Anjinal semptomlardan dolayı hiç iş
yapamayacak derecede Günlük Yaşam Aktiviteleri kısıtlanmıştır.
Eşlik eden hastalık varlığı; ilk grupta KİKH dışında ek hastalığı olmayanlar
veya yalnızca bir ek hastalık tanımlayanlar, ikinci grupta ise, KİKH’nin yanı sıra en
az iki ek hastalık tanımlayan hastalar olacak biçimde iki grupta sınıflandırıldı.
Hastalar ayrıca VKİ’ne göre de sınıflandırıldı. VKİ sınıflandırması çeşitli
kaynaklarda farklılık gösterebilmektedir. Biz araştırmamızda DSÖ’nün standartlarını
kabul ettik. VKİ, kilogram cinsinden vücut ağırlığının, metre cinsinden boyun
karesine bölünmesi ile elde edilir. VKİ sınıflandırması çizelgede gösterilmiştir.
Biz araştırmamızda zayıf ve normal olarak sınıflandırılanları ilk grupta,
kilolu olarak sınıflandırılan hastaları ikinci grupta, Sınıf-I Obez olarak sınıflandırılan
hastaları üçüncü grupta ve son olarak Sınıf-II Obez olarak sınıflandırılan hastaları
39
dördüncü grupta değerlendirdik. Sınıf-III Obez olarak sınıflandırılmış hastalar
araştırma kapsamına alınmadı.
Çizelge 2.1. WHO, VKĠ Sınıflandırması
VKİ
Sınıflandırma
Zayıf
< 18,5
18,5 – 24,9
Normal
25 – 29,9
Kilolu
30 – 34,9
Sınıf-I Obez
35 – 39,9
Sınıf-II Obez
40 ve > 40
Sınıf-III Obez
Hastaların sigara içimi sorgulandı. İKH için bilinen önemli değiştirilebilir
risk faktörü olan sigara kullanımı, birinci grupta hiç içmemiş, ikinci grupta içmiş
fakat bırakmış, üçüncü grupta ise halen içmekte olacak şekilde üç grupta
sınıflandırıldı.
2.2.4. Standart Soru Anketleri ve Ölçeklerine Ait Veriler
KİLH için Kapsamlı ve Kısa ICF Çekirdek Seti (Comprehensive and Brief
ICF Core Sets for Chronik Ischemic Heart Disease), Myokard İnfarktüsü Boyutsal
Değerlendirme Ölçeği (Myocardial Infarction Dimensional Assessment Scale,
MIDAS) ve Kısa Form-36 (Short Form-36, SF-36) kullanılmıştır. (Bkz. Ek-2 ve Ek3)
KİKH için Kapsamlı ve Kısa ICF Çekirdek Setleri, DSÖ’nün desteği ve
işbirliği ile Münih,
Ludwig-Maximilians Üniversitesinde Fiziksel Tıp ve
Rehabilitasyon Departmanı ve ICF Araştırma Kolu tarafından geliştirilmiş olup,
Türkçe set, E. Kabakçı ve A. Göğüş tarafından Türkçeleştirilen ve Türkiye
Cumhuriyeti Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığı tarafından yayınlanan
İşlevsellik, Yetiyitimi ve Sağlığın Uluslararası Sınıflandırması adlı kılavuzda yazan
biçimiyle oluşturulmuş ve yine aynı kılavuz doğrultusunda puanlanmıştır. (Bkz. Ek4)
40
Çizelge 2.2. “Vücut ĠĢlevleri”, “Vücut Yapısı” ve “Etkinlikler ve Katılım”
kategorileri için puanlama sistemi
Değerlendirme Seçenekleri
Puan
Temsil Ettiği Kayıp Oranı
Problem Yok
0
% 0-4
HAFİF düzeyde problem
1
% 5-24
ORTA düzeyde problem
2
% 25-49
CİDDİ düzeyde problem
3
% 50-95
TAM problem
4
% 96-100
Belirtilmemiş
8
Uygulanamaz
9
Çizelge 2.3. “Çevresel Etmenler” kategorileri için puanlama sistemi
Temsil Ettiği Kayıp veya
Değerlendirme Seçenekleri
Puan
Kazanç Oranı
Kolaylaştırıcı veya Engel YOK
0
HAFİF düzeyde Kolaylaştırıcı
+1
HAFİF düzeyde engel
-1
ORTA düzeyde kolaylaştırıcı
+2
ORTA düzeyde engel
-2
CİDDİ düzeyde kolaylaştırıcı
+3
CİDDİ düzeyde engel
-3
TAM kolaylaştırıcı
+4
TAM engel
-4
Belirtilmemiş
8
Uygulanamaz
9
% 0-4
% 5-24
% 25-49
% 50-95
% 96-100
KİKH için ICF Çekirdek Setleri, “Kapsamlı” ve “Kısa” olmak üzere iki adet
geliştirilmiştir. Kapsamlı set, ICF’in “Vücut İşlevleri”, “Vücut Yapısı”, “Etkinlikler
ve Katılım” ve “Çevresel Etmenler” başlıklı dört temel kategorisinin iki basamaklı
sınıflandırmasından seçilmiş toplam 61 alt kategoriden, kısa set ise yine aynı şekilde
seçilmiş 27 alt kategoriden oluşmaktadır. Kapsamlı set, kısa sete ait tüm kategorileri
içermektedir. Alt kategorilerden “Vücut İşlevleri”, “Vücut Yapısı” ve “Etkinlikler ve
Katılım” başlıklarına ait olanlar 0-4 puan arasında beşli likert tarzı ölçekte puanlanır.
“Çevresel Etmenler” başlığında sözkonusu kategori kolaylaştırıcı veya zorlaştırıcı
41
olabileceği için hem negatif hem de pozitif sayısal değerlerin olduğu -4 ile +4
arasında puanlanır. Çekirdek setlerin değerlendirmesinde bu puanların toplanması
sözkonusu değildir.
MIDAS, MI geçirmiş hastalar için geliştirilmiş, Fiziksel Aktivite,
Güvensizlik, Duygusal Tepki, Bağımlılık, Beslenme Şekli, İlaç Hakkında Endişeler
ve İlaç Yan Etkileri adlı yedi kategoriden oluşan 35 sorulu bir ölçektir. MI geçirmiş
hastalarda, İKH ile ilişkili olarak gelişebilecek durumların geniş bir yelpazede
sorgulanmasını sağlar. Soruların tümü beşli likert ölçek ile değerlendirilir ve tüm
yanıtlar aşağıdaki şekilde puanlanır. Ölçekten en fazla 140 en az 0 puan almak olası
olup, yüksek puan daha düşük algılanan yaşam kalitesi ile orantılıdır.
Çizelge 2.4. MIDAS puanlama sistemi
MIDAS Yanıt Seçenekleri
Puan
Hiçbir zaman
0
Nadiren
1
Bazen
2
Sık sık
3
Her zaman
4
MIDAS’ın Türkçe formunun kategorileri ile birlikte Türk toplumunda
geçerli ve güvenilir olduğu gösterilmiştir. (Yılmaz E. Ve ark.)
SF-36 herhangi bir hastalığa, duruma veya yaşa özgü olmayan, klinik
değerlendirme ve araştırmalarda son derece sık kullanılan geçerli, jenerik bir yaşam
kalitesi ölçeğidir. 11 soru ve sekiz kategoriden oluşur. Soruların bazıları alt sorular
da içerdiği için toplam 36 soru barındırır. Ölçeğin sekiz kategorisi ve bu kategorilere
karşılık gelen sorular Çizelge 2.4’te gösterilmiştir.
Sorular, hasta tarafından kısa sürede yanıtlanabilecek düzeydedir. Yanıtlar
alındıktan sonra puanlama yapılır. Soruların tümü 0 ile 100 arasında puan almakla
birlikte, farklı sayıda seçenek içerdiklerinden ve olumlu veya olumsuz durumlar
birlikte sorgulandığından her bir sorunun puanı SF-36 puanlama yönergesine göre
yapılmalıdır. Soru puanları hesaplandıktan sonra sekiz kategori için ortalama
42
alınarak puanlama yapılır. Burada da yine 0 ile 100 arasında bir değer elde edilir. SF36 ölçeğinin toplam puanının hesaplanması sözkonusu değildir
Çizelge 2.5. SF-36 kategorileri ve bu kategorilere karĢılık gelen sorular
SF-36 Kategorisi
İçerdiği Sorular
Fiziksel Fonksiyonlar
3a, 3b, 3c, 3d, 3e, 3f, 3g, 3h, 3i, 3j
Fiziksel Rol
4a, 4b, 4c, 4d
Vücut Ağrısı
7, 8
Genel Sağlık
1, 11a, 11b, 11c, 11d
Vitalite
9a, 9e, 9g, 9i
Sosyal Fonksiyon
6, 10
Emosyonel Rol
5a, 5b, 5c
Mental Sağlık
9b, 9c, 9d, 9f, 9h
2.3. Araştırma Verilerinin Düzenlenmesi ve Analizi
Elde edilen veriler SPSS 10.0 paket programına aktarılmış ve bu program
aracılığıyla istatistiki analizler yapılmıştır. İstatistiksel değerlendirmede tanımlayıcı
analizler, Cronbach’ın alfa katsayısı ve Spearman Bağıntı analizi kullanılmıştır.
Tanımlayıcı istatistikler bazı değişkenler aracılığı ile durum saptamaya
yarayan analizlerdir. Yapılan bir araştırmada yalnızca analiz istatistik sonuçlarını
vermek yeterli olmaz. Verilerin türüne göre; ortalamasının, bu ortalamadan ne kadar
saptığının ve ortalama etrafında nasıl dağıldığının ya da ortancasının ve ortanca
etrafında çeyreklik dilimlerde nasıl dağıldığının da verilmesi gerekir. Bu amaçla
tanımlayıcı istatistikler kullanılır. Tanımlayıcı istatistikler kategorisi içinde ortalama,
ortanca, tepe değeri gibi merkezi eğilim ölçütleri, standart sapma, standart hata,
yüzdelik ve çeyreklik, basıklık ve çarpıklık gibi sapma ölçütleri ve sayı yer
almaktadır. Biz çalışmamızda cinsiyet, medeni durum, eğitim düzeyi, iş, hastalık
durumu, eşlik eden hastalık varlığı, AP sınıflandırması, obezite, sigara içme durumu
gibi değişkenleriin sayı ve yüzdelerini (sıklığını) hesapladık. Ordinal verilerde
ortalama yerine ortanca kullanılması daha uygundur. Bu nedenle, SF-36 ve MIDAS
alt gruplarının puan ortancalarını, alt ve üst çeyrek değerlerini, KİKH için Kapsamlı
ve Kısa ICF Çekirdek Setleri kategorileri ölçeği puan ortancalarını, alt ve üst çeyrek
43
değerlerini hesaplamakta da tanımlayıcı istatistikleri kullandık.
Bir araştırmada veri analizine başlamadan önce, verileri kategorize etmek
gerekir. Zira analizlerde kullanılacak istatistiksel yöntemler verilerin kategorik,
ordinal veya ölçülebilir veri olmasına göre değişecektir. Ölçülebilir veriler için analiz
öncesi normal dağılıma uygunluğun test edilmesi gerekir. Araştırmamızda,
verilerimizin normal dağılıma uyup uymadığını saptamak amacıyla KolmogorovSmirnov testini kullandık. Kolmogorov Smirnov testi normal dağılıma uygunluğu
belirlemekte kullanılan bir testtir. Kolmogorov-Smirnov testi sonucunda bulunan p
değeri, 0.05’ten büyük ise veriler normal dağılıma uymakta, 0,05’ten küçük ise
normal dağılıma uymamaktadır.
Güvenilirlik analizi, ölçmek amacıyla hazırlanmış anket, test veya
ölçeklerin özelliklerini ve güvenilirliklerini değerlendirmek amacıyla kullanılan
yöntemlerdir. Ölçekte yer alan soru veya değerlendirme birbiri ile olan tutarlılığını
ve ölçtüğü durumu ne ölçüde yansıtabildiğini ifade etmektedir. Sık kullanılan
güvenilirlik analizi yöntemlerinden biri, “Cronbach’ın alfa katsayısı” yöntemidir. Bu
yöntemde, ölçekte yer alan kategorinin homojen yapı gösteren bir bütünü ifade edip
etmediği araştırılır. 0 ile 1 arasında değer alan Cronbach’ın alfa katsayısı ile de
sayısal bir değer kazanır. Cronbach’ın alfa katsayısı aşağıdaki gibi yorumlanmalıdır:
Çizelge 2.6. Cronbach’ın alfa katsayısının anlamı
Cronbach’ın alfa katsayısı değeri Anlamı
0,00 – 0,40
0,40 – 0,60
0,60 – 0,80
0,80 – 1,00
Ölçek kategorileri arasında yakınlık yok veya
ölçek güvenilir değil
Ölçek kategorileri arasında az oranda yakınlık var
veya ölçek güvenilirliği düşük
Ölçek kategorileri arasında yüksek oranda
yakınlık var veya ölçek güvenilirliği iyi
Ölçek kategorileri arasında çok yüksek oranda
yakınlık var veya ölçek güvenilirliği çok iyi
Biz çalışmamızda KİKH için Kapsamlı ve Kısa ICF Çekirdek Setlerinin
bütününün ve temel bileşenlerinin güvenilirliğini Cronbach’ın alfa katsayısı
44
yöntemiyle değerlendirdik.
Bağıntı analizi iki sayısal değişken arasındaki ilişkiyi saptayan bir
yöntemdir. İlişkinin derecesi “r” ile gösterilir. Buradaki r değeri, “bağıntı katsayısı”
olup, -1 ile +1 arasında değişebilir. Sıfır değeri ilişkinin en zayıf olduğu noktadır.
Buradan (+) veya (-) yöne uzaklaştıkça ilişkinin derecesi artar ve -1 ile +1
değerlerinde en yükseğe ulaşır. Bağıntı katsayısının önündeki (-) ya da (+) işareti
ilişkinin yönünü belirler. İki değişkenden birinin değeri arttıkça diğerininki de
artıyorsa (+), birinin değeri arttıkça diğerininki azalıyorsa (-) bağıntı var demektir.
Bağıntı katsayısının değerine göre değişkenlerin ilişki derecesi Çizelge de
gösterilmiştir.
Çizelge 2.7. Bağıntı katsayısı değerine göre sayısal değişkenlerin ilişki derecesi
Bağıntı Katsayısı “r” değeri
Anlamı
0 – 0,25 veya (-0,25)
İlişki yok ya da çok zayıf derecede ilişki
0,25 – 0,50 veya (-0,25) – (-0,50)
Zayıf-Orta derecede ilişki
0,50 – 0,75 veya (-0,50) – (-0,75)
Güçlü derecede ilişki
0,75 – 1,00 veya (-0,75) – (-1,00)
Çok güçlü derecede ilişki
Ordinal değişkenler arasındaki bağıntının incelenmesinde kullanılan teknik
Spearman Bağıntı analizidir. Aralarındaki bağıntının araştırıldığı iki değişkenden
birinin ordinal veri ya da normal dağılmayan sayısal veri içermesi durumunda da
diğer değişkenin ölçüm skalası ne olursa olsun Spearman Bağıntı analizi tekniği
kullanılır. Ordinal değişken; ölçüm düzeyleri arasında bir sıralama olan değişken
demektir. Biz çalışmamızda hem normal dağılıma uymayan verilerimiz bulunduğu
için hem de değişkenlerimiz ordinal değişken olduğu için Spearman Bağıntı
Analizini kullandık.
Tüm istatistiksel analizlerin tümünde p<0.05 değeri anlamlı olarak kabul
edilmiştir.
45
3. BULGULAR
3.1 Tanımlayıcı Özellikler
3.1.1. Sosyodemografik Bulgular
Araştırmaya yaş ortalaması 61,4 +- olan toplam 101 hasta katıldı. Hastaların
72’si erkek, 29’u kadın idi. 76 hasta (%75,2) evli, 25 hasta (%24,8) bekardı. Dört kişi
(%4,0) okur yazar değildi. Okur yazar olan veya ilkokul düzeyinde eğitim almış 34
hasta (%33,7), ortaokul veya lise düzeyinde eğitim almış 45 hasta (%44,6),
Yüksekokul veya daha üst düzeyde eğitim almış 18 hasta (%17,8) mevcuttu.
Hastaların 52’si (%51,5) çalışmıyordu. Çalışanların 22’si (%21,8) büro işi, 27’si ise
(%26,7) bedensel iş yapmaktaydı. (Bkz. Çizelge 3.1)
Çizelge 3.1. Hastaların sosyodemografik özellikleri
Yaş
Cinsiyet
Medeni Durum
Eğitim Düzeyi
Çalışma Durumu
61,4±11,4
Kadın
29
%28,7
Erkek
72
%71,3
Bekar
25
% 24,8
Evli
76
% 75,2
Okur yazar değil
4
% 4,0
Okur yazar veya İlkokul düzeyinde
34
%33,7
Ortaokul veya lise düzeyinde
45
%44,6
Yüksekokul veya daha üst düzeyde
18
%17,8
Çalışmıyor
52
%51,5
Büro İşi
22
%21,8
Beden İşi
27
%26,7
3.1.2. Hastalığa Ait Bulgular
Hastalarımızın tümü I23-Kronik İskemik Kalp Hastalığı tanısı almışlardı. 17
hasta Stabil Anjina Pektoris tanısıyla takip edilirken, 62 hasta (%61,4) en az altı ay
46
önce MI geçirmiş, 22 hastaya ise (%21,8) en az 6 ay önce Koroner arter by-pass
operasyonu uygulanmıştı. (Bkz. Şekil 3.1)
Stabil Anjina
Pektoris 16,8%
Geçirilmiş Koroner
By-Pass
Operasyonu
21,8%
ġekil 3.1 KĠKH çeĢitlerinin dağılımı
Geçirilmiş MI
61,4%
Hastaların göğüs ağrısı semptomları, Kanada Kardiyovasküler Topluluğu
Anjina Pektoris Sınıflandırması (Canadian Cardiovascular Society Grading of
Angina Pectoris, CCSGAP)
ile değerlendirilmiştir. 47 hasta (%46,5) Sınıf-I
düzeyde, 43 hasta (%42,6) Sınıf-II düzeyde, dokuz hasta (%8,9) Sınıf-III ve iki hasta
da (%2,0) Sınıf-IV düzeyde bulunmuştur. (Bkz. Şekil 3.2)
Sınıf IV
Sınıf III
2,0%
8,9%
Sınıf II
Sınıf I
42,6%
46,5%
ġekil 3.2. Göğüs ağrısı sınıflandırma sonuçları
47
KİKH’ye eşlik eden hastalık varlığı irdelendiğinde, hastaların 45’i (%44,6) en
çok bir adet, 56’sı (%55,4) ise en az iki adet eşlik eden hastalığa maruzdu. (Bkz.
Şekil 3.3) Ölçek parametrelerinde KİKH’den bağımsız olarak ve onun etkisinin
ölçümlerini geçersiz kılacak ölçüde ciddi oranda değişim yapma potansiyeli olan
hastalıklara sahip KİKH’li hastaların araştırmaya alınmadığını yineleyelim.
2 veya daha çok
55,4%
44,6%
1 veya daha az
ġekil 3.3. EĢlik eden hastalık varlığı
Hastaların VKİ sonuçları değerlendirildiğinde, 23’ünün (%22,8) normal
veya zayıf olduğu, 48’inin (%47,5) kilolu olduğu, 30’unun (%29,7) ise Sınıf I veya
Sınıf II obez olduğu saptandı. (Bkz. Şekil 3.4) Sınıf III obezler çalışmaya
alınmamıştı.
Sınıf I veya Sınıf II
Obez
29,7%
Kilolu
Normal veya Zayıf
47,5%
22,8%
ġekil 3.4. VKĠ sonuçları
48
İskemik kalp hastalıkları bağlamında bilinen en önemli değiştirilebilir risk
faktörlerinden olan sigara kullanımı sorgulandığında hiç sigara içmemiş hastaların 23
kişi (%22,8) olduğu görüldü. 48 hasta (%47,5) hayatının bir döneminde sigara
içmesine karşın son altı ayda hiç içmemişti ve kendilerini “sigarayı bırakmış” olarak
tanımlamaktaydılar. 24 hasta (%23,8) halen sigara içmeye devam etmekteydi. (Bkz.
