Microsoft PowerPoint - Malzeme_Atomun Yap

advertisement
MARMARA ÜNİVERSİTESİ
TEKNOLOJİ FAKÜLTESİ
MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ
MALZEME BİLİMİ
Atomun Yapısı ve Özellikleri - Atomlar Arası Bağlar
Yrd. Doç. Dr. Abdullah DEMİR
ATOM MODELİ
Bütün maddeler kimyasal elementlerden oluşur. Elementler ise atomlardan meydana
gelir. Klasik fiziğin atom modelinde bir atom, çekirdekten ve bu çekirdeğin etrafını saran
eksi yüklerin sardığı örtü tabakasından oluşur. Çekirdekte pozitif yüklü protonların
yanında elektrik yüklü olmayan nötronlarda bulunur.
Proton ve nötronların kütleleri elektronlarınkine göre çok daha büyüktür. Bir protonun
kütlesi bir nötronun kütlesine yaklaşık olarak eşit olmasına karşın elektronun kütlesinin
tam 1836 katıdır. Protonun kütlesi yaklaşık olarak 1.673x10^-24 g, nötronun kütlesi
1.675x10^-24 g ve elektronun kütlesi 9.11x10^-28 g’dır.
Çekirdek yarıçapı 10^-12 cm mertebesinde olup, bu değer 1 A (10^-8 cm)
mertebesindeki atom çapından çok daha küçüktür. Nötr, yani dışa karşı herhangi bir
elektrik yükü görünmeyen atomda elektron sayısı adet olarak proton sayısına eşittir.
Çünkü bir elektron yükü, ters işaretli olarak proton yüküne eşittir. O durumda yükler
karşılıklı olarak dengelenmiş olurlar.
ATOM MODELİ
Elementlerin periyodik sistemde sahip oldukları atom numarası Z, proton adedine ve
bununla beraber her atomun kendi elektronlarının adedine eşittir. Atomun kütle sayısı
A, proton adedi Z ve nötron adedi N'nin toplamına eşittir.
A=Z+N
Bir elementin farklı kütle sayısına sahip atomlarına o elementin izotopları denir. Aynı
elementin izotopları o elementin atom numarasına, dolayısıyla o elementin proton
sayısına sahip olacaktır. Kütle sayılarını farklı yapan unsur nötron sayılarının farklılığıdır.
Doğada bulunan elementler farklı izotoplardan oluşur. Bu nedenle bir elementin atom
ağırlığı izotoplarının ortalama ağırlığı olup, bu değer tam sayı olmayabilir. Bir elementin
atom ağırlığı, C’nun atom ağırlığına göre belirlenir.
Elementin kimyasal özelliklerini, o elementlerin elektronları belirler. Proton adetleri eşit
olan atomlar eşit elektronlara da sahip olacakları için aynı kimyasal özelliktedirler. Yani
bir elementin hangi izotopu alınırsa alınsın, aynı kimyasal özellikler beklenmelidir. Fakat
bu izotopların bazı fiziksel özellikleri birbirlerinden faklılık gösterebilirler. Örneğin bazı
izotoplar radyoaktif olmalarına karşın diğerleri değildir.
ATOM MODELİ
Atom numaraları birbirlerine yakın elementlerin bazı izotoplarının kütle sayıları
birbirlerine eşit düşebilir. Proton adedi farklı, fakat kütle sayıları eşit olan atomlara
izobar denir. Kütle sayıları peş peşe gelen farklı elementlerin izotoplarına da izoton
denir.
Kısaca :
Z elektron => elektron örtü tabakası
Z proton +N nötron => A atom çekirdeği
Atom çekirdeği + Elektron örtü tabakası => ATOM
Örtü tabakalarını oluşturan elektronların adedi, atomun proton adedinden fazla ise
negatif yüklü iyon, az ise pozitif yüklü iyon ortaya çıkar. Kimyasal reaksiyonlardaki yük
değişimi protonların eksilmesi veya artmasıyla değil, sadece ve sadece dışarıdan
elektron alıp vermesiyle gerçekleşir.
ATOM MODELİ
Bir elementin protonlarının bir kısmını yitirmesi, yani çekirdeğinin parçalanması (atom
reaktörleri ve atom bombasında olduğu gibi) veya hidrojen bombasında ve güneş
merkezindeki çekirdek füzyonunda olduğu gibi bir kısım proton kazanması demek, o
elementin başka bir elemente veya elementlere dönüşmesi demektir. Bu reaksiyonları,
fiziksel reaksiyonlar olarak nitelemek gerekir. Kimyasal reaksiyonlar ise elektron
alışverişiyle gerçekleşenlerdir.
Modern atom modeline göre elektronların yeri kesin olarak bilinemez. Fakat elektronlar
orbital adı verilen bölgelerde buluma ihtimalleri yüksektir. Çekirdeğin çevresinde "n“
kuvant sayısıyla ifade edilen enerji düzeyleri bulunur.
ATOM AĞIRLIĞI
Atom ağırlığı kavramı iki yönden incelemek gerekir; bağıl atom ağırlığı, gerçek atom
ağırlığı.
Bağıl atom ağırlığı: Bir elementin atom ağırlığı denince bağıl atom ağırlığı anlaşılır. Bağıl
olduğu için birimsizdir. Burada kullanılan bağıllık, kütle sayısı 12 olan karbon
izotopundan, yani C12’den gelmektedir. C12 karbonun doğada en çok bulunan
izotopudur ve proton sayısı nötron sayısına eşittir. Diğer atomların kütle sayıları bu
karbon atomun kütle sayısının 1/12’sine bölünür ve çıkan değer o elementin atom
ağırlığı olarak verilir.
Gerçek atom ağırlığı: Burada atomun gerçek ağırlığı olan tartı ağırlığını anlamak gerekir.
Birimi gram veya kg dır. Bağıl atom ağırlığının Avagadro sayısına bölünmesiyle elde
edilir.
Bütün elementlerin atom ağırlıklarının kesirli olmasının nedeni: Karbon da dahil olmak
üzere bütün kimyasal elementler değişik kütle sayılı izotoplardan oluşur. Atom ağırlık
olarak, o elementin atom ağırlığı olarak o elementin bütün izotoplarının oranları ayrı
ayrı göz önüne alınarak kütle sayılarının ağırlıklı ortalaması alınır ve bu da o elementin
atom ağırlığının verir.
