Koroner Arter Hastalığında Miyokard Perfüzyon SPECT

advertisement
Cumhuriyet Üniversitesi
Tıp Fakültesi
Koroner Arter Hastalığında Miyokard Perfüzyon SPECT Görüntülemenin Önemi Ve
Nükleer Kardiyolojik Uygulamalar
The Value of Myocardial Perfusion SPECT Imaging in Coronary Artery Disease and Nuclear Cardiologic
Applications
Bülent TURGUT *, Taner ERSELCAN *
ÖZET
SUMMARY
ve
Today, myocardial perfusion SPECT imaging which is
prognozu için, miyokarda giden kan akımının yeterliliğini
Günümüzde,
evaluating the myocardial blood flow for the diagnosis and
değerlendirmeyi
SPECT
prognosis of ischaemic heart disease, is probably the most
görüntülemesi, nükleer kardiyoloji alanında en sık yapılan işlem
common practice in nuclear cardiology. It can be performed
olarak kabul edilebilir. Bu işlem, pek çok radyoaktif perfüzyon
with many radioactive perfusion tracers and tomographic
ajanı
kullanılarak
imaging techniques. Myocardial perfusion imaging is usually
yapılmaktadır. Miyokard perfüzyon görüntülemesi genellikle
done with physical exercise, either by using treadmill or
fizik egzersizle birlikte yapılmakta olup, ya hareketli bir bant
bicycle. In patients unable to perform physical exercise,
(treadmill) ya da sabit bir bisiklet bu işlem için kullanılmaktadır.
pharmacologic stress test is an alternative technique.
Fizik
ile
amaçlayan
tomografik
egzersiz
iskemik
kalp
miyokard
görüntüleme
yapmaya
hastalığının
uygun
tanısı
perfüzyon
teknikleri
olmayan
hastalarda
ise,
alternatif bir yöntem olan farmakolojik stres testi uygulanarak
Key Words: Coronary artery disease, myocardial
perfusion SPECT
miyokard perfüzyon görüntülemesi yapılabilmektedir.
Anahtar kelimeler: Koroner arter hastalığı, miyokard
perfüzyon SPECT
GİRİŞ
C. Ü. Tıp Fakültesi Dergisi 24 (4): 215 –224, 2002
Son yıllarda yapılan ve kardiyovasküler alanda
nükleer
tıp
çalışmalarının
tanısal
etkinliğini
değerlendiren araştırmalar sonucunda, bir çok merkezde
aşırı sayıda koroner anjiografi (KA) işlemine
başvurulduğu anlaşılmıştır. Amerikan Kardiyoloji Derneği
tarafından yayınlanan KA kılavuzunda yer aldığı üzere,
çeşitli ülkelerde bir çok merkezde yapılan araştırmalar
sonucunda %4 ile %58 arasında değişen oranlarda
gereksiz KA uygulaması olduğu bildirilmektedir [1].
Koroner arter hastalığı (KAH) şüphelenilen olgularda,
nükleer tıp bölümünde uygulanan egzersiz miyokard
perfüzyon sintigrafisi (MPS) sonucunda yapılan KA
oranında %49’luk azalma olduğu Wassertheil-Smoller ve
ark. tarafından yapılan bir çalışma sonucunda
bildirilmektedir [2].
Üniversite hastanemiz, nükleer tıp alanında sıkça
uygulanan MPS’den son 2 yıldır yararlanabilme şansına
*
Yrd. Doç. Dr. C. Ü. Tıp Fakültesi, Nükleer Tıp Anabilim Dalı, SİVAS
215
Turgut, Erselcan
sahip olmuştur. Gerek endikasyonları ve gerekse bu
tetkikin tekniği ve uygulama şekli konusunda bilgi
eksikliğini bir ölçüde gidermek ve tamamen non-invaziv
böyle bir tetkikten daha bilinçli yararlanabilmek
amacıyla bu makale hazırlanmıştır. İlk bölümde temel
fizyopatolojik mekanizmalardan söz edilmekte olup, bu
kapsamda tetkikin duyarlılığını yükseltmek üzere kalbin
iş yükünü ve koroner kan akımını artırmaya yönelik
stress yöntemleri ve endikasyonları açıklanmıştır. İkinci
bölümde
görüntüleme
tekniği
hakkında
bilgi
verilmektedir. Üçüncü bölümde ise tetkikte kullanılan
radyofarmasötik ajanlar hakkında kısa bilgi yer
almaktadır. Son olarak yine nükleer tıp uygulama alanı
içerisinde yer alan, ancak ülkemizde henüz sadece iki
merkezde bulunan Pozitron Emisyon Tomografinin
(PET) miyokard hastalıklarında kullanımına yer
verilmiştir.
Günümüzde,
KAH’nın
sıklığı
göz
önüne
alındığında hastalığın tanısı, değerlendirme ve takibi
sırasında doğru, ucuz ve non-invaziv görüntüleme
yöntemlerine gereksinim olduğu açıktır. Koroner
anjiyografi,
ekokardiyografi, miyokard perfüzyon
sintigrafisi, pozitron emisyon tomografi, manyetik
rezonans görüntülemesi, spektroskopisi ve anjiyografisi
ve son zamanlarda koroner arter kalsiyumunun
saptanmasında sensitivitesi yüksek bir tetkik olan
elektron-ışın bilgisayarlı tomografi (ultrafast sine
bilgisayarlı tomografi) olmak üzere, farklı üstün
özellikleri olan görüntüleme yöntemleri KAH’nı
değerlendirmek için kullanılmaktadır [3,4]. Son 20-25 yıl
içerisinde nükleer kardiyolojide, miyokard perfüzyon
SPECT (Single Photon Emission Computed Tomography)
görüntülemesiyle KAH’nın saptanmasında belirgin
ilerlemeler kaydedilmiştir. MPS; KAH’nın tanısı, bilinen
hastalığın yaygınlığı ve şiddeti, iskemik miyokard
hasarını miyokard infarktüsünden (MI) ayırma, tedavinin
(özellikle revaskülarizasyon) endikasyonu ve sonuçlarını
değerlendirme ve prognozu belirlemede kullanılan bir
yöntem olarak tanımlanabilir. MPS, günümüzde
radyofarmasötik verilen hastanın etrafında gamma
kameranın toplam 180° açı ile elde ettiği seri
görüntülerden oluşan SPECT tekniği kullanılarak
yapılmaktadır. Elde edilen ham verilerden organın üç
boyutlu görüntüleri oluşturulmakta ve radyofarmasötiğin
miyokardda rölatif dağılımı tomografik kesitlerde (kısa
eksen, vertikal ve horizontal uzun eksen) analiz
edilebilmektedir [Şekil 1].
MPS’de Temel Fizyopatolojik Mekanizmalar
KAH’da koroner arter lümeninde darlık %90’a
ulaşıncaya kadar istirahat debisi azalmamaktadır.