Şekil 3.5)
Hiç içmemiş 22,8%
Halen içiyor 23,8%
İçmiş, bırakmış
53,5%
ġekil 3.5. Hastaların sigara içme durumları
3.1.3. KĠKH için ICF Çekirdek Setleri Bulguları
KİKH ICF Çekirdek Seti bulguları değerlendirilirken, ICF ölçeğine göre
verilen puanlar üzerinden değerlendirme yapıldı. ICF ölçeği, Set’in ilk üç temel
bileşeni, yani “Vücut İşlevleri”, “Vücut Yapısı” ve Etkinlikler ve Katılım” için 0 ile
4 arasında bir puanlamaya dayanır:
0: Problem yok
1: Hafif düzeyde problem
2: Orta düzeyde problem
3: Ciddi düzeyde problem
4: Tam problem
Eğer bu problem durumu belirtilmemiş ise ölçek, “8” (Belirtilmemiş)
biçiminde, eğer bu kategorinin ilgili hastada uygulanamayacağı düşünülüyor ise “9”
49
(Uygulanamaz) biçiminde
ile kodlanır. Her kategori için kaydedilen puanların
ortalamaları, standart sapma değerleri, minimum ve maksimum değerleri kaydedildi.
Bazı kategoriler hem Kapsamlı hem de Kısa Set içinde yer alırken, bazı kategoriler
yalnızca Kapsamlı Set içinde yer almaktadır. Tablolarda, Hem Kapsamlı hem de
Kısa Set içinde yer alan kategoriler koyu (bold) karakter ile vurgulanmıştır.
KİKH ICF Çekirdek Seti’nin “Vücut İşlevleri” bileşenine ait 14 kategori
irdelendiğinde, tüm hastaların tüm kategorilerde ICF ölçeklendirmesine göre 0 ile 4
puan arasında değerlendirilebildiği görüldü. Hiçbir hasta “8” (Belirtilmemiş” ve “9”
(Uygulanamaz) şeklinde değerlendirilmemişti. (Bkz. Çizelge 3.2)
Çizelge 3.2. KĠKH ICF Çekirdek Seti “Vücut ĠĢlevleri” kategorilerine ait
tanımlayıcı istatistik değerleri
Ortanca (%25-75)
Min-Max
b130 Enerji ve güdü iĢlevleri
2 (2-3)
0-4
b134
Uyku işlevleri
2 (2-3)
0-4
b152
Duygudurum iĢlevleri
2 (2-3)
0-4
b280
Ağrıyı duyumsama
2 (1-3)
0-4
b410 Kalp iĢlevleri
2 (2-3)
0-4
b415 Kan damarlarının iĢlevleri
2 (2-3)
0-4
b420 Kan basıncı iĢlevleri
2 (2-3)
0-4
b440
Solunum işlevleri
2 (1-3)
0-4
b455
Egzersiz tolerans iĢlevleri
2 (2-3)
0-4
2 (2-3)
0-4
b460 Kardiyovasküler ve solunum iĢlevleri
b530
Kiloyu koruma işlevleri
2 (1-3)
0-4
b640
Cinsel işlevler
2 (1-3)
0-4
b730 Kas gücü iĢlevleri
2 (1-3)
0-4
b740 Kas dayanıklılığı iĢlevleri
2 (2-3)
0-4
Kategorilerin tümü normal dağılıma uymaktaydı. Tüm için en düşük puan
“0”, en yüksek puan “4” idi. Kategorilerin 11’inin ortalaması “2” ile “3” arasında idi.
Üç kategoride; b280-Ağrıyı duyumsama, b440-Solunum işlevleri ve b530-Kiloyu
koruma işlevleri’inde ise ortalama “1” ile “2” arasında idi. Tüm kategoriler arasında
50
en düşük ortalamaya sahip olan yani en az problem teşkil eden b280-Ağrıyı
duyumsama iken, en yüksek ortalamaya sahip olan yani en çok problem oluşturduğu
saptanan kategori ise 2,34 ortalama puan ile b640-Cinsel İşlevler idi.
Vücut Yapısı bileşeni’nin altında tek kategori bulunmakta idi. Hastaların
tümü bu kategoride değerlendirilmişti, “8” (Belirtilmemiş) veya “9” (Uygulanamaz)
değerleri yoktu. s410-Kardiyovasküler Sistem Yapısı kategorisi’nin en düşük puanı
“0”, en yüksek puanı “4”, ortalaması ise “1,68±0,78” idi. (Bkz. Çizelge 3.3)
Çizelge 3.3. ICF Vücut Yapıları Tanımlayıcı Analizleri
s410 Kardiyovasküler sistem yapısı
Ortanca (%25-75) Min-Max
2 (1-2)
0-4
“Etkinlikler ve Katılım” vücut bileşenine ait 17 kategori irdelendiğinde tüm
kategoriler
normal
dağılıma
uymaktaydı.
Kategorilerin
hiçbirinde
“8”
(Belirtilmemiş) değerlendirilmesi yoktu. Ancak iki kategoride; d475-Taşıt sürme ve
d480-Taşıt aracı olarak hayvanlara binmek’te “9” (Uygulanamaz) değerleri vardı. Bu
iki kategorinin evreni yeniden hesaplandı ve d475 için n=61, d480 için ise n=20
oldu. Bu düzeltmeden sonra, dokuz kategorinin puan ortalaması “1” ile “2” arasında,
sekiz kategorinin puan ortalaması ise “2” ile “3” arasında idi. d630-Yemek hazırlama
1,41±0,95 ile en düşük ortalama değere sahipti, dolayısıyla en az problem bildirilen
kategori idi. d480-Taşıt aracı olarak hayvanlara binmek kategorisi ise 2,80±1,00 ile
en yüksek ortalamaya sahipti. (Bkz. Çizelge 3.4)
Çevresel Faktörler başlıklı bileşen altında toplanan kategorilerin puanlaması
diğerlerinden farklıdır. Burada bir kategori engel olarak değerlendirilebileceği gibi,
kolaylaştırıcı olarak ta değerlendirilebilir. Eğer engel ise 0 ile -4 arasında değer
alırken, kolaylaştırıcı olarak yorumlandığında 0 ile +4 arasında değer alır:
0: Engel ya da kolaylaştırıcı değil.
-1 veya +1: Hafif düzeyde engel ya da kolaylaştırıcı
-2 veya +2: Orta düzeyde engel ya da kolaylaştırıcı
-3 veya +3: Ciddi düzeyde engel ya da kolaylaştırıcı
-4 veya +4: Tam engel ya da kolaylaştırıcı
51
Yine diğer bileşenlere ait kategorilerde olduğu gibi, herhangi bir
değerlendirme yapılmamışsa “8” (Belirtilmemiş), eğer kategorinin katılımcı için
uygun olmadığı düşünülüyorsa “9” (Uygulanamaz) şeklinde kodlama yapıldı.
Çizelge 3.4. ICF Etkinlikler ve Katılım Tanımlayıcı Analizleri
Ortanca
(%25-75)
d230 Günlük rutinleri yerine getirme
2 (1-3)
Min-Max
0-4
d240
Stres ve diğer psikolojik taleplerle baĢ
2 (2-3)
0-4
d430
Nesneleri kaldırma ve taĢıma
2 (2-3)
0-4
d450
Yürüme
2 (1-3)
0-4
d455
Hareket etme
2 (2-3)
0-4
d460
Farklı yerlerde dolaşma
1 (1-2)
0-4
d470
Taşıt aracı kullanma
2 (1-2)
0-4
d475
Taşıt sürme (*)
1 (1-2)
0-4
d480
Taşıt aracı olarak hayvanlara binmek (**)
3 (2-4)
1-4
d570
Sağlığına dikkat etme
2 (1-3)
0-4
d620
Hizmet ve mal edinme
2 (1-3)
0-4
d630
Yemek hazırlama
1 (1-2)
0-4
d640
Ev iĢi yapma
2 (1-2)
0-4
d760
Aile iliĢkileri
2 (1-2)
1-3
d770
Özel/yakın iliĢkiler
2 (2-3)
0-4
d850
Para karĢılığı çalıĢma
2 (1-3)
0-4
d920
Eğlence ve boş zaman
2 (2-3)
0-4
etme
(*) n=61, (**) n=20
Çevresel Faktörler’e ait kategorilere bakıldığında, e110-Kişisel tüketim için
ürünler veya maddeler kategorisinde dört adet “8” (Belirtilmemiş) değerlendirme
olduğu, dolayısıyla bu kategorinin evreninin n=97 olduğu, diğer tüm kategorilerde
ise “8” (Belirtilmemiş) veya “9” (Uygulanamaz) şeklinde bir değerlendirmenin
olmadığı ve “n” değerinin 101 olduğu saptandı. Çevresel Faktörler için en düşük
ortalama -0,53±1,17 ile e225-İklim’e aitti. En yüksek ortalama ise 0,85±1,26 ile
e310-Yakın Aile ve 0,85±1,13 e410-Yakın aile fertlerinin bireysel tutumları
52
kategorilerinindi. e440-Kişisel bakım verenler ve kişisel yardımcıların bireysel
tutumları kategorisi 0,08±0,39 ile “0” değerine en yakın olanıydı. (Bkz. Çizelge 3.5a
ve Çizelge 3.5b)
Çizelge 3.5.a. ICF Çevresel Faktörler Tanımlayıcı Analizleri (e1-e3)
Ortanca
(%25-75)
Min-Max
e110 KiĢisel tüketim için ürünler veya maddeler
0 [(-1)-0]
(-2)-1
(*)
e115
Günlük yaşamda kişisel kullanım için ürünler
0 (0-1)
(-1)-3
ve teknoloji
e125
ĠletiĢim için ürünler ve teknoloji
0 (0-1)
(-2)-3
e135
Çalışma için ürünler ve teknoloji
0 (0-1)
(-1)-3
e140
Kültür, eğlence ve spor için ürünler ve
0 (0-1)
(-1)-2
0 [(-1)-1]
(-4)-3
0 [(-1)-1]
(-4)-2
teknoloji
e150
Kamu kullanımına ait binaların tasarımı, yapı
ve inşaat ürünleri ve teknolojisi
e155
Özel kullanıma ait binaların tasarımı, yapı ve
inşaat ürünleri ve teknolojisi
e225
İklim
0 [(-1)-0]
(-4)-2
e260
Havanın niteliği
0 (0-0)
(-3)-2
e310
Yakın aile
1 (0-2)
(-2)-4
e315
GeniĢ aile
1 (0-2)
(-2)-3
e320
ArkadaĢlar
0 (0-1)
(-2)-2
e325
Tanıdıklar, akranlar, iĢ arkadaĢları,
0 (0-1)
(-2)-2
komĢular ve topluluk üyeleri
e330
Yetkili konumundaki insanlar
0 (0-1)
(-2)-2
e340
Kişisel bakım verenler ve kişisel yardımcılar
0 (0-0)
0-2
e355
Sağlık profesyonelleri
0 (0-1)
(-2)-3
e360
Diğer profesyoneller
0 (0-0)
(-1)-2
(*) n= 97
53
Çizelge 3.5.b. ICF Çevresel Faktörler Tanımlayıcı Analizleri (e4-e5)
e410
Yakın aile fertlerinin bireysel tutumları
1 (0-2)
(-2)-3
e415
GeniĢ aile fertlerinin bireysel tutumları
1 (0-1)
(-2)-3
e420
Arkadaşların bireysel tutumları
0 (0-1)
(-1)-2
e425
Tanıdıklar, akranlar, iş arkadaşları, komşular
0 (0-1)
(-1)-2
0 (0-1)
(-2)-2
0 (0-0)
(-1)-2
ve topluluk üyelerinin bireysel tutumları
e430
Yetkili konumundaki insanların bireysel
tutumları
e440
Kişisel bakım verenler ve kişisel yardımcıların
bireysel tutumları
e450
Sağlık profesyonellerinin bireysel tutumları
0 (0-1)
(-2)-3
e455
Diğer profesyonellerin bireysel tutumları
0 (0-0)
(-1)-2
e460
Toplumsal tutum
0 (0-1)
(-2)-1
e570
Sosyal güvenlik hizmetleri, sistemleri ve
0 (0-1)
(-2)-2
0 (0-1)
(-2)-2
İş ve istihdam hizmetleri, sistemleri ve 0 (0-1)
(-3)-2
politikaları
e580
Sağlık hizmetleri, sistemleri ve politikaları
e590
politikaları
Kategorilerin tümü bazı hastalar için engel, bazı hastalar için kolaylaştırıcı,
bazı hastalar için ise ne engel ne de kolaylaştırıcı idi. Kategoriler arasında e410Yakın aile fertlerinin bireysel tutumları, 60 hasta için kolaylaştırıcı idi. Bunu 58
hasta için kolaylaştırıcı olan e310-Yakın Aile izlemekte idi. En az hasta için
kolaylaştırıcı olan kategoriler ise altı hasta için kolaylaştırıcı olan e440-Kişisel bakım
verenler ve kişisel yardımcıların bireysel tutumları ile yedi hasta için kolaylaştırıcı
olan e110-Kişisel tüketim için ürünler veya maddeler idi. En çok hasta için engel
oluşturan kategoriler, 47 hasta için engel oluşturan e225-İklim ve 43 hasta için engel
oluşturan e150-Kamu kullanımına ait binaların tasarımı, yapı ve inşaat ürünleri ve
teknolojisi idi. e-340 Kişisel bakım verenler ve kişisel yardımcılar hiçbir hasta için
engel oluşturmayan tek kategori idi. e140-Kültür, eğlence ve spor için ürünler ve
teknoloji ve e440-Kişisel bakım verenler ve kişisel yardımcıların bireysel tutumları
kategorileri ise yalnızca birer hasta için engel oluşturmaktaydı. e340-Kişisel bakım
verenler ve kişisel yardımcılar kategorisi ile e440-Kişisel bakım verenler ve kişisel
54
yardımcıların bireysel tutumları kategorisi 94’er hasta için ne engel ne de
kolaylaştırıcı idi. Bunun nedeni, Hastaların büyük kısmının kişisel bakım hizmeti ve
kişisel yardım hizmeti almamaları olabilir. 30 hasta için e150-Kamu kullanımına ait
binaların tasarımı, yapı ve inşaat ürünleri ve teknolojisi ve 31 hasta için e410-Yakın
aile fertlerinin bireysel tutumları kolaylaştırıcı ya da engel değil şeklinde
değerlendirilmişti. Bu iki kategori en çok hasta üzerinde kolaylaştırıcı ya da engel
yönünde bir etki oluşturmakta idi.
3.1.4. SF-36 ve MIDAS Ölçeklerine ait tanımlayıcı bulgular
SF-36 ölçeğinin sekiz alt grubunun tanımlayıcı özellikleri çıkarıldı. (Bkz
Çizelge 3.6) SF-36 ölçeğinde her bir alt grup 0 ile 100 arasında bir değer alır ve puan
yükseldikçe algılanan yaşam kalitesinin de yükseldiği kabul edilir. Hastlarımızın SF36 ortalamaları Türk toplumu “genel” populasyonunun standartlarına göre düşüktü.
Kronik İskemik Kalp Hastalarında SF-36’ya ait Türk toplumu verileri bulunmadığı
için bu konuda değerlendirme yapılamadı. SF-36 alt grupları arasında en düşük
ortalama değer 46,63±20,00 ile Fiziksel fonksiyonlara aitti. En yüksek ortalama
değer ise 57,50±25,37 ile Ağrı alt grubuna aitti. SF-36 ölçeğine ait en düşük değer
“0” idi ve Fiziksel fonksiyonlar, Fiziksel rol, Emosyonel rol ve Ağrı alt gruplarında
mevcuttu. Ölçülen en yüksek değer ise “100” idi ve Fiziksel rol, Emosyonel rol,
Sosyal fonksiyonlar ve Ağrı alt gruplarında saptandı.
Çizelge 3.6. SF-36 Tanımlayıcı özellikleri
Ortanca (%25-75)
Min-Max
Genel Sağlık
50 (35-60)
5-95
Fiziksel Fonksiyonlar
45 (30-60)
0-95
Fiziksel Rol
50 (25-75)
0-100
Emosyonel Rol
33,3 (33,3-66,7)
0-100
Sosyal Fonksiyonlar
50 (37,5-75)
12-100
Ağrı
55 (40-77,5)
0-100
Vitalite
50 (35-65)
5-95
Mental Fonk
48 (36-68)
12-96
55
MIDAS ölçeğinin ve alt gruplarının tanımlayıcı özellikleri çıkarıldı. (Bkz.
Çizelge 3.7) Hastaların MIDAS-Toplam değerinin ortalaması 69,13±27,36 olarak
bulundu.
Çizelge 3.7. MĠDAS Tanımlayıcı özellikleri
Ortanca (%25-75)
Min-Max
Fiziksel Aktivite
24 (17-30)
3-45
Güvensizlik
19 (13-24)
5-32
Duygusal tepki
8 (5-11)
1-15
Bağımlılık
6 (4-8)
1-12
Beslenme şekli
5 (2-7)
0-11
İlaç hakkında endişeler
5 (2-6)
0-8
İlaç yan etkileri
4 (1-5)
0-8
Toplam
71 (49-89)
14-128
3.1.5. Verilerin Normal Dağılıma Uygunluğunun Saptanması:
Araştırmamızda sosyodemografik bilgilerden olan “yaş” değişkeni dışında,
ölçülebilir veri içeren bir değişkenimiz bulunmamaktaydı. Diğer sosyodemografik,
hastalığa ait, KİKH için Kapsamlı ve Kısa ICF Çekirdek Setleri kategorileri, SF-36
alt grupları ve MIDAS ölçeği ve alt gruplarına ait değişkenler ya kategorik veya
ordinal idi. Dolayısıyla normal dağılıma uygunluklarına bakılmadı.
Hastalarımızn yaşı, Kolmogorov-Smirnov testine göre normal dağılıma
uymaktaydı. (p>0,05)
3.2. Güvenilirlik Analizleri
KİKH ICF Çekirdek Setleri’nin güvenilirlik analizi Cronbach’ın alfa
yöntemiyle yapıldı. Böylece setlerdeki kategorilerin ilişkilerindeki tutarlılık ve
kullanılan ölçeğin karşılığını ne ölçüde yansıttığı analiz edilmiş oldu. (Bkz. Çizelge
3.8)
56
Çizelge 3.8. KĠKH Kapsamlı ve Kısa ICF Çekirdek Seti ölçeğinin güvenilirliği
Cronbach’ın alfa
katsayısı
0,93
Tüm Ölçek (Kapsamlı)
Tüm Ölçek (Kısa)
0,91
Vücut İşlevleri, Vücut Yapısı, Etkinlikler ve Katılım (Kapsamlı)
0,91
Vücut İşlevleri, Vücut Yapısı, Etkinlikler ve Katılım (Kısa)
0,90
Vücut İşlevleri (Kapsamlı)
0,91
Vücut İşlevleri (Kısa)
0,91
Etkinlikler ve Katılım (Kapsamlı)
0,90
Etkinlikler ve Katılım (Kısa)
0,91
Çevresel Faktörler (Kapsamlı)
0,73
Çevresel Faktörler (Kısa)
0,66
Cronbach’ın alfa katsayısı 0.60-0.80 arasında ise ölçeğin oldukça güvenilir
ya da ölçek soruları arasında yüksek düzeyde yakınlık olduğu, 0.80-1.00 arasında ise
ölçeğin yüksek derecede güvenilir yada ölçek soruları aarsında çok yüksek düzeyde
yakınlık
mevcuttur.
KİKH
Kapsamlı
ve
Kısa
ICF
Çekirdek
Setleri
değerlendirildiğinde, “Vücut İşlevleri” ile “Etkinlikler ve Katılım” temel bileşenleri
ile, Tüm setlerin ve “Vücut İşlevleri, Vücut Yapısı ile Etkinlikler ve Katılım”
bileşenleri birarada alındığında alfa değerleri çok yüksek düzeyde güvenilir
bulunmuştur. “Çevresel Faktörler” temel bileşenine ait alfa katsayıları hem Kapsamlı
hem de Kısa Set’te oldukça güvenilir derecede bulunmuştur. Dolayısıyla Kapsamlı
ve Kısa her iki setin güvenilirliği mevcuttur.
