IŞIK

advertisement
IŞIK
Karanlıkta görebilir miyiz?
Etrafımızdaki cisimleri görmemizi, renkleri ayırt
etmemizi sağlayan enerjiye ışık denir.
Etrafımızdaki varlıkları
duyu organımızla algılarız.
Duyu organlarımızdan biri
olan gözümüz sayesinde
etrafımızdaki varlıkları,
olayları görürüz.
Görme olayının
gerçekleşebilmesi için
baktığımız varlıkların bir
ışık kaynağı tarafından
aydınlatılması ve bu varlıklardan gözümüze ışık
gelmesi gerekir.Dolayısıyla karanlıkta görme olayı
gerçekleşmez. Çevremizde ışık olmasaydı hiçbir şeyi
göremez., hiçbir cismi bulamazdık. Çünkü bütün
cisimler ancak ışık sayesinde görülürler.
Yeterince ışık olan ortamlarda varlıkları rahatlıkla
görürüz. Işık miktarı az ise cisimleri görmemiz zorlaşır.
Çok fazla ışık gözümüzü rahatsız eder, göz sağlığımıza
zarar verir. Doğrudan gözümüze gelen güçlü ışık
görmemizi zorlaştırır. Bu
nedenle Güneş’e çıplak
gözle bakmak
sakıncalıdır.
Az veya çok fazla ışık,
görme olayını zorlaştırır.
O halde;
 Işık, ısı ve ses gibi
bir enerjidir.
 Işık enerji olduğu için başka enerjilere
dönüşebilir.
 Doğrular halinde yayılan ışınlardan oluşur.
 Cisimleri aydınlatarak görülmesini sağlar.
 Işık aynı zamanda tüm evrenin ve dünyanın bir
enerji kaynağıdır.
İçinde hiç ışık kaynağı bulunmayan ortamlara karanlık
oda denir. Gözlerimiz açık olsa a karanlık ortamlarda
hiçbir şey göremeyiz.
Bazı ışık ışınları gözle görülmezler.Röntgen ışınları,
telefonlardaki kızıl ötesi ışınları buna örnek olarak
verebiliriz.
ÇEVREMİZDEKİ IŞIK KAYNAKLARI
Etrafına ışık yayan
cisimlere ışık kaynağı denir.
Dünyanın en büyük ışık kaynağı
Güneş’tir.Güneş, dünyamızı hem
aydınlatır hem de ısı verir.
Işık yayarak etrafını
aydınlatan her şeye ışık
kaynağıdır. Güneş, fener, ampul,
mum gibi.
Işık kaynakları kendiliğinden
görünür.Diğer cisimler ise ışık
kaynaklarından gelen ışığı yansıttıkları için
görünür.
Işık kaynakları doğal ışık kaynakları ve
yapay ışık kaynakları olmak üzere ikiye ayrılır.
Işık Kaynakları
Doğal Işık Kaynakları
Yapay Işık Kaynakları
1. Doğal Işık Kaynakları:
Kendiliğinden ışık üretip, etrafına sürekli ışık
yayabilen, ışık yaymak için başka bir kaynağa
ihtiyaç duymayan varlıklara doğal ışık kaynakları
denir.
Güneş, yıldızlar, şimşek, ateşböceği, yıldırım ve
deniz diplerinde yaşayan bazı balıklar doğal ışık
1
kaynaklarıdır.
2. Yapay Işık Kaynakları:
İnsanlar tarafından çevreye ışık yaymak, aydınlatmak
için yapılan ışık kaynaklarına yapay ışık kaynakları
denir.Yapay ışık kaynaklarını geceleri çevremizi
aydınlatmak için kullanırız.
Ampul, floresan lambası, mum, gaz lambası, el feneri,
meşale, arabaların farlarını yapay ışık kaynaklarına
örnek verebiliriz.
parlak kumaşları aydınlatılmış cisimlere örnek olarak
verebiliriz.
Kendini aydınlatan cisimler hiç ışık alamayan
ortamda görünmez, ışık aldıklarında parlak görünür.
