Kanserin Önlenmesi ve Tedavisinde Vitamin D`nin Rolü

advertisement
YENİ KEŞFEDİLEN
YÖNLERİYLE
VİTAMİN D
Doç. Dr. Aysel KIYICI
Selçuk Üniversitesi Selçuklu Tıp Fakültesi
Tıbbi Biyokimya Anabilim Dalı
Sunu Planı
 Vitamin D’ nin Genel Özellikleri
 Vitamin D’ nin İlişkilendirildiği Hastalıklar
 Vitamin D ve Kanser
 Kanserin Önlenmesinde Vitamin D
 Kanserin Tedavisinde Vitamin D
 Vitamin D ve İnsülin Rezistansı, Metabolik Sendrom ve
Diabetes Mellitus
 Vitamin D ve Kardiyovasküler Hastalıklar
 Vitamin D ve Nörodejeneratif Hastalıklar
 Vitamin D ve Psikiatrik Hastalıklar
 Vitamin D ve İmmun Sistem
 Vitamin D ve Otoimmun Hastalıklar
 SONUÇ
Giriş
 Yağda eriyen vitaminler grubundan bir vitamin
olmasına rağmen; ciltte üretildikten sonra
farklı organlarca aktif formuna dönüştürülerek
kan dolaşımına verilmesi, diğer dokular
üzerinde etki göstermesi ve bu etkisinin
“feedback” mekanizmalarla düzenlenmesi
nedeniyle vitaminden çok steroid yapılı bir
hormon olarak değerlendirilir.
 İki hidroksilasyon aşamasından sonra aktif
forma dönüştüğü için prohormon olarak da
değerlendirenler vardır.
Vitamin D Formları
 Vitamin D3 (kolekalsiferol), hayvansal
kaynaklıdır, UV ışınları yardımıyla deride
sentezlenir.
 Vitamin D2 (ergokalsiferol), ise bitkisel
kaynaklıdır.
 Yapılan araştırmalar insan vücudunda
Vitamin D3’ ün Vitamin D2’ ye göre çok
daha etkili olduğunu göstermiştir.
Vitamin D Formları
 Vitamin D’ nin,
 25-hidroksikolekalsiferol [25-(OH)D3] ve
 1,25-dihidroksikolekalsiferol [1,25-(OH)2D3]
metabolitleri mevcut olup bunlardan
1,25-(OH)2D3 aktif formdur.
 25-(OH)D3, 1,25-(OH)2D3 ’ ün 1/500-1000
etkinliğine sahiptir, daha çok D vitamini deposu
gibi davranır.
Vitamin D Formları
Vitamin D için RDA
 Erişkin için RDA= 5 μg kolekalsiferol (veya
200 IU)
 Vitamin D için belirlenen günlük tavsiye edilen
miktar, kişinin vücut yüzeyinin 30 dakika
güneşe maruz kalması ile sağlanabilir.
 Bu sentez fonksiyonu, ülkenin bulunduğu
enlem, mevsimler, güneş ışınlarının yeryüzüne
geldiği açı, deri pigmentasyonu, hava kirliliği
düzeyi, deriye sürülen koruyucu kremler,
giyinme tipi gibi faktörlere bağlıdır.
Vitamin D için RDA
 Vitamin D ile ilgili son gelişmeler ışığında çoğu
uzman, Vitamin D için tavsiye edilen günlük
alımın çocuklarda ve erişkinlerde güneş
ışınlarından yeterli faydalanılamadığı
durumlarda 800-1000 IU’ ya (20-25 μg)
yükseltilmesi gerektiğini savunmaktadır.
Vitamin D’ nin Sentezi
7-dehidrokolesterol,
 UV ışınlarının etkisi ile deride önce previtamin D’ ye,
 sonra karaciğerde vücut ısısı ile hızla 25-(OH)D3’ e,
 daha sonra ise böbrekte 1,25-(OH)2D3 ’e
dönüşmektedir.
 25-hidroksilaz ve 1-alfahidroksilaz enzimleri p450
enzim ailesine aittir.
Vitamin D’ nin Sentezi
 25-hidroksilasyonunun % 90’ ı karaciğerde, %10’ u
fibroblast, böbrek, duodenum ve kemik gibi diğer
dokularda gerçekleşir.
