SIRA NO KONU SAYFA NO 1 Güneş Sistemi 1,2 2

advertisement
Güneş Sistemi Ve Gezegenler
SIRA NO
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
Teknogezgin.Wordpress.Com
KONU
Güneş Sistemi
Güneşin Yapısı
Merkür
Venüs
Dünya
Ay
Mars
Jüpiter
Satürn
Uranüs
Neptün
Plüton
Kuyruklu Yıldızlar
1
SAYFA NO
1,2
2
3
4
5
5,6
6
7
8
9
10
11
12
Güneş Sistemi Ve Gezegenler
Teknogezgin.Wordpress.Com
Güneş Sistemi, Güneş adını vermiş olduğumuz bir yıldız , bu yıldızın çevresindeki belirli
yörüngelerde bulunan 9 gezegen ve çok sayıda küçük gökcisminden oluşmaktadır. Güneş Sistemi'nde
yer alan gezegenlerin isimleri sırası ile Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün
ve Plüton dur. Evrende sayısız yıldız olduğu tahmin edilmektedir. Bu yıldızlar belli galaksilerde yer
alır. Güneş Sistemi de Samanyolu Galaksisi'nin bir elemanıdır. Samanyolu Galaksisi içinde
%90'nının büyüklüğü güneş kadar olan 100 milyar yıldız olduğu tahmin edilmektedir. Bu yıldızlardan
her birinin çevresinde 9 gezegen olduğunu düşünürsek (bazı yıldız sistemlerinde çok daha fazla
gezegen vardır.) sadece Samanyolu Galaksisi'nde 1 trilyona yakın gezegen olduğu sonucuna ulaşırız.
Tüm evreni ele alırsak sayılarla ifade edemeyeceğimiz bir sonuç ortaya çıkar. Evrende keşif bekleyen
sayısız gezegen olmasına rağmen insan oğlunun henüz Güneş Sisteminde ki gezegenler hakkındaki
bilgileri bile çok yetersizdir. İnsan oğlunun evren ve gezegenler hakkındaki araştırmaları çok eskilere
dayansa da ancak günümüzde bu araştırmalar bilimsel boyut kazana bilmiştir. Son yıllarda uzaya
yollanan uzay araçları ve sondalar sayesinde çok değerli bilgiler edinilmişse de bu güne kadar uzay
bilimi konusunda yapılabilen en büyük gelişme Ay'a ayak basmak olmuştur.
üneş sisteminde, diğer tüm galaksi ve sistemlerde de olduğu gibi belli bir düzen vardır. Her
gezegen kendisine ait yörüngesinde hiç bir sapma yapmadan dönmektedir. Aynı zamanda
yörüngesi yada ekseni etrafındaki dönme süresi hiç değişmeden sabit kalmaktadır. Bu
yörüngeler ve periyotların hepsi matematiksel bir düzen içerisindedir. Bu düzeni ilk olarak keşfedin
kişi Kepler'dir. Kepler çalışmaları sonucunda Güneş Sistemi'ndeki tüm gezegenlerin periyotlarının bir
formüle bağlı olduğunu bulmuştur. Bu formül deki orantı "BodeYasası" olarak bilinir.
G
Bilim adamları evrenin yaradılışını, evrenin yoktan var edildiğini kabul eden "Big Bang" teorisi ile
açıklamaktadırlar. Bu teoriye göre; "Evren, yaklaşık 15 milyon yıl önce sıfır hacim ve sonsuz
yoğunluğa sahip olan bir yokluğun şiddetle patlaması sonucunda oluşmuştur". "Big Bang" teorisi
evrenin yaradılışı ile ilgili teoriler arsında en çok kanıtı bulunan ve en çok kabul edilenidir. Güneş
Sisteminin oluşumu hakkında ise hiç biri tam olarak kabul görememiş bir çok teori bulunmaktadır.
Güneş Sistemi'nin oluşumuyla ilgili bilinen ilk teori Decartes'e aittir. En çok destek toplayan teoriye
ise, Samanyolu Galaksisi'nde yer alan büyük bir gaz toz bulutunun bir kısmı zamanla yoğunlaşarak
Güneş'i ve diğer gezegenleri oluştuğunu iddia etmektedir. Bu teori en mantıklı teori olarak kabul
edilse de cevaplayamadığı bir çok soru vardır.
2
Güneş Sistemi Ve Gezegenler
Teknogezgin.Wordpress.Com
Günümüzde uzay araştırmalarının devam ettiğini söylemiştik. Şimdilik bu araştırma ve çalışmalar
yetersizmiş gibi görünse de muhakkak insan oğlunun içinde var olan araştırma ve bilinmeyeni
öğrenme isteği, bu çalışmaların artarak devam etmesini sağlayacaktır. Kim bilir belki bir gün evren
hakkındaki tüm sorulara cevap buluna bilinir.
dayanarak güneşin ömrünü yarıladığını
söyleyebiliriz.
