kilise değil, hükümet temsilcilerine karşı sorumludur.

advertisement
• 1. GAYRİMÜSLİMLERİN KURUMSAL YAPILANMALARI
•
OSMANLI DEVLETİ’NDE GAYRİMÜSLİMLERİN HUKUKİ STATÜLERİ
•
PATRİKLİK VE HAHAMBAŞILIKLAR
• 2. RUHANİ REİSLERİN İDARİ, MALİ, CEZAİ VE AHVAL-İ
ŞAHSİYEYE İLŞKİN HUKUKİ YETKİLERİ
•
RUHANİ REİSLERİN İDARİ YETKİLERİ
•
RUHANİ REİSLERİN MALİ YETKİLERİ
•
RUHANİ LİDERLERİN ADLİ YETKİLERİ
•
RUHANİ LİDERLERİN CEZAİ YETKİLERİ
•
RUHANİ LİDERLERİN ÖZEL HUKUK ALANINDAKİ YETKİLERİ
• 3. FERDİ HAK VE HÜRRİYETLER
•
DİN VE VİCDAN HÜRRİYETİ
•
GAYRİMÜSLİMLERİN YERLEŞİM ALANLARI
•
GAYRİMÜSLİMLERİN İCRA ETTİKLERİ GÖREVLER
•
GAYRİMÜSLİMLERİN KÖLE EDİNMELERİNE VE KIYAFETLERİNE İLİŞKİN
DÜZENLEMELER
•
MEYHANELER VE İÇKİ İMALATI
•
GAYRİMÜSLİMLERİN BİNEK HAYVANI VE SİLAH KULLANMALARI
•
GAYRİMÜSLİMLERİN MALİ MÜKELLEFİYETLERİ
• İslam Hukuku
• İstanbul’un fethinden 1856 Islahat Fermanına kadar
• Bernard Lewis ‘ geleneksel İslami toplumlar Müslüman
olmayanlara bir eşitlik tanımadıkları gibi böyle bir
iddiaları da yoktur.’
• ayrımcılık hukuki ve fiili olarak kurumsallaşmış
• zulüm ise çok nadir görülen bir durum
• Hristiyan Avrupa ve Hindistan’daki kast sistemi ile
kıyaslarsak
medİne
vesİkası(ANAYASA)
• millet sistemi uygulamasının temeli
• Medine’de gayrimüslimlerle yapılan ilk
anlaşma
• Hz. Muhammed Evs ve Hazrec kabilelerini
barıştırdı
• Medine’nin müşrikleri ve Yahudi kabileleriyle
anlaşma yapılarak siyasi birlik oluşturuldu
• Sözleşmede birliğin adı ‘ümmet’ olarak geçer
• 1. madde: ‘Medine’li ve Kureyşli Müslümanlar
ve onlara tabi olan ve katılan, birlikte savaşan
kimseler arasında yapılmıştır.’
• 23. madde: ‘Herhangi bir ihtilaf vuku bulursa
bu ihtilafın, Allah ve Muhammed’e havale
edileceği’
• gayrimüslimlere zimme hakkı yok
• henüz cizye ayeti yok (Tevbe süresi)
• zimmet: ahd, sözleşme
• zimmı
• ‘Dinde zorlama yoktur.’ Bakara
• ‘Eğer Rabbin dileseydi yeryüzündekilerin
hepsi elbette iman ederlerdi. O halde
inanmaları için insanları zorlayacak mısın?
Yunus
KAnunların Genellİğİ
• Osmanlı’da kanunnamelerdeki hükümler hem
Müslümanları hem de gayrimüslimleri kapsar
• Bazı hususlar haricinde: cezai hükümler ve
ödenecek vergiler (İslam hukuku)
• Bazı adalarda gayrimüslimler için ayrı
kanunnameler de çıkarılmıştır
Gayrimüslim cemaatlerin otonom
idaresi
• Merkezi bir idareye sahip bir Osmanlı
• kendi içinde otonom bir yapıya ne derece
müsaade eder?
• Tecrit edilmiş değil de içiçe yaşayan farklı din
mensuplarının olduğu bir sosyal yapı
• Ruhani liderlerin yetkileri
• yetki çekişmesine yol açar mı?
Millet Sistemi
• Osmanlı fetihlerinin daha çok batıya yönelmesi sonucu
gayrimüslim nüfusunda artış
• ‘din olarak benimsedikleri şeylerde gayrimüslimlerin
serbest bırakılması’ İslam Hukuku temel alınmıştır
• dünyevi faaliyetler; evlenme, boşanma, kilise, vakıfları,
kilisenin işlettiği tarla, bahçe, ruhani liderlerin
cemaatlerinden topladığı gelirler..
