B Ö L Ü MI

advertisement
B Ö L Ü M VIII
8.1. AZOT ENDÜSTRİLERİ
Azot, diğer elementlere karşı ilgisi az olduğu için, daha çok atmosferde bulunur.
Hayvanların ve bitkilerin hayatı için çok önemli olan azot, özellikle Haber ve Bosch
tarafından sentetik amonyağın üretilmesiyle (1924) birlikte endüstriyel bir önem
kazanmıştır. Azot endüstrisinin esas amacı havadan azot üretmek değil, bu azotu havadan
ayırıp, reaksiyona sokarak diğer azot türevlerini hazırlamaktır. Bu dönüşümün temelini de
azotun hidrojen gazı ile tepkimesi sonucu elde edilen amonyak üretimi oluşturur.
Günümüzde pek çok azotlu kimyasalın ve azotlu gübrelerin üretimi amonyaktan itibaren
yapılmakta olup, bu nedenle amonyak ağır kimyasal maddelerden biri haline gelmiştir.
Amonyak doğrudan veya çeşitli tuzları ya da türevleri halinde kullanıldığı gibi, hava
oksijeni ile yükseltgenerek üretilen azot monoksitin nitrat asidine dönüştürülmesi sonucu
çeşitli nitratlar halinde de çok büyük oranlarda tüketilmektedir.
Hava azotunun bağlanması ile ilgili tamamen farklı bir proses de kalsiyum siyanamit
yöntemidir. Metalik karbürlerin, özellikle kalsiyum karbürün hava azotu ile reaksiyonu
sonucu katı kalsiyum siyanamit oluşturulmasına dayanan bu proses elektro termik
endüstriler kısmında (Bölüm V) anlatılmıştır. Azot endüstrisine, azotun bağlanmasının
dışında, kok fırınlarından yan ürün olarak elde edilen amonyak ile şili ve hint güherçilesi
gibi doğal nitratlar da girmektedir.
8.2. SENTETİK AMONYAK
Amonyak modern endüstrilerin kullandığı temel hammaddelerden biri olup, sülfat
asidinden sonra ikinci sırayı almaktadır. Susuz amonyağın en büyük tüketicisi yapay gübre
endüstrisi olup, bunlar kalsiyum ve sodyum nitrat, amonyum sülfat, amonyum nitrat,
amonyum fosfat, üre ve amonyaklandırılmış süper fosfat üretimleridir. Özel bir donanım
kullanılarak susuz amonyağın doğrudan toprağa gübre olarak verilmesi şeklinde kullanımı
da söz konusudur. Amonyaktan hazırlanan nitrat asidinin en fazla kullanılışı gene amonyak
ile birlikte amonyum nitrat üretimidir.
Amonyak; amonyum nitrat, trinitrogliserin, trinitrotoluen ve nitroselüloz gibi hemen
tüm askeri amaçlı patlayıcıların başlangıç maddesidir. Ayrıca, susuz soda, nitrik asit,
naylon, plastikler, vernikler, organik boyar maddeler, lastik endüstrisi gibi bir çok endüstri
dalında kullanılmaktadır. Endüstride amonyak, ya gaz veya sıvı halinde susuz amonyak
olarak ya da % 28 NH3 içeren ticari amonyak olarak tüketilmektedir.
108
Amonyağın organik endüstriyel kimyada bazı tüketim alanları aşağıda maddeler
halinde belirtilmiştir.
 Elyaf ve plastik endüstrisinde naylon-6 için monomer kaprolaktam yapımında azot
kaynağı olarak kullanılır.
 Rayon üretiminde pamuk linterlerini çözmek için amonyaklı bakır hidroksit
hazırlanmasında tüketilir.
 Propilenin amonyak ile yükseltgenmesi sonucu hazırlanan akrilonitril; akrilik elyaf,
reçineler ve elastomerlerin yapımında kullanılır.
 Amonyak ve formaldehitten üretilen hekzametilen tetramin fenolik termosetting
reçinelerin yapımında kullanılır.
 Amonyaktan yapılan üre; üre formaldehit ve sentetik reçinelerin üretiminde
kullanılır.
 Poliüretan köpüklerin üretiminde olduğu gibi nitrat asidi şeklinde ve melamin
üretiminde olduğu gibi üre halinde indirekt kullanım alanları da söz konusudur.
 Siyanürler, amidler, aminler, nitritler ve boyarmadde ara maddeleri gibi çok sayıda
kimyasalların yapımında kullanılmaktadır.
Amonyak, önceleri kok veya hava gazı üretimindeki karbonizasyon gazlarından yan
ürün olarak ve kalsiyum siyanamitten hidroliz yoluyla üretilmiştir. Günümüzde, tüketilen
amonyağın pek az kısmı gene taşkömürü karbonizasyon gazından amonyum sülfat veya
amonyak çözeltisi halinde üretilse de, tüketimin çok büyük bir kısmı sentez yöntemiyle
üretilen amonyakla yapılmaktadır.
8.2.1. Amonyak Sentezi
Azot ile hidrojen gazının belirli koşullarda katalitik olarak reaksiyonundan sentetik
amonyak üretilmektedir.
N2 (g) + 3 H2 (g)
2 NH3 (g)
∆H = - 22,0 kcal
Ekzotermik bir denge reaksiyonu olan amonyak üretiminde, Vant’t Hoff kanununa
göre, düşük sıcaklıklarda denge sağ tarafın yani amonyak oluşumu yönünde ve yüksek
sıcaklıklarda da sola doğru gelişir. Örneğin, sıcaklığın 1100 oC ye kadar yükseltilmesi
halinde dengedeki NH3 miktarı iyice azalır ve hemen hemen bütün amonyak N2 ve H2
gazına ayrışır. Bu nedenle, üretimde sıcaklık düşürülerek denge ortamında amonyağın
yüzdesi olabildiğince arttırılır. Ancak, düşük sıcaklıklarda dengeye ulaşmak için uzun
zaman gerekeceğinden, kullanılan katalizöre göre yeterli bir reaksiyon hızı sağlayacak
biçimde sıcaklığın optimum bir değerde tutulması gerekir.
109
Amonyağın hacmi, azot ve hidrojenin toplam hacminden daha az olduğu için Le
Chatelier prensibine göre basıncın arttırılması dengenin amonyak yönüne gelişimini sağlar.
Aksi takdirde, orta derecede yüksek bir sıcaklıkta (500 oC) ve 1 atm basınç altında
yürütülen bir reaksiyonda katalizör de kullanmak şartıyla gaz karışımının ancak % 0,13 lük
bir kısmı amonyak haline dönüşmektedir. Buna karşılık, ortam basıncının 100 atm’den
1000 atm’e yükseltilmesi halinde dönüşüm yüzdesi birkaç kat artmaktadır. Dolayısıyla
amonyak verimini artırmak için basınç faktöründen yararlanmak gerekir. Bu durumu denge
bağıntısı üzerinden açıklamak mümkündür.
Kp 
2
PNH
3
PN 2 . PH3 2
Dengede yer alan gazların mol sayıları n, toplam mol sayısı N ve toplam basınç P t
olmak üzere, ifadede yer alan kısmi basınçlar mol fraksiyonları ve toplam basınç cinsinden
yazılacak olursa şu eşitlik elde edilir.
2
 n NH3 
Pt 

n 2NH3 N 2
N


Kp 

3
n N 2 n 3H 2 Pt2
 n N2   n H2 
Pt  
Pt 

 N
 N

Bu ifadeden de kolayca görüldüğü gibi, KP sabit olduğuna göre Pt toplam basıncın
arttırılması n N 2 ve n H 2 miktarının azalmasına ve dolayısıyla n NH3 miktarının artmasına
etkili bir şekilde neden olacaktır. Diğer taraftan toplam mol sayısının azaltılması yani
ortamdan amonyağın uzaklaştırılması da dengeyi ürün yönüne kaydıracaktır. Bu durumda,
yeteri kadar yüksek basınç altında sıcaklık düşürüldükçe karışımdaki amonyak miktarı
artmakta, fakat buna karşılık reaksiyon hızı azalmaktadır. Bu yüzden sentez konverterinde
uygulanan sıcaklık, kullanılan katalizöre ve şartlarına göre ekonomik yeterlilikteki bir
reaksiyon hızı sağlayacak biçimde mümkün olduğu kadar düşük seçilmelidir.
