Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 BİRLEŞMİŞ MİLLETLER KADININ STATÜSÜ KOMİSYONU 57.DÖNEM TOPLANTISI 4-15 Mart 2013 GÖREV RAPORU (Yurtdışı) I.RAPORU HAZIRLAYANLAR : Mehmet ERDOĞAN, Aile ve Sosyal Politikalar Uzmanı Ekin BOZKURT ŞENER, Aile ve Sosyal Politikalar Uzmanı Mustafa ÇADIR, Aile ve Sosyal Politikalar Uzmanı Onur DİNÇER, Aile ve Sosyal Politikalar Uzman Yardımcısı II. PROGRAMIN (ZİYARETİN) : a) Adı : Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Dönem Toplantısı b) Konusu : “Kadınlara ve Kız Çocuklarına Yönelik Her Türlü Şiddetin Yok Edilmesi ve Önlenmesi” c) Amacı : Kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddetle mücadele, kadının statüsünün yükseltilmesi, kadın-erkek eşitliğinin sağlanması konusunda uluslararası düzeyde işbirliği ve koordinasyon. d) Süresi : 4-15 Mart 2013 (12 Gün) e) Düzenlendiği Ülke, Şehir, Kuruluş : ABD, NEW YORK, Birleşmiş Milletler Kadın Birimi III. PROGRAMIN HANGİ KURULUŞ TARAFINDAN DÜZENLENDİĞİ : Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu toplantısı Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UNWOMEN) tarafından New York/ABD’de düzenlenmiştir. IV. TÜRK HEYET ÜYELERİNE KARŞI İLGİLİ ÜLKE VE KURULUŞ TEMSİLCİLERİNİN TUTUMU : Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu dönem toplantısında Türk heyetine karşı diğer ülke temsilcilerinin herhangi bir olumsuz tutumu ile karşılaşılmamıştır. Ayrıca Birleşmiş Milletler Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 Nezdinde Türkiye Daimi Temsilciliği yetkilileri görevlendirme süresince Türk Heyetine gerekli desteği sunmuşlardır. ii Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 V. KARŞILAŞILAN GÜÇLÜKLER : Görevlendirme süresince herhangi bir güçlükle karşılaşılmamıştır. VI. DAHA SONRA GİDECEKLERE ÖNERİLER : Söz konusu görevlendirmeye ilişkin olarak ileriye dönük herhangi bir öneri bulunmamaktadır. VII. PROGRAM SONUCUNDA ALINAN BELGE : BM Kadının Statüsü Komisyonu toplantısına katılıma ilişkin herhangi bir belge verilmemiştir. VIII. PROGRAM: 21 Haziran 1946 yılında 11(II) sayılı EKOSOK kararıyla, Birleşmiş Milletler sistemi içerisinde cinsiyet eşitliğini teşvik eden ve EKOSOK'un işlevsel komisyonlarından biri olarak kurulan ve her yıl Şubat-Mart aylarında toplantı düzenleyen Kadının Statüsü Komisyonu toplantılarına ülkemizden katılım sağlanmaktadır. 1995 Dördüncü Dünya Kadın Konferansı’ndan bu yana her yıl diğer gündem maddeleri yanında Pekin Eylem Platformu kritik alanlarını da gözden geçiren Komisyon 2008 yılında, “Toplumsal cinsiyet eşitliğinin finansmanı ve kadının güçlendirilmesi”; 2009 yılında “Kadınlar ve erkekler arasında HIV/AIDS konusunda özen gösterilmesi de dahil eşit sorumluluk paylaşımı”, 2011 yılında, “Tam istihdam ve iyi işe eşit erişimlerinin teşvik edilmesi de dahil, kadınların ve kız çocuklarının eğitim, öğretim, bilim ve teknolojiye erişim ve katılımları”, 2012 yılında, Kırsal alandaki kadınların güçlendirilmesi, yoksulluk ve açlığın sonlandırılması, kalkınma ve güncel sorunlarda bu kadınların rolü gündemleri ile toplanmıştır. 2010 yılında ise, Pekin Deklarasyonu ve Eylem Platformu’nun gözden geçirilmesi gündemiyle toplanılmıştır. iii Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 2013 yılında 4-15 Mart 2012 tarihleri arasında düzenlenen Kadının Statüsü Komisyonunun 57. Dönem toplantısı “Kadınlara ve Kız Çocuklarına Yönelik Her Türlü Şiddetin Yok Edilmesi ve Önlenmesi” ile toplanmıştır. BM Kadının Statüsü Komisyonu’na katılım sağlayan heyet listesi EK-1’de yer almaktadır BM Kadının Statüsü Komisyonu’na ilişkin “Detaylı Rapor” EK 2’de yer almaktadır. EKLER : EK 1 Heyet Listesi EK 2 BM KSK 57. Dönem Toplantısı Raporu iv Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 EK-2 Birleşmiş Milletler (BM) Kadının Statüsü Komisyonu (KSK) 57. Dönem Toplantısı Raporu TARİH : 4-15 Mart 2013 YER : Birleşmiş Milletler New York, ABD v Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 İÇİNDEKİLER İÇİNDEKİLER ....................................................................................................... i 1. TÜRKİYE DELEGASYONU: ......................................................................... 1 2. İZLENEN YÖNTEM VE ÇALIŞMA PROGRAMI ........................................ 5 3. AÇILIŞ .............................................................................................................. 5 4. ÜST DÜZEY YUVARLAK MASA TOPLANTISI ...................................... 10 5. GENEL GÖRÜŞME ....................................................................................... 11 6. PANELLER..................................................................................................... 13 6.1. Kadınlara ve Kız Çocuklarına Yönelik Şiddetin Önlenmesi ..................... 13 6.2. Kadınlara ve Kız Çocuklarına Yönelik Şiddetle İlgili Çok-Sektörlü Hizmetler ve Müdahaleler ................................................................................ 16 6.3. Toplumsal Cinsiyet Normları, Sosyalleşme ve Eşitsiz Güç İlişkileri; İşGünlük Hayat Sorumluluklarının Paylaşımı ve Dengelenmesi ....................... 20 6.4. HIV/AIDS Bakımı; Ücretsiz Bakım Hizmetinin Tanınması ve Değer Kazanması ........................................................................................................ 23 6.5. Kadınlara ve Kız Çocuklarına İlişkin Bin Yıllık Kalkınma Hedeflerinin Uygulanmasında Karşılaşılan Güçlükler ve Elde Edilen Başarılar ................ 25 7. YAN ETKİNLİKLER ..................................................................................... 27 i Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 7.1. “Yasal Reformlar ve İyi Uygulamalar” Yan Etkinliği.............................. 27 7.2. Türkiye-Belçika işbirliğinde “Kadınların ve Kızların Zararlı Uygulamalara Karşı Korunması: En İyi Deneyimlerin Paylaşılması” Konulu Çalışma Kahvaltısı ........................................................................................... 30 7.3. Kadınların Teknolojiyle Güçlendirilmesi konulu Yan Etkinlik ................. 32 7.4. Kadına Yönelik Şiddetin Sona Erdirilmesi ve Kadınların Cinsel Haklarının ve Üreme Sağlığı Haklarının Tesis Edilmesi (Üst Düzey Yuvarlak Masa) ................................................................................................................ 33 7.5. Sürdürülebilir Kadın Hakları konulu Yan Etkinlik ................................... 36 7.6. Kadına Yönelik Şiddet: Bizim Sorunumuz, Bizim Yanıtımız Yan Etkinliği .......................................................................................................................... 37 7.7. UNDP, UNFPA, UNWOMEN ve UN Volunteers tarafından düzenelen “Erkekler neden şiddet uygular ve erkek şiddeti ni nasıl durdurabiliriz?” konulu yan etkinlik ........................................................................................... 39 7.8. Kadına Yönelik Şiddet Eylem Planlarının (UEP) Uygulanması Konusunda Deneyimler ....................................................................................................... 41 8. KARAR TASARILARI .................................................................................. 43 9. SONUÇ BELGESİ .......................................................................................... 43 10. BM KADININ STATÜSÜ KOMİSYONU GELECEK OTURUMLARINA İLİŞKİN BİLGİLER ........................................................................................... 43 11. İKİLİ GÖRÜŞMELER ................................................................................. 44 ii Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 11.1. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in Norveç Çocuk, Eşitlik ve Sosyal Entegrasyon Bakanı Inga Marte Thorkildsen ile görüşmesi ........... 44 11.2. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in İtalya Çalışma, Sosyal Politikalar ve Eşit Fırsatlar Bakanı Elsa Fornero ile görüşmesi .................... 45 11.3. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in İspanya Sağlık, Sosyal Hizmetler ve Eşitlik Bakanı Ana Mato ile görüşmesi ...................................... 46 11.4. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma Şahin’in Fransa Kadın Hakları Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Najat Vallaud-Belkacem ile görüşmesi 47 11.5. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma Şahin’in Hollanda Eğitim, Kültür ve Bilim Bakanı Jet Bussemaker ile görüşmesi ....................... 49 11.6. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in Liberya Cinsiyet ve Kalkınma Bakanı Julia Duncan-Cassell ile görüşmesi ................................... 50 11.7. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in İngiltere Uluslararası Kalkınma Parlamento Müsteşarı Lynne Featherstone ile görüşmesi .............. 51 11.8. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma Şahin’in Pakistan İnsan Hakları Federal Sekreteri Shaigan Shareef ve Ulusal Kadının Statüsü Komisyonu Başkanı Khawar Mumtaz ile görüşmesi ....................................... 52 11.9. ASPB Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Sayın Bakan Fatma Şahin’in Avrupa Konseyi Genel Sekreter Yardımcısı Battani-Dragoni görüşmesi ....... 53 11.10. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in Belçika Başbakan Yardımcısı / İçişleri ve Fırsat Eşitliği Bakanı Joelle Milquet ile görüşmesi ... 54 iii Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 11.11. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma Şahin’in İran Cumhurbaşkanı Danışmanı Maryan Mojtahedzadeh Larijani ile ikili görüşme .......................................................................................................................... 56 11.12. ASPB Bakan Yardımcısı Sayın AŞAN’ın Yunanistan İçişleri Bakanlığı Cinsiyet Eşitliği Genel Sekreteri Zetta MAKRI ile görüşmesi ......................... 57 11.13. ASPB Bakan Yardımcısı Sayın Aşkın Asan’ın ABD KSK Heyet Başkanı Sharon Wiener ile görüşmesi ........................................................................... 58 EK 1: KSK 57. Dönem Üst Düzey Yuvarlak Masa Toplantısı Konuşma Metni 59 EK 2: KSK 57. Dönem Genel Görüşme Konuşma Metni .................................. 63 EK 3: “Kadına Yönelik Her Türlü Şiddetin Ortadan Kaldırılması ve Önlenmesi” Karar Metni ............................................................................... 67 iv Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 1. TÜRKİYE DELEGASYONU: “Kadınlara ve Kız Çocuklarına Yönelik Her Türlü Şiddetin Yok Edilmesi ve Önlenmesi” ana temasıyla 4-15 Mart 2013 tarihleri arasında New York/ABD’de gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. dönem toplantısına katılım sağlayan heyetler Tablo 1, Tablo 2 ve Tablo 3’te yer almakatdır. Tablo1: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Heyeti Sıra İsim Unvan 1. Fatma ŞAHİN Bakan 2. Doç.Dr. Aşkın ASAN Bakan Yardımcısı 3. Öznur ÇALIK Malatya Milletvekili 4. Şamil TAYYAR Gaziantep Milletvekili 5. Kemalettin AYDIN Gümüşhane Milletvekili 6. Mustafa KALAYCI Konya Milletvekili 7. Aslıgül ÜĞDÜL Büyükelçi-Bakan Danışmanı 8. Özlem BOZKURT GEVREK Genel Müdür No 1 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 9. Meral DEMİRBAŞ Genel Müdür Yardımcısı 10. Ayşe KEŞİR Bakan Danışmanı 11. Sevim TAŞDELEN Bakan Danışmanı 12. Göknur AKÇADAĞ Daire Başkanı 13. Tülin KARTAL GÜNGOR Uzman 14. Mehmet ERDOĞAN Uzman 15. Ekin BOZKURT ŞENER Uzman 16. Mustafa ÇADIR Uzman 17. Onur DİNÇER Uzman Yardımcısı 18. Selma ACUNER Akademisyen 19. Pınar İLKKARACAN Akademisyen 20. Piyale ÖZDOĞAN ÇİTİL STK temsilcisi STK temsilcisi / Türkiye İnsan 21. Fatma BENLİ Hakları Kurulu Üyesi Tablo 2: Diğer Kurum / Kuruluşlar Sıra No İsim 1. Azize Sibel GÖNÜL Unvan TBMM Kadın-Erkek Komisyonu 2 Başkanı Fırsat Eşitliği – Kocaeli Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 Milletvekili 2. Canan CANDEMİR ÇELİK Bursa Milletvekili 3. Dilek YÜKSEL Tokat Milletvekili 4. Alev DEDEGİL İstanbul Milletvekili 5. Sedef KÜÇÜK İstanbul Milletvekili 6. Ersin ÇELİK Yasama Uzman Yrd. 7. Güldal AKŞİT AK Parti Kadın Kolları Genel Başkanı 8. L. Selva ÇAM 9. Meryem GÖKA 10. Fatma Betül KESKİN AK Parti Kadın Kolları Dış İlişkiler Başkanı AK Parti Kadın Kolları Sosyal İşler Başkanı AK Parti Kadın Kolları Mali İdari İşler Başkanı 11. Füsun KÜMET AK Parti Kadın Kolları MKYK üyesi 12. Hümeyra KESKİN AK Parti Kadın Kolları 13. Hatice Kübra ÖZTÜRK AK Parti Kadın Kolları Tablo 3: Birleşmiş Milletler Nezdinde Türkiye Daimi Temsilciliği Sıra No İsim Unvan 3 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 BM Türkiye Daimi Temsilcisi / 1 Yaşar Halit ÇEVİK 2 Levent ELER 3 İlker KILIÇ Müsteşar 4 Gizem SUCUOĞLU Müsteşar Büyükelçi BM Türkiye Daimi Temsilci Yardımcısı 4 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 2. İZLENEN YÖNTEM VE ÇALIŞMA PROGRAMI Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı başkanlığında, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü yönetici ve çalışanları ile STK temsilcisi ve akademisyenlerden oluşan konu uzmanlarının da yer aldığı Türk Heyeti, 57’nci Oturum süresince, genel tartışmalar, üst düzey yuvarlak masa toplantıları, paneller ve gayrı resmi paralel toplantılara katılım sağlamıştır. Bunu yanı sıra, Sayın Bakan ve Sayın Bakan Yardımcısı çeşitli ülkelerin temsilcileriyle ile ikili görüşmelerde bulunmuştur. 3. AÇILIŞ BM Kadının Statüsü Komisyonunun 57. Dönem toplantısı,4 Mart 2013 tarihinde yapılan açılış oturumu ile başlamıştır. Açılış oturumunda, Kadının Statüsü Komisyonu Başkanı Marjon V. KAMARA, Ekonomik ve Sosyal Konsey Başkanı Ferit HOXHA, Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Yardımcısı Jan ELIASSON, Birleşmiş Milletler Kadın Birimi Yönetici Direktörü ve Genel Sekreter Yardımcısı Michelle BACHELET, Kadına Yönelik Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Komitesi Başkanı Nicole AMELINE, BM Kadına Yönelik Şiddet Özel Raportörü Sayın Rashida MANJOO ana konuşmacılar olarak yer almışlardır. Kadının Statüsü Komisyonu Başkanı Marjon V. KAMARA, 57. Oturumun, konusunun kadına yönelik şiddetin önlenmesi olması nedeniyle, tüm dünya tarafından yakından takip edildiğini ve bu oturumdan beklentinin yüksek olduğunu belirterek sözlerine başlamıştır. Kadına yönelik şiddetin farklı görünümlerle tüm dünyada yaygın şekilde devam ettiğini vurgulayan KAMARA, bu alanda ciddi ve net ve bölgesel-ülkesel özellikler özelinde yeni ve farklı politikalar oluşturulması gerektiğinin altını çizmiştir. Oturumda 5 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 dünyanın her yerinden bakanlar, uzmanlar, akademisyenler ve sivil toplum örgütlerinin bir araya geldiği ifade ederek, kadına yönelik şiddetle mücadele önemli adımlar atılacağına olan inancını dile getirmiştir. Oturumda, kadına yönelik şiddet dışında 2015 sonrası kalkınma programına yansıtılmak üzere diğer toplumsal cinsiyet eşitliği konularının da ele alınacağını ifade eden KAMARA, 2015 sonrası sürece bakarken Binyıl Kalkınma Hedeflerinin gerçekleştirilmesi yönünde de çabaya ihtiyaç olduğunun altını çizmiştir. Komisyon tarafından önceki yıllarda kabul edilen uzlaşma metinlerinin ne derecede uygulamaya yansıtıldığının değerlendirilmesinin ülkelerin, alınan kararlar bağlamında hesap verebilirliğinin belirlenmesinde önemli olduğunu vurgulamış, 57. Oturumda kadın erkek arası, çocuk bakımı dahil, eşit işbölümü konusunda kaydedilen ilerlemelerin inceleneceğini belirtmiştir. KAMARA, tüm devletlerin toplumsal cinsiyet eşitliğine ve kadına karşı şiddet ve ayrımcılığın geçmişe ait bir sorun olması gerektiğine inanarak Oturumda bulunduklarını belirtmiş, politik kararlılık ve inançla ve küresel düzeyde kabul edilen çözüm önerilerinin ulusal düzeyde uygulamaya yansıtılmasıyla, bu alanda önemli adımlar atılabileceğini ifade ederek sözlerini tamamlamıştır. Ekonomik ve Sosyal Konsey Başkanı Ferit HOXHA, Ekonomik ve Sosyal Konseyin BM bünyesinde önemli kararların verilmesindeki rolüne dikkat çekerek Kadının Statüsü Komisyonunun gündemdeki rolünden bahsetmiştir. Oturumun konusu olan kadına yönelik şiddetin sürdürülebilir kalkınmayı olumsuz yönde etkilediğini belirten HOXHA, Oturumun sonunda kabul edilecek uzlaşma metninin ve diğer çıktıların EKOSOK tarafından yakından takip edileceğini ifade etmiştir. 6 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Yardımcısı Jan ELIASSON konuşmasında kadına yönelik şiddetin tüm dünyada farklı şekillerde yaşanabildiğine vurgu yaparak ciddi bir insan hakkı ihlali ve sürdürülebilir kalkınma ve küresel barış önünde engel olduğunu belirtmiş, BM’nin kadın konusunda çalışan birimlerinin çalışmalarına, Oturum teması üzerinden değinmiştir. BM Kadın, CEDAW Komisyonu çalışmalarının önem ve gücüne değinmiş, Kadına Karşı Şiddete Karşı Birleşin BM Kampanyası ve Bir Milyon Kadın Dans Ediyor gibi küresel kampanyalara dikkat çekmiştir. ELIASSON ayrıca, mücadeleye erkek katılımının öneminin altını çizmiştir. Kadına Yönelik Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Komitesi Başkanı Nicole AMELINE, CEDAW’ın varlık nedenlerinden birinin kadına yönelik şiddetle mücadele olduğunu ifade ederek İhtiyari Protokol ve kadına yönelik şiddet özelindeki 19 No’lu Tavsiye Kararına değinmiştir. Komiteye gelen bireysel başvuruların bazılarının kadına yönelik şiddet konusunda olduğunu ifade eden AMELINE, başvuru incelemesi sonucunda Komite tarafından hazırlanan görüşün uluslararası kadının insan hakları içtihatı oluşmasına katkı sağladığı ve bölgesel insan hakları mahkemelerince kullanıldığı belirtmiştir. CEDAW’ın tek amacının kadının şiddet ve ayrımcılıktan korunması değil, bunun altında yatan temel nedenlerle mücadele edilmesi olduğunu ifade etmiş, Sözleşme’nin kadının insan hakları, kalkınması ve güçlendirilmesi için bir araç olduğunu vurgulayarak kadın erkek arasında eşitliği sağlamayı amaçladığının altını çizmiştir. Bu noktada, Komite’nin çalışmalarından ve çalışma usullerinden bahseden AMELINE, Komite’nin şimdiye dek 400 rapor incelediğini ve 29 genel tavsiye kararı çıkardığını ifade etmiştir. 2012 yılının CEDAW’ın 30 uncu yıl dönümü olduğu ifade eden AMELINE, bu kapsamda çok sayıda etkinlik düzenlendiğini belirterek, Türk Hükümetine de 7 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 teşekkürlerini sunmuş, CEDAW’ın kadının insan haklarının korunmasındaki rolüne tekrar vurgu yaparak sözlerini tamamlamıştır. Birleşmiş Milletler Kadın Birimi Yönetici Direktörü ve Genel Sekreter Yardımcısı Michelle BACHELET, 57. Oturum konusu olan kadına yönelik şiddetin tam da zamanında ele alınmakta olduğunu belirterek, tüm dünyada bu konuda farkındalığın daha da arttığını, şiddet vakalarına yönelik tepkilerin ivme kazanarak sürdüğünü dünyadan örneklerle belirtmiştir. Tüm insanların şiddet ve ayrımcılığın olmadığı bir dünyada yaşama hakkı olduğunu ifade eden BACHELET, dünyadan kadınların şiddet deneyimleri ve şiddet konusundaki düşüncelerinden örnekler vermiştir. Kadının Statüsü Komisyonu’nun küresel kadın politikalarının şekillendirilmesindeki rolüne vurgu yapmış, 60 yılı aşkın süre boyunca kadının insan haklarının korunmasına, geliştirilmesine ve toplumsal cinsiyet eşitliğine yaptığı katkının altını çizerek, CEDAW’ın hazırlanmasındaki önemine işaret etmiştir. BACHELET ayrıca, kurulduğu günden beri Komisyonun dünyanın her köşesinden kadın örgütlerini de ağırladığını söylemiş, 57. Oturumun 6000 kadın örgütü temsilcisini ağırladığını belirterek, bu alanda rekor kırıldığını ifade etmiştir. Farklı ülkelerden fiziksel şiddet, cinsel şiddet, namus cinayetleri, erkek evlilikler gibi konularda istatistiki veriler vermiş, tüm gelişmelere rağmen şiddetin yaygın şekilde deva ettiğini vurgulayarak, artık politika ve yasaların uygulamaya yansıtılması, devletlerin bu konuda sorumluluk almasının zamanının geldiğinin altını çizmiştir. BM Kadının temel çalışma alanlarından birinin kadına yönelik şiddetle mücadele olduğunu belirten BACHELET, BM birimlerinde bu alanda yürütülen kampanyalar konusunda bilgi vermiştir. 8 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 Bin Yıl Kalkınma Hedeflerinde kadına yönelik şiddetin sonlandırılması hedefinin eksik olduğunu belirtmiş, 2015 sonrası kalkınma programında konunun ele alınması gerektiğini vurgulamıştır. BACHELET, kadına yönelik şiddetle mücadelede; politika ve yasaların uygulamaya yansıtılması, devletlerin şiddeti önlemedeki sorumluluğu, önleme ayağına ağırlık verilmesi, multi-disipliner bir bakış açısı ve hizmet sunumu geliştirilmesi, konu hakkında güncel ve güvenilir veri elde edilmesinin önemine vurgu yaparak sözlerini tamamlamıştır. BM Kadına Yönelik Şiddet Özel Raportörü Sayın Rashida MANJOO konuşmasına Viyana İnsan Hakları Konferansında kabul edilen Viyana Deklarasyonu ve Eylem Planı’nın 20. Yıldönümünü vurgu yaparak başlamış, söz konusu Konferansın BM Genel Kurulunca Kadına Yönelik Şiddetin Sonlandırılması Bildirgesinin yayımlanmasına önayak olduğunu ifade ederek, bu tür uluslararası gelişmelerin, kadının insan haklarının geliştirilmesinde önemli kilometre taşları olduğunun altını çizmiştir. MANJOO konuşmasında kadına Yönelik Şiddet Özel Raportörü olarak 2011 ve 2012’da BM Genel Kuruluna sunduğu raporlar ile İnsan Hakları Komisyonuna sunduğu namus cinayetleri içerikli tematik rapor konusunda bilgi vermiştir. 2013 Tematik Raporunun ise şiddeti önlemede devlet sorumluluğu konusunda olacağını ifade etmiştir. Sözlerine, kadınların ve kadın örgütlerinin kadına yönelik şiddetle mücadeledeki kritik önemine değinerek sonlandıran MANJOO, şiddetin önlenmesinin asıl olarak devletlerin sorumluluğunda olduğunun; ancak devletin bu mücadelede diğer kurum ve örgütlerle işbirliği içinde çalışması gerektiğinin altını çizmiş, şiddetin önlenmesinde ve şiddete karşı gerekli koruma sağlanmasında devletin özen gösterme yükümlülüğüne özellikle vurgu yapmıştır. 