Bununla beraber, koroner lümen darlığı %50’yi
aştığında koroner rezerv azalmaktadır. Bu nedenle,
koroner arterlerinde ciddi darlık olan hastalarda bile
istirahatte miyokard kan akımı genellikle homojen
dağılım göstermektedir. Buna karşın, aynı darlık
derecesinde fizik egzersiz sırasında koroner rezervde
azalma meydana gelir. Miyokard kan akımının uygun
olarak
artamaması
stres
sırasında
miyokard
kanlanmasında non-homojen dağılıma sebep olur.
Koroner akım normal istirahat akımının 4-5 katı artış
oluşturacak şekilde uyarılırsa, miyokardda farklı bölgeler
arasındaki akım eşitsizliği maksimum düzeye ulaşır; öyle
ki bu durum MPS’de tanısal doğruluğun artması
anlamına gelmektedir. Sonuçta, non-homojen kan
dağılımı, miyokard kan akımı ile orantılı dağılım gösteren
radyofarmasötik ajanlar ve stres testleri birlikte
kullanılarak gösterilmektedir [5,6].
MPS’de Uygulanan Stres Testleri
216
Koroner Arter Hastaliğinda Miyokard Perfüzyon Spect Görüntülemenin Önemi Ve Nükleer Kardiyolojik Uygulamalar
A) Fizik Egzersiz:
MPS genellikle fizik
egzersizle birlikte yapılmakta olup, bu işlem için koşu
bandı (treadmill) ya da sabit bir bisiklet kullanılmaktadır
[6]. Esas olarak egzersizin amacı kalbin iş yükü ile
birlikte metabolik ihtiyaçlarının artırılması ve bu
ihtiyaçlar karşısında koroner dolaşımın, miyokarda kan
akım artışı sağlama yeteneğinin test edilmesidir. MPS
için fizik egzersizin tepe noktasında radyofarmasötik
ajan i.v. bolus enjekte edilmekte ve enjeksiyon sonrası
1-2 dk. daha aynı seviyede egzersize devam
edilmektedir. Egzersiz testi sırasında “Hedef Kalp
Hızı=220–Yaş (yıl)” formülünden hedef kalp hızı
hesaplanmakta olup, yüksek test sensitivitesi için
egzersiz düzeyinin ≥ %85 olması amaçlanmaktadır.
B) Farmakolojik Stress Testleri:
MPS’de öncelikle egzersiz testi tercih edilmesine
karşın, ortopedik, nörolojik ya da periferik vasküler
problemleri nedeniyle fizik egzersiz yapması uygun
olmayan veya KAH’ı bilinen ya da kuşkulanılan ancak
egzersiz
testi
suboptimal
değerlendirilebilecek
hastalarda farmakolojik stres alternatif bir yaklaşım
olarak uygulanmaktadır [7,8]. Farmakolojik stres için
dipiridamol-adenozin gibi koroner vazodilatör ajanlar ve
dobutamin–arbutamin gibi pozitif inotropik ajanlar
kullanılmaktadır [9].
1) Dipiridamol: Dipiridamol kolaylaştırılmış
adenozin transportunu ve yıkımını inhibe ederek
interstisyel endojen adenozin seviyesini artırmaktadır.
Hücre dışı seviyeleri artan adenozin ise hücre içi siklik
adenozinmonofosfat (cAMP) seviyesini artırarak koroner
vazodilatasyon (VD) oluşturmaktadır [5,10]. Dipiridamol
uygulamasını takiben arter basıncında ve sistemik
damar direncinde düşme, kalp hızında, pulmoner
kapiller basınçta, kardiyak indekste ve koroner kan
akımında artış oluşmaktadır. Büyük epikardial koroner
damarlarda da VD yapmasına rağmen dipiridamolün
primer etkisi küçük çaplı koroner damarlar üzerinedir
[11]. Dipiridamol koroner kan akımını 2.5-6 kat
artırmaktadır.
Bu
akım
egzersizle
oluşturulan
hiperemiden daha fazla olup, miyokardın oksijen
gereksinimi dipiridamol uygulaması sırasında belirgin
olarak daha azdır. Günümüzde i.v. yolla 0.142 mg/kg/dk
dozda (4 dk süreyle, 0.57 mg/kg) ve pompa yardımıyla
verilmektedir [10]. Dipiridamol MPS sırasında oral yolla
tek doz (400 mg) halinde de verilebilmektedir. Oral
verilmesini takiben absorbsiyonu ve kan seviyeleri
değişken olup 30-90.dk’larda kan seviyesi pik
yapmaktadır. Maksimum koroner akım zamanı tam
olarak bilinememekte ve bu şekilde kullanımını güvenilir
kılmamaktadır [10]. Günümüzde dipiridamolün i.v.
preparatının ülkemizde halen bulunmaması nedeniyle
pek çok nükleer tıp bölümünde VD amacıyla oral yolla
tek doz halinde uygulanmaktadır.
Koroner
arter
darlığında
egzersiz
veya
vazodilatör uygulandığında, koroner akım artarken
basınç farkı da artar ve distal koroner basınçta azalma
oluşur ki bu durum yüksek epikardial akıma rağmen
azalmış subendokardial perfüzyona sebep olur ve iskemi
ile sonuçlanır. Dipiridamol ile en sık izlenen perfüzyon
anormalliği, iskemi olsun ya da olmasın, normal ve
patolojik arter bölgelerinde izlenen akım oransızlığıdır
[Şekil 2]. Koronerler arası “çalma” olayı da akımdaki bu
oransızlıkta rol oynar [11]. Dipiridamolün tepe etkisi
infüzyondan
sonraki
2-3.dk’lar
olup
MPS’de
radyofarmasötik,
dipiridamol
infüzyonunun
başlangıcından itibaren 7.dk’da veya infüzyonun
bitiminden 3 dk sonra i.v. yolla verilmektedir [10,11].
Dipiridamol infüzyonu ile birlikte submaksimal egzersiz
veya elle kavrama (handgrip test) testleri de
uygulanabilmektedir (Hibrid test) [12]. Dipiridamol ile
MPS yapılan hastaların yaklaşık %51’inde yan etki
oluşmakla birlikte ciddi yan etki nadirdir. Yan etkiler i.v.
ve oral protokollerde benzer sıklıkta izlenmektedir. En
sık görülen yan etkiler epigastrik ağrı, göğüs ağrısı,
sıcaklık hissi, bulantı, baş dönmesi ve baş ağrısıdır [11].
Yan etkiler ciddi ise, 100-300 mg aminofilinin yavaş
infüzyonu ile tedavi edilebilir. Astım veya KOAH’ı
olanlarda, bronkospazm riskini artırması; hipotansiyonu
olanlarda, daha ciddi hipotansiyon geliştirmesi nedeniyle
dipiridamol kontrendikedir [7,11]. Kararsız anjinası olan
veya yeni MI geçirmiş olgularda, risk/yarar oranı dikkate
alınmalıdır.
