06.02.2012 DEHA20 Kalite Yönetimi Köşe Yazısı Öğrenemediklerimiz ve Toplumsal Yaşamda Kalite Diler Aslan [email protected] Çeşitli toplantılarda hepimizin yakındığı bazı konular var. Evden çıktıktan sonra başlayan yakınmalar. Bu yakınmalara neden olan uygunsuzluklara toplumu oluşturan bireyler olarak her birimizin katkısı olabiliyor. Bu yakınmalar araba kullananlar ve yayalar için farklılılık gösterir. Binalar içinde ise çoğunlukla aynı yakınmalardır. Bina okul, kamu kurumu ya da çarşı binası, vb. olabilir. Bu yakınmaların insanı etkilemesi ufak bir sinirlenme olabildiği gibi insanın ya da insanların yaşam kaybına kadar çeşitli düzeylerde olabilir. Çoğu insan kaynaklı olmakla birlikte, yönetici kadroların görevlerini yeterli yapmamalarından da kaynaklananlar vardır. Dolayısıyla hepsi bir insanın ya da bir grup insanın görevini yeterince yapmamasından ileri gelir. Görevin teknik ve bilimsel gerekliliklere göre yapılmaması yanında insanların sosyal sorumluluk bilinçlerinin gelişmemesinden de kaynaklanabilir. Sosyal sorumluluk “Tüm bireylerin ve yönetimlerin, içinde yaşadıkları toplumun yaşam kalitesini iyileştirmek için, kendi çalışanları ve onların aileleri, yerel halk ve bütün toplumla birlikte sürdürülebilir bir dünya için ekonomik, çevresel, kültürel ve sosyal gelişmeye destek verme sorumluluğudur.” Ekonomik, kültürel, çevresel ve sosyal gelişmeye nasıl katkıda bulunulur? Gelişmeye ekonomik katkı: Trafik kazalarına sebep olmamak için trafik kurallarına uymak bir ekonomik katkıdır. Trafik kazası deyince hemen insan/canlı kaybı ya da mal kaybı akla gelir. Toplumsal ve ulusal harcamalara etkileri düşünülmez. Kazaların zararlarına yapılan harcamaların eğitime, sağlığa ve çevreye harcamalarda kısıtlanmaya neden olduğu dolayısıyla gelişme önünde engel olduğu düşünülmez. Çevresel gelişmeye katkı: İç ve dış çevre olarak düşünülmeli. Topluma açık tuvaletlerin durumu. Çoğunluk tuvaleti kendi bulması gerektiği gibi bırakmaz. Çöp kutularının dışına attığı kağıdı, çöpü yerde bırakır. Yöneticiler de o kadar küçük çöp kutusu koyarlar ki resmen dolduğunda dışına taşmasında sakınca yoktur diye seslenilmektedir. Dışarıdaki çöp ya da alaturka tuvaletlerden dışarıya taşan idrar ve dışkı sularındaki mikropların dağıldığının farkına varılmaz. Hastalık halinde ortaya çıktığında kimsenin aklına buradan kaynaklanan mikroplar gelmez. Dış çevre için öğrenemediklerimiz anlatmakla bitmez. Yollardaki naylon torbalar, teneke ce cam atıkları sadece bir kaç tanesidir. Yerlerde halen tükürüklere 06.02.2012 DEHA20 Kalite Yönetimi Köşe Yazısı rastlanmakta. Kaldırımlara araba park edildiğinden yaya yoldan yürümek zorunda, arabalar da bunun için küfretmeye devam etmekte... Yollarda özellikle bırakılan çukurlar. Bu çukurlara dolan sular ve onları yaya ya da yanından geçen arabalara püskürten sürücüler... Kültür nedir? Sadık Kemal TURAL tarafından yapılan tanım şöyle: “Tarihin derinliklerinden süzülüp gelen; zamanın ve ihtiyaçların doğurduğu, şuurlu tercihlerle, manalı ve zengin bir sentez oluşturan; sistemli ve sistemsiz şekilde nesilden nesile aktarılan; bu suretle her insanda mensubiyet duygusu, kimlik şuuru kazanılmasına yol açan; çevreyi ve şartları değiştirme gücü veren; nesillerin yaşadıkları zamana ve geleceğe bakışları sırasında geçmişe ait atıf düşüncesi geliştiren; inanışların, kabullenişlerin, yaşama şekillerinin bütününe KÜLTÜR denir.” Buna göre “Bir toplumu oluşturan insanların tutum ve davranışları, ortak ürettikleri ürünler o toplumun kültürüdür.” Bu yazıda “öğrenemediklerimiz” ile dikkat çekmeye çalıştığım hepimizin yakındığı tutum ve davranışlar yıllardır sürmekte ve toplumsal yaşam kalitemizi kötü yönde etkilemekte... O zaman bu yakınmalara neden olan davranışlar kültür haline mi geliyor? Düşünmek ve sosyal sorumluluk bilincini aileden başlayarak ilköğretimden itibaren olumlu yönde geliştirmek için plan yapılmalı ve uygulanmalı... İyi bir hafta diliyorum.