Afet - Olağan Dışı Durum (ODD) Tanımı ve Sınıflama Doç. Dr. Ali

advertisement
Afet - Olağan Dışı Durum
(ODD) Tanımı ve Sınıflama
Doç. Dr. Ali CEYLAN
• Suyun Öfkesi: Güney Asya’da Tsunami
Güney Asya’da 26 Aralık 2005’te meydana gelen
tsunami, can kaybı ve yıkıma neden olanların
içinde en büyüğü olarak Dünya tarihine geçti.
• Resmi rakamlara göre 220 binden fazla ölüme yol
açmıştır.
– Endonezya, Sri Lanka Hindistan, Tayland
– Bangladeş, Kenya, Maldivler, Miyanmar, Seyşel
Adaları, Somali ve Tanzanya etkilenen ülkeler
arasındaydı.
Japonya'da 8.9 büyüklüğünde
deprem ... Tsunami vurdu...
Japonya'da meydana depremden sonra ülkede
bulunan nükleer santrallerden biri erimeye başladı,
biride patladı. Patlayan tesiste nükleer sızıntı başladı.
Macaristan’ın Ajka kentinde bir
alüminyum fabrikasındaki iki
setin yıkılması sonucu çevreye
yayılmaya başlayan zehirli kızıl
çamur, Tuna Nehri’ne ulaştı.
Zehirli çamurun suyun tüm
ekosistemini kirletmesi riski var.
08 Ekim 2010 Cuma
Antalya'da nisan ayında 30 cm
dolu yağdı
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde çok
sayıda ev ve yol sular altında kaldı.
• Türkiye’de, doğal afetler yaygınlık, ölüm,
sakatlanma ve ekonomik kayıp açısından önemli
ve öncelikli sağlık sorunlarının başında
gelmektedir.
• Ülkemizde sel ve taşkınların ekonomik kaybı
yılda ortalama 100 milyon dolarıdır.
• Başta deprem olmak üzere, sel, su baskınları, çiğ
düşmesi ODD’ların yol açtığı can ve mal kaybı,
her yıl GSMHnın %3’ üne karşılık gelmektedir
(Türkiye Iktisat Kongresi 2004).
•
•
•
•
•
•
•
•
•
Amaç:
Bu dersin sonunda tıp fakültesi dönem III öğrencileri afet tıbbı ile ilgili
tanımları ve terminolojiyi öğreneceklerdir.
Öğrenim Hedefleri:
Bu derse devam eden öğrenciler ders sonunda;
Afeti tanımlayabilecekler,
Afet tıbbını tanımlayabilecekler,
Afet yönetimini bilecek,
Afetler ve afet tıbbı ile ilgili terimleri tanımlayabileceklerdir.
Afetlerin sağlık etkilerini bilecek.
Afet-Olağan Dışı Durum (ODD)
• Doğa veya insan eliyle oluşturulmuş,
insanların hayatlarını sosyal ve ekonomik
faaliyetlerini önemli ölçüde etkileyebilecek,
çok sayıda yaralanma ve ölümlerle birlikte
büyük çapta fiziksel tahriple sonuçlanan
olaylardır .
• Afet- ODD: Stres, kişisel yaralanma,
fiziksel hasar ve geniş çaplı ekonomik
yıkıma neden olan çevresel etkilere veya
silahlı çatışmalara olağandışı durum denir.
• Stockholm Bildirgesi’nde, “Tıp açısından
olağandışı durumlar, belirli bir zaman
dönemi içerisinde tıp mesleğinin kapasite ve
kaynakları ile olağandışı durumdan
etkilenen kişilerin veya sağlığı tehdit altında
olan insanların gereksinimleri arasında akut
ve önceden görülemeyen bir dengesizlikle
karakterizedir” denmektedir.
• Afet Tıbbı;
– bir olağandışı durumda ortaya çıkan ani sağlık
ihtiyaçları ile etkilenen toplumun ihtiyaçları
arasındaki orantısızlığı, mümkün olan en
yüksek sayıda yaralıyı kurtaracak şekilde idare
eden bir tıp dalıdır.
• Afet tıbbına gereksinim duyulmasının
nedeni.
– Afetlerdeki artış,
• Nüfus artışı,
• Dere yatakları, fay hatları vb yerleşim
–
–
–
–
İnsanların risklerden habersiz olması
Trafik yoğunluğu
Hızlı endüstrileşme
Savaşlar
• Afet tıbbının amaçları:
– Afetlerin, etkilenen toplumların sağlığı
üzerindeki olumsuz etkilerini önlemek,
azaltmak,
– sağlık koşullarını afet öncesi duruma getirmek,
– sağlık hizmetlerini ve kuruluşlarını korumak
veya yeniden kurmaktır.
