Yağ Bitkileri

advertisement
 Prof. Dr. Saliha KIRICI
 Ekonomi Böl. TEP-201 Tarla Bitkileri
Tarla tarımı tarla bitkilerinin doğal koşullar altında bölgelerin
ekolojik koşullarına ve yetiştirilecek ürünün cinsine göre
yetiştirme yöntemlerini açıklayan bilim dalıdır.
Çiftçi tarla bitkileri yetiştiriciliğinde tohumu toprağa eker, uygun
ortamda çimlenen ve gelişen bitki için gerekli bakım işlemlerini
yapar, olgunlaşan bitkilerin hasadını – harmanını yapar, daha
sonra depolayarak ya da doğrudan pazara sunar.
Bu süreç içerisinde yapılması gereken işlemlerin tümü tarla
tarımının konusudur. Tüm bu işlerde amaç;
seçilen bitki cinsine göre uygun ekoloji ve tarım teknikleri
kullanarak birim alandan yüksek verim buna bağlı olarak yüksek
gelir elde etmektir.
Tarla Bitkileri dünya da ve ülkemizde bitkisel üretim içerisinde gerek
ekim alanı gerekse üretim yönünden önemli bir yere sahiptir. Geniş
alanlarda üretilen bu bitkiler;
Tahıllar
Endüstri bitkileri
Yemeklik Tane Baklagiller
Yem Bitkileri ve Çayır-Mera olmak üzere 4 farklı gruba ayrılır.
 Ekim Alanlarında Değisim
 Türkiye’de 1990 yılında 18.8 milyon hektarı bulan tarla
bitkileri ekim alanının, 2000 – 2005 döneminde 18
milyon hektar düzeyinde gerçekleştikten sonra, 2006
ve 2007 yıllarında, sırasıyla 17.4 ve 16.9 milyon hektara
gerilediği belirlenmiştir.
 Sonuç olarak, 2000 – 2008 döneminde, toplam işlenen
alan varlığı 1.9 milyon hektar azalmıştır. Bu durum,
nüfusu hızla artan Türkiye’nin gıda güvenliği
açısından, dikkatle değerlendirilmesi gereken bir
değişimdir.
 Toplam işlenen alan varlığının azalması uygulanan
tarım politikaları sonucu bazı üreticinin bazı alanları
zarar etmesi sonucu bos bırakması, bazılarının ise
kente göç etmesi nedeniyle isleyecek kimse
kalmamasındandır.
 2008 yılı verilerine göre tarım alanlarının %84.5’i tarla
alanı, % 12.0 meyve, bağ ve zeytin ve % 3.4’ü de sebze
alanlarından oluşmaktadır
 Endüstri bitkileri önemli kültür bitkilerini içine alan ve endüstrinin
ihtiyaç duyduğu hammaddeleri sağlayan grubu oluşturmaktadır. Kendi
içerisinde farklı bitki gruplarına ayrılır.
 Yağ Bitkileri: Ayçiçeği, Haşhaş, Susam, Yerfıstığı, Soya, Kolza, Aspir,
Keten, Izgın, Pelemir
 Lif Bitkileri: Pamuk, Keten, kenevir, Jüt, Rami, Hibiskus, Lif Kabağı,
Sisal Kendiri, Kenaf.
 Nişasta ve Şeker Bitkileri: Patates, Tatlı Patates, kasava, Yerelması,
Şeker Pancarı, Şeker Kamışı
 Tütün, İlaç ve Baharat Bitkileri: Tütün, Kimyon, Kişniş, çörekotu, nane,
Adaçayı, Kekik, Anason, Atropa, Datura, Haşhaş.
 Tarla Bitkileri Bölümünün Endüstri Bitkilerinde Ülke
Tarımına ve Çukurova Bölgesine Yaptığı Katkılar
 Bölgede soya fasulyesinin buğdaydan sonra ikinci ürün
olarak yetiştirilebileceği ortaya konmuş ve uygun soya
çeşitleri ve bunları yetiştirme teknikleri ortaya
konulmuştur.