• Kilise ve Havra teşkilatının Osmanlı idari yapısıyla
uyumlaştırılması önemli bir problem
• Gayrimüslimlerin kurumsal anlamda
yapılanması İstanbul’un fethi ile olur
• İstanbul Rum Patrikhanesi
• Ermeni Patrikliği (Fatih)
• millet: Kuran-ı Kerim’de ‘din’ anlamında,
• Arapça’da community
• etnik grup: kavm
• taife: ulus, ırk
• millet: din, mezhep (K, Beydilli)
• Clogg: ‘Rum milleti = Rumlar, Sırplar, Bulgarlar,
Rumenler, Vlahlar, Ortodoks Arnavut ve Araplar’
Millet Sisteminin olduğu yönündeki
Görüşler
• yaygın görüş budur
• Millet sistemi var, her dini mezhep kendi
ruhani lideri idaresindedir
• otonom/yarı otonom ‘Devlet içinde devlet’
• 16. yy ait bir Rum kroniği: ‘Fatih, Hristiyan tebaayı
daha önceki dönemlerde de bilinen millet sistemi
çerçevesinde teşkilatlandırmıştı. Vergilerini düzenli
ödemek şartıyla kendi içişlerini doğrudan kendileri
yönetiyordu.’
• Danişmend’ Patrikhaneye verilen imtiyazlar;patrik,
psikopos ve papazların vergiden muaf olmaları,
• kilisenin kendi kanunlarına göre yönetildiği,
• nikah, defin ve vasiyet muamelerinin kilise
kanunlarına göre Patrikhane tarafından ifa
edildiği...’
• Karpat: ‘değişik nüfus grupları mesleki statülerine
bakılmaksızın dinlerine göre sınıflandırılır,
• Millet sistemi mahalli düzeyde, bu mahalli
cemiyetler de kilise değil, hükümet temsilcilerine
karşı sorumludur.’
• Shaw: ‘ Önceleri taife ve cemaat kelimeleri
• daha sonra millet kullanılmıştır
• Millet liderleri Sultan’a karşı cemaat mensuplarının
mükellefiyetlerini yerine getirmelerinden
sorumludurlar.
• Bu şekilde gayrimüslimler dillerini, dinlerini,
kültürlerini ve geleneklerini korumuşlardır
• mahkemeleri, okulları, yardım kuruluşları ve
hastaneleri vardı
• Farklı dinlerdeki kişiler birbirlerinden izole
edilmiş ve bu şekilde cemaatler arası
çekişmlerin önüne geçilmiştir.
Millet Sistemine Yönelik Eleştiriler
• Kevork Bardakçıyan: ‘İstanbul Ermeni Patriği’nin
yetki alanının çok sınırlı olduğunu,
• Braude: ‘millet terimi imparatorluğun güçlü
dönemlerinde gayrimüslimlere işaret etmez
• arada sırada Yahudiler ve Hristiyanlar için (bazı
zengin aileler...)
• içerideki ve dışarıdaki gruplara millet demenin
sakıncası
• İstanbul Ermeni Patrikliğini de facto kabul eder
• sadece ünvan, Türkleri memnun etmek için
kurulmuş (Kudüs de aynı şekilde)
• 16. ve 18. yy’de geçen eserler de bütün
Ermeniler’in değil de sadece İstanbuldaki
Ermeniler’in patriği olarak geçmektedir
• Cohen: ‘Millet kelimesinin Müslümanları işaret
ettiği, Yahudi ve Hristiyanlar için taife kelimesinin
kullanıldığını’ söyler
• Şerif Mardin: ‘Osmanlı İmp.da yapılı
(structured) ve organize bir cemaat mevcuttur.
Bu cemaatin bir iktisadi ve hukuki sistemi
vardır fakat bu cemaat, düzeni sağlayıcı
otoriteden yoksundur. Tam anlamıyla
otoriteden bahsedilecekse bu otorite devletin
tekelindedir.’
Değerlendİrme
• Arşiv kayıtlarında:
• ‘kendilere tabi hemmilletleri, kendilere tabi
yamakları ve hemmilletleri olan Habeş, Kıbti,
Suryani milletleri, Bulgar milleti, Bulgar
taifesi...
Ruhani Nitelikli İltizam Sistemi
• Kilise teşkilatının başında bulunan ruhani
liderlerin yetkilerini denetim altında tutmak,
• devlet idaresiyle uyumunu sağlamak
• ruhani liderlerin atanması devlet tarafından belli
bir meblağ karşılığında
• bu kişilerin kilise adına toplayacakları vergileri
denetim altına almak (devlet otoritesinin
kaybolmaması ve reayanın ezilmemesi)
• böylece hazine denetimi altına alınır ve başka bir
adla para toplanamaz
• dini alanda yetkilerini kullanması ve adli alanda
bir ihtilafı çözmesi bu meblağın ödenmesine
bağlıdır
• Sonuç olarak otonom bir yapı yerine devletin
koyduğu kurallara göre faaliyet gösteren ve
denetim altında olan bir mültezim
• idai ve mali boyutun yanında, esas olarak dini
konularda yetkili
• Aynı şekilde Yahudiler de iltizam sistemine
göre
• Rum ve Ermeniler’e göre daha küçük
ölçekteki bölgelerde
• Rum ve Ermeniler> pişkeş ve maktu meblağ
• Yahudiler> rav akçesi
• İdari açıdan Devlet’in patriklerin memuriyetini nasıl
algıladığı;
• Kadılar için: ‘taht-ı hükümetinizde ve tahtı kazanızda’
gibi ifadeler kullanılırken,
• Patrik ve metropolitler için; ‘taht-ı iltizamında olan,
patriğin iltizamında olan kasaba, dahil-i iltizamında
olan kazayada, patrik-i mersumun iltizamı dahilinde
vaki mahallelerde...
