Siyasal İletişim ve Lobicilik Ders Notları Siyasal İletişime Kavramsal Bakış İnsanlık tarihinden eski geçmişi olan iletişim insan için her an var olan ve var olacak olan bir ihtiyaç ve araçtır. Formları zaman içerisinde değişiklik göstermiş olsa da iletişim çeşitli şekillerde varlığını hep sürdürmüştür ve sürdürecektir. İletişim: Bir “kaynak” tarafından çeşitli “kanal”lar vasıtasıyla bir “alıcı/hedef”e “mesaj” gönderilip, “alıcı/hedef”ten bir “geri bildirim” alınması sürecidir. Kent kavramının gelişmesi kent yaşamının toplumsallaşması beraberinde bir yönetim tarzını getirmiştir. Latince “kente ait” anlamına gelen “siyaset” kavramı da bu devirlerde kavram olarak literatüre girmiştir. İletişim siyasallaşması yönüyle bu dersin konusudur. Öyleyse siyasal iletişimin tanımı ilk gerekliliklerden birisidir. Siyasal İletişim: Siyasal aktörlerin belli ideolojik amaçlarını, belli gruplara, kitlelere, bloklara ya da ülkelere kabul ettirmek ve gerektiğinde eyleme dönüştürmek, uygulamaya koymak üzere çeşitli iletişim tür ve tekniklerini kullanarak siyasal mesaj vermeleridir. Siyasal iletişimi salt iletişim tanımından farklı kılan özelliklerden birinin mesaj verenin siyasal aktörler olduğu tanımda ilk dikkate çarpan yönlerden biridir. Ayrıca alıcı olarak isimlendirilen mesajın verildiği hedefin kimliği de siyasal olarak nitelendirilen iletişim türünün belirgin farklarından birisidir. Ancak en belirgin farklılık hiç şüphe yokki verilen mesajın “siyasal” oluşudur. Bu noktada şunu da belirtmek gerekir ki iletişimin sembolize edilmeye çalışıldığı şemada kaynak ve alıcının aynı hizada oluşu da şüphesiz tesadüf eseri değildir. Buradan, kaynağın gönderdiği mesajlarda kullanılan dil ile hedef kitlenin anlayacağı dilin örtüşesi gerektiği çıkarımı yapılabilir. İletişimin öğelerinden bir diğeri olan “geri bildirim”in de siyasal iletişimde farklı şekillerde gerçekleşebildiği görülmektedir. Bunlardan en hızlısı yüz yüze siyasal iletişimde gerçekleşmektedir. Tüm bunların yanında iletişimi siyasal yapan en temel unsurlardan birisi olarak iletişimin “kanal” olarak isimlendirilen öğesinin burada kitle iletişim araçları olduğu görülmektedir. Kabul etmek gerekir ki kitle iletişim araçları olmadan siyasal mesajlar geniş toplum kitlelerine ya çok güçlükle ve eksik, yanlış biçimde ulaştırılacak ya da hiç ulaştırılamayacaktır. Kısaca siyasal iletişimi diğer iletişim türlerinden ayıran temel olarak; -kaynak -alıcı -mesajın içeriğinin farklı olduğu görülür. Ayrıca aynı noktadan hareketle siyasal iletişimin 3 temel unsuru olarak; -Siyasal aktörler -Alıcı kitle -Kitle iletişim araçları belirtilebilir. Siyasal İletişim Aktörleri Devlet Başkanı: Yönetici olarak topluma, halka verilecek mesajlarda belli bir politikanın uygulanmasını, ülkenin bütünlüğü gibi konularda verilen mesajları siyasal iletişimin en doğal durumu olarak nitelemek gerekir. Bu bakımdan, bu tür siyasal iletişimde aktör, o ülkenin en üst yöneticisi olan devletin başıdır. Kanal olarak mesajı iletirken kullandığı araçlar basın bildirileri, basın toplantıları, açılışlar, törenler ve gezilerdir. Hükümet: Siyasal partilerin seçimle iş başına gelmiş ve o ülkenin politikası ve ekonomi programını yürütmeyi üstlenmiş, devletin yetkilerini geçici bir süre yönlendiren yürütme birimidir. Siyasal Partiler: Siyasal amaçlar ve faaliyetler gerçekleştiren siyasal partilerin kuracakları her türlü iletişim amaçları ve faaliyetleri paralelinde siyasal olacaktır. Siyasal partilerin işlevleri; -Toplum ya da topluluğa kimlik kazandırmak -Kamuoyu, politik sistemle bağlantısını kurmak -Siyasal sistemin işleyişini denetlemek -Toplumun siyasi, ekonomik ve toplum sorunlarını tespit edip çözüm önerileri geliştirmektir. Yerel Yönetimler: Halkın kendi kendisini yönetmesi ilkesi kapsamında seçimle iş başına gelmiş yerel siyasal aktörlerdir. İl genel meclisi üyelerinden muhtarlara, belediye encümenlerinden belediye başkanlarına kadar tüm yerel siyasal erkler bu bağlamda ele alınabilir. Genellikle siyasal partilerle doğrudan bağlantılı olan örgütlerdir. Türk idari yapısına göre yerel yönetimler, demografik ve kalkınma düzeyine göre büyükşehir belediyeleri, ilçe belediyeleri ve küçük yerleşim yerleri, belde belediyeleri olarak sınıflandırılmıştır. Sivil Toplum Örgütleri: Gönüllülük esasıyla çalışan, gelirlerini bağış ya da gönüllülerinin ödemeleriyle sağlayan kar amacı gütmeyen yasal kuruluşlardır. Çalışma alanları toplumsal, bilimsel, kültürel, hukuki ve çevreseldir. Siyasal iktidarı denetleyici rolüne sahiptirler. Zaman zaman kuruluş amaçlarının dışına çıkarak ulusal ve uluslar arası konularda görüş bildirmeleri sıkça rastlanmaya başlanmıştır. Baskı Grupları (Çıkar Grupları): Genellikle siyasal partiler olmak üzere, yasal olarak var olan devlet başkanı, hükümet, devlet bürokrasisi gibi kurumları kendi çıkarları doğrultusunda etkilemeye çalışan hukuk dışı gruplardır. Siyasi iktidar olma hedefi taşımazlar. Baskı gruplarının amaçlarını gerçekleştirmek için başvurdukları 3 temel yöntem; -İkna -Tehdit -Rüşvet Platformlar: Amaç ve çalışma yöntemleri noktasında baskı gruplarından ayrılan platformlar bir amaç doğrultusunda bir araya gelinen, fikir alışverişi yapılan ve nihai görüşlerini kamuoyuna veya ilgili yerlere ulaştırmaya çalışan yapılardır. Uzun zamanlı birliktelikler olan platformlar zamanla baskı gruplarına dönüşebilir veya sivil toplum örgütü olabilirler. Terör Grupları: “Yasa dışı” aktörlerdir. Faaliyet gösterdikleri ülkenin yasalarına, toplumsal düzenine aykırı şiddet eylemleri yapan gruplardır. Hedef ülkenin sınırlarının dışında ya da yeraltına inmişlerdir. Terör grupları genellikle hedef ülkenin düşmanı ülkelerce desteklenir ve donatılır. Kullandıkları siyasal söylemle kendilerini özgürlük savaşçıları, halk kahramanları gibi tanıtırlar. Lobicilik (Kulis) Faaliyeti: Sivil toplum örgütleri, baskı grupları gibi aktörlerce gerçekleştirilen faaliyetlerdir. Özellikle yasam ve yürütme erkleri üzerinde kendi amaçlarını gerçekleştirmek için perde arkasında gerçekleşen çabalardır. Lobi faaliyetleri literatürde 4’e ayrılır. Doğrudan Lobicilik: Parlamento içinde yasama faaliyetlerinde destekçi bulmak amaçlı faaliyetlerdir. Doğru zamanda, doğru mesajın, doğru alıcıya ulaşması çabasını kapsar. Halka Dayalı Lobicilik: Çok sayıda organizasyonla seçmeni harekete geçerek parlamenterler üzerinde etkili olma çabasıdır. “Seçim bölgesi baskısı” olarak da isimlendirilir. Dış Lobicilik: Dolaylı lobicilik olarak da adlandırılabilecek bu lobi faaliyeti seçim bölgesindeki kişilerin çeşitli yollarla ülkeyi yöneten karar alma mekanizmalarına ulaşmaları sağlanır. Halka dayalı lobicilik faaliyetinin aksine halkın kendiliğinden oluşturduğu bir lobicilik yöntemi değildir. Kolektif Lobicilik: Lobi faaliyetinin lobi grubu oluşturmaya başlanılan andan lobi gruplarının birlikte hareket etmek için bir araya gelme çabalarına kadarki faaliyetleri de kapsayan ve birlikte lobicilik faaliyetleri yapma manasındaki lobicilik yöntemidir. Avrupa Birliği’nin en kapsamlı lobicilik faaliyetleri Brüksel’de