ATOM
Atomun Kabuk modeli. Elektronlar belirli
kabuk ve alt kabuklarda bulunmak
zorundadır.
Proton ve nötronları bir arada çekirdek
içinde tutan 10-15 m’de etkin olan
çekirdek
kuvvetleri
tarafından
tutulmaktadır.
Çekirdek Kuvveti-Nükleer Kuvvet
Bu kuvvet benzer yükler arasında kısa
mesafede ortaya çıkan büyük itme
kuvvetinin çok üzerinde olduğundan
çekirdek kararlıdır.
Elektronlar
çekirdek
boyutu
ile
karşılaştırıldığında
büyük
yarıçaplı
yörüngelerde bulunmaktadır.
ATOMİK YAPI
Modern anlamda atomlar atom
altı (subatomic ) partiküllerden
oluşur.
elektronlar, negatif enerji
yüklüdür, boyutları çok küçük
olduğundan hali hazırda
ölçülemez.
protonlar,
pozitif
enerji
yüklüdür.
Elektronlardan
1836 kere daha büyüktürler.
nötronlar,
yüksüzdürler,
protonlarla
aynı
büyüklüktedirler.
Malzemelerin Yapısı
ATOMİK YAPI
Proton ve nötronlar atomun çekirdeğini
oluştururlar ve genel olarak nükleus
olarak tanımlanırlar.
Atomlar sub atomik partiküllerin
sayılarına bağlı olarak değişirler.
Aynı elementin proton sayıları (atom
numarası) aynı olabilir. Ancak nötron
sayıları değişebilir. Nötron sayıları farklı
olan aynı elementler izotoplara
sahiptirler.
Atom çekirdeğindeki proton ve notron
sayısı nükleer füzyon veya fizyon ile
değiştirilebilir. Bu yüksek enerjili sub
atomik parçalarla yapılara bir element
başka bir elemente dönüştürülebilir.
He elementinin atomik yapısı
Siyah bölge: Elektron bulutu
Kırmızı daireler: Protonlar
Mor daireler: Nötronlar
ATOMİK YAPI
Atom boyutu ile karşılaştırmalar
Bir insan saçı genelde 12-20 mikrometre
çapında ve yaklaşık olarak 1 milyon
karbon atomu genişliğindedir.
Bir damla su yaklaşık 2 10^21 oksijen
atomu ve iki katı kadar da hidrojen
atomu içerir.
HIV virüsü 800 karbon atomu
genişliğinde ve 100 milyon atom içerir.
Tipik insan hücresi 100 trilyon atomdan
ibarettir.
12 gram kömürde yaklaşık 6 x 10^23
adet atom vardır.
ATOMUN YAPISI
Çekirdek Çapı: 10^-11 mm
Atom Çapı: 10^-7 mm
ATOMALTI YAPI
Atom numarası atomdaki elektron veya
proton sayısına eşittir.
Atom ağırlığı/kütlesi atomdaki proton
ve nötronların ortalamasına eşittir.
Atomun Avogadro sayısının NA
kütlesine eşittir. NA=6.02x10^-23 atom/
mol^-1.
Avogadro
sayısı
elementin
bir
molündeki atomların veya moleküllerin
sayısına eşittir.
Atomik kütlenin birimi g/g.mol’dur.
Bir elementin atomik kütle birimi
atomun kütlesinin karbon elementinin
kütlesinin 1/12’si olarak bilinir.
Örnek
Nikel atomlarının %70’i 30 adet nötron
içerirken kalan kısmımda nötron sayısı
32’dir. Nikel’in atom numarası 28’dir.
Nikelin ortalama atom kütlesini
hesaplayınız?
Çözüm
30 nötronlu Ni için atom kütlesi=
30+28=58 g/g.mol Ni58 izotopu
32 nötronlu Ni için atom kütlesi= 32+28=
60 g/g.mol Ni60 izotopu
Nikelin atom kütlesi =
0.70x58+0.30x60=58.6 g/g.mol
100 g’daki gümüş atomlarının sayılarını hesaplayınız.
ATOMALTI YAPI
Gezegen modeli
ATOMALTI YAPI
Atom
Çekirdek
•
Nötron (yüksüz)
•
Proton (+ yüklü ≈ + 0.16 x 10^-18 Coulomb)
Elektron (- yüklü ≈ -0.16 x 10^-18 Coulomb)
Scanning Tunnelling Microscope
ATOM
Proton Ağırlığı = Nötron
Ağırlığı
Proton Sayısı = Nötron
Sayısı
“İzotop”: Proton Sayısı ≠
Nötron Sayısı
Atom Numarası = Proton
Sayısı
Atomsal Kütle Birimi =
Proton Ağırlığı = 1 amu =
1,66 x 10-24 g.
Avagadro sayısı = 6,023 x
10-23
Elektronun kütlesi = 0.911 x 10-27g
ATOMUN ELEKTRONİK YAPISI
Atomik fizik ve kuantum kimyasında
elektronların konfigürasyonu elektronların
atomda, molekül veya diğer fiziksel
yapılarda
(kristallerde)
düzenlenmesi
anlamındadır.
Değişik atomlarda atomların düzeni
periyodik
tablonun
anlaşılmasında,
molekülleri bir arada tutan kimyasal
bağların anlaşılmasında yararlıdır.
Elektronlar atom içerisinde değişik enerji
seviyelerini işgal ederler.
Bir elektronda iki elektrondan fazlası aynı
enerji seviyesine sahip olamaz.
1.
Atom numarası
6
C
12.01
2.
Kütle numarası
(Atom ağırlığı)
3.
4.
