LĐPĐTLER Bitkisel veya hayvansal kaynaklıdır. Azot içermezler, Çeşitli fizyolojik fonksiyonları vardır. Yüksek kaloriye sahiptirler. 9.3 kcal/g enerji verirler. Vücudun en önemli enerji kaynağı ve deposudurlar. Vücut dokularının yapımında ve yağda çözünen vitaminlerin taşınmasında önemli rolleri vardır. Sıvı ve katı yağlarla birlikte bulunan ve biyolojik olarak önemli maddeler de vardır. Bunlar da yağlar gibi suda çözünmezler fakat benzen, petrol eteri, kloroform ve karbon sülfür gibi organik çözücülerde çözünürler. Yağlar bir çok bileşikleri beraberinde bulundurduklarından ‘LĐPĐT’ adı altında incelenirler. Lipitlerin tanımını yapmak zordur. Lipitler eter, kloroform, hegzan gibi organik çözücülerde çözünen maddeler olarak tanımlanırlar. Ancak, bu tanım yetersizdir. Örneğin, kısa zincirli yağ asitlerinin monogliseritleri şüphesiz lipittir. Ancak bunları çözünürlüğü esas alan tanıma sokamayız, çünkü bunların sudaki çözünürlüğü organik çözücülerdekinden daha fazladır. Sıvı ve katı yağlar içerisinde birçok madde bulunur: Trigliseritler: Gliserolün yağ asitleri ile olan esterleri (% 0.1 ve % 0.4 arasında mono ve digliseritler içerir) Serbest yağ asitleri Fosfogliseritler: Gliserofosfatlar (lesitin ve sefalin, fosfoinozitid ve fosfoserin Sakkarogliseritler: Galaktogliseritler Sfingozitler: Sfingomiyelin, serebrozitler, gangliozitler Yüksek alkoller ve bunların ester ve eterleri: Uzun zincirli alkoller (setil alkol) ve bunların esterleri (mumlar), gliseril eter (gliseril butil eter) Steroller: Kolesterol, fitosteroller Hidrokarbonlar: Squalene, pristane, gadosen Lipokromlar: Karoten, likopen ve diğer karotenoidler, klorofil Lipovitaminler: A vitamini, D2 ve D3 vitaminleri, tokoferoller (E vitamini), K vitamini Antioksidanlar: Tokoferol, sesamol, sesamolin, gossipol Tat ve aroma maddeleri: Doymamış hidrokarbonlar, laktonlar, doymamış aldehitler, metil ketonlar LĐPĐTLERĐN SINIFLANDIRILMASI Kaynağa, fiziksel özelliklere, kimyasal yapı veya fizyolojik fonksiyonlara göre sınıflandırılabilir. Kaynak esas alınarak yapılan sınıflandırma en yaygın olanıdır: 1. Bitkisel yağlar 2. Hayvansal yağlar Bitkisel yağlarda karakteristik olarak fitosteroller bulunur. Meyve ve tohum yağları diğer yağlardan bu özelliği ile ayrılırlar. Hayvansal yağlar zoosterolleri içermesi ile bitkisel yağlardan farklılık gösterirler. Özellikle kolesterol en önemli kriterdir. Ayrıca hayvansal yağlar iki ayrı gruba ayrılır. 1. Kara hayvanları yağları a) Süt yağları 2. Deniz hayvanları yağları b) Vücut depo yağları a) Deniz memelileri yağları b) Balık yağları Yağlar fiziksel özelliklerine göre: -Katı yağlar (kuyruk yağı, kemik yağı) -Yarı katı yağlar (domuz yağı, palm yağı) -Sıvı yağlar (bitkisel yağlar) Ancak bu şekildeki sınıflandırma tamamen ortam sıcaklığına bağlı olduğundan yeterli değildir. Örneğin: koko yağı ve palm yağı tropikal sıcaklıklarda tamamen sıvı olmalarına rağmen daha düşük sıcaklık ortamlarında katıdırlar. Sıvı yağlar, kuruma özelliklerine göre: 1. Kuruyan yağlar linoleik ve linolenik asitlerin hakim olduğu yağlar Ör. keten tohumu yağı 2. Yarı kuruyan yağlar oleik ve linoleik asitlerin hakim olduğu yağlar Ör. ayçiçeği, soya, kolza 3. Kurumayan yağlar oleik asitçe zengin yağlar: zeytinyağı, yerfıstığı yağı olarak sınıflandırılırlar. LĐPĐTLERĐN SINIFLANDIRILMASI Basit lipitler a) Nötral yağlar b) Mumlar (gerçek mumlar, kolesterol esterleri, vitamin A ve Vitamin D esterleri) Bileşik lipitler Fosfolipitler veya fosfatidler (gliserofosfatidler, fingomiyelinler, fosfatidik asit) Gliseroglikolipitler (Serebrozitler, sakkarolipitler) Sülfolipitler Türev lipitler Yağ asitleri Alkoller (düz zincirli alkoller, steroller, A vitamini) Hidrokarbonlar (Alifatik