Osmaniye İli, Toprakkale İlçesi, Maymunsuyu Köyünde Bakanlığa

advertisement
YAĞLI TOHUMLAR ARAŞTIRMA
ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ
2015 YILI
BRİFİNG RAPORU
OSMANİYE-2015
1. KURUMUN GENEL TANIMI
1.1.Yasal Dayanak
Enstitümüz, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının 03/06/2011 tarihli 639 sayılı
Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile araştırma yetkisi verilen,
ulusal ve uluslararası alanda araştırma yapan Bakanlık kuruluşudur.
06/05/2015 tarih ve 2015/7706 sayılı kararname ile Kurumumuzun ünvanı Yağlı
Tohumlar Araştırma İstasyonu Müdürlüğü iken, Yağlı Tohumlar Araştırma Enstitüsü
Müdürlüğü olarak değiştirilmiştir.
Enstitümüz kuruluş aşamasında olup geçici olarak Osmaniye İli Toprakkale İlçesi
Sazlık Köyü Eski Deve Kuşu Çiftliği adresinde hizmet vermekteyiz. Kuruma ait 2 adet kiralık
araç, 4 adet traktör ve 1 adet iş makinesi (kepçe) bulunmaktadır.
1.2.ENSTİTÜMÜZÜN GÖREVLERİ
Bölgesel Görev Alanı: Osmaniye, Adana, Mersin, Hatay, Kilis, Gaziantep,
Adıyaman, Malatya.
Görev Konuları: Yağ bitkileri, mısır ve toprak su kaynakları;
1. Islah ve yetiştirme teknikleri ile pazar talepleri doğrultusunda yeni çeşit, hat, verim
ve kaliteyi geliştirmek, hastalık, zararlı ve olumsuz çevre koşullarına dayanıklılığı artırmak,
bu görevleri yaparken biyoteknoloji gibi yeni teknik ve teknolojileri kullanarak temel ve
uygulamalı araştırmalar yapmak,
2. Tarımsal mekanizasyon ve bilgi teknolojileri, hassas tarım teknikleri veya erken
uyarı sistemleri ile bitki besleme ve zirai mücadelede etkinliği artırmak, hasat ve hasat sonrası
ürün kayıplarını azaltacak araştırmalar yapmak,
3. Islah çalışmaları sonucunda geliştirilen çeşit ve hatları tescil ettirmek, ıslah
materyalinin devamlılığını sağlamak ve geliştirdiği çeşitlerin elit ve orijinal kademede
tohumluk üretimini gerçekleştirmek,
4. Ürünlerin çeşitlendirilmesi için alternatif ürün araştırmaları yapmak,
5. Görev alanında biyolojik çeşitliliğinin korunması ve sürdürülebilir kullanımının
sağlanması amacıyla, bitkisel genetik kaynakların toplanması, muhafazası, tanımlanması,
gerekli görüldüğünde kültüre alınması ve ıslah programında kullanılması konularında
çalışmalar yapmak,
6. Tarımda suyun etkin kullanımı için uygun yöntem ve teknoloji geliştirmek,
7. Bitki besin maddeleri ile toprak düzenleyicilerin toprak verimlilik ve kalitesine
etkilerini araştırmak ve uygun gübreleme tekniklerini geliştirmek,
8. Görevli olduğu temel bitki gruplarında vejetasyonu izlemek, gözlem yapmak,
gelişim ve hasat dönemlerinde rekolte tahmini de içeren raporlar hazırlayarak karar vericilere,
muhtemel krizleri önleyici önerilerde bulunmaktır.
1.3. ÖNEMİ
Yağlı Tohumlar Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’nün kurulmasındaki sektörel
gerekçe aşağıda tanımlanmıştır:
İçerdikleri yağ, protein, karbonhidrat, mineral maddeler ve vitaminler nedeniyle,
insan ve hayvan beslenmesinde önemli bir yere sahip olan yağlı tohumlar, aynı zamanda,
sanayi sektörü için de önemli bir hammadde kaynağını oluşturmaktadırlar. Sahip oldukları
değerli içerik maddeleri nedeniyle, çok değişik kullanım alanlarına sahiptirler. Yağlı tohumlu
bitkilerin önemi ana başlıklar halinde aşağıda özetlenmiştir.