3.3. Geçerlilik Analizleri
KİKH için ICF Kapsamlı ve Kısa Çekirdek setlerinin geçerlilik
değerlendirmesinde “Bağıntı Analizi” yöntemi kullanıldı. Bağıntı analizi iki değişken
arasındaki ilişkiyi saptamaya yarar. KİKH ICF Çekirdek setlerine ait kategoriler;
KİKH’li Türklerde geçerliliği gösterilmiş hastalığa özgü bir ölçek olan MIDAS,
Türk toplumunda ve KİKH dahil kronik hastalıklarda geçerliliği gösterilmiş jenerik
yaşam kalitesi ölçeği SF-36 ve her ikisinin alt grupları ile karşılaştırıldı, aralarındaki
ilişkiler analiz edildi.
57
Çizelge 3.9 ve 3.10’da KİKH Kapsamlı ICF Çekirdek Seti “Vücut İşlevleri”
kategorileri ile SF-36’ya ve MIDAS’a ait alt gruplar arasındaki bağıntı gösterilmiştir.
Bağıntılar irdelendiğinde;
b130-Enerji ve güdü işlevleri’nin, SF-36 alt grupları içinde en yüksek
derecede Vitalite (r:-0,89) ve Mental Fonksiyonlar ile (r:-0,82) bağıntısı saptanmıştır.
MIDAS alt grupları içinde ise Güvensizlik (r:-0,82), Toplam (r:-0,81), Duygusal
tepki (r:0,80) ve Bağımlılık (r:-0,80) ile bağıntılı saptanmıştır. b180 kategorisi için
SF-36 ölçeği içinde en düşük derecede bağıntı, Ağrı kategorisi ile (r:-0,52)
saptanırken. MIDAS’ta ise Beslenme şekli (r:0,68) ile saptanmıştır.
b134-Uyku işlevleri kategorisi, SF-36 grupları ile, Vitalite (r:-0,89) ve
Mental Fonksiyonlar (r:-0,86) ile çok güçlü derecede ilişkili bulunurken, SF-36’nın
diğer alt grupları ile güçlü derecede ilişkili bulunmuştur. En düşük derecede bağıntı,
Ağrı ile (r:-0,52) tespit edilmiştir. MIDAS alt grupları ile değerlendirmede alt
grupların Beslenme Şekli ile güçlü derecede ilişkili (r:0,67) iken, diğerleri ile çok
güçlü derecede ilişkili olduğu, en yüksek derecede ise Güvensizlik ile (r:0,86)
bağıntılı olduğu saptanmıştır.
b152-Duygudurum işlevleri SF-36 alt grupları içinde en yüksek derecede
Mental Fonksiyonlar ile bağıntılı (r: -0,92) bulunmuştur. Ayrıca Emosyonel rol,
Sosyal fonksiyonlar ve Vitalite ile de çok güçlü derecede bağıntılıdır. Diğer alt
gruplarla güçlü derecede bağıntılı olup, en düşük derecede Ağrı ile (r:-0,55)
bağıntılıdır. MIDAS
kategorileri ile ilişkisi gözden geçirildiğinde; Güvensizlik,
Duygusal tepki, Bağımlılık ve toplam MIDAS puanları ile çok güçlü derecede
ilişkili, Beslenme ve Fiziksel fonksiyonlarla ise güçlü derecede ilişkili saptanmıştır.
b280-Ağrıyı duyumsama kategorisi hem Kapsamlı hem de Kısa Set’te yer
almaktadır. SF-36 alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde; en yüksek derecede Ağrı
ile (r:-0,93), en düşük derecede Emosyonel rol ile (r:-0,37) bağıntılı bulunmuştur.
(p<0,01) MIDAS alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde ise; en yüksek derecede
Bağımlılık ile, en düşük derecede Duygusal tepki ile bağıntılı bulunmuştur. (p<0,01)
58
Çizelge 3.9. KĠKH ICF Çekirdek Seti “Vücut iĢlevleri” kategorileri ile SF-36 alt
gruplarının bağıntısı
SF-36
Fiziksel
Fonk.
r
-0,71**
SF-36
Fiziksel
Rol
r
-0,58**
SF-36
Emo.
Rol
r
-0,64**
SF-36
Sosyal
Fonk.
r
-0,64**
SF-36
Ağrı
SF-36
Vitalite
(*)
b130
SF-36
Genel
Sağlık
r
-0,73**
r
-0,52**
r
-0,89**
SF-36
Mental
Fonk.
r
-0,82**
b134
-0,70**
-0,73**
-0,61**
-0,64**
-0,69**
-0,55**
-0,84**
-0,86**
b152
-0,69**
-0,70**
-0,62**
-0,81**
-0,76**
-0,55**
-0,80**
-0,92**
b280
-0,44**
-0,53**
-0,58**
-0,37**
-0,47**
-0,93**
-0,56**
-0,56**
b410
-0,76**
-0,82**
-0,81**
-0,57**
-0,72**
-0,69**
-0,82**
-0,83**
b415
-0,78**
-0,83**
-0,81**
-0,52**
-0,69**
-0,66**
-0,79**
-0,79**
b420
-0,75**
-0,82**
-0,78**
-0,58**
-0,71**
-0,62**
-0,82**
-0,82**
b440
-0,67**
-0,76**
-0,69**
-0,46**
-0,54**
-0,58**
-0,66**
-0,70**
b455
-0,79**
-0,90**
-0,76**
-0,51**
-0,69**
-0,50**
-0,74**
-0,75**
b460
-0,70**
-0,80**
-0,74**
-0,41**
-0,58**
-0,52**
-0,62**
-0,67**
b530
-0,72**
-0,82**
-0,85**
-0,54**
-0,68**
-0,74**
-0,77**
-0,77**
b640
-0,69**
-0,84**
-0,79**
-0,45**
-0,63**
-0,56**
-0,68**
-0,75**
b730
-0,65**
-0,77**
-0,75**
-0,43**
-0,58**
-0,55**
-0,65**
-0,67**
b740
-0,76**
-0,86**
-0,83**
-0,46**
-0,65**
-0,50**
-0,70**
-0,72**
(** : p<0,01) (*:p<0,05)
b410-Kalp işlevleri kategorisi hem Kapsamlı hem de Kısa Set’te yer
almaktadır. SF-36 alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde; en yüksek derecede
Mental Fonksiyonlar ile (-0,83), en düşük derecede ise Emosyonel Rol ile (-0,37)
bağıntılı bulunmuştur. MIDAS alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde ise; en yüksek
derecede ile, en düşük derecede ile bağıntılı bulunmuştur.
b415-Kan damarlarının işlevleri kategorisi hem Kapsamlı hem de Kısa
Set’te yer almaktadır. SF-36 alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde; en yüksek
derecede Fiziksel fonsiyonlar ile (-0,83), en düşük derecede Emosyonel Rol (-0,52)
ile bağıntılı bulunmuştur. MIDAS alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde ise; en
yüksek derecede Fiziksel Aktivite ile (0,88), en düşük derecede Duygusal Tepki ile
(0,73) bağıntılı bulunmuştur.
b420-Kan basıncı işlevleri kategorisi hem Kapsamlı hem de Kısa Set’te yer
almaktadır. SF-36 alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde; en yüksek derecede
59
Fiziksel Fonksiyonlar, Vitalite ve Mental Fonksiyonlar ile (r:-0,82), en düşük
derecede ile Emosyonel Rol (r:-0,58) bağıntılı bulunmuştur. MIDAS alt grupları ile
bağıntısı irdelendiğinde ise; en yüksek derecede Fiziksel Aktivite (r:0,87) ile, en
düşük derecede Beslenme Şekli (r:0,74) ile bağıntılı bulunmuştur.
b440
Solunum işlevleri kategorisi hem Kapsamlı hem de Kısa Set’te yer
almaktadır. SF-36 alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde; en yüksek derecede
Fiziksel Fonksiyonlar ile(r:-0,76), en düşük derecede Emosyonel Rol (r:-0,46) ile
bağıntılı bulunmuştur. MIDAS alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde ise; en yüksek
derecede Fiziksel Aktivite (r:0,78) ile, en düşük derecede Duygusal Tepki (r:0,64)ile
bağıntılı bulunmuştur.
Çizelge 3.10. KĠKH ICF Çekirdek Seti “Vücut iĢlevleri” kategorileri ile MIDAS
alt gruplarının bağıntısı
MIDAS
Güvensiz.
b130
MIDAS
Fizik.
Akt.
r
0,73**
r
0,82**
MIDAS
Duygusal
tepki
r
0,80**
b134
0,75**
0,85**
b152
0,74**
b280
MIDAS
Bağımlılık
r
0,80**
MIDAS
Beslenme
Şekli
r
0,68**
MIDAS
Toplam
0,81**
0,82**
0,67**
0,83**
0,88**
0,89**
0,84**
0,66**
0,84**
0,60**
0,57**
0,53**
0,70**
0,57**
0,63**
b410
0,88**
0,85**
0,77**
0,85**
0,81**
0,89**
b415
0,88**
0,81**
0,73**
0,82**
0,81**
0,87**
b420
0,87**
0,84**
0,77**
0,83**
0,74**
0,87**
b440
0,78**
0,68**
0,64**
0,67**
0,71**
0,74**
b455
0,88**
0,75**
0,71**
0,74**
0,79**
0,83**
b460
0,81**
0,67**
0,61**
0,65**
0,75**
0,75**
b530
0,88**
0,71**
0,73**
0,82**
0,87**
0,86**
b640
0,85**
0,73**
0,66**
0,71**
0,75**
0,81**
b730
0,80**
0,67**
0,61**
0,67**
0,72**
0,75**
b740
0,87**
0,71**
0,67**
0,70**
0,76**
0,80**
r
0,81**
(** : p<0,01) (*:p<0,05)
b455-Egzersiz tolerans işlevleri kategorisi hem Kapsamlı hem de Kısa
Set’te yer almaktadır. SF-36 alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde; en yüksek
derecede Fiziksel Fonksiyonlar ile (r:-0,90), en düşük derecede Ağrı ile (r:-0,50)
60
bağıntılı bulunmuştur. MIDAS alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde ise; en yüksek
derecede Fiziksel Aktivite ile (r:0,88) ile, en düşük derecede Duygusal Tepki ile
(0,71) bağıntılı bulunmuştur.
b460-Kardiyovasküler ve solunum işlevleriyle ilişkili belirtiler kategorisi
hem Kapsamlı hem de Kısa Set’te yer almaktadır. SF-36 alt grupları ile bağıntısı
irdelendiğinde; en yüksek derecede Fiziksel Fonksiyonlar ile(r:-0,80), en düşük
derecede Emosyonel Rol (r:-0,41) ile bağıntılı bulunmuştur. MIDAS alt grupları ile
bağıntısı irdelendiğinde ise; en yüksek derecede Fiziksel Aktivite (r:0,81) ile, en
düşük derecede Duygusal Tepki (r:0,61)ile bağıntılı bulunmuştur.
b530-Kiloyu koruma işlevleri kategorisi hem Kapsamlı hem de Kısa Set’te
yer almaktadır. SF-36 alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde; en yüksek derecede
Fiziksel Rol ile (r:-0,85), en düşük derecede Emosyonel Rol (-0,54) ile bağıntılı
bulunmuştur. MIDAS alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde ise; en yüksek derecede
Fiziksel Aktivite (0,88) ile, en düşük derecede Güvensizlik (0,71) ile bağıntılı
bulunmuştur.
b640-Cinsel işlevler kategorisi hem Kapsamlı hem de Kısa Set’te yer
almaktadır. SF-36 alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde; en yüksek derecede
Fiziksel Fonksiyonlar ile (r:-0,84), en düşük derecede Emosyonel Rol (r:-0,45) ile
bağıntılı bulunmuştur. MIDAS alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde ise; en yüksek
derecedeFiziksel Aktiviteler ile (r:0,85), en düşük derecede Duygusal Tepki (r:0,66)
ile bağıntılı bulunmuştur.
b730-Kas gücü işlevleri kategorisi hem Kapsamlı hem de Kısa Set’te yer
almaktadır. SF-36 alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde; en yüksek derecede Fiiksel
Fonksiyonlar ile (r:-0,77), en düşük derecede Emosyonel Rol ile (r:-0,43) bağıntılı
bulunmuştur. MIDAS alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde ise; en yüksek derecede
Fiziksel Aktiviteler ile (r:0,80), en düşük derecede Duygusal Tepki (r:-0,61) ile
bağıntılı bulunmuştur.
b740-Kas dayanıklılığı işlevleri kategorisi hem Kapsamlı hem de Kısa
Set’te yer almaktadır. SF-36 alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde; en yüksek
derecede Fiziksel Fonksiyonlar ile (r:-0,86), en düşük derecede Emosyonel Rol ile
61
(r:-0,46) bağıntılı bulunmuştur. MIDAS alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde ise;
en yüksek derecedeFiziksel Aktivite ile (r:0,87), en düşük derecede Duygusal Tepki
ile (r:0,67) bağıntılı bulunmuştur.
Vücut Yapıları bileşenine ait tek kategorinin SF-36 ve MIDAS alt grupları
ile bağıntısı Çizelge 3.11 ve Çizelge 3.12’de gösterilmiştir.
s410-Kardiyovasküler sistem yapısı hem Kapsamlı hem de Kısa Set’te yer
almaktadır. SF-36 alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde; en yüksek derecede
Fiziksel Fonksiyonlar ile (r:-0,58), en düşük derecede Ağrı ile (r:-0,42) bağıntılı
bulunmuştur. MIDAS alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde ise; en yüksek derecede
Güvensizlik ve Bağımlılık ile (r:0,60), en düşük derecede Beslenme Şekli ile (r:0,50)
bağıntılı bulunmuştur.
Çizelge 3.11. KĠKH ICF Çekirdek Seti “Vücut Yapıları” kategorileri ile SF-36
alt gruplarının bağıntısı
s410
SF-36
Genel
Sağlık
r
-0,50**
SF-36
Fiziksel
Fonk.
r
-0,58**
SF-36
Fiziksel
Rol
r
-0,55**
SF-36
Emo.
Rol
r
-0,48**
SF-36
Sosyal
Fonk.
r
-0,54**
SF-36
Ağrı
SF-36
Vitalite
r
-0,42**
r
-0,54**
SF-36
Mental
Fonk.
r
-0,57**
(** : p<0,01) (*:p<0,05)
Çizelge 3.12. KĠKH ICF Çekirdek Seti “Vücut Yapıları” kategorileri ile MIDAS
alt gruplarının bağıntısı
s410
MIDAS
Fizik.
Akt.
r
0,59**
MIDAS
Güvensiz.
r
0,60**
MIDAS
Duygusal
tepki
r
0,58**
MIDAS
Bağımlılık
r
0,60**
MIDAS
Beslenme
Şekli
r
0,50**
MIDAS
Toplam
r
0,61**
(** : p<0,01) (*:p<0,05)
Etkinlikler ve Katılım bileşenine ait kategoriler ile SF-36 ve MIDAS alt
grupları arasındaki bağıntı analiz sonuçları Çizelge 3.13 ve Çizelge 3.14’te
gösterilmiştir.
d230-Günlük rutinleri yerine getirme hem Kapsamlı hem de Kısa Set’te yer
almaktadır. SF-36 alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde; en yüksek derecede
Fiziksel Rol ile (r:-0,81), en düşük derecede Emosyonel Rol ile (r:-0,42) bağıntılı
62
bulunmuştur. MIDAS alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde ise; en yüksek derecede
Fiziksel Aktivite ile (r:0,86), en düşük derecede Duygusal Tepki ile (r:0,62) bağıntılı
bulunmuştur.
d240-Stres ve diğer psikolojik taleplerle baş etme hem Kapsamlı hem de
Kısa Set’te yer almaktadır. SF-36 alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde; en yüksek
derecede Emosyonel Rol ve Mental Fonksiyonlar ile (r:-0,85), en düşük derecede
Ağrı ile (r:-0,54) bağıntılı bulunmuştur. MIDAS alt grupları ile bağıntısı
irdelendiğinde ise; en yüksek derecede Duygusal Tepki ile (r:0,90), en düşük
derecede Beslenme Şekli ile (r:0,67) bağıntılı bulunmuştur.
d430-Nesneleri kaldırma ve taşıma hem Kapsamlı hem de Kısa Set’te yer
almaktadır. SF-36 alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde; en yüksek derecede
Fiziksel Fonksiyonlar ile (r:-0,80), en düşük derecede Emosyonel Rol ile (r:-0,42)
bağıntılı bulunmuştur. MIDAS alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde ise; en yüksek
derecede Fiziksel Aktivite
ile (r:0,79), en düşük derecede Duygusal Tepki ile
(r:0,59) bağıntılı bulunmuştur.
d450-Yürüme hem Kapsamlı hem de Kısa Set’te yer almaktadır. SF-36 alt
grupları ile bağıntısı irdelendiğinde; en yüksek derecede Fiziksel Fonksiyonlar ile (r:0,92), en düşük derecede Ağrı ile (r:-0,51) bağıntılı bulunmuştur. MIDAS alt grupları
ile bağıntısı irdelendiğinde ise; en yüksek derecede Fiziksel Aktivite ile (r:0,86), en
düşük derecede Duygusal Tepki ile (r:0,72) bağıntılı bulunmuştur.
d455-Hareket etme hem Kapsamlı hem de Kısa Set’te yer almaktadır. SF-36
alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde; en yüksek derecede Fiziksel Fonksiyonlar ile
(r:-0,93), en düşük derecede Ağrı ile (r:-0,52) bağıntılı bulunmuştur. MIDAS alt
grupları ile bağıntısı irdelendiğinde ise; en yüksek derecede Fiziksel Aktivite ile
(r:0,89), en düşük derecede Duygusal Tepki ile (r:0,75) bağıntılı bulunmuştur.
d460-Farklı yerlerde dolaşma
hem Kapsamlı hem de Kısa Set’te yer
almaktadır. SF-36 alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde; en yüksek derecede
Fiziksel Fonksiyonlar ile (r:-0,91), en düşük derecede Emosyonel Rol ile (r:-0,49)
bağıntılı bulunmuştur. MIDAS alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde ise; en yüksek
63
ile (r:0,87), en düşük derecede Duygusal Tepki ile
derecede Fiziksel Aktivite
(r:0,72) bağıntılı bulunmuştur.
d470-Taşıt aracı kullanma hem Kapsamlı hem de Kısa Set’te yer almaktadır.
SF-36 alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde; en yüksek derecede Ağrı ile (r:-0,77),
en düşük derecede Emosyonel Rol ile (r:-0,55) bağıntılı bulunmuştur. MIDAS alt
grupları ile bağıntısı irdelendiğinde ise; en yüksek derecede Bağımlılık ile (r:0,82),
en düşük derecede Beslenme Şekli ile (r:0,72) bağıntılı bulunmuştur.
Çizelge 3.13. KĠKH ICF Çekirdek Seti “Etkinlikler ve Katılım” kategorileri ile
SF-36 alt gruplarının bağıntısı
SF-36
Fiziksel
Fonk.
r
-0,78**
SF-36
Fiziksel
Rol
r
-0,81**
SF-36
Emo.