Evrendeki sayısız
yıldızdan sadece biri olan
Güneş, Samanyolu
Galaksisi'nde yer
almaktadır. Güneş,
üzerinde yaşadığımız
gezegenin de içinde
bulunduğu Güneş Sistemi'nin merkezini
oluşturur. 4,65 milyar yaşımda olduğu
tahmin edilen bu dev enerji kaynağının
yarı çapı 7x105 km yani dünya yarıçapının
100 katıdır. Ekliptik düzlem normaliyle
75° 15' açı yapan Güneş, ekseni etrafındaki
dönüşünü yaklaşık 27 günde tamamlar.
Güneşin merkez sıcaklığı 10 milyon
derece, dış sıcaklığı ise 5700 K° dir.
Başlangıçta 2x1030 kg'lık kütlesinin %73
'lük kısmının hidrojenden, geri kalan
kısmını ise helyumdan oluştuğu tahmin
edilmektedir.
Güneş yüzeyi tabakalardan oluşmuştur.
Bu tabakalara çekirdekten yüzeye doğru
sırasıyla fotosfer, kromosfer ve korona
isimleri verilmiştir. Güneşin görünür
yüzeyini 500 km kalınlığındaki fotosfer
tabakası oluşturmaktadır. Bu tabakanın
sıcaklığı 6000 K° kadardır. Fotosfer
tabakasının hemen üstünde 2500 km
kalınlığındaki kromosfer tabakası yer
almaktadır. Bu tabakanın sıcaklığı en üst
kısımda 105 - 106 K° 'ye kadar yükselebilir.
Bu tabakadan hemen sonra genişliği
gezegenlere kadar uzanan korona tabakası
yer alır bu tabakanın ortalama sıcaklığı 106
K° kadardır. Güneşin katmanları arasındaki
manyetik alan şiddeti büyük değişiklikler
gösterir ve bu değişikliklerin sonucunda bir
çok olay gözlenir. Örneğin Güneş lekeleri,
manyetik alan düzensizliği sonucunda o
alandaki sıcaklığın çevreye göre
düşmesinden kaynaklanır.
Güneşin bu bitmez tükenmez ısıyı nasıl
ürettiği sorusu, ilk zamanlar insanların
kafasını en çok meşgul eden soru olmuştur.
Fakat günümüzde güneşin bu ısı enerjisini
içindeki hidrojeni çekirdek füzyonu ile
helyuma çevirerek elde ettiği anlaşılmıştır.
Ve Güneş çekirdek füzyonu sayesinde
çevresine 4x1026 Watt' lık güç
yaymaktadır. Başlangıçta %73 hidrojen
olan hidrojen oranının günümüzde %38'e
düştüğü tahmin edilmektedir. Bu tahmine
Güneşin korona tabakasından
gezegenler arsı ortam yayılan elektrik
yüklü taneciklerin oluşturduğu etkiye
Güneş Rüzgarı adı verilmektedir. Güneşe
yaklaşan kuyruklu yıldızların kuyrukları bu
rüzgarın etkisi ile güneşe ters yönde
uzanırlar. Güneş Rüzgarı, proton, elektron
ve %5 kadar helyum çekirdeği ile az
miktarda daha ağır atomlardan oluşmuştur.
3
Güneş Sistemi Ve Gezegenler
Teknogezgin.Wordpress.Com
Merkür güneş sistemindeki en küçük ikinci gezegendir ve güneşe
en yakın olan gezegen olma unvanını taşır. Güneşe olan ortalama
uzaklığı 57.9 milyon kilometredir. Çapı çok küçük olmasına
rağmen(4878 kilometre), çapına göre büyük bir çekirdeği vardır. Bu
çekirdeğin %65'i demirden oluşmuştur. Fakat çekim gücü çok yüksek
değildir, oluşturduğu manyetik alan yaklaşık olarak dünyadakinin
100/1'i kadardır. Güneşe en yakın gezegen olmasından dolayı gündüz
sıcaklığı 427 C° 'ye kadar ulaşır. Bir atmosferi olmadığı için bu
sıcaklığı tutamaz ve geceleri sıcaklığı -173 C° 'ye kadar iner. Merkür
güneşe yakın olduğu için gün doğumunda ve gün batımında çıplak
gözle güneşin yanında parlak bir yıldız gibi gözlenebilir. Merkür ilk
olarak 1974 yılında Mariner 10 adlı uzay sondası ile incelenmiştir.
Yapılan incelemeler sonucunda Merkür ile ilgili kesin olmasa da büyük bulgular elde
edilmiştir. Bu inceleme sayesinde Merkür gezegeninde su ve hayat olmadığı kesin olarak
tespit edilmiştir.
Merkür'ün yüzeyi derin kraterlerle kaplıdır. Bunun nedeni bir
atmosferinin olmayışıdır. Ay'da da olduğu gibi atmosferi
olmayan Merkür yüzeyine sayısız meteor çarpmış ve irili ufaklı
derin kraterler oluşmasına neden olmuştur. Merkür yüzeyinin
teleskoplarla net bir şekilde incelenmesi zordur. Fakat Mariner
10 uzay sondasının göndermiş olduğu resimler sayesinde
yüzeyi hakkında bilgi edinilmiş ve buna bağlı olarak iç yapısı
hakkında tahminlerde bulunulmuştur. Çoğunlukla çarpma ve
volkan kraterlerinden oluşmuş yüzeyde büyük ve geniş
ovalarda yer almaktadır.
