birleşmiş milletler kadının statüsü komisyonu 57. oturum

advertisement
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
BİRLEŞMİŞ MİLLETLER KADININ STATÜSÜ KOMİSYONU
57.DÖNEM TOPLANTISI 4-15 Mart 2013
GÖREV RAPORU
(Yurtdışı)
I.RAPORU HAZIRLAYANLAR :
 Mehmet ERDOĞAN, Aile ve Sosyal Politikalar Uzmanı
 Ekin BOZKURT ŞENER, Aile ve Sosyal Politikalar Uzmanı
 Mustafa ÇADIR, Aile ve Sosyal Politikalar Uzmanı
 Onur DİNÇER, Aile ve Sosyal Politikalar Uzman Yardımcısı
II. PROGRAMIN (ZİYARETİN) :
a) Adı
: Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Dönem Toplantısı
b) Konusu
: “Kadınlara ve Kız Çocuklarına Yönelik Her Türlü Şiddetin Yok Edilmesi ve
Önlenmesi”
c) Amacı
: Kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddetle mücadele, kadının statüsünün
yükseltilmesi, kadın-erkek eşitliğinin sağlanması konusunda uluslararası düzeyde
işbirliği ve koordinasyon.
d) Süresi
: 4-15 Mart 2013 (12 Gün)
e) Düzenlendiği Ülke, Şehir, Kuruluş : ABD, NEW YORK, Birleşmiş Milletler Kadın Birimi
III. PROGRAMIN HANGİ KURULUŞ TARAFINDAN DÜZENLENDİĞİ :
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu toplantısı Birleşmiş Milletler Kadın
Birimi (UNWOMEN) tarafından New York/ABD’de düzenlenmiştir.
IV. TÜRK HEYET ÜYELERİNE KARŞI İLGİLİ ÜLKE VE KURULUŞ
TEMSİLCİLERİNİN TUTUMU :
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu dönem toplantısında Türk heyetine karşı diğer ülke
temsilcilerinin herhangi bir olumsuz tutumu ile karşılaşılmamıştır. Ayrıca Birleşmiş Milletler
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
Nezdinde Türkiye Daimi Temsilciliği yetkilileri görevlendirme süresince Türk Heyetine gerekli
desteği sunmuşlardır.
ii
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
V. KARŞILAŞILAN GÜÇLÜKLER :
Görevlendirme süresince herhangi bir güçlükle karşılaşılmamıştır.
VI. DAHA SONRA GİDECEKLERE ÖNERİLER :
Söz konusu görevlendirmeye ilişkin olarak ileriye dönük herhangi bir öneri bulunmamaktadır.
VII. PROGRAM SONUCUNDA ALINAN BELGE :
BM Kadının Statüsü Komisyonu toplantısına katılıma ilişkin herhangi bir belge verilmemiştir.
VIII. PROGRAM:
21 Haziran 1946 yılında 11(II) sayılı EKOSOK kararıyla, Birleşmiş Milletler sistemi içerisinde
cinsiyet eşitliğini teşvik eden ve EKOSOK'un işlevsel komisyonlarından biri olarak kurulan
ve her yıl Şubat-Mart aylarında toplantı düzenleyen Kadının Statüsü Komisyonu
toplantılarına ülkemizden katılım sağlanmaktadır. 1995 Dördüncü Dünya Kadın
Konferansı’ndan bu yana her yıl diğer gündem maddeleri yanında Pekin Eylem Platformu
kritik alanlarını da gözden geçiren Komisyon 2008 yılında, “Toplumsal cinsiyet eşitliğinin
finansmanı ve kadının güçlendirilmesi”; 2009 yılında “Kadınlar ve erkekler arasında
HIV/AIDS konusunda özen gösterilmesi de dahil eşit sorumluluk paylaşımı”, 2011 yılında,
“Tam istihdam ve iyi işe eşit erişimlerinin teşvik edilmesi de dahil, kadınların ve kız
çocuklarının eğitim, öğretim, bilim ve teknolojiye erişim ve katılımları”, 2012 yılında, Kırsal
alandaki kadınların güçlendirilmesi, yoksulluk ve açlığın sonlandırılması, kalkınma ve
güncel sorunlarda bu kadınların rolü gündemleri ile toplanmıştır. 2010 yılında ise, Pekin
Deklarasyonu ve Eylem Platformu’nun gözden geçirilmesi gündemiyle toplanılmıştır.
iii
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
2013 yılında 4-15 Mart 2012 tarihleri arasında düzenlenen Kadının Statüsü Komisyonunun
57. Dönem toplantısı “Kadınlara ve Kız Çocuklarına Yönelik Her Türlü Şiddetin Yok Edilmesi
ve Önlenmesi” ile toplanmıştır.
BM Kadının Statüsü Komisyonu’na katılım sağlayan heyet listesi EK-1’de yer almaktadır
BM Kadının Statüsü Komisyonu’na ilişkin “Detaylı Rapor” EK 2’de yer almaktadır.
EKLER :
EK 1 Heyet Listesi
EK 2 BM KSK 57. Dönem Toplantısı Raporu
iv
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
EK-2
Birleşmiş Milletler (BM)
Kadının Statüsü Komisyonu (KSK)
57. Dönem Toplantısı Raporu
TARİH
:
4-15 Mart 2013
YER
:
Birleşmiş Milletler
New York, ABD
v
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
İÇİNDEKİLER
İÇİNDEKİLER ....................................................................................................... i
1. TÜRKİYE DELEGASYONU: ......................................................................... 1
2. İZLENEN YÖNTEM VE ÇALIŞMA PROGRAMI ........................................ 5
3. AÇILIŞ .............................................................................................................. 5
4. ÜST DÜZEY YUVARLAK MASA TOPLANTISI ...................................... 10
5. GENEL GÖRÜŞME ....................................................................................... 11
6. PANELLER..................................................................................................... 13
6.1. Kadınlara ve Kız Çocuklarına Yönelik Şiddetin Önlenmesi ..................... 13
6.2. Kadınlara ve Kız Çocuklarına Yönelik Şiddetle İlgili Çok-Sektörlü
Hizmetler ve Müdahaleler ................................................................................ 16
6.3. Toplumsal Cinsiyet Normları, Sosyalleşme ve Eşitsiz Güç İlişkileri; İşGünlük Hayat Sorumluluklarının Paylaşımı ve Dengelenmesi ....................... 20
6.4. HIV/AIDS Bakımı; Ücretsiz Bakım Hizmetinin Tanınması ve Değer
Kazanması ........................................................................................................ 23
6.5. Kadınlara ve Kız Çocuklarına İlişkin Bin Yıllık Kalkınma Hedeflerinin
Uygulanmasında Karşılaşılan Güçlükler ve Elde Edilen Başarılar ................ 25
7. YAN ETKİNLİKLER ..................................................................................... 27
i
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
7.1. “Yasal Reformlar ve İyi Uygulamalar” Yan Etkinliği.............................. 27
7.2.
Türkiye-Belçika
işbirliğinde
“Kadınların
ve
Kızların
Zararlı
Uygulamalara Karşı Korunması: En İyi Deneyimlerin Paylaşılması” Konulu
Çalışma Kahvaltısı ........................................................................................... 30
7.3. Kadınların Teknolojiyle Güçlendirilmesi konulu Yan Etkinlik ................. 32
7.4. Kadına Yönelik Şiddetin Sona Erdirilmesi ve Kadınların Cinsel
Haklarının ve Üreme Sağlığı Haklarının Tesis Edilmesi (Üst Düzey Yuvarlak
Masa) ................................................................................................................ 33
7.5. Sürdürülebilir Kadın Hakları konulu Yan Etkinlik ................................... 36
7.6. Kadına Yönelik Şiddet: Bizim Sorunumuz, Bizim Yanıtımız Yan Etkinliği
.......................................................................................................................... 37
7.7. UNDP, UNFPA, UNWOMEN ve UN Volunteers tarafından düzenelen
“Erkekler neden şiddet uygular ve erkek şiddeti ni nasıl durdurabiliriz?”
konulu yan etkinlik ........................................................................................... 39
7.8. Kadına Yönelik Şiddet Eylem Planlarının (UEP) Uygulanması Konusunda
Deneyimler ....................................................................................................... 41
8. KARAR TASARILARI .................................................................................. 43
9. SONUÇ BELGESİ .......................................................................................... 43
10. BM KADININ STATÜSÜ KOMİSYONU GELECEK OTURUMLARINA
İLİŞKİN BİLGİLER ........................................................................................... 43
11. İKİLİ GÖRÜŞMELER ................................................................................. 44
ii
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
11.1. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in Norveç Çocuk, Eşitlik
ve Sosyal Entegrasyon Bakanı Inga Marte Thorkildsen ile görüşmesi ........... 44
11.2. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in İtalya Çalışma, Sosyal
Politikalar ve Eşit Fırsatlar Bakanı Elsa Fornero ile görüşmesi .................... 45
11.3. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in İspanya Sağlık, Sosyal
Hizmetler ve Eşitlik Bakanı Ana Mato ile görüşmesi ...................................... 46
11.4. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma Şahin’in Fransa Kadın
Hakları Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Najat Vallaud-Belkacem ile görüşmesi 47
11.5. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma Şahin’in Hollanda
Eğitim, Kültür ve Bilim Bakanı Jet Bussemaker ile görüşmesi ....................... 49
11.6. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in Liberya Cinsiyet ve
Kalkınma Bakanı Julia Duncan-Cassell ile görüşmesi ................................... 50
11.7. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in İngiltere Uluslararası
Kalkınma Parlamento Müsteşarı Lynne Featherstone ile görüşmesi .............. 51
11.8. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma Şahin’in Pakistan İnsan
Hakları Federal Sekreteri Shaigan Shareef ve Ulusal Kadının Statüsü
Komisyonu Başkanı Khawar Mumtaz ile görüşmesi ....................................... 52
11.9. ASPB Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Sayın Bakan Fatma Şahin’in
Avrupa Konseyi Genel Sekreter Yardımcısı Battani-Dragoni görüşmesi ....... 53
11.10. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in Belçika Başbakan
Yardımcısı / İçişleri ve Fırsat Eşitliği Bakanı Joelle Milquet ile görüşmesi ... 54
iii
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
11.11. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma Şahin’in İran
Cumhurbaşkanı Danışmanı Maryan Mojtahedzadeh Larijani ile ikili görüşme
.......................................................................................................................... 56
11.12. ASPB Bakan Yardımcısı Sayın AŞAN’ın Yunanistan İçişleri Bakanlığı
Cinsiyet Eşitliği Genel Sekreteri Zetta MAKRI ile görüşmesi ......................... 57
11.13. ASPB Bakan Yardımcısı Sayın Aşkın Asan’ın ABD KSK Heyet Başkanı
Sharon Wiener ile görüşmesi ........................................................................... 58
EK 1: KSK 57. Dönem Üst Düzey Yuvarlak Masa Toplantısı Konuşma Metni 59
EK 2: KSK 57. Dönem Genel Görüşme Konuşma Metni .................................. 63
EK 3: “Kadına Yönelik Her Türlü Şiddetin Ortadan Kaldırılması ve
Önlenmesi” Karar Metni ............................................................................... 67
iv
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
1. TÜRKİYE DELEGASYONU:
“Kadınlara ve Kız Çocuklarına Yönelik Her Türlü Şiddetin Yok Edilmesi ve
Önlenmesi” ana temasıyla 4-15 Mart 2013 tarihleri arasında New York/ABD’de
gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. dönem
toplantısına katılım sağlayan heyetler Tablo 1, Tablo 2 ve Tablo 3’te yer
almakatdır.
Tablo1: Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Heyeti
Sıra
İsim
Unvan
1.
Fatma ŞAHİN
Bakan
2.
Doç.Dr. Aşkın ASAN
Bakan Yardımcısı
3.
Öznur ÇALIK
Malatya Milletvekili
4.
Şamil TAYYAR
Gaziantep Milletvekili
5.
Kemalettin AYDIN
Gümüşhane Milletvekili
6.
Mustafa KALAYCI
Konya Milletvekili
7.
Aslıgül ÜĞDÜL
Büyükelçi-Bakan Danışmanı
8.
Özlem BOZKURT GEVREK
Genel Müdür
No
1
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
9.
Meral DEMİRBAŞ
Genel Müdür Yardımcısı
10. Ayşe KEŞİR
Bakan Danışmanı
11. Sevim TAŞDELEN
Bakan Danışmanı
12. Göknur AKÇADAĞ
Daire Başkanı
13. Tülin KARTAL GÜNGOR
Uzman
14. Mehmet ERDOĞAN
Uzman
15. Ekin BOZKURT ŞENER
Uzman
16. Mustafa ÇADIR
Uzman
17. Onur DİNÇER
Uzman Yardımcısı
18. Selma ACUNER
Akademisyen
19. Pınar İLKKARACAN
Akademisyen
20. Piyale ÖZDOĞAN ÇİTİL
STK temsilcisi
STK temsilcisi / Türkiye İnsan
21. Fatma BENLİ
Hakları Kurulu Üyesi
Tablo 2: Diğer Kurum / Kuruluşlar
Sıra
No
İsim
1. Azize Sibel GÖNÜL
Unvan
TBMM
Kadın-Erkek
Komisyonu
2
Başkanı
Fırsat
Eşitliği
–
Kocaeli
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
Milletvekili
2. Canan CANDEMİR ÇELİK Bursa Milletvekili
3. Dilek YÜKSEL
Tokat Milletvekili
4. Alev DEDEGİL
İstanbul Milletvekili
5. Sedef KÜÇÜK
İstanbul Milletvekili
6. Ersin ÇELİK
Yasama Uzman Yrd.
7. Güldal AKŞİT
AK Parti Kadın Kolları Genel Başkanı
8. L. Selva ÇAM
9. Meryem GÖKA
10. Fatma Betül KESKİN
AK Parti Kadın Kolları Dış İlişkiler
Başkanı
AK Parti Kadın Kolları Sosyal İşler
Başkanı
AK Parti Kadın Kolları Mali İdari İşler
Başkanı
11. Füsun KÜMET
AK Parti Kadın Kolları MKYK üyesi
12. Hümeyra KESKİN
AK Parti Kadın Kolları
13. Hatice Kübra ÖZTÜRK
AK Parti Kadın Kolları
Tablo 3: Birleşmiş Milletler Nezdinde Türkiye Daimi Temsilciliği
Sıra
No
İsim
Unvan
3
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
BM Türkiye Daimi Temsilcisi /
1
Yaşar Halit ÇEVİK
2
Levent ELER
3
İlker KILIÇ
Müsteşar
4
Gizem SUCUOĞLU
Müsteşar
Büyükelçi
BM Türkiye Daimi Temsilci
Yardımcısı
4
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
2. İZLENEN YÖNTEM VE ÇALIŞMA PROGRAMI
Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı başkanlığında, Kadının Statüsü
Genel
Müdürlüğü
yönetici
ve
çalışanları
ile
STK
temsilcisi
ve
akademisyenlerden oluşan konu uzmanlarının da yer aldığı Türk Heyeti, 57’nci
Oturum süresince, genel tartışmalar, üst düzey yuvarlak masa toplantıları,
paneller ve gayrı resmi paralel toplantılara katılım sağlamıştır. Bunu yanı sıra,
Sayın Bakan ve Sayın Bakan Yardımcısı çeşitli ülkelerin temsilcileriyle ile ikili
görüşmelerde bulunmuştur.
3. AÇILIŞ
BM Kadının Statüsü Komisyonunun 57. Dönem toplantısı,4 Mart 2013 tarihinde
yapılan açılış oturumu ile başlamıştır. Açılış oturumunda, Kadının Statüsü
Komisyonu Başkanı Marjon V. KAMARA, Ekonomik ve Sosyal Konsey
Başkanı Ferit HOXHA, Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Yardımcısı Jan
ELIASSON, Birleşmiş Milletler Kadın Birimi Yönetici Direktörü ve Genel
Sekreter Yardımcısı Michelle BACHELET, Kadına Yönelik Ayrımcılığın
Ortadan Kaldırılması Komitesi Başkanı Nicole AMELINE, BM Kadına Yönelik
Şiddet Özel Raportörü Sayın Rashida MANJOO ana konuşmacılar olarak yer
almışlardır.
Kadının Statüsü Komisyonu Başkanı Marjon V. KAMARA, 57. Oturumun,
konusunun kadına yönelik şiddetin önlenmesi olması nedeniyle, tüm dünya
tarafından yakından takip edildiğini ve bu oturumdan beklentinin yüksek
olduğunu belirterek sözlerine başlamıştır. Kadına yönelik şiddetin farklı
görünümlerle tüm dünyada yaygın şekilde devam ettiğini vurgulayan
KAMARA, bu alanda ciddi ve net ve bölgesel-ülkesel özellikler özelinde yeni
ve farklı politikalar oluşturulması gerektiğinin altını çizmiştir. Oturumda
5
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
dünyanın her yerinden bakanlar, uzmanlar, akademisyenler ve sivil toplum
örgütlerinin bir araya geldiği ifade ederek, kadına yönelik şiddetle mücadele
önemli adımlar atılacağına olan inancını dile getirmiştir.
Oturumda, kadına yönelik şiddet dışında 2015 sonrası kalkınma programına
yansıtılmak üzere diğer toplumsal cinsiyet eşitliği konularının da ele alınacağını
ifade eden KAMARA, 2015 sonrası sürece bakarken Binyıl Kalkınma
Hedeflerinin gerçekleştirilmesi yönünde de çabaya ihtiyaç olduğunun altını
çizmiştir.
Komisyon tarafından önceki yıllarda kabul edilen uzlaşma metinlerinin ne
derecede uygulamaya yansıtıldığının değerlendirilmesinin ülkelerin, alınan
kararlar bağlamında hesap verebilirliğinin belirlenmesinde önemli olduğunu
vurgulamış, 57. Oturumda kadın erkek arası, çocuk bakımı dahil, eşit işbölümü
konusunda kaydedilen ilerlemelerin inceleneceğini belirtmiştir.
KAMARA, tüm devletlerin toplumsal cinsiyet eşitliğine ve kadına karşı şiddet
ve ayrımcılığın geçmişe ait bir sorun olması gerektiğine inanarak Oturumda
bulunduklarını belirtmiş, politik kararlılık ve inançla ve küresel düzeyde kabul
edilen çözüm önerilerinin ulusal düzeyde uygulamaya yansıtılmasıyla, bu alanda
önemli adımlar atılabileceğini ifade ederek sözlerini tamamlamıştır.
Ekonomik ve Sosyal Konsey Başkanı Ferit HOXHA, Ekonomik ve Sosyal
Konseyin BM bünyesinde önemli kararların verilmesindeki rolüne dikkat
çekerek Kadının Statüsü Komisyonunun gündemdeki rolünden bahsetmiştir.
Oturumun konusu olan kadına yönelik şiddetin sürdürülebilir kalkınmayı
olumsuz yönde etkilediğini belirten HOXHA, Oturumun sonunda kabul edilecek
uzlaşma metninin ve diğer çıktıların EKOSOK tarafından yakından takip
edileceğini ifade etmiştir.
6
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
Birleşmiş Milletler Genel Sekreter Yardımcısı Jan ELIASSON konuşmasında
kadına yönelik şiddetin tüm dünyada farklı şekillerde yaşanabildiğine vurgu
yaparak ciddi bir insan hakkı ihlali ve sürdürülebilir kalkınma ve küresel barış
önünde engel olduğunu belirtmiş, BM’nin kadın konusunda çalışan birimlerinin
çalışmalarına, Oturum teması üzerinden değinmiştir. BM Kadın, CEDAW
Komisyonu çalışmalarının önem ve gücüne değinmiş, Kadına Karşı Şiddete
Karşı Birleşin BM Kampanyası ve Bir Milyon Kadın Dans Ediyor gibi küresel
kampanyalara dikkat çekmiştir. ELIASSON ayrıca, mücadeleye erkek
katılımının öneminin altını çizmiştir.
Kadına Yönelik Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Komitesi Başkanı Nicole
AMELINE, CEDAW’ın varlık nedenlerinden birinin kadına yönelik şiddetle
mücadele olduğunu ifade ederek İhtiyari Protokol ve kadına yönelik şiddet
özelindeki 19 No’lu Tavsiye Kararına değinmiştir. Komiteye gelen bireysel
başvuruların bazılarının kadına yönelik şiddet konusunda olduğunu ifade eden
AMELINE, başvuru incelemesi sonucunda Komite tarafından hazırlanan
görüşün uluslararası kadının insan hakları içtihatı oluşmasına katkı sağladığı ve
bölgesel insan hakları mahkemelerince kullanıldığı belirtmiştir.
CEDAW’ın tek amacının kadının şiddet ve ayrımcılıktan korunması değil,
bunun altında yatan temel nedenlerle mücadele edilmesi olduğunu ifade etmiş,
Sözleşme’nin kadının insan hakları, kalkınması ve güçlendirilmesi için bir araç
olduğunu vurgulayarak kadın erkek arasında eşitliği sağlamayı amaçladığının
altını çizmiştir. Bu noktada, Komite’nin çalışmalarından ve çalışma usullerinden
bahseden AMELINE, Komite’nin şimdiye dek 400 rapor incelediğini ve 29
genel tavsiye kararı çıkardığını ifade etmiştir.
2012 yılının CEDAW’ın 30 uncu yıl dönümü olduğu ifade eden AMELINE, bu
kapsamda çok sayıda etkinlik düzenlendiğini belirterek, Türk Hükümetine de
7
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
teşekkürlerini sunmuş, CEDAW’ın kadının insan haklarının korunmasındaki
rolüne tekrar vurgu yaparak sözlerini tamamlamıştır.
Birleşmiş Milletler Kadın Birimi Yönetici Direktörü ve Genel Sekreter
Yardımcısı Michelle BACHELET, 57. Oturum konusu olan kadına yönelik
şiddetin tam da zamanında ele alınmakta olduğunu belirterek, tüm dünyada bu
konuda farkındalığın daha da arttığını, şiddet vakalarına yönelik tepkilerin ivme
kazanarak sürdüğünü dünyadan örneklerle belirtmiştir.
Tüm insanların şiddet ve ayrımcılığın olmadığı bir dünyada yaşama hakkı
olduğunu ifade eden BACHELET, dünyadan kadınların şiddet deneyimleri ve
şiddet konusundaki düşüncelerinden örnekler vermiştir.
Kadının
Statüsü
Komisyonu’nun
küresel
kadın
politikalarının
şekillendirilmesindeki rolüne vurgu yapmış, 60 yılı aşkın süre boyunca kadının
insan haklarının korunmasına, geliştirilmesine ve toplumsal cinsiyet eşitliğine
yaptığı katkının altını çizerek, CEDAW’ın hazırlanmasındaki önemine işaret
etmiştir. BACHELET ayrıca, kurulduğu günden beri Komisyonun dünyanın her
köşesinden kadın örgütlerini de ağırladığını söylemiş, 57. Oturumun 6000 kadın
örgütü temsilcisini ağırladığını belirterek, bu alanda rekor kırıldığını ifade
etmiştir.
Farklı ülkelerden fiziksel şiddet, cinsel şiddet, namus cinayetleri, erkek evlilikler
gibi konularda istatistiki veriler vermiş, tüm gelişmelere rağmen şiddetin yaygın
şekilde deva ettiğini vurgulayarak, artık politika ve yasaların uygulamaya
yansıtılması, devletlerin bu konuda sorumluluk almasının zamanının geldiğinin
altını çizmiştir.
BM Kadının temel çalışma alanlarından birinin kadına yönelik şiddetle
mücadele olduğunu belirten BACHELET, BM birimlerinde bu alanda yürütülen
kampanyalar konusunda bilgi vermiştir.
8
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
Bin Yıl Kalkınma Hedeflerinde kadına yönelik şiddetin sonlandırılması
hedefinin eksik olduğunu belirtmiş, 2015 sonrası kalkınma programında
konunun ele alınması gerektiğini vurgulamıştır.
BACHELET, kadına yönelik şiddetle mücadelede; politika ve yasaların
uygulamaya yansıtılması, devletlerin şiddeti önlemedeki sorumluluğu, önleme
ayağına ağırlık verilmesi, multi-disipliner bir bakış açısı ve hizmet sunumu
geliştirilmesi, konu hakkında güncel ve güvenilir veri elde edilmesinin önemine
vurgu yaparak sözlerini tamamlamıştır.
BM Kadına Yönelik Şiddet Özel Raportörü Sayın Rashida MANJOO
konuşmasına Viyana İnsan Hakları Konferansında kabul edilen Viyana
Deklarasyonu ve Eylem Planı’nın 20. Yıldönümünü vurgu yaparak başlamış,
söz konusu Konferansın BM Genel Kurulunca
Kadına Yönelik Şiddetin
Sonlandırılması Bildirgesinin yayımlanmasına önayak olduğunu ifade ederek,
bu tür uluslararası gelişmelerin, kadının insan haklarının geliştirilmesinde
önemli kilometre taşları olduğunun altını çizmiştir. MANJOO konuşmasında
kadına Yönelik Şiddet Özel Raportörü olarak 2011 ve 2012’da BM Genel
Kuruluna sunduğu raporlar ile İnsan Hakları Komisyonuna sunduğu namus
cinayetleri içerikli tematik rapor konusunda bilgi vermiştir. 2013 Tematik
Raporunun ise şiddeti önlemede devlet sorumluluğu konusunda olacağını ifade
etmiştir.
Sözlerine, kadınların ve kadın örgütlerinin kadına yönelik şiddetle mücadeledeki
kritik önemine değinerek sonlandıran MANJOO, şiddetin önlenmesinin asıl
olarak devletlerin sorumluluğunda olduğunun; ancak devletin bu mücadelede
diğer kurum ve örgütlerle işbirliği içinde çalışması gerektiğinin altını çizmiş,
şiddetin önlenmesinde ve şiddete karşı gerekli koruma sağlanmasında devletin
özen gösterme yükümlülüğüne özellikle vurgu yapmıştır.
9
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
4. ÜST DÜZEY YUVARLAK MASA TOPLANTISI
4 Mart 2013 Pazartesi günü öğleden sonra oturumunda, üye ülke heyetleri, BM
yetkilileri ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin katılımıyla 56. Oturumun ana
temalarına ilişkin üst düzey yuvarlak masa görüşmeleri gerçekleştirilmiştir.
Katılımcılar, kadına ve kız çocuklarına yönelik her türlü şiddetin önlenmesi ve
ortadan
kaldırılması
ana
teması
üzerine
kendi
ülke
deneyimlerini
paylaşmışlardır.
Yuvarlak Masa Toplantısı sırasında ülkemiz adına söz alan Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanlığı Bakan Yardımcısı Sayın Aşkın ASAN, yaptığı konuşmada
söz konusu Toplantı vasıtasıyla kadına yönelik şiddetle mücadele alanında çok
farklı deneyimlerin paylaşılacağını, böylece konu hakkında yeni çözüm önerileri
ve farklı perspektifler geliştirilebileceğine dikkat çekmiştir. Türkiye’de, kadına
yönelik şiddetle mücadele çalışmalarının geçmişinin 1980’li yıllara dayandığını
vurgulayan Sayın Asan, özellikle son 10 yıllık dönemde bu çalışmaların daha da
hız kazanarak kurumsallaşmış olduğunu ve ilgili tüm kurumlar arasında
işbirliklerinin arttırıldığını vurgulamıştır.
