TERMESSOS ÖREN YERİ A - TİYATRO B - AGORA C

advertisement
TERMESSOS ÖREN YERİ
A - TİYATRO
J - OSBARAS STOASI
B - AGORA
K- GYMNASİUM
C - ATTALOS STOASI
L- SÜTUNLU CADDE DÜKKANLAR
D - HEROON
M-ALCATES'İN MEZARI
E - KURUCUNUN EVİ
N- KRAL YOLU
F - ZEUS SOLYMEUS TAPINAĞI O- KAPI
G - BOULEUTERİON
P- HADRİAN PROPYLONU
H - ARTEMİS TAPINAĞI
R- KAYA MEZARLARI
I - HEREOON
Termessos Pisidia bölgesinin "Milyas" olarak anılan güneybatı bölümünde, bugün "Güllük"
adını taşıyan Solymos Dağı'nın dorukları arasındaki vadide, Anadolu'nun en eski halklarından
Luvi'lerin soyundan gelme Solym'ler tarafından kurulmuş önemli bir antik kenttir. Orman
içinde korunan ören yerlerinin en çarpıcılarından biri olup, aynı adı taşıyan Milli Park içinde
yer alır. Güllük Dağı (Termessos) Milli Parkı; bitki örtüsü ile bölgenin botanik, içlerinde soyu
tükenmekte olanların da bulunduğu pek çok hayvanı barındırma özelliği ile de açık hayvanat
bahçesi görünümündedir. Antalya-Korkuteli karayolunun 24. km.den sola tırmanan özel yolla,
Güllük Dağı'ndaki kalıntılara ulaşılabilir. Şehrin tarih şahnesine çıkışı Büyük iskender'in
İ.Ö.333'de kenti kuşatması ve Termessos'luların güçlü bir savunma yaparak kenti teslim
etmemesiyle olmuştur, iskender'in ölümünden sonra kent Ptolemyler tarafından alınmıştır.
İ.Ö. 189 yılında komşu şehir isinda'yı zapteden Termessos'lular İsinda halkının şikayeti
üzerine Anadolu'daki Roma kuvvetleri komutanı Manlius Vulso tarafından
cezalandırılmışlardır. Büyük ihtimalle aynı tarihlerde Termessos ile Likya birliği arasında bir
savaş da söz konusu olmalıydı. İ.Ö. 71'de Roma ile arasında "dostluk ve ittifak" bulunan
Termessos'un işlerinde bağımsız olduğu ve kendi kanunlarını kendileri yapacakları konusu da
Roma senatosunca kabul ve tasdik edildiği bilinmektedir. Ö. 36'dan 25'e kadar Galatia'lı
Amyntas'ın Pisidya'nın diğer kentleriyle Termessos'u da yönetmiştir.
Roma İmparatorluk döneminde ise şehrin bağımsızlığını koruduğu bastığı sikkelerden
anlaşılmaktadır. Şehrin Bizans döneminde ve sonraki devirlerdeki durumu hakkında hiçbir
bilgimiz bulunmamaktadır. Termessos kenti terk edildikten sonra yeni bir yerleşmeye tanık
olmadığı gibi deprem ve doğal tahribin dışında oldukça sağlam ve iyi korunmuş
örenyerlerinden biri olarak gösterilebilir. Şehrin kalıntıları, Antalya-Korkuteli karayolu
üzerindeki Yenicekahve yakınında bulunan Hellenistik Devir suru ile başlar ve Güllük
Dağının zirvesine kadar devam eder. Otoparktan sonra şehre tırmanan patika takip
edildiğinde, sağ yanda İmparator Hadrian devrinde yapılmış ion düzenindeki tapınağın
basamak ve anıtsal girişine rastlanır. Aşağı şehir surları ve su kaynağının bulunduğu alandan
güneye doğru tırmanmaya devam edilirse, solda yer yer birinci katı ayakta kalmış
Gymnasium'a ulaşılır. Birçok oda ve salondan oluşan yapının güneybatısında, arkalarında
dükkânlar bulunan sütunlu cadde yer alır. Hemen yakınında kanalizasyon şebekesinin
mükemmelliğini
gösteren
kanallar
hala
görülebilir.
Düzlüğe çıkıldığında, orman gözetleme noktasına giden patikanın solunda şehrin birçok resmi
yapısının bulunduğu alana ulaşılmış olur. Düzlükteki ilk kalıntı agoraya aittir. Batısındaki
portiko veya stoa, II. Attalos zamanında (İ.Ö. 159-138) inşa edilmiş olup Dor düzenindedir.
Agoranın doğusunda, yamaca yaslanmış olan ve Antalya Körfezi'ni görebilen konumdaki
tiyatro yer alır. Tiyatronun yaklaşık 100 m. güneybatısında çatı yüksekliğine kadar ayakta
duran meclis binası bulunmaktadır. Agoranın doğusundaki düzlükte ise birbirine geçişli 5 adet
sarnıç, derinlik ve genişlik açısından benzersizdir. Şehrin güneybatısında, "Kurucunun Evi"
olarak adlandırılan Roma tipinde fevkalade güzel bir villanın kalıntıları yer almaktadır. Cephe
duvarı Dor düzeninde olan ve 6 m. yüksekliğe erişen yapı, kapısının sol tarafındaki kitabeden
dolayı 'Kurucunun Evi" adını almıştır. Termessos, çok sayıda tapınağa ve çok geniş mezarlık
alanlarına sahiptir. Mezarlarının çeşitliliği ve bezemeleri oldukça zengindir. Bunlardan Büyük
İskender döneminin önemli komutanlarından Alcetas'ın mezarı (I.Ö. 319) ve diğerleri şehir
tarihine ışık tutmaları açısından da önemlidir. Anıtsal mezarların yanında çok sayıda
savaşçılıklarını betimleyen kalkan motifli lahit, mezarlık alanında oldukça geniş bir yer
kaplar. Antalya Müzesinde Termessos'a ait en ilginç eser "Lahitler Salonu"nda sergilenen
"Köpek Lahdi"dir. Stefanos adlı köpeğe sahibesi tarafından yazılmış şiirsel kitabe benzersiz
olmasıyla ayrı bir önem taşır.
Download