VRSA vankomisine dirençli Staphylococcus

advertisement
Vankomisine/Glikopeptitlere
dirençli Staphylococcus aureus
VRSA
Dr. Oğuz Reşat Sipahi
Konuşma planı
•
•
•
•
•
•
•
•
Direnç nedenleri
Glikopeptitler ve etki mekanizmaları
Tanımlar ve sorunları
Epidemiyoloji
Risk faktörleri
Klinik önem
Tedavi korunma
Sonuç
Antimikrobiyal-direnç ilişkisi
• NEWTON’UN 3. HAREKET KANUNU
– Herhangi bir etkiye karşı daima bir tepki
doğar. İki cismin karşılıklı olarak birbirlerine
etki ettirdikleri kuvvetler eşit fakat zıt yöndedir.
• Beni öldürmeyen acı güçlendirir.
Nietche
• İt ürür, kervan yürür.
Bir Türk atasözü
Fizik-evrim-doğal seleksiyon
=Dirençde beceri
•
•
•
•
Penisilin 1940-1944
Metisilin 1960-1961
1956 vankomisin-1988 teykoplanin
1997 vankomisine orta düzeyde dirençli S.
aureus (VISA) ve 2002 yılında VRSA
tanımlanmıştır
Dirençli mikroorganizma infeksiyonlarına
yaklaşım. Bilimsel Kitapevi, 2008
Glikopeptitler
• Glikopeptidler, sadece gram pozitif
bakterilere etkili olan, aerop ve anaerop
gram negatif bakterilere etki göstermeyen
antibiyotiklerdir.
• Grubun ilk temsilcisi 1956-vankomisindir.
• Vankomisin-Streptomyces orientalis
• Bakterisidal etkili bir antibiyotiktir.
• 1988-teikoplanin
Dirençli mikroorganizma infeksiyonlarına
yaklaşım. Bilimsel Kitapevi, 2008
• Hücre duvarı sentezinin ikinci basamağında,
peptidoglikan tabakanın amino açil D-alanil-D-alanin
ucuna bağlanırlar.
• Bunun sonucu olarak NAM’daki (n asetil muramik asit)
pentapeptidin beşinci aminoasidi olan D-alanin koparak
ayrılamaz ve bir peptidoglikan zincirindeki NAM’a bağlı
pentapeptidin üçüncü aminoasidi ile diğer zincirdeki
pentapeptidin dördüncü aminoasidi (D-alanin) birbirlerine
bağlanamazlar. Sonuçta da peptidoglikan zincirinin
uzaması ve hücre duvarı sentezi durdurulur
• Sitoplazmik zarın geçirgenliğini bozma
• RNA sentezinin inhibisyonu gibi ikincil etkiler
Dirençli mikroorganizma infeksiyonlarına yaklaşım. Bilimsel Kitapevi, 2008
Tanımlar ve sorunları
• Antimikrobiyal direnç veya duyarlılık,
standardize yöntemlere dayanarak
yapılmış duyarlılık testlerinin
değerlendirme kriterlerine göre tanımlanır.
• Bu kriterler ülkeler arasında değişiklikler
gösterebilmektedir.
Dirençli mikroorganizma infeksiyonlarına yaklaşım. Bilimsel Kitapevi, 2008
Tanımlar
Vankomisin
Teykoplanin
Organizasyon
Duyarlı
Orta
duyarlı
NCCLS/CLSI
2006-2008
≤2
>2
≥ 32
NCCLS/CLSI
2005
≤4
>4
≥ 32
VISA
Diren Duyar
çli
lı
VRSA
Orta
duyarlı
Diren
çli
≤8
>8
≥ 32
≤8
>8
≥ 32
Tanıda sıkıntılar: hVISA
• 1997 yılında Japonya’da saptanan ve
vankomisine karşı heterojen duyarlılık
azalması olan Mu3’teki dirençte
bakterilerin vankomisin için MİK değerleri
duyarlı sınırları içinde olsa da, topluluğun
içindeki 1/106 bakteri vankomisinin > 4
µg/ml (4-9 µg/ml)’lik konsantrasyonlarında
üreyebilmektedir.
