SÜRDÜRÜLEBİLİR YERLEŞİMLER VE DOĞAL AFETLER

advertisement
SÜRDÜRÜLEBİLİR
YERLEŞİMLER VE
DOĞAL AFETLER
21.Yüzyıl ve afetler
• 21.yüzyıl önceye göre daha fazla insanın yaşadığı ama
daha sağlıklı ve varlıklı bir yaşamın olduğu buna karşın
daha önce benzeri görülmemiş risklerin olduğu bir
dönemdir. Bu risk doğal kaynakların sorumsuzca
tüketilmesini de içermektedir.
• Bu riskler can ve mal kayıpları yanında ekonomik ve
sosyal yapıyı da olumsuz etkilemiştir.
• Önlem alınmadığı takdirde bu kayıpların kalkınma
faaliyetlerini olumsuz etkilemesi kaçınılmazdır.
• Gelişmekte olan ülkelerde yaşayanların %90’ı bu afetlere
karşı savunmasızdır.
Sürdürülebilir Kalkınma
• Kalkınma, sadece ekonomik anlamda değil kültürel ve sosyal
anlamdaki değişim ve gelişmeleri de içerir.
• SK, çevre korumadan daha geniş kapsamlıdır. Gelecek
kuşakların sağlığını gözetme, yaşam kalitesinin artması,
kuşaklararası adalet, yoksullukla mücadele gibi konuları içerir.
• Gelecek nesillerin olanaklarını yok etmeyen bir kalkınma
sürecini tanımlar.
• Ancak SK, gelecek nesillerin olanaklarını düşünürken
bugünkü nesillerin düşük yaşam standartları konusunda
eleştirilmiştir. Halen dünyada elektrikten yoksun yaşayan
milyonlarca insan varken bugünün nesilleri ihmal edilmektedir.
• Ayrıca, SK teknolojinin durağan olduğu algısıyla hareket
etmektedir. Oysa ki teknoloji gelişmektedir ve kaynakların
kullanımını daha etkin hale getirecek teknolojiler ortaya
çıkmaktadır. SK bu durumu ihmal etmektedir.
Sürdürülebilirlik Kavramının
Gelişimi
• Sürdürülebilirlik kavramı ilk
olarak 1968’de Paris’te
toplanan Biyosfer
Konferansı’nda biyosferin
rasyonel kullanımı
çerçevesinde kullanılmıştır.
1972 Birleşmiş Milletler İnsan ve
Çevresi Konferansı
• 5-6 Haziran 1972 tarihinde Stockholm’de toplanmıştır.
• İnsanın çevre üzerindeki olumsuz etkilerine, devletin
ekonomik kalkınma sorununa, yaşam koşullarının
geliştirilmesine, uluslararası örgütlere ve hukuka ve
uluslararası işbirliğine değinilmiştir.
• Devletlerin ve uluslararası kuruluşların çevre koruma ve
geliştirme konusunda aynı ölçüde etkili çalışmaları kabul
edilmiştir.
• Farklı siyasal ve rejimlerdeki ülkelerin çevre konusunda
ortak sorumluluklarını kabul etmeleri ve bunu da
insanlığın devamımın ön koşulu saymaları sonucuna
varılmıştır.
1976 Birleşmiş Milletler İnsan
Yerleşimleri Konferansı-HABITAT I
• Kanada’nın Vancouver kentine
toplanmıştır.
• Temel yaklaşım devleti merkeze alan ve
sorumluluğu devlette kabul eden
yaklaşımdadır.
• Ancak özellikle gelişmiş ülkelerin
kendilerinden beklenen rolleri yerine
getirmemeleri/getirememeleri nedeniyle
devlet merkezli çözümler yetersiz
kalmıştır.
1980 Avrupa Yerel Topluluklar veya
Yönetimler Arasında Sınırötesi İşbirliği
Çerçeve Sözleşmesi
• Avrupa Konseyi bünyesindedir.
• Sınır bölgelerinde ve doğal afet riski altında
bulunan alanlarda ortak girişimlerde bulunmayı
hedeflemektedir.
• Doğal afetlerden kaynaklanan bir kriz
durumunda ilk yardımda bulunacaklar yine afet
mahallindeki insanlar, kurum ve kuruluşlardır.
