İndirmek İçin Tıklayınız

advertisement
DETERMINATION OF THE ANAEROBIC THRESHOLD BY A
NONINVASIVE FIELD TEST IN RUNNERS
Francesco CONCONI, Michele FERRARI, Pier Giorgio ZIGLIO, Paola
DROGHETTI, Luciano CODECA
J. Appl. Physol., 1982, Vol: 52, No:4, pp: 869 – 873
GİRİŞ
Orta ve uzun mesafe koşucularındaki performansı tahmin etmek için
maksimal oksijen alımının (VO2max) önemli bir gösterge olduğu belirtilmiştir.
Ayrıca mesafe koşusundaki başarı, maksimal oksijen alımının kendisine göre
maksimal oksijen alımının daha iyi ya da daha kötü kullanımını belirleyen
faktörler üzerine daha çok dayanmaktadır.
Anaerobik eşiğin (AT), azalan dayanıklılık sonucu ile metabolik asidoza
ya da kas glikojeninde daha hızlı bir azalmaya neden olarak koşuculardaki
performansı sınırlayabilen faktörlerden birisi olduğu ileri sürülmektedir. Bu
zamana kadar anaerobik eşik koşu hızı (RS) ve kan laktat arasındaki ilişki
belirlenerek ya da seçilen solunumsal gaz değişim değişkenlerindeki
değişiklikler belirlenerek araştırılmaktadır.
Kayakçılar ve sedanter deneklerde PENDERGAST ve arkadaşları (1979),
anaerobik
eşiğin
yukarısında
oksijen
tüketimindeki
artışın
çalışma
yoğunluğundaki artışa göre daha küçük olduğunu göstermişlerdir. Benzer
gözlemlemeler koşucularda yapılmamıştır. Anaerobik ATP üretiminden
dolayı anaerobik eşik yukarısındaki çalışma yoğunluğu kalp hızından daha
çok artarsa, bu olgu anaerobik eşiğin indirek ve non-invasive olarak
değerlendirilmesinde kullanılabilecektir. Bu hipotezi doğrulamak için
koşuculardaki kalp hızı ve koşu hızı arasındaki ilişkinin belirlenmesi için bir
saha testi geliştirilmiştir.
MATERYAL VE YÖNTEMLER
Koşu Hızı ve Kalp Hızı Arasındaki İlişkinin Belirlenmesi
Sporcu koşu hızını aşamalı olarak artırırken kalp hızının ölçülmesiyle koşu
hızı ve kalp hızı ilişkisi koşucularda belirlenmiştir. Orta ve uzun mesafe
koşucularından oluşan 210 erkek sporcu değerlendirilmiştir. Sporcuların
yaşları 15 – 65 yıl arasındadır. Değerlendirilen sporcuların 31 tanesi ulusal
sportif takımların, 103 tanesi orta derecedeki sportif seviyede ve 76 tanesi ise
amatör seviyede bulunmaktadır. Sporcuların hepsi çok iyi kondisyona sahiptir
ve en az peşpeşe 3 yıl boyunca haftalık 50 – 215 km arasında antrenman
yapmaktadırlar. Heartcorder 232 sistemi ile kalp hızı belirlenmiştir.
Elektrokardiyogram (ECG) manyetik bir kaset üzerine kaydedilmiştir.
Her ölçümden önce 10-15 dakikada sonlanan bir ısınma yapılmıştır. deney
esnasında sporcular devamlı olarak koşmaktadır ve 15-20 dakikalık toplam
koşu zamanında 400 metrelik 8 – 12 tur arasında bir mesafe katetmektedirler.
Başlangıç şiddeti 12 – 14 km/h olarak belirlenmiştir. Her bölümün son 50
metresinde ECG kaydedilmiştir. Koşu zamanları operatör tarafında el ile
belirlenmiştir ve koşu hızları ona göre hesaplanmıştır.
Test ile elde edilen kalp hızı – koşu hızı ilişkisi kısmen doğrusal ve kısmen
de eğriseldir. Doğrusal bölüm regresyon analizi ve subjektif karar tarafından
çizilmiştir. Eğrisel bölüm ise subjektif karar tarafından çizilen grafik
bölümüdür. Orijinal protokol içinde sporcular 10 kilometrelik bir devamlı
koşu esnasında test edilmektedir. Şiddetteki artış her 1000 metrelik bölümden
sonra yapılmaktadır. 6-7 kilometrede test sonlanmaktadır.
Çeşitli Hızlarda Kan Laktat Konsantrasyonunun Belirlenmesi
Bu çalışma 10 koşucuda yapılmıştır. Sporcuların ilk olarak RS-HR
ilişkisinin belirlenmesi önerilmiştir. Elde edilen sonuçlar temelleri üzerine
yön değiştirme şiddetinin üç aşağısı ve üç yukarısında olan farklı şiddetler
seçilmiştir. Her bir koşu hızına 1200 metre boyunca sürdürülebilen ve
başlangıç laktasid oksijen açığından kaçmak için kademeli olarak ulaşılmıştır.