• Afet tıbbının içeriği:
– Acil tıp ve Halk sağlığı uygulamalarını içerir.
•
•
•
•
•
•
•
Epidemiyoloji,
İş sağlığı
Toksikoloji
Psikiyatri,
Sosyal tıp
Pediatri
Adli tıp …. vs afet tıbbına katkıda bulunur.
• Afet tıbbının özellikleri
– Sahada zor ortam koşullarında uygulanır
– Entegre bir tıp dalıdır, birçok disiplin birbirini
tamamlar.
– Kitlesel tıptır.
– Triyaj kavramı önemlidir.
– Tıp dışı yönleri vardır. (komuta, kontrol, koordinasyon,
haberleşme, risk analizi, değerlendirme)
– Afet tıbbının bir afet planı vardır
– doktrin içeren bir tıp dalıdır. “kıt kaynakların varlığında
en büyük sayıda yaralıya en büyük yarar sağlamak”.
Triaj
• Olayı sıraya koymak, seçim yapmak.
– Birden çok hasta olduğunda kısıtlı imkanların en çok
gereksinimi olan hastalara sunulması için yapılan
işlemler.
• Olay yerine ilk ulaşan hekim triaj sorumlusudur.
• Triajın faydaları:
– Tıbbi bakım önceliklerine karar verilir kurtarılabilecek
kayıplar engellenir
– Hafif yaralanmaların getirdiği tıbbi bakım yükü azalır
– Yaralıların hastanelere uygun koşullarda sevkine olanak
sağlar
Triaj Kuralları
• Kural I: İlk tıbbi müdahale olay yerinde yapılır.
Hava yolu kontrolü, solunum sağlanması,
kanamanın durdurulması, atelleme, çok gerekliyse
sıvı takılması.
• Kural II: Asıl tedavi en kısa zamanda başlaması
için hasta sevk edilmelidir. Sevk dendiğinde “en
yakın merkez değil en uygun merkez”
anlaşılmalıdır
• Kural III: Hastanın ulaştığı her tıbbi merkezde
triaj yapılır.
• Kural IV: Triaj sorumlusu tedaviyi yönlendirir
ama asla tedavi yapmaz.
Triaj Kodları
• Siyah:
• En son sırada bakıma alınır. Ya ölüdür yada hayatta
kalma şansı çok düşüktür.
– 20 dk’dan uzun süredir nabız yok,
– gövdede amputasyon,
– multitravma,
– solunum aresti,
– tam vücut yanığı
• Kırmızı:
• acil bakım gerekir. Sevk önceliği vardır. Olay
yerinde tedavi başlamalıdır.
–
–
–
–
–
–
–
–
Ciddi arter yaralanması,
geniş yanık,
şok,
solunum yolu tıkanması,
tansiyon pnömotoraks,
servikal spina yaralanması,
ciddi kafa travması,
gebelik-kardiyak hastalık-diyabet-felç-hipotermizehirlenme gibi durumların ağırlaşması,
– femur kırığı,
– distal nabız yok,
– zehirlenme,
• Sarı:
• Orta derecede öncelikli vakalar,
• tedavi ve sevkleri gecikebilir.
–
–
–
–
–
–
Spinal yaralanma olan veya olmayan sırt yaralanması,
orta derecede kan kaybı,
komplikasyonsuz yanık,
stabil abdominal yaralanma,
göz travması,
stabil ilaç doz aşımı
• Yeşil:
• Düşük öncelikli.
–
–
–
–
–
–
Yürüyen yaralı,
basit kırıklar,
yumuşak doku travması,
minör laserasyonlar,
burkulma,
minör basit kırık
• Tehlike,
– insan yaşamını, mal varlığını, bir afete yol
açacak derecede, tehdit eden doğanın ya da
insanların yol açtığı bir olaydır.
– Afeti tetikler
• deprem fırtına, sel toprak kayması, volkan
patlaması, kuraklık savaş ... birer tehlikedir.
• İncinebilirlik dış etkenler nedeniyle zarar
görmeye meyilli olma durumudur.
– Yaş, cinsiyet, öğrenim durumu, hastalık,
sakatlık, ekonomi, şehirleşme, tehlikeli
yerleşimler, konutların durumu, yerel
kuruluşlar incinebilirliği etkiler.
• Tehlike ve incinebilirlik biraraya geldiğinde
afet oluşur.