Özellikleri :
Güneşe Olan Uzaklığı
57.900.000 km
Yarı Çapı
2438 km
Kütlesi
0.33 x 10 24 kg
Yoğunluğu
5427 kg/m3
Atmosferik Basınç
yok
Sıcaklığı
+423 C° , -183 C°
Görünür Parlaklığı
-1.2 m
Güneş Etrafında Dönme Süresi
88 gün
Kendi Ekseninde Dönme Süresi
59 gün
Dönme Hızı
47.87 km/sn
4
Güneş Sistemi Ve Gezegenler
Teknogezgin.Wordpress.Com
Venüs, Merkür'den sonra güneşe en yakın 2. gezegendir. Kütlece
dünyaya yakın bir büyüklüktedir. Ve kendisine ait bir atmosfere
sahiptir. Gün doğumunda ve gün batımında güneşe yakın olarak,
dünyadan çıplak gözle rahatlıkla görülebilir (Halk tarafından Çoban
Yıldızı olarak ta bilinir). Güneş ve aydan sonraki en parlak gök
cismidir. Venüs'ün diğer gezegenlerden farklı ve ilginç yanları vardır,
bunlardan en ilginci 1 yılının 1 gününden daha uzun olmasıdır. Yani
güneş etrafındaki dönme hızı kendi ekseni etrafındaki dönme hızından
daha fazladır. Güneş etrafındaki dönme süresi 224 gün, kendi ekseni
etrafında dönme süresi ise 243 gündür. Ayrıca Venüs diğer
gezegenlerin tam tersi yönde dönmektedir. Diğer gezegenlerin hepsi
saat yönünde dönerken Venüs saatin tersi yönünde ve çok yavaş bir şekilde dönmektedir.
Bu farklılıkların nedeni hala anlaşılabilmiş değildir. Çıplak gözle çok rahat görüle bildiği
halde en iyi teleskopla bile yüzeyi incelenemez. Bunun nedeni çok yoğun bir atmosfere
sahip olmasıdır. %93 oranında CO2 (karbon di oksit) ve %2 oranında N2 (azot) ile az
miktarda değişik gazlardan oluşmuş olan atmosfer güneşten gelen ışınları bir ayna gibi
geri yansıtır..
Venüs'ün yoğun atmosferi nedeni ile basıncıda çok yüksektir. Yaklaşık olarak
dünyadakinden 100 kat daha fazla basınca sahiptir. Atmosfer yoğunluğu ise dünyadakinin
70 katı kadardır. Ayrıca atmosferinde azda olsa yer alan H2SO4 ve HCL gibi asitler
yağmur şeklinde gezegen üzerine yağmaktadır. Venüs güneşe yakınlık açısından
Merkür'den daha uzak olmasına rağmen sıcaklığı daha yüksektir. Bunun nedeni
atmosferinin olmasıdır. Bu yoğun atmosfer güneşten gelen ışınların büyük bir bölümünü
geri yansıtsa da küçük bir kısmını içeri alır ve dışarı çıkmasına izin vermez bu da sera
etkisi yaparak gezegenin günden güne ısınmasına neden olmaktadır. Gezegenin şu anki
sıcaklığının 325 C° 'nin üzerinde olduğu tahmin edilmektedir.
Venüs yüzeyi hakkında Amerikan Mariner ve Rus Venera
sondaları inceleme amaçlı kullanılmış ve kızıl ötesi de olsa yüzey
resimleri çekilmiştir.
Özellikleri :
Güneşe Olan Uzaklığı
108.000.000 km
Yarı Çapı
6051.8 km
Kütlesi
4.86 x 1024 kg
Yoğunluğu
5243 kg/m3
Atmosferik Basınç
60 atü
Sıcaklığı
231 K°
Görünür Parlaklığı
-4 m
Güneş Etrafında Dönme Süresi
224 gün
Kendi Ekseninde Dönme Süresi
243 gün
Dönme Hızı
35.02 km/sn
5
Güneş Sistemi Ve Gezegenler
Teknogezgin.Wordpress.Com
Üzerinde yaşadığımız gezen, dünyanın yarıçapı 6400 km ve yoğunluğu
5,52 kg/m3'dür. Güneşe yakınlık bakımından üçüncü sırada yer alan
dünya ile güneş arasındaki uzaklık 1.5 x 10 8 km'dir. Ve bu uzaklık 1
AB. (Astronomik Birim) olarak kabul edilmiştir. Güneş sistemindeki
diğer gök cisimleri arasındaki mesafeler de genellikle bu birim
kullanılarak belirtilir. Yapay uyduların kullanılmaya başlaması ile
dünyanın tam şekli belirlenmiş ve bu şekle Geoit adı verilmiştir.