 Böbrekte özellikle proksimal tübül hücreleri,
1-alfahidroksilaz enzimi açısından zengindir. Ayrıca
meme dokusu, prostat, kolon ve makrofajlarda da
25-(OH)D3’ ün 1,25-(OH)2D3’ e dönüşebildiği
gösterilmiştir.
Vitamin D’ nin Taşınması
 D vitamini, vitamin D bağlayıcı protein
(VDBP)’ e bağlanarak taşınır.
 Bu protein albümine benzerdir ve vitamin D
metabolitleri olan 25-(OH)D3, 1,25-(OH)2D3 ve
24,25-(OH)2D3’ e yüksek oranda afinite
gösterir.
 VDBP, alfa globülin yapısında olup karaciğerde
sentezlenir. Östrojen kullanımı ve gebelikte
VDBP düzeyi artar.
Vitamin D’ nin Genel Özellikleri
Vitamin D’ nin Hücre İçindeki Etkileri
 Aktif metabolit 1,25-(OH)2D3 hücreye
girer ve nükleer vitamin D reseptörüne
(VDR) bağlanır.
 Bu kompleks retinoid X reseptör ile bir
heterodimer oluşturur ve ilgili gen
üzerindeki vitamin D duyarlı elemente
bağlanır.
 Bu olayı transkripsiyon, translasyon
takip eder ve kalsiyum bağlayıcı
protein veya osteokalsin gibi proteinler
meydana gelir.
Vitamin D’ nin Hücre İçindeki Etkileri
Vitamin D’ nin Kalsiyum, Fosfor
Metabolizması Üzerine Etkileri
 1,25-(OH)2D3 kemik, bağırsak, böbrek gibi
hedef organlar üzerindeki etkisini göstermekte
ve kan kalsiyum düzeylerini arttırmaktadır.
Serum Vitamin D Düzeyleri
 Normal 30-60 ng/mL
 Eksiklik<20 ng/mL
 Yetersizlik <30 ng/mL
Vitamin D’ nin Katabolizması
 D vitamininin katabolize olma yolu hem
karaciğer hem de böbrekte 24hidroksilasyondur.
 24,25-(OH)2D3 daha polardır. Hızlı olarak
böbrekten atılır.
 1,25-(OH)2D3 ise 24-hidroksilasyonla
“kalsitroik aside” dönüşür ve safra yolu ile
atılır.
Vitamin D ile İlişkisi Kurulan
Hastalıklar
 Kanser
 İnsülin Rezistansı, Metabolik Sendrom ve
Diabetes Mellitus
 Kardiyovasküler Hastalıklar
 Nörodejeneratif Hastalıklar
 Psikiatrik Hastalıklar
 İmmun Sistemle İlgili Bozukluklar
 Otoimmun Hastalıklar
Vitamin D ve Kanser
 Her ne kadar D vitamini fonksiyonları en çok
kalsiyum ve kemik metabolizması ile ilişkili
olsa da çok farklı biyolojik rolleri olduğu da
ortaya konmuştur. Antikanser etki de
bunlardan biridir.
 Bu alandaki çalışmalardan ilki Apperly’ nin
Kuzey Amerika’ da kanser mortalitesi ve solar
radyasyon arasındaki ilişki ile ilgili gözlemidir.
Vitamin D ve Kanser
 Bu konunun yoğun araştırma alanı haline
gelmesi ise Garland ve Garland’ın 30 yıl önce
kanser oranları ile Kuzey-Güney ilişkisini
ortaya koymaları ile başlamıştır: Kuzeyde
yüksek, güneyde düşük.
 Bu hipotez daha sonra vitamin D’ nin prostat
kanserine karşı koruyucu olduğu şeklinde
genişletilmiştir.