Rol
r
-0,42**
SF-36
Sosyal
Fonk.
r
-0,60**
SF-36
Ağrı
SF-36
Vitalite
d230
SF-36
Genel
Sağlık
r
-0,67**
r
-0,63**
r
-0,66**
SF-36
Mental
Fonk.
r
-0,69**
d240
-0,63**
-0,67**
-0,62**
-0,85**
-0,77**
-0,54**
-0,79**
-0,85**
d430
-0,66**
-0,80**
-0,68**
-0,42**
-0,51**
-0,51**
-0,61**
-0,67**
d450
-0,78**
-0,92**
-0,69**
-0,52**
-0,71**
-0,51**
-0,74**
-0,76**
d455
-0,84**
-0,93**
-0,71**
-0,56**
-0,72**
-0,52**
-0,78**
-0,79**
d460
-0,85**
-0,91**
-0,70**
-0,49**
-0,70**
-0,53**
-0,75**
-0,78**
d470
-0,63**
-0,71**
-0,70**
-0,55**
-0,71**
-0,77**
-0,71**
-0,74**
d475
-0,54**
-0,60**
-0,46**
-0,18
-0,39**
-0,53**
-0,54**
-0,60**
d480
-0,51*
-0,75**
-0,73**
-0,40
-0,61**
-0,46*
-0,61**
-0,72**
d570
-0,74**
-0,79**
-0,65**
-0,62**
-0,75**
-0,59**
-0,78**
-0,84**
d620
-0,59**
-0,73**
-0,73**
-0,48**
-0,60**
-0,57**
-0,63**
-0,74**
d630
-0,66**
-0,65**
-0,52**
-0,34**
-046,**
-0,48**
-0,61**
-0,59**
d640
-0,78**
-0,89**
-0,74**
-0,50**
-0,68**
-0,58**
-0,70**
-0,77**
d760
-0,57**
-0,48**
-0,44**
-0,41**
-0,49**
-0,32**
-0,50**
-0,57**
d770
-0,70**
-0,73**
-0,63**
-0,77**
-0,78**
-0,50**
-0,80**
-0,86**
d850
-0,59**
-0,75**
-0,71**
-0,45**
-0,59**
-0,54**
-0,65**
-0,73**
d920
-0,75**
-0,84**
-0,75**
-0,61**
-0,72**
-0,61**
-0,83**
-0,86**
(** : p<0,01) (*:p<0,05)
d475-Taşıt sürme hem Kapsamlı hem de Kısa Set’te yer almaktadır. SF-36
alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde; en yüksek derecede Fiziksel Fonksiyonlar ve
Mental Fonksiyonlar ile (r:-0,60), en düşük derecede Fiziksel Rol ile (r:-0,46)
64
bağıntılı bulunmuştur. MIDAS alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde ise; en yüksek
derecede Fiziksel Aktivite
ile (r:0,59), en düşük derecede Duygusal Tepki ile
(r:0,46) bağıntılı bulunmuştur.
d480-Taşıt aracı olarak hayvanlara binmek hem Kapsamlı hem de Kısa
Set’te yer almaktadır. SF-36 alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde; en yüksek
derecede Fiziksel Fonksiyonlar ile (r:-0,75), en düşük derecede Ağrı ile (r:-0,46)*
bağıntılı bulunmuştur. MIDAS alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde ise; en yüksek
derecede Fiziksel Aktivite
ile (r:0,78), en düşük derecede Duygusal Tepki ile
(r:0,61) bağıntılı bulunmuştur.
d570-Sağlığına dikkat etme hem Kapsamlı hem de Kısa Set’te yer
almaktadır. SF-36 alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde; en yüksek derecede
Mental Fonksiyonlar ile (r:-0,84), en düşük derecede Ağrı ile (r:-0,59) bağıntılı
bulunmuştur. MIDAS alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde ise; en yüksek derecede
Güvensizlik ile (r:0,87), en düşük derecede Beslenme Şekli ile (r:0,74) bağıntılı
bulunmuştur.
d620-Hizmet ve mal edinme hem Kapsamlı hem de Kısa Set’te yer
almaktadır. SF-36 alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde; en yüksek derecede
Fiziksel Fonksiyonlar ile (r:-0,86), en düşük derecede Emosyonel Rol ile (r:-0,46)
bağıntılı bulunmuştur. MIDAS alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde ise; en yüksek
derecedeFiziksel Aktivite ile (r:0,87), en düşük derecede Duygusal Tepki ile (r:0,67)
bağıntılı bulunmuştur.
d630-Yemek hazırlama hem Kapsamlı hem de Kısa Set’te yer almaktadır.
SF-36 alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde; en yüksek derecede Genel Sağlık ile
(r:-0,66), en düşük derecede Emosyonel Rol ile (r:-0,34) bağıntılı bulunmuştur.
MIDAS alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde ise; en yüksek derecede Fiziksel
Aktivite
ile (r:0,65), en düşük derecede Duygusal Tepki ile (r:0,52) bağıntılı
bulunmuştur.
d640-Ev işi yapma hem Kapsamlı hem de Kısa Set’te yer almaktadır. SF-36
alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde; en yüksek derecede Fiziksel Fonksiyonlar ile
65
(r:-0,89), en düşük derecede Emosyonel Rol ile (r:-0,50) bağıntılı bulunmuştur.
MIDAS alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde ise; en yüksek derecede Fiziksel
Aktivite
ile (r:0,87), en düşük derecede Duygusal Tepki ile (r:0,70) bağıntılı
bulunmuştur.
d760-Aile ilişkileri hem Kapsamlı hem de Kısa Set’te yer almaktadır. SF-36
alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde; en yüksek derecede Genel Sağlık ve Mental
Fonksiyonlar ile (r:-0,57), en düşük derecede Ağrı ile (r:-0,32) bağıntılı bulunmuştur.
MIDAS alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde ise; en yüksek derecede Bağımlılık
ile (r:0,55), en düşük derecede Beslenme Şekli ile (r:0,45) bağıntılı bulunmuştur.
Çizelge 3.14. KĠKH ICF Çekirdek Seti “Etkinlikler ve Katılım” kategorileri ile
MIDAS alt gruplarının bağıntısı
d230
MIDAS
Fizik.
Akt.
r
0,86**
MIDAS
Güvensiz.
r
0,68**
MIDAS
Duygusal
tepki
r
0,62**
MIDAS
Bağımlılık
r
0,71**
MIDAS
Beslenme
Şekli
r
0,77**
MIDAS
Toplam
d240
0,71**
0,83**
0,90**
0,82**
0,67**
0,81**
d430
0,79**
0,64**
0,59**
0,64**
0,65**
0,72**
d450
0,86**
0,78**
0,72**
0,74**
0,76**
0,83**
d455
0,89**
0,80**
0,75**
0,78**
0,80**
0,86**
d460
0,87**
0,80**
0,72**
0,76**
0,79**
0,85**
d470
0,76**
0,74**
0,73**
0,82**
0,72**
0,79**
d475
0,59**
0,56**
0,46**
0,55**
0,50**
0,58**
d480
0,78**
0,74**
0,61**
0,68**
0,67**
0,76**
d570
0,80**
0,85**
0,81**
0,84**
0,74**
0,87**
d620
0,77**
0,71**
0,66**
0,70**
0,65**
0,76**
d630
0,65**
0,58**
0,52**
0,59**
0,61**
0,64**
d640
0,87**
0,75**
0,70**
0,76**
0,76**
0,82**
d760
0,51**
0,54**
0,53**
0,55**
0,45**
0,54**
d770
0,76**
0,84**
0,87**
0,81**
0,71**
0,84**
d850
0,77**
0,71**
0,65**
0,68**
0,66**
0,76**
d920
0,85**
0,85**
0,80**
0,84**
0,75**
0,88**
r
0,79**
(** : p<0,01) (*:p<0,05)
66
d770-Özel/yakın ilişkiler hem Kapsamlı hem de Kısa Set’te yer almaktadır.
SF-36 alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde; en yüksek derecede Mental
Fonksiyonlar ile (r:-0,86), en düşük derecede Ağrıile (r:-0,50) bağıntılı bulunmuştur.
MIDAS alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde ise; en yüksek derecede Duygusal
Tepki
ile (r:0,87), en düşük derecede Beslenme Şekli ile (r:0,71) bağıntılı
bulunmuştur.
d850-Para karşılığı çalışma hem Kapsamlı hem de Kısa Set’te yer
almaktadır. SF-36 alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde; en yüksek derecede
Fiziksel Fonksiyonlar ile (r:-0,75), en düşük derecede Emosyonel Rol ile (r:-0,45)
bağıntılı bulunmuştur. MIDAS alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde ise; en yüksek
derecede Fiziksel Aktivite
ile (r:0,77), en düşük derecede Duygusal Tepki ile
(r:0,65) bağıntılı bulunmuştur.
d920-Eğlence ve boş zaman hem Kapsamlı hem de Kısa Set’te yer
almaktadır. SF-36 alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde; en yüksek derecede
Mental Fonksiyonlar ile (r:-0,86), en düşük derecede Emosyonel Rol ve Ağrı ile (r:0,61) bağıntılı bulunmuştur. MIDAS alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde ise; en
yüksek derecede Fiziksel Aktivite ve Güvensizlik ile (r:0,85), en düşük derecede
Beslenme Şekli ile (r:0,75) bağıntılı bulunmuştur.
Çevresel Faktörler bileşenine ait kategorilerin SF-36 ve MIDAS alt grupları
ile bağıntıları Çizelge 3.15 ve Çizelge 3.16’da gösterilmiştir. Kategoriler tek tek
irdelendiğinde;
e135-Çalışma için ürünler ve teknoloji yalnızca Kapsamlı Set’te yer
almaktadır. SF-36 alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde; en yüksek derecede
Fiziksel Rol ile (r:0,36), en düşük derecede Vitalite ile (r:0,23)* bağıntılı
bulunmuştur. MIDAS alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde ise; en yüksek derecede
Fiziksel Aktivite ile (r:-0,35), en düşük derecede Duygusal Tepki ile (r:-0,19)*
bağıntılı bulunmuştur.
e140-Kültür, eğlence ve spor için ürünler ve teknoloji yalnızca Kapsamlı
Set’te yer almaktadır. SF-36 alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde; en yüksek
67
derecede Ağrı ile (r:-0,30), en düşük derecede Genel Sağlık ile (r:-0,20) bağıntılı
bulunmuştur. MIDAS alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde ise; en yüksek derecede
Bağımlılık ile (r:0,30), en düşük derecede Fiziksel Aktivite ve Güvensizlik ile
(r:0,26) bağıntılı bulunmuştur.
e150-Kamu kullanımına ait binaların tasarımı, yapı ve inşaat ürünleri ve
teknolojisi yalnızca Kapsamlı Set’te yer almaktadır. SF-36 alt grupları ile bağıntısı
irdelendiğinde; en yüksek derecede Emosyonel Rol ile (r:0,54), en düşük derecede
Fiziksel Rol ile (r:0,33) bağıntılı bulunmuştur. MIDAS alt grupları ile bağıntısı
irdelendiğinde ise; en yüksek derecede Duygusal Tepki
ile (r:-0,53), en düşük
derecede Beslenme Şekli ile (r:-0,39) bağıntılı bulunmuştur.
e155-Özel kullanıma ait binaların tasarımı, yapı ve inşaat ürünleri ve
teknolojisi yalnızca Kapsamlı Set’te yer almaktadır. SF-36 alt grupları ile bağıntısı
irdelendiğinde; en yüksek derecede Mental Fonksiyonlar ile (r:0,43), en düşük
derecede Ağrı ile (r:0,23) bağıntılı bulunmuştur. MIDAS alt grupları ile bağıntısı
irdelendiğinde ise; en yüksek derecede Güvensizlik ile (r:-0,40), en düşük derecede
Beslenme Şekli ile (r:-0,31) bağıntılı bulunmuştur.
e225-İklim yalnızca Kapsamlı Set’te yer almaktadır. SF-36 alt grupları ile
bağıntısı irdelendiğinde; en yüksek derecede Ağrı ile (r:0,71), en düşük derecede
Emosyonel Rol ile (r:0,33) bağıntılı bulunmuştur. MIDAS alt grupları ile bağıntısı
irdelendiğinde ise; en yüksek derecede Bağımlılık ile (r:-0,57), en düşük derecede
Beslenme Şekli ile (r:-0,42) bağıntılı bulunmuştur.
e260-Havanın niteliği yalnızca Kapsamlı Set’te yer almaktadır. SF-36 alt
grupları ile bağıntısı irdelendiğinde; en yüksek derecede Ağrı ile (r:0,46), en düşük
derecede Vitalite ile (r:0,20) bağıntılı bulunmuştur. MIDAS alt grupları ile bağıntısı
irdelendiğinde ise; en yüksek derecede Bağımlılık ile (r:-0,27), en düşük derecede
Güvensizlik ile (r:-0,19) bağıntılı bulunmuştur.
e330-Yetkili
konumundaki
insanlar
yalnızca
Kapsamlı
Set’te
yer
almaktadır. SF-36 alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde; en yüksek derecede
68
Fiziksel Fonksiyonlar ile (r:-0,27), en düşük derecede Emosyonel Rol ile (r:0,21)
bağıntılı bulunmuştur.
e340-Kişisel bakım verenler ve kişisel yardımcılar yalnızca Kapsamlı Set’te
yer almaktadır. SF-36 alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde; en yüksek derecede
Fiziksel Rol ile (r:-0,28), en düşük derecede Vitalite ile (r:-0,20) bağıntılı
bulunmuştur. MIDAS alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde ise; en yüksek derecede
Fiziksel Aktivite ile (r:0,28), en düşük derecede Güvensizlik ile (r:0,21) bağıntılı
bulunmuştur.
e410-Yakın aile fertlerinin bireysel tutumları yalnızca Kapsamlı Set’te yer
almaktadır. SF-36 alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde; en yüksek derecede Sosyal
Fonksiyonlar ile (r:-0,19)
e430-Yetkili konumundaki insanların bireysel tutumları yalnızca Kapsamlı
Set’te yer almaktadır. SF-36 alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde; en yüksek
derecede Emosyonel Rol ile (r:0,19)
e570-Sosyal güvenlik hizmetleri, sistemleri ve politikaları yalnızca
Kapsamlı Set’te yer almaktadır. SF-36 alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde; en
yüksek derecede Ağrı ile (r:-0,26) ile bağıntılı bulunmuştur.
e580-Sağlık hizmetleri, sistemleri ve politikaları yalnızca Kapsamlı Set’te
yer almaktadır. SF-36 alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde; en yüksek derecede
Ağrı ile (r:-0,22)
e590-İş ve istihdam hizmetleri, sistemleri ve politikaları yalnızca Kapsamlı
Set’te yer almaktadır. SF-36 alt grupları ile bağıntısı irdelendiğinde; en yüksek
derecede Ağrı ile (r:-0,28) bağıntılı bulunmuştur.
69
Çizelge 3.15. KĠKH ICF Çekirdek Seti “Çevresel Faktörler” kategorileri ile SF36 alt gruplarının bağıntısı
e110
SF-36
Genel
Sağlık
r
0,11
SF-36
Fiziksel
Fonk.
r
0,15
SF-36
Fiziksel
Rol
r
0,11
SF-36
Emo.
Rol
r
0,08
SF-36
Sosyal
Fonk.
r
0,03
SF-36
Ağrı
SF-36
Vitalite
r
0,17
r
0,05
SF-36
Mental
Fonk.
r
0,11
e115
-0,17
-0,13
0,02
-0,05
-0,13
-0,01
-0,12
-0,12
e125
-0,17
-0,12
-0,01
-0,01
-0,03
0,02
-0,09
-0,11
e135
0,27**
0,32**
0,36**
0,09
0,13
0,26**
0,23*
0,29**
e140
-0,20*
-0,29**
-0,23*
-0,22*
-0,25**
0,30**
-0,26**
-0,25**
e150
0,42**
0,39**
0,33**
0,54**
0,45**
0,15
0,46**
0,53**
e155
0,40**
0,34**
0,30**
0,31**
0,31**
0,23*
0,31**
0,43**
e225
0,39**
0,47**
0,44**
0,33**
0,35**
0,71**
0,51**
0,51**
e260
0,11
0,13
0,18
0,26**
0,15
0,46**
0,20*
0,21*
e310
-0,10
-0,09
-0,16
-0,10
-0,15
-0,04
-0,09
-0,14
e315
-0,02
-0,07
-0,10
-0,08
-0,11
-0,01
-0,04
-0,10
e320
0,05
0,05
0,03
0,07
-0,02
0,01
0,07
0,06
e325
0,00
-0,01
-0,13
0,00
-0,03
-0,09
0,05
-0,02
e330
0,04
-0,04
-0,06
0,21*
0,11
-0,27**
0,00
0,07
e340
-0,26**
-0,27**
-0,28**
-0,11
-0,08
-0,12
-0,20*
-0,23
e355
-0,08
-0,13
-0,18
0,02
-0,04
-0,06
-0,03
-0,06
e360
-0,03
-0,08
-0,09
0,00
0,04
-0,03
-0,03
-0,04
e410
-0,12
-0,13
-0,13
-0,09
-0,19*
-0,05
-0,08
-0,17
e415
-0,02
-0,05
-0,08
-0,06
-0,12
-0,02
-0,04
-0,11
e420
0,05
0,06
0,07
0,09
0,00
0,03
0,08
0,07
e425
0,00
-0,05
-0,18
-0,02
-0,02
-0,18
0,01
-0,03
e430
0,08
0,03
0,04
0,19*
0,17
-0,19
0,04
0,12
e440
-0,18
-0,17
-0,19
-0,06
0,01
-0,02
-0,08
-0,14
e450
-0,07
-0,13
-0,17
0,03
-0,03
-0,05
-0,01
-0,06
e455
-0,04
-0,06
-0,06
0,00
0,08
0,00
-0,5
-0,05
e460
-0,05
-0,11
-0,17
0,01
-0,07
-0,14
-0,02
-0,07
e570
0,01
-0,07
-0,16
0,11
0,00
-0,26**
-0,06
0,01
e580
0,01
-0,06
-0,13
0,12
0,02
-0,22*
-0,02
0,03
e590
0,00
-0,10
-0,16
0,04
-0,02
-0,28**
-0,06
-0,03
(** : p<0,01) (*:p<0,05)
70
Çizelge 3.16. KĠKH ICF Çekirdek Seti “Çevresel Faktörler” kategorileri ile
MIDAS alt gruplarının bağıntısı
e110
MIDAS
Fizik.
Akt.
r
-0,13
MIDAS
Güvensiz.
e115
0,08
0,14
0,09
0,12
0,00
0,08
e125
0,07
0,11
0,04
0,04
-0,05
0,05
e135
-0,35**
-0,24*
-0,19*
-0,24*
-0,34**
-0,30**
e140
0,26**
0,26**
0,27**
0,30**
0,18
0,26**
e150
-0,41**
-0,50**
-0,53**
-0,43**
-0,39**
-0,48**
e155
-0,37**
-0,40**
-0,36**
-0,33**
-0,31**
-0,39**
e225
-0,52**
-0,50**
-0,46**
-0,57**
-0,42**
-0,53**
e260
-0,20*
-0,19*
-0,24*
-0,27**
-0,15
-0,22*
e310
0,15
0,12
0,14
0,14
0,13
0,15
e315
0,09
0,09
0,10
0,08
0,02
0,10
e320
-0,05
-0,03
-0,05
-0,01
-0,10
-0,04
e325
0,07
0,02
0,00
0,03
-0,02
0,04
e330
0,05
-0,03
-0,10
0,00
0,00
0,00
e340
0,28**
0,21*
0,14
0,16
0,25*
0,23*
e355
0,13
0,03
0,04
0,04
0,07
0,08
e360
0,06
0,06
0,00
0,00
0,00
0,04
e410
0,15
0,12
0,15
0,15
0,12
0,15
e415
0,07
0,09
0,10
0,09
0,00
0,09
e420
-0,07
-0,04
-0,07
-0,03
-0,12
-0,06
e425
0,10
0,02
0,01
0,06
0,00
0,06
e430
0,10
0,02
0,01
0,06
0,00
0,06
e440
0,17
0,12
0,05
0,05
0,19
0,12
e450
0,12
0,03
0,02
0,03
0,06
0,07
e455
0,05
0,04
0,00
-0,02
0,00
0,02
e460
0,13
0,05
0,03
0,08
0,00
0,09
e570
0,10
0,01
0,00
0,07
0,11
0,05
e580
0,09
-0,01
-0,03
0,04
0,10
0,03
e590
0,13
0,05
0,03
0,09
0,15
0,09
r
-0,05
MIDAS
Duygusal
tepki
r
-0,09
MIDAS
Bağımlılık
r
-0,08
MIDAS
Beslenme
Şekli
r
-0,11
MIDAS
Toplam
r
-0,10
(** : p<0,01) (*:p<0,05)
71
4. TARTIġMA
Sağlık durumlarının çeşitli boyutlarıyla ölçülebilmesi, hem müdahale
planında hem de müdahalenin etkinliğini değerlendirmede önem taşımaktadır.