Dünyanın konumu, atmosferi ve iç yapısı üzerinde yaşam
barındırabilmesi için en uygun şekildedir. Güneş sisteminde ve bilinen
tüm gezegenler arasında yaşama el verişli tek gezegen dünyadır.
Koruyucu bir kılıf görevi gören atmosferi sayesinde meteor çarpmalarına ve güneşin yaydığı
zararlı ışınlara karşı gezegen korunur.
Dünyanın iç yapısı üç katmandan oluşmaktadır. Bu katmanlardan en
dışta bulunan ve yaşamaya elveriş olana kabuk adı verilmektedir.
Tüm canlı yaşamını üzerinde bulunduran, o bu katmanın ortalama
kalınlığı 30 km kadardır. Kabuğun hemen altından başlayıp
çekirdeğe kadar devam eden tabakaya manto adı verilir. 5100 km
derinliğe kadar inen manto tabakasının kabuğa yakın olan bölümü
kırılgan kayalardan oluşmaktadır. Dünyanın merkezindeki ısı 5000
C° civarında olduğundan mantonun çekirdeğe yakın bölümü erimiş
kayalardan oluşmaktadır. Manto tabakasındaki basınç nedeni ile
erime noktaları yükselen demir ve magnezyum katı halde
bulunurlar. Dünyanın merkezini oluşturan çekirdek ise %90
oranında sıvı demirden oluşmaktadır. Bunun nedeni çekirdekte tahminen 3 milyon Atm olan
basınç altında demirin erime noktasının 8000 C°'yi bulan çekirdek ısısından düşük olması
olarak açıklaya biliriz.
Çekirdekte bulunan sıvı demirin konveksiyon akımları ile ortaya çıkardığı dinamo etkisi,
Dünyanın manyetik alanını oluşturur. Dünya yüzeyini 100km yukarısından başlayan manyetik
alan yaklaşık 6500km yüksekliğe kadar uzanır. Son yıllarda elde edilen veriler ile bu
manyetik alanın bir zırh gibi dünya yüzeyini ısı ve benzeri tehlikelerden koruduğu
anlaşılmıştır.
Yarıçapı 1738 km olan ayın kütlesi xxx'dir. Dünyanın tek uydusu olan ay dünya
çevresindeki yörüngesini sabit bir yıldıza göre ortalama 27.32166 günde
tamamlar. Buna sideral periyot adı verilir. Dünyadaki her hangi bir noktaya göre
ayın güneşle aynı hizaya iki kez gelişi arasında 29,53059 gün vardır buna ise
sinodal periyot denir. Ay takvimi sinodal peryoda göre düzenlenmiştir. Ayın
safhaları yaklaşık 19 yılda bir aynı güne denk gelir.
Ayın oluşumu henüz tam bir cevap bulamamıştır. Güneş sistemi ve dünyanın oluşumu
hakkında birçok teori öne sürülmüş olmasına rağmen ayın oluşumu ile ilgili gerçekçi bir teori
yoktur. İleri sürülen üç değişik teori bulunmaktadır. Bunlardan ilki George H. Darwin'e aittir.
6
Güneş Sistemi Ve Gezegenler
Teknogezgin.Wordpress.Com
Bu teoriye göre Ay, dünya üzerinde oluşan merkez kaç kuvvetleri ve güneşin oluşturduğu
çekim kuvvetin den kaynaklanan rezonans sonucu dünyadan kopmuştur.
Mars güneşe yakınlık bakımından dördüncü gezegendir ortalama
güneş mars uzaklığı 227.4 milyon kilometredir. Gök yüzünde kırmızı
renkte görünür ve kendisine ait bir atmosferi vardır. Büyüklük olarak
yaklaşık dünyanın yarısı kadardır (yarı çapı 3200 km). Gündüz ekvator
sıcaklığı 10 C° civarlarına ulaşır, fakat atmosferi bu sıcaklığı tutabilmesi
için yeterli olmadığından, geceleri sıcaklığı -75 C° 'ye kadar düşer.
Kutuplarındaki sıcaklık ise -120 C° kadardır. Marstaki atmosfer basıncı
altında bu sıcaklık CO2 'nin donma sıcaklığı olduğundan kutuplarda CO2
buzları bulunmaktadır. Mars günü dünya gününden yalnızca yarım saat
daha fazladır fakat dünyaya göre güneşe daha uzak olduğu için bir yılı
687 gündür. Marsı atmosferinde dünyadakine benzer olarak H, O, CO ve CO2 belirlendiği
halde dünyada bol olarak bulunan Ni bulunmamaktadır.
Bilindiği gibi yıllarca Marsta yaşam olduğu düşünülmüştü, bu teori için gerçekten geçerli
sebepler vardı. Marsta da dünyadaki gibi eksen eğikliği olduğundan mevsimler oluşur.
