Türkiye - İran İndirmek için tıklayınız.

advertisement
POLİTİK VE EKONOMİK AÇIDAN TÜRKİYE – İRAN İLİŞKİLERİ
Tarihsel mirasları, kültürel kimlikleri, jeopolitik ve stratejik konumları ve farklı
yönetim modelleri oluşturmalarıyla İran ve Türkiye, Ortadoğu’da bölgesel güç
mücadelesi veren iki ülkedir. Bölgesel güç olma yolunda farklı kimlikleri ve aynı
coğrafyayı paylaşan bu iki ülkenin birbirleriyle rekabete, ortak çıkarlara, işbirliklerine
dayanan ve karşılıklı etkileşimlerinden doğan ilişkileri kaçınılmazdır. Bu ilişkiler
küresel güçlerin bu bölgeye yönelik planlarını belirlemelerinde önemli role sahiptir.
JEOPOLİTİK, EKONOMİK, DİNİ VE TARİHİ ÖZELLİKLER
İki ülkenin büyüklüğü, tarihi geçmişleri, coğrafi konumları ve sahip oldukları
kültürel zenginlik taraflara çeşitli alanlarda işbirliği imkan ve ihtiyacı sunmaktadır.
Jeopolitik anlamda İran ve Türkiye, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra tekrar
hatırlanan Avrasya coğrafi alanın iki büyük ülkesidir. Bu coğrafi özellikleri iki ülkenin
Avrupa ve Asya’ya güç yansıtmalarına ve güçleri söz konusu kıtalar üzerindeki
ülkelere hissettirebilmelerine fırsat ve imkan vermektedir. İran, Türkiye için Orta Asya,
Kafkasya ve Hazar Havzası ile çeşitli ekonomik ilişkiler kurma potansiyeline sahiptir.
Ekonomide Türkiye, İran’ın sanayisinin tamamlayıcı unsurunu oluştururken İran
enerjide Türkiye’nin ihtiyacını karşılamaktadır.
Her iki ülke de kendi coğrafyalarında kurulmuş ve bölgede egemen olmuş
devletlerin tarihi mirasçısıdır. Bu nedenle Türkiye-İran ilişkilerini tarihsel bir
perspektiften ele almak gerekmektedir.
Bölgesel güç olma iddiası iki ülkeyi tarih boyunca karşı karşıya getirmiştir. Türk
– İran ilişkilerindeki tarihsel sürecin Osmanlı ve Safevi Hanedanları arasında yüzyıllar
boyu devam eden Doğu Anadolu ve Irak toprakları üzerinde ideolojik, siyasi ve
stratejik mücadeleye dayanmaktadır. Bu dönemde Türkmen geleneklerine dayalı
kurulduğu halde devletin kurumlaşmasıyla gelişen ve Türkmen hayat tarzından
uzaklaşan Osmanlı ekseninde gelişen Sünni kimlik ile Anadolu’da yabancılaşma
duygusuna kapılan yarı göçebe Türkmenler üzerine dini mezhebe dayalı etki alanı
kuran Türkmen kökenli Safevi Hanedanlığı ekseninde gelişen Şii kimlik arasındaki
diplomatik, ekonomik ve stratejik mücadele sonucunda Türkmenler İran’a, Sünni
Kürtler ise Osmanlı’ya yönelmişlerdir. Bölgenin etnik yapısındaki bu gelişme iki ülke
arasındaki sınır sorunları başta olmak üzere birçok sorunun sosyolojik, psikolojik
temelini oluşturmuştur. 1923 yılında Türkiye’de bağımsız ulus devlet modeli olan
Türkiye Cumhuriyeti, 1924 yılında ise İran’da Fars kimliğini temel alan ve monarşi
düzenine dayalı Pehlevi Hanedanlığı kurulmuştur. Bu dönemde iki ülkenin Pehlevi ve
Atatürk politikalarıyla batıya yakın ilişkiler kurması sebebiyle altın çağını yaşamıştır.