Bunlardan başka amonyak sentezinde hacimsel hız da önemli olmaktadır. Endüstride,
1 m3 katalizör hacminden bir saatte geçen gazların standart şartlardaki hacmine (m3)
hacimsel hız adı verilmektedir. Üretim sırasında hacimsel hızın arttırılması NH3 sentezini
arttırmaktadır. Ancak açığa çıkan ısı nedeniyle konverterin enerji dengesi bozulabildiği
gibi, ürün gazlarının içindeki NH3 yüzdesi azalacak ve işlem sonunda NH3 ayırma
masrafları artacaktır. Bu nedenle, sentez verimini artırmak için belirlenen uygun sıcaklık
ile ilgili olarak optimum bir hacimsel hızın da seçilmesi gerekmektedir.
a) Reaksiyon Hızı ve Kataliz
Hidrojenin özellikle basit bir element olan azot gazı ile reaksiyonu çok yavaş
olmaktadır. Sentez reaksiyonunun ekonomik olabilmesi için hızının arttırılması
gerekmektedir ve bunun için endüstride katalizörler kullanılır. Katalizör önce reaksiyona
110
girecek maddelerden biri ile reaksiyon vererek bir ara ürün oluşturur. Katalizör yüzeyinde
meydana gelen bu ara ürün reaksiyona girecek diğer bileşen ile tepkime vererek ana ürün
oluşur ve katalizör serbest kalır.
Amonyak sentezi için binlerce katalizör denenmiş, bunların içinde endüstriyel olarak
en uygun olanı ve günümüzde de kullanılan demir katalizörlerdir. Saf demir iyi bir
katalizör olmasına rağmen çabuk sinterleşir ve katalizör zehirlerinden (R-, As, CO, CO2,
H2O ve S bileşikleri) fazlaca etkilenmektedir. Bu nedenle, demir katalizörleri bileşik oksit
halinde, yani magnetit (Fe3O4) olarak kullanılır. Modern katalizörler K2O, CaO, MgO,
Al2O3, SiO2 ile çok az miktarda TiO2, ZrO2 ve V2O5 katılmış magnetitten yapılmaktadır.
Bunlardan Al2O3 ve CaO gibi katkılar sinterleşmeyi önlerken, SiO2 ve V2O5 gibi oksitler
aktiviteyi artırmaktadır.
Amonyak sentezinde çok fazla kullanılan bu katalizörler; demir okside istenilen
aktifleştirici maddeler katıldıktan sonra eritilerek hazırlanır. Soğutulan kütle istenilen tane
büyüklüğüne göre kırılarak kullanıma hazır hale getirilmektedir.
b) Sentez İşlemi
Sentez prosesi ile amonyağın ilk büyük çaptaki üretimi, temel prensibi Fritz Haber
tarafından ortaya konulan yöntemle gerçekleştirildi. Bu yöntem, azot ve hidrojen gazlarının
az miktarda seryum ve krom içeren demir oksidin katalizörlüğünde, nispeten yüksek
sıcaklık ve 200 atm basınç altındaki reaksiyonuna dayanıyordu. Prosesin endüstriyel
çaptaki uygulaması Karl Bosch tarafından gerçekleştirildi ve ilk ticari Haber-Bosch prosesi
1913 de Almanya’da üretime başladı. Günümüzde, temeli Haber-Bosch yöntemi olan,
ancak basınç, sıcaklık, katalizör ve donatım yönünden birçok değişiklikler içeren çeşitli
prosesler geliştirilmiştir. Gene, amonyak üretiminde kullanılan azot ve hidrojen
karışımının (sentez gazı) hazırlanmasında kullanılan yöntemlere göre değişik amonyak
sentez prosesleri (Claude, Casele, Fauser ve Mont-Cenis gibi) ortaya konmuştur.
Hangi prosesle olursa olsun amonyak sentez işleminde; bir hacim azot gazı ve üç
hacim hidrojenden ibaret temizlenmiş sentez gazı, yaklaşık 200-300 atm basınç altında ve
475-600 oC sıcaklıklarda katalizör tabakası üzerinden geçirilerek reaksiyona sokulur.
Değişik şekillerde yapılmış kataliz cihazlarına konverter ya da reaktör adı verilir. Katalitik
reaksiyon sonunda oluşan amonyak basınç altında ve -20 ile -30 oC de sıvı hale getirilerek
tepkimeye girmemiş olan gaz karışımından ayrılır. Amonyaktan ayrılan gaz karışımı yeni
sentez gazı ilavesiyle tekrar konvertere gönderilir.
Aktifleştirilmiş demir oksit katalizörü dolu ve soğuk sentez gazı ile soğutma
uygulanan dikey bir sentez konverteri Şekil-8.1 de gösterilmiştir. Konverter, demir oksit
doldurulmuş bir katalizör bölümü ile bir ısı değiştiricisi içerir ve yüksek basınca dayanıklı
olarak yapılmıştır. Katalizör bölümünde ızgaralar üzerine oturtulmuş birçok rafta değişik
miktarda katalizör içeren yataklar vardır. Kuvvetle ekzotermik olan sentez reaksiyonu
sonunda sıcaklığın fazla yükselmemesi için katalizör rafları arasına soğuk sentez gazı
gönderilerek ısı rejimi ayarlanır.
111
Şekil-8.1. Amonyak sentez konverteri
Sentez gazının hazırlanmasında azot kaynağı hava olurken, hidrojenin dört ana
kaynağı su, kömür, petrol ve doğal gazdır. Hidrojen az miktarda suyun elektrolizi ve kok
fırını gazlarındaki hidrojenin saflaştırılması yanında,
 Kömürden su gazı jeneratörleri yardımıyla,
 Kömürün doğrudan gazlaştırılması ile,
 Doğal gazın su buharı reformingi ile,
 Ağır hidrokarbonların katalitik olmayan
hidrokarbonların su buharı reformingi ile,
kısmi
 Naftanın su buharı reformingi yöntemi ile üretilmektedir.
112
oksidasyonu
veya
hafif
Bu hidrojen gazı üretim proseslerinden bazılarının reaksiyonları aşağıda verilmiştir.
Kısmi oksidasyon:
CnH2n+2 + n/2 O2
n CO + (n+1) H2
Kömürden (su gazı ve jeneratör gazı):
C + H2O
CO + H2
2 C + O2 + 4 N2
2 CO + 4 N2
Doğal gazın su buharı reformingi:
CH4 + H2O
CO + 3 H2
Doğal gazın hava ile reformingi:
CH4 + Hava
Ni
CO + 2 H2 + 6 N2
Problem (8-1): Hacımca 1/3 oranında azot ve hidrojen içeren sentez gazı amonyak
üretim reaktörüne girmekte ve % 20 oranında amonyak haline dönüşmektedir. Sistemden
çıkan gaz karışımındaki NH3 sıvılaştırılarak ortamdan ayrılmakta ve kalan gaza sentez gazı
eklenerek tekrar reaktöre verilmektedir. Kontinu çalışan proseste reaktöre 200 mol sentez
gazı beslenmesi halinde,
a) Sistemi bir akım şeması halinde gösteriniz.
b) Geri dönüşüm yapan gazın mol sayısını bulunuz.
c) Elde edilen amonyak miktarını hesaplayınız.
N2(g) + 3 H2(g)
2 NH3(g)
∆H = - 22,0 kcal
Çözüm : Temel, 200 mol sentez gazı girişi
a)
Geri dönüş gazı (X mol)
200 mol
sentez gazı
% 20 dönüşüm
(reaktör)
ayırma
NH3
(Ürün)
b) Geri dönen gaz karışımı miktarı X mol kabul edilirse, giren ve çıkan gaz karışım
mol sayıları arasında şu ifade yazılabilir.
(200 + X ) 0,80 = X
113
160 + 0,8 X = X
X = 800 mol
c) Reaktöre giren gaz karışımının % 20 oranında reaksiyona girmektedir.
