istatistik entropi

advertisement
İSTATİSTİK ENTROPİ
3.DERS
GİRİŞ
Entropi fiziksel bir anlam ve kalite katmasını zorlaştırmış ve
iç enerjiye göre farklı bir enerjiyi tanımlamıştır. Ama klasik
termodinamik görüşüne göre iç enerji ve entropi matematik
fonksiyonları yöntemi yönünden birbirine benzer özellik
gösterir. İç enerji 1. yasada kolay olarak anlaşılmaktadır,
fakat entropi ile olan ilişkisi o kadar kolay
anlaşılamamaktadır. Klasik bakış açısına göre
termodinamiğin 2.yasası insan marifeti üzerine dayalıdır ve
bu teorem mekanik olarak çalışan makinalar üzerinde bir işe
yaramaz. Klasik termodinamiğin buluş açısına göre
termodinamiğin 2. yasasını daha yıkamamıştır.Teorik olarak
,entropinin fiziksel gelişimi quantum ve statik mekaniğin
gelişimi ile doğru orantılıdır.
Bir maddenin sıcaklığı yükseldiğinde atom
titreşimlerinin frekans farkarı dolayısıyla,
entropisinde bir değişim meydana gelmektedir.
Entropi değişimi, özellikle allotropik faz
dönüşmelerini ve kristal içerisindeki yabancı
atom veya boşluklardan ileri gelebilen iç
düzensizliklerin bulunmasını açıklamada önemli
bir kriter olarak kullanılabilir.
Frekans farkından meydana gelen entropi
değişiminin yaklaşık değerini hesaplamak için,
basit bir metod olarak yine Einstein
formülünden faydalanılır.
ATOMİK ÖLÇEKTE ENTROPİ VE DÜZENSİZLİK
Gibbs bir sistemin entropisini onun karışımsızlık derecesinin
ölçüsüne göre tanımlamıştır. Bu terim sistemin atomik
dizilimi içinde uygulanmıştır. Sistemin bütününü oluşturan
parçacıklar karıştıkça entropinin değeri artarır. Entropi bu
nedenle sistemin karışıklığından ya da bilinçli olarak atomik
dizilim ile karşılıklı ilişki içindedir. Örneğin katı kristalde
bir bütünü oluşturan partiküllerin büyük bir çoğunluğu
kendi latis konumlarından düzenli olarak titreşimleri için
sınırlandırılmışken sıvı içerisindeki partiküllerin
sınırlandırılması latis konumunda yoktur ve partiküller sıvı
hacmi içerisinde göreceli olarak özgürdürler.
G =  H – T  S
bağıntısında, G serbest enerji değişiminin negatif olması aranan
koşuldur.  H pozitif olduğuna göre, dönüşmenin olabilmesi için  S
nin de pozitif olması ve keza mutlak değer bakımından T.  S >  H
olması gerekmektedir. Bunun için J. Lumsden tarafından ileri sürülen
görüş şudur: Düşük sıcaklıklarda, gri-kalay daha stabildir, dışarıdan ısı
almak suretiyle beyaz - kalay şekline geçmektedir. Bu sebepten grikalayın atomlar arası bağları daha kuvvetli ve titreşim frekansları daha
yüksek olması gerekir. Beyaz - kalayda ise durum aksi yöndedir. O
halde, griden beyaza geçiş sonucunda frekans düşmekte dolayısıyla
( S) artmaktadır. Alçak sıcaklıklarda (13oC altında), T.  S terimi
küçük olduğundan,  S terimi hakim durumdadır ve bunun sonucu
olarak gri -kalay stabildir. Yüksek sıcaklıklarda ise T.  S, yani entropi
hakim duruma geçmektedir, ancak bu takdirde G negatif
olabilmektedir, bu ise S nin pozitif olması, yani yüksek sıcaklıklarda
titreşim frekansının azalması suretiyle izah edilmektedir.
Bir atomik düzenlemeye göre atomların düzeni katı halde sıvı
hale göre daha düzenlidir ve ya alternatif görüşe göre katı
halden sıvı hale göre daha basit bir hali vardır ve sıvı halin
entropisi katı hale göre daha fazladır ve entropisi de sıvı
halden daha fazladır. Bu genellikle makroskobik fenomenle
karşılıklı ilişkisi vardır .Örnek olarak bir katı Tm olarak ifade
edilen bir erime sıcaklığında erir. Erimekte olan bir maddenin
entropisi q/Tm oranında artar. Eğer erime işlemi sabit bir
basınç altında yapılıyorsa q = ∆H yazılabilir.
