2013 Yılı Kuyrukluyıldız Yılı 2013 yılında gökyüzümüz çıplak gözle görülebilecek parlaklığa ulaşmasını beklediğimiz iki kuyrukluyıldıza sahne olacak: Mart ayı içerisinde gözlemeyi beklediğimiz C/2011 L4 Pan-STARRS ve Kasım ayından sonra gözlemeyi beklediğimiz C/2012 S2 ISON. Bu vesileyle hem bu iki kuyrukluyıldızı hem de genel olarak kuyrukluyıldızları, en çok merak edildiğini düşündüğümüz yönleriyle ele almak istedik. “Rasathanemize büyük bir beklentiyle gelebilecek meraklıları hayal kırıklığına uğratmamak adına C/2011 L4- Pan-STARRS kuyrukluyıldızı için özel bir etkinlik düzenleyemeyeceğiz. Ancak önceden planlandığı şekilde 17 Mart 2013, Pazar günü düzenleyeceğimiz halk gününde bu cismi meraklılarına havanın açık olması durumunda gözletmeye çalışacağız” Ne yazık ki C/2011 L4 Pan-STARRS ufuk yüksekliği itibarı ile gökyüzümüzde çok kısa bir süre gözlenebiliyor ve Güneş battıktan hemen sonra batıyor. Bu nedenle Rasathanemize büyük bir beklentiyle gelebilecek meraklıları hayal kırıklığına uğratmamak adına bu cisme özel bir etkinlik düzenleyemeyeceğiz. Ancak önceden planlandığı şekilde 17 Mart 2013, Pazar günü düzenleyeceğimiz halk gününde bu cismi meraklılarına havanın açık olması durumunda gözletmeye çalışacağız. Yine de cismin çok kısa süre gözlenebileceğini, bu sırada gökyüzünün henüz batmış olan Güneş nedeniyle oldukça parlak olacağını ve cismin gökyüzünde kapladığı geniş alan nedeniyle teleskobik bir cisim olmadığını söylemekte fayda var. Jim Werle tarafından 9 Mart 2013'te Las Vegas, ABD'den çekilen C/2011 L4 Pan-STARRS http://www.spaceweather.com C/2011 L4 Pan-STARRS : Adını, 6 Haziran 2011 yılında Pan-STARRS (Panoramic Survey Telescope and Rapid Response System) teleskop ağının Maui, Hawai'deki teleskobuyla keşfedilmesinden almıştır. Aynı teleskop ağıyla keşfedilen diğer kuyrukluyıldızlar da aynı adı (PanSTARRS) alırlar. Bu cisimler birbirlerinden isimlerinin başında yer alan ve kuyrukluyıldızın periyodik olarak Güneş'e yaklaşıp yaklaşmadığını (C: periyodik olmayan), hangi yıl keşfedildiğini (2011), o yıl içerisinde ne zaman (L: Haziran ayının birinci yarısı) ve bu zamanda keşfedilen kaçıncı aynı tür cisim olduğunu (4) gösteren ön isimleriyle ayrılırlar. C/2011 L4 Panstarrs kuyrukluyıldızının ismi bu şekilde oluşturulmuştur. “Adını, 6 Haziran 2011 yılında Pan-STARRS (Panoramic Survey Telescope and Rapid Response System) teleskop ağının Maui, Hawai'deki teleskobuyla keşfedilmesinden almıştır.” C/2011 L4 Pan-STARRS'ın Gökyüzündeki Konumu © Sky & Telescope, 2013 Dünya'ya en çok yaklaştığı tarih olan 5 Mart 2013’te, bize yaklaşık 1.09 Astronomi Birimi (~165 milyon km), yani neredeyse Güneş kadar uzaktaydı. Güneş'e ise en çok 10 Mart 2013'te yaklaşacak ve bu sırada tahmini 3.5 kadirle en parlak halini alacak. C/2011 L4 Pan-STARRS, Oort Bulutu'ndan gelen ve periyodik olmayan bir kuyrukluyıldızdır, yani yörüngesinin Güneş’e en yakın olduğu noktadan iki kez geçmemiştir, bu Güneş'e ilk yakınlaşmasıdır. “C/2011 L4 Pan-STARRS Güneş'e ise en çok 10 Mart 2013'te yaklaşacak ve bu sırada tahmini 3.5 kadirle en parlak halini alacak.” Kuzey yarımküreden ancak 8 Mart 2013 tarihinden sonra iyi bir ufuk yüksekliğinde gözlenmeye başlanabilecek. Güneş’e en yakın olduğu zamandan birkaç gün sonra kuyrukluyıldız, Güneş'in batısında olacak ve Güneş battıktan sonra bir süre çıplak gözle dahi gözlenebilecek. Hatta kuyruğunun birkaç derecelik bir bölümünün çıplak gözle gözlenebilir olacağını tahmin ediyoruz. Giderek sönükleşecek olan kuyrukluyıldız, bizim enlemimizde en iyi ufuk yüksekliğine 15 Mart'tan itibaren ulaşacak. Bu sırada en parlak halinde olmasa da Güneş'in batmasından sonra daha uzun bir süreyle daha karanlık bir gökyüzünde gözlenebilecek. “ Giderek sönükleşecek olan kuyrukluyıldız, bizim enlemimizde en iyi ufuk yüksekliğine 15 Mart'tan itibaren ulaşacak. Bu sırada en parlak halinde olmasa da Güneş'in batmasından sonra daha uzun süre bir süreyle daha karanlık bir gökyüzünde gözlenebilecek.” Ancak kuyrukluyıldızlar hakkında kesin tahminler yapmak çok güç. Kuyrukluyıldız keşifleriyle ünlü astronom David Levy'nin dediği gibi : “Kuyrukluyıldızlar kedilere benzer. Kuyrukları vardır ve onunla tam olarak ne isterlerse onu yaparlar!”