J Infect Chemother 2004; 10 (2): 69-75.
Tanıda sıkıntılar
• Staphylococcus aureus kökenlerindeki
vankomisin direncinin rutin duyarlılık testlerinde
belirlenmesi sorunludur.
• VISA ve hVISA kökenlerindeki hücre duvarı
değişiklikleri bu durumun en önemli sebebi
olarak gösterilmektedir.
• Örneğin VISA kolonileri genellikle vankomisine
duyarlı S. aureus kolonilerinden daha küçük
olmakta ve koagülaz-olumsuz stafilokoklar ile
karıştırılabilmektedir.
J Infect Chemother 2004; 10 (2): 69-75.
Tanıda sıkıntılar
• Ayrıca VISA kökenlerinde koagülaz saptanması için
genellikle daha uzun süre
• Dört saatten daha az inkübe edilen koagülaz
reaksiyonları yalancı negatif olarak bulunabilir.
• Aynı zamanda birçok VISA kökeninde ikiye bölünme
süresinde uzama, lizostafin duyarlılıklarında ve otolitik
aktivitelerinde azalma
• Tüm bu değişiklikler VISA kökenlerinde duyarlılara göre
bozulmuş enerji dağıtım sorununa bağlanmaktadır.
• Aynı nedenle VISA kökenlerinde vankomisin MİK’lerinin
de sabit kalmadığı ve zamanla ya da çevre koşulları ile
azalabileceği de söylenmektedir.
J Infect Chemother 2004; 10 (2): 69-75.
Tanıda sıkıntılar
• New York’ta bir bakımevinde kalan bir hastanın idrarından
soyutlanan VRSA kökeni
• Otomatize sitemde 4 mg/l düzeyindeki MIC ile duyarlı
• Laboratuarın rutin tarama testi olarak beyin kalp infüzyon agar
kullanması sonucunda sıvı dilüsyon yöntemi ile MİK değerinin
aslında 64 mg/l
• Ne yazık ki kullanımda olan hiçbir otomatize sistem tarafından
dirençli olarak bildirilmemiş.
• CDC tüm S. aureus kökenlerine 6 mg vankomisin içeren beyin kalp
infüzyon agar ile tarama yapılmasını önermektedir. CDC kılavuzu ise
MİK değeri 4 mg/l olan kökenlerin de tekrar değerlendirilmesini ve
önceden vankomisin kullanımı/klinik başarısızlık açısından
değerlendirilmesini önermektedir.
MMWR 2004;53(15):322-3.
• EÜTF’de tanı kan ve bos ETEST*
Curr Opin Infect Dis. 2005;18(4):300-5.
http://www.cdc.gov/ncidod/dhqp/ar_visavrsa.html
*Prof. Dr. Alper Tünger
Epidemiyoloji
• MRSA, C. difficile, MRKNS
• Vankomisinin kullanımında artış seçici baskı
• Yalnızca glikopeptitlere duyarlı MDSA
kökenlerinin oranının oldukça artması (ABD’de
1987’de %22,6, 1997’de %56)
• Stafilokoklarda vankomisin direnci 1956 yılında
yapılan ve daha vankomisin klinik kullanıma
girmeden önce yayınlanan iki çalışmada
gösterilmiştir.
Dirençli mikroorganizma infeksiyonlarına yaklaşım. Bilimsel Kitapevi, 2008
Epidemiyoloji 2
• Klinik direnç ise ilk kez 1979 ve 1983 yıllarında
koagülaz-olumsuz stafilokok kökenlerinde (S.
epidermidis) bildirilmiştir.
• Bu bakterilerin, özellikle de o tarihlerde pek
enfeksiyon oluşturmadığının düşünülmesi
nedeniyle fazla önemsenmemiştir.
• Vankomisine dirençli enterokoklar ilk kez 1988
yılında tanımlanmıştır ve şu anda bütün dünyada
önemli bir sorun yaratmaktadırlar.