Sayın Asan, ülkemizde kadına yönelik şiddetle mücadeleye zemin oluşturacak
gerekli yasal düzenlemelerin yapıldığını, tüm mevzuatın kadın erkek eşitliği
ilkesini gözeten ve kadına yönelik şiddete sıfır tolerans tanıyan bir yapıya
kavuşturulduğunu ifade ederek, “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin
Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi”ni
parlamentosunda ilk onaylayan ülkenin Türkiye olmasından büyük mutluluk ve
onur duymakta olduğunu belirtmiştir. Ayrıca Sözleşme’de yer alan tedbirlere
uygun şekilde hazırlanarak yürürlüğe giren “6284 Sayılı Ailenin Korunması ve
10
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun”dan bahseden Sayın Asan yasal
alandaki altyapının daha da güçlendiğini vurgulamıştır.
Kadına yönelik şiddetle mücadelede kurumsal kapasitenin arttırılması
konusunda ülkemizde çalışmaların hızla devam ettiğini vurgulayan Sayın Asan,
konuya ilişkin bilinç ve duyarlığın artırılması, toplumsal farkındalık sağlanması
konusunda da çalışmaların gerçekleştirildiğini ifade etmiştir.
Sayın Asan, Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumunun kadına yönelik
şiddetle mücadelenin önleme, cezalandırma, politika üretme gibi farklı
boyutlarına yönelik yeni çözümler ve öneriler geliştirilmesine ve konu hakkında
uluslararası işbirliği ve dayanışmanın artmasına katkı sağlamasına ilişkin
temennilerini belirterek konuşmasını sonlandırmıştır.
(Konuşma Metni için bkz. Ek 1)
5. GENEL GÖRÜŞME
Genel görüşmeler kapsamında, üye ülkeler, bölgesel gruplar, daimi gözlemciler,
BM kuruluşları ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri söz almışlar ve
57. Kadının Statüsü Komisyonu’nun öncelikli konusu olan “kadına ve kız
çocuklarına yönelik her türlü şiddetin önlenmesi ve ortadan kaldırılması”
konusunda
görüşlerini,
deneyimlerini,
geleceğe
ilişkin
temennilerini
paylaşmışlardır. Bu görüşmeler sırasında, 05 Mart 2013 tarihinde Türkiye adına
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma ŞAHİN tarafından bir konuşma
gerçekleştirmiştir.
Sayın Bakan gerçekleştirdiği konuşmada, Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi
Şiddetin
Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi
Sözleşmesini çekincesiz onaylayan ilk devlet olan Türkiye’nin, kadına yönelik
şiddetle mücadeleye özel önem verdiğini, konunun en önemli gündem
11
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
maddelerinden birisi olduğunu, kadına yönelik şiddetle mücadeleye zemin
oluşturacak gerekli yasal düzenlemelerin yapıldığını ve tüm mevzuatın kadın
erkek eşitliği ilkesini gözeten bir yapıya kavuşturulduğunu vurgulamıştır.
İstanbul Sözleşmesi’nin iç hukuka yansıtılması amacıyla, Sözleşme tedbirlerine
uygun şekilde “6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin
Önlenmesine Dair
Kanun”un hazırlanarak yürürlüğe konduğu dile getirilmiş ve Kanun hakkında
bilgi verilmiştir. Bu kapsamda konuşmada ayrıca teknik yöntemlerle takip
uygulamalarından, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezlerinden ve Kadın
Konukevi sayısındaki artıştan da bahsedilmiştir.
Sayın Bakan konuşmasında şiddete maruz kalan kadınlara hizmet sunan kamu
kurum/kuruluşlarında
çalışan
personele
yönelik
eğitim
çalışmalarından
bahsetmiştir.
Konuşmada kadınların ekonomik hayata katılımını artırmak amacıyla; kreş
desteği, doğum, süt ve ebeveyn izinleri ile esnek çalışma modellerinin yeniden
düzenlenmesi yönünde çalışmalara başlandığı vurgulanmış ve kadına yönelik
şiddetle mücadele kapsamında gerçekleştirilen projelere kısaca değinilmiştir.
Yine İstanbul Sözleşmesi’nde yer verildiği üzere konuya ilişkin veri ve istatistik
toplamanın öneminde hareketle kadına yönelik şiddet konusunda araştırma ve
veri tabanı oluşturma projelerine başlandığı ifade edilmiştir.
Son olarak da Binyıl Kalkınma Hedefleri kapsamında Türkiiye’de önemli
çalışmaların hayata geçirildiği vurgulanmış ve 2015 yılı sonrası için yeni
hedeflerin belirlenmesinin yararlı olacağı belirtilmiştir.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma ŞAHİN’in Genel Görüşme
Konuşma Metni EK-2’te yer almaktadır.
12
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
6. PANELLER
6.1. Kadınlara ve Kız Çocuklarına Yönelik Şiddetin Önlenmesi
Panel, Komisyon Başkan
Yardımcısı Ms. Ana Marie Hernando’nun
moderatörlüğünde gerçekleştirilmiştir. Panelde, Mısır Ulusal Kadın Konseyi
Başkanı Mervat EL-TALLAWY, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi Pınar
İLKKARACAN, Estonya Sosyal İşler Bakanlığı Toplumsal Cinsiyet Eşitliği
Birimi Başkanı Liina KANTER, Birleşik Krallık Kadına yönelik şiddet temelli
faaliyet gösteren “Imkaan” kuruluşu yöneticisi Marai LARASİ ve Dünya Sağlık
Örgütünden Cinsel Sağlık, Toplumsal Cinsiyet, Üreme Hakları ve Adolesan
Takım Sorumlusu Claudia Garcia MORENO ESTEVA panelist olarak yer
almışlardır.
Panelde, Arap Baharının gerçekleşmesinde önemli bir güç olan kadınların söz
konusu gelişmelerden kendi toplumsal statüleri ve insan haklarının gelişmesi
açısından olumlu yararlandığını söylemenin zor olduğu; mevcut durumda
özellikle bölgede yükselen aşırı dinci hareketler nedeniyle kadınların yeni şiddet
ve baskı biçimleri ile karşı karşıya olduğu vurgulanmıştır. Mısır örneğine
bakıldığında yeniden yapılanma sürecinde yönetsel mekanizmalarda kadınlara
yer verilmediği ve daha da kötüsü dini grupların “kadının özgürlüğünün
kısıtlanması, erken evlilik, boşanma yasası gibi” çeştili söylemleri ile kadına
yönelik şiddetin meşrulaştırıldığı ifade edilmiştir.
Mısır’da uygulanan Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planından
bahsedilmiş olup, söz konusu planda 3 temel hedefin yer aldığı; bunların yasal
mevzuatın
güçlendirilmesi,
mağdurların
ve
ailelerin
korunması
ve
güçlendirilmesi ve de eğtim ve bilinç arttırma yöntemi ile şiddetin her türünün
önlenmesi olduğu belirtilmiştir. Mısır’da kadına yönelik şiddetle mücadeleye
ilişkin yeni bir yasa hazırlandığı ve söz konusu yasanın tüm şiddet türlerini
13
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
kapsadığı, önemli cezalar öngördüğü ve de yürürlüğe girdiği zaman şiddetle
mücadele de tüm yasaların etkin bir şekilde uygulanmasını sağlayacağı
vurgulanmıştır.
Panelde, başta kadın hareketinin olmak üzere tüm kurum ve kuruluşların
yıllardır süren önemli çabalarına karşın kadına yönelik şiddetin en önemli insan
hakkı ihallerinden biri olarak tüm dünyada varlığını sürdürdüğü ifade edilmiştir.
Kadına yönelik şiddetin tarihsel, ataerkil güç mekanizmalarını ortaya koymadan,
sorgulamadan önlenemeyeceği ifade edilerek, kadınların cinsel ve üreme
haklarının ihlalinin en önemli şiddet türlerinden biri olduğu vurgulanmıştır.
Dünyanın farklı bölgelerinde insan ticareti, erken ve zorla evlendirme, kadın
sünneti, namus cinayetleri, zorla hamile bırakmak gibi çeşitli türlerde
gerçekleştiği vurgulanan kadının cinsel ve üreme sağlığının ihlalinin
görünülürlüğünün son derece düşük olduğu belirtilmiştir.
Kadınların cinsel ve üreme haklarının korunmasına ilişkin uluslararası
belgelerde çeşitli tedbilerlerin yer aldığı ancak özellikle son dönemde dünyanın
çeşitli bölgelerinde tanınan bu haklara ilişkin karşıt görüşlerin ortaya çıktığı dile
getirilmiştir. Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı’nda önemli gelişmeler
kaydedildiği
ifade
edilmiş
olup;
ancak
halen
4
temel
ilerlemenin
gerçekleşmesinin gerekliliği vurgulanmıştır. Söz konusu ilerlemeler şu
şekildedir; kadınların ve kız çocuklarının cinsel ve üreme sağlığı haklarının
tanınması, korunması ve güçlendirilmesi; söz konusu hakların ihlalinin yasalarla
engellenmesi ve ihlal edenlerin cezalandırılması; kız çocuklarına ve gençlere
yönelik detaylı cinsellik eğitimi verilmesi ve de kadınların cinsel ve üreme
sağlığı servislerine erişimin sağlanması.
Panelde üzerinde durulan diğer bir husus ise kadına yönelik şiddetle mücadele
de Estonya örneğinin değerlendirilmesidir. Cinsiyet temelli şiddetin bazı
nedenlerden kaynaklandığı; bu nedenler arasında toplumsal cinsiyet eşitliği
14
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
bilincinin toplumda gerektiği kadar anlaşılamamış olması, şiddeti destekleyen
veya karşı çıkmayan anlayışın varlığı, kadının ekonomik bağımsızlığına karşı
çıkan anlayışın varlığı, şiddet-mağdur-faillere ilişkin bazı kalıp-yargıların
varlığını sürdürmesi ve de şiddet mağdurlarına sunulan hizmetlerin yetersiz
kalması hususlarının yer aldığı ifade edilmiştir.
Estonya örneğine bakıldığında sorun alanlarına ilişkin çalışmaların devam ettiği,
toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması bakımında önemli gelişmeler
yaşandığı, toplumda farkındalık arttırma çalışmalarının devam ettiği, mağdurlara
sunulan hizmet kapasitesinin arttırıldığı, cinsiyet eşitsizliğini ve ayrımcılığı
önleyecek yasal ve politik reformlar ile birlikte yasal mevzuatın güçlendiği ve
de hükümetin kadına yönelik şiddetle mücadele de önemli rol ve sorumluluklar
üstlenerek bu alanda etkin çalışmaya başladığı ifade edilmiştir.
Panelde üzerinde durulan diğer bir husus ise kadına ve kız çocuklarına yönelik
şiddetle mücadeleye ilişkin uzun vadeli stratejilerdir. Bu kapsamda; “kadına ve
kız çocuklarına yönelik şiddetin önlenmesine ilişkin Küresel bir Eylem Planı” ve
“Önlemeye ilişkin Küresel Savunuculuk Planı”nın, post-2015 kalkınma
programını da destekleyecek şekilde 2015 yılında uygulama konulması gerektiği
ifade edilmiştir.
Son olarak, kadına yönelik şiddet kapsamında veri kapasitesinin son yıllarda
önemli ölçüde geliştiği ve artık ülke düzeyinde de nedenler, sonuçlar hakkında
önemli bilgi birikimi sağlandığı belirtilmiştir. Şiddetin bireysel, toplumsal ve
sosyal çeşitli nedenleri olduğunu; şiddeti ortadan kaldırmak için kadınların
güçlendirilmesi, olumsuz cinsiyet rollerinin ortadan kaldırılması ve ülkesel
düzeyde toplumsal cinsiyet eşitliği yasa ve politikalarının uygulamaya
konulmasının gerektiği olduğu ifade edilmiştir.
15
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
6.2. Kadınlara ve Kız Çocuklarına Yönelik Şiddetle İlgili Çok-Sektörlü
Hizmetler ve Müdahaleler
Panelde yer alan panelistler; Arjantin Adalet ve İnsan Hakları Bakanlığı Şiddet
Mağdurları Program Koordinatörü Eva GIBERTI, Birleşik Krallık Kadın ve Kız
Çocukları Network Direktörü Akima THOMAS, BM Kadına Yönelik Şiddet,
Nedenleri ve Sonuçları Özel Raportörü Rashida MANJOO, Zambia Polis Birimi
Halkla İlişkiler Koordinatörü Betty TIMBA, Doğu Timor Fatin Hakmatek: Safe
Room Koordinatörü Luisa MARCAL’dır.
Panelde kapsamlı ve multi-sektörel hizmetin oluşturulması, kurumlar arası
işbirliğinin sağlanması, hizmet niteliğinin artırılması ve herkes için erişimin
sağlanması, hizmetlerin izlenmesi gibi konular üzerinde durulmuştur.
2006 yılında başlatılan Arjantin Şiddet Mağdurları Programı; kadınların
güçlendirilmesini ve yeniden toplumsal hayata katılımlarını amaçlamaktadır.
Program kapsamında çalışan 200 üzerinde takım bulunmaktadır. Takımlardan
biri doğrudan vaka
üzerinde çalışmaktadır. Başka bir takımı acil hat
oluşturmaktadır. Acil hatta gelen vakada ihtiyaç varsa başka bir takım yardıma
gitmektedir. Mobil ekip olarak nitelendirilebilecek bu grupta psikolog, polis ve
sosyal çalışmacı bulunmakta, acil durumlara müdahale edilmektedir. Bu
kapsamda takım, kadının olduğu yere gitmekte, oradan alıp adli işlerle ilgilenen
başka bir takıma yönlendirmektedir.
Aile içi şiddet olaylarında kadınlar genellikle hattı aramakta; ama dava
açmaktan çekinmektedir. Bu nedenle dava açmaması halinde, olayı izleyen 20
gün boyunca kadın her gün telefonla aranarak takip edilmektedir.
Arjantin’de göçmen ve azınlık sayısı fazla olduğu için bu gruplara yönelik farklı
iletişim ve müdahale yolları geliştirilmiştir.
16
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
Hizmet veren takımda 4 avukat bulunmakta, bu avukatlar telefon aracılığıyla
yasal destek sağlamaktadır.
Diğer bir takım ise cinsel saldırı vakalarına bakmaktadır. Cinsel saldırı
vakalarında polis öncelikle bu takımla irtibata geçmekte, takımdan iki kadın
uzman görevlendirilmekte, adli süreçte ve hastanede bu uzmanlar kadına eşlik
etmektedir. Gerekli durumlarda kadına ertesi gün hapı verilebildiği ifade
edilmiştir. Kadının travmatize olmasını engellemek amacıyla yalnızca iki doktor
tarafından muayene gerçekleştirilmektedir.
Mahkeme sürecinde saldırganın hapse girmesi için mağdurun şikayeti devam
ettirmesi gerekmektedir; ancak korku nedeniyle genelde şikayet geri
çekilmektedir. Bu nedenle bu süreçte kadının izole olmaması, yalnız kalmaması
önem arz etmektedir.
Diğer takımlar da çocuğun cinsel istismarı ve insan ticareti konusunda
çalışmaktadır.
Birleşik Krallık’ta her yıl üç milyon kadının kadına yönelik şiddetin herhangi bir
türüne maruz kaldığı ve kadına yönelik şiddetin maliyetinin 40 milyar pound
olduğu ifade edilmiştir. Etnik gruplarda durum daha da kötüdür. Bu alanda uzun
soluklu ve sürekli müdahaleye ihtiyaç bulunmaktadır. BK’da kadın örgütlerince
ulusal standartlar geliştirilerek hizmet standartları belirlenmiştir.
Belirlenen standartlarda öne çıkan ilkeler, şiddetin ve sonuçlarının farkında
olmak, gizlilik, güvenlik ve insan onurunun gözetilmesi, çeşitlilik ve hizmetlere
adil erişim, güçlendirme ve katılım, çok taraflı yaklaşım, hesap verilebilirliktir.
BM Kadına Yönelik Şiddet, Nedenleri ve Sonuçları Özel Raportörü Rashida
MANJOO, kadına yönelik şiddetle mücadele alanında dünyada öne çıkan
17
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
yöntemin yasal düzenlemeler olduğunu belirtmiştir. Adli süreç, hizmet sunumu,
farkındalık çalışmaları da öne çıkan mücadele araçları arasında yer almaktadır.
Ancak şiddet sorunu halen yaygın şekilde varlığını korumaktadır. Kadın
örgütlerince sorunun mevcut yöntemlerle çözülemediği ve salgın gibi yayıldığı
ifade edilmektedir.
Mücadelenin etkin olamamasının nedeni asıl olarak şiddetin temel nedeninin
gözden kaçırılıyor olmasıdır. Şiddetin temel nedeni eşitsizliktir ve sosyoekonomik durumla da doğrudan bağlantılıdır.
Temel
nedene
odaklanmadıkça
kapsamlı
ve
çok
yönlü
bakış
açısı
geliştirilmedikçe yasal düzenleme ve stratejiler sorunun çözümü için yeterli
olamayacaktır.
Eğitim, istihdam, gıda, su, yol, eğitim vb konular da
şiddetle bağlantılı
alanlardır.
Belli gruplarsa şiddete karşı çok daha kırılgan durumdadırlar. Irk, engellilik, dil,
etnisite, cinsel yönelim ve yaş şiddetin ağırlığını ve türünü etkilemektedir.
Şiddetle mücadelede asıl odaklanılması gereken alan sistematik ayrımcılıktır.
Dünya genelinde polisin yaklaşımında halen sıkıntı yaşanmaktadır. Şiddet
vakaları polis tarafından ciddiye alınmamakta, raporlar kapsamlı şekilde
hazırlanmamakta,
taraflar
barıştırılmakta
ya
da
şiddete
maruz
kalan
suçlanmaktadır.
Özellikle
cinsel
suçlarda
kaynak
yetersizliği
de
polisin
etkinliğini
zayıflatmaktadır. Polis, kadınının sığınmaevi ve diğer birimlere götürülmesinde,
güvenli transfer açısından kritik rol üstlenmektedir.
18
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
Sosyal hizmetler de genelde aile danışmanlığı çevresinde yürütülmektedir.
Sosyal hizmet sunucuların uzmanlık ve eğitim düzeyi düşüktür. Risk
değerlendirmesi konusunda bilgi eksikliği bulunmaktadır. Aile birliğini koruma
düşüncesi de alandaki çalışmaları
çok olumsuz yönde etkilemektedir.
Arabuluculuk ve barıştırma kadına yönelik şiddetle mücadelede ve özellikle
hizmet sunumu açısından tehlikelidir. Sivil toplumun sığınaklarını ve
danışmanlıklarını devlet yasalarından bağımsız olarak devam ettirmeleri büyük
önem arz etmektedir. Farklı şiddet türleri oluğu göz önünde bulundurularak
farklı stratejiler geliştirilmeli, çalışanların yerelleştirilmesi gerekmektedir.
Gereken özeni gösterme yükümlülüğünün tüm devletlerin yükümlülüğü olduğu
unutulmamalıdır. Zambia’da tecavüz ve aile içi şiddet oldukça yaygındır.
Alanda kadın örgütleri ile birlikte önemli çalışmalar yürütülmektedir. Son
dönemde ceza yasasında konu ile ilgili değişikliğe gidilmiş, insan ticareti
konusunda yasal düzenleme yapılmıştır. Polis ve sosyal hizmet kurumlarının da
kapasitesi artırılmıştır.
Çok taraflı yaklaşım bağlamında 2006 de pilot bir uygulamaya başlanmıştır.
Program kapsamında Sağlık Bakanlığı, Polis Departmanı, Sosyal Hizmet
Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı birlikte çalışmakta bir sivil toplum örgütü de
programı koordine etmektedir. Proje ASAZA Projesi olarak anılmaktadır. Proje
kapsamında sağlık, psikolojik danışmanlık, yasal danışmanlık hizmetleri
koordinasyon içinde verilmektedir. Tarafların her biri diğerlerinin sorumluluk
alanlarını
ve
yürüttüğü
hizmetleri
bilmektedir.
Yürütülen
hizmetlerin
izlenmesine de özen gösterilmektedir. Özellikle veri toplama konusunda
polislere yönelik eğitim verilmiş olması dikkat çekmektedir. Programda
karşılaşılan sorunlar arasında sığınmaevi sayısı yetersizliği ve transfer
güvenliğinde yaşanan sıkıntılar bulunmaktadır.
19
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
Nüfusu bir milyon olan ve büyük oranda kırsal alanda yaşayan Doğu Timor’da
kadına yönelik şiddet oranı yüzde 33’tür. Kırsal alanda bu oran daha da
yüksektir. Eğitim düzeyi yüksek olan kadınların şiddeti ihbar etme oranı çok
daha yüksektir. Doğu Timor’daki kadına yönelik şiddet konusundaki hizmet
model, Fatin Hakmatek olarak anılan güvenli evdir. 2004 yılında bir hastane
içinde kurulmuş olan birim temel olarak sağlık ve adli tıp hizmetleri sunulmakta,
yemek-giysi vb. yardımı sağlanmakta, danışmanlık yapılmakta, 3 geceye kadar
konaklama olanağı sunulmaktadır. Maddi kaynak uluslararası bir örgüt
tarafından sağlanmaktadır. Hizmet sunumu yalnızca hafta içi ile sınırlıdır; ancak
24 saat esasıyla çalışan bir telefon hattı bulunmaktadır.
6.3. Toplumsal Cinsiyet Normları, Sosyalleşme ve Eşitsiz Güç İlişkileri; İşGünlük Hayat Sorumluluklarının Paylaşımı ve Dengelenmesi
12
Mart
Salı
günü
10.00-13.00
arasında
gerçekleştirilen
panelin
moderatörlüğünü Komisyon Başkan Yardımcısı Irina VELICHKO yapmıştır.
Panelist olarak,
Senegal Cheikh Anta Diop Üniversitesi’nden akademisyen
Fatou Sow SARR, İletişim İnisiyatifi İcra Direktörü Warren FEEK, Stockholm
Üniversitesi’nden akademisyen Niclas JÄRVKLO ve Çek Cumhuriyeti Çalışma
ve Sosyal İşler Bakanlığı Toplumsal Cinsiyet Birim Başkanı Lucia
ZACHARIÁŠOVÁ katılım sağlamıştır.
Panelin genel amacı, 2009 yılında düzenlenen 53. Kadının Statüsü Komisyonu
Oturumunda kabul edilen “HIV/AIDS Bağlamında Bakım Verilmesi de Dahil
Olmak Üzere, Sorumlulukların Kadınlar ve Erkekler Arasında Eşit Paylaşımı”
konulu sonuç metnine ilişkin uygulamadaki ilerlemelerin değerlendirilmesidir.
Panelde özel olarak “toplumsal cinsiyet normları, sosyalleşme ve eşitsiz güç
ilişkileri; iş-günlük hayat sorumluluklarının paylaşımı ve dengelenmesi”
üzerinde durulmuştur.
20
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
Panelde öncelikle İsveç'te geliştirilen ebeveyn izni politikaları ele alınmıştır.
İsveç cinsiyet eşitliği hedefine doğru uzun bir yol kat ettiği için bilinmektedir.
Diğer İskandinav ülkeleri gibi İsveç’te de cinsiyet eşitliği taahhüdünün uzun bir
geçmişi bulunmaktadır. Aile refahı, ekonomik kalkınma ve toplumsal cinsiyet
eşitliğinin ortak hedefleri geniş bir yelpazede birleştirilmiş ve teşvik politikaları
oluşturulmuştur. Erkek ve kadınların eşit sorumluluk paylaşımı ve güç dağılımı,
erkekler ve kadınlar arasındaki ekonomik eşitlik ve kadınlara karşı şiddete
konusunda sıfır tolerans İsveç’in odak cinsiyet eşitliği hedefleri arasında yer
almıştır. Cinsiyet eşitliğini geliştirmek hususunda erkeklerin de önemli bir rolü
görülmüştür. Erkek ve erkeklik çalışmaları akademik alanda bugün dünyanın her
yerinde gerçekleştirilen araştırmalarda önemli bir alan teşkil etmektedir. Bu
çerçeveden bakıldığında İsveç’te cinsiyet eşitliği politikalarının erkekleri dahil
etmek ve erkeklik için yeni normları teşvik etmek için önemli çabalar sarf ettiği
görülmektedir. İsveç’te iş-günlük hayat sorumluluklarının paylaşımı konusunda
en önemli derslerden biri ebeveyn izni konusuna verilen önemdir. İsveç’te son
30 yıllık dönemde ebeveyn izinlerini babaların kullanımında çok ciddi artışlar
olmuştur.
Paneldeki ikinci konuşmacı ataerkil sistemin derin köklerine işaret ederek
Senegal'de toplumsal cinsiyet normlarının dönüşümü ve diğer eğitim ve karar
verme mecralarına erişim konusunda dikkate değer gelişimi üzerinde durmuştur.
Senegal’de mücadele edilmesi gereken alanlar olarak takip eden konularda
yasaların verilen taahhütlerle uyumlu hale getirilmesi; toplumsal cinsiyet
eşitsizliği meselelerinde medya ile görüşme; toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı
bütçeleme konusunda daha çok düzenleme; iktidar partisinin eşitlikten sorumlu
bakanına daha çok otonomi vermesi; erkeklerin toplumsal cinsiyete daha çok
katılımının sağlanması öne çıkmaktadır.
21
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
Panelde ayrıca Çek Cumhuriyetinde kurulmuş olan İş, Özel Yaşam ve Aile
Komitesi ele alınmıştır. İş, özel yaşam ve aile dengesinin öneminden
bahsedilmiş olup bu hususun; kadınların karar alma mekanizmalarına yüksek
katılımları, kadınların ekonomik bağımsızlığı, kadına yönelik şiddet gibi
konularda da yüksek bir etkisi olduğu düşünülmektedir. Çek Cumhuriyeti’nde
2001 yılında bir danışma kurulu olarak Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Hükümet
Konseyi’nin kurulduğundan bahsedilmiştir. Bu çerçevede İş, Özel Yaşam ve
Aile Komitesi ise 2009 yılında kurulmuştur. Temel amaçları Konseye (ve
böylelikle hükümete) sunulmak üzere öneri ve tavsiyeler hazırlamaktır. İki temel
çalışma alanları bulunmaktadır. Birincisi çocuk bakım hizmetleri (özellikle okul
öncesi çağdaki çocuklar); ikincisi ise esnek çalışma düzenlemeleridir. Esnek
çalışma ile ilgili olarak kamu yönetiminden, işveren sendikalarından, sivil
toplumdan temsilcilerle işbirliği içinde çalışmalar yürütülmektedir. Yine bu
çerçevede ilk kez 1992 yılında kurulan Annelik Merkezleri hakkında da bilgi
verilmiştir.. 2002 yılında ise 300’den fazla olan merkezler arasında bir ağ
kurulmuştur. Bu merkezlerde kadınların kendine güveni geliştirilmekte, aktif
yurttaşlık becerilerinin geliştirilmesine vurgu yapılmakta, farklı gruplara
odaklanılmaktadır.