• ‘Şurut-i metropolidan an iltizam-ı patriklik-i Antakya,
Şurut-i piskoposluk an iltizam-ı psikoposluk-i cezire-i
Kıbrıs...’
Fatih’in Teşkilat Kanunnamesi
• millet sisteminin kurucusu
• Bu kanunname ve diğerlerinde:
• Gayrimüslimlerin devlet içinde
teşkilatlanmasıyla igili bir hüküm yok
• hangi makamdaki memura hangi hitap
biçiminin kullanılacağı yazan bir
kanunnamede patrik ve hahamların adı
geçmez
Fetihten Sonra Gayrimüslimlerle
Münasebetler
• Fetih öncesi zimmet anlaşmaları ve eman
kurumları
• fethedilen yerlerdeki halkın mal ve can
güvenliği sağlanmıştır
• Fetih’ten önceki imtiyazlar: 1326 Bursa, 1330
İznik, I. Murat Prodromos Manastırı’na verdiği
imtiyazlar
• II. Murat’ın fethedilen yerlerde tutsak
düşenlerin öldürülmemesi
• Venediklilerin ellerinden alınan mülklerin geri
verilmesi
• Osmanlıların ibadetleri için camiye çevrilmesi
gerekli olan bir kaç kilise dışında diğerlerinin
Hristiyanların elinde kalması
İstanbul’un Fethi ve Zimmet
Anlaşmaları
• İslam Hukuku’nda bir yerin sulhen ya da anveten
fethi arasında hukuki sonuçları açısından fark
var
• gayrimüslimlern hukuki statüsünü belirlemede
önemli
• tarihi bir realite olarak İstanbul anveten
fethedilmiştir
• Ama içeriden yardım alma (Bizanslı Rumlar)
yardım eden bu kişilerin haklarının ihlal
edilemeyeceği, kiliselerine dokunulmadığı
• Yavuz döneminde 3 yaşlı yeniçeri şahitliğinde
Hristiyanları müslüman etme, kiliselere el
koyma rivayeti
• Aynı olayın asıl Kanuni döneminde geçtiği,
• Ebusuud Efendi’nin fetvası
• Galata Zimmılerine verilen Ahitname (Zağanos
Paşa):
• İstanbul’un fethi öncesi, Bizans’a yardım
etmemeleri kaydıyla yapılan anlaşma bir
anlaşma var
• eskiden olduğu gibi ibadetleri yerine getirme,
kalelerinin yakılmayacağı, malları ve mülkleri,
köle ve cariyelerinin ellerinde kalacağı, serbestçe
ziyaret, cizye vermeleri şartıyla güvenlikleri
sağlanacak, kiliseleri ellerinde kalacak fakat yeni
kilise yapamayacak ve çan çalamayacaklar,
kimse zorla müslüman yapılmayacak...
• Metropolit Kanunnamesi:(Fatih Dönemi)
• metropolit olarak atanacak kişi ödemesi
gereken pişkeşi ödediği için atandığı
• daha önceki metropolitler gibi hareket
edebilecek
• bir takım vergilerden eskiden olduğu gibi muaf
PAtrİklİk ve
HAhambaşılıklar
Fetİh Öncesi
• 5. yy’dan itibaren İstanbul, İskenderiye,
Antakya ve Kudüs Başpiskoposlukları Patrik
olarak adlandırılırdı
• Bizans’ta devlet hukuku ve kilise hukuku
arasında ayrım yoktu
• İmparator hukukun tek kaynağıydı, kilise ve
tüm tebaanın üzerinde yasama yetkisini
kullanırdı
• Kilisenin finansmanı;
• patrik, piskopos ve onların altındaki rahipler
gelirlerini halkın bağışlarından
• yüzyıllarca biriktirilen mülkler
• 11. yy dan itibaren köylerden alınan vergiler
Osmanlı Döneminde Rum Patrikliği
• İstanbul Patriği H. 1126 (1714) tarihli berat;
• her yıl devlete maktu bir meblağ (12 yük akçe)
ödemek şartıyla ömür boyu İstanbul patriği
olarak atanıyor
• Bu bölgelerde görevli ruhban (metropolit,
piskopos, papas, keşiş, gamnos,kaligoryalar) ve
aynı mezhepten diğer zimmıler onu tanıyacak
• Zorla müslüman yapılmayacak....