hidrokarbonlar, karotenoidler, squalene) Vitaminler (A, D, E) 1.BASĐT LĐPĐTLER a) NÖTRAL YAĞLAR Kimyasal olarak yağlar üç değerli bir alkol olan gliserol ile doğal yağ asitlerinin esterleşmesinden meydana gelmişlerdir. Gliserol + yağ asiti = Yağ (trigliserit) Dolayısı ile yağların özellikleri ve davranışları büyük ölçüde yağ asitlerinin yapısı ve konfigürasyonuna bağlıdır. YAĞ ASĐTLERĐ Genellikle çift sayıda karbon atomu içeren, düz zincirli, değişik zincir uzunluğuna sahip, mono bazik organik asitler olarak tanımlanabilir. Bununla beraber çok az miktarlarda diğer yağ asitleri de bulunabilir. Doğada bulunan ve yapıları aydınlatılmış 200’den fazla yağ asidi vardır. Bugüne kadar yapısı aydınlatılmış yağ asitleri en az 4, en çok 26 karbon atomu içerirler. Daha uzun zincirli yağ asitleri genellikle mumların yapısında yer alırlar. Yağ asitleri kısaca iki ana gruba ayrılabilir. Doymuş yağ asitleri Doymamış yağ asitleri Bunun yanı sıra yağ asitleri, Kısa zincirli yağ asitleri (4-10 karbon atomlu) Orta zincirli yağ asitleri (12-14 karbon atomlu) Uzun zincirli yağ asitleri (16 ve daha uzun karbon zincirine sahip olanlar) Ayrıca yağ asitleri: Esansiyel yağ asitleri (ω - 3 ve ω - 6 yağ asitleri) Esansiyel olmayan yağ asitleri olarak da gruplandırılabilirler. Yağ asitlerinin isimlendirilmesi Yağ asitleri hidrokarbon türevi olarak düşünülür. 1892 yılında Cenevre’de yapılan kongrede belirlenen kurallara göre isimlendirilirler. Doymuş yağ asitleri 5 farklı şekilde isimlendirilebilir: Hidrokarbon zincirinin sonundaki CH3 grubu COOH ile yer değiştirerek meydana gelmiş gibidir. Hexane hexanoic acid CH3CH2CH2CH2CH2CH3 CH3CH2CH2CH2CH2COOH 1) Hidrokarbonun Latince isminin sonundaki (-e) yerine (-oic) eki gelir. 2) Bu sistemde karboksilik asitin bağlı olduğu hidrokarbona göre isimlendirme yapılır. Karboksilik aside bağlı olan karbon : 1 no’lu C H CH3CH2CH2CH2C- H Pentane 5 δ γ β α 4 3 2 1 CH3CH2CH2CH2CH2COOH 1-pentane carboxylic acid Eğer karboksilik aside bağlı olan pentan ise yağ asidi 1-pentan karboksilik asit adını alır. 3) Genel isimleri ile söylenebilir. Örneğin butirik asit, stearik asit, palmitik asit,… 4) Đki kolonlu bir numerik sistemle isimlendirilir. Birinci kolonda karbon sayısı, ikinci kolonda çift bağ sayısı verilir: (16:0), (18:0), … 5) Her bir asit standart kısaltılmış harflerle gösterilir. Örneğin: P (palmitik), S (stearik), O (oleik), vb… CH3 – CH – CH2 – COOH I CH3 1. Yönteme göre: veya : 3- metil butanoik asit β- metil butanoik asit 2. Yönteme göre: 2-metil propan karboksilik asit Yağ asitlerinin sınıflandırılması A. Düz zincirli yağ asitleri Doymuş yağ asitleri (sature y.a.) Doymamış yağ asitleri (ansature y.a.) Monoen yağ asitleri (mono ansature- tekli doymamış y.a) Polien yağ asitleri (poli ansature- çoklu doymamış y.a) i) Đzolen yağ asitleri ii)Konjuge yağ asitleri B. Sübstitue olmuş yağ asitleri C. Halka içeren (siklik) yağ asitleri D. Dallanmış zincirli (izo-) yağ asitleri A. Düz zincirli yağ asitleri 1. Doymuş Yağ Asitleri (Cn H2n O2 ) C-4 den C-26’e kadar yağ asitlerini içerirler. Doğal trigliseritlerde bulunurlar. En çok bulunanlar 16 (palmitik) ve 18 (stearik) asitlerdir. On karbonluya kadar olanlar oda sıcaklığında sıvıdırlar. Karbon sayısı uzadıkça katılaşır. Yağ asidi zinciri kısaldıkça erime noktası düşer. 10 karbondan daha büyük olanlar oda sıcaklığında kristal haldedir. 