• In vitro ve invivo koşullarda enterokokların
vankomisin direncini sağlayan vanA geni
1992’de S. aureus’a aktarılabilmiştir.
Dirençli mikroorganizma infeksiyonlarına yaklaşım. Bilimsel Kitapevi, 2008
FEMS Microbiology Letters. 1992; 93: 195-198.
Epidemiyoloji 3
• 1996 Hiramatsu ve arkadaşları
vankomisine azalmış duyarlılığı olan S.
aureus kökeni ile oluşan bir insan
enfeksiyonunu bildirmişlerdir.
• Ardından ABD’de Michigan ve New
Jersey’den de benzer kökenlerin etken
olduğu enfeksiyonlar tanımlanmıştır.
Journal of Antimicrobial Chemotherapy 1997; 40: 135-136.
Curr Opin Infect Dis. 2005;18(4):300-5.
GISA eskiden de vardı…
• Fransa’da bir eğitim hastanesinde yapılan
bir çalışmada 1983-2002 arasında
soyutlanan 1445 MRSA kökeni vankomisin
ve teikoplanin direnci açısından incelenmiş
• Bir VISA, 31 teikoplanine orta düzey
dirençli köken saptandığı ve ilk GISA
kökenlerinin 1985’te soyutlanmaya
başlandığı bildirilmiştir.
ECCMID 2006 poster1458.
Epidemiyoloji 4
• İlk VRSA kökeni ABD’de 2002’de
tanımlanmıştır. Literatür inceleniğinde
ABD’den (Beş Michigan, bir New York, bir
Pensilvanya), Hindistan’dan üç, Ürdün’den
beş, İran’dan iki gerçek VRSA kökenlerinin
bildirildiği görülmektedir.
BMC Infect Dis. 2006;6:156
Clin Infect Dis. 2008;46:668-74
J Med Microbiol. 2008;57(Pt 1):72-9.
Pak J Med Sci 2006;22:144-148.
Med Princ Pract. 2008;17:432-4.
Clin Infect Dis. 2008;46:668-74
Epidemiyoloji 6
• Ürdün Zarqa, Nisan2002-Ağustos 2004 139 S. aureus
kökeni:bir kökende 64 mg/l, dört kökende ise 256 mg/l
MİK
• Hindistan: 783 S. aureus kökeninden ikisinin VISA
(Birinci kökenin vankomisin ve teikoplanin MİK değeri 16
mg/l, ikinci kökenin vankomisin ve teikoplanin MİK değeri
8 mg/l) iki kökenin VRSA olduğu (birinci köken
vankomisin ve teikoplanin MİK değeri 32 mg/l, ikinci
köken vankomisin ve teikoplanin MİK değeri 64 mg/l)
• Hindistan Kalküta vankomisin MİK 64 mg/l
• Tahran: 356 köken’de 2 VRSA. MİK>512, teikoplanin biri
s biri >256
Pak J Med Sci 2006;22:144-148.
BMC Infect Dis. 2006;6:156
J Med Microbiol. 2008;57(Pt 1):72-9.
Epidemiyoloji-Türkiye
• Türkiye’den henüz vankomisine tam dirençli S. aureus
kökeni rapor edilmemişse de hVISA ve VISA kökenleri
rapor edilmiştir.
• Hacettepe Üniversitesi: 256 MRSA kökeni önce 4 mg
vankomisin içeren beyin-kalp-infüzyon agarda tarama
testinden geçirilip ardından popülasyon analizine
tutularak incelenmiş, 46 kökende heterojen direnç
(BHIV4’de tekrar eden üreme, MİK değerinin
mikrodilüsyonla 0.125-4 mg/dl arasında olması ve
popülasyon analizinin MU3 ile benzer özellik
göstermesi.) tespit edildiği bildirilmiştir.
• Burada ilgi çekici bir nokta dokuz kökenin MİK değerinin
0.5 mg/l, bir kökeninin ise <0.125 olmasıdır.
J Antimicrob Chemother. 2005 ;56(3):519-23.