Reaksiyona giren gaz miktarı
Oluşan amonyak miktarı
: (800 + 200) 0,20
: 200 (2/4)
= 200 mol
= 100 mol
8.3. AMONYUM SÜLFAT
Amonyum sülfat, (NH4)2SO4, büyük ölçüde azotlu gübre olarak kullanılmaktadır.
Düşük azot içeriği nedeniyle pek ekonomik olmamasına rağmen, yan ürün amonyağın
değerlendirilmesi bakımından önemlidir. Diğer taraftan hem azota hem de kükürde ihtiyaç
duyulan hallerde faydalı bir gübre olarak kullanılmaktadır. Ayrıca yan ürün amonyağın
kolayca değerlendirilmesi bakımından üretimi önemli olmaktadır.
8.3.1. Amonyum Sülfat Üretim Yöntemleri
a) Amonyak - Sülfat Asidi Prosesi
Satüratör adı verilen ve sülfat asidi içeren bir reaktöre gaz amonyak ve su buharı
karışımı gönderilerek üretilir. Böyle bir reaktör basitleştirilmiş olarak Şekil-8.2 de
verilmiştir. Yaklaşık 60 oC de çalışılan proseste, % 2-4 oranında serbest sülfat asidi içeren
doymuş amonyum sülfat çözeltisi içinden gaz amonyak geçirilerek reaksiyonun oluşması
sağlanır.
2 NH3 + H2SO4
(NH4)2SO4 + ısı
Kullanılan amonyak gazı sentetik amonyak olabileceği gibi, daha çok yan ürün
amonyak olmaktadır. Satüratör çözeltisinin asitliğini % 2-4 seviyesinde tutabilmek için,
sürekli olarak sülfat asidi katılır ve açığa çıkan ısı da reaktörün sıcaklığının 60 oC civarında
kalmasını sağlamaktadır. Bu sırada aşırı doygun hale gelen çözeltiden kristallenerek
ayrılan amonyum sülfat kristalleri satüratörün tabanından alınmaktadır. Santrifüj edilerek
ayrılan ve asit kalıntısı bırakmamak için amonyak içeren su ile yıkanan (NH4)2SO4
kristalleri kurutmaya gönderilirken, süzüntü yani ana çözelti satüratöre geri gönderilir.
Bu proses endüstride değişik şekillerde de uygulanmaktadır. Örneğin, kömür
karbonizasyon gazlarındaki amonyağın sülfürik asit çözeltisi ile yıkanması sonunda elde
edilen çözeltinin derişiklendirilmesi, kristallendirilmesi ve bu kristallerin ayrılması
şeklindeki uygulama yaygın olarak kullanılır. Ancak burada, karbonizasyon gazlarında
bulunan amonyak direkt olarak değil, belirli oranda geri kazanım sağlandıktan sonra
H2SO4 ile reaksiyona sokulmaktadır.
114
Şekil-8.2. Amonyum sülfat üretim satüratörü
Buharlaştırma prosesi adı verilen başka bir yöntemde ise, amonyak içeren gazların
amonyum sülfatın asidik çözeltisi ile bir kolonda ters akımda yıkanması suretiyle
amonyum sülfat üretilmektedir. Yıkayıcı kolondan çıkan çözelti derişiklendirilerek
kristalizasyon sağlamakta ve (NH4)2SO4 kristalleri ayrılarak kurutulmaktadır.
b) Amonyak - Jips Prosesi
Amonyum sülfat üretmek için sülfat asidi yerine ince öğütülmüş jips yani alçıtaşı
veya anhidrit kullanılan bir yöntemdir. Prosesin esası alçıtaşı ile amonyum karbonatın
reaksiyonuna dayanır.
CaSO4.2H2O (k) + (NH4)2CO3 (ç)
CaCO3 (k) + (NH4)2SO4 (ç) + 2 H2O
Prosesin birinci aşaması sentetik veya yan ürün amonyak üzerinden (NH4)2CO3
çözeltisinin hazırlanmasıdır. Bunun için dolgulu bir absorpsiyon kolonu kullanılarak, gaz
amonyak devrettirilen yıkama suyunda absorblanır. Elde edilen ve yaklaşık % 14 NH3
içeren bu çözelti ikinci bir kolana alınarak CO2 gazı gönderilir. Bu sırada, amonyak ile
karbondioksit arasında sulu ortamda amonyum karbonat oluşur.
2 NH3 (g) + CO2 (g) + H2O
(NH4)2CO3 (ç)
Oluşturulan amonyum karbonatlı çözelti toz haline getirilmiş jips katılan bir dizi
reaktör sistemine verilir. Son reaktörden alınan karışım filtre edilerek çöken CaCO3 ayrılır.
Ele geçen temiz (NH4)2SO4 çözeltisi 60 oC de bir kolondan geçirilerek reaksiyona
115
girmemiş (NH4)2CO3 bozundurulur ve açığa çıkan NH3 ile CO2 geri kazanılır. Amonyum
sülfat çözeltisinde kalan az miktardaki (NH4)2CO3 ise H2SO4 ile nötralleştirilerek çözelti
kristalizör sistemine gönderilir.
Problem (8-2): Hacımca % 3 oranında amonyak içeren bir hava-amonyak gaz
karışımı 30 oC sıcaklıkta ve 760 mm Hg basınçta çalışan bir absorbsiyon sistemine
gönderilmektedir. Sülfürik asit bulunan absorbsiyon sistemine 5 m3/dakikalık bir debi ile
giren gaz karışımı amonyum sülfat olarak tutulmaktadır. Sistemden 750 mm Hg basıncında
çıkan gazlar hacımca % 0,4 NH3 ve % 2,5 oranında su buharı içermektedir. Buna göre,
a) Sistemi bir akım şeması halinde gösteriniz.
b) Bir saatte sistemde tutulan amonyak miktarını ve absorbsiyon yüzdesini bulunuz.
c) Sürekli çalışan sistemde bir saatte elde edilen (NH4)2SO4 miktarını hesaplayınız.
Çözüm : Temel, dakikada 5000 litre gaz girişi
a)
H2SO4
çözeltisi
Çıkan gazlar
% 0,4 NH3
% 2,5 H2O
Absorbsiyon
sistemi
Gaz girişi
5 m3/dak.
% 3 NH3
(NH4)2SO4
çözeltisi
b) Sisteme bir saatte giren toplam gaz karışımı mol sayısı şöyle bulunur
Bir dakikada giren gaz miktarı
Bir dakikada giren NH3 miktarı
Bir dakikada giren hava miktarı
: (1 . 5000)/(0,082 . 303) = 201,24 mol
: 201,24 . 0,03
= 6,04 mol
: 201,24 – 6,04
= 195,2 mol
Bu hava miktarı sistemden değişmeden çıkmaktadır. Bu durumda,
Sistemden çıkan gaz miktarı
Sistemden çıkan NH3 miktarı
Bir dakikada absorblanan NH3
Bir saatte absorblanan NH3
Absorbsiyon yüzdesi
c) Reaksiyon denklemi:
: (195,2/97,1) 100
: 201,03 . 0,004
: 6,04 – 0,804
: 5,236 . 60
: (5,236/6,04) 100
2 NH3 + H2SO4
116
=
=
=
=
=
(NH4)2SO4
201,03 mol
0,804 mol
5,236 mol
314,16 mol
% 86,67
Üretilen amonyum sülfat molü
Üretilen amonyum sülfat miktarı
Veya
: 314,16/2
: 157,08 . 132
:
= 157,08 mol
= 20734,56 g
= 20,73 kg
8.4. AMONYUM NİTRAT
Amonyum nitrat; yüksek azot içeriği (% 33-34), üretimin ucuzluğu, yapısında
bulunan nitrat ve amonyum azotlarının farklı sürelerde bitkiler tarafından alınması
nedeniyle çok önemli bir azotlu gübredir. Bitkiler tarafından NO3- iyonları çok hızlı olarak
alınırken NH4+ iyonları daha yavaş olarak emilmektedir. Böylece, nitrat hızlı büyümeyi
sağlarken, amonyum azotu büyüme süresince azot desteğini sürdürür.