Değişik mevsimlerde yer kabuğunun değişik renkler alması yıllarca astronomların marsta
bitkisel yaşam olduğuna inanmalarına neden olmuştur. Ayrıca mars yüzeyinde yer alan geniş
kanalların marslı yaratıklar tarafından kutuplardan ekvatora su götürmek için yapıldığı
sanılmaktaydı. Fakat ilki 1965'de olmak üzere yollanan bir çok uzay sondası sayesinde
marstaki bu kanalların tamamen kendiliğinden var olduğu anlaşılmıştır.
Mars yüzeyi de ay yüzeyi gibi volkanik ve çarpma kraterleriyle doludur.
1965'den başlayarak yollanan uzay sondaları sayesinde elde edilen yüzey
şekillerine isimler verildi. Tharsis bölgesinde artık etkinlik göstermeyen
Olympus Mons, Ascraeus Mons, Pavonis Mons ve Arsia Mouns volkanları
marsın en dikkat çekici yüzey şekilleridir. Bu volkanların çevresinde
meteorların açtığı kraterlere rastlanmaz.
Özellikleri :
Güneşe Olan Uzaklığı
227.400.000 km
Yarı Çapı
3200 km
Kütlesi
0.64 x 1024 kg
Yoğunluğu
3933 gr/cm3
Atmosferik Basınç
----
Sıcaklığı
-25 C°
Görünür Parlaklığı
1.2 m
Güneş Etrafında Dönme Süresi
687 gün
Kendi Ekseninde Dönme Süresi
25 saat
Dönme Hızı
24.13 km/sn
7
Güneş Sistemi Ve Gezegenler
Teknogezgin.Wordpress.Com
Jüpiter, 71370 km ekvator yarı çapı ile Güneş Sistemindeki en büyük
gezegendir ve Güneş'e yakınlık bakımından 5. sırada yer alır. Kütlesi
yaklaşık olarak dünya kütlesinin 318 katıdır. Bu dev gezegen Güneş
çevresindeki turunu 11.86 yılda tamamlar. Çok büyük bir gezegen olduğu
için küçük bir teleskopla bile ekvatora paralel olarak uzanan farklı renkteki
kuşakları seçilebilir. Jüpiter hakkında ne yazık ki halen kesin bilgiler
bulunmamaktadır. Yüzeyi atmosferi ve uyduları hakkında sadece
tahminlerde bulunulmaktadır. Bu tahminlere göre çok yoğun bir atmosferi
ve de küçük bir çekirdeği bulunmaktadır. Gezegenin içi hakkında yapılan
tahminlere göre saf hidrojen veya %1-2 helyum içeren hidrojen ve %1-2
oranında diğer elemanlardan oluşmuştur. Jüpiter güneşten aldığı enerjini yaklaşık olarak 2.5
katını çevresine yaymaktadır bunun nedenini gezegendeki gravitasyonel çökmenin hala
sürmesi olarak tahmin edilmektedir. Jüpiter'in çevresinde 6500 km genişliğinde ve bir kaç km
kalınlığında bir halkası bulunmaktadır.
Bu dev gezegen çok büyük bir manyetik alana sahiptir. Bu alan
sayesinde bilinen 16 uydusu bulunmaktadır. Fakat gezegenin uydularının 16
ile sınırlı olmadığı ve başka uydularının da bulunduğu tahmin edilmektedir.
Jüpiter hakkındaki ilk bilgiler Nasa'nın 70'li yıllarda gönderdiği Pioneer10
ve Pioneer11 uzay sondaları tarafından elde edilmiştir. Fakat Jüpiter
hakkındaki en önemli bilgiler 1995 yılında Jüpiter'e ulaşan Galileo uzay
sondasından alınmıştır. Galileo'nun gönderdiği bilgiler sayesinde Jüpiter'in
4 büyük uydusu (Io, Europa, Ganymede ve Callisto) bulunmuş ve bunlara
Galileo uyduları adı verilmiştir. Bu 4 Uydu gezegen ile aynı yönde
dönmektedir. Fakat daha sonra bulunan küçük ve gezegene daha yakın olan uydular gezegene
zıt yönde dönmektedir. Bu uydular içinde en ilginci Europa uydusudur. Dünyadan yapılan
incelemelerle bu uydunun yüzeyinin su buzlarıyla kaplı olduğu ve hiç bir çarpma kraterinin
bulunmadığı anlaşılmıştır.
Özellikleri :
Güneşe Olan Uzaklığı
778.000.000 km
Yarı Çapı
71370 km
Kütlesi
1898 x 10 24 kg
Yoğunluğu
1326 kg/m3
Atmosferik Basınç
----
Sıcaklığı
110 K°
Görünür Parlaklığı
-2.0 m
Güneş Etrafında Dönme Süresi
11.86 gün
Kendi Ekseninde Dönme Süresi
9.9250 saat
Dönme Hızı
13.07 km/sn
8
Güneş Sistemi Ve Gezegenler
Teknogezgin.Wordpress.Com
Satürn
Güneş Sisteminin ikinci büyük gezegeni olan Satürn'ün yarı
çapı 60400 km dir ve 1.433.000.000 km lik mesafe ile güneşe
yakınlıkta 6. sıradadır. Gezegen teleskopla incelendiğinde
yeşilimsi bir renkte görünür ve çıplak gözle görülebilen en uzak
gezegendir. Neredeyse tümü gazlardan oluşan bu gezegenin
yoğunluğu çok küçüktür. Ortalama 700 kg/m3 yoğunluğu ile
Güneş Sistemi'nde en küçük yoğunluğa sahip olan gezegendir.