Bazı ışık kaynakları çevresine hem ışık hem de ısı
verirken bazıları ise çevresine, sadece ışık verirler.
Hem ısı hem ışık yayan ışık kaynaklarına sıcak ışık
kaynakları denir.
Güneş, mum, ampul, meşale çevresine hem ışık hem
de ısı verirler.
Yalnızca ışık oluşturan ışık kaynaklarına soğuk ışık
kaynakları denir. Floresan ve halojen ampuller
çevresine sadece ışık yayarlar, ısı yaymazlar.
AMPUL NASIL IŞIK VERİR?
Ampulün içinde ince bir tel
vardır.Ampulü yakmak için elektrik
düğmesine bastığımızda telden
elektrik geçer.Tel, elektrik
sobasındaki teller gibi ısınır ve ışık
yayar.Bu nedenle ampuller, elektrik
enerjisinin büyük bir kısmını ısıya
dönüştürür.
Enerji kaynaklarının bilinçli
kullanılması ve enerjide
tasarruf yapmak için insanlar
floresan lambaları
geliştirdiler. Floresan
lambasının içindeki gaz, elektrik enerjisinin etkisiyle
ışık yayar. Floresan lambaları enerjinin büyük bir
kısmını ısıya değil ışığa dönüştürür.
Ay ışık kaynağı değildir. Güneşten aldığı ışınları
etrafına yansıtır.
Enerjisi çok olan ışık kaynakları çevresine daha çok
ışık yayar.
Aydınlatılmış Cisimler:
Çevremizdeki bazı varlıklar ortamda
bulunan ışık kaynakları sayesinde ışık
kaynağı gibi görünürler. Kaynağından
aldığı ışığı yansıtırlar. Böyle cisimlere
kendini aydınlatan cisimler denir.
Ay, gezegenler, trafik levhaları,
reflektörler, bazı giyeceklere dikilen
Ampul, ışıkla beraberinde ısı
da yayar.Çok enerji
harcar.Maliyeti düşüktür ama
çok enerji harcadığı için
ekonomik değildir.Pillerle
çalışabilir.
Floresanlı lamba pahalı
olmasına rağmen daha uzun
ömürlü ve daha verimlidir.Isı yaymaz ve ampule
göre daha az enerji harcar.Enerjinin büyük bir
bölümünü ışığa dönüştürdüğü için daha ekonomiktir.
Şarjlı olanları vardır.
2
GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE IŞIK KAYNAKLARI
İlk insanlar geceleri ay ışığı
olduğunda, ay ışığından
faydalanarak işlerini
yapabiliyorlardı. Gündüz
Güneş’ten gece Ay ışığından
faydalanıyorlardı.
Sonra ateşi keşfettiler.
Ateşi aydınlanmada ve
ısınmada kullanmaya başladılar.
1980 yılında ampulden daha parlak ışık verip,
daha az enerji tüketen halojen lambalar icat edildi.
Teknolojik gelişmeler devam ettikçe
aydınlatma ürünlerimizde de yeni icatlar
yapılacaktır.Ancak ampulün icadı aydınlatmada
çok önemli bir yer tutar.
Ateş
Meşale
Yağ lambası
Kandil
İnsanlar ağaç reçinelerinden
meşale yaparak aydınlanmada
kullanmaya başladılar.
Daha sonra Sümerliler yağ
lambaları ve kandillerle etraflarını
aydınlatmaya başlamışlar.
İçine ince uzun fitil
yerleştirilmiş balmumundan
yapılan mumlar uzun yıllar aydınlatmada
kullanılmış.
Daha sonraları İngiltere’de ve
Almanya’da evlerin aydınlatmasında gaz
lambaları kullanılmaya başlanmış.Gaz
lambaları daha sonra sadece evlerde değil,
sokak lambası olarak da kullanılmaya
başlanmıştır.
Lambalarda balina yağı kullanılmaya başlandı.
1879 Thomas Edison ampulü icat
etti.