Bu dönemden sonra İran ve Türkiye, Pakistan’ı yanlarına alarak Merkezi Anlaşma
Organizasyonu’nu (CENTO) ve bu bölgede ilk ekonomik işbirliği örgütü olan
Kalkınma için Bölgesel İşbirliği’ni (RCD) kurmuşlardır.
EKONOMİK İŞBİRLİKLERİ
1990’ların sonlarından itibaren her iki ülkede de ekonomilerini geliştirme ihtiyacı
gündeme gelmiş, bu birçok gerginliğin azaltılmasında etkin rol oynamış ve ekonomik
faaliyetler düzeyinde diplomatik ilişkiler sürdürülmüştür. İki ülke arasındaki ticari
ilişkilerin geliştiği ve iki ülkenin birbirine ekonomide oldukça yakınlaştığı dönem
Özal’ın başbakanlığı dönemi olmuştur. Ayrıca 1996 yılında bölgesel örgütlerle işbirliği
çerçevesinde İran’la ekonomik ilişkiler geliştirilmiştir.
TÜRKİYE – İRAN İLİŞKİLERİ
11 Eylül sonrası dönemde Amerika’nın Afganistan ve Irak işgalleriyle Taliban ve
Saddam yönetimlerinin ortadan kaldırılması İran’a yeni bir bölgesel etki alanı
kazandırmıştır. Bu bağlamda Türkiye ve İran ilişkileri hacim kazanmıştır. Türkiye,
İran’dan başlayacak enerji hatlarının geçişi için topraklarının kullanılmasını
istemektedir. İran ise gazının Avrupa’ya Türkiye üzerinden ulaşmasını istemektedir.
Kısacası Türkiye ve İran başta enerji olmak üzere çeşitli alanlarda bölgesel ittifak
kurma arzusundadırlar ancak Türkiye ve İran ilişkilerinde ABD’nin siyasi ve ekonomik
baskısı göz ardı edilemez. Nitekim Türkiye İran’dan aldığı doğalgazın fiyatını indirmek
istemiş, İran fiyat indirimini İran doğalgazının Türkiye üzerinden Avrupa pazarlarına
ulaştırılması şartına bağlamıştır. İran doğalgazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya
taşınması Türkiye’ye stratejik ve ekonomik çıkarlar sağlayacak olmasına rağmen
ABD’nin baskısı ile Türkiye bu konunun ayrıca ele alınmasını önermiş; neticede sonu
ne zaman geleceği belli olmayan müzakerelere bağlı olarak ekonomik anlaşmalar
askıya alınmıştır. Bu bağlamda ABD – İran arasındaki herhangi bir gerginlik Türkiye
için çok çeşitli krizlerin ortaya çıkması anlamına gelmektedir.
DIŞ TİCARET
İran’ın petrol ve doğal gaz ihracatından elde ettiği gelirlere bağlı olarak kesin
olmayan verilere göre 2012 yılı ihracatı 84 milyar dolar, ithalatı ise 53 milyar dolar
civarındadır. 2013 yılında ise ambargonun da etkisiyle dış ticaret hacminde ciddi bir
azalma gerçekleşmiştir. Söz konusu yıl içerisinde ülkenin ihracatı 64,5 milyar dolar
seviyesinde gerçekleşirken, ithalatı da 45,8 milyar düzeyine gerilemiştir. 2014 yılında
ise İran’ın ihracatı 65,6 milyar dolar ithalatı da 55,6 milyar dolar olmuştur.
Dış Ticaret Göstergeleri (Milyar Dolar)
Yıl
İhracat
İthalat
Denge
Hacim
2008
106,4
58,6
47,8
165
2009
65,2
52,1
13,1
117
2010
83,8
54,7
29,1
138,5
2011
130,5
68,3
62,2
198,9
2012*
84,1
53,3
30,8
137,5
2013*
64,5
45,8
18,7
110,3
2014
73,8
53,6
20,22
127,5
Kaynak: ITC Trademap
2014 yılında İran’ın ihraç ürünlerinin büyük bölümünü ham petrol ve işlenmiş petrol
ürünleri geri kalan kısmını da büyük ölçüde madenler oluşturmaktadır.
