Coşkun MANÇUHAN Mak.Müh ODTÜ 1976 e-Belediye Dergisi Eylül-Ekim 2006 Sayı: 5 Atık Yönetiminde Çağdaş Yaklaşımlar “Çağdaş belediyeler vatandaşa daha kaliteli, hızlı ve sürekli hizmet sunmalı, güncel konularda bilgilendirmeli, vatandaşın karar süreçlerine katılmasını ve katkıda bulunmasını sağlamalıdır”.(8) Özellikle “Çevreyle Uyumlu Katı Atık Yönetimi” konusunda hem kamu yönetimlerine hem atıkları üretenlere (bizlere) hem de gelecek nesillere hesap verme sorumluluğu getirmeli ve kazandırmalıdır. Bugünün gelişmiş ülkelerinde önceleri önemli bir sorun olmayan katı atıklar, şehir nüfuslarının artmasıyla ciddi çevre sorunları yaratır hale gelmiştir. Avrupa da endüstri devrimini takip eden yıllarda katı atıkların atılması çok büyük sorun olmaya başlamıştır. 19. yüzyılın sonlarında, bir ada devleti olan İngiltere’de durum öylesine kötüleşmiştir ki 1888 yılında çöplerin açık sahaya, nehirlere ve denize atılması yasaklanmıştır. Benzeri bir kanun da 1899 yılında ABD’de çıkarılarak çöpün nehirlere ve nehirlere yakın bölgelere dökülmesinin önüne geçilmeye çalışılmıştır. Ülkemizde ise benzeri kanun ve yönetmeliklerin çıkarılması için 2000’li yıllara kadar beklenmiş olmasını anlamak mümkün değildir.(1) Çevreyi kirleten hapse girecek! AB uyum çalışmaları kapsamında hazırlanarak 12 Aralık 2004 yılında yürürlüğe giren Yeni Türk Ceza Kanunu’nun getirdiği en önemli reformlardan birisi olan “Çevreye karşı işlenen suçlar” kavramı ve iki yıllık erteleme nedeniyle uygulanamayan; “Çevreye karşı suçları; ‘çevrenin kasten kirletilmesi’ ve ‘çevrenin taksirle kirletilmesi’” şeklinde düzenleyen (181) ve (182 Madde) ceza hükümleri, geçtiğimiz günlerde geçerlilik kazanmıştır. Gelişmiş ülkelerde bu sorunun çözümü için geri dönüşüme değer olan maddeleri ayrıştırmışlar, kalanı açık düzenli çöp toplama alanlarına dökmüşlerdir. Bu yöntemden de çöp suyunun çevre alt yapısına zarar vermesi ve arıtılmasının çok zor olması nedeniyle bir süre sonra vazgeçmişlerdir. Bunun yerine özel sıkıştırma yöntemleriyle düzenli çöp sahasına dökülen atıkları “incinerator” denilen çöp yakma tesislerinde yakarak ısı ve elektrik enerjisi üretmişlerdir. Yakılan çöp santrallerinden çıkan baca gazının çok zehirli olması, pahalı baca gazı temizleme yöntemlerini zorunlu hale getirmiştir. Başta İngiltere ve Almanya önce düzenli çöp depolamaya kısıtlama getirmiş, daha sonra da çöp santrallerinin yerine çevreye en az zarar verecek yöntemler geliştirmeye başlamışlardır.(1) Gelişmiş ülkelerde 20 yüzyılın ikinci yarısında “geri dönüşüm” milli bir duygu olarak yerleşmiş ve yüz milyonlarca insan tarafından her gün uygulanan normal bir davranış haline gelmiştir. “Geri Dönüşüm” işlemi; tek başına, “düzenli depolama alanları”nın ve “yakma tesisleri”nin ortadan kalkmasına yeterli olmayacaktır. Dünya nüfusu bu hızla arttıkça ve aşırı vahşi tüketim bu kadar yaygınlaştıkça, geri dönüşümden elde edilenler yeterli olmadığı için ürünlerin ve ambalaj malzemelerinin yeni doğal kaynaklar kullanılarak yapılması ve bunlardan geri dönüşüm değeri olmayanların gömülerek-yakılarak yok edilmesi sürdürülebilir(yenilenebilir) bir çevrim değildir. Yeryüzü kaynakları sınırsız değildir. 1 Coşkun MANÇUHAN Mak.Müh ODTÜ 1976 e-Belediye Dergisi Eylül-Ekim 2006 Sayı: 5 Atık yönetiminde yeni bir anlayış “Sıfır Atık” anlayışı çağdaş belediye yönetimleri, çağdaş üreticiler ve modern yaşamı hak eden insanlar için 21 yüzyıla uygun bir felsefe ve tasarım prensibidir. Sadece düzenli depolama(Landfill) yoluyla atık bertaraf yöntemine son verme değildir. “Entegre Atık Yönetimi”nde temel anlayışların ve uygulamaların değiştirilmesidir. “Sıfır Atık Anlayışı”nda amaç; her türlü ürünün ve paketlemenin daha tasarım aşamasında tekrar kullanılabilirliğinin ve geri dönüştürülmesinin vazgeçilmez ilke olarak akılda tutulmasıdır. Atık yönetimi için harcanan paraların ortadan kaldırılmasıdır. Kirletilerek yok edilen ve israf edilen doğal kaynakların insanlığın hizmetinde doğru kullanılmasını sağlamaktır. Üreticilerin ürettikleri her türlü üründe ve paketlemede, ham madde ve enerji kullanımında kısaca ürünün yaşam çevriminde(life-cycle) sorumluluk almalarını sağlamaktır. “Sıfır Atık” için gösterilen çabalar, gelişmiş ülkelerde geçtiğimiz yüzyılda geri dönüşüm için sarf edilen çalışmalara benzer şekilde, önümüzdeki yıllarda yeni bir atık yönetimi anlayışının uygulanmasını kolaylaştıracaktır. Atıkları yönetmek yerine kaynakları yönetecek ve atıkların oluşmasının önüne geçilecektir.