CİNSEL TACİZ VE CİNSEL SALDIRIYA KARŞI BİRİMLER Üniversitelerde öğrenciler, öğretim elemanları, idari personel, yardımcı personel arasında cinsel taciz ve cinsel saldırı olayları yaşanmaktadır. Üniversitelerin neredeyse tamamında, cinsel taciz ve cinsel saldırı durumlarında bireylerin başvurabileceği kurumsal mekanizmalar bulunmamaktadır. Destek birimlerinin oluşturulmasında, üniversitelerde cinsel taciz ve saldırılarla ve genel olarak cinsiyet ayrımcılığıyla mücadelede zorluklar yaşanmaktadır. Bu konu küçümsenmekte, marjinalleştirilmektedir. Cinsel taciz ve cinsel saldırı konularında çalışmak isteyenler de üniversite yönetimlerinden yeterince destek görmemektedir. Oysa cinsel taciz ve cinsel saldırı kadına yönelik şiddet türlerinden biri olup, İstanbul Sözleşmesinde yer almaktadır. İstanbul Sözleşmesi gereğince bu şiddetle mücadele için öncelikle bütüncül politikalar oluşturulması gerekmektedir. Bu bütüncül politikaları da YÖK ve Yükseköğretim kurumlarının kendi oluşturacakları politika belgeleriyle ortaya koymaları gerekmektedir. Bu yönde ülkemizde atılmış ilk adımı Sabancı Üniversitesi kendi politika belgesiyle göstermiş ve onu Ankara Üniversitesi izlemiştir. Politika belgesi yanında, yine İstanbul Sözleşmesi gereğince, bu şiddetle mücadele yönelik yükseköğretim kurumlarının özel birimler oluşturması gerekmektedir. Örneğin ülkemizde bu yönde birimleri olan üniversiteler Ankara Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesidir. Bu birimler üniversitelerinde bulundukları ortamı başta yaşam hakkı ve kişi güvenliği hakkı güvenceye almak üzere değiştirmektedirler. Örneğin Ankara Üniversitesi Cinsel Taciz ve Cinsel Saldırıya Karşı Destek Birimi kurulduğu yıl olan 2011 yılından günümüze kadar yaşları 18-21 arasında değişen beş kadın öğrencinin Özgecan gibi öldürülmesini engelleyip, öğrencilerinin yaşam haklarını güvence altına almış ve eğitimlerine kişi güvenliğini sağlayarak devam etmelerini sağlamıştır. Bunun dışında birim yine üniversitedeki birçok taciz olayını da engellemiştir. Ancak bu birimlerin işlerini gereği gibi yapabilmeleri için Üniversitede başta Rektör olmak üzere yönetici kadroların desteği ve işbirliği zorunludur. Örneğin şiddete maruz kalana ilişkin güvenlik planının oluşturulmasında yönetici kadroda olanlar da olmak zorundadır. Nisan ayında Ankara üniversitesinde gerçekleşen olayda şiddet mağdurunu korumak için başta Rektör olmak üzere diğer ilgili yöneticiler güvenlik planında yer almıştır. Yine Nisan 2015’te Hacettepe Üniversitesinde gerçekleşen olayla ilgili Hacettepe üniversitesi Rektörü gece yarısı Üniversitesinin bütün birimlerini harekete geçirerek mağdur güvenliğini sağlamıştır. Boğaziçi Üniversitesi acil durum hattı uygulamasını harekete geçirmiş, aydınlatmayı sağlamış, çevrede duyarlılığını sağlamış ve yardım düdüğü uygulamasını başlatmıştır. Bu uygulamalarıyla kampüslerdeki güvenlik konusunda model oluşturmaktadır. Bu üç üniversitedeki birimler sürekli çalışarak, üniversitelerinde cinsel taciz ve saldırı hakkında bilgilendirme faaliyetinde bulunmakta, konferanslar düzenlenmekte ve farkındalığı sağlayıcı broşür, film vb. faaliyetlerde bulunmaktadır. Henüz birimleri olmamasına rağmen, bu yönde çalışmalar yapan ve yönergelerini oluşturan üniversitelerimiz özellikle cinsel taciz ve cinsel saldırıya karşı farkındalık yaratıcı çalışmalar yapmaktadır. Bunlar arasında Anadolu Üniversitesi, Doğu Akdeniz Üniversitesi, Koç Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Mimar Sinan Üniversitesi ve Sabancı Üniversitesi yer almaktadır. Ülkemizde cinsel taciz ve cinsel saldırıya karşı çalışmak isteyen üniversitelerin sayısı gittikçe artmaktadır. Bunlar arasında çalışmalara başlayan Bilgi Üniversitesi, Galatasaray, İstanbul Üniversitesi, Osmangazi Üniversitesi, İzmir Dokuz Eylül, İzmir Ekonomi, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi sayılabilir. Kurumsal düzenlemenin zorunluluğu, sadece hukuken değil, artan üniversitelerimizin sayısı karşısında da bir zorunluluk olarak karşımıza çıkarmaktadır. Yukarıda kısaca belirtilen iyi uygulamalar, cinsel taciz ve cinsel saldırının bütüncül politika ve oluşturulacak özel birimlerle önleneceğini göstermektedir. Mevcut olan durumda, cinsel taciz ve saldırının üstünün örtüldüğü, soruşturma konusu yapılmadığı görülmektedir. Bu da kurumsal düzenlemenin gerekliliğini ortaya çıkarmaktadır. Ayrıca YÖK personel ve öğrenci disiplin yönetmeliklerinin de acilen değiştirilmesi gerekmektedir. Zira personel yönetmeliği cinsel taciz ve cinsel saldırıyı açıkça suç olarak tanımlamamaktadır. Öğrenci disiplin yönetmeliği de sadece cinsel tacizi suç saymakta ve yaptığı düzenleme de Türk Ceza Kanuna aykırılık göstermektedir. Bu durumları önlemek ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden, her türlü ayrımcılık ve şiddetten arındırılmış bir üniversite ortamı yaratılmak YÖK ve YÖDAK başta olmak üzere bütün yüksek öğretim kurumlarının görevidir. 1.TOPLUMSAL CİNSİYET. EŞİTLİĞİ DERSİNİN ZORUNLU DERS OLARAK MÜFREDATA EKLENMESİ GEREKMEKTEDİR -.Ders İçeriğinde cinsel saldırı, cinsel taciz ve toplumsal cinsiyete dayalı mobbingin konu olarak işlenmesi -.Ders ile ilgili ortak materyal belirlenmelidir. Dersin tüm üniversitelerde ortak bir müfredatı olmalıdır. Bu müfredatı hazırlayacak olanların toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda Türkiye çapında uzman kişilerden oluşması gereklidir. -Dersin içeriğinin oluşturulmasında öğrencilerle işbirliği yapılmalıdır. 2.YÖK VE YÖDAK CİNSEL TACİZ VE CİNSEL SALDIRIYA KARŞI BÜTÜNCÜL POLİTİKASINI GÖSTEREN BELGELER OLUŞTURULMASINDA ÖNCÜLÜK ETMELİDİR. 3. CİNSEL TACİZ VE CİNSEL SALDIRI KONUSUNDA YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARININ TAMAMINDA FARKINDALIK SAĞLAYACAK ŞEKİLDE EĞİTİM ÇALIŞMALARI YAPILMALI, -Eğitimin verilmesi: YÖK (ve YÖDAK) tarafından ulusal işbirliği bağlamında bütün yükseköğretim kurumlarında bu konuda çalışan öncü üniversiteler tarafından eğitici eğitimi yapılmalıdır. -Eğitim alacaklar: Öğretim elemanları, öğrenciler, idari personel, alt işverenler, güvenlik görevlileri, üniversitenin hizmet aldığı diğer kurum çalışanları -Eğitimin içeriği: Kavramların tanımlanması, cinsel taciz ve saldırı ile ilgili örnekler verilmesi, yaratıcı drama kullanılması, film gösterimi yapılarak farkındalık sağlanmalıdır. Eğitimde cinsel taciz ve saldırı ile karşılaşan kişilerin neler yapabileceği, cinsel taciz ve saldırıda bulunulması durumunda karşılaşılacak disiplin müeyyideleri belirtilmelidir -Eğitici Eğitimlerinde dikkat edilmesi gereken noktalar: En fazla 25 kişilik gruplara eğitim verilmesi, yapılandırılmış interaktif eğitimler olmalı, yapılan eğitimlerle ilgili “etki analizi” yapılmalı, eğitimler sürekli olmalıdır. YÖK düzenli aralıklarla üniversitelerden bu konuda geri bildirim isteyecektir. Eğitimlere katılım gönüllü olmalıdır. YÖK bu katılımı teşvik edici önlemler almalıdır. -Eğitici eğitimini verecek birimlerindekiler olmalıdır. olanlar: Öğretim elemanları ve üniversitelerin ilgili -Yüksek öğretim kurumları kendi bünyelerinde yer alanlara, bu konuda farkındalık yaratacak şekilde çalışmalar yapmalıdır. Bu çalışmaları yüksek öğretim kurumlarında oluşturulacak olan cinsel taciz ve cinsel saldırıya karşı destek birimleri koordine edecektir. Bu çalışmaları eğitici eğitimi sertifikası olanlar, kadın araştırma merkezleri, ilgili anabilim dalları, ve ilgili araştırma merkezleri ve birimleri yapacaktır. 3. YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARINDA CİNSEL TACİZ SALDIRIYA KARŞI DESTEK BİRİMLERİ KURULMALIDIR VE CİNSEL YÖK hazırlayacağı bir yönetmelikle yükseköğretim kurumlarında cinsel taciz ve cinsel saldırıya karşı destek birimlerinin kurulmasını zorunlu kılmalıdır. Bu birimlerin asgari şu özellikleri taşımalıdır: -Bu birimlerde yer alan kişiler bakımından toplam kadın sayısı erkek sayısından az olmamlıdır -Bu birimlerde yer alanların toplumsal cinsiyet eşitliği bakış açısına sahip olmalı ve haklarında cinsel taciz ve saldırı soruşturması açılmamış olmalıdır. -Güven, gizlilik ve özen gösterme ilkelerine göre birimler çalışmalıdır. -Birimlere ulaşılabilirlik ve bilinebilirlik sağlanmalıdır. -Birimler ikincil mağduriyeti önleyecek şekilde çalışmalı ve şiddete uğrayan merkezli hareket etmelidir -Birimler şiddete uğrayana hukuki, psikolojik, tıbbi, barınma, ekonomik, güvenlik ve sosyal destek vermelidir. Bunun için de birimlere bütçe ayrılması zorunludur. -Birimlerde uzman olarak sosyal hizmet uzmanı ve psikolog/psikolojik danışmanın olması zorunludur. Birimlere bunun için kadrolar verilmelidir. -Birimler Kadın Araştırma Merkezleriyle işbirliğinde çalışacakları için Kadın Araştırma Merkezlerinin statüsü güçlendirilmeli ve gerekli bütçe sağlanmalıdır. -Birimlerdeki sorumlular, idari görevli sayılmalıdır. -Birimin yönetim kurulu toplam üyesi en az beş kişi olmalıdır. -Birimler yükseköğretim kurumlarının “kadın dostu çevre” haline gelmesi için gerekli çalışmaları yapmalıdır. -Birimler cinsel taciz ve saldırıyla ilgili farkındalık sağlayacak etkinlikler, projeler yapacak, eğitim materyalleri hazırlayacaklardır. -Birimler kendilerine yapılan başvuruları ivedilikle dikkate almalıdır. -Birimler yükseköğretim kurumunda cinsel şiddet ve tacizle ilgili mevcut durumu saptayacak çalışmalar yapmalı ve birim bu çalışmaları kendisine ayrılan bütçeden karşılamalıdır. -Birimler arabuluculuk yapamaz. -Birimler kadın beyanı esastır ilkesinden hareket ederek çalışmalarını yapar. 4. YÖK TÜRKİYE ÇAPINDA YÜKSEK ÖĞRETİM KURUMLARINDA CİNSEL TACİZ VE CİNSEL SALDIRI ATLASINI ÇIKARMAK İÇİN GEREKLİ ÇALIŞMAYI YAPMALIDIR. 5.YÖK YÜKSEK ÖĞRETİM KURUMLARININ İDARİ YÖNETİCİLERİNİN GÖREV TANIMINDA CİNSEL TACİZ VE CİNSEL SALDIRIYI ÖNLEME FAALİYETLERİNE YER VERMELİDİR. 6. DİSİPLİN YÖNETMELİKLERİ PERSONEL YÖNETMELİĞİ -Cinsel taciz ve cinsel saldırının personel disiplin yönetmeliğinde açıkça suç olarak belirtilmeleri ve açık bir şekilde tanımlanmaları zorunludur. Bu tanımlar yapılırken İstanbul Sözleşmesi ve Türk Ceza Kanunu temel alınmalıdır. -Cinsel taciz ve cinsel saldırı suçlarının gerektiği şekilde takip edilip soruşturulmasının engellenmesi de ayrı bir disiplin suçu olarak belirtilmelidir. -Cinsel saldırıda bulunma suçunun (tecavüze teşebbüs veya tecavüz) cezası görevden çıkarılma olmalıdır. -Cinsel taciz suçunun müeyyidesi, en az görevden uzaklaştırmadan başlamalıdır. Terfi ve idari görev verilmemesi, danışmanlıktan el çektirme ve görev yerinin değiştirilmesi müeyyideler arasında yer almalıdır. -Cinsel taciz ve cinsel saldırıyla ilgili soruşturma yapılırken aşağıdaki ilkelere göre hareket edilmelidir: a.Kadın Beyanı Esastır b.İkincil Mağduriyete Yol Açmama c.Gerekli Özeni Gösterme ÖĞRENCİ YÖNETMELİĞİ -Cinsel saldırı suçunun müeyyidesi (tecavüz veya tecavüze teşebbüs) öğrencilikten çıkarılma olmalıdır. -Cinsel tacizde bulunan öğrencinin müeyyidesi kınamadan uzaklaştırmaya kadar olmalıdır. -Cinsel taciz ve cinsel saldırıyla ilgili soruşturma yapılırken aşağıdaki ilkelere göre hareket edilmelidir: a.Kadın Beyanı Esastır b.İkincil Mağduriyete Yol Açmama c.Gerekli Özeni Gösterme 7.TOPLUMS AL CİNSİYETE DAYALI MOBBİNG -Disiplin yönetmeliklerine mobbingin suç olarak eklenip, açıkça tanımlanması zorunludur. -Yüksek öğretim kurumlarında mobbingle ilgili çalışan kurumların toplumsal cinsiyete dayalı mobbing konusunda çalışma yapmaları zorunlu hale getirilmelidir. -Yüksek öğretim kurumlarında idari görev yapanların toplumsal cinsiyet ayrımcılığına dayalı mobbing konusunda farkındalıklarının arttırılması zorunludur. Görev tanımlarında toplumsal cinsiyete dayalı mobbingi önleyici şekilde faaliyette bulunmak yer almalıdır.