M.Ü ATATÜRK EĞİTİM FAKÜLTESİ SINIF ÖĞRETMENLİĞİ A.B.D HAZIRLAYAN: DEMET ATUN 20070100 4-B TÜRKLERDE ANAYASA HAREKETLERİ VE TÜRK ANAYASALARI 2.1.Sened-i İttifak (1808) 2. Mahmut ile ayanlar arasında imzalanmış bir anlaşmadır. Amacı: Merkezi otoriteden bağımsız hareket etmeye başlayan ayanları devlet denetimi altına almaktır. Anlaşmaya göre; Ayanlar, bulundukları bölgelerde devlet adına vergi ve asker toplayabilecekti. Sened-i İttifak’la Osmanlı Devleti ayanların hukuki varlığı tanınmıştır. Padişah, ilk kez kendi otoritesi dışında bir gücün varlığını kabul etmiştir. Padişah’ın yetkileri ilk kez sınırlandırılmıştır. Osmanlı tarihinde padişahın yetkisini sınırlayan ilk girişim olması açısından Sened-i İttifak anayasa değil fakat anayasal bir belge niteliğindedir. Merkezi otoritenin güçlenmesiyle 2. Mahmut tarafından uygulamadan kalkmıştır. 2.2 Tanzimat Fermanı (1839) (Gülhane Hattı Hümayun-u) Osmanlı tarihinde anayasal gelişmelerin ikincisini Tanzimat Fermanı oluşturur. Bu fermanla padişah yetkilerini kendisi sınırlamıştır. Mustafa Reşit Paşa tarafından hazırlanmış, Abdülmecit tarafından ilan edilmiştir. Osmanlı Devleti 1839 yılında azınlık ayaklanmalarını durdurabilmek ve Mısır sorununda (Kaval-ı Mehmet Ali Paşa Ayaklanması) Avrupalı devletlerin desteğini alabilmek için Tanzimat Fermanı’nı yayımlamıştır. Bu ferman ile ; Hukuki eşitlik Demokratikleşme Hukukun üstünlüğü anlayışları gelişmeye başlamıştır. Fermanın Amacı: Osmanlıya bağlı bütün vatandaşlara eşit haklar verip, Avrupa devletlerinin Osmanlının içişlerine karışmasını engellemektir. Fermanın İçeriği: Askere alma ve terhis işleri düzene sokulacaktır. Gayr-i Müslimler de askerlik yapacak ve askerlik vatani görevler haline gelecektir. Kanun önünde herkes eşit olacak, mahkemeler açık yapılacak, mahkeme kararı olmadan kimseye ceza verilmeyecek, işkence yapılmayacaktır. Müsadere (mala el koyma) kaldırılarak özel mülkiyet hakkı sağlanacaktır. Vergiler herkesin gelirine göre alınacaktır. Rüşvet ve iltimas (adam kayırma) önlenecektir. Ferman hükümlerine ve çıkarılacak kanunlara padişah saygı gösterecektir. Tanzimat Fermanı’yla padişah ilk kez kanunun üstünlüğünü kabul etmiştir. 2.3 Islahat Fermanı (1856) Osmanlı tarihinin 3. anayasa girişimi olan Islahat Fermanı özellikle imparatorluk bünyesi içerisindeki gayrimüslimlere eşit haklar verilerek ayrımcılığın kaldırılması amacıyla çıkarılmıştır. Osmanlı devleti 1856 yılında azınlık ayaklanmalarını bastırabilmek ve Kırım savaşında Avrupalı devletlerin desteğini alabilmek için Islahat Fermanını yayımlamıştır. Bu fermanın bazı maddeleri Tanzimat fermanını tamamlayan ve pekiştiren niteliğe sahip iken bazı maddeleri azınlıklara imtiyaz niteliğindedir. Fermanın Amaçları: Osmanlıyı çöküşten kurtarmak, Kırım Savaşı’ndan sonra toplanan Paris Barış Konferansı’nda azınlık haklarıyla ilgili kararlar alınmasını