9 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 4. ÜST DÜZEY YUVARLAK MASA TOPLANTISI 4 Mart 2013 Pazartesi günü öğleden sonra oturumunda, üye ülke heyetleri, BM yetkilileri ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin katılımıyla 56. Oturumun ana temalarına ilişkin üst düzey yuvarlak masa görüşmeleri gerçekleştirilmiştir. Katılımcılar, kadına ve kız çocuklarına yönelik her türlü şiddetin önlenmesi ve ortadan kaldırılması ana teması üzerine kendi ülke deneyimlerini paylaşmışlardır. Yuvarlak Masa Toplantısı sırasında ülkemiz adına söz alan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Bakan Yardımcısı Sayın Aşkın ASAN, yaptığı konuşmada söz konusu Toplantı vasıtasıyla kadına yönelik şiddetle mücadele alanında çok farklı deneyimlerin paylaşılacağını, böylece konu hakkında yeni çözüm önerileri ve farklı perspektifler geliştirilebileceğine dikkat çekmiştir. Türkiye’de, kadına yönelik şiddetle mücadele çalışmalarının geçmişinin 1980’li yıllara dayandığını vurgulayan Sayın Asan, özellikle son 10 yıllık dönemde bu çalışmaların daha da hız kazanarak kurumsallaşmış olduğunu ve ilgili tüm kurumlar arasında işbirliklerinin arttırıldığını vurgulamıştır. Sayın Asan, ülkemizde kadına yönelik şiddetle mücadeleye zemin oluşturacak gerekli yasal düzenlemelerin yapıldığını, tüm mevzuatın kadın erkek eşitliği ilkesini gözeten ve kadına yönelik şiddete sıfır tolerans tanıyan bir yapıya kavuşturulduğunu ifade ederek, “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi”ni parlamentosunda ilk onaylayan ülkenin Türkiye olmasından büyük mutluluk ve onur duymakta olduğunu belirtmiştir. Ayrıca Sözleşme’de yer alan tedbirlere uygun şekilde hazırlanarak yürürlüğe giren “6284 Sayılı Ailenin Korunması ve 10 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun”dan bahseden Sayın Asan yasal alandaki altyapının daha da güçlendiğini vurgulamıştır. Kadına yönelik şiddetle mücadelede kurumsal kapasitenin arttırılması konusunda ülkemizde çalışmaların hızla devam ettiğini vurgulayan Sayın Asan, konuya ilişkin bilinç ve duyarlığın artırılması, toplumsal farkındalık sağlanması konusunda da çalışmaların gerçekleştirildiğini ifade etmiştir. Sayın Asan, Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumunun kadına yönelik şiddetle mücadelenin önleme, cezalandırma, politika üretme gibi farklı boyutlarına yönelik yeni çözümler ve öneriler geliştirilmesine ve konu hakkında uluslararası işbirliği ve dayanışmanın artmasına katkı sağlamasına ilişkin temennilerini belirterek konuşmasını sonlandırmıştır. (Konuşma Metni için bkz. Ek 1) 5. GENEL GÖRÜŞME Genel görüşmeler kapsamında, üye ülkeler, bölgesel gruplar, daimi gözlemciler, BM kuruluşları ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri söz almışlar ve 57. Kadının Statüsü Komisyonu’nun öncelikli konusu olan “kadına ve kız çocuklarına yönelik her türlü şiddetin önlenmesi ve ortadan kaldırılması” konusunda görüşlerini, deneyimlerini, geleceğe ilişkin temennilerini paylaşmışlardır. Bu görüşmeler sırasında, 05 Mart 2013 tarihinde Türkiye adına Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma ŞAHİN tarafından bir konuşma gerçekleştirmiştir. Sayın Bakan gerçekleştirdiği konuşmada, Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesini çekincesiz onaylayan ilk devlet olan Türkiye’nin, kadına yönelik şiddetle mücadeleye özel önem verdiğini, konunun en önemli gündem 11 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 maddelerinden birisi olduğunu, kadına yönelik şiddetle mücadeleye zemin oluşturacak gerekli yasal düzenlemelerin yapıldığını ve tüm mevzuatın kadın erkek eşitliği ilkesini gözeten bir yapıya kavuşturulduğunu vurgulamıştır. İstanbul Sözleşmesi’nin iç hukuka yansıtılması amacıyla, Sözleşme tedbirlerine uygun şekilde “6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun”un hazırlanarak yürürlüğe konduğu dile getirilmiş ve Kanun hakkında bilgi verilmiştir. Bu kapsamda konuşmada ayrıca teknik yöntemlerle takip uygulamalarından, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerinden ve Kadın Konukevi sayısındaki artıştan da bahsedilmiştir. Sayın Bakan konuşmasında şiddete maruz kalan kadınlara hizmet sunan kamu kurum/kuruluşlarında çalışan personele yönelik eğitim çalışmalarından bahsetmiştir. Konuşmada kadınların ekonomik hayata katılımını artırmak amacıyla; kreş desteği, doğum, süt ve ebeveyn izinleri ile esnek çalışma modellerinin yeniden düzenlenmesi yönünde çalışmalara başlandığı vurgulanmış ve kadına yönelik şiddetle mücadele kapsamında gerçekleştirilen projelere kısaca değinilmiştir. Yine İstanbul Sözleşmesi’nde yer verildiği üzere konuya ilişkin veri ve istatistik toplamanın öneminde hareketle kadına yönelik şiddet konusunda araştırma ve veri tabanı oluşturma projelerine başlandığı ifade edilmiştir. Son olarak da Binyıl Kalkınma Hedefleri kapsamında Türkiiye’de önemli çalışmaların hayata geçirildiği vurgulanmış ve 2015 yılı sonrası için yeni hedeflerin belirlenmesinin yararlı olacağı belirtilmiştir. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma ŞAHİN’in Genel Görüşme Konuşma Metni EK-2’te yer almaktadır. 12 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 6. PANELLER 6.1. Kadınlara ve Kız Çocuklarına Yönelik Şiddetin Önlenmesi Panel, Komisyon Başkan Yardımcısı Ms. Ana Marie Hernando’nun moderatörlüğünde gerçekleştirilmiştir. Panelde, Mısır Ulusal Kadın Konseyi Başkanı Mervat EL-TALLAWY, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Pınar İLKKARACAN, Estonya Sosyal İşler Bakanlığı Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Birimi Başkanı Liina KANTER, Birleşik Krallık Kadına yönelik şiddet temelli faaliyet gösteren “Imkaan” kuruluşu yöneticisi Marai LARASİ ve Dünya Sağlık Örgütünden Cinsel Sağlık, Toplumsal Cinsiyet, Üreme Hakları ve Adolesan Takım Sorumlusu Claudia Garcia MORENO ESTEVA panelist olarak yer almışlardır. Panelde, Arap Baharının gerçekleşmesinde önemli bir güç olan kadınların söz konusu gelişmelerden kendi toplumsal statüleri ve insan haklarının gelişmesi açısından olumlu yararlandığını söylemenin zor olduğu; mevcut durumda özellikle bölgede yükselen aşırı dinci hareketler nedeniyle kadınların yeni şiddet ve baskı biçimleri ile karşı karşıya olduğu vurgulanmıştır. Mısır örneğine bakıldığında yeniden yapılanma sürecinde yönetsel mekanizmalarda kadınlara yer verilmediği ve daha da kötüsü dini grupların “kadının özgürlüğünün kısıtlanması, erken evlilik, boşanma yasası gibi” çeştili söylemleri ile kadına yönelik şiddetin meşrulaştırıldığı ifade edilmiştir. Mısır’da uygulanan Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planından bahsedilmiş olup, söz konusu planda 3 temel hedefin yer aldığı; bunların yasal mevzuatın güçlendirilmesi, mağdurların ve ailelerin korunması ve güçlendirilmesi ve de eğtim ve bilinç arttırma yöntemi ile şiddetin her türünün önlenmesi olduğu belirtilmiştir. Mısır’da kadına yönelik şiddetle mücadeleye ilişkin yeni bir yasa hazırlandığı ve söz konusu yasanın tüm şiddet türlerini 13 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 kapsadığı, önemli cezalar öngördüğü ve de yürürlüğe girdiği zaman şiddetle mücadele de tüm yasaların etkin bir şekilde uygulanmasını sağlayacağı vurgulanmıştır. Panelde, başta kadın hareketinin olmak üzere tüm kurum ve kuruluşların yıllardır süren önemli çabalarına karşın kadına yönelik şiddetin en önemli insan hakkı ihallerinden biri olarak tüm dünyada varlığını sürdürdüğü ifade edilmiştir. Kadına yönelik şiddetin tarihsel, ataerkil güç mekanizmalarını ortaya koymadan, sorgulamadan önlenemeyeceği ifade edilerek, kadınların cinsel ve üreme haklarının ihlalinin en önemli şiddet türlerinden biri olduğu vurgulanmıştır. Dünyanın farklı bölgelerinde insan ticareti, erken ve zorla evlendirme, kadın sünneti, namus cinayetleri, zorla hamile bırakmak gibi çeşitli türlerde gerçekleştiği vurgulanan kadının cinsel ve üreme sağlığının ihlalinin görünülürlüğünün son derece düşük olduğu belirtilmiştir. Kadınların cinsel ve üreme haklarının korunmasına ilişkin uluslararası belgelerde çeşitli tedbilerlerin yer aldığı ancak özellikle son dönemde dünyanın çeşitli bölgelerinde tanınan bu haklara ilişkin karşıt görüşlerin ortaya çıktığı dile getirilmiştir. Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı’nda önemli gelişmeler kaydedildiği ifade edilmiş olup; ancak halen 4 temel ilerlemenin gerçekleşmesinin gerekliliği vurgulanmıştır. Söz konusu ilerlemeler şu şekildedir; kadınların ve kız çocuklarının cinsel ve üreme sağlığı haklarının tanınması, korunması ve güçlendirilmesi; söz konusu hakların ihlalinin yasalarla engellenmesi ve ihlal edenlerin cezalandırılması; kız çocuklarına ve gençlere yönelik detaylı cinsellik eğitimi verilmesi ve de kadınların cinsel ve üreme sağlığı servislerine erişimin sağlanması. Panelde üzerinde durulan diğer bir husus ise kadına yönelik şiddetle mücadele de Estonya örneğinin değerlendirilmesidir. Cinsiyet temelli şiddetin bazı nedenlerden kaynaklandığı; bu nedenler arasında toplumsal cinsiyet eşitliği 14 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 bilincinin toplumda gerektiği kadar anlaşılamamış olması, şiddeti destekleyen veya karşı çıkmayan anlayışın varlığı, kadının ekonomik bağımsızlığına karşı çıkan anlayışın varlığı, şiddet-mağdur-faillere ilişkin bazı kalıp-yargıların varlığını sürdürmesi ve de şiddet mağdurlarına sunulan hizmetlerin yetersiz kalması hususlarının yer aldığı ifade edilmiştir. Estonya örneğine bakıldığında sorun alanlarına ilişkin çalışmaların devam ettiği, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması bakımında önemli gelişmeler yaşandığı, toplumda farkındalık arttırma çalışmalarının devam ettiği, mağdurlara sunulan hizmet kapasitesinin arttırıldığı, cinsiyet eşitsizliğini ve ayrımcılığı önleyecek yasal ve politik reformlar ile birlikte yasal mevzuatın güçlendiği ve de hükümetin kadına yönelik şiddetle mücadele de önemli rol ve sorumluluklar üstlenerek bu alanda etkin çalışmaya başladığı ifade edilmiştir. Panelde üzerinde durulan diğer bir husus ise kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddetle mücadeleye ilişkin uzun vadeli stratejilerdir. Bu kapsamda; “kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddetin önlenmesine ilişkin Küresel bir Eylem Planı” ve “Önlemeye ilişkin Küresel Savunuculuk Planı”nın, post-2015 kalkınma programını da destekleyecek şekilde 2015 yılında uygulama konulması gerektiği ifade edilmiştir. Son olarak, kadına yönelik şiddet kapsamında veri kapasitesinin son yıllarda önemli ölçüde geliştiği ve artık ülke düzeyinde de nedenler, sonuçlar hakkında önemli bilgi birikimi sağlandığı belirtilmiştir. Şiddetin bireysel, toplumsal ve sosyal çeşitli nedenleri olduğunu; şiddeti ortadan kaldırmak için kadınların güçlendirilmesi, olumsuz cinsiyet rollerinin ortadan kaldırılması ve ülkesel düzeyde toplumsal cinsiyet eşitliği yasa ve politikalarının uygulamaya konulmasının gerektiği olduğu ifade edilmiştir. 15 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 6.2. Kadınlara ve Kız Çocuklarına Yönelik Şiddetle İlgili Çok-Sektörlü Hizmetler ve Müdahaleler Panelde yer alan panelistler; Arjantin Adalet ve İnsan Hakları Bakanlığı Şiddet Mağdurları Program Koordinatörü Eva GIBERTI, Birleşik Krallık Kadın ve Kız Çocukları Network Direktörü Akima THOMAS, BM Kadına Yönelik Şiddet, Nedenleri ve Sonuçları Özel Raportörü Rashida MANJOO, Zambia Polis Birimi Halkla İlişkiler Koordinatörü Betty TIMBA, Doğu Timor Fatin Hakmatek: Safe Room Koordinatörü Luisa MARCAL’dır. Panelde kapsamlı ve multi-sektörel hizmetin oluşturulması, kurumlar arası işbirliğinin sağlanması, hizmet niteliğinin artırılması ve herkes için erişimin sağlanması, hizmetlerin izlenmesi gibi konular üzerinde durulmuştur. 2006 yılında başlatılan Arjantin Şiddet Mağdurları Programı; kadınların güçlendirilmesini ve yeniden toplumsal hayata katılımlarını amaçlamaktadır. Program kapsamında çalışan 200 üzerinde takım bulunmaktadır. Takımlardan biri doğrudan vaka üzerinde çalışmaktadır. Başka bir takımı acil hat oluşturmaktadır. Acil hatta gelen vakada ihtiyaç varsa başka bir takım yardıma gitmektedir. Mobil ekip olarak nitelendirilebilecek bu grupta psikolog, polis ve sosyal çalışmacı bulunmakta, acil durumlara müdahale edilmektedir. Bu kapsamda takım, kadının olduğu yere gitmekte, oradan alıp adli işlerle ilgilenen başka bir takıma yönlendirmektedir. Aile içi şiddet olaylarında kadınlar genellikle hattı aramakta; ama dava açmaktan çekinmektedir. Bu nedenle dava açmaması halinde, olayı izleyen 20 gün boyunca kadın her gün telefonla aranarak takip edilmektedir. Arjantin’de göçmen ve azınlık sayısı fazla olduğu için bu gruplara yönelik farklı iletişim ve müdahale yolları geliştirilmiştir. 16 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 Hizmet veren takımda 4 avukat bulunmakta, bu avukatlar telefon aracılığıyla yasal destek sağlamaktadır. Diğer bir takım ise cinsel saldırı vakalarına bakmaktadır. Cinsel saldırı vakalarında polis öncelikle bu takımla irtibata geçmekte, takımdan iki kadın uzman görevlendirilmekte, adli süreçte ve hastanede bu uzmanlar kadına eşlik etmektedir. Gerekli durumlarda kadına ertesi gün hapı verilebildiği ifade edilmiştir. Kadının travmatize olmasını engellemek amacıyla yalnızca iki doktor tarafından muayene gerçekleştirilmektedir. Mahkeme sürecinde saldırganın hapse girmesi için mağdurun şikayeti devam ettirmesi gerekmektedir; ancak korku nedeniyle genelde şikayet geri çekilmektedir. Bu nedenle bu süreçte kadının izole olmaması, yalnız kalmaması önem arz etmektedir. Diğer takımlar da çocuğun cinsel istismarı ve insan ticareti konusunda çalışmaktadır. Birleşik Krallık’ta her yıl üç milyon kadının kadına yönelik şiddetin herhangi bir türüne maruz kaldığı ve kadına yönelik şiddetin maliyetinin 40 milyar pound olduğu ifade edilmiştir. Etnik gruplarda durum daha da kötüdür. Bu alanda uzun soluklu ve sürekli müdahaleye ihtiyaç bulunmaktadır. BK’da kadın örgütlerince ulusal standartlar geliştirilerek hizmet standartları belirlenmiştir. Belirlenen standartlarda öne çıkan ilkeler, şiddetin ve sonuçlarının farkında olmak, gizlilik, güvenlik ve insan onurunun gözetilmesi, çeşitlilik ve hizmetlere adil erişim, güçlendirme ve katılım, çok taraflı yaklaşım, hesap verilebilirliktir. BM Kadına Yönelik Şiddet, Nedenleri ve Sonuçları Özel Raportörü Rashida MANJOO, kadına yönelik şiddetle mücadele alanında dünyada öne çıkan 17 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 yöntemin yasal düzenlemeler olduğunu belirtmiştir. Adli süreç, hizmet sunumu, farkındalık çalışmaları da öne çıkan mücadele araçları arasında yer almaktadır. Ancak şiddet sorunu halen yaygın şekilde varlığını korumaktadır. Kadın örgütlerince sorunun mevcut yöntemlerle çözülemediği ve salgın gibi yayıldığı ifade edilmektedir. Mücadelenin etkin olamamasının nedeni asıl olarak şiddetin temel nedeninin gözden kaçırılıyor olmasıdır. Şiddetin temel nedeni eşitsizliktir ve sosyoekonomik durumla da doğrudan bağlantılıdır. Temel nedene odaklanmadıkça kapsamlı ve çok yönlü bakış açısı geliştirilmedikçe yasal düzenleme ve stratejiler sorunun çözümü için yeterli olamayacaktır. Eğitim, istihdam, gıda, su, yol, eğitim vb konular da şiddetle bağlantılı alanlardır. Belli gruplarsa şiddete karşı çok daha kırılgan durumdadırlar. Irk, engellilik, dil, etnisite, cinsel yönelim ve yaş şiddetin ağırlığını ve türünü etkilemektedir. Şiddetle mücadelede asıl odaklanılması gereken alan sistematik ayrımcılıktır. Dünya genelinde polisin yaklaşımında halen sıkıntı yaşanmaktadır. Şiddet vakaları polis tarafından ciddiye alınmamakta, raporlar kapsamlı şekilde hazırlanmamakta, taraflar barıştırılmakta ya da şiddete maruz kalan suçlanmaktadır. Özellikle cinsel suçlarda kaynak yetersizliği de polisin etkinliğini zayıflatmaktadır. Polis, kadınının sığınmaevi ve diğer birimlere götürülmesinde, güvenli transfer açısından kritik rol üstlenmektedir. 18 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 Sosyal hizmetler de genelde aile danışmanlığı çevresinde yürütülmektedir. Sosyal hizmet sunucuların uzmanlık ve eğitim düzeyi düşüktür. Risk değerlendirmesi konusunda bilgi eksikliği bulunmaktadır. Aile birliğini koruma düşüncesi de alandaki çalışmaları çok olumsuz yönde etkilemektedir. Arabuluculuk ve barıştırma kadına yönelik şiddetle mücadelede ve özellikle hizmet sunumu açısından tehlikelidir. Sivil toplumun sığınaklarını ve danışmanlıklarını devlet yasalarından bağımsız olarak devam ettirmeleri büyük önem arz etmektedir. Farklı şiddet türleri oluğu göz önünde bulundurularak farklı stratejiler geliştirilmeli, çalışanların yerelleştirilmesi gerekmektedir. Gereken özeni gösterme yükümlülüğünün tüm devletlerin yükümlülüğü olduğu unutulmamalıdır. Zambia’da tecavüz ve aile içi şiddet oldukça yaygındır. Alanda kadın örgütleri ile birlikte önemli çalışmalar yürütülmektedir. Son dönemde ceza yasasında konu ile ilgili değişikliğe gidilmiş, insan ticareti konusunda yasal düzenleme yapılmıştır. Polis ve sosyal hizmet kurumlarının da kapasitesi artırılmıştır. Çok taraflı yaklaşım bağlamında 2006 de pilot bir uygulamaya başlanmıştır. Program kapsamında Sağlık Bakanlığı, Polis Departmanı, Sosyal Hizmet Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı birlikte çalışmakta bir sivil toplum örgütü de programı koordine etmektedir. Proje ASAZA Projesi olarak anılmaktadır. Proje kapsamında sağlık, psikolojik danışmanlık, yasal danışmanlık hizmetleri koordinasyon içinde verilmektedir. Tarafların her biri diğerlerinin sorumluluk alanlarını ve yürüttüğü hizmetleri bilmektedir. Yürütülen hizmetlerin izlenmesine de özen gösterilmektedir. Özellikle veri toplama konusunda polislere yönelik eğitim verilmiş olması dikkat çekmektedir. Programda karşılaşılan sorunlar arasında sığınmaevi sayısı yetersizliği ve transfer güvenliğinde yaşanan sıkıntılar bulunmaktadır. 19 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 Nüfusu bir milyon olan ve büyük oranda kırsal alanda yaşayan Doğu Timor’da kadına yönelik şiddet oranı yüzde 33’tür. Kırsal alanda bu oran daha da yüksektir. Eğitim düzeyi yüksek olan kadınların şiddeti ihbar etme oranı çok daha yüksektir. Doğu Timor’daki kadına yönelik şiddet konusundaki hizmet model, Fatin Hakmatek olarak anılan güvenli evdir. 2004 yılında bir hastane içinde kurulmuş olan birim temel olarak sağlık ve adli tıp hizmetleri sunulmakta, yemek-giysi vb. yardımı sağlanmakta, danışmanlık yapılmakta, 3 geceye kadar konaklama olanağı sunulmaktadır. Maddi kaynak uluslararası bir örgüt tarafından sağlanmaktadır. Hizmet sunumu yalnızca hafta içi ile sınırlıdır; ancak 24 saat esasıyla çalışan bir telefon hattı bulunmaktadır. 6.3. Toplumsal Cinsiyet Normları, Sosyalleşme ve Eşitsiz Güç İlişkileri; İşGünlük Hayat Sorumluluklarının Paylaşımı ve Dengelenmesi 12 Mart Salı günü 10.00-13.00 arasında gerçekleştirilen panelin moderatörlüğünü Komisyon Başkan Yardımcısı Irina VELICHKO yapmıştır. Panelist olarak, Senegal Cheikh Anta Diop Üniversitesi’nden akademisyen Fatou Sow SARR, İletişim İnisiyatifi İcra Direktörü Warren FEEK, Stockholm Üniversitesi’nden akademisyen Niclas JÄRVKLO ve Çek Cumhuriyeti Çalışma ve Sosyal İşler Bakanlığı Toplumsal Cinsiyet Birim Başkanı Lucia ZACHARIÁŠOVÁ katılım sağlamıştır. Panelin genel amacı, 2009 yılında düzenlenen 53. Kadının Statüsü Komisyonu Oturumunda kabul edilen “HIV/AIDS Bağlamında Bakım Verilmesi de Dahil Olmak Üzere, Sorumlulukların Kadınlar ve Erkekler Arasında Eşit Paylaşımı” konulu sonuç metnine ilişkin uygulamadaki ilerlemelerin değerlendirilmesidir. Panelde özel olarak “toplumsal cinsiyet normları, sosyalleşme ve eşitsiz güç ilişkileri; iş-günlük hayat sorumluluklarının paylaşımı ve dengelenmesi” üzerinde durulmuştur. 20 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 Panelde öncelikle İsveç'te geliştirilen ebeveyn izni politikaları ele alınmıştır. İsveç cinsiyet eşitliği hedefine doğru uzun bir yol kat ettiği için bilinmektedir. Diğer İskandinav ülkeleri gibi İsveç’te de cinsiyet eşitliği taahhüdünün uzun bir geçmişi bulunmaktadır. Aile refahı, ekonomik kalkınma ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin ortak hedefleri geniş bir yelpazede birleştirilmiş ve teşvik politikaları oluşturulmuştur. Erkek ve kadınların eşit sorumluluk paylaşımı ve güç dağılımı, erkekler ve kadınlar arasındaki ekonomik eşitlik ve kadınlara karşı şiddete konusunda sıfır tolerans İsveç’in odak cinsiyet eşitliği hedefleri arasında yer almıştır. Cinsiyet eşitliğini geliştirmek hususunda erkeklerin de önemli bir rolü görülmüştür. Erkek ve erkeklik çalışmaları akademik alanda bugün dünyanın her yerinde gerçekleştirilen araştırmalarda önemli bir alan teşkil etmektedir. Bu çerçeveden bakıldığında İsveç’te cinsiyet eşitliği politikalarının erkekleri dahil etmek ve erkeklik için yeni normları teşvik etmek için önemli çabalar sarf ettiği görülmektedir. İsveç’te iş-günlük hayat sorumluluklarının paylaşımı konusunda en önemli derslerden biri ebeveyn izni konusuna verilen önemdir. İsveç’te son 30 yıllık dönemde ebeveyn izinlerini babaların kullanımında çok ciddi artışlar olmuştur. Paneldeki ikinci konuşmacı ataerkil sistemin derin köklerine işaret ederek Senegal'de toplumsal cinsiyet normlarının dönüşümü ve diğer eğitim ve karar verme mecralarına erişim konusunda dikkate değer gelişimi üzerinde durmuştur. Senegal’de mücadele edilmesi gereken alanlar olarak takip eden konularda yasaların verilen taahhütlerle uyumlu hale getirilmesi; toplumsal cinsiyet eşitsizliği meselelerinde medya ile görüşme; toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı bütçeleme konusunda daha çok düzenleme; iktidar partisinin eşitlikten sorumlu bakanına daha çok otonomi vermesi; erkeklerin toplumsal cinsiyete daha çok katılımının sağlanması öne çıkmaktadır. 21 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 Panelde ayrıca Çek Cumhuriyetinde kurulmuş olan İş, Özel Yaşam ve Aile Komitesi ele alınmıştır. İş, özel yaşam ve aile dengesinin öneminden bahsedilmiş olup bu hususun; kadınların karar alma mekanizmalarına yüksek katılımları, kadınların ekonomik bağımsızlığı, kadına yönelik şiddet gibi konularda da yüksek bir etkisi olduğu düşünülmektedir. Çek Cumhuriyeti’nde 2001 yılında bir danışma kurulu olarak Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Hükümet Konseyi’nin kurulduğundan bahsedilmiştir. Bu çerçevede İş, Özel Yaşam ve Aile Komitesi ise 2009 yılında kurulmuştur. Temel amaçları Konseye (ve böylelikle hükümete) sunulmak üzere öneri ve tavsiyeler hazırlamaktır. İki temel çalışma alanları bulunmaktadır. Birincisi çocuk bakım hizmetleri (özellikle okul öncesi çağdaki çocuklar); ikincisi ise esnek çalışma düzenlemeleridir. Esnek çalışma ile ilgili olarak kamu yönetiminden, işveren sendikalarından, sivil toplumdan temsilcilerle işbirliği içinde çalışmalar yürütülmektedir. Yine bu çerçevede ilk kez 1992 yılında kurulan Annelik Merkezleri hakkında da bilgi verilmiştir.. 