• Acil durum, bir afetin önlenmesi için normal
işlemlerin geçici olarak durdurulduğu ve
olağanüstü tedbirlerin alındığı durumdur.
• Acil yönetimi, afet yönetiminin bir parçasıdır.
• Afetlerin zararlarının azaltılması; afet meydana
gelmeden önce yapılanlardır.
– Tehlikenin varlığını ortadan kaldırarak veya
incinebilirliği azaltma afetlerde birincil zarar azaltma
olarak bilinir. (primer önlem) ev yaparken yer seçimi.
– Tehlikenin etkilerini azaltma ve afete hazırlık ikincil
zarar azaltmadır. (sekonder önlem) ev boşaltma..
• Afete hazırlık: Etkili bir yardım için,
güvenli bir çevrede; personel, para, araç gereç ve diğer kaynakların organize biçimde
harekete geçirilmesini sağlayacak tedbirleri
almaktır.
• Afet (ODD) YÖNETİMİ
• Olağandışı durumlarda ve acil durumlarda risk altındaki
insanlara yardım etmek, onları olağandışı durumların
etkilerinden korumak ve iyileştirmek için yapılan
etkinlikler olarak tanımlanabilir.
• AFET YÖNETİMİNİN AMAÇLARI :
• 1. Bireylerin, toplumun ve ülkenin insani, fiziksel ve
ekonomik kayıplarını azaltmak ya da engellemek.
• 2. Bireysel acıları azaltmak.
• 3. Hızla iyileşmeyi sağlamak.
• 4. Yaşamları ya da mal varlıkları tehdit altında olan kişileri
korumak.
• RİSK YÖNETİMİ :
• Tehlikelerin belirlenmesi, ortaya çıkma olasılıklarının, bu
tehlikelerin risk altındaki toplumlara etkisinin tahmin
edilmesi, riski azaltabilecek önlemlerin belirlenmesi ve
tehlikeleri azaltacak adımların atılmasıdır.
– zararın haritalanması,
– potansiyel kayıpların tahmin edilebilmesi için; tehlike
altındaki toplumun demografik özellikleri (yaş
grupları, yaşcinsiyet dağılımı, sağlık düzeyi, eğitim
düzeyi,vb.), kültürel özellikleri (gelenekler, etnik yapı,
sosyal değerler, din, tehlike veya risk algısı, vb.),
konutlar, yol, köprü, elektrik, telefon hatları gibi
altyapı, ticari ve ekonomik yapı, jeolojik yapı, su
kaynakları, flora ve fauna gibi çevresel faktörler,
gibi bazı toplumsal özelliklerin tanımlanmasını ve
bunlara yönelik olarak sürdürülecek etkinlikleri kapsar.
• KAYIP YÖNETİMİ
• Olağandışı durum öncesi, sırası ve
sonrasında kayıpların en alt düzeyde
tutulmasına yönelik etkinlikleri kapsar. En
etkin kayıp yönetimi, olağandışı durum
öncesindeki dönemde toplumun olağandışı
durumlardan etkilenebilirliğini azaltarak
yapılır.
• KAYNAK YÖNETİMİ
• Olağandışı durum öncesinde yerel
kaynakların analizi, olağandışı durumda
kaynakların ve bölge dışı yardımların
eşgüdümü, kaynakların plan dahilinde
dağıtımı ve izlenmesi, harcamalara ilişkin
yol ve yöntemlerin saptanması
etkinliklerinin bütünüdür.
AFET- OLAĞANDIŞI DURUMLARA
HAZIRLIKLI OLMA
– acil durumlar için geçerli politikaların
oluşturulması,
– kurtarma planlarının geliştirilmesi,
– geçici barınma yerlerinin belirlenmesi,
– acil hizmetlerin planlanması,
– personel eğitimi,
– toplumun bilinçlendirilmesi ve olağandışı
durumlara hazırlıklı hale getirilmesi gibi
etkinlikleri kapsar.
Olağandışı durumların bazı ortak
özellikleri
• 1. Ani olarak meydana gelirler ve çabuk bir biçimde
eyleme geçmeyi gerektirirler.
• 2. Normal koşullara göre düzenlenen tıbbi kaynaklar
yetersiz kalır.
– Olağandışı durumdan etkilenen kişi sayısının fazla olması,
– olabildiğince fazla sayıda yaşam kurtarmak amacıyla var olan
kaynakların etkin bir biçimde kullanılması gerekir.
• 3. Ortaya çıkan maddi ve doğal hasar olaydan etkilenenlere
ulaşmayı zorlaştırır ve/veya tehlikeli hale getirir.