Atom numarası: Proton sayısı = 6
Nötr atomda, Proton sayısı = Elektron sayısı = 6
Alt quantum (kabuk) sayıları
1s2 2s2 2p2
Quantum (kabuk) sayıları
Elektron sayıları
4 kuantum seviyesi:
Birincil kuantum sayısı (ana
kabuk)
İkincil kuantum sayısı (yörünge
kabuk)
Manyetik kuantum sayısı
Elektron dönme kuantum
sayısı
ELEKTRON DÜZENİ
Bir atomun kimyasal özellikleri, çekirdeği saran örtü tabakasındaki elektronların dizilişi ile
etkilenir. Örtü tabakasının tamamı, farklı enerjili elektronların yer aldığı tabakalar oluşturur.
En düşük enerjiye, yarı çapı en küçük olan K tabakasındaki elektronlar sahiptir. Artan
enerjiye göre sıralanan ana elektron tabakaları şunlardır:
K, L, M, N, O, P, Q tabakaları
Atomların ana elektron tabakaları ve ve bunlarda bulunabilecek en çok elektron sayıları
ELEKTRON DÜZENİ
Elektron düzenlerine örnekler:
Niçin bazı malzemeler manyetiklik bazıları ise yüksek ergime sıcaklığı gösterir?
Valans elektronları, kimyasal reaksiyonlar süresince kendi atomunu terk edebilecek ara tabakasını tam
doldurmamış elektronlardır.
Elektronun kütlesi = 0.911 x 10-27g
Dualite özelliği gösterirler.
→ Dalga özelliği
→ Parçacık özelliği
Elektronlar çekirdek etrafında “yörünge-orbital”lerde
dönerler.
Bu yörüngeler farklı mesafelerde bulunur ve ana quantum
sayıları (1, 2, 3, 4) ile ifade edilir.
Ana kabuklar içerisinde alt kabuklar (s, p, d, f) vardır.
Elektron sayıları: s=2, p=6, d=10, f=14
Elektronlar en alt kabuktan başlayarak sırayla kabukları
doldururlar.
Birincil kuantum sayısı (ana kabuk)
n= 1,2,…7
n= 1 = K kabuğu = 2 elektron
n= 2 = L kabuğu = 8 elektron
n= 3 = M kabuğu = 18 elektron
n= 4 = N kabuğu = 32 elektron
n= 5 = O kabuğu = 50 elektron
n= 6 = P kabuğu = 72 elektron
n= 7 = Q
İkincil kuantum sayısı (yörünge
kabuk) (l)
l = 0,1,2,3
l=0=s
l=1=p
l=2=d
l=3=f
Tayf çizgilerinin yoğunluğunu
tanımlayan kelimelerdir.
sharp (s), principle (p), diffuse (d),
fundemantal (f)
Kuantum sayısı arttıkça ve alt kabuk
s’den uzaklaştıkça elektronu bağlayan
enerji seviyesi düşer. Elektronun bu
seviyeden uzaklaşması kolaylaşır.
1s2 2s2 2p2
Hibrit (hybridization):
Daha simetrik dağılım.
1s2 2s1 2p3
Elektron alışverişi en dış
yörüngede daha kolay olur.
PERİYODİK CETVEL
Kimyasal elementlerin gösterildiği tablodur. Rus kimyacı Dmitri Mendeleev
tarafından 1869 oluşturulmuştur. Ekim 2006 itibari ile 117 onaylanmış elemente
sahip.
Periyodik cetvel elementlerin artan atom numaralarına göre dizilimini gösteren bir
tablodur. Bu tabloda belli kimyasal özellikleri birbirine yakın olan elementler, belli
gruplarda toplanmıştır.
Öncelikle periyodik cetvelin bazı gruplarını inceleyelim:
PERİYODİK CETVEL
PERİYODİK CETVEL
PERİYODİK CETVEL
PERİYODİK CETVEL
SOY GAZLAR
•
Periyodik cetvelin 8a grubu elementleridir.
•
He , Ne , Ar , Kr , Xe , Rn bu grubun elementleridir.
•
Grupta He dışındaki tüm elementler kararlı elementlerdir.
•
Erime ve kaynama noktaları çok düşüktür. Grupta yukarıdan aşağıya gidildikçe erime ve
kaynama noktaları yükselir.
•
•
•
•
Tümü tek atomlu renksiz gaz
halindedir.
Yalnız Rd radyoaktif olup
çekirdeği dayanaksızdır.
Doğada çok az bulunurlar.
İyonlaşma enerjileri, sıralarında,
en yüksek olan elementlerdir.
PERİYODİK CETVEL
Hidrojen
Kendi başına bir gruptur
Diatomik reaktif gazdır
Hinderberg patlamasına sebep
olmuştur.
Otomobillerde alternatif yakıt
olarak kullanımı gündemdedir.
PERİYODİK CETVEL
ALKALİ METALLER
• Periyodik cetvelin 1a grubu
elementleridir
• Li, Na, K, Rb, Cs, Fr bu grubun
elementleridir.
• En yüksek temel enerji
düzeylerinde bir elektron vardır.
• Bileşiklerinde ( +1 ) değerlik
alırlar.
• Yumuşak, bıçakla kesilebilen,
hafif metallerdir.
• Elektrik akımı ve ısıyı iyi iletirler.
PERİYODİK CETVEL
•
•
•
•
•
Erime ve kaynama noktaları
diğer metallerden düşüktür.
Grupta yukarıdan aşağıya doğru
erime ve kaynama noktaları
düşer.
Özkütleleri düşük olan
elementlerdir.
İyonlaşma enerjileri, sıralarında,
en düşük olan elementlerdir.
Tepkime verme yatkınlıkları çok
fazladır.
Tabiatta daha çok bileşikleri
halinde bulunurlar.
PERİYODİK CETVEL
TOPRAK ALKALİ METALLER
• Periyodik cetvelin 2a grubunda
yer alan elementlere toprak
alkali metaller adı verilir.
• Be, Mg, Ca, Sr, Ba, Ra bu grubun
elementleridir.
• Bileşiklerinde +2 değerliklidirler.
• Isı ve elektrik akımını iyi iletirler.
• Alkali metallerden daha sert
erime ve kaynama noktaları
daha yüksektir.
• İyonlaşma
enerjileri
alkali
metallerden daha yüksektir.
PERİYODİK CETVEL
HALOJENLER
• Periyodik cetvelin 7a grubunda
yer alan elementlerdir.
• F, Cl, Br, I, At bu grubun
elementleridir.