• İstanbul Rum Patrikhanesinde metropolitlerin
kullandığı mühür dörde bölünmüş
• böylece bir karar için dört metropolitin bir
araya gelmesi gerekli
• Ruhban sınıfının davalarının görülmesi için
Divan-ı Hümayun yetkili kılınmıştır
• Mısır ve İskenderiye Rum Patrikliği
• İstanbul Rum Patrikliğine dahil (19.yy ait
belgelerde)
• Antakya Rum Patrikliği
• İpek(Kosova) ve Ohri(Makedonya Patriklikleri
• İpek Patrikliği 1557’de Osmanlı tarafından
kurulmuş, daha sonra İ.R.P.ye bağlanmış
• İstanbul Ermeni Patrikliği
• İstanbul’da bir Ermeni kilisesinin varlığına gösteren en
eski belge 11.yy’nin sonu
• Fetih’ten önce kilise Kilikya Katolikosluğu yetki alanında
• 1292 yılına kadar göç; Ermeni Krallığı’nın başkentine göre
• önce Dvin, Ahtımar, Ani, Zamindia, Sev-Lever,
Rhomkla,Sis ve son Eçmiyazin(Erivan yakınlarında)
• Fetih’ten sonra Sis, Ahtamar ve Kudüs İstanbul’un
himayesine girdi
• Eçmiyazin Osmanlı dışında kaldı
• Kudüs İstanbul’un dini konularda üstünlüğünü hiçbir
zaman kabul etmemiştir
• Ortaylı: II. Mehmed’in patrikliği kurdurup başına
Bursa Piskoposu Yovakim’i getirmiştir
• Sanjina: İstanbul Ermeni Patrikliği Ermeni
Kilisesinin değil Osmanlı siyaset adamlarının
eseriydi. (Ermeniler, Süryani Yakubiler, Kıbtiler,
Habeşler bağlı)
• Rumlarda Metropolit, Ermenilerde Mahlasa
Katolik Patriklikleri
• Katolikler 19. yy’da millet olarak tanınmıştır
• Tanınmaya kadar Gregoryen Ermenilerle büyük çekişme
yaşanmıştır
• Hatta Katolik mezhebine geçiş yasaklanmıştır(Roma
yanlısı olmakla suçlama)
• 1722’de Rum Ortodoks Patriği katolikliğe dönmeyi
yasaklayan bir ferman almayı başarmıştır
• 1834’de Hristiyanların mezhep değiştirmesini
yasaklayan kanun
• H.1230’da (1814) Katoliklere bir piskopos tayin edilmiştir
• H.1250’de de Patrikliğe çevrilir
• Patriklik Osmanlı Topraklarındaki tüm Katolikler üzerinde
yetkilidir
• ‘Latin vekaleti’> Latinlerin işlerine bakan vekil
• Protestan vekil
• Süryani, Keldani, Melkit ve Maruniler katolik mezhebine
dahildir fakat kendi patriklikleri vardır (taşra patr.)
• Süryani <> Yakubi Süryani
Protestan Cemaati
• 19.yy’da ortaya çıkmıştır
• 1840’lı yıllarda İngiltere Kudüs’te Protestan
kilisesi inşaası için izin istemiş,
• 1834 tarihli kanun gerekçe gösterilerek kabul
edilmemiştir
• Kanun 1844’de kaldırılmıştır
• 1850’de Protestan Vekaleti
• Zabtiye Nezaretine bağlanmıştır
• aynı zamanda herhangi bir cemaate bağlı
olmadıklarından direk devlet memurlarına
müraacat edebilmekteydiler
• diğer cemaatlere göre ayin ve ibadet
hürriyetinde daha serbesttirler
Yahudi Hahambaşılığı
• Resmi Hahambaşı tayini 1835’de gerçekleşmiştir
• Tüm Yahudilerin dini lideri olduğunu gösteren bir
bilgi yok
• Yahudiler diğer gayrimüslimler gibi katı bir dini
hiyerarşiye sahip değildir
• küçük cemaatler (kahal) olarak örgütlenmişler,
• kendi sinagogları, okulu, hastanesi, mezarlığı
vardı,
• bu tarihe kadar hiçbir dini lider ayrıcalığına
ihtiyaç duymadan doğrudan devletle
• Yahudiler herhangi bir devletin siyasi desteğine sahip
değillerdi
• Bu durumda devlet içindeki örgütlenmelerini etkilemiştir
• Öncesinde Hahambaşı yahudilerin temsilcisi olarak
Divan’da vardı ama resmi atama yok (Carleton)
• 1376’da Macaristan’dan, 1394’de Fransa’dan gelen
Yahudiler var
• 14.yy’nin ikinci yarısında Balkanların fethi ile dahil olanlar
• 1492 ve 1497-98’de İspanya, Portekiz ve Güney
İtalya’dan gelen Sefarad Yahudileri
• Suriye, Filistin, Mısır ve Mezopotamya’da
musta’ribe denilen Yahudiler
• Edirne’de mevcut olan Yahudi topluluğu
• Merkezi bir otorite olmaksızın her şehirde eşit
rütbede bir hahambaşı ve kahya
• Osmanlı memurları ile ilişkilerden sorumlular
• meşhur doktorlar, bankerler ve politikacıların
liderliği
• çok farklı yerlerden gelmeleri ve farklı dilleri konuşmaları
(birlik yok)
• Cohen: Devlet Kudüs’teki yahudi cemaati ise tek bir
grup olarak görmekteydi,
• Yahudiler tüm cemaati temsilen sözcü atamışlardı
(Şeyhülyahud) Devletin resmi bir memuru kabul
edilmiyordu
• Bu kişinin haham olması gerekli değildi (16.yy’nin
sonunda bu durum değişir)
• Vergileri toplama, yetkiliye teslim etme, cemaatin görevli
ve kurumlarından sorumlu...
Ruhani Reislerin
İdari,Mali,Adli ve Ahval-i
ŞAhsiyeye İlişkin HUkuki
Yetkileri
İdari Yetkiler
• İdari Teşkilatlanma:
• İstanbul, Kudüs, Antakya, İskenderiye, Tur-i Sina
Rum Patriklikleri ve Kıbrıs Başpiskoposluğu(Ohri
ve İpek P.)