önlemek, Avrupalı devletlerin Osmanlının içişlerine karışmasını engellemek, Tanzimat Fermanı’nın eksiklerini tamamlamak, Azınlıkların Osmanlıya olan bağlılığını arttırmak. Fermanın İçeriği: Azınlıklar, devlet memuru ve il genel meclislerine üye olabileceklerdir. Herkes şirket ve banka türü ticari kurumlar açabilecektir. Mahkemeler açık yapılacak, herkes kendi dinine göre yemin edebilecektir. Cizye (gayrimüslimlerin ödediği askerlik vergisi) kaldırılacak, azınlıklar için bedelli askerlik uygulaması getirilecektir. Gayrimüslimlere din ve mezhep özgürlüğü tanınacak; tapınak, hastane ve okullarda onarım yapmalarına izin verilecektir. Yabancılar, ülkenin her yerinde bedelini ödemek koşuluyla mülk sahibi olabilecektir. Azınlıklar, Türk okullarında okuyabilecek, kendi dillerinde öğretim yapan okullar açabilecektir. Islahat Fermanı’yla din farkı gözetilmeksizin bütün vatandaşlar eşit haklara sahip olmuşlardır. Ancak azınlıklara verilen bu geniş haklar Osmanlı Devleti’nin dağılmasını hızlandırmıştır. Diğer yandan Müslüman halkın memnuniyetsizliği artmıştır. Fermanlar hukuk devletine geçişin ilk adımlarıdır. İlk defa padişahın yetkilerini sınırlayan bir hukuki belge ortaya konulmuştur. Fermanlarda yer alan hükümler padişahın takdirine bağlı olduğundan ve bunları koruyucu hukuki mekanizmalar öngörülmediğinden etkili olamamışlardır. TÜRK ANAYASALARI 1876 Kanun-i Esasi (1.Meşrutiyet) 1921 Anayasası (Teşkilat-ı Esasiye) HÜKÜMET SİSTEMİ: Meşruti Monarşi Çift meclisli yapı HÜKÜMET SİSTEMİ: Meclis Hükümeti Tek meclisli yapı 1924 Anayasası 1961 Anayasası 1982 Anayasası HÜKÜMET SİSTEMİ: Karma sistem Tek meclisli yapı HÜKÜMET SİSTEMİ: Parlamenter sistem İki meclisli yapı HÜKÜMET SİSTEMİ: Parlamenter sistem Tek meclisli yapı 2.4. 1876 KANUN-İ ESASİ (1. MEŞRUTİYET) İlk Osmanlı anayasası olan Kanun-i Esasi, 23 Aralık 1876 tarihinde ilan edilmiştir. Prusya ve Belçika Anayasaları esas alınmıştır. 2. Abdülhamit’in Anayasayı kabulü ile meşrutiyet yönetimine geçilmiştir. Meşrutiyet’in Özelliği: Türk tarihinde ilk kez anayasa yürürlülüğe girmiştir. Osmanlı tarihinde ilk kez meclis (parlamento) açılmış ve halka temsil hakkı verilmiştir. Kanun-i Esasi’nin Özellikleri: Yasama yetkisi Meclis-i Umumi adı verilen parlamentoya verilmiştir. Parlamento, Meclis-i Mebusan ve Meclis-i Ayan olmak üzere iki meclisten oluşuyordu. Meclis-i Ayan padişah tarafından, Meclis-i Mebusan ise 4 yılda bir yapılan seçimlerle Osmanlı erkekleri tarafından seçilecektir. Ayan meclisi üyeleri padişah tarafından ölünceye kadar tayin edilebilecektir. Yürütme yetkisi, padişahın başkanlığındaki Bakanlar Kurulu’na (Heyet-i Vükela) verilmiştir. Yargı yetkisi ise, Şer-i Mahkemeler ve Nizamiye Mahkemelerince yürütülecektir. Şer-i Mahkemeler İslam hukukunun uygulandığı anlaşmazlıkları, Nizamiye Mahkemeleri Batı kökenli kanunların uygulandığı uyuşmazlıkları karara