İran'ın İhracatında Başlıca Ürünler (1 000 Dolar)
GTİP
4’lü
2709
Ürün Adı
Ham petrol (petrol yağları ve bitümenli
minerallerden elde edilen yağlar)
2012*
2013*
2014
52 680 753 37 693 033 39 369 389
9999 Başka yerde belirtilmemiş ürünler
11 064 241 9 342 390 21971
3901 Etilen polimerleri (ilk şekillerde)
2 274 582 2 646 654 3 246 326
2601 Demir cevherleri ve konsantreleri
1 824 957 2 395 249 1 410 369
Asiklik
alkoller
2905 sülfolanmış,
vb.
Halojenlenmiş,
nitrolanmış/nitrozalanmış 1 626 721 1 802 636 1 536 979
türevl
0802
Diğer kabuklu meyveler (taze/kurutulmuş)
(kabuğu çıkarılmış/soyulmuş)
2902 Siklik hidrokarbonlar
2710
Petrol yağları ve bitümenli minerallerden
elde edilen yağlar
760 193
642 026
1 602 425
892 754
823 172
1 495 418
2 635 630 1 713 014 993 826
Belirtilme
2703 Turb (turb döküntüleri dahil)
51 754
3102 Azotlu mineral/kimyasal gübreler
1 090 098 819 567
644 084
175372
203 713
914 134
405 412
263 415
331 465
192 706
220 480
1 335 496
126 633
245 553
885 366
234 580
132 808
51 282
64 768
140 133
178 624
315 923
247 825
330 921
7403 Arıtılmış bakır, işlenmemiş bakır alaşımları 250 207
110 616
312 450
2716 Elektrik enerjisi
70 684
7208
Demir/çelik sıcak hadde yassı mamullerigenişlik 600mm. Fazla
2814 Saf amonyak/amonyağın sulu çözeltileri
2713
Petrol yağlarının/bitümenli minerallerden
elde edilen yağların kalıntıları
2523 Çimento
2503
3902
Her nevi kükürt (süblime, presipite ve
kolloidal kükürt hariç)
Propilen ve diğer olefinlerin polimerleri
(ilk şekillerde)
7601 İşlenmemiş alüminyum
82 833
378 803
miş
Belirtilme
miş
2711 Petrol gazları ve diğer gazlı hidrokarbonlar 2 415 873 443 058
3 981 331
0806 Üzümler (taze/kurutulmuş)
185 719
202 650
266 119
2610 Krom cevherleri ve konsantreleri
109 016
101 338
81 047
5701 Düğümlü, sarmalı halılar, yer kaplamaları 160 119
151 985
334 598
111 809
113 200
14 760
208 444
98 854
169 370
2714
Bitümen ve tabii asfalt katranlı kumlar
asfaltit ve asfaltlı kayalar
7901 İşlenmemiş çinko
2515
2712
0804
Mermer ve traverten, ekosin su mermeri,
kireçli taşlar
Vazelin; parafin, yağlı mum, ozakerit,
linyit mumu, turb mumu vb.
Hurma, incir, avokado ve guava armudu,
mango, mangost (taze/kurutulmuş)
131 396
122 358
86 389
72 463
79 211
276 883
83 227
91 178
246 288
2012*
2013*
2014
Kaynak: Ekonomi Bakanlığı
İran’ın İthalatında Başlıca Ürünler
GTİP
4’lü
Ürün Adı
1001 Buğday ve mahlut
1 709 863 1 301 464 2.402.632
1006 Pirinç
981 629
1005 Mısır
1 221 361 953 623
8517 Telli telefon-telgraf için elektrikli cihazlar 422 840
2304
9405
Soya fasulyesi yağı üretiminden arta kalan
küspe ve katı atıklar
Diğer aydınlatma cihazları, lambalar, ışıklı
tabela, plaka vb.
Demir/çelik sıcak hadde yassı mamullerigenişlik 600mm. Fazla
8708 Kara taşıtları için aksam, parçaları
7113
3004
8414
Kıymetli metaller ve kaplamalarından
mücevherci eşyası
Tedavide/korunmada kullanılmak üzere
hazırlanan ilaçlar (dozlandırılmış)
Hava-vakum
pompası,
hava/gaz
kompresörü, vantilatör, aspiratör
4202 Deri ve kösele vb. Den seyahat eşyası
589 282
1.921.574
1.179.118
929 166
1 531 155 1.547.219
92 453
388 836
53.363
553 967
2.143.047
710 092
607 345
1.015.629
984 844
610 357
671.272
13 337
18 404
727 015
883 194
1.208.857
582 129
499 082
724.698
72 696
305 703
4.047
8703 Otomobil, steyşın vagonlar, yarış arabaları 614 257
7208
2 464 641 1.627.603
Belirtilme
miş
1511
8528
8481
7210
Palm yağı ve fraksiyonları (kimyasal olarak
değiştirilmemiş)
Televizyon alıcıları, video monitörleri ve
projektörler
Muslukçu, borucu eşyası-basınç düşürücü,
termostatik valf dahil
Demir/çelik yassı mamul, kaplı, sıvanmış
(600mm. Den geniş)
3926 Plastikten diğer eşya
7304
Demir/çelikten (dökme hariç)dikişsiz tüp,
boru, içi boş profil
4011 Kauçuktan yeni dış lastikler
797 712
787 338
133.101
300 573
564 315
30.248
717 406
449 169
284.392
479 838
436 266
474.035
171 652
260 739
84.630
597 541
350 871
420.544
288 270
255 250
575.468
199 651
71.995
525 701
349 904
425.013
389 267
402 804
1.2623.716
8302 Adi metallerden donanım, tertibat vb. Eşya 95 374
8418
Buzdolapları, dondurucular, soğutucular,
ısı pompaları
9999 Başka yerde belirtilmemiş ürünler
1003 Arpa
Kaynak: Ekonomi Bakanlığı
Başlıca Ülkeler İtibarı ile Dış Ticareti
İran ağırlıklı olarak Çin, Hindistan, Güney Kore, Türkiye ve Almanya’dan alım
gerçekleştirmektedir.
İthalat yaptığı başlıca ülkeler (ABD $, 1000)
ÜLKELER
2012
Genel Toplam
53 348 321 45 807 109 55 554 899
Çin
11 598 799 1 4036 645 2 4340 266
Hindistan
2 572 134 5 433 901 4 404 314
Güney Kore
6 256 525 4 480 902 4 167 300
Türkiye
9 922 580 4 192 511 3 888 292
2013
2014
Almanya
3 307 315 2 506 274 3 235 865
İtalya
1 808 940 1 402 751 1 534 735
Brezilya
2 183 928 1 609 137 1 439 185
Rusya Federasyonu
1 900 387 1 168 616 1 322 247
Arjantin
983 661
1 102 961 928 825
Tayvan
652 588
645 026
908 161
Kaynak: Ekonomi Bakanlığı
TÜRKİYE İLE TİCARET
İran ile 1996 yılında 1 Milyar Dolar civarında olan dış ticaret hacmimiz, 2008 yılı
itibarıyla 10 Milyar Dolar’ı aşmıştır. Türkiye aleyhinde seyreden dış ticaret dengesi,
İran’dan doğal gaz ithalatı ile birlikte son yıllarda daha da artmış ve 2013 yılı itibarıyla
14,6 Milyar Dolar’ın üzerinde gerçekleşmiştir. 2014 yılında ise 13,7 milyar dolarlık
dış ticaret hacmine ulaşılmasına rağmen iki ülke arasındaki dış ticaret dengesi Türkiye
aleyhine ilerlemektedir.
Türkiye-İran Dış Ticaret Değerleri (bin Dolar)
Yıllar
İhracat
İthalat
Hacim
Denge
2000
235.785
815.730
1.051.515
-579.945
2001
360.536
839.800
1.200.336
-479.264
2002
333.962
920.972
1.254.934
-587.010
2003
533.786
1.860.683
2.394.469
-1.326.897
2004
813.031
1.962.059
2.775.090
-1.149.028
2005
912.940
3.469.706
4.382.646
-2.556.766
2006
1.066.902
5.626.610
6.693.512
-4.559.708
2007
1.441.190
6.615.394
8.056.584
-5.174.204
2008
2.029.760
8.199.689
10.229.449
-6.169.929
2009
2.024.863
3.405.986
5.430.849
-1.381.123
2010
3.044.177
7.645.008
10.689.185
-4.600.831
2011
3.589.635
12.461.532
16.051.167
-8.871.898
2012
9.921.602
11.964.779
21.886.381
-2.043.177
2013
4.192.776
10.383.117
14.575.893
-6.190.341
2014
3.886.735
9.833.329
13.720.064
-5.946.594
2015
3.665.217
6.096.265
9.761.481
-2.431.048
Kaynak: TUIK
Dışa kapalı ekonomik yapısı, uyguladığı dış ticaret kontrolleri, yüksek gümrük
tarifeleri, tarife dışı engeller, bankacılık ve ödemeye ilişkin sorunlar, iki ülke arasındaki
ulaşım ağlarının yetersizliği ve sınır kapılarında karşılaşılan sorunlar gibi engeller
nedeniyle 2003 yılına dek İran ile ticari ilişkilerimizin boyutu istenen düzeyde
gerçekleşmemiştir. Benzer sebeplerle İran pazarında Türk firmaları ile rekabet edecek
Avrupa firmalarının sayısı da sınırlıdır. Böyle bir ortamda Türkiye’nin İran ile coğrafi
ve kültürel bağlarını kullanarak pazarda mevcut Türk malı imajını daha da geliştirmesi
ve diğer ülkelere kıyasla rekabet avantajı kazanması mümkün görülmektedir. İran aynı
zamanda Türkiye’nin Orta Asya pazarlarına açılımında da en kısa güzergahtır.
2012 yılında Türkiye’nin İran’a ihracatında önem arz eden başlıca ürün grupları;
altın,çelik profil, lif kevha, otomotiv yan sanayi ürünleri, sentetik iplik, cam mutfak
eşyası, mobilya ve beyaz eşya başta olmak üzere çok çeşitli sanayi ürünleri sayılabilir.
Dış Ticaret İstatistikleri
2014 yılında Türkiye’nin İran’a ihracatında önem arz eden başlıca ürün grupları;
altın,çelik profil, lif kevha, otomotiv yan sanayi ürünleri, tütün ürünleri, sentetik
iplik,inşaat aksamı, plastik levha ve elektrik motırları başta olmak üzere çok çeşitli
sanayi ürünleri sayılabilir.
Türkiye’nin İran’a İhracatında Başlıca Ürünler
GTİP
4lü
Ürün Adı
7113
Kıymetli metaller ve kaplamalarından mücevherci
17 779
eşyası
2013
2014
2015)
818 503 857 622
4411
Lif levha, orta yoğunlukta
86 860
112 550 112 939
8708
Kara taşıtları için aksam, parçaları
62 197
78 254
83 876
8302
Adi metallerden donanım, tertibat vb. Eşya
41 285
76 988
32 120
2402
Tütün/tütün yerine geçen maddelerden purolar,
49 908
sigarillolar ve sigaralar
68 590
78 736
9999
Başka yerde belirtilmemiş ürünler
74 744
65 414
42 815
2403
Homonize edilmiş tütün ve tütün yerine geçen
madde hülasaları
63 097
64 502
54.621
4811
Kağıt/karton, selüloz vatka ve selüloz liften
tabakalar
48 153
60 661
40 269
4418
Bina, inşaat için marangozluk, doğrama
mamulleri
13 688
59 704
17 996
8481
Muslukçu, borucu eşyası-basınç düşürücü,
termostatik valf dahil
47 245
59 164
47 540
7216
Demir/alaşımsız çelikten profil
59 706
55 670
19 536
5407
Sentetik iplik, monofil, şeritlerle dokumalar
40 399
55 495
48 804
8455
Metalleri haddeleme makineleri, bunların
silindirleri
48 620
52 896
15 463
3004
Tedavide/korunmada kullanılmak üzere
hazırlanan ilaçlar (dozlandırılmış)
84 782
43 171
23 962
3506
Diğer müstahzar tutkallar, yapıştırıcılar
64 350
42 842
41 420
8307
Adi metalden eğilip bükülebilen borular
792
37 395
811
9619
Bebek bezleri, kadın hijyenik ürünleri
18 304
37 076
82 852
3921
Plastikten diğer levhalar, yaprak, pelikül, varak ve
30 426
lamlar
34 757
31 318
3916
Plastikten monofil, çubuk, profiller-enine kesiti >
30 100
1mm.
33 648
21 542
8536
Gerilimi 1000 voltu geçmeyen elektrik devresi
teçhizatı
22 970
33 353
44 795
8409
İçten yanmalı, pistonlu motorların aksamparçaları
21 756
29 169
24 826
3919
Plastikten, yapışkan levha, yaprak, şerit, lam vb.
20 589
Düz şekilde
27 846
7 788
5603
Dokunmamış mensucat (emdirilmiş)
27 823
27 568
19 733
3925
Plastikten inşaat malzemesi
14 610
26 343
14 506
8431
Ağır iş makine ve cihazlarının aksamı, parçaları
24 108
26 229
21 434
6006
Diğer örme mensucat
1 649
25 955
17 266
8544
İzole edilmiş tel, kablo; diğer izole edilmiş elektrik
15 057
iletkenleri; fiber optik k
25 900
10 436
4703
Sodalı ve sülfatlı odun hamuru
20 125
25 546
13 227
8418
Buzdolapları, dondurucular, soğutucular, ısı
pompaları
7 057
24 989
25 482
İHRACATTA POTANSİYELİ OLAN BAŞLICA SEKTÖRLER
İran ekonomisi bir dönüşüm yaşamaktadır. Özellikle turizm, enerji, bankacılık,
petrokimya, telekomünikasyon, ulaştırma ve otomotiv sektörlerinde büyük fırsatlar
sunulmaktadır.
İran’ın turizm altyapısı uluslararası standartlarda geniş bir turist kitlesini ağırlamak için
yeterli değildir. İran’ın turizm altyapısının oluşturulmasında, özellikle havaalanı,
karayolu, otel ve konaklama tesislerinin inşaası, modernizasyonu ve işletilmesi
konusunda iş imkanları mevcuttur. Ayrıca İran ile deniz taşımacılığı konusunda,
özellikle Hazar Denizi’nde ve Karadeniz’de ortak faaliyetler yürütülebilir.
TÜRKİYE – İRAN YATIRIM İLİŞKİLERİ
1983 yılında İran’da faaliyetlerine başlayan Türk müteahhitleri ve müşavirlik firmaları,
20 yıl aradan sonra 2004 yılından itibaren İran pazarına yeniden girmiştir. Türk
firmaları İran’da bugüne kadar toplam 531 Milyon Dolar değerinde 22 adet proje
üstlenmiştir.
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı, İran Enerji Bakanlığı ile 14 Temmuz 2007
tarihinde imzalanan Ortak Mutabakat Zaptı çerçevesinde, Güney Pars Doğal Gaz
Sahası’nın Geliştirme ve Üretim Projesinin 22–23–24 nolu fazlarını üstlenmiştir.
Tahran’da çoğu ithalat ve ihracat ile ilgilenen 100’e yakın Türk firması faaliyet
göstermektedir. Tebriz’de 2005 yılında kurulan, ülkenin ilk ve tek Serbest Yabancı
Yatırımcı Bölgesi’nde Türk işadamlarına ait 38 yatırım bulunmakta olup; bunların ikisi
% 100 Türk sermayesi ile kurulmuştur. Ayrıca Türkiye-İran sınırında yakın zamanda
bir ortak sanayi bölgesi kurulması da gündemdedir.
İRAN’IN NÜKLEER POLİTİKASI
Bölgesel güç mücadelesinde İran’ın nükleer programıyla ilgili politikaları da önemli
yer tutmaktadır. İran’a göre rejiminin bekasının sırrı güç sahibi olmaktır. Çünkü
diplomasiden çok askeri gücün caydırıcılığına inanmaktadır. Gücün caydırıcılığı
güvenilirdir. Bu nedenle küresel ve bölgesel dengeler içinde İran yeni dönemde kendi
gücünü hissettirmeye çalışmaktadır. Bu bağlamda İran’ın elindeki en önemli koz
nükleer gücüdür ve İran’ı tüm dünyada hatırı sayılır bir güç haline getirmektedir. Bu da
İran’ın Batılı güçler tarafından “tehdit” olarak algılanmasına neden olmaktadır.
Nükleer program ile ilgili kriz özellikle 2003 yılından itibaren dünya gündemini
meşgul etmeye başlamıştır. Bu program, 1979 Devrim’inden sonra açılan ABD ile İran
arasında her zamankinden daha ciddi ve somut bir probleme ve gerilime neden
olmaktadır. Nükleer kriz ABD ve İran arasında bir sorun olarak kalmamakta ve çok
sayıda aktörün dahil olduğu bir küresel sorun haline dönüşmektedir. Uluslararası
toplum, İran’ın tüm enerjisini nükleer güç elde etme yolunda açık bir şekilde
kullandığını ortaya çıkartma çabasındadır.
Nükleer bir çember içinde kalan İran’ın komşularına baktığımız zaman birçoğunun
nükleer silaha sahip olduğu görülmektedir. BM Güvenlik Konseyi Daimi Üyeleri
Rusya Federasyonu ve Çin’in yanı sıra İran’ın diğer komşuları Pakistan ve Hindistan
da nükleer silaha sahiptir. Diğer taraftan bu silahlara çok uzun zamandır sahip olan ve
hatta Japonya’da kullanmaktan çekinmeyen ABD’nin ve onun daimi müttefiki
İngiltere’nin de Afganistan ve Irak’ı işgal ederek İran’ın yanı başında yerleşen nükleer
güce sahip ülkeler olduğunu da belirtmek gerekir. Ortadoğu’da İran’ın tanımamakta
ısrar ettiği İsrail’in de açıkça ifade etmese de nükleer silaha sahip olduğu bilinmektedir.
Söz konusu tüm bu gelişmelerden en çok etkilenecek ülkelerden biri Türkiye’dir.
İran’ın nükleer edinimi her şeyden önce yüzyıllardır süren inişli çıkışlı Türkiye – İran
ilişkilerinde gelinen noktada sağlanan dengenin yeniden bozulması anlamına gelebilir.
Nükleer politikalarının İran’ın Türkiye’ye karşı tutumunu ve bölge siyasetini
değiştireceğinin farkında olan Türkiye, 2000 yılında rafa kaldırdığı nükleer programını
tekrar kendi gündemine getirmekte ve nükleer faaliyetlerinin devam ettirilmesi
yönünde çeşitli teşebbüslerde bulunmaya devam etmektedir. Bu bağlamda varılmak
istenen nokta nükleer enerji ile silahlanma yaklaşımlarının kesin çizgilerle birbirinden
ayrılması gerekliliğidir. Türkiye’nin nükleer konusundaki tavrı; İran’ın nükleer
programını barışçıl amaçlarla sürdürmesi ve bu durumun garanti altına alınması için
İran’a ulurlar arası toplum ve kurumlarla şeffaf bir ilişki geliştirmesidir.
SONUÇ
Türkiye bölgedeki barışın sağlanması için mücadele vermektedir. Bunun bölgesel ve
uluslar arası ortamdan kaynaklanan birçok sınırlayıcı etki altında gelişen Türk – İran
ilişkilerinin seyrinde iki ülke ilişkileri ve bölgesel güvenlik açısından olumlu sonuçlar
doğuracağı açıktır. Ayrıca Türkiye’nin İran’la stabil ilişkilerinin olmasının ve
arabuluculuk faaliyetinin gerçekleştirilmesinin, ülkemize farklı kazançlar getirmesi
mümkündür. İki ülke arasındaki faaliyetin artması, tarihi güvensizlik problemi içinde
çözüm olabilir. Arabuluculuk faaliyetleri enerji güvenliği politikası olmamasına
rağmen Türkiye’nin İran’la başta doğalgaz olmak üzere bütün enerji kalemlerinde
potansiyel ticari ilişkiler kurmasını sağlayabilir.
Duygu SAYIN
22.11.2016
Download