Epidemiyoloji-Türkiye 2
• İstanbul Üniversitesi’nde yapılan bir çalışmada ise
S.aureus kökeninin ikisinde heterojen direnç saptandığı,
bu kökenlerden birisinin (Hastane personelinin elinden
soyutlanan bir köken) teikoplanin MİK değerinin 16 mg/dl
olarak bulunduğu bildirilmiştir. Bu rapordaki ilginç nokta
ise her iki kökenin de metisiline duyarlı olmalarıdır.
• Bizim hastanemizde yapılan bir çalışmada ise 135
MRSA kökeni incelenmiş biri kan kültürü, biri toraks dren
sıvısı kültüründen soyutlanan iki klinik kökenin VISA
olduğu (vankomisin MİK değeri 8 mg/dl) saptanmıştır.
• Bir köken vankomisin MİK 8 mg/l, bir köken 16 mg/l
(yayınlanmamış veri) Engin Yaygın Mikrobiyoloji Uzmanlık tezi
BMC Infect Dis. 2005;5(1):31.
Risk faktörleri
• ABD’de yapılan çok merkezli bir çalışmada VISA
enfekiyonu için en önemli risk faktörü son iki üç
ay içinde glikopeptitlere maruz kalmak veya
MRSA enfeksiyonu geçirmek olarak bildirilmiştir.
• Pensilvanya kökeninin beş senedir alerji
nedeniyle vankomisin kullanmamış bir olgudan
soyutlandığı bildirilmiştir.
• Sancak ve arkadaşlarının çalışmasında hVISA
ile enfekte olan 46 olgunun yalnızca 12’sinde
vankomisin ya da teikoplanin ile daha önceden
tedavi olmuş olma öyküsü bulunduğu
bildirilmiştir. Clin Infect Dis. 2003;36:429-39.
Curr Opin Infect Dis. 2005;18(4):300-5.
J Antimicrob Chemother. 2005 Sep;56(3):519-23.
Klinik önem
Klinik önem
• Yirmibeş olguluk bir hVISA serisinde 19 hastada
vankomisinin başarısız olduğu (Baktereminin
yedi günden fazla sürmesi ya da steril bölgede
21 günden uzun süreli kültür pozitifliği)
• 53 hastalık başka bir MRSA serisinde hVISA
soyutlanan hiçbir olguda vankomisin ile
mikrobiyolojik başarı elde edilememiş
• Bu tip kökenlerle enfekte hastalarda ölüm oranı
daha fazla.
Clin Infect Dis. 2004;38(4):521-8.
Clin Microbiol Rev. 2002;15(3):430-8.
Clin Infect Dis. 2004;38(3):448-51.
Mekanizma-VISA
• Glikopeptit antibiyotikler etkilerini
gösterebilmek için Gram-olumlu
bakterilerin çok katlı peptidoglikan
tabakasını geçerek sitoplazmik membrana
ulaşmak zorundalar
• Glikopeptitlere orta derecede duyarlı olan
S. aureus kökenlerinde (VISA ve hVISA)
peptidoglikan sentezinde aşırı faaliyet
AAC 2001: 45 (11); 3070-3075.
AAC 2003 ; 47 (2): 568-576.
J Infect Chemother 2004; 10 (2): 69-75.
Mekanizma-VISA 2
• Sitoplazmik membranda da artan peptidoglikan sentezi
ve yüksek miktarlarda NAM’a bağlı D-Ala-D-Ala
rezidülerinin varlığı bakteri hücre duvarını
kalınlaştırmakta
• Mu50’nin duvar kalınlığının vankomisine duyarlı S.
aureus kökenlerine göre en az iki kat fazla :vankomisinin
bakteri hücre duvarına ulaşmas güçleşmekte
• Hücre duvarında artan ve vankomisinin hedefi olan
NAM’daki D-Ala-D-Ala rezidülerinin de üretiminin artması
ve hücre duvarında fazlaca bulunmaları nedeniyle
vankomisin sitoplazmik membrana ulaşamadan hücre
duvarında tutulmakta
AAC 2001: 45 (11); 3070-3075.
AAC 2003 ; 47 (2): 568-576.
J Infect Chemother 2004; 10 (2): 69-75.