• 4. Çevre kirliliği ve epidemi risklerine bağlı olarak
etkilenen insanların sağlığını olumsuz yönde etkiler.
OLAĞANDIŞI DURUMLARIN
SINIFLANDIRILMASI
•
Doğal afetler: Yerkürede ve atmosferde meydana gelen
olayların sonucu olarak gelişen olaylardır.
–
–
•
İklimsel olaylar: Su baskınları, fırtınalar, kasırgalar. Bazı
bölgelerde özel adlarla da (El nino Kasırgası) anılırlar.
Jeolojik olaylar: Depremler, Volkanik patlamalar, Sismik deniz
dalgaları (Tsunami). Çokmeler. Yerkabuğunun oluşan yeni
hacme göre yeniden yerşelmesi sırasında olan olaylardır.
İnsan nedenli afetler
–
–
–
Ani oluşanlar: Endüstriyel kazalar, Patlamalar, Yangınlar,
Yayılma, dökülme(petrol vb.), Radyasyon etkilenimi, Toplu
kaza- düşme(uçak vb.),
Süreklilik gösterenler: Kuraklık ve kıtlık, kimyasal etkilenim,
radyasyon etkilenimi, dünyanın ısınması-sera etkisi,
Savaş ve çatışmalar
• Birçok afetin doğal olarak kabul edilmesi giderek
güçleşmektedir. Sözgelimi su baskınları vb. gibi
durumlarda insan etkinlikleri giderek daha önemli
rol oynamaya başlamıştır.
• 2006 yılında Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde nehir
yatağının üzerine yapılan köprü ağzının aşırı yağış
sonucu artan suyun getirdiği ağaç parçaları ile
tıkanması sonucu geride biriken su kenardaki evlerin
içine girmiş, Diyarbakır Mardin Karayolunu bozarak
ulaşımı engellemiş, sele kapılan bir minibüs içindeki
yolculardan 11 kişi ölmüştür. Bu da insan etkinliğine
bağlı bir afettir.
İKLİMSEL OLAYLAR
• Çarpık kentleşme, sel bölgeleri ve dere
yataklarına konut yapılması ile birlikte
ormansızlaşma, fay hattı üzerindeki
yerleşimin ve endüstriyel alanların
çoğalması günümüzde normal seviyedeki
yağışlarda bile sel baskınlarına neden
olmaktadır.
çığ düşmesi, toprak kayması
• toprak kayması, göçük,
çığ gibi olaylar
toplumda can ve mal
kaybına neden olur.
• Tarih: 21. Ocak 2006
Cumartesi,
• Bitlis’te üzerine çığ
düşen ve çığın
etkisiyle Bitlis
Deresi’ne yuvarlanan • Tarih: Cumartesi, 21.
Ocak 2006
otobüs yolcularından
8’inin öldüğü 15
kişinin de
yaralandığı bildirildi
METEOROLOJİK
(kasırga, hortum, sıcak dalgası, tayfun, kuraklık, seller)
• Kasırgalar, sıcak iklim
kuşağında, ani basınç
farklarından
kaynaklanan ve hızları
saatte 100 - 150 km.ye
kadar çıkabilen çok
şiddetli rüzgârlardır.
• Çevrelerine büyük zarar
verirler.
• Hızlı esen rüzgar ya da
hortum biçiminde oluşan
hava hareketleri bir çok
çatının uçmasına, yapının
yıkılmasına, ağaçların
sökülmesine yol
açabilmektedir.
• 21.11.2007 de
İskenderun’da
meydana gelen
hortum. Çerçikaya
köyünde önemli
ölçüde hasara neden
olmuştur
Tsunami dalgaları
Seller
• Çarpık kentleşme, sel
bölgeleri ve dere
yataklarına konut
yapılması
• ormansızlaşma,
günümüzde normal
seviyedeki yağışlarda
bile sel baskınlarına
neden olmaktadır.
• Seller tüm doğal
felaketler arasında en
sık görüleni ve
sonuçları en ciddi
olanıdır.
• Seller, dünya genelinde dogal nedenli
ODD’ye baglı yıllık ölümlerin %15’inden,
etkilenen toplam nüfusun ise %65’inden
sorumludur.
• 2000 yılında görülen doğal felaketlerin
%37,2’si sellerdir ve tüm felaketlere bağlı
ölümlerin %34,5’I (6025 ölüm) sel sonucu
yaşanmaktadır.
• Kasım 1995’de İzmir’de Sel felaketinde 63 kişi
ölmüş, 117 kişi yaralanmış, 6.500 kişi evsiz
kalmış, toplam 300.000 kişi olaydan etkilenmiştir.
