ilaçların itrahı

advertisement
İLAÇLARIN İTRAHI
Doç.Dr.M.Kemal YILDIRIM
İLAÇLARIN İTRAHI
 İlaçlar veya bunların metabolik değişme ürünlerinin
vücuttan atılması, başlıca böbrekler aracılığı ile olur.
 Böbreklerden ilaçların gerek metabolitleri ve
gerekse değişmemiş şekilleri itrah edilir.
 Eliminasyon ve ilaç etkisinin sona erdirilmesi
bakımından önemli olan, değişmemiş ilacın itrahıdır.
BÖBREKLERDEN İTRAH
(RENAL İTRAH)
 Böbreklerden ilaçların ve metabolitlerinin itrahı
başlıca iki şekilde olur.
1-Glomerüllerden filtrasyon (glomerüler filtrasyon)
2-Tubulus epitel hücreleri tarafından Salgılanma
(tübüler salgılanma)
Glomerüler Filtrasyon
 Çok hızlı bir şekilde meydana gelen bir pasif
difüzyon olayıdır.
 Albümin ve diğer büyük moleküllü proteinler ile
onlara bağlı ilaçlar süzülmez, dolaşımda kalır.
 İlaçların glomerüler filtrasyon hızı, glomerüler kan
akım hızı ile doğru, plazma proteinlerine bağlanma
oranları ile ters orantılıdır.
Tubüler Salgılama
 Tubuluslardan salgılanma bir aktif transport olayıdır
ve esas olarak proksimal tubuluslarda olur.
 Tubulus hücrelerinde anyonik (asidik) ilaçlara
özgü ve katyonik (bazik) ilaçlara özgü iki ayrı taşıyıcı
molekül türü vardır.
 İlaçların taşıyıcı moleküle bağlanmaları, tıpkı
plazmada albümine bağlanma olayında olduğu gibi
non-selektif bir şekilde olur.
 İlaçların katyonik ve anyonik şekilleri taşıyıcı moleküle
karşı yarışırlar.Böylece bir katyonik ilaç diğer katyonik
ilacın anyonik ilaç diğer anyonik ilacın tubulüslerden
salgılanmasını azaltır.
Glomerüler Filtrasyon ve
Tubüler Salgılamanın Farkları
 Salgılanmak suretiyle itrah, glomerüler filtrasyon
suretiyle itraha oranla çok daha hızlı olur ve çok
daha verimli bir itrah mekanizmasını oluşturur.
Klerens maksimumu birincide 650 ml/dak, ikincide
ise 130 ml/dak’dır.
 Glomerüler filtrasyondaki durumun aksine. sadece
plazmadaki serbest ilaç fraksiyonu değil, fakat
ayrıca proteine bağlı ilaç fraksiyonu da tübüler
salgılanmaya katılır.

Tübüler Reabsorpsiyon
 İlaçların böbrek tubuluslarından reabsorpsiyonu
genellikle pasif difüzyon suretiyle olur.
 En fazla reabsorpsiyon, filtrat proksimal tubulustan
geçerken olur.
 Zayıf asid tabiatındaki ilaçlar (örneğin salisilatlar)
asid ortamda daha ziyade iyonize olmamış
durumdadırlar. Böylece fıltratın, dolayısıyla idrarın
asidleştirilmesi bu maddelerin tubuluslardan
reabsorpsiyonunu artırır ve itrahını azaltır.
Klerens Kavramı ve
Renal Klerens
 Klerens; birim zamanda (dakikada) belirli bir
ilaçtan veya maddeden tamamiyle temizlenen sanal
plazma hacmidir. Birimi ml/dakika'dır.
 Hepatik klerens; İlacın karaciğerde inaktive
edilerek ve safraya itrah edilerek kandan elimine
edilmesi ile ilgili klerenstir.
 Total klerens; hepatik ve renal klerensin
toplamına eşittir.
Renal Klerens
 Metabolize edilmemiş (değişmemiş aktif) ilacın
böbreklerden itrahı ile dakikada o ilaçtan temizlenen
sanal plazma hacmidir.
 Bir dakikada vücuttaki ilacın sabit bir fraksiyonu
elimine edilir ve bu fraksiyon Ke'ye (eliminasyon hız
sabitesine) eşittir.
İlaçların Renal klerensini Etkileyen
Faktörler
 Plazma proteinine bağlanma oranı
 Tubuluslardan reabsorpsiyon oranı
Glomerüler Filtrasyon Hızının
Saptanmasında;
 Endojen olarak; Kreatinin
 Ekzojen olarak; İnülin kullanılır.
 Bu maddeler plazma proteinlerine bağlanmazlar,
tubuluslardan salgılanmazlar, sadece glomerüllerden
süzülmek suretiyle atılırlar ve tubuluslarda
reabsorpsiyona uğramazlar.
Tubuler Salgılamanın Hesaplanmasında;
 P-amino hipürik asid ve Penisilin G kullanılabilir.
 Bu maddeler böbrek tubulusları tarafından çok
hızlı ve tamamen salgılanır, böylece böbreklerden
ilk geçişte kandan tümüyle atılırlar
KARACİĞERDEN
SAFRA İÇİNE İTRAH
 İlaçların veya metabolitlerinin karaciğerden safra
içinde itrahlarının derecesi, ilaçla ilgili başlıca üç
özelliğe bağlıdır.