. C/2012 S1 ISON : 21 Eylül 2012 tarihinde Rusya'dan gözlem yapan Vitali Nevski ve Artyom Novichonok tarafından bir asteroid keşif programı çerçevesinde gözlemler yapılırken keşfedilmiştir. ISON (International Scientific Optical Network) adı, Rusya merkezli bu organizasyondan gelmektedir. 26 Aralık 2013'te 0.42 Astronomi Birimi (yaklaşık 65 milyon km) ile Dünya'ya en çok yaklaştığı konumuna gelecek. 28 Kasım'da ise perihelde olacak, yani yörüngesinin Güneş'e en yakın noktasında. Bu sırada oldukça parlak olması bekleniyor. Ancak kuyrukluyıldızın parçalanma ihtimalini göz önünden uzak tutmamak gerekir. Beklenti çok parlak ve güzel olacağı (yüzyılın kuyrukluyıldızı) yönünde ancak bu şekilde gözlenmesi beklenen pek çok kuyrukluyıldızın beklentileri karşılamadığını, Güneş'e çok yaklaşan kuyrukluyıldızların parçalanabildiğini ve parlaklıkların önemli ölçüde azaldığını da vurgulamak gerekir. Kuzey yarımküredeki gözlemciler kuyrukluyıldızı en iyi Aralık ortasından itibaren gözlemeye başlayacaklar. Ekim 2013'te Mars'ın yakınından geçecek olan kuyrukluyıldızı şu an Mars üzerindeki araştırmalarını sürdüren Curiousity aracının üzerindeki kameraların dahi gözleme imkanı var. Kuyrukluyıldızlar: Kuyrukluyıldızlar aslında yıldız olmayıp, yıldızlardan çok daha küçük ve bize Güneş dışındaki yıldızlardan çok daha yakın gökcisimleridir. Kuyrukluyıldızları içlerinde bol miktarda toz, toprak ve küçük kaya parçaları bulunan çok büyük kartoplarına benzetebiliriz, zira yüksek miktarda su buzu içerirler. İşte bu buzun yansıtıcılığı onların Güneş’e yaklaştıklarında oldukça parlak olmasına neden olur. Güneş’e yaklaştıkça üzerlerindeki buz Güneş’in ışınım basıncı, rüzgarı ve ısısıyla erir ve buzun içindeki katı– sıvı materyal ve gaz serbest kalıp Güneş’e doğru olan hareket yönünün tersine uzayan bir görüntü oluşturur. Bu görüntüyü 'kuyruk' olarak adlandırırız. “Kuyrukluyıldızları içlerinde bol miktarda toz, toprak ve küçük kaya parçaları bulunan çok büyük kartoplarına benzetebiliriz, zira yüksek miktarda su buzu içerirler.” Kuyrukluyıldızlar, geldikleri bölgeye göre kısa ve uzun dönemli olabilmekte, hatta Güneş'e bir kez yaklaştıktan sonra bir daha geri dönmemek üzere sistemimizi terkedebilmekte ya da gezegenlere, onların uydularına ve Güneş'e çarpıp yok olabilmektedirler. C/2011 L4 Pan-STARSS ve C/2012 S2 ISON gibi uzun dönemli kuyrukluyıldızlar, Güneş Sistemimizi bir küre şeklinde sardığı ve Güneş’in bize uzaklığının (150 milyon km) yaklaşık 50000 katı uzaklıkta olduğu düşünülen “Oort Bulutu” dediğimiz bölgeden gelirler. “C/2011 L4 Pan-STARSS ve C/2012 S2 ISON gibi uzun dönemli kuyrukluyıldızlar, Güneş Sistemimizi bir küre şeklinde sardığı ve Güneş’in bize uzaklığının (150 milyon km) yaklaşık 50000 katı uzaklıkta olduğu düşünülen “Oort Bulutu” dediğimiz bölgeden gelirler.” Bu bölgede Güneş Sistemi’nin oluşumu sırasında oluşmuş benzer pek çok gök cismi yer alır. Bu nedenle kuyrukluyıldızların incelenmesi Güneş Sistemimiz’in oluşumu ve geçmişi hakkında önemli bilgilere ulaşmamızı sağlar. Çok yakın kuyrukluyıldızlar en iyi çıplak gözle ya da büyütmesi fazla olmayan bir dürbün ya da küçük bir teleskopla gözlenirler. 2013 yılı içerisinde gözlenecek her iki kuyrukluyıldızın da Dünya’ya çarpma gibi potansiyel bir tehlikesi bulunmamaktadır. “2013 yılı içerisinde gözlenecek her iki kuyrukluyıldızın da Dünya’ya çarpma gibi potansiyel bir tehlikesi bulunmamaktadır.” Ankara Üniversitesi Rasathanesi