• Bileşiklerinde -1 ile +7 arasında
ceşitli değerlikler alabilirler.
Ancak F bileşiklerinde sadece -1
değerlik alır.
• Erime ve kaynama noktaları
grupta aşağıdan yukarıya doğru
azalır.
• Elektron alma istekleri en fazla
olan elementlerdir.
PERİYODİK CETVEL
HALOJENLER
• Tümü renklidir.
• Tümü zehirli ve tehlikelidir.
• Element halinde 2 atomlu
moleküllerden oluşurlar (F2,Cl2 ,
Br2 , I2 , At2 ).
• At (Astatin) doğada bulunmayan,
ancak radyoaktif olaylarla oluşan
bir elementtir.
• Oda koşullarında F ve Cl gaz, Br
sıvı, I ise katı haldedir.
ÜÇÜNCÜ SIRA ELEMENTLERİ
• Periyodik cetvelin üçüncü sırası Na (sodyum)
metali ile başlar Ar (argon) ile biter.
• Periyodik
cetvelin
aynı
grubundaki
elementlerin değerlik elektron sayıları aynı,
özellikleri de birbirine benzerdir. Ancak bir
sırada bulunan elementlerin başta değerlik
elektron sayıları olmak üzere birçok özellikleri
farklılık gösterir. Dolayısıyla da fiziksel ve
kimyasal özeliklerde önemli değişiklikler söz
konusudur.
• Buradan sonuç olarak sodyumdan başlayarak
argona kadar devam eden elementler
birbirlerinden fiziksel ve kimyasal özellikleri
bakımından ayrılmışlardır.
PERİYODİK CETVEL
ÜÇÜNCÜ SIRA ELEMENTLERİ
• Üçüncü sıranın elementleri şunlardır:
Na, Mg, Al, Si, P, S, Cl, Ar
• Üçüncü sıranın ilk üç elementi Na, Mg
ve Al metal, dördüncü element olan
silisyum yarı metal, daha sonra gelen P,
S, Cl ve Ar elementleri ise ametaldir.
• Na, Mg ve Al elektrik akımını ve ısıyı iyi
iletir. P, S, Cl ve Ar elementleri ısıyı ve
elektriği iletmez.
• Soldan sağa doğru sırada özkütle, erime
ve kaynama noktası gibi özeliklerde
büyük farklılık vardır. Yine soldan sağa
doğru genel olarak iyonlaşma enerjileri
arttığından metal özelliği azalıp ametal
özelliği artar.
PERİYODİK CETVEL
DÖRDÜNCÜ SIRA GEÇİŞ ELEMENTLERİ
• Buraya kadar incelediğimiz gruplar
ve sırada değerlik elektronları s ya
da p orbitallerinde bulunuyordu.
Yani a gruplarındaydı. Geçiş
elementlerindeyse
değerlik
elektronları d orbitallerinde bulunur
ve bu elementler 2a ve 3a grubu
arasında yer alır.
• Periyodik cetvelin 21 atom numaralı
skandiyum ile başlayıp 30 atom
numaralı çinko ile biten sıradaki
elementler ile bunların altında kalan
tüm elementler, geçiş elementleri
grubuna girer.
PERİYODİK CETVEL
DÖRDÜNCÜ SIRA GEÇİŞ ELEMENTLERİ
• Dördüncü sıra geçiş elementleri: Se,
Ti , V, Cr, Mn, Fe, Co, Ni, Cu, Zn.
• Tümü metaldir.
• 1a ve 2a grubu metallerinden farklı
olup, sert ve özkütlesi büyük
metallerdir.
• Erime ve kaynama noktaları çok
yüksektir.
• Elektrik akımı ve ısıyı iyi iletirler.
• Kimyasal
tepkimelere
yatkınlık
bakımından aralarında çok büyük
farklılık vardır.
•
•
1a , 2a , 3a grubundaki metallerin
yalnız bir tür değerliği söz
konusuyken geçiş elementlerinin
farklı değerlikli birçok bileşikleri
vardır. Geçiş elementlerini diğer
metallerden farklı kılan özellik yalnız
s orbitalinden değil, tam dolu
olmayan d orbitalininde bileşik
oluşturma ile ilgili olmalarıdır.
Periyodik cetvelin altına iki sıra
halinde yazılan elementlere İçgeçiş
Elementleri ya da İçgeçiş Metalleri
denir.
PERİYODİK CETVEL
•
İYONLAŞMA ENERJİSİ
Bir atomdan elektron uzaklaştırmak
için atoma enerji verilir. Verilen bu
enerji bir büyüklüğe ulaşınca
atomdan bir elektron kopar. Kopan
bu elektron çekirdek tarafından en
zayıf kuvvetle çekilen yani atom
çekirdeğinden en uzakta bulunan
elektrondur. Bir atomdan elektron
koparmak için gerekli enerjiye
İyonlaşma Enerjisi (Ei) denir.
Çekirdekle elektron arasında çekme
kuvveti ne kadar fazla ise
iyonizasyon enerjisi o kadar artar.
PERİYODİK CETVEL
•
İYONLAŞMA ENERJİSİ
Bir atomda kaç tane elektron
bulunuyorsa,
o
kadar
iyonlaşma
enerjisi
vardır.
Bunlardan en küçüğü birinci
iyonlaşma enerjisidir. Çünkü ilk
kopan elektron yüksüz bir
elektrondan kopmaktadır. İkinci
elektron +1 yüklü bir iyondan
koptuğu için bir elementin
ikinci iyonlaşma enerjisi, birinci
iyonlaşma enerjisinden daha
büyüktür.
Atom
çapı
küçülmekte,
elektron
koparmak güçleşmektedir.
PERİYODİK CETVEL
•
•
ORTALAMA ATOMİK YARIÇAPI
Bir atomda en üst enerji
seviyesindeki
atomların
atom
çekirdeğine olan ortalama uzaklığına
Ortalama Atomik Yarıçap denir.
Periyodik cetvelde soldan sağa
doğru gittikçe atom numarası
(çekirdek yükü) arttığından en
dıştaki elektron daha çok çekilir,
ortalama atomik yarıçap küçülür.