∆S = ∆H /Tm
Madde erirken entropisindeki artış maddenin karışıklığındaki
artışla karşılıklıdır ve ya bir sistemi oluşturan parçacıkların
karışıklığı artar.Yukardaki cerrelasyon evrensel olarak
kullanılmaz ya da geçerli değildir. Çünkü aşırı soğutulmuş bir
sıvı kendiliğinden katılaşır.
Bunun sonucunda düzensizlik derecesinde bir azalma
görülürken buna entropideki artış eşlik eder. Bu son örnekteki
anormallik donan bir sistemdeki düzensizlik derecesi göz
önüne alındığında donan sistemin ısısını absorb eden sıcaklık
banyosundaki düzensizlik değişiminin göz önünde
bulundurulmasıdır. Aslında ,aşırı soğutulmuş bir sıvı
kendiliğinden donuyorsa donan sistemin düzensizlik
derecesindeki artış ısı rezervuarındaki düzensizlik
derecesindeki azalmadan daha azdır. Böylelikle kendiliğinden
gerçekleşen donma prosesi genel bir düşüşe ve entropide genel
bir artışa neden olur. Eğer donma işlemi dengedeki erime
noktasında meydana geliyorsa donan sistemin düzensizlik
derecesindeki artış donma ısısını absorbe eden ısı
rezervuarındaki düzensizlik ölçüsünde olan azalmaya
eşittir.Bunun sonucunda rezervuarda ve sistemin toplam
enerjisinde toplam düzensizlik derecesi değişmez.
Düzensizlik kolaylıkla sistemden ısı
rezervuarına aktarılabilir ve sonuç olarak
sistemin ve rezervuarlarının toplam entropisi
katılaşma prosesinin bir sonucu olarak değişmez
. Entropide kullanılan sistemden ısı rezervuarları
çıkarılabilir. Bir maddenin erime ya da katılaşma
sıcaklığı hal değişiminin olduğu sistem ve ısı
banyosunda herhangi bir değişim ,artış olmadığı
sıcaklık derecesi olarak tanımlanabilir. Sadece
bu sıcaklıkta katı faz sıvı fazda dengededir ve
bunun bir sonucu olarak bu sıcaklıkta faz
değişim dönüşümlü olarak gerçekleşir.
MİKROSTAT KAVRAMI
Entropiyle karışklık derecesi arasındaki nicel bağıntıyı gelişim
için nicel karışıklık derecesi gerekir. Basit statik enerjinin
bünyesinde bulunabilir. Statik enerji varsayım gelişir ki
sistemin denge durumu olasılıklar arasında en olası olanıdır.
Konu sistemin karalılığıyla ve kriterin kontrolu ve en olası
durumun parçalarıyla ilgilidir. Fizik bilimindeki büyük
gelişmelerden biri quantum teorisinden sorunlarının
anlaşılmasında dikkate alınacak gelişmelerdir. Quantum
teorisinin istediği şeylerden biri de eğer bir parça belirli bir
hacimde hareket etmek üzere sınırlandırıldıysa bu onun
enerjisinin quantize edildiği anlamına gelir. Bir partikül
sadece izin verilen , sınırlanmış, enerji bantları tarafından
ayrılım enerji değerlerine sahip olabilir.
Partiküllerin hareket ettiği mevcut mevcut hacimde verilen
herhangi bir molekül için quantize enerji değeri arasındaki
mesafe azalır. Böylelikle partiküllerin konumunda herhangi bir
sınırlama olmadığında enerji sürekli hale gelir. Örnek olarak
gaz hacmindeki bir partikül katı hacmindeki partikülün
kıyaslanması verilebilir. Gaz partikülünün tüm kendi
hacminde hareket edebilirken katıda bulunan partikül
kendisini çevreleyen çok küçük bir hacimle sınırlandırılmıştır.
Bu örnekte quantum teorisinden yola çıkarak şunu
söyleyebiliriz ki bir katı içindeki partiküllerin mevcut enerji
seviyeleri bir gaz içindeki partikülün mevcut enerji
seviyelerine göre çok daha fazla geniş olarak yerleştirilmiştir.