2) Adenozin: Farmakolojik stres testinde
kullanımı giderek artmakta olup dipiridamolün yerini
almaya başlamıştır [11]. Düşük dozlarda vagal
inhibisyona ve kalp hızında artışa sebep olurken, yüksek
dozlarda sinüs ve atrioventriküler (AV) nod iletimini
inhibe ederek bradikardi ve AV blok oluşturur. Renal
afferent
arterioller
ve
hepatik
venlerde
vazokonstrüksiyon, diğer tüm arteriollerde belirgin VD
oluşturur [11,13]. Etki mekanizmasının spesifik
reseptörlerin aktivasyonu ile olduğu düşünülmekte olup
adenozin infüzyonu kalp üzerinde, α1 agonisti olarak
negatif kronotropik, dromotropik ve inotopik etkilere, α2
agonisti olarak VD etkilerine sahiptir [13]. 140 µg/kg/dk
i.v. infüzyon dozunda koroner kan akımını bazal
seviyenin 4 katından fazla artırır. Adenozin 140
µg/kg/dk sabit hızda 6 dk süreyle verilmekte olup, MPS
217
Turgut, Erselcan
ajanı infüzyonun 3. veya 4.dk’sında enjekte edilir [10].
Biyolojik yarı ömrünün çok kısa (2-10 sn) olması
nedeniyle, infüzyonun kesilmesini takiben 1-2 dk
içerisinde VD ve yan etkilerin hızlı kontrolü mümkündür.
Yan etkileri dipiridamolün yan etkileri ile benzer olup
aminofilin ile giderilebilmektedir [10,11]. Adenozin 2.
veya 3.derece AV bloğu olan hastalarda kontrendikedir.
Astım veya KOAH’ı olanlarda farmakolojik streste
dobutamin tercih edilmelidir. Hipotansiyon rölatif bir
kontrendikasyondur. Hasta sinüs sendromu olanlar
adenozin stres uygulaması için yüksek risk grubunu
oluşturmaktadır. Adenozin kullanılan MPS’lerde bildirilen
tanısal doğruluk, dipiridamol ile yapılan MPS’ler ile
benzer düzeyde olup rapor edilen sensitiviteler %83-97
ve spesifisiteler %38-94 düzeyindedir [9].
3) Dobutamin: Dobutamin, günümüzde
KAH’nın tanısında ve lokalizasyonunu belirlemede MPS
ajanları,
ekokardiografi
ve
manyetik
rezonans
görüntülemesi ile birlikte güvenle kullanılmaktadır [1419]. Esas olarak β1 reseptörler, daha az olarak α1 ve
β2 reseptörler aracılığıyla etki etmektedir. Düşük dozda
pozitif inotrop etkinliği, yüksek dozda ise pozitif
kronotropik etkinliği belirgindir. Kalp kasılma gücünde,
kalp hızında ve sistolik kan basıncındaki artış miyokardın
oksijen gereksinimini artırmaktadır [10,14,20]. Koroner
arter darlığında miyokarda gelen oksijen gereksinimi
karşılayamayacak ve iskemi oluşacaktır. Bu nedenle
dobutamin miyokardda iskemi oluşturan bir farmakolojik
ajan olup bu etkisi fizik egzersizin oluşturduğu etki ile
aynıdır [14]. Dipiridamol VD etkisi ve hasta arterdensağlam artere doğru oluşturduğu çalma akımı nedeni ile
perfüzyon
defektleri
oluştururken,
dobutamin
miyokardın oksijen gereksinimini artırarak tıkalı arter
alanında gerçek iskemi oluşturmaktadır [5,14-18].
Dobutamin infüzyonu 5 µg/kg/dk doz ile başlanarak ve
her 3 dk’da bir 5 µg/kg/dk’lık artışlarla maksimum doz
40 µg/kg/dk olacak şekilde, vital bulgu ve EKG takibi ile
uygulanmaktadır
[5,11,14-19,21].
Genellikle
10
µg/kg/dk doza çıkılana kadar belirgin hemodinamik
cevap oluşmamaktadır. Biyolojik yarı ömrü kısa olup
(120 sn) oluşabilecek yan etkiler infüzyonun
kesilmesiyle kontrol altına alınabilmektedir [14,15].
Hemodinamik cevap oluşan ya da kardiyak semptomlar
gelişen hastalarda, radyofarmasötik enjeksiyonunu
takiben dobutamin infüzyonuna yaklaşık 1-2 dk daha
devam edilmektedir [21]. Dobutamin ile ideal MPS
yapılabilecek hasta grubu; KOAH ve bronkospazmı
olanlar, ksantin içeren ilaç kullanan veya test öncesi
kafeinli içecek alanlar, karotid arter darlığı olanlar ve
218
ayrıca sistolik kan basıncı 100 mmHg’den düşük olduğu
için
vazodilatör
ajanlarla
farmakolojik
stres
yapılamayanlardır.
Ayrıca
ciddi
sol
ventrikül
disfonksiyonu
olanlarda,
sabit
ventrikülersupraventriküler aritmiler ve bradiaritmilerde, sinüs
nodu disfonksiyonu olan veya negatif kronotrop ilaç
kullanımı nedeniyle kalp hızı cevabı yetersiz olacak
hastalarda da kullanılabilmektedir [5,11]. Kalp hızı artışı
olmayan olgularda tanısal doğruluğu artırmak için teste
0.25-1 mg atropin ilave edilebilmektedir [10,21].
Dobutaminin uygulaması sırasında ventriküler ve atrial
prematüre atımlar izlenebilmektedir. Kalp ile ilişkili
olarak çarpıntı hissi ve nefes darlığı görülmektedir.
Nadiren ventriküler taşikardi, supraventriküler taşikardi
ve atrial fibrilasyon da görülebilmektedir. Oluşan yan
etkiler için metoprolol kullanılmaktadır [18].
Miyokard Perfüzyon Görüntülemesi
Kalpte kapiller seviyede bölgesel kan akımı
dağılımı
radyofarmasötik
ajanlar
kullanılarak
değerlendirilmektedir.
Günümüzde
iki
grup
radyofarmasötik ajan MPS görüntülemesinde yaygın
olarak kullanılmakta olup, bunlar; talyum-201 (Tl-201)
ve
teknesyum-99m
(Tc-99m)
ile
işaretli
radyofarmasötiklerdir. Son 30 yıldır talyum-201 ile
miyokard görüntülemesi, perfüzyon ve sarkolemmal
membran
bütünlüğünde
ve
sonuçta
miyokard
canlılığının değerlendirilmesinde klinik olarak önemli bir
yöntem olarak kabul edilmektedir [22]. Ayrıca Tc-99m
ile işaretli sestamibi (MIBI, methoxy isobutyl isonitrile),
tetrofosmin (1,2-bis 2ethoxyethyl phosphinoethane) ve
teboroxime (cyclohexane dione dioxime methyl boronic
acid, BATO) de aynı amaçla en sık kullanılan
radyofarmasötiklerdir [23].