Kanser Önleyici Olarak Vitamin D
 Garland’ ın yazısından 25 yıl sonra Giovannuci
yazısında popülasyon bazlı çalışmalardan
alınan sonuçların D vitamininin kanser
koruyucu olduğu hipotezini güçlendiren
sonuçların altını çizmektedir:
 Yüksek doz Vitamin D alımının kolon kanseri
riskini azalttığı,
 25-OH D3’ ün prediagnostik serum
düzeylerinin yüksek olmasının düşük kanser
riski ile ilişkili olduğu,
Kanser Önleyici Olarak Vitamin D
Kolon, prostat ve meme kanserinden ölümlerin
yaz aylarında ciltteki Vitamin D sentezinin
yüksek olduğu zamanlarda %30 daha az olduğu,
Düşük Vitamin D düzeylerinin pek çok kanser
için artmış risk anlamına geldiği,
Vitamin D sinyal yolaklarındaki proteinleri
kodlayan genlerdeki polimorfizmlerin artmış
kanser riski ile ilişkili olduğu gibi.
Kanser Önleyici Olarak Vitamin D
 Çocukluktan itibaren güneş ışınlarından
yararlanan veya işi dış ve güneşli mekanlarda
olanlarda ve D vitamininden zengin
beslenenlerde meme kanseri riskinin azaldığı
(% 40-50) saptanmıştır.
 Ayrıca 25-(OH)D3 düzeyi 52 ng/ml üstünde
olanlarda meme kanseri riski % 50 daha az
bulunmuştur. Bu nedenle bazı araştırmacılar
günde en az 1000 IU D vitamini alınmasını
önermektedir.
Kanser Önleyici Olarak Vitamin D
 Yapılan başka bir çalışmada da menapoz
öncesi dönemde kalsiyum ve D vitamini
alımının meme dansitesini azalttığı
saptanmıştır.
 Bu sonuçlar, özellikle genç kadınlarda yeterli
miktarda D vitamini ve kalsiyum alımının
meme kanserine karşı ek koruma
sağlayabileceğini düşündürmektedir.
Vitamin D’nin Kanser Önleyici
Etkilerinin Mekanizmaları
İlgili Hipotezler

Aktif D vitamini formu olan 1, 25
dihidroksivitamin D ve hedef hücreleri

1, 25 dihidroksivitamin D sinyal yolakları
ile ilgili moleküler mekanizmalar
a) Vitamin D reseptörü üzerinden
transkripsiyonel aktivasyon
b) 1, 25 dihidroksivitamin D’ nin hızlı,
membran aracılıklı etkileri
Vitamin D’nin Kanser Önleyici
Etkilerinin Mekanizmaları
•
1,25 dihidroksivitamin D tarafından
düzenlenen genetik hedefler
•
Hücre proliferasyonunu kontrol eden
genlerin D vitamini aracılıklı regülasyonu
1,25 (OH)2D3 ve Hedef Hücreler
 Vitamin D’ nin en iyi çalışılmış antikanser
etkisi cilt, meme, kolon ve prostat kanserinde
çoğalan epitelyal hücrelerin büyümesini
duraklatmasıdır.
 Bu etki ilk olarak Colston ve arkadaşları
tarafından Vitamin D verilen melanoma
hücrelerinin büyüme oranlarında doz bağımlı
azalma olarak rapor edilmiştir.
 Daha sonra büyümedeki inhibitör etkileri
kolon, meme ve prostat kanseri hücrelerinde
de gösterilmiştir.
1,25 (OH)2D3 ve Hedef Hücreler
 Başka araştırıcılar da 1,25(OH)2D3’ ün
apoptozu etkilediğini öne sürmüşlerdir, ancak
bu etki hep aynı değildir.
 Örneğin; 1,25(OH)2D3 verildikten sonra MCF-7
meme kanseri hücre serilerinde ve değişik
kolon kanseri hücre serilerinde apoptozu
uyardığı gözlenmiştir.
 Ancak LNCaP prostat kanseri hücre serilerinde
büyümeyi duraklatsa da apoptozu
indüklemediği görülmüştür.
1,25 (OH)2D3 ve Hedef Hücreler
 Stromal-epitelyal hücre etkileşimine etkisi?
Prostat kanserinde stromal hücre serilerinin
büyümesi üzerine inhibitör etkisi vardır, ancak
stromal-epitelyal hücre etkileşimi üzerine
etkisi olup olmadığı tam olarak açık değildir.
 Kolon, karaciğer ve mide kanserinde
inflamasyonun karsinogenezin önemli bir
bileşeni olduğu gösterilmiştir. Bu da Vitamin
D’nin antikanser etkilerinde immünolojik
mekanizmaları akla getirmektedir.