Lewis Howard ampullerde
kullanmak üzere karbon Flamanlı
(ampulün içindeki ince tel) ampulü icat etti.
Günümüzde de kullanılan tungsten flaman icat
edildi.
1927 yılında daha az enerji tüketip, daha fazla
ışık veren floresan lambalar icat edildi.
Mum
Gaz
Ampul
lambası
Floresan Halojen
Lamba Lamba
 Yukarıdaki resimlerde geçmişten
günümüze ışık kaynaklarını görüyorsunuz.
IŞIĞIN YAŞAMIMIZA ETKİSİ
Işık, canlılığın temel gereksinimidir. Bitkiler
ışık enerjisini kullanarak besin yapar. Oksijen
üretebilmek için güneş ışığına ihtiyaç duyar.
Işık insanlar, hayvanlar ve bakteriler içinde yaşam
kaynağıdır.
Güneş ışığında uzun süre kalan giysilerimiz
solar. Güneş ışığı mikropları
öldürür. Kemik gelişimimizi
olumlu etkiler.Bitkilerin
besin yapmasına yardımcı
olur.
Işık çevremizdeki
maddelerin renklerini
algılamamızı sağlar.Üzerine düşen ışığın hepsini
yansıtan maddeler beyaz gözükür.
Yiyecekleri güneş ışığına maruz bırakırsak
bozulmasına neden olmaktadır.
Geceleyin iş yapabilmemiz, ders
çalışabilmemiz, kitap okuyabilmemiz için ışığa
3
ihtiyaç vardır.Işık olmasaydı hastanelerde ameliyatlar
olmazdı.Fabrikalar çalışmazdı.
Hayatımıza büyük kolaylıklar getiren elektrikli
ev aletleri, eşyalarını kullanamazdık.
Aydınlatma teknolojileri sayesinde araçları geceleri
rahat bir şekilde
kullanabiliyoruz.
Deniz fenerinden
yayılan ışık gemilerin
kayalıklara çarpmasını
ve karaya oturmasını
engellemektedir.
Yer altında çalışan madenciler kafalarına
taktıkları baretler sayesinde etraflarını
görebilmektedirler. Kısacası evde, hastanelerde,
havaalanlarında, otoyollarda, marketlerde ve iş
yerlerinde aydınlatma teknolojisini kullanmaktayız.
IŞIĞIN DOĞRU KULLANIMI
Bulunduğumuz bir
ortamların gereğinden fazla ya
da az aydınlatılması görmemizi
zorlaştıracağından, gözlerimizin
yorulmasına yol açar.
Gözümüze doğrudan gelen
ışıklar, bizi rahatsız eder. Ders
çalışırken ya da kitap okurken
masa lambası kullanmak göz
sağlığı açısından gereklidir.
Işığı önden ve arkadan gelmemelidir.Eğer ışık
arkadan gelirse ışık gölge yapar.
Bu da doğru aydınlatma
değildir.
Bulunduğumuz ortamın
büyüklüğüne uygun ampul
kullanmalıyız.Küçük odalarda
gücü az olan ampuller, büyük
odalarda gücü fazla olan ampuller
kullanmalıyız. Bu durum
sağlığımızı koruduğu gibi enerji tasarrufu da
yapmamızı sağlar.
Ayrıca göz sağlığımızın bozulmaması için,
okuduğumuz kitapla gözümüz arasındaki mesafenin
35-40 cm arasında olması gerekir.
Cadde, sokak ve parkların
aydınlatılmasında kullanılan
lambaların üzeri ışığı gökyüzüne
dağıtmamaları için opak bir madde
ile kapatılmalıdır.Lambalar doğru
yere konulmalı ve aydınlatacak bölgeye
çevrilmelidir.
Güneşli havalarda güneş gözlüğü kullanmak
göz sağlığı açısından önemlidir. Ancak gözümüzde
güneş gözlüğü olsa bile güneşe bakmak sakıncalıdır.