 Soya fasulyesi üzerinde yapılan ıslah çalışmaları sonucu iki
çeşit ıslah edilmiş ve ‘’ARISOY’’ ve ‘’ATAKİŞİ’’ çeşit adlarıyla
Fakültemiz adına tescil ettirilmiştir.

 Bölgeye uygun yer fıstığı çeşitleri ve bu çeşitlerin yetiştirme
teknikleri ortaya konmuş ve bu bulgular bölge çiftçisine
aktarılmıştır.
 Ayrıca, sürdürülen ıslah çalışmaları sonucu; yüksek verimli
ve kaliteli dört yerfıstığı çeşidi belirlenmiş ve ‘’ARIOĞLU2003’’, ‘’HALİS BEY’’, ‘’SULTAN’’ ve ‘’OSMANİYE
2005’’ çeşit adlarıyla Fakültemiz adına tescil ettirilmiştir.
 Bölgede buğdaydan sonra ara ürün olarak kış döneminde
turfanda patates yetiştirilebileceği saptanmış ve turfanda
patates yetiştiriciliği için uygun çeşit, ve yetiştirme
teknikleri ortaya konulmuş ve bu bulgular tarım
kuruluşları ile iş birliği içerisinde bölge çiftçisine iletilerek,
turfanda patates yetiştiriciliğinin bölgede yaygın hale
gelmesi sağlanmıştır.
 Bölgede alternatif bitki olarak yetiştirilebilecek tıbbı,
aromatik ve boya bitkisi türleri ve bunların yetiştirme
teknikleri ortaya konulmuş ve bu bulgular bölge çiftçisine
ulaştırılmıştır.
YAĞLI TOHUMLU BİTKİLER VE ÖNEMİ
İçerdikleri yağ, protein, karbonhidrat, mineral maddeler ve
vitaminler nedeniyle, insan ve hayvan beslenmesinde önemli
bir yere sahip olan yağlı tohumlar, aynı zamanda, sanayi sektörü
için de önemli bir hammadde kaynağını oluşturmaktadırlar.
Yağlı tohumların, ham yağ tesislerinde işlenmesiyle elde edilen
yağlar, doğrudan insan gıdası olarak kullanıldığı gibi, sanayide
değişik ürünlerin yapımında hammadde olarak da
değerlendirilmektedir. 2007 yılı verilerine göre, dünyada yıllık
toplam yağ üretimi yaklaşık 150 milyon ton olup, bunun 97.5
milyon tonu (%65’i) gıda amaçlı, 52.5 milyon tonu (%35’i) ise
sanayide hammadde olarak tüketilmektedir
 Yağlı tohumların içeriğinde bulunan yağın alınması
sonucu geriye kalan küspe; ham protein oranı
bakımından oldukça yüksek değerlere sahip olduğu
için, hayvan beslenmesi bakımından önemli bir yere
sahiptir .
 Ayrıca, fosil yakıt yerine çevre dostu olarak bilinen
bio-dizel üretiminde son yıllarda oldukça fazla ham
yağ kullanılmaktadır. Yine, yağlı tohumlu bitkilerin bir
kısmı ( Yerfıstığı, Soya ) baklagiller familyasından
oldukları için, havanın serbest azotunu toprağa
bağlayarak, toprakların verimliliğinin artmasına
katkıda bulunurlar.
 Sahip oldukları değerli içerik maddeleri nedeniyle, çok
değişik kullanım alanlarına sahiptirler.
 1. Yağ Üretiminde Hammadde Olarak Kullanımı: Ülkemizde
hayvansal kökenli yağların üretiminin pahalı ve yeterli olmaması
nedeniyle, insan beslenmesi için gereksinim duyulan yağların
büyük bir kısmı (%85) bitkisel kökenli yağlardan
karşılanmaktadır.