• Ortodoks Kilisesinde Hiyerarşi: Patrik, metropolit
piskopos(patriğin vekili, eyaletlere bakarlar),
piskopos
• Bunların yanında arçbişop, eksarh, yardımcı
piskopos
• Patriklerin yanında devlet tarafından yasakçı adı
• Ermeni Kilisesi:
• 1. Ulu Patrik veya Katolikos (Eçmiyazin’de)
• 2. Patrik veya özel katalikos, eksarh, başpiskopos
• 3. Arçbişop veya metropolit
• 4. Bişop
• Katolikoslar piskoposları ve kutsal mesih yağını
kutsarlar (Bu iki yetki sadece Sis ve Ahtamar
katolikoslarında vardır)
• 1857 yılı itibariyle, İstanbul Ermeni Patrikliği’nin
45 piskoposluğu, Sis Katolikosu’nun 13,
Ahtımar’ın 2, Kudüs’ün 5 piskoposu vardı
• İstanbul 65 piskoposluğun üzerinde yetkilidir.
• İdari yapılanmada Patrikler kendi iltizamları
altındaki bölgeyi metropolitler arasında
bölmüşlerdir
• Metropolitlerin rütbeleri eşit değildir; Kayseri,
Kuşadası, İznik, Selanik Rutbe-i Ula, Bursa ve
Yenişehir Fener Metropolitlikleri Rutbe-i Saniye
• Patrikle kendi cemaati arasındaki anlaşmazlıklarda
devreye Kadı girmektedir (aynı zamanda
Müslümanlarla)
• Belgelerde İstanbul Rum Patriği’nin imparatorluktaki
tüm Rumlar üzerinde yetkili olduğu fakat bu yetkinin
nezaret anlamında olduğu söylenmektedir
• Yine Patriğin cemaat üzerinde tam bir icra yetkisi
olmadığını gösteren bir belgede; Patrik kendi
cemaatinden birine Patrikhane kethüdası ve
başpapası gönderir
• talepler kabul edilmeyince Padişah’tan bu konu
hakkında emir istenir
• Patriklerin atanması ve azli
• Fetihten sonra ilk tayini Fatih yapmıştır (Gennadios’u
ataması)
• Başlangıçta cemaatin görüşü alınarak Padişah atamayı
yapardı
• 16. yy’dan itibaren Sinod (konsey) seçer, devlet atar.
• seçilecek patriğin güvenilir ve devlete sadık olması
• Osmanlı ülkesinde doğmuş ve babasının da Osmanlı
tebaası olması
• Patriğe berat verilir, berat üzerinde Padişah’ın
el yazısı ile ‘ mucebince amel oluna’ yazar
(hüküm gereğince hareket edilsin)
• Seçilen Patriğe, yanındaki metropolitlere ve
Divan-ı Hümayun tercümanına hilat giydirilir
• Patrik tebaaya zulmetmeyip, ayinlerine aykırı
hareket etmez ya da devlete ihanet etmezse
ömür boyu görevde kalır.(istifa etmezse)
• Ermeni Patriği seçiminde altı cemaat denilen İstanbul ve
havalisinde oturan ruhban, papas, cemaatbaşı,
ihtiyarları ve reaya dilekçe verir
• seçtikleri papasın atanmasını isterler
• Eçmiyazin Katolikosunda seçim olucağında da hem
ordaki cemaat hem de İstanbul’daki altı cemaaat birlikte
karar alırlar
• Rusya ile bu Katolikos Patrikliğ için kendi adayını
atamak istediğinde çekişmeler olmuştur
• Patrikler metropolitlerin azli ve nasbi konusunda
yetkilidirler (Kadı denetiminde)
• Bazen patrikler halka emirlerin iletilmesinde
aracı görevi görmüşlerdir.
• yine patriklerin bazı istihbari bilgileri devlete,
metropolitlerin de istihbari bilgileri patriğe
ilettiği görülmektedir
• başka devletlerin ruhbanlar vasıtasıyla
gayrimüslim tebaa içinde nifak çıkarmalarını
önlemede çalışmışlardır
Mali Yetkiler
• prensip olarak Din adamları kar getirici işlerle
uğraşmaz
• vergiden muaftırlar
• daha sonra değişik vergiler ortaya çıktı; pişkeş
• 1600lü yıllarda Rum Patriği 200.000 kuruş
pişkeş ödüyordu
• bostancılara da her gün 105 okka et
• 17.yy’da Ortodoks tebaaın kiliseye ilişkin ödemesi gereken
vergiler: Miri rüsum(toprak v.), Patriklik ve metropolitlik vergisi,
zeytiye, zarar-ı kassabiye, tasadduk(sadaka), ayasmoz, manastır
resmi, panayır ve evlilik vergisi.
• Ermeni Patriği Hazine-i Hassaya 100.000 akçe,
• defterdarlığa 140.000,
• sadrazama 500 kuruş,
• Sadaret Kethüdasına 250,
• Çavuşbaşına 200,
• ve muhtelif kişilere 40
• Manastırların öşür ödediklerine dair kayıtlar da
vardır
• Kilise vakıflarından ve ayinlerden sağlanan
gelirler; tabak dolaştırma, yardım kutuları,
bağışlar, mum satma, dini seremoniler...