Uzun süre televizyon ve bilgisayar karşısında
kalmamaya, bu araçları kullandığımız zaman
yakından izlememeye dikkat etmeliyiz.
Aydınlatma araçlarının tasarruflu kullanılması aile
ve ülke ekonomisi bakımından çok önemlidir.
Sokak Aydınlatmaları Nasıl Olmalıdır?
IŞIK KİRLİLİĞİ
Işığı istenmeyen ya da gerekli olmayan
yerleri aydınlatması ışık kirliliğidir.
Işığın kullanım
yeri, miktarı, yönü ve
zamanı yanlış ise ışık
kirliliği oluşturur.
Aşırı aydınlatma
geceleri gökyüzündeki
yıldızların ve gök
cisimlerinin bir çoğunun
gözlenmesini engeller.
Son yıllarda yerleşim yerleri gelişigüzel ve
aşırı şekilde aydınlatılmaktadır.Örneğin;
caddelerden, sokaklardan, binalardan, eğlence
merkezlerinden yayılan fazla ışık, çevrenin fazla
4
aydınlatılmasına neden olur.Bu durum gökyüzünü
inceleyen insanları olumsuz yönde tekiler.Bu nedenle
gözlemevleri şehirlerin dışına ve
yüksek yerlere kurulur.
Aşırı ışığın diğer canlılar
üzerinde de olumsuz etkileri
vardır.Örneğin Caretta Caretta
türü deniz kaplumbağalarının
yavruları aşırı aydınlatmadan
dolayı yönlerini kaybederek
denize ulaşmadan ölmesine
neden olur.Bu
kaplumbağaların üreme
dönemlerinde gürültü ve ışık
kirliliği olduğu zamanlarda yumurtalarını kumsallar
yerine denize bırakmaktadırlar.
Bazı göçmen kuşlar ise yüksek binaların ve
kulelerin ışıklarından etkilenip bu yapılara çarparak
ölmesine sebep olmaktadır.
Işık kirliliği yollarda sürücülerin gözlerini kamaştırarak
kazalara neden olabilir.
Kısacası her şeyde olduğu gibi ışık
kullanımındaki aşırılıkların da insana ve çevreye
zarar verdiği unutulmayarak, ışığın doğru ve
yerinde kullanılması için tedbirler alınmalıdır.
SES
Her Sesin Bir Kaynağı Vardır
 Maddelerin titreşmesi ile meydana gelen
olaya ses denir.
Kulağımıza gelen her sesin bir kaynağı vardır.
Kalabalık bir ortamda aynı anda birçok sesi
algılarız.Ancak hangisine dikkat edersek onu daha iyi
anlarız.
İnsanlar birbirleriyle iletişim kurabilmek için seslerini
kullanırlar.Bazı seslere sözle, bazı seslere hareketle
tepki veririz.Bazı durumlarda ise sese, hem söz hem de
hareket ile tepki veririz.
Şiddeti yüksek olan bazı sesler insanları rahatsız
ederken, bazı sesler insanları mutlu edebilir.
İnsanlar sevinçlerini, üzüntülerini, heyecanını,
tepkilerini sesleri ile ifade ederler.
Ses Kaynakları
Titreşerek sesi oluşturan cisim veya maddeye ses
kaynağı denir.
Ses kaynaklarının çıkardıkları sesler birbirinden
farklıdır. Bazı sesler doğaldır. Bazıları ise insanlar
tarafından üretildikleri için yapaydır.
Ses Kaynakları
Doğal Ses
Kaynakları
Yapay Ses
Kaynakları
1. Doğal Ses Kaynakları:
Dışarıdan her hangi bir müdahale
olmadan ses çıkaran, ses
kaynaklarına doğal ses kaynakları
denir.
İnsanlar ve hayvanların
çıkardıkları sesler, rüzgâr sesi, su
sesi, gök gürültüsü, deniz
dalgalarının sesini doğal ses kaynaklarına örnek
olarak verebiliriz.
2. Yapay Ses Kaynakları:
İnsanların ürettikleri araçların çıkardıkları sesler ise
yapay ses kaynaklarıdır.