Yağ Üretiminde Hammadde Olarak Kullanımı
Ülkemizde hayvansal kökenli yağların üretiminin pahalı ve yeterli olmaması
nedeniyle, insan beslenmesi için gereksinim duyulan yağların büyük bir kısmı (%85) bitkisel
kökenli yağlardan karşılanmaktadır. 2007/08 döneminde Türkiye’de toplam 1.756.000 ton
ham yağ üretilmiş; bunun 513.000 tonu yerli tohumlardan ve 438.000 tonu da ithal
tohumlardan elde edilmiş, 805.000 tonu ise ham yağ olarak ithal edilmiştir. Üretilen bu miktar
yağın 1.405.000 tonu iç tüketimde kullanılmış ve 208.000 tonu da ihraç edilmiştir. Geriye
kalan 143.000 ton yağda farklı amaçlarla sanayide kullanılmıştır.
Ülkemizde, yağlı tohum üretiminin yetersiz oluşu, ham yağ üretimini de yetersiz
kılmaktadır. Üretilen ham yağ, iç tüketimdeki gereksinimleri karşılayamadığından, her yıl
yurt dışından binlerce ton yağlı tohum ile birlikte ham yağda ithal edilmektedir. 1980’li
yıllarda 150 bin ton dolaylarında olan ham yağ ithalatı, 1990’da 575 bin ton’a ve 2007/08
yılında ise 1.243.000 ton’a yükselmiştir. 1985’li yıllarda ülkemizde tüketilen bitkisel yağların
% 75’i yerli üretimle karşılanırken, ilerleyen yıllar içerisinde yerli üretimin payı %29.2’lere
gerilemiştir. Sonuç olarak 2007/08 döneminde 438.000 tonu yağlı tohum ve 805.000 tonu da
ham yağ olmak üzere toplam 1.243.000 ton ham yağ ithal edilmiştir. Sadece ham yağ ithalatı
için 2007 yılında 700 milyar dolar dışarıya döviz ödenmiştir. Tohumla birlikte bu rakam 1.6
milyon dolar olarak gerçekleşmiştir (Büyükşahin, 2008).
Karma Yem Üretiminde Kullanımı
Yağlı tohumların içeriğinde bulunan yağın alınması sonucu geriye kalan kısma
küspe denilmektedir. Ham protein oranı bakımından oldukça yüksek değerlere sahip olan
yağlı tohum küspeleri, hayvan beslenmesi bakımından önemli bir yere sahiptir. Dünyada
yaklaşık 200 milyon ton yağlı tohum küspesi üretilmekte ve bu miktarın tamamına yakın
kısmı karma yem üretiminde kullanılmaktadır (FAO;2007). Esansiyel amino asit içeriği
bakımından zengin olan yağlı tohum küspeleri, özellikle, kanatlı hayvan yemlerinin
üretiminde vazgeçilmez konumda olan yem hammaddeleridir. 2008 yılı verilerine göre;
ülkemizde yıllık 10 milyon ton dolaylarında karma yem üretimi yapılmaktadır. Bunun 4.5
milyon tonunu kanatlı yemleri, 5.5 milyon tonunu ise diğer hayvan yemleri oluşturmaktadır
(Anonymous,2008a). Bu nedenle yağlı tohum küspelerine duyulan gereksinim oldukça
fazladır. 2007 yılında ancak 1.792.000 ton yağlı tohum küspesi üretilebilmiştir. Ülkemizde
yağlı tohum üretiminin yetersiz olması nedeniyle elde edilen yağlı tohum küspesi yem
sanayinin gereksinimlerini karşılayamamaktadır. Bu nedenle, her yıl yurt dışından binlerce
ton yağlı tohum küspesi ithal edilmektedir. 2007 yılında; 250 bin ton Soya, 450 bin ton
Ayçiçeği ve 10 bin ton da Kolza küspesi olmak üzere toplam710 bin ton küspe ithal edilmiştir
ve
karşılığında
dışarıya
200
milyon
dolar
(yaklaşık
olarak)
döviz
ödenmiştir
(Anonymous,2008b).
