SEDEF HASTALIĞI (PSORĠASĠS) Psoriasis, dünya nüfusunun yaklaşık %2’sini etkileyen ve süreğen özellik gösteren bir deri hastalığıdır. Bu hastalıkta pembe - kırmızı, hafif kabarık bir zemin üzerinde beyaz, kalın, parlak ve kuru kepekler gözlenmesi nedeniyle halk arasında sedef hastalığı olarak adlandırılmıştır. Hastalık bazı hastalarda birkaç ay veya birkaç yıl sürerken, bazı hastalarda ise ömür boyu alevlenme ve iyileşme dönemleri ile seyreder. Döküntülerin şiddeti kişiden kişiye farklı özellik gösterebilir. Hastaların çoğunda hafif seyir göstermekte ve diz, dirsek, saçlı deri gibi belli bölgelere sınırlı kalmaktadır. Bazı hastalarda ise döküntüler tüm vücudu yayılabilmektedir. Sedef hastalığının sebebi nedir? Sedef hastalığı nedeni tam olarak bilinemeyen bir hastalıktır. Yapılan araştırmalarda çeşitli nedenlerle (stres, ilaç, enfeksiyon) bağışıklık sisteminin uyarıldığı ve bununda deri hücrelerinin büyümesini hızlandırdığı ortaya koyulmuştur. Normal deri hücreleri 28-30 günde olgunlaşırken bu süre sedef hastalarında 3-4 güne kadar inebilmektedir. Böylece hızla çoğalan hücreler yüzeyde yığılarak kalın kepeklenmelere neden olurlar. Stres, sıkıntı sedefe yol açar mı? Sedefe yatkınlığı olan kişilerde psikolojik stres ve sıkıntılar sedefi tetikleyebilir veya mevcut döküntülerin artışına neden olabilir. Bu nedenle stresi fazla olan kişilerin psikolojik yardım almasının hastalık şiddetini azaltıcı etkisi olacaktır. Sedefi arttırıcı faktörler nelerdir? Sedefe yatkınlığı olan kişilerde psikolojik stres ve sıkıntılar sedefi tetikleyebilir veya mevcut döküntülerin artışına neden olabilir. Bu nedenle stresi fazla olan kişilerin psikolojik yardım almasının hastalık şiddetini azaltıcı etkisi olacaktır. Ayrıca diş çürüğü, bademcik iltihabı, idrar yolları iltihabı gibi mikrobik hastalıklar ve sürtme, çarpma, kaşıma gibi zedelemeler, fazla alkol alınması, bazı metabolik hastalıklar (hipokalsemi) ve ilaçlarda tetikleyici olabilir. Sedef hastalığı bulaşıcı mıdır? Sedef hastalığı mikrobik bir hastalık olmadığından bulaşıcı değildir. Kimler sedef hastalığına yakalanır? Sedef hastalığı her iki cinste de görülür. Fakat kadınları erkeklere göre biraz daha sık tutma eğilimindedir. Hastalık herhangi bir yaşta başlayabilir. Hastaların %10-15’inde başlangıç 10 yaşının altındadır. Hastalığın ortalama başlangıç yaşı ise 28 dir. Sedefli anne babanın çocuğu sedefe yakalanır mı? Tüm sedef hastalarının çocuklarında sedef bulguları gözlenmez. Bu hastalığın belli bir kalıtım şekli yoktur. Sedef hastalarının sadece üçte birinde ailede sedef öyküsü bulunmaktadır. Sedef hastalığının tanısı nasıl konur? Sedef hastalığının tanısı genellikle dermatolojik muayene ile konur. Klinik olarak diğer hastalıklar ile karışıyor ise deriden küçük bir parça alınıp patolojik inceleme yapılması gerekebilir. Bu hastalığı teyit etmek için yapılması gereken özel bir kan tahlili bulunmamaktadır. Tüm sedef hastaları birbirine benzer mi? Sedef hastalığı çok farklı klinik şekillerde karşımıza çıkabilmektedir. Hastalığın en yaygın görülen tipinde (Psoriasis vulgaris) özellikle diz, dirsek ve saçlı deri gibi bölgelerde üzeri sedefi gümüş renkte kalın kepekle kaplı kızarık kabarık döküntüler gözlenir. Bazen bu döküntüler tüm vücudu kaplayacak derecede yaygın olabilir. Saçlı deri hastaların yaklaşık %50’sinde tutulur. Bazı hastalarda tek başına saçlı deri etkilenebilir (saçlı deri psoriasisi). Çocuklardaki hastalık farklı özellikler gösterebilir. Genellikle 1-10 mm çaplarında kırmızı renkli, üzeri kepekli belirtiler görülür (Guttat psoriasis). Bu belirtiler özellikle üst solunum yolu enfeksiyonları sonrası artışlar gösterebilir. Hastalık bazı kişilerde özellikle koltuk altı, kasık, göğüs altı gibi kıvrım yerlerine sınırlı kalabilir (İnvers psoriasis). Bu tutulan bölgeler nemli olduğundan, hastalık kendini kepeklenme olmaksızın sadece kızarıklık ve kabarık şeklinde gösterir. Sedef hastalığı kızarıklık kepeklenme yanında sivilce şeklinde kabarıklıklara da neden olabilir (püstüler psoriasis). Bu döküntüler sadece el içi ayak tabanına sınırlı (palmoplantar püstüler psoriasis) olabileceği gibi tüm vücudu kaplayacak derecede (yaygın püstüler psoriasis) yaygında olabilir. Sedef hastalığı tırnaklarda