1,25 (OH)2D3 ve Hedef Hücreler
 Genelde 1,25 (OH)2D3 immüntolerans ve
immünbaskılanma oluşturur.
 Bu etkileri dendritik hücre farklılaşmasını
değiştirerek, T helper hücre aktivasyonu için
gerekli olan NFkβ sinyalini baskılayarak ve
immünbaskılanma için gerekli olan düzenleyici
T hücrelerinin aktivitesini artırarak
gerçekleştirir.
 Bu etkileriyle Vitamin D’nin dokuları kansere
giden proinflamatuar stres kaynaklı bir
süreçten koruduğu düşünülebilir.
1,25 (OH)2D3 ve Hedef Hücreler

Vitamin D reseptörü üzerinden transkripsiyonel
aktivasyon

1, 25 dihidroksivitamin D’ nin hızlı, membran
aracılıklı etkileri
VDR Üzerinden
Transkripsiyonel Aktivasyon
 VDR 1,25(OH)2D3 -aracılıklı etkiler için
gereklidir.
 Örneğin; 1,25(OH)2D3 ile uyarılmış büyümede
duraklama VDR’ si olmayan fare
keratinositleri, SaOS-2 osteosarkoma
hücrelerinde kaybolmuştur.
 Öte yandan VDR’lerin 1,25(OH)2D3 ile
uyarılmış artmış ekspresyonunda DU-145, PC3 ve JCA-1 hücreleri gibi prostat kanser hücre
serilerinde büyümede duraklamanın uyarıldığı
görülmüştür.
VDR Üzerinden
Transkripsiyonel Aktivasyon
 VDR, Vitamin D hedef hücrelerinin hem
nükleus hem de stoplazmasında bulunur.
 D vitamininin VDR’ ye bağlanması VDR’ nin
retinoid X reseptör ile etkileşmesini ve
heterodimer oluşumunu sağlar.
 Bu heterodimer oluşumu RXR-VDR- 1,25(OH)2
D3 kompleksinin stoplazmadan nükleusa göçü
için gereklidir.
 Bu kompleks çekirdekte spesifik Vitamin D
cevap elementleri (VDRE) ni etkileyerek gen
transkripsiyonunu düzenler.
Kanser Tedavisinde D Vitamini
 1α,25(OH)2D3 uygulanması sonu gelişen fatal
hiperkalsemi Vitamin D’nin kanserli hastalarda
yüksek dozlarda tedavi amacıyla kullanımını
sınırlamaktadır.
 Bunun üstesinden gelebilmek için büyüme
üzerine inhibe edici etkisi daha güçlü olan
ancak daha az kalsemik etkileri olan
1α,25(OH)2D3 analogları geliştirilmeye
başlanmıştır.
 Ancak bu Vitamin D analoglarının antikanser
etkileri daha çok hayvan modellerinde ya da
kanser hücre serilerinde araştırılmıştır.
Kanser Tedavisinde D Vitamini
 Sınırlı sayıda klinik araştırma da da vitamin D
analoglarının antitümör etkileri incelenmiştir.
 Beer ve arkadaşları yaptıkları Faz II çalışmada
Vitamin D’ yi docetaxel ile kombine ederek
PSA düzeylerinde >%50 azalma
gözlemişlerdir.
 İnsanlar üzerinde Vitamin D’ nin kanser
tedavisinde kullanımı ile ilgili devam eden pek
çok çalışma vardır.
Kanser Tedavisinde D Vitamini
 Bizim gerçekleştirdiğimiz bir çalışmada kemik
metastazı olan meme kanserli hastalara rutin
olarak uygulanan Vitamin D tedavisinin
apoptosis üzerine olan etkisi araştırılmış ve
apoptozun dolaşımdaki bir göstergesi olarak
kullanılan yeni bir belirteç olan M30 antijeninin
serumdaki düzeylerini tedavi öncesine göre
artırdığı görülmüştür, dolayısıyla apoptozu
uyardığı düşünülmüştür.
Vitamin D ve İnsülin Rezistansı
 Bu konudaki ilk sonuçlar 1989’a uzanmaktadır.