• 2006 yılının Kasım ayında Batman'da meydana
gelen sel felaketinde İluh Deresi'nin taşması
sonucu pek çok evi su basmış, 11 kişi hayatını
kaybetmiş, olaydan yaklaşık 78.000 kişi
etkilenmiştir.
• Ülkemizde sel ve
taşkınların ekonomik
kaybı yılda ortalama
100 milyon dolarıdır.
• Sele bağlı ölümler % 93’e
varan oranda boğulma
nedeniyle olmaktadır.
• Seller ölümlerin yanı sıra
trafik kazaları, travmalar,
ve stres sonucu kalp krizi,
elektrik çarpmaları ve
bulaşıcı hastalıklara yol
açar.
• Selin ardından
etkilenen insanların
geçici barınma
yerlerinde (çadırlar)
yaşamak zorunda
kalmaları yeni
sorunlar için de bir
zemin oluşturur.
• Evlerin çamurla
dolması hastalıkların
uzun süre devam
etmesine neden olur.
Sellerden sonra
• İlk üç gün, bulaşıcı hastalık ve salgınlar pek
görülmez.
• Dördüncü günden sonra bulaşıcı hastalıklar
artmaya başlar.
• Genellikle sel bölgesinde, selden önce tek tek
bulunan hastalıkların salgınlar görülmektedir.
• Dördüncü haftadan sonra ise kuluçka süresi uzun
olan hastalıklar daha çok görülür.
• Öncelikle su ve besin kaynaklı ishallerin
ortaya çıkması beklenir.
• Burada temel etken, elektrik, su,
kanalizasyon gibi altyapının zarar görmesi,
• özellikle de sağlıklı içme ve kullanma suyu
sağlanmasında görülen aksaklıklardır.
• Vektör üreme alanlarının artması,
vektörlerle bulaşan hastalıkların artmasına
yol açar.
• Yuvalarının bozulması ve fare idrarının sel
sularına karışması sonucu “leptospiroz” salgını
olur.
• Böyle bir şüpheli temastan ortalama 10 gün sonra,
ani başlangıçlı ateş, başağrısı, titreme ve şiddetli
kas ağrıları olan hastalarda leptospirozis akla
gelmelidir
• Atık sularının içindeki sıvı ve katı atıkların cilde
temas etmesi sonucu deri enfeksiyonlarının da
artma görülür.
• Sivrisinek, karasinek,
diğer böcekler, fare vs
vektör üreme
alanlarının artması,
vektörlerle bulaşan
hastalıkların artmasına
yol açar.
• Selin ev ve ev eşyalarını etkilemesi, sağlık
sorunlarını uzun döneme yayar.
• Bu arada, sel sırasında yaşanan sağlık
sorunlarının zamanında tedavi edilmemesi,
sağlık sorunlarını ağırlaştırır,
komplikasyonlara yol açar, tedaviyi
zorlaştırır.
• Sel sonrasındaki ölüm ve yaralanmalar
yalnızca olayın fiziksel özelliklerine değil,
toplumun daha önceki
– sosyoekonomik durumu,
– sağlık düzeyi ve
– endemik hastalıklarına da bağlıdır.
• 1991 yılından beri dünya genelinde 2 557
doğal nedenli ODD bildirilmiştir.
• Bu olaylarda ölümlerin dağılımı
incelendiğinde,
– gelişmiş ülkelerde ODD başına ortalama 22.5
kişi ölürken,
– gelişmekte olan ülkelerde 145,
– az gelişmiş ülkelerde ise 1 052’dir.
Sağlık sorunu
Fırtına
tsunami
sel
Ölüm,
az
Çok
Çok
Ciddi yaralanma
Orta derecede
çok
az
Bulaşıcı hastalık
riskinin artması
Elektrik kesintisi,
ulaşım
Çok ciddi
Çok ciddi
Sağlık hizmetlerinin
etkilenmesi
Önemli ölçüde
Önemli
Önemli
Su sistemlerinde
etkilenme
Orta derecede
Önemli
Önemli
Gıda sorunu
lojistik eksiklik
nedenlerle
Önemli
Önemli
Kanlizasyon sistemi
Orta
Çok ciddi
Çok ciddi
Ruh sağlığı
Önemli
Çok
Çok
Sağlık hizmet alt
yapısı
Önemli derecede
Önemli derecede
Önemli derecede
Kuraklık
• Yağışların azalması,
uzun süren kuraklıklar
beraberinde tarımsal
üretimin düşmesine ve
kıtlığa neden
olmaktadır.
