Katılımcı: Nurettin Çağdaş DİNÇ

advertisement
Katılımcı: Nurettin Çağdaş DİNÇ
Okulu - Bölümü: Başkent Üniversitesi - Biyomedikal Mühendisliği
Programın Adı: Türkiye’nin İlk Vücut İçine Yerleştirilebilir, Minyatür Kalp Pompasının (LVAD)
Tasarımı, Analizi ve Üretimi (Heart Turcica Centrifugal)
Öğretim Üyesi: Assoc. Prof. İsmail Lazoğlu
Araştırma Süresi: 22 Haziran 2009 – 10 Temmuz 2009
Koç Üniversitesindeki yedi haftalık araştırma sürem boyunca LVAD, Türkçe adıyla Sol
Ventrikül Destek Cihazı üzerine birçok araştırma yapma fırsatım oldu. Özetle LVAD;
ventriküler kalp yetmezliği olan hastalarda ve ayrıca kalp transplantasyonu bekleyen
hastalarda uygun donör bulunana kadar kalbin yükünü hafifletecek ve mortaliteyi
önleyebilecek bir destek cihazıdır. Cerrahi olarak torakotomi yapıldıktan sonra kalbin sol
ventrikülüne giriş kanülü, aortanın hemen başına da çıkış kanülü yerleştirilir, daha sonra bu
iki kanül pompa başlığında birleştirilir, sistemin havası alındıktan sonra pompa çalıştırılır.
Pompa başlığı abdominal boşluğa yerleştirilir, cihazın güç kabloları da subkutaneöz yoldan
dışarı çıkarılır ve bataryalara bu şekilde bağlanır. Bataryalar da hasta tarafından taşınır ve
hafiftirler.
Eskiden hastalara implante edildikten sonra kısa ömürlü olan, iskemik, hemorajik ve
tromboembolik komplikasyonlara neden olan ve hantallığıyla da hastaların yaşam kalitelerini
ve psikolojilerini kötü etkileyen bu cihaz günümüzde biyomedikal teknolojisinin gelişimine
paralel olarak oldukça ilerleme göstermiş ve artık daha uzun süreler kullanılabilen, daha az
komplikasyona neden olan, çok daha hafif, küçük ve sessiz çalışabilen, hayat kurtarıcı
medikal cihazlar kategorisine girmiştir. Ancak ventrikül destek cihazları hala
komplikasyonlara neden olabilmekle birlikte donör sayısının oldukça kısıtlı olduğu göz önüne
alındığında hastayı kalp nakline dek yaşatabilecek tek seçenek olarak görünmektedir. Bu
zamana kadar kat edilen mesafe de göz önüne alındığında bu cihazın önümüzdeki yıllar
içinde sorunsuzlaştırılacağına duyulan güven yüksektir.
Ben bölümüm dolayısıyla cihazın ne işe yaradığını ve ne amaçla kullanıldığını önceden
biliyordum ancak hocamın ve yardımcılarının da beni yönlendirmesiyle:
Cihazın içindeki parçaların tek başlarına ne işe yaradıklarını, hangi biyouyumlu
malzemelerden üretildiklerini ve bunların birleşerek bütünü nasıl oluşturduklarını,
Cihazın geçirdiği evrimleri, bu anlamda birinci, ikinci ve üçüncü nesil LVAD’leri birbirlerinden
ayıran farkları, radikal değişimleri ve bunların ortaya ne gibi sonuçlar çıkardığını,
Birinci nesil LVAD’ler ve bunların dezavantajlarını, bu dezavantajların hangi yollarla bertaraf
ediliğini,
İkinci nesil LVAD’ler ve bunların getirdiği komplikasyonları, bu komplikasyonların ne gibi
çözüm yolları ve hangi teknolojik gelişmelerin kullanılarak bu komplikasyonlara son
verildiğini,
Güncel, yani üçüncü nesil LVAD’leri – bunları üreten şirketleri ve üçüncü nesil LVAD’lerin hala
geliştirilmesi gereken; oluşabilen komplikasyonları yok etmenin ya da azaltmanın teorik
yollarını,
Kan uyumluluğu için kullanılabilecek başka malzemeleri,
Cihazın ömrünü kısıtlayan parçaları ve geliştirilmesi için düşünülen yolları,
Üçüncü nesil LVAD’lerin kan uyumluluğunu tam anlamıyla geliştirmek ve cihazın iç kısmını
tamamen insansı dokuyla birleştirmek için kullanılan günümüz son teknolojisi Endothelial
Cell Lining çalışmalarının LVAD’lerde nasıl kullanıldığını,
LVAD’lerin test edilmesi, in vitro ve in-vivo testler,
In-vivo testlerin nasıl yapıldığı, nasıl bir yol izlendiği, iskemik, hemorajik ve tromboembolik
komplikasyonların gözlenebilmesi için hangi parametrelerin sürekli takip edildiğini,
Ve son olarak bu cihazların implantasyon tekniklerini, dünyaca kabul gören bilimsel
kaynaklardan araştırdım. Bana bu imkanı sağlayan başta hocam Assoc. Prof. İsmail Lazoğlu’na
ve Koç Üniversitesine teşekkür ederim.
Download