Quantum sayesinde olan bu enerjinin etkisi aşağıdaki
hipotezsel sistemi deneyerek görebiliriz.
Bu Gurne’nin öğretilerini göz önünde bulundurarak özdeş
partiküllerin tüm latis alanını kaplayan kusursuz bir kristal göz
önüne alalım. Partiküllerin karakteristiği ve kısmi kristal
yapısı quantumlaşmış enerji seviyelerini belirtir. En düşük
enerji düzeyi ya da yer durumu Eo ile , artan enerji
seviyelerini ise E1,E2,E3 ....ile gösterilsin. Kristal n tane
partikül içersin ve toplam U enerjilerine sahip olsun.
İstatistiki mekanik şu soruyu soruyor; Toplam U enerjisine
sahip bir sistemde, partikül mevcut enerji arasında nasıl
değiştirilebilir ve en olası dağılımlar nasıldır? 3 farklı latis
kenarına dizilmiş olan ( A,B,C ), özdeş ve birbirinden farklı
olmayan 3 partiküle sahip bir kristal düşünelim. Daha kolay
anlaşılabilmesi için quantumdaki enerji düzeylerinin eşit
olarak dağıldığını ya da yerleştirildiği Eo’ı yer düzeyi alarak
0’a eşitlediğimizde 1. düzeyi E1=u , E2=2u , olarak alalım ..
Sistemin toplam enerjisini U’nun 3u’ya eşit olduğunu kabul
edelim. Bu sistemin 3 farklı şekilde dağıtıldığını düşünebiliriz:
3 partikülde 1. seviyede ;
1 partikülün 3. seviyede ve diğer 2 partikülün 0. seviyede;
1 partikülün 2. seviyede , 1 partikülün 1. seviyede ve diğer
partikülün 0. seviyede
Dağıtılmalar deneysel olarak , kısmi olarak kaç farklı
düzenleme verdiğini saptamak için deney yapılır.
ε3
ε2
ε1
ε0
(a)
(b)
(c)
Şekil : Sabit enerjili bir sistemde parçacıkların enerji düzeyleri arasında dağılımı
Şimdi bağımsız olarak kaçar tane ayırt edilebilir dizilim
içerdiklerini belirlemek için bu dağılımları denemeliyiz.
Dağılım a: Bu dağılımın sadece bir dizilimi vardır, çünkü
parçacıkların üç kafes bölgesi arasında yer değiştirmesi, farklı
bir dizilim oluşturmamaktadır.
Dağılım b: Ayırt edilebilir üç kafes bölgesinin tamamı, 3u
enerjili parçacık tarafından işgal edilebilir ve geriye kalan iki
bölge, sıfır enerjili bir parçacık tarafından doldurulabilir. Sıfır
enerjili parçacıkların yer değiştirmesi farklı bir dizilim
oluşturmadığından, b dağılımında üç farklı dizilim söz
konusudur.
Dağılım c: Ayırt edilebilir üç kafes bölgesinin tamamı, 2u
enerjili parçacık tarafından işgal edilebilir ve kalan iki
bölgenin ikisi de, 1u enerjili parçacık tarafından doldurulabilir.
Geriye kalan tek bölge ise, sıfır enerjili parçacık tarafından
doldurulur.
Böylece, c dağılımındaki ayırt edilebilir
dizilimlerin sayısı,
3 x 2 x 1 = 3! = 6 olur.
Bu dizilimler Şekil’de gösterilmiştir.
Yani, üç parçacık, toplam enerjisi U = 3u olan
bir sistemdeki enerji seviyelerine, ayırt edilebilir
10 farklı şekilde yerleşebilir.
Bu ayırt edilebilir dizilimlere kompleksiyonlar
ya da mikrohaller adı verilir ve her on mikrohal,
bir makrohale karşılık gelir.
EN MÜMKÜN MAKROSTATE’İN TESPİTİ
Makrostate düşünce klasik termodinamiğin alanı içinde
bulunmaktadır ve makrostate sistem bağımsız
değişkenlerle sabitlenmiştir. Birinci bölümde görüldüğü
gibi,sistemin büyüklüğü ve sistemin kompozisyonu iki
bağımsız değişkene sahiptir. Böylece sabitlenmiş
kompozisyonun sistemi üç bağımsız değişkenlidir ki;
bunlardan ikisi gerçek artılı sistemin ebadını tanımlar.