Özellikle rehabilitasyon ve psikiyatri alanlarında bu ölçümler daha da önemlidir. Zira
bu iki alanda nicel sonuçlar kadar nitel sonuçlar da öncelikle değerlendirilir. Ayrıca
hastalar salt organ veya sistem düzeyindeki patolojisiyle değil, tüm vücudunun
işlevleri, kişisel ve sosyal yaşama yansımaları gibi çeşitli boyutlarıyla ele alınmalıdır.
(Stucki ve ark 2004, Küçükdeveci ve ark 2011)
DSÖ, sağlık durumunun evrensel standartlarla ölçümü için ICF’i geliştirmiş
ve kullanımını önermiştir. 2001 yılında kullanıma sunulan ICF, her şeyden önce bir
bakış açısıdır. ICF’te sağlık durumları hastalıklar olarak, bozukluklar olarak,
patolojiler olarak ele alınmaz. ICF bireyi tüm yönleriyle ele almak hedefini taşır.
Ancak bu şekilde sözkonusu sağlık durumunun tüm etkileri değerlendirilebilecektir.
Nitekim, ICF’in temel dört bileşenine baktığımızda Vücut İşlevleri, Vücut Yapısı,
Etkinlikler ve Katılım ile Çevresel ve Faktörler başlıkları altında, sağlık durumunun
meydana getirebileceği
işlevsel kayıpları,
yapısal bozuklukları,
kapasiteyi,
performansı ve bireysel, zihinsel, sosyal her türlü çevresel etkenin kolaylaştırıcı veya
engel oluşturmak suretiyle yaptığı etkiyi değerlendirme olanağı sağlamaktadır.
(Cieza ve ark 2002)
ICF’in başta rehabilitasyon alanı olmak üzere, sağlık alanında benimsenip
yaygınlaşmasıyla birlikte sağlık durumu ölçeklerinin ICF standartlarına uygunluğu
sorgulanmaya başlamıştır. Böylece sağlığın değerlendirilmesinde kullanılan bir çok
ölçek, ICF zemininde yeniden değerlendirilmiş, hangi bileşenlere karşılık geldiği,
diğer hangi ölçeklerle birlikte kullanılırsa kapsamlı bir değerlendirme sağlayacağı
konusunda araştırmalar yapılmıştır. (Cieza ve ark 2002, Cieza ve ark 2005,
Sağlık durumu ölçekleri ICF zemininde tartışılırken, özellikle yaşam kalitesi
ölçümü büyük önem kazanmıştır. Sağlıkla ilişkili yaşam kalitesi, genel yaşam
kalitesinin
bir
unsurudur.
Kişinin
sağlığı
tarafından belirlenir
ve klinik
müdahalelerden etkilenir. Fiziksel, zihinsel, sosyal vb. geniş bir kapsama alanı
vardır.
Günümüzde
Sağlıkla
ilişkili
yaşam
kalitesi,
klinik
uygulamaların
72
değerlendirilmesinde kullanılan önemli bir sonuç ölçüm parametresidir. Klinik
araştırmalarda da bununla orantılı olarak daha fazla yer almaktadır. (Okochi ve ark
2005)
Sağlık durumu ölçekleri ICF zemininde tartışılırken, ICF temelli yeni
ölçekler geliştirilmeye başlanmıştır. DSÖ’nün de desteği ve işbirliği ile geliştirilen
bir yetiyitimi ölçeği olan WHODAS-II (World Health Organization Disability
Assesment Schedule-II, Dünya Sağlık Örgütü Yetiyitimi Değerlendirme ÇizelgesiII), aslında ICF öncesi, ICIDH temelli bir yetiyitimi ölçeğidir. Ölçek üç ayrı boyut
içermektedir; Beden yapısı ve işlevleri, Bireysel faaliyetler ve Topluma
katılım.(Uluğ ve ark, 2001) WHODAS-II’nin Türk toplumunda önce şizofreni
hastalarında, daha sonra ise inme hastalarında geçerliliği gösterilmiştir. (Uluğ ve ark
2001, Küçükdeveci ve ark 2013)
ICF zemininde geliştirilmiş, ICF Çekirdek Setleri, hem multidisipliner
değerlendirmelerde hem de klinik uygulamalar ve araştırmalarda kullanılmak üzere
tasarlanmışlardır. ICF çekirdek setleri “Kapsamlı” ve “Kısa” olarak iki formda
hazırlanmıştır. Kapsamlı setlerin daha çok multidisipliner değerlendirmelerde, kısa
setlerin ise klinik uygulamalar ve araştırmalarda kullanılması önerilmektedir. (Cieza
ve ark 2004a) Setler, ICF’in dört temel bileşenine ait çeşitli kategorilerinden oluşur
ve geliştirildikleri sağlık durumlarına göre ortak veya farklı kategoriler içerebilirler.
Kategoriler 0 ile 4 arasında puanlanmaktadır. (Ewert ve ark 2004)
ICF kategorilerinin kronik sağlık durumlarına uygunluğu delphi egzersizi
yöntemiyle değerlendirilmiştir. Bel ağrısı, Osteoporoz, Romatoid Artrit, Ağrı,
Osteoartrit, Obezite, Kronik İskemik Kalp Hastalığı, Obstrüktif Akciğer Hastalığı,
Diabetes Mellitus ve Meme Kanseri hastalıklarının birlikte değerlendirildiği bu
araştırma, DSÖ’nün desteği ve işbirliğiyle Almanya, İsviçre ve Avusturya’da
yürütülmüştür. ICF’in tüm kategorilerinin %80 oranında tipik veya uygun olduğu
saptanmış ve bu araştırma kronik sağlık durumları için ICF Çekirdek setleri
geliştirilmesinde en önemli adım olarak yer almıştır. (Weigl ve ark 2004)
Nitekim kronik durumlar için ICF Çekirdek Setleri geliştirme sonuçlarının
paylaşıldığı araştırma yayınlanmıştır. (Cieza ve ark 2004a) Sözkonusu yayında, 12
73
sağlık durumu için (Kronik Yaygın Ağrı, Bel Ağrısı, Osteoartrit, Osteoporoz,
Romatoid Artrit, KİKH, Diabetes Mellitus, Obezite, Obstruktif Akciğer Hastalığı,
Meme Kanseri, Depresyon ve İnme) uluslararası kullanıma sunulmak üzere, birer
“Kapsamlı” ve “Kısa” ICF setleri geliştirilmesinin amaçlandığı ifade edilmiştir.
KİKH için geliştirilmiş ICF Kapsamlı ve Kısa Çekirdek Setleri kısa bir süre sonra
yayınlanmıştır. (Cieza ve ark 2004b)
KİKH için Kapsamlı ve Kısa ICF Çekirdek Setleri’nin geliştirilmesi
araştırmasında, KİKH’nin kapsamı ele alınmıştır. Özellikle “kronik durum”
vurgulanmış ve KAP, MI sonrası altıncı aydaki stabil durum ve Koroner arter bypass cerrahisi sonrası altıncı aydaki stabil durumlar KİKH kapsamında ele alınmıştır.
Ayrıca Kalp Yetmezliği de ele alınmış ve son dönem kardiyak yetmezlikli hastaların
kompleks kliniği nedeniyle KİKH için çekirdek set geliştirme çalışmalarında
“dışlama kriteri” olarak alındığı ifade edilmiştir. (Cieza ve ark 2004b) Bu ifadeler
doğrultusunda, araştırmamızı yürütürken, KİKH hasta grubu olarak, KAP, MI
sonrası en erken altıncı aydaki stabil hastalar ve by-pass cerrahi sonrası en erken
altıncı aydaki stabil hastaları aldık ve hastalık gruplandırmasını da bu biçimde
gerçekleştirdik. Ayrıca, kalp yetmezliği tablosu her ne kadar KİKH ile sık birliktelik
gösteren bir tablo olsa da, NYHA-Evre-IV Kalp Yetmezliği hastalığını da “dışlama
kriteri” olarak belirledik.
Dışlama kriteri olan hastalık durumları yalnızca Kalp Yetmezliği ile sınırlı
değildi. Obezite, gelişmiş toplumlarda sık görülen ve yaygınlığı artan önemli bir
sağlık sorunu olup, kardiyovasküler hastalıklar açısından bir risk faktörü olarak kabul
edilmektedir. (Onat ve ark 2009) Beden kitle indeksindeki artışla kardiyak riskin
arttığı Türk toplumunda da gösterilmiştir. (Onat ve Sarısoy 2009) Dolayısıyla
KİKH’li hastalarda VKİ değerlerinin normalin üstünde olması beklenebilir. Ancak,
obezitenin kendisi de başlıbaşına bir yetiyitimi oluşturan, işlevselliği sınırlayan,
toplumsal katılımı güçleştiren bir sağlık durumu olup, ICF bağlamında kapsamlı ve
kısa setleri geliştirilmiş kronik sağlık durumlarından biridir. (Stucki ve ark 2004)
Ölçeceğimiz sonuçların KİKH’den çok Obezitenin etkisi olmaması için, VKİ değeri
40’ın üzerinde olan yani Sınıf-III obez hastalar araştırmaya alınmadı.
74
Obezite gibi DM’de ICF bağlamında kapsamlı ve kısa setleri geliştirilmiş
kronik sağlık durumlarından biridir. Yani DM, tek başına bir yetiyitimi nedeni olarak
tanımlanabilir. (Ruof ve ark 2004) Ancak yine DM, kardiyovasküler hastalıklar için
bir risk faktörüdür ve KİKH’li hasta populasyonunda sık eşlik eden sağlık
durumudur. (Murray ve Lopez 1997) DM’yi bütünüyle dışlama kriteri olarak almak,
KİKH’li hasta populasyonu daha az gerçekçi yansıtmak olabilirdi. Bu nedenle
yalnızca uzun dönem komplikasyonları gelişmiş DM’li hasta grubu araştırmaya dahil
edilmedi.
ICF çekirdek setleri yayınlandıktan sonra, çeşitli sağlık durumlarında ve
çeşitli bakış açılarından uygunluk, geçerlilik ve güvenilirlik gibi psikometrik
çalışmalar yürütülmüştür. Çalışmaların çoğu kapsamlı setler üzerinden yapılmıştır.
Kısa setlerin büyük çoğunluğunun içerdiği kategoriler, kapsamlı setlerde zaten
vardır. Bu nedenle geçerliliği ve güvenilirliği gösterilen bir kapsamlı setin, kısa
formu için ayrıca analize gerek var mıdır? Bu sorunun yanıtı, güvenilirlik ve
geçerlilik analizinde kullanılan yöntemle ilişkilidir. Yine de en uygunu kısa setler
için de benzer analizleri yaparak sonucu doğrulamak olacaktır.
Araştırmamızda, KİKH için Kapsamlı ve Kısa Çekirdek Sertlerin
güvenilirlik analizleri, Cronbach’ın alfa katsayısı yöntemiyle ölçülmüştür. Bu
yöntem, ICF kategorileri ile oluşturulmuş setlerin güvenilirlik ölçümleri için önerilen
yöntemlerden biridir. (Heerkens ve ark 2006). Alfa katsayısı, Kapsamlı set için,
Vücut İşlevleri bileşeni kategori ölçümlerinde 0,97, Etkinlikler ve Katılım bileşeni
kategori ölçümlerinde 0,90, Çevresel Faktörler bileşeni kategori ölçümlerinde ise
0,73 olarak ölçüldü. Vücut Yapıları bileşeni, tek bir kategoriden oluştuğu için alfa
katsayısı hesaplanmadı. Ancak Vücut Yapıları bileşeninin de dahil olduğu tüm setin
alfa katsayısı 0,95 bulundu. Bu değerler setin kategorileri arasında yüksek derecede
tutarlılık olduğunu ve kategorileri ölçeğinin hesaplaması amaçlanan durumu çok iyi
düzeyde yansıttığını ifade etmektedir. Bel Ağrısı için Kapsamlı ICF Çekirdek
Seti’nin Türk hastalarla yapılan bir geçerlilik çalışmasında da benzer şekilde Vücut
İşlevleri ve Vücut Yapıları kategori ölçümlerinin alfa değeri 0,77, Etkinlikler ve
Katılım bileşeni kategori ölçümlerinin alfa değeri 0,91 yani sırasıyla yüksek ve çok
yüksek düzeyde güvenilir olarak elde edilirken, Çevresel Faktörler için alfa değeri
daha düşük gelmiş. (Öztuna ve ark, 2011) Osteoartrit için Kapsamlı ICF Çekirdek
75
Seti’nin yine Türk hastalarla yapılan geçerlilik çalışmasının güvenilirlik sonuçları
irdelendiğinde; Vücut İşlevleri ve Vücut Yapıları kategori ölçeklerinin alfa değeri
0,79, Etkinlikler ve Katılım bileşeninin, “Etkinlikler” bölümünün alfası 0,86,
“Katılım” bölümünün alfası 0,88, Çevresel Faktörler bileşenine ait kategori
ölçümlerinin alfası ise 0,83 bulunmuştur. Bu değerlere göre Osteoartrit için Kapsamlı
ICF Çekirdek Seti’nin Etkinlikler ve Katılım bileşenine ait kategorilerin ölçek
güvenilirliği çok yüksek derecede iken, Vücut İşlevleri ve Vücut Yapıları ile
Çevresel Faktörlere ait kategorilerin ölçek güvenilirliği yüksek derecededir. (Kurtaiş
ve ark 2011)
Setlerin geçerliliğinin değerlendirilmesinde “Bağıntı Analizi” yöntemi
kullanıldı. Bağıntı analizi iki değişken arasında doğru veya ters yönlü bir ilişki olup
olmadığını belirleyip ölçmeye yarayan bir istatistiksel analiz türüdür. İlişkinin
derecesi 0 ile 1 arasında değer alan “r” katsayısı ile gösterilir ve r değeri o iken ilişki
yoktur. 1’e doğru yaklaştıkça da ilişkinin derecesi artmaktadır. Eğer r değeri negatif
olursa bu kez ilişkinin gücü aynı şekilde yorumlansa da yönü terstir. (Mukaka 2012)
Araştırmamızda, KİKH için ICF Çekirdek Setlerinin geçerliliğini, KİKH’de
geçerliliği gösterilmiş iki test ile; hastalığa özgü MIDAS ve yaygın jenerik bir ölçek
SF-36 ile test ettik. SF-36, ICF Çekirdek Setlerinin değerlendirme sonuç ölçümünde
jenerik ölçekle birlikte hastalığa özgü ölçek kullanılması kullanılması tamamlayıcı
olmaktadır. (Wolff ve ark 2004) Jenerik test olarak kullanılabilecek bir çok test
vardır. Ancak ICF kategorileri ile en çok örtüşen testler sırasıyla SF-36 ve
WHODAS-II’dir. (Cieza ve ark 2002) Hastalığa özgü testler arasında ise KİKH için
MIDAS’ın yanı sıra, Seeatle Anjina Anketi, Anjina Pektoris Yaşam Kalitesi Anketi,
Mc New Kalp Hastalığı Sağlığa Dayalı Yaşam Kalitesi Anketi, Yaşam Kalitesi
İndeksi- Kardiyak Versiyon gibi bir çok ölçek vardır. Ancak Yılmaz ve ark (2011)
tarafından, Türkçe geçerlilik güvenilirlik analizi yapılmış, Türk toplumunda SF-36
ile bağıntısı gösterilmiş ve ICF Çekirdek setleri gibi 0-4 ölçeğinde değerlendirme
şansı olan MIDAS en uygun ölçek olarak araştırmamızda yerini aldı.
Şu ana kadar Türk toplumunda ICF Çekirdek Setlerinin geçerliliği ile ilgili
yayınlanmış üç araştırma vardır; Osteoartrit için Kapsamlı ICF Çekirdek Seti’nin
geçerliliği Kurtaiş ve ark (2011) tarafından, Bel Ağrısı için Kapsamlı ICF Çekirdek
Seti’nin geçerliliği Öztuna ve ark (2011) tarafından, İnme için Kapsamlı ICF
76
Çekirdek Seti’nin geçerliliği ise Köseoğlu ve ark (2013) tarafından yapılmıştır. Bu
çalışmaların tümünde dış yapısal geçerlilik ölçümlerinde jenerik ölçek olarak SF-36
kullanılmıştır. Ancak kategorilerle SF-36 bağıntılarının analizi farklı yapılmıştır.
Osteoartrit ve Bel Ağrısı ile ilgili çalışmalarda, önce iç yapısal geçerlilik adına Rasch
analizi uygulanıp, kategori ölçekleri sayısal verilere dönüştürüldüğü için, temel
bileşenlerin puanı hesaplanıp, dış yapısal geçerlilik kategoriler yerine bileşenler
üzerinden yapılmıştır. (Kurtaiş ve ark 2011, Öztuna ve ark 2011) İnme ile ilgili
çalışmada ise, SF-36 sekiz alt grup olarak değil, fiziksel ve mental başlıklı iki ana
grup halinde alınmış ve kategorilerin dış yapısal geçerliliği bu gruplarla bağıntısı
ölçülerek değerlendirilmiş. (Köseoğlu ve ark 2013) Bizim araştırmamızda, Vücut
İşlevleri, Vücut Yapısı, Etkinlikler ve Katılım temel bileşenlerine ait kategoriler ile
SF-36 alt grupları arasında çeşitli derecelerde ters yönlü bir ilişki saptandı. Diğer
çalışmalarda da ICF bileşenleri veya kategorileri ile SF-36 ana grupları veya alt
grupları arasında çeşitli derecelerde ters yönlü bir ilişki mevcuttu. Ters yönlü
ilişkinin nedeni, ICF ölçeği puanlamasına göre yüksek puan bozukluk ve yetiyitimi
lehinedir. Oysa SF-36’da tersine yüksek puan daha iyi algılanan yaşam kalitesi ile
ilişkiyi göstermektedir. (Mishra ve Schofield 1998)
Çevresel Faktörler açısından ele aldığımızda ise, diğer bileşenlerin aksine,
yüksek dereceli bağıntılar saptayamadık. Kategoriler ile SF-36 alt gruplarının
bağıntılarının çoğu istatistiksel olarak anlamlı olarak değerlendirilemedi. Sadece,
e135-Çalışma için ürünler ve teknoloji, e140-Kültür, eğlence ve spor için ürünler ve
teknoloji, e150-Kamu kullanımına ait binaların tasarımı, yapı ve inşaat ürünleri ve
teknolojisi, e155-Özel kullanıma ait binaların tasarımı, yapı ve inşaat ürünleri ve
teknolojisi, e225-İklim ve e340-Kişisel bakım verenler ve kişisel yardımcılar
kategorileri ile SF-36’nın bazı alt grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı
teknoloji ve iklim kategorileri için doğrusal yönde, kişisel bakım verenler kategorisi
için ise ters yönlü, hafif-orta derecede bir ilişki saptanmıştır. İnme için Kapsamlı ICF
Çekirdek Seti geçerlilik çalışmasında, bizim araştırma sonuçlarımıza benzer şekilde,
Vücut İşlevleri, Vücut Yapıları, Etkinlikler ve Katılım bileşenleri kategorileri ile SF36 temel kategorileri arasında çeşitli derecelerde, ters yönlü bağıntı saptanmıştır.
Ancak çevresel Faktörler ile, SF-36 arasında istatistiksel olarak anlamlı bağıntı bir
kaç istisna dışında elde edilememiştir. Çevresel Faktörlere ait kategorilerin SF-36 alt
grupları ile bağıntılı çıkmamasının nedenlerinden biri kültürel olabilir. Bu bağlamda,
77
ölçeğin bu bölümünün farklı kültürlere göre gözden geçirilmesi yararlı olabilir. Diğer
bir neden ise bu faktörlere ait puanlama biçimi olabilir. Diğer bileşenler 0 ile 4
arasında doğrusal bir ilişki boyunca puanlanırken, Çevresel Faktörler kategorisinde
puanlama iki zıt durumun aynı ölçekte yer alması ile farklılaşır. Aynı kategori, engel
ya da kolaylaştırıcı olarak değerlendirilebileceği için bu yöntem seçilmiştir. Ancak,
puan hesaplamasında, bu durum karışıklığa neden olabilir.