2002 yılında ise 300’den fazla olan merkezler arasında bir ağ kurulmuştur. Bu merkezlerde kadınların kendine güveni geliştirilmekte, aktif yurttaşlık becerilerinin geliştirilmesine vurgu yapılmakta, farklı gruplara odaklanılmaktadır. Panelde son olarak HIV/AIDS bağlamında toplumsal cinsiyet eşitliği ve medya ele alınmıştır. 2009 yılından bu yana yürütülen çalışmalara değinilmiştir. Öncelikle üzerinde anlaşılmış standart göstergeler üzerinde kapsamlı bir veri olmadığı belirtilmiştir. 2011 yılında medya şirketi ele alınarak yapılan bir araştırmaya göre kadınların temsili yalnızca %33’dür. Bu önemli bir sorun olarak ele alınmıştır. Sosyal medyanın gelişimi hakkında da bilgi verilmiştir. Örneği Facebook 2008 yılında 100 milyon kullanıcıya sahipken Mart 2013 itibariyle yaklaşık bir milyara ulaşmıştır. Twitter’da ise 3 yıl içerisinde kullanıcı sayısı 6 milyondan 200 milyona çıkmıştır. Hem sosyal hem de geleneksel medyanın toplumsal cinsiyet eşitliği ve HIV/AIDS bağlamında çok önemli bir 22 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 rol oynadığı vurgulanmıştır. Ancak bu alanda önemli bir izleme/değerlendirme eksikliği olduğu vurgulanmıştır. Son olarak üç hususun altı çizilmiştir: Kadınların sahip olduğu dijital / mobil yatırım şirket ve kuruluşlarının desteklenmesi; "yeni" ve "geleneksel" medyanın toplumsal cinsiyet eşitliği trendleri ile ilgili izlemek ve raporlamak; HIV/AIDS’e odaklanan sosyal hareketlerin dijital / mobil teknolojilerle entegre olmasının sağlanması. 6.4. HIV/AIDS Bakımı; Ücretsiz Bakım Hizmetinin Tanınması ve Değer Kazanması 12 Mart Salı günü 13.00-16.00 arasında gerçekleştirilen panelin moderatörlüğünü Komisyon Başkan Yardımcısı Filippo CINTI yapmıştır. Panelist olarak, Violet SHIVUTSE (Kenya Shibuye Halk Sağlığı Merkezi), Baby RIVONA (Pozitif Endonezya Kurumu Ulusal Koordinatörü ), Jantine JACOBI (UNAIDS Toplumsal Cinsiyet Birim Şefi), Francisco Guillén MARTIN (Meksika Ulusal İstatistik ve Coğrafya Genel Müdür Yardımcısı ), Souad TRIKI (Tunus Üniversitesi’nden Akademisyen) ve Paz LOPEZ, (UNWomen Teknik Danışmanı) katılım sağlamıştır. İki bölüm halinde devam etmiş olan panelin ilk bölümünün amacı toplumsal cinsiyet normları, sosyalleşme ve eşitsiz güç ilişkileri iken ikinci bölümünün amacı ise iş-günlük hayat sorumluluklarının paylaşımı ve dengelenmesidir. Panelde öncelikle AIDS ile mücadele çerçevesinde ev temelli bakım hizmetleri ile ilgili Afrika Hükümetlerinin uluslararası fonlarla desteklenen programlarından bahsedilmiştir. Bu bağlamda oluşturulan ev temelli bakım ortaklığı modeli aktarılmıştır. Bu modelin 12 Afrika ülkesi tarafından uygulandığı aktarılmıştır. Model kapsamında evde bakım hizmetlerini gerçekleştiren bakıcıların Ulusal AIDS Kontrol Konseyleri tarafından hibe aldığı eklenmiştir. 23 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 Ardından Endonezya’da 2009 KSK’dan bu yana gerçekleştirilen iyileştirmelerden bahsedilmiştir. Bu çerçevede HIV üzerine bir Ulusal Strateji Planı uygulanmaya konmuştur. HIV ile yaşayan kadınlara yönelik şiddet ve anneden çocuğa hastalığın geçişi konusunda koruma üzerine bir çalışma yapılmıştır. Ülke aynı zamanda CEDAW rapor sürecine engaje olmuştur. HIV ile yaşayan kadınlara yönelik şiddet konusu bir öncelik haline gelmiştir. Nitekim, Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesi'ne sözlü açıklamada, Endonezya Pozitif Kadınlar Ağı HIV ile yaşayan kadınların haklarını tanıyarak bakım ve tedaviye erişimlerini sağlayacağını vurgulamıştır. Bazı katılımcılar HIV/AIDS bağlamında evde bakım hizmetlerinin değerini ölçmek için yöntemler bulunması gerektiğini; ulusal sağlık sistemlerinin finansal kriz nedeniyle kırılgan bir yapıya sahip olmasının önemli bir dezavantaj oluşturduğunu; kayıtlara geçmeyen göçmenlerin ulusal sağlık ve sosyal hizmetler sisteminden yararlanması için çalışmalar yapılması gerektiğini vurgulamışlardır. Panelin ikinci bölümünde öncelikle Meksika’da toplumsal cinsiyet ile ilgili uluslararası karşılaştırmalara uygun, istatsitiki araçları sağlayan ölçme/değerlendirme göstergeler konusunda yapılan çalışmalar hakkında bilgi verilmiştir. Bu noktada ücretsiz eviçi emeğin ekeonomik olarak değerlendirilmesi, zaman kullanımı gibi konuların önemi olduğu vurgulanmıştır. Tunus temsilcisi ise 2005 yılında gerçekleştirilen “zaman kullanımı” araştırması hakkında bilgi vermiştir. Önceki araştırmaların ev içi zaman kullanımı, çocuk bakımı ve tarım aktivitelerine yoğunlaştığı; bu araştırmanın ise profesyonel iş hayatı, sosyal aktiviteler gibi kategorilere de yer verdiği ortaya konmuştur. Bu araştırmanın toplumsal cinsiyete göre ayrıştırılmış veritabanı sağladığı bunun da Tunus’un bütçe ve politika belirlemesinde yardımcı olduğu belirtilmiştir. 24 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 Özellikle ücretsiz emeğin ekonomik değerinin birey ve ailelerin hayat döngülerini nasıl değiştirtirdiğine de odaklanıldığı görülmüştür. Panelde daha sonra tartışma bölümüne geçilmiştir. Tartışmada özetle ölçümlerin henüz ırk/ cinsiyet ayrımcılığı yaşayan ya da engelli kadınlarla ilgili değişkenlere ulaşmada yetersiz olduğu; çapraz kesenlerle ilgili bilgilere ihtiyaç duyulduğu; ücretsiz işlerin değerini hesaplamanın önemli olduğu vurgulanmıştır. 6.5. Kadınlara ve Kız Çocuklarına İlişkin Bin Yıllık Kalkınma Hedeflerinin Uygulanmasında Karşılaşılan Güçlükler ve Elde Edilen Başarılar Panele BM Kadın Biriminin başkanı Michelle Bachelet, Doğu ve Afrika Çalışmaları Okulu akademisyenlerinden Naila Kabeer (Bangladeş), Birleşik Krallık Doğum, erken doğan ve sağlık Sekreterliği Direktörü Carole Presern, Hindistan Kalkınma Enstitüsü’nden Araştırmacı Lyla Mehta katılım sağlamıştır. Açılış konuşması Bachelet tarafından yapılan panelde sırasıyla Toplumsal Cinsiyet ve Yoksullukla Mücadele: Kadın ve Kız Çocuklarının Durumu, Binyıl Kalkınma Hedeflerinde Sağlık: Kazanımlar, Başarısızlıklar ve Planlar, Kadın ve Kız Çocuklarının Su ve Hijyen Hakkı konuları ele alınmıştır. Açılış konuşmasını yapan Michel Bachellet, Binyıl Kalınma Hedeflerine ulaşılabilmesi bağlamında küresel düzeyde konsensus sağlanmasını mümkün gördüğünü ifade etmiştir. Ancak, üreme sağlığı, anne-çocuk ölümleri, sağlık hizmetlerine erişim, temiz suya erişim, erken yaşta zorla evlendirme, HIV/AIDS, çocuk yaşta anne olma gibi sorunlar tüm dünyada devam etmektedir. 25 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 2015 yılında tamamlanacak Binyıl Kalkınma Hedeflerinin devamında, tüm bu sorunlarla mücadelenin daha güçlü devam edilebilmesi için, odağına toplumsal cinsiyet eşitliği bakış açısını yerleştiren yeni bir çerçeveye ihtiyaç vardır. Yoksulluk ve açlıkla mücadele hedefi konusunda söz alan Kabeer, hedefe ulaşılmasında kadın, erkek, genç ayrımı yapmaksızın sürekliliği sağlanmış istihdama ve açlıkla mücadeleye ihtiyaç duyulduğunu belirtmiştir. Kadın yoksulluğunun giderilmesi eğitim ile birlikte diğer bin yıl hedeflerine ulaşılmasında kritik bir rol oynamaktadır, ayrıca kadın yoksulluğu ile mücadele genel çerçevede ekonomik kalkınma açısından da oldukça önemlidir. Öte yandan kadının istihdama katılımı önemlidir ama bu çalışmanın niteliği toplumsal cinsiyet uçurumunun kapanabilmesi bağlamında önemlidir. Halen kayıt dışı ve düşük ücretli çalışma bir sorun olmaya devam etmektedir. Diğer alanlarda olduğu gibi bu alanda da ataerkil yapılanmadan kaynaklanan engellerle karşılaşılmaktadır. Bu alanda; sektörel politikalara ihtiyaç duyulmaktadır. Ayrıca kadınların iş yükünün azaltılması, sosyal güvenlik konusunda toplumsal cinsiyet duyarlı gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasına ihtiyaç vardır. Kadına yönelik şiddetin aynı zamanda ekonomik bir problem olduğu unutulmamalıdır. Çok sayıda kadın korku nedeni ile çalışmayı bırakmaktadır. Yoksullukla mücadele, ekonomik olarak güçlendirmede ekonomik kaynaklara erişim önemlidir ancak ne şekilde erişim sağlandığı, insanların buna ulaşım şekilleri de bir o kadar önemlidir. Nicelikten öte niteliğe odaklanmak gerekmektedir. Presern ise konuşmasını sağlık konusunda gerçekleştirmiştir. Bu alanda yalnızca üreme sağlığı konusunda ilerlemeler dikkat çekmektedir; ancak yapılması gereken çok şey vardır. Bu alanda özellikle erken doğumlar ciddiyetini korumaktadır. Ana-bebek ölümleri oranları halen endişe verici düzeydedir. 26 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 Erken yaşta zorla evlilik de üreme sağlığı sorunlarının temel nedenlerinden birisini oluşturmaktadır. Sağlık hakkı yoksullukla mücadelede de kritik bir rol oynamaktadır. Yemek, su, ilaç, çevre vb. sağlık hakkı ile doğrudan bağlantılıdır. Bu alanda politik kararlık çok önemlidir. Bu alanda ilerleme sağlanabilmesinde yasal düzenlemeler, politik kararlılık ve yeterli bütçe ayrılması büyük önem arz etmektedir. Ancak bütçe, insan kaynağı ve ilaç yetersizliği engel oluşturmaya devam etmektedir. Bu alanda sağlık çalışanlarına eğitim verilmesi büyük önem arz etmektedir. En çok odaklanılması gereken alan ise anne bebek ölümleridir; çünkü doğmamışsanız diğer haklardan yararlanma hakkınız da yoktur. Mehta sunumunu su ve hijyene erişim üzerine gerçekleştirmiştir. Su ve hijyene erişim İnsan Hakları Konseyi tarafından insan hakkı olarak kabul edilmiştir. 780 milyon insan halen suya erişimde 1.2 milyar insan hijyene erişimde sorun yaşamaktadır. Suya erişimin sağlanması, insanların bundan yararlandığı anlamına gelmemekte, hizmet kalitesi bunu belirlemektedir. Afrika ve Kuzey Asya bu alanda sorun yaşayan esas bölgedir. Bölgesel farlılıklar, yerel ve kırsal alanlar gözden kaçırılmaktadır ve politikalar, cinsiyete duyarlı değildir. Çalışmalarda süreklilik olmaması ve konu hakkında veri olmaması da diğer sorunlu noktalardır. Eşitlik, bütünlük, gizlilik ve eşit koşullarda yaşam için su ve hijyen hakkı büyük önem arz etmektedir. Binyıl Kalkınma hedeflerine ulaşılabilmesi açısından da kritik rol oynamaktadır. 7. YAN ETKİNLİKLER 7.1. “Yasal Reformlar ve İyi Uygulamalar” Yan Etkinliği Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından düzenlenen yan etkinliğin moderatörlüğünü, KSK Türkiye delegasyonundan Dr. Selma ACUNER 27 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 yapmıştır. Panelist olarak (konuşma sırasına göre), Hollanda Eğitim, Kültür ve Bilim Bakanı Jet Bussemaker, Sayın Bakanımız Fatma ŞAHİN, Endonezya Kadınların Güçlendirilmesi ve Çocukların Korunmasından Sorumlu Devlet Bakanı Linda Amalia Sari, İngiltere Uluslararası Kalkınma Parlamento Müsteşarı Lynne Featherstone, Azerbaycan Aile Kadın ve Çocuk Problemleri Devlet Komitesi Başkan Yrd. Aynur Sofiyeva, UN Women İcra Direktörü Yardımcısı John Hendra yer almışlardır. Yan etkinlik, kadına yönelik her türlü şiddetle mücadele konusunda ülkelerin mevcut durumunun tespitinin yanı sıra tecrübelerinin aktarımı, yasal reformlar ve yasaların uygulamaya yansıtılması için yapılması gerekenler, kurumsal hizmet modelleri ve sistemleri, farklı ve iyi uygulama örnekleri ile gelecekte yürütülmesi planlanan diğer yenilikçi çalışmalar çerçevesinde gerçekleştirilmiştir. Panelde dikkat çeken hususlardan biri Hollanda temsilcisi tarafından dile getirilen ve Hollanda’da 2008’den beri uygulanan “Turuncu Ev-Orange House” sistemi olmuştur. Bu isim kuruluşa risk değerlendirmesinde kullanılan renklerden yola çıkarak konmuştur. Buna göre risk değerlendirmesinde üç renk kullanılmaktadır: sığınmaevi gerektirmeyen, daha hafif ve kısa süreli tedbirlerle çözülebilecek vakalar için yeşil, çok ağır tehdit halinde kırmızı; kapsamlı bir hizmet gerektiren ancak ağır risk taşımayan vakalar içinse turuncu kullanılmaktadır. Turuncu Evin dışında Hollanda genelinde 30’un üzerinde sığınma evi bulunmaktadır. Bu kuruluşu diğerlerinden ayıran temel özellik gizlilik esasına dayanmıyor oluşudur; bir başka deyişle bu sistemde sığınmaevinin yeri gizli değildir, tamamen topluma açık şekilde hizmet vermektedir. 28 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 Burada topluma ve hizmet sunulan gruba da kadına yönelik şiddetin ya da ev içi şiddetin saklanmaması –utanılmaması gereken bir olgu olduğu, tüm toplumu etkilediği ve önlenmesinin mümkün olduğu mesajı verilmektedir. Ayrıca gizliliğin yarattığı izolasyon hissinin kaldırılması amaçlanmaktadır. Sistem açıklık ve erişilebilirlik, yalnızca kadına değil tüm aileye hizmet sunma, sığınma ve destek hizmetlerinin aynı binada yürütülmesi, güvenlik esası ve danışma hizmeti ve ikametin birbirinden ayrılması olmak üzere 5 ilkeye dayanmaktadır. Kuruluş içinde aynı çatı altında bir taraftan destek hizmetleri yürütülürken diğer taraftan acil sığınmaevi bulunmaktadır. Destek hizmetleri kapsamında ev içi şiddet konusunda bilgi edinmek isteyen herkese danışmanlık sunulmakta, grup çalışmaları yapılmaktadır. Acil sığınmaevinde ise, kadın ve çocuklarına 6 haftaya kadar kalma olanağı sağlanmakta, tüm aile bireyleri danışmanlık hizmeti sunulmakta ve güvenlik planı ve aile planı hazırlanmaktadır. Kuruluşta güvenlik büyük önem arz etmektedir. Kişilere yönelik risk değerlendirmelerinin ardından yüksek risk halinde ilgili yeri gizli sığınmaevlerine gönderilmektedir. Ayrıca yeri belli olan ve erişim kolay yerde olduğu için 7/24 personel görev yapmakta, bina içeriden ve dışarıdan kameralarla izlenmekte, giriş ve çıkışlar sıkı takip altında tutulmaktadır. Altı çizilmesi gereken nokta ise güvenlik konusunda ne bina içinde ne de dışında polis ya da özel güvenlik bulunmamasıdır. Zira polisle çok güçlü bir işbirliği bulunmakta, ortak çalışmalar yürütülmekte ve ihtiyaç halinde polisin çok kısa sürede olay yerine intikal etmektedir. 29 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 Sayın Bakan Fatma ŞAHİN konuşmasında kadına yönelik şiddetin bir insan hakkı ihlali ve aynı zamanda bir halk sağlığı problemi olduğuna ve insani gelişme önünde büyük bir engel olup toplumları ekonomik, kültürel ve politik yönden yoksullaştıran bir olgu olduğuna dikkat çekmiştir. Sayın Bakan konuşmasında son 10 yılda gerçekleşen Anayasa, Türk Medeni Kanunu, Türk Ceza Kanunu gibi temel yasal metinlerde kadın haklarını güçlendiren değişikliklerden ve 6284 Sayılı Kanunun kadına yönelik şiddetle mücadelede getirdiği yeniliklerden bahsetmiştir. Bakanlığımıza bağlı olarak hizmet sunan kadın konukevleri ve Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri konusunda da katılımcılar bilgilendirilmiştir. İngiltere temsilcisi Lynne Featherstone ise kadına yönelik şiddetin kadın ve erkek arasında sürekli devam eden eşitsizliklerin bir sonucu olduğunu ve eşitlik hedefinin önünde bir engel olmaya devam ettiğini belirtmiş, konuyla ilgili yasal çerçevenin çok önemli olduğunu ifade etmiştir. Temsilci aynı zamanda iyi eğitilmiş profesyonellerin işbirliği içerisinde çalışmasının şiddetle etkin mücadele için önemine dikkat çekmiş ve İngiltere’nin konuyla ilgili deneyimlerini aktarmıştır. 7.2. Türkiye-Belçika işbirliğinde “Kadınların ve Kızların Zararlı Uygulamalara Karşı Korunması: En İyi Deneyimlerin Paylaşılması” Konulu Çalışma Kahvaltısı Mart 2013 tarihinde Türkiye-Belçika işbirliğinde “Kadınların ve Kızların Zararlı Uygulamalara Karşı Korunması: En İyi Deneyimlerin Paylaşılması” konulu bir çalışma kahvaltısı düzenlenmiştir. Söz konusu çalışma kahvaltısına Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı temsilcileri, TBMM Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu temsilcileri, Adalet ve Kalkınma Partisi temsilcileri, Belçika Delegasyonundan temsilciler katılım sağlamıştır. Söz konu çalışma kahvaltısı 30 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 AB Komisyonu Eşitlik Direktörü Aurel Ciobanu-Dordea moderatörlüğü gerçekleştirmiş olup, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma Şahin, BMGS Çocuklara Karşı Şiddetin Önlenmesi Özel Temsilcisi Marta Santos Pais, Belçika Başbakan Yardımcısı, İçişleri ve Eşit Fırsatlar Bakanı Joëlle Milquet, INTACT isimli Belçikalı STK’nın Koordinatörü Ms Thérèse Legros, AK Parti Kadın Kolları Başkanı Güldal Akşit, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği, Kadına Karşı Ayrımcılık Çalışma Grubu Üyesi Patricia Olamendi birer konuşma gerçekleştirmiştir. Söz konusu çalışma kahvaltısında, katılımcılar cinsiyet eşitsizliğinin kadınlar ve kız çocukları üzerinde yarattığı olumsuzluklardan, erken yaşta evliliklerden, kadınların sağlık hakkına erişiminin önündeki engellerden, kadınların cinsel ve üreme sağlığı haklarına ilişkin dünyada var olan engellerden ve mevcut engellerin kaldırılmasına ilişkin gerçekleştirilen önemli çalışmalara ilişkin deneyim paylaşılması hakkında konuşmalar gerçekleştirmişlerdir. Söz konusu etkinlikte Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma Şahin konuşmasının başlangıcında ülkemizde ana hatlarıyla kadın haklarının gelişiminden bahsetmiştir. Sayın Bakan konuşmasının devamında kadınların ve kız çocuklarının eğitim imkanlarından yararlanması, sağlık haklarına erişimi, ekonomik yaşama ve istihdama katılımı ve siyasete katılımı alanlarında ülkemizde mevcut durum ve gerçekleştirilen çalışmalar hakkında katılımcıları bilgilendirmiştir. Konuşmasının son bölümünde kadına yönelik şiddet kapsamında gerçekleştirilen çalışmalardan bahseden Sayın Bakan, ASPB’nın ilerleyen dönemdeki hedeflerinden bahsederek konuşmasını sonlandırmıştır. 31 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 7.3. Kadınların Teknolojiyle Güçlendirilmesi konulu Yan Etkinlik Panel Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Türkiye Vodafone Vakfı ve Kagider ortaklığında düzenlenmiş ve Newsweek Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Tina Brown moderatörlüğünde gerçekleştirilmiştir. Panelde Vodafone vakfı tarafından iyi uygulama örneği olarak “Teknolojide Kadın Hareketi Projesi tanıtılmıştır. Kadının teknolojiyle güçlenmesini hedefleyen, bu çerçevede eğitimlerin verildiği ve akabinde yapılan yarışma sonucu kadınların teknolojik iş fikirlerini hayata geçirmeleri amacıyla can suyu sermayesinin verildiği ilk sosyal sorumluluk projesi olan Teknolojide Kadın Hareketinin, Türkiye Vodafone Vakfı'nın, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı himayelerinde; Türkiye Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) ve Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) işbirliğiyle hayata geçirildiği aktarılmıştır. Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkanı Serpil Timuray, panelde yaptığı konuşmada, şunları kaydetmiştir: “İyilik İçin Mobil Teknoloji vizyonumuz doğrultusunda, mobil iletişim teknolojilerine ilişkin bilgi birikimi ve inovasyon gücümüzü bireylerin ve toplumun hayatını kolaylaştırmak üzere seferber ediyoruz. Dünyada Hillary Clinton ve Cherie Blair tarafından desteklenen 'mWomen projesi'nin Türkiye ayağı olarak hayata geçirdiğimiz Teknolojide Kadın Hareketi Projesi ile kadınlarımızın gücüne teknolojiyle güç katarak yetkin girişimcilere dönüşmelerini ya da hali hazırdaki girişimlerini geliştirmelerini, hatta bu sayede dünyaya açılmalarını sağlamayı hedefliyoruz. Eğitim ve teknoloji desteğimizle, iş fikri veya istihdam ihtiyacı olan yüzlerce kadınımız, sosyal ve ekonomik hayatta söz sahibi oluyor. Kadın teknolojiyi kullanarak ekonomik olarak daha da güçlenebilir, böylece zorlukların üstesinden 32 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 daha kolay gelebilir ve daha iyi mücadele edebilir. Projemizin bugün 'en iyi uygulama' olarak dünyaya tanıtılmasından büyük mutluluk ve onur duyuyorum.” KAGİDER Başkanı Gülden Türktan ise günümüzde kadının ekonomiye ve istihdama aktif olarak katılmasının önündeki en büyük engelin, eğitime erişimdeki sorunlar olduğunu dile getirerek, “Teknoloji ise eğitim alanındaki kökleşmiş sorunları daha hızlı aşmamız için çok önemli bir araç. Bu proje ile teknolojinin gücünü kadınlara aktarmayı hedefledik. Türkiye çapında 5 farklı ilde eğitimler düzenledik, kadınlarla bir araya geldik. Şimdi bu birikimi Teknolojik İş Fikri Yarışması ile taçlandırıyoruz. Kadın potansiyeline inanıyoruz. Bu potansiyeli teknolojinin gücü ile daha etkili bir şekilde ortaya çıkarmak için çalışıyoruz” dedi. Vodafone Vakfı Direktörü Andrew Dunnett da, “Mobil teknolojiler, insanların hayatına büyük katkılar sunuyor. Vodafone Vakfı, mobil teknolojileri, hem kadınların hayatını iyileştirmeye yönelik hem de onları korumaya dönük projelerde kullanıyor. Örneğin TecSOS cihazları, 5 ülkede aile içi şiddete maruz kalan 22.000'den fazla kadının yardımına koştu. Bu teknolojiyi, Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 3 ülkede daha hayata geçirmeyi hedefliyoruz” değerlendirmesinde bulundu. 7.4. Kadına Yönelik Şiddetin Sona Erdirilmesi ve Kadınların Cinsel Haklarının ve Üreme Sağlığı Haklarının Tesis Edilmesi (Üst Düzey Yuvarlak Masa) Panel, Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı (ICPD) İçin Yüksek Düzey İşgücü tarafından organize edilmiştir. Panele bakanlar, BM temsilcileri, 57. KSK delegeleri ve sivil toplum kuruluşları katılım sağlamıştır. Panelin ortak ev sahipleri Arjantin, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Türkiye Hükümetleri ve Üreme Sağlığı Küresel Liderler Konseyidir. 33 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 Panelin moderasyonunu Gana temsilcisi Samuel Kissi üstlenmiştir. Kissi açılış konuşmasında kadınların ve adolesan kızların dünyanın her yerinde şiddetin çok farklı biçimlerine, fiziksel, duygusal ve cinsel istismara maruz kaldığını; kadın ve kız çocuklarının doğum ve hamilelik dönemindeki komplikasyonlar ve güvenli olmayan kürtaj sebebiyle hayatını kaybettiğini belirtmiştir. Kissi’ye gore kadına yönelik şiddet ve üreme sağlığı ve haklarının ihlali ayrı konular olarak ele alınmamalıdır. Bu hakların reddi ve inkarı da bir şiddet biçimi olup kadınların temel özgürlükleri üzerinde kontrol sağlama amacı gütmektedir. Filipinler temsilcisi Enrique Tayag Filipinlerde her gün 14 kadının ve 170 yenidoğanın hayatını kaybettiğini, 2012 yılında üreme sağlığıyla ilgili olarak yeni bir yasa yaptıklarını ve bu yasayla doğum kontrolüne, cinsel eğitime ve anne bakımına erişimin güçlendirildiğini belirtmiştir. Ayrıca Tayag Filipinlerde erkeklerin kadına yönelik şiddete karşı birleştiğini ve çözümün bir parçası haline geldiklerini ifade etmiştir. Erkek katılımıyla ilgili olarak Danimarka Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi Carsten Staur şiddete başvurmanın bir çözüm sağlamayacağını erkeklere anlatmak için kapsamlı eğitim programlarının gerekli olduğunu vurgulamıştır. Uruguay temsilcisi Karina Ruiz, ülkesinin uluslararası taahhütlerin uygulamasına yönelik çalışmalar yürüttüğünü ifade etmiş; 2008’de cinsel ve üreme haklarını tanıyan ve koruyan bir yasanın yürürlüğe girdiğini belirtmiştir. Panelde konuşmacılardan olan Sayın Bakan Fatma ŞAHİN Türkiye’deki yasal gelişmeleri aktarmış; kadına karşı şiddetin sadece fiziksel olmadığını, ekonomik ve psikolojik şiddetin de var olduğunu ve Türkiye’deki yeni yasal düzenlemelerde şiddetin bu türlerinin de kapsama alındığını ifade etmiştir. 