Yukarıdaki örnekte U, V ve n değerleri sabitlendi ve
istenilen sabitlik oranı enerji seviyelerinin niceliğini
tanımladı ve buradan makrostate sistem tanımlanmış oldu.
Bu makrostate düşüncesine bağlı kalınarak, bu makrostate
in yokluğunda farz edilmelidir ki, her mikrostate eşitliği
mümkündür. Böylece biz her sistemde mikrostate elde
edebiliriz.
Herhangi bir mikrostate in içinde sistemin gözlenme ihtimali
1/10 dur. Bu durumda 10 mikrostate üç ayrımı kapsar; a nın
oluşabilme ihtimali 1/10 dur, b nin oluşabilme ihtimali 3/10
dur ve c nin oluşabilme ihtimali 6/10 dur. C nin dağıtımının
hazırlığının “en muhtemel” olduğu görülür. Bu ihtimallerin
fiziksel önemi iki ayrı yol ile görülebilir.1) sistemde ani bir
gözlem yapmak mümkünse ayrımların hazırlıklarının
gözlemlenme mümkünlüğünde c; 6/10 dur ya da 2) eğer
sistemi sonlu zaman aralığında gözlersek; sistem bir
mikrostate den diğerine hızlıca değişir sonra bu zaman
bölümünde sistem bütün hazırlıklarını c nin 6/10 olabileceği
duruma harcar.
Tartışma süresince basit sistemin içerdiği üç parça 3u nun
enerjisini paylaşır, çok açıktır ki sistemin toplam enerjisi ve
parçacıkların sistemdeki numaraları artış gösterir, sonra ayırt
edilebilir hazırlıkların sayısı (mikrostateler) sabitlenmiş U,V,n
diğerleri için artış gösterir. Bu mikrostateler hala tek bir
mikrostate e uyum sağlarlar. Benzer olarak mümkün
dağılımların sayılarının artmasıdır ve gerçek sistemle örneğin
1 moldür ve 6,023.1023 parçacık içerir. Bulunur ki en
muhtemel dağıtımların sayısı tüm diğer dağıtımların
sayılarından çok daha geniş olur. Ayrımların içinden verilen
hazırlıkların sayısı , takipte görüldüğü gibi farz edilir. Eğer n
parçacıkları enerji seviyeleri arasında ayrıştırıldıysa n0 gibi
seviye ε0; n1 seviyede ε2. n2 seviyede ε2 ve nr ye kadar en
yüksek kapsama sınırı εr de dir, sonra hazırlıkların sayısı, ,
aşağıda verildiği gibidir.
ir
Ω=n!/n0! . n1! . n2
...nr!n= n! /
i 0
örnek basit sistemin tartışılması imkanını verir ki;
 (dağılım a) = 3! / 3!. 0!. 0! =1
 (dağılım b) = 3! / 2!.1!.0! = 3
 (dağılım c) = 3! / 1!.1!.1! = 6
 En muhtemel dağılımlar sayı dizisinin n0, n1, ..., nr
saptanmasıyla elde edilir ki en büyüten  nın değeridir. N1 in
değeri en geniş olduğundan, Stirling’in yaklaşımı
kullanılabilir(lnx!=xln x-x)Eşitliğinin logaritmasını alınarak
lnΩ=n ln n - n- Σ(ni ln ni – ni)
Sistemin makrostatesi saptanmış olmalıdır, sabitlenmiş U,
V ve bir çok enerji seviyelerinin arasındaki parçacıklar uyum
içinde bir halde olmalıdır.