Bağıntı analizi için araştırmamızda kullandığımız bir diğer ölçek, hastalığa
özgü MIDAS idi. MIDAS, ICF Çekirdek Setler ölçeği gibi 0 ile 4 arasında puanlanan
alt soru kategorilerinden oluşan bir ölçektir. Araştırmamızda, Vücut İşlevleri, Vücut
Yapısı, Etkinlikler ve Katılım temel bileşenlerine ait kategoriler ile, MIDAS alt
gruplarının bağıntısını irdelediğimizde, genel olarak istatistiksel olarak anlamlı
biçimde, çeşitli derecelerde doğrusal yönde ilişki saptadık. Ancak, burada da
Çevresel Faktörlerden çoğunun ilişkisi istatistiksel olarak anlamlı değildi.
İstatistiksel olarak anlamlı olarak düşük veya orta düzeyde bağıntı gösteren
kategoriler SF-36 alt grupları ile bağıntı gösteren kategorilerin aynısıydı. Sonuç
olarak, Çevresel Faktörlerin kültürel nedenle veya puan hesaplaması nedeniyle
jenerik veya hastalığa özgü ölçeklerle istatistiksel olarak anlamlı ölçüde yeterli
düzeyde bağıntılı olmadığını söyleyebiliriz.
ICF Çekirdek Setlerinin geçerliliği ile ilgi olarak dünyada yapılan
araştırmalara baktığımızda, son derece sınırlı sayıda çalışma olduğu görülmektedir.
Araştırmaların çoğunu, ICF alanıyla ilgilenen merkezlerin işbirliği içinde
yürüttükleri çok merkezli delphi egzersiz çalışmaları oluşturmaktadır. Delphi
yöntemi esasen interaktif bir iletişim tekniği olup, bir konuyla ilgili uzman
görüşlerinin gerekirse birden fazla oturumda sistematik bir biçimde alınmasına
dayanır. (De Villiers ve ark 2005) ICF çekidek setlerinin geliştirilmesi sürecinde de
sistematik gözden geçirme, ampirik veri toplama aşamalırıyla birlikte delphi
egzersizleri de yer almıştır. Halen ICF’in yapısal geçerlilik çalışmaları, daha çok
ICF ile çok yakın olarak ilgilenen merkezlerin işbirliği ile yürütüldüğü için, delphi
yöntemi son derece uygun olmaktadır. Ancak, bir ölçeğin geçerliliğini psikometrik
bir özellik olarak saptamanın yolu, öncelikle bağıntı analizi yöntemleridir. (Mukaka
2012)
78
Romatoid Artrit için Kapsamlı ICF Çekirdek Seti’nin geçerliliği ile ilgili bir
araştırmada, hekim perspektifinden yaklaşılmıştır. 41 farklı ülkeden 79 hekim, 512
hastayı değerlendirmiştir. Araştırmanın analizi delphi tekniği ile değerlendirilmiştir.
226 ICF kategorisi ölçeği yanıtları yansıtmakta, 26 kategori yansıtmamakta, 19’u ise
uygun değil şeklinde raporlandı. Bunlar ağırlıklı olarak Vücut İşlevleri temel
bileşenine ait kategorilerdi. Vücut Yapıları, Etkinlikler ve Katılım ve Çevresel
Faktörler bileşenlerine ait kategorilere ait ölçekler ise yanıtları daha iyi derecede
yansıtmaktaydı. (Gebhardt ve ark, 2010) Romatoid Artirt için Kapsamlı ICF
Çekirdek Seti’nin geçerliliğini ile ilgili fizyoterapist perspektifinden değerlendiren
bir başka çok merkezli çalışmada Set’in büyük oranda geçerli olduğu sonucu
yayınlanmıştır. (Kirchberger ve ark, 2007)
Obstruktif Akciğer Hastalıkları için Kapsamlı ICF Çekirdek Seti’nin
geçerliliği konulu bir Portekiz’de yapılan ve 32 hastanın değerlendirildiği bir
araştırmada, Kapsamlı Set’in %86’sının geçerliliği doğrulanmış. Çalışmada hastalar
altı grupta ve iki gözlemci tarafından değerlendirilmiş ve gözlemciler arasındaki
uyum Cohen’in kapa katsayısı ile mükemmel olarak belirlenmiş. Geçerliliği
doğrulanamayan 10 kategorinin üçü Vücut Yapıları, dördü Etkinlikler ve Katılım,
üçü de Çevresel Faktörlere aitmiş. Çalışmada Kapsamlı Set’e dahil olmayan
kategoriler de değerlendirilmiş ve 39 ikinci düzey kategorinin de Obstrıuktif Akciğer
Hastalıkları setinde yer alsaydı geçerliliğinin doğrulanabileceği gösterilmiş.
(Marquez ve ark, 2014)
Çok merkezli bir kohort çalışmada, “Akut Bakım Altında Rehabilitasyon
Uygulanan Hastalar” için Kapsamlı ICF Çekirdek Seti’nin geçerliliği araştırılmış.
Avusturya, Almanya ve İsviçre’den toplam dört merkezde 391 hasta ile
gerçekleştirilen araştırmada kardiyopulmoner, nörolojik ve müsküloskeletal akut
durumlarla takip edilen ve rehabilitasyon alan hastalar değerlendirilmiş. Hastaların
servise alındıkları ve taburcu edildikleri dönemlerde değerlendirmeleri yapılmış ve
aradaki değişim değeri üzerinden yapılan analizlerde set geçerliliği kabul edilmiş.
(Müler ve ark, 2011)
79
Benzer bir çalışmadada, “Geriatrik Postakut Rehabilitasyon Hastaları” için
Kapsamlı ICF Çekirdek Seti’nin geçerliliği araştırılmıştır. Almanya ve Avusturya’da
toplam beş merkezde yürütülen çalışmaya 209 hasta alınmıştır. Yine kliniğe kabulde
ve taburculukta yapılan değerlendirmeler arası değişim üzerinden sonuçlar
yorumlanmıştır. Birçok kategorinin hastaların kısıtlılıklarını ve sınırlılıklarını ve
bunlardaki değişimi yansıttığını saptamış ve kullanımı onaylanmıştır. (Stier-Jarmer
ve ark, 2011)
Bel Ağrısı için Kapsamlı ICF Çekirdek Seti’nin geçerliliği ile ilgili
çalışmalar yapılmıştır. Sözkonusu çalışmaların ilki üç oturumluk delphi egzersizi
şeklinde yürütülen çok merkezli bir çalışmadır. 32 ülkenin katılımıyla ve elektronik
haberleşme yoluyla yapılan bu çalışmada, tüm ICF kategorileri taranarak Bel Ağrısı
için olması gerekenler çıkarıldı ve mevcut Çekirdek Set ile karşılaştırıldı. Çekirdek
Set’in özellikle, Vücut Yapıları, Etkinlikler ve Katılım ve Çevresel Faktörler
bileşenlerinde güçlü bir geçerlilik gösterilirken, Vücuy İşlevleri kategorisinde
eksikler saptandı. Katılımcıların %75’inin önemli gördüğü 14 ICF kategorisi
Çekirdek Set’te yer almıyordu ve bunların büyük çoğunluğu Vücut İşlevleri ile ilgili
olanlardı. (Kirschneck ve ark, 2010)
Şimdiye kadar yürütülen bu geçerlilik çalışmaları ile ICF Çekirdek Setleri
hedeflediği evrensel standartlara uygunluğu şimdilik sağlamış görünmektedir. Ancak
Farklı toplumlarda ve farklı sağlık durumlarında yapılacak araştırmalarla tablo daha
da netleşecektir. Ülkemizde farklı dört sağlık durumu için yapılan geçerlilik
araştırmalarının üçünde “Çevresel Faktörler” bileşenine ait kategorilerde yeterli
düzeyde bağıntı saptanamaması bu kategorilerin toplumun kültürel yapısı gözetilerek
yeniden gözden geçirilmesinin yararlı olacağı anlamına gelebilir.
80
5. SONUÇ VE ÖNERĠLER
Sağlık durumlarının ölçülmesi çağdaş tıpta, özellikle rehabilitasyon alanında
son derece önem kazanmıştır. Rehabilitasyonun planlama, uygulama ve sonuçlarının
değerlendirilmesinde, evrensel, kapsamlı, çok boyutlu, işlevsel, standart ölçeklere
ihtiyaç vardır. DSÖ’nün sağlık durumlarını ele almak için geliştirdiği ve
kullanılmasını önerdiği ICF sistemi, başta rehabilitasyon alanı olmak üzere sağlık
profesyonelleri arasında benimsenip yaygınlaşmaktadır. Sağlık durumlarını, salt
organ veya sistem düzeyinde değil, bireysel ve sosyal düzeyde, çok boyutlu olarak
değerlendirme olanağı sunan ICF, sağlık durumlarının ölçülmesi alanında da ufuk
açıcı olmuştur. Sağlık ölçekleri ICF zemininde yeniden gözden geçirilmiş, ICF
tabanlı ölçekler geliştirilmiştir.
DSÖ’nün işbirliği ve desteği ile geliştirilmiş olan ICF tabanlı çekirdek
setlerin çeşitli bakış açılarından ve çeşitli populasyonlar üzerinde geçerlilik
araştırmaları yürütülmektedir. Halen tüm dünya genelinde ve özellikle gelişmiş
ekonomili ülkelerde ölümlerin ve yetiyitiminin en önemli nedeni kardiyovasküler
hastalıklarıdır. Kardiyovasküler hastalıkları salt kalp hastalığı olarak değerlendirip
ele almak, neden olduğu bireysel ve sosyal kısıtlılıkları sağlıklı değerlendirememekle
sonuçlanacaktır. DSÖ tarafından geliştirilen, KİKH Kapsamlı ve Kısa ICF Çekirdek
Setleri, KİKH’nı çok boyutlu ve bütüncül biçimde değerlendirme imkanı
sunmaktadır.
KİKH, KAP ve bazı diğer kronik anjinal durumlar dışında, MI sonrası
altıncı aydaki stabil durum ile KABG sonrası altıncı aydaki stabil durumu da
kapsamaktadır. Dolayısıyla giderek yaygınlaşan, fiziksel ve mental açılardan
etkinliği kanıtlanmış, üstelik önemli ölçüde maliyet etkin bir yöntem olan kardiyak
rehabilitasyon uygulamalarının en önemli hedef kitlesini işte bu KİKH hasta grubu
oluşturmaktadır. KİKH hastalarının rehabilitasyonunun planlanması, takibi ve
sonuçların değerlendirilmesinde kapsamlı ve çok boyutlu bir ölçek olan ICF
Çekirdek Seti’nin kullanılması yararlı olacaktır.
Ülkemizde KİKH için Kapsamlı ve Kısa ICF Çekirdek Setlerinin
kullanılmasının istatistiksel olarak geçerli bir yöntem olduğunu göstermeyi
81
amaçladığımız bu araştırma sonucunda, dört bileşenden oluşan çekirdek setlerin
“Vücut İşlevleri”, “Vücut Yapısı”, “Etkinlikler ve Katılım” bileşenlerine ait
kategorilerin jenerik ölçek SF-36 ve hastalığa özgü ölçek MIDAS ile yüksek ve çok
yüksek derecelerde bağıntılı olduğunu istatistiksel olarak anlamlı biçimde gösterdik.
“Çevresel Faktörler” başlıklı bileşene ait kategorilerin ise bazılarında istatistiksel
olarak anlamlı ölçüde SF-36 ve MIDAS alt grupları ile zayıf-orta derecede bağıntı
saptadık. Çevresel Faktörlere ait bu farklılığın iki nedeni olabilir; birinci neden
Çevresel Faktörler’e ait kategorilerin kültürel farklılıklardan etkilenebilecek yapıda
olması, ikinci neden ise Çevresel Faktörler bileşenine ait kategorilerin puanlamasının
diğer bileşenlere ait kategorilere göre farklılık göstermesi ve aynı ölçek içinde zıt iki
durumun gösterilmesi.
Setlerin güvenilirlik analizleri ise tüm bileşenler için istatistiksel olarak
anlamlı ölçüde saptandı.
Araştırmamızı yürütürken, hem “Kapsamlı” hem de “Kısa” ICF Çekirdek
Setlerine ait kategorileri analiz ettik. Kapsamlı Set, daha çok multidisipliner
yaklaşımda, Kısa Set ise daha çok klik uygulama, araştırma çalışmalarında,
epidemiyolojik çalışmalarda kullanılması önerilmektedir.
Sonuç olarak, KİKH için Kapsamlı ve Kısa ICF Çekirdek Setleri; Çevresel
Faktörler’in kültürel farklılıklardan etkilenebileceği göz önüne alınarak, özellikle
Vücut İşlevleri, Vücut Yapısı, Etkinlikler ve Katılım bileşenlerine ait kategorilerin
mevcut ölçeklerle yüksek bağıntısı göz önünde bulundurularak, KİKH tanısı almış
hastalarda sağlık durumunun çok boyutlu ve kapsamlı ölçümünde kullanılabilir. Biz
bu ölçeği özellikle KİKH tanılı hastaların rehabilitasyonunun planlanması,
uygulaması
ve
sonuçlarının
değerlendirilmesi
aşamalarında
kullanılmasını
önermekteyiz. Setlerin kullanımı ve sonuçların geribildirimi, rehabilitasyon
alanındaki yerini daha net ortaya koyacaktır.
82
KAYNAKLAR
1.
Atkinson H, Nixon-Cave K. A tool for clinical reasoning and reflection using the ınternational
classification of functioning, disability and health (ICF) framework and patient management
model. Physical Therapy , 2011, 91(3):416-430
2.
Badley E. Enhancing the conceptual clarity of the activity and participation components of the
International Classification of Functioning, Disability, and Health. Social Science & Medicine,
2008, 66:2335-234
3.
Balady GJ, Williams MA, Ades PA, Bittner V, Comoss P, Foody JA, Franklin B, Sanderson
B, Southard D. Core components of cardiac rehabilitation/secondary prevention
programs: 2007 update: a scientific statement from the American Heart Association Exercise,
Cardiac Rehabilitation, and Prevention Committee, the Council on Clinical Cardiology; the
Councils on Cardiovascular Nursing, Epidemiology and Prevention, and Nutrition, Physical
Activity, and Metabolism; and the American Association of Cardiovascular and Pulmonary
Rehabilitation. J Cardiopulm Rehabil Prev, 2007, 27(3):121-129
4.
Başaran S, Güzel R, Sarpel T. Yaşam kalitesi ve sağlık sonuçlarını değerlendirme ölçütleri.
Romatizma, 2005, 20(1):55-63
5.
Bickenbach J, Chatterji S, Badley M, Üstün B. Models of disablement, universalism and the
international classification of impairments, disabilities and handicaps. Social Science &
Medicine, 1999, 48:1173-1187
6.
Cieza A, Brockow T, Ewert T, Amman E, Kollerits B, Chatterji S, Üstün B, Stucki G. Linking
health-status measurements to the international classification of functioning, dısabılıty and health.
J Rehabil Med, 2002, 34:205–210
7.
Cieza A, Ewert T, Üstün B, Chatterji S, Kostanjsek N,Stucki G. Development of icf core sets for
patients with chronic conditions. J Rehabil Med, 2004, 44: 9–11
8.
Cieza A, Geyh S, Chatterji S, Kostanjsek N, Üstün B, Stucki G. ICF linking rules: An update
based on lessons learned. J Rehabil Med, 2005, 37:212–218
9.
Cieza A, Stucki A, Geyh S, Berteanu M, Quittan M, Simon A, Kostanjsek N, Stucki G, Walsh N.
ICF core sets for chronic ischaemic heart disease. J Rehabil Med, 2004, 44:94–99
10. Click S, McGoon R, Myocardial ischemia clinical syndromes; B: Angina pectoris and coronary
heart disease. In: Giuliani E, Gersh B. 3 Mayo Clinic Practice of Cardiology rd ed. Mosby, 1996,
1160-1190.
11. Dahl T. International classification of functioning, disability and health: an introduction and
discussion of its potential impact on rehabilitation services and research. J Rehabil Med, 2002,
34:201–204
12. De Villiers M, De Viliiers P, Kent A. The delphi technique in health sciences education research.
Medical Teacher, 2005, 27:639–643
13. Deanfield J, Selwyn A, Chierchia S. Myocardial ischeima durind daily life in patients with stabil
angina: its relation to semptoms and heart rate changes. Lancet, 1983, 2:753-758
14. Demirsoy N. Kardiyak Rehabilitasyon Programları. Turkiye Klinikleri JPM&R-Special Topics,
2008, 1(3):28-37
15. Ewert T, Allen D, Wilson M, Üstün B, Stucki G. Validation of the International Classification of
Functioning Disability and Health framework using multidimensional item response modeling.
Disability and Rehabilitation, 2010, 32(17):1397–1405
83
16. Ewert T, Fuessl F, Cieza A, Andersen C, Chatterji S, Kostanjsek N, Stucki G. Identification of
the most common patient problems in patients with chronic conditions using the ICF checklist. J
Rehabil Med, 2004, 44:22–29
17. Ferrieres J. Effects on Coronary Atherosclerosis by Targeting Low-Density Lipoprotein
Cholesterol with Statins. Am J Cardiovasc Drugs, 2009, 9(2):109-115
18. Fleg J, Forman D, Berra K, Bittner V, Blumenthal J, Chen M, Cheng S, Kitzman D, Maurer
M, Rich M, Shen W, Williams M, Zieman S. Secondary prevention of atherosclerotic
cardiovascular disease in
older
adults:
a
scientific
statement
from
the
American Heart Association. Circulation, 2013, 128(22):2422-2446
19. Fowler B. Homocystein - an independent risk factor for cardiovascular and thrombotic diseases.
Ther Umsch, 2005, 62(9):641-646
20. Frost M, Reeve B, Liepa A, Stauffer J, Hays R. What is sufficient evidence for the reliability and
validity of patient-reported outcome measures? Value in Health, 2007,10:94-105
21. Gebhardt C, Kirchberger I, Stucki G, Cieza A. Validation of the comprehensive ICF core set for
rheumatoıd art hritis: the perspective of physicians. J Rehabil Med, 2010, 42:780–788
22. Gladman J, The International Classification of Functioning, Disability and Health and Its Value to
Rehabilitation and Geriatric Medicine. J Chin Med Assoc, 2008;71(6):275–278
23. Granlund M, Eriksson L, Ylven R. Utility of international classifıcation of functioning, disability
and health’s participation dimension in assigning ICF codes to items from extant rating
instruments. J Rehabil Med, 2004, 36:130–137
24. Grill E, Müller M, Quittan M, Strobl R, Kostanjsek N, Stucki G. Brief ICF core set for patients in
geriatric post-acute rehabilitation facilities. J Rehabil Med, 2011, 43:139–144
25. Grill E, Stucki G. Criteria for validating comprehensive ICF core sets and developing brief ICF
core set versions. J Rehabil Med, 2011, 43:87–91
26. Heerkens Y, Van Ravensberg C, Brandsma J. The need for revision of the ICIDH: an example-problems in gait. Disabil Rehabil, 1995, 17(3-4):184-194
27. Heran B, Chen J, Ebrahim S, Moxham T, Oldridge N, Rees K, Thompson D, Taylor R. Exercisebased cardiac rehabilitation for coronary heart disease (Review). The Cochrane Library, 2011,7
doi: 10.1002/14651858.CD001800.pub2.
28. Hsu S, Ton VK, Dominique Ashen M, Martin S, Gluckman T, Kohli P, Sisson S, Blumenthal
R, Blaha M. A clinician's guide to the ABCs of cardiovascular disease prevention: the Johns
Hopkins Ciccarone Center for the Prevention of Heart Disease and American College of
Cardiology Cardiosource Approach to the Million Hearts Initiative. Clin Cardiol, 2013,
36(7):383-393
29. Iwai K. Diagnosis and treatment of the silent myocardial ischemia. Nihon Rinsho, 2011, 9:513521
30. JCS Joint Working Group, Guidelines for diagnosis and treatment of patients with vasospastic
angina (coronary spastic angina). , 2010, 74(8):1745-1762
31. Jobst A, Kirchberger I, Cieza A, Stucki G, Stucki A. Content Validity of the Comprehensive ICF
Core Set for Chronic Obstructive Pulmonary Diseases: An International Delphi Survey. The Open
Respiratory Medicine Journal, 2013, 7: 33-45
32. Joseph
P, Teo
K.