34 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 Ayrıca Sayın Bakan Türk Ceza Kanununda töre/namus cinayetlerinin adam öldürmenin nitelikli halleri arasında düzenlendiğini ve cezasının 25 ila 30 yıl arasında olduğunu belirtmiştir. Nobel ödüllü, ICPD Yüksek Düzey Görev Gücü üyesi Liberya’lı Leymah Gbowee konuşmasında “Şiddet mağduru bütün kadın ve kız çocuklarının kritik öneme sahip hizmetlere, güvenlikleri için desteğe, sağlığa, barınmaya, yasal desteğe ve diğer ihtiyaç ve haklara hızlı erişimi olmalıdır. Bu noktada, hamilelikte istismar dahil olmak üzere şiddetin görmezden gelinen biçimlerine maruz kalmış kadınları ve kız çocuklarını desteklemede cinsel sağlık ve üreme sağlığı program ve hizmetlerinin stratejik rolü bulunmaktadır.” ifadelerini kullanmıştır. Gbowee bu hizmetlerin; tüm tecavüz ve ensest mağdurları için; acil doğum kontrolüne, HIV’i önlemek için temas sonrası profilaksiye ve sağlıklı kürtaja erişimi de içeren tecavüz sonrası bakıma erişim sağlaması gerektiğini de vurgulamıştır. Panelistlerden kadına yönelik şiddet ve sebep ve sonuçları özel raportörü Rashida Manjoo konuşmasında devletin önemli rolüne dikkat çekmiş, cinsel ve üreme sağlığının ve haklarının ihlalinin çoğu zaman; zorunlu nüfus kontrolü, özellikle marjinalleştirilmiş topluluklarda ve engellilerde olmak üzere kadınların ve kız çocuklarının zoraki kısırlaştırılması, kürtaja ve doğum kontrolüne yönelik cezai müeyyideler koymak gibi yöntemlerle doğrudan devlet eylemlerinin sonucu olduğunu ifade etmiştir. Konuşmacı ayrıca, devletin bu hakların ihlali durumunda eylemsiz kalmasının da bu hakların ihlaline katkı sağladığını belirtmiştir. Panelin son konuşmacısı UN Women yöneticisi Dr. Michelle Bachelet olmuştur. Bachelet konuşmasında devam eden KSK görüşmelerine odaklanmıştır. Kabul edilmiş karar metninde kadınların cinsel ve üreme sağlığı ve haklarına erişimine vurgu yapılması gerektiğini belirten Bachelet, uluslarası toplumun kadınların 35 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 tam ve eşit hakları ve katılımı olmadan barış, gelişme ve eşitliğin mümkün olmadığını anlaması gerektiğini ifade etmiştir. Ayrıca Bachelet; kadınların güçlendirilmesi ve sürdürülebilir kalkınmanın kadınların cinsel ve üreme sağlığıyla bağlantısının 20 yıl once Kahire’de tartışılmış olmasına rağmen hala bu konuda mutabakata varılmamış olmasının ilginç olduğunu sözlerine eklemiştir. Bachelet, kadınların cinsel ve üreme sağlığı haklarının ve kadına yönelik şiddeti sonlandırmanın 2015 sonrası kalkınma gündemi için kalkınma hedeflerinin eksik halkaları olduğunu belirtmiştir. 7.5. Sürdürülebilir Kadın Hakları konulu Yan Etkinlik Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı işbirliği içerisinde 5 Mart 2013 tarihinde “Kadın ve Kız Çocuklarının Bugünü ve Geleceği, Türk Koordinasyon Modelinin Diğer Uluslara Uyarlanabilirliği” konusunda bir yan etkinlik düzenlenmiştir. CBS kanalı BM muhabiri Frank Ucciardo’nun moderatörlüğünü üstlendiği etkinlikte Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı, Kocaeli Milletvekili Azize Sibel Gönül, California Üniversitesi Öğretim Üyesi Profesör Dr. Hilal Elver, New York Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zehra Arat, İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Burcu Kalkan ile Fatih Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Şengül Çelik konuşmacı olarak yer almıştır. Etkinlikte kadına karşı şiddetin bir insan hakkı ihlali, halk sağlığı sorunu olarak görüldüğü; kalkınmanın, ilerlemenin ve ekonominin önünde en büyük engellerden biri olarak değerlendirilidği kaydedilmiştir. Kız çocuklarının okullaşma oranını arttırmak için yapılan pozitif ayrımcılık hakkında bilgi verilmiştir. 36 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 Türkiye'de her çocuğun sağlık sigortalı doğduğu, 18 yaşına kadar da devletin sağlık hizmetini bedava verdiği, Türkiye'nin dünyada anne-bebek doğum ölüm oranlarını en hızlı düşüren ilk on ülkeden biri olduğunu hatırlatılmıştır. Prof. Dr. Hilal Elver, kadın hakları konusunda dini ve kültürel etkenlerin önemine işaret etmiştir. Batı değerleri ile oluşturulan, 'evrensel kadın hakları' denilerek tüm dünyaya dayatılan anlayışın artık kabul görmediğini iddia eden Elver; din, kültür gibi farklılıkların mutlaka göz önüne alınması gerektiğini vurgulamıştır. Türkiye'nin kadın haklarında Müslüman ülkelere model olma imkanının Batı ülkelerine nazaran daha güçlü olduğuna işaret eden Prof. Dr. Elver ise "Bunu Batı kamuoyu çokça dile getirip, 'Türkiye Müslüman demokratik' ifadesini kullanıyorlar. Aslında Türkiye, Müslüman, (virgül) demokratik bir ülke. Bunu Araplara karşı da Batı medyası kullanıyor ki Araplar bundan bundan hiç hazzetmiyor." İfadesini kullanmıştır. 7.6. Kadına Yönelik Şiddet: Bizim Sorunumuz, Bizim Yanıtımız Yan Etkinliği Söz konusu yan etkinlik Avrupa Konseyi ve Fransa Birleşmiş Milletler Daimi Temsilciliği ortaklığında düzenlenmiştir. Panelin moderatörlüğünü Voice of America UN Muhabiri Margaret Besheer yapmıştır. Andorra Dışişleri Bakanı ve Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Başkanı Gilbert Saboya Sunyé, Fransa Kadın Hakları Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Najat Vallaud-Belkacem, Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Müsteşarı ve UN Women Başkan Yardımcısı Lakshmi Puri, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanı Jean-Claude Mignon ve Avrupa Konseyi Genel Sekreter Yardımcısı Gabriella Battaini-Dragoni etkinlikte panelist olarak yer almışlardır. Panelin temel amacı uluslararası ve bölgesel düzeyde bağlayıcılığı olan yasal anlaşmalar çerçevesinde İstanbul Sözleşmesinin anlamını ortaya koymaktır. 37 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 Sözleşmenin Avrupa ve ötesindeki ülkelerdeki hükümetler için kadına yönelik şiddeti önlemede ve mücadele etmede etkili ve pratik bir araç olduğunun da altı çizilmiştir. Panelde sözleşmenin varolan yasaları tamamladığı, cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlendirilmesi konularında uluslararası çerçeveyi genişlettiği ifade edilmiştir. Panelde dile getirilen hususlar aşağıda özetlenmiştir; Doğrudan ya da dolaylı olarak kadına yönelik şiddetle ilgili olarak çeşitli bölgesel sözleşmeler olsa da güncel olarak bağlayıcılığı olan sadece Amerika Ülkeleri Organizasyonu tarafından kaleme alınan Belém do Pará Sözleşmesi ve İstanbul Sözleşmesi bulunmaktadır. Bu tarz sözleşmelerin gerekli yasal çerçeve sağlamak dışında kadının insan haklarının çiğnenemezliğinin vurgulanması açısından sembolik önemi de vardır. Sözleşmeler kadına yönelik şiddetin yok edilmesi konusunda artan küresel uzlaşıyı pekiştirmekte ve kadın erkek arasındaki eşitsiz güç ilişkilerine vurgu yapmaya yardımcı olmaktadır. Birlikte bu metinler yerel ve küresel kurallar, standartlar belirlemekte ve ulusal ve yerel yasalara, politikalara ve eylemlere entegre edilmektedir. İstanbul Sözleşmesi kadına yönelik şiddetin ve ayrımcılığın yokedilmesiyle cinsiyet eşitliği hedefleri arasındaki kritik bağlantıyı kurmaktadır. Şiddetten özgür olma hakkıyla kadınların bütün sivil, politik, ekonomik, sosyal ve kültürel hak ve özgürlüklerini deneyimleme becerileri arasında bağlantı bulunmaktadır. Kadına yönelik şiddetin temeldeki nedenlerine vurgu yapmak önemlidir. Kadına yönelik şiddet boşlukta gerçekleşmez ve doğrudan siyaset, ekonomi ve diğer sosyal alanlarda cinsiyete dayalı ayrımcılıkla ilintilidir. Bu konu şiddetin önlenmesi için de önem arz etmektedir. Önlemek sadece farkındalık artırma 38 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 faaliyetlerini içermez; bütün diğer cinsiyet politikalarıyla da bağlantılı olan politikaları da kapsamalıdır. Şiddeti durdurmanın en iyi yolu ilk başta gerçekleşmeden onu engellemektir. Taahhüt ve eylemler arasında önemli bir boşluk bulunmaktadır. Kurallar ve standartların varlığına rağmen hala 10 kadından 7’si hayatları boyunca yakın ilişki içinde olduğu kişiden cinsel ve fiziksel şiddet görmektedir. 603 milyon kadın aile içi şiddetin suç sayılmadığı bir ülkede yaşamaktadır. Gelişmekte olan ülkelerde 3 kız çocuğundan biri çocuk gelin olarak evlendirilmektedir. Normlar ve standartlarla birlikte sözleşme, uygulamanın yaygınlaştırılmasında işlevli bir role sahiptir. Çünkü şiddeti önlemede ülkelerin özen yükümlülüğü içerisinde hareket etmesi vurgusu şiddete cevap oluşturmaktadır. Bu aynı zamanda kadına yönelik şiddetin özel bir konu olduğu algısını da kırmaktadır. Kadına yönelik şiddet en yüksek siyasi düzeyde sorumluluk ve eylem gerektirir. 7.7. UNDP, UNFPA, UNWOMEN ve UN Volunteers tarafından düzenelen “Erkekler neden şiddet uygular ve erkek şiddeti ni nasıl durdurabiliriz?” konulu yan etkinlik UNDP, UNFPA, UNWOMEN ve UN Volunteers tarafından düzenlenen “Erkekler neden şiddet uygular ve erkek şiddetini nasıl durdurabiliriz?” konulu yan etkinlik 8 Mart 2013 tarihinde 6 No’lu Konferans Salonunda gerçekleştirilmiştir. Söz konusu etkinlikte UNDP, UNFPA, UNWOMEN ve UN Volunteers tarafından Güney Asya’da gerçekleştirilen kadına yönelik şiddet araştırmasının sonuçları katılımcılarla paylaşılmıştır. Söz konusu araştırma Bangladeş, Kamboçya, Çin, Endonezya, Papua Yeni Gin eve Sri Lanka’dan 10,178 erkek üzerinde uygulanmıştır. Ankete katılan erkeklere çocuklukları, ilişkileri, 39 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 sağlıkları, cinsel tecrübeleri, toplumsal cinsiyet algıları ve kadına şiddet uyguyalıp uygulamadıkları sorulmuştur. Araştırma bulguları paneled katılımcılar ile paylaşılmıştır. Araştırma kapsamında 18-49 yaş grubundan 10,178 erkek, sonuçları doğrulamak üzerine de 2557 kadın ile görüşülmüştür. Araştırma Asya-Pasifik bölgesinde gerçekleştirilen en büyük erkek fail araştırmasıdır. Araştırmaya katılan her iki erkekten biri şiddet uygulamış, 4 erkekten biri ise cinsel şiddet uygulamıştır. Araitırma sonuçlarına göre bazı bölgelerde şiddet %25 iken, bazı yerlede ise %80’e çıkmaktadır. Araştırma sonuçları şunu göstermektedir ki; “şiddet önlenemez değildir”. Kadına yönelik şiddeti etkileyen çeşitli nedenler bulunmaktadır. Baskı ve kontrol davranışı, erkeklik algısı ve geçmiş yaşamda karşılaşılan şiddet deneyimi bireysel olarak şiddeti etkilemektedir. Araştırmaya katılan erkeklerin %87’si “erkek olmanın sert-güçlü olmayı gerektirdiğini” söylemişlerdir. Ataerkil erkeklik algısının erkeklerin daha düşük düzeyde empati kurmalarına yol açtığı ortaya çıkmıştır. Geçmişinde şiddete maruz kalan erkeklerin ilerleyen yaşamlarında birlikte yaşadıkları kadınlara şiddet uygulama oranı şiddet yaşamamış erkeklere göre hayli yüksektir. Toplumsal-yapısal düzeyde şiddeti etkileyen unsurlara baktığımızda en temelde toplumda cinsiyet eşitsizliğinin varlığı, çatışma ve kırılganlık göze çarpmaktadır. Araştırma sonuçlarına göre ülkeler ve bölgeler arası şiddet uygulama farklılığı ile cinsiyet eşitsizliği arasında doğrudan ilişki vardır. Cinsiyet eşitsizliği arttıkça şiddet de artmaktadır. Ayrıca özellikle çatışma yaşanan bölgelerde tecavüz vakalarının sayısı diğer yerlere göre çok daha yüksek olduğu görülmektedir. 40 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 Araştırma sonuçlarına göre en temel vurgulanması gerekn husus “Şiddetin Önlenebilir” olduğudur. Şiddeti önlemek için hem bireysel hem de toplumsal düzeyde önemli çalışmalar yapılması gerekmektedir. Bu çerçevede şiddeti meşrulaştıran toplumsal normların, erkekliğe ilişkin algıların değişmesi, erkekliğin “şiddet karşıtı ve empati kuran” bir yapıya büründürülmesi gerekmektedir. Ayrıca kadınların güçlendirilmesi ve şiddete karşı kırılganlıklarının ortadan kaldırılması zorunludur. Son olarak toplumsal cinsiyet eşitliğinin tüm toplumda sağlanması en önemli anahtardır. 7.8. Kadına Yönelik Şiddet Eylem Planlarının (UEP) Uygulanması Konusunda Deneyimler Etkinlik; Çek Cumhuriyeti, Peru ve Zambiya işbirliğinde düzenlemiştir. Etkinlikte bu üç ülkenin yanı sıra Norveç deneyimi de paylaşılmıştır. Çek Cumhuriyeti’nin konu hakkındaki UEP’si 2011-2014 dönemini kapsamaktadır. Plan’da 32 hedef (aktivite) yer almakla birlikte, medya ve farkındalık başlıkları ile yaşlılara yönelik şiddet başlığı özellikle dikkat çekmektedir. Öte yandan UEP’nin en güçlü yanı Plandaki aktivitelerin gerçekleştirilmesi amacıyla ayrı bütçe ayrılmış olmasıdır. Planın hazırlık ve onay süreci de özellikle dikkat çekmektedir. Zira Plan, Kadına Yönelik Şiddetin Önlenmesi adını taşıyan bir Komite tarafından hazırlanmış ve hükümet tarafından imzalanmıştır. Yalnızca ilgili bakan değil tüm bakanlarca onaylanmış olması, Planın uygulanması bakımından da güçlü bir noktadır. Aynı şekilde Planın izlenme ve değerlendirmesi de asıl olarak İçişleri Bakanlığınca yapılmakta, konu hakkında asıl sorumlu bakanlık olan Sosyal İşler Bakanlığı ile ise işbirliği sağlanmaktadır. İzleme Raporları daha sonra, Planı hazırlayan Komite tarafından da denetlenmektedir. Komite inceleme ardından öneri de sunabilmektedir. 41 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 Planın güçlü yönlerinden birisi de şiddetin ekonomik maliyeti ve Planın etkinliği konusunda araştırma öngörülmüş olmasıdır. Norveç’te ise kadına yönelik şiddet konusunda ayrı bir UEP bulunmamaktadır. Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda hazırlanmış Planda konuya yer verilmiş ve somut aktiviteler öngörülmüştür. Örneğin sığınmaevlerine mali destek sağlanması konusunda öngörülmüş bir faaliyet bulunmaktadır ve bu çerçevede UEP bütçesinden kadın örgütlerine fon verilmektedir. Etnik azınlıkların maruz kaldığı şiddet, tecavüz mağdurlarına yönelik acil durum odaları d eylem planında yer alan konular arasındadır. Yine Norveç’te Şiddet ve Travmatik Durum Çalışmaları konusunda bir merkez bulunmaktadır. 1987 yılında kurulan Şiddetin Alternatifi adlı kuruluş ise saldırgana yönelik çalışmaları ile dikkat çekmektedir. Kurulduğundan bu yana 1217 saldırgana yönelik çalışma yürüten kuruluş artık çalışmalarına diğer aile bireylerini de dahil etmektedir. Kuruluşta sunulan terapinin dayandığı 4 sacayağı bulunmaktadır. Bunlar risk değerlendirmesi, saldırganın kişisel tarihi ve erkeklik, sorumluluklar ve şiddetin sonuçlarının farkına varmaktır. Çek Cumhuriyeti ve Norveç örneğinin ülkemizde hali hazırda yürürlükte olan UEP’lerin etkinliği açısından değerlendirilmesinin yararlı olacağı değerlendirilmektedir. Bu anlamda 2013 yılı sonunda uygulama süresi tamamlanacak olan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ulusal Eylem Planı’nın yeniden hazırlanması sürecinde tüm Bakanlık temsilcilerinden oluşan izleme ve denetleme görevi de olan bir komite oluşturulması, 2012 itibariyle yürürlüğe giren Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı, bu Planı’nın bir 42 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 alt başlığı olarak ele alınıp ona dahil edilmesi, faaliyetlerin uygulanması için bütçe ayrılması ve Planın Başbakan ve sorumlu diğer tüm bakanların imzasıyla yayımlanması bir öneri olarak sunulabilir. Yine saldırgana yönelik terapi olanaklarının geliştirilmesi ve bu alanda sivil toplum kuruluşları ile işbirliğine gidilmesi de bir öneri olarak değerlendirilebilir. 8. KARAR TASARILARI Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. dönem oturumunda; Filistinli kadınların durumu ve Filistinli kadınlara destek verilmesi, konusunda bir karar tasarısı kabul edilmiştir. 9. SONUÇ BELGESİ Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu dönem toplantılarında ülkeler arasında gerçekleştirilen müzakereler yoluyla ana tema üzerinde bir “Karar Metni” oluşturularak yayınlanmaktadır. “Kadınlara ve Kız Çocuklarına Yönelik Her Türlü Şiddetin Yok Edilmesi ve Önlenmesi” ana teması üzerine 4 Mart 2013 tarihinde başlayan müzakeler 15 Mart 2013 tarihinde tamamlanmış ortak bir metin üzerine ülkeler arasında fikirbirliği sağlanmıştır. Söz konusu “Karar Metni” EK-3’te yer almaktadır. 10. BM KADININ STATÜSÜ KOMİSYONU GELECEK OTURUMLARINA İLİŞKİN BİLGİLER 2014 KSK Oturumunun Temaları: Öncelikli Tema: Kadınlar ve kız çocukları için Bin Yıl Kalkınma Hedeflerinin uygulanmasında mücadele ilerlemeler, 43 alanları ve kaydedilen Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 Gözden geçirme teması: Tam istihdama ve iyi işe eşit erişimlerinin teşvik edilmesi de dahil, kadınların ve kız çocuklarının eğitim, öğretim, bilim ve teknolojiye erişimleri ve katılımları, 11. İKİLİ GÖRÜŞMELER 11.1. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in Norveç Çocuk, Eşitlik ve Sosyal Entegrasyon Bakanı Inga Marte Thorkildsen ile görüşmesi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma ŞAHİN Norveç Çocuk, Eşitlik ve Sosyal Entegrasyon Bakanı Inga Marte THORKİLDSEN ve ekibi ile 4 Mart 2013 tarihinde bir görüşme gerçekleştirmiştir. Söz konusu görüşmeye Türk Heyetinden Canan CANDEMİR ÇELİK, Özlem BOZKURT GEVREK, Neval ORBAY ve Mehmet ERDOĞAN katılım sağlamıştır. Söz konusu görüşmede Norveç temsilcisi tarafından Türkiye’nin çalışmalarının çok etkileyici olduğu, iyi yönde bir gidişat olduğunun gözlemlendiği ve özellikle Suriye’den gelen mültecilerin kabul edilmesinin cömert ve örnek bir davranış olduğu belirtilmiştir. Toplantıda İstanbul Sözleşmesinin çekincesiz olarak imzalanmasının Türkiye için çok önemli olduğu, tüm Müslüman ülkelere bu alanda liderlik ve önderlik yapma vizyonunu gösterdiği aktarılmıştır. Suriye için gösterilen hassasiyetin uluslararası toplumdan da beklendiği Suriye’nin kaynaklarının Suriye halkı için kullanılabileceği çatışmasız bir gelecek beklentisi dile getirilmiştir. Bu tip çatışmalı ortamlarda özellikle kadınların ve kız çocuklarının olumsuz etkilendiği ve bu etkiyi azaltmak için Türkiye’nin her türlü yardıma hazır olduğu eklenmiştir. Bu çerçevede Türkiye’nin içe kapalı bir tutum izleyemeyeceği gerek bu ve benzeri durumlarda yabancı ülke vatandaşlarına gerektiğinde ise yurtdışında yaşayan Türklere yardımcı olmak için elinden geleni yapacağı belirtilmiştir. 44 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 Toplantıda KSK’da alınacak taslak karar süreci de gündeme gelmiştir. Özellikle 17 ülkeden oluşan Vatikan, Rusya, İran ve Suriye gibi ülkelerin başı çektiği cross-regional group tarafından insan haklarının genişletilmesini engelleyebilecek tarzdaki yaklaşımlar eleştirilmiş ve bu konuda ittifak içinde çalışma beklentisi aktarılmıştır. Toplantıda son olarak Arap Baharı gündeme gelmiştir. Arap devriminin tetik noktalarından biri olarak kadınların hak ve özgürlük çabaları ortaya konarak bu alanlarda bir gerileme olacaksa Mısır’ın kendi içinde bunu sorgulaması gerektiği; böyle bir durum oluşursa Türkiye’yi örnek almaları yönünde yönlendirilmesinin etkili olacağı belirtilmiştir. 11.2. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in İtalya Çalışma, Sosyal Politikalar ve Eşit Fırsatlar Bakanı Elsa Fornero ile görüşmesi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma ŞAHİN İtalya Çalışma, Sosyal Politikalar ve Eşit Fırsatlar Bakanı Elsa FORNERO ve ekibi ile 4 Mart 2013 tarihinde bir görüşme gerçekleştirmiştir. Söz konusu görüşmeye Türk Heyetinden Kemalettin AYDIN, Özlem BOZKURT GEVREK, Neval ORBAY ve Mehmet ERDOĞAN katılım sağlamıştır. Görüşmede öncelikle İtalya’da 2 yıl önce Anayasal bir çerçevede kurulan teknokratik hükümet gündeme gelmiştir. Ekonomik krizi aşabilmek için tüm parlamentonun olurunu alan bu hükümetin krizin aşılmasında büyük rolü olduğu belirtilmiştir. Türkiye’de de benzer şekilde 2001 krizi sonrası kurulan hükümetin zorlu kararlar alarak krizi fırsata dönüştürdüğü aktarılmıştır. İtalya ve Türkiye’nin ortak tarihi, Türkiye’nin AB sürecindeki İtalya’nın büyük desteği ve iki ülke arasındaki dostluğun geliştirilmesi; kadın hakları ile ilgili 45 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 olan değerler başta olmak üzere ortak siyasi değerlerin paylaşılması konuları da gündeme gelmiştir. Kadının toplumdaki yeri, önemi ve güçlendirilmesi gereği paylaşılmıştır. Özellikle ekonomik gelişmenin sağlanmasının yanı sıra ülkelerin insan kaynağına; insanların hak ve özgürlüklerine, kadın erkek eşitliği çerçevesinde, hak ve fırsat eşitliği sağlamasının gerekliliğine vurgu yapılmıştır. Türkiye’nin, eğitimdeki ilerlemesi, anne ölüm hızlarındaki en hızlı düşüşün sağlanması gibi başarılarından bahsedilmiştir. Ekonomik şiddetin kadına yönelik şiddetle ilişkisi ele alınmış ve ekonomik sorunların hayatı çok zorlaştırdığının ve erkek işsiz olduğunda şiddete eğilimi artırdığı gözlendiğinin üzerinde durulmuştur. Bu bağlamda İtalya’da ekonomik zorluklar ve aile içi şiddet arasındaki ilişkiyi ortaya koyacak bir araştırma yapıldığı ve kısa bir süre içinde sonuçları açıklanacağı belirtilmiştir. Bu alandaki araştırmaların çok değerli olduğu; her ülkenin kendi çerçevesinde bilimsel verilere sahip olmasının çok önemli olduğu örneğin 2001 krizinden sonra boşanmaları çok artırdığı aktarılmıştır. Bu çerçevede politikacıların bilgiye dayalı ve sonuç odaklı politika oluşturmasının önemli olduğu kaydedilmiştir. 11.3. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in İspanya Sağlık, Sosyal Hizmetler ve Eşitlik Bakanı Ana Mato ile görüşmesi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma ŞAHİN ile İspanya Sağlık, Sosyal Hizmetler ve Eşitlik Bakanı Ana Mato ekibi ile 4 Mart 2013 tarihinde bir görüşme gerçekleştirmiştir. Söz konusu görüşmeye Türk Heyetinden Azize Sibel GÖNÜL, Özlem BOZKURT GEVREK, Aslıgül ÜĞDÜL ve Mehmet ERDOĞAN katılım sağlamıştır. Görüşmede İspanya ile Türkiye’nin ortak geçmişinin birbirine benzer coğrafyanın, insanları olmasının işbirliği için önemli olduğu vurgulanmış ve Türkiye’ye AB sürecindeki İspanya’nın desteği ortaya konmuştur. Kadına 46 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 yönelik şiddet konusunda da bu ortaklıkların nasıl gelişebileceğinin incelenmesi gereği belirtilmiştir. Şiddetin bitmesi için öncelikle eşitsizliğin ortadan kaldırılması gerektiği, kadının istihdam ve eğitim alanında güçlendirilmesinin önemi, bu alanda verilecek eğitimlerin önemli olduğu; sadece erkeklerin değil eski bakış açısına sahip kadınların da değişmesi gerektiği dile getirilmiştir. Ayrıca dönüşümün sağlanabilmesi için KSK’nın ve genel olarak Birleşmiş Milletler’in yol gösterici olduğu ve küresel bir toplumda yaşamamız hasebiyle tüm tarafların ortaklığının gerekli olduğu ifade edilmiştir. Özel sektörle işbirliği yapmanın, teşvik programlarının önemi; çalışan kadınlara kreş desteği ve doğum izinlerinin katkıları vurgulanmıştır. İspanya’da şiddete maruz kalan her kadının özel sektörde istihdamının sağlandığı ve medyayla anlaşma yapılarak medyada yer alan ayrımcılık içeren yayınların engellenmesi çabası aktarılmıştır. Toplantı iki tarafın da karşılıklı olarak birebirlerini ülkelerine davet etmeleri ve yerinde ziyaretler ve ikili toplantılarla bu işbirliğini güçlendirme dilekleriyle sonlanmıştır. 11.4. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma Şahin’in Fransa Kadın Hakları Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Najat Vallaud-Belkacem ile görüşmesi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma Şahin Fransa Kadın Hakları Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Najat Vallaud-Belkacem ve ekibi ile 4 Mart 2013 tarihinde bir görüşme gerçekleştirmiştir. Söz konusu görüşmede Fransa temsilcisi Sayın Bakan Fatma ŞAHİN’i Genel Oturum’da gerçekleştirdiği konuşma için tebrik etmiş, konuşmada geçen 6284 Sayılı Kanun ve teknik takip uygulamalarıyla ilgili olarak bilgi istemiştir. Fransa temsilcisinin bir diğer merak ettiği husus ise mali krizin yaygın olduğu bir 47 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 dönemde Türkiye’nin böyle kapsamlı bir kanun için nasıl bütçe sağladığı olmuştur. Bu kapsamda temsilciye 6284 Sayılı Kanunun İstanbul Sözleşmesine uygun olarak çıkarıldığı aktarılmış, Türkiye’nin son yıllarda sağladığı ekonomik büyümenin sosyal politikalara da olumlu yansıdığı ve bu alana ayrılan bütçenin 1.3 milyar tl’den 20 milyar tl’ye çıktığı vurgulanmıştır. Ayrıca; kadına yönelik şiddetin bir sonuç olduğu, eğitimde, istihdamda ve sağlıkta fırsat eşitliği yaratmadıkça ve yoksullukla etkin olarak mücadele edilmedikçe başarı şansının düşük olduğu anlatılmış, Fransa bakanına Türkiye’nin anne-bebek ölümlerini düşürmede yakaladığı ivme ve Türkiye’nin üzerinde çalıştığı kreş, süt izni, esnek çalışma gibi modeller hakkında bilgi verilmiştir. İkili görüşmede, Fransa Bakanına Fransa’nın hem istihdamı hem de doğurganlığı nasıl artırdığı sorulmuştur. Fransa temsilcisi bu kapsamda kreşlerin yaygınlaştırıldığını, anne-baba çocuklarını kreşte değil de evde bakmak isterse devletin çeşitli yardımlar sunduğunu aktarmış kadını iş gücü piyasasından uzun süre uzakta tutmak yerine annelik-babalık izinlerinin orta noktada buluşturulması gerektiği aktarılmıştır. Türkiye tarafı görüşmede ilgili Avrupa Birliği fasıllarının açılması için Fransa’nın desteğini istemiş, Fransa yeni hükümetin Türkiye’nin AB üyeliğiyle ilgili olarak farklı bir konumda olduğunu ve bu talebin kayda geçirildiğini belirtmiştir. Son olarak da Fransa Bakanı, Sayın Bakan Fatma ŞAHİN’i 3-4 Temmuz 2013 tarihlerinde Paris’te gerçekleşecek “Toplumda Kadının Statüsü” konulu Akdeniz İçin Birlik toplantısına davet etmiştir. 48 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 11.5. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma Şahin’in Hollanda Eğitim, Kültür ve Bilim Bakanı Jet Bussemaker ile görüşmesi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma Şahin Hollanda Eğitim, Kültür ve Bilim Bakanı Jet Bussemaker ve ekibi ile 4 Mart 2013 tarihinde bir görüşme gerçekleştirmiştir. Görüşmeye İstanbul Milletvekili Sn. Sedef Küçük, Büyükelçi Sn. Aslıgül Üğdül, Kadının Statüsü Genel Müdürü Sn. Özlem Bozkurt Gevrek ve Dışişleri Bakanlığı temsilcisi Sn. Neval Orbay da katılım sağlamıştır. Söz konusu görüşmede karşılıklı olarak iki ülke arasındaki işbirliğinin son yıllarda iyi bir aşamaya geldiği ve bu işbirliğinin daha da kuvvetlendirilebileceği dile getirilmiştir. Görüşmede en çok üzerinde durulan konu Hollanda’da yaşayan Türk vatandaşları/kadınları olmuştur. Bu kapsamda Türkiye tarafı sorunların kültürel farklardan kaynaklandığını ve bu konuda Türkiye’nin çalışma yapabilecek altyapıya sahip olduğunu belirtmiştir. Hollanda tarafı konuyla ilgili olarak Türkiye’nin Belçika’yla gerçekleştirdiği projenin önemli olduğunu ama proje içeriğinin entegrasyonu daha da zorlaştıracak şekilde düzenlenmemesi gerektiğini ifade etmiştir. Bunların yanı sıra kadına yönelik şiddet, töre ve namus cinayetleri, zorla evlendirme gibi konuları içeren bir mutabakat zaptının iki ülke tarafından imzalanması kararlaştırılmıştır. Son olarak Hollanda tarafı Sayın Bakan Fatma ŞAHİN’i Hollanda Kadın Sığınmaevleri Federasyonu tarafından düzenlenecek konferansa davet etmiştir. Konferans tarihi henüz netleştirilmemiştir. 49 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 11.6. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in Liberya Cinsiyet ve Kalkınma Bakanı Julia Duncan-Cassell ile görüşmesi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma ŞAHİN Şahin’in Liberya Cinsiyet ve Kalkınma Bakanı Julia DUNCAN-CASSELL ve ekibi ile 4 Mart 2013 tarihinde bir görüşme gerçekleştirmiştir. Söz konusu görüşmeye Türk Heyetinden Dilek YÜKSEL, Şamil TAYYAR, Özlem BOZKURT GEVREK, Aslıgül ÜĞDÜL ve Mehmet ERDOĞAN katılım sağlamıştır. Söz konusu görüşmede öncelikle Türkiye’nin İstanbul sözleşmesini ilk onaylayan ülke olması gündeme gelmiştir. Liberya’da ise devlet başkanının kadın olduğu, politik hayatta çıtanın çok yüksek olduğu ancak eğitim hayatı ve kadınların güçlendirilmesi noktasında çalışmalara ihtiyaç duyulduğuifade edilmiştir. Kadınların güçlendirilmesi ve kadın-erkek fırsat eşitliğinin sağlanması halinde kadına yönelik şiddetle mücadelenin kolaylaşacağı çünkü şiddetin bir sonuç olduğu vurgulanmıştır. Görüşmede iki ülke arasındaki ilişkilerin nasıl geliştirilebileceği konusu da gündeme gelmiştir. Liberyalı Bakan, kapasite geliştirme teknik yardım konularında desteğe ihtiyaçları olduğunu; iç savaş sonrası altyapının ve eğitim sisteminin çöktüğünü; ilk öğretim parasız olsa da sonrasının paralı olması nedeniyle genç kızların eğitime katılma oranlarının çok düşük seviyelerde kaldığını belirtmiştir. Yatılı okul projelerinin önemi vurgulanmıştır. Eğitim en önemli hedeflerden biri olduğu ancak Liberya’da kızların çok erken yaşlarda evlendiği ve 10’lu yaşlarda çocuk annelerin görüldüğü de vurgulanmıştır. Türkiye’de bu sorunla mücadelede eğitimin önemli rol oynadığı, ailelerin teşvik edildiği, gerektiğinde maddi yardımların kullanıldığı aktarılmıştır. Ayrıca Başbakanlık Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı’nın yatılı okul projeleriyle ilgilendiği ve Liberya’dan resmi talep gelmesi halinde bu konuda girişmilerde bulunulacağı iletilmiştir. Buna ek olarak Liberya’ya uzman desteği 50 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 verilebileceği, Liberyalı uzmanlar için Türkiye’de sistemin anlatılacağı programlar düzenlenebileceği dile getirilmiştir. 11.7. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in İngiltere Uluslararası Kalkınma Parlamento Müsteşarı Lynne Featherstone ile görüşmesi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma ŞAHİN İngiltere Uluslararası Kalkınma Parlamento Müsteşarı Lynne FEATHERSTONE ve ekibi ile 4 Mart 2013 tarihinde bir görüşme gerçekleştirmiştir. Söz konusu görüşmeye Türk Heyetinden Alev DEDEGİL, Özlem BOZKURT GEVREK, Aslıgül ÜĞDÜL, Neval ORBAY ve Mehmet ERDOĞAN katılım sağlamıştır. Görüşmede öncelikle İngiltere’nin Türkiye’ye olan dostça tutumundan ötürü duyulan memnuniyet dile getirilmiştir. İşbirliği yapmanın önemli ve değerli olduğu ortaya konmuştur. Daha sonra kadına yönelik şiddetin bir dünya problemi olduğu, İngiltere’de bu alandaki eğitimlerin 30 yıl önce başladığı ancak İngiltere çok gelişmiş bir ülke olsa da kadın erkek eşitliği ile ilgili sorunlar olduğu 100 eylem içeren bir Ulusal Eylem Planı’nın kısa süre önce uygulamaya konduğu ifade edilmiştir. Türkiye’de de benzer sorunlar olduğu; yıllarca kadına yönelik şiddetin sosyal sorun olarak görülmediği; mücadelenin başlamasında bir genelgenin önemli rol oynadığı, birçok kanunun yeniden düzenlendiği aktarılmıştır. Görüşmede 57. KSK süreci de ele alınmıştır. Rusya başta olmak üzere bazı ülkelerin süreç ile ilgili olumsuz yaklaşımları ve bu ülkelerin özellikle üreme sağlığı konusundaki olumsuz tutumları ortaya konmuştur. O nedenle Taslak Karar sürecinde kadına yönelik şiddet alanında en azından kazanımların korunması için çaba gösterilmesi gerektiği; Türkiye’nin bu bağlamdaki 51 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 desteğinin önemi ifade edilmiştir. Türkiye’nin Arap, Ortadoğu, Müslüman ve Türki ülkelerde belirli bir ağırlığı olduğu gündeme gelmiştir. Görüşmede son olarak İngiltere’de yaşayan Türkler için eğitim, şiddet gibi alanlarda ortak çalışmalar yapabileceği ifade edilmiştir. Özellikle kız çocukları ile ilgili olarak ailelerin eğitiminin önemli katkılar sağlayabileceği vurgulanmıştır. 11.8. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma Şahin’in Pakistan İnsan Hakları Federal Sekreteri Shaigan Shareef ve Ulusal Kadının Statüsü Komisyonu Başkanı Khawar Mumtaz ile görüşmesi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma Şahin Pakistan İnsan Hakları Federal Sekreteri Shaigan Shareef ve Ulusal Kadının Statüsü Komisyonu Başkanı Khawar Mumtaz ile 4 Mart 2013 tarihinde bir görüşme gerçekleştirmiştir. Söz konusu görüşmede karşılıklı olarak iki ülke arasında kültür ve medeniyet ortaklığı dile getirilmiş ve bu ortaklıklardan hareketle verimli işbirliklerinin sağlanabileceği ifade edilmiştir. Görüşmede Pakistan tarafı, ülkelerinde siyasi istikrar sağlanır sağlanmaz kadın hakları konusundaki çalışmaların hızlanacağı, kadınların kalkınmaya katılımlarını artırmak için programlar yürütüleceği belirtmiştir. Edinilen bilgiye göre Pakistan’da kadına yönelik şiddet, zararlı pratikler ve ayrımcılıkla ilgili yeni yasalar bulunmaktadır. Fakat yasalara rağmen gelenekler günlük yaşamda belirleyici olmakta ve uygulamada sorunlar yaşanmaktadır. Yasalar sosyal alanda tepkiyle karşılanabilmekte ve kabul görmemektedir. 52 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 Türkiye tarafı da benzer tepkilerin Türkiye’de de geçerli olduğunu, halbuki kadınların güçlenmesiyle ailenin güçleneceğini, barış ve kalkınmanın sağlanacağını ifade etmiştir. Son olarak Pakistan Bakanı 6284 Sayılı Kanunun uygulamasını yerinde görmek amacıyla Türkiye’ye davet edilmiş ve bir işbirliği protokolü oluşturulması konusunda mutabakata varılmıştır. Ayrıca Pakistan tarafı Kadının Statüsü Komisyonunda Türkiye’nin liderliğinden mutluluk duyacaklarını belirtmiştir. 11.9. ASPB Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Sayın Bakan Fatma Şahin’in Avrupa Konseyi Genel Sekreter Yardımcısı Battani-Dragoni görüşmesi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma ŞAHİN Avrupa Konseyi Genel Sekreter Yardımcısı BATTANI-DRAGONI ve ekibi ile 5 Mart 2013 tarihinde bir görüşme gerçekleştirmiştir. Söz konusu görüşmeye Türk Heyetinden Öznur ÇALIK, Özlem BOZKURT GEVREK, Aslıgül ÜĞDÜL, Neval ORBAY ve Mehmet ERDOĞAN katılım sağlamıştır. Görüşmede öncelikle Türkiye’nin İstanbul sözleşmesini ilk onaylayan ülke olması gündeme gelmiştir. İstanbul sözleşmesine Türkiye’nin verdiği destek, Türkiye’nin oynadığı rol ve uluslararası camiada kadın konusunda izlenen kararlı tutum takdir edilmiş, Türkiye’nin örnek olarak gösterildiği ifade edilmiştir. Avrupa Konseyi’nin (AK) Türkiye’de İstanbul Sözleşmesinin ruhuna uygun bir yapının oluşturulmasına yardım etmek isteği dile getirilmiştir. AK’nin özellikle Akdeniz bölgesinde yeni bir komşuluk politikası geliştirdiği; Fas Tunus Ürdün gibi ülkelerle iyi ilişkiler kurulduğu; bunu geliştirmek ve diğer ülkelere sıçratmak için Türkiye ile işbirliği yapma isteği vurgulanmıştır. Türkiye’nin önemli bir süreçten geçtiği, Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Yasası’nın kabulünden bu yana 1 yıl geçtiği, birçok pilot çalışmanın bir anda uygulamaya çalışıldığı, Sözleşmenin ruhuna uygun bir 53 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 altyapı oluşturmaya gayret edildiği vurgulanmıştır. AK’den uzmanların üçüncü. bir göz olarak Türkiye’deki çalışmaları değerlendirmesinin olumlu karşılanacağı ve ortak bir seminer de düzenleyebileceği ifade edilmiştir. Türkiye’nin başarılı olmak zorunda olduğu çünkü bir çok ülkede Türkiye’deki gelişmelerin takip edildiği ortaya konmuştur. UN Women’ın bir an önce bölge ofisinin açılması için gösterilen çaba ve uygun bir başkan atanmasının uygulamaları daha iyi gösterecek bir araç olacağı belirtilmiştir. Türkiye’nin yeni dönem itibariyle önemli sorumlulukları bulunduğu Dünya kız çocuklar günü örneği ile açıklanmıştır. Bu konuyu gündeme aslen Kanada almış olsa da bir çok ülkeye ulaşamayınca Türkiye’nin ve buna bağlantılı olarak Ortadoğu’nun desteğini alarak söz konusu günün kabulünde başarılı olduğu ortaya konmuştur. Bu yıl KSK’da karar çıkmasının da çok önemli olduğu bu çerçevede Rusya’nın başı çektiği bloğa karşı mücadeleye gereken desteğin verileceği belirtilmiştir. Bu bağlamda Mısır temsilcileriyle doğrudan kontak kurulduğu aktarılmıştır. Bu, AK temsilcisi tarafından takdirle karşılanmıştır. Türkiye’nin çocukların cinsel istismara karşı korunması ile ilgili Lanzarote Sözleşmesini imzalamasının da önemli bir katkı sağlayacağı ifade edilmiştir. Toplantıda son olarak İstanbul’da İstanbul sözleşmesi ile ilgili gelinen noktayı gösterecek bir toplantı yapılması halinde Türkiye’nin UN WOMEN ile AK’nin işbirliğini sağlama hususunda önemli bir adım atacağı ortaya konmuştur. 11.10. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in Belçika Başbakan Yardımcısı / İçişleri ve Fırsat Eşitliği Bakanı Joelle Milquet ile görüşmesi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma ŞAHİN Belçika Başbakan Yardımcısı / İçişleri ve Fırsat Eşitliği Bakanı Joelle MILQUET ve ekibi ile 4 Mart 2013 tarihinde bir görüşme gerçekleştirmiştir. Söz konusu görüşmeye Türk 54 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 Heyetinden Özlem BOZKURT GEVREK, Aslıgül ÜĞDÜL, Neval ORBAY ve Mehmet ERDOĞAN katılım sağlamıştır. Görüşmede öncelikle Türkiye’ye kadın konusunda gösterdiği çalışmalar ve Belçika ile işbirliği içerisinde yapılan yan etkinlik için teşekkür edilmiştir. Farklı bir dine mensup bir ülke olarak bu alanda gösterdiği mücadelenin farklı ülkelerin işbirliği olanağını ortaya koyacağına olan inanç dile getirilmiştir. Bu bağlamda yapılan tüm çalışmaların kadınları ve dünyayı güçlendiren çalışmalar olarak görüldüğü ifade edilmiştir. Belçika’nın tarih boyunca Türkiye ile dost bir ülke olduğu iki ülkenin de vatandaşı olan kişilerin varlığı belirtilmiştir. Belçikalı Türk kökenli milletvekili Mahinur Özdemir bu duruma örnek olarak gösterilmiştir. Ayrıca Türkiye’nin Belçika ile işbirliği yaparak doğru kararlar vermek istediği bu konu başta olmak üzere birçok noktada Belçika ile bir araya gelme arzusu ortaya konmuştur. 19 ve 23. fasıldaki çalışmalar üzerinde durulmuştur. Eylül’de İnsan ticareti ve fuhuş üzerine büyük bir Avrupa Konseyi (AK) toplantısı düzenleneceği ve Türkiye’nin de katılıp destek vermesinin önemli bir katkı sağlayacağı ortaya konmuştur. Türkiye’nin insan ticareti konusunda çalışmaları takip ettiği, yeni çalışmalar yaptığı, mültecilerle ilgili kapasiteyi geliştirmeye çalıştığı belirtilmiştir. Türkiye’nin bu tarz çalışmalarda yer almaktan mutluluk duyacağı aktarılmıştır. Ayrıca Türkiye ile AK işbirliği içerisinde düzenlenmesi planlanan İstanbul Sözleşmesi ile ilgili toplantıya da Belçika’nın katılımının olumlu karşılanacağı ifade edilmiştir. 55 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 11.11. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma Şahin’in İran Cumhurbaşkanı Danışmanı Maryan Mojtahedzadeh Larijani ile ikili görüşme Sayın Bakan Fatma Şahin Cumhurbaşkanı Danışmanı Maryan Mojtahedzadeh LARIJANI ve ekibi ile 5 Mart 2013 tarihinde bir görüşme gerçekleştirmiştir. Görüşmede İran tarafı, kadın konusunda 14 ulusal dokümanın parlamentoda onaylandığı ve İran’da konuyla ilgili olarak özel bir devlet bütçesi ayrıldığı hususlarını bildirmiştir. Ayrıca kadın istihdamını ve girişimciliğini artırmak için çeşitli programlar uygulandığı aktarılmıştır. Bu kapsamda yenilikçi fikirleri olan kadınlara kredi imkanları sunulmakta ve iş arayan kadınlara danışmanlık şirketleri aracılığıyla hizmet verilmektedir. Görüşmede ele alınan bir husus da doğurganlık hızı olmuştur. İran’da 3 aile başına 2 çocuk düştüğü ve oranın 1.05 olduğu kaydedilmiştir. Düşük oranlar sebebiyle 50 farklı doğum teşviği yöntemi uygulandığı aktarılmıştır. İran’da kadınların doğum sonrası 9 ay ücretli izinden faydalanabildiği, erkeklerin de izin hakkı bulunduğu bilgisi verilmiştir. Ayrıca İran’da kadınların istihdama katılım oranı kamuda %34, özel sektörde %16.5 olarak bildirilmiş; İran tarafı Türkiye’nin istihdama katılımda son yıllarda sağladığı oranları takip ettiğini ve örnek almak istediklerini aktarmıştır. Görüşmede Türkiye tarafı kadın sünnetiyle ilgili olarak batının zihnindeki İslam algısının kırılması gerektiği ve bu konuda İran’la işbirliği yapılabileceğini dile getirmiş İran tarafı bu konuda akademik bir toplantı ya da araştırma gerçekleştirilebileceğini belirtmiştir. Son olarak Türkiye tarafı Suriye konusunda özellikle sınırda yaşanan kadın, çocuk, yaşlı ve engellilere yönelik insan hakları ihlallerini sonlandırmada İran’la işbirliği yapma teklifini iletmiş, İran tarafı Suriye’nin kendi kaderini tayin 56 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 etmesi gerektiğini ve bu süreçte özellikle kadın ve çocukların süreçte mağdur olmamaları için gerekli tedbirlerin alınması hususunda hemfikir olduklarını bildirmiştir. 11.12. ASPB Bakan Yardımcısı Sayın AŞAN’ın Yunanistan İçişleri Bakanlığı Cinsiyet Eşitliği Genel Sekreteri Zetta MAKRI ile görüşmesi Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Sayın Aşkın ASAN, Yunanistan İçişleri Bakanlığı Cinsiyet Eşitliği Genel Sekreteri Zetta MAKRI ve ekibi ile 5 Mart 2013 tarihinde bir görüşme gerçekleştirmiştir. Söz konusu görüşmede Yunanistan tarafına Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri, Kadın Konukevleri, 6284 Sayılı Kanun başta olmak üzere Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının çalışmaları hakkında bilgi verilmiştir. Bu kapsamda ayrıca, kadını ekonomik hayatta güçlendirmek için özel sektörle işbirliği yapıldığı, projeler yürütüldüğü, özel ve kamu sektöründe cinsiyet eşitliğini sağlamaya yönelik çalışmalar gerçekleştirildiği, eğitim müfredatındaki ayrımcı öğelerin ayıklandığı aktarılmıştır. Görüşmede Türkiye’nin vurguladığı bir diğer husus da kadına yönelik şiddetle mücadele çalışmalarına erkeklerin de dahil edilmesi gerektiği olmuştur. Bu kapsamda erkeklerin bulunduğu sosyal alanlarda (cami, okul, kışla, kahvehaneler) çalışmaların yoğunlaştırılması gerektiği ifade edilmiştir. Son olarak Yunanistan tarafı Avrupa Birliği dönem başkanlığının önümüzdeki 6 aylık dönemde Yunanistan’a geçeceğini ve bu süreçte cinsiyet eşitliğinin odak konulardan biri olacağını kaydetmiştir. 57 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 11.13. ASPB Bakan Yardımcısı Sayın Aşkın Asan’ın ABD KSK Heyet Başkanı Sharon Wiener ile görüşmesi Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Sayın Aşkın ASAN, ABD KSK Heyet Başkanı Sharon Wiener ve ekibi ile 5 Mart 2013 tarihinde bir görüşme gerçekleştirmiştir. Görüşmede öncelikle, Türkiye ile ABD ilişkilerinin çok önemli olduğu; Türkiye’nin bir çok konuda çok ilerleme kaydettiği ifade edilmiştir. Suriyeli mültecilere Türkiye’nin gösterdiği misafirperverliğin çok değerli olduğu; bu konuda özellikle de eğitim alanında ABD’nin işbirliğine hazır olduğu kaydedilmiştir. Suriyeli mültecilerin sayının giderek arttığı ve oradaki problemlerin yüzde yetmişinin kadın ve çocukları ilgilendirdiğinden bahsedilmiştir. Ayrıca, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının politikalarından, konukevlerinden ve Şiddeti Önleme ve İzleme Merkezleri hakkında bilgi verilmiştir. Türkiye’de siyasette kadın kontenjanının artırılmasının hükümet tarafından desteklendiği belirtilmiştir. Kahvehanelerde erkelere şiddeti önleme konusunda verilen eğitimlerden bahsedilmiştir. Görüşmede son olarak Türkiye’nin arabuluculuk rolü olduğundan ve orta doğuda etkili olabileceğinden bahisle Müslüman ülkelere kadın hakları konusunda örnek olabilecek büyük bir ülke olduğu aktarılmıştır. 