Güneşe olan uzaklığı nedeni ile yüzey sıcaklığı yaklaşık olarak 150 Cº dir. Vogayer aracından alınan kızılötesi bilgilere dayanılarak gezegendeki
hidrojen/helyum oranı 9/1 olarak saplanmıştır.
Gezegenin çevresindeki halkalar yıllarca bir sır olarak kalmış ve gezegene
insanların büyük ilgi göstermesine neden olmuştur. Bu halkalar ilk olarak Galileo
uzay aracı tarafından gözlenmiştir fakat ne olduğu ancak Huygens tarafından
1655'te açıklanmıştır. Gezegen çevresinde araştırma yapan sondalar. Halkaların
yapısı ve içeriği hakkında bize bazı bilgiler verdi. Bu bilgilere dayanılarak en
dıştaki halkadan en iç teki halkaya doğru sırası ile A, B, C, E, F ve G isimleri
verilmiştir. Bu araştırmalarda halkaların sanıldığından daha karmaşık bir yapıya
sahip olduğu ve çok sayıda çemberden oluştuğu anlaşıldı. Halkaların arkasındaki yıldızların
parlaklığı görülebildiği için halkaların genişliğinin yalnızca 20 km kadar olabileceği tahmin
edilmektedir. Ayrıca halkaların oluşumu hakkında, evrende daha önceleri başıboş dolaşan
ufak meteor ve buz parçaları gibi değişik cisimlerin Satürn'ün çekim alanına yakalanmaları
sonucu oluştuğu tahmini kabul edilmektedir.
Gezegenin bilinen 17 tane uydusu vardır. Keşfedilen ilk uydusu 1655 yılında
bulunan Titan dır. Titan aynı zamanda Satürn'ün en büyük uydusudur. Titan,
yoğun ve portakal renkli bir atmosfere sahiptir.
Özellikleri :
Güneşe Olan Uzaklığı
1.433.000.000 km
Yarı Çapı
60400 km
Kütlesi
568.46 x 10 24 kg
Yoğunluğu
687 kg/m3
Atmosferik Basınç
----
Sıcaklığı
-150 Cº
Görünür Parlaklığı
-2.0 m
Güneş Etrafında Dönme Süresi
29.44 yıl
Kendi Ekseninde Dönme Süresi
10.656 saat
Dönme Hızı
9.69 km/sn
9
Güneş Sistemi Ve Gezegenler
Teknogezgin.Wordpress.Com
Uranüs
Uranüs, 2.872.460.000 km lik mesafe ile güneşe yakınlık
sırasında 7. gezegendir. 1781 yılında Sir W. Herschel tarafından
gözlenmiştir. Çapı yaklaşık olarak 25600 km kadardır. 17 saat
civarında tamamladığı eksen periyodunu yuvarlanarak yapar. Bu
nedenle kutuplardaki basıklığı yüksektir. Güneşe olan uzaklığı
nedeni ile hakkında pek fazla bilgi bulunmamaktır. Gezegenin
yapısı ve atmosferi hakkındaki bilgiler çoğunlukla tahminlere ve
1986 yılında gezegenin yakınlarından geçen Voyager 2 sondasından
alınan bilgilere dayanmaktadır. Bu bilgiler ışığında; gezegenin,
hidrojen bakımından zengin, metan ve helyum içeren çok yoğun bir atmosfere sahip olduğu,
yüzey sıcaklığının -221 Cº civarlarında olduğu, dünyanınkinden daha büyük bir mağnetik
alana sahip olduğu ve kayalık bir çekirdeğinin bulunduğu gibi tahminler ileri sürülmektedir.
Uranüs'ün şu ana kadar gözlene bilinmiş 17 uydusu bulunmaktadır. Bu uydulardan ikisi
olan Titana ve Oberon gezegeni ilk gözlemleme ünvanına da sahip olan Sir W. Herschel
tarafından gözlenmiştir. 1948 yılına kadar beş büyük ana uydusu gözlenile bilinmişti. Fakat
1986'da Voyager 2 sondası bu uydulara ek olarak 10 küçük uydu daha bulmuştur. 31 Ekim
1997'de ise yarı çapları 160 ve 80 km olan iki uydu daha gözlenmiştir.
Gezegenin çevresinde 9 ince halka bulunmaktadır. Bu halkalar 10
Mart 1997 yılında bir yıldızın gezegenin arkasında kalması sonucunda
yapılan gözlemler ile keşfedilmiştir. Halkalar gezegenin merkezinden
42000 km sonra başlamaktadır ve en genişi bile kalınlığı bile 10 Km'den
fazla değildir. En içten dışa doğru halkalara 6, 5, 4, α, β, γ, δ, ε isimleri
verilmiştir. Sırası ile bu halkaların gezegenin merkezine olan uzaklıkları
41980, 42360, 42663, 44844, 45799, 47323, 47746, 48423 ve 51000 km
dir. En dıştaki halka olan ε halkası elips şeklindedir ve her iki ucunda yarıçapları 40-50 km
olan iki uydu yer almaktadır.