U = sabit = n0ε0+n1. ε 1+n2. ε 2+…+nr. ε r = Σ ni εi
Ve n = Sabit; = n0 + n1 + n2 + n3 +nr Σ ni
Yukarıdaki eşitliklerden enerji seviyelerinin
parçacıklarının arasında herhangi bir yer değiştirmede durumla
uyum içinde olmalıdır.
dU= Σεidni = 0 ve dn= Σdni = 0
Keza eşitlik yukarıdaki eiştlikten enerji seviyesindeki
parçacıkların yer değiştirmesi
dlnΩ= -Σ(dnilnni+nidni/ni-dni)=- Σ(dnilnni)
Eğer  nın maksimum değere sahip olması mümkünse,
enerji seviyeleri arasındaki küçük değişimlerin  nın ve ln
nın değerini değiştirmez.bu nedenle nn değişimi  gibi en
büyük değere sahiptir
dlnΩ = - Σ(d ln ni) = 0 Ω nın maksimum değerde olduğu
durumda, verilen makrostate aynı zamanda bir önceki slayttaki
eşitlikler için tatmin edicidir. edicidir. nn değişim değeri
sonucunun uygunluğu için en mümkün dağıtımın
saptanamayan çarpanların metodu tatbik edilir. (4.5) eşitliği
kararlı ß ile çarpılır ki ß nin karşılıklı enerji ünitesine sahiptir;
Σßεidni = 0 Bu eşitliğin çarpımını boyutsuz sabit α ile
Σ αdni = 0 ve bu son üç eşitlik toplanarak;
ir

(ln ni + α + ßεi ) dni=0
i 0
(ln n0+α+ß.ε0)dn0+(lnn1+α+ß. ε 1)dn1+(lnn2+α+ß. ε 2)dn2+(lnn3+α+ß.ε 3)dn3+…+(lnnr+α+ß.ε r)dnr = 0
yukarıdaki eşitliğinin çözümü ister ki her parantezlenmemiş
terimin 0 a denkliğini
lnni + α + ßεi = 0
n = e-α e-ß εi
Özet olarak r seviyesi verir ki;
ir

ir
ni = n = e-α
i 0

e-βεi
i 0
e-α = n / e-ßεi
Tekrar özet olarak,

e = e-ß ε0 + e-ß1ε + e-ß ε2 +…+ e-ß ε r
Her kararlı ß nin önemi ve enerjinin sayımı bölünme işleminin
basamağıdır. Buradan;
e-α = n / P
ni = ne-ßεi / P
ε
ε1
ε2
ε3
ε4
ε5
n
n1 n2 n3 n4
n5
Şekil: Enerji seviyeleri parçacıkları arasındaki dağılımının en
muhtemel durumunun şematik sunumu.
Enerji seviyelerindeki parçacıkların dağılımı  yı büyütür (en
mümkün dağılım) böylece biri yükselen enerji ile seviyelerin
işgali azalır. Bu dağıtın şekli bir önceki slaytta
gösterilmektedir. Son eşitliğin sınanması gösterir ki; B pozitif
nicelikle olmalı aksi taktirde sonsuz enerji seviyesi
parçacıkların sonsuz sayısını içerecektir.Şekilde verilen
sistemin gerçek şekli de eğri ß nın değeri ile
sabitlenmiştir.(gösterildiği gibi)Tüm sıcaklığa ters orantılı
olarak
ßα 1 / T veya ß = 1 / kT
Boltzmann sabiti olan k, her molekül anlatımı için ‘Gaz
Sabitesi’ dir.
K = R / a = 8,3144 / 6,0232 * 1023
Olup, burada a, Avogadro sayısıdır.
SICAKLIK DERECESİNİN SONUÇLARI
Bir önceki şekildeki dağılım parçacıklarının yapısı sıcaklık
derecesi ile sabitlenmiştir.Yine de mikrostate sistemlerin
değerleri sabitlenmiş U,V ve de diğerleriyle sabitlenmiştir, sonra
T; bağımsız değer sabitlenmiştir. Görülebilir ki; T nin artımıyla ß
azalır ve dağılım şeklinin değişimi bir sonraki slayttaki şekilde
gösterilmiştir. Sıcaklık artar üst seviyeler birbiriyle yakınlaşır,
çoğalır ve bu uyuşum; enerji parçacıklarının ortalamasında artış
gösterir (U/n değerlerindeki artım) ki o da sabitlenmiş ve V ve n
değerlerinin artan U ya uyumudur.
Durum üzerine sistemdeki parçacıkların sayısı genişlediğinde en
muhtemel dağılımların sayısı içinden, maks, tüm hazırlıklara en
önemli katkıyı yapan terimdir. toplam, sistemin sahip olabileceği
gibi, bu maks bariz olarak tüm diğer hazırlıkların özetinden daha
geniştir. Bu nedenle toplam parçacıkların sayısının genişliği,
yani maks, toplam ile eşit olabilir.