1. Doymuş Yağ Asitleri (Cn H2n O2 ) Yağ asitlerinin çözünürlüğü, çözücünün hidrofobik karakteri ve oda sıcaklığı arttıkça artar. Çift karbon sayılı doymuş düz zincirli yağ asitlerinin erime noktası kendilerinden sonra gelen daha yüksek tek karbonlu yağ asitlerinin erime noktasından daha yüksektir. Doymuş yağ asitleri oda sıcaklığında oksidasyona karşı daha dayanıklıdır. Yüksek sıcaklıklarda oksidasyona karşı dayanıklılıkları azalır. Laurik Miristik asit Hindistancevizi Tereyağı Çikolata Sığır eti Yumurta Soya yağı Ton balığı 47 3 0 0 0 0 0 Palmitik Stearik asit asit asit 18 11 0 4 0 0 1 9 29 34 26 27 11 29 3 13 43 15 10 4 3 Yemeklik yağlarda bulunan en önemli doymuş yağ asitleri Asetik asit (C-2) (CH3 COOH) genel formüle uyar, ancak yağ asidi değildir. Yağ asitleri butirik asitten itibaren başlar. Butirik asit (C-4) süt yağında % 2-4 oranında bulunur. Bozuk tereyağında hoşa gitmeyen koku büyük ölçüde butirik asitten ileri gelir. Kaproik asit (C-6) süt yağında % 2 civarında, koko yağında % 1’den az, palm çekirdeği yağında % 1.5 ‘a kadar bulunur. Mikroorganizmalar bu asidi n-propil ketona dönüştürür ve bunun hoş olmayan bir kokusu vardır. Kaproik asitin kendisi karakteristik teke (erkek keçi) kokusuna sahiptir. Kaprilik asit (C-8) süt yağında % 1-2, koko yağında % 6-8, palm çekirdeğinde % 3-4 oranında bulunur. Kaprik asit (C-10) kaprilik asit ile beraber süt yağında bulunur. % 7-10 civarında koko ve palm çekirdeği yağı Laurik asit (C-12) doğada çok yaygın olarak bulunur. Özellikle Lauraceae familyasına ait bitkilerin çekirdeklerinden elde edilen yağlarda bulunur. Bazıları % 80 civarında bu asidi içerirler. Palm çekirdeği yağında % 45-50 Manda sütü yağında % 4-8 ve diğer memelilerin süt yağında bulunurlar. Miristik asit (C-14) bitkisel ve hayvansal yağların bileşenidir. Süt yağında % 8-12, palm çekirdeğinde %20’ e kadar Myristaceae bitkisinin yağında % 60-75 Palmitik asit (C-16) doğal yağların karakteristik bir bileşenidir. yemeklik yağlarda % 10, zeytin yağında % 15 civarında Palm yağında % 35-40 Stearik asit (C-18), doğal sıvı ve katı yağlarda en çok bulunan doymuş yağ asitidir. yüksek molekül ağırlığına sahiptir. Süt yağı % 5-15, domuz yağı % 10-12 , sığır don yağında % 14-30, kakao yağı % 30-35, mısır özü yağı % 2-4, soya yağı % 2-6, palm çekirdeği % 1-3 Stearik asit ticari hidrojene yağların karakteristik bir bileşenidir. Tamamen hidrojene olmuş mısır ve soya yağlarında % 90’a kadar stearik asit bulunabilir. Araşidik asit (C-20) çok az miktarlarda bulunan bir yağ asitidir. Yer fıstığı (Arachis hypogaea) yağındaki yağ asitleri içeriğinin % 5-7’sini 20-24 karbonlu doymuş yağ asitleri oluşturur, bunun da üçte biri araşidik asittir. Bazı hayvanların depo yağlarında ve süt yağında ve anne sütü yağında az olarak bulunur. Behenik asit (C-22) Erime noktası 74-78 0C’dir. ticari yağlarda bulunmaz. turpgillere ait çekirdek yağlarında bulunur. Hardal tohumu yağı % 2 - 2.3, turp yağında %3-4 kolza tohumu yağında % 0.6 - 2.1 civarındadır. Kolesterolü artırıcı özelliği vardır. Lignoserik asit (C-24) kolza tohumu ve yer fıstığı yağında % 3’ün altındaki miktarlarda bulunur. Cerotic asit (C-26) bitkisel yağlarda iz miktarlarda bulunur. Bütün doymuş yağ asitleri asimetrik karbon atomu içermedikleri için optikçe aktiflik göstermezler. Ancak zincir uzunluğu (yani molekül ağırlığı) arttıkça kırılma indisi değerleri yükselir. Doymuş yağ asitleri genellikle çift bağ içerdiği halde, doğada az da olsa tek karbon atomuna sahip yağ asitleri de vardır. Örneğin: valerik asit (5:0), enanthik asit (7:0), pelargonik asit (9:0), margarik asit (C17 H33 COOH) gibi. Đnsan saçından izole edilen yağda tek sayıda karbon atomu içeren (7, 9, 11 ve 13) yağ asitleri saptanmıştır. Doymamış yağ asitlerinin adlandırılması Doymuş yağ asitlerinin isimlendirilmesinde olduğu gibi, kendilerinin eşi olan hidrokarbonların sonuna ‘anoic’ eki yerine ‘enoic’ eki gelir. ‘enoic’ eki doymamışlığın işaretidir. 