gerçekleşmektedir ve Brüksel’de 15000 dolayında lobi gruplarının bulunduğu bilinmektedir. Sivil İtaatsizlik: Çıkan bir yasa veya kararnameyi kabul etmeme, kurallara riayet etmeme ve sonucunda karşılaşılacak cezai yaptırımları baştan kabullenme şeklindeki tepkilerdir. Siyasal İletişim Türleri Amaca Göre Siyasal İletişim Türleri Kurum içi siyasal iletişim: Kullanılacak siyasi söylemde içsel motivasyon ve hazırlık amaçlı kurum mensuplarıyla yapılan siyasal iletişimdir. Ülke içi siyasal iletişim: Mesajın alıcısının çoğunlukla yurtiçindeki seçmen kitlesi olan iletişim türüdür. Siyasal aktörün iç kamuoyu ile ilgili verdiği mesajlar amacına bağlı olarak içe yöneliktir. Uluslararası boyut da taşıyabilecek bu siyasal iletişim türünde alıcı kitleye hitap edilirken dış aktörler tarafından uluslar arası arenada çıkarımlar da yapılabilecektir. Uluslararası Siyasal İletişim: Doğrudan iki ülke arasındaki ya da ülkeler arasındaki siyasal iletişim direkt olarak bu işten sorumlu siyasal liderler, aktörler arasında olmasına rağmen bu amaçla kurulmuş olan elçilik, konsolosluk gibi yurtdışı temsilcilikleri de halen faaldir. Siyasi söylemin dış ülkelere yönelik olarak, uluslararası boyutu olan siyasal iletişim türüdür. Ülkenin dış ülkedeki en üst düzeyde temsil yetkisi elçiliklerin başındaki “elçi”lerdedir. Elçiliklerin bulundukları ülkede dokunulmazlıkları vardır. 20. yüzyılın ikinci yarısından sonra kitle iletişim araçlarının hızla yayılması ve küreselleşmenin ciddi etkilerinin artması gibi gelişmeler ülkelerin siyasal söylemlerini bir anda uluslararası düzeye taşımıştır. Bu vesileyle yurtiçine dönük mesajların uluslararası arenada da kolaylıkla yankı bulabildiğine tekrar değinmek gerekir. Siyasal Aktör ve Hedef Alıcının Konumuna Göre Siyasal İletişim Türleri Yüz yüze Siyasal İletişim: Mesajı veren kaynak ile alıcı hedef kitlenin aynı mekanda bulunduğu siyasal iletişim türüdür. Mitingler, ev ziyaretleri, kahvehane toplantıları bu siyasal iletişim türüne örnektir. Aynı mekanda olunması sebebiyle geribildirimin en çabuk alındığı siyasal iletişim türüdür. Uzaktan Siyasal İletişim: Kaynak ile alıcının birbirini görme imkanı bulunmadığı durumlarda tercih edilen araçlı siyasal iletişim türüdür. Bahsi geçen araçlar mektup, telgraf, faks, CD, kaset, broşür, rapor, pankart, telefon, televizyon, internet gibi araçlardır. Siyasal İletişimin Sahip Olması Gereken Özellikler İletişimde bulunan kişi amacına bağlı olarak alıcıda tutum ve davranış değişikliği yaratmak için mesaj gönderir. İletişim olgu ve sürecinin 6 önemli öğesi vardır. Bunlar: Kimin kime siyasal söylemde bulunacağı Ne mesaj vereceği Niçin mesaj vereceği Nasıl mesaj vereceği (hangi yöntem ve teknikler) Ne zaman mesaj vereceği Nasıl bir etki ile mesaj vereceği Mesaj Verenin Kimliği Siyasal mesaj veren siyasi aktörün nitelikleri bu mesajın alıcı tarafından daha etkili algılanmasını sağlar. Mesajı veren kişinin sosyo-ekonomik özellikleri yanında retoriğinin de güçlü olması önemli bir husustur. Alıcı Kitlenin Sosyo-Ekonomik Durumu Öncelikle siyasi söylemde bulunan kaynağın alıcı kitle tarafından iyi tanınması gerekmektedir. Alıcı kitlenin de mesaj veren kaynak tarafından iyi değerlendirilmesi ve ona göre kullanılacak tekniklerin neler olacağı hususu ele alınmalıdır. Tam olarak bu noktada hedef kitlenin yaşı, cinsiyeti, eğitimi, geliri, mesleği, oturduğu yerin büyük kenti kent veya köy olup olmaması, kullandığı dili, dini, etnik yapısı, gelenek ve görenekleri gibi temel özellikleri kastedilmektedir. Mesajın Verileceği