Müzik aletlerinin ve makinelerin çıkardıkları
sesler, hoparlörün, televizyonun, radyonun
çıkardıkları sesleri ses kaynaklarına örnek olarak
verebiliriz.
Titreşim Sonucu Ses
Sesin oluşabilmesi için
titreşim hareketi
gereklidir.
Titreşim yapan ses
kaynakları havayı
titreştirir.Titreşen hava yayılarak kulağımıza gelerek
kulak tarafından duyulmasını sağlar.
Konuşurken elimiz boğazımıza dokundurduğumuzda
gırtlağımızda bir titreşim olduğunu fark ederiz.
5
Gırtlağımızda bulunan ses telleri hızla titreşir ve sesi
oluşturur. Ses tellerimiz ne kadar hızla titreşirse sesimiz
o kadar yüksek çıkar.
Saz, gitar, mandolin, keman, davul gibi birçok müzik
aletlerinde ses çıkarırken titreşim hareketini
görürüz.Ancak kaval, ney,flüt gibi bazı müzik
aletlerinde titreşim hareketi
görülmez.
Sesin titremesi sonucu
oluştuğunu gözlemlemek
için diyapazon kullanılır.
Sesin Yayılması:
Sesin yayılabilmesi için ortam gereklidir.Ses boşlukta
yayılmaz. Ses çevremizdeki maddelerin titreşmesi
sonucunda dalgalar halinde
yayılır.
 Ses dalgalar halinde
her yöne yayılır.
 Zilin çıkarmış
olduğu ses bütün
yönlere doğru hızla
yaylıyor. Kaynaktan
uzaklaşan ses
dalgaları yavaş yavaş etkisini kaybeder.
 Ses bir madde üzerinde yayılır.Boşlukta
(havasız ortamda) ses yayılmaz.Sesin yayılması
katı, sıvı ve gaz maddeler üzerinde olur.
 Ses en hızlı katılarda, sonra sıvılarda daha sonra
da gazlarda yayılır.
 Dalgaların etkisi kaynaktan uzaklaştıkça
azalır.Suda oluşan dalgalar oluştuğu yerden
uzaklaştıkça seyrekleşir.
 Ortamın sıcaklığı arttıkça sesin yayılma hızı da
artar.
Ses Farklı Ortamlarda Nasıl Yayılır?
Ses katı maddelerde daha hızlı yayılır.Katı
maddelerin tanecikli yapısı daha sıkı olduğu için sesi
birbirine daha çabuk iletirler. Ses katı maddelerin
yapısına göre farklı hızlarda yayılır.
Ses boşlukta, yani havasız ortamda yayılmaz.
Çünkü ses dalgalarını iletecek madde yoktur.
 Ses dalgaları havada bir saniyede 340 m
yol alır.
 Ses dalgaları suda bir saniyede 1435 m yol
alır.
Sesin Şiddeti:
Sesleri kuvvetli ve zayıf olarak ayıran özelliğe sesin
şiddeti denir.
Sesin İşitmedeki Önemi:
Kaynağından çıkan bütün sesler havayı
titreştirir. Kulağımıza kadar gelen
sesler kulak kepçesi tarafından
toplanır. Kulak yolundan geçerek
kulak zarını titreştirir. Ses daha
sonra işitme sinirleri ile beyine
iletilir. Beynimiz sesleri anlamış
oluruz.
Ses kaynağı bizden uzaklaştıkça ya da biz
uzaklaştıkça sesin şiddeti azalır.Böylelikle sesi
duyamayız.
Her Sesi Duyamayız
İnsan kulağı her sesi
duyamaz.Yarasa ve
balinalar insanların
duyamayacağı özel sesler
çıkarırlar.
Yarasaların gözleri olduğu
halde iyi görmez.
Avlanmak ve yönlerini bulmak için ses çıkarırlar.
Ses nesnelere çarparak geri döner.Böylece
çevresindeki varlıkların yerlerini öğrenir.