• Yahudi cemaatinin gelirlerinin büyük kısmını
gabella gümrük v.>et, şarap, peynir ve tekstil
maddelerine) vergisi oluşturur
• Yahudi cemaati> devlete ve cemaat için ödenen
vergiler
• Cizye: yıllık olarak a’la, evsat ve edna
(Devlete)
• Gümrük vergileri, avarız, harac, rav
akçesi(haham v.), ordu akçesi, resm-i kısmet,
celeb akçesi millet liderleri tarafından toplanır,
hazineye ödenir
• Cemaat faaliyetlerini yürütmek için de cemaat
üyelerine bir takım vergiler konulmuştur
Adli Yetkiler
• Gayrimüslimler bir çok konuda Kadı’nın
yargılama alanı içindelerdir
• tercihleri de bu yönde; evlenme, boşanma,
aile hakları gibi konularda kendi dinlerinin sert
kuralları var
• Patrikler dini ibadet ve hayır işlerinin yanında,
evlilik, boşanma, eğitim, vesayet ve miras gibi
konuları da denetliyotlardı (Davison)
• Yahudiler davaları şer-i mahkemelere
götürmede daha katılar
• Hahamlar Müslüman mahkemelere gidenleri
kınıyorlardı (1558’de aforozla tehdit)
• Buna rağmen Yahudilerin sık sık Kadı’lara
başvurdukları görülür
• Zimmılerin şer-i mahkemelere bu kadar çok
başvurması;
• kendilerinin adli bir mekanizmaya sahip
olmadığı veya çok zayıf olduğunu gösterir
• Hristiyanlar davalarda anlaşmazlıklara kesin
çözüm bulmak için şer-i mahkemelere
giderlerdi,
• 16-18yy’da Sofya Kadıları Müslümanların
zararına olsa bile kanunları kesin
uygularlardı(Gradeva)
• Ruhani reisler daha çok nasihat eden
konumunda
• ağırlıklarını koyup ihtilafları mahkemeye
gelmeden çözmeleri beklenir
• Cemaat mensupları arasındaki
anlaşmazlıklarda taraflar razı olursa patrik ve
metropolitler müdahele eder
• Şer-i mahkemeden sonra taraflar davalarının
bir kez de Patrikhanede görülmesini
isteyebilirlerdi
• Devlet ruhban sınıfı üyelerinin bazıları için
özel mahkeme niteliğinde Divan-ı Hümayun’da
• ya da Şeyhülislam huzurunda davaları
gördürmüştür
• Patrikler, metropolitler, vekilleri, adamları ve
piskoposlar
• Ehl-i örfün haksız müdahalerine karşı önlem
Ceza-i Yetkiler
• Arşiv kaynaklarına göre;
• Ruhban sınıfı ve reayadan olsun, suçlara şer-i
mahkemelerce İslam Hukuku’na göre ceza verilir
• Çoğu zaman rahipler Kadılara müracaat
etmişlerdir.
• Patrikler ruhban sınıfı ve zimmıler için uygun
gördükleri cezanın verilmesini Devlet’ten talep
etmişlerdir.
• Sürgün cezası: Sürgüne gönderilen kişinin
Patrikhane istemedikçe serbest bırakılmaması
talepleri
• Kalabend etme
• Küreğe vurma
• Kulebend etme (manastırın kulesinde hapis)
• Falaka-değnek cezası
Ahval-i Şahsiye (Özel Hukuk)
Alanında Yetkiler
• Evlenme ve boşanma
• Patrikler kendi cemaat mensuplarının başka
mezheplerden olanlarla evlenmelerini
istememektedirler
• Padişah’tan emir talep etmişlerdir
• Hristiyanların evlenme ve boşanma için şer-i
mahkemeleri tercih ettikleri
• Katolikler boşanma konusunda yine şer-i m.