Panelde son olarak HIV/AIDS bağlamında toplumsal cinsiyet eşitliği ve medya
ele alınmıştır. 2009 yılından bu yana yürütülen çalışmalara değinilmiştir.
Öncelikle üzerinde anlaşılmış standart göstergeler üzerinde kapsamlı bir veri
olmadığı belirtilmiştir. 2011 yılında medya şirketi ele alınarak yapılan bir
araştırmaya göre kadınların temsili yalnızca %33’dür. Bu önemli bir sorun
olarak ele alınmıştır. Sosyal medyanın gelişimi hakkında da bilgi verilmiştir.
Örneği Facebook 2008 yılında 100 milyon kullanıcıya sahipken Mart 2013
itibariyle yaklaşık bir milyara ulaşmıştır. Twitter’da ise 3 yıl içerisinde kullanıcı
sayısı 6 milyondan 200 milyona çıkmıştır. Hem sosyal hem de geleneksel
medyanın toplumsal cinsiyet eşitliği ve HIV/AIDS bağlamında çok önemli bir
22
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
rol oynadığı vurgulanmıştır. Ancak bu alanda önemli bir izleme/değerlendirme
eksikliği olduğu vurgulanmıştır. Son olarak üç hususun altı çizilmiştir:
Kadınların sahip olduğu dijital / mobil yatırım şirket ve kuruluşlarının
desteklenmesi; "yeni" ve "geleneksel" medyanın toplumsal cinsiyet eşitliği
trendleri ile ilgili izlemek ve raporlamak; HIV/AIDS’e odaklanan sosyal
hareketlerin dijital / mobil teknolojilerle entegre olmasının sağlanması.
6.4. HIV/AIDS Bakımı; Ücretsiz Bakım Hizmetinin Tanınması ve Değer
Kazanması
12
Mart
Salı
günü
13.00-16.00
arasında
gerçekleştirilen
panelin
moderatörlüğünü Komisyon Başkan Yardımcısı Filippo CINTI yapmıştır.
Panelist olarak, Violet SHIVUTSE (Kenya Shibuye Halk Sağlığı Merkezi),
Baby RIVONA (Pozitif Endonezya Kurumu Ulusal Koordinatörü ), Jantine
JACOBI (UNAIDS Toplumsal Cinsiyet Birim Şefi), Francisco Guillén
MARTIN (Meksika Ulusal İstatistik ve Coğrafya Genel Müdür Yardımcısı ),
Souad TRIKI (Tunus Üniversitesi’nden Akademisyen) ve Paz LOPEZ, (UNWomen Teknik Danışmanı) katılım sağlamıştır.
İki bölüm halinde devam etmiş olan panelin ilk bölümünün amacı toplumsal
cinsiyet normları, sosyalleşme ve eşitsiz güç ilişkileri iken ikinci bölümünün
amacı ise iş-günlük hayat sorumluluklarının paylaşımı ve dengelenmesidir.
Panelde öncelikle AIDS ile mücadele çerçevesinde ev temelli bakım hizmetleri
ile
ilgili
Afrika
Hükümetlerinin
uluslararası
fonlarla
desteklenen
programlarından bahsedilmiştir. Bu bağlamda oluşturulan ev temelli bakım
ortaklığı modeli aktarılmıştır. Bu modelin 12 Afrika ülkesi tarafından
uygulandığı aktarılmıştır. Model kapsamında evde bakım hizmetlerini
gerçekleştiren bakıcıların Ulusal AIDS Kontrol Konseyleri tarafından hibe aldığı
eklenmiştir.
23
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
Ardından
Endonezya’da
2009
KSK’dan
bu
yana
gerçekleştirilen
iyileştirmelerden bahsedilmiştir. Bu çerçevede HIV üzerine bir Ulusal Strateji
Planı uygulanmaya konmuştur. HIV ile yaşayan kadınlara yönelik şiddet ve
anneden çocuğa hastalığın geçişi konusunda koruma üzerine bir çalışma
yapılmıştır. Ülke aynı zamanda CEDAW rapor sürecine engaje olmuştur. HIV
ile yaşayan kadınlara yönelik şiddet konusu bir öncelik haline gelmiştir.
Nitekim,
Kadınlara
Karşı
Ayrımcılığın
Önlenmesi
Komitesi'ne
sözlü
açıklamada, Endonezya Pozitif Kadınlar Ağı HIV ile yaşayan kadınların
haklarını tanıyarak bakım ve tedaviye erişimlerini sağlayacağını vurgulamıştır.
Bazı katılımcılar HIV/AIDS bağlamında evde bakım hizmetlerinin değerini
ölçmek için yöntemler bulunması gerektiğini; ulusal sağlık sistemlerinin finansal
kriz nedeniyle kırılgan bir yapıya sahip olmasının önemli bir dezavantaj
oluşturduğunu; kayıtlara geçmeyen göçmenlerin ulusal sağlık ve sosyal
hizmetler sisteminden yararlanması için çalışmalar yapılması gerektiğini
vurgulamışlardır.
Panelin ikinci bölümünde öncelikle Meksika’da toplumsal cinsiyet ile ilgili
uluslararası
karşılaştırmalara
uygun,
istatsitiki
araçları
sağlayan
ölçme/değerlendirme göstergeler konusunda yapılan çalışmalar hakkında bilgi
verilmiştir.
Bu
noktada
ücretsiz
eviçi
emeğin
ekeonomik
olarak
değerlendirilmesi, zaman kullanımı gibi konuların önemi olduğu vurgulanmıştır.
Tunus temsilcisi ise 2005 yılında gerçekleştirilen “zaman kullanımı” araştırması
hakkında bilgi vermiştir. Önceki araştırmaların ev içi zaman kullanımı, çocuk
bakımı ve tarım aktivitelerine yoğunlaştığı; bu araştırmanın ise profesyonel iş
hayatı, sosyal aktiviteler gibi kategorilere de yer verdiği ortaya konmuştur. Bu
araştırmanın toplumsal cinsiyete göre ayrıştırılmış veritabanı sağladığı bunun da
Tunus’un bütçe ve politika belirlemesinde yardımcı olduğu belirtilmiştir.
24
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
Özellikle ücretsiz emeğin ekonomik değerinin birey ve ailelerin hayat
döngülerini nasıl değiştirtirdiğine de odaklanıldığı görülmüştür.
Panelde daha sonra tartışma bölümüne geçilmiştir. Tartışmada özetle ölçümlerin
henüz ırk/ cinsiyet ayrımcılığı yaşayan ya da engelli kadınlarla ilgili
değişkenlere ulaşmada yetersiz olduğu; çapraz kesenlerle ilgili bilgilere ihtiyaç
duyulduğu; ücretsiz işlerin değerini hesaplamanın önemli olduğu vurgulanmıştır.
6.5. Kadınlara ve Kız Çocuklarına İlişkin Bin Yıllık Kalkınma Hedeflerinin
Uygulanmasında Karşılaşılan Güçlükler ve Elde Edilen Başarılar
Panele BM Kadın Biriminin
başkanı Michelle Bachelet, Doğu ve Afrika
Çalışmaları Okulu akademisyenlerinden Naila Kabeer (Bangladeş), Birleşik
Krallık Doğum, erken doğan ve sağlık Sekreterliği Direktörü Carole Presern,
Hindistan Kalkınma Enstitüsü’nden Araştırmacı Lyla Mehta katılım sağlamıştır.
Açılış konuşması Bachelet tarafından yapılan panelde sırasıyla Toplumsal
Cinsiyet ve Yoksullukla Mücadele: Kadın ve Kız Çocuklarının Durumu, Binyıl
Kalkınma Hedeflerinde Sağlık: Kazanımlar, Başarısızlıklar ve Planlar, Kadın ve
Kız Çocuklarının Su ve Hijyen Hakkı konuları ele alınmıştır.
Açılış konuşmasını yapan Michel Bachellet, Binyıl Kalınma Hedeflerine
ulaşılabilmesi bağlamında küresel düzeyde konsensus sağlanmasını mümkün
gördüğünü ifade etmiştir. Ancak, üreme sağlığı, anne-çocuk ölümleri, sağlık
hizmetlerine erişim, temiz suya erişim, erken yaşta zorla evlendirme,
HIV/AIDS, çocuk yaşta anne olma gibi sorunlar tüm dünyada devam
etmektedir.
25
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
2015 yılında tamamlanacak Binyıl Kalkınma Hedeflerinin devamında, tüm bu
sorunlarla mücadelenin daha güçlü devam edilebilmesi için, odağına toplumsal
cinsiyet eşitliği bakış açısını yerleştiren yeni bir çerçeveye ihtiyaç vardır.
Yoksulluk ve açlıkla mücadele hedefi konusunda söz alan Kabeer, hedefe
ulaşılmasında kadın, erkek, genç ayrımı yapmaksızın sürekliliği sağlanmış
istihdama ve açlıkla mücadeleye ihtiyaç duyulduğunu belirtmiştir.
Kadın yoksulluğunun giderilmesi eğitim ile birlikte diğer bin yıl hedeflerine
ulaşılmasında kritik bir rol oynamaktadır, ayrıca kadın yoksulluğu ile mücadele
genel çerçevede ekonomik kalkınma açısından da oldukça önemlidir.
Öte yandan kadının istihdama katılımı önemlidir ama bu çalışmanın niteliği
toplumsal cinsiyet uçurumunun kapanabilmesi bağlamında önemlidir. Halen
kayıt dışı ve düşük ücretli çalışma bir sorun olmaya devam etmektedir. Diğer
alanlarda olduğu gibi bu alanda da ataerkil yapılanmadan kaynaklanan
engellerle
karşılaşılmaktadır.
Bu
alanda;
sektörel
politikalara
ihtiyaç
duyulmaktadır. Ayrıca kadınların iş yükünün azaltılması, sosyal güvenlik
konusunda toplumsal cinsiyet duyarlı gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasına
ihtiyaç vardır. Kadına yönelik şiddetin aynı zamanda ekonomik bir problem
olduğu unutulmamalıdır. Çok sayıda kadın korku nedeni ile çalışmayı
bırakmaktadır.
Yoksullukla
mücadele,
ekonomik
olarak
güçlendirmede
ekonomik kaynaklara erişim önemlidir ancak ne şekilde erişim sağlandığı,
insanların buna ulaşım şekilleri de bir o kadar önemlidir. Nicelikten öte niteliğe
odaklanmak gerekmektedir.
Presern ise konuşmasını sağlık konusunda gerçekleştirmiştir. Bu alanda yalnızca
üreme sağlığı konusunda ilerlemeler dikkat çekmektedir; ancak yapılması
gereken çok şey vardır. Bu alanda özellikle erken doğumlar ciddiyetini
korumaktadır. Ana-bebek ölümleri oranları halen endişe verici düzeydedir.
26
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
Erken yaşta zorla evlilik de üreme sağlığı sorunlarının temel nedenlerinden
birisini oluşturmaktadır.
Sağlık hakkı yoksullukla mücadelede de kritik bir rol oynamaktadır. Yemek, su,
ilaç, çevre vb. sağlık hakkı ile doğrudan bağlantılıdır. Bu alanda politik kararlık
çok önemlidir. Bu alanda ilerleme sağlanabilmesinde yasal düzenlemeler, politik
kararlılık ve yeterli bütçe ayrılması büyük önem arz etmektedir. Ancak bütçe,
insan kaynağı ve ilaç yetersizliği engel oluşturmaya devam etmektedir. Bu
alanda sağlık çalışanlarına eğitim verilmesi büyük önem arz etmektedir. En çok
odaklanılması gereken alan ise anne bebek ölümleridir; çünkü doğmamışsanız
diğer haklardan yararlanma hakkınız da yoktur.
Mehta sunumunu su ve hijyene erişim üzerine gerçekleştirmiştir. Su ve hijyene
erişim İnsan Hakları Konseyi tarafından insan hakkı olarak kabul edilmiştir. 780
milyon insan halen suya erişimde 1.2 milyar insan hijyene erişimde sorun
yaşamaktadır. Suya erişimin sağlanması, insanların bundan yararlandığı
anlamına gelmemekte, hizmet kalitesi bunu belirlemektedir.
Afrika ve Kuzey Asya bu alanda sorun yaşayan esas bölgedir. Bölgesel
farlılıklar, yerel ve kırsal alanlar gözden kaçırılmaktadır ve politikalar, cinsiyete
duyarlı değildir. Çalışmalarda süreklilik olmaması ve konu hakkında veri
olmaması da diğer sorunlu noktalardır. Eşitlik, bütünlük, gizlilik ve eşit
koşullarda yaşam için su ve hijyen hakkı büyük önem arz etmektedir. Binyıl
Kalkınma hedeflerine ulaşılabilmesi açısından da kritik rol oynamaktadır.
7. YAN ETKİNLİKLER
7.1. “Yasal Reformlar ve İyi Uygulamalar” Yan Etkinliği
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından düzenlenen yan etkinliğin
moderatörlüğünü, KSK Türkiye delegasyonundan Dr. Selma ACUNER
27
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
yapmıştır. Panelist olarak (konuşma sırasına göre), Hollanda Eğitim, Kültür ve
Bilim Bakanı Jet Bussemaker, Sayın Bakanımız Fatma ŞAHİN, Endonezya
Kadınların Güçlendirilmesi ve Çocukların Korunmasından Sorumlu Devlet
Bakanı Linda Amalia Sari, İngiltere Uluslararası Kalkınma Parlamento
Müsteşarı Lynne Featherstone, Azerbaycan Aile Kadın ve Çocuk Problemleri
Devlet Komitesi Başkan Yrd. Aynur Sofiyeva, UN Women İcra Direktörü
Yardımcısı John Hendra yer almışlardır.
Yan etkinlik, kadına yönelik her türlü şiddetle mücadele konusunda ülkelerin
mevcut durumunun tespitinin yanı sıra tecrübelerinin aktarımı, yasal reformlar
ve yasaların uygulamaya yansıtılması için yapılması gerekenler, kurumsal
hizmet modelleri ve sistemleri, farklı ve iyi uygulama örnekleri ile gelecekte
yürütülmesi
planlanan
diğer
yenilikçi
çalışmalar
çerçevesinde
gerçekleştirilmiştir.
Panelde dikkat çeken hususlardan biri Hollanda temsilcisi tarafından dile
getirilen ve Hollanda’da 2008’den beri uygulanan “Turuncu Ev-Orange House”
sistemi olmuştur.
Bu isim kuruluşa risk değerlendirmesinde kullanılan renklerden yola çıkarak
konmuştur. Buna göre risk değerlendirmesinde üç renk kullanılmaktadır:
sığınmaevi gerektirmeyen, daha hafif ve kısa süreli tedbirlerle çözülebilecek
vakalar için yeşil, çok ağır tehdit halinde kırmızı; kapsamlı bir hizmet gerektiren
ancak ağır risk taşımayan vakalar içinse turuncu kullanılmaktadır.
Turuncu Evin dışında Hollanda genelinde 30’un üzerinde sığınma evi
bulunmaktadır. Bu kuruluşu diğerlerinden ayıran temel özellik gizlilik esasına
dayanmıyor oluşudur; bir başka deyişle bu sistemde sığınmaevinin yeri gizli
değildir, tamamen topluma açık şekilde hizmet vermektedir.
28
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
Burada topluma ve hizmet sunulan gruba da kadına yönelik şiddetin ya da ev içi
şiddetin saklanmaması –utanılmaması gereken bir olgu olduğu, tüm toplumu
etkilediği ve önlenmesinin mümkün olduğu mesajı verilmektedir. Ayrıca
gizliliğin yarattığı izolasyon hissinin kaldırılması amaçlanmaktadır.
Sistem açıklık ve erişilebilirlik, yalnızca kadına değil tüm aileye hizmet sunma,
sığınma ve destek hizmetlerinin aynı binada yürütülmesi, güvenlik esası ve
danışma hizmeti ve ikametin birbirinden ayrılması olmak üzere 5 ilkeye
dayanmaktadır.
Kuruluş içinde aynı çatı altında bir taraftan destek hizmetleri yürütülürken diğer
taraftan acil sığınmaevi bulunmaktadır.
Destek hizmetleri kapsamında ev içi şiddet konusunda bilgi edinmek isteyen
herkese danışmanlık sunulmakta, grup çalışmaları yapılmaktadır.
Acil sığınmaevinde ise, kadın ve çocuklarına 6 haftaya kadar kalma olanağı
sağlanmakta, tüm aile bireyleri danışmanlık hizmeti sunulmakta ve güvenlik
planı ve aile planı hazırlanmaktadır.
Kuruluşta güvenlik büyük önem arz etmektedir. Kişilere yönelik risk
değerlendirmelerinin
ardından
yüksek
risk
halinde
ilgili
yeri
gizli
sığınmaevlerine gönderilmektedir. Ayrıca yeri belli olan ve erişim kolay yerde
olduğu için 7/24 personel görev yapmakta, bina içeriden ve dışarıdan
kameralarla izlenmekte, giriş ve çıkışlar sıkı takip altında tutulmaktadır. Altı
çizilmesi gereken nokta ise güvenlik konusunda ne bina içinde ne de dışında
polis ya da özel güvenlik bulunmamasıdır. Zira polisle çok güçlü bir işbirliği
bulunmakta, ortak çalışmalar yürütülmekte ve ihtiyaç halinde polisin çok kısa
sürede olay yerine intikal etmektedir.
29
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
Sayın Bakan Fatma ŞAHİN konuşmasında kadına yönelik şiddetin bir insan
hakkı ihlali ve aynı zamanda bir halk sağlığı problemi olduğuna ve insani
gelişme önünde büyük bir engel olup toplumları ekonomik, kültürel ve politik
yönden yoksullaştıran bir olgu olduğuna dikkat çekmiştir.
Sayın Bakan konuşmasında son 10 yılda gerçekleşen Anayasa, Türk Medeni
Kanunu, Türk Ceza Kanunu gibi temel yasal metinlerde kadın haklarını
güçlendiren değişikliklerden ve 6284 Sayılı Kanunun kadına yönelik şiddetle
mücadelede getirdiği yeniliklerden bahsetmiştir. Bakanlığımıza bağlı olarak
hizmet sunan kadın konukevleri ve Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri
konusunda da katılımcılar bilgilendirilmiştir.
İngiltere temsilcisi Lynne Featherstone ise kadına yönelik şiddetin kadın ve
erkek arasında sürekli devam eden eşitsizliklerin bir sonucu olduğunu ve eşitlik
hedefinin önünde bir engel olmaya devam ettiğini belirtmiş, konuyla ilgili yasal
çerçevenin çok önemli olduğunu ifade etmiştir. Temsilci aynı zamanda iyi
eğitilmiş profesyonellerin işbirliği içerisinde çalışmasının şiddetle etkin
mücadele için önemine dikkat çekmiş ve İngiltere’nin konuyla ilgili
deneyimlerini aktarmıştır.
7.2.
Türkiye-Belçika
işbirliğinde
“Kadınların
ve
Kızların
Zararlı
Uygulamalara Karşı Korunması: En İyi Deneyimlerin Paylaşılması” Konulu
Çalışma Kahvaltısı
Mart 2013 tarihinde Türkiye-Belçika işbirliğinde “Kadınların ve Kızların Zararlı
Uygulamalara Karşı Korunması: En İyi Deneyimlerin Paylaşılması” konulu bir
çalışma kahvaltısı düzenlenmiştir. Söz konusu çalışma kahvaltısına Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanlığı temsilcileri, TBMM Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği
Komisyonu temsilcileri, Adalet ve Kalkınma Partisi temsilcileri, Belçika
Delegasyonundan temsilciler katılım sağlamıştır. Söz konu çalışma kahvaltısı
30
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
AB Komisyonu Eşitlik Direktörü Aurel Ciobanu-Dordea moderatörlüğü
gerçekleştirmiş olup, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma Şahin,
BMGS Çocuklara Karşı Şiddetin Önlenmesi Özel Temsilcisi Marta Santos Pais,
Belçika Başbakan Yardımcısı, İçişleri ve Eşit Fırsatlar Bakanı Joëlle Milquet,
INTACT isimli Belçikalı STK’nın Koordinatörü Ms Thérèse Legros, AK Parti
Kadın Kolları Başkanı Güldal Akşit, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği,
Kadına Karşı Ayrımcılık Çalışma Grubu Üyesi Patricia Olamendi birer konuşma
gerçekleştirmiştir.
Söz konusu çalışma kahvaltısında, katılımcılar cinsiyet eşitsizliğinin kadınlar ve
kız çocukları üzerinde yarattığı olumsuzluklardan, erken yaşta evliliklerden,
kadınların sağlık hakkına erişiminin önündeki engellerden, kadınların cinsel ve
üreme sağlığı haklarına ilişkin dünyada var olan engellerden ve mevcut
engellerin kaldırılmasına ilişkin gerçekleştirilen önemli çalışmalara ilişkin
deneyim paylaşılması hakkında konuşmalar gerçekleştirmişlerdir.
Söz konusu etkinlikte Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma Şahin
konuşmasının başlangıcında ülkemizde ana hatlarıyla kadın haklarının
gelişiminden bahsetmiştir. Sayın Bakan konuşmasının devamında kadınların ve
kız çocuklarının eğitim imkanlarından yararlanması, sağlık haklarına erişimi,
ekonomik yaşama ve istihdama katılımı ve siyasete katılımı alanlarında
ülkemizde mevcut durum ve gerçekleştirilen çalışmalar hakkında katılımcıları
bilgilendirmiştir. Konuşmasının son bölümünde kadına yönelik şiddet
kapsamında gerçekleştirilen çalışmalardan bahseden Sayın Bakan, ASPB’nın
ilerleyen dönemdeki hedeflerinden bahsederek konuşmasını sonlandırmıştır.
31
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
7.3. Kadınların Teknolojiyle Güçlendirilmesi konulu Yan Etkinlik
Panel Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Türkiye Vodafone Vakfı ve Kagider
ortaklığında düzenlenmiş ve Newsweek Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Tina
Brown moderatörlüğünde gerçekleştirilmiştir.
Panelde Vodafone vakfı tarafından iyi uygulama örneği olarak “Teknolojide
Kadın Hareketi Projesi tanıtılmıştır. Kadının teknolojiyle güçlenmesini
hedefleyen, bu çerçevede eğitimlerin verildiği ve akabinde yapılan yarışma
sonucu kadınların teknolojik iş fikirlerini hayata geçirmeleri amacıyla can suyu
sermayesinin verildiği ilk sosyal sorumluluk projesi olan Teknolojide Kadın
Hareketinin, Türkiye Vodafone Vakfı'nın, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı
ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı himayelerinde; Türkiye
Kadın Girişimciler Derneği (KAGİDER) ve Türkiye Bilişim Vakfı (TBV)
işbirliğiyle hayata geçirildiği aktarılmıştır.
Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkanı Serpil Timuray, panelde yaptığı
konuşmada, şunları kaydetmiştir:
“İyilik İçin Mobil Teknoloji vizyonumuz doğrultusunda, mobil iletişim
teknolojilerine ilişkin bilgi birikimi ve inovasyon gücümüzü bireylerin ve
toplumun hayatını kolaylaştırmak üzere seferber ediyoruz. Dünyada Hillary
Clinton ve Cherie Blair tarafından desteklenen 'mWomen projesi'nin Türkiye
ayağı olarak hayata geçirdiğimiz Teknolojide Kadın Hareketi Projesi ile
kadınlarımızın
gücüne
teknolojiyle
güç
katarak
yetkin
girişimcilere
dönüşmelerini ya da hali hazırdaki girişimlerini geliştirmelerini, hatta bu sayede
dünyaya açılmalarını sağlamayı hedefliyoruz.
Eğitim ve teknoloji desteğimizle, iş fikri veya istihdam ihtiyacı olan yüzlerce
kadınımız, sosyal ve ekonomik hayatta söz sahibi oluyor. Kadın teknolojiyi
kullanarak ekonomik olarak daha da güçlenebilir, böylece zorlukların üstesinden
32
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
daha kolay gelebilir ve daha iyi mücadele edebilir. Projemizin bugün 'en iyi
uygulama' olarak dünyaya tanıtılmasından büyük mutluluk ve onur duyuyorum.”
KAGİDER Başkanı Gülden Türktan ise günümüzde kadının ekonomiye ve
istihdama aktif olarak katılmasının önündeki en büyük engelin, eğitime
erişimdeki sorunlar olduğunu dile getirerek, “Teknoloji ise eğitim alanındaki
kökleşmiş sorunları daha hızlı aşmamız için çok önemli bir araç. Bu proje ile
teknolojinin gücünü kadınlara aktarmayı hedefledik. Türkiye çapında 5 farklı
ilde eğitimler düzenledik, kadınlarla bir araya geldik. Şimdi bu birikimi
Teknolojik İş Fikri Yarışması ile taçlandırıyoruz. Kadın potansiyeline
inanıyoruz. Bu potansiyeli teknolojinin gücü ile daha etkili bir şekilde ortaya
çıkarmak için çalışıyoruz” dedi.
Vodafone Vakfı Direktörü Andrew Dunnett da, “Mobil teknolojiler, insanların
hayatına büyük katkılar sunuyor. Vodafone Vakfı, mobil teknolojileri, hem
kadınların hayatını iyileştirmeye yönelik hem de onları korumaya dönük
projelerde kullanıyor. Örneğin TecSOS cihazları, 5 ülkede aile içi şiddete maruz
kalan 22.000'den fazla kadının yardımına koştu. Bu teknolojiyi, Türkiye'nin de
aralarında bulunduğu 3 ülkede daha hayata geçirmeyi hedefliyoruz”
değerlendirmesinde bulundu.
7.4. Kadına Yönelik Şiddetin Sona Erdirilmesi ve Kadınların Cinsel
Haklarının ve Üreme Sağlığı Haklarının Tesis Edilmesi (Üst Düzey Yuvarlak
Masa)
Panel, Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı (ICPD) İçin Yüksek Düzey
İşgücü tarafından organize edilmiştir. Panele bakanlar, BM temsilcileri, 57.
KSK delegeleri ve sivil toplum kuruluşları katılım sağlamıştır. Panelin ortak ev
sahipleri Arjantin, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Türkiye Hükümetleri ve
Üreme Sağlığı Küresel Liderler Konseyidir.
33
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
Panelin moderasyonunu Gana temsilcisi Samuel Kissi üstlenmiştir. Kissi açılış
konuşmasında kadınların ve adolesan kızların dünyanın her yerinde şiddetin çok
farklı biçimlerine, fiziksel, duygusal ve cinsel istismara maruz kaldığını; kadın
ve kız çocuklarının doğum ve hamilelik dönemindeki komplikasyonlar ve
güvenli olmayan kürtaj sebebiyle hayatını kaybettiğini belirtmiştir. Kissi’ye gore
kadına yönelik şiddet ve üreme sağlığı ve haklarının ihlali ayrı konular olarak
ele alınmamalıdır. Bu hakların reddi ve inkarı da bir şiddet biçimi olup
kadınların temel özgürlükleri üzerinde kontrol sağlama amacı gütmektedir.