Zaman Verilmesi amaçlanan siyasal mesajların hedef kitleye , doğru zamanda, doğru yöntem ve tekniklerle ulaştırılması gerekir. Beklenilen geri bildirimin alınması için hedef kitlenin en hazır olduğu an mesajın verilmesi gerekir. Mesajın Verileceği Araçlar/Kanallar İletişim teknolojilerindeki gelişmelere bağlı olarak değişebilen kanal tercihi aynı zamanda alıcı kitlenin sahip olduğu kanallarla da örtüşmelidir. Doğru iletişim araçları hedef kitlenin söz konusu iletişim araçlarını maddi ve teknik olarak kullanabilme olanakları ile sınırlıdır. Mesaj Dilinin Özellikleri Kaynak tarafından kullanılan dilin hedef kitle tarafından ilk duyulduğunda akıllarda soru işareti bırakmayacak derecede anlaşılır olması, kullanılan kelime dağarcığının hedef kitlenin temel söz varlığı ile örtüşmesi, bilinen sözcüklerden oluşması, atasözleri ve deyimleri içermesi, amaca uygun sloganlar içermesi gerekir. Günümüz Siyasi Partilerinin 5 Modeli Siyaset Aracısı Partiler: Bu partiler programlarını, eylemlerini seçmen kitlesinin çoğunluğuna çekici gelecek şekilde ayarlar. Bu tip partiler genellikle katı bir ideoloji, esnek bir siyasi yönetim benimserler. Toplumun her katmanı tarafından benimsenecek bir siyasi parti programı hazırlarlar. Türkiye’de ilk başta lider, Avrupa’da kadro ve parti programları önemlidir. Turgut Özal ve Anavatan Partisi gibi… İdeolojik Partiler: Bunlar düşünce, doktrin ve ideolojilerden sapmamayı esas alırlar. Bu partiler için önemli olan parti programlarının seçmene çekici gelmesi değil, seçmenleri kendi yollarının doğru olduğuna inandırmaktır. Bunlar hükümet olmak istemezler. İdeolojiden sapmazlar. TKP İşçi Partisi gibi… Menfaat ve Çıkar Partileri: Bu tip partiler kamu görevlilerinin bir kısmını ele geçirerek kendi amaçlarını, daha kolay gerçekleştirmeyi sağlamaya çalışan partilerdir. Çıkar partileri sosyo-ekonomik nedenlerin oluşturduğu menfaat grupları tarafından kurulabileceği gibi etnik ya da din esasına göre de kurulabilirler. TÜSİAD parti olsaydı tam bir örnek olurdu. Kişi Partileri: Liderin ünü ve ona duyulan bağlılığın etrafında gelişen siyasi partilerdir. Lider öldüğünde eski ihtişamını kaybeder. BBP gibi… Kalıntı Partiler: Türkiye’de yok birkaç Avrupa ülkesinde görülebilir. Çağın gereklerine uymadan eski sorunlarla uğraşan partilerdir. Etkili Siyasal İletişimin Özellikleri Kaynağın özellikleri: Siyasal iletişimde mesaj veren taraf olan kaynağın güvenilir olması, ikna yeteneğinin olması gerekir. Mantıksal arka plan oluşturma olarak da özetleyebileceğimiz ikna edici konuşma yani retorik 3’e ayrılır; Hukuksal retorik; hukukun konusu olan, onu uygulayacak olan kitlelere hukukla ilgili bilgilerin, kararların aktarılmasında anlaşılır olma, farklı algılamalara meydan vermeden anlatılması sanatıdır. Törensel retorik; parti başkanlarının açılış, yıldönümü, bayram veya anmalar gibi konuşmalarda iyi “hatip” olmanın gereği olarak hedef kitleyi etkileyecek şekilde törenle ilgili konulara değinilmesinin yanında bağdaştırıcı biçimde siyasi mesajların da verilmesi şeklinde hedef kitleye ulaşmada yapılan ikna edici konuşmalardır. Politik retorik; mesaj veren kaynak Yaklaşımlarda istatistiksel veriler yerine, onun yabancısı olmadığı yaklaşımlardan, örneklerden yola çıkar. Kısacası retoriksel konuşmada, izleyenin sıkılması değil, tersine onu ikna edici, verilen mesajlara inandırıcı bir üslup kullanılır. Amaç kaynağın hedef kitlenin nabzını tutarak, onu etkilemektir. Konuşmada kaynak, kişinin ideolojisini belirtmeli, açık, yalın, basit olmalıdır.