• Miras (ihtilaf durumunda şer-i mahkemeler)
• Vasiyet: Başlangıçta ölen ruhban sınıfının
mallarına el koyma yetkisi verilmiş, 5000 akçe
sınır (mir-i rüsumu karşılayabilmek için)
• Cemaat mensupları üzerinde yok
• 11.yy’dan sonra sınırlama yok
• Vakıflar: İslam Hukuku’nun tüzel kişiliği
tanımaması
• Gayrimüslimlerin vakıf kurmalarına sınırlama
getirilmemiştir (Hanefi mezhebi izin verir)
• Osmanlı Devleti’nde bir çok manastır ve kilise
vakfı vardır
• Hristiyanlar mallarını vakfedebiliyordu
• Devlete ait olup kullandıkları arazilerde bu durum
geçersiz
Ferdİ hak ve
HÜrrİyetler
Din ve Vicdan Hürriyeti
• İslam Hukuku > ehl-i zimmet,
• 1355’de esir Selanik Başpiskoposu:
• Hristiyanların tam bir serbesti içinde olduğunu
• Biga’da en nüfuslu insan eski Bizans generali
Mavrozoumis
• İdari makamlara yaptıkları taleplerin dikkate
alınması
• Kadılara rahatça şikayette bulunabilmeleri
• Her millet aralarında kendi dilini
kullanabiliyorlardı
• Kilise ve manastırlardan haksız yere para
toplanması önlenmiştir
• Türklerin ehl-i kitaba hoşgörülü davranma
özelliği
• Kanunnamlerde gayrimüslimlerin
Müslümanlardan ayrı tutulduğu görülür:
• Yavuz Sultan Selim Kanunnamesi ve
Kanuni’nin Umumi Kanunnamesinde:
• Hamamlarda ve berberlerde havlu, peştemal
ve usturaların ayrı olması
İbadethaneler
• Hristiyanların yeni kilise yapmaları,
• çan çalmaları(tahta gong)
• yüksek sesle ayin icrası,
• yollara haç dikilmesi (1516 Bosna Sancağı
Kanunnamesi) yasak
• Ebusuud Efendi’nin fetvaları
• sulhen veya anveten fetih önemli
• Yahudilere ise yeni ibadethane inşa etme (anveten
de olsa)
• 16.yy’da İslam Hukukuna aykırı olarak bir çok
sinagog yapılmıştır (Devlet Başkanı kararı)
• Göçeden Yahudilerin Osmanlı topraklarına sulhen
girmeleri
• İstanbul kuşatması sırasında Yahudilerin Bizans’a
yardım etmeme taahhütü
• Fetih’ten itibaren devlet sınırları içinde kilise tamiri
için Divan’a başvurulup, hükm-i şerif almak
gerekliydi
• Bulgaristan’da 15. ve 16.yy’da 150 manastırın
yeniden inşa edildiği,
• Atina’da 300 küçük kilise yapıldığı
• İbadethane tamirinde yapının kadim veya hadis
olma durumu belirleyici
• aslına birşey eklemeden tamir etme
• Şeyhülislam alınan fetva ve padişahın izni
• Gayyrimüslimlerin ibadet yerleri cami ve
mescidlerden daha yüksek olamaz
• Islahat Fermanı’ndan sonra ise yeni kilise
inşaaları artmıştır
• Gayrimüslimlerin ibadethanelerini camiye çevirme
15., 16. ve 17.yy’da gerçekleşmiştir
• bir yer fethedildiğinde ordaki en önemli ve en büyük
kilise camiye çevrilirdi
• fetih esnasında içinde namaz kılınmışsa orası artık
cami olmuştur
• İstanbul’dan sonra Halep’teki kiliseleri camiye
çevirme isteği kabul edilmemiştir
• cami olmayan yerlerde burdaki kilise camiye
çevrilirdi
• Fetvalarda görülen; bir köyün tüm ahalisi
zimmı ise yeniden kilise yapılabilirdi
• İslam beldelerinden uzak olan yerlerde,
etrafında ehl-i islam olmayan yerler
Gayrimüslimlerin Yerleşim Alanları
• Mahalleler
• gayrimüslimlerin Müslümanlarla bir arada
oturmalarını yasaklayan bir şer-i hüküm yok
• Osmanlı’nın iskan politikası > Anadolu’dan
Türkleri getirme
• Fetih’ten sonra İstanbul’a Konya, Karaman,
Aksaray, Ereğli ve Kefe’den Ermeni aileler>altı
cemaat
• Mora, İzmir ve Trabzon Rumları, Selanik
Yahudileri ve Anadolu Türkmenleri
• Genelde şehrin kenar semtlerinde Rum, Ermeni ve Yahudi
mahalleleri olarak
• Bazı semtlerde oturmaları yasak, Eyüp (1582)
• Kayseri 1583:
• 72 mahallenin 50’si müslüman
• 13 Hristiyan, 9 karışık
• Amasya 1547:
• 47 mahallenin 6’sı karışık
• Erzurum 1591:
• 20 mahallenin 4’ü karışık
• Trabzon ve Lefke
• Müslüman mahallelerinde gayrimüslimlerin oturması
cemaati azaltmama şartı
• bu durumda mülk sahibi de olsalar evlerinden
çıkartılırlardı
• camilerin etrafındaki evleri satın almamaları
• 18.yy’ın sonlarında çıkarılan emirlerde;
• İstanbul’da Müslümanların evlerini gayrimüslimlere
satması yasaklanmıştır
• İstanbul dışında tabi beldelerde ve boğazın iki
yakasında arazilerin satışı yasaklanmıştır
• gayrimüslimlerin evlerinin Müslümanlardan
yüksek olmaması
• 18. yy’a ait belgelerde Müslümanların evleri
oniki, gayrimüslimlerin 9 zira yükseklikte
• III. Selim devrine ait bir fermanda;
gayrimüslimlerin evlerinin siyah olması
istenmiştir
Gayrimüslimlerin İcra Ettikleri
Görevler
• I. Murat’ın ordusunda Hristiyan kuvvetler
• Tercümanlık (Divan-ı Hümayun); Fener Rum Beyleri
• Yunan isyanından sonra kaldırılmıştır (II. Mahmut)
• Donanmada nefer, maslahatgüzar, son dönemlerde vezir
ve vali
• Ermeniler sanatkar; kiremitçiler, kalemkarlar, keresteciler,
ipek, keten dokumacılığı, nakış işleme ve terzilik,saray
kuyumcuları..