Verilen radyofarmasötik ajanın sol ventrikül
duvarlarında miyokardda homojen tutulum göstermesi
“normal” olarak değerlendirilir. Miyokardın herhangi bir
bölgesinde radyofarmasötik ajan daha az tutuluyorsa bu
bir “defekt” olarak değerlendirilir. Radyofarmasötik
ajanla miyokardda egzersiz ile oluşmuş defektleri
değerlendirmek için egzersiz sonrası elde edilen
görüntüler, istirahat döneminde elde edilen görüntülerle
görsel ve sayısal olarak karşılaştırılır. Egzersiz sonrası
elde edilen MPS görüntülerinde izlenen bir perfüzyon
defekti istirahatte alınan görüntülerde izlenmiyorsa bu
durum
“redistribüsyon=yeniden
dağılım”
veya
“reverzibilite=geri dönüş” olarak tanımlanmaktadır.
Aksine hem stres hem de istirahat dönemde alınan MPS
görüntülerinde defekt boyutunda değişiklik olmadan
izleniyorsa bir “sabit” defekt sözkonusudur [6].
Koroner Arter Hastaliğinda Miyokard Perfüzyon Spect Görüntülemenin Önemi Ve Nükleer Kardiyolojik Uygulamalar
Miyokardda bir perfüzyon defektinde istirahat dönem
görüntülerinde
redistribüsyon
veya
reverzibilite
bulunması “iskemi”yi göstermekte iken, belirgin
redistribüsyon veya reverzibilite izlenmemesi “fibrotik
doku-skar” (MI) anlamına gelmektedir [24] [Şekil 3].
Bazen perfüzyon defektinde 24 saat sonra zayıfta olsa
redistribüsyon izlenebilmektedir. Bu durumda “ciddi
iskemik ancak canlı miyokard dokusundan” bahsetmek
mümkündür.
•
stres-istirahat, istirahat-stres (aynı gün veya
ayrı gün) protokolü gibi farklı görüntüleme
yöntemleri uygulanabilmektedir.
MPS’de temel nokta; basit, hızlı ve en doğru
yaklaşımla potansiyel perfüzyon defektlerinin tanısını
koyarak yerleşimini lokalize etmektir; bu nedenle
günümüzde pek çok merkezde aynı gün protokolü tercih
edilmektedir. Tc-99m ile işaretli ajanlar kullanıldığında
egzersizle başlayan çalışmalar uygun olmakta ve negatif
sonuç alınması halinde istirahat çalışmasına gerek
kalmamaktadır; ancak KAH’ı bilinen veya şüpheli
olgularda, egzersizle oluşacak defektlerin istirahat
çalışmasında da görünmesini engellemek ve gerçek
istirahat görüntüsünü elde etmek için istirahat çalışması
önce yapılmalıdır [8,22,25-28].
Talyum 201 ile MPS görüntülemesi;
Radyofarmasötik ve klinik duruma göre;
•
stres-redistribüsyon / re-enjeksiyon,
redistribüsyon, istirahat-redistribüsyon,
geç
•
Koroner arter hastalığının saptanmasında,
•
Koroner darlığın şiddeti ve yaygınlığının, sonuçta
prognozun değerlendirilmesinde,
•
Miyokard canlılığının değerlendirilmesinde,
•
Tedavi
etkinliği
değerlendirilmesinde,
•
Sol dal bloğu, ST segment anomalileri, dijital
kullanımı
nedeniyle
egzersiz
EKG
ile
değerlendirilemeyen hastalarda uygulanmaktadır.
ve
sonucunun
Talyum-201 radyoaktif potasyum analoğu olup
i.v. enjeksiyonu sonrası miyokard tutulumu bölgesel kan
akımı ile orantılıdır. Kapiller yatakta ilk geçiş tutulumu
%85 oranındadır. Na/K ATP’ase bağımlı Na+/K+
kanallarıyla aktif transportla hücrelere girer [22].
Egzersiz veya farmakolojik stresin tepe noktasında 3-4
miliküri (mCi) dozda i.v. enjekte edilir ve 10.dk’dan
itibaren gamma kamera ile stres MPS görüntüleri
alınmaya başlanır. Stres MPS görüntüleri Tl-201’in ilk
tutulumunun, yani
koroner
akım
ve miyosit
bütünlüğünün bir göstergesidir. Tutulumu aktif
transportla olduğu için canlı miyositler tarafından tutulur
ve miyokard canlılığının değerlendirilmesinde Tc-99m
MIBI’den daha üstündür. Stres Tl-201 enjeksiyonundan
3-4 saat sonra alınan istirahat SPECT görüntülerinde
daha önce defekt görülen alanların redistribüsyon
gösterip göstermediği incelenmektedir. Eğer istirahat
görüntülerinde sabit perfüzyon defekti izleniyorsa ilave
1 mCi Tl-201 i.v. enjekte edilerek (re-enjeksiyon) 15 dk
sonra re-enjeksiyon MPS görüntüleri alınır. Stres ve
istirahat dönemde elde edilen görüntülerde izlenen sabit
perfüzyon defektlerinin yaklaşık %40-50’sinde, Tl-201
219
Turgut, Erselcan
re-enjeksiyonu sonrasında düzelme olduğu veya normal
perfüzyon gösterdiği bilinmektedir [20]. Tl-201 prognoz
değerlendirmesi amacıyla da uygulanmaktadır. Egzersiz
ve farmakolojik stres ile yapılan MPS’de reverzibl
defektler bulunması, bu defektlerin büyüklüğü ve sayısı
önemli olup, reverzibl defekli hastaların gelecekte yeni
bir kalp rahatsızlığı geçirme insidansı diğer hastalara
göre daha yüksektir. Oysa anjiyografik olarak koroner
darlık saptanan olgularda Tl-201 MPS’de normal stres
bulguları saptanması halinde, bu hastaların bir yıl
içerisinde yeni bir kalp rahatsızlığı geçirmesi insidansı
%1’den az bulunmuştur [20]. Tl-201 ile MPS’nin KAH’nı
saptamada sensitivitesi %90’ın üzerindedir [6].