Saf haldeki amonyum nitrat yüksek basınç altında (170 atm) ve 230 oC nin
üzerindeki sıcaklıklarda patlar. Okside olabilen karbonlu maddeler bulunması halinde
patlayıcılığı hızla artmakta (150 oC ve 17 atm) ve bu nedenle patlayıcı üretiminde
kullanılmaktadır. Örneğin TNT ile karıştırılarak “amatol”, fuel oil ile karıştırılarak “anfo”
adlı patlayıcıların yapımında kullanılır. Dolayısı ile amonyum nitratın üretiminde,
depolanmasında ve kullanımında belirli önlemlerin alınması gerekir.
Amonyum nitrat 200 oC nin üzerindeki sıcaklıklarda bozunur. Anestetik bir madde
olan azot oksidül (diazot monoksit) % 99,5 lik amonyum nitratın 200-260 oC arasındaki
sıcaklıklarda kontrollü bir şekilde ısıtılmasıyla üretilir.
NH4NO3
N2O + 2 H2O
∆H = -10,11 kcal
Eğer sıcaklık 260 oC nin üzerinde olursa, amonyum nitrat hızlı ve şiddetli bir şekilde
ayrışarak patlama reaksiyonu verir.
2 NH4NO3
2 N2 + 4 H2O + O2
∆H = -55,62 kcal
8.4.1. Amonyum Nitrat Üretimi
Amonyum nitrat üretimi için en uygun yöntem, sulu nitrat asidinin amonyak ile
nötrleştirilmesi esasına dayanır. Ancak, üretilecek amonyum nitratın istenilen özelliklerine
veya kullanım alanlarına bağlı olarak prosesler bazı farklılıklara sahiptir. Sulu fazda
yapılan üretim prosesleri temel olarak nötralizasyon, buharlaştırma ve katı tuzun
hazırlanması aşamalarını kapsamaktadır.
a) Nötralizasyon
Amonyum sülfat üretiminde kullanılan satüratöre benzer bir reaktörde sıcak (115 oC)
ve derişik (% 50-60) nitrat asidi buharları ile yine sıcak (70 oC) ve basınç altında (6 atü)
gaz amonyak reaksiyona sokularak ekzotermik bir reaksiyon ile nötralizasyon sağlanır. Bu
sırada reaktör sıcaklığı 180 oC civarındadır.
117
HNO3(sulu) + NH3 (g)
NH4NO3(sulu)
∆H = - 20,6 kcal
Ekzotermik olan reaksiyonun ısısından yararlanılarak çözeltinin buharlaşması
sağlanır ve % 70-75 amonyum nitrat içeren bir çözelti elde edilir. Ancak, amonyum
nitratın sudaki çözünürlüğü çok yüksek (65 g/100g su) olması ve başlangıç maddelerinin
uçucu olmaları katı amonyum nitrat üretimini güçleştirmektedir. Nötralleştirme
reaktöründe patlama tehlikesine karşı proses sıcaklığının kontrolü ve açığa çıkan ısının
çözeltinin buharlaştırılmasında kullanılması çok önemli olmaktadır.
b) Buharlaştırma
Buharlaştırma işlemleri kütlenin su içeriğine ve sıcaklık kontrolüne göre bir takım
farklılıklara sahiptir. Genel olarak, nötral amonyum nitrat çözeltisi yüksek bir
konsantrasyona kadar buharlaştırıldıktan sonra soğutularak ürünün katılaşması
sağlanmaktadır. Ancak, çözelti buharlaştırıldıkça konsantrasyon artışı ile kaynama noktası
da yükselecektir. Bu durumda, amonyum nitrat yüksek sıcaklıkta aşağıdaki reaksiyonlar
gereğince bozunur.
NH4NO3
NH4NO3
ısı
ısı
HNO3 + NH3
N2O + 2 H2O
Sıcaklık nedeniyle meydana gelecek bozunmalardan korumak için çözeltiler vakum
altında buharlaştırılır ve gene yavaş bozunmalardan kaçınmak için sıvı film
buharlaştırıcılar kullanılır. Bunun için, vakum altında çalışan buharlaştırıcılar geliştirilmiş
ve bunlarda çözeltinin % 90 ın üzerinde bir konsantrasyona kadar derişiklendirilmesi
sağlanmaktadır. Daha ileri bir derişiklendirme işleminde (% 99 un üzerinde), emniyet için,
karışımın az bir miktarını işleyen sistemler kullanılır. Bu sırada ürünün patlamayı
kolaylaştıracak herhangi bir organik veya benzer safsızlıklar ile kirlenmemesi için gereken
önlemler alınmaktadır.
c) Katı Tuzun Hazırlanması
Genel olarak, buharlaştırma işleminin son aşaması olan katılaştırma sırasında, ürün
yaklaşık % 0,2 neme sahip hale getirilir. Bu aşamada granülleştirme, pul haline getirme
veya püskürtme gibi işlemler uygulanarak ürünün istenilen biçimde taneler haline gelmesi
sağlanır. Bunlardan, eğik bir tavada gerçekleştirilen “tava granülleştirme prosesi” ve bir
kulenin üstünden aşağı doğru püskürtme esasına dayanan “pirilleme (küresel taneler)
prosesi” her geçen gün geliştirilerek uygulanmaktadır.
Pirilleme proseslerinde, 125-135 oC sıcaklıkta vakum buharlaştırıcılarda % 95 in
üzerinde derişiklendirilen kızgın sıvı halindeki karışım 30-60 m yükseklikteki bir kulenin
tepesinden aşağıya doğru püskürtülür. Bu sırada oluşan damlacıklar (piriller) alttan
gönderilen sıcak hava ile ters akımda kuruyarak kulenin tabanında birikir. Buradan alınan
poröz ve küresel yapıdaki taneciklere döner kurutucularda daha ileri derecede bir kurutma
işlemi uygulandıktan sonra soğutma işlemi yapılır.
118
Pirilleme prosesinin diğer bir uygulamasında, vakum buharlaştırıcılarda % 99,5
oranında derişiklendirilen ürün daha kısa (25-30 m) olan pirilleme kulesinin üstünden
püskürtülür. Burada amaç prilleri soğutmaktan ibarettir. Kulenin tepesine yerleştirilen ileri
derecedeki buharlaştırıcı küçük yapıda olduğu için emniyet açısından bir sorun çıkamaz.
Hazırlanan katı amonyum nitratın iyi bir depolama özelliği göstermesi gerekir.
Hâlbuki amonyum nitrat yüksek oranda nem çekici özelliğe sahiptir ve bu yüzden kısa süre
de kekleşebilir. Bu nedenle, katı ürünü neme karşı korumak ve kekleşmeyi önlemek için
gözenekli ve nem çekici özelliğe sahip olan prillerin yüzeyi % 2,5-3,0 oranında
aktifleştirilmiş kil veya diatomeli toprak ile kaplanarak kullanıma hazır hale getirilir.
Geliştirilmiş küreselleştirici granülasyon prosesleri uygulanarak elde edilen ürün
taneleri % 0,1-0,5 nem içerebilir ve daha sonra ayrıca bir kurutma işlemi gerektirmez.
Basit bir pirilleme kulesinde elde edilen pirillerden daha sert olan bu granüller yüzeyi
kaplanmadan depolanabilir.
Bazen de, erimiş amonyum nitrata bazı katkı maddeleri katılarak prilleme uygulanır
ki bu durum da yüzey kaplamasına gerek kalmamaktadır. Örneğin, konsantrasyonu % 95 e
ulaşan çözeltiye % 75 amonyum nitrat % 25 dolomit olacak şekilde toz dolomit katılarak
azot oranı % 26 ya düşürülmüş kireçli amonyum nitrat gübresi üretilmektedir. Burada esas
amaç üründeki azot oranını düşürmektir. Çünkü katkı maddesi katılmamış amonyum nitrat
patlayıcı özelliğe sahip olup pazarlanması özel şartlar altında yapılmaktadır.