Venöz kan örnekleri her bir bölüm sonundan 5 dakika sonra ve deneyden
önce etilen daimin tetraacetic acit – sodyum florür içeren tüpler içine
toplanmıştır. Her bir test 15dakikalık bir jog intervali ile serpiştirilmiştir. Kan
laktatının belirlenmesinde Boehringer tarafından üretilen Monotest laktat
aygıtı kullanılarak NOLL (1974) prosedürüne göre yaptırılmıştır.
SONUÇLAR
Kalp Hızı ve Koşu Hızı Arasındaki İlişki
HR – RS arasındaki tipik bir ilişki Şekil 1 içinde gösterilmektedir. RS ve
HR, 20.1 km/h yukarısı ile doğrusal olarak ilişkilidir. Yüksek hızlarda, eğim
içinde belirli bir azalma bulunmaktadır. Aynı RS – HR ilişkisi, orta mesafe
koşusucunun hızı 200 metrelik bölümler için (Şekil 2C), 400 metrelik
bölümler için (Şekil 2B) ve 1000 metrelik bölümler için (Şekil 2A) sabit
tutulduğu Şekil 2 içinde rapor edilen denemedeki gibi sporcu farklı
protokolleri takip ettiğinde elde edilmiştir. Yön değiştirme şiddeti (Vd), 40
test içinde gösterilmiştir ve bu 40 testin şiddeti 10 kilometrelik devamlı bir
koşudaki her 1000 metrelik bölümden sonra artmıştır. 200 test içindeki şiddet
6-7 kilometrelik devamlı bir koşu içindeki her etaptan sonra artmıştır ve 1300
testin hepsi ya da daha fazlası 210 koşucu üzerine tamamlanmıştır. Yön
değiştirme şiddeti 1000 metrelik bir protokolün ğeşine belirlendiğinde biraz
daha düşüktür.
Yön değiştirme şiddetinde kalp hızı değerlendirilen 210 sporcu içinde,
submaksimal şiddette kaydedilen en yüksek kalp hızına göre 5 – 20 atım
dakika daha düşüktür (ortalama 10.6). Tasarlanmış olan saha testi ile
incelenen antrenman yapmayan 10 birey içinde ise kaydedilen en yüksek kalp
hızı değerine göre yön değiştirme şiddeti 20 – 27 atım dakika daha düşüktür.
Saha testi birkaç gün içinde aynı deneklerde tekrarlandığında ve kondisyon
şartları (koşu elbiseleri, vücut ağırlığı, hava sıcaklığı, nem ve rüzgarın
olmaması gibi) sabit tutulduğunda, aynı bilgi elde edilmektedir. Bu durum i
hafta içinde iki kez test edilen 26 deneğin ölçüldüğü yön değiştir şiddetindeki
korelasyonların
bulunduğu
Şekil
3
içinde
gösterilmektedir.
Testin
tekrarlanabilirliği ise 0.99 korelasyon katsayısı ile gösterilmiştir.
Değerlendirilen 210 sporcunun 147 tanesi 5 – 60 kez arasında test
edilmiştir. Elde edilen sonuçlar göstermiştir ki RS – HR ilişkisi ve yön
değiştirme şiddetinin hastalıklar ya da antrenman ve antrenmandan sonra
kötüleşme ile tahmin edildiği gibi değiştirilmiştir (Şekil 4, A ve B).
Yön Değiştirme Şiddeti ve Anaerobik Eşik
Yön değiştirme şiddeti ve anaerobik eşik arasında mümkün olan bir
çakışmanın onaylanması için çeşitli sabit hızlardaki koşularda 1200 metrelik
bölümlerden 5 dakika sonra kan içinde görülen laktat miktarı belirlenmiştir.
Şekil
5
içinde
uzun
mesafe
koşusucunda
elde
edilen
sonuçlar
gösterilmektedir. Yön değiştirme şiddeti ve anaerobik eşik hemen hemen
çakışmaktadır. Bu durum iki değişken arasında yüksek bir anlamlı
korelasyonun (r = 0.99) gösterildiği Şekil 6 sonuçları tarafından
vurgulanmaktadır.