Sensitivite birden çok damar hastalığı olanlarda, tek
damar hastalığı olan olgulara göre daha yüksek
bulunmuş olup; sol anterior inen dal (LAD) ve sağ
koroner arter (RCA) hastalığını saptamada, sol
sirkümfleks dal (LCx) hastalığını saptamaya göre daha
yüksek sensitivite bildirilmektedir. Yalancı negatif
sonuçlar; test sırasında beta bloker/kalsiyum kanal
blokeri kullananlarda, simetrik üç damar hastalığı olan
dengeli iskemi olgularında, yetersiz stres testi
uygulananlarda ve düşük düzeyde darlığı olan tek
damar hastalığı olgularında görülebilirken, sol koronerde
birden çok damar hastalığı olan hastalarda hemen her
zaman anormal perfüzyon görüntüleri izlenmektedir
[20]. Diğer yandan MPS’in spesifisitesi sol dal bloğu, sol
ventrikül fonksiyon bozukluğu, konjestif kalp yetmezliği,
sol ventrikül hipertrofisi ve ciddi obesitesi olan
hastalarda düşük bulunmuştur (%60-80) [29].
Tc-99m Sestamibi (MIBI); Gamma kamera ile
görüntülemeye en uygun enerjiye sahip Tc-99m ile
bağlanmış, yüksek rezolüsyonlu görüntüler elde
edilebilen bir MPS ajanıdır [30]. Tl-201 gibi MIBI’nin de
başlangıç miyokard tutulumu kan akımı ile orantılıdır
[6,27]. İstirahat döneminde enjekte edilen dozun
yaklaşık %2.8’i, egzersizde ise %3.2’si miyokardda
tutulur (bu oran Tl-201 için yaklaşık %4 dür) [31].
MIBI’nin
hücresel
tutulumunun,
konsantrasyonelektropotansiyel farkına bağlı ve membran porları
aracılığıyla pasif yolla olduğu düşünülmektedir. MIBI ile
optimum görüntüleme zamanı enjeksiyondan sonra 2060 dk olarak önerilmektedir [29,30,32]. MIBI’nin
miyokardda birkaç saat sabit kaldığı kabul edilmektedir.
Mitokondri içerisinde bağlanması ve yüksek parankimal
hücre permeabilitesi özelliği sebebiyle MIBI tutulumu
hücresel canlılık için de önemlidir [33]. Tc-99m ile
işaretli radyofarmasötiklerle yapılan MPS’de istirahat ve
stres görüntülemesi için farklı dozlarda iki ayrı i.v.
220
enjeksiyon uygulanması gerekir. Aynı gün protokolü
kullanılarak istirahatte düşük doz (8-10 mCi) ve takiben
streste yüksek doz (20-25 mCi) ile SPECT yöntemi MIBI
için tanımlanmış olmakla birlikte [24,34], tetrofosmin
veya furifosmin gibi diğer ajanlarla da uygulanabilir
olup, kısa sürede tamamlanma ve doğru sonuçlar verme
avantajına sahiptir [8]. Tc-99m MIBI ile MPS’nin KAH’nın
saptanmasında sensitivitesi %90 ve spesifisitesi %80
bulunmuş olup bu değerler Tl-201’e benzerdir [20].
Yine, Tc-99m ile işaretli radyofarmasötiklerle
yapılan MPS sırasında EKG eşliğinde bir kalp siklusu 8
veya 16 görüntüye bölünerek yapılan “Gated SPECT”
yönteminde
oluşturulan
sistolik
ve
diastolik
görüntülerde; miyokard perfüzyon bilgileri yanısıra
duvar kalınlaşması, bölgesel duvar hareketleri, sol
ventrikül ejeksiyon fraksiyonu gibi faydalı bilgiler de elde
edilmektedir [20].
Tc-99m
Tetrofosmin;
yeni
geliştirilmiş
katyonik-lipofilik bir bileşik olan tetrofosminin, Tl-201,
MIBI ve anjiyografi sonuçları ile karşılaştırıldığı pek çok
çalışmada iskemi ve infarktüs tanısında yüksek
sensitivite ve yeterli doğrulukta sonuçlar verdiği
bildirilmiştir [21]. Tetrofosmin ve Tl-201 ile yapılan
çalışmalarda miyokard tutulumu her iki ajan için benzer
düzeyde ve koroner kan akımı ile orantılı bulunmuştur
[35,36]. Tetrofosminin tutulumunda mitokondriel
membran potansiyelleri önemli role sahiptir [36]. İ.v.
enjeksiyonunun
3-4.dk’sında
miyokard
görüntülenebilmekte ve MI skarı 10 dk içerisinde
saptanabilmektedir [36,37]. Sestamibi’ye göre daha
erken görüntüleme avantajına sahiptir [6,35,36].
Tetrofosmin ile yapılmış klinik bir çalışmada istirahat
veya stres sırasında enjekte edilen dozun yaklaşık
%1.2’sinin kalpte tutulduğu gösterilmiştir. Tetrofosmin
ile ideal görüntüleme zamanı yaklaşık 5-15 dk olarak
önerilmekte
olup
miyokardın
4
saate
kadar
değerlendirilmesi
mümkündür
[29,32,36,38,39].
Tetrofosmin kullanımına ilişkin yapılmış olan çok
merkezli bir çalışma, Tl-201 ile karşılaştırıldığında,
tetrofosmin’in yüksek kalitede tanısal kalp görüntüleri
verdiğini ve vakaların %80’inde aynı tanıya ulaşıldığını
bildirmektedir [36]. KAH’nı saptamada sensitivite,
spesifisite ve doğruluk değerleri Tl-201 ile yapılan
MPS’lere çok benzer olmasına rağmen, tetrofosmin stres
MPS görüntülerinde saptanan defekt boyutunun Tl-201
ile saptanan stres defekt boyutlarından daha küçük
olduğu bildirilmektedir [40].
Koroner Arter Hastaliğinda Miyokard Perfüzyon Spect Görüntülemenin Önemi Ve Nükleer Kardiyolojik Uygulamalar
Tc-99m Furifosmin [Q12]; katyonik, Tc-99m
ile işaretli yeni bir miyokard perfüzyon ajanıdır. “Q”
serisinin iki üyesi Q3 ve Q12 MPS’de kullanılmaktadır.
Tc-99m Q12’nin istirahatte miyokard tutulumu enjekte
edilen dozun %2.2’si olup bu değer tetrofosminden
yüksektir. Ayrıca miyokard tutulumu sabit ve daha uzun
sürelidir [41-43].