58 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 EK 1: KSK 57. Dönem Üst Düzey Yuvarlak Masa Toplantısı Konuşma Metni Sayın Başkan, Saygıdeğer Delegeler, Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu öncelikli teması üzerine düzenlenen bu üst düzey yuvarlak masa toplantısında sizlere hitap etmekten memnuniyeti duymaktayım. KSK 57. Oturumu boyunca gerçekleştirilecek görüşme ve müzakereler aracılığıyla kadına yönelik şiddetle mücadele alanında çok farklı deneyimlerin paylaşılacağını, böylece konu hakkında yeni çözüm önerileri ve farklı perspektifler geliştirilebileceğini umuyorum. Bu noktada sizlerle Türkiye’nin konuyla ilgili önemli çalışma ve deneyimlerini paylaşmak isterim. Sayın Başkan, Saygıdeğer Delegeler, Türkiye’de, kadına yönelik şiddetle mücadele çalışmalarının geçmişi 1980’li yıllara dayanmaktadır. Ancak özellikle son 10 yıllık dönemde bu çalışmalar daha da hız kazanarak kurumsallaşmış, devlet başta olmak üzere ilgili tüm tarafların sorumluluk üstlendiği ve işbirliği sağladığı bir alan olmuştur. Bugün ülkemizde kadına yönelik şiddetle mücadeleye zemin oluşturacak gerekli yasal düzenlemeler yapılmış, tüm mevzuat, kadın erkek eşitliği ilkesini gözeten ve kadına yönelik şiddete sıfır tolerans tanıyan bir yapıya kavuşturulmuştur. Öte yandan Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi ile birlikte kadına yönelik şiddetle mücadelede bir dönüm noktasında bulunmaktayız. Şiddetle 59 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 mücadeleye çok geniş bir perspektiften ve toplumsal cinsiyet boyutuyla bakan 81 maddelik bu kapsamlı belgenin, son 30 yıllık çaba, çalışma ve deneyimin meyvesi, bu alanda gelinen en üst nokta olarak nitelendirilmesi yanlış olmayacaktır. Bu anlamda Sözleşme’nin, kadına yönelik şiddetle mücadelede bizleri bir adım öteye taşıyacağına kuşku yoktur. Bu noktada, Sözleşme’yi, parlamentosunda ilk onaylayan ülkenin Türkiye olduğunu sizlerle paylaşmaktan mutluluk ve onur duymaktayım. Sözleşme’nin onaylanması, Türkiye’nin kadına yönelik şiddetle mücadeledeki kararlılığının da bir göstergesidir. Öte yandan, Sözleşme’nin onaylanmasının ardından zaman kaybedilmeksizin Sözleşme hükümlerinin iç hukuka yansıtılması çalışmalarına başlandığını belirtmek isterim. Bu çerçevede, Sözleşme’de yer alan tedbirlere uygun şekilde “6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun” hazırlanarak yürürlüğe konmuş, yasal alandaki altyapı daha da güçlendirilerek kadına yönelik şiddetle mücadele bir üst seviyeye taşınmıştır. Kanun ile şiddet ve şiddet mağduru tanımları Sözleşme’ye paralel olarak kapsamlı şekilde düzenlenmiş; hızlı ve etkin müdahaleyi sağlamak amacıyla mülki amir ve kolluk tarafından da olaya müdahale edilebilmesi mümkün kılınmış, verilen kararların teknik yöntemlerle takip edilmesinin yolu açılarak ülkemizde ilk kez güvenlik butonu uygulamasına başlanmış ve verilen tedbir kararlarının ihlali halinde zorlama hapsi öngörülmüştür. Buna ek olarak; 7/24 esasıyla ve tek kapı sistemine dayalı olarak çok yönlü hizmet veren, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri 14 ilde faaliyete geçmiştir. Öte yandan, şiddet mağduru kadınların korunması ve desteklenmesine yönelik mekanizmaların başında gelen kadın konukevlerinin sayı ve kapasitesinin artırılması çalışmalarına hız verilerek, bu alanda son bir yıllık dönemde yüzde 68 artış sağlanmış ve konukevi sayısı 113’e çıkarılmıştır. 60 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 Bu alanda hedefimiz ülkenin genelinde nüfus ve duyulan ihtiyaç bağlamında nitelikli hizmet veren sığınmaevi sayısını artırmaktır. Bunu sağlamak amacı ile de ikincil mevzuat çalışmaları yapılmıştır. Kadına yönelik şiddetle mücadelede ilerleme sağlanabilmesinde yasal düzenlemeler ve kurumsal mekanizmalar kadar konuya ilişkin bilinç ve duyarlılığın artırılması, toplumsal farkındalık sağlanması büyük önem arz etmektedir. Bu bağlamda, şiddete maruz kalan kadınlara hizmet sunan kamu kurum/kuruluşlarında çalışan personele yönelik eğitim çalışmaları düzenlenmektedir. Bu eğitimler kapsamında; 71.000 polis, 65.000 sağlık personeli, 336 aile mahkemesi hakimi ve savcı, 17.000 diyanet görevlisi, 2500 jandarma personeli, 531 yerel medya çalışanı ve iletişim fakültesi öğrencisi ile 2700 kamu çalışanına ulaşılmış, Kanunun uygulanmasında doğrudan sorumluluğu olan 6.500 üst düzey yöneticiye yönelik seminerler düzenlenmiştir. Ayrıca şiddetle mücadelede ve kadın erkek eşitliğinin sağlanmasında kadının ekonomik bağımsızlığının kritik öneminden hareketle 2013 yılı “kadın istihdamı” yılı kabul edilmiş; kadınların ekonomik hayata katılımını artırmak amacıyla; kreş desteği, doğum, süt ve ebeveyn izinleri, ile esnek çalışma modellerinin yeniden düzenlenmesi yönünde çalışmalara başlanmıştır. Öte yandan, konu hakkında ilgili tüm taraflarca yürütülecek çalışmalara açıklık getirmek, kurumların sorumluluklarını belirlemek ve işbirliği alanlarını belirlemek amacıyla bir kılavuz niteliğinde olan 2012-2015 Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı hazırlanarak yürürlüğe konmuştur. Eylem Planı ile yasal düzenlemeler, farkındalık yaratma ve zihinsel dönüşüm, kadının güçlendirilmesi ve koruyucu hizmet sunumu, sağlık hizmetlerinin sunumu ve kurum/kuruluşlar arası işbirliği olmak üzere 5 temel alanda iyileştirmeler hedeflenmektedir. 61 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 Yine, İstanbul Sözleşmesinde de yer aldığı üzere, konu hakkında veri toplanması ve veri tabanı oluşturulması da büyük önem arz etmektedir. Bu kapsamda “ konu hakkında veri toplanması, veri toplama kapasitesinin geliştirilmesi ve kadına yönelik şiddetin izlenmesi için bir veri tabanı sistemi oluşturulması amacıyla Kadına Yönelik Şiddet Veri Tabanı/Sistemi” Oluşturulması Pilot Uygulama Etüt Projesi” yürütülmektedir. Ayrıca 2013 yılı içinde Türkiye’de Kadına Yönelik Şiddet Araştırması gerçekleştirilmesi öngörülmektedir. Sayın Başkan, Saygıdeğer Delegeler, Sözlerime son verirken, Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumunun kadına yönelik şiddetle mücadelenin önleme, cezalandırma, politika üretme gibi farklı boyutlarına yönelik yeni çözümler ve öneriler geliştirilmesine ve konu hakkında uluslararası işbirliği ve dayanışmanın artmasına katkı sağlayacağı inancı ile tüm ülke delegasyonlarını saygıyla selamlıyorum. 62 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 EK 2: KSK 57. Dönem Genel Görüşme Konuşma Metni Sayın Başkan, Saygıdeğer Delegeler, Kadının Statüsü Komisyonu’nun “kadına ve kız çocuklarına yönelik her türlü şiddetin önlenmesi ve ortadan kaldırılması” temalı 57 nci Oturumunda Türkiye Cumhuriyeti adına sizlere hitap etmekten onur duyuyorum. Sayın Başkan, Saygıdeğer Delegeler, 21. Yüzyıla taşınan en önemli toplumsal sorunların başında kadına yönelik şiddet gelmektedir. İstanbul’da imzaya açılmış olması nedeni ile İstanbul Sözleşmesi olarak da anılan Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesini çekincesiz onaylayan ilk devlet olan Türkiye’nin, kadına yönelik şiddetle mücadeleye özel önem verdiğini, konunun ülkemizde en önemli gündem maddelerinden birisi olduğunu özellikle vurgulamak isterim. Bugün, İstanbul Sözleşmesi ile birlikte kadına yönelik şiddetle mücadelede bir dönüm noktasında bulunmaktayız. Kadın hareketinin uzun yıllara yayılan, yerelden küresele uzanan, ısrarlı mücadelesinin ürünü olan Sözleşmenin, kadına yönelik şiddetle mücadelede bizleri bir adım öteye taşıyacağına kuşku yoktur. Sözleşme’nin onaylanması Türkiye’nin kadına yönelik şiddetle mücadeledeki kararlılığının da bir göstergesidir. Aynı şekilde, “Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW)’ın 30. Yıl kutlamaları çerçevesinde Bakanlığımız ev sahipliğinde 63 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 İstanbul’da gerçekleştirilen etkinlik de ülkemizin uluslararası taahhütlerine bağlılığının önemli bir göstergesidir. Türkiye’de seksenli yılların başından beri sürdürülen kadına yönelik şiddetle mücadele çalışmaları, son yıllarda ivme kazanarak ilgili tüm tarafların da desteğinin alındığı, devletin “şiddete sıfır tolerans” anlayışıyla sahiplendiği bir konu haline gelmiştir. Bugün gelmiş olduğumuz noktada, ülkemizde kadına yönelik şiddetle mücadeleye zemin oluşturacak gerekli yasal düzenlemeler yapılmış, tüm mevzuat, kadın erkek eşitliği ilkesini gözeten bir yapıya kavuşturulmuştur. Öte yandan, İstanbul Sözleşmesi’nin iç hukuka yansıtılması amacıyla, Sözleşme tedbirlerine uygun şekilde “6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun” hazırlanarak yürürlüğe konmuştur. Yasal altyapıyı daha da güçlendirerek, kadına yönelik şiddetle mücadeleyi bir üst seviyeye taşıyan Kanun, uluslararası alanda da getirdiği kapsamlı düzenlemelerle emsal niteliğindedir. Kanun ile şiddet ve şiddet mağduru tanımları Sözleşme’ye paralel olarak kapsamlı şekilde düzenlenmiş; hızlı ve etkin müdahaleyi sağlamak amacıyla mülki amir ve kolluk tarafından da olaya müdahale edilebilmesi mümkün kılınmış, verilen kararların teknik yöntemlerle takip edilmesinin yolu açılarak ülkemizde ilk kez güvenlik butonu uygulamasına başlanmış ve verilen tedbir kararlarının ihlali halinde zorlama hapsi öngörülmüştür. Buna ek olarak; 7/24 esasıyla ve tek kapı sistemine dayalı olarak çok yönlü hizmet veren, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri 14 ilde faaliyete geçmiştir. Öte yandan, şiddet mağduru kadınların korunması ve desteklenmesine yönelik mekanizmaların başında gelen kadın konukevlerinin sayı ve kapasitesinin artırılması çalışmalarına hız verilerek, bu alanda son bir yıllık dönemde yüzde 68 artış sağlanmış ve konukevi sayısı 113’e çıkarılmıştır. 64 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 Kadına yönelik şiddetle mücadelede ilerleme sağlanabilmesinde yasal düzenlemeler ve kurumsal mekanizmalar kadar konuya ilişkin olarak toplumun tüm kesimlerine yönelik bilinç ve duyarlılığın artırılması çalışmaları da büyük önem arz etmektedir. Bu bağlamda, şiddete maruz kalan kadınlara hizmet sunan kamu kurum/kuruluşlarında çalışan personele yönelik eğitim çalışmaları düzenlenmektedir. Bu eğitimler kapsamında; 71.000 polis, 65.000 sağlık personeli, 17.000 diyanet görevlisi, 2.500 jandarma personeli, Kanunun uygulanmasında doğrudan sorumluluğu olan 9.200 üst düzey yönetici ve kamu çalışanına yönelik seminerler düzenlenmiştir. Şiddetle mücadelede ve kadın erkek eşitliğinin sağlanmasında kadının ekonomik bağımsızlığının kritik öneminden hareketle 2013 yılı “kadın istihdamı” yılı kabul edilmiş; kadınların ekonomik hayata katılımını artırmak amacıyla; kreş desteği, doğum, süt ve ebeveyn izinleri, ile esnek çalışma modellerinin yeniden düzenlenmesi yönünde çalışmalara başlanmıştır. Yine İstanbul Sözleşmesi’nde yer verildiği üzere konuya ilişkin veri ve istatistik toplamanın öneminde hareketle kadına yönelik şiddet konusunda araştırma ve veri tabanı oluşturma projelerine başlanmıştır. Ayrıca 2012 yılında kabul edilen 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Gününün Kabulünde önemli bir rol oynamış bir ülkenin Bakanı olarak küresel düzeyde toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve kız çocuklarının güçlendirilmesine verdiğimiz önemi ortaya koymuş olmaktayız. Aynı vizyonu UN Women’a destek ve Türkiye perspektifini yansıtma çalışmaları ile Bölge Ofisinin İstanbul’da açılması için gösterdiğimiz çaba da ortaya koymaktadır. Bunların yanı sıra Binyıl Kalkınma Hedefleri kapsamında da ülkemizde önemli çalışmalar hayata geçirilmiş olup 2015 yılı sonrası için yeni hedeflerin 65 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 belirlenmesinin yararlı olacağı inancında olduğumu da belirtmek isterim. Türkiye olarak bu alandaki tecrübelerimizi paylaşmaya hazırız. Sayın Başkan, Saygıdeğer Delegeler, İnsan hakkı ihlali olan kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması için şiddete karşı sıfır tolerans anlayışı içerisinde yürüttüğümüz çalışmalar konusunda sizlere kısaca bilgi vermeye çalıştım. Kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması çok taraflı, uzun soluklu ve kararlı bir mücadeleyi gerektirmektedir. Bu alanda uluslararası deneyimlerin paylaşımı da konuya yönelik farklı perspektifler ve stratejiler geliştirilebilmesi anlamında büyük önem taşımaktadır. Bu kapsamda 57 nci Kadının Statüsü Komisyonu Oturumu çerçevesinde paylaşılacak ülke uygulamalarının, iyi örneklerin ve yürütülecek müzakerelerin kadına yönelik şiddetle mücadele konusuna büyük katkı sağlayacağına inanıyorum. Sözlerime burada son verirken kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığın olmadığı bir dünyanın hep birlikte inşaa edilebileceğine olan inancımla tüm ülke delegasyonlarını saygıyla selamlıyorum. 66 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 EK 3: “Kadına Yönelik Her Türlü Şiddetin Ortadan Kaldırılması ve Önlenmesi” Karar Metni 1. Kadının Statüsü Komisyonu Pekin Bildirgesi ve Eylem Platformunu, Genel Kurulun 23. Özel oturumunun sonuç belgelerini ve Dördüncü Dünya Kadın Konferansının onuncu ve on beşinci yıl dönümleri vesilesiyle Komisyon tarafından kabul edilen bildirgeleri yineler. 2. Komisyon ayrıca Birleşmiş Milletler zirvelerinde ve konferanslarında toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlendirilmesi gibi Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı ve bu konferansın uygulamayı ilerletmek için temel eylemlerini de içeren uluslararası taahhütleri yineler. 3. Komisyon Kadınlara Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi, Çocuk Hakları Sözleşmesi ve bu Sözleşmelerin İhtiyari Protokolünün yanı sıra diğer ilgili sözleşme ve antlaşmaların farklı uluslararası belgelerde ele alınan ortak bir konu olarak kadın ve kız çocuklarına yönelik her türlü ayrımcılığın önlenmesi ve ortadan kaldırılması için uluslararası bir yasal çerçeve ve önlemler dizisi oluşturduğunu yineler. 4. Komisyon 1949 Cenevre Sözleşmeleri ve 1977 Ek Protokolleri de dahil uluslararası insani hukuk kurallarını hatırlatır. 5. Komisyon toplumsal cinsiyete ilişkin suçların ve cinsel şiddet suçlarının Roma Uluslararası Ceza Mahkemesi Statüsünde yer aldığını ve geçici uluslararası ceza tribünleri tarafından tecavüz ve diğer cinsel şiddet 67 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 eylemlerinin insanlığa yönelik veya bir savaş suçu veya soykırım veya katliam eylemlerinin kurucu rolü olarak kabul edildiğini hatırlatır. 6. Komisyon Kadın ve kız çocuklarına yönelik ayrımcılık ve şiddetin önlenmesi ve ortadan kaldırılmasında bölgesel sözleşmelerin, belgelerin, girişimlerin ve ilgili ülkede bu belgeleri izleme mekanizmalarının oynadığı rolün önemini kabul eder. 7. Komisyon, Genel Kurulun özellikle de Kadına Yönelik Her Türlü Şiddetin Önlenmesi Bildirgesi, Ekonomik ve Sosyal Konsey ve Konseyin kadın ve kız çocuklarına yönelik her türlü şiddetin önlenmesi ve ortadan kaldırılmasına ilişkin tamamlayıcı organlarının ilgili tüm kara tasarılarının tam ve etkili bir biçimde uygulanmasına ilişkin yapılan taahhüdü yineler. Komisyon ayrıca, kadına yönelik şiddet (1198), ayrımcılığın ortadan kaldırılması ve kız çocuklarına yönelik şiddete (2007) ilişkin önceki uzlaşılmış sonuç belgelerini yineler. 8. Komisyon, Güvenlik Konseyinin kadın , barış ve güvenlik konulu 31 Ekim 2000 1325 Sayılı karar tasarısını, 19 Haziran 2008 1820 Sayılı karar tasarısını, 30 Eylül 2009 tarihli 1888 (2009) sayılı karar tasarısını, 5 Ekim 2009 1889 (2009) sayılı karar tasarısını, 16 Aralık 1960 (2010) sayılı karar tasarısı, silahlı çatışma ve çatışma sonrası durumlar konusundaki 4 Ağustos 2009 1882 (2009) ve 12 Haziran 2011 1998 (2011) karar tasarıları dahil çocuklar ve, silahlı çatışma konulu Güvenlik Konseyinin ilgili Karar Tasarılarını hatırlatır. 9. Komisyon ayrıca kadınlara yönelik her türlü şiddetin önlenmesine ilişkin çabaların hızlandırılması konusundaki İnsan Hakları Konseyinin 17/11 17 Haziran 2011 sayılı karara tasarısını, kadınlara yönelik ayrımcılığın önlenmesine ilişkin 20/6 5 Temmuz 2012 sayılı karar 68 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 tasarısını, kadınlara yönelik her türlü şiddetin önlenmesi için çabaların hızlandırılması: şiddete maruz kalan kadınlar için 20/12 5 Temmuz 2012 karar tasarısını hatırlatır. 10. Komisyon kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddetin kadın ve erkekler arasındaki güç ilişkilerinde tarihi ve yapısal eşitsizliklere dayandığını ve şiddetin tüm dünyada insan haklarından istifade edilmesini ihlal eden yaygın bir sorun olarak varlığını sürdürdüğünü doğrular. Toplumsal cinsiyete dayalı şiddet kadın ve kız çocuklarının insan haklarından ve temel özgürlüklerden faydalanmasını ciddi şekilde ihlal eden, aksatan veya engelleyen bir ayrımcılık türüdür. Kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddet kamu ve özel alanda güçlerin kullanılması veya kötüye kullanılması ile karakterize edilen ve özünde bu şiddetin altında yatan veya şiddeti sürekli kılan ve kadın ve kız çocuklarının bu şiddet eylemlerine savunmasızlığını arttıran toplumsal cinsiyet kalıp yargılarıyla bağlantılı olduğu düşünülen bir eylemdir. 11. Komisyon ‘’kadına yönelik şiddetin’’ kadın ve kız çocuklarına fiziksel, cinsel, psikolojik zarar veya acı ile sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemelen olan zorlama, ister kamuda isterse özel hayatta meydana gelsin rasgele özgürlüğünü kısıtlama gibi eylemleri içiren toplumsal cinsiyete dayalı şiddet eylemleri anlamına geldiğinin altını çizer. 12. Komisyon, kadın ve kız çocuklarına yönelik her türlü ayrımcılığı kınar. Komisyon şiddetin farklı tür şekillerde, farklı bağlam, ortam, durum ve ilişkilerde kendini gösterdiğinin ve aile içi şiddetin tüm dünyada farklı kesim ve sosyal sınıftan kadınları etkileyen en yaygın şiddet türü olarak sürdüğünün farkındadır. Komisyon ayrıca ayrımcılığın birden çok türüyle yüz yüze gelen kadın ve kız çocuklarının şiddete uğrama risklerinin de arttığının altını çizer. 69 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 13. Komisyon Devletleri silahlı çatışma esnasında ve çatışma sonrasında işlenen kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddeti kınamaya davet eder ; cinsel ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin mağdurları, hayatta kalanları, aileleri, toplumları ve toplulukları etkilediğini kabul eder ve güvenilirlik, çözüm ve etkili çareler için etkili önlemlerin alınması için Devletlere çağrıda bulunur. 14. Komisyon, Devletleri kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddeti esefle kınamaya ve Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması Bildirgesinde yer aldığı şekilde şiddetin ortadan kaldırılmasına yönelik yükümlülüklerinden kaçınmak üzere töre, gelenek ve dini gerekçe olarak göstermekten kaçınmaya davet eder. 15. Komisyon, tüm insan haklarının evrensel, bölünmez birbirine bağlı ve birbiriyle ilişkili olduğunu uluslararası topluluğun insan haklarına küresel olarak adil, eşit koşullarda ve aynı vurguyla muamele etmesi gerektiğini kabul eder ve ulusal ve bölgesel tarihi, kültürel, dini kimliklerin göz önünde bulundurulması gerekirken, Komisyon tüm insan hakları ve temel özgürlüklerin yaygınlaştırılması ve korunması siyasi, ekonomik ve kültürel sistemlerine bakılmaksızın devletlerin görevi olduğunu vurgular. 16. Komisyon Devletlerin kadın ve kız çocuklarının insan haklarını ve temel özgürlüklerini korumak ve geliştirmek amacıyla her seviyede tüm hukuki, siyasi, ekonomik, sosyal ve idari araçları kullanma yükümlülüğünün bulunduğunun altını çizer ve Devletlerin kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddet faillerini önlenmesi, soruşturulması, kovuşturulması ve cezalandırılması, bu kişilere karşı dokunulmazlıklara son verilmesi, mağdur ve kurbanlar için koruma sağlanması ve uygun çözümler geliştirilmesi için özen göstermeleri gerektiğinin altını çizer 70 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 17. Komisyon, eğitim hakkının bir insan hakkı olduğunun, okumaz yazmazlığın ortadan kaldırılmasının, özellikle kırsalda ve uzak bölgelerde eğitime eşit erişimin sağlanmasının ve eğitimin her düzeyinde toplumsal cinsiyet uçurumunun kapatılmasının kadın ve kız çocuklarını güçlendirdiğinin ve sonuç olarak da kadın ve kız çocuklarına yönelik her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına katkıda bulunduğunun altını çizer. 18. Komisyon kadın ve erkeklerin insan hakları ve temel özgürlüklerden eşit temelde istifade etme hakkına sahip olduğunu doğrular. Komisyon, Devletleri kadın ve kız çocuklarının insan hakları ve temel özgürlüklerinin her türlü ihlalini engellemeye ve kadın ve kız çocuklarına yönelik ayrımcılık içeren, şiddete neden olan veya şiddete göz yuman uygulama ve mevzuatları ortadan kaldırmaya teşvik eder. 19. Komisyon kadının ekonomik olarak güçlendirilmesi de dahil toplumsal cinsiyet eşitliğinin gerçekleştirilmesi, kadının güçlendirilmesi, kaynaklara tam ve eşit erişimi, başta karar alma mekanizmaları olmak üzere ekonomiyle bütünleştirilmesi, kamu hayatı ve siyasi hayata tam ve eşit katılımı kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddetin yapısal ve altta yatan nedenlerinin ele alınması için önemli olduğunun altını çizer. 20. Komisyon, kadın ve kız çocuklarına yönelik her türlü şiddetin önlenmesi ve ortadan kaldırılması için mevcut olan engellerin varlığının devam ettiğinin; Devletlerin bu tür şiddetin önlenmesi ve müdahale edilmesinde eğitim, sağlık, HIV, yoksulluğun ortadan kaldırılması, gıda güvenliği, barış ve güvenlik, insani yardım ve suçun önlenmesi gibi kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddet arasındaki bağlantıların her seviyede her fırsatta kapsamlı ve bütüncül bir şekilde hareket etmesi gerektiğinin farkındadır. 71 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 21. Komisyon kadın yoksulluğunun ve kadınların yeterince güçlendirilmemesinin yanı sıra onların sosyal ve ekonomik politikaların ve eğitim ve sürdürülebilir kalkınmanın faydalarının dışında tutulmasından kaynaklanan marjinalleşmesinin şiddet riskini arttırabileceğinin; kadına yönelik şiddetin toplulukların ve Devletlerin sosyal ve ekonomik kalkınmalarını Bin Yıl Kalkınma Hedefleri de dahil uluslararası uzlaşılmış kalkınma hedeflerinin gerçekleştirilmesini engellediğinin farkındadır. 22. Komisyon, kadına yönelik şiddetin cinsel ve üreme sağlığı başta olmak üzere kadınların sağlıkları üzerinde ve onların insan haklarından istifade etmesine kısa ve uzun vadede olumsuz etkileri bulunduğunun; Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı Eylemi, Pekin Eylem Platformu ve bu konferansların gözden geçirme sonuç belgelerine uyumlu olarak cinsel sağlık ve üreme sağlığına saygı duyulmasının, geliştirilmesinin korunmasının ve üreme haklarının gerçekleştirilmesinin kadınların insan hakları ve temel özgürlüklerden istifade etmesinin sağlanması, kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve azaltılması toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve kadınların güçlendirilmesi için gerekli şart olduğunun farkındadır. 23. Komisyon, kendi insan hakları ve temel özgürlüklerini kullanan kadın ve kız çocuklarını özellikle aşağılamak için kamusal alanlarda meydana gelen kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddete ilişkin endişesini dile getirir. 