18 C hidrokarbon…… octa-decan 18:0 yağ asiti…………octa-decanoic acid 18:1 yağ asiti…………octa-decenoic acid 18:2 yağ asiti………….octa-decadienoic acid Çift bağların sayısı di, tri, tetra,…. gibi ekler getirilerek yapılır. Örneğin linoleik asitte 9 ve 12. C’da iki çift bağ (=) vardır. Đsimlendirme : ‘9,12-octa decadienoic acid’ Çift bağın yerini göstermenin en basit yolu asit isminden önce rakamla belirtmektir. Çift bağın yerleşimi metil grubundan başlayarak gösterilir: Linoleik asit…….9,12- octadecadienoic acid Stearik asit 18:0 Linoleik asit 18:2 Çift bağın yerleşimi metil grubundan başlayarak gösterilebildiği gibi omega işareti ile de gösterilebilir. Linoleik asit : 9,12- octadecadienoic acid veya 18:2 w6 veya 18:2 (n-6) şeklinde H H H C=C R1 C=C R2 cis R2 R1 H trans Çift bağın olduğu noktalarda cis veya trans yerleşim söz konusudur. Cis-9-octadecenoic acid (oleik asit) trans-9-octadecenoic acid (elaidik asit) Trans yağ asitleri (trans yağlar) Trans-çift bağ içeren doymamış yağ asitleridirler. Cis çit bağlara göre daha az dolaşıktırlar. Genellikle doğal olarak bulunmazlar. Ancak geviş getiren hayvanların süt yağlarında (%8.6) ve katalitik olarak hidrojene edilmiş yağlarda çokça bulunurlar. Araştırmalara göre: trans yağ tüketimi ile Arterosklerosis ve koroner kalp hastalıkları gibi kan dolaşım hastalıkları arasındaki ilişki, trans olmayanlara göre daha fazla bulunmuştur. Trans yağlar kandaki LDL (kötü kolesterol)’i artırır, HDL (iyi kolesterol)’i azaltır toplam trigliseriti ve lipoproteinleri artırır. 2. Doymamış Yağ Asitleri Molekülde birden altıya kadar doymamış çift bağ ihtiva eden yağ asitleri vardır. Palmitoleik asit (16:1) (∆9,10) CH3 – (CH2)5 – CH = CH – (CH2)7 - COOH Oleik asit (18:1) (∆9,10 ) CH3 – (CH2)7 – CH = CH - (CH2)7 - COOH Linoleik asit (18:2)(∆9,10,∆12,13) CH3 – (CH2)4 – CH = CH – CH2 – CH = CH - (CH2)7 - COOH Linolenik asit (18:3) (∆9,10 ,∆12,13,∆15,16) CH3 – CH2 – CH = CH – CH2 - CH = CH – CH2– CH = CH - (CH2)7 - COOH Araşidonik asit (20:4) (∆9,10 ,∆12,13,∆15,16 ,∆18,19) CH3 –(CH2)4 –CH = CH –CH2 -CH = CH –CH2 -CH = CH –CH2 –CH = CH – (CH2)3 -COOH Erusik asit (22:1) (∆13,14) CH3 – (CH2)9 – CH = CH – (CH2)11 –COOH 2.a. Monoen Yağ asitleri (Bir çift bağlı yağ asitleri )(Cn H2n-2 O2 ) 4-14 arasında karbon içeren, çift bağlı yağ asitleri gıdalardaki yağlarda çok az miktarlarda bulunurlar. Örneğin Kaproleik asit (∆9,10– dekenoik asit) sadece tereyağında çok az miktarlarda bulunur. Miristoleik asit (∆9,10 tetradekenoik asit) balık yağlarında ve memeli deniz hayvanlarının yağlarında bulunur. Palmitoleik asit (∆9,10-hegzadekenoik asit) (18:1 n−9) balık yağlarında ve çeşitli sıcak kanlı hayvanların yağında bulunur. Balık yağlarında %3-25 arasında, sardalya % 12, Oleik asit (∆9,10 -okta dekenoik asit) tüm yağların yapısında yer alır. 16.3 ve 13.4 0C’da eriyen iki farklı formda kristalize olur. Trans-Oleik asite Elaidik asit de denir. Kaynama noktası cis-oleik asitten daha yüksektir (450C). Elaidinleşme yalnızca hidrojenasyon sırasında değil aynı zamanda termal polimerizasyon ve oksidasyon sırasında da meydana gelir. Đzooleik Asitler Oleik asidin doğal olarak bulunan izomerlerine ĐZOOLEĐK ASĐTLER denir. Oleik asitin stereo ve pozisyonel izomerlerinde moleküldeki çift bağın yerleri farklıdır. Bunlara örnek olarak: Petroselenik asit (18:1)(cis ∆6,7- oktadekenoik asit umbellifera (şemsiyegiller) familyası bitkilerin tohum yağlarında % 75’e varan oranlarda bulunur Vaksenik asit (18:1)(trans- ∆11,12-oktadekenoik a.) hayvan vücut yağlarında, süt yağlarında çok düşük oranlarda rastlanır. Gadoleik asit (9-eikozenoik asit) (20:1) deniz hayvanları yağlarında bulunur. Erusik asit (∆13,14 dokozenoik asit )(22:1) tek çift bağ bulunduran yağ asitlerindendir. Kolza ve hardal tohumunda bulunur. kolza tohumu % 40-50, hardal tohumunda % 40, su teresinde % 82 civarında bulunur. Erusik asitin trans şekline brassidik asit de denir. Su teresinden saf erusik asit elde edilebilir. Nervonik asit (∆15,16-tetrakozenoik asit, C24 H46 O2) beyin serebrozitlerinde bulunur. 