bağlamaktır. Hükümet padişaha karşı sorumlu olacaktır. Padişah gerekli gördüğünde meclisi açıp kapatabilecektir. (113. madde) Padişah, devlet güvenliğini bozduğu gerekçesiyle polis araştırması yaptırabilecek ve suçlu görülenleri sürgüne gönderebilecektir. Kanun-i Esasi ile düzenlenen temel hak ve hürriyetler şunlardır: Vatandaşlık hakkı, kişi hürriyeti, kişi güvenliği, ibadet hürriyeti, dilekçe hakkı, öğretim hürriyeti, mali güce göre vergi hürriyeti, kanuni hâkim güvencesi, vergilerin kanuniliği ilkesi, müsadere ve angarya yasağı. “Kanun-i Esasi’yle Osmanlı halkı ilk kez sınırlı da olsa yönetime katılma şansına sahip oldu. Ancak padişah yine de ulusal iradenin üzerinde bir güce sahipti. 2. Meşrutiyet’in İlanı: 2. Abdülhamit, 14.02.1878 tarihinde Osmanlı-Rus Savaşı’nı bahane ederek Meclisi kapatmıştır. 1908 yılında İttihak Terakki Cemiyeti’nin baskısı sonucu Meşrutiyet yeniden ilan edildi. Böylece 2. Meşrutiyet dönemi başladı. 2. Abdülhamit 1909’da tahttan indirildi. Anayasa’da önemli değişiklikler yapıldı. 1909 Yılında Anayasa’da (Kanun-i Esasi’de) Yapılan Değişiklikler Şunlardır: Hükümet, padişaha değil meclise karşı sorumlu hale getirilmiştir. Padişahın yetkileri sınırlandırılmıştır. Padişahın sürgüne gönderme yetkisi kaldırılmıştır. Padişahın meclisi açma-kapatma yetkisi zorlaştırılmıştır. Sansür yasağı kaldırılmıştır. Cemiyet (parti) kurma hakkı getirilerek, çok partili hayata geçiş sağlanmıştır. 2.5. 1921 Anayasası (Teşkilat-ı Esasi) 23 Nisan 1920’de toplanan Büyük Millet Meclisi, hilafet ve saltanat makamlarını kabul eden Kanun-i Esasi’yi reddederek, millet egemenliğini kabul etti. Hükümet Sistemi: Meclis hükümeti (yasama ve yürütme organları, yasamada toplanır.) Meclis hükümeti sisteminde meclisin üstünlüğü benimsenmiştir. Devlet başkanı yoktur. Çünkü henüz devlet rejimi kurulmamıştır. ‘’Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.’’ İlkesinin kabul edilmesiyle Cumhuriyetin dayanağı olan milli egemenlik ilkesi benimsenmiştir. Kuvvetler Birliği ilkesi kabul edilmiştir. (Yasama ve yürütme görevi meclise aittir.) Yargıyla ilgili bir hüküm getirilmemiştir. Seçimlerin 2 yılda bir yapılması karara bağlanmıştır. Seçmen yaşı 18 olarak kabul edilmiştir. Çift dereceli seçim sistemi benimsenmiştir. Hak ve özgürlüklere yer verilmemiştir. Çift dereceli seçim sisteminde halk doğrudan doğruya sandığa gidip oy kullanmaz. Önce milletvekilini seçecek olan temsilcileri seçer. Seçtiği temsilciler kullandıkları oy ile milletvekillerini seçer. 1921 Anayasası’nın en önemli yeniliği ‘’Milli Egemenlik’’ ilkesinin benimsenmesidir. 1921 Anayasası tek yumuşak anayasa niteliğindedir. TBMM Dönemi’nde Cumhuriyet’in ilanıyla 1921 Anayasası’nda şu değişiklikler yapılmıştır: ‘’Türkiye Devleti’nin rejimi Cumhuriyet’tir.’’ maddesi anayasaya girmiştir. Cumhurbaşkanının TBMM içinden ve TBMM üyeleri tarafından seçilmesi kararı alınmıştır. Aynı kişi tekrar Cumhurbaşkanı seçilebilecektir. Başbakan, Cumhurbaşkanınca TBMM üyeleri arasından seçilecektir. Devletin başkanı Cumhurbaşkanı’dır. Cumhurbaşkanlığı süresinin 4 yıl olması karara bağlanmıştır. 