8.4.2. Susuz Amonyum Nitrat Üretimi
Amonyum nitrat üretiminde nötralizasyon sırasında açığa çıkan ısının
değerlendirilerek buharlaştırma işleminin ortadan kaldırılması sonucu susuz amonyum
nitrat üretimi gerçekleştirilmiştir. Bu tür modern proseslerden biri “Stengel Prosesi” olup,
buharlaştırma basamağı olmadan doğrudan susuz amonyum nitrat üreten bir prosestir.
Burada, çıkış gazları ve soğutma donanımından geri kazanılan ısı ile ön ısıtılmış nitrat asidi
ve amonyak sürekli olarak bir reaktörde reaksiyona sokularak amonyum nitrat üretilirken
hem ısı ekonomisi sağlanmakta hem de cihaz giderleri azalmaktadır. Stengel prosesi ile
amonyum nitrat üretiminin basitleştirilmiş bir akım şeması Şekil-8.3 de verilmiştir.
Proseste; 120 oC ye ısıtılmış amonyak ile 145-165 oC ye ısıtılan buhar karışımı
halindeki % 58 lik nitrat asidi dolgulu bir reaktörde reaksiyona sokulmaktadır. Reaksiyon
sırasında sıcaklık 200-240 oC ve basınç da yaklaşık 3,5 atm’i bulmaktadır. Amonyum nitrat
damlacıkları, su buharı ve az miktarda amonyaktan oluşan reaksiyon karışımı santrifügal
bir ayırıcı da vakum uygulanarak genişletilir. Bu sırada su buharının ayrılmasıyla yaklaşık
% 98 lik erimiş amonyum nitrat meydana gelir ve ayırıcının dolgu maddeli kısmını geçerek
tabana iner.
119
Şekil-8.3. Susuz amonyum nitrat üretimi
Ayırıcının tabanından karşıt akımda verilen kızgın hava (205 oC) ile geri kalan suyun
büyük bir kısmı uzaklaştırılarak % 99,8 lik amonyum nitrat elde edilir. Erimiş haldeki bu
ürün, daha sonra, kısa bir prilleme kulesine verilerek priller (tanecikler) haline getirilir.
Burada karşıt akımla gönderilen hava soğuk hava olmaktadır. Kulenin tabanından alınan
tanecikler soğutulup elenerek hazır hala getirilir. Yaklaşık % 0,2 nem içeren tanecikler
gerekirse neme karşı koruyucu bir madde ile kaplanabilir.
8.5. ÜRE VE ÜRETİMİ
Üre ilk defa Wöhler (1828) tarafından KCN ve PbO2 den başlanarak hazırlanana
amonyum siyanatın ısıtılması yoluyla sentezlenmiştir. Bu, canlılar tarafından üretilen bir
maddenin kimya alanında ilk defa sentezlenmesi olduğu için sentetik organik kimyada çok
büyük gelişmelere yol açmıştır. Organik kimyada bir devir açan bu maddenin endüstriyel
manada üretimi 1933 lerde başlamış olup, daha sonraları değişik prosesler uygulanarak,
ürenin endüstriyel üretimi ve kullanımı yaygınlaşmıştır.
Üre renksiz kristal yapıda bir madde olup suda ve alkolde çözünmektedir. Azotlu
yapay gübrelerin arasında en yüksek azot (% 46) içeriğine sahip olan üre katı gübre olarak
kullanıldığı gibi hayvan yemlerinde protein kaynağı olarak da kullanılmaktadır. Üre,
toprakta amonyağa ve sonra nitratlara dönüştüğü için çok yüksek bir azotlu gübre etkisi
oluşturur. Üre, formaldehit ve furfural ile birleştirilerek plastik maddeler üretiminde
kullanılır. Ayrıca yapıştırıcılar, yüzey kaplama maddeleri, iyon değiştirici reçineler,
stabilizatör olarak patlayıcılarda ve tıpta kullanılmaktadır.
8.5.1. Ürenin Üretimi
Wöhler sentezinde olduğu gibi, kalsiyum siyanamitin ısı ve basınç altında su ile
reaksiyonunda önce serbest siyanamit oluşursa da bunun asidik hidrolizi sonucu üre
meydana gelmektedir.
120
CaCN2 + 2 H2O
CN-NH2 + Ca(OH)2
CN-NH2 + H2O
CO(NH2)2
Bundan başka, amonyum karbonatın yüksek basınç (33-53 atm) altında ısıtılması
sonucu da üre üretilebilir. Oluşum dengesi 130-150 oC sıcaklıkta % 30-45 verim ile
gerçekleşmektedir.
(NH4)2CO3
ısı, basınç
CO(NH2)2 + 2 H2O
Günümüzde daha çok amonyak ve karbon dioksitin yüksek sıcaklık ve basınç altında
reaksiyonuna dayanan modern bir proses kullanılmaktadır. Bu yöntemde, NH3 ile CO2 in
ekzotermik bir reaksiyonu sonucu önce amonyum karbamat oluşturulmakta, daha sonra
endotermik bir reaksiyonla amonyum karbamat bozundurularak üreye dönüştürülmektedir.
O
2 NH3 (g) + CO2 (g)
H2N
C
O NH4 (k)
 H = -37,22 kcal
amonyum karbamat
O
H2N
C
O
O NH4 (k)
H2N
C
NH2 (k) + H2O (s)
 H = +10,0 kcal
üre
Her iki reaksiyon da tersinir olduğu için ürün verimi sıcaklık, basınç ve bileşenlerin
konsantrasyonlarına bağlıdır. Şiddetli ekzotermik olan birinci reaksiyon belirli koşullarda
tamamlanabilir. Amonyum karbamat sıcaklığa bağlı olarak değişen bir bozunma basıncına
sahiptir. Bu basıncın altındaki bir basınçta amonyum karbamat NH3 ve CO2 vererek
bozunur. Bu nedenle, amonyum karbamat oluşumunun sağlanabilmesi için ortamda NH3
ve CO2 gazlarının kısmi basınçları toplamı amonyum karbamatın bozunma basıncından
büyük olmalıdır. Sonuç olarak, belirli bir çalışma sıcaklığında denge sisteminin basıncının
o sıcaklıktaki karbamatın buhar basıncının üzerinde olması gerekir.
Karbamatın üreye ayrışma reaksiyonu endotermik olup, genellikle % 40-70 lik bir
verimle gerçekleşir. Amonyum karbamat yaklaşık 150 oC de erir ve bunun üreye
dönüşümü düşük sıcaklıklarda başlar, fakat reaksiyon hızı çok düşüktür. Sıcaklığın
yükseltilmesine paralel olarak dönüşüm hızı da artar ve yaklaşık 170-200 oC de başlangıç
karbamatın yaklaşık % 55 i yarım saat gibi kısa bir sürede üreye dönüşmektedir. İşlem
sırasında amonyum karbamatın buhar basıncının üzerinde, yani 160-250 atm lik bir basınç
uygulanmaktadır. Açığa çıkan su sebebiyle oluşan ürün (üre) çözelti şeklindedir.
Reaksiyon verimini artırmak için, pratikte daha yüksek sıcaklıklardan kaçınılır.
Çünkü sıcaklığa paralel olarak ortam basıncı da hızla yükselir. Üre ve karbamat karışımı
yüksek sıcaklık ve basınçta şiddetli korozif etki göstermektedir. Bu yüzden verimi artırmak
için daha fazla amonyak kullanarak dengeyi sağa kaydırmak gerekmektedir. İşlem
sonunda reaktörde üre ve suyun yanında dönüştürülmemiş amonyum karbamat ile
amonyak ve az miktarda karbon dioksit bulunur. Reaktörden alınan karışımın basıncı bir
karbamat bozundurucusu adı verilen bir sistemde düşürülerek, dönüşmemiş amonyum
121
karbamatın NH3 ve CO2 e bozunması sağlanır. Sonuçta su buharı, amonyak ve karbon
dioksit içeren kızgın bir gaz karışımı ve ağırlıkça % 75-90 üre içeren bir çözelti ede edilir.
Böyle bir üre üretim prosesinin (tek geçişli) basitleştirilmiş akım şeması Şekil-8.4 de
verilmiştir.