Gruplarda ise yukarıdan aşağıya
gidildikçe temel enerji seviyesi
arttığından dıştaki elektronlar daha
az çekilir, ortalama atomik yarıçap
artar.
•
•
•
Elektron veren atomun yarıçapı küçülür.
İzotop atomlarda (proton sayıları aynı olan
atomlarda) kütle numarası büyük olan
atomun yarıçapı daha küçüktür.
Elektron sayıları aynı olan atomlarda
proton sayısı büyük olan atomun yarıçapı
daha küçüktür.
PERİYODİK CETVEL
ELEKTRON İLGİSİ (ELEKTRON AFFİNİTESİ):
• Gaz fazındaki 1 mol nötral atoma 1
mol elektron bağlandığı zaman açığa
çıkan enerjinin miktarına elektron
ilgisi ya da elektron affinitesi (Eaf)
denir.
• Periyodik cetvelde soldan sağa,
yukarıdan aşağıya doğru gidildikçe
elektron ilgisi artar. Çünkü çekim
arttığı için elektronun bağlanması
kolaylaşır.
•
•
METALİK ÖZELLİKLER
Metalik özelliği elementlerin iyonlaşma
enerjisi ile ilgilidir. İyonlaşma enerjisi
düşük olan elementler metalik özelliğe
sahip, iyonlaşma enerjisi yüksek olan
elementler ise metalik özelliğe sahip
değildir.
Periyodik
cetvelde
soldan
sağa,
yukarıdan aşağı gidildikçe metalik özellik
azalır.
PERİYODİK CETVEL
•
•
ELEKTRONEGATİFLİK:
Elektronegatiflik;
elektronu
çekme
kapasitesine denir. Elektron ilgisi arttıkça
elektronegatiflik artar. Elektron ilgisi
fazla
olan
elementler
daha
elektronegatiftir.
Bilinen
en
elektronegatif element flordur (F).
Elektronegatiflik; periyodik cetvelde
soldan sağa, aşağıdan yukarıya doğru
artar.
ATOMİK SEVİYEDE YAPI
Her malzeme atomlardan oluşur.
Bu atomlar bir araya geldiğinde
bir birine bağlanmaları gerekir.
Atomları bir arada tutan faktör
“atomlar arası bağ”dır.
ATOMLAR ARASI BAĞ
Kuvvetli bağlar (primary)
İyonik
Kovalent
Metalik
Zayıf bağlar (secondary)
Van der Waals
EN KARARLI ELEMENTLER
Elektron hareketleri daima en kararlı
hale ulaşmaya çalışır.
En belirli bir kuantum sayısının en dış
yörüngesinde bulundurabileceği en
fazla elektron bulundurması durumu
“Oktet” olarak adlandırılır ve bu şekilde
bulunan kabuğa kapalı kabuk denir. Bu
tür elementlerin elektron alıp vermesi
çok zordur. Bu elementlere asal (soy)
elementler denir. He, Ne, Ar, Kr, Xe, Rn
gibi.
METALİK BAĞ
Düşük valans elektronuna sahip atomlar
valans
elektronlarını
vererek
atom
çevresinde elektron denizi oluştururlar.
Alüminyum 3 adet valans elektronunu
verdiği için pozitif yüklü iyon haline gelir.
Verilen valans elektronları herhangi bir
atoma entegre olmayıp birkaç atom
çekirdeği ile elektron denizinde yer alırlar.
Güçlü bağlardır
Yöne bağımlı değillerdir. Atomları bir
arada tutan elektronlar belirli bir yöne
sabitlenmemişlerdir.
Elektriği çok iyi iletirler.
Metalik bağ
Atomların valans elektronlarını vererek elektron
denizi oluşturmaları ile oluşurlar. Pozitif yüklü atom
çekirdekleri negatif yüklü elektronların karşılıklı
çekimi ile birbirlerine bağlanırlar.
METALİK BAĞ
En dış yörüngede 2, 3 veya 4 valans
elektronu (IIA, IIIA, IVA) elementlerde
görülür.
Bu elektronlar bulut şeklinde yapı
içerisinde hareket edebilirler.
Bu sayede elektrik ve ısı iletimi
kolaydır.
Atomların istifi, iyonik bağda olduğu
gibi, en verimli yerleşmeyi -en fazla
komşu sayısını- sağlayacak şekilde
olur. Bu nedenle büyük CN değerleri
söz konusu.
Metale voltaj uygulandığında elektron denizindeki
elektronlar kolayca hareket ederek akımı taşırlar
KOORDİNASYON SAYISI
Koordinasyon
sayısı:
Herhangi bir referans iyonu
çevreleyen
komşu
iyon
sayısıdır.
Koordinasyon sayısı, yarıçap
oranlarına bağlıdır.
KOVALENT BAĞ
İki veya daha fazla atom arasında elektronların
paylaşıldığı bağ türüdür.
Silisyum atomu 4 valans elektronuna sahip
olup bu elektron sayısını 8’e tamamlamak için
diğer silisyum atomunda bulunan 4 valans
elektronunu paylaşır. Her elektron paylaşımı
bir bağ olarak sayılır. Her silisyum atomu 4
komşu atomla bir elektron paylaşarak 4
kovalent bağ yapar.
Güçlü bağlardır
Yöne bağımlı bağlardır. Silisyum örneğinde
tetrahedron oluşur ve açı yaklaşık 109º dir.
Elektriği çok iyi iletmezler ve süneklikleri
düşüktür.
Kovalent
bağlar
atomların
son
yörüngelerini doldurmak için elektronların
atomlar arasında paylaşıldığı bağlardır.
KOVALENT BAĞ
En
dış
yörüngede
valans
elektronlarının
ortaklaşması
(paylaşımı) ile oluşur.
Kovalent bağda yönlenme söz
konusudur (directional).
Elmasta,
polimer
zincirlerinin
içerisinde görülen bağ çeşididir.
Şekil : Cl2 gazı için (AN= 17)
1)
Gezegen modeli
2)
Gerçekteki elektron yoğunluğu,
3)
Elektron noktaları,
4)
Bağ çizgileri.
Şekil : Polietilenin spagetti benzeri yapısı. C-C ve C-H
kovalent bağlar.