Filipinler temsilcisi Enrique Tayag Filipinlerde her gün 14 kadının ve 170
yenidoğanın hayatını kaybettiğini, 2012 yılında üreme sağlığıyla ilgili olarak
yeni bir yasa yaptıklarını ve bu yasayla doğum kontrolüne, cinsel eğitime ve
anne bakımına erişimin güçlendirildiğini belirtmiştir. Ayrıca Tayag Filipinlerde
erkeklerin kadına yönelik şiddete karşı birleştiğini ve çözümün bir parçası haline
geldiklerini ifade etmiştir. Erkek katılımıyla ilgili olarak Danimarka Birleşmiş
Milletler Daimi Temsilcisi Carsten Staur şiddete başvurmanın bir çözüm
sağlamayacağını erkeklere anlatmak için kapsamlı eğitim programlarının gerekli
olduğunu vurgulamıştır.
Uruguay
temsilcisi
Karina
Ruiz,
ülkesinin
uluslararası
taahhütlerin
uygulamasına yönelik çalışmalar yürüttüğünü ifade etmiş; 2008’de cinsel ve
üreme haklarını tanıyan ve koruyan bir yasanın yürürlüğe girdiğini belirtmiştir.
Panelde konuşmacılardan olan Sayın Bakan Fatma ŞAHİN Türkiye’deki yasal
gelişmeleri aktarmış; kadına karşı şiddetin sadece fiziksel olmadığını, ekonomik
ve psikolojik şiddetin de var olduğunu ve Türkiye’deki yeni yasal
düzenlemelerde şiddetin bu türlerinin de kapsama alındığını ifade etmiştir.
34
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
Ayrıca Sayın Bakan Türk Ceza Kanununda töre/namus cinayetlerinin adam
öldürmenin nitelikli halleri arasında düzenlendiğini ve cezasının 25 ila 30 yıl
arasında olduğunu belirtmiştir.
Nobel ödüllü, ICPD Yüksek Düzey Görev Gücü üyesi Liberya’lı Leymah
Gbowee konuşmasında “Şiddet mağduru bütün kadın ve kız çocuklarının kritik
öneme sahip hizmetlere, güvenlikleri için desteğe, sağlığa, barınmaya, yasal
desteğe ve diğer ihtiyaç ve haklara hızlı erişimi olmalıdır. Bu noktada,
hamilelikte istismar dahil olmak üzere şiddetin görmezden gelinen biçimlerine
maruz kalmış kadınları ve kız çocuklarını desteklemede cinsel sağlık ve üreme
sağlığı program ve hizmetlerinin stratejik rolü bulunmaktadır.” ifadelerini
kullanmıştır. Gbowee bu hizmetlerin; tüm tecavüz ve ensest mağdurları için; acil
doğum kontrolüne, HIV’i önlemek için temas sonrası profilaksiye ve sağlıklı
kürtaja erişimi de içeren tecavüz sonrası bakıma erişim sağlaması gerektiğini de
vurgulamıştır.
Panelistlerden kadına yönelik şiddet ve sebep ve sonuçları özel raportörü
Rashida Manjoo konuşmasında devletin önemli rolüne dikkat çekmiş, cinsel ve
üreme sağlığının ve haklarının ihlalinin çoğu zaman; zorunlu nüfus kontrolü,
özellikle marjinalleştirilmiş topluluklarda ve engellilerde olmak üzere kadınların
ve kız çocuklarının zoraki kısırlaştırılması, kürtaja ve doğum kontrolüne yönelik
cezai müeyyideler koymak gibi yöntemlerle doğrudan devlet eylemlerinin
sonucu olduğunu ifade etmiştir. Konuşmacı ayrıca, devletin bu hakların ihlali
durumunda eylemsiz kalmasının da bu hakların ihlaline katkı sağladığını
belirtmiştir.
Panelin son konuşmacısı UN Women yöneticisi Dr. Michelle Bachelet olmuştur.
Bachelet konuşmasında devam eden KSK görüşmelerine odaklanmıştır. Kabul
edilmiş karar metninde kadınların cinsel ve üreme sağlığı ve haklarına erişimine
vurgu yapılması gerektiğini belirten Bachelet, uluslarası toplumun kadınların
35
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
tam ve eşit hakları ve katılımı olmadan barış, gelişme ve eşitliğin mümkün
olmadığını anlaması gerektiğini ifade etmiştir. Ayrıca Bachelet; kadınların
güçlendirilmesi ve sürdürülebilir kalkınmanın kadınların cinsel ve üreme
sağlığıyla bağlantısının 20 yıl once Kahire’de tartışılmış olmasına rağmen hala
bu konuda mutabakata varılmamış olmasının ilginç olduğunu sözlerine
eklemiştir.
Bachelet, kadınların cinsel ve üreme sağlığı haklarının ve kadına yönelik şiddeti
sonlandırmanın 2015 sonrası kalkınma gündemi için kalkınma hedeflerinin
eksik halkaları olduğunu belirtmiştir.
7.5. Sürdürülebilir Kadın Hakları konulu Yan Etkinlik
Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı işbirliği
içerisinde 5 Mart 2013 tarihinde “Kadın ve Kız Çocuklarının Bugünü ve
Geleceği, Türk Koordinasyon Modelinin Diğer Uluslara Uyarlanabilirliği”
konusunda bir yan etkinlik düzenlenmiştir.
CBS kanalı BM muhabiri Frank Ucciardo’nun moderatörlüğünü üstlendiği
etkinlikte Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, TBMM Kadın Erkek
Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı, Kocaeli Milletvekili Azize Sibel Gönül,
California Üniversitesi Öğretim Üyesi Profesör Dr. Hilal Elver, New York
Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zehra Arat, İstanbul Üniversitesi Öğretim
Üyesi Doç. Dr. Burcu Kalkan ile Fatih Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç.
Dr. Şengül Çelik konuşmacı olarak yer almıştır.
Etkinlikte kadına karşı şiddetin bir insan hakkı ihlali, halk sağlığı sorunu olarak
görüldüğü; kalkınmanın, ilerlemenin ve ekonominin önünde en büyük
engellerden biri olarak değerlendirilidği kaydedilmiştir. Kız çocuklarının
okullaşma oranını arttırmak için yapılan pozitif ayrımcılık hakkında bilgi
verilmiştir.
36
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
Türkiye'de her çocuğun sağlık sigortalı doğduğu, 18 yaşına kadar da devletin
sağlık hizmetini bedava verdiği, Türkiye'nin dünyada anne-bebek doğum ölüm
oranlarını en hızlı düşüren ilk on ülkeden biri olduğunu hatırlatılmıştır.
Prof. Dr. Hilal Elver, kadın hakları konusunda dini ve kültürel etkenlerin
önemine işaret etmiştir. Batı değerleri ile oluşturulan, 'evrensel kadın hakları'
denilerek tüm dünyaya dayatılan anlayışın artık kabul görmediğini iddia eden
Elver; din, kültür gibi farklılıkların mutlaka göz önüne alınması gerektiğini
vurgulamıştır.
Türkiye'nin kadın haklarında Müslüman ülkelere model olma imkanının Batı
ülkelerine nazaran daha güçlü olduğuna işaret eden Prof. Dr. Elver ise "Bunu
Batı kamuoyu çokça dile getirip, 'Türkiye Müslüman demokratik' ifadesini
kullanıyorlar. Aslında Türkiye, Müslüman, (virgül) demokratik bir ülke. Bunu
Araplara karşı da Batı medyası kullanıyor ki Araplar bundan bundan hiç
hazzetmiyor." İfadesini kullanmıştır.
7.6. Kadına Yönelik Şiddet: Bizim Sorunumuz, Bizim Yanıtımız Yan Etkinliği
Söz konusu yan etkinlik Avrupa Konseyi ve Fransa Birleşmiş Milletler Daimi
Temsilciliği ortaklığında düzenlenmiştir. Panelin moderatörlüğünü Voice of
America UN Muhabiri Margaret Besheer yapmıştır. Andorra Dışişleri Bakanı ve
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Başkanı Gilbert Saboya Sunyé, Fransa
Kadın Hakları Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Najat Vallaud-Belkacem, Birleşmiş
Milletler Genel Sekreter Müsteşarı ve UN Women Başkan Yardımcısı Lakshmi
Puri, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Başkanı Jean-Claude Mignon ve
Avrupa Konseyi Genel Sekreter Yardımcısı Gabriella Battaini-Dragoni
etkinlikte panelist olarak yer almışlardır.
Panelin temel amacı uluslararası ve bölgesel düzeyde bağlayıcılığı olan yasal
anlaşmalar çerçevesinde İstanbul Sözleşmesinin anlamını ortaya koymaktır.
37
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
Sözleşmenin Avrupa ve ötesindeki ülkelerdeki hükümetler için kadına yönelik
şiddeti önlemede ve mücadele etmede etkili ve pratik bir araç olduğunun da altı
çizilmiştir.
Panelde sözleşmenin varolan yasaları tamamladığı, cinsiyet eşitliği ve kadınların
güçlendirilmesi konularında uluslararası çerçeveyi genişlettiği ifade edilmiştir.
Panelde dile getirilen hususlar aşağıda özetlenmiştir;
Doğrudan ya da dolaylı olarak kadına yönelik şiddetle ilgili olarak çeşitli
bölgesel sözleşmeler olsa da güncel olarak bağlayıcılığı olan sadece Amerika
Ülkeleri Organizasyonu tarafından kaleme alınan Belém do Pará Sözleşmesi ve
İstanbul Sözleşmesi bulunmaktadır. Bu tarz sözleşmelerin gerekli yasal çerçeve
sağlamak dışında kadının insan haklarının çiğnenemezliğinin vurgulanması
açısından sembolik önemi de vardır.
Sözleşmeler kadına yönelik şiddetin yok edilmesi konusunda artan küresel
uzlaşıyı pekiştirmekte ve kadın erkek arasındaki eşitsiz güç ilişkilerine vurgu
yapmaya yardımcı olmaktadır. Birlikte bu metinler yerel ve küresel kurallar,
standartlar belirlemekte ve ulusal ve yerel yasalara, politikalara ve eylemlere
entegre edilmektedir.
İstanbul Sözleşmesi kadına yönelik şiddetin ve ayrımcılığın yokedilmesiyle
cinsiyet eşitliği hedefleri arasındaki kritik bağlantıyı kurmaktadır. Şiddetten
özgür olma hakkıyla kadınların bütün sivil, politik, ekonomik, sosyal ve kültürel
hak ve özgürlüklerini deneyimleme becerileri arasında bağlantı bulunmaktadır.
Kadına yönelik şiddetin temeldeki nedenlerine vurgu yapmak önemlidir. Kadına
yönelik şiddet boşlukta gerçekleşmez ve doğrudan siyaset, ekonomi ve diğer
sosyal alanlarda cinsiyete dayalı ayrımcılıkla ilintilidir. Bu konu şiddetin
önlenmesi için de önem arz etmektedir. Önlemek sadece farkındalık artırma
38
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
faaliyetlerini içermez; bütün diğer cinsiyet politikalarıyla da bağlantılı olan
politikaları da kapsamalıdır. Şiddeti durdurmanın en iyi yolu ilk başta
gerçekleşmeden onu engellemektir.
Taahhüt ve eylemler arasında önemli bir boşluk bulunmaktadır. Kurallar ve
standartların varlığına rağmen hala 10 kadından 7’si hayatları boyunca yakın
ilişki içinde olduğu kişiden cinsel ve fiziksel şiddet görmektedir. 603 milyon
kadın aile içi şiddetin suç sayılmadığı bir ülkede yaşamaktadır. Gelişmekte olan
ülkelerde 3 kız çocuğundan biri çocuk gelin olarak evlendirilmektedir.
Normlar ve standartlarla birlikte sözleşme, uygulamanın yaygınlaştırılmasında
işlevli bir role sahiptir. Çünkü şiddeti önlemede ülkelerin özen yükümlülüğü
içerisinde hareket etmesi vurgusu şiddete cevap oluşturmaktadır. Bu aynı
zamanda kadına yönelik şiddetin özel bir konu olduğu algısını da kırmaktadır.
Kadına yönelik şiddet en yüksek siyasi düzeyde sorumluluk ve eylem gerektirir.
7.7. UNDP, UNFPA, UNWOMEN ve UN Volunteers tarafından düzenelen
“Erkekler neden şiddet uygular ve erkek şiddeti ni nasıl durdurabiliriz?”
konulu yan etkinlik
UNDP, UNFPA, UNWOMEN ve UN Volunteers tarafından düzenlenen
“Erkekler neden şiddet uygular ve erkek şiddetini nasıl durdurabiliriz?” konulu
yan etkinlik 8 Mart 2013 tarihinde 6 No’lu Konferans Salonunda
gerçekleştirilmiştir.
Söz konusu etkinlikte UNDP, UNFPA, UNWOMEN ve UN Volunteers
tarafından Güney Asya’da gerçekleştirilen kadına yönelik şiddet araştırmasının
sonuçları katılımcılarla paylaşılmıştır. Söz konusu araştırma Bangladeş,
Kamboçya, Çin, Endonezya, Papua Yeni Gin eve Sri Lanka’dan 10,178 erkek
üzerinde uygulanmıştır. Ankete katılan erkeklere çocuklukları, ilişkileri,
39
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
sağlıkları, cinsel tecrübeleri, toplumsal cinsiyet algıları ve kadına şiddet
uyguyalıp uygulamadıkları sorulmuştur.
Araştırma
bulguları
paneled
katılımcılar
ile
paylaşılmıştır.
Araştırma
kapsamında 18-49 yaş grubundan 10,178 erkek, sonuçları doğrulamak üzerine
de 2557 kadın ile görüşülmüştür. Araştırma Asya-Pasifik bölgesinde
gerçekleştirilen en büyük erkek fail araştırmasıdır. Araştırmaya katılan her iki
erkekten biri şiddet uygulamış, 4 erkekten biri ise cinsel şiddet uygulamıştır.
Araitırma sonuçlarına göre bazı bölgelerde şiddet %25 iken, bazı yerlede ise
%80’e çıkmaktadır.
Araştırma sonuçları şunu göstermektedir ki; “şiddet önlenemez değildir”.
Kadına yönelik şiddeti etkileyen çeşitli nedenler bulunmaktadır. Baskı ve
kontrol davranışı, erkeklik algısı ve geçmiş yaşamda karşılaşılan şiddet
deneyimi bireysel olarak şiddeti etkilemektedir. Araştırmaya katılan erkeklerin
%87’si “erkek olmanın sert-güçlü olmayı gerektirdiğini” söylemişlerdir.
Ataerkil erkeklik algısının erkeklerin daha düşük düzeyde empati kurmalarına
yol açtığı ortaya çıkmıştır. Geçmişinde şiddete maruz kalan erkeklerin ilerleyen
yaşamlarında birlikte yaşadıkları kadınlara şiddet uygulama oranı şiddet
yaşamamış erkeklere göre hayli yüksektir.
Toplumsal-yapısal düzeyde şiddeti etkileyen unsurlara baktığımızda en temelde
toplumda
cinsiyet
eşitsizliğinin
varlığı,
çatışma
ve
kırılganlık
göze
çarpmaktadır. Araştırma sonuçlarına göre ülkeler ve bölgeler arası şiddet
uygulama farklılığı ile cinsiyet eşitsizliği arasında doğrudan ilişki vardır.
Cinsiyet eşitsizliği arttıkça şiddet de artmaktadır. Ayrıca özellikle çatışma
yaşanan bölgelerde tecavüz vakalarının sayısı diğer yerlere göre çok daha
yüksek olduğu görülmektedir.
40
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
Araştırma sonuçlarına göre en temel vurgulanması gerekn husus “Şiddetin
Önlenebilir” olduğudur. Şiddeti önlemek için hem bireysel hem de toplumsal
düzeyde önemli çalışmalar yapılması gerekmektedir. Bu çerçevede şiddeti
meşrulaştıran toplumsal normların, erkekliğe ilişkin algıların değişmesi,
erkekliğin “şiddet karşıtı ve empati kuran” bir yapıya büründürülmesi
gerekmektedir.
Ayrıca
kadınların
güçlendirilmesi
ve
şiddete
karşı
kırılganlıklarının ortadan kaldırılması zorunludur. Son olarak toplumsal cinsiyet
eşitliğinin tüm toplumda sağlanması en önemli anahtardır.
7.8. Kadına Yönelik Şiddet Eylem Planlarının (UEP) Uygulanması
Konusunda Deneyimler
Etkinlik; Çek Cumhuriyeti, Peru ve Zambiya işbirliğinde düzenlemiştir.
Etkinlikte bu üç ülkenin yanı sıra Norveç deneyimi de paylaşılmıştır.
Çek
Cumhuriyeti’nin
konu
hakkındaki
UEP’si
2011-2014
dönemini
kapsamaktadır. Plan’da 32 hedef (aktivite) yer almakla birlikte, medya ve
farkındalık başlıkları ile yaşlılara yönelik şiddet başlığı özellikle dikkat
çekmektedir. Öte yandan UEP’nin en güçlü yanı Plandaki aktivitelerin
gerçekleştirilmesi amacıyla ayrı bütçe ayrılmış olmasıdır.
Planın hazırlık ve onay süreci de özellikle dikkat çekmektedir. Zira Plan, Kadına
Yönelik Şiddetin Önlenmesi adını taşıyan bir Komite tarafından hazırlanmış ve
hükümet tarafından imzalanmıştır. Yalnızca ilgili bakan değil tüm bakanlarca
onaylanmış olması, Planın uygulanması bakımından da güçlü bir noktadır.
Aynı şekilde Planın izlenme ve değerlendirmesi de asıl olarak İçişleri
Bakanlığınca yapılmakta, konu hakkında asıl sorumlu bakanlık olan Sosyal İşler
Bakanlığı ile ise işbirliği sağlanmaktadır. İzleme Raporları daha sonra, Planı
hazırlayan Komite tarafından da denetlenmektedir. Komite inceleme ardından
öneri de sunabilmektedir.
41
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
Planın güçlü yönlerinden birisi de şiddetin ekonomik maliyeti ve Planın etkinliği
konusunda araştırma öngörülmüş olmasıdır.
Norveç’te ise kadına yönelik şiddet konusunda ayrı bir UEP bulunmamaktadır.
Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda hazırlanmış Planda konuya yer verilmiş
ve somut aktiviteler öngörülmüştür. Örneğin sığınmaevlerine mali destek
sağlanması konusunda öngörülmüş bir faaliyet bulunmaktadır ve bu çerçevede
UEP bütçesinden kadın örgütlerine fon verilmektedir.
Etnik azınlıkların maruz kaldığı şiddet, tecavüz mağdurlarına yönelik acil durum
odaları d eylem planında yer alan konular arasındadır.
Yine Norveç’te Şiddet ve Travmatik Durum Çalışmaları konusunda bir merkez
bulunmaktadır.
1987 yılında kurulan Şiddetin Alternatifi adlı kuruluş ise saldırgana yönelik
çalışmaları ile dikkat çekmektedir. Kurulduğundan bu yana 1217 saldırgana
yönelik çalışma yürüten kuruluş artık çalışmalarına diğer aile bireylerini de dahil
etmektedir.
Kuruluşta sunulan terapinin dayandığı 4 sacayağı bulunmaktadır. Bunlar risk
değerlendirmesi, saldırganın kişisel tarihi ve erkeklik, sorumluluklar ve şiddetin
sonuçlarının farkına varmaktır.
Çek Cumhuriyeti ve Norveç örneğinin ülkemizde hali hazırda yürürlükte olan
UEP’lerin
etkinliği
açısından
değerlendirilmesinin
yararlı
olacağı
değerlendirilmektedir. Bu anlamda 2013 yılı sonunda uygulama süresi
tamamlanacak olan Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ulusal Eylem Planı’nın yeniden
hazırlanması sürecinde tüm Bakanlık temsilcilerinden oluşan izleme ve
denetleme görevi de olan bir komite oluşturulması, 2012 itibariyle yürürlüğe
giren Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı, bu Planı’nın bir
42
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
alt başlığı olarak ele alınıp ona dahil edilmesi, faaliyetlerin uygulanması için
bütçe ayrılması ve Planın Başbakan ve sorumlu diğer tüm bakanların imzasıyla
yayımlanması bir öneri olarak sunulabilir.
Yine saldırgana yönelik terapi olanaklarının geliştirilmesi ve bu alanda sivil
toplum kuruluşları ile işbirliğine gidilmesi de bir öneri olarak değerlendirilebilir.
8. KARAR TASARILARI
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. dönem oturumunda;
 Filistinli kadınların durumu ve Filistinli kadınlara destek verilmesi,
konusunda bir karar tasarısı kabul edilmiştir.
9. SONUÇ BELGESİ
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu dönem toplantılarında ülkeler
arasında gerçekleştirilen müzakereler yoluyla ana tema üzerinde bir “Karar
Metni” oluşturularak yayınlanmaktadır. “Kadınlara ve Kız Çocuklarına Yönelik
Her Türlü Şiddetin Yok Edilmesi ve Önlenmesi” ana teması üzerine 4 Mart 2013
tarihinde başlayan müzakeler 15 Mart 2013 tarihinde tamamlanmış ortak bir
metin üzerine ülkeler arasında fikirbirliği sağlanmıştır. Söz konusu “Karar
Metni” EK-3’te yer almaktadır.
10.
BM
KADININ
STATÜSÜ
KOMİSYONU
GELECEK
OTURUMLARINA İLİŞKİN BİLGİLER
2014 KSK Oturumunun Temaları:
 Öncelikli Tema: Kadınlar ve kız çocukları için Bin Yıl Kalkınma
Hedeflerinin
uygulanmasında
mücadele
ilerlemeler,
43
alanları
ve
kaydedilen
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
 Gözden geçirme teması: Tam istihdama ve iyi işe eşit erişimlerinin teşvik
edilmesi de dahil, kadınların ve kız çocuklarının eğitim, öğretim, bilim ve
teknolojiye erişimleri ve katılımları,
11. İKİLİ GÖRÜŞMELER
11.1. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in Norveç Çocuk,
Eşitlik ve Sosyal Entegrasyon Bakanı Inga Marte Thorkildsen ile görüşmesi
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma ŞAHİN Norveç Çocuk, Eşitlik ve
Sosyal Entegrasyon Bakanı Inga Marte THORKİLDSEN ve ekibi ile 4 Mart
2013 tarihinde bir görüşme gerçekleştirmiştir. Söz konusu görüşmeye Türk
Heyetinden Canan CANDEMİR ÇELİK, Özlem BOZKURT GEVREK, Neval
ORBAY ve Mehmet ERDOĞAN katılım sağlamıştır.
Söz konusu görüşmede Norveç temsilcisi tarafından Türkiye’nin çalışmalarının
çok etkileyici olduğu, iyi yönde bir gidişat olduğunun gözlemlendiği ve özellikle
Suriye’den gelen mültecilerin kabul edilmesinin cömert ve örnek bir davranış
olduğu belirtilmiştir. Toplantıda İstanbul Sözleşmesinin çekincesiz olarak
imzalanmasının Türkiye için çok önemli olduğu, tüm Müslüman ülkelere bu
alanda liderlik ve önderlik yapma vizyonunu gösterdiği aktarılmıştır. Suriye için
gösterilen hassasiyetin uluslararası toplumdan da beklendiği Suriye’nin
kaynaklarının Suriye halkı için kullanılabileceği çatışmasız bir gelecek
beklentisi dile getirilmiştir. Bu tip çatışmalı ortamlarda özellikle kadınların ve
kız çocuklarının olumsuz etkilendiği ve bu etkiyi azaltmak için Türkiye’nin her
türlü yardıma hazır olduğu eklenmiştir. Bu çerçevede Türkiye’nin içe kapalı bir
tutum izleyemeyeceği gerek bu ve benzeri durumlarda yabancı ülke
vatandaşlarına gerektiğinde ise yurtdışında yaşayan Türklere yardımcı olmak
için elinden geleni yapacağı belirtilmiştir.
44
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
Toplantıda KSK’da alınacak taslak karar süreci de gündeme gelmiştir. Özellikle
17 ülkeden oluşan Vatikan, Rusya, İran ve Suriye gibi ülkelerin başı çektiği
cross-regional
group
tarafından
insan
haklarının
genişletilmesini
engelleyebilecek tarzdaki yaklaşımlar eleştirilmiş ve bu konuda ittifak içinde
çalışma beklentisi aktarılmıştır.
Toplantıda son olarak Arap Baharı gündeme gelmiştir. Arap devriminin tetik
noktalarından biri olarak kadınların hak ve özgürlük çabaları ortaya konarak bu
alanlarda bir gerileme olacaksa Mısır’ın kendi içinde bunu sorgulaması
gerektiği; böyle bir durum oluşursa Türkiye’yi örnek almaları yönünde
yönlendirilmesinin etkili olacağı belirtilmiştir.
11.2. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in İtalya Çalışma,
Sosyal Politikalar ve Eşit Fırsatlar Bakanı Elsa Fornero ile görüşmesi
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma ŞAHİN İtalya Çalışma, Sosyal
Politikalar ve Eşit Fırsatlar Bakanı Elsa FORNERO ve ekibi ile 4 Mart 2013
tarihinde bir görüşme gerçekleştirmiştir. Söz konusu görüşmeye Türk
Heyetinden Kemalettin AYDIN, Özlem BOZKURT GEVREK, Neval ORBAY
ve Mehmet ERDOĞAN katılım sağlamıştır.
Görüşmede öncelikle İtalya’da 2 yıl önce Anayasal bir çerçevede kurulan
teknokratik hükümet gündeme gelmiştir. Ekonomik krizi aşabilmek için tüm
parlamentonun olurunu alan bu hükümetin krizin aşılmasında büyük rolü olduğu
belirtilmiştir. Türkiye’de de benzer şekilde 2001 krizi sonrası kurulan hükümetin
zorlu kararlar alarak krizi fırsata dönüştürdüğü aktarılmıştır.
İtalya ve Türkiye’nin ortak tarihi, Türkiye’nin AB sürecindeki İtalya’nın büyük
desteği ve iki ülke arasındaki dostluğun geliştirilmesi; kadın hakları ile ilgili
45
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
olan değerler başta olmak üzere ortak siyasi değerlerin paylaşılması konuları da
gündeme gelmiştir. Kadının toplumdaki yeri, önemi ve güçlendirilmesi gereği
paylaşılmıştır. Özellikle ekonomik gelişmenin sağlanmasının yanı sıra ülkelerin
insan kaynağına; insanların hak ve özgürlüklerine, kadın erkek eşitliği
çerçevesinde, hak ve fırsat eşitliği sağlamasının gerekliliğine vurgu yapılmıştır.
Türkiye’nin, eğitimdeki ilerlemesi, anne ölüm hızlarındaki en hızlı düşüşün
sağlanması gibi başarılarından bahsedilmiştir.
Ekonomik şiddetin kadına yönelik şiddetle ilişkisi ele alınmış ve ekonomik
sorunların hayatı çok zorlaştırdığının ve erkek işsiz olduğunda şiddete eğilimi
artırdığı gözlendiğinin üzerinde durulmuştur. Bu bağlamda İtalya’da ekonomik
zorluklar ve aile içi şiddet arasındaki ilişkiyi ortaya koyacak bir araştırma
yapıldığı ve kısa bir süre içinde sonuçları açıklanacağı belirtilmiştir. Bu alandaki
araştırmaların çok değerli olduğu; her ülkenin kendi çerçevesinde bilimsel
verilere sahip olmasının çok önemli olduğu örneğin 2001 krizinden sonra
boşanmaları çok artırdığı aktarılmıştır. Bu çerçevede politikacıların bilgiye
dayalı ve sonuç odaklı politika oluşturmasının önemli olduğu kaydedilmiştir.