Özellikleri :
Güneşe Olan Uzaklığı
2.872.460.000 km
Yarı Çapı
25600 km
Kütlesi
86,832 x 10 24 kg
Yoğunluğu
1270 kg/m3
Atmosferik Basınç
----
Sıcaklığı
-221 Cº
Görünür Parlaklığı
5.8 m
Güneş Etrafında Dönme Süresi
84 yıl
Kendi Ekseninde Dönme Süresi
17 saat
Dönme Hızı
6.81 km/sn
10
Güneş Sistemi Ve Gezegenler
Teknogezgin.Wordpress.Com
eptün güneşe Plüton'dan sonraki en uzak gezegendir. Neptün'ün yörüngesi
Plüton gezegenin yörüngesi ile kesiştiği için güneş etrafındaki turunun bir
bölümünde Plüton gezegeninin arkasında kalarak güneşe en uzak gezegen
olur. Fakat Plüton'a göre daha kısa süre arkada kaldığı için, Güneşe en uzak ikinci gezegen
olarak kabul edilir. Gezegenin bulunması tamamen matematiksel hesaplamalara
dayanmaktadır. Uranüs gezegeninin yörüngesinde ki düzensizlikleri inceleyen Le Verriner,
1845 yılında Uranüs gezegeninin yörüngesindeki düzensizliklerin daha dışarıdaki bir
gezegenden kaynaklandığını buldu ve yaptığı hesaplamalar sonucunda elde ettiği
koordinatları Galle adındaki astronoma bildirdi. Galle elindeki verilere dayanarak yaptığı
çalışmalar sonucunda 1846 yılında Neptün gezegenini gözlemlemeyi başardı. Güneşe olan
uzaklığından dolayı Neptün gezegeni hakkında kesin bilgiler bulunmamaktadır. Fakat
gezegenin yakınlarından geçen Voyager 2 uzay sondasından alınan bilgilere göre, gezegen
22300 km lik yarı çapa sahiptir ve kendi ekseni etrafındaki dönüşünü 17.24 saatte
tamamlamaktadır.
N
Neptün gezegeninin bilinen iki uydusu bulunmaktadır. Bunlardan 2000 km yarı çaplı
Tirion 1846'da Lassel tarafından bulunmuştur. Gezegenin ikinci uydusu olan Nereid ise 1949
yılında Kuiper tarafından keşfedilmiştir. Nereid güneş sistemindeki en büyük dış merkezliliğe
sahip olan uydudur. Bu neden uydunun Neptün'den uzaklığı 1.3x10 6 km ile 9.8x10 6 km
arasında değişmektedir. Tüm büyük gezegenlerde olduğu gibi Neptün gezegeninin de
çevresinde halkalar bulunmaktadır. Bu halkalar tam olarak ilk kez Voyager 2 uzay sondası ile
gözlenmiştir. Le Verrier, Adams, Galle gibi halkaların isimleri gezegen hakkında çalışma
yapmış olan kişilerin adlarından alınmıştır. En dıştaki halka olan Adams halkası dört halkanın
sicim gibi burulmasından oluşmuştur.
Özellikleri :
Güneşe Olan Uzaklığı
4,495,060,000 km
Yarı Çapı
24764 km
Kütlesi
102 x 10 24 kg
Yoğunluğu
1638 kg/m3
Atmosferik Basınç
----
Sıcaklığı
46.6 K°
Görünür Parlaklığı
7.9 m
Güneş Etrafında Dönme Süresi
164.7 yıl
Kendi Ekseninde Dönme Süresi
16.11 saat
Dönme Hızı
5.43 km/sn
11
Güneş Sistemi Ve Gezegenler
Teknogezgin.Wordpress.Com
Güneş'e en uzak gezegen olan Plüton gezegeni aynı zamanda, güneş
sisteminin en küçük ve hakkında en az bilgi bulunan gezegeni olma
özelliklerini de taşımaktadır. Plüton gezegeninin keşfi matematiksel
hesaplamalara dayanmaktadır. Uranüs'ün yörüngesindeki düzensizlikler
hakkında yapılan araştırmalar sonucunda Neptün gezegeni bulunmuştur
fakat yapılan hesaplar bu gezegenin tek başına Uranüs'ün yörüngesindeki düzensizlikleri
açıklayamayacağı anlaşılmıştır. Daha da derinleştirilen araştırmalar Plüton gezegeninin
varlığını kanıtlamıştır fakat gezegen ancak 1930 yılında Tombaugh tarafından gözlene
bilinmiştir. Neptün'ün yörüngesi ile kesişen yörüngesi nedeni ile güneş etrafındaki turunun
küçük bir bölümünde Neptün gezegenin önüne geçerek onu güneşe en uzak gezegen yapar.