Şekil-8.4. Tek geçişli üre üretim prosesi
8.5.2. Ürenin Çözeltiden Kazanılması
Reaktörden çıkan karışıma karbamat bozundurucusunda uygulanan basınç düşürme
işlemi sonunda ayrılan NH3 ve CO2 gazları önce yüksek basınç yıkayıcısından, sonra da
düşük basınç absorblayıcısından geçirilerek amonyaklı su tarafından tutulur. Bazı
proseslerde, bozundurma ve gaz absorbsiyon işlemleri aşamalı olarak birden fazla
uygulanmaktadır. Bu sırada absorblanmayan gazlar ise atmosfere verilir. Sistemden alınan
üre çözeltisi içinde çok az miktarda NH3 ve CO2 kalmıştır. Rektifikasyon kolonundan
alınan bu üre çözeltisi ani genişleme (flash) tankından geçirilerek depolanır.
Elde edilmiş olan üre çözeltisi iki basamakta buharlaştırılarak, üre konsantrasyonu
sırası ile % 95 ve % 99,8 e yükseltilir. Erimiş durumdaki bu üre prilleme kulesine
gönderilerek priller haline getirilir. % 3-5 nem içeren katı üre döner kurutucularda
kurutulur. Ancak bu ürün % 0,5-3 arasında biüre içerdiği için saf değildir. Biürenin büyük
bir kısmı derişiklendirme sırasında oluşmaktadır. Bu sırada sıcaklık ne kadar düşürülürse
biürenin oluşumu o oranda azalmaktadır. Bu nedenle, vakumda buharlaştırma tercih
edilmektedir. Yaklaşık % 0,05 gibi eser miktarda biüre içeren bir ürün elde etmek derişik
çözeltinin kristalizasyonu ile mümkündür.
2 H2NCONH2
H2NCONHCONH2 + NH3
122
Üre çözeltisinin konsantre edilmesi işleminde değişik yöntemler kullanılmaktadır.
Tek geçişli, kısmi devrettirmeli ve tam devrettirmeli olmak üzere üç grupta toplanabilecek
olan bu proseslerde temel farklılık amonyum karbamatın bozundurulması sırasında açığa
çıkan gazların kullanılma şeklinde ortaya çıkmaktadır. Örneğin, tepkimeye girmemiş
amonyum karbamatın ısıtılarak bozundurulması sonucu açığa çıkan NH3 nötralizasyon
prosesine gönderilerek (NH4)2SO4 veya NH4NO3 üretiminde kullanılacaksa tek geçişli
veya kısmi devrettirmeli prosesler kullanılır. Bunlardan tek geçişli sistemde bozundurma
sonucu ayrılan bütün gazlardaki NH3 nötralizasyon işlemine gönderilirken, kısmi
devrettirmeli proseste reaksiyona girmemiş amonyum karbamat önce 25 atm civarında
bozundurulur ve açığa çıkan gazlar reaktöre devrettirilir. Daha sonra, geriye kalan
amonyum karbamat düşük basınç bozundurucusunda yaklaşık 3 atm basınç altında CO2 ve
NH3 karışımına dönüştürülür ve ürün gazlar gübre yapımında kullanılır.
Eğer çıkış gazlarındaki amonyağın tümü tekrar üretime sokulmak istenirse, çok
yaygın bir şekilde uygulanmakta olan, tam devrettirmeli prosesler kullanılır. Bunlarda,
bozunma ürünü gazlardan biri seçimli bir çözücüde absorblanarak birbirinden ayrılır.
Örneğin, CO2 absorblama işleminde monoetanolamin çözeltisi kullanılır. Daha sonra,
ayrılmış NH3 ve CO2 bastırılarak üre reaktörüne geri gönderilir. Bu şekilde gazların kuru
olarak geri gönderilmesi, üretim reaktöründe amonyum karbamatın üreye dönüşüm
verimini yükseltmektedir.
Bunlardan başka, bozunma ürünü gazlarını absorblayarak çözelti halinde de reaktöre
devrettiren sistemler bulunmaktadır. Üre üretiminde kullanılan çözelti tam devrettirmeli bir
prosesin basitleştirilmiş akım şeması Şekil-8.5 de verilmiştir.
Şekil-8.5. Çözelti tam devrettirmeli üre üretim prosesi
123
8.6.NİTRAT ASİDİ VE ÜRETİMİ
Nitrat asidi 13. yüzyıldan beri bilinmektedir ve 1920 lere kadar Şili nitratının derişik
sülfürik asit ile reaksiyonundan elde edilmiştir.
NaNO3 + H2SO4
NaHSO4 + HNO3
Şili nitratının pahalı oluşu nedeniyle, birinci dünya savaşı sırasında diğer prosesler
ile nitrat asidi üretimi önem kazanmıştır. Örneğin, elektrik ark prosesinde; havayı bir
elektrik yayı içinden hızla geçirerek % 2 oranında azot monoksit içeren bir gaz karışımı
elde edilmektedir. Bu azot monoksitin mevcut oksijenin aşırısı ile reaksiyona sokularak
azot dioksite dönüşmesi ve bunun da suda absorblanması ile % 35 lik HNO3 elde
edilebilmektedir. Ancak, bu yöntem de pahalı bir prosestir. Daha sonraları sentetik
amonyak endüstrisinin büyümesi ve amonyak fiyatlarındaki azalma, nitrik asit üretiminde
çok daha ekonomik olan amonyağın oksijen ile yükseltgenmesi esasına dayanan bir proses
ile üretilmeğe başlandı.
Nitrat asidinin en büyük kullanım alanı anorganik ve organik nitratlar ile organik
nitro türevlerinin üretimi olmaktadır. Nitrat asidinin yüksek oksidasyon gücüne sahip
olması çok değişik uygulama alanları ortaya çıkarmıştır. Günümüzde üretilen nitrat
asidinin % 75 kadarı gübre üretiminde ve % 15 kadarı da patlayıcı maddeler yapımında
kullanılır. Çünkü nitrat ve nitro bileşiklerinin birçoğu doğrudan patlayıcı madde özelliğine
sahiptir. Geri kalanı sentetik elyaf, boya ve plastikler başta olmak üzere çeşitli şekillerde
değerlendirilir. % 100 lük HNO3 ve dumanlı nitrat asidi roketlerde bir oksitleyici olarak
sıvı N2O4 gibi kullanılabilir. Nitrat asidinin bazı ihtiyaç durumlarında karışık gübre üretimi
için fosfat cevherlerinin asitlendirilmesinde sülfat asidi ile birlikte veya bunun yerine
yalnız başına kullanımı gittikçe artmaktadır.
8.6.1. Nitrat asidi Üretimi
Günümüzde nitrat asidi amonyağın oksidasyonu prosesiyle üretilmektedir. Prosesin
prensipleri daha önceden bilinmesine rağmen endüstriyel çapta uygulaması yirminci
yüzyılın başlarından itibaren yaygınlaşmıştır. Bu proseste ana ham maddeler anhidrit
amonyak, hava ve sudur. Katalizör olarak da tül halinde platin-rhodyum tel kafes
kullanılır. Prosese özet olarak bakıldığında, amonyağın oksidasyonu ile önce azot monoksit
oluşur. Bu, daha sonra havadaki oksijenin fazlasıyla azot dioksite yükseltgenir ve su içinde
absorbe edilerek nitrat asidi ve azot monoksite dönüştürülür. Üretimde uygulanan basınçlar
bir atmosferden 8 atm’e kadar değişmektedir. Bu proses ile nitrat asidi üretiminin başlıca
reaksiyonları aşağıda verilmiştir.
4 NH3 (g) + 5 O2 (g)
2 NO (g) + O2 (g)
3 NO2 (g) + H2O (s)
4 NO (g) + 6 H2O (g)
 H = -216,6 kcal
 H = -27,1 kcal
2 NO2 (g)
2 HNO3 (çöz) + NO (g)
124
 H = -32,2 kcal
Bu temel reaksiyonlardan başka proseste meydana gelen ve prosesin verimini
düşüren bazı yan reaksiyonlar da söz konusudur.
