Ermenilerden Özür Diliyorum-2

advertisement
ERMENİLERDEN ÖZÜR DİLİYORUM (2)
19.12.2008 günlü ERMENİLERDEN ÖZÜR DİLİYORUM başlıklı yazıya telefon ve
elektronik posta ile görüşlerini bildiren dostlara, okurlara katkılarından ötürü teşekkür
ediyorum.
Yazıya ilişkin en önemli eleştirilerden birisi; “…bunları yapan silahlı bir çete
arkasında dönemin emperyal güçleri var, belki gündüz tarlasında ekin ekiyor
aksam silahlanıp köyleri kasabaları basıyor, ya da sürekli çatışma içindeler. Ama
burada bir milletin (Ermeni), bir milletle (Türk) çatışması durumu yok.”
Bir açıdan bakınca bir milletin bir milletle çatışması yok gibi görünebiliyor. Ancak
olayda geçen bazı ayrıntıları yazmaya bana ayrılan sütunlar izin vermedi. 11 Mart günü Rus
birlikleri Erzurum’u terk ediyor. 12 Mart günü ise Ermeniler 24 saat zarfında o katliamı
gerçekleştiriyor. Evlerden insanları toplamaya başladıklarında mutlaka yanlarında o
mahalleden ermeni komşular var. Anne dedenin evlerine gelen Ermeni Çetecilere annanne
sülalesinin ermeni komşuları evi gösteriyor ve evde kaç erkek ve kaç çocuk olduğunu
söylüyorlar.
Ve ne acıdır ki erkekler alındıktan sonra da Ermeni komşular tamamen boşalan evlere
girerek evlerdeki kıymetli eşyaları talan ediyorlar.
Bizim ailenin 3. kuşaktan bir ferdi olarak bizimle ilgili yaşananları ilk kez ben açıkça
dile getirdim. Çünkü Dünya HALKLARININ KARDEŞLİĞİNE İNANIR ve ŞOVENİZM
DEN de nefret ederiz.
Türk şovenizmi, faşizmi ile verilen savaş adına yakınlarımız değerlerini yitirdiler,
değerleri yitirdik. Türk şovenizmine duyduğumuz nefret adına da bu hususlara çok duyarlı ve
mesafeli yaklaştık. Ancak Faşizmin kavramları ortaktır. Türk şovenizmine gösterilen
duyarlılığın, tepkinin asgarisini, KÜRT, ERMENİ ŞÖVENİZMİNE de göstermek gerekir.
“özür dileyenleri top yekûn küle batırmamalı, gayretlerinin arkasında
hemen hainlik, şerefsizlik aranmamalı”
Tamamen katılıyorum. Ancak olayda bir çifte standart, bir ayrımcılık var.
Çağdaş hukuk anlayışında fikrini açıkça söylemek suç değildir ve o ülkelerin
Anayasalarınca fikir özgürlüğünün teminatı olarak korunur. Ama ne acıdır ki çağdaş hukuk
yapısına sahip olduğunu iddia eden birçok ülke de hukukun eli ayağı, gözü kulağı
ÇARPITILMIŞTIR. Bu ülkeler ERMENİ SOYKIRIMI VARDIR görüşünü korurlar, ancak
Dursun Efendi’nin 5 erkek ferdi ve Ermeni Çetesi 10 ve 11 Mart günleri sadece Erzurum
içerisinde 2350, köyleriyle birlikte 9563 Türk Halkı Ermeniler tarafından SOYKIRIM
AMACIYLA KATLEDİLMİŞTİR ifadesini, böyle bir İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ
KORUMAZLAR.
Download