FORMALDEHİT ve KANSER Formaldehit maruziyeti günlük hayatta çok yaygın olarak gerçekleşmektedir. Ayrıca endojen üretimi de söz konusudur. Formaldehit maruziyeti ile kanser gelişim riski arasındaki ilişkiyi inceleyen pek çok araştırma literatürde yer almakta olup bunlarda elde edilen sonuçlar şu şekilde özetlenebilir; Akciğer kanseri açısından işçilerde yapılan en geniş kohort çalışması olan NCI’ın çalışmasında akciğer kanseri gelişmesi ile formaldehit maruziyeti arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmuştur. Bu çalışmanın sonraki değerlendirmelerinde de bu anlamlılık doğrulanmıştır. Daha sonra yapılan çalışmaların bir kısmında benzer sonuçlar bulunurken bir kısmında aksi sonuç elde edilmiş ve anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. NCI tarafından yapılan geniş kohort çalışmasında nasofaringeal kanser gelişimi ile formaldehit maruziyeti arasında istatistiksel olarak anlamlılık göstermese de dozcevap ilişkisi olduğu, özellikle yüksek doz veya kümülatif maruziyet sonrasında nasofaringeal kanser gelişebileceği sonucu elde edilmiştir. Benzer şekilde ilişkiyi gösteren çalışmalar ışığında OSHA (Occupational Safety and Health Agency) tarafından formaldehitin nasofaringeal kanser gelişiminde rol oynuyor olabileceği belirtilmiş, IARC tarafından bu çalışmalar neticesinde insanlarda karsinojen olduğuna dair yeterli delil olduğu gerekçesiyle Grup 1 olarak sınıflandırılmıştır (2012). Bunun aksi yönünde sonuçlar elde eden ve nasofaringeal kanser gelişimi ile formaldehit maruziyeti arasında ilişkinin olmadığını gösteren çalışmalar da literatürde yer almıştır. Larinks ve sinonasal kanserler açısından yapılan çalışmaların bir kısmında formaldehit maruziyeti ile kanser gelişimi arasında anlamlı ilişki bulunmazken, istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunan diğer grupta ise bu ilişkinin yüksek doz maruziyetlerde ortaya çıktığı görülmüştür. NCI çalışmasında formaline maruz kalan patolojistlerde, anatomistlerde, morg çalışanlarında cenaze ve mumyalama işleriyle uğraşanlarda beyin kanseri raporlanmış ancak maruziyet konsantrasyonları verilmemiştir. Bu nedenle OSHA (Occupational Safety and Health Agency) tarafından formalinin beyin kanseri için olası risk faktörü olduğu fakat buna dair net veri olmadığı raporlanmıştır. Bunun dışında yapılan çalışmalarda formaldehit maruziyeti ile beyin kanseri gelişimi arasında ya anlamlı bir ilişki bulunmamış ya da maruziyet cevap ilişkileri değerlendirilmediğinden istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunan çalışmalar bilimsel olarak değerli kabul edilmemişlerdir. NCI çalışmasında formaline maruz kalan patolojistlerde, anatomistlerde, morg çalışanlarında, cenaze ve mumyalama işiyle uğraşanlarda lösemi raporlanmış ancak maruziyet konsantrasyonları verilmemiştir. Bu nedenle beyin kanserine benzer yaklaşımla OSHA tarafından formalinin lösemi için olası risk faktörü olduğu fakat buna dair net veri olmadığı raporlanmıştır. Pankreatik kanser gelişimi ile formaldehit maruziyeti arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmamıştır. 2007 yılında yayınlanan bir derlemede daha önce yapılan 10 adet çalışma değerlendirilmiş ve bu çalışmalardan profesyonel mesleklerde uğraşanlarla ilgili olanları incelendiğinde sinonazal ve nasofaringeal kanser ile ilişki gösterilememiş, beyin kanseri ve lösemi riskinin mevcut verilerle artmış olarak değerlendirilemeyeceği belirtilmiştir. Literatürde yer alan çalışmalar birarada değerlendirildiğinde insanda karsinojen olduğuna dair çalışmaların bulunduğu, ancak profesyonel mesleklerde uğraşanlarda kansere yol açtığına dair yeterli bilimsel veri olmadığı sonucuna ulaşılmıştır.