2.6 1924 ANAYASASI Hükümet Sistemi: Karma Sistem (yasama ve yürütme organları, yasamada toplanır.) Karma Hükümet Sistemi, Meclis Hükümeti Sistemi ve Parlamenter Hükümet Sistemi arasındaki süreç demektir. Çoğunlukçu demokrasi anlayışı benimsenmiştir. 1928’de, ‘’Devlet’in dini İslam’dır’’ hükmü çıkartılmıştır. 1930’da kadınlar, yerel seçimlerde seçme, 1934’te genel seçimlerde seçme-seçilme hakkını almışlardır. 1931’de seçmen yaşı 18’den 22’ye çıkarılmıştır, seçimlerin 4 yılda bir yapılması karara bağlanmıştır. 1937’de, laiklik dâhil altı ilke anayasaya girmiştir. ‘’Devlet’in yönetim şekli Cumhuriyet’tir.’’ Maddesinin değiştirilmesi yasaklanmıştır. 1946’dan itibaren çok partili siyasi hayata geçilmiş; tek dereceli seçim sistemi benimsenmiştir. 1924 Anayasa’sı hem tek partili dönemde hem de çok partili dönemde uygulanan ve Türkiye Cumhuriyeti’nin en uzun süre yürürlülükte kalan anayasasıdır. (36 yıl) 2.7 1961 ANAYASASI: 27 Mayıs 1960 askeri ihtilali sonucunda oluşturulan Kurucu Meclis (Milli Birlik Komitesi ve Temsilciler Meclisi) tarafından hazırlanıp, halkoyuna sunularak kabul edilmiştir. Hükümet Sistemi: Parlamenter Sistem, Kabine Sistemi Yasama yetkisi, Millet Meclis ve Cumhuriyet Senatosu tarafından bölüşülmüştür. Çift meclisli anayasadır. İlk kez güçler ayrılığı ilkesi benimsemiştir. Yasama yetkisi, Millet Meclisi ve Cumhuriyet Senatosu’na; yürütme yetkisi, Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu’na; yargı yetkisi ise bağımsız mahkemelere verilmiştir. Temel hak ve özgürlüklerin en ayrıntılı biçimde düzenlendiği anayasadır. Herkese önceden izin almadan dernek kurma hakkı, işçilere ve kamu çalışanlara sendika kurma hakkı ile toplu sözleşme ve grev gibi çeşitli haklar verilmiştir. Çoğulculuk ilkesi benimsenmiştir. ‘’Sosyal Devlet’’ ilkesi ilk kez bu anayasada yer almıştır. Bunun yanı sıra ‘’Hukuk Devleti, Demokratik Devlet, İnsan Haklarına Dayalı Devlet’’ ilkeleri bu anayasada yer almıştır. Anayasa Mahkemesi kurulmuştur. Hâkimler Yüksek Kurulu kurulmuştur. 1961 Anayasası, 1971 ve 1973 yılında askerlerin müdahalesiyle ciddi değişikliklere uğramıştır. Bu değişiklikler: Bakanlar Kurulu’na kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi verilerek yürütme güçlendirilmiştir. Üniversite özerkliği azaltılmıştır. TRT’nin özerkliği kaldırılmıştır. Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ile Devlet Güvenlik Mahkemesi kurularak yargı denetimine sınırlama getirilmiştir.(Devlet Güvenlik Mahkemeleri 2004’te kaldırılmış; Devlet Güvenlik Mahkemelerinin görev alanına giren davalara Ağır Ceza Mahkemeleri’ne bırakılmıştır.) Memurların sendika kurma hakları ellerinden alınmıştır. 