 Bu çalışmalarda, hemodiyalizdeki üremik
hastalarda intravenöz 1,25-(OH)2D3 uygulanması
ile serum PTH, iyonize kalsiyum, fosfor,
magnezyum veya potasyum konsantrasyonunda
bir değişiklik olmaksızın, glukoz toleransında akut
bir düzelme, insülin üretiminde artma gözlendiği
rapor edilmektedir.
Mak RH. Kidney Int Suppl. 1989 Nov;27:S227-30.
Mak RH. Pediatr Nephrol. 1992 Jul;6(4):345-8.
Vitamin D ve İnsülin Rezistansı
 Daha sonra yapılan çalışmalarda normal
glukoz toleransı olan Japonlarda plazma
insülin düzeyleriyle VDBP ve bu proteine ait
varyasyonlar arasında ilişki olduğu gösterildi.
 Bu sonuçların hemen peşinden sağlıklı ve yine
normal glukoz toleransı olan beyazlarda
vitamin D reseptör polimorfizminin glukoz
metabolizmasını etkilediği ve insülin
sensitivitesi ile ilişkili olduğu rapor edilmiştir.
Hirai M, et al. J Clin Endocrinol Metab. 2000 May;85(5):1951-3.
Chiu KC, et al. BMC Med Genet. 2001;2:2.
Vitamin D ve Metabolik Sendrom
 Vitamin D eksikliğinin beta hücre
disfonksiyonu, Tip I DM gelişimi ve Tip II DM’
deki insülin rezistansı ile ilişkisini ortaya koyan
çok sayıda çalışmayı Vitamin D ve metabolik
sendrom ve obesite ilişkisini öne süren
yayınlar takip etmiştir.
 Vitamin D düzeylerinin, abdominal obezite,
hipertrigliseridemi ve hiperglisemi ile negatif
korelasyon gösterdiği bulunmuştur.
 Yine Vitamin D eksikliğinin morbid obez olan
metabolik sendromlularda daha sık olduğu
gösterilmiştir.
Ford ES, et al. Diabetes Care. 2005 May;28(5):1228-30.
Botella-Carretero JI, et al. Clin Nutr. 2007 Oct;26(5):573-80.
Vitamin D ve Diabet
 Tip IDM’ deki beta hücre disfonkisyonu ve Tip
II DM’ deki insülin rezistansı ile Vitamin D
eksikliği arasında ilişki olduğunu gösteren çok
sayıda çalışmanın yanında Vitamin D düzeyleri
ile glisemik kontrol ve insülin rezistansının
ilişkisiz olduğunu öne süren raporlar da
mevcuttur.
 Yine Vitamin D verilmesinin hem glisemik
kontrol hem de insülin sensitivitesi üzerine
etkili olduğunu savunanlar kadar böyle bir
etkinin olmadığını belirtenler de vardır.
Vitamin D ve Hipertansiyon
 Vitamin D ile kan basıncı arasındaki ilişkiyi ortaya
koyan hayvan deneyi çalışmalarının sonuçları
oldukça ikna edicidir.
 Şöyle ki; VDR knock out farelerde ve buna paralel
bir başka çalışmada da 1α-hidroksilaz eksikliği olan
farelerde anlamlı olarak yüksek renin aktivitesi ve
yüksek plazma Anjiyotensin II düzeyleri olduğu
gösterilmiştir. Bu farelerde hipertansiyon ve
kardiak hipertrofi gelişmiş ve bu tablonun RAS
antagonistlerinin veya 1,25 (OH) 2 D3 verilmesiyle
düzeldiği gözlenmiştir.
Vaidya A, Williams JS.Metabolism. 2012 Apr;61(4):450-8.
Vitamin D ve Kardiyovasküler
Hastalıklar
 Ülkemizde yapılan bir çalışmada da koroner
anjiyografi yapılan kişilerde Gensini skorunun Vitamin
D düzeyleri ile negatif korelasyon gösterdiği ve
geleneksel ve yeni kardiyovasküler risk faktörleri
uyarlaması yapıldıktan sonra bile vitamin D’nin
koroner arter hastalığı şiddetinin bağımsız bir
prediktörü olduğu gösterilmiştir.
 Bir hayvan deneyi çalışmasında da Vitamin D
eksikliğinin aortik kapak ve damar kalsifikasyonu için
bir risk faktörü olduğu ve bu bölgelerde osteogenik
anahtar faktör ekspresyonunun stimülatörü olduğu
ortaya konmuştur.