Yağlı Tohumlu Bitkilerin Toprak Verimliliğine Katkısı
Yağlı tohumlu bitkilerden olan soya ve yerfıstığı baklagil bitkisi oldukları için,
köklerinde yaşayan Rhizobium bakterileri sayesinde havanın serbest azotunu toprağa
bağlarlar. Bu şekilde hem kendi gereksinimleri olan azot miktarını karşılarlar, hem de
kendisinden sonra ekilecek bitkilere organik madde ve azotça zengin bir toprak bırakırlar
(Arıoğlu,2007). Yapılan araştırmalara göre; soya bitkisi bir yetişme dönemi içerisinde
yaklaşık olarak 25-30 kg/da azotu, yerfıstığı ise 20-25 kg/da azotu köklerinde yaşayan
Rhizobium bakterileri sayesinde, havadan bitkiye transfer ederler. Biriktirilen bu azotun
büyük bir kısmını kendileri kullanır, bir kısmını da kendilerinden sonra ekilecek bitkilere
bırakırlar. Bu şekilde toprak verimliliğinde süreklilik sağlanmış olur.
Yağlı Tohumlu Bitkilerin Yeşil Yem Olarak Kullanımı
Soya ve yerfıstığı gibi, yağlı tohumlu bitkilerin hasat sonrası artıkları (sap kısımları),
proteince zengin oldukları için, hayvan yemi olarak değerlendirilmektedir. Buğday samanı ile
karşılaştırıldıklarında, besleme değerlerinin daha yüksek olduğu ve hayvanlar tarafından daha
bir iştahla tüketildikleri saptanmıştır. Bununla birlikte soya ve kolza bitkileri yeşil ot, yada
slaj yem olarak kullanılmaktadır. Bu özellikleri nedeniyle de ülke hayvancılığına ayrı bir katkı
sağlamaktadırlar.
Ekim Nöbeti Bitkisi Olarak Kullanımı
Tek yıllık olarak üretilen yağlı tohumlu bitkiler, birer çapa bitkisi oldukları için,
yetişme süresi boyunca toprak çapalanarak havalandırılmakta ve yabancı otlar yok
edilmektedir. Bu nedenle, yağlı tohumlu bitkiler kendilerinden sonra ekilecek bitkilere temiz
ve havalanmış bir toprak bırakırlar. Diğer taraftan, bazı yağlı tohumlu bitkiler kazık köklü
oldukları için, ön bitkiye verilen ve yağışlarla toprak derinliğine doğru yıkanan bitki besin
maddelerinden kolaylıkla yararlanırlar. Bu sayede iyi bir ekim nöbeti bitkisi olarak üreticiler
tarafından tercih edilirler.
Arı Yetiştiriciliğinde Kullanımı
Yağlı tohumlu bitkilerden olan kolza ve ayçiçeği açık döllenme özelliğine sahip
oldukları için arılar tarafından tercih edilen bitkilerin başında gelirler. Her iki bitkinin de
çiçeklenme süreleri, diğer bitkilere göre daha uzundur. Bu nedenle bal arıları tarafından daha
uzun süre nektar kaynağı olarak kullanılırlar. Diğer taraftan, kolza bitkisinin çiçeklendiği
dönemde, bal arılarının nektar toplayacakları başka bitki türü bulunmadığı için, bal arısı
yetiştiriciliği bakımından ayrı bir önem taşırlar. Kolza bitkisinin nektar verimi diğer bitkilerle
karşılaştırıldığında oldukça yüksek oranda (Bazı kanola çeşitlerinde nektar miktarı 0.452
mg/çiçek/gün) olduğu saptanmıştır (Gizlenci ve ark., 2005).