Pozitron Emisyon Tomografi (PET) ile
Miyokard Perfüzyonu ve Doku Canlılığının
Değerlendirilmesi;
PET,
diğer
görüntüleme
yöntemlerinde mümkün olmayan insan miyokardında
metabolizma hızını ve bölgesel kan akımını kantitatif
olarak değerlendirerek miyokard metabolizmasının noninvaziv incelenmesine olanak tanır. En yaygın kullanılan
pozitron (β+) yayınlayan miyokard perfüzyon ajanları;
nitrojen-13 ammonia (N-13 Ammonia), rubidium-82 ve
oksijen-15 H2O’dur. Tl-201 ve Tc-99m ile işaretli
radyofarmasötiklerin stres testle kullanıldığı SPECT,
KAH’nın tanısı ve lokalizasyonunu belirlemede yüksek
doğruluğa sahip olmakla birlikte miyokard iskemisinin
hücresel
seviyedeki
etkilerini
spesifik
olarak
tanımlayamamaktadır. İskemik hücre hasarının şiddeti
ve yaygınlığını değerlendirmede PET’in önemi giderek
artmaktadır. Fluorine–18-fluoro-2-deoxyglucose (FDG),
PET ile miyokard canlılığının değerlendirilmesinde
kullanılan bir glukoz analoğu olup, hücrede tutulumu
glukoz kullanımının bir göstergesidir.
Tl-201 MPS’de izlenen sabit defektlerin %4575’inde revaskülarizasyondan sonra perfüzyonun
normale dönmesi, Tl-201 MPS’nin miyokard canlılığını
saptamada kısmen yetersiz kaldığını göstermektedir.
Genel olarak Tl-201 veya MIBI ile yapılan çalışmalarda
sabit defekt izlenen miyokard segmentlerinin büyük
bölümünde FDG PET ile glukoz metabolik aktivitesi
saptanmakta olup, bu durum bu ajanlarla yapılan
SPECT’in MI sonrası ve iskemik kalp hastalarında doku
canlılığını olduğundan düşük tahmin ettiğinin bir
göstergesidir.
“Hücresel canlılığın devamı için canlı dokunun
oksijene gereksinimi olduğu” hipotezine dayanılarak
karbon-11-asetat
(C-11
acetate)’da
oksidatif
metabolizmayı değerlendiren doku canlılığının alternatif
bir göstergesi olarak sunulmuştur. KAH ve MI’de
revaskülarizasyon sonrası C-11 asetat ile değerlendirilen
oksidatif
metabolizmadaki
düzelme,
kontraktil
fonksiyonların da geri döneceğinin bir işareti olarak
kabul edilmektedir. FDG ile karşılaştırıldığında C-11
asetat, doku canlılığını ayırdeden alternatif bir ajan
olmasının yanısıra revaskülarizasyon sonrası fonksiyonel
düzelmenin de en doğru göstergesi olarak kabul
edilmektedir.
Ayrıca kalpte iskemi sırasında serbest yağ
asitlerinin oksidasyonunun azalması (hatta durması) ve
enerji gereksiniminin anaerobik glukoliz yoluyla
sağlanması nedeniyle C-11 ve iyot-123 ile işaretli
serbest yağ asitlerinin de miyokard metabolizmasının
gösterilmesinde kullanımını söz konusudur. Yağ
asitlerinin oksidasyonunun oksijen varlığına bağlı olması
nedeniyle
KAH’nın
saptanmasında
metabolik
görüntüleme oldukça sensitiftir [44].
PET çalışmalarının, sol ventrikül fonksiyonları ileri
derecede
bozulmuş
olan
ve
koronerleri
revaskülarizasyona
uygun
olup
Tl-201
SPECT
görüntülerinde sabit defekt izlenen kronik koroner arter
hastalarına yapılması önerilmektedir [45].
KAH
tanısında
kullanılan
yöntemlerin
karşılaştırılması sonucu PET ile miyokard perfüzyon
görüntülemenin en üstün non-invaziv test olarak kabul
edilebileceği ve bunu miyokard perfüzyon SPECT’in ve
dobutamin
ekokardiyografinin
takip
ettiği
bildirilmektedir.
Manyetik rezonans anjiyografik görüntüleme ve
elektron-ışın
bilgisayarlı
tomografi
arter
görüntülemesinde
önemli
role
sahiptir
[3].
Atherosklerozda
koroner
arter
kalsifikasyonunun
bulunması nedeniyle koroner arter kalsiyumunun
saptanmasında oldukça yüksek sensitiviteye sahip bir
teknik olan elektron-ışın bilgisayarlı tomografi, son
zamanlarda semptomu olan KAH olgularının yanısıra
özellikle semptomsuz ancak KAH gelişme riski yüksek
olan hastaların takibinde artan sıklıkla kullanılmaktadır.
Ancak KAH’ın tanısında yüksek sensitivitesinin yanısıra
spesifisitesinin düşük olması ve alternatif testlere benzer
doğruluk değerine (yaklaşık %70) sahip olması
nedeniyle, KAH tanısında kullanılan miyokard perfüzyon
SPECT gibi yöntemlerden daha üstün olmadığı sonucuna
varılmıştır [4]. Miyokard canlılığı ve perfüzyonunu
gösteren sintigrafik tetkikler, koroner anjiyografi ve
koroner revaskülarizasyon uygulanacak hastaların
seçiminde ve revaskülarizasyondan fayda görebilecek
canlı miyokard dokusunu ayırdetmede yararlı ve etkin
yöntemler olup [46,47], bunların sonucuna göre
hastalara gerekli olmayan koroner anjiyografi veya
revaskülarizasyon işlemleri gibi invaziv uygulamalarda
azalma söz konusu olabilir [48].
Sonuç;
221
Turgut, Erselcan
MPS sol ventrikül miyokard dokusunun
perfüzyonunu ve hücre canlılığını gösteren non-invaziv
bir tetkik olup, KAH hakkında dolaylı olarak fikir
vermektedir. KAH tanısında KA koroner arterlerdeki
anatomik değişiklikleri ortaya koyan bir “gold standart”
olduğundan, bu iki tetkik birbirinin alternatifi olmayıp,
birbirini tamamlayan tetkiklerdir. KA, bir koroner arter
lezyonunda bu arterdeki makro patolojiyi gösterirken,
MPS bu bölgedeki perfüzyon durumu ve hücre canlılığı
hakkında bilgi verir. Örneğin, bu miyokard bölgesi
anastomozlar nedeniyle canlılığını devam ettiriyor
olabilir ve yapılacak girişimden fayda görecektir.
Medicine Annual 1994. Freeman LM(ed), Raven Press,
Ltd., New York, p:121-140.
6.
Zaret BL, Wackers FJ. Nuclear Cardiology (1): Review
Article. N Engl J Med 1993; 329:775-83.
7.
Hendel RC. Vasodilators: Dipyridamole and adenosine:
Advances in radiotracers and imaging of the heart.
Congress Symposium, part-II, American Society Of
Nuclear
Cardiology.
June
14,
1995,
Minneapolis,
Minnesota.
8.
Turgut B. Koroner arter hastalığı olgularında, aynı gün,
istirahat-dobutamin
farmakolojik
stres
miyokard
perfüzyon SPECT görüntülemesi: Tc-99m ile işaretli
Sonuç olarak, miyokard canlılığı ve perfüzyonunu
gösteren nükleer tıp uygulamaları;
katyonik komplekslerin karşılaştırılması. Gazi Üniversitesi
•
KAH’nın saptanmasında, KA ve koroner revaskülarizasyon uygulanacak hastaların seçiminde,
Ankara 1996.