Akin F, et al. J Investig Med. 2012 Apr 24. [Epub ahead of print]
Schmidt N, et aI.PLoS One. 2012;7(4):e35316. Epub 2012 Apr 20.
Vitamin D ve Kardiyovasküler
Hastalıklar
 ABD’ de yürütülen NHANES ilişkili bir mortalite
çalışmasında, hipertansiyonu olan Amerikalı
erişkinlerde kardiyovasküler mortalitenin 25(OH) D3
düzeyleri ile ters ilişkili olduğu ve Vitamin D alımının
artırılmasının prematür ölümleri azaltacağı rapor
edilmiştir.
 Yine yapılan yayınlarda, vitamin D ile periferik arter
hastalığı arasında anlamlı bir ilişki olduğu ve düşük
Vitamin D düzeyine sahip kişilerde periferik arter
hastalığı ve kardiyovasküler advers olaylar gelişme
riskinin artmış olduğu ve yine bu kişilerde yüksek
amputasyon oranlarının izlendiği belirtilmiştir.
Zhao G, et al. J Hypertens. 2012 Feb;30(2):284-9.
Chua GT, et al. Vasc Health Risk Manag. 2011;7:671-5. Review.
Vitamin D ve Nörodejeneratif
Hastalıklar
 Vitamin D reseptörlerinin beyinde yaygın
olduğu, 1,25 (OH)2D3’ün amiloid plakların
temizlenmesi de dahil pek çok nöroprotektif
etkilerinin olduğu ve düşük 25 (OH) D3
düzeylerinin hem Avrupa hem de ABD’ de
Alzheimer ve demanslla ilişkili olduğunu
gösteren bulgular vardır.
 Yine kognitif fonksiyonlardaki bozulmanın ciddi
Vit D eksikliği olanlarda yeterli plazma 25(OH)
D3 düzeyi olanlara göre dört kat daha fazla
görüldüğü de rapor edilmiştir.
Soni M, et al.Scand J Clin Lab Invest Suppl. 2012;243:79-82.
Vitamin D ve Nörodejeneratif
Hastalıklar
 Parkinson ve Vitamin D ilişkisini ortaya koyan
çalışmalar da vardır. Parkinsonlu hastalarda vitamin D
eksikliğinin kontrole göre daha sık olduğu hastalık
gelişiminde vitamin D eksikliğinin rolü olduğu ileri
sürülmektedir.
 Multipl skleroz da vitamin D ile ilişkisi araştırılan
nörolojik hastalıklardandır. MS başlangıcından önce
vitamin D alımının hastalığa bağlı nörodejenerasyonu
yavaşlatacağı ve ilerleyici türlerinde de hastaların
hareketsizliğe ilerlemesini geciktireceği
belirtilmektedir.
 Yine yaşamın erken dönemlerinde vitamin D
verilmesinin MS’ e karşı faydalı etkilerinin olduğu
deneysel çalışmalarda gösterilmiştir.
Evatt ML, et al.Arch Neurol. 2008 Oct;65(10):1348-52.
McDowell TY, et al.Neuroepidemiology. 2011;37(1):52-7.
Fernandes de Abreu DA, et al.J Neurol Sci. 2011 Dec 15;311(1-2):64-8.
Vitamin D ve Psikiatrik
Hastalıklar
 Depresif semptomların gelişiminde D vitamini
eksikliği suçlanmakta ve Vitamin D takviyesi ile
semptomlarda düzelme olduğu bildirilmektedir.
 Vitamin D’ nin intihar vakalarını azaltmada bir
rolünün olup olamayacağı da tartışılan konular
arasındadır.
 Doğulan mevsimle şizofreni arasında ilişki kuran
ve bunun da Vitamin D ile bağlantılı olabileceğini
ileri sürenler de vardır.
Högberg G, et al.Acta Paediatr. 2012 Feb 28. [Epub ahead of print]
Tariq MM, et al.Int J Adolesc Med Health. 2011;23(3):157-65. Review.
Schwartz PJ.Med Hypotheses. 2011 Jun;76(6):785-93.