• 19.yy’da Ermeni Hariciye Nazırları
• Kethüdalık, kalfalık, iskele ve gümrük eminliği,
mültezimlik...
• Saray doktorlarının hepsi Yahudi
• Kasaplık
Köle Edinme ve Kıyafete İlişkin
Düzenlemeler
• Müslüman olmuş cariyelerin sadece
Müslüman taliplilere verilmesi (Bursa İkizce
Hassı Kanunnamesi)
• Zimmılerin köle ve cariye kullanmamaları,
muhalif davrananlara hapis cezası (Ebusuud
Efendi)
• Müslüman köle almamaları (rencide)
• Son dönemlerde izin verildiği görülmektedir
• II. Murat’ın Makedonya fethi sonrası fermanı:
• Hristiyanlar mavi, Yahudiler sarı başlık ve uzun elbise
• Müslümanların parlak, açık renkli elbiseler, sarık beyaz,
ayakkabılar sarıdır
• Ermenilerin şapka ve ayakkabıları kırmızı, Hristiyanlar
siyah şapka (tülbend sarma yasak)
• gayrimüslim kadınların ferace giymesi yasak
• 16.yy’da Türkler beyaz, Yahudiler sarı, cerrah olanlar
kırmızı sivri külahlar
• Yahudi ve Hristiyanların Müslüman gibi
giyinmemeleri önemli
• Edirne Kadısı’na gönderilen hükümde:
• Gayrimüslimlere ipek kaftan, skarlet çuka,
sahtiyan ayakkabı, ince sarık(tülbend) sarma
yasak
• Yahudilerin Selanik çukası ve kara pabuç
giymeleri gerektiği
• iyi libas giymeleri yasak
Meyhaneler ve İçki İmalatı
• Gayrimüslimlerin meyhane açabilmeleri (sıcak
bakılmama) ve şarap içmeleri kabul edilmiş
• kayıt altında tutulmuştur
• Fatih dönemi İstanbul Gümrüğü Kanunnamesi:
• Ermeni ve Yahudilerin getirdikleri şıraları amiller
vasıtasıyla ve ancak onların denetiminde taşıyacakları,
• ancak kendi mahallelerindeki meyhanelerde satabilme
(vergi alınması)
• evlerinde satarlarsa bunlara el konulacağı
• II. Bayezid’in 1507 tarihli içki yasaknamesi:
• şehir, kasaba ve köylerde düğün ve toplantılarda aleni içki
içme yasak
• Ebusuud Efendi; fesat çıkarmamak kaydıyla evlerinde
bulundurabilirler,
• Ehl-i İslama satış yasak > şarap içmekten men etme,
şarapları dökme,
• 1559’da Bursa Kadı’sına gönderilen emirde:
• meyhanelerin men edilmesi ve şehre alenen şarap
sokulması yasak
• Ehl-i İslam mahallelerinde kadim veya sonradan
ihdas olunmuş meyhanelere izin verilmediği
(hükümlerde)
• Cami ve mescid arasında mevcut tüm
meyhaneler yasaklanmıştır
• Kanuni Sultan Süleyman’ın İstanbul’un tüm
meyhanelerini kapattırarak şarap eminliğini
kaldırdığı hükmü
• 19.yy başlarında meyhaneler dışında mahalle
aralarında ve dükkanlarda içki satışı
yasaklanmıştır
• Gayrimüslimlerin binek hayvan ve silah
kullanmaları: (isyan ve fesat çıkarma önlemi)
• Çarşıda ata binerek Müslümanlardan daha
gösterişli hale gelmeleri yasak
• Tabip ve Ruhban sınıfı muaf, devlet görevleri
ve madenciler de
• Çingenelerde ata binme ve kısrak besleme
yasa
Mali Mükellefiyetler
• Tekalif-i Örfiye: Gayrimüslimlerin birtakım
faaliyetlerine veya verilen izinler için konulmuş
vergiler
• Zarar-ı Kassabiye
• Yuva Haracı: Rençberlik için İstanbul’a gelip 6
aydan fazla kalanlar
• Yahudiler’in avarız ve kürekçi akçesi, yave
akçesi, rav akçesi
• Cizye: askerlik hizmeti karşılığında alınan
vergi
• Maktu cizye: fetih zamanında sulhen tayin
edilirdi,
• Ale’r-rüus cizye: herkesin mali gücü gözönüne
alınarak, adam başı
• zenginlerden yıllık 48 dirhem, orta hallilerden
24 dirhem, fakirlerden 12 dirhem
• Islahat Fermanı ile cizye kaldırılır, bedel-i
asker alınır
• Değerlendirme:
• Gayrimüslimlerle ilişkiler İslam Hukuku
çerçevesinde
• literatürde yaygın olan ‘otonom millet sistemi
teorisi’ yerine
• Ruhani iltizam sistemi
• Devletin dini kurumlara ve din adamlarına
saygılı tavrı
• ama bu tavır kesinlikle devlet otoritesini
kaybetme anlamına gelmez
• Ruhani reislerin maddi bir cezalandırma
yetkisi yoktur, bunu ancak Padişahın izniyle
yapabilirler
• Teşekkürler
• Şeyda ÖZYÜREK
Download