Sanayide Hammadde Olarak Kullanımı
Yağlı tohumlardan elde edilen yağlar, gıda dışında sanayide çok farklı amaçlarda
kullanılmaktadır. Bitkisel yağların en yaygın olarak kullanıldığı sanayi kollarının başında;
sabun, şampuan, deterjan, kumaş boyaları, kozmetik ürünleri, ilaç, inşaat malzemeleri, zirai
ilaç, dezenfektan, plastik, kâğıt, tutkal, matbaa mürekkebi ve cam macunu üretimi
gibi
sanayiler gelmektedir (Arıoğlu, 2007).
Bio-dizel Üretiminde Kullanımı
Yağların katalizatör eşliğinde kısa zincirli bir alkol ile reaksiyonu sonucunda açığa
çıkan ve yakıt olarak kullanılan ürüne bio-dizel denilmektedir. Son yıllarda dünya petrol
fiyatlarında meydana gelen aşırı yükselme ve dalgalanmalar nedeniyle, gelişmiş ülkeler başta
olmak üzere pek çok ülkede petrole alternatif olabilecek yeni yakıt arayışı içerisine girilmiş ve
bu çalışmaların bir sonucu olarak da bitkisel yağlardan bio-dizel üretilmiştir. Fosil kökenli
yakıtların belirli bir süre sonra tükeneceği göz önüne alındığında, bitkisel yağlardan elde
edilen bio-dizelin, gelecekte ne derece önemli bir enerji kaynağı olacağı açıkça görülmektedir.
Bio-dizel kullanımının, normal fosil yakıtlarına göre birçok avantajları olduğu için, kullanımı
her geçen gün artmaktadır. Bio-dizel kullanımı için araçlarda herhangi bir modifikasyonlara
gereksinim duyulmamakta ve her türlü araçta doğrudan yakıt olarak kullanılabilmektedir.
Diğer taraftan, bio-dizel üretimi için harcanan enerji miktarının petrol üretimi için harcanacak
enerjinin %32’si kadar olması nedeniyle enerji tüketimi bakımından da büyük bir tasarruf
sağlanmaktadır. Ayrıca, petrolün araçlarda yakılması sonucu oluşan eksoz gazı, çevreye ve
insan sağlığına pek çok olumsuz etkide bulunmaktadır. Bio-dizel; yenilenebilir olması,
biyolojik olarak bozulması, daha az sera gazı, karbon monoksit, partikül ve hidrokarbon
emisyonu sağlaması ve Kyoto Protokolü ile uyum sağlaması gibi özellikleri ile de avantajlı bir
yakıttır (Aksoy ve ark., 2005). Bio-dizel, karbondioksit eksoz emisyonunu % 80’e kadar
azaltmakta ve petrol esaslı dizelden % 100 daha az kükürt dioksit üretmektedir. Bio-dizel
doğrudan (saf olarak) araçlarda yakıt olarak kullanılabildiği gibi, petrol kökenli dizel yakıt ile
istenilen her oranda tam olarak karıştırılarak da kullanılmaktadır. Bu oran % 5-100 (% 5
Biodizel + % 95 Dizel, % 20 Bio-dizel + % 80 Dizel, % 50 Bio-dizel + % 50 Dizel, %100
Bio-dizel) arasında değişmektedir (Öz, 2006). Bazı ülkelerde, örneğin, Fransa’da; dizel
yakıtlara % 2-5 oranında bio-dizel karıştırmak zorunlu hale getirilmiştir (Kaya, 2008;
Anoymous, 2008c). Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de bio-dizel üretimi ve kullanılması
bakımından büyük gelişmeler olmuştur. Doğrudan veya petrol kökenli dizel yakıtı ile karışım
halinde kullanılan bio-dizelin üretiminde maliyetin % 90’ını yağ oluşturmaktadır. Ancak,
ülkemizde bitkisel yağların üretiminin yeterli olmaması ve yurt dışından ithal edilmesi ve son
yıllarda bio-dizele uygulanan yüksek orandaki ÖTV (Özel Tüketim Vergisi) nedeniyle,
maliyetler artmış ve sürücüler tarafından fazla cazip bir yakıt olmaktan çıkmıştır.
2. YAĞLI TOHUMLAR ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ
2.1. Norm Kadro ve Personel Genel Durumu
ÜNVANI
Merkez Toplam
Tarla Bitkileri
9
9
Bitki Koruma
3
3
Tarım Makinaları
1
1
Tarımsal Yapılar ve Sulama
1
1
Tarım Ekonomisi
1
1
Toprak Bölümü
3
3
Gıda Mühendisi
1
1
Biyolog
1
1
Kimyager
1
1
Laborant
1
1
Ziraat Teknisyeni
1
1
Diğer Teknisyen
1
1
Diğer Tekniker
2
2
Zootekni
1
1
Toplam
27
27
2.2. Personel Mevcut Durumu
ÜNVANI
Merkez Toplam
Müdür
1
1
Mühendis
3
3
Memur
1
1
Geçici İşçi
5
5
Daimi İşçi
1
1
İşçi (4/C)
1
1
Toplam
12
12
3. GENEL TARIMSAL DURUM
3.1. Tarımsal Arazi Varlığı
Osmaniye İli, Toprakkale İlçesi, Maymunsuyu Köyünde Bakanlığa tahsisli bulunan,
115 ada 1 no’lu parsel 30 dekar ve 116 ada 1 no’lu parsel 87 dekar yüzölçümlü araziler ile
Merkez İlçe Alibeyli Mahallesi sınırları içerisinde yer alan 43 ada 65 no’lu parsel 36 dekar
yüzölçümlü taşınmaz, Yağlı Tohumlar Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’ne tahsis edilmiştir.
Osmaniye İli, Cevdetiye Kasabasında bulunan 192 ada 4 parsel, 482 dekar yüzölçümlü arazi
de kurumumuza tahsis edilmiştir.
3.2. İlimizde Üretilen Yağlı Tohumlu Bitkilerin Ekim Alanları (da)
Ürün Adı
Merkez
Bahçe
Düziçi
Hasanbeyli
Kadirli
Sumbas
Toprakkale
Toplam
Mısır (I. Ürün)
104.337
675
1.000
0
160.000
37.472
15.968
319.452
Mısır (II. Ürün)
21.400
450
8.000
0
10.000
7.311
7.550
54.711
Yerfıstığı (I. Ürün)
5.000
375
4.000
0
25.000
5.000
200
39.575
Yerfıstığı (II. Ürün)
27.342
0
10.000
0
15.000
2.250
900
55.492
Yağ. Ayçiçeği (I. Ürün)
22.728
25
200
0
15.000
6.561
5.900
50.414
262
0
0
0
5.000
0
250
5.512
5.100
0
0
0
8.000
0
250
13.350
Susam (I. Ürün)
0
0
0
0
3.000
100
0
3.100
Susam (II. Ürün)
0
0
100
0
5.000
2.500
0
7.600
185.907
1.525
23.300
0
246.000
61.194
31.018
549.206
Soya (I. Ürün)
Soya (II. Ürün)
Toplam (da)
3.3.İlimizde Üretilen Yağlı Tohumlu Bitkilerin Üretim Miktarları
Ürün Adı
Toplam
(da)
Verim
(kg/da)
Üretim
(ton)
Birim Fiyatı
(¨/kg)
Üretim Değeri
(¨)
Mısır (I. Ürün)
319.452
1.447
462.352
0,65
300.528.800
Mısır (II. Ürün)
54.711
806
44.077
0,65
28.650.050
Yerfıstığı (I. Ürün)
39.575
426
16.850
2,90
48.865.000
Yerfıstığı (II. Ürün)
55.492
330
18.314
2,60
47.616.400
Yağ. Ayçiçeği (I. Ürün)
50.414
268
13.490
1,25
16.862.500
Soya (I. Ürün)
5.512
450
2.481
1,05
2.605.050
Soya (II. Ürün)
13.350
350
4.673
1,05
4.906.650
Susam (I. Ürün)
3.100
60
186
5,00
930.000
Susam (II. Ürün)
7.600
47
355
5,00
1.775.000
Toplam
549.206
562.778
452.739.450
NOT: Çizelgelere ait tüm veriler Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı İstatistik Veri
Ağı (İVA) Kayıt Sistemi 2014 yılı 3. tahmin verileridir. TUİK verileri değildir.
Download