Mekanizma-VISA 3
• PBP4 ise düşük moleküler ağırlıklı bir penisilin bağlayan
proteindir ve hücre duvarı şekillenmesinde etki gösterir
– Transpeptidaz aktivitesi var
– D,D-karboksipeptidaz gibi davranarak, çapraz bağlanmayan
muropeptid kalıntılarının ucundaki D-alanin rezidülerini temizler.
– PBP4 eksikliğinde S. aureus kökenlerinin vankomisine olan
duyarlılığında azalma
• Sonuç olarak
– hücre duvarı kalınlaşması,
– hücre duvarı organizasyonunun bozulması (çapraz bağlantıların
azalması),
– duvarın vankomisin tutma kapasitesinin artması
– PBP4 eksiklikleri sitoplazmik membrana ulaşan glikopeptid
molekülü sayısını etkileyerek dirence neden olur.
AAC 2001: 45 (11); 3070-3075.
AAC 2003 ; 47 (2): 568-576.
J Infect Chemother 2004; 10 (2): 69-75.
hVISA-mekanizma
• Sonuç olarak
– hücre duvarı kalınlaşması,
– hücre duvarı organizasyonunun bozulması
(çapraz bağlantıların azalması),
– duvarın vankomisin tutma kapasitesinin
artması
– PBP4 eksiklikleri sitoplazmik membrana
ulaşan glikopeptid molekülü sayısını
etkileyerek dirence neden olur.
Mutated Response Regulator graR Is Responsible for Phenotypic
Conversion of Staphylococcus aureus from Heterogeneous
Vancomycin-Intermediate Resistance to Vancomycin-Intermediate
Resistance.
AAC. 2008;52(1):45-53
Neoh HM, Cui L, Yuzawa H, Takeuchi F, Matsuo M, Hiramatsu K
Multistep genetic alteration is required for methicillin-resistant
Staphylococcus aureus (MRSA) to achieve the level of vancomycin
resistance of vancomycin-intermediate S. aureus (VISA). In the
progression of vancomycin resistance, strains with heterogeneous
vancomycin resistance, designated hetero-VISA, are observed. In
studying the whole-genome sequencing of the representative heteroVISA strain Mu3 and comparing it with that of closely related MRSA
strains Mu50 (VISA) and N315 (vancomycin-susceptible S. aureus
[VSSA]), we identified a mutation in the response regulator of the graSR
two-component regulatory system. Introduction of mutated graR,
designated graR*, but not intact graR, designated graRn, could convert
the hetero-VISA phenotype of Mu3 into a VISA phenotype which was
comparable to that of Mu50. The same procedure did not appreciably
increase the vancomycin resistance of VSSA strain N315, indicating
that graR* expression was effective only in the physiological milieu of
hetero-VISA cell to achieve a VISA phenotype. Interestingly, the
overexpression of graR* increased the daptomycin MICs in both Mu3
and N315 and decreased the oxacillin MIC in N315.
Mekanizma-VRSA
• Direnç peptidoglikan biyosentezinde D-Ala-D-Ala dipeptidinin yerine
D-Ala-D-Lac depsipeptidinin gelmesi sonucu
• Vankomisinin bu değişmiş moleküllere karşı afinitesi doğal
peptidoglikan öncüllerinden 1000 kat daha az.
• Sonuçta bu bölgede glikopeptitlerin bağlanma bölgesi olan hidrojen
bağları ortadan kalkar ve yüksek düzeyde glikopeptit direnci ortaya
çıkar.
• Bu arada belirtilmesi gereken önemli bir nokta Amerika’dan bildirilen
yedi köken ve Hindistan’dan rapor edilen bir kökende vanA
determinanı saptanırken Hindistan’dan bildirilen kökenlerde vanA ve
vanB saptanmamış olmasıdır.
• Bu iki determinanın bulunmaması diğer van genlerinin bulunma
olasılığını dışlamazsa da, vanA dışında bir mekanizmanın da
vankomisin direncine neden olabileceğini göstermektedir.