24. Komisyon, kadın cinayetleri kavramının ulusal mevzuata dahil edildiği ülkeler dahil farklı bölgelerde meydana gelen bu tür şiddetin ele alınmasına ilişkin gösterilen çabaları kabul ederken, kadın ve kız çocuklarının toplumsal cinsiyetle bağlantılı öldürülmelerine ilişkin duyduğu derin endişeyi dile getirir. 72 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 25. Komisyon hafif silahların yasadışı kullanımının ve ticaretinin şiddetle birlikte kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddeti daha da arttırdığının farkındadır. 26. Komisyon yaşlı kadınların savunmasızlığının ve onların şiddet riskiyle yüz yüze kalma riskinin farkında olup dünya nüfusunda artan yaşlı kadın oranlarının ışığında onlara karşı gerçekleşen ayrımcılık ve şiddetin derhal ele alınması gerektiğini vurgular. 27. Komisyon yerli kadınların birçok ayrımcılık türüyle karşı karşıya kaldıklarını ve bu durumun onları şiddete karşı savunmasız hale getirdiğini doğrular; yerli kadın ve kız çocuklarına yönelik gerçekleşen şiddetin ciddi şekilde ele alınması gerektiğini vurgular. 28. Komisyon erkekler ve erkek çocukları, kadın ve gençlik örgütleri başta olmak üzere tüm toplumun kadın ve kız çocuklarına yönelik her türlü şiddetin ortadan kaldırılmasına ilişkin çabalardaki önemli rollerinin farkındadır. 29. Komisyon, kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması için devletin en üst kademesinde yer alması gereken kadınların ilerlemesi ne yönelik ulusal mekanizmaların stratejik ve koordineli rolünü kabul eder; etkili çalışmalarının sağlanması için bu ulusal mekanizmaların gerekli beşeri ve finansal kaynaklarla donatılması gerektiğinin altını çizer. Komisyon ayrıca bulundukları yerlerde ulusal kadın hakları kurumlarının sağladığı katkıyı da kabul eder. 30. Komisyon, başta Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadınların Güçlendirilmesi Birimi (UN-WOMEN) olmak üzere Birleşmiş Milletler sisteminin küresel, bölgesel ve ulusal düzeyde kadın ve kız çocuklarına yönelik ayrımcılığın ele alınmasındaki ve devletlere kadın 73 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 ve kız çocuklarına yönelik her türlü şiddetin önlenmesi ve ortadan kaldırılması çabalarında kendi istekleri üzerine sağladığı yardımın önemli rolünün farkındadır. 31. Komisyon, kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddetin önlenmesi ve ortadan kaldırılmasına ilişkin veri toplanmasının önemini vurgular; ve bu bağlamda İstatistik Komisyonunun kadına yönelik şiddete ilişkin bir takım göstergelere üzerine gerçekleştirdiği çalışmaya dikkat çeker. 32. Komisyon, ilgili kanun ve politikaların oluşturulması, önleyici tedbirlerin uygulanması, mağdurlar ve hayatta kalanlar için uygun destek ve koruma sistemlerinin kurulması ve veri toplamaya ilişkin ilerlemelerin kaydedilmesi gibi kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddetin ele alınmasında kaydedilen gelişmeleri memnuniyetle karşılar. Bu bağlamda, Komisyon kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddetin kapsamlı bir biçimde ele alınmasına yönelik her seviyeden hükümetlerin ve ilgili tüm paydaşların katkı ve katılımlarını memnuniyetle karşılar. 33. Komisyon kaydedilen gelişmeye rağmen, taahhütlerin yerine getirilmesi ve kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddet sorununun ele alınmasına ilişkin yaşanan uygulama boşluğunun kapatılmasına yönelik hala büyük uçurumlar ve sıkıntıların mevcut olduğunun farkındadır. Komisyon, özellikle cinsiyete duyarlı politika yetersizliği, yasal çerçeveler ve politika çerçeveleri eksikliği, yetersiz veri toplanması, analizi ve araştırması; beşeri yetersiz mali ve kaynaklar, ayrılmamasından duyduğu endişeyi dile getirir ; yeterli kaynak Komisyon, var olan çabaların da her zaman kapsamlı, koordineli, tutarlı, sürdürülebilir, şeffaf, yeterli düzeyde izlenebilir ve değerlendirilebilir olmamasından endişe duyar. 74 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 34. Komisyon, her düzeyden Devletleri uygun şekilde Birleşmiş Milletler sistemi, uluslararası ve bölgesel örgütlerle kendi görev alanları çerçevesinde ulusal öncelikleri de göz önünde bulundurarak ; mevcut olan yerlerde ulusal insan hakları örgütlerini, sivil toplum kuruluşları dahil sivil toplumu, özel sektörü, işveren örgütlerini, sendikaları, medya ve ilgili diğer aktörleri aşağıdaki adımları atmaya davet eder: A. Yasal çerçeveler ve politika çerçevelerinin uygulanmasının ve güvenilirliği güçlendirilmesi (a) Öncelikli olarak Kadına yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi, Çocuk Hakları Sözleşmesi ve bu Sözleşmelerin ilgili İhtiyari Protokollerinin onaylanması veya kabul edilmesinin değerlendirilmesi; çekincelerin az tutulması, Sözleşmenin hedef ve amaçları ile çekincelerin çelişkili olmamasını sağlamak üzere çekincelerin mümkün olduğunca tam ve açık şekilde oluşturulması, çekincelerin kaldırılması için düzenli olarak bu çekincelerin gözden geçirilmesi ve ilgili antlaşmanın amaç ve hedefiyle çelişen çekincelerin kaldırılması; etkili ulusal mevzuat ve politikalar oluşturmanın yansıra bu sözleşmelerin uygulanması; Devletlerin ilgili anlaşma organına rapor sunarken kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddeti ele almak üzere önlemlere ilişkin talep edilen bilgileri raporlarında içermeye teşvik edilmesi; (b) Kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddetle mücadele edebilmek amacıyla mağdur ve hayatta kalanların korunmasına ilişkin uluslararası hukuk, uluslararası kılavuz ve iyi uygulama kaynaklarının kullanılmasının teşvik edilmesi; (c) Kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddeti suç sayan kanunlar ve kapsamlı önlemlerin hızlı ve etkili uygulanmasının kabul edilmesi, gözden 75 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 geçirilmesi ve sağlanması; acil uzaklaştırma tedbirleri ve koruma kararları, soruşturma, kovuşturma talebi ve dokunulmazlığı sonlandırmak amacıyla faillerin uygun şekilde cezalandırılması, mağdurları ve hayatta kalanları güçlendiren ve uygun çözüme ulaşmalarını sağlayan destek hizmetleri gibi toplumsal cinsiyete duyarlı ve çok disiplinli önleyici ve koruyucu tedbirlerin sağlanması; (d) Öncelik olarak şiddeti yasaklayan, cezai tedbirler öngören ve şiddete karşı yeterli yasal koruma oluşturan mevzuatlar benimseyerek, güçlendirerek ve uygulayarak aile içi şiddetin ele alınması ve ortadan kaldırılması; (e) Uygun olan durumlarda kadın ve kız çocuklarının toplumsal cinsiyetle bağlantılı olarak öldürülmelerini cezalandırmak amacıyla ulusal mevzuatın güçlendirilmesi; bu üzücü toplumsal cinsiyete dayalı şiddet vakalarını önlemek, kovuşturmak ve ortadan kaldırmak amacıyla özel mekanizmaların oluşturulması; (f) Kadınların aile hukuku ve ceza kanunuyla ilgili yasal işlemlere ulaşmaları ve bilgili kararlar alabilmeleri için kadın ve kız çocuklarının adalet ve etkili yasal yardımlara kesintisiz erişiminin sağlanması, gerekli olan durumlarda ulusal mevzuatın kabul edilmesini de içeren maruz kaldıkları zararlar için etkili ve adil çözümlere erişimlerinin sağlanması; (g) Kadın ve kız çocuklarına yönelik zorunlu arabuluculuk ve uzlaştırmayı içeren zorunlu ve zoraki alternatif ihtilaf çözümlerinin yasaklanmasını sağlamak üzere gerekli yasal ve diğer tedbirlerin alınması; 76 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 Uygun durumlarda, kadınlara karşı ayrımcılık içeren veya (h) kadınlar üzerinde düzenlemelerin, ayrımcılık politikaların, etkisi uygulama bulunan ve tüm kanunların, geleneklerin gözden geçirilmesi, incelenmesi, yeniden düzenlenmesi veya kaldırılması; çoklu yasal sistemlerin ayrımcılık yapmama ilkesi dahil uluslararası insan hakları yükümlülüklerine, taahhüt ve ilkelerine uymasının sağlanması; (i) Kadın ve kız çocuklarına yönelik ayrımcılık ve şiddetin ele alınması amacıyla ilgili kanunların geliştirilmesi, benimsenmesi ve uygulanması ve kadın örgütlerinin desteklenmesi için mağdurlar ve hayatta kalanlar da dahil kadın ve kız çocuklarının ihtiyaç ve koşulları göz önünde bulundurularak tüm mevzuata, politikalara ve programlara toplumsal cinsiyet bakış açısının yerleştirilmesi; toplumsal cinsiyete duyarlı planlama ve bütçeleme metotlarının daha çok kullanılması yoluyla yeterli finansal ve beşeri kaynakların ayrılması; (j) Mağdurlar ve hayatta kalanlar da dahil kadın ve kız çocuklarının çeşitli ihtiyaç ve koşulları göz önünde bulundurularak kaynak ayırma sürecine toplumsal cinsiyet bakış açısının yerleştirilmesi, yerel, ulusal, bölgesel ve uluslararası düzeyde toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak üzere özel hedefli çalışmaların başlatılması için yeterli beşeri, finansal, materyal kaynaklarının sağlanması yoluyla toplumsal cinsiyet eşitliği, kadın ve kız çocuklarının güçlendirilmesine yapılan yatırımın arttırılması; (k) Kadın ve kız çocuklarının tam ve etkin katılımıyla önlem ve koruma tedbirlerini, destek ve müdahale hizmetlerini, veri toplanmasını, araştırma, izleme ve değerlendirmeyi, koordinasyon mekanizmalarının kurulmasını, yeterli finansal ve beşeri kaynakların ayrılmasını, bağımsız izleme ve güvenilirlik mekanizmalarını, 77 ulaşılacak sonuçlar için açık Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 zaman çizelgeleri ve ulusal ölçütlerini içeren etkili çok sektörlü ulusal politikalar, stratejiler ve programların geliştirilmesi ve uygulanması; (l) Faile ilişkin dokunulmazlıkları sonlandırmak amacıyla şiddet failinin soruşturulması, kovuşturulması ve cezalandırılması yoluyla Çatışma esnasında ve çatışma sonrası durumlarda cinsel ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddet dahil kadın ve kız çocuklarına yönelik yer türlü şiddetin önlenmesi ve ele alınmasının, kadının adalete erişimi önündeki engellerin kaldırılmasının sağlanması, şikayet ve raporlama mekanizmalarının kurulması, cinsel sağlık ve üreme sağlığı da dahil mağdura ve kurbana düşük maliyetli ve erişilebilir sağlık bakım hizmetlerinin ve yeniden bütünleştirme önlemlerinin sunulması ve destek sağlanması, kadınların ihtilaf çözümü, barış inşa süreci ve çatışma sonrası karar alma süreçlerine katılımlarının arttırılmasının sağlanması; (m) Kadın ve kız çocuklarının öldürülmesi, kurban edilmesi, hedef alınması ve cinsel şiddet suçlarına ve uluslararası hukukta yasaklandığı şekilde bu tür suçların ihtilaf çözümü süreçleri kapsamında hükümlerinin dışında tutulması gerektiğine ilişkin af güvenilirliğin sağlanması; kadın ve kız çocuklarının ihtilaf çözümü süreçlerine tam ve etkin katılımını sağlarken silahlı çatışma ve çatışma sonrası ihtilaf süreçlerinin her aşamasında geçiş adaleti yoluyla bu eylemlerin ele alınması; (n) Ulusal ve uluslararası hukuk altında güvenilirliği sağlayarak, kadın ve kız çocuklarına yönelik en ağır suç faillerini cezalandırarak ve bu suçların iddia edilen faillerinin ulusal adalet veya uygulanabildiği yerlerde uluslararası hukuk altında sorumlu tutulması gerektiğinin altını çizerek dokunulmazlıkların sonlandırılması; 78 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 (o) Kadın ve erkeklerin siyasi yaşamın her alanına, siyasi reformlara ve her seviyede karar almaya eşit katılımlarının sağlanması ve kadın ve kız çocuklarına yönelik ayrımcılığın önlenmesi ve ortadan kaldırılmasına katkı sağlanması amacıyla etkili adımların atılması; (p) Uluslararası işbirliği desteğiyle kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddeti ele almak ve ortadan kaldırmak için başlatılan eylemler çerçevesinde doğal afetler, silahlı çatışmalar, diğer insan ticareti ve terör, kompleks beşeri aciliyetlerden etkilenen kadın ve kız çocuklarının hak ve ihtiyaçlarını ele almayı ve Bin Yıl Kalkınma Hedefleri de dahil uluslararası uzlaşılmış hedefleri gerçekleştirmeyi hedefleyen ulusal çabaların güçlendirilmesine ilişkin taahhütlerin altının çizilmesi. Yukarıda bahsedilen hedef ve taahhütlerin başarılabilmesini sağlamak amacıyla yabancı istilası altında yaşayan kadın ve kız çocuklarının haklarının tam anlamıyla sağlanması önündeki engelleri ortadan kaldırmak amacıyla uluslararası hukukla uyumlu somut eylemler gerçekleştirilmesi gerektiğinin altının çizilmesi; (q) Kadın ve kız çocuklarının özel ihtiyaçlarının planlama, hizmet sunumu, izlenmesi, afet riskini azaltma programları altyapısı ve protokolleri ve aşırı hava olayları ve yavaş mevsim gelişi etkileri gibi iklim değişikliğinin neden olduğu doğal afetleri ele almak amacıyla beşeri yardımlara onların da tam katılımıyla dahil edilmesinin ve afet hazırlık çabaları ve afet sonrası ortamlarda cinsel şiddet dahil kadın ve kız çocuklarına yönelik her türlü şiddetin önlenmesi ve ele alınmasının öncelik haline getirilmesinin ve yeterli düzeyde ele alınmasının sağlanması; (r) İnsan ticareti ve uyuşturucu kaçakçılığı dahil ulus ötesi organize suçlardan kaynaklanan kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddetin 79 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 ele alınması ve suç önleme stratejilerinde kadına yönelik şiddeti önlemek ve ortadan kaldırmak amacıyla özel politikalar benimsenmesi; (s) Birleşmiş Milletler Sınıraşan Organize Suçlar Sözleşmesi ve Sözleşmenin Kadın ve Kız Çocukları başta olmak üzere İnsan Ticaretini Önleme, Durdurma ve Cezalandırmaya ilişkin ek Protokolü ile uyumlu olarak var olan mekanizmaların güçlendirilmesi ve yeni girişimlerin geliştirilmesi ve Birleşmiş Milletler İnsan Ticaretiyle Mücadele Küresel Eylem Planının uygulanması yoluyla ikili, bölgesel ve uluslararası işbirliğinin güçlendirilmesi; (t) Kadın ve kız çocuklarının ticaretine katkı sağlayan dış faktörler de dahil ana faktörlerin ele alınmasını sağlamak üzere uygun önlemlerin alınması. Özellikle de cinsel ve ekonomik sömürü amacıyla kadın ve kız çocukları başta olmak üzere insan ticaretinin her türünü cezalandırarak kadın ve kız çocuklarının haklarının daha iyi korunmasını sağlamak amacıyla mevcut sivil ve cezai mevzuatı güçlendirerek ticaret edilen kişinin haklarının korunması ve tekrar mağdur olmasının önlenmesi yoluyla kamu yetkilileri dahil suç faillerinin ve aracı olan kimselerin adalet önüne çıkarılarak ve bu kimseleri cezalandırarak insan ticaretinin önlenmesi, mücadele edilmesi ve ortadan kaldırılması. Teşhis edilen insan ticareti mağdurlarının ticaret edilmesi nedeniyle cezalandırılmaması için gereken tedbirlerin alınması. Hiçbir yasal işleme katılıp katılmadığına bakılmaksızın teşhis edilen insan ticareti mağdurlarına rehabilitasyon, yeniden topluma kazandırma, tanık koruması, iş eğitimi, hukuki yardım, ticaret edilen kişinin bilgilendirilmiş rızasıyla ülkesine geri gönderilmesi gibi uygun koruma ve bakım hizmetlerinin sağlanması. Her tür sömürüyü teşvik edebilecek istekleri caydırmak amacıyla kamu farkındalığının, eğitim ve öğretimin arttırılması; 80 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 (u) Sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması, bilhassa kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin sona erdirilmesi amacıyla kadının güçlendirilmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına ilişkin ulusal önceliklere uygun olarak; çok sektörlü politikalar, stratejiler, programlar ve iyi uygulamaları destekleyen, uluslararası alanda kalkınma yardımına dair resmi taahhütlerin yerine getirilmesi dâhil olmak üzere, uluslararası işbirliğinin birtakım yollarla güçlendirilmesi; (v) İş yerinde cinsel taciz dâhil, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik her türlü ayrımcılığa ve şiddete müdahale edilmesi ve bunların önlenmesi ve ortadan kaldırılmasına ve şiddet mağdurlarının güçlendirilmesine yönelik program, kampanya ve stratejilere özel sektör yatırımının teşvik edilmesi; (w) Politika reform ve programlarının kabul ve finanse edilmesi; eğitimin desteklenmesi; yargı, asker ve polis teşkilatı ile eğitim, sağlık, sosyal hizmet, adalet, savunma ve göç alanında hizmet veren personel dahil kamu çalışanları ve görevlileri arasında duyarlılık oluşturulması, bunların eğitilmeleri ve kapasitelerinin geliştirilmesi; kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin önlenmesi ve şiddete toplumsal cinsiyet duyarlılığıyla müdahale edilmesi, ceza muafiyetinin ortadan kaldırılması, kadının şiddete maruz kalmasına ve kurbanların ve mağdurların mağduriyetinin tekrar tekrar yaşanmasına yol açan güç ve yetki suiistimalinin önlenmesi amacıyla, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddeti düzenleyen kanun ve mevzuata riayet etmeyen kamu çalışanlarından hesap sorulması; (x) Öğretmenler, din adamları, siyaset adamları ve kolluk yetkilileri gibi yetki sahibi kimselerin kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet eylemlerinin cezasız kalmasına engel olmak amacıyla; bu tür yetki 81 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 sahibi kişilerin eylemlerinin önlenmesi, tahkik edilmesi ve cezalandırılması; (y) Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetle mücadele çabalarına ilgili tüm tarafların, bilhassa da kurbanların ve mağdurların yanı sıra, kadınların ve kız çocuklarının güçlendirilmesi için toplum düzeyinde faaliyet gösteren kuruluşların katılımlarının ve bunlarla istişarenin artırılmasını destekleyecek bir ortam oluşturularak bu ortamın daha da geliştirilmesi; böylelikle bu paydaşların değişimin aktörleri haline getirilmesi ve bilgi ve deneyimleriyle yapacakları katkılardan faydalanarak daha incelikli politika ve programlar geliştirilmesi; (z) Şiddet tehditleriyle karşı karşıya kalan kadının insan hakları savunucuları da dahil olmak üzere, kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması amacına bağlı kişilerin desteklenmesi ve korunması; (aa) Özgürlüklerinden mahrum bırakılmış ve/ya devlet gözetiminde tutulan ya da devletten bakım hizmeti alan kadınların ve kız çocuklarının insan haklarının tesis edilmesi ve cinsel istismar başta olmak üzere her türlü şiddetten korunması amacıyla gerekli önlemlerin alınması; (bb) Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik ayrımcılık ve şiddetin sonlandırılması çabalarında bir yaşam döngüsü yaklaşımı benimsenmesi ve yaşlı kadınları etkileyen belirli konuların daha görünür hale getirilmesi ve daha fazla ilgi görmesi, ilgili uluslararası anlaşma ve sözleşmelerden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmesi yoluyla bu konuların ele alınmasının ve kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve ortadan kaldırılmasına ilişkin ulusa politika ve programlara dahil edilmesinin sağlanması; 82 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 B. Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddeti önlemek amacıyla yapısal ve temel nedenlerin ve risk faktörlerinin ele alınması (cc) Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik her türlü ayrımcılığın önlenmesi ve ortadan kaldırılmasına yönelik çabalara hız verilmesi ve kadınların ve kız çocuklarının eğitim hakkı, erişilebilir en yüksek fiziksel ve zihinsel sağlığa erişim hakkı dahil olmak üzere bütün insan hakları ve temel özgürlüklerden eşit faydalanmalarının sağlanması ve başta kız çocukları olmak üzere tüm çocukların kaliteli koşullarda ücretsiz ve zorunlu ilköğretime eşit düzeyde erişimlerinin ve ilköğretimlerini tamamlamalarının sağlanması, kız çocukları için orta ve üst düzeyler de dahil her düzeyde ve bütün akademik alanlarda eğitim imkanının geliştirilmesi ve genişletilmesi; ve kamu altyapı projelerine ve erişilebilir kaliteli kamu hizmetlerine yatırım yaparak ve güvenli bir ortam oluşturarak, kız çocuklarının okula devamlılığının ve müfredat dışı faaliyetlere katılımlarının artırılması; (dd) Kadınların, ekonomik karar alma mekanizmaları başta olmak üzere kayıtlı ekonomiye tam katılımlarının ve tam istihdama ve nitelikli işlere eşit erimlerinin teşvik edilmesi; kayıt dışı sektörlerdeki kadınların güçlendirilmesi ve kadın ile erkeğin eşit iş veya eşit değerdeki işe karşılık eşit ücret imkanlarının yanı sıra işyerinde eşit muameleye tabi tutulmasının ve yetki ve karar alma alanlarında eşit erişime sahip olmalarının sağlanması ve ücretli ve ücretsiz çalışma kapsamına giren işlerin paylaşılmasının teşvik edilmesi; (ee) Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin, toplumsal cinsiyete dayalı ayrımcılık, eşitsizlik, kadın ve erkek arasında eşitsiz güç ilişkileri, toplumsal cinsiyet klişeleri, yoksulluk ve yanı sıra, özellikle ekonomik ve finansal kriz bağlamında işsizliğin de dahil olduğu yapısal ve 83 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 temel nedenlerinin ele alınması için politika geliştirme, revizyon ve takviye çalışmaları ile yeterli insani ve maddi kaynağın tahsis edilmesi çalışmalarına hız verilmesi; ve kadınların şiddete uğrama riskini azaltmak üzere kadınların ve kız çocuklarının ekonomik katılımlarının takviye edilmesi ve güçlendirme ve toplumsal içerme yollarına da başvurarak, yoksulluğun ve süregelen yasal, sosyal ve ekonomik eşitsizliklerin ortadan kaldırılmasına yönelik çalışmaların hızlandırılması; (ff) Uluslararası hukukla ve Sözleşmeyle bağdaşmayan, özellikle gelişmekte olan ülkelerde ekonomik ve sosyal kalkınmanın tam olarak gerçekleştirilmesine engel olabilecek herhangi bir tek taraflı ekonomik, finansal ya da ticari tedbir yayınlamaktan veya bunu uygulamaya koymaktan kaçınmaları yönünde Devletlere şiddetle çağrıda bulunulur; (gg) Özürlü kadınlar ve kız çocukları, işyerinde, eğitim kurumlarında, evlerinde ve diğer tüm mekânlarda her türlü sömürüye, şiddete ve istismara çok daha açık oldukları için; özürlü kadınların ve kız çocuklarının haklarının korunması ve desteklenmesine yönelik olarak gerekli bütün yasal, idari, sosyal, eğitimle ilgili ve diğer önlemlerin alınması; (hh) Uluslararası alanda işbirliği ilişkileri kurmak yoluyla, kadınların miras, gayrimenkul ve diğer varlıklarla ilgili mülkiyet, kredi, doğal kaynaklar, ilgili teknoloji kullanım hakları ve diğer haklara tam ve eşit erişimlerini sağlamak üzere, yasal, idari, finansal ve diğer önlemlerin alınması; kadınların tabandan başlayarak güçlenmesi için, statülerinin yükseltilmesi ve dolasıyla şiddete karşı korunmasızlıklarının azaltılmasının bir yöntemi olarak girişimcilik eğitimleri ve iş geliştirme merkezlerinin faaliyeti gibi girişimlere öncelik verilmesi ve bu türden girişimlerin yoğunlaştırılması; 84 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 (ii) Kadınların kendilerine kanunlarla bahşedilen serbest hareket etme özgürlüğü, mülkiyet hakkı ve eşit korunma hakkından toplumsal gerekçelere sığınılarak