2.8 1982 ANAYASASI 1982 Anayasası, 1961 Anayasası gibi askeri darbe sonucunda oluşmuştur. Yine bir kurucu meclis (Milli Güvenlik Konseyi ve Danışma Meclisi) tarafından hazırlanmış ve halk oyuna sunularak kabul edilmiştir. Hükümet Sistemi: Parlamenter sistem, Kabine sistemi Kazuistik (her şeyi kuralla çözme yöntemi, ayrıntıcı) bir Anayasadır. En ‘’sert’’ anayasamızdır.(Değiştirilmesi kanunlardan çok daha zordur.) Yürütme organı güçlendirilmiştir. Siyasi kararlar almadaki zorlukları giderici hükümler getirmiştir. Bu hükümler şunlardır: Cumhurbaşkanının TBMM seçimlerini yenileme yetkisi vardır. Toplantı yeter sayısı, üye tamsayısının en az üçte biri; karar yeter sayısı, katılanların salt çoğunluğudur. (Bu çoğunluk üye sayısının ¼’ünden bir fazla olmak zorundadır.) Siyasi parti grupları en az 20 milletvekilinden oluşur. 1995 yılında anayasada değişiklikler yapılmıştır: 12 Eylül 1980 askeri darbesini öven cümleler çıkartılmıştır. Seçme ve siyasi partilere üye olma yaşı 18’e indirilmiştir. Sendikaların siyaset yapma yasağı kaldırılmıştır. Milletvekili sayısı 550’ye çıkarılmıştır. Kamu çalışanlarının sendika kurmalarına izin verilmiştir. 1982 Anayasasının Başlangıç Metni 1982 Anayasası’nın 2. maddesi ile ‘’Başlangıcı’’ bölümündeki ‘’temel ilkeler’’ değiştirilemez ve değiştirilmeleri teklif dahi edilemez hükümler haline gelmiştir. Başlangıç İlkeleri Atatürk İlke ve İnkılâplarına Bağlılık Atatürk Medeniyetçiliği Atatürk Milliyetçiliği Çağdaş Medeniyet Düzeyine Ulaşma Azmi Milli Egemenlik Anayasanın ve Hukukun Üstünlüğü Özgürlükçü Demokrasi Doğal Haklar Türk Varlığının Devleti ve Milletiyle Bölünmezliği Sosyal Adalet ve Eşitlik İnsan Onurunun Korunması ve Kişinin Maddi ve Manevi Varlığının Korunması Laiklik Devletin Temel Nitelikleri a. Demokratik Devlet Demokratik Devletin unsurları şunlardır: Egemenliğin bir kişi, zümre veya sınıf tarafından, belli sınıfların yararına kullanılmaması Serbest ve genel oya dayalı ve düzenli aralıklarla tekrarlanan seçimlerin yapılması Seçmenlere birden fazla alternatif sunulması Serbestçe örgütlenmiş siyasi partiler arasında eşit şartlarda yürütülen iktidar yarışının olması Temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması b. Laik Devlet Laik Devletin öğeleri şunlardır: Resmi bir devlet dininin bulunmaması Din ve mezhep ayrımının yapılmaması Devlet yönetiminin din kurallarına dayalı olmaması Din kurumları ile devlet kurumlarının birbirinden ayrılmış olması Din hizmetlerinin de bir kamu hizmeti olarak kabul edilmesi Başbakan’a bağlı Diyanet İşleri Başkanlığı genel idare içinde yer alır. c. Hukuk Devleti Vatandaş haklarının hukuki güvence altına alındığı ve devletin eylem ve işlemlerinin hukuk kurallarına bağlı olarak yürütüldüğü devlet düzenine hukuk devleti denir . Hukuk devletinde bulunması gereken özellikler şunlardır: Yasama işlemlerinin yargısal denetime tabi olması İdari işlemlerinin yargısal denetime tabi olması Yargı bağımsızlığı Kanuni hakim güvencesi Temel hakların güvence altına alınması Yasaların genel olması Yasaların anayasaya uygunluğu Hukukun genel ilkelerine bağlılık Kuvvetler ayrılığının benimsenmesi 10. anayasanın üstünlüğü ve bağlayıcılığı İdarenin işlemlerinin belirliliği İdarenin mali sorumluluğu d. 1982 Anayasasında Atatürk Milliyetçiliği Atatürk’ün Milliyetçilik Anlayışı: Irkçılığı reddeder. Saldırganlığa ve şovenizme karşıdır. Milliyetçiliği reddeden akımlara karşıdır. Sınıf kavramı yoktur. Akılcıdır. Çağdaştır. Demokratik ve insanidir. Barışçıdır. Birleştiricidir. Laiktir. e. Sosyal Devlet Devletin, sosyal barışı ve sosyal adaleti sağlamak amacıyla sosyal ve ekonomik hayata aktif müdahalesini gerekli gören devlet anlayışına sosyal devlet (refah devleti) denir. Bu anlamda Sosyal Devlet denilince: Herkese, insan haysiyetine yakışır asgari bir hayat düzeyi sağlamaya yönelik tedbirler almak, Herkese çalışma imkânı sağlamak, Çalışanların insanca yaşamasını sağlayacak bir ücret elde etmelerini sağlamak, Çalışamayacak durumda olanları çeşitli sosyal güvenlik tedbirleriyle korumak, İşsizliği önlemek, Çalışanları ve işsizleri korumak, Vergi sisteminde adaleti sağlamak gerekir. Sosyal Devletin Amaçları Şunlardır: Ulusal geliri arttırmak Ulusal gelirin adaletli dağılımını sağlamak Özgürlüklerin gerçekleşmesi için maddi olanak sağlamak Fırsat eşitliğinin sağlanması f. İnsan Haklarına Saygılı Devlet Devletin, kişilerin insan olmaktan dolayı sahip oldukları temel hak ve hürriyetlerden yararlanmalarını engelleyen unsurları ortadan kaldırmasıdır. 1982 Anayasası’na göre herkes; kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez hak ve hürriyetlere sahiptir. KPSS DE ÇIKMIŞ SORULAR 1. 1961 Anayasasına ilişkin aşağıdakilerden hangisi söylenemez? A. Sosyal devlet anlayışını benimsemiştir. B. 1971-1973 dönemlerinde değişikliğe uğramış ve TRT’nin özerkliği kaldırılmıştır. C. ‘’Çoğunlukçu’’ demokrasi anlayışından ‘’çoğulcu’’ demokrasiye geçiş vardır. D. Parlamenter sistemi benimsemiştir. E. En uzun süre yürürlülükte kalan anayasasıdır. 2. 1921 anayasasıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A. Ulusal egemenliği benimsemiştir. B. Meclis hükümeti sistemini benimsemiştir. C. Çerçeve anayasa niteliğindedir. D. Güçler ayrılığını benimsemiştir. E. Tek yumuşak anayasadır. 3. Türk Anayasa tarihinde ilk yazılı anayasa hangi yıl kabul edilmiştir? A. 1808 B. 1839 C. 1876 D. 1921 E. 1924 4. Türkiye’de laiklik ilkesi Anayasa’ya ne zaman girmiştir? A. 1921 Anayasası’nda 29 Ekim 1923 tarihinde yapılan değişiklikle B. 1924 Anayasası’nın kabul edilmesiyle C. 1924 Anayasası’nda, 1934 yılında yapılan değişiklikle D. 1924 Anayasası’nda, 1937 yılında yapılan değişiklikle E. 1961 Anayasası’nın kabul edilmesiyle