EKONOMİ SERVİSİ HABER MERKEZİ’NE İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası 29 Nisan 2009 BASIN BÜLTENİ 2008 yılında dış ticaret hacmi geriledi Küresel kriz İnegöl’ü de etkiledi Türkiye’nin önemli üretim merkezlerinden İnegöl’ün ihracatı bir önceki yıla göre yaklaşık 150 milyon dolar geriledi. İnegöl ihracatında gerilemeye rağmen 2008 yılında yaklaşık 236 milyon dolar dış ticaret fazlası vererek kendine ait rekoru yine kırdı. İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası (İTSO) ilçenin 2008 yılına ait ‘Dış ticaret’ verilerini açıkladı. İTSO Başkanı Metin Anıl ABD’den başlayarak hızla bütün dünyayı etkisi altına alan küresel krizin etkilerinin özellikle 2008 yılının son çeyreