İshal - Adana Gönüllü Gıda Güvenliği Merkezi Derneği

advertisement
1-7 Temmuz İshali Önleme Haftası
İshal; Dışkının sık olarak sulu veya yumuşak çıkması durumudur. İshal,
genellikle aniden başlayan günde üçten fazla sulu dışkılama veya anne sütü alan
bebeklerde her zamankinden daha sık ve sulu dışkılamadır. İshalle birlikte
çocuklarda kusma, karın ağrısı ateş de olabilir. Dünyada her yıl beş yaşın
altındaki yaklaşık 1 milyon çocuk ishal nedeni ile ölmektedir. İshale bağlı
ölümler sıklıkla su ve mineral kaybı nedeniyle olmakta ve beslenme durumunun
iyi olmaması ishal ve ishale bağlı ölüm riskini arttırmaktadır.
Virüsler, bakteriler, parazitler ve diğer mikroplarla oluşan barsak enfeksiyonları,
gıda zehirlenmesi, diş çıkarma, bazı gıdalara karşı hassasiyet (alerji), gereğinden
fazla meyve ve meyve suyu (özellikle elma ve üzüm) tüketimi ve diğer ishal yapıcı
gıdalar, antibiyotik tedavisi, üst/alt solunum yolu enfeksiyonları, doğuştan
metabolik hastalıklar gibi nedenlerle ishal oluşabilir.
İshal, özellikle 6 ay-2 yaş arası çocuklarda çok yaygındır. Çünkü bu yaşlarda
beslenme alışkanlıkları, ek besinlerle beslenme ve dış ortamla temas daha fazla
olmaktadır. İlk 6 ayda inek sütü ya da bebek mamaları ile beslenen bebeklerde
çok daha fazla görülmektedir. İlk 6 ay anne sütü dışında başka gıda almayan (su
dahil olmak üzere) bebeklerde ishal görülme ihtimali çok azdır, bu bebekler
ishale karşı özel bir koruma altındadırlar. Bebekler doğumdan hemen sonra
(özellikle ilk yarım saat içerisinde) memeye tutulmalı ve emzirme ilk 6 ay mutlaka
devam etmelidir.
İshal yılın her mevsimi olabilir. Ancak yiyeceklerin daha çabuk bozulması, tatil
yerlerinde hijyenik kuralların tam uygulanamaması ve beslenme
alışkanlıklarının değişmesi nedeniyle yaz aylarında daha sık görülür.
Sıvı ve tuz kaybının az olduğu ve hastanın genel durumunun çok bozulmadığı
ishal hastaları uygun bir diyetle ayaktan tedavi edilebilmektedir.
İshal tedavisinde üç önemli ilke vardır: Birincisi, ishalle kaybedilen sıvı ve
elektrolitlerin mümkünse ağız yoluyla geri konması, ikincisi, beslenmenin
sürdürülmesi, üçüncüsü ise hastanın zamanında hekime götürülmesidir.
Anne sütü alan bebekler ishal olduklarında emzirme sıklığı artırılarak,
emzirmeye devam edilmelidir.Çocuk herhangi bir nedenle emzirilemiyorsa,
emzirmenin başlatılması ve devamı için bir sağlık kurumundan danışmanlık ve
destek alınması, eğer mümkün değilse her zamanki ek gıdasına devam etmesi,
sıvı miktarı artırılması önemlidir. Doktor kontrolü olmadan herhangi bir ilaç,
özellikle ishal kesici ilaçlar kesinlikle verilmemelidir.
Çocuklarda görülen ishal vakalarının büyük çoğunluğu hafif-orta derecede ishal
vakalarıdır. Hafif ishal vakalarında ishale rağmen çocuk iyi görünür, inatçı
kusma ve ateş yoktur. Bu durumda daha sık normal su verilmesi, anne sütü veya
mamaya devam edilmesi ve çocuğun susuzluk bulguları bakımından izlenmesi
yeterlidir. Orta derecedeki ishal vakalarında çocuklar huzursuzdur ve çok
susarlar. Bu durumdaki 6 aylıktan büyükse ishal paketleri (ORS) kullanılarak
tedavi edilebilmektedir. Dehidratasyonu önlemek için çocuğa her zamankinden
çok sıvı verilmeli ve beslenme kesilmemeli, uygun gıdalarla beslenmeye devam
edilmelidir. Temiz içme suyu, ORS sıvısı, tuzlu ayran, pirinç suyu, sebze veya
tavuk çorbası, şekersiz açık çay, tatlandırılmamış taze meyve suyu verilmesi
uygun olan sıvılardandır.
Ülkemizde ishale bağlı ölümleri önlemek amacıyla Bakanlığımız tarafından ülke
genelinde 1986 yılından beri “İshalli Hastalıkların Kontrolü Programı”
yürütülmektedir. Özellikle ishal görülme sıklığında artış görülen yaz günlerinde,
ishalden korunma konusunda hijyenin öneminin vurgulanması, ağızdan sıvı
tedavisinin öneminin vurgulanması ve halkın konuya duyarlılığının artırılması
amacıyla, 23 Mayıs 2003 tarih ve 3277 sayılı genelge ile 1-7 Temmuz arası
“İshalli Hastalıkların Önlenmesi ve Ağızdan Sıvı Tedavisi Haftası” olarak
kutlanmaktadır
Tarih: 11.07.2017
Adana Gönüllü Gıda Güvenliği Merkezi Derneği
http://www.3g-m.org/
Download