çukurlaşma, kalınlaşma, ayrışma, noktasal kanamalar ve sarı renk değişikliği yapabilir. Bu belirtiler tek başına bulunabileceği (tırnak psoriasisi) gibi diğer deri döküntülerine de eşlik edebilir. Hastaların %10’unda eklem tutulumu gözlenebilmektedir (psoriatik artrit). Özellikle el ve ayak eklemleri tutulur. Nadiren büyük eklemler etkilenebilir. Diğer döküntüler hastalığa eşlik ettiği durumlarda tanısı kolayken tek başına eklem tutulumu olan hastalarda tanıyı koymak güç olabilir. Sedef hastalığı tüm vücutta yaygın kızarıklık kepeklenme yaptığında (psoriatik eritrodermi) ateş, hipotermi, titreme, halsizlik gibi yakınmalara neden olabilir. Sedef hastalığı saçları döker mi? Sedef hastalığı normalde saç dökülmesine yol açmaz. Ancak saçı çevreleyen çok kalın kabukları sökmeye çalışırken saçlarınız dökülebilir. Ayrıca hastalığın tedavisi için kullanılan bazı ilaçlar saçlarda geçici dökülmeye neden olabilir. Sedef hastalığı için diyet var mı? Bu hastalık için oluşturulmuş belli bir diyet bulunmamaktadır. Son yıllarda yapılan çalışmalarda omega 3 içeren balık yağlarının hastalığa iyi geldiği, katı yağ kullananlarda hastalığın daha sık görüldüğü ve aşırı kilo alımının kıvrım bölgelerinde şikayetleri arttırdığı ve tedaviyi güçleştirdiği bildirilmiştir. Deriyi kaşımak sedef döküntüsüne yol açar mı? Sedef hastalığına özgü belirtiler özellikle sürtünme yerlerinde daha sık gözlenir. Bu nedenle deriyi kaşımak, ovmak, kabukları koparmak yeni döküntülere yol açabilir. Güneş sedefe iyi gelir mi? Sedef hastalığı kış aylarında artıp yazın güneşin etkisi ile azalma göstermektedir. Doğal güneşlenme, denize gitmenin sedef hastalığını azaltıcı etkisi vardır ancak yanacak kadar güneşlenmek sedefi döküntülerini arttırabilir. Güneşin belli dalga boyunda ışınları tedavi amacıyla da kullanılmaktadır (Fototerapi). Kış aylarında özel bakım gerektirir mi? Kış aylarında derinin nem oranının azalması ve kuruması sedef hastalarında daha fazla kaşıntıya neden olmaktadır. Kaşımak ise sedefi alevlendirmektedir. Bu nedenle kuru bölgeler nemlendirici krem ve losyonlar sürülmeli ve kaşıntı giderici bazı haplar kullanmak gerekir. Sedef hastası hamile kalabilir mi? Sedefin ne anneye ne de bebeğe bir zararı yoktur. Gebelik esnasında sedef hastalığı bazen iyileşme bazen de kötüleşme gösterebilir. Sedefli hastalar normal görevlerini yapabilir mi? Sedef hastalarının büyük bölümü normal olarak günlük yaşamını idame ettirirler. Hastalık özellikle görünen yerleri tuttuğunda veya yaygın olduğunda istenmeyen görünüşü nedeniyle bazen kendilerine saygıları az olabilir. Sedef genellikle toplum tarafından yanlış bilinir, bu da sosyal ilişkilerde sedeflileri utangaç yapar. Gerginlik, kızgınlık, utangaçlık ve depresyon gibi ruhsal problemler görülebilir. Sedef eğer hastalık görünür yerlerde ise hastanın çalışma hayatını etkileyebilir. Sedefin kesin tedavisi var mı? Vücudun kendisinin yaptığı diğer hastalıklarda olduğu gibi sedef hastalığında da tüm tedaviler mevcut döküntüleri geçirmek içindir. Sedefli bazı kişilerde hastalık kendiliğinden iyileşebilir. Buna karşın bazı hastalarda ise hastalık tüm vücuda yayılabilir. Hastaların düzenli doktor kontrolünde olmaları ve hastalık şiddetine göre bazı ilaçları kullanmaları önerilir. Tedavide neler kullanılır? Özellikle hastalığı belli bölgelere sınırlı sedef hastalarının tedavisinde çok sayıda merhemler kullanılmaktadır. Bu merhemlerin çoğu steroid içerdiğinden düzensiz kullanımları ciltte incelmeye neden olabilir. Bu nedenle düzenli kontrollere gitmek gerekir. Tedavinin başlangıcından itibaren hastanın bir pisikiyatrist denetimine alınması, tedaviye yardımcı olacaktır. Banyolardan sonra sürekli nemlendiricilerin kullanılması, derinin kuruma, kaşıntı ve zedelenmesini ve dolayısıyla yinelemeleri önler. Hastalık yaygın olduğunda veya merhemler ile düzelmediğinde ağızdan bazı haplar kullanılabilmektedir. Fakat bu haplarında belli yan etkileri olduğundan belli aralıklarla kan tetkikleri yapılmalı ve inatçı vakalara saklanmalıdır. Yine şiddetli hastalarda güneş ışını tedavisi (UVB, PUVA) uygulanabilmektedir. Bu tedavi için hastaların haftanın belli günlerinde hastaneye gelmeleri gerekmektedir. Yaz aylarında doğal güneşlenmenin de tedaviye yararı olacaktır.