Optimal
medical
therapy,
lifestyle
intervention,
and
secondary prevention strategies for cardiovascular event reduction in ischemic heart disease. Curr
Cardiol Rep, 2011, 13(4):287-295
84
33. Kanbay M, Segal M, Afsar B, Kang D, Rodriguez-Iturbe B, Johnson R. The role of uric acid in
the pathogenesis of human cardiovascular disease. Heart, 2013, 99(11):759-766
34. Karapolat H, Kurtaiş Y, Tur B, Demirsoy N, Özyemişci Taşkiran Ö, Sarp Ü, Hafiz M, Külcü
D, Sarikaya S, Soyupek F, Sütbeyaz S, Delialioğlu S, Alemdaroğlu E, Ordu Gökkaya N, Doğan
A, Köseoğlu F, Ekşioğlu E, Duyur Çakit B, Dülgeroğlu Erdoğdu D, Tuncay F,Figen Ayhan
F, Güzel R. What do patients really know about cardiopulmonary rehabilitation: a cross-sectional
survey study. Eur J Phys Rehabil Med, 2012, 48(2):223-230
35. Katsiki N, Papadopoulou S, Fachantidou A, Mikhailidis D. Smoking and vascular risk: are all
forms of smoking harmful to all types of vascular disease? Public Health, 2013, 127(5):435-441
36. Kirchberger I, Glaessel A, Stucki G, Cieza A. Validation of the comprehensive international
classification of functioning, disability and health core set for rheumatoid arthritis: The
perspective of physical therapists. Physical Therapy, 2007, 87:368-384
37. Kirschneck M, Kirchberger I, Amann E, Cieza A. Validation of the comprehensive ICF core set
for low back pain: The perspective of physical therapists. Manual Therapy, 2011, 16:364-372
38. Kohler F, Connolly C, Sakaria A, Stendara K, Buhagiar M, Mojaddidi M. Can the ICF be used as
a rehabilitation outcome measure? A study looking at the inter- and intra-rater reliability of ICF
categories derived from an ADL assessment tool. J Rehabil Med, 2013, 45:881–887
39. Köseoğlu B, Sezer N, Öken Ö, Tomruk Sütbeyaz S, Kibar S. Validation of the comprehensive icf
core set for stroke in turkish stroke patients. Turkish Journal of Geriatrics, 2013, 16(1):8-19
40. Kurtaiş Y, Őztuna D, Küçükdeveci A, Kutlay Ş, Hafiz1 M, Tennant A. Reliability, construct
validity and measurement potential of the ICF comprehensive core set for osteoarthritis. BMC
Musculoskeletal Disorders, 2011, 12:255-267
41. Küçükdeveci A, Kutlay Ş, Yıldızlar D, Öztuna D, Elhan A, Tennant A. The reliability and
validity of the World Health Organization Disability Assessment Schedule (WHODAS-II) in
stroke. Disability & Rehabilitation, 2013, 35(3):214–220
42. Küçükdeveci A, Tennant A, Grimby G, Franchignoni F. Strategies for Assessment and Outcome
Measurement in physical and rehabilitation medicine: An educational review. J Rehabil Med,
2011, 43: 661–672
43. Lee A. Using the ICF-CY to organise characteristics of children's functioning. Disabil Rehabil,
2011, 33(7):605-616
44. Libby P (Çeviri: KanadaĢı M). Aterosklerozun Patogenezi. Harrison Ġç Hastalıkları Prensipleri.
Braunwald E, Fauci AS, Kasper DL, Hauser SL, Longo DL, Jameson JL (Çeviri Editörü: Sağlıker
Y). Ankara, Nobel Tıp Kitabevleri Ltd ġti & McGraw-Hill Comp Inc, 2004; 1377-1381.
45. Lichtenstein A, Lawrence J. Diet and lifestyle recommendations revision 2006, A scientific
statement from the American Heart Association Nutrition Committee. Circulation, 2006, 114: 8286.
46. Lin W, Zhang H, Zhang Y. Investigation on Cardiovascular Risk Prediction Using Physiological
Parameters.
Comput
Math
Methods
Med, 2013,
2013:272691,
url:
http://www.hindawi.com/journals/cmmm/2013/272691
47. Marques A, Jacome C, Goncalves A, Silva S, Lucas C, Cruz J, Gabriel R. Validation of the
comprehensive icf core set for obstructive pulmonary diseases from the patient’s perspective.
International Journal of Rehabilitation Research 2014.
48. Mason
J, Starke
R, Van
Kirk
J.
Gamma-glutamyl
novel cardiovascular risk biomarker. Prev Cardiol, 2010, 13(1):36-41
transferase:
a
85
49. Mishra G, Schofield M. Norms for the physical and mental health component summary scores of
the SF-36 for young, middle-aged and older Australian women. Qual Life Res, 1998, 7(3):215220
50. Mithal M, Mann W, Granger C. The Role of Coronary Heart Disease (CHD) in Functional
Limitation in Community Dwelling Elders. Physical & Occupational Therapy in Geriatrics, 2001,
19(3):35-48
51. Mukaka M, Statistics Corner: A guide to appropriate use of Correlation coefficient in medical
research. Malawi Medical Journal, 2012, 24(3):69-71
52. Murray C, Lopez A. Global mortality, disability, and the contribution of risk factors: Global
Burden of Disease Study. The Lancet, 1997, 349:1436-42
53. Müller M, Grill E, Stier-Jarmer M, Strobl R, Gutenbrunner C, Fialka-Moser V, Stucki G.
Validation of the comprehensive ICF Core Sets for patients receiving rehabilitation interventions
in the a ute care setting. J Rehabil Med, 2011, 43:92–101
54. Okochi J, Utsunomiya S, Takahashi T. Health measurement using the ICF: Test-retest reliability
study of ICF codes and qualifiers in geriatric care. Health and Quality of Life Outcomes, 2005,
3:46 doi:10.1186/1477 7525-3-46
55. Onat A, Albayrak S, Karabulut A, Küçükdurmaz Z, Kaya Z, Bulur S, Erbilen E, Tuncer M.
TEKHARF 2006 taramasında ölüm ve koroner olaylar: Kadınlarda mortalitede azalma, koroner
kalp hastalığıgenel prevalansında artma. Türk Kardiyol Dern Arş, 2007, 35:149-153
56. Onat A, Hergenç G, Karabulut A, Albayrak S, Can G, Kaya Z. Serum sex hormone-binding
globulin, a determinant of cardiometabolic disorders independent of abdominal obesity and
insulin resistance in elderly men and women. Metabolism, 2007, 56:1356-1362
57. Oral A. Kardiyak Rehabilitasyonda Sondurumun Değerlendirilmesi. Turkiye Klinikleri J PM&RSpecial Topics, 2008, 1(3):51-58
58. Öztuna D, Yanık B, Kutlay Ş, Kurtaiş Aytür Y, Elhan A H, Tennant A, Küçükdeveci A.
Psychometric properties of the ıcf core set for low back pain and ıts clinical use. Turk J
Rheumatol, 2011, 26(1):44-52
59. Racca V, Spezzaferri R, Modica M, Mazzini P, Jonsdottır J, De Marıa R, Ferratini M.
Functioning and disability in ischaemic heart disease. Disability and Rehabilitation, 2010, 32(S1):
S42–S49
60. Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi Başkanlığı Hıfzıssıhha Mektebi Müdürlüğü. Ulusal hastalık
yükü ve maliyet-etkililik projesi hastalık yükü final rapor, 2004, 50-74
61. Roe C, Sveen U, Geyh S, Cieza A, Bautz-Holter E. Construct dimensionality and properties of
the categories in the ICF core set for low back pain. J Rehabil Med, 2009, 41:429–437
62. Ronan G, Multimodality Appropriate Use Criteria for the Detection and Risk Assessment of
Stable Ischemic Heart Disease : A Report of the American College of Cardiology Foundation
Appropriate Use Criteria Task Force, American HeartAssociation, American Society of
Echocardiography, American Society of Nuclear Cardiology,Heart Failure Society of
America, Heart Rhythm Society, Society for Cardiovascular Angiography and Interventions,
Society of Cardiovascular Computed Tomography, Society for Cardiovascular Magnetic
Resonance, and Society of Thoracic Surgeons. J Nucl Cardiol, 2014, 21(1):192-220
63. Rosenthal T. The effect of migration on hypertension and other cardiovascular risk factors:
a review. J Am Soc Hypertens, 2014, doi: 10.1016/j.jash.2013.12.007
64. Royal College of Physicians. Medical rehabilitation in 2011 and beyond. Report of a working
party. London: RCP, 2010;(1-14)
86
65. Ruof J, Cieza A, Wolff B, Angst F, Ergeletzis D, Omar Z, Kostanjsek N, Stucki G. ICF core sets
for diabetes mellitus. J Rehabil Med, 2004, 44:100–106
66. Sakakura K, Nakano M, Otsuka F, Ladich E, Kolodgie F, Virmani R. Pathophysiology
of atherosclerosis plaque progression. Heart Lung Circ, 2013, 22(6):399-411
67. Scirica B. Chronic angina: definition, prevalence, and implications for quality of life. Rev
Cardiovasc Med, 2009, 1:3-10.
68. Singh M, Singh S, Arora R, Khosla S. Cardiac syndrome X: current concepts. Int J Cardiol, 2010,
142(2):113-119
69. Singh R, Mengi S, Dhalla N. Pathogenesis of atherosclerosis: A multifactorial process.
Experimental and Clinical Cardiology, 2002, 7(1):40-53
70. Staam T, Cieza A, Machold K, Smolen J, Stucki G. Content Comparison of Occupation-Based
Instruments in Adult Rheumatology and Musculoskeletal Rehabilitation Based on the
International Classification of Functioning, Disability and Health. Arthritis & Rheumatism
(Arthritis Care & Research), 2004, 51(6):917–924
71. Stier-Jarmer M, Grill E, Müller M, Strobl R, Quittan M, Stucki G. Validation of the
comprehensive ICF core set for patients in geriatric post-acute rehabilitation facilities. J Rehabil
Med, 2011, 43:113–122
72. Streiner D, Norman G. Health measurement scales. A practical guide to their development and
use. New York, Oxford University Press, 1989; (pp79-137)
73. Stucki A, Daansen P, Fuessl M, Cieza A, Huber E, Atkinson R, Kostanjsek N, Stucki G, Ruof J.
ICF core sets for obesity. J Rehabil Med, 2004, 44:107–113
74. Stucki G, Cieza A, Ewert T, Kostanjsek N, hatterji S, Üstün B. Application of the International
Classification of Functioning, Disability and Health (ICF) in clinical practice. Dısabılıty And
Rehabılıtatıon, 2002, 24(5):281-282
75. Stucki G, Kostanjsek N, Üstün B, Cieza A. ICF based classification and measurement of
functioning. Eur J Phys Rehabil Med, 2008, 44:315-28
76. Taylor J, Geyh S, A Rehabilitation Framework: The International Classification of Functioning,
Disability and Health. In: Dean SG, Siegert RJ, Taylor WJ, editors. Interprofessional
Rehabilitation. 1st ed. John Wiley and Sons Ltd, 2012;(9-33)
77. The Task Force for the management of acute coronary syndromes in patients presenting without
persistent ST-segment. ESC Guidelines for the management of acute coronary syndromes in
patients presenting without persistent ST-segment elevation. European Heart Journal, 2011,
32:2999–3054
78. The Task Force on the Management of Stable Angina Pectoris of the European Society of
Cardiology. Guidelines on the management of stable angina pectoris: full text. European Heart
Journal, 2006, 27:1341–1381
79. Theroux P, Fuster V. Acute Coronary Syndromes. Circulation, 1998, 97(12):1195-1206
80. Thompson D, Jenkinson C,, Roebuck A, Lewin RJ, Boyle RM, Chandola T. Development and
validation of a short measure of health status for individuals with acute myocardial infarction: the
myocardial infarction dimensional assessment scale (MIDAS). Qual. Life Res., 2002, 11(6):53543.
81. Topaz
M, Shafran-Topaz
L, Bowles
K.
ICD-9 to ICD-10: evolution, revolution,
and current debates in the United States. Perspect Health Inf Manag, 2013, 1:10:11
87
82. Tousoulis D, Papageorgiou N, Androulakis E, Briasoulis A, Antoniades C, Stefanadis C.
Fibrinogen and cardiovascular disease: genetics and biomarkers. Blood Rev, 2011, 25(6):239-245
83. Uluğ B, Ertuğrul A, Göğüş A, Kkabakçı E. Yetiyitimi Değerlendirme Çizelgesinin (WHO-DASII) şizofreni hastalarında geçerlilik ve güvenilirliği. Türk Psikiyatri Dergisi, 2001, 12(2):121-130
84. Van Peet P, Drewes Y, De Craen A, Westendorp R, Gussekloo J, Ruijter W. Prognostic value of
cardiovascular disease status: the Leiden 85-plus study. AGE, 2012, doi: 10.1007/s11357-0129443-5
85. Velasco M, Rojas E. Non q-wave myocardial infarction: comprehensive analysis of
electrocardiogram, pathophysiology, and therapeutics. Am J Ther, 2013, 20(4):432-441
86. Virmani R, Forman M. Nonatherosclerotic Ischemic Heart Disease. New York, Raven, 1989.
87. Virmani R, Kolodgie F, Burke A, Farb A, Schwartz S. Lessons from sudden coronary death: a
comprehensive morphological classification scheme for atherosclerotic lesions. Arterioscler
Thromb Vasc Biol, 2000, 20(5):1262-1275
88. Weigl M, Cieza A, Andersen C, Kollerits B, Amann E, Stucki G. Identification of relevant ICF
categories in patients with chronic health conditions: A delphi exercise. J Rehabil Med, 2004,
44:12–21
89. Whitehead M. William Farr’s legacy to the study of inequalities in health. Bulletin of WHO,
2000, 78(1):86-87
90. Wiersma D, DeJong A, Ormel J. The Groningen Social Disabilities Schedule: Development,
Relationship with I.C.I.D.H., and Psychometric Properties. Int J Rehabil Res, 1988, 11(3):213224.
91. Williams A, Haskell P, Ades P, Amsterdam E, Bittner V, Franklin B. Resistance exercise in
individuals with and without cardiovascular disease:2007 update: A scientific statement from the
American Heart Association Council on clinical cardiology and council on nutrition, physical
activity and metabolism. Circulation, 2007, 116:572-584.
92. Wolff B, Cieza A, Parentin A, Rauch A, Sigl T, Brockow T, Stucki A. Identifying the concepts
contained in outcome measures of clinical trials on four internal disorders using the international
classification of functioning, disability and health as a reference. J Rehabil Med 2004, 44:37–42
93. World Health Organization. International Classification of Funcionality, Disability and Health:
ICF. Geneva, WHO publishing, 2001.
94. Yılmaz E, Eser E, Şekuri C, Kultursay H. Miyokart enfarktusu boyutsal değerlendirme olceği
(MIDAS) turkce surumunun psikometrik ozellikleri. Anadolu Kardiyol Derg , 2011, 11:386-401
88
ÖZET
T.C.
SELÇUK ÜNİVERSİTESİ
TIP FAKÜLTESİ
Uluslararası ĠĢlevsellik, Yetiyitimi ve Sağlık Sınıflandırması, Kronik Ġskemik Kalp Hastalığı
Çekirdek Seti’nin Türk Hastalarda Uygulanabilirliği
“M. Murat ÇUBUKCU”
Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı
TIPTA UZMANLIK TEZĠ / Konya, 2014
Dünya Sağlık Örgütü tarafından geliştirilen ICF, sağlık durumlarının değerlendirilmesinde
geçerli bir standart haline gelmiştir. KİKH, tüm dünyada en önde gelen ölüm ve yetiyitimi
nedenlerinden biridir. KİKH tedavi ve önleyici yaklaşımlardan biri kardiyak rehabilitasyon
uygulamalarıdır. Rehabilitasyon uygulamalarının planlanması, takibi ve sonuçlarının ölçümlerinde
KİKH için ICF Çekirdek Setleri kullanılabilir. Bu araştırma Kronik İskemik Kalp Hastalığı için ICF
çekirdek setlerinin geçerliliğini Türk hastalarda göstermek amacıyla yapılmıştır.
Araştırma, Kronik İskemik Kalp Hastalığı tanısı almış 101 hasta ile yapılmıştır. Hastaların
bazı demografik ve hastalığa ait verileri toplanmıştır. Her bir hastada, KİKH için ICF çekirdek setleri,
SF-36 ve MIDAS gibi sağlık durumu değerlendirme ölçekleri hesaplanmıştır. Güvenilirlik
ölçümlerinde Cronbach’ın alfa katsayısı yöntemi kullanılmıştır. Yapısal geçerlilik ise Spearman
bağıntı analizi kullanılarak hesaplanmıştır.
KİKH için ICF Kapsamlı ve Kısa çekirdek setlerinin, vücut işleveri, vücut yapısı,
etkinlikler ve katılım bileşenlerine ait kategorilerle SF-36 ve MIDAS alt grupları arasında istatistiksel
olarak anlamlı derecede bağıntı saptanmıştır. Çevresel Faktörler bileşenine ait bazı kategorilerde
bağıntı gösterilememiştir. Kapsamlı ve kısa setlerin her ikisi de ölçek güvenilirliği sağlamıştır.
KİKH için ICF çekirdek setleri, özellikle kardiyak rehabilitasyon uygulamalarının
planlaması, takibi ve sonuç ölçümlerinde kullanılabilir. Çevresel Faktörlere ait bileşenler
değerlendirilirken, kültürel etmenler de göz önünde bulundurulmalıdır. Çevresel Faktörlere ait
kategorilerin daha ağırlıklı olduğu Kapsamlı set için bu durum daha önem taşımaktadır.
Anahtar Sözcükler: Geçerlilik; ICF çekirdek setleri; Kronik İskemik Kalp Hastalığı
89
SUMMARY
Validation of the International Classification of Functioning, Disability and Health Core Set for
Chronic Ischemic Heart Disease in Turkish Patients
ICF is a current standard, for the assesment of the health conditions, developed by the
WHO. CIHD is a worldwide major cause of death and disability. Interventions of cardiac
rehabilitation is effective in the prevention and treatment of CIHD. The ICF core sets can be used at
planning, monitoring and measurement of results in rehabilitation interventions. This study
investigates the reliability and construct validity of the ICF core sets for CIHD in turkish patients.
Research was conducted with 101 patients who were diagnosed CIHD. Demographic and
disease data were collected. ICF core sets for CIHD, SF-36 and MIDAS scores of the patients were
recorded. Descriptive analysis of the data were evaluated. Reliability was evaluated by using the
Cronbach’s alpha coefficient. Spearman correlations were calculated to evaluate the construct validity.
Both Comperensive and brief core set scales and their main components found reliable.
“Body Functions”, “Body Structure” and “Activities and Participation” components included in the
categories were correlated with both SF-36 and MIDAS subgroups. Some “Environmental Factors”
included in the categories were not correlated neither SF-36 nor MIDAS subgroups, with no
statistically significant.
“Body functions, Body Structure and Actities and Participation” set from the ICF
comprehensive and brief core sets fort he CIHD were found to be valid to assess in patient with
CIHD. When using “Environmental Factors” set could be affected by culturel spesifics should be
considered.
Key Words: Validity and reliability, ICF core sets, Chronic Ischemic Heart Disease
90
EK-1 ARAġTIRMA FORMU
…../……/20….
