klim De*i*iminin Antropolojik Etkileri

advertisement
İklim Değişiminin
Antropolojik
Etkileri
M. Salih Karakaşlı
Gizem Gürler
Ezgi Cihan
Burak Evliyaoğlu
Mert Öz
Cemalettin Uysal
 İklim
bir yerdeki hava koşullarının geniş bir
zaman ve bölge üzerinde hesaplanan
ortalamasına denir.
 Bir
bölgedeki iklimi belirleyen unsurlar, sıcaklık,
rüzgar, havadaki nem , basınç ve bunların
gün ve yıl içinde nasıl değiştiğidir.

İklim değişiklikleri,
bilimsel
olarak klimatoloji dalına
göre incelenen bir
tür atmosferik ya da
astronomik
değişikliklerdir.

Atmosferdeki
CO2 (Karbon dioksit),
CH4 (Metan),
C4H10 (Bütan) gibi sera
gazları ile atmosferdeki
ısının çıkamamasıdır.

Sera Etkisi, atmosferde
oluşan bir tabakanın
yarattığı etki. Bu tabaka
Güneş'ten gelen ışınların
dünyadan yansıdıktan
sonra tekrar atmosferin
dışına çıkmasını
engelliyor. Sera etkisi
olmasaydı dünya son
derece soğuk bir
gezegen haline gelirdi.

Sera Etkisi, atmosferde
oluşan bir tabakanın
yarattığı etki. Bu tabaka
Güneş'ten gelen ışınların
dünyadan yansıdıktan
sonra tekrar atmosferin
dışına çıkmasını
engelliyor. Sera etkisi
olmasaydı dünya son
derece soğuk bir
gezegen haline gelirdi.
İnsan tarafından atmosfere verilen gazların
fazlaca sera etkisi yaratması sonucunda,
dünya yüzeyinde sıcaklığın artmasına “küresel
ısınma” deniyor. Ve iklim değişikliği
gerçekleşmiş oluyor.

IPCC RAPORUNA GÖRE;

Son 50 yıl boyunca gözlenen ısınmanın büyük
oranda insan aktivitelerinden kaynaklandığına
dair yeni ve güçlü kanıtlar bulunmaktadır.

İnsanoğlunun etkilerinin 21. yüzyıl boyunca
atmosfer bileşimini değiştirmeye devam
edeceği sanılmaktadır.
 Yerleşmeler

Doğrudan kullanılan fosil yakıt enerjisinden kaynaklanan
CO2 salınımları ve bu binalardaki iç ortam ya da hava
koşullarının kontrolü ve güç ekipmanı için kullanılan
elektrik, sera gazı salınımlarının bu sektördeki en büyük
kaynağıdır.
 Ulaştırma

ve Hizmet Sektörü
ve Taşımacılık Sektörü
Ulaştırmada dünya ölçeğindeki hızlı motorlaşma, düşük
fiyatlı sıvı fosil yakıtların varlığı ve daha büyük ve daha
güçlü araçlara olan istemin yol açtığı gerekli sabit yakıt
ekonomisi düzeylerindeki son eğilimler, vb. tüm gelişmeler
ve değişiklikler, yakın gelecekte ulaştırmadan
kaynaklanan sera gazı salınımlarının düzenli olarak
artacağını göstermektedir.

İmalat Sanayii Sektörü


Sanayilerin her biri, çok sayıda son ürünleri üretir. İmalat sektöründen
kaynaklanan CO2 dısı gazlar, N2O, HFC’ler, PFC’ler ve SF6’yı içerir.
Adipik asit, nitrik asit, HCFC-22 ve alüminyum üretim süreçleri, bu
gazları istenmeyen yan ürünler olarak salmaktadır. Bunların dışındaki
öteki sanayiiler, ozon inceltici maddelerin yerine üretim yapan bir
kaç sektörü de içerecek biçimde, bu kimyasalları imalat
süreçlerinde kullanmaktadır.
Tarım Sektörü ve Enerji Ürünleri

Tarımın insan kaynaklı küresel sera gazı salınımlarına katkısı % 20’nin
üzerindedir(IPCC,). Tarım sektöründeki doğrudan sera gazı
salınımları, tarımsal üretim süreçleri sırasında topraklardan ve
hayvanlardan, ısı ve elektrik enerjisi üretimi ile traktör ve öteki
ulaştırma araçlarının kullanımında gereksinimin duyulan yakıtın
karşılanmasından kaynaklanır. Buna ek olarak, tarımsal etkinlikler
dolaylı N2O salınımlarına neden olur; CO2 ise, tarım makineleri,
inorganik gübreler ve tarım kimyasalları gibi öteki tarımsal girdilerin
üretiminden de kaynaklanır.
Atıklar ve Atık Yönetimi

1.
2.
3.
4.
5.
Atıklar ve atık yönetimi, sera gazı salınımlarının
düzeyini genel olarak 5 ana yolla etkiler;
Düzenli katı atık (çöp) depolamasından (arazi
dolgularından) kaynaklanan metan salınımları;
Atık yanmasından sağlanan enerjinin katkısıyla fosil yakıt
kullanımının azalması;
Doğal madde ve imalat sanayilerindeki enerji
tüketiminde ve süreç gazı salınımlarında, geri dönüşüm
sonucunda azalma;
Birinci el (kullanılmamış) kağıt istemindeki azalmaya
bağlı olarak, orman kesiminin azalması, dolayısıyla
ormanlarda karbon tutulması;
Satış ya da geri dönüşüm için atık taşınmasında enerji
kullanımı: Camın yeniden kullanımı ya da geri dönüşümü
için uzun mesafeli taşınması dışında, ikinci materyallerin
taşınmasından kaynaklanan salınımların büyüklüğü,
genellikle öteki 4 etmenden çok daha küçüktür.