2.b. Polien Yağ Asitleri (Çoklu doymamış, iki veya daha fazla çift bağ içeren ) Đsolen yağ asitleri Yapısındaki doymamış bağların tek ve çift bağ şeklinde birbirini izleyen bir sıralanma göstermediği bütün polienoik yağ asitlerine isolen yağ asitleri denir. Đsolen yağ asitlerinin bir grubu esansiyel (esas) yağ asitleri olarak da isimlendirilir. Bunlar memeliler tarafından sentezlenemeyen yüksek biyolojik aktivite gösteren yağ asitleridir biyolojik aktivite nedeni ile ω (omega) yağ asitleri olarak da adlandırılırlar. Omega (ω) yağ asitleri üçe ayrılır. 1) ω - 9 grubu 18 : 1 (9) oleik asit 22 : 1 (13) erusik asit 24 : 1 (15) nervonik asit 2) ω - 6 grubu 18 : 2 (9,12) linoleik asit 18 : 3 (6,9,12) γ-linolenik asit 20 : 4 (5,8,11,14) araşidonik asit ω- 3 grubu 18 : 3 (9,12,15) α-linolenik asit 20 : 5 (5,8,11,14,17) EPA (Eicosa pentenoik asit) 22 : 6 (4,7,10,13,16,19) DHA (Dokozahegzenoik asit) Esansiyel yağ asitleri diğer doymamış yağ asitlerinden çift bağların sayısı ve pozisyonları itibarı ile farklılık gösterirler. Yapılarında 2’den 4’e kadar çift bağ bulundururlar ve metil grubundan itibaren sıralandığında ∆3,4, ∆6,7, ∆9,10 karbonlarında (ω-şeklinde) çift bağ içerirler. ω- 6 yağ asitleri: Linoleic acid 18:2 (n−6) 9,12-octadecadienoic acid Gamma-linolenic acid 18:3 (n−6) 6,9,12-octadecatrienoic acid Eicosadienoic acid 20:2 (n−6) 11,14-eicosadienoic acid Dihomo-gamma-linolenic acid 20:3 (n−6) 8,11,14-eicosatrienoic acid Arachidonic acid 20:4 (n−6) 5,8,11,14-eicosatetraenoic acid Docosadienoic acid 22:2 (n−6) 13,16-docosadienoic acid Adrenic acid 22:4 (n−6) 7,10,13,16-docosatetraenoic acid Docosapentaenoic acid 22:5 (n−6) 4,7,10,13,16-docosapentaenoic acid ω- 3 YAĞ ASĐTLERĐ α-Linolenic acid (ALA) 18:3 (n−3) Stearidonic acid (STD) 18:4 (n−3) all-cis-6,9,12,15-octadecatetraenoic acid Eicosatrienoic acid (ETE) 20:3 (n−3) all-cis-9,12,15-octadecatrienoic acid all-cis-11,14,17-eicosatrienoic acid Eicosatetraenoic acid (ETA) 20:4 (n−3) all-cis-8,11,14,17-eicosatetraenoic acid Eicosapentaenoic acid (EPA)20:5 (n−3) all-cis-5,8,11,14,17-eicosapentaenoic acid Docosapentaenoic acid (DPA): Clupanodonic acid 22:5 (n−3) all-cis-7,10,13,16,19-docosapentaenoic acid Docosahexaenoic acid (DHA)22:6 (n−3) all-cis-4,7,10,13,16,19-docosahexaenoic acid Tetracosapentaenoic acid 24:5 (n−3) all-cis-9,12,15,18,21-docosahexaenoic acid Tetracosahexaenoic acid (Nisinic acid) 24:6 (n−3) all-cis-6,9,12,15,18,21-tetracosenoic acid Linoleik asit (9,12-oktadekadienoik asit) (18:2) Tüm doğal yağlarda (özellikle soya yağı) yaygın olarak bulunur, (ω-6) yağ asitlerindendir Okside edici maddelere ve hava oksijenine karşı duyarlıdır. Gama-linolenik asit 6,9,12-octadecatrienoic acid (18:3) ω−6 yağ asitidir Evening primrose flower (O. biennis) yüksek oranda γ-linolenic acid içerir. α-Linolenik asit (ALA)(18:3) (9,12,15-oktadekatrienoik asit) ω-3 yağ asitidir. Keten tohumu yağı yaklaşık % 55 ALA (alfalinolenik asit) içerir. 15 gram keten tohumu yağı 8 gram ALA içerir Keten tohumu (aka linseed) (Linum usitatissimum) pek çok balık yağından altı kat daha fazla ω-3 yağ asidi içerir. Keten tohumu yağı, ω-3 eldesinde en yaygın olarak kullanılan botanik kaynaktır. ω-6’dan 3 kat daha fazla ω-3 içerir. Keten tohumu yağı, yaklaşık % 55 ALA (alfalinolenic acid) içerir. Bu vücutta % 2–15 EPA veya % 2–5 DHA’ a çevrilebilir. Araşidonik asit (20:4) (∆5,8,11,14 eikozatetraenoik asit) ω-6 yağ asitlerindendir. Karaciğer lipitleri ve beyin fosfatidlerinin yapısında % 22’e kadar oranlarda bulunur. Ayrıca balık yağında da bulunur. Çift bağlar nedeni ile ışık ve oksijene duyarlıdır. 