BMC Infect Dis. 2006;6:156
Clin Infect Dis. 2008;46:668-74
J Med Microbiol. 2008;57(Pt 1):72-9.
Pak J Med Sci 2006;22:144-148.
Mekanizma-VRSA 2
• Buna ek olarak Showsh ve ark. 2001’de S.
aureus’da da bulunan bir seks feromeninin
(cAM373 isimli peptit) Enterococcus
faecalis’den plazmit transferini
indükleyebilecği bildirilmiştir.
AAC 2001: 45 (11); 3070-3075.
FEMS Microbiology Letters. 1992; 93: 195-198.
Mekanizma-VRSA 3
• vanA genine bağlı direnç dünyada kolaylıkla yayılmış
olan VRE örneğindeki gibi, ekolojik ve epidemiyolojik
olarak avantajlıdır.
• Aynı zamanda vanA operonunun sadece glikopeptitlerin
ortamda bulunduğu durumlarda indüklenmesi, ortamda
antibiyotik yokken aktive olmaması da önemli enerji
tasarrufu sağlamaktadır.
• Bu nedenle hücre duvarı kalınlaşmasına bağlı gelişen
VISA kökenlerinden çok, vanA geni nedeniyle ortaya
çıkan vankomisine yüksek düzeyde dirençli S. aureus
kökenlerinin dünyaya yayılma açısından daha tehlikeli
oldukları söyleyebiliriz.
Clinics in Laboratory Medicine 2004; 24: 381-402.
Science 2003; 302: 1569-1571.
2006 ICAAC Presentation number:E718
http://www.omedon.co.uk/vrsa/resistance
Hayatta her şeyin bir bedeli var.
• Bir VRSA kökeni ile onun vankomisine duyarlı izojenik
kökeni fare sepsis modelinde karşılaştırıldığında VRSA
ile enfekte olanlarda %100 sağkalım
• VISA’lardaki direncin mekanizması yüksek enerji bağımlı
• Yüksek miktarda peptidoglikan tabakanın üretilmesi için
çok fazla enerji gereksinimi olmakta
• VISA kökenlerinin bir süre sonra bazı biyolojik
sınırlamalara girmek zorunda kalmalarına yol açmakta
ve buna bağlı olarak direnç belli bir düzeyde kalmakta
2006 ICAAC Presentation number:E718
Tedavi
• Henüz oturmuş bir standart yok
• Kökenin duyarlılık profilinin eski ve yeni
antibiyotikleri kapsayacak şekilde incelenmesi
• Türkiye’de bulunan antibiyotiklerden 50 S
ribozomlara bağlanıp inisiasyon kompleksini
inhibe ederek etki gösteren linezolit tedavide
önemli bir seçenektir fakat S. aureus’larda
linezolit direncinin daha 2001’de tanımlanmış
olduğu unutulmamalıdır.
• Tigesiklin
Flora 2005;10 supp 4:3-16
Lancet. 2001;358(9277):207-8.
Eur J Clin Microbiol Infect Dis. 2005;24:826-31.
Tedavi 2
• Türkiye’de halen bulunmayan moleküllerden
daptomisin, kinopristin/dalfopristin, televansin,
dalbavansin, seftobiprol
• Bu moleküller MRSA tedavisinde glikopeptitlere
alternatif
• Ne yazık ki VISA ya da VRSA enfeksiyonlarında
bu ilaçlarla yapılmış randomize kontrollü klinik
çalışma bulunmamaktadır.
• VISA ve VRSA kökenlerinin çoğu
trimetoprim/sülfometoksazole duyarlı
Antimicrob Agents Chemother. 2006;50(7):2330-6.
Clin Microbiol Infect. 2006;12 Suppl 1:16-23.
Tedavi 3
• VISA ya da VRSA kökenleri ile yapılmış
çalışmalarda daptomisine direnç buna ek
olarak gentamisin ve rifampin ile sinerji
• VRSA kökenleri teikoplanine duyarlı
olabilir.