• Ormansızlaşma,
küresel ısınma ve
iklim değişikliği,
kuraklık ve kıtlık
tehditlerinin her geçen
gün artmasına neden
olmaktadır.
ORMAN YANGINLARI
• Ormansızlaşma
beraberinde kuraklık,
kıtlık, erezyon, sel ve su
baskınlarını da getirir.
• Orman yangınlarının
%94′ü insanlardan
kaynaklanırken sadece
%6’sı doğal afetlerden
kaynaklanmaktadır.
– Biyolojik çeşitlilik azalır.
– Ormanlarda yaşayan canlıların yaşam alanları yok olur.
– Canlı ve cansız örtünün yok olmasıyla Erezyon, Seltaşkın, Hava Kirliliği gibi doğal afetlerin sayısında ve
hızında artma görülür.
– Sıcaklık, Rüzgâr, Nem ve yağış gibi iklim sistemlerinde
bozulmalar görülür.
– turizm, spor, sağlık gibi ekonomik ve sosyal faaliyetler
olumsuz yönde etkilenir.
Depremler
•
•
•
•
•
•
•
•
Depremler, neden oldukları
ölüm,
yaralanma, sakatlık,
büyük mal kaybı,
su, kanalizasyon, elektrik, iletişim,
eğitim, sağlık ve benzer hizmetlerin aksaması,
psikolojik sorunlar ve
ekonomik kayıplar nedeni ile büyük sorun
oluştururlar.
• Depremler jeolojik etkileri ve yıkımlar yanı sıra;
arkasından görülen
–
–
–
–
yangınlar,
büyük barajların yıkılması,
toprak kayması,
toksik ya da radyoaktif madde yayılması sonucu
başlangıçtaki etkisinden daha fatal sonuçlara yol
açabilir.
– Bazen artçı şoklar da depremin kendisi kadar tehlikeli
ve yıkıcı olabilir.
• Depremler ülkemizde sık görülen doğal afet
türlerindendir.
–
–
–
–
Türkiye topraklarının % 91’i,
Nüfusunun % 95’i,
Barajlarının % 92’si,
Sanayisinin % 92’si (% 74’ü birinci derecede),
deprem kuşağında bulunmaktadır.
• genellikle şiddeti 5.5
ve daha fazla olan
depremler hasar yapıcı
ya da yıkıcı olarak
adlandırılır.
Depremin arkasından görülen
•
•
•
•
•
yangınlar,
büyük barajların yıkılması,
Tsunami,
toprak kayması,
toksik, kimyasal ya da radyoaktif madde
yayılması sonucu başlangıçtaki etkisinden
daha ölümcül sonuçlara yol açabilir.
• Depremin tetiklediği toprak kayması
–
–
–
–
ölüm ve ciddi yaralanmalara neden olabilir.
evleri gömebilir,
yolları, nehir yataklarını tıkayabilir ya da
barajların yıkılmasına neden olarak sele yol
açabilir.
• Depremi izleyen en ciddi ikincil olağandışı
durum yangınlardır.
– Deprem sırasında yanmakta olan ocak, şömine
soba elektrikli ısıtıcılar ve lambaların
devrilmesi sonucu kolay yanabilen maddeler
tutuşabilir.
– Yangınlar deprem sonrası geçici barınma
yerleri için de önemli bir tehlikedir.
• Depremle birlikte ilk evrede ölen / yaralanan oranı
1:3 ile 1:15 arasında değişir ve başlangıçta travma
ön plandadır.
– Ciddi yaralanmalar,
– kafa travmaları,
– extremite kırıkları sık görülen yaralanmalardır.
• Depremlerden sonra yaralananlarının %0,111’inde crush sendromu geliştiği bildirilmektedir.
• Crush sendromu extremitelerin uzun süre bası
altında kalması sonucu kas dokusunun
disintegrasyonuyla (rabdomyolisis) başlayan ve
myoglobin, potasyum, fosfat’ın dolaşıma
katılmasına bağlı olarak hipovolemik şok,
hiperkalemi, renal yetmezlik, fatal kardiyak
aritmiyle seyreden bir klinik tablodur.
• Bu hastalarda diyaliz gerektiren böbrek yetmezliği
gelişebilir.
• Deprem sonrası geciken kurtarma hizmetleri
ölümleri arttırabilir.
• Olaydan hemen sonra enkaz altında kalan kişilerin
yaşamını sürdürebilmeleri erken müdahale ile
buralardan kurtarılmalarına bağlıdır.
• Kurtarma süresi uzadıkça, bu kişilerin hayatta
kalma şansları azalır.
– Örneğin; enkaz altında kalanların, 48 saat sonra hayatta
kalma olasılığı % 10’a kadar düşer.