20-26 karbonlu ve 5,6 çift bağ içeren yağ asitleri özellikle deniz hayvanlarının yapılarında yer alır ve oksidasyon tepkimelerine çok duyarlıdırlar. Örneğin: Klupanodonik asit (22:6) (4,8,12,15,18,21-Dokozapentenoik asit) (DHA) Çift bağlar konjuge değildir. Deniz hayvanlarının yağlarında bulunur. . Timnodonik asit (20:5) (EPA)(4,8,12,15,18-Eikozapentenoik asit) Nisinik asit (24:6) (THA) (3,8,12,15,18,21-tetrakozahegzenoik asit) Bu üç yağ asidi de ilk kez Japon sardalya balığı yağından izole edilmiştir. EPA ve DHA için en iyi kaynak soğuk sularda yaşayan yağlı balıklardır. Ör: somon, ringa, uskumru, hamsi, sardalya. Bu balıklardaki ω-3 yağlar, ω-6 olanlara göre yedi kat daha fazladır. Ton balığı gibi diğer yağlı balıklar ise daha az oranlarda ω-3 içerirler. ω-3 yağlar balıklar tarafından sentezlenmezler, onlar da bu yağ asitlerini yedikleri alglerden alırlar. Tüketiciler balıklarda potansiyel olarak bulunabilecek Ağır metaller Poliklorlanmış bifeniller (PCB) Poliklorlanmış dibenzodioksinler (PCDD veya dioksinler) gibi yağda çözünen kontaminant maddeler konusunda bilinçli olmalıdırlar. Bazı besin desteği (dietary supplements) üreten firmalar ağır metalleri ve diğer kontaminantları yağdan uzaklaştırmak üzere çeşitli yöntemler uygulamaktadırlar. Bazı balık yağları iyi derecede sindirilemeyebilir. Bazı çalışmalar, trigliserit formunun biyo-yararlılığının ester formuna göre daha iyi olduğunu söylerken, üretimi daha ucuz olan ve üreticiler tarafından daha fazla kullanılan ester formunun daha iyi olduğuna dair bir çalışmaya rastlanmamıştır. Yağ asitlerinin numaralandırılmasında; Kimyacılar, karbonil karbonundan itibaren başlarken (mavi), Biyokimyacılar, n(ω) karbondan başlarlar (kırmızı). n-ucunda, ilk çift bağ 3. C-C bağındadır. Đnsan vücudundaki fizyolojik çevrimler sırasında n-ucu hiçbir zaman değişmez. Diğer bir deyişle n-3 ismi enerjik olarak daha stabil olduğunu anlamına gelir ve diğer karbonhidrat bileşikler diğer karbonil ucundan sentezlenirler. Yağ asidi zincirinde veya çift bağ sayısında artma olsa bile ω yapısında değişme olmaz. Örneğin, linoleik asit (18:2 ω6) metabolizmada araşidonik aside (20:4 ω6) dönüşür. Ancak esansiyel yağ asidi karakteri değişmez. Örneğin, gliseridlerde veya zincirin ortasındaki çift bağlardan. Konjuge yağ asitleri Yapılarındaki doymamış bağlar tek ve çift bağ şeklinde birbirini izleyen bir sıralanma gösterirler. Đsolen yağ asitlerine kıyasla çeşitli hayvansal ve bitkisel lipitlerin yapıtaşı oldukları geç anlaşılmıştır. Kimyasal ve fiziksel özellikleri isolen yağ asitlerinden oldukça farklılık gösterir. Sahip oldukları dien konjugasyon yapı nedeni ile kimyasal tepkimelere daha kolay girerler. Belirli dalga boylarındaki ışınları soğurdukları için yer aldıkları bileşiklerde saptanabilirler. Hava oksijeni ile kuruma tepkimesi verirler ve ağırlık kaybına uğramadan dayanıklı filmler oluştururlar. Bu tip yağlar lak ve yağlı boya sanayi için aranan hammaddelerdir Sorbik asit (2,4-hegzadienoik asit) (6:2) Gıda sanayinde koruyucu olarak ve başka teknik amaçlarla yaygın olarak kullanılır. 18 karbonlu konjuge yağ asitlerinin başlıcaları α- Elaeostearik asit (∆9,11,13 - oktadekatrienoik asit)(18:3) Eleostearik asit linolenik asitin konjuge şeklidir. Tung yağında ve odun yağında % 70-80 civarında bulunur. Yemeklik olarak kullanılmaz, boya sanayinde kullanılır. β- Elaeostearik asit (∆9,11,13 - oktadekatrienoik asit) (18:3) Alfa formuna göre daha stabil bir yapısı vardır. α -Parinarik asit (18:4)( ∆9,11,13,15 - oktadekatetraenoik asit) Đlk kez Japon gülü tohumu yağından izole edilmiştir. B. Sübstitue olmuş yağ asitleri Bu gruba yağların ve mumların yapısında doğal olarak yer alan –oksi ve –keto yağ asitleri dahildir. Oksi yağ asitleri içerdikleri –OH grupları nedeni ile optikçe aktiflik gösterir. Likanik asit (4-oksi-∆9,11,13 oktadekatrienoik asit) Doğada en yaygın bulunan keto-yağ asitidir. Keto grubuna ilaveten 3 tane doymamış konjuge çift bağ ihtiva eder. Oficicia yağında % 70-78 civarında likanik asit bulunur. 