 2. Karma Yem Üretiminde Kullanımı: Ham protein oranı ve
amino asit içeriği bakımından oldukça yüksek değerlere sahip
olan yağlı tohum küspeleri, hayvan beslenmesi bakımından
önemli bir yere sahiptir.
 3. Yağlı Tohumlu Bitkilerin Toprak Verimliliğine
Katkısı: Yağlı tohumlu bitkilerden olan soya ve
yerfıstığı baklagil bitkisi oldukları için, köklerinde
yaşayan Rhizobium bakterileri sayesinde
havanın serbest azotunu toprağa bağlarlar.
 4. Yağlı Tohumlu Bitkilerin Yeşil Yem Olarak
Kullanımı:Soya ve yerfıstığı gibi, yağlı tohumlu
bitkilerin hasat sonrası artıkları (sap kısımları),
proteince zengin oldukları için, hayvan yemi
olarak değerlendirilmektedir.
 5. Ekim Nöbeti Bitkisi Olarak Kullanımı: Tek yıllık
olarak üretilen yağlı tohumlu bitkiler, birer çapa
bitkisi oldukları için, kendilerinden sonra
ekilecek bitkilere temiz ve havalanmış bir toprak
bırakırlar.
 6. Arı Yetiştiriciliğinde Kullanımı: Yağlı tohumlu
bitkilerden olan kolza ve ayçiçeği arılar
tarafından tercih edilen bitkilerin başında gelirler.
Her iki bitkinin de çiçeklenme süreleri, diğer
bitkilere göre daha uzundur. Bu nedenle bal
arıları tarafından daha uzun süre nektar kaynağı
olarak kullanılırlar.
 7. Sanayide Hammadde Olarak Kullanımı: Sabun,
şampuan, deterjan, kumaş boyaları, kozmetik
ürünleri, ilaç, boya, vernik, cila gibi inşaat
malzemeleri, zirai ilaç, dezenfektan, plastik, kâğıt,
tutkal, matbaa mürekkebi ve cam macunu üretimi
gibi sanayiler gelmektedir
 8. Bio-dizel Üretiminde Kullanımı:Yağların katalizatör
eşliğinde kısa zincirli bir alkol ile reaksiyonu
sonucunda açığa çıkan ve yakıt olarak kullanılan
ürüne bio-dizel denilmektedir. Bio-dizel doğrudan
(saf olarak) araçlarda yakıt olarak kullanılabildiği gibi,
petrol kökenli dizel yakıt ile istenilen her oranda tam
olarak karıştırılarak da kullanılmaktadır.
DÜNYADA BİTKİSEL YAĞLI TOHUM ÜRETİMİ
Dünya üzerinde yabani ve kültürel olarak yetiştirilen tek ve çok yıllık
birçok bitkinin etli meyve kısmı, çoğunlukla da tohumları değişik
oranlarda yağ içermektedirler.
Tek yıllık bitkilerin başında; Ayçiçeği, Çiğit, Soya, Yerfıstığı, Susam, Kolza,
Aspir, Haşhaş ve Hintyağı,
çok yıllık bitkilerin başında ise; Zeytin, Hindistan cevizi ( coco ) ve Hurma
(palm) gelmektedir.
Bunlardan, Coco ve Palm tropik kökenli bitkiler olup ülkemizde
yetişmemekte, diğer tüm yağlı tohumlu bitkiler ise başarıyla
yetişebilmektedir.
2007 -2009 Yılları Değerlerine Göre Dünya Yağlı Tohum
Üretimi (FAO, 2007-2009/2012).
