EĞİTİMİN EKONOMİK TEMELLERİ Kurumlar düzenli ve organize edilmiş, statüler, roller ve normlar bütünüdür. Aile, hukuk, din, politika, ekonomi ve eğitim birer kurumdur. Bu toplumsal kurumlarda yer alan bireylerin her birinin statü, rol ve uyması gereken normlar kalıplaşmıştır. Kalkınma kavramı, toplumsal, kültürel, siyasal, eğitsel ve ekonomik içeriklidir. Kalkınma bir ülkenin yurttaşlarının daha iyi yaşam koşulları elde etmelerini sağlar. Kalkınma aynı zamanda ulusal gelirin o ülkenin yurttaşları arasında dengeli dağılmasına olanak sağlar. Kalkınmanın eğitimle ilişkisi 3 boyutludur. Kalkınma için gerekli bilgi ve beceriye sahip insan gücünü yetiştirmek Kalkınma için gerekli düşünsel yapıyı, zihniyeti değiştirmek Bilgi üreterek ,teknolojiyi geliştirmek Ülkenin kalkınması ile gelir dağılımı arasında bir ilişki vardır. Gelir dağılımı insanlık tarihinde hep bir sorun olarak var olmuştur. Bu sorun birkaç yıldan beri varlığını çok daha fazla hissettirmiştir. Eğitim ile gelir ilişkisini en iyi açıklayan yaklaşım insan sermayesi yaklaşımıdır. Bu yaklaşıma göre bireylerin eğitim düzeyleriyle gelirleri arasında bir ilişki vardır. Eğitimin hem yatırım hem de tüketim özelliği vardır Eğitim insanın kendi kendisine yaptığı ve uzun vadede yüksek kazanç sağladığı bir yatırımdır. Bili Gates'e göre de artık dünyanın neresinde olursa olsun iyi eğitimli kişilerin hemen hemen aynı gelir seviyelerinde olmaları mümkün olacaktır. Gelecekte temel gösterge bilgi olacağı için bir kişinin gelir düzeyini öğrenmek için eğitim düzeyinin ne olduğunu sormamız yeterli gelecektir Eğitimin bir yatırım olarak yazılı ifadesi bu yüzyılın birinci yarısında yapılmış olmasına karşın ekonomideki büyümenin tamamını sadece fiziki sermaye emek ve toprak olarak ifade eden klasik üretim faktörlerinden kaynaklanmadığı, beşeri üretim fonksiyonuna sokan Schultz tarafından ispatlanmıştır. Günümüzde özellikle eğitim istihdam ilişkisi giderek önem kazanmaktadır. Piyasa şartları istihdamın nasıl olması gerektiğine yol göstermektedir Türkiye’de bilinçli istihdam politikasının başlangıcı olarak planlı kalkınma dönemi gösterilmektedir Türkiye’de istihdam sorununun önemli nedenlerinden bir kaçı hızlı nüfus artışı, yetersiz gelir, teknolojik gelişmeler, iç, dış göçler, bölgeler arası gelişme farklılıkları ve eğitim politikasındaki sorunlar yer almaktadır. Eğitimin toplam maliyeti, kamusal ve özel eğitim harcamaları ile vazgeçme maliyetinin toplamı olarak tanımlanır. Eğitim nedeniyle hem bireysel olarak hem de toplumsal olarak uğranılan gelir kayıplarının tümüne vazgeçme maliyetinin toplamı olarak tanımlanır. Özet İnsanlık tarihi insanın eğitsel tarihidir. Böylesi önemli bir süreç işlevlerini yerine getirmek üzere çeşitli kurumsal yapılar ortaya çıkarmıştır. Toplumsal yaşamın ihtiyaçlarını karşılamak üzere çeşitli kurumlar kurmuştur. Bu kurumlar içinde en önemlisi ise kuşkusuz okul olmuştur. Kurumsallaşma yaşamın bir gereğidir. Özellikle ekonomik kurumlarla eğitim kurumları arasındaki ilişki uzmanların dikkatini çekmiş ve üzerinde çalışmalar yapılmıştır. Bu bağlamda eğitim ile ekonominin değişkenleri arasında ilişki kurularak açıklanmaya çalışılmıştır. Bu ilişkilerden biri de eğitim ile ekonomi arasında nasıl bir ilişki bulunduğudur. Özet Son yıllarda ülkelerin kalkınmışlık düzeyleri ifade edilirken, kişi başına düşen milli gelirin önemi vurgulanmaktadır. Bunun yanında ülkelerin sahip olduğu işgücünün potansiyelinin önemi vurgulanmaktadır. Eğitimin, kalkınmanın, verimliliğin, iyi bir gelirin, üretimin, bilinçli üretici ve tüketici, iyi bir yurttaş olmanın en önemli araçlarından biri olarak görülmesi nedeniyle, insana yapılan yatırım değerli bir yatırım olarak görülmektedir. Eğitimin ekonomik temelleri, ekonomi biliminin ilke ve kavramlarının eğitim bilimlerine uygulanmasından oluşur. Eğitimin ekonomik temelleri ile eğitimin planlaması bir birini tamamlayan birey değişken olarak ele alınır. Eğitim bilimleri ekonominin kavramlarını kullanarak eğitimin bu alanına çözüm getirmeyi amaçlar. Bu bağlamda yapılan araştırmalarda eğim ile kalkınmanın birbirini etkilediği saptanmıştır. Ekonomide olduğu gibi eğitimde de girdi, işlem, çıktı, dönüt gibi öğeler vardır. Eğitim sisteminin çıktısı insandır. Eğitimin çıktısı olumlu olursa ekonomiye olumlu katkıda bulunacaktır. Ekonomide olduğu gibi eğitimde de girdi ile çıktı arasındaki verimlilik önemlidir. Verimlilikte kaynak kullanımı önemlidir. Bunun için eğitim maliyetlerinin iyi hesaplanması gerekir. Uzmanlar ülkelerin ekonomik düzeyi ile bireylerin gelirleri arasında olumlu bir ilişkinin bulunduğunu saptamışlar.