β = 1/ kT, yazılabilir;
ln Ωtoplam = ln Ωmaks = nln n –Σni ln ni
N1 değerleri önceden verildiği gibidir. Buradan
ln Ωtoplam = n ln n n / p e-εi / kT ln(n / p e-εi /kT
= n ln n – n / p (e-εi /kT(ln n – ln p – εi /kT
= n ln n(ln n – lnp) Σe-εi /kT(ln n –lnp –εi/kT)
= n ln n – n ln n + n ln p + n / p kT Σe-εi /kT
olup,
U = Σniεi = Σ n / p εi e-εi /kT= n / p Σe-εi / kT

Bu nedenle;
Σe-εi /kT = U p / n ve buradan;
ln Ω = n ln p + U / kT elde edilir.
εi
ni
Şekil: Kapalı sistemin sabit miktarının muhtemel enerji
sevisindeki dağılımları sıcaklık derecesindeki değişimdir.
SİSTEM İÇİNDE ISIL DENGE VE BOLTZMANN EŞİTLİĞİ
Şimdi sıcak bir banyoda termal denge içinde parçacıkları düşünelim
ve sabitlenmiş U V ve n değerleri birlik sistemi (parçacıklar+sıcak
banyo) tarafından sabitlensin.
U = Uparçacıklar sistemi + Usıcak banyo
V= Vparçacıklar sistemi+Vsıcak banyo
N= sistemdeki parçacıkların sayısı + sıcak banyonun sabitlenmiş ebatı
Parçacık sisteminde ve sıcak banyodaki termal dengede enerjinin
küçük değişimi ikisi arasında olagelir, ve çok küçük değişimleri
kararlı U, V ve n de sisteminde parçacıkları verir.
dlnΩ = dU / kT
(P sadece ε1 ve T değerlerine bağlıdır.) Ve bu enerji
değişimi sabit toplam miktara taşınır, sonra;
dU = dq
Enerji değişimi, sıcaklık değişimi şeklinde görülür. Bundan
dolayı
dlnΩ = dq / kT
Sıcaklık yer değişimi sabit T de sonuçların bu da eski hal
oluşur demektir.
dq / T = dS
ve buradan
dS = k dln Ω
S ve  daki kalıcı fonksiyonlar, yukarıdaki eşitlikteki gibi
diferansiyel, verilen eşitlikte ayrı yazılır.
S = k ln Ω
S = k ln Ω, Boltzmann eşitliği gibi bilinir.
Bu eşitlik niceliksel ilişki ve sistemin
entropisi arasında karışımın derecesi şeklinde
istenir ki, karışımın derecesi dır.  erişilebilir
enerji karıştırılabilir veya paylaştırılabilir
parçacık sistemi arasında yöntem sayısıdır. En
muhtemel durum sistemi maks U, V ve n nin
sabitlenmiş değerlerine dayanır; ve buradan
sistemin denge durumu S maksimum’a
dayanırken sabitlenmiş U, V ve n nin sabit
değeri durumudur. Böylece Boltzmann eşitliği
entropiye fiziksel nitelik sağlar
SONUÇ
Bir sistem birbirinden bağımsız karışırılabilen cok sayıda tanecik
içerir. Her tanecik sistemin termal enerjisiyle tanımlanır.
Sistemde sayılamayacak kadar cok tanecik vardir. Sistem; kitlenin
taneciklerinden olusmasına rağmen, taneciklerden tamamen farklı bir
yapıda olur. Buna sistemin dengesi denir.
Sistemdeki tanecik sayısı sistemin entropisi arasındaki iliski Boltzmann
esitliginde S=k lnΩ olarak verilmistir. Bu esitlikte görülüyorki,
sistemin tanecik sayısı arttıkca sistemin entropisi de artıyor.
Toplam entropi termal ve konfigrasyonel entropiyi de içinde barındırır.
Atom dizilişlerinin kaç yolu olduğuna bağlı olarak Ω conf, ve buna
bağlı olarak da Ω th bulunur. Böylece, Boltzmann eşitliğinden Sconf ve
S th bulunur.
Kuvantum teorisinin istatistik mekanigin kullanılış sonucu olarak
sistemin fiziksel oluşumu ve sistemin entropsi arasında bir ilişki vardır.
Download