Gezegenin boyutlarına göre çok büyük bir uydusu bulunmaktadır. 1978
yılında keşfedilen ve Charon adı verilen bu uydunun büyüklüğü hemen hemen
Plüton gezegenin kendisi kadardır bu nedenle gezegen ve uydusuna ikili
gezegende denilmektedir. Uydusunun bulunması ile birlikte kütlesi hakkında
tahmin yapılma imkanı bulunan gezegenin kütlesi 0.0125 x 10 24 kg olarak
belirlenmiştir. Yaklaşık 50K° olan atmosferinde donmuş metan gazı bulunduğu
tahmin edilmektedir.
Özellikleri :
Güneşe Olan Uzaklığı
5,869,660,000 km
Yarı Çapı
1195 km
Kütlesi
0.0125 x 10 24 kg
Yoğunluğu
1.750 kg/m3
Atmosferik Basınç
----
Sıcaklığı
50 K°
Görünür Parlaklığı
13.7 m
Güneş Etrafında Dönme Süresi
247.6 yıl
Kendi Ekseninde Dönme Süresi
153.29 saat
Dönme Hızı
4.72 km/sn
Yunan mitolojisine göre Nyx, Pluto tarafından yönetilen yer altı dünyasına Styx nehri
üzerinden ruhları taşıyan kayıkçı Charon’un annesi ve aynı zamanda da gece tanrıçası.
Uyduları keşfeden Uluslararası Gökbilim Birliği, ismi önceden Nyx olarak adlandırılan iki
asteroid’le karışmaması için Nix olarak değiştirdi. Hydra ise Pluto’nun krallığını koruyan
dokuz başlı mitolojik yılanın adı. Uyduları keşfeden takımın başındaki astronom Alan Stern,
bu isimleri seçerken Güneş sistemimizin kapısını korumaya uygun olduklarını düşündüklerini
belirtiyor. İsimlerin seçiminde rol oynayan bir başka etken ise NASA’nın Plüton projesi olan
New Horizons (Yeni Ufuklar) kelimeleri ile aynı baş harflerini taşıyor olmaları.
12
Güneş Sistemi Ve Gezegenler
Teknogezgin.Wordpress.Com
2. Koma : Çekirdekten buharlaşan su,
karbondioksit ve diğer nötr gazların
yoğun bir bulutudur. Nüveyi
çevreleyen ışık topu şeklinde
görülür.
3. Hidrojen bulutu : Çok büyük
(milyonlarca km) ancak son derece
seyrek bir nötr hidrojen zarfı.
4. Toz kuyruk : 10 milyon km'yi aşan
uzunlukta, çekirdekten kaçan
gazlarla taşınan mikroskopik toz
partiküllerinden oluşmuş duman.
Kuyrukluyıldızın, çıplak gözle
görülebilen en belirgin özelliğini
teşkil eder.
5. İyon kuyruk : Kuyrukluyıldızın,
yüzlerce milyon km'ye varan
uzunlukta, güneş rüzgârıyla
reaksiyon sonucu iyonize olmuş
gazlardan oluşan plazma
kuyruğudur.
Kuyruklu yıldızlar "kirli kartopu" ya da
"buzlu çamur topu" olarak anılırlar. Buz
(su ve donmuş gazlar) ve (bir nedenle
güneş sisteminin oluşumu sırasında
gezegenlerde yoğunlaşamamış) kozmik toz
karışımından oluşurlar.
Güneş sisteminin diğer küçük cisimlerinin
aksine, kuyrukluyıldızlar antik çağlardan
beri bilinmektedir. Çin kayıtlarına göre
Halley kuyrukluyıldızı MÖ 240 yılından
beri tanınmaktadır.
Kuyruklu yıldızlar güneşe yeterince yakın
olmadıkça görülmezler. Bazılarının yörüngesi
güneş sisteminin bir hayli dışına taşar, bunlar
bir kez görüldükten sonra binlerce yıl
boyunca geri dönmezler. Sadece kısa ve orta
periyotlu kuyruklu yıldızların (Halley
kuyrukluyıldızı gibi) yörüngelerinin en
azından önemli bir bölümü güneş sistemi
içinde kalır.
1995 yılı itibariyle 875 kuyrukluyıldız
kataloglanmış ve yörüngeleri (kabaca da
olsa) hesaplanmıştır. Bunlardan 184'ü
periyodik kuyruklu yıldızdır (yörünge
dönemleri 200 seneden azdır.) Mutlaka
bunların dışında kalan pek çoğu da
periyodik kuyrukluyıldızdır, ancak
yörüngeleri yeterli hassasiyetle
tanımlanamadığından kesinleştirmek
mümkün olmamaktadır .
1. Nüve : Nispeten katı ve kararlı olan
çekirdek, su buzu ve diğer donmuş
gazlar ve az miktarda kozmik toz
ve diğer katı cisimlerden
oluşmuştur.
13
Güneş Sistemi Ve Gezegenler
Teknogezgin.Wordpress.Com
14
Download