Hafif şiddetteki depremlerin sesini de duyamayız.
Ancak tavuk ve köpekler işitme duyuları çok
geliştiği için bu sesleri duyarlar.
Kulağımızla Duyamadığımız
Sesler Nerelerde Kullanılır?
 Doktorlar, kalp ve akciğerlerimizin sağlığı
hakkında bilgi edinmek için stetoskopu kullanırlar.
 Ultrasonografi, insanların işitmediği
titreşimlerle çalışan bir aygıttır. Doktorlar
ultrasonografiyi kullanarak organlarımızın ya da
anne karnındaki bebeğin durumu hakkında bilgi
verirler. Radarlarda insanların duyamadığı
titreşimlerle çalışır.
6
Sesin Şiddetini Artırabilir miyiz?
 İşitme problemi olan insanlar için sesin şiddetini
artırıp azaltılabilen cihazlar yapılmıştır.Bu işitme
cihazları ile sesin şiddetini uygun şekilde ayarlayarak
duyma problemi olan kişinin sorunu çözümlenebilir.
 Ses yayılınca gittikçe
enerjisi azalır. Sesin
şiddetini artırmak için megafon adı
verilen bir alet kullanırız. Megafon
sesin şiddetini uzaktan duyuracak
kadar artıracağından belirli bir
uzaklıkta bulanan insanlara
sesimizi rahatlıkla iletebiliriz.
 Sesin şiddetini artırmaya yarayan diğer bir alette
mikrofondur.Mikrofonlar
sesin şiddetini en az 100
kat artıracağından
kalabalık bir topluluğa
yapılacak bir konuşmayı,
ya da söylenecek bir
şarkıyı rahatlıkla
duyurabiliriz.
 Uzaktaki birine sesimizi duyurmak için
ellerimizi ağzımızın etrafını kapatırız.Böylece sesin
dağılmasını önleyerek, bir doğrultuda yayılmasını
sağlamış oluruz.
YANKI
Dağlık bir alanda ya da boş bir
odanın içerisinde
bağırdığımızda ses dalgaları bir
engele çarparak yansır.
Yansıyan seslerin bir
bölümünü kendimiz yeniden
işitebiliriz. Bu olaya yankı
denir.
artırıcı etkenlerdendir.
Sürekli gürültülü ortamlarda
bulunmak geçici veya
kalıcı işitme kaybına
neden olabilir.Bu yüzde bu
tür ortamlarda çalışanlar
kulaklık takmalıdır.
Çok yüksek sesle uzun süre kulaklıkla müzik
dinlemek de kulak zarımıza zara verebilir.
Gürültülü ortamlarda çalışanların dikkatleri
dağıldığından iş verimliliği düşer.İşlerini
yapmakta zorlanırlar.Bunu için gürültüyü azaltıcı
kulaklık kullanmalıdır.
Aşırı gürültü,
insanlarda işitme
bozukluklarına, baş
ağrısına, dikkat
dağınıklığına, strese,
mide hastalıklarına
neden olabilir.
Sesin zararından
korunmak için baş vurulan çeşitli yöntemler
vardır.Gürültülerden etkilenmemek için binalara
ses yalıtımı yapılır.
Sesin bulunduğu ortamdan geçişini
engellemek amacıyla mekânın yalıtım
maddeleriyle kaplanmasına ses yalıtımı denir.
Plastik, köpük, elyaf, keçe, halı, çift cam
taktırmak gibi yöntemleri kullanırız.Günümüzde
yeni yapılan binalarda gürültüyü azaltmak için
ses emici duvarlar ve zeminler yapılamaktadır.
SES KİRLİLİĞİ
İnsanları rahatsız eden ve
hoşumuza gitmeyen seslere
gürültü denir.
Taşıtların ve iş makinelerinin
sesleri, korna sesleri gürültüye
neden oldukları için insanları
rahatsız eder.
Şehirlerin büyümesi ve
teknolojik gelişmeler gürültüyü
7
Download