mahrum edilmesinden kaçınılması; (jj) Kadınlara ver kız çocuklarına yönelik şiddete göz yuman toplumsal normların dönüşümüne yönelik ulusal politikalar geliştirilmesi ve uygulanması ve kadınları ve kız çocuklarını erkekler ve erkek çocuklarından daha aşağıda konumlandıran veya şiddet ya da baskı içeren uygulamaların devamlılığına neden olan klişe rolleri dayatan tutumlara karşı koymak için çaba harcanması; (kk) Cinsellik konusunda, kapsamlı, kanıta dayalı eğitim de dahil olmak üzere, ergenler ve gençlere yönelik tam ve doğru bilgiyle donatılmış eğitim program ve materyalleri ve yanı sıra, yaygın ve örgün eğitimde eğiticinin eğitimi programlarının, ergenlerin ve gençlerin gelişen kapasiteleriyle tutarlı bir yaklaşım temelinde, ebeveynlerinin ve yasal vasilerinin yerinde yönlendirmeleri ve rehberliğinde, çocuklar, ergenler, gençler ve toplulukların katkılarıyla ve kadın, gençlik ve özel sivil toplum kuruluşları ile koordineli bir şekilde; her yaştan kadın ve erkeğin sosyal ve kültürel davranış biçimlerini değiştirmek, önyargıları yıkmak, toplumsal cinsiyet ve insan hakları ekseninde saygı çerçevesinde ilişki geliştirmeye yönelik bilgiyle desteklenmiş karar alma, iletişim ve risk azaltma becerilerini teşvik etmek ve geliştirmek amacıyla geliştirilmesi ve uygulanması; (ll) Başta kadın kuruluşları olmak üzere sivil toplum örgütleri ile işbirliği içinde ve çeşitli iletişim yöntemleri kullanarak kamuoyuna, gençlere, erkeklere ve erkek çocuklarına yönelik olarak; kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet ve tacizin yapısal ve temel nedenlerini ele almak, toplumsal cinsiyet klişelerini yıkmak ve bundan doğan şiddete sıfır 85 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 toleransı teşvik etmek, şiddet kurbanı ve mağduru damgasını kaldırmak ve kadınların ve kız çocuklarının şiddet vakalarını kolaylıkla rapor edeceği ve sunulan hizmetler ile koruma ve destek programlarından faydalanabileceği bir fırsat ortamı yaratmak üzere bilinçlendirme ve eğitim kampanyaları yürütülmesi; (mm) Toplumsal cinsiyet klişelerini ve kadınlara ve kız çocuklarına yönelik her türlü şiddet ve ayrımcılığı kronikleştiren ve hoş gören tavır, tutum ve uygulamaları ele almak ve değiştirmek üzere; kadın ve gençlik kuruluşlarıyla, kadının geliştirilmesi için çalışan ulusal mekanizmalarla, söz konusu mahaldeki ulusal insan hakları kurumlarıyla; okullar, eğitim ve medya kuruluşlarıyla; kadınlar ve kız çocukları ile erkekler ve erkek çocuklarıyla birebir çalışan diğerleriyle, toplumun her kesiminden ve her yerden bireylerle, din ve toplum liderleri ve büyükleriyle, öğretmenler ve ebeveynlerle yakın ilişkiler kurarak toplulukların ve kurumların seferber edilmesi; (nn) Kadınların cinsel sağlık ve üreme sağlığının da dahil olduğu cinsellikleriyle ilgili konularda kontrolü ele alma, özgürce ve kendi hassasiyetlerine göre karar alma hakkı dahil olmak üzere tüm kadınların insan haklarının baskılardan, ayrımcılıktan ve şiddetten ari olarak korunması ve desteklenmesi; Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı Eylem Programı, Pekin Eylem Platformu ve bunların sonuç derlemelerine uygun olarak, kadınların üremeyle ilgili hakları dahil tüm insan hakları ve temel özgürlüklerden faydalanmalarını sağlayan ve gözeten kanun, politika ve programların kabul edilmesi ve uygulamaya hız verilmesi; (oo) Bakım hizmetinin kritik bir toplumsal işlevi olduğu algı ve anlayışının daha da gelişmesini sağlayacak toplumsal cinsiyete duyarlı politika, strateji, program ve önlemlerin geliştirilmesi ve uygulanması ve 86 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 çocuk büyütme, ebeveynlik ve ev işlerinin yanı sıra engelli, yaşlı, AIDS hastalarının bakımıyla ilgili sorumluluk ve işlerin kadın ve erkek arasında eşit paylaşımının teşvik edilmesi; ev işleriyle ilgili sorumluluğun aile içinde paylaşımını desteklemek ve kadınların ve kız çocuklarının üzerindeki ev işi yükünü azaltmak amacıyla, toplumsal cinsiyete dayalı işbölümünü kemikleştiren tutumlarını değiştirme yönünde çaba gösterilmesi; (pp) Erkekler ve erkek çocuklarının davranışlarının sorumluluğunu almalarını, ergen ve yetişkin erkeklerin cinsellik ve üreme sağlığıyla ilgili davranışlarının sorumluluğunu üstlenmelerini ve kadınlara ve kız çocuklarına karşı her türlü ayrımcılık ve şiddetten kaçınmalarını sağlamak üzere katkılarının alınması, eğitilmesi, teşvik edilmesi ve desteklenmesi; şiddetin zararlı etkilerine ve toplumsal cinsiyet eşitliğini ve insan onurunu nasıl zedelediğine dair anlayış geliştirmek, ilişkilerde saygıyı teşvik etmek, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için pozitif rol modeller sağlamak ve kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin önlenmesi ve ortadan kaldırılmasında erkekleri ve erkek çocuklarının aktif katılımını ve bu çabanın stratejik partnerleri ve müttefikler olmalarını teşvik etmek üzere kapsamlı eğitim programları dâhil olmak üzere politika, strateji ve programların geliştirilmesi, uygulanması ve bunlara yatırım yapılması; (qq) Asgari yasal reşitlik yaşı ve minimum evlenme yaşına ilişkin kanun ve yönetmeliklerin, gerektiği yerde evlenme yaşını da yükseltecek şekilde gözden geçirilmesi, yürürlüğe konması ve sıkı sıkıya uygulanması ve bu yasaların çocuk yaşta, erken ve zorla evliliklerin sona erdirmek üzere uygulanmasına toplumsal destek verilmesi; (rr) Evlenmiş ve/ya hamile kız çocuklarına da yönelik olmak üzere uygulanabilir alternatifler ve kurumsal destek, bilhassa da kız çocuklarının ilköğretim sonrasında okula devamlılığına; 87 eğitim kalitesinin Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 yükseltilmesiyle kız çocuklarının güçlendirilmesi ve de okullarda güvenli ve hijyenik bir ortam, güvenli barınma tesisleri ve çocuk bakımı imkanı sunulmasıyla eğitime fiziksel erişim sağlanması ve kadınlar ile gerektiğinde ailelerine sunulan maddi teşviklerin artırılması yoluyla kız çocuklarının güçlendirilmesine vurgu yapan eğitim olanaklarının sağlanması; (ss) Ergenlerin, erken yaşta hamileliklerin, cinsel yolla bulaşan hastalıkların ve AIDS’in önlenmesine yönelik hizmet ve programlara erişimlerinin sağlanması, kişisel güvenliğin sağlanması, alkol ve diğer zararlı maddelerin kullanımının ve kötüye kullanımının önlenmesi; (tt) Kız çocuklarını destekleyen, onların bilgiye ulaşmalarını, özsaygılarını geliştirmelerini, sürdürülebilir bir geçim kaynağına erişim dahil kendi hayatlarının sorumluluğunu almalarını sağlayan yaygın ve örgün eğitim programlarına öncelik tanıyarak politika ve program geliştirilmesi; kadınların ve erkeklerin, özellikle de ebeveynlerin ve bakım hizmeti verenlerin, çocuk yaşta, erken ve zorla evliliklerin, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin, kadın sünnetinin, çocukların ticari amaçlarla cinsel sömürü, cinsel istismar, tecavüz, ensest ve kaçırma dahil yollarla cinsel yönden sömürüsünün ve yiyecek paylaşımında da görüldüğü gibi kız çocuklarına karşı ayrımcılığın ortadan kaldırılması dahil olmak üzere kız çocuklarının fiziksel ve zihinsel sağlığı ve esenliğinin önemi hususunda eğitilmesine yönelik programlara özel önem verilmesi; (uu) Başta aile içi şiddete veya cinsel istismara maruz kalmış ya da tanıklık etmiş kadınlar olmak üzere ve adalet sisteminde çocukların korunması konusunu da dahil ederek çocuklara ve gençlere yönelik olarak tasarlanmış mevcut politika ve programların, onların yeniden şiddete uğrama ve şiddete başvurma riskini azaltmak ve sağlıklarına kavuşmalarını 88 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 sağlamak amacıyla geliştirilmesi ve desteklenmesi; ve bu programların gençlerin, sivil toplumun ve kadın ve gençlik kuruluşlarının anlamlı katılımlarıyla toplumsal cinsiyete duyarlı bir yaklaşımla uygulanması; (vv) Ticari reklamlarla kemikleştirilen klişelerin de dahil olduğu toplumsal cinsiyet stereotiplerinin yıkılmasında ve gerektiği yerde kurbanların ve mağdurların kimliklerinin gizli tutulmasını da gözeterek ayrımcılıktan ari ve toplumsal cinsiyete duyarlı raporlamanın teşvik edilmesinde medyanın üstlenebileceği önemli rolün tanınması ve medyanın kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet konusunda kamu bilinci geliştirme, çalışanlarını eğitme ve kadınların ve kız çocuklarının ayrımcılıktan ve sömürüden kurtarılması ve ikincil konumlandırılmasından, seks objesi veya bir meta olarak görülüp sömürülmesinden kaçınılması ve bunun yerine yaratıcı bireyler, kalkınma sürecinin iştirakçisi ve faydalanıcısı olarak sunulması amacıyla daha dengeli ve klişelerden temizlenmiş kadın portreleri geliştirmesine olanak tanıyan özdenetim mekanizmaları kurma hususunda düşünce özgürlüğü ile tutarlı ölçüde teşvik edilmesi; (ww) Kadınların ve kız çocuklarının güçlendirilmesinde bir kaynak olarak, bunlara yönelik şiddetin önlenmesi ve müdahaleye ilişkin bilgiye erişim dahil olmak üzere, bilgi ve iletişim teknolojileri ile sosyal medyanın geliştirilmesi ve kullanılmasına destek verilmesi; bilgi ve iletişim teknolojileri ile sosyal medyanın, teknolojinin cinsel taciz, cinsel sömürü, çocuk pornosu, kadın ve kız çocuğu ticareti güdüsüyle suç niteliğinde kötüye kullanımı dahil yollarla kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddet uygulamak amacıyla kullanımıyla ve siber takipçi tacizcilik, sanal zorbalık ve gizlilik ihlali gibi kadınların ve kız çocuklarının güvenliğini tehlikeye atan diğer şiddet türleriyle mücadele edecek mekanizmaların geliştirilmesi; 89 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 (xx) Ulaşım, yeterli sağlık tesisi, daha iyi aydınlatma, oyun sahaları ve güvenli ortamlar gibi olanaklarla altyapıyı geliştirerek güvenli ve şiddetten arındırılmış bir ortam oluşturma ve benzeri yollarla kız çocuklarının okulda ve okul gidiş geliş yollarında güvenliğin artırılması; başta kız çocukları olmak üzere çocuklara yönelik cinsel taciz ve zorbalık ile diğer şiddet türleri dahil şiddet olaylarının okullara ve topluma yönelik şiddet önleme faaliyetleri yürütme, kız çocuklarına yönelik şiddete verilecek cezaları belirleme ve uygulama gibi yollarla yasaklanması, önlenmesi ve bu olaylara müdahaleye yönelik ulusal politikaların kabul edilmesi; (yy) Tüm işyerlerinin ayrımcılık, sömürü, şiddet, cinsel taciz ve zorbalık olaylarından arındırılması ve işyerlerinde kadınlara ve yeri geldiğinde kız çocuklarına yönelik ayrımcılık ve şiddetle; düzenleme ve gözetim çerçeveleri, toplu anlaşmalar, uygun disiplin tedbirleri, protokol ve prosedürleri de kapsayan iş ahlakı tüzükleri, şiddet vakalarının tedavi için sağlık hizmetlerine ve tahkiki için polise yönlendirilmesi gibi önlemlerle; bunun yanı sıra amirler, sendikalar ve işçilerle birlikte farkındalık oluşturma ve kapasite geliştirme ve de mağdurlar ve kurbanlar için işyeri hizmetleri ve esnek çalışma imkânları tanıma yollarıyla mücadele etmelerini sağlamaya yönelik önlemler alınması; (zz) Kadınları ve kız çocuklarını kamuya açık ve özel alanlarda cinsel taciz ve zorbalık dahil olmak üzere şiddetten koruyacak; farkındalık yaratma, yerel toplulukların katkılarını alma, BM Güvenli Şehirler girişimi gibi suç önleyici kanun, politika ve programlar, daha iyi şehir planlaması, altyapı, toplu taşıma ve cadde aydınlatma imkanları ile sosyal ve interaktif medya gibi yollarla asayiş ve güvenliği sağlayacak önlemlerin alınması; 90 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 (aaa) Sağlık hizmeti verilen ortamlarda cinsel taciz, küçük düşürme, rıza veya bilgisi dışında yapılan ve geri dönüşü mümkün olmayan cebri rahim ameliyatı, zorla sezaryen, zorla sterilizasyon işlemi, cebri kürtaj ve doğum kontrol yöntemleri kullanımına zorlama gibi tıbbi muameleleri de içeren, kadınları ve kız çocuklarını, bilhassa da HIV virüsü taşıyan kadınlar ve kızları, engelli, yerli ve Afrika kökenli kadınlar ve kızları, ergen gebeleri ve çocuk/genç anneleri, yaşlı kadınları ve azınlık millet veya etnik azınlık mensubu kadınları ve kızları hedef alan şiddetin kınanması ve bunu önlemek amacıyla tedbirler alınması; (bbb) Göçmen kadın işçilerin kendi ülkelerinde, gittikleri ülkelerde ve geçiş yolundaki ülkelerde de dahil olmak üzere korunmalarının, topluma dahil olmalarının, yasalarda yer bulmalarının sağlanmasına, insan haklarının tam olarak tanınması ve korunmasına ve şiddet ve sömürüye karşı korunmalarına yönelik daha fazla önlem alınması ve bunların uygulanması; göçmen kadın işçilere yönelik olarak toplumsal cinsiyete duyarlı politika ve programların uygulanması ve bu kadınların yeteneklerini ve eğitim görme hakkını tanıyan ve mümkün kılan güvenli ve yasal kanalların oluşturulması, adil çalışma koşulları sağlanması ve bunların işgücüne katılımlarının yanı sıra gerektiği yerde üretken ve nitelikli işlere erişimlerinin kolaylaştırılması; (ccc) Sınır ötesi istihdam edilen serbest meslek çalışanlarının ve mevsimlik kadın işçilerin korunmasını sağlayacak önlemlerin alınması; C. Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet konusunda çok sektörlü hizmet, program ve müdahalelerin güçlendirilmesi (ddd) Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik her türlü şiddetin kurban ve mağdurları için, mevcut tüm teknoloji olanaklarından faydalanarak 91 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 ihtiyaçlar temelinde şekillendirilmiş, yeterli kaynaklarla donatılmış ve polis ve yargı işlemleri dâhil etkin ve koordineli olarak yürütülecek eylemleri, yasal destek hizmetlerini, cinsel sağlık ve üreme sağlığı dahil sağlık-bakım hizmetleri ile yeri geldiğinde uzmanlık hizmetleri dahil tıbbi, psikolojik ve danışmayla ilgili diğer hizmetleri, devlete ait ve bağımsız kadın konukevleri ve danışma merkezlerini, 24 saat hizmet veren acil yardım hatlarını, sosyal yardım hizmetlerini, hizmet sürecinin tümüyle aynı merkezce verileceği tek kapı kriz merkezlerini, göçmen hizmetlerini, çocuk hizmetlerini; uzun süreli konaklama, eğitim iş ve ekonomi fırsatlarına erişim kanalıyla destek, koruma ve yardımın yanı sıra, kadınlara ve çocuklarına yönelik şartsız, kolay erişilebilir ve güvenli yardım olanağı sunan, şiddet mağdurlarına ve kurbanlarına yardımcı olan ve destek veren sağlık çalışanları ile hizmet sağlayıcılarının güvenliğini ve emniyetini sağlama yönünde çaba harcayan ve mağdur kız çocuklarına hizmet verirken çocuğun çıkarlarını en iyi şekilde gözeten barınma hizmetlerini kapsayan, kapsamlı, koordine, disiplinler arası, erişilebilir ve devamlılık esaslı çok sektörlü hizmetlerin, program ve müdahale araçlarının her düzeyde oluşturulması (eee) Şiddete maruz kalan veya risk altındaki kadınlar ve kız çocuklarına yönelik eşgüdümlü çok sektörlü hizmet, program ve müdahalelere erişim sağlanmasının yanı sıra, kurban ve mağdurların hizmetler arası nakillerini güvenli bir şekilde ve kimliklerini ifşa etmeden sağlayacak süreçlerin oluşturulması, ulusal hizmet kıstaslarının ve cetvellerin belirlenmesi ve kaydedilen ilerleme ile uygulamanın izlenmesi yoluyla hizmetlerin eşgüdümüne yönelik daha fazla önlem alınması; (fff) Kurbanlar ve mağdurlar ile çocuklarının tamamen iyileşerek yeniden topluma uyum sağlayabilmeleri için oluşturulan hizmetlere, 92 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 program ve fırsatlara erişimlerinin ve bunları kullanabilmelerinin; ayrıca aile içi şiddet ve diğer şiddet mağdurlarını da kapsayacak şekilde önlemler alarak ve bu önlemler zaten alınmışsa kapsamlarını genişleterek adalete tam erişimlerinin sağlanması; mevcut destek hizmetleri ve yasal önlemler ile ilgili bilgilendirmenin yeterli ve zamanında, mümkünse anladıkları ve iletişim kurabildikleri bir dilde yapılmasının sağlanması; (ggg) Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin faillerinin tutum ve davranışlarının değişmesini sağlayacak ve teşvik edecek, aile içi şiddet, taciz ve tecavüz dahil durumlarda yeniden suç işleme ihtimalini azaltacak bir dizi politikanın üretilmesi, geliştirilmesi ve uygulanması ve rehabilitasyon hizmetlerinin kurulmasının desteklenmesi ve bu politika ve hizmetlerin etki ve tesirlerinin izlenmesi ve değerlendirilmesi; (hhh) Kapsamlı, ekonomik, ihtiyaçlara daha iyi odaklanan ve tasarımında ve uygulamasında kadınların aktif katılımını destekleyen toplumsal cinsiyete duyarlı ulusal stratejiler ile kamu-sağlık politikaları ve programlarından da faydalanarak, kadınların ve kız çocuklarının ekonomik ve kaliteli sağlık hizmetine zamanında erişiminin sağlanması; ayrıca, nüfusun fakir, hassas ve toplum dışına itilmiş kesiminin daha çok üzerinde durarak, kadınların ekonomik, güvenli, etkin ve kaliteli tedaviye ve ilaçlara erişimin artırılması; (iii) Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin fiziksel, zihinsel, cinsel ve üreme sağlığıyla ilgili sonuçları dahil olmak bütün sağlık sorunlarının; travmaya yanıt veren ve ekonomik, güvenli, etkili ve kaliteli ilaçların kullanıldığı erişilebilir sağlık hizmetleri, yara tedavisi ve psikososyal ve ruh sağlığı desteği sağlanarak; acil doğum kontrol yöntemleri ve bunların ulusal kanunlarla yasaklanması halinde gebeliğin güvenli bir şekilde sonlandırılması, HIV enfeksiyonu için temas sonrası profilaksi, 93 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 cinsel yolla bulaşan hastalıkların teşhis ve tedavisi ve gerekli eğitime tabi tutulmuş çalışanlarca yapılacak adli muayenelerin yanı sıra şiddete maruz kalmış kadınların etkin bir şekilde tespiti ve tedavisi için sağlık çalışanlarının eğitimi yoluyla ele alınması; (jjj) Başta ortak risk faktörleri olmak üzere, HIV ve AIDS ile kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddettin kesişme noktalarının; aile içi ve cinsel şiddete, HIV ile kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin kesişme noktalarına hitap eden ve politika, program ve hizmetlerin koordinasyon ve entegrasyonunun güçlendirilmesine yönelik stratejiler aracılığıyla ele alınmasına yönelik çabalara hız verilmesi ve HIV ve AIDS ile ilgili müdahalelerin, bir yandan HIV ve AIDS’in teşhis edilmesi, kadın ve erkek kondomları gibi güvenli ve etkili önleme araçlarının tedarik ve temin edilmesi dâhil ekonomik ve erişilebilir tedavi ve önleme amaçlarını gerçekleştirmenin yanı sıra kadınların ve kız çocuklarının cinsel sağlık ve üreme sağlığına ilişkin özel bakım hizmeti ihtiyaçlarını karşılarken; diğer yandan bunlara yönelik şiddettin önlenmesi için kullanımının sağlanması; (kkk) HIV virüsü taşıyan kadınlar ve kız çocukları ile bu hastaların bakıcılarına yönelik ayrımcılığın ve şiddetin sonlandırılması ve bakım sorumluluğunun eşit paylaşımını teşvik eden program ve tedbirler uygulanırken bu kişilerin etiketlenmeye, ayrımcılığa, yoksulluğa ve aileleri ve toplum tarafından dışlanmaya açık olduklarının dikkate alınması; (lll) Sağlık-bakım hizmetlerinden faydalanma imkânının genişletilmesi ve bilhassa; ailelere, şiddete ve özellikle cinsel şiddete uğrama riski taşıyan kadınlara ve kız çocuklarına destek ve koruma sağlayan, ilgili hizmetlere yönlendiren, ergenleri erken ve istenmeyen gebelikler ile cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı eğiterek, bilgilendirerek ve cinsel sağlık ile üreme sağlığı hizmetlerine erişim sağlayarak 94 Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 destekleyen önemli hizmet noktaları olan Anne ve Üreme Sağlığı Merkezlerinin güçlendirilmesi; D. Delil dayanağının geliştirilmesi (mmm) Kanunların, politikaların ve stratejilerin oluşturulması ve revizyonu ile uygulanması süreçlerinde bilgi akışı sağlamak ve bu bilgileri farkındalık yaratma çalışmalarını desteklemek için açıklamak üzere; kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin yapısal ve temel nedenleri, maliyeti ve risk faktörleri ile şiddetin türleri ve yaygınlığına ilişkin çok disiplinli araştırma ve analizlerin devamlılık esasıyla yürütülmesi; (nnn) Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet ve ayrımcılığın farklı türleri, nedenleri ve sonuçları ve de bu ayrımcılık ve şiddetin topluma ekonomik ve sıhhi maliyetine ilişkin güvenilir, karşılaştırılabilir ve isimsizleştirilmiş veri ve istatistiklerin düzenli bir şekilde, yaşa ve cinsiyete göre ayrılarak, ulusal ve yerel düzeyde toplanması, harmanlanması, analiz edilmesi ve yaygınlaştırılması ve ayrıca; kanun, politika ve programların oluşturulması, izlenmesi ve değerlendirilmesi için bilgi akışı sağlanırken, erişilebilirlik gibi ilgili tüm diğer faktörlerin dikkate alınması; (ooo) Gerektiğinde polis, sağlık sektörü ve yargı kayaklarından da alınabilecek, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet olaylarını da kapsayan idari bilgilerin ve de fail, mağdur ve coğrafi konum arasındaki ilişkiye ilişkin verilerin; derleme sürecinde gizlilik, ahlak ve güvenlik hususlarına dikkat edilmesini sağlayarak ve sunulan hizmet ve programların etkinliğini artırarak ve mağdurun güvenlik ve emniyetini gözeterek derlenmesi, uyumlaştırılması iyileştirilmesi; 95 ve kullanımı süreçlerinin Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu 4-15 Mart 2013 (ppp) Kamuya açık ve özel alanlarda kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetle mücadele amaçlı önleyici stratejiler ve müdahale stratejileri dahil politika ve programların değerlendirilmesi için ulusal izleme ve değerlendirme mekanizmalarının geliştirilmesi; (qqq) Uygulanabilir, pratik ve başarılı politika ve program uygulamalarının yanı sıra, deneyimlerin ve iyi uygulamaların paylaşımının teşvik edilmesi ve bu uygulama ve deneyimlerdeki başarının diğer alanlara taşınmasının desteklenmesi. 35. Komisyon, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddete bir son verilmesinin, uluslararası Hedeflerinin de alanda aralarında kabul bulunduğu edilen Binyıl kalkınma Kalkınma hedeflerinin gerçekleştirilmesi amacı bakımından da zaruri olduğunu ve yoksulluğun yeryüzünden silinmesi, her kesimi kapsayan sürdürülebilir kalkınmanın, barış ve güvenliğin, kadınların insan haklarının, sağlık ve esenliğinin, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması, kadının güçlendirilmesi, sürdürülebilir ve kapsamlı ekonomik büyümenin ve toplumsal uyumun öncelikli koşulu olması gerektiğini vurgular. Komisyon, toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve kadının güçlendirilmesi konusunun, 2015 sonrası kalkınma gündeminin belirlenmesinde bir öncelik olarak ele alınmasını şiddetle tavsiye eder. 96