• Ancak yerel imkanların büyük ölçüde yetersiz
kaldığı durumlarda özellikle de sınır bölgelerinde
meydana gelen afetlerin etkilerinin
giderilmesinde önceden taraflar arasında
yapılacak idari anlaşmalarla bir müdahale
sağlanabilecektir.
1987 Dünya Çevre ve Kalkınma
Komisyonu
• Brundtland Raporu olarak da bilinir.
• Sürdürülebilir kalkınma, bugünün ihtiyaçlarını,
gelecek kuşakların da kendi ihtiyaçlarını
karşılayabilme olanağından ödün vermeksizin
karşılamaktır şeklinde tanımlamıştır.
• Bugünün ve geleceğin beklenti ve ihtiyaçlarını
karşılama potansiyeli zenginleştirilmelidir.
• Sürdürülebilir kalkınma çok aktörlü ve katılımcı
şekilde yürütülmelidir.
1990 Uluslar arası Doğal Afet
Zararlarının Azaltımı On Yılı
• 1990-2000 arası BM tarafından doğal afet
zararlarının azaltılması on yılı olarak ilan
edilmiştir.
• Temel hedef gelişmekte olan ülkelerde
doğal afetlerin neden olduğu can ve mal
kayıplarını azaltmak ve sosyal ve
ekonomik tahribatı ortadan kaldırmaktır.
1992 Avrupa Kentsel Şartı
• Avrupa Konseyi ve Avrupa Bölgesel ve Yerel
Yönetimler Kongresi düzenlemelerinde doğal
afetlerin oluşturduğu krizlerle başa çıkabilecek
güçlü yerel yönetim birimleri oluşturmak ve
devletin sürdürülebilirliğini sağlamaya yönelik
stratejiler geliştirilmektedir.
• Şartın hedefi işbirliği ve dayanışmadır.
• Şart kentsel mekanların yaşanabilirliği
çerçevesinde yönetimlere yardımcı bir belgedir.
1992 BM Çevre ve Kalkınma
Konferansı
• Rio Zirvesi olarak bilinir.
• Devlet merkezli çözümlerden toplum merkezli çözümlere geçişi
amaçlamaktadır.
• Çevre ve Kalkınma Üzerine Rio Deklerasyonu, tarafsız bir küresel
ortaklık, toplumdaki anahtar sektörler ve insanlar arasında işbirliği ve
uluslar arası anlaşmalar için çalışılması hedeflenmektedir.
• Gündem 21 ise kalkınmanın sosyal, ekonomik ve çevresel yönden
nasıl sürdürülebilir olacağı üzerine deklerasyonda yer alan ilkelerin
uygulanması için bir eylem planıdır. Gündem 21 toplum merkezli ve
çok aktörlüdür.
• Gündem 21 afete maruz kalmış bölgelerde insan yerleşimlerinin
planlanması ve yönetimini, yerel, bölgesel ve ulusal düzeyde erken
uyarı sistemlerinin kurulması, halkın bu konuda eğitilmesini de
hedefler.
1992 BM Çevre ve Kalkınma
Konferansı
• Ormanlar Üzerine Bildiri’de ekonomik
kalkınmanın sürekliliği ve tüm canlıların hayatını
devam ettirebilmeleri için gerekli olan ormanların
yönetimine, korunmasına ve sürdürülebilirliğine
ilişkin bir rehberdir.
• İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 1994’de
yürürlüğe girmiştir. Temel amacı, atmosferde
sera etkisine neden olan gazları, küresel iklim
sistemini tehlikeye sokmayacak düzeylerde
tutmaktır. Bu yolla 2000 yılına kadar insan
kaynaklı sera gazı salınımlarının 1990 yılı
düzeyine indirilmesi hedeflenmektedir.
1992 BM Çevre ve Kalkınma
Konferansı Sonrası
• Kyoto Protokolü, BM İklim Değişikliği Çerçeve
Sözleşmesi’nin nihai amacına ulaşmada önemli
bir adımdır.
• Karbondioksit ve diğer sera gazlarının
salınımlarını 1990 yılı düzeyinin altına indirmeyi
amaçlamaktadır. Başta karbondioksit olmak
üzere atmosferdeki sera gazı emisyonunun
toplam %55’ini üreten ülkelerin Protokole taraf
olmasıyla yürürlüğe girmiştir.
• Küresel ısınma sonuçları itibariyle birçok doğa
olayı ve afetin oluşması riskini beraberinde
getirmektedir.