NH3 (g) + O2 (g)
1/2 N2O (g) + 3/2 H2O (g)
4 NH3 (g) + O2 (g)
2 N2 (g) + 6 H2O
4 NH3 (g) + 6 NO (g)
2 NO2 (g)
5 N2 (g) + 6 H2O
 H = -65,9 kcal
 H = -302,7 kcal
 H = -431,9 kcal
N2O4
a) Amonyağın Oksidasyonu
Nitrat asidinin üretimine ait yukarıda verilen temel reaksiyonlardan amonyağın
oksidasyonu çok hızlı bir katalitik reaksiyon olup, verimi sıcaklığa, basınca, gaz
karışımının hızına ve katalizör tipine bağlıdır. Buhar haline getirilen NH3 ön ısıtılmış hava
ile yaklaşık hacımca % 10 NH3 olacak şekilde karıştırılıp çok katlı ve çok ince Pt–% 10 Rh
örgülerinden 870-950 oC lerde geçirilerek amonyağın oksidasyonu sağlanır. Ekzotermik
olan reaksiyon bir kere başladıktan sonra amonyak–hava akımı yanmağa devam eder. Bu
işlem, Şekil-8.6 da şematik olarak gösterilen ve konverter adı verilen konik yapılı
dönüştürücülerde yapılır.
Şekil-8.6. Amonyağın oksidasyon konverteri
Konveterde platin–rhodyum tellerden yapılmış katalizör örgüleri yatay tabakalar
halinde (80 mesh örgüden 20-45 kat) yerleştirilmiştir. Dönüştürücüde verim % 94-95
oranında olup, basınç 3-8 atm arasında değişmektedir. Düşük basınç ve düşük sıcaklıkta Pt
kaybı azalmakta fakat verim düşmektedir.
125
Amonyağın yükseltgenmesinde en büyük faktör gazların katalizör ile temas süresi
olup, maksimum verim için bu süre 3 10-4 saniye düzeyindedir. Eğer bu temas süresi
uzatılacak olursa, oluşan NO ortamdaki NH3 ile reaksiyona girerek verimi düşürmektedir.
4 NH3 (g) + 6 NO (g)
5 N2 (g) + 6 H2O
 H = -431,9 kcal
Buna karşılık gaz karışımı katalizör tabakasından çok daha yüksek bir hızla
geçirilirse amonyağın katalizör yüzeyine difüzyonu gerçekleşmez ve bu durumda
reaksiyona girmemiş NH3 ile oluşan NO arasında gene aynı yan reaksiyon oluşabilir. Bu
nedenle, katalizör tabakasından gaz karışımının geçiş hızı çok önemli olmaktadır. Diğer
taraftan, amonyağın oksidasyon reaksiyonunun verimi üzerine basıncın az da olsa olumsuz
etkisi vardır. Ancak, yüksek basınçta belirli bir katalizör katmanı üzerinden geçirilen gazın
hacimsel hızı fazla olacağı için verim ciddi bir şekilde artacaktır. Bunun yanında
amonyağın oksidasyonu ve ikinci basamakta NO in oksidasyonu için gereken oksijenin,
yani yeterli havanın başlangıçta karıştırılmış olması da reaksiyon verimini artırmaktadır.
Ayrıca, yüksek basınç dönüşümden sonra NO2 in absorbsiyon işlemini de olumlu yönde
etkiler.
Konvertere gönderilen gaz karışımının bileşimi, daha doğrusu karışımın NH3 içeriği
de önemli bir husustur. Çünkü bazı şartlarda amonyak–hava karışımı patlayıcı bir karışım
oluşturmaktadır. Böyle bir karışımda NH3 miktarı % 20 yi bulursa patlama ihtimali ortaya
çıkacaktır. Bu yüzden konvertere gönderilen gaz karışımında NH3 miktarı bu değerden çok
daha düşük (% 10 civarında) olmalıdır. Bu husus hava ile oksidasyon yapıldığı zaman
doğal olarak problem oluşturmaz. Ancak, yükseltgenme için oksijen veya oksijence zengin
hava kullanıldığı zaman dikkat edilmesi gereken önemli bir konudur.
b) Azot Monoksitin Oksidasyonu
Azot monoksitin azot dioksite oksidasyonu yavaş bir reaksiyondur ve denge düşük
sıcaklıklarda daha verimlidir. Bu nedenle,
2 NO (g) + O2 (g)
 H = -27,1 kcal
2 NO2 (g)
reaksiyonu tüm raflarında soğutma uygulanan, büyük kapasiteli absorbsiyon kulelerinde
gerçekleştirilir ve basınç altında verimin daha yüksek olacağı, Le Chatelier prensibine
göre, denge reaksiyonundan açıkça görülmektedir. Örneğin, % 10 luk bir başlangıç NO
konsantrasyonu için, 15 oC ve 5 atm basınç altında mevcut NO in % 98 i bir dakika içinde
NO2 e yükseltgenmektedir.
Dönüştürücüden (konverter) çıkan gazlarda bulunan NO ile O2 nin reaksiyon
verebilmesi için önce basamaklı olarak soğutulmakta ve daha sonra oksidasyonu sağlayan
sistemlerde 40 oC civarına soğutulmuş gaz karışımının oksidasyonu gerçekleştirilmektedir.
Oksidasyon sistemlerinde temel prensip aynı olmasına karşılık, yüksek basınç altında
çalışan sistemlerde gaz karışımı bir dizi soğutma – oksidasyon sisteminde hem soğutulur
hem de oksidasyon tamamlanır. Düşük ya da atmosferik basınç altında çalışan sistemlerde
gaz karışımı önce 40-45 oC ye soğutulur ve sonra bir seri soğuk oksidasyon kolonuna
gönderilerek NO in NO2 e dönüşümü sağlanır.
126
c) Azot Dioksitin Absorbsiyonu
Nitrat asidi üretiminin son aşaması olan azot dioksitin absorbsiyonu şu denge
reaksiyonu gereğince oluşmaktadır.
3 NO2 (g) + H2O (s)
2 HNO3 (çöz) + NO (g)
 H = -32,2 kcal
Reaksiyondan da görüldüğü gibi basıncın artırılması absorbsiyon verimini artırmaktadır.
Bu nedenle, basınç altında çalışan ve soğutma donanımlı bir absorbsiyon kulesi (kampana
raflı) kullanılmak suretiyle absorbsiyon hızı artırılmaktadır. Ancak, absorbsiyon
reaksiyonunda açığa çıkan NO in tekrar NO2 e oksidasyonu için absorblayıcıda yeterli
miktarda hava olmalıdır. Bu, sekonder olarak gönderilen hava ile sağlanır. Bu şekilde asit
çözeltisi içinde çözünmüş olan ve asidi renklendiren NO in desorbsiyonu yani asit
çözeltisinden uzaklaştırılması da sağlanmış olur.
Absorbsiyon sisteminin tepe kısmından alınan atık gaz bir dizi ısı değiştiricisinden
geçirilerek konverterden çıkan reaksiyon gazları tarafından ısıtılır. Daha sonra bu atık
enerjisi alınmak üzere, hava bastırma kompresörüne bağlı bir genişleme türbininden
geçirilerek genişletilip atmosfere bırakılır. Böylece havanın bastırılması için gereken
enerjinin bir kısmı sağlanmış olmaktadır.
Yukarıda üretim aşamaları verilen nitrat asidi üretim prosesi şematik olarak Şekil-8.7
de gösterilmiştir. Bu sistemde, prosese gönderilen arıtılmış hava ön ısıtma işleminden
sonra ikiye ayrılıp bir kısmı karıştırma filtresine diğer kısmı da yükseltgeme kulesine
gönderilmektedir. Gene yüksek düzeyde arılaştırılmış sıvı amonyak buharlaştırıcıdan
geçirilip karıştırıcı filtrede % 10 NH3 olacak şekilde hava ile karıştırılır.