18 karbonludur ve keton grubu 4. C dadır. Risinoleik asit (12 oksi ∆9 oktadesenoik asit) Hint yağının tamamına yakınını (% 90) bu yağ asitleri oluşturur. Đlaç sanayinde kullanılır. Optikçe aktiftir (D(+)) C- Halka içeren (siklik) yağ asitleri Flacourtiaceae familyasına ait bitkilerin tohum yağlarında bulunurlar. Fizyolojik ve terapötik etkiye sahiptirler. Optikçe aktiftirler. Yağ asidi zincirinin sonunda yer alan siklopentenil halkası ile karakterize edilirler. CH = CH I CH(CH2)n COOH genel formül CH2– CH2 Kolmogrik (chalmogrik)(13-∆2,3 -siklopentenil-n-tridekanoik) asit cüzam tedavisinde kullanılan ilaçların yapımında kullanılır. Hidnokarpik asit (11-∆2,3 -siklopentenil-n-undekanoik asit) Sterkülik asit (2-n-oktilsiklopropen-1-oktanoik asit) diğerlerinden farklı olarak üçlü halkaya sahiptir. Pamuk çekirdeği yağında bulunur. D. Dallanmış (izo) Yağ Asitleri Đlk kez tüberküloz bakterilerin lipitlerinde tespit edilmiştir. Özellikle patojen bakterilerin hastalık yapıcı etmenlerinin bu yağ asitlerinden kaynaklandığı bilinmektedir. Bu yağ asitlerine ayrıca yün yağlarında ve kimi hayvanların iç yağlarında rastlanmıştır. izovalerik asit (C-5) yunus balığı yağında bulunur. Tüberkülostearik asit (10-metiloktadekanoik asit) Tüberküloz bakterisi lipitlerinde 12-metiltetradekanoik asit, koyun iç yağında saptanmıştır. Doymamış yağ asitlerinin çift bağlarına hidrojen ve halojenler katılarak doygun hale getirilirler. Bu özelliğinden faydalanılarak yağların: iyot sayısı, tiyosiyanojen sayısı, hidrojenasyon sayısı, dien sayısı gibi değerleri analitik olarak kullanılabilir. YAĞLARIN KĐMYASAL KOMPOZĐSYONU Doğadaki yağlar, esas olarak üç değerli bir alkol olan gliserol ile üç yağ asitinden meydana gelmiştir. Dolayısı ile büyük bir çoğunluğu trigliseritlerden oluşur. Gliserol + 3 yağ asiti = Trigliserid Gliserol + 2 yağ asiti = Digliserid Gliserol + 1 yağ asiti = Monogliserid Gliserolün bir veya iki hidroksil gruplarının yağ asitleri ile esterleşmesi ile meydana gelen mono ve di gliseritler yağların çok az bir kısmını meydana getirirler. TRĐGLĐSERĐTLER Yağların ağırlıkça en büyük kısmını trigliseritler oluşturur. Bir gliserit molekülünde 3 hidroksil grubu da aynı yağ asiti ile esterleşmiş ise buna basit gliserit (veya tek yağ asidi gliseriti), eğer gliserit molekülünün her konumunda farklı yağ asitleri esterleşmiş ise bunlara karışık gliserit denir. Doğal trigliseritler genellikle, karışık gliserit yapısındadır. Trigliserit molekülündeki karbon atomları şu şekilde numaralandırılır: O α 1 CH2 – O - C – R1 I O β 2 CH – O - C – R2 I O ά 3 CH2 O - C – R3 Bitkisel yağlardaki trigliserit moleküllerinin α-karbon atomlarında doymuş yağ asitlerinin, β (2) pozisyonunda ise doymamış yağ asitlerinin bağlandığı tespit edilmiştir. Hayvansal yağlarda ise bunun tersi bir durum mevcuttur. Bu konfigürasyondaki özellik yağların sindirilebilirliği üzerine ve erime noktalarına etki etmektedir. Trigliseritlerin adlandırılması Kısa zincirli yağ asidi, uzun zincirliden önce söylenir. Örneğin, α-miristo-β-palmito-α-stearin Đki stearik ve bir palmitik asitten oluşmuş gliserit: ‘palmitodistearin’ şeklinde (distearopalmitin değil) Doymuş ve doymamış yağ asitleri aynı zincir uzunluğuna sahip ise önce doymuş yağ asitleri söylenir. Örneğin: Palmitostearo-olein Doymamış yağ asitleri aynı zincir uzunluğuna sahip, ancak doymamışlık dereceleri farklı ise, önce daha doymuş olan söylenir. Örneğin: oleolinoleolinolenin Dallanmış yağ asitlerinde en uzun zincir esas alınır. Cis izomerler trans izomerlerden önce söylenir. Optikçe aktif L-şeklindeki asitler önce söylenir. Substitue asitler ve siklik asitler en son söylenir. Örnek: Doymamış yağ trigliseridi (C55H98O6) 1. palmitic acid 2. oleic acid 3. alpha-linolenic acid Yağ asitlerinin trigliserid molekülündeki yerleşimlerinin yağın fiziksel özellikleri üzerine etkisini daha iyi anlayabilmek için, koyun içyağı ile kakao yağını karşılaştıralım: Her iki yağın yağ asidi içerikleri benzer olmasına karşın erime noktaları: koyun içyağının: 45-50 0C, kakao yağının: 28-30 0C Kakao yağının erime noktasının düşük olmasının sebepleri olarak, trigliseridlerin çoğunda: yapıda en az bir adet doymamış y.a. olması doymamış y.a.ların β- yerleşimini tercih etmeleri. Doğal yağların yapısında yer alan yağ asitlerinin çeşit, miktar ve trigliseritteki yerleşimleri yağların değişik karakteristiklerini belirleyen faktörlerdir. Doğal yağlarda trigliseridlerin oluşum kuramları: Muntazam dağılım kuramı Olasılık yasasına göre dağılım kuramı Örneğin, bitkisel yağlarda : Trigliseritlerin β yerleşimlerine öncelikle doymamış yağ asitleri yerleştirilmekte, sonra kalanlar ve doymuş y.a. leri α ve α’ yerleşimlerine olasılık yasasına göre dağılmaktadır. Doğal yağlarda az miktarlarda mono ve di gliseritler de bulunur. Monogliserit o CH2 – O - C – C17 H35 CH – OH CH2 - OH CH2 – OH O CH – O - C – C17 H35 CH2 – OH α-monostearin β-monostearin Digliserit o CH2 -O- C – C17 H35 CH – O- C – C17 H35 CH2 -OH 1,2 distearin o CH2 – O - C – C17 H35 CH – OH o CH2 – O - C – C17 H35 1,3 distearin Monogliseritler yüzey aktif maddelerdir. Hem suda (polar) hem de yağda çözünen (apolar) grupları ihtiva ederler. Yüksek molekül ağırlıklı yağ asitlerinin mono gliseritleri emülgatör olarak gıda endüstrisinde kullanılırlar. Yağda su (w/o) emülsiyonu için uygun maddelerdir. Yağın kolaylıkla kristallenmesini sağlarlar. Az miktarda yağa ilave edildiğinde hızlı bir şekilde mikrokristal bir yapı oluştururlar. Yağlı maddelerden yağın ayrılıp akmasını (yağlanmayı) önleyici olarak (ör. Margarin sanayi) kullanılırlar. Digliseritler mono gliseritler kadar çok polar değillerdir ve genel özellikleri bakımından trigliseritlerden pek ayırt edilemezler. Ticari olarak mono gliserit adı altındaki ürünler: - % 50-60 monogliserit, - % 30-45 digliserit ve - az miktarda trigliseritlerden meydana gelirler. mono ve digliseritler lipofilik çözücülerde daha az çözünürler. mono gliseritlerin sudaki çözünürlüğü daha fazladır. Beslenme açısından mono ve digliseritlerin sindirilebilirliği tri-gliseritlerinkine eşittir. MUMLAR düz zincirli mono alkoller + Yüksek molekül ağırlıklı ve düz zincirli yağ asitleri esterleşmesinden mumlar meydana gelir. Örneğin bal mumu miristil alkol ile (C31H63OH) palmitik asidin (C16H32O2)’nin esteridir. Kolesterol ile yağ asitlerinin esterleşmesinden ise gerçek olmayan mumlar meydana gelir. Doğal mumları oluşturan yağ asitleri çift karbon sayılıdır. Mumlar elde edildikleri kaynağa göre: 1. bitkisel mumlar 2. hayvansal mumlar Bitkisel mumlar genellikle bitkilerin yaprak ve meyve yüzeylerinde su kaybını önlemek üzere ince bir katman halinde yer alır. Bitkisel mumlardan üretimi ve ticareti yapılanlar: karnoba, kandelilla, şeker kamışı mumu, esparto Hayvansal mumlar daha çok deri, saç ve kılları yumuşak tutmak için bunların üzerini sarmış olarak bulunur. Hayvansal mumlardan en bilineni bal mumudur. Bal mumu aydınlatmada, kozmetikte ve tıbbi malzeme üretiminde kullanılır.