• Depremden sonra ikinci evrede,
–
–
–
–
–
kardiyovasküler sistem hastalıkları,
komplikasyonlu hipertansiyon,
serebrovasküler hastalıklar ve bunlara bağlı ölümlerde artış,
post travmatik stres sendromu ve ruhsal sorunlar dikkati çeker.
Enfeksiyon hastalıklarının yayılması özellikle barsak
hastalıklarının artışı,
– sıtma ve diğer tropikal hastalıklar ise geç evrede, daha çok
toplumun sağlık hizmetine ulaşamaması ve sağlıksız koşullarda
yaşamını sürdürmesine bağlı olarak ortaya çıkar.
• Depremlerden etkilenmede yüksek riskli
gruplar; Kadınlar, 5-9 yaş arası çocuklar, 60
yaş üzerindeki yaşlılar, kerpiç-briket
evlerde yaşayanlar, betonarme binalarda iki
ve üzeri katlarda yaşayanlar, yıkıntı altında
kalanlar, deprem sırasında uyuyor
olanlardır.
• Deprem sonrası bireylerin günlük yaşam
aktivitelerinde önemli değişimler yaşanır,
– hipertansiyon gibi kronik hastalıklar,
– fiziksel şikayetler,
– post travmatik stres bozukluğu gibi hastalıklarda artış
görülür.
• Depremzede çocukların eğitimi kesintiye uğrar.
• Depremin yarattığı ekonomik kayıplardan dolayı
sağlık bakımına ve koruyucu sağlık hizmetlerine,
eğitime ve bilimsel çalışmalar ayrılan bütçe azalır.
• Depremde Morbidite ve Mortaliteyi Arttıran Faktörler:
–
–
–
–
–
Toprak Kayması,
artçı sarsıntılar,
depremin olduğu andaki hava koşulları ve
depremin oluş zamanı,
etraftaki endüstriyel kurumlardan zararlı birtakım kimyasalların
sızması,
– yangın olması ve
– kurtarma çalışmalarına başlanma zamanı depremin morbidite ve
mortalite oranını etkiler.
• Yangınlar deprem sonrası geçici barınma yerleri için de
önemli bir tehlikedir.
MARMARA 17 Ağustos 1999
DÜZCE 12 Kasım 1999
Ölüm
Yaralı
18000
40000
Etkilenen bina
Çöken bina
Ağır hasarlı bina
Orta hasarlı bina
Az hasarlı bina
850000
51000 (%6)
57000 (%6,7)
105000 (%12,3)
116000 (13,7)
Hasarsız bina
521000 (%61,3)
Malzeme kaybı
Dolaylı ekonomik kayıp
15 milyar Dolar
50 milyar Dolar
• 92 Erzincan Depremi: 6.4 şiddetinde olmuştur.
653 kişi hayatını kaybetmiş,
• 1995 Dinar Depremi 6.2 şiddetinde olmuştur.
Yaklaşık 100 kişi hayatını kaybetmiş,
• 1998 Adana-Ceyhan Depremi: 5.9 şiddetinde
olmuştur. Deprem 145 kişinin ölmesine
• 1999 Kocaeli Depremi: 7.4 şiddetinde olmuştur.
Yaklaşık 18 000 can kaybı,
• 1999 Bolu Düzce Depremi: 7.2 şiddetinde
olmuştur. 845 ölü,
2003 Bıngöl Depremı:
• Depremde, 177 ölüm,
520 yaralanma olmuş.
• 82 bina tamamen
yıkılmış, 1602 bina,
4919 konut ve 599
işyeri ağır hasar
görmüştür.
Depremin sosyal sonuçları
• evsizlik ve işsizlik artar
• Depremzede çocukların
eğitimi kesintiye uğrar.
• sağlık bakımı
• koruyucu sağlık
hizmetlerine,
• eğitime ve bilimsel
çalışmalar ayrılan bütçe
azalır. (Altun İ. 2005)
İnsan eliyle olan afetler
– KAZALAR (endüstriyel kazalar, patlamalar,
yangınlar, taşıt kazaları, baraj, maden, köprü,
enerji santralı kazaları, ev çökmeleri)
– SAVAŞ VE ÇATIŞMALAR
– ÇEVRE KİRLENMESİ (endüstriyel atıklar,
tarım ilaçları, petrol sızıntıları, gıda
kontaminasyonu)
KAZALAR
(endüstriyel kazalar, patlamalar, yangınlar, taşıt kazaları, baraj,
maden, köprü, enerji santralı kazaları, ev çökmeleri)
• Deprem, yangın ve
kazalar nedeniyle
endüstri tesislerinden
sızan kimyasal
maddeler ve atıklar
zaman zaman bölgede
yaşayanları ve çevreyi
tehdit eder.