11.3. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in İspanya Sağlık,
Sosyal Hizmetler ve Eşitlik Bakanı Ana Mato ile görüşmesi
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma ŞAHİN ile İspanya Sağlık,
Sosyal Hizmetler ve Eşitlik Bakanı Ana Mato ekibi ile 4 Mart 2013 tarihinde bir
görüşme gerçekleştirmiştir. Söz konusu görüşmeye Türk Heyetinden Azize
Sibel GÖNÜL, Özlem BOZKURT GEVREK, Aslıgül ÜĞDÜL ve Mehmet
ERDOĞAN katılım sağlamıştır.
Görüşmede İspanya ile Türkiye’nin ortak geçmişinin birbirine benzer
coğrafyanın, insanları olmasının işbirliği için önemli olduğu vurgulanmış ve
Türkiye’ye AB sürecindeki İspanya’nın desteği ortaya konmuştur. Kadına
46
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
yönelik şiddet konusunda da bu ortaklıkların nasıl gelişebileceğinin incelenmesi
gereği belirtilmiştir. Şiddetin bitmesi için öncelikle eşitsizliğin ortadan
kaldırılması gerektiği, kadının istihdam ve eğitim alanında güçlendirilmesinin
önemi, bu alanda verilecek eğitimlerin önemli olduğu; sadece erkeklerin değil
eski bakış açısına sahip kadınların da değişmesi gerektiği dile getirilmiştir.
Ayrıca dönüşümün sağlanabilmesi için KSK’nın ve genel olarak Birleşmiş
Milletler’in yol gösterici olduğu ve küresel bir toplumda yaşamamız hasebiyle
tüm tarafların ortaklığının gerekli olduğu ifade edilmiştir. Özel sektörle işbirliği
yapmanın, teşvik programlarının önemi; çalışan kadınlara kreş desteği ve doğum
izinlerinin katkıları vurgulanmıştır. İspanya’da şiddete maruz kalan her kadının
özel sektörde istihdamının sağlandığı ve medyayla anlaşma yapılarak medyada
yer alan ayrımcılık içeren yayınların engellenmesi çabası aktarılmıştır.
Toplantı iki tarafın da karşılıklı olarak birebirlerini ülkelerine davet etmeleri ve
yerinde ziyaretler ve ikili toplantılarla bu işbirliğini güçlendirme dilekleriyle
sonlanmıştır.
11.4. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma Şahin’in Fransa Kadın
Hakları Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Najat Vallaud-Belkacem ile
görüşmesi
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma Şahin Fransa Kadın Hakları
Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Najat Vallaud-Belkacem ve ekibi ile 4 Mart 2013
tarihinde bir görüşme gerçekleştirmiştir.
Söz konusu görüşmede Fransa temsilcisi Sayın Bakan Fatma ŞAHİN’i Genel
Oturum’da gerçekleştirdiği konuşma için tebrik etmiş, konuşmada geçen 6284
Sayılı Kanun ve teknik takip uygulamalarıyla ilgili olarak bilgi istemiştir. Fransa
temsilcisinin bir diğer merak ettiği husus ise mali krizin yaygın olduğu bir
47
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
dönemde Türkiye’nin böyle kapsamlı bir kanun için nasıl bütçe sağladığı
olmuştur.
Bu kapsamda temsilciye 6284 Sayılı Kanunun İstanbul Sözleşmesine uygun
olarak çıkarıldığı aktarılmış, Türkiye’nin son yıllarda sağladığı ekonomik
büyümenin sosyal politikalara da olumlu yansıdığı ve bu alana ayrılan bütçenin
1.3 milyar tl’den 20 milyar tl’ye çıktığı vurgulanmıştır.
Ayrıca; kadına yönelik şiddetin bir sonuç olduğu, eğitimde, istihdamda ve
sağlıkta fırsat eşitliği yaratmadıkça ve yoksullukla etkin olarak mücadele
edilmedikçe başarı şansının düşük olduğu anlatılmış, Fransa bakanına
Türkiye’nin anne-bebek ölümlerini düşürmede yakaladığı ivme ve Türkiye’nin
üzerinde çalıştığı kreş, süt izni, esnek çalışma gibi modeller hakkında bilgi
verilmiştir.
İkili görüşmede, Fransa Bakanına Fransa’nın hem istihdamı hem de
doğurganlığı nasıl artırdığı sorulmuştur. Fransa temsilcisi bu kapsamda kreşlerin
yaygınlaştırıldığını, anne-baba çocuklarını kreşte değil de evde bakmak isterse
devletin çeşitli yardımlar sunduğunu aktarmış kadını iş gücü piyasasından uzun
süre
uzakta
tutmak
yerine
annelik-babalık
izinlerinin
orta
noktada
buluşturulması gerektiği aktarılmıştır.
Türkiye tarafı görüşmede ilgili Avrupa Birliği fasıllarının açılması için
Fransa’nın desteğini istemiş, Fransa yeni hükümetin Türkiye’nin AB üyeliğiyle
ilgili olarak farklı bir konumda olduğunu ve bu talebin kayda geçirildiğini
belirtmiştir.
Son olarak da Fransa Bakanı, Sayın Bakan Fatma ŞAHİN’i 3-4 Temmuz 2013
tarihlerinde Paris’te gerçekleşecek “Toplumda Kadının Statüsü” konulu Akdeniz
İçin Birlik toplantısına davet etmiştir.
48
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
11.5. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma Şahin’in Hollanda
Eğitim, Kültür ve Bilim Bakanı Jet Bussemaker ile görüşmesi
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma Şahin Hollanda Eğitim, Kültür ve
Bilim Bakanı Jet Bussemaker ve ekibi ile 4 Mart 2013 tarihinde bir görüşme
gerçekleştirmiştir. Görüşmeye İstanbul Milletvekili Sn. Sedef Küçük, Büyükelçi
Sn. Aslıgül Üğdül, Kadının Statüsü Genel Müdürü Sn. Özlem Bozkurt Gevrek
ve Dışişleri Bakanlığı temsilcisi Sn. Neval Orbay da katılım sağlamıştır.
Söz konusu görüşmede karşılıklı olarak iki ülke arasındaki işbirliğinin son
yıllarda iyi bir aşamaya geldiği ve bu işbirliğinin daha da kuvvetlendirilebileceği
dile getirilmiştir.
Görüşmede en çok üzerinde durulan konu Hollanda’da yaşayan Türk
vatandaşları/kadınları olmuştur. Bu kapsamda Türkiye tarafı sorunların kültürel
farklardan kaynaklandığını ve bu konuda Türkiye’nin çalışma yapabilecek
altyapıya sahip olduğunu belirtmiştir. Hollanda tarafı konuyla ilgili olarak
Türkiye’nin Belçika’yla gerçekleştirdiği projenin önemli olduğunu ama proje
içeriğinin entegrasyonu daha da zorlaştıracak şekilde düzenlenmemesi
gerektiğini ifade etmiştir.
Bunların yanı sıra kadına yönelik şiddet, töre ve namus cinayetleri, zorla
evlendirme gibi konuları içeren bir mutabakat zaptının iki ülke tarafından
imzalanması kararlaştırılmıştır.
Son olarak Hollanda tarafı Sayın Bakan Fatma ŞAHİN’i Hollanda Kadın
Sığınmaevleri Federasyonu tarafından düzenlenecek konferansa davet etmiştir.
Konferans tarihi henüz netleştirilmemiştir.
49
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
11.6. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in Liberya Cinsiyet ve
Kalkınma Bakanı Julia Duncan-Cassell ile görüşmesi
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma ŞAHİN Şahin’in Liberya
Cinsiyet ve Kalkınma Bakanı Julia DUNCAN-CASSELL ve ekibi ile 4 Mart
2013 tarihinde bir görüşme gerçekleştirmiştir. Söz konusu görüşmeye Türk
Heyetinden Dilek YÜKSEL, Şamil TAYYAR, Özlem BOZKURT GEVREK,
Aslıgül ÜĞDÜL ve Mehmet ERDOĞAN katılım sağlamıştır.
Söz konusu görüşmede öncelikle Türkiye’nin İstanbul sözleşmesini ilk
onaylayan ülke olması gündeme gelmiştir. Liberya’da ise devlet başkanının
kadın olduğu, politik hayatta çıtanın çok yüksek olduğu ancak eğitim hayatı ve
kadınların güçlendirilmesi noktasında çalışmalara ihtiyaç duyulduğuifade
edilmiştir.
Kadınların
güçlendirilmesi
ve kadın-erkek
fırsat
eşitliğinin
sağlanması halinde kadına yönelik şiddetle mücadelenin kolaylaşacağı çünkü
şiddetin bir sonuç olduğu vurgulanmıştır.
Görüşmede iki ülke arasındaki ilişkilerin nasıl geliştirilebileceği konusu da
gündeme gelmiştir. Liberyalı Bakan, kapasite geliştirme teknik yardım
konularında desteğe ihtiyaçları olduğunu; iç savaş sonrası altyapının ve eğitim
sisteminin çöktüğünü; ilk öğretim parasız olsa da sonrasının paralı olması
nedeniyle genç kızların eğitime katılma oranlarının çok düşük seviyelerde
kaldığını belirtmiştir. Yatılı okul projelerinin önemi vurgulanmıştır. Eğitim en
önemli hedeflerden biri olduğu ancak Liberya’da kızların çok erken yaşlarda
evlendiği ve 10’lu yaşlarda çocuk annelerin görüldüğü de vurgulanmıştır.
Türkiye’de bu sorunla mücadelede eğitimin önemli rol oynadığı, ailelerin teşvik
edildiği, gerektiğinde maddi yardımların kullanıldığı aktarılmıştır. Ayrıca
Başbakanlık Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı’nın yatılı okul
projeleriyle ilgilendiği ve Liberya’dan resmi talep gelmesi halinde bu konuda
girişmilerde bulunulacağı iletilmiştir. Buna ek olarak Liberya’ya uzman desteği
50
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
verilebileceği, Liberyalı uzmanlar için Türkiye’de sistemin anlatılacağı
programlar düzenlenebileceği dile getirilmiştir.
11.7. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in İngiltere
Uluslararası Kalkınma Parlamento Müsteşarı Lynne Featherstone ile
görüşmesi
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma ŞAHİN İngiltere Uluslararası
Kalkınma Parlamento Müsteşarı Lynne FEATHERSTONE ve ekibi ile 4 Mart
2013 tarihinde bir görüşme gerçekleştirmiştir. Söz konusu görüşmeye Türk
Heyetinden Alev DEDEGİL, Özlem BOZKURT GEVREK, Aslıgül ÜĞDÜL,
Neval ORBAY ve Mehmet ERDOĞAN katılım sağlamıştır.
Görüşmede öncelikle İngiltere’nin Türkiye’ye olan dostça tutumundan ötürü
duyulan memnuniyet dile getirilmiştir. İşbirliği yapmanın önemli ve değerli
olduğu ortaya konmuştur.
Daha sonra kadına yönelik şiddetin bir dünya problemi olduğu, İngiltere’de bu
alandaki eğitimlerin 30 yıl önce başladığı ancak İngiltere çok gelişmiş bir ülke
olsa da kadın erkek eşitliği ile ilgili sorunlar olduğu 100 eylem içeren bir Ulusal
Eylem Planı’nın kısa süre önce uygulamaya konduğu ifade edilmiştir.
Türkiye’de de benzer sorunlar olduğu; yıllarca kadına yönelik şiddetin sosyal
sorun olarak görülmediği; mücadelenin başlamasında bir genelgenin önemli rol
oynadığı, birçok kanunun yeniden düzenlendiği aktarılmıştır.
Görüşmede 57. KSK süreci de ele alınmıştır. Rusya başta olmak üzere bazı
ülkelerin süreç ile ilgili olumsuz yaklaşımları ve bu ülkelerin özellikle üreme
sağlığı konusundaki olumsuz tutumları ortaya konmuştur. O nedenle Taslak
Karar sürecinde kadına yönelik şiddet alanında en azından kazanımların
korunması için çaba gösterilmesi gerektiği; Türkiye’nin bu bağlamdaki
51
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
desteğinin önemi ifade edilmiştir. Türkiye’nin Arap, Ortadoğu, Müslüman ve
Türki ülkelerde belirli bir ağırlığı olduğu gündeme gelmiştir.
Görüşmede son olarak İngiltere’de yaşayan Türkler için eğitim, şiddet gibi
alanlarda ortak çalışmalar yapabileceği ifade edilmiştir. Özellikle kız çocukları
ile
ilgili
olarak
ailelerin
eğitiminin
önemli
katkılar
sağlayabileceği
vurgulanmıştır.
11.8. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma Şahin’in Pakistan İnsan
Hakları Federal Sekreteri Shaigan Shareef ve Ulusal Kadının Statüsü
Komisyonu Başkanı Khawar Mumtaz ile görüşmesi
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma Şahin Pakistan İnsan Hakları
Federal Sekreteri Shaigan Shareef ve Ulusal Kadının Statüsü Komisyonu
Başkanı
Khawar
Mumtaz
ile 4
Mart
2013
tarihinde bir
görüşme
gerçekleştirmiştir.
Söz konusu görüşmede karşılıklı olarak iki ülke arasında kültür ve medeniyet
ortaklığı dile getirilmiş ve bu ortaklıklardan hareketle verimli işbirliklerinin
sağlanabileceği ifade edilmiştir.
Görüşmede Pakistan tarafı, ülkelerinde siyasi istikrar sağlanır sağlanmaz kadın
hakları
konusundaki
çalışmaların
hızlanacağı,
kadınların
kalkınmaya
katılımlarını artırmak için programlar yürütüleceği belirtmiştir.
Edinilen bilgiye göre Pakistan’da kadına yönelik şiddet, zararlı pratikler ve
ayrımcılıkla ilgili yeni yasalar bulunmaktadır. Fakat yasalara rağmen gelenekler
günlük yaşamda belirleyici olmakta ve uygulamada sorunlar yaşanmaktadır.
Yasalar sosyal alanda tepkiyle karşılanabilmekte ve kabul görmemektedir.
52
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
Türkiye tarafı da benzer tepkilerin Türkiye’de de geçerli olduğunu, halbuki
kadınların
güçlenmesiyle
ailenin
güçleneceğini,
barış
ve
kalkınmanın
sağlanacağını ifade etmiştir.
Son olarak Pakistan Bakanı 6284 Sayılı Kanunun uygulamasını yerinde görmek
amacıyla Türkiye’ye davet edilmiş ve bir işbirliği protokolü oluşturulması
konusunda mutabakata varılmıştır. Ayrıca Pakistan tarafı Kadının Statüsü
Komisyonunda Türkiye’nin liderliğinden mutluluk duyacaklarını belirtmiştir.
11.9. ASPB Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Sayın Bakan Fatma Şahin’in
Avrupa Konseyi Genel Sekreter Yardımcısı Battani-Dragoni görüşmesi
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma ŞAHİN Avrupa Konseyi Genel
Sekreter Yardımcısı BATTANI-DRAGONI ve ekibi ile 5 Mart 2013 tarihinde
bir görüşme gerçekleştirmiştir. Söz konusu görüşmeye Türk Heyetinden Öznur
ÇALIK, Özlem BOZKURT GEVREK, Aslıgül ÜĞDÜL, Neval ORBAY ve
Mehmet ERDOĞAN katılım sağlamıştır.
Görüşmede öncelikle Türkiye’nin İstanbul sözleşmesini ilk onaylayan ülke
olması gündeme gelmiştir. İstanbul sözleşmesine Türkiye’nin verdiği destek,
Türkiye’nin oynadığı rol ve uluslararası camiada kadın konusunda izlenen
kararlı tutum takdir edilmiş, Türkiye’nin örnek olarak gösterildiği ifade
edilmiştir. Avrupa Konseyi’nin (AK) Türkiye’de İstanbul Sözleşmesinin ruhuna
uygun bir yapının oluşturulmasına yardım etmek isteği dile getirilmiştir. AK’nin
özellikle Akdeniz bölgesinde yeni bir komşuluk politikası geliştirdiği; Fas
Tunus Ürdün gibi ülkelerle iyi ilişkiler kurulduğu; bunu geliştirmek ve diğer
ülkelere sıçratmak için Türkiye ile işbirliği yapma isteği vurgulanmıştır.
Türkiye’nin önemli bir süreçten geçtiği, Ailenin Korunması ve Kadına Karşı
Şiddetin Önlenmesi Yasası’nın kabulünden bu yana 1 yıl geçtiği, birçok pilot
çalışmanın bir anda uygulamaya çalışıldığı, Sözleşmenin ruhuna uygun bir
53
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
altyapı oluşturmaya gayret edildiği vurgulanmıştır. AK’den uzmanların üçüncü.
bir göz olarak Türkiye’deki çalışmaları değerlendirmesinin olumlu karşılanacağı
ve ortak bir seminer de düzenleyebileceği ifade edilmiştir. Türkiye’nin başarılı
olmak zorunda olduğu çünkü bir çok ülkede Türkiye’deki gelişmelerin takip
edildiği ortaya konmuştur. UN Women’ın bir an önce bölge ofisinin açılması
için gösterilen çaba ve uygun bir başkan atanmasının uygulamaları daha iyi
gösterecek bir araç olacağı belirtilmiştir.
Türkiye’nin yeni dönem itibariyle önemli sorumlulukları bulunduğu Dünya kız
çocuklar günü örneği ile açıklanmıştır. Bu konuyu gündeme aslen Kanada almış
olsa da bir çok ülkeye ulaşamayınca Türkiye’nin ve buna bağlantılı olarak
Ortadoğu’nun desteğini alarak söz konusu günün kabulünde başarılı olduğu
ortaya konmuştur. Bu yıl KSK’da karar çıkmasının da çok önemli olduğu bu
çerçevede Rusya’nın başı çektiği bloğa karşı mücadeleye gereken desteğin
verileceği belirtilmiştir. Bu bağlamda Mısır temsilcileriyle doğrudan kontak
kurulduğu aktarılmıştır. Bu, AK temsilcisi tarafından takdirle karşılanmıştır.
Türkiye’nin çocukların cinsel istismara karşı korunması ile ilgili Lanzarote
Sözleşmesini imzalamasının da önemli bir katkı sağlayacağı ifade edilmiştir.
Toplantıda son olarak İstanbul’da İstanbul sözleşmesi ile ilgili gelinen noktayı
gösterecek bir toplantı yapılması halinde Türkiye’nin UN WOMEN ile AK’nin
işbirliğini sağlama hususunda önemli bir adım atacağı ortaya konmuştur.
11.10. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in Belçika Başbakan
Yardımcısı / İçişleri ve Fırsat Eşitliği Bakanı Joelle Milquet ile görüşmesi
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma ŞAHİN Belçika Başbakan
Yardımcısı / İçişleri ve Fırsat Eşitliği Bakanı Joelle MILQUET ve ekibi ile 4
Mart 2013 tarihinde bir görüşme gerçekleştirmiştir. Söz konusu görüşmeye Türk
54
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
Heyetinden Özlem BOZKURT GEVREK, Aslıgül ÜĞDÜL, Neval ORBAY ve
Mehmet ERDOĞAN katılım sağlamıştır.
Görüşmede öncelikle Türkiye’ye kadın konusunda gösterdiği çalışmalar ve
Belçika ile işbirliği içerisinde yapılan yan etkinlik için teşekkür edilmiştir. Farklı
bir dine mensup bir ülke olarak bu alanda gösterdiği mücadelenin farklı
ülkelerin işbirliği olanağını ortaya koyacağına olan inanç dile getirilmiştir. Bu
bağlamda yapılan tüm çalışmaların kadınları ve dünyayı güçlendiren çalışmalar
olarak görüldüğü ifade edilmiştir. Belçika’nın tarih boyunca Türkiye ile dost bir
ülke olduğu iki ülkenin de vatandaşı olan kişilerin varlığı belirtilmiştir. Belçikalı
Türk kökenli milletvekili Mahinur Özdemir bu duruma örnek olarak
gösterilmiştir.
Ayrıca Türkiye’nin Belçika ile işbirliği yaparak doğru kararlar vermek istediği
bu konu başta olmak üzere birçok noktada Belçika ile bir araya gelme arzusu
ortaya konmuştur. 19 ve 23. fasıldaki çalışmalar üzerinde durulmuştur.
Eylül’de İnsan ticareti ve fuhuş üzerine büyük bir Avrupa Konseyi (AK)
toplantısı düzenleneceği ve Türkiye’nin de katılıp destek vermesinin önemli bir
katkı sağlayacağı ortaya konmuştur. Türkiye’nin insan ticareti konusunda
çalışmaları takip ettiği, yeni çalışmalar yaptığı, mültecilerle ilgili kapasiteyi
geliştirmeye çalıştığı belirtilmiştir. Türkiye’nin bu tarz çalışmalarda yer
almaktan mutluluk duyacağı aktarılmıştır. Ayrıca Türkiye ile AK işbirliği
içerisinde düzenlenmesi planlanan İstanbul Sözleşmesi ile ilgili toplantıya da
Belçika’nın katılımının olumlu karşılanacağı ifade edilmiştir.
55
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
11.11. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sayın Fatma Şahin’in İran
Cumhurbaşkanı Danışmanı Maryan Mojtahedzadeh Larijani ile ikili
görüşme
Sayın Bakan Fatma Şahin Cumhurbaşkanı Danışmanı Maryan Mojtahedzadeh
LARIJANI ve ekibi ile 5 Mart 2013 tarihinde bir görüşme gerçekleştirmiştir.
Görüşmede İran tarafı, kadın konusunda 14 ulusal dokümanın parlamentoda
onaylandığı ve İran’da konuyla ilgili olarak özel bir devlet bütçesi ayrıldığı
hususlarını bildirmiştir. Ayrıca kadın istihdamını ve girişimciliğini artırmak için
çeşitli programlar uygulandığı aktarılmıştır. Bu kapsamda yenilikçi fikirleri olan
kadınlara kredi imkanları sunulmakta ve iş arayan kadınlara danışmanlık
şirketleri aracılığıyla hizmet verilmektedir.
Görüşmede ele alınan bir husus da doğurganlık hızı olmuştur. İran’da 3 aile
başına 2 çocuk düştüğü ve oranın 1.05 olduğu kaydedilmiştir. Düşük oranlar
sebebiyle 50 farklı doğum teşviği yöntemi uygulandığı aktarılmıştır. İran’da
kadınların doğum sonrası 9 ay ücretli izinden faydalanabildiği, erkeklerin de izin
hakkı bulunduğu bilgisi verilmiştir. Ayrıca İran’da kadınların istihdama katılım
oranı kamuda %34, özel sektörde %16.5 olarak bildirilmiş; İran tarafı
Türkiye’nin istihdama katılımda son yıllarda sağladığı oranları takip ettiğini ve
örnek almak istediklerini aktarmıştır.
Görüşmede Türkiye tarafı kadın sünnetiyle ilgili olarak batının zihnindeki İslam
algısının kırılması gerektiği ve bu konuda İran’la işbirliği yapılabileceğini dile
getirmiş İran tarafı bu konuda akademik bir toplantı ya da araştırma
gerçekleştirilebileceğini belirtmiştir.
Son olarak Türkiye tarafı Suriye konusunda özellikle sınırda yaşanan kadın,
çocuk, yaşlı ve engellilere yönelik insan hakları ihlallerini sonlandırmada İran’la
işbirliği yapma teklifini iletmiş, İran tarafı Suriye’nin kendi kaderini tayin
56
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
etmesi gerektiğini ve bu süreçte özellikle kadın ve çocukların süreçte mağdur
olmamaları için gerekli tedbirlerin alınması hususunda hemfikir olduklarını
bildirmiştir.
11.12. ASPB Bakan Yardımcısı Sayın AŞAN’ın Yunanistan İçişleri
Bakanlığı Cinsiyet Eşitliği Genel Sekreteri Zetta MAKRI ile görüşmesi
Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Sayın Aşkın ASAN, Yunanistan
İçişleri Bakanlığı Cinsiyet Eşitliği Genel Sekreteri Zetta MAKRI ve ekibi ile 5
Mart 2013 tarihinde bir görüşme gerçekleştirmiştir.
Söz konusu görüşmede Yunanistan tarafına Şiddet Önleme ve İzleme
Merkezleri, Kadın Konukevleri, 6284 Sayılı Kanun başta olmak üzere Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanlığının çalışmaları hakkında bilgi verilmiştir. Bu
kapsamda ayrıca, kadını ekonomik hayatta güçlendirmek için özel sektörle
işbirliği yapıldığı, projeler yürütüldüğü, özel ve kamu sektöründe cinsiyet
eşitliğini sağlamaya yönelik çalışmalar gerçekleştirildiği, eğitim müfredatındaki
ayrımcı öğelerin ayıklandığı aktarılmıştır.
Görüşmede Türkiye’nin vurguladığı bir diğer husus da kadına yönelik şiddetle
mücadele çalışmalarına erkeklerin de dahil edilmesi gerektiği olmuştur. Bu
kapsamda
erkeklerin
bulunduğu
sosyal
alanlarda
(cami,
okul,
kışla,
kahvehaneler) çalışmaların yoğunlaştırılması gerektiği ifade edilmiştir.
Son olarak Yunanistan tarafı Avrupa Birliği dönem başkanlığının önümüzdeki 6
aylık dönemde Yunanistan’a geçeceğini ve bu süreçte cinsiyet eşitliğinin odak
konulardan biri olacağını kaydetmiştir.
57
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
11.13. ASPB Bakan Yardımcısı Sayın Aşkın Asan’ın ABD KSK Heyet
Başkanı Sharon Wiener ile görüşmesi
Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Sayın Aşkın ASAN, ABD KSK
Heyet Başkanı Sharon Wiener ve ekibi ile 5 Mart 2013 tarihinde bir görüşme
gerçekleştirmiştir.
Görüşmede öncelikle, Türkiye ile ABD ilişkilerinin çok önemli olduğu;
Türkiye’nin bir çok konuda çok ilerleme kaydettiği ifade edilmiştir. Suriyeli
mültecilere Türkiye’nin gösterdiği misafirperverliğin çok değerli olduğu; bu
konuda özellikle de eğitim alanında ABD’nin işbirliğine hazır olduğu
kaydedilmiştir. Suriyeli mültecilerin sayının giderek arttığı ve oradaki
problemlerin
yüzde
yetmişinin
kadın
ve
çocukları
ilgilendirdiğinden
bahsedilmiştir.
Ayrıca,
Aile
ve
Sosyal
Politikalar
Bakanlığının
politikalarından,
konukevlerinden ve Şiddeti Önleme ve İzleme Merkezleri hakkında bilgi
verilmiştir. Türkiye’de siyasette kadın kontenjanının artırılmasının hükümet
tarafından desteklendiği belirtilmiştir. Kahvehanelerde erkelere şiddeti önleme
konusunda verilen eğitimlerden bahsedilmiştir.