Şekil-8.7. Susuz amonyaktan nitrik asit üretimi
127
Hazırlanan hava–amonyak karışımı yaklaşık 300 oC ye ısıtılarak konvertere
gönderilir. Daha yüksek sıcaklık amonyağın parçalanmasına neden olmaktadır. Bu
sıcaklıkta konvertere giren karışımdaki amonyak azot monoksit verecek şekilde
yükseltgenir ve tepkime sonucu açığa çıkan ısı sıcaklığı 900 oC civarına yükseltir. Bu sıcak
gazlar ısı değiştiricisinden geçirilerek soğutulur ve daha sonra okasidasyon kulesine
gönderilerek NO in NO2 e yükseltgenmesi sağlanır. Tepkime için gerekli olan hava
doğrudan oksidasyon kulesine verilmektedir.
Oksidasyon kulesinden geçen gaz bir seri absorbsiyon kulesine verilerek NO2
gazının HNO3 çözeltisi halinde absorbsiyonu sağlanır. Absorbsiyon sisteminde, oluşan NO
in NO2 e yükseltgemek için yeterli düzeyde oksijen bulunması gerekir. Absorbsiyon için
gereken su da kulenin üstünden sisteme verilmektedir. Absorbsiyon kulesinde oluşan
çözelti % 55-60 oranında HNO3 içerir. Absorbsiyon sisteminin basıncı artırılarak daha
yüksek konsantrasyonda da asit üretilebilir.
Günümüzde nitrat asidi üreten prosesler, genellikle, atmosferik basınçta (düşük
basınç), orta basınç ve yüksek basınç altında çalışan sistemler olarak üç grupta toplanabilir.
Bunlarda üretilen nitrat asidinin konsantrasyonu % 50-65 arasında değişmektedir.
8.6.2. Nitrat Asidinin Derişiklendirilmesi
Standart prosesler ile üretilen % 60-65 lik asidin büyük bir kısmı doğrudan kullanılır.
Ancak, nitrolama, esterleşme vb. bazı uygulamalar için çok daha derişik aside (% 95-99)
ihtiyaç olmaktadır. Bu nedenle, % 65 lik asidin derişiklendirilmesi gerekmektedir. Nitrat
asidi–su sistemi % 68 asit içeren bir azeotropik sisteme sahip olduğu için, seyreltik asidi
destilasyon ile daha derişik hale getirmek mümkün değildir. Bu nedenle, destilasyon
sırasında ortama su buharının kısmi basıncını düşürücü maddeler katılıp HNO3
buharlarının ayrılması sağlanarak derişiklendirme işlemi sürdürülür. Bu amaçla derişik
sülfürik asit ve magnezyum nitrat gibi maddeler kullanılmaktadır. Örneğin, seyreltik nitrat
asidi ve derişik sülfat asidi karışımı su buharı ile direkt veya indirekt olarak ısıtılan bir
dolgulu kolonun tepesinden aşağı doğru akıtılırsa, derişik sülfat asidi nitrat asidinin suyunu
çekerek aşağı doğru akarken, kulenin tepesinden alınan ve % 98-99 HNO3 içeren buharlar
yoğunlaştırılır ve soğutulur.
Nitrat asidinin derişiklendirilmesinde kullanılan diğer bir ekstraktif destilasyon
yöntemi de maggie prosesidir. Bu yöntemde derişik sülfat asidi yerine % 72 lik Mg(NO3)2
çözeltisi kullanılmaktadır. Yaklaşık 140 oC de çalışan destilasyon kolonunun tepesine
yakın yerden seyreltik HNO3 çözeltisi ve bunun biraz üzerinden de Mg(NO3)2 çözeltisi
verilir. İndirekt olarak ısıtılan kolonda Mg(NO3)2 çözeltisi nitrat asidinin suyunu çekerek
aşağı doğru inerken HNO3 de destillenerek kolonun üstünden azeotropik bileşimin
üzerinde (% 87) derişik asit buharları olarak ayrılır. Bu derişik asit ikinci bir destilasyon
kolonunda aynı şekilde destillendikten sonra, elde edilen ve % 99 HNO3 içeren üst
fraksiyon soğutularak yoğunlaştırılır. Alt kısmından alınan yaklaşık % 75 lik HNO3
çözeltisi ise birinci kolonda Mg(NO3)2 çözeltisi ile işleme tabi tutulur.
128
8.6.3. Derişik Nitrat Asidi Üretimi
Nitrat asidinin doğrudan derişik asit (% 98-99) olarak üretimi konusunda değişik
prosesler geliştirilmiştir. Bunlardan biri, ülkemizde de uygulanmakta olan, Bamag prosesi
olup amonyağın oksidasyonunda hava yerine saf oksijen kullanılmaktadır. Konverterde
sıcaklığın fazla yükselmesini önlemek için O2 ve NH3 karışımına bir miktar su buharı
katılır. Konverterden çıkan gaz karışımı kademeli olarak soğutulur ve bu sırada oluşan
kondensat ayrılırken, gaz karışımı içindeki NO de NO2 e yükseltgenir. Bu sırada gaz
karışımında geriye kalan su buharının bir miktar NO2 i absorblamasıyla % 55-60 lık HNO3
elde edilir.
Son soğutucudan çıkan NO2 ve N2O4 içeren gazlar –10 oC deki sıvılaştırma
kolonundan geçirilerek N2O4 ün sıvı hale geçmesi sağlanır. Sıvı N2O4 daha önce ele geçen
seyreltik HNO3 ve atık gazların yıkanmasında kullanılan derişik HNO3 ile karıştırılarak
ham karışım elde edilir. Ham karışım, 50 atm basınç altında çalışan bir otoklava gönderilir
ve basınç altında gönderilen oksijen ile derişik asidin oluşumu sağlanır.
N2O4 + 1/2 O2 + H2O
2 HNO3
Burada su ihtiyacını asit çözeltisi içindeki H2O karşılamaktadır. Böylece, 4-5 saat
içinde hem asit karışımı içindeki su reaksiyona girmekte hem de sıvı N2O4 dumanlı nitrat
asidine dönüşmektedir. Dumanlı aside NO2 in susuz HNO3 deki çözeltisi (HNO3.NO2)
olarak bakılabilir. Daha sonra, bu dumanlı asit içindeki NO2 bir gaz giderme kolonunda
ayrılarak N2O4 halinde sıvılaştırmak amacıyla sıvılaştırma kolonuna gönderilirken, ayırma
kolonunun tabanından % 98-99 luk derişik HNO3 alınır ve soğutularak depolanır.
129
DEĞERLENDİRME SORULARI
8-1) Amonyak sentezini kısaca özetleyerek, sentez reaksiyonunun verimliliğini artırmanın
şartlarını denge bağıntısı yardımıyla açıklayınız.
8-2) Amonyak sentezinde kullanılan katalizörler konusunda bildiklerinizi yazarak, kataliz
olayını ve sentezin yapılış şeklini açıklayınız.
8-3) Satüratör prosesi ile amonyum sülfat üretimini satüratör şemasını çizerek açıklayınız.
Ayrıca prosesin kimyasal reaksiyonlarını yazınız.
8-4) Alçı taşı, amonyak ve karbon dioksitten hareket ile amonyum sülfat üretimi
konusunda bildiklerinizi reaksiyonları ile açıklayınız.
8-5) Endüstride amonyum nitrat üretiminin safhalarını maddeler halinde belirterek kısaca
açıklayınız.
8-6) Amonyum nitrat gübresi üretiminin safhalarını maddeler halinde açıklayarak, prosesin
reaksiyonunu yazınız.
8-7) Saf amonyum nitrat, amonyum nitrat gübresi ve teknik amonyum nitratın aralarında
ne fark vardır? Bu konuda bildiklerinizi yazınız.
8-8) Günümüzde çok kullanılan üre üretim prosesinin denge reaksiyonlarını yazarak,
prosesin yürüyüşünü kısaca açıklayınız.
8-9) Üre üretiminde kullanılan tek geçişli bir prosesi akım şeması halinde göstererek kısaca
açıklayınız.
8-10) Amonyağın oksidasyonu ile nitrat asidi üretiminin aşamalarını bir akım şeması
halinde belirterek reaksiyonları ile açıklayınız.
8-11) Nitrat asidinin üretiminde kullanılan bir dönüştürücüyü çizerek, HNO3 üretim
aşamasına kadar oksidasyon olaylarını reaksiyonları ile açıklayınız.
130
Download