Vitamin D ve Psikiatrik
Hastalıklar
 Vitamin D ile otizmin ilişkili olabileceği düşünülmüş
ve annelerin vitamin D düzeyindeki düşüklüğün
infantil otizmi gelişimi için bir risk oluşturduğu,
bunun Vitamin D’nin beyin gelişimi üzerindeki
etkileri ile birlikte annenin immun sisteminin
olumsuz etkilenmesinden kaynaklanabileceği
belirtilmiştir.
 Başka bir çalışmada da Mısırlı otistik çocuklarda
Vitamin D düzeylerinin düşük olduğu gözlenmiştir.
Cannell JJ. Acta Paediatr. 2010 Aug;99(8):1128-30.
Grant WB, Soles CM.Dermatoendocrinol. 2009 Jul;1(4):223-8.
Meguid NA, et al. J Altern Complement Med. 2010 Jun;16(6):641-5.
Vitamin D ve İmmun Sistem
 İmmun sistem üzerindeki etkileri ve ilişkili olduğu
hastalıklar çok çeşitlidir.
 Makrofajlar, lenfositler (T helper), nötrofillere
ilişkin fonksiyon kayıpları; antimikrobiyal
proteinlerin (katelisidin) ekspresyonunda ve
antiviral etkilerde azalma bunlar arasında
sayılabilir.
 Vitamin D eksikliği ile immun sistem ilişkili
hastalıklar dendiğinde ise MS’ den allerjik
hastalıklara, enfeksiyonlardan otoimmun
hastalıklara uzanan geniş bir yelpaze karşımıza
çıkar.
Frieri M, Valluri A. Allergy Asthma Proc. 2011 Nov-Dec;32(6):438-44.
Vitamin D ve Otoimmun
Hastalıklar
 FMF, romatoid artrit, SLE, sistemik skleroz ve
psöriasis gibi çok farklı otoimmun hastalık, bu
hastalıklara ait alevlenmeler ve yine bu
hastalarda kardiyovasküler olay sıklığında
artma da yine Vitamin D eksikliği ile
ilişkilendirilmiştir.
Erten S, Altunoğlu A, Ceylan GG, Maraş Y, Koca C, Yüksel A.
Rheumatol Int. 2011 Dec 23. [Epub ahead of print]
Gopinath K, Danda D. Int J Rheum Dis. 2011 Oct;14(4):332-9.
Reynolds JA, et al.Rheumatology (Oxford). 2012 Mar;51(3):544-51.
Gisondi P, et al.Br J Dermatol. 2012 Mar;166(3):505-10.
SONUÇ
 D vitamininin tümör hücreleri üzerinde
antiproliferatif, prodiferansiyatif, apoptotik ve
antianjiogenik etkileri olduğuna dair çok sayıda veri
mevcuttur.
 Ancak bu da bilinen bir gerçektir ki Vitamin D’ye
aynı dokuda bile farklı hücreler tarafından verilen
cevaplar çok heterojendir.
 Vitamin D’nin hem kansere karşı korunmada hem
de kanser tedavisindeki etkilerinin ve bu etkilerin
mekanizmalarının aydınlatılmasına yönelik
çalışmaların artarak süreceğini ve çok yakın bir
gelecekte kanser tedavisi seçenekleri arasına
gireceğini düşünüyoruz.
SONUÇ
 Vitamin D, diabetten obeziteye, hipertansiyondan
kalp ve damar hastalıklarına, nörodejeneratif
hastalıklardan immun sistemle ilişkili bozukluklara
kadar pek çok hastalık ve klinik durumla
ilişkilendirilmekte ve bu listeye hergün bir yenisi
eklenmektedir.
 Her ne kadar vitamin D kullanımı ile ilgili birçok
hastalık için ümit verici gelişmeler yaşansa da
literatürdeki bulgulara yaklaşımda herhalde önemli
olan vitamin D’ nin eksikliği için ortaya konan
düzeylerin farklılığı ve ölçüm yöntemlerinde ve
hassasiyetlerindeki çeşitliliğin mutlaka hesaba
katılmasının gerektiğidir.
SONUÇ
 Güneşin dört mevsim görüldüğü yurdumuzda
günlük 20-30 dakika süre ile güneşten
faydalanarak belki de toplumumuzda kanser
başta olmak üzere ve bir çok hastalığın
oranlarını azaltabiliriz.
Teşekkür
Ederim
Download