1. NO :
2. ADI :
3. SOYADI :
I- DEMOGRAFĠK VERĠLER
4. YAġ
:
5. CĠNSĠYET :
(1) Erkek
(2) Kadın
6. EĞĠTĠM :
(1) Okur yazar değil
(2) Okur yazar, ilkokul
(3) Ortaokul, lise
(4) Yüksekokul ve üstü
7. MEDENĠ DURUM
(1) Bekar
(2) Evli
:
8. ÇALIġMA DURUMU
(1) Çalışmıyor
(2) Büro işi
(3) Beden işi
:
91
II- HASTALIĞA AĠT VERĠLER
9. KĠKH TĠPĠ:
(1) Stabil Angina Pektoris ve diğer stabil durumlar
(2) Geçirilmiş MI sonrası stabil durum
(3) Geçirilmiş KABG sonrası stabil durum
10. AP SINIFLANDIRMASI:
(1) Sınıf-I
(2) Sınıf-II
(3) Sınıf-III
(4) Sınıf-IV
11. EġLĠK EDEN HASTALIK VARLIĞI
(1) Yok veya 1 tane
(2) 2 veya daha çok
12. BEDEN KĠTLE ĠNDEKSĠ
Boy:
(1)
(2)
(3)
(4)
Kilo:
BMI:
<25
25-29,9
30-34,9
35-39,9
13. SĠGARA KULLANIMI:
(1) Hiç içmemiş
(2) İçmiş, bırakmış
(3) Halen içiyor
92
EK-2 Kronik Ġskemik Kalp Hastalığı Ġçin ICF Kapsamlı Çekirdek Seti
Vücut ĠĢlevleri
b130 Enerji ve güdü işlevleri
b134 Uyku işlevleri
b152 Duygudurum işlevleri
b280 Ağrıyı duyumsama
b410 Kalp işlevleri
b415 Kan damarlarının işlevleri
b420 Kan basıncı işlevleri
b440 Solunum işlevleri
b455 Egzersiz tolerans işlevleri
b460 Kardiyovasküler ve solunum işlevleriyle ilişkili belirtiler
b530 Kiloyu koruma işlevleri
b640 Cinsel işlevler
b730 Kas gücü işlevleri
b740 Kas dayanıklılığı işlevleri
Vücut Yapıları
S410 Kardiyovasküler sistem yapısı
Etkinlikler ve Katılım
d230 Günlük rutinleri yerine getirme
d240 Stres ve diğer psikolojik taleplerle baş etme
d430 Nesneleri kaldırma ve taşıma
d450 Yürüme
d455 Hareket etme
d460 Farklı yerlerde dolaşma
d470 Taşıt aracı kullanma
d475 Taşıt sürme
d480 Taşıt aracı olarak hayvanlara binmek
d570 Sağlığına dikkat etme
d620 Hizmet ve mal edinme
d630 Yemek hazırlama
d640 Ev işi yapma
d760 Aile ilişkileri
d770 Özel/yakın ilişkiler
d850 Para karşılığı çalışma
d920 Eğlence ve boş zaman
93
Çevresel Faktörler
e110 Kişisel tüketim için ürünler veya maddeler
e115 Günlük yaşamda kişisel kullanım için ürünler ve teknoloji
e125 İletişim için ürünler ve teknoloji
e135 Çalışma için ürünler ve teknoloji
e140 Kültür, eğlence ve spor için ürünler ve teknoloji
e150 Kamu kullanımına ait binaların tasarımı, yapı ve inşaat ürünleri ve teknolojisi
e155 Özel kullanıma ait binaların tasarımı, yapı ve inşaat ürünleri ve teknolojisi
e225 İklim
e260 Havanın niteliği
e310 Yakın aile
e315 Geniş aile
e320 Arkadaşlar
e325 Tanıdıklar, akranlar, iş arkadaşları, komşular ve topluluk üyeleri
e330 Yetkili konumundaki insanlar
e340 Kişisel bakım verenler ve kişisel yardımcılar
e355 Sağlık profesyonelleri
e360 Diğer profesyoneller
e410 Yakın aile fertlerinin bireysel tutumları
e415 Geniş aile fertlerinin bireysel tutumları
e420 Arkadaşların bireysel tutumları
e425 Tanıdıklar, akranlar, iş arkadaşları, komşular ve topluluk üyelerinin bireysel
tutumları
e430 Yetkili konumundaki insanların bireysel tutumları
e440 Kişisel bakım verenler ve kişisel yardımcıların bireysel tutumları
e450 Sağlık profesyonellerinin bireysel tutumları
e455 Diğer profesyonellerin bireysel tutumları
e460 Toplumsal tutum
e570 Sosyal güvenlik hizmetleri, sistemleri ve politikaları
e580 Sağlık hizmetleri, sistemleri ve politikaları
e590 İş ve istihdam hizmetleri, sistemleri ve politikaları
94
EK-3 Kronik Ġskemik Kalp Hastalığı Ġçin ICF Kısa Çekirdek Seti
Vücut ĠĢlevleri
b130 Enerji ve güdü işlevleri
b152 Duygudurum işlevleri
b280 Ağrıyı duyumsama
b410 Kalp işlevleri
b415 Kan damarlarının işlevleri
b420 Kan basıncı işlevleri
b455 Egzersiz tolerans işlevleri
b460 Kardiyovasküler ve solunum işlevleriyle ilişkili belirtiler
b730 Kas gücü işlevleri
b740 Kas dayanıklılığı işlevleri
Vücut Yapıları
S410 Kardiyovasküler sistem yapısı
Etkinlikler ve Katılım
d230 Günlük rutinleri yerine getirme
d240 Stres ve diğer psikolojik taleplerle baş etme
d430 Nesneleri kaldırma ve taşıma
d450 Yürüme
d455 Hareket etme
d570 Sağlığına dikkat etme
d620 Hizmet ve mal edinme
d630 Yemek hazırlama
d640 Ev işi yapma
d760 Aile ilişkileri
d770 Özel/yakın ilişkiler
d850 Para karşılığı çalışma
Çevresel Faktörler
e110 Kişisel tüketim için ürünler veya maddeler
e125 İletişim için ürünler ve teknoloji
e260 Havanın niteliği
e310 Yakın aile
e315 Geniş aile
e320 Arkadaşlar
e325 Tanıdıklar, akranlar, iş arkadaşları, komşular ve topluluk üyeleri
e330 Yetkili konumundaki insanlar
e355 Sağlık profesyonelleri
e410 Yakın aile fertlerinin bireysel tutumları
e415 Geniş aile fertlerinin bireysel tutumları
e570 Sosyal güvenlik hizmetleri, sistemleri ve politikaları
95
EK-4 KISA FORM – 36 (SF-36)
Adı, Soyadı :
Tarih
:
1. Genel sağlığınızı nasıl değerlendirirsiniz?
Mükemmel
Çok iyi
İyi
Orta
Kötü
1
2
3
4
5
2. Geçen yıl ile karşılaştırıldığında, sağlığınızı şu an için nasıl değerlendirirsiniz ?
Geçen seneden çok daha iyi
Geçen seneden biraz daha iyi
Geçen sene ile aynı
Geçen seneden biraz daha kötü
Geçen seneden çok daha kötü
1
2
3
4
5
3. Aşağıdaki tipik bir günümüzde yapmış olabileceğiniz bazı aktiviteler yazılmıştır.
Sağlığınız bunları yaparken sizi sınırlandırmakta mıdır ? Öyleyse ne kadar ?
Evet, çok
kısıtlıyor
a) Kuvvet gerktiren aktiviteler, koşma, ağır
eşyaları kaldırmak, zor sporlar
b) Orta aktiviteler, bir masayı oynatmak,
elektrik süpürgesi ile süpürmek,
bowling,golf
c) Sebze-meyveleri kaldırmak, taşımak
d) Pek çok katı çıkmak
e) Tek katı çıkmak
f) Çömelmek, diz çökmek, eğilmek
g) 1 kilometreden fazla yürüyebilmek
h) Pek çok mahalle arası yürüyebilmek
i) Bir mahalleden (sokak) diğerine
yürümek
j) Kendi kendine yıkanmak, giyinmek
Evet, çok az
kısıtlıyor
Hayır, hiç
kısıtlamıyor
1
2
3
1
2
3
1
1
1
1
1
1
2
2
2
2
2
2
3
3
3
3
3
3
1
2
3
1
2
3
96
4. Son 4 hafta içerisinde, fiziksel sağlığınız yüzünden günlük iş veya aktivitelerinizde
aşağıdaki problemlerle karşılaştınız mı ?
Evet Hayır
a) İş yada diğer aktiviteler için harcadığınız zamanda kesinti
1
2
b) İstediğinizden daha az miktar işin tamamlanması
1
2
c) İşin veya diğer aktivitelerin çeşidinde kısıtlama
1
2
d) İş veya diğer aktiviteleri yaparken zorluk olması
1
2
5. Son 4 hafta içerisinde, duygusal problemler (örnek-üzüntü ya da sinirli hissetmek)
yüzünden günlük iş veya aktivitelerinizde aşağıdaki problemlerle karşılaştınız mı ?
a. İş yada diğer aktiviteler ayırdığınız süreden kesilme
b. İstediğinizden daha az kısım tamamlanması
c. İşin veya diğer aktiviteleri eskisi gibi dikkatli yapmama
Evet Hayır
1
2
1
2
1
2
6. Geçen 4 hafta içinde, fiziksel sağlık veya duygusal problemler, aileniz,
arkadaşınız,
komşularınız veya gruplar ile olan normal sosyal aktivitelerinize ne kadar engel
oldu?
Hiç
Çok az
Orta derecede
Biraz
Oldukça
1
2
3
4
5
7. Son 4 hafta içerisinde, ne kadar fiziksel acı (ağrı) hissettiniz?
Hiç
Çok az
Orta
Çok
İleri derecede
Çok şiddetli
1
2
3
4
5
6
97
8. Son 4 hafta içerisinde, ağrı normal işinize ne kadar engel oldu?
Hiç
Çok az
Orta
Çok
İleri derecede
1
2
3
4
5
9. Aşağıdaki sorular sizin son 4 hafta içerisinde kendinizi nasıl hissettiğiniz ve işlerin
nasıl gittiği ile ilgilidir. Lütfen her soru için hissettiğinize en yakın olan sadece 1
cevap verin.
a) Kendinizi capcanlı
hissediyormusunuz?
b) Çok sinirli bir kişi misiniz?
c) Kendinizi hiçbir şey
güldürmeyecek kadar
batmış hissediyormusunuz?
d) Kendinizi sakin ve huzurlu
hissettiniz mi?
e) Çok enerjiniz var mı?
f) Kendinizi çökmüş ve karamsar
hissettiniz mi?
g) Yıpranmış hissettiniz mi?
h) Mutlu bir insanmıydınız?
i) Yorulmuş hissettiniz mi?
Her
zaman
Çoğu
zaman
1
2
3
4
5
6
1
2
3
4
5
6
1
2
3
4
5
6
1
2
3
4
5
6
1
2
3
4
5
6
1
2
3
4
5
6
1
1
1
2
2
2
3
3
3
4
4
4
5
5
5
6
6
6
Bir
kısım
Bazen
Çok
nadir
Hiçbir
zaman
10. Geçen 4 hafta içende, fiziksel sağlık veya duygusal problemler, sosyal
aktivitelerinize
(arkadaşları, akrabaları ziyaret etmek gibi) ne kadar engel oldu?
Her zaman
Çoğu zaman
Bazı zamanlarda
Çok az zaman
Hiçbir zaman
1
2
3
4
5
98
11. Aşağıdaki cümleler sizin için ne kadar doğru ya da yanlış?
Tamamen
doğru
a) Diğer insanlardan biraz
daha kolay
hasta oluyorum
b) Tanıdığım herkes kadar
sağlıklıyım
c) Sağlığımın kötüleşmesini
bekliyorum
d) Sağlığım mükemmel
Çoğunlukla
doğru
Bilmiyorum
Çoğunlukla
yanlış
Tamamen
yanlış
1
2
3
4
5
1
2
3
4
5
1
2
3
4
5
1
2
3
4
5
99
EK-5 MĠYOKARD ĠNFARKTÜSÜ BOYUTSAL DEĞERLENDĠRME ÖLÇEĞĠ
(MIDAS)
Lütfen her soru için yalnız bir seçenek işaretleyiniz.
Kalp krizi geçirdiğinizden beri, geçen hafta boyunca aşağıdakilerden her birini ne sıklıkla
yaşadınız?
1. Bedensel faaliyet yapmadan önce iyice düşünüyor musunuz? (Örn: Ev işi yapma ya da
alışverişe gitme)
O Hiçbir zaman
O Nadiren
O Bazen
O Sık sık
O Her zaman
2. Göğüs ağrısı ile ilgili bulgularınız oluyor mu? (Örn: Göğüste ağrı/sıkışma)
O Hiçbir zaman
O Nadiren
O Bazen
O Sık sık
O Her zaman
3. Yaşamınızı etkileyen göğüs ağrınız oluyor mu (göğüste ağrı/sıkışma)?
O Hiçbir zaman
O Nadiren
O Bazen
O Sık sık
O Her zaman
4. Hareketlerinizde yavaşlama oluyor mu?
O Hiçbir zaman
O Nadiren
O Bazen
O Sık sık
O Her zaman
5. Kendinizi güçsüz hissediyor musunuz?
O Hiçbir zaman
O Nadiren
O Bazen
O Sık sık
O Her zaman
6. Nefes almada zorluk çekiyor musunuz?
O Hiçbir zaman
O Nadiren
O Bazen
O Sık sık
O Her zaman
7. Bedensel faaliyet yaptığınızda göğsünüzde ağrı/sıkışma oluyor mu?
O Hiçbir zaman
O Nadiren
O Bazen
O Sık sık
O Her zaman
8. Hareketlerinizin kısıtlanması nedeniyle sinirleriniz bozuluyor mu?
O Hiçbir zaman
O Nadiren
O Bazen
O Sık sık
O Her zaman
9. Daha fazla dinlenmeye ihtiyaç duyuyor musunuz?
O Hiçbir zaman
O Nadiren
O Bazen
O Sık sık
O Her zaman
10. Sosyal yaşantınızda azalma hissediyor musunuz?
O Hiçbir zaman
O Nadiren
O Bazen
O Sık sık
O Her zaman
11. Sorumlu olduğunuz ev işlerini yapmakta zorlandığınızı hissediyor musunuz?
O Hiçbir zaman
O Nadiren
O Bazen
O Sık sık
O Her zaman
12. Hava şartlarının göğüs ağrınızı daha da arttırdığını düşünüyor musunuz?
O Hiçbir zaman
O Nadiren
O Bazen
O Sık sık
O Her zaman
100
13. Yeni bir kalp krizi geçireceğinizden korkuyor musunuz?
O Hiçbir zaman
O Nadiren
O Bazen
O Sık sık
O Her zaman
14. Kendinizi soyutlanmış hissediyor musunuz?
O Hiçbir zaman
O Nadiren
O Bazen
O Sık sık
O Her zaman
15. Kendinizi yalnız hissediyor musunuz?
O Hiçbir zaman
O Nadiren
O Bazen
O Sık sık
O Her zaman
16. Seyahat etmek sizi tedirgin ediyor mu?
O Hiçbir zaman
O Nadiren
O Bazen
O Sık sık
O Her zaman
17. Kendinizi kolay incinir ve korunmasız hissediyor musunuz?
O Hiçbir zaman
O Nadiren
O Bazen
O Sık sık
O Her zaman
18. Kendinizi güvensiz hissediyor musunuz?
O Hiçbir zaman
O Nadiren
O Bazen
O Sık sık
O Her zaman
19. Özgüveninizin etkilendiğini düşünüyor musunuz?
O Hiçbir zaman
O Nadiren
O Bazen
O Sık sık
O Her zaman
20. Ölüm hakkında endişe duydunuz mu?
O Hiçbir zaman
O Nadiren
O Bazen
O Sık sık
O Her zaman
21. Gelecek ile ilgili endişe ya da tedirginlik hissediyor musunuz?
O Hiçbir zaman
O Nadiren
O Bazen
O Sık sık
O Her zaman
22. Kendinizi huzursuz hissediyor musunuz?
O Hiçbir zaman
O Nadiren
O Bazen
O Sık sık
O Her zaman
23. Kendinizi kederli ya da çökkün hissediyor musunuz?
O Hiçbir zaman
O Nadiren
O Bazen
O Sık sık
O Her zaman
24. Kendinizi aksi bir insan olarak hissediyor musunuz?
O Hiçbir zaman
O Nadiren
O Bazen
O Sık sık
O Her zaman
25. Kendinizi stresli hissediyor musunuz?
O Hiçbir zaman
O Nadiren
O Bazen
O Sık sık
O Her zaman
26. Aile ya da arkadaşlarınızın size aşırı düzeyde koruyucu davrandıklarını hissediyor
musunuz?
O Hiçbir zaman
O Nadiren
O Bazen
O Sık sık
O Her zaman
101
27. Bağımsızlığınızı (özgürlüğünüzü) kaybettiğinizi hissediyor musunuz?
O Hiçbir zaman
O Nadiren
O Bazen
O Sık sık
O Her zaman
28. Başkalarına güvenmek zorunda olduğunuzu hissediyor musunuz?
O Hiçbir zaman
O Nadiren
O Bazen
O Sık sık
O Her zaman
29. Diyetiniz hakkında endişe duyuyor musunuz?
O Hiçbir zaman
O Nadiren
O Bazen
O Sık sık
O Her zaman
30. Kolesterol seviyeniz hakkında endişe duyuyor musunuz?
O Hiçbir zaman
O Nadiren
O Bazen
O Sık sık
O Her zaman
31. Kilonuz için kaygılanıyor musunuz?
O Hiçbir zaman
O Nadiren
O Bazen
O Sık sık
O Her zaman
32. İlaç kullanıyor olmak sizi kaygılandırıyor mu?
O Hiçbir zaman
O Nadiren
O Bazen
O Sık sık
O Her zaman
33. Kullandığınız ilaçların yan etkilerinin olmasından kaygılanıyor musunuz?
O Hiçbir zaman
O Nadiren
O Bazen
O Sık sık
O Her zaman
34. Eskiye göre daha mı çok üşüyorsunuz?
O Hiçbir zaman
O Nadiren
O Bazen
O Sık sık
O Her zaman
35. Kullandığınız ilaçların yan etkileri oluyor mu? (Örn: El ya da ayaklarda soğukluk/gece
tuvalete gitme?)
O Hiçbir zaman
O Nadiren
O Bazen
O Sık sık
O Her zaman
102
ÖZGEÇMĠġ
1975 yılında Bayburt’ta doğdum. 1999 yılında Ankara Üniversitesi Tıp
Fakültesi’nden mezun oldum. 1999-2001 yılları arasında Bayburt 1 nolu Merkez
Sağlık Ocağı’nda Pratisyen Hekim olarak çalıştım. 2001-2003 yılları arasında
Bayburt İl Sağlık Müdürlüğü’nde Kamu Sağlığı Şube Müdürlüğü ve İl Sağlık Müdür
Yardımcılığı görevlerini yürüttüm. Askerlik hizmetimi 2003-2004 yılları arasında
Şırnak’ta yaptım. 2007 yılında Ankara Eğitim ve Araştırma Hastenesi’nde
Hemodiyaliz Hekimliği eğitimimi tamamladım. 2009 yılından itibaren Selçuk
Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon AD’da Araştırma Görevlisi
olarak çalışmaktayım. Yabancı dil olarak iyi derecede İngilizce bilmekteyim.
Evliyim, iki çocuğum var.
Bilimsel Dernek ve Kurumlara Üyelikler:
Türkiye Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Derneği
Türkiye Osteoporoz Derneği
Türkiye Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Uzman Hekimler Derneği
Bilimsel Dergilerde Hakemlik
Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Dergisi
Journal of Clinical and Analitical Medicine
Katıldığı Kongre ve Sempozyumlar:
1. 10. Ulusal Hipertansiyon ve Böbrek Hastalıkları Kongresi 21-25.05.2008,
Antalya
2. 4. Türk Romatoloji Kongresi 07-11.04.2010, Antalya
3. Uluslararası Katılımlı Ulusal Nöral Terapi Kongresi 03-06.06.2010, İstanbul
4. 2. Tıbbi Rehabilitasyon Kongresi 04-07.11.2010, Ankara
5. 3. Tıbbi Rehabilitasyon Kongresi 15-18.11.2012, Ankara
103
Katıldığı Kurslar:
1. Epidemiyolojik İnformasyon Sistemi Kursu 16 Ekim-10 Kasım 2001,
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı A.D. Ankara
2. Healtcare Management Training 01-12 Nisan 2002, Ankara
3. SPSS ile Temel İstatistik Eğitimi, 01-03 Şubat 2013, Mevlana Üniversitesi
Konya
4. Araştırma Projesi Hazırlama ve Yazma Eğitimi-III 1-3 Kasım 2013, Uludağ
Üniversitesi Bursa
5. Uluslar arası Destekli 4. Geriatri ve Gerontoloji Kursu 9-14 Aralık 2013,
Ankara
104
Download