EKOLOJİK FAKTÖRLERİN GELİŞİMDEKİ ROLLERİ

advertisement
EKOLOJİK
FAKTÖRLERİN
GELİŞİMDEKİ ROLLERİ

Çevresel faktörlerin canlı varlıkların
gelişimi ve yayılışı üzerine nasıl etki
ettiğine yönelik değişik görüşler
ortaya atılmıştır.

Liebig’in Minimum Yasası (1840) :
– Bitkilerin büyümesi ihtiyaç duydukları besin
elementlerinden toprakta en az bulunanına
bağlıdır.
– Daha sonra bütün canlılar ve ekolojik faktörler
için uygulanmıştır. Diğer faktörler uygun olsa
bile sınırlayıcı olan en olumsuz faktördür.

Tolerans yasası (1911):
– Shelford ortaya koymuştur. Canlı varlıklar herhangi bir
faktöre karşı, en iyi gelişebildikleri optimum değerlerin
dışında bulunan maksimum ve minimum sınırlardaki
değerlere olan toleransları sayesinde hayatlarını devam
ettirebilirler.
– Bir canlının herhangi bir faktör karşısında varlığını
devam ettirebildiği alt ve üst sınırlar arasında kalan
değerlere ekolojik tolerans denir.
 Ekolojik
toleransın alt ve üst sınırları
arasında en iyi gelişim gösterebildiği
değerlerin bütünü optimum alan
adını alır.
 Bir canlının bir faktöre karşı tolerans
sınırının alt ve üst değeri arasındaki
fark fazla ise o faktör açısından geniş
toleranslı canlı, az ise dar toleranslı
canlı adını alır.
Ekolojik ilişkiler
 Canlıların
birbirleri ve çevreleriyle
birlikte olan ilişkileri aksiyon,
reaksiyon ve koaksiyon şeklinde
olmaktadır.
 Aksiyon:
– Abiyotik çevrenin canlılar üzerinde olan
etkisine aksiyon denmektedir.
 Reaksiyon:
– Bütün canlılar üzerinde yaşadıkları
cansız çevreye uyum sağlamak
zorundadır. Biyosferde çevreyi kendine
uydurabilme ve özelliklerini
değiştirebilme yeteneğine sahip tek canlı
insandır. Bununla beraber, diğer
canlılarında üzerinde yaşadıkları cansız
çevre üzerinde birtakım etkileri
bulunmaktadır. Bu etkilere reaksiyon
denir.
Koaksiyon (Biyolojik ilişkiler):
 Bir canlının diğer bir canlı üzerindeki
etkisine koaksiyon veya biyolojik ilişki
denir. Aslında direk veya dolaylı olarak
ekosistemlerdeki bütün türler birbiriyle
etkileşim içindedir.
 İlişkiler aynı türün bireyleri arasında (tür
içi, homotipik) veya farklı iki türün
bireyleri arasında (türler arası,
interspesifik, heterotipik) olabilmektedir.

Tür içi İlişkiler

Aynı türün bireyleri arasında değişik
amaçlarla ilişkiler kurulmaktadır.
Bunlar erkek-dişi, koloni oluşturma,
grup-küme sosyal yaşantı ve rekabet
olarak sınıflandırılabilir.
 Erkek
dişi ilişkileri: Aynı türden olan
erkek ve dişi bireyler çiftleşmek
,yavru vermek ve yavruyu korumak
amacı ile ilişki içinde olurlar.
 Koloniler: Eşeysiz üreme sonucunda
oluşan ve birbirinden ayrılmayan
bireyler topluluğudur.
Gruplar: Aynı türe ait bireyler , belli
zamanlarda ortak bir amaç için bir araya
gelerek grup denen topluluğu
oluştururlar. Karabatak
 Kümeleşme: Bir ortamda aşırı derecede
bulunan hayvanları ifade etmektedir.

 Sosyal
yaşantı: Üyelerin ileri
derecede işbölümü içinde oldukları
tür içi ilişki biçimidir. Bu tip ilişkinin
en çarpıcı örneği ileri derecede
organize olmuş hayvan toplumlarında
görülmektedir. İleri dereceli
işbölümünden dolayı bu hayvanlara
sosyal hayvanlar, kurdukları
yaşantıyada sosyal yaşantı denir. Bal
arıları
 Rekabet:
Hemen hemen bütün
organizma gruplarında söz konusu
olan bir etkileşim biçimidir. Aynı
türün bireyleri gelişimleri boyunca
aynı çevresel kaynaklara ihtiyaç
duyarlar.
Türler arası

Nötralizm:İki türe ait organizmaların
herhangi bir şekilde direk bir
ilişkisinin olmaması durumudur.
 Pozitif
etkileşimler (Simbiyosis):
 Birlikteliğe katılan türlerden her
ikiside yarar sağlar veya bir tanesi
herhangi bir biçimde bu birliktelikten
etkilenmezken diğer olumlu yönde
etkilenir.
– Kommensalizm (Birlikte bulunma): Bir
tür yarar sağlarken diğer tür olumlu
yada olumsuz biçimde etkilenmezler.
– Mutualizm: Her iki türee ait bireylerin de
fayda sağladığı ilişki biçimine mutualizm
denir.
 Sürekli
mutualizm: Ortaklığı oluşturan
türlerden birinin bulunmaması halinde
diğerinin hayatı felce uğrar. Liken
 Kısmı mutualizm(protokooperasyon):
Türlerin etkileşimi kısa sürelidir. Birbirlerine
hayati bağlarla bağlı değildirler.fil,mandakuş/tozlaşma
 Negatif
etkileşimler(antagonizm)
 Birlikteliğe katılan türlerden biri
olumsuz etkilenirken diğeri herhangi
bir şekilde etkilenmeyeceği gibi zarar
yada fayda sağlayabilir.
– Rekabet: Ekosistemi paylaşan türler
arasında yarış başlar.
– Amensalizm: Bitkierde yaygındır. Bir
türün toksik salgısı ile diğer türün
gelişiminin durudurulmasıdır.
– Parazitlik: Parazit adı verilen canlı
besinlerini kısmen veya tamamen başka
bir türe mensup canlıdan , ona zarar
verecek şekilde sağlar. Parazite konuk,
parazitin üzerinde yaşadığı canlıya
konukçu denmektedir.
 Parazit
eğer canlının içinde yaşıyorsa
endoparazit(bit kene), vücudun dışında
yaşıyorsa ekzoparazit (tenya, yuvarlak kurt)
adını alır.

Predasyon: Genel olarak serbest yaşayan
organizmalar besinlerini diğer canlılar üzerinden
sağlamaktadırlar.
– Besinini canlı olarak arayan serbest canlılara
predatör(avcı), predatöre besin olan canlılara da av denir.
Avcı ve av arasındaki yemek ve yenilmek şeklindeki ilişkiye
predasyon denir. Predasyon ekosistemdeki enerji akışının
kaynağıdır.
Download