•
Koroner stenozun şiddeti ve yaygınlığının, sonuçta
prognozun değerlendirilmesinde,
•
Miyokard
canlılığının
değerlendirilmesinde,
revaskülarizasyondan fayda görebilecek olan canlı
miyokard dokusunu ayırdetmede,
•
Tedavi etkinliği ve sonucunun değerlendirilmesinde
yararlı ve etkin yöntemler olarak nükleer
kardiyoloji alanında güvenle uygulanabilmektedir.
Tıp Fakültesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı, Uzmanlık Tezi,
9.
Travain MI, Wexler JP. Pharmacological stress testing.
Semin Nucl Med 1999; 29:298-318.
10.
Pennel DJ. Pharmacological Stress Testing. Myocardial
Perfusion Imaging: An Update. The Medicine Publishing
Foundation Series, 34. Oxford: Medicine Publishing
Foundation, 1994; 27-34.
11.
Iskandrian AS, Heo J. Pharmacologic stress testing:
Nuclear cardiology, state of the art and future directions,
chapter 15, Zaret BL, Beller GA(ed) Mosby-Year Book,
Inc. St. Louis, Missouri, 1993. p:170-180.
KAYNAKLAR
1.
12.
Scanlon PJ, Faxon DP. ACC/AHA Guidelines for Coronary
Husni M, Gravelle DR. The WEX-Test for myocardial
Angiography. A Report of the American College of
scintigraphy with Tl-201 and sestamibi: Effect on
Cardiology/American Heart Association Task Force on
abdominal background activity. J Nucl Med 1995;
Practice
36:914-20.
Guidelines
(Committee
on
Coronary
Angiography). J Am Coll Cardiol 1999; 33: 1756-824.
2.
imaging. Editorial. J Nucl Med 1995; 36: 276-7.
14.
Bayhan H ve ark. Value of dobutamine technetium-99msestamibi SPECT and echocardiography in the detection
Patterson RE, Horowitz SF, Eisner RL. Comparison of
of coronary artery disease compared with coronary
modalities to diagnose coronary artery disease. Semin
angiography. J Nucl Med 1993; 34: 889-94.
15.
Hays JT, Mahmarian JJ, Cochran AJ, Verani MS.
O’Rourke RA, Brundage BH, Froelicher VF, Greenland P,
Dobutamine thallium-201 tomography for evaluating
Grundy SM, Hachamovitch R, et al. American College of
patients with suspected coronary artery disease unable
Cardiology
to undergo exercise or vasodilator pharmacologic stress
/
American
Heart
Association
Expert
Tomography for the Diagnosis and Prognosis of Coronary
222
Günalp B, Dokumacı B, Uyan C, Vardareli E, Işık E,
catheterization. J Chron Dis 1987; 40: 385-97.
testing. J Am Coll Cardiol 1993; 21:1583-90.
Consensus Document on Electron Beam Computed
5.
Iskandrian AS. New directions in pharmacologic stress
decision making tool that reduces the need for cardiac
Nucl Med 1994; 24: 286-310.
4.
13.
Wassertheil-Smoller S, Steingart RM, Wexler JP, Tobin J,
Budner N, Wachspress J, et al. Nuclear scans: A clinical
3.
Hurwitz GA, Saddy S, O’Donoghue JP, Ali SA, Powe JE,
16.
Marwick T, D’Hondt AM, Baudhuin T, Willemart B, Wijns
Artery Disease. J Am Coll Cardiol 2000; 36: 326-40.
W, Detry JM, Melin J. Optimal use of dobutamine stress
Gordon L, Hendrix GH. The use of pharmacological
for the detection and evaluation of coronary artery
agents
disease:
in
myocardial
perfusion
imaging:
Nuclear
Combination
with
echocardiography
or
Koroner Arter Hastaliğinda Miyokard Perfüzyon Spect Görüntülemenin Önemi Ve Nükleer Kardiyolojik Uygulamalar
scintigraphy, or both? J Am Coll Cardiol 1993; 22:15917.
Marwick T, Willemart B, D’Hondt AM, Baudhuin T, Wijns
imaging: comparison between rest-stress and stress-rest
W, Detry JM, Melin J. Selection of the optimal
sequences. Eur J Nuc Med 1989; 15:113.
27.
nuclear cardiology: observations derived from intact
dobutamine and adenosine using echocardiography and
animal models: Tissue Tracer Kinetics, Chapter 5,
Tc99m-MIBI
Section 1,: Nuclear Cardiology State of Art and Future
single
photon
emission
computed
tomography. Circulation 1993; 87:345-54.
Directions. Zaret BL, Beller GA (ed) Mosby-Year Book,
Van Rugge FP, Van der Wall EE, Spanjersberg SJ, De
Inc. St. Louis, Missouri, 1993. p:53-61.
28.
Imaging Protocols. Myocardial Perfusion Imaging: An
for detection and localization of coronary artery disease.
Update. The Medicine Publishing Foundation Series, 34.
Quantitative wall motion analysis using a modification of
Oxford: Medicine Publishing Foundation, 1994. p: 13-19.
29.
Forster T, McNeil AJ, Salustri A, Reijs AEM, El-Said ESM,
metabolism, infarction, and receptor imaging in coronary
artery
Simultaneous dobutamine
heart
failure.
The
(ed). Springer Verlag Berlin, 2001. p: 221-257.
30.
Berman DS, Kiat H, Van Train KF, Friedman J, Garcia EV,
Maddahi J. Comparison of SPECT using Technetium-99m
Williams SC, May CC. Review and Reference Notes on
agents and Thallium-201 and PET for the assessment of
Nuclear
myocardial perfusion and viability. Am J Cardiol 1990;
Medicine,
Cardiovascular
imaging.
66: 72E-79E.
Thorley PJ, Ball J, Sheard KL, Sivananthan UM.
of Tc-99m-tetrofosmin
agents: Where we are in 1992: Chapter 20, Section IV:
Myocardial perfusion imaging: Nuclear Cardiology State
1995; 16:733-40.
of Art and Future Directions. Zaret BL, Beller GA (ed)
Dilsizian V. Thallium 201 scintigraphy: Advances in
Mosby-Year Book, Inc. St. Louis, Missouri, 1993. p: 216-
radiotracers
and
223.
Symposium,
part-II,
of
American
the
a
Verani MS. Thallium-201 and Technetium-99m perfusion
myocardial
imaging
as
31.
perfusion agent in routine clinical use. Nuc Med Comm
heart.
Society
of
Congress
Nuclear
32.