Şekil :
•
Etilen molekülü (çift çizgi 2 e- ortak
kullanımından doğan 2 kovalent bağı ifade eder)
•
2 bağın tek bağa dönüşmesi ile polietilen ─
polimerik molekül oluşur.
•
•
Uzun zincirler 3 boyutlu hacmi dolduracak şekilde
esnekliğe sahiptir.
Zincirler arasında “zayıf bağlar” olduğu için düşük
erime sıcaklığı söz konusu.
KOVALENT BAĞ
Şekil : Elmasın 3D kovalent yapısı. CN = 4
Elmas bilinen en sert malzemedir
Erime sıcaklığı 3500 oC.
CN = 4
sp3 hibritleşmesi ile kovalent bağın
yönlenmesidir.
1s2 2s2 2p2
1s2 2s1 2p3
KOVALENT BAĞ
Şekil: Elmasta C’nun tetrahedral konfigürasyonu.
Bağ açısı 109,5o
Kovalent bağda- yönlenmeden
doğan bağ açısı önemli bir faktör.
Her bir C atomu 4 adet eşit
uzunluğa sahip bağ oluşturma
eğilimi gösterir. Bu durumda bağ
açısı 109,5o.
KOVALENT BAĞ
Silika nın (Si02), tetrahedral yapısı
KOVALENT BAĞ
Tablo : Kovalent bağlar için bağ enerjisi-bağ uzunluğu değerleri.
Şekil: Bağ Enerjisi eğrisi - Bütün bağ
çeşitleri için geçerli.
Bağ uzunluğu ile enerji lineer değil.
KOVALENT BAĞ
Örnek: Termistor tasarımı
Elektrik iletkenliğinde değişime bağlı olarak sıcaklık ölçen cihaz termistör
olarak bilinir. 500 ile 1000 C aralığında çalışabilen termistör için uygun
malzemeyi seçiniz.
Çözüm
Termistörün direnci sıcaklığa bağlı olarak artıp azalacak şekilde tasarlanır.
Bunlar direncin pozitif (PTCR) veya negatif direnç (NTCR) katsayısı olarak
bilinir. Sıcaklığa bağlı olarak termistörün direncinin değişmesi nedeniyle
cihazlarda açma/kapama düğmesi cihaz belirli sıcaklığa eriştiğinde
kullanılmaktadır.
Bu tasarım için iki gereksinim vardır: Yüksek ergime sıcaklığına sahip
malzeme seçilmelidir. Malzemenin elektrik iletkenliği sıcaklığın
fonksiyonu olarak sistematik ve tekrar üretilebilir değişimler
göstermelidir. Kovalent bağlı malzemeler uygundur. Bunlar yüksek ergime
sıcaklığına sahip olup sıcaklık yükseldikçe daha çok kovalent bağ
kırılacağından elektrik iletkenliğini sağlamak amacıyla katkıda bulunan
elektron sayısı artar. Yarı iletken olan silisyum ilk seçenektir. 1410 oC’de
ergir ve kovalent bağlıdır. Silisyum oksidasyona karşı korunmalıdır.
Ticari olarak bulunan
termistor örneği.
KOVALENT BAĞ
Polimerler temel bağ yapıları kovalent olmasına rağmen
ergime/bozunma derecelerinin düşük olması nedeniyle
uygun olmayabilirler.
Termistörlerin çoğu baryum titanat temellidirler (BaTiO3).
Çoğu negatif NTCR malzemeleri Fe3O4-ZnCr2O4, Fe3O4MgCr2O4, veya Mn3O4, olup Ni, Co, veya Cu ile
aşılanmışlardır.
Tüm tasarımlarda temel gereklerin yanısıra maliyet ve
çevre etkileri de gözönüne alınmalıdır.
Ticari olarak bulunan
termistor örneği.
İYONİK BAĞ
Malzemede bir türden farklı atomlar mevcut ise ve bir atom valans elektronunu diğer farklı
atoma vererek ikinci atomun dış kabuğunu doldurursa iyonik bağ oluşur.
İki atomda enerji seviyesini doldurmuş/boşaltmış iyon haline gelmişlerdir. Elektronunu veren
atom pozitif yüklü (katyon), alan atom ise negatif yüklenmiştir (anyon). Bu zıt yüklü iyonlar
birbirlerini çekerek iyonik bağı oluştururlar.
Güçlü bağlardır.
Elektrik iletkenliği iyonun tüm iyonların hareketi ile sağlanır.
Elektriği çok iyi iletmezler ve süneklikleri düşüktür.
Şekil: İyonik bağ birbirine benzemeyen değişik elektronegativite değerine sahip atomlar arasında oluşur.
Sodyum valans elektronunu klor’a verdiğinde ikisi de iyon haline geçer ve ikisi arasında çekim oluşur ve
iyonik bağ kurulur.
İYONİK BAĞ
Örnek: Magnezyum ve Klor arsındaki İyonik Bağ
ÇÖZÜM:
Elektronik yapılar ve valansları:
Her bir magnezyum atomu iki valans elektronunu vererek Mg2+ katyonuna
dönüşür. Her bir klor atomuda bir elektron alarak Cl- anyonuna döner. Bu bağın
oluşabilmesi için magnezyumun iki katı Cl iyonuna ihtiyaç vardır ve bileşik MgCl2
olarak oluşur.
İyonlarda elektrik iletkenliği iyonların hareketi ile sağlanır. İyonların boyutlarının
büyüklüğü nedeniyle elektronlar kadar hızlı hareket etmediği bilinmektedir.
Ancak, çoğu teknolojik uygulamada artan sıcaklık, kimyasal potansiyel gradyantı
veya elektrokimyasal itici güç ile iyonların hareketi oluşabilmektedir.
Örnek olarak lityum iyon piller, lityum kobalt oksitler, cam üzerine dokunmaya
duyarlı iletken indiyum kalay oksitler ve zirkonya temelli katı oksit yakıt pilleri
(ZrO2) verilebilir.
İYONİK BAĞ
Şekil: İyonik malzemeye voltaj uygulandığında tüm iyon akımın geçmesi için hareket eder.