Bitkiler
Soya
Üretim (Milyon Ton)
229.4 -223.2/253.1
Yerfıstığı
24.5 -36.4/41.3
Kolza
46.7 -61.7/64.8
Ayçiçeği
29.7 -32.4/37.1
Susam
Pamuk
Toplam
3.5 -4.0/4.2
77.7 -60.9
411.5-418.6
Dünya Bitkisel Ham Yağ Üretimi ve Ürün Cinslerine Göre Oransal
Dağılımı (FAO,2007)
Ürün cinsleri
Palm (hurma)
Soya
Kolza
Ayçiçeği
Yerfıstığı
Pamuk
Coco (Hindistan cevizi)
Zeytin
Mısır özü
Susam
Keten
Diğerleri
Toplam
Ham yağ üretimi
(Milyon ton/yıl)
43.5
36.6
17.2
11.6
5.5
5.2
3.7
3.0
2.2
0.9
0.7
0.2
130.2
Ham yağ üretimi (%)
33.4
28.1
13.2
8.9
4.2
4.0
2.8
2.3
1.7
0.7
0.5
0.2
100
Dünya Bitkisel Yağ Üretimi (ton) -2012
 Ürün Adı













Dünya
Palmiye yağı
50.169.708
Soya yağı
41.205.379
Kanola(kolza) yağı
22.254.971
Ayçiçeği yağı
15.215.301
Yerfıstığı yağı
5.242.363
Pamuk (çiğit) yağı
5.271.972
Hind. cevizi (Kopra) yağı
3.310.134
Zeytin yağı
2.903.676
Mısır (özü) yağı
2.378.584
Susam yağı
1.201.610
Keten yağı
540.474
Aspiryağı
154.054
Diğerleri ile toplam üretim 155.913.533
Türkiye
238.830
73.644
819.213
10
233.731
206.300
68.315
30.116
12.316
1.682.474
1961-2007-2009 Yılları Arasında Beşer Yıllık Dönemler Halinde Önemli Yağlı Tohumlu
Bitkilerin Türkiye Üretim Değerleri (ton/yıl)
Yıllar
Soya
Ayçiçeği
Pamuk
Yerfıstığı
Kolza
Susam
Toplam
1961
4.500
96.700
360.000
18.000
5.000
44.000
528.000
1965
5.000
160.000
527.000
30.000
7.500
34.000
763.500
1970
12.000
375.000
640.000
37.000
3.100
36.000
1.103.100
1975
6.750
488.000
768.000
40.000
464
33.000
1.336.214
1980
2.300
750.000
800.000
41.000
11.500
26.000
1.630.800
1985
125.000
800.000
828.000
59.000
450
45.000
1.857.450
1990
162.000
860.000
1.047.360
63.000
2.100
39.000
2.173.460
1995
75.000
900.000
1.262.580
70.000
9
30.000
2.337.589
2000
44.500
800.000
1.295.070
78.000
187
23.800
2.241.557
2005
30.000
950.000
1.350.000
80.000
1.150
23.000
2.434.150
2007
2009
55.000
38.400
950.000
1.400.000
1.725.000
82.000
90.081
20.000
113.886
23.500
21.036
2.530.500
3.045533
1.057.130
 YAĞLI TOHUMLU BİTKİLER VE ÖNEMİ
 İçerdikleri yağ, protein, karbonhidrat, mineral
maddeler ve vitaminler nedeniyle, insan ve hayvan
beslenmesinde önemli bir yere sahip olan yağlı
tohumlar, aynı zamanda, sanayi sektörü için de
önemli bir hammadde kaynağını oluşturmaktadırlar.
 2007/08 yılı değerlerine göre ülkemizde toplam
2.064.000 ton yağlı tohum üretilmiş ve 1.966.000 ton
da ithal edilmiştir.
 Yurt içerisinde üretilen ve ithal edilen toplam
4.030.000 ton yağlı tohumun 2.965.000 tonu yağ
sanayinde, 905.000 tonu ise diğer amaçlarla
kullanılmıştır. Üretilen bu miktar yağın 1.405.000
tonu iç tüketimde (% 80) kullanılmış ve 208.000 tonu
da ihraç (%12) edilmiştir. Geriye kalan 143.000 ton
yağ da diğer amaçlarla sanayide(%8) kullanılmıştır.
 Ülkemizde yağlı tohum üretiminin yetersiz olması
nedeniyle elde edilen yağlı tohum küspesi yem
sanayinin gereksinimlerini karşılayamamaktadır. Bu
nedenle, her yıl yurt dışından binlerce ton yağlı
tohum küspesi ithal edilmektedir.
 1985’li yıllarda ülkemizde tüketilen bitkisel yağların %
75’i yerli üretimle karşılanırken, ilerleyen yıllar
içerisinde yerli üretimin payı hızla azalmış ve
2007/08 sezonunda %29.2’lere kadar gerilemiştir.
ÜLKEMİZDE YAĞLI TOHUM ÜRETİMİNİN YETERLİ
OLMAMASININ NEDENLERİ
1. Günübirlik uygulanan yanlış tarım politikaları,
2. Ürün planlamasının olmaması,
3. Üretimdeki bilgi yetersizliği (Eğitim ve yayın eksikliği),
4. Sözleşmeli tarım modelinin uygulanamaması
5. Yağlı tohumlardaki üretim maliyetlerinin yüksek olması
nedeniyle dış pazar fiyatlarıyla rekabet edememesi,
6. Birim alandaki getirisinin düşük olması nedeniyle,
yetiştirildikleri bölgelerdeki alternatif ürünlerle rekabet
edememesi,
7. Yağlı tohumlara göreceli olarak düşük gümrük vergisi
uygulandığı için, çiftçiye yüksek fiyat verilememekte,
dolayısıyla tahıllarla rekabet edememektedir.
8. Dünya Ticaret Örgütü ile yapılan anlaşmalar gereği, ham
yağ ithalatına getirilen fonların (vergi oranının) düşük veya
muaf tutulmasıdır.
Yapılan araştırmalar göstermiştir ki; palm ve Hindistan
cevizi dışında kalan, yağlı tohumlu bitkilerin tümü, yazlık
veya kışlık olarak ülkemizde yetişebilmektedir. Yağlı
tohumlu bitkilerin üretimi açısından ülkemizdeki mevcut
potansiyelin değerlendirilmesi halinde, hem ülkemizin
gereksinim duyduğu yağ ihtiyacı karşılanmış olacak ve hem
de çevremizdeki ülkelere yağ ihraç etme olanağımız
bulunacaktır.
 SOYA
 Dünya bitkisel yağlı tohum üretiminin %50’si ve bitkisel
ham yağ üretiminin ise % 27’si soyadan
karşılanmaktadır. Tohumlarında % 18-24 oranında yağ
bulunmaktadır. Sarı renkli ve hoş kokulu olan soya yağı;
en fazla margarin olarak tüketilmektedir. Soya yağı insan
gıdası olarak kullanıldığı gibi, sanayide hammadde
olarak da geniş kullanım alanlarına sahiptir.
 Soya tohumlarında yaklaşık % 36-40 dolaylarında
protein bulunmaktadır. Soya proteini, çok değerli amino
asitler içerdiğinden beslenme değeri oldukça yüksek
olup, hayvansal proteinlere çok yakındır. Yağı alındıktan
sonra geriye kalan protein, izole edilmiş proteinler olarak
çok değişik amaçlarla kullanılmaktadır.
SİSTEMATİK VE STOLOJİSİ
Familya: Fabaceae
Cins
: Glycine
Tür
: G. max
kromozom sayısı 2n = 40'dır .
Bitkisel Özellikleri
Soya'nın bitkisel özellikleri 6 ana başlık altında incelenmektedir. Bunlar;
kök, sap, yaprak, çiçek, meyve ve tohumdır.
Kök :Soya kazık köklü bir bitkidir. Soyada ana kök ve yan kökler üzerinde
nodoziteler bulunur. Bunlar Rhizobium japonicum bakterileri tarafından
meydana getirilirler. Bu bakteriler bitki köklerine yerleşerek, bitki öz suyu
ile beslenirler, bu arada havanın serbest azotunu bitki köklerinde
nodoziteler halinde depo ederek, bitkilerin ihtiyaç duydukları azotu
karşılarlar.
Sap: Sap dik olarak gelişmektedir.
Yaprak: Soya yaprağı genellikle 3 yaprakçıktan meydana gelmektedir.
Yaprak koltuklarından çiçek sürgünleri meydana gelir.
Çiçek: Soyada çiçekler; yaprak koltuklarında meydana gelirler ve
baklagil çiçeği yapısındadır. Tek bir soya çiçeğinde; en dışta 5 adet
çanak yaprak, iç kısmında 2 kayıkçık, 2 kanatçık ve 1 bayrak
yaprağından oluşan 5 parçalı taç yaprağı bulunur Taç yaprağın
rengi beyaz veya eflatundur. Ortada 10 adet erkek organ ve bir adet
dişi organ bulunur.
Meyve: Soya'da Meyve fasulye şeklinde olup, üzeri tüylerle kaplıdır.
Tohum: Tohum: Meyve içerisinde meydana gelen tohumlar
yuvarlak, oval veya elips şeklindedir. Genellikle tohum rengi
sarıdır.
TARIMI
Soya yazlık bir bitkidir. Hava sıcaklığı yanında, toprak sıcaklığı da
soyanın büyüme ve gelişmesini etkilemektedir. Soya kısa gün
bitkisidir. Gün uzunluğu arttıkça, çiçeklenme başlangıcı önemli
ölçüde gecikmektedir. Soya'da çiçeklenme için kritik gün uzunluğu
10-12 saat arasında değişmektedir. Bu nedenle, ikinci ürün ekimleri
21 Hazirana kadar bitirilmelidir.
Yağış: Yetişme mevsiminin yaz aylarına rastlaması nedeni ile, soya
bitkisinin suya olan ihtiyacı oldukça fazladır.
Soya toprak isteği bakımından fazla seçici değildir. Pamuk ve
Buğdayın yetiştiği her toprakta rahatlıkla yetişebilmektedir.
Ekim Zamanı: Soya tohumları toprak sıcaklığı 13-15°C'yi bulduğu
zaman normal olarak çimlenebilmektedir.
Bölgemizde ana ürün olarak soya ekimi Nisan ayı ortalarında
başlamakta ve Mayıs ayı sonuna kadar devam etmektedir. İkinci ürün
soya ekimi ise buğday hasadından sonra 1-30 Haziran tarihleri
arasında yapılmalıdır. 21 Hazirandan sonra yapılan ekimlerde, gün
dönümü nedeniyle verimler önemli miktarda düşmektedir.
Normal koşullarda hasat olgunluğuna gelmiş soya bitkilerinde,
yapraklar dökülür, bitkinin sap ve baklaları sararır. Bölgemiz
koşullarında ekim zamanlarına bağlı olarak soya hasatı; 15 Eylül-30
Ekim tarihleri arasında yapılmaktadır.
Soyanın ekiminden hasadına kadar geçen büyüme ve
gelişme devreleri
YERFISTIĞI
Familya :Fabaceae
(Leguminoceae)
Cins
:Arachis
Tür
:A.hypogaea
Yerfıstığı tohumları, çeşitlere göre değişmekle beraber,
% 44-56 oranında yağ içermektedir.
Yerfıstığı yağı; tat ve dayanıklılık özellikleri bakımından
pek çok bitkisel yağdan, daha üstündür.
Yağı çıkarıldıktan sonra geriye kalan küspe, çok
değerli bir yem katkı maddesidir.
Yerfıstığı küspesinde; yaklaşık % 45 ham protein
bulunmaktadır. Bu nedenle, gelişmiş ülkelerde, karma
yemlerin yapımında, bol miktarda yerfıstığı küspesi
kullanılmaktadır.
Yerfıstığı bir baklagil bitkisi olduğu için, bitki
kısımları da çok değerli bir hayvan yemidir.
Yerfıstığı bir çapa bitkisidir. Yetişme süresi boyunca
toprak çapalandığı için, yabancı otlar temizlenmekte ve
toprak havalanmaktadır. Bu nedenle de, iyi bir ekim
nöbeti bitkisidir.
