Gürültüden Korunma İşyerlerinde çalışanlar için önemli bir tehlike

advertisement
Gürültüden Korunma
İşyerlerinde çalışanlar için önemli bir tehlike de gürültüdür. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği
Kanunu kapsamında çıkarılan Çalışanların Gürültü ile İlgili Risklerden Korunmalarına Dair
Yönetmelik 28 Temmuz 2013 tarih ve 28721 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 28 Temmuz 2013
tarihinde yürürlüğe girmiştir. Yönetmeliğin amacı, çalışanların gürültüye maruz kalmaları sonucu
oluşabilecek sağlık ve güvenlik risklerinden, özellikle işitme ile ilgili risklerden korunmaları için
asgari gereklilikleri belirlemektir.
Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 63. konferansında imzalanan sözleşmenin 3. maddesinde
gürültüyü nasıl tanımladığına baktığımızda “Gürültü terimi, bir işitme kaybına yol açan veya sağlığa
zararlı olan veya başka tehlikeleri ortaya çıkaran bütün sesleri kapsar” denildiğini görmekteyiz. Bizim
içinde gürültüyü insan sağlığıyla birlikte alan bu tanım önemlidir. Sesin niteliğinin bozulması,
frekansları farklı birçok ses dalgasının üst üste gelmesidir.
Diğer bir deyişle gürültünün frekans spektrumuna bakıldığında, birçok frekansta seslerin yer aldığı
bilinmektedir. Sesin niceliğinin bozulması ise, ses ne kadar nitelikli ve hoşa gider şekilde olursa olsun
şiddetinin insan vücuduna zararlı bir değere ulaşmasıdır. Örneğin hoşumuza giden çok güzel bir
müziğin ses şiddetinin 90 dB (A) düzeyini geçmesi işitme kayıplarına neden olacaktır.
Desibel: İnsan kulağı 0,0002-2000dyne/cm2’lik basınçlara yanıt verebilen bir organdır. Ses şiddetinin
değerlendirilmesinde gereksiz ölçüde büyük sayılar ile çalışmalardan kaçınmak için bağıl (relatif)
birim cinsinden desibel (db) kullanılır.
Frekans: Fiziksel olarak ses bir dalga hareketi olduğundan her dalga hareketi gibi sesinde bir frekansı
vardır. Birim zamandaki ses titreşim (Basınç değişim) sayısına Frekans denir. Diğer bir şekilde ifade
etmek gerekirse ses basıncının saniyede oluşan titreşim sayısıdır. Ses, havada katı ve sıvılar içinde
dalgalar halinde yayılan bir enerji şeklidir. Normal yetişkin bir insan kulağı 16 Hz ile 20 kilo Hz
arasındaki sesleri işitebilir. 16 Hz’den küçük seslere İnfrason, 20 KHz’den büyük seslere Ultrason
denir.
Gürültü, maruz kalanlar üzerinde olumsuz etkiler meydana getiren ve istenmeyen seslerdir.
Gürültünün, ölçü birimi, desibel (dB)'dir. İnsan kulağının ilk uyum yaptığı ses şiddeti 0 (Sıfır) dB’dir.
Buna duyma eşiği denilmektedir.
İnsan kulağının dayanamadığı ses şiddeti 140 dB’dir. Buna da ağrı eşiği denilmektedir. Gürültünün
stres, duyma kaybı veya duyma fonksiyon geriliği ve motivasyon eksikliği gibi zararları
bulunmaktadır. Gürültü ile mücadelede amaç, gürültünün, ağır ve tehlikeli işlerin yapıldığı
işyerlerinde 95 diğer işyerlerinde ise 80 dB’den az olmasını sağlamak ve Çalışanların etkilenmesini
önlemek olmalıdır.
Özellikle gebe çalışanların çalıştığı yerdeki gürültü seviyesinin, en düşük maruziyet etkin değeri olan
80 dB’i geçmemesi sağlanmalıdır. Eğer gürültü seviyesi düşürülemiyorsa çalışanın yeri
değiştirilmelidir. Limitleri aşan gürültülü ortamda gebe çalışanların kişisel koruyucu donanım
kullanarak dahi çalıştırılmaları yasaktır.
Çalışanların gürültü ile ilgili risklerden korunmaları açısından işverenin en önemli yükümlülüğü risk
değerlendirmesi yaparak maruziyeti belirlemek ve azaltmaktır. Ayrıca, çalışanlara eğitim vermek,
görüşlerini alarak değerlendirmek ve sağlık gözetimlerini sağlamak diğer önemli
yükümlülüklerindendir. Maruziyet sınır değerleri uygulanırken, çalışanların maruziyetinin tespitinde,
çalışanın kullandığı kişisel kulak koruyucu donanımların koruyucu etkisi de dikkate alınır.
Maruziyet eylem değerlerinde kulak koruyucularının etkisi dikkate alınmaz.
Günlük gürültü maruziyetinin günden güne belirgin şekilde farklılık gösterdiğinin kesin olarak tespit
edildiği işlerde, maruziyet sınır değerleri ile maruziyet eylem değerlerinin uygulanmasında günlük
gürültü maruziyet düzeyi yerine, haftalık gürültü maruziyet düzeyi kullanılabilir.
02.08.2013
Resul KURT
Dünya Gazetesi
Download