İyon hareketi yavaş ve elektrik iletkenliği zayıftır.
İYONİK BAĞ
Daha kararlı yapı için bir atomdan
diğerine e- transferi olabilir.
Atomlar daha kararlı iyonlar haline
gelir.
İyonik bağ bu elektronların transferi
ile olur.
Farklı yüklü iyonlar her yönde komşu
iyonu eşit kuvvetle çeker.
Dolayısıyla yönlenme yoktur (nondirectional) ve iyonlar farklı yüklü
komşu (kordinasyon sayısı) iyon
sayısını maksimum tutacak şekilde
istif olurlar.
İYONİK BAĞ
Na(11) 1s2 2s2 2p6 3s1
Cl(17) 1s2 2s2 2p6 3s2 3P5
Katyon
Na+(10) 1s2 2s2 2p6
Ne(10)
Cl-(18) 1s2 2s2 2p6 3s2 3P6
Anyon
Ar(18)
İYONİK BAĞ
Elektron alışverişi ile zıt yüklü
iyonlar haline gelirler.
Farklı yüklü iyonlar birbirini çeker.
“Coulomb çekim kuvveti” iyonları
birbirine bağlar.
Belirli bir yaklaşmadan sonra aynı
yüklü çekirdekler birbirini iter.
VAN DER WAALS BAĞI
Bu bağda elektron transferi veya paylaşımı yoktur.
Bağ; atom veya moleküllerde pozitif veya negatif yüklerin asimetrik dağılımı ile oluşan baskın
bölgeler arasında oluşur.
Bu yük asimetrisine dipol adı verilir.
2 çeşittir: Geçici ve kalıcı dipol
Ar, asal elementtir. e- alış verişi zordur. İki Ar atomu yan yana geldiğinde yüklerde küçük
distorsiyon ile oluşan geçici dipol atomları birbirine düşük enerji ile bağlar (0.99 kJ/mol)
Şekil: Ar’da dipol oluşumu ve bu sayede oluşan bağ.
VAN DER WAALS BAĞI
Moleküllerin veya atom gruplarının zayıf elektrostatik çekimlerle biraraya gelmesini
sağlayan bağ türüdür. Bir çok plastik, seramik, su ve diğer moleküller kalıcı olarak
polarize olmuşlardır. Bu nedenle moleküllerin bir kısmı pozitif yüklüdür diğer kısmı
ise negatif yüklüdürler. Bu iki molekül arasındaki zıt yüklü bölgeler elektrostatik
çekim ile birbirlerine bağlanırlar.
• İkincil bağ türüdür
• Zayıf bağlardır
VAN DER WAALS BAĞI
Su kaynadığında önce van der waals bağları kopar ve su buharlaşır. Suyun
bileşiminde bulunan hidrojen ve oksijen birbirlerine kovalent bağlı olan hidrojen ve
oksijeni ayırmak için daha yüksek sıcaklıklara gerek vardır.
VAN DER WAALS BAĞI
Şekil (a) (PVC) de klor atomları
polimer zincirine negatif yüklü
olarak, hidrojen de pozitif yüklü
olarak bağlanır. Zincirler bu nedenle
birbirlerine van der Waals bağı ile
bağlanırlar.
Yük uygulandığında van der waals
nedeniyle zincirler önce birbiri
üstünde kayarlar. Bu yüzden PVC
beklenildiği gibi kırılgan değildir.
VAN DER WAALS BAĞI
Bağ enerjisi kalıcı dipol olma durumunda daha büyüktür.
Su molekülünde H-O kovalent bağı yönlenmeye sahiptir. Molekülde H bölgeleri (+) O bölgesi (-)
davranır. Bu molekülde yükler arası mesafe ve yük daha büyük olduğu dipol momenti de büyür
ve bağ enerjisi artar (21 kJ/mol)
Polimer zinciri içerisinde C-C ve C-H bağları kovalent iken zincirler arasında yine van der Waals
bağı söz konusudur. Bu nedenle “karışık bağ yapısına” sahiptir.
Önceki örnekte silikanın (SiO2) kovalent bağlı olduğunu (SiO2) gördük. Gerçekte silika iyonik
ve kovalent bağın her ikisini de içerir.
Silika bir çok uygulama alanına sahiptir. Cam ve optik fiberlerin yapımında kullanılmaktadır.
Nano boyutlu silika lastiklerin güçlenmesi için araba lastiklerine eklenmektedir. Yüksek
saflıktaki silisyum silikanın indirgenmesi ile elde edilir.
Silika optik fiberlerin tasarım stratejileri: Silika optik fiberlerin yapımında kullanılır. Hem
kovalent hem de iyonik bağa sahip olduğu için Si-O bağı oldukça kuvvetlidir. Silika
yüzeylerinin suya karşı olan ilgisi nedeniyle silika mukavemetinin kötü etkilendiği
bilinmektedir. Silika fiberlerin kırılmadan bükülebilmesi için nasıl bir strateji izlenmelidir?
Çözüm: İyonik ve kovalent bağın varlığından dolayı Si-O bağ yapısının güçlü olduğu
bilinmektedir. Kovalent bağın yöne bağımlı ve sünekliği düşük olduğu da bilinenler
arasındadır.
Bu yüzden, yüksek sıcaklıkta tutarak süneklik artırılabilir ancak yer altına döşenen optik
fiber kablolar olduğu düşünüldüğünde bunun pekte mümkün olmadığı söylenebilir.
Malzeme mühendisleri su ile reaksiyona giren silika fiberlerin silika yüzeyinde oluşan
çatlaklar nedeniyle bükülemeyip kırıldığını gözlemişlerdir. Vakum altında yapılan deneyler
sonrasında daha fazla büküldüğü gözlenmiştir.
BAĞ ENERJİLERİN KIYASLANMASI
Bağ enerjisi ve atomlararası mesafe
Atomlararası mesafe iki atomun
merkezleri arasındaki dengeli mesafe.
Bağ enerjisi iki atomu dengeli
bulundukları mesafeden ayırmak için
gerekli enerjidir.
Elastisite Modülü elastik bölgedeki
gerilim-deformasyon eğrisinin eğimidir
(E).