Yerfıstığı yetiştirildiği bölgelerde üreticiye en fazla gelir
sağlayan bir üründür.
Beyaz sinekten ve diğer zararlılardan etkilenmemesi,
Çukurova bölgesi için tarımdaki önemini artırmaktadır.
Buğday hasadından sonra ikinci ürün olarak başarıyla
yetişebildiği için, üreticiye ek bir gelir sağlamaktadır.
BİTKİSEL ÖZELLİKLERİ
Kök : Yerfıstığı kazık köklü bir bitkidir. Ana ve yan kökler üzerinde
çok sayıda Rhizobium (R. trifolii bakterileri tarafından 'oluşturulan
nodoziteler bulunmaktadır. Bunlar ayın zamanda bitkilerin azot
depolarıdır.
Sap: Yerfıstığında sap, gelişme durumuna göre; yatık, yarı yatık ve
dik olarak büyümektedir.
Yapraklar: Yerfıstığında yaprak, bileşik yaprak özelliğinde olup,
dört adet yaprakçıktan oluşmaktadır.
Çiçek: Yerfıstığı bir baklagil bitkisidir. Bu nedenle, çiçek baklagil
yapısında olup, en dışta 5 adet küçük ve alta birleşmiş yeşil renkte
çanak yaprağı, bunun iç kısmında iki kayıkçık, iki kanatçık ve bir
bayrak yaprağından oluşan, 5 adet taç yaprağı bulunmaktadır. Taç
yapraklar genellikle sarı renklidir. Taç yaprakların ortasında ise, 10
adet erkek organ ve bir dişi organ bulunur.
Döllenme: Yerfistığında çiçekler, sabahın erken saatlerinde
açmakta ve döllenmektedir. Çiçek % 99 kendisine döllenir.
Yerfıstığı çiçeği döllendikten sonra yumurtalık sapı uzamaya
başlar. Buna ginofor denir. Toprak yüzeyine doğru uzamaya
başlayan ginoforlar toprak içerisine girer ve orada meyveyi
oluşturmaya başlar.
Belirli bir süre toprak yüzeyine doğru uzayan ginoforlar,
sonunda toprağa ulaşamazlar ise, havada kururlar ve meyve
oluşturmazlar.
Meyve: Ginoforların ucunda toprak içerisine giren yumurtalık
burada gelişerek meyveyi oluşturur. Meyve içerisinde tohumlar
oluşur.
Tohum : Meyve içerisinde 2-4 adet tohum meydana gelir. Tohum
kabuğu da yine çeşit özelliğine göre; açık pembe, saman sarısı,
mor, kırmızı veya kahverengi olabilmektedir.
YERFISTIĞI TARIMI
Sıcaklık: Yerfıstığı tropik ve subtropik bölgelerde yetişebilen
yazlık bir sıcak iklim bitkisidir.
Yağış: Yazlık bir bitki olduğu için yerfıstığının suya olan ihtiyacı
oldukça fazladır.
Yerfıstığı tarımı için en uygun toprak; iyi drene olmuş, gevşek
yapılı, kumlu tınlı, kalsiyumca zengin ve organik maddesi orta
derecede olan topraklardır.
Kışları ılık geçen bölgemizde; turfanda patates, yerfıstığı için iyi
bir ön bitki olmaktadır. Ayrıca, buğday ve arpa hasadından
sonra 2.ci ürün olarak yerfıstığı başarıyla yetişebilmektedir.
Ekim Zamanı: Yerfıstığı ana ürün olarak ekilmek istendiğinde,
toprak sıcaklığının 13-15°C'nin üzerine çıkması gerekmektedir.
Genellikle 10 Nisan-20 Mayıs tarihleri arasında ana ürün
yerfıstığı ekimleri yapılmaktadır.
2. ürün olarak yerfıstığı ekilmek istendiğinde ise, buğday
hasadını takip eden en kısa sürede ekim işi tamamlanmalıdır.