Görüşmede son olarak Türkiye’nin arabuluculuk rolü olduğundan ve orta
doğuda etkili olabileceğinden bahisle Müslüman ülkelere kadın hakları
konusunda örnek olabilecek büyük bir ülke olduğu aktarılmıştır.
58
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
EK 1: KSK 57. Dönem Üst Düzey Yuvarlak Masa Toplantısı Konuşma
Metni
Sayın Başkan,
Saygıdeğer Delegeler,
Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu öncelikli teması üzerine düzenlenen
bu üst düzey yuvarlak masa toplantısında sizlere hitap etmekten memnuniyeti
duymaktayım. KSK 57. Oturumu boyunca gerçekleştirilecek görüşme ve
müzakereler aracılığıyla kadına yönelik şiddetle mücadele alanında çok farklı
deneyimlerin paylaşılacağını, böylece konu hakkında yeni çözüm önerileri ve
farklı perspektifler geliştirilebileceğini umuyorum.
Bu noktada sizlerle Türkiye’nin konuyla ilgili önemli çalışma ve deneyimlerini
paylaşmak isterim.
Sayın Başkan,
Saygıdeğer Delegeler,
Türkiye’de, kadına yönelik şiddetle mücadele çalışmalarının geçmişi 1980’li
yıllara dayanmaktadır. Ancak özellikle son 10 yıllık dönemde bu çalışmalar
daha da hız kazanarak kurumsallaşmış, devlet başta olmak üzere ilgili tüm
tarafların sorumluluk üstlendiği ve işbirliği sağladığı bir alan olmuştur.
Bugün ülkemizde kadına yönelik şiddetle mücadeleye zemin oluşturacak gerekli
yasal düzenlemeler yapılmış, tüm mevzuat, kadın erkek eşitliği ilkesini gözeten
ve kadına yönelik şiddete sıfır tolerans tanıyan bir yapıya kavuşturulmuştur.
Öte yandan Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve
Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi ile birlikte kadına
yönelik şiddetle mücadelede bir dönüm noktasında bulunmaktayız. Şiddetle
59
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
mücadeleye çok geniş bir perspektiften ve toplumsal cinsiyet boyutuyla bakan
81 maddelik bu kapsamlı belgenin, son 30 yıllık çaba, çalışma ve deneyimin
meyvesi, bu alanda gelinen en üst nokta olarak nitelendirilmesi yanlış
olmayacaktır. Bu anlamda Sözleşme’nin, kadına yönelik şiddetle mücadelede
bizleri bir adım öteye taşıyacağına kuşku yoktur.
Bu noktada, Sözleşme’yi, parlamentosunda ilk onaylayan ülkenin Türkiye
olduğunu sizlerle paylaşmaktan mutluluk ve onur duymaktayım. Sözleşme’nin
onaylanması, Türkiye’nin kadına yönelik şiddetle mücadeledeki kararlılığının da
bir göstergesidir.
Öte yandan, Sözleşme’nin onaylanmasının ardından zaman kaybedilmeksizin
Sözleşme hükümlerinin iç hukuka yansıtılması çalışmalarına başlandığını
belirtmek isterim. Bu çerçevede, Sözleşme’de yer alan tedbirlere uygun şekilde
“6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair
Kanun” hazırlanarak yürürlüğe konmuş, yasal alandaki altyapı daha da
güçlendirilerek kadına yönelik şiddetle mücadele bir üst seviyeye taşınmıştır.
Kanun ile şiddet ve şiddet mağduru tanımları Sözleşme’ye paralel olarak
kapsamlı şekilde düzenlenmiş; hızlı ve etkin müdahaleyi sağlamak amacıyla
mülki amir ve kolluk tarafından da olaya müdahale edilebilmesi mümkün
kılınmış, verilen kararların teknik yöntemlerle takip edilmesinin yolu açılarak
ülkemizde ilk kez güvenlik butonu uygulamasına başlanmış ve verilen tedbir
kararlarının ihlali halinde zorlama hapsi öngörülmüştür. Buna ek olarak; 7/24
esasıyla ve tek kapı sistemine dayalı olarak çok yönlü hizmet veren, Şiddet
Önleme ve İzleme Merkezleri 14 ilde faaliyete geçmiştir. Öte yandan, şiddet
mağduru kadınların korunması ve desteklenmesine yönelik mekanizmaların
başında gelen kadın konukevlerinin sayı ve kapasitesinin artırılması
çalışmalarına hız verilerek, bu alanda son bir yıllık dönemde yüzde 68 artış
sağlanmış ve konukevi sayısı 113’e çıkarılmıştır.
60
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
Bu alanda hedefimiz ülkenin genelinde nüfus ve duyulan ihtiyaç bağlamında
nitelikli hizmet veren sığınmaevi sayısını artırmaktır. Bunu sağlamak amacı ile
de ikincil mevzuat çalışmaları yapılmıştır.
Kadına yönelik şiddetle mücadelede ilerleme sağlanabilmesinde yasal
düzenlemeler ve kurumsal mekanizmalar kadar konuya ilişkin bilinç ve
duyarlılığın artırılması, toplumsal farkındalık sağlanması büyük önem arz
etmektedir. Bu bağlamda, şiddete maruz kalan kadınlara hizmet sunan kamu
kurum/kuruluşlarında
çalışan
personele
yönelik
eğitim
çalışmaları
düzenlenmektedir. Bu eğitimler kapsamında; 71.000 polis, 65.000 sağlık
personeli, 336 aile mahkemesi hakimi ve savcı, 17.000 diyanet görevlisi, 2500
jandarma personeli, 531 yerel medya çalışanı ve iletişim fakültesi öğrencisi ile
2700
kamu
çalışanına
ulaşılmış,
Kanunun
uygulanmasında
doğrudan
sorumluluğu olan 6.500 üst düzey yöneticiye yönelik seminerler düzenlenmiştir.
Ayrıca şiddetle mücadelede ve kadın erkek eşitliğinin sağlanmasında kadının
ekonomik bağımsızlığının kritik öneminden hareketle 2013 yılı “kadın
istihdamı” yılı kabul edilmiş; kadınların ekonomik hayata katılımını artırmak
amacıyla; kreş desteği, doğum, süt ve ebeveyn izinleri, ile esnek çalışma
modellerinin yeniden düzenlenmesi yönünde çalışmalara başlanmıştır.
Öte yandan, konu hakkında ilgili tüm taraflarca yürütülecek çalışmalara açıklık
getirmek, kurumların sorumluluklarını belirlemek ve işbirliği alanlarını
belirlemek amacıyla bir kılavuz niteliğinde olan 2012-2015 Kadına Yönelik
Şiddetle Mücadele Ulusal Eylem Planı hazırlanarak yürürlüğe konmuştur.
Eylem Planı ile yasal düzenlemeler, farkındalık yaratma ve zihinsel dönüşüm,
kadının güçlendirilmesi ve koruyucu hizmet sunumu, sağlık hizmetlerinin
sunumu ve kurum/kuruluşlar arası işbirliği olmak üzere 5 temel alanda
iyileştirmeler hedeflenmektedir.
61
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
Yine, İstanbul Sözleşmesinde de yer aldığı üzere, konu hakkında veri toplanması
ve veri tabanı oluşturulması da büyük önem arz etmektedir. Bu kapsamda “
konu hakkında veri toplanması, veri toplama kapasitesinin geliştirilmesi ve
kadına yönelik şiddetin izlenmesi için bir veri tabanı sistemi oluşturulması
amacıyla Kadına Yönelik Şiddet Veri Tabanı/Sistemi” Oluşturulması Pilot
Uygulama Etüt Projesi” yürütülmektedir. Ayrıca 2013 yılı içinde Türkiye’de
Kadına Yönelik Şiddet Araştırması gerçekleştirilmesi öngörülmektedir.
Sayın Başkan,
Saygıdeğer Delegeler,
Sözlerime son verirken, Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumunun kadına
yönelik şiddetle mücadelenin önleme, cezalandırma, politika üretme gibi farklı
boyutlarına yönelik yeni çözümler ve öneriler geliştirilmesine ve konu hakkında
uluslararası işbirliği ve dayanışmanın artmasına katkı sağlayacağı inancı ile tüm
ülke delegasyonlarını saygıyla selamlıyorum.
62
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
EK 2: KSK 57. Dönem Genel Görüşme Konuşma Metni
Sayın Başkan,
Saygıdeğer Delegeler,
Kadının Statüsü Komisyonu’nun “kadına ve kız çocuklarına yönelik her türlü
şiddetin önlenmesi ve ortadan kaldırılması” temalı 57 nci Oturumunda
Türkiye Cumhuriyeti adına sizlere hitap etmekten onur duyuyorum.
Sayın Başkan,
Saygıdeğer Delegeler,
21. Yüzyıla taşınan en önemli toplumsal sorunların başında kadına yönelik
şiddet gelmektedir.
İstanbul’da imzaya açılmış olması nedeni ile İstanbul Sözleşmesi olarak da
anılan Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla
Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesini çekincesiz onaylayan ilk
devlet olan Türkiye’nin, kadına yönelik şiddetle mücadeleye özel önem
verdiğini, konunun ülkemizde en önemli gündem maddelerinden birisi olduğunu
özellikle vurgulamak isterim.
Bugün, İstanbul Sözleşmesi ile birlikte kadına yönelik şiddetle mücadelede bir
dönüm noktasında bulunmaktayız. Kadın hareketinin uzun yıllara yayılan,
yerelden küresele uzanan, ısrarlı mücadelesinin ürünü olan Sözleşmenin, kadına
yönelik şiddetle mücadelede bizleri bir adım öteye taşıyacağına kuşku yoktur.
Sözleşme’nin onaylanması Türkiye’nin kadına yönelik şiddetle mücadeledeki
kararlılığının da bir göstergesidir.
Aynı şekilde, “Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi
(CEDAW)’ın 30. Yıl kutlamaları çerçevesinde Bakanlığımız ev sahipliğinde
63
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
İstanbul’da gerçekleştirilen etkinlik de ülkemizin uluslararası taahhütlerine
bağlılığının önemli bir göstergesidir.
Türkiye’de seksenli yılların başından beri sürdürülen kadına yönelik şiddetle
mücadele çalışmaları, son yıllarda ivme kazanarak ilgili tüm tarafların da
desteğinin alındığı, devletin “şiddete sıfır tolerans” anlayışıyla sahiplendiği bir
konu haline gelmiştir. Bugün gelmiş olduğumuz noktada, ülkemizde kadına
yönelik şiddetle mücadeleye zemin oluşturacak gerekli yasal düzenlemeler
yapılmış, tüm mevzuat, kadın erkek eşitliği ilkesini gözeten bir yapıya
kavuşturulmuştur.
Öte yandan, İstanbul Sözleşmesi’nin iç hukuka yansıtılması amacıyla, Sözleşme
tedbirlerine uygun şekilde “6284 Sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı
Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun” hazırlanarak yürürlüğe konmuştur. Yasal
altyapıyı daha da güçlendirerek, kadına yönelik şiddetle mücadeleyi bir üst
seviyeye
taşıyan
Kanun,
uluslararası
alanda
da
getirdiği
kapsamlı
düzenlemelerle emsal niteliğindedir.
Kanun ile şiddet ve şiddet mağduru tanımları Sözleşme’ye paralel olarak
kapsamlı şekilde düzenlenmiş; hızlı ve etkin müdahaleyi sağlamak amacıyla
mülki amir ve kolluk tarafından da olaya müdahale edilebilmesi mümkün
kılınmış, verilen kararların teknik yöntemlerle takip edilmesinin yolu açılarak
ülkemizde ilk kez güvenlik butonu uygulamasına başlanmış ve verilen tedbir
kararlarının ihlali halinde zorlama hapsi öngörülmüştür. Buna ek olarak; 7/24
esasıyla ve tek kapı sistemine dayalı olarak çok yönlü hizmet veren, Şiddet
Önleme ve İzleme Merkezleri 14 ilde faaliyete geçmiştir. Öte yandan, şiddet
mağduru kadınların korunması ve desteklenmesine yönelik mekanizmaların
başında gelen kadın konukevlerinin sayı ve kapasitesinin artırılması
çalışmalarına hız verilerek, bu alanda son bir yıllık dönemde yüzde 68 artış
sağlanmış ve konukevi sayısı 113’e çıkarılmıştır.
64
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
Kadına yönelik şiddetle mücadelede ilerleme sağlanabilmesinde yasal
düzenlemeler ve kurumsal mekanizmalar kadar konuya ilişkin olarak toplumun
tüm kesimlerine yönelik bilinç ve duyarlılığın artırılması çalışmaları da büyük
önem arz etmektedir. Bu bağlamda, şiddete maruz kalan kadınlara hizmet sunan
kamu kurum/kuruluşlarında çalışan personele yönelik eğitim çalışmaları
düzenlenmektedir. Bu eğitimler kapsamında; 71.000 polis, 65.000 sağlık
personeli, 17.000 diyanet görevlisi, 2.500 jandarma personeli, Kanunun
uygulanmasında doğrudan sorumluluğu olan 9.200 üst düzey yönetici ve kamu
çalışanına yönelik seminerler düzenlenmiştir.
Şiddetle mücadelede ve kadın erkek eşitliğinin sağlanmasında kadının ekonomik
bağımsızlığının kritik öneminden hareketle 2013 yılı “kadın istihdamı” yılı
kabul edilmiş; kadınların ekonomik hayata katılımını artırmak amacıyla; kreş
desteği, doğum, süt ve ebeveyn izinleri, ile esnek çalışma modellerinin yeniden
düzenlenmesi yönünde çalışmalara başlanmıştır.
Yine İstanbul Sözleşmesi’nde yer verildiği üzere konuya ilişkin veri ve istatistik
toplamanın öneminde hareketle kadına yönelik şiddet konusunda araştırma ve
veri tabanı oluşturma projelerine başlanmıştır.
Ayrıca 2012 yılında kabul edilen 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Gününün
Kabulünde önemli bir rol oynamış bir ülkenin Bakanı olarak küresel düzeyde
toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve kız çocuklarının güçlendirilmesine
verdiğimiz önemi ortaya koymuş olmaktayız. Aynı vizyonu UN Women’a
destek ve Türkiye perspektifini yansıtma çalışmaları ile Bölge Ofisinin
İstanbul’da açılması için gösterdiğimiz çaba da ortaya koymaktadır.
Bunların yanı sıra Binyıl Kalkınma Hedefleri kapsamında da ülkemizde önemli
çalışmalar hayata geçirilmiş olup 2015 yılı sonrası için yeni hedeflerin
65
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
belirlenmesinin yararlı olacağı inancında olduğumu da belirtmek isterim.
Türkiye olarak bu alandaki tecrübelerimizi paylaşmaya hazırız.
Sayın Başkan,
Saygıdeğer Delegeler,
İnsan hakkı ihlali olan kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması için şiddete
karşı sıfır tolerans anlayışı içerisinde yürüttüğümüz çalışmalar konusunda sizlere
kısaca bilgi vermeye çalıştım.
Kadına yönelik şiddetin ortadan kaldırılması çok taraflı, uzun soluklu ve kararlı
bir mücadeleyi gerektirmektedir. Bu alanda uluslararası deneyimlerin paylaşımı
da konuya yönelik farklı perspektifler ve stratejiler geliştirilebilmesi anlamında
büyük önem taşımaktadır.
Bu kapsamda 57 nci Kadının Statüsü Komisyonu Oturumu çerçevesinde
paylaşılacak ülke uygulamalarının, iyi örneklerin ve yürütülecek müzakerelerin
kadına yönelik şiddetle mücadele konusuna büyük katkı sağlayacağına
inanıyorum.
Sözlerime burada son verirken kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığın olmadığı
bir dünyanın hep birlikte inşaa edilebileceğine olan inancımla tüm ülke
delegasyonlarını saygıyla selamlıyorum.
66
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
EK 3: “Kadına Yönelik Her Türlü Şiddetin Ortadan Kaldırılması ve
Önlenmesi” Karar Metni
1.
Kadının Statüsü Komisyonu
Pekin Bildirgesi ve Eylem
Platformunu, Genel Kurulun 23. Özel oturumunun sonuç belgelerini ve
Dördüncü Dünya Kadın Konferansının onuncu ve on beşinci yıl dönümleri
vesilesiyle Komisyon tarafından kabul edilen bildirgeleri yineler.
2.
Komisyon
ayrıca
Birleşmiş
Milletler
zirvelerinde
ve
konferanslarında toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlendirilmesi
gibi Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı ve bu konferansın
uygulamayı ilerletmek için temel eylemlerini de içeren uluslararası
taahhütleri yineler.
3.
Komisyon
Kadınlara
Yönelik
Her
Türlü
Ayrımcılığın
Önlenmesi, Çocuk Hakları Sözleşmesi ve bu Sözleşmelerin İhtiyari
Protokolünün yanı sıra diğer ilgili sözleşme ve antlaşmaların farklı
uluslararası belgelerde ele alınan ortak bir konu olarak kadın ve kız
çocuklarına yönelik her türlü ayrımcılığın önlenmesi ve ortadan
kaldırılması için uluslararası bir yasal çerçeve ve önlemler dizisi
oluşturduğunu yineler.
4.
Komisyon 1949 Cenevre Sözleşmeleri ve 1977 Ek Protokolleri
de dahil uluslararası insani hukuk kurallarını hatırlatır.
5.
Komisyon toplumsal cinsiyete ilişkin suçların ve cinsel şiddet
suçlarının Roma Uluslararası Ceza Mahkemesi Statüsünde yer aldığını ve
geçici uluslararası ceza tribünleri tarafından tecavüz ve diğer cinsel şiddet
67
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
eylemlerinin insanlığa yönelik veya bir savaş suçu veya soykırım veya
katliam eylemlerinin kurucu rolü olarak kabul edildiğini hatırlatır.
6.
Komisyon Kadın ve kız çocuklarına yönelik ayrımcılık ve
şiddetin önlenmesi ve ortadan kaldırılmasında bölgesel sözleşmelerin,
belgelerin,
girişimlerin
ve
ilgili
ülkede
bu
belgeleri
izleme
mekanizmalarının oynadığı rolün önemini kabul eder.
7.
Komisyon, Genel Kurulun özellikle de Kadına Yönelik Her
Türlü Şiddetin Önlenmesi Bildirgesi, Ekonomik ve Sosyal Konsey ve
Konseyin kadın ve kız çocuklarına yönelik her türlü şiddetin önlenmesi ve
ortadan kaldırılmasına ilişkin tamamlayıcı organlarının ilgili tüm kara
tasarılarının tam ve etkili bir biçimde uygulanmasına ilişkin yapılan
taahhüdü yineler.
Komisyon ayrıca, kadına yönelik şiddet (1198),
ayrımcılığın ortadan kaldırılması ve kız çocuklarına yönelik şiddete (2007)
ilişkin önceki uzlaşılmış sonuç belgelerini yineler.
8.
Komisyon, Güvenlik Konseyinin kadın , barış ve güvenlik
konulu 31 Ekim 2000 1325 Sayılı karar tasarısını, 19 Haziran 2008 1820
Sayılı karar tasarısını, 30 Eylül 2009 tarihli 1888 (2009) sayılı karar
tasarısını, 5 Ekim 2009 1889 (2009) sayılı karar tasarısını, 16 Aralık 1960
(2010) sayılı karar tasarısı, silahlı çatışma ve çatışma sonrası durumlar
konusundaki 4 Ağustos 2009 1882 (2009) ve 12 Haziran 2011 1998 (2011)
karar tasarıları dahil
çocuklar ve, silahlı çatışma konulu Güvenlik
Konseyinin ilgili Karar Tasarılarını hatırlatır.
9.
Komisyon ayrıca kadınlara yönelik her türlü şiddetin
önlenmesine ilişkin çabaların hızlandırılması konusundaki İnsan Hakları
Konseyinin 17/11 17 Haziran 2011 sayılı karara tasarısını, kadınlara
yönelik ayrımcılığın önlenmesine ilişkin 20/6 5 Temmuz 2012 sayılı karar
68
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
tasarısını, kadınlara yönelik her türlü şiddetin önlenmesi için çabaların
hızlandırılması: şiddete maruz kalan kadınlar için 20/12 5 Temmuz 2012
karar tasarısını hatırlatır.
10.
Komisyon kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddetin kadın ve
erkekler arasındaki güç ilişkilerinde tarihi ve yapısal eşitsizliklere
dayandığını ve şiddetin tüm dünyada insan haklarından istifade edilmesini
ihlal eden yaygın bir sorun olarak varlığını sürdürdüğünü doğrular.
Toplumsal cinsiyete dayalı şiddet kadın ve kız çocuklarının insan
haklarından ve temel özgürlüklerden faydalanmasını ciddi şekilde ihlal
eden, aksatan veya engelleyen bir ayrımcılık türüdür. Kadına ve kız
çocuklarına yönelik şiddet kamu ve özel alanda güçlerin kullanılması veya
kötüye kullanılması ile karakterize edilen ve özünde bu şiddetin altında
yatan veya şiddeti sürekli kılan ve kadın ve kız çocuklarının bu şiddet
eylemlerine savunmasızlığını arttıran toplumsal cinsiyet kalıp yargılarıyla
bağlantılı olduğu düşünülen bir eylemdir.
11.
Komisyon ‘’kadına yönelik şiddetin’’ kadın ve kız çocuklarına
fiziksel, cinsel, psikolojik zarar veya acı ile sonuçlanan veya sonuçlanması
muhtemelen olan zorlama, ister kamuda isterse özel hayatta meydana
gelsin rasgele özgürlüğünü kısıtlama gibi eylemleri içiren toplumsal
cinsiyete dayalı şiddet eylemleri anlamına geldiğinin altını çizer.
12.
Komisyon, kadın ve kız çocuklarına yönelik her türlü
ayrımcılığı kınar. Komisyon şiddetin farklı tür şekillerde, farklı bağlam,
ortam, durum ve ilişkilerde kendini gösterdiğinin ve aile içi şiddetin tüm
dünyada farklı kesim ve sosyal sınıftan kadınları etkileyen en yaygın şiddet
türü olarak sürdüğünün farkındadır. Komisyon ayrıca ayrımcılığın birden
çok türüyle yüz yüze gelen kadın ve kız çocuklarının şiddete uğrama
risklerinin de arttığının altını çizer.
69
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
13.
Komisyon Devletleri silahlı çatışma esnasında ve çatışma
sonrasında işlenen kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddeti kınamaya davet
eder ; cinsel ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin mağdurları, hayatta
kalanları, aileleri, toplumları ve toplulukları etkilediğini kabul eder ve
güvenilirlik, çözüm ve etkili çareler için etkili önlemlerin alınması için
Devletlere çağrıda bulunur.
14.
Komisyon,
Devletleri kadın ve kız çocuklarına yönelik
şiddeti esefle kınamaya ve Kadına Yönelik Şiddetin Ortadan Kaldırılması
Bildirgesinde yer aldığı şekilde şiddetin ortadan kaldırılmasına yönelik
yükümlülüklerinden kaçınmak üzere töre, gelenek ve dini gerekçe olarak
göstermekten kaçınmaya davet eder.
15.
Komisyon, tüm insan haklarının evrensel, bölünmez birbirine
bağlı ve birbiriyle ilişkili olduğunu uluslararası topluluğun insan haklarına
küresel olarak adil, eşit koşullarda ve aynı vurguyla muamele etmesi
gerektiğini kabul eder ve ulusal ve bölgesel tarihi, kültürel, dini kimliklerin
göz önünde bulundurulması gerekirken, Komisyon tüm insan hakları ve
temel özgürlüklerin yaygınlaştırılması ve korunması siyasi, ekonomik ve
kültürel sistemlerine bakılmaksızın devletlerin görevi olduğunu vurgular.
16.
Komisyon Devletlerin kadın ve kız çocuklarının insan
haklarını ve temel özgürlüklerini korumak ve geliştirmek amacıyla her
seviyede tüm hukuki, siyasi, ekonomik, sosyal ve idari araçları kullanma
yükümlülüğünün bulunduğunun altını çizer ve Devletlerin kadın ve kız
çocuklarına
yönelik
şiddet
faillerini
önlenmesi,
soruşturulması,
kovuşturulması ve cezalandırılması, bu kişilere karşı dokunulmazlıklara
son verilmesi, mağdur ve kurbanlar için koruma sağlanması ve uygun
çözümler geliştirilmesi için özen göstermeleri gerektiğinin altını çizer
70
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
17.
Komisyon, eğitim hakkının bir insan hakkı olduğunun,
okumaz yazmazlığın ortadan kaldırılmasının, özellikle kırsalda ve uzak
bölgelerde eğitime eşit erişimin sağlanmasının ve eğitimin her düzeyinde
toplumsal cinsiyet uçurumunun kapatılmasının kadın ve kız çocuklarını
güçlendirdiğinin ve sonuç olarak da kadın ve kız çocuklarına yönelik her
türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılmasına katkıda bulunduğunun altını çizer.
18.
Komisyon kadın ve erkeklerin insan hakları ve temel
özgürlüklerden eşit temelde istifade etme hakkına sahip olduğunu doğrular.
Komisyon, Devletleri kadın ve kız çocuklarının insan hakları ve temel
özgürlüklerinin her türlü ihlalini engellemeye ve kadın ve kız çocuklarına
yönelik ayrımcılık içeren, şiddete neden olan veya şiddete göz yuman
uygulama ve mevzuatları ortadan kaldırmaya teşvik eder.
19.
Komisyon kadının ekonomik olarak güçlendirilmesi de dahil
toplumsal cinsiyet eşitliğinin gerçekleştirilmesi, kadının güçlendirilmesi,
kaynaklara tam ve eşit erişimi, başta karar alma mekanizmaları olmak
üzere ekonomiyle bütünleştirilmesi, kamu hayatı ve siyasi hayata tam ve
eşit katılımı kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddetin yapısal ve altta yatan
nedenlerinin ele alınması için önemli olduğunun altını çizer.
20.
Komisyon, kadın ve kız çocuklarına yönelik her türlü şiddetin
önlenmesi ve ortadan kaldırılması için mevcut olan engellerin varlığının
devam ettiğinin; Devletlerin bu tür şiddetin önlenmesi ve müdahale
edilmesinde eğitim, sağlık, HIV, yoksulluğun ortadan kaldırılması, gıda
güvenliği, barış ve güvenlik, insani yardım ve suçun önlenmesi gibi kadın
ve kız çocuklarına yönelik şiddet arasındaki bağlantıların her seviyede her
fırsatta kapsamlı ve bütüncül bir şekilde hareket etmesi gerektiğinin
farkındadır.
71
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
21.
Komisyon kadın yoksulluğunun ve kadınların yeterince
güçlendirilmemesinin yanı sıra onların sosyal ve ekonomik politikaların ve
eğitim ve sürdürülebilir kalkınmanın faydalarının dışında tutulmasından
kaynaklanan marjinalleşmesinin şiddet riskini arttırabileceğinin; kadına
yönelik şiddetin toplulukların ve Devletlerin sosyal ve ekonomik
kalkınmalarını Bin Yıl Kalkınma Hedefleri de dahil uluslararası uzlaşılmış
kalkınma hedeflerinin gerçekleştirilmesini engellediğinin farkındadır.