İklim değişikliğinin sağlığa direk etkisi, ısı dalgaları, seller, fırtınalar
ve ekstrem hava olayları sonucunda gerçekleşmektedir. İklim
değişikliğinin sağlık üzerine olan dolaylı etkisi ise enfeksiyon
hastalıkları, su kullanımı ve besin temini yoluyla olmaktadır.

İklim değişikliği sonucunda oluşan yetersiz beslenme ve tek
basına küresel olarak dağılan ve etkili olan hastalıklar(ishal,
sıtma), en fazla fakirleri ve çocukları öldürmektedir.

Yetersiz su ve gıda sonucunda çocuklarda ishal ve uzun
dönemde yetersiz beslenme ortaya çıkmaktadır.

İklim değişikliğinden dolayı kus gribinden sarıhummaya kadar
olan bir düzine hastalık yabani hayvanlar yoluyla yayılmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü tarafınca yapılan bilimsel çalışmalarda bu
hasatlıklar aşağıdaki şekilde sıralanmıştır:
1- Kus gribi (as avian flu)
2- Kene (tick-borne babesia)
3- Kolera (cholera)
4- Ebola (ebola)
5- Parazitler (parasites)

IPCC 3. değerlendirme raporunda 1900-2000 yüz
yıllık ortalama sıcaklık artışı 0.6oC (0,4-0,8oC)
belirtilmiş iken, 1906-2005 periyodu için ortalama
0,74oC (0,56oC-0,92oC) olmuştur.

1961-2003 periyodunda küresel deniz seviyesindeki
artış ortalama 1.8 mm iken 1993-2003 ortalaması
yaklaşık 3.1 mm olmuştur.
Aletli gözlemlerin başladığı dönemden günümüze değin,
En sıcak 12 yılın 11’i son 12 yılda gözlenmiştir.

Küresel ısınma sonucu; Pasifik Okyanusu’nda, Kiribati bölgesine
ait Tebua Tarawa ve Abanuea adlı iki adanın okyanus suları
altında kaybolduğu bildirilmiş, başka adaların da kaybolmak
üzere olduğu belirtilmiştir. Hint Okyanusu’ ndaki Maldiv
adalarında da aşağı yukarı durum aynıdır.

Dünyadaki her on buzuldan birine ev sahipliği yapan Peru’da,
küresel ısınmanın etkileri belirgin olarak gözlenmektedir. Peru
buzullarının dörtte biri yok olmuştur.

Alaska’da araştırma yapan bilim adamları küresel ısınma
yüzünden bölgede yeni bitki oluşumları ve tundralar görüldüğünü
bildirmişlerdir. Havadan çekilen fotoğraflara göre; yeşil alan oranı
son 50 yılda iki katı artmış durumdadır

Japonya; plajları ve endüstrisi deniz suyu seviyesinin
yükselmesiyle sel riski altında kalacaktır.

Almanya, Hollanda, Ukrayna kıyılarındaki deltalar ile Kuzey
Afrika’daki Nil deltası sel ve erozyon tehlikesi altındaki
yerlerdir.

Yerleşim ve sanayinin hızla deniz seviyesine kaydığı, Batı ve
Orta Afrika’nın alçak seviyeli Angola, Kamerun, Nijerya,
Senegal gibi ülkeleri kıyı sel ve erozyonu tehdidi altındadır.

Fransa; aşırı sıcak nedeniyle pek çok nükleer enerji santrali,
soğutma sistemi için gerekli suyun kıtlığı nedeniyle, yaz
boyunca devreden çıkarılacaktır. Belli bölgelerde somon
balığı popülasyonu yok olma tehlikesiyle karşı karşıya
kalacaktır.
• Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği
Çerçeve Sözleşmesi (İDÇS), insan
kaynaklı sera gazı salınımlarının küresel
düzeyde azaltmasını sağlayabilecek en
önemli hükümetler arası çaba olarak
görülmelidir.
• İDÇS ve Taraflar Konferansının kabul
edebileceği herhangi bir ilgili yasal
aracın (1997’de geliştirilen Kyoto
Protokolü’nün) nihai amacı (Madde 2),
“Atmosferdeki sera gazı birikimlerinin,
insanın iklim sistemi üzerindeki tehlikeli
etkilerini önleyecek bir düzeyde
durdurulmasını başarmaktır”
(UNEP/WMO, 1995).
• Sera gazı salınımlarını 2000
sonrasında azaltmaya yönelik
yasal yükümlülükleri ise, Kyoto
Protokolü (KP) düzenlemektedir.
• KP’de listelenen sera gazlarını
2008-2012 döneminde 1990
düzeylerinin en az % 5 altına
indirmekle yükümlüdür
• Bazı Taraflar, bu ilk yükümlülük döneminde sera gazı
salınımlarını arttırma ayrıcalığı alırken (örneğin, Avustralya % 8
arttırabilecek), Yeni Zelanda, Rusya Federasyonu ve
Ukrayna’nın sera gazı salınımlarında 1990 düzeylerine göre
herhangi bir değişiklik olmayacaktır. AB, hem birlik olarak hem
de üye ülkeler açısından % 8’lik bir azaltma yükümlülüğü
almıştır. ABD’nin salım azaltma yükümlülüğü % 7’dir.
Download