1-Molekülün kimyasal yapısı
2-Molekülün polarlığı
3-Molekül ağırlığı
AKCİĞERLERDEN İTRAH
 Gazlar ve uçucu maddeler alveol membranını
aşmak suretiyle kandan alveol boşluğuna difüze
olabilirler. Bu, bir pasif difüzyon olayıdır.
 Genel anestezi için kullanılan azot protoksid ve
halotan gibi gazların veya uçucu sıvıların vücuda
girişi ve çıkışı bu yoldan olur.
Süt İçinde İtrah
 Emziren kadınlarda meme bezleri içindeki süte
ilaçlar genellikle pasif difüzyon suretiyle geçerler.
İnsan sütü plazmaya göre asidiktir: pH'si ortalama
7.08 (6.35-7.65) olarak bulunmuştur.
 Sütün plazmaya göre daha asidik olması, bazik
ilaçların onun içine iyon tuzağı mekanizması ile
geçişini hızlandırır.
Süte bebeklerde belirgin bir
farmakolojik etki yapacak derecede
geçmeyen ilaçlar
 Antikoagülan ilaçlar (etibiskumasetat hariç)
 Kalp glikozidleri
 Antihipertansif ilaçlar (rezerpin hariç)
İLAÇ ELİMİNASYONUNUN
KİNETİĞİ
 İlaçların eliminasyonu. başta karaciğer olmak üzere
çeşitli organ ve dokularda ilacın inaktif
metabolitlere dönüştürülmesi suretiyle ve/veya
metabolize edilmemiş yani değişmemiş ilaç
fraksiyonunun esas olarak böbreklerden itrahı
suretiyle olur. Bu iki ana eliminasyon şeklinin
göreceli önemi ilaca göre değişir.
İLAÇ ELİMİNASYONUNUN
KİNETİĞİ
 Bazı ilaçlar tamamen veya büyük kısmı itibariyle
karaciğerde metabolize edilmek suretiyle elimine
edilirler.
 Diğer bazıları ise fazla metabolize edilmezler veya
hiç metabolize edilmezler; bunlar tamamiyle veya
büyük kısmı itibariyle, vücutta değişmemiş olarak
böbreklerden itrah suretiyle elimine edilirler.
 İlaçların büyükçe bir kısmı ise birbirinden fazla
farklı olmayan oranlarda hem karaciğerde
metabolize edilirler ve hem de böbreklerden
değişmeden itrah edilirler.
 Pasif difüzyon tamamiyle birinci derece kinetiğine
göre meydana gelen bir olaydır. Aktif transport veya
kolaylaştırılmış difüzyon gibi olayların ise küçük
(Km'ye göre düşük) ilaç konsantrasyonlarında pratik
olarak birinci derece kinetiğine göre oluştuğu kabul
edilebilir.
Doz = Ke . Vd . (EAA)'dır. Buna göre: Total klerens = Doz/EAA'dır
İlaçların eliminasyon
yarılanma ömürleri
 Bir ilacın yarılanma ömrü (t1/2), çeşitli yollardan
eliminasyon sonucu ilacın plazmadaki
konsantrasyonunun yarıya inmesi için geçen
süredir.
 Yarılanma ömrü, yarılanması öngörülen başlangıç
konsantrasyonundan bağımsızdır.
 Eliminasyona uğrayacak total ilaç kitlesi ve onun bir
ölçüsü olan sanal dağılım hacmi ile doğru orantılıdır
 İlacın total klerensi ile ters orantılıdır.
Eliminasyon yarılanma ömrü ile
eliminasyon hız sabitesi arasındaki ilişki
 Eliminasyon yarılanma ömrü (t 1 /2) ile total
eliminasyon hız sabitesi (Ke) arasında aşağıdaki
ilişki vardır:
t1/2 = 0.693/Ke
BÖBREK YETMEZLİĞİ DURUMUNDA
DOZ AYARLANMASI
 Önemli oranda böbrekten itrah suretiyle elimine
edilen ilaçların böbrek yetmezliği olan hastalarda
dozunun azaltılması gerekir. Böyle bir ilacın total
eliminasyon hız sabitesi (Ke) ile kişinin endojen
kreatinin klerensi (KL kr) arasında lineer bir ilişki
vardır.
 Doz azaltma, hastadaki % Ke değeri ile o ilacın
normal bir insandaki % Ke değeri arasındaki oran
ölçüsünde yapılır.
BÖBREK YETMEZLİĞİ DURUMUNDA
DOZ AYARLANMASI
 Böbrek hastasındaki doz = Normal doz x (Hastanın
% Ke'si/Normal % Ke)
 Böbrek hastalarında dozlamın (dozajın)
ayarlanması, doza dokunmadan, doz aralığının
uzatılması şeklinde de yapılabilir. Normal doz
aralığı T ile gösterilirse böbrek hastasındaki doz
aralığı (Tbh) aşağıdaki formülle bulunur:
Tbh = T x (Normal %K(/Hastanın %Ke'si)
Böbrek hastalarında böbrek fonksiyon bozukluğunun
derecesi, kreatinin klerensinde meydana gelen
azalmaya göre klinik yönden aşağıdaki şekilde
değerlendirilir.
 Böbrek fonksiyonu durumu
Hafif bozukluk
Orta bozukluk
Ağır bozukluk
Fonksiyon durmuş
Kreatinin klerensi
80-51
50-10
10>
2>
Download