22.
Komisyon, kadına yönelik şiddetin cinsel ve üreme sağlığı
başta olmak üzere kadınların sağlıkları üzerinde ve
onların insan
haklarından istifade etmesine kısa ve uzun vadede olumsuz etkileri
bulunduğunun; Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı Eylemi, Pekin
Eylem Platformu ve bu konferansların gözden geçirme sonuç belgelerine
uyumlu olarak cinsel sağlık ve üreme sağlığına saygı duyulmasının,
geliştirilmesinin korunmasının ve üreme haklarının gerçekleştirilmesinin
kadınların insan hakları ve temel özgürlüklerden istifade etmesinin
sağlanması, kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve azaltılması toplumsal
cinsiyet eşitliğinin sağlanması ve kadınların güçlendirilmesi için gerekli
şart olduğunun farkındadır.
23.
Komisyon, kendi insan hakları ve temel özgürlüklerini
kullanan kadın ve kız çocuklarını özellikle aşağılamak için kamusal
alanlarda meydana gelen kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddete ilişkin
endişesini dile getirir.
24.
Komisyon, kadın cinayetleri kavramının ulusal mevzuata dahil
edildiği ülkeler dahil farklı bölgelerde meydana gelen bu tür şiddetin ele
alınmasına ilişkin gösterilen çabaları kabul ederken, kadın ve kız
çocuklarının toplumsal cinsiyetle bağlantılı öldürülmelerine ilişkin
duyduğu derin endişeyi dile getirir.
72
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
25.
Komisyon hafif silahların yasadışı kullanımının ve ticaretinin
şiddetle birlikte kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddeti daha da
arttırdığının farkındadır.
26.
Komisyon yaşlı kadınların savunmasızlığının ve onların şiddet
riskiyle yüz yüze kalma riskinin farkında olup dünya nüfusunda artan yaşlı
kadın oranlarının ışığında onlara karşı gerçekleşen ayrımcılık ve şiddetin
derhal ele alınması gerektiğini vurgular.
27.
Komisyon yerli kadınların birçok ayrımcılık türüyle karşı
karşıya kaldıklarını ve bu durumun onları şiddete karşı savunmasız hale
getirdiğini doğrular; yerli kadın ve kız çocuklarına yönelik gerçekleşen
şiddetin ciddi şekilde ele alınması gerektiğini vurgular.
28.
Komisyon erkekler ve erkek çocukları, kadın ve gençlik
örgütleri başta olmak üzere tüm toplumun kadın ve kız çocuklarına yönelik
her türlü şiddetin ortadan kaldırılmasına ilişkin çabalardaki önemli
rollerinin farkındadır.
29.
Komisyon, kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddetin ortadan
kaldırılması için devletin en üst kademesinde yer alması gereken kadınların
ilerlemesi ne yönelik ulusal mekanizmaların stratejik ve koordineli rolünü
kabul eder; etkili çalışmalarının sağlanması için bu ulusal mekanizmaların
gerekli beşeri ve finansal kaynaklarla donatılması gerektiğinin altını çizer.
Komisyon ayrıca bulundukları yerlerde ulusal kadın hakları kurumlarının
sağladığı katkıyı da kabul eder.
30.
Komisyon, başta Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet
Eşitliği ve Kadınların Güçlendirilmesi Birimi (UN-WOMEN) olmak üzere
Birleşmiş Milletler sisteminin küresel, bölgesel ve ulusal düzeyde kadın ve
kız çocuklarına yönelik ayrımcılığın ele alınmasındaki ve devletlere kadın
73
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
ve kız çocuklarına yönelik her türlü şiddetin önlenmesi ve ortadan
kaldırılması çabalarında kendi istekleri üzerine sağladığı yardımın önemli
rolünün farkındadır.
31.
Komisyon, kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddetin
önlenmesi ve ortadan kaldırılmasına ilişkin veri toplanmasının önemini
vurgular; ve bu bağlamda İstatistik Komisyonunun kadına yönelik şiddete
ilişkin bir takım göstergelere üzerine gerçekleştirdiği çalışmaya dikkat
çeker.
32.
Komisyon, ilgili kanun ve politikaların oluşturulması, önleyici
tedbirlerin uygulanması, mağdurlar ve hayatta kalanlar için uygun destek
ve koruma sistemlerinin kurulması ve veri toplamaya ilişkin ilerlemelerin
kaydedilmesi gibi kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddetin ele alınmasında
kaydedilen gelişmeleri memnuniyetle karşılar. Bu bağlamda, Komisyon
kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddetin kapsamlı bir biçimde ele
alınmasına yönelik her seviyeden hükümetlerin ve ilgili tüm paydaşların
katkı ve katılımlarını memnuniyetle karşılar.
33.
Komisyon kaydedilen gelişmeye rağmen, taahhütlerin yerine
getirilmesi ve kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddet sorununun ele
alınmasına ilişkin yaşanan uygulama boşluğunun kapatılmasına yönelik
hala büyük uçurumlar ve sıkıntıların mevcut olduğunun farkındadır.
Komisyon, özellikle cinsiyete duyarlı politika yetersizliği, yasal çerçeveler
ve politika çerçeveleri eksikliği,
yetersiz veri toplanması, analizi ve
araştırması;
beşeri
yetersiz
mali
ve
kaynaklar,
ayrılmamasından duyduğu endişeyi dile getirir ;
yeterli
kaynak
Komisyon, var olan
çabaların da her zaman kapsamlı, koordineli, tutarlı, sürdürülebilir, şeffaf,
yeterli düzeyde izlenebilir ve değerlendirilebilir olmamasından endişe
duyar.
74
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
34.
Komisyon, her düzeyden Devletleri uygun şekilde Birleşmiş
Milletler sistemi, uluslararası ve bölgesel örgütlerle kendi görev alanları
çerçevesinde ulusal öncelikleri de göz önünde bulundurarak ; mevcut olan
yerlerde ulusal insan hakları örgütlerini, sivil toplum kuruluşları dahil sivil
toplumu, özel sektörü, işveren örgütlerini, sendikaları, medya ve ilgili diğer
aktörleri aşağıdaki adımları atmaya davet eder:
A.
Yasal çerçeveler ve politika çerçevelerinin uygulanmasının
ve güvenilirliği güçlendirilmesi
(a)
Öncelikli olarak Kadına yönelik Her Türlü Ayrımcılığın
Önlenmesi Sözleşmesi, Çocuk Hakları Sözleşmesi ve bu Sözleşmelerin
ilgili İhtiyari Protokollerinin onaylanması veya kabul edilmesinin
değerlendirilmesi; çekincelerin az tutulması, Sözleşmenin hedef ve
amaçları ile çekincelerin çelişkili olmamasını sağlamak üzere çekincelerin
mümkün olduğunca tam ve açık şekilde oluşturulması, çekincelerin
kaldırılması için düzenli olarak bu çekincelerin gözden geçirilmesi ve ilgili
antlaşmanın amaç ve hedefiyle çelişen çekincelerin kaldırılması; etkili
ulusal mevzuat ve politikalar oluşturmanın yansıra bu sözleşmelerin
uygulanması; Devletlerin ilgili anlaşma organına rapor sunarken kadın ve
kız çocuklarına yönelik şiddeti ele almak üzere önlemlere ilişkin talep
edilen bilgileri raporlarında içermeye teşvik edilmesi;
(b)
Kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddetle mücadele edebilmek
amacıyla mağdur ve hayatta kalanların korunmasına ilişkin uluslararası
hukuk, uluslararası kılavuz ve iyi uygulama kaynaklarının kullanılmasının
teşvik edilmesi;
(c)
Kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddeti suç sayan kanunlar ve
kapsamlı önlemlerin hızlı ve etkili uygulanmasının kabul edilmesi, gözden
75
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
geçirilmesi ve sağlanması; acil uzaklaştırma tedbirleri ve koruma kararları,
soruşturma, kovuşturma talebi ve dokunulmazlığı sonlandırmak amacıyla
faillerin uygun şekilde cezalandırılması, mağdurları ve hayatta kalanları
güçlendiren ve uygun çözüme ulaşmalarını sağlayan destek hizmetleri gibi
toplumsal cinsiyete duyarlı ve çok disiplinli önleyici ve koruyucu
tedbirlerin sağlanması;
(d)
Öncelik olarak şiddeti yasaklayan, cezai tedbirler öngören ve
şiddete karşı yeterli yasal koruma oluşturan mevzuatlar benimseyerek,
güçlendirerek ve uygulayarak aile içi şiddetin ele alınması ve ortadan
kaldırılması;
(e)
Uygun olan durumlarda kadın ve kız çocuklarının toplumsal
cinsiyetle bağlantılı olarak öldürülmelerini cezalandırmak amacıyla ulusal
mevzuatın güçlendirilmesi; bu üzücü toplumsal cinsiyete dayalı şiddet
vakalarını önlemek, kovuşturmak ve ortadan kaldırmak amacıyla özel
mekanizmaların oluşturulması;
(f)
Kadınların aile hukuku ve ceza kanunuyla ilgili yasal işlemlere
ulaşmaları ve bilgili kararlar alabilmeleri için kadın ve kız çocuklarının
adalet ve etkili yasal yardımlara kesintisiz erişiminin sağlanması, gerekli
olan durumlarda ulusal mevzuatın kabul edilmesini de içeren maruz
kaldıkları zararlar için etkili ve adil çözümlere erişimlerinin sağlanması;
(g)
Kadın ve kız çocuklarına yönelik zorunlu arabuluculuk ve
uzlaştırmayı içeren zorunlu ve zoraki alternatif ihtilaf çözümlerinin
yasaklanmasını sağlamak üzere gerekli yasal ve diğer tedbirlerin alınması;
76
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
Uygun durumlarda, kadınlara karşı ayrımcılık içeren veya
(h)
kadınlar
üzerinde
düzenlemelerin,
ayrımcılık
politikaların,
etkisi
uygulama
bulunan
ve
tüm
kanunların,
geleneklerin
gözden
geçirilmesi, incelenmesi, yeniden düzenlenmesi veya kaldırılması; çoklu
yasal sistemlerin ayrımcılık yapmama ilkesi dahil uluslararası insan hakları
yükümlülüklerine, taahhüt ve ilkelerine uymasının sağlanması;
(i)
Kadın ve kız çocuklarına yönelik ayrımcılık ve şiddetin ele
alınması amacıyla ilgili kanunların geliştirilmesi, benimsenmesi ve
uygulanması ve kadın örgütlerinin desteklenmesi için mağdurlar ve hayatta
kalanlar da dahil kadın ve kız çocuklarının ihtiyaç ve koşulları göz önünde
bulundurularak tüm mevzuata, politikalara ve programlara toplumsal
cinsiyet bakış açısının yerleştirilmesi; toplumsal cinsiyete duyarlı planlama
ve bütçeleme metotlarının daha çok kullanılması yoluyla yeterli finansal ve
beşeri kaynakların ayrılması;
(j)
Mağdurlar ve hayatta kalanlar da dahil kadın ve kız
çocuklarının çeşitli ihtiyaç ve koşulları göz önünde bulundurularak kaynak
ayırma sürecine toplumsal cinsiyet bakış açısının yerleştirilmesi, yerel,
ulusal, bölgesel ve uluslararası düzeyde toplumsal cinsiyet eşitliğini
sağlamak üzere özel hedefli çalışmaların başlatılması için yeterli beşeri,
finansal, materyal kaynaklarının sağlanması yoluyla toplumsal cinsiyet
eşitliği, kadın ve kız çocuklarının güçlendirilmesine yapılan yatırımın
arttırılması;
(k)
Kadın ve kız çocuklarının tam ve etkin katılımıyla önlem ve
koruma tedbirlerini, destek ve müdahale hizmetlerini, veri toplanmasını,
araştırma, izleme ve değerlendirmeyi, koordinasyon mekanizmalarının
kurulmasını, yeterli finansal ve beşeri kaynakların ayrılmasını, bağımsız
izleme ve güvenilirlik mekanizmalarını,
77
ulaşılacak sonuçlar için açık
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
zaman çizelgeleri ve ulusal ölçütlerini içeren etkili çok sektörlü ulusal
politikalar, stratejiler ve programların geliştirilmesi ve uygulanması;
(l)
Faile ilişkin dokunulmazlıkları sonlandırmak amacıyla şiddet
failinin soruşturulması, kovuşturulması ve cezalandırılması yoluyla
Çatışma esnasında ve çatışma sonrası durumlarda cinsel ve toplumsal
cinsiyete dayalı şiddet dahil kadın ve kız çocuklarına yönelik yer türlü
şiddetin önlenmesi ve ele alınmasının, kadının adalete erişimi önündeki
engellerin
kaldırılmasının
sağlanması,
şikayet
ve
raporlama
mekanizmalarının kurulması, cinsel sağlık ve üreme sağlığı da dahil
mağdura ve kurbana düşük maliyetli ve erişilebilir sağlık bakım
hizmetlerinin ve yeniden bütünleştirme önlemlerinin sunulması ve destek
sağlanması, kadınların ihtilaf çözümü, barış inşa süreci ve çatışma sonrası
karar alma süreçlerine katılımlarının arttırılmasının sağlanması;
(m)
Kadın ve kız çocuklarının öldürülmesi, kurban edilmesi, hedef
alınması ve cinsel şiddet suçlarına ve uluslararası hukukta yasaklandığı
şekilde bu tür suçların ihtilaf çözümü süreçleri kapsamında
hükümlerinin
dışında
tutulması
gerektiğine
ilişkin
af
güvenilirliğin
sağlanması; kadın ve kız çocuklarının ihtilaf çözümü süreçlerine tam ve
etkin katılımını sağlarken silahlı çatışma ve çatışma sonrası ihtilaf
süreçlerinin her aşamasında
geçiş adaleti yoluyla bu eylemlerin ele
alınması;
(n)
Ulusal ve uluslararası hukuk altında güvenilirliği sağlayarak,
kadın ve kız çocuklarına yönelik en ağır suç faillerini cezalandırarak ve bu
suçların iddia edilen faillerinin ulusal adalet veya uygulanabildiği yerlerde
uluslararası hukuk altında sorumlu tutulması gerektiğinin altını çizerek
dokunulmazlıkların sonlandırılması;
78
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
(o)
Kadın ve erkeklerin siyasi yaşamın her alanına, siyasi
reformlara ve her seviyede karar almaya eşit katılımlarının sağlanması ve
kadın ve kız çocuklarına yönelik ayrımcılığın önlenmesi ve ortadan
kaldırılmasına katkı sağlanması amacıyla etkili adımların atılması;
(p)
Uluslararası işbirliği desteğiyle kadın ve kız çocuklarına
yönelik şiddeti ele almak ve ortadan kaldırmak için başlatılan eylemler
çerçevesinde doğal afetler, silahlı çatışmalar, diğer insan ticareti ve terör,
kompleks beşeri aciliyetlerden etkilenen kadın ve kız çocuklarının hak ve
ihtiyaçlarını ele almayı ve Bin Yıl Kalkınma Hedefleri de dahil uluslararası
uzlaşılmış
hedefleri
gerçekleştirmeyi
hedefleyen
ulusal
çabaların
güçlendirilmesine ilişkin taahhütlerin altının çizilmesi. Yukarıda bahsedilen
hedef ve taahhütlerin başarılabilmesini sağlamak amacıyla yabancı istilası
altında yaşayan kadın ve kız çocuklarının haklarının tam anlamıyla
sağlanması önündeki engelleri ortadan kaldırmak amacıyla uluslararası
hukukla uyumlu somut eylemler gerçekleştirilmesi gerektiğinin altının
çizilmesi;
(q)
Kadın ve kız çocuklarının özel ihtiyaçlarının planlama, hizmet
sunumu, izlenmesi, afet riskini azaltma programları altyapısı ve
protokolleri ve aşırı hava olayları ve yavaş mevsim gelişi etkileri gibi iklim
değişikliğinin neden olduğu doğal afetleri ele almak amacıyla beşeri
yardımlara onların da tam katılımıyla dahil edilmesinin ve afet hazırlık
çabaları ve afet sonrası ortamlarda cinsel şiddet dahil kadın ve kız
çocuklarına yönelik her türlü şiddetin önlenmesi ve ele alınmasının öncelik
haline getirilmesinin ve yeterli düzeyde ele alınmasının sağlanması;
(r)
İnsan ticareti ve uyuşturucu kaçakçılığı dahil ulus ötesi
organize suçlardan kaynaklanan kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddetin
79
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
ele alınması ve suç önleme stratejilerinde kadına yönelik şiddeti önlemek
ve ortadan kaldırmak amacıyla özel politikalar benimsenmesi;
(s)
Birleşmiş Milletler Sınıraşan Organize Suçlar Sözleşmesi ve
Sözleşmenin Kadın ve Kız Çocukları başta olmak üzere İnsan Ticaretini
Önleme, Durdurma ve Cezalandırmaya ilişkin ek Protokolü ile uyumlu
olarak var olan mekanizmaların güçlendirilmesi ve yeni girişimlerin
geliştirilmesi ve Birleşmiş Milletler İnsan Ticaretiyle Mücadele Küresel
Eylem Planının uygulanması yoluyla
ikili, bölgesel ve uluslararası
işbirliğinin güçlendirilmesi;
(t)
Kadın ve kız çocuklarının ticaretine katkı sağlayan dış
faktörler de dahil ana faktörlerin ele alınmasını sağlamak üzere uygun
önlemlerin alınması. Özellikle de cinsel ve ekonomik sömürü amacıyla
kadın ve kız çocukları başta olmak üzere insan ticaretinin her türünü
cezalandırarak kadın ve kız çocuklarının haklarının daha iyi korunmasını
sağlamak amacıyla mevcut sivil ve cezai mevzuatı güçlendirerek ticaret
edilen kişinin haklarının korunması ve tekrar mağdur olmasının önlenmesi
yoluyla kamu yetkilileri dahil suç faillerinin ve aracı olan kimselerin adalet
önüne çıkarılarak ve bu kimseleri cezalandırarak insan ticaretinin
önlenmesi, mücadele edilmesi ve ortadan kaldırılması. Teşhis edilen insan
ticareti mağdurlarının ticaret edilmesi nedeniyle cezalandırılmaması için
gereken tedbirlerin alınması. Hiçbir yasal işleme katılıp katılmadığına
bakılmaksızın teşhis edilen insan ticareti mağdurlarına rehabilitasyon,
yeniden topluma kazandırma, tanık koruması, iş eğitimi, hukuki yardım,
ticaret edilen kişinin bilgilendirilmiş rızasıyla ülkesine geri gönderilmesi
gibi uygun koruma ve bakım hizmetlerinin sağlanması. Her tür sömürüyü
teşvik edebilecek istekleri caydırmak amacıyla kamu farkındalığının,
eğitim ve öğretimin arttırılması;
80
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
(u)
Sürdürülebilir kalkınmanın sağlanması, bilhassa kadınlara ve
kız çocuklarına yönelik şiddetin sona erdirilmesi amacıyla kadının
güçlendirilmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına ilişkin ulusal
önceliklere uygun olarak; çok sektörlü politikalar, stratejiler, programlar ve
iyi uygulamaları destekleyen, uluslararası alanda kalkınma yardımına dair
resmi taahhütlerin yerine getirilmesi dâhil olmak üzere, uluslararası
işbirliğinin birtakım yollarla güçlendirilmesi;
(v)
İş yerinde cinsel taciz dâhil, kadınlara ve kız çocuklarına
yönelik her türlü ayrımcılığa ve şiddete müdahale edilmesi ve bunların
önlenmesi
ve
ortadan
kaldırılmasına
ve
şiddet
mağdurlarının
güçlendirilmesine yönelik program, kampanya ve stratejilere özel sektör
yatırımının teşvik edilmesi;
(w)
Politika reform ve programlarının kabul ve finanse edilmesi;
eğitimin desteklenmesi; yargı, asker ve polis teşkilatı ile eğitim, sağlık,
sosyal hizmet, adalet, savunma ve göç alanında hizmet veren personel dahil
kamu çalışanları ve görevlileri arasında duyarlılık oluşturulması, bunların
eğitilmeleri ve kapasitelerinin geliştirilmesi; kadınlara ve kız çocuklarına
yönelik şiddetin önlenmesi ve şiddete toplumsal cinsiyet duyarlılığıyla
müdahale edilmesi, ceza muafiyetinin ortadan kaldırılması, kadının şiddete
maruz kalmasına ve kurbanların ve mağdurların mağduriyetinin tekrar
tekrar yaşanmasına yol açan güç ve yetki suiistimalinin önlenmesi
amacıyla, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddeti düzenleyen kanun ve
mevzuata riayet etmeyen kamu çalışanlarından hesap sorulması;
(x)
Öğretmenler, din adamları, siyaset adamları ve kolluk
yetkilileri gibi yetki sahibi kimselerin kadınlara ve kız çocuklarına yönelik
şiddet eylemlerinin cezasız kalmasına engel olmak amacıyla; bu tür yetki
81
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
sahibi
kişilerin
eylemlerinin
önlenmesi,
tahkik
edilmesi
ve
cezalandırılması;
(y)
Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetle mücadele
çabalarına ilgili tüm tarafların, bilhassa da kurbanların ve mağdurların yanı
sıra, kadınların ve kız çocuklarının güçlendirilmesi için toplum düzeyinde
faaliyet gösteren kuruluşların katılımlarının ve bunlarla istişarenin
artırılmasını destekleyecek bir ortam oluşturularak bu ortamın daha da
geliştirilmesi; böylelikle bu paydaşların değişimin aktörleri haline
getirilmesi ve bilgi ve deneyimleriyle yapacakları katkılardan faydalanarak
daha incelikli politika ve programlar geliştirilmesi;
(z)
Şiddet tehditleriyle karşı karşıya kalan kadının insan hakları
savunucuları da dahil olmak üzere, kadına yönelik şiddetin ortadan
kaldırılması amacına bağlı kişilerin desteklenmesi ve korunması;
(aa)
Özgürlüklerinden mahrum bırakılmış ve/ya devlet gözetiminde
tutulan ya da devletten bakım hizmeti alan kadınların ve kız çocuklarının
insan haklarının tesis edilmesi ve cinsel istismar başta olmak üzere her
türlü şiddetten korunması amacıyla gerekli önlemlerin alınması;
(bb)
Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik ayrımcılık ve şiddetin
sonlandırılması çabalarında bir yaşam döngüsü yaklaşımı benimsenmesi ve
yaşlı kadınları etkileyen belirli konuların daha görünür hale getirilmesi ve
daha fazla ilgi görmesi, ilgili uluslararası anlaşma ve sözleşmelerden doğan
yükümlülüklerin yerine getirilmesi yoluyla bu konuların ele alınmasının ve
kadına yönelik şiddetin önlenmesi ve ortadan kaldırılmasına ilişkin ulusa
politika ve programlara dahil edilmesinin sağlanması;
82
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
B.
Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddeti önlemek
amacıyla yapısal ve temel nedenlerin ve risk faktörlerinin ele alınması
(cc)
Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik her türlü ayrımcılığın
önlenmesi ve ortadan kaldırılmasına yönelik çabalara hız verilmesi ve
kadınların ve kız çocuklarının eğitim hakkı, erişilebilir en yüksek fiziksel
ve zihinsel sağlığa erişim hakkı dahil olmak üzere bütün insan hakları ve
temel özgürlüklerden eşit faydalanmalarının sağlanması ve başta kız
çocukları olmak üzere tüm çocukların kaliteli koşullarda ücretsiz ve
zorunlu ilköğretime eşit düzeyde erişimlerinin ve ilköğretimlerini
tamamlamalarının sağlanması, kız çocukları için orta ve üst düzeyler de
dahil her düzeyde ve bütün akademik alanlarda eğitim imkanının
geliştirilmesi ve genişletilmesi; ve kamu altyapı projelerine ve erişilebilir
kaliteli kamu hizmetlerine yatırım yaparak ve güvenli bir ortam
oluşturarak, kız çocuklarının okula devamlılığının ve müfredat dışı
faaliyetlere katılımlarının artırılması;
(dd)
Kadınların, ekonomik karar alma mekanizmaları başta olmak
üzere kayıtlı ekonomiye tam katılımlarının ve tam istihdama ve nitelikli
işlere eşit erimlerinin teşvik edilmesi; kayıt dışı sektörlerdeki kadınların
güçlendirilmesi ve kadın ile erkeğin eşit iş veya eşit değerdeki işe karşılık
eşit ücret imkanlarının yanı sıra işyerinde eşit muameleye tabi tutulmasının
ve yetki ve karar alma alanlarında eşit erişime sahip olmalarının sağlanması
ve ücretli ve ücretsiz çalışma kapsamına giren işlerin paylaşılmasının teşvik
edilmesi;
(ee)
Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin, toplumsal
cinsiyete dayalı ayrımcılık, eşitsizlik, kadın ve erkek arasında eşitsiz güç
ilişkileri, toplumsal cinsiyet klişeleri, yoksulluk ve yanı sıra, özellikle
ekonomik ve finansal kriz bağlamında işsizliğin de dahil olduğu yapısal ve
83
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
temel nedenlerinin ele alınması için politika geliştirme, revizyon ve takviye
çalışmaları ile yeterli insani ve maddi kaynağın tahsis edilmesi
çalışmalarına hız verilmesi; ve kadınların şiddete uğrama riskini azaltmak
üzere kadınların ve kız çocuklarının ekonomik katılımlarının takviye
edilmesi ve güçlendirme ve toplumsal içerme yollarına da başvurarak,
yoksulluğun ve süregelen yasal, sosyal ve ekonomik eşitsizliklerin ortadan
kaldırılmasına yönelik çalışmaların hızlandırılması;
(ff)
Uluslararası hukukla ve Sözleşmeyle bağdaşmayan, özellikle
gelişmekte olan ülkelerde ekonomik ve sosyal kalkınmanın tam olarak
gerçekleştirilmesine engel olabilecek herhangi bir tek taraflı ekonomik,
finansal ya da ticari tedbir yayınlamaktan veya bunu uygulamaya
koymaktan kaçınmaları yönünde Devletlere şiddetle çağrıda bulunulur;
(gg)
Özürlü
kadınlar
ve
kız
çocukları,
işyerinde,
eğitim
kurumlarında, evlerinde ve diğer tüm mekânlarda her türlü sömürüye,
şiddete ve istismara çok daha açık oldukları için; özürlü kadınların ve kız
çocuklarının haklarının korunması ve desteklenmesine yönelik olarak
gerekli bütün yasal, idari, sosyal, eğitimle ilgili ve diğer önlemlerin
alınması;
(hh)
Uluslararası
alanda
işbirliği
ilişkileri
kurmak
yoluyla,
kadınların miras, gayrimenkul ve diğer varlıklarla ilgili mülkiyet, kredi,
doğal kaynaklar, ilgili teknoloji kullanım hakları ve diğer haklara tam ve
eşit erişimlerini sağlamak üzere, yasal, idari, finansal ve diğer önlemlerin
alınması; kadınların tabandan başlayarak güçlenmesi için, statülerinin
yükseltilmesi ve dolasıyla şiddete karşı korunmasızlıklarının azaltılmasının
bir yöntemi olarak girişimcilik eğitimleri ve iş geliştirme merkezlerinin
faaliyeti gibi girişimlere öncelik verilmesi ve bu türden girişimlerin
yoğunlaştırılması;
84
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
(ii)
Kadınların kendilerine kanunlarla bahşedilen serbest hareket
etme özgürlüğü, mülkiyet hakkı ve eşit korunma hakkından toplumsal
gerekçelere sığınılarak mahrum edilmesinden kaçınılması;
(jj)
Kadınlara ver kız çocuklarına yönelik şiddete göz yuman
toplumsal normların dönüşümüne yönelik ulusal politikalar geliştirilmesi
ve uygulanması ve kadınları ve kız çocuklarını erkekler ve erkek
çocuklarından daha aşağıda konumlandıran veya şiddet ya da baskı içeren
uygulamaların devamlılığına neden olan klişe rolleri dayatan tutumlara
karşı koymak için çaba harcanması;
(kk)
Cinsellik konusunda, kapsamlı, kanıta dayalı eğitim de dahil
olmak üzere, ergenler ve gençlere yönelik tam ve doğru bilgiyle donatılmış
eğitim program ve materyalleri ve yanı sıra, yaygın ve örgün eğitimde
eğiticinin eğitimi programlarının, ergenlerin ve gençlerin gelişen
kapasiteleriyle tutarlı bir yaklaşım temelinde, ebeveynlerinin ve yasal
vasilerinin yerinde yönlendirmeleri ve rehberliğinde, çocuklar, ergenler,
gençler ve toplulukların katkılarıyla ve kadın, gençlik ve özel sivil toplum
kuruluşları ile koordineli bir şekilde; her yaştan kadın ve erkeğin sosyal ve
kültürel davranış biçimlerini değiştirmek, önyargıları yıkmak, toplumsal
cinsiyet ve insan hakları ekseninde saygı çerçevesinde ilişki geliştirmeye
yönelik bilgiyle desteklenmiş karar alma, iletişim ve risk azaltma
becerilerini teşvik etmek ve geliştirmek amacıyla geliştirilmesi ve
uygulanması;
(ll)
Başta kadın kuruluşları olmak üzere sivil toplum örgütleri ile
işbirliği içinde ve çeşitli iletişim yöntemleri kullanarak kamuoyuna,
gençlere, erkeklere ve erkek çocuklarına yönelik olarak; kadınlara ve kız
çocuklarına yönelik şiddet ve tacizin yapısal ve temel nedenlerini ele
almak, toplumsal cinsiyet klişelerini yıkmak ve bundan doğan şiddete sıfır
85
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
toleransı teşvik etmek, şiddet kurbanı ve mağduru damgasını kaldırmak ve
kadınların ve kız çocuklarının şiddet vakalarını kolaylıkla rapor edeceği ve
sunulan hizmetler ile koruma ve destek programlarından faydalanabileceği
bir fırsat ortamı yaratmak üzere bilinçlendirme ve eğitim kampanyaları
yürütülmesi;
(mm) Toplumsal cinsiyet klişelerini ve kadınlara ve kız çocuklarına
yönelik her türlü şiddet ve ayrımcılığı kronikleştiren ve hoş gören tavır,
tutum ve uygulamaları ele almak ve değiştirmek üzere; kadın ve gençlik
kuruluşlarıyla, kadının geliştirilmesi için çalışan ulusal mekanizmalarla,
söz konusu mahaldeki ulusal insan hakları kurumlarıyla; okullar, eğitim ve
medya kuruluşlarıyla; kadınlar ve kız çocukları ile erkekler ve erkek
çocuklarıyla birebir çalışan diğerleriyle, toplumun her kesiminden ve her
yerden bireylerle, din ve toplum liderleri ve büyükleriyle, öğretmenler ve
ebeveynlerle yakın ilişkiler kurarak toplulukların ve kurumların seferber
edilmesi;
(nn)
Kadınların cinsel sağlık ve üreme sağlığının da dahil olduğu
cinsellikleriyle ilgili konularda kontrolü ele alma, özgürce ve kendi
hassasiyetlerine göre karar alma hakkı dahil olmak üzere tüm kadınların
insan haklarının baskılardan, ayrımcılıktan ve şiddetten ari olarak
korunması ve desteklenmesi; Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı
Eylem Programı, Pekin Eylem Platformu ve bunların sonuç derlemelerine
uygun olarak, kadınların üremeyle ilgili hakları dahil tüm insan hakları ve
temel özgürlüklerden faydalanmalarını sağlayan ve gözeten kanun, politika
ve programların kabul edilmesi ve uygulamaya hız verilmesi;
(oo)
Bakım hizmetinin kritik bir toplumsal işlevi olduğu algı ve
anlayışının daha da gelişmesini sağlayacak toplumsal cinsiyete duyarlı
politika, strateji, program ve önlemlerin geliştirilmesi ve uygulanması ve
86
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
çocuk büyütme, ebeveynlik ve ev işlerinin yanı sıra engelli, yaşlı, AIDS
hastalarının bakımıyla ilgili sorumluluk ve işlerin kadın ve erkek arasında
eşit paylaşımının teşvik edilmesi; ev işleriyle ilgili sorumluluğun aile içinde
paylaşımını desteklemek ve kadınların ve kız çocuklarının üzerindeki ev işi
yükünü azaltmak amacıyla, toplumsal cinsiyete dayalı işbölümünü
kemikleştiren tutumlarını değiştirme yönünde çaba gösterilmesi;
(pp)
Erkekler ve erkek çocuklarının davranışlarının sorumluluğunu
almalarını, ergen ve yetişkin erkeklerin cinsellik ve üreme sağlığıyla ilgili
davranışlarının sorumluluğunu üstlenmelerini ve kadınlara ve kız
çocuklarına karşı her türlü ayrımcılık ve şiddetten kaçınmalarını sağlamak
üzere katkılarının alınması, eğitilmesi, teşvik edilmesi ve desteklenmesi;
şiddetin zararlı etkilerine ve toplumsal cinsiyet eşitliğini ve insan onurunu
nasıl zedelediğine dair anlayış geliştirmek, ilişkilerde saygıyı teşvik etmek,
toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için pozitif rol modeller sağlamak ve
kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin önlenmesi ve ortadan
kaldırılmasında erkekleri ve erkek çocuklarının aktif katılımını ve bu
çabanın stratejik partnerleri ve müttefikler olmalarını teşvik etmek üzere
kapsamlı eğitim programları dâhil olmak üzere politika, strateji ve
programların geliştirilmesi, uygulanması ve bunlara yatırım yapılması;
(qq)
Asgari yasal reşitlik yaşı ve minimum evlenme yaşına ilişkin
kanun ve yönetmeliklerin, gerektiği yerde evlenme yaşını da yükseltecek
şekilde gözden geçirilmesi, yürürlüğe konması ve sıkı sıkıya uygulanması
ve bu yasaların çocuk yaşta, erken ve zorla evliliklerin sona erdirmek üzere
uygulanmasına toplumsal destek verilmesi;
(rr)
Evlenmiş ve/ya hamile kız çocuklarına da yönelik olmak üzere
uygulanabilir alternatifler ve kurumsal destek, bilhassa da kız çocuklarının
ilköğretim
sonrasında
okula
devamlılığına;
87
eğitim
kalitesinin
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
yükseltilmesiyle kız çocuklarının güçlendirilmesi ve de okullarda güvenli
ve hijyenik bir ortam, güvenli barınma tesisleri ve çocuk bakımı imkanı
sunulmasıyla eğitime fiziksel erişim sağlanması ve kadınlar ile
gerektiğinde ailelerine sunulan maddi teşviklerin artırılması yoluyla kız
çocuklarının
güçlendirilmesine
vurgu
yapan
eğitim
olanaklarının
sağlanması;
(ss)
Ergenlerin, erken yaşta hamileliklerin, cinsel yolla bulaşan
hastalıkların ve AIDS’in önlenmesine yönelik hizmet ve programlara
erişimlerinin sağlanması, kişisel güvenliğin sağlanması, alkol ve diğer
zararlı maddelerin kullanımının ve kötüye kullanımının önlenmesi;
(tt)
Kız çocuklarını destekleyen, onların bilgiye ulaşmalarını,
özsaygılarını geliştirmelerini, sürdürülebilir bir geçim kaynağına erişim
dahil kendi hayatlarının sorumluluğunu almalarını sağlayan yaygın ve
örgün eğitim programlarına öncelik tanıyarak politika ve program
geliştirilmesi; kadınların ve erkeklerin, özellikle de ebeveynlerin ve bakım
hizmeti verenlerin, çocuk yaşta, erken ve zorla evliliklerin, kadınlara ve kız
çocuklarına yönelik şiddetin, kadın sünnetinin, çocukların ticari amaçlarla
cinsel sömürü, cinsel istismar, tecavüz, ensest ve kaçırma dahil yollarla
cinsel yönden sömürüsünün ve yiyecek paylaşımında da görüldüğü gibi kız
çocuklarına karşı ayrımcılığın ortadan kaldırılması dahil olmak üzere kız
çocuklarının fiziksel ve zihinsel sağlığı ve esenliğinin önemi hususunda
eğitilmesine yönelik programlara özel önem verilmesi;
(uu)
Başta aile içi şiddete veya cinsel istismara maruz kalmış ya da
tanıklık etmiş kadınlar olmak üzere ve adalet sisteminde çocukların
korunması konusunu da dahil ederek çocuklara ve gençlere yönelik olarak
tasarlanmış mevcut politika ve programların, onların yeniden şiddete
uğrama ve şiddete başvurma riskini azaltmak ve sağlıklarına kavuşmalarını
88
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
sağlamak amacıyla geliştirilmesi ve desteklenmesi; ve bu programların
gençlerin, sivil toplumun ve kadın ve gençlik kuruluşlarının anlamlı
katılımlarıyla toplumsal cinsiyete duyarlı bir yaklaşımla uygulanması;
(vv)
Ticari reklamlarla kemikleştirilen klişelerin de dahil olduğu
toplumsal cinsiyet stereotiplerinin yıkılmasında ve gerektiği yerde
kurbanların ve mağdurların kimliklerinin gizli tutulmasını da gözeterek
ayrımcılıktan ari ve toplumsal cinsiyete duyarlı raporlamanın teşvik
edilmesinde medyanın üstlenebileceği önemli rolün tanınması ve medyanın
kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet konusunda kamu bilinci
geliştirme, çalışanlarını eğitme ve kadınların ve kız çocuklarının
ayrımcılıktan ve sömürüden kurtarılması ve ikincil konumlandırılmasından,
seks objesi veya bir meta olarak görülüp sömürülmesinden kaçınılması ve
bunun yerine yaratıcı bireyler, kalkınma sürecinin iştirakçisi ve
faydalanıcısı olarak sunulması amacıyla daha dengeli ve klişelerden
temizlenmiş kadın portreleri geliştirmesine olanak tanıyan özdenetim
mekanizmaları kurma hususunda düşünce özgürlüğü ile tutarlı ölçüde
teşvik edilmesi;
(ww) Kadınların ve kız çocuklarının güçlendirilmesinde bir kaynak
olarak, bunlara yönelik şiddetin önlenmesi ve müdahaleye ilişkin bilgiye
erişim dahil olmak üzere, bilgi ve iletişim teknolojileri ile sosyal medyanın
geliştirilmesi ve kullanılmasına destek verilmesi; bilgi ve iletişim
teknolojileri ile sosyal medyanın, teknolojinin cinsel taciz, cinsel sömürü,
çocuk pornosu, kadın ve kız çocuğu ticareti güdüsüyle suç niteliğinde
kötüye kullanımı dahil yollarla kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddet
uygulamak amacıyla kullanımıyla ve siber takipçi tacizcilik, sanal zorbalık
ve gizlilik ihlali gibi kadınların ve kız çocuklarının güvenliğini tehlikeye
atan diğer şiddet türleriyle mücadele edecek mekanizmaların geliştirilmesi;
89
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
(xx)
Ulaşım, yeterli sağlık tesisi, daha iyi aydınlatma, oyun sahaları
ve güvenli ortamlar gibi olanaklarla altyapıyı geliştirerek güvenli ve
şiddetten arındırılmış bir ortam oluşturma ve benzeri yollarla kız
çocuklarının okulda ve okul gidiş geliş yollarında güvenliğin artırılması;
başta kız çocukları olmak üzere çocuklara yönelik cinsel taciz ve zorbalık
ile diğer şiddet türleri dahil şiddet olaylarının okullara ve topluma yönelik
şiddet önleme faaliyetleri yürütme, kız çocuklarına yönelik şiddete
verilecek cezaları belirleme ve uygulama gibi yollarla yasaklanması,
önlenmesi ve bu olaylara müdahaleye yönelik ulusal politikaların kabul
edilmesi;
(yy)
Tüm işyerlerinin ayrımcılık, sömürü, şiddet, cinsel taciz ve
zorbalık olaylarından arındırılması ve işyerlerinde kadınlara ve yeri
geldiğinde kız çocuklarına yönelik ayrımcılık ve şiddetle; düzenleme ve
gözetim çerçeveleri, toplu anlaşmalar, uygun disiplin tedbirleri, protokol ve
prosedürleri de kapsayan iş ahlakı tüzükleri, şiddet vakalarının tedavi için
sağlık hizmetlerine ve tahkiki için polise yönlendirilmesi gibi önlemlerle;
bunun yanı sıra amirler, sendikalar ve işçilerle birlikte farkındalık
oluşturma ve kapasite geliştirme ve de mağdurlar ve kurbanlar için işyeri
hizmetleri ve esnek çalışma imkânları tanıma yollarıyla mücadele
etmelerini sağlamaya yönelik önlemler alınması;
(zz)
Kadınları ve kız çocuklarını kamuya açık ve özel alanlarda
cinsel taciz ve zorbalık dahil olmak üzere şiddetten koruyacak; farkındalık
yaratma, yerel toplulukların katkılarını alma, BM Güvenli Şehirler girişimi
gibi suç önleyici kanun, politika ve programlar, daha iyi şehir planlaması,
altyapı, toplu taşıma ve cadde aydınlatma imkanları ile sosyal ve interaktif
medya gibi yollarla asayiş ve güvenliği sağlayacak önlemlerin alınması;
90
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
(aaa)
Sağlık hizmeti verilen ortamlarda cinsel taciz, küçük düşürme,
rıza veya bilgisi dışında yapılan ve geri dönüşü mümkün olmayan cebri
rahim ameliyatı, zorla sezaryen, zorla sterilizasyon işlemi, cebri kürtaj ve
doğum kontrol yöntemleri kullanımına zorlama gibi tıbbi muameleleri de
içeren, kadınları ve kız çocuklarını, bilhassa da HIV virüsü taşıyan kadınlar
ve kızları, engelli, yerli ve Afrika kökenli kadınlar ve kızları, ergen gebeleri
ve çocuk/genç anneleri, yaşlı kadınları ve azınlık millet veya etnik azınlık
mensubu kadınları ve kızları hedef alan şiddetin kınanması ve bunu
önlemek amacıyla tedbirler alınması;
(bbb) Göçmen kadın işçilerin kendi ülkelerinde, gittikleri ülkelerde
ve geçiş yolundaki ülkelerde de dahil olmak üzere korunmalarının, topluma
dahil olmalarının, yasalarda yer bulmalarının sağlanmasına, insan
haklarının tam olarak tanınması ve korunmasına ve şiddet ve sömürüye
karşı korunmalarına yönelik daha fazla önlem alınması ve bunların
uygulanması; göçmen kadın işçilere yönelik olarak toplumsal cinsiyete
duyarlı
politika
ve
programların
uygulanması
ve
bu
kadınların
yeteneklerini ve eğitim görme hakkını tanıyan ve mümkün kılan güvenli ve
yasal kanalların oluşturulması, adil çalışma koşulları sağlanması ve
bunların işgücüne katılımlarının yanı sıra gerektiği yerde üretken ve
nitelikli işlere erişimlerinin kolaylaştırılması;
(ccc)
Sınır ötesi istihdam edilen serbest meslek çalışanlarının ve
mevsimlik kadın işçilerin korunmasını sağlayacak önlemlerin alınması;
C. Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet konusunda çok
sektörlü hizmet, program ve müdahalelerin güçlendirilmesi
(ddd) Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik her türlü şiddetin kurban
ve mağdurları için, mevcut tüm teknoloji olanaklarından faydalanarak
91
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
ihtiyaçlar temelinde şekillendirilmiş, yeterli kaynaklarla donatılmış ve polis
ve yargı işlemleri dâhil etkin ve koordineli olarak yürütülecek eylemleri,
yasal destek hizmetlerini, cinsel sağlık ve üreme sağlığı dahil sağlık-bakım
hizmetleri ile yeri geldiğinde uzmanlık hizmetleri dahil tıbbi, psikolojik ve
danışmayla ilgili diğer hizmetleri, devlete ait ve bağımsız kadın
konukevleri ve danışma merkezlerini, 24 saat hizmet veren acil yardım
hatlarını, sosyal yardım hizmetlerini, hizmet sürecinin tümüyle aynı
merkezce verileceği tek kapı kriz merkezlerini, göçmen hizmetlerini, çocuk
hizmetlerini; uzun süreli konaklama, eğitim iş ve ekonomi fırsatlarına
erişim kanalıyla destek, koruma ve yardımın yanı sıra, kadınlara ve
çocuklarına yönelik şartsız, kolay erişilebilir ve güvenli yardım olanağı
sunan, şiddet mağdurlarına ve kurbanlarına yardımcı olan ve destek veren
sağlık çalışanları ile hizmet sağlayıcılarının güvenliğini ve emniyetini
sağlama yönünde çaba harcayan ve mağdur kız çocuklarına hizmet verirken
çocuğun çıkarlarını en iyi şekilde gözeten barınma hizmetlerini kapsayan,
kapsamlı, koordine, disiplinler arası, erişilebilir ve devamlılık esaslı çok
sektörlü hizmetlerin, program ve müdahale araçlarının her düzeyde
oluşturulması
(eee)
Şiddete maruz kalan veya risk altındaki kadınlar ve kız
çocuklarına yönelik eşgüdümlü çok sektörlü hizmet, program ve
müdahalelere erişim sağlanmasının yanı sıra, kurban ve mağdurların
hizmetler arası nakillerini güvenli bir şekilde ve kimliklerini ifşa etmeden
sağlayacak süreçlerin oluşturulması, ulusal hizmet kıstaslarının ve
cetvellerin belirlenmesi ve kaydedilen ilerleme ile uygulamanın izlenmesi
yoluyla hizmetlerin eşgüdümüne yönelik daha fazla önlem alınması;
(fff)
Kurbanlar ve mağdurlar ile çocuklarının tamamen iyileşerek
yeniden topluma uyum sağlayabilmeleri için oluşturulan hizmetlere,
92
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
program ve fırsatlara erişimlerinin ve bunları kullanabilmelerinin; ayrıca
aile içi şiddet ve diğer şiddet mağdurlarını da kapsayacak şekilde önlemler
alarak ve bu önlemler zaten alınmışsa kapsamlarını genişleterek adalete
tam erişimlerinin sağlanması; mevcut destek hizmetleri ve yasal önlemler
ile ilgili bilgilendirmenin yeterli ve zamanında, mümkünse anladıkları ve
iletişim kurabildikleri bir dilde yapılmasının sağlanması;
(ggg) Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin faillerinin tutum
ve davranışlarının değişmesini sağlayacak ve teşvik edecek, aile içi şiddet,
taciz ve tecavüz dahil durumlarda yeniden suç işleme ihtimalini azaltacak
bir dizi politikanın üretilmesi, geliştirilmesi ve uygulanması ve
rehabilitasyon hizmetlerinin kurulmasının desteklenmesi ve bu politika ve
hizmetlerin etki ve tesirlerinin izlenmesi ve değerlendirilmesi;
(hhh) Kapsamlı, ekonomik, ihtiyaçlara daha iyi odaklanan ve
tasarımında ve uygulamasında kadınların aktif katılımını destekleyen
toplumsal cinsiyete duyarlı ulusal stratejiler ile kamu-sağlık politikaları ve
programlarından da faydalanarak, kadınların ve kız çocuklarının ekonomik
ve kaliteli sağlık hizmetine zamanında erişiminin sağlanması; ayrıca,
nüfusun fakir, hassas ve toplum dışına itilmiş kesiminin daha çok üzerinde
durarak, kadınların ekonomik, güvenli, etkin ve kaliteli tedaviye ve ilaçlara
erişimin artırılması;
(iii)
Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin fiziksel, zihinsel,
cinsel ve üreme sağlığıyla ilgili sonuçları dahil olmak bütün sağlık
sorunlarının; travmaya yanıt veren ve ekonomik, güvenli, etkili ve kaliteli
ilaçların kullanıldığı erişilebilir sağlık hizmetleri, yara tedavisi ve psikososyal ve ruh sağlığı desteği sağlanarak; acil doğum kontrol yöntemleri ve
bunların ulusal kanunlarla yasaklanması halinde gebeliğin güvenli bir
şekilde sonlandırılması, HIV enfeksiyonu için temas sonrası profilaksi,
93
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
cinsel yolla bulaşan hastalıkların teşhis ve tedavisi ve gerekli eğitime tabi
tutulmuş çalışanlarca yapılacak adli muayenelerin yanı sıra şiddete maruz
kalmış kadınların etkin bir şekilde tespiti ve tedavisi için sağlık
çalışanlarının eğitimi yoluyla ele alınması;
(jjj)
Başta ortak risk faktörleri olmak üzere, HIV ve AIDS ile
kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddettin kesişme noktalarının; aile içi
ve cinsel şiddete, HIV ile kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin
kesişme noktalarına hitap eden ve politika, program ve hizmetlerin
koordinasyon ve entegrasyonunun güçlendirilmesine yönelik stratejiler
aracılığıyla ele alınmasına yönelik çabalara hız verilmesi ve HIV ve AIDS
ile ilgili müdahalelerin, bir yandan HIV ve AIDS’in teşhis edilmesi, kadın
ve erkek kondomları gibi güvenli ve etkili önleme araçlarının tedarik ve
temin edilmesi dâhil ekonomik ve erişilebilir tedavi ve önleme amaçlarını
gerçekleştirmenin yanı sıra kadınların ve kız çocuklarının cinsel sağlık ve
üreme sağlığına ilişkin özel bakım hizmeti ihtiyaçlarını karşılarken; diğer
yandan bunlara yönelik şiddettin önlenmesi için kullanımının sağlanması;
(kkk) HIV virüsü taşıyan kadınlar ve kız çocukları ile bu hastaların
bakıcılarına yönelik ayrımcılığın ve şiddetin sonlandırılması ve bakım
sorumluluğunun eşit paylaşımını teşvik eden program ve tedbirler
uygulanırken bu kişilerin etiketlenmeye, ayrımcılığa, yoksulluğa ve aileleri
ve toplum tarafından dışlanmaya açık olduklarının dikkate alınması;
(lll)
Sağlık-bakım
hizmetlerinden
faydalanma
imkânının
genişletilmesi ve bilhassa; ailelere, şiddete ve özellikle cinsel şiddete
uğrama riski taşıyan kadınlara ve kız çocuklarına destek ve koruma
sağlayan, ilgili hizmetlere yönlendiren, ergenleri erken ve istenmeyen
gebelikler ile cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı eğiterek, bilgilendirerek
ve cinsel sağlık ile üreme sağlığı hizmetlerine erişim sağlayarak
94
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
destekleyen önemli hizmet noktaları olan Anne ve Üreme Sağlığı
Merkezlerinin güçlendirilmesi;
D. Delil dayanağının geliştirilmesi
(mmm) Kanunların, politikaların ve stratejilerin oluşturulması ve
revizyonu ile uygulanması süreçlerinde bilgi akışı sağlamak ve bu bilgileri
farkındalık yaratma çalışmalarını desteklemek için açıklamak üzere;
kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddetin yapısal ve temel nedenleri,
maliyeti ve risk faktörleri ile şiddetin türleri ve yaygınlığına ilişkin çok
disiplinli araştırma ve analizlerin devamlılık esasıyla yürütülmesi;
(nnn) Kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet ve ayrımcılığın
farklı türleri, nedenleri ve sonuçları ve de bu ayrımcılık ve şiddetin topluma
ekonomik ve sıhhi maliyetine ilişkin güvenilir, karşılaştırılabilir ve
isimsizleştirilmiş veri ve istatistiklerin düzenli bir şekilde, yaşa ve cinsiyete
göre ayrılarak, ulusal ve yerel düzeyde toplanması, harmanlanması, analiz
edilmesi ve yaygınlaştırılması ve ayrıca; kanun, politika ve programların
oluşturulması, izlenmesi ve değerlendirilmesi için bilgi akışı sağlanırken,
erişilebilirlik gibi ilgili tüm diğer faktörlerin dikkate alınması;
(ooo) Gerektiğinde polis, sağlık sektörü ve yargı kayaklarından da
alınabilecek, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet olaylarını da
kapsayan idari bilgilerin ve de fail, mağdur ve coğrafi konum arasındaki
ilişkiye ilişkin verilerin; derleme sürecinde gizlilik, ahlak ve güvenlik
hususlarına
dikkat
edilmesini
sağlayarak
ve
sunulan
hizmet
ve
programların etkinliğini artırarak ve mağdurun güvenlik ve emniyetini
gözeterek
derlenmesi,
uyumlaştırılması
iyileştirilmesi;
95
ve
kullanımı
süreçlerinin
Birleşmiş Milletler Kadının Statüsü Komisyonu 57. Oturumu
4-15 Mart 2013
(ppp) Kamuya açık ve özel alanlarda kadınlara ve kız çocuklarına
yönelik şiddetle mücadele amaçlı önleyici stratejiler ve müdahale
stratejileri dahil politika ve programların değerlendirilmesi için ulusal
izleme ve değerlendirme mekanizmalarının geliştirilmesi;
(qqq) Uygulanabilir, pratik ve başarılı politika ve program
uygulamalarının yanı sıra, deneyimlerin ve iyi uygulamaların paylaşımının
teşvik edilmesi ve bu uygulama ve deneyimlerdeki başarının diğer alanlara
taşınmasının desteklenmesi.
35.
Komisyon, kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddete bir son
verilmesinin,
uluslararası
Hedeflerinin
de
alanda
aralarında
kabul
bulunduğu
edilen
Binyıl
kalkınma
Kalkınma
hedeflerinin
gerçekleştirilmesi amacı bakımından da zaruri olduğunu ve yoksulluğun
yeryüzünden silinmesi, her kesimi kapsayan sürdürülebilir kalkınmanın,
barış ve güvenliğin, kadınların insan haklarının, sağlık ve esenliğinin,
toplumsal
cinsiyet
eşitliğinin
sağlanması,
kadının
güçlendirilmesi,
sürdürülebilir ve kapsamlı ekonomik büyümenin ve toplumsal uyumun
öncelikli koşulu olması gerektiğini vurgular. Komisyon, toplumsal cinsiyet
eşitliğinin sağlanması ve kadının güçlendirilmesi konusunun, 2015 sonrası
kalkınma gündeminin belirlenmesinde bir öncelik olarak ele alınmasını
şiddetle tavsiye eder.
96
Download