Akma mukavemeti malzemenin kalıcı
deformasyona
başladığı
gerilim
değeridir.
Isıl Genleşme Katsayısı (CTE) sıcaklık
değiştiğinde malzemenin boyutlarının
değişmesidir.
Şekil: Atomlar veya iyonlar birbirlerinden belirli
bir denge mesafesinde ayrılardır. Bu mesafe
minimum atomlararası enerjiyi gerektirir.
BAĞ ENERJİLERİN KIYASLANMASI
Şekil: Atomlar arası enerji (inter-atomic energy,
IAE)-iki atomun ayrılma eğrileridir. Eğrinin
eğiminin güçlü ve derin olduğu malzeme düşük
lineer ısıl genleşme katsayısına sahiptir.
BAĞ ENERJİLERİN KIYASLANMASI
Şekil NASA’nın uzay mekiğinin uzaktan
kumandalı sistemi.
Uzay Mekiği Kolunun Tasarımı
NASA’nın uzay mekiğinde uzun robot kolları
vardır. Astronotların uydularla birleşmesi ve
ayrılmasını sağladıkları gibi video kamera ile
uzay mekiğinin dışarıdan izlenmesini de
sağlarlar. Bu uygulamalara uygun malzeme
seçiniz?
Çözüm: İlk malzeme yük uygulandığında çok
az eğilir. Bu özellik operatörün manevralarında
rahatlık sağlar. Genel olarak, güçlü bağ yapısı,
yüksek ergime sıcaklığı, yüksek elastisite
modülü veya mukavemet gereklidir.
İkinci olarak, malzeme hafif, maksimum yük
taşınımı, ve düşük yoğunluk gerekmektedir.
Tahmini maliyet: US $100,000.
İyi mukavemet (stiffness) yüksek ergime
sıcaklığına sahip metallerde (Berilyum ve
tungsten), seramikler ve fiberlerdir (karbon).
Tungsten, yüksek yoğunluğa sahip ve
oldukça kırılgandır. Berilyum, elastisite
modülü yüksek ve alüminyumdan daha
düşük yoğunluğa sahiptir. Ancak, Be
toksiktir. Tercih edilen malzeme epoksi içine
gömülen karbon fiber kompozit olabilir.
Karbon fiberler, yüksek elastisiteye ve düşük
yoğunluğa sahiptir. Uzaydaki ortamdan
dolayı yüksek ve düşük sıcaklıklara maruz
kalması da gözönüne alınmalıdır.
Uzay mekiği robot kolu 45 feet uzunluğunda,
15 inç çapında ve 900 pounddur. 260 ton
yük kaldırabilir.
Şekil NASA’nın uzay mekiğinin uzaktan
kumandalı sistemi.
KISA ÖZET…
ÖZET:
İyonik bağ: Elektron transferi söz konusu ve yönlenme
yoktur.
Kovalent bağ: Elektron paylaşımı vardır ve yönlenme söz
konusudur.
Metalik bağ: Yine elektron paylaşımı söz konusudur
fakat yönlenme yoktur.
Süblimasyon katıdan direk
olarak gaz fazına geçme
anlamına gelir.
Sublimasyon
enerjisi,
bağ
enerjisi değerleri hakkında fikir
verir.
FİZİKSEL ÖZELLİKLER
Özgül ağırlık: Kuvvetli bağlarda yüksek CN. Belli hacimde daha fazla atom miktarı.
Elektrik iletkenliği: Yapıda bulunan serbest elektronlar tarafından sağlanır. SiC’de
metalik + iyonik bağ. Elektrik iletimi sırasında ısınma olur bu nedenle ısıtıcı olarak
kullanılabilir.
Elastiklik modülü/dayanım/süneklik: Eğim ne kadar dik ise elastiklik modülü o kadar
büyüktür. Bağ ne kadar kuvvetli ise atomları birbirinden uzaklaştırmak veya koparmak
o kadar zordur, dayanım o kadar büyüktür.
Işık geçirgenliği: Işık elektronlar tarafında yansıtılır. Elektronların konumları sabit ise
malzeme şeffaf olabilir. Metaller şeffaf değildir.
Erime sıcaklığı: Erime olması atomik bağların kopması anlamına gelir. Kuvvetli bağlara
sahip malzemeler yüksek erime sıcaklığına sahiptir.
SiC: Silisyum Karbür
Yararlanılan Kaynaklar/Eserler
Prof. Dr. Adnan Dikicioğlu, Malzeme Bilimi, Sunumlar, İTÜ.
Prof. Dr. Kaşif Onaran, “Malzeme Bilimi”, Bilim Teknik Yayınevi, 2003.
Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Uzun, Prof. Dr. Fehmi Fındık, Prof. Dr. Serdar Salman, Malzeme Bilimin Temelleri, Değişim Yayınevi,
2003.
Prof. Dr. Ahmet Aran, “Malzeme Bilgisi Ders Notları”, İTÜ Makine Fakültesi, 2007-2008.
Yrd. Doç. Dr. Şeyda Polat, Yrd. Doç. Dr. Ömer Yıldız, “Malzeme Dersi Notları”, Kocaeli Üniversitesi Metalürji ve Malzeme
Mühendisliği Bölümü.
Asst. Prof. Dr. C.Ergun, MAK214E-Malzeme Dersi Notları”, İTÜ.
Prof. Dr. İrfan Ay / Arş. Gör. T. Kerem Demircioğlu, “Malzeme Seçimi Ders Notları”.
William F. Simith (Tercüme: Nihat G. Kınıklıoğlu), Malzeme Bilimi ve Mühendisliği
William D. Callister, Davit G. Rethwisch, Material Science and Engineering
Prof. Dr. Gültekin Göller, Doç. Dr. Özgül Keleş, Araş. Gör. İpek Akın, Malzeme Bilimi Ders Sunumları
Prof. Dr. Mehmet Gavgalı , Prof. Dr. Akgün Alsaran – Yrd. Doç. Dr. Burak Dikici, “Malzeme Bilimi Ders Slaytları”
Not: Eserlerinden yararlandığım tüm bilim insanlarına teşekkürlerimi sunarım. / Dr. Abdullah DEMİR
Download