1992 BM Çevre ve Kalkınma
Konferansı Sonrası
• Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi 1993’te
yürürlüğe girmiştir.
• Sözleşme biyolojik çeşitliliğin korunması
ve bu çeşitliliğin unsurlarının sürdürülebilir
kullanımını amaçlamaktadır.
• Doğal afetler ve insan faaliyetleri biyolojik
çeşitliliği olumsuz etkilediği tespiti
yapılmaktadır.
Avrupa Dağlık Bölgeler Şartı
Taslağı (Avrupa Konseyi)
• Dağlık bölgelerin korunması ve
kalkındırılması amaçlanmaktadır.
• Büyük doğal afetlerden kaynaklanan
hasarın tazmin edilmesi ve dağlık alanların
doğal ve ekolojik kısıtlarının dengelenmesi
amaçlarından biridir.
• Henüz yürürlüğe girmemiştir.
1996 BM İnsan Yerleşimleri
Konferansı (HABITAT II)
• İstanbul’da düzenlenmiştir.
• Ortaklık, katılımcılık, yapabilir kılma, kentli
bağlılığı, işbirliği gibi ilkelerin uygulamaya
konmasına ilişkin yol gösterici bir rehberdir.
• Afetlerin hafifletilmesi ile ilgili olarak yerel
yönetimleri de içine alan işbirliğini sağlamak
• Afet sonrası yardım, rehabilitasyon, yeniden inşa
ve yeniden yerleştirme için hazırlanmak ve yerel
yönetimleri de içine alan bir işbirliği geliştirmek
Avrupa Peyzaj Sözleşmesi
(Avrupa Konseyi)
• 2004’de yürürlüğe girmiştir.
• Peyzajda kamu yararının olduğu ve
korunması gerektiğini ifade eder.
• Sürdürülebilir kalkınma hedefiyle
beraber yaşanabilir gelecek ve
demokratik yapılanma hedefler.
Johannesburg Zirvesi
• 1992 Rio Zirvesi’nin ardından geçen 10 yılı
değerlendirmek üzere 2002 yılında toplanmıştır.
• Nüfus, iklim değişikliği, enerji, su kaynakları,
sağlık, hava kirliliği, ormanlar, yoksulluk, gıda ve
tarım dokuz temel başlıktır.
• Gündem 21’de değerlendirilmiştir.
• Zenginlerle yoksullar arasındaki dengesizliğin
artması, küreselleşmenin olumsuz etkileri ve
demokratik sisteme olan güven kaybı
vurgulanmıştır.
Rio+20 Zirvesi
• 20-22 Haziran 2012’de Rio’da toplanmıştır.
• Konferansın sonuç bildirgesi hazırlanırken zor
görüşmeler yapıldı ve bu yüzden sonuçta
uzlaşmacı bir bildirge çıkarıldı.
• Bildirgede, BM çevre koruma programının
güçlendirilmesi, programın finansmanının
artırılması ve deniz ekosistemlerinin korunması
vurgulanıyor.
• Toplam 283 maddeyi içeren bildirge, ekonomik
gelişmenin farklı aşamalarında bulunan ülkelerin
ortak ama farklılaştırılmış sorumluluk taşımasını
öngörüyor.
Rio+20 Zirvesi
• İklim değişikliği ve doğal afetler konusunda daha fazla
hassasiyet beklenmektedir.
• Kent planlamalarında afet risklerini azaltma, dayanıklılık
ve iklim değişikliği tehditlerine karşı tedbir alınmalıdır.
• Afetlerdeki kayıpları azaltmak için erken uyarı
sistemlerinin önemi tekrarlanmıştır.
• Gelişmekte olan ülkelerde afet risklerini azaltma
amacıyla teknoloji transferi, eğitim, kapasite yaratma ve
teknik yardım konularında uluslararası işbirliği
konusunda uluslararası topluma çağrı yapılmaktadır.
• İnsanları afetlerin risklerinden korumak için tüm
aktörlerin işbirliği ve koordinasyonunun önemi
vurgulanmıştır.
Türkiye Sürdürülebilir Kalkınma Raporu
Geleceği Sahiplenmek 2012
• Sürdürülebilir kalkınma
çerçevesinde Türkiye’de
gerçekleşen bazı projeler
anlatılmıştır.
• Türkiye tarafından zirvede
sunulmuştur.
Download