İLİ : ERZURUM AY-YIL : OCAK - 2013 TARİH : 25. 01. 2013 O’nun kullandığı kılıçlar, pek çok düşmanı savaş alanından saf dışı etmiştir. Değerli Mü’minler! İLMİN KAPISI HZ.ALİ ِِ الر ِح ِيم َّ من َّ ِبِس ِْم هللا ِ ْالرح ِ الساِبُقو َن األََّوُلو َن ِم َن اْلمه َنص ِار َّ َو َ اج ِر َ ين َواأل َُ ِ ٍ و َّال ِذين اتَّبعوهم ِبِإحس ّللاُ َع ْن ُه ْم ان َّرض َي ه َ ْ ُ َُ َ َ ٍ ورضوْا عنه وأَعَّد َلهم جَّن ات تَ ْج ِري تَ ْحتَ َها َ ْ ُ َ َ ُ َْ ُ َ َ ِ ِ األ َْنهار َخ ِال ِد ِ يم َ َُ َ ين ف ُ يها أََب ًدا َذل َك اْلَف ْوُز اْل َعظ Muhterem Müslümanlar! İslam’ın dördüncü halifesi Hz. Ali, henüz çocuk yaşında ilk dört müslümandan biri olarak İslam ile şereflenmiş, Hz. Peygamber’in cennetle müjdelediği on sahabi arasında adı zikredilmiş, pek çok savaşta İslam ordusunun bayraktarlığını yapmış, sadakati, cesareti, zühtü ve ilmiyle saadet asrından günümüze inananlar için her asır örnek teşkil etmiş güzide bir sahabidir. O’nun müminler gönlünde bambaşka bir sevgisi vardır. Çünkü Hz. Ali, Kutlu Peygamber’in amca oğlu olarak gönüller sultanına bir taraftan kan bağıyla yakın olma şerefine sahip olmuş, diğer taraftan kızı Hz. Fatıma ile evliliği sebebiyle kendisinin ehl-i beytinden olma bahtiyarlığına ermiştir. Gençlik yıllarını Rasulullah’ın yanında geçirmesi ve terbiyesini O’nun dizinin dibinde tamamlaması, her mümine nasip olmayan bir mazhariyettir. Çocuk yaşıyla beraber ilk Müslümanların kaderini paylaşmış, o yılların çilesine ortak olmuş, Mekke döneminin zorlu imtihanlarından geçerek olgunluk derecelerine tırmanmış ve ilk Müslümanların sırdaşı olmuştur. Hz. Peygamber’in hicret yolculuğunda ölümü göze alarak müşriklerin kılıçlarıyla burun buruna gelmesi, O’nun cesaret ve sadakatinin unutulmaz örneklerinden yalnızca birisidir. Hz. Ali, Tebük haricinde bütün savaşlara katılmış ve çoğunda İslam sancağı onun ellerinde iken zaferler kazanılmıştır. Savaşlardan önceki teke tek vuruşmalarda İslam askerlerinin gözbebeği iken, düşman askerlerinin korkulu rüyası olmuştur. Yaşadığımız asırda, İslam toplumları olarak Hz. Ali’nin sadakat ve cesaretinden örnek almaya muhtac olduğumuz kadar, O’nun ilimdeki ileri seviyesini de örnek almaya muhtacız. Çünkü Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) bir hadisinde şöyle buyurmuştur: “Ben, Hikmet Eviyim, Ali’de bu evin kapısıdır.” 1 Ashabın ileri gelenleri çözemedikleri soru ve sorunları için Hz. Ali’ye müracaat etmişler, en zor meselelerde O’nun bilgisine güvenmişlerdir. Hz. Peygamber’in : “Aranızda hüküm vermede en üstününüz, Ali’dir.” Buyurması ve Hz. Ali’nin kendisinden önceki halifeler döneminde sürekli olarak adalet yönetiminde baş hakimlik görevini yerine getirmiş olması, O’nun zeka, bilgi ve muhakemesinin üstünlüğünü göstermektedir. 2 Aziz Kardeşlerim! Günümüzde insanlar üstünlük elde etmek için mal, makam, şan, şöhret ve dünyalık menfaatlere önem vermektedirler. Oysa insanı Allah katında üstün kılacak olan dini ve ahlaki değerlerdir. Bu konuda bizlere Hz. Peygamber ve O’nun arkadaşları en güzel örnektirler. O güzel insanlara benzeyebilmek duasıyla hutbemi Hz. Ali’nin şu sözüyle bitiriyorum: “Fazilet ve meziyet ancak ilim sahiplerinindir. Sen ilim elde etmeye devam et. Sakın ilimden başka bir şey peşine düşme. Çünkü cahiller ölü, alimler diridir.” 3 Hazırlayan: Rahime ALTAŞ İl Vaizi Redaksiyon: İl Müftülüğü Hutbe Komisyonu ----------------------------------------------------------------------------------- Tirmizi, Menakıb, 21/3723. Hüseyin Algül, İslam Tarihi, c.2. 3 Metailü’n-Nücum, I, 125 vd. 1 2