(4) “Sıfır Atık Anlayışı”; atık yönetiminde yeni bir bakış olarak ortaya çıkmaktadır. Kullanılmış malzemeleri değersiz bir atık olarak görmek yerine değerli bir kaynak olarak ele almayı öngörmektedir. Ülkemizde günde 65000 ton olan evsel atıkları başedilmesi gerekli bir sorun olarak görmek yerine yepyeni çalışma sahası, finansal değer( ülkemizde yıllık 1 milyar ABD Doları)(3) ve yeni üretimler için hammadde kaynağı olarak değerlendirmemiz gerekmektedir. “Sıfır Atık” standartlarına uygun olarak tasarımlarını yenileyen kuruluşların ve enerji üretiminde yenilebilir kaynakları kullananların desteklenmesi, sınırlı yeryüzü kaynaklarının insanlığın geleceği içinde kullanılabilir olmasını sağlayacaktır. Sıfır Atık 1- Ürünler ve ambalaj malzemeleri dayanıklı, tekrar kullanılabilir ve geri dönüştürülebilir olarak yeniden tasarlanmalıdır. 2- “Wasting and Recycling in USA 2000” raporuna göre; Atık Ayrıştırma ve Geri Dönüşüm Hizmetleri” ton bazında düzenli depolama ve yakma hizmetlerinden on kat daha fazla kişiye iş sahası açmaktadır. Geri dönüştürülmüş kağıt kullanan kağıt fabrikaları ve geri dönüştürülmüş plastik malzeme kullanan plastik üreticileri düzenli depolamada çalışan kişi sayısından 60 kat daha fazla istihdam yaratmaktadır. Bu anlayış daha fazla istihdam, daha büyük bir ekonomi ve yerel olarak paranın daha fazla dolaşımını sağlamaktadır. 3- “Sıfır Atık” son kullanıcılara sorumluluk ve maliyet yükleme yerine, ilk üreticilere daha işin başında; daha kolay kontrol edilebilir bir sorumluluk yüklemektedir. 4- Günümüzde hesaplanmayan çevre zararları ve insan sağlığı maliyetleriyle, yeni hammaddeden ürün elde edilmesi maliyetlerinin(Hammaddenin çıkarılması, işlenmesi, üretimi, taşınması ve sonunda atılması) birlikte ele 2 Coşkun MANÇUHAN Mak.Müh ODTÜ 1976 e-Belediye Dergisi Eylül-Ekim 2006 Sayı: 5 alınmasıyla; gerçek toplam son kullanma bedeli ortaya çıkmaktadır. “Sıfır Atık Anlayışı”yla yapılan üretimler toplam olarak daha ucuz olmaktadır. 5- Düzenli depolama ve bertaraf etme tesislerine yatırım yapmak yerine geri dönüşüm tesislerine, kompost üretim tesislerine(3) ve tekrar üretim-kullanım tesislerine yatırım yapılarak çevreyle dost ve daha fazla istihdam yaratan yöntemler hayata geçirilmiş olmaktadır. 6- Daha hammaddelerin madenlerden çıkarılması sırasında; havayı kirleten, gereksiz enerji tüketen ve çevreyi tahrip eden teknolojiler yerine, havayı kirletmeyen; (Hidrojen) , yenilenebilir kaynaklardan enerji üreten(Güneş, su, rüzgar) ve çevreyi tahrip etmeyen “Sıfır Atık Standartları”na uygun teknolojiler “Sürdürülebilir Yaşam Çevrimleri”nin temelini oluşturacaktır. Gelecek yılda bu sütunlarda ülkemiz katı atık sorunlarını tartışmak amacıyla buluşmak üzere, karşılıklı saygı ve sevgi dolu günler dilerim. Kaynaklar: 1- C.Mancuhan “Katı atıklar-yenilenebilir hammadde ve enerji kaynağı”. Su ve Çevre dergisi Temmuz2005 2- C.Mancuhan “Evimizdeki Tehlikeli Atıklar” Su ve Çevre dergisi Eylül 2005 34- C.Mancuhan Değersiz bilinen”Değer” Çöp .Su ve Çevre dergisi Mayıs2006 5- “Sustainable waste management” www.logan.qld.gov.au/LCC/wastecollection/education Haziran 2006 G.Tchobanoglous,H.Theisen,S.Vigil “Integrated Solid Waste Management” McGraw Hill 1993 7- T.Townsend “Landfill Bioreactor Design&operation” Seminer notları ITU Çevre Müh. Ocak 2006 Su ve Çevre Dergisi Mart 2006 8- O.M.Özalp “ e-belediye hayatımızı kolaylaştıran açılımlar sağlamalıdır” E-belediye dergisi Temmuz 2006 6- Marti Matsch “Zero waste-A new systems approach gaining global ground” www.ecocyle.org/zero/index.cfm Haziran 2006 3