– Hershey Tıp Merkezi’nde soyutlanan VRSA
kökeninin vankomisin MİK değeri 32 mg/dl
iken, teikoplanin MİK değeri 4 mg/dl
– Tahran’daki kökenlerden biri >512 karşı
duyarlı
Eur J Clin Microbiol Infect Dis. 2005;24:826-31.
JAC 2003;52(5):864-8.
AAC 2007 Apr;51(4):1504-7
Med Princ Pract. 2008;17(5):432-4
Tedavi 4
• VRSA ile oluşturulmuş, in vitro vejetasyon
simülasyonuyla yapılan bir çalışmada linezolit,
kinopristin/dalfopristin ve daptomisin
karşılaştırılmış, üçü de bakterisidal bulunsa da
linezolit ile elde edilen koloni sayısı düşüşü
diğerlerine göre daha az
• Linezolit, kinopristin dalfopristin ve daptomisin
VISA kökenlerine etkili bulunmuş, zamana karşı
öldürme deneyinde ise daptomisinin diğer ikisine
göre daha başarılı
AAC 2003;47(12):3960-3.
AAC 2000;44(4):1062-6.
Tedavi 5
• YDE faz 3 biten MRSAlar dahil tüm
S.aureus’lara, Enterococcus faecalis’e (ama E.
faecium’a değil), Proteus spp. dışındaki
Enterobacteriacea’lara, pseudomonaslara etkili
fakat genişlemiş spektrumlu beta-laktamazlara
etkisiz bir sefalosporin olan seftobiprol yakın
gelecekte önemli bir yeni tedavi seçeneği
olabilir.
• Pankuch ve Appelbaum iki VISA bir VRSA
kökeninin seftobiprole duyarlı olduğunu ve ilacın
bu etkenlere karşı post-antibiyotik etkisinin de
bulunduğunu bildirmişlerdir.
CMI 2006;12 Suppl 2:11-6.
CMI 2006; 12 (Suppl 2):17-22.
AAC 2006;50(11):3956-8.
Clin Infect Dis. 2008;46:668-74
Clin Infect Dis. 2008;46:668-74
DUYARLI
Tedavi
Hindistan’daki ilk
köken*
Tetrasiklin,
nitrofurantoin
Veri yok
Hindistan’daki ikinci
köken*
Tetrasilin
Veri yok
Hindistan’daki üçüncü
köken
Siprofloksasin,
gentamisin
Veri yok
Beş Ürdün kökeni**
Duyarlı olduğu bir
molekül bildirilmemiş.
Veri yok
İki Ürdün kökeni
Biri teikoplanin,
İkisi de lineozlid
Veri yok
J Med Microbiol. 2008;57(Pt 1):72-9.
Pak J Med Sci 2006;22:144-148.
BMC Infect Dis. 2006;6:156.
Med Princ Pract. 2008;17(5):432-4.
Korunma
•
•
•
•
•
Kontak izolasyonu
Özel oda
Önlük ve eldiven
Ayrı tansiyon aleti steteskop
Hastayla ve hastadan alınan örneklerle temas edilirken
eller yıkanmalı
• ABD’de bu önlemlere ek olarak kökenlerin ve olgunun
devletin halk sağlığı birimlerine ve CDC’ye bildirilmesi,
• Mümkün olduğunca az kişinin teması
• Hastayla yakın temasta bulunan kişilere vs aktif
sürveyans kültürleri.
MMWR 2004 Apr 23;53(15):322-3.
Curr Opin Infect Dis. 2005;18(4):300-5.
http://www.cdc.gov/ncidod/dhqp/ar_visavr
sa.html
Sonuç
• Direnç fizik-evrim-doğal seleksiyon kuralları
gereği kaçınılmaz.
• VISA ve VRSA var ve özellikle VRSA yayılma
olasılığı yüksek
• Tanımlara dikkat…
• VISA duvar kalınlaşması VRSA vanA (hepsinde
olmasa da)…
• Tanıda ve tedavide (duyarlılık testleri)
mikrobiyoloji laboratuvarına büyük sorumluluk…
• Glikopeptit kullanımını/seçici baskıyı azaltmak
• Enfeksiyon kontrol önlemleri
Download