Ekim 25 Haziran’a kadar kesinlikle bitirilmelidir. Ekimde geç
kalınır ise, hasat ve kurutma yağışlı dönemlere sarkacağı için,
zorlaşmaktadır.
Hasat: Ülkemizde tarımı yapılan Yerfıstığı çeşitleri 150-160
günde, hasat olgunluğuna gelmektedirler. Bölgemizde eylül
ekim aylarında hasat edilmektedir.
Kolza (KANOLA)
Kolza: bitkisel yağ kaynağı olarak yağlı tohumlu bitkiler olan
ayçiçeği, soya, pamuk ve yerfıstığı arasında üretim açısından
üçüncü sırayı almaktadır.
Ülkemizde kolza ismiyle bilinen kanola, kışlık ve yazlık olmak
üzere iki fizyolojik döneme sahip bir yağ bitkisidir. Kolza
tohumunda bulunan % 38-50 yağ ve % 16-24 protein ile
önemli bir yağ bitkisidir.
SİSTEMATİĞİ
Kolza Crucifera (Haçlıgiller veya turpgiller) familyasından Brassica
cinsinden Brassica napus ssp. oleifera (n=19) bitkisidir. Ayrıca
Brassica campestris ssp. oleifera türüde bulunmaktadır.
BİTKİSEL ÖZELLİKLERİ
Kolza tek yıllık, yazlık ve kışlık olarak yetişebilen bir bitkidir.
Vejetasyon süresi yazlıklarda 100-120 gün, kışlıklarda 200-250
gündür.
Kök: Kolza kazık köklü bir bitkidir.
Sap: Sapı dik ve kuvvetlidir.
Yapraklar: Bitki de rozet yapraklar ortaya çıkar. Kışı rozet yapraklar
şeklinde geçirir. Rozet yaprakların arasından sap çıkar ve asıl
yapraklar bu sap üzerinde bulunur.
Çiçek: Ana dalın veya yan dalların ucunda tomurcuklar küme halinde
bulunurlar. Gelişme ilerledikce seyrek başak halini alırlar. çiçek
yapısı dörtlüdür. Bir çiçekte dört adet yeşil renkte çanak yaprak, dört
adet sarı renkte taç yapraklar, altı adet erkek organ ve bir dişi organ
bulunur. Kolza genellikle kendine döllenir. % 25 yabancı döllenmede
olabilir.
Meyve: Kolzanın meyvesine kapsül veya harnup gibi isimler verilir.
Harnupların uzunluğu 4-11cm arasında değişir. harnup içerisindeki
bir plasenta zarı ile ikiye ayrılmıştır. Tohumlar bu zar üzerinde
oluşurlar.
Tohum: Tohum rengi koyu kahve-siyah şeklindedir. Küremsi veya
yuvarlak şekildedirler.
TARIMI
Kolza bitkisi kışlık ve yazlık olarak yetiştirilebilmektedir.
Bölgemizde biyolojik yazlık çeşitler kışlık olarak ekilir.
Kolza bitkisi kumlu ve hafif topraklar dışında hemen hemen her toprakta
yetişmektedir.
EKİM ZAMANI:
Ekim zamanı toprak ısısı ile yakından ilgilidir. Çimlenmenin iyi
olabilmesi için toprak ısısı en az 10-12oC olmalıdır.
Kolza ekim zamanı Akdeniz, Trakya-Marmara, Ege, Güneydoğu
Anadolu, Marmara, Orta Anadolu ve Karadeniz Bölgelerinde 15 Eylül-15
Ekim tarihleri arasında yapılmalıdır.
HASAT :
Kolza, Trakya'da 10 Haziran, Akdenizde 10 Mayıstan itibaren kolza
hasadı yapılabilmektedir. Hasat olumuna geldiğinde bitkilerin sap,
yaprak ve kapsülleri tamamen kuruyup sararır, sarı bir renk oluşur.
Tohumda kahverengine dönüşmüştür
Download