• Endüstriyel kazaların yol açtığı zararlar
daha çok parlayıcı gaz ya da buharın açığa
çıkması, yangınlar ve zehirli (toksik)
madde açığa çıkışı şeklindedir.
• Yer altı ve yerüstü su kaynakları, hava,
toprak, besin kirliliği ve besin zinciri
yoluyla insanlar etkilenir ve etkilenim
yıllarca sürebilir.
• Akrilonitril, parlayıcı,
patlayıcı ve zehirli bir sıvı.
Oldukça kolay
buharlaşıyor ve buharları
hava ile parlayıcı ve
patlayıcı bir karışım
oluşturuyor.
• Kanserojen özelliği var,
yüksek dozda alındığında
spazm sonucu ölümlere
neden oluyor.
Nükleer Kaza
Çernobil Sağlık Raporu:
• Çernobil felaketinin
üzerinden 25 yıl geçti.
• Patlama sonucu çıkan
Sezyum-137’nin
yarıdan fazlası,
Türkiye’de Marmara
ve Karadeniz
Bölgeleri’ne ve diğer
Avrupa ülkelerine
taşındı
26 Nisan 1986 ÇERNOBİL
• Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan bombaların 200 katı
radyoaktif madde yayıldı
• Kontrol çalışmalarında 800000 kişi çalıştı, olay
sırasında 30 kişi öldü
• Beş milyon 300 bin kişiye iyot tableti dağıtıldı, bir
milyon 600000’i çocuk
• Ağır kirlenme (1480 kBq/m2den yüksek) bölgesinde
bulunan 135 bin kişi tahliye edildi
• Orta dereceli kirlenme (555-1480 kBq/m2 arasında)
bölgesinde yaşayan 400 bin kişi sürekli izleme altına
alındı
• Az kirlenme bölgesinde (555 kBq/ m2 den daha az)
yaşayan 6 milyon kişinin izlenmesi gerekiyor
• Avrupa’da en az 14 ülke ( Avusturya, İsveç,
Finlandiya, Norveç, Slovenya, Polonya,
Romanya, Macaristan, İsviçre, Çek
Cumhuriyeti, İtalya, Bulgaristan, Moldavya
ve Yunanistan) böylece kirlenmiş oldu
ÇERNOBİL KAZASININ
TÜRKİYEYE ETKİLERİ:
• Türk Tabipleri Birliği (TTB), Çernobil Nükleer
Santrali’nde meydana gelen kazanın etkileri
üzerinde yapılan araştırmada,
• “Hopa’da son 3 yılda meydana gelen ölümlerin
yüzde 47.9’unun nedeninin kanser olduğunun
belirlendiğini” vurguladı.
• Hopa’da, tanısı doğrulanmış 49,
doğrulanmamış 27 olmak üzere toplam 76
kanser hastası saptanmış.
• tiroid kanserinin
• Kan kanseri (lösemi)
• meme kanserinin
görülme sıklığında
artış beklenir.
Baraj çökmesi
Toprak çökmesi
Savaşlar ve çatışmalar
• Birinci Dünya savaşı
sırasında bir milyondan
fazla çalışan insanın
cepheye gönderilmesi ve
Anadolu’da görülen kolera
salgını kıtlığa yol açmıştır.
• Cumhuriyet döneminde
ise 1929 -31 yılları
arasında kuraklıktan
kaynaklanan bir kıtlık
yaşanmıştır.
• Çatışmalardan kaçma veya yiyecek bulabilmek
için kitlesel insan hareketlerinin ve zorunlu
göçlerin oluşması kaçınılmazdır.
• Bu tür yer değiştirmelerde yolculuk veya geçici
barınma yerlerinde birçok insan hastalanır veya
ölür.
• Savaş nedenli ölümlerin %50 sinden fazlasını sivil
ölümleri oluşturmaktadır.
• Çatışmalarda giderek
imha gücü yüksek
silahların kullanılması,
daha çok ölüme ve
çevre kirliliğine yol
açmaktadır.
• Bu durumdan en çok
etkilenen gruplar ise
çocuklardır.
• Savaşlarda kullanılan,
kimyasal silahlar
(Halepçe katliamında
olduğu gibi) binlerce
insanın yaşamını
kaybetmesine neden
olur. Çevreye verdiği
kalıcı etkiler ise
yıllarca sürebilir.
Kimyasal silahlar
Download