Sridhara BS, Braat S, Rigo P, Itti R, Cload P, Lahiri A, et
Cardiology. June 14, 1995, Minneapolis, Minnesota.
al. Comparison of myocardial perfusion imaging with
Taillefer R. Overview of Tc99m labelled myocardial
Technetium-99m tetrofosmin versus Thallium-201 in
perfusion imaging agents: Advances in radiotracers and
coronary artery disease. Am J Cardiol 1993; 72:1015-9.
imaging of the heart. Congress Symposium, part-I,
25.
congestive
single photon emission computed tomography in patients
Evaluation
24.
and
pathophysiologic basis of nuclear medicine. Elgazzar AH
http://www.auntminnie.com
23.
disease
stress echocardiography and technetium-99m isonitrile
1993; 21: 1591-6.
22.
Machac J, Henzlova MJ. Basis of myocardial perfusion,
Roelandt JRTC, Fioretti PM.
with suspected coronary artery disease. J Am Coll Cardiol
21.
Rigo P, Benoit T, Foulon J. Myocardial perfusion imaging:
Magnetic resonance imaging during dobutamine stress
the centerline method. Circulation 1994; 90: 127-38.
20.
Gewirtz H. Presents status and future directions for
myocardial dysfunction and malperfusion. Comparison of
Ross A, Matheijssen NAA, Zwinderman AH, et al.
19.
Taillefer R. Same day injections of Tc-99m methoxy
isobutyl isonitrile (hexamibi) for myocardial tomographic
nonexercise stress for the evaluation of ischemic regional
18.
26.
67.
33.
Dilsizian V, Bonow RO. Current diagnostic techniques of
American Society of Nuclear Cardiology. June 14, 1995,
assessing myocardial viability in patients with hibernating
Minneapolis, Minnesota.
and stunned myocardium. Circulation 1993; 87:1-20.
Watson DD. Methods for detection of myocardial viability
34.
Van Train KF, Areeda J, Garcia EV, Cooke CD, Maddahi J,
and ischemia: Chapter 6, Section II: Image display and
Kiat
analysis: Nuclear Cardiology State of Art and Future
Technetium-99m-sestamibi
Directions. Zaret BL, Beller GA (ed) Mosby-Year Book,
validation of stress normal limits and criteria for
Inc. St. Louis, Missouri, 1993. p:65-76.
abnormality. J Nucl Med 34(9):1494-1502, 1993.
Tamaki N, Fischmann AJ, Strauss HW. Radionuclide
35.
H,
et
al.
Quantitative
same-day
SPECT:
rest-stress
Definition
and
Montz R, Perez-Castejon MJ, Jurado JA, Martin-Comin J,
imaging of the heart: Clinical Nuclear Medicine. Second
Esplugues E, Salgado L, et al. A Spanish-Portuguese
Edition, Maisey MN, Britton KE, Gilday DL (ed).
multicentre clinical trial: Technetium-99m tetrofosmin
Chapmann Hall Medical, 1991. p: 1-40.
rest/ stress myocardial SPET with a same day 2 hour
223
Turgut, Erselcan
protocol: comparison with coronary angiography. Eur J
42.
Nucl Med 1996; 23:639-47.
36.
Synthesis and biodistribution of new Tc-99m Q series
Product Monograph, Myoview
Technetium
Tc99m
TM
complexes with ester functionality (Abstract number 59).
Kit for the preparation of
Tetrofosmin,
Proceedings of the 42nd annual meeting. J Nucl Med
Amersham
1995; 36:17P.
International Plc, England, 1994.
37.
38.
39.
Sinusas AJ, Shi QX, Saltzberg MT, Vitols P, Jain D,
43.
Gerson M, et al. Tc99m-furifosmin organ clearance and
assess myocardial blood flow: Experimental validation in
heart/organ ratio: implication for timing of imaging.
an intact canine model of ischemia. J Nucl Med 1994;
Proceedings of the 42nd annual meeting. J Nucl Med
35: 664-71.
1995; 36: 24P.
Higley B, Smith FW, Smith T, Gemmel HG, Gupta PD,
44.
Visser FC, Bax JJ, Knapp FF. Single photon imaging of
Gvozdanovic DV, et al. Technetium-99m-1,2-bis(bis(2-
myocardial metabolism: the role of I-123 labelled fatty
Ethoxyethyl) Phosphino) Ethane: Human biodistribution,
acids and F-18 deoxyglucose. Chapter 102. Nuclear
dosimetry and safety of a new myocardial perfusion
Medicine in Clinical Diagnosis and Treatment. Murray
imaging agent. J Nucl Med 1993; 34: 30-8.
IPC, Ell PJ (ed), Churchill Livinstone, Hong Kong. p:12391248.
Heo J, Cave V, Wasserleben V, Iskandrian AS. Planar and
45.
Schröter G, Schneider-Eicke J, Schwaiger M. Assessment
tetrofosmin: Correlation with thallium-201 and coronary
of tissue viability with fluorine-18-fluoro-2-deoxyglucose
angiography. J Nucl Cardiol 1994; 1: 317-24.
(FDG) and carbon-11-acetate PET imaging. Myocardial
Perfusion Imaging: An Update. The Medicine Publishing
Matsunari I, Fujino S, Taki J, Senma J, Aoyama T,
Foundation Series, 34. Oxford: Medicine Publishing
Wakasugi T, et al. Comparison of defect size between
thallium-201
myocardial
41.
Daher E, Sinusas A, Natale D, Botvinick E, Cerqueira M,
Wackers FJT, Zaret BL. Technetium-99m-tetrofosmin to
tomographic imaging with technetium 99m-labelled
40.
Biniakiewicz DS, Washburn LC, McGoron AJ, Gerson MC.
and
single
technetium-99m
photon
emission
Foundation, 1994. p: 40-46.
tetrofosmin
computed
46.
Bateman TM, O’Keefe JH Jr, Dong VM, Barnhart C, Ligon
tomography in patients with single vessel coronary artery
RW. Coronary angiographic rates after stress single
disease. Am J Cardiol 1996; 77: 350-4.
photon emission computed tomographic scintigraphy. J
Nucl Cardiol 1995; 2: 217-23.
Rossetti C, Vanoli G, Paganelli G, Kwiatkowski M, Zito F,
Colombo F, et al. Human biodistribution, dosimetry and
47.
Gibbons RJ. Role of nuclear cardiology for determining
clinical use of Technetium(III)-99m-Q12. J Nucl Med
management of patients with stable coronary artery
1994; 35: 1571-80.
disease. J Nucl Cardiol 1994; 1: 118-30.
48.
Gibbons R. Nuclear cardiology in hospital-based practice.
J Nucl Cardiol 1997; 4: 179-83.
Yazışma Adresi:
Yrd. Doç. Dr. Bülent TURGUT,
Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi, Nükleer Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi,
58140, Kampüs - SİVAS.
224
Download