Yön Değiştirme Şiddeti ve Çeşitli Koşu Etkinliklerindeki Şiddet
Yön değiştirme şiddeti ve müsabaka içinde devam ettirilen ortalama koşu
hızı arasındaki ilişki, 55 maraton koşucusunda belirlenmiştir. 31 sporcu 1-h
yarışına girmiştir. 19 sporcu ise 5000 metre yarışına katılmıştır. Sekiz belirteç
kış sezonunda, diğer belirteçler ise yaz sezonunda yapılmıştır. Her bir yarıştan
önce farklı günlerde saha testleri yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar Şekil 7, A –
C içinde gösterilmiştir. Yön değiştirme şiddeti ve ortalama koşu hızı
müsabakası arasındaki yüksek derecedeki bir anlamlı korelasyon üç etkinlik
için gösterilmiştir.
Yön Değiştirme Şiddeti ve Diğer Spor Aktiviteleri
RS – HR ilişkisi, kano (N = 4), yürüme (N = 20), kürek (N = 3), bisiklet (N
= 7), paten kayma (N = 8) ve kayak (N = 10) gibi diğer sporlarda da
belirlenmiştir. Yön değiştirme şiddeti bu durumların hepsinde gösterilmiştir.
Yön değiştirme şiddeti ve anaerobik eşik arasındaki çakışma iki paten kayma
ve bir bisikletçide gösterilmiştir.
TARTIŞMA
Birçok araştırıcı tarafından tasarlanan RS ve HR arasındaki doğrusal
ilişkiyi gösteren geliştirmiş olduğumuz saha testi yüksek RSs’ de şiddetle
azalmaktadır. Vd ve AT arasındaki yüksek derecede anlamlı korelasyon
olmasından dolayı RS-HR ilişkisinin doğrusal gidişi, aerobik yollar için ATP
üreten
anaerobik
mekanizmaların
katkısı
ile
en
azından
kısmen
açıklanmaktadır.
Doğrusaldan elde edilen yön değiştirme, anaerobik eşik yukarısında
DAVIS ve arkadaşları (1976) ile WASSERMAN ve McLLORY (1964)
tarafından gösterilen laktat eşiğindeki artış ve solunumsal değişkenlerin
değişimi gibi şiddetlidir. Koşuculardaki doğrusal yön değiştirme anaerobik
eşiğin indirek ve noninvansive belirlenmesi için yararlı basit bir fizyolojik
işarettir.
Anaerobik eşik, maksimal oksijen alımının kullanılmasındaki sınırlılık
içinde önemli bir faktör olarak gösterilmektedir ve bu nedenle çalışma
yoğunluğunun belirlenmesinde bir sporcu dayanıklılık müsabakalarını devam
ettirebilmektedir. Bu durum 5000 metre yarışı (r = 0.93), maraton (r = 0.95)
ve 1-h yarışı (r = 0.99) içinde Vd ve RS arasında bulmuş olduğumuz yüksek
derecedeki anlamlı korelasyon ile doğrulanmıştır. Mesafe koşusu performansı
ve plazma laktat birikiminin başlangıcı arasındaki iyi bir korelasyon (r = 0.91)
son zamanlarda FARRELL ve arkadaşları (1979) tarafından bulunmuştur.
Korelasyon, maksimal oksijen alımı (r = 0.83), koşu ekonomisi (r = 0.49) ve
kas lif kompozisyonu (r = 0.47) için çok düşüktür. Müsabaka içindeki Vd ve
şiddet arasındaki iyi bir korelasyon ise Vd ve bundan dolayı anaerobik eşiğin
göz önüne alınan yarışmalarda koşu adımını belirlemede çok önemli bir rol
oynadığını göstermektedir. 1-h yarışı içindeki Vd ve Rs hemen hemen aynı
olmasına rağmen, diğer iki yarış içinde elde edilen değerler maraton yarışında
daha düşük ve 5000 metre yarışında daha yüksek olarak yön değiştirme
şiddetinden (Vd) farklıdır. Bu şaşırtıcı değildir, çünkü 5000 metre yarışı
içinde ATP üreten anaerobik mekanizmalar çalışmaktadır. Bu yarış için
anaerobik katkı ASTRAND ve RODALH (1977) tarafından yaklaşık olarak
% 10 olarak rapor edilmiştir. Bu değer ise % 5.8 ortalama üzerine bir koşu
hızında aşırı yön değiştirme hızını gösterdiğimiz çalışmada doğrulanmıştır.
Vd üzerine en düşük aşırılıklar anaerobik antrenmanlarından bir azalma olan
sporcularda kış performansında bulunmuştur (Şekil 7C içinde görülmektedir).
Sonuç olarak RS-HR ilişkisinin belirlenmesi anaerobik eşiğin belirlenmesi
için bir anlam sağlamaktadır. Bu belirleme noninvasivedir ve sporcular olağan
fiziksel aktivitelerini yaparken tamamlanmış olan ortalamadır. Bu test
potansiyel olarak sporcuların antrenman programlarını takip etmek için
yararlıdır.
Mevcut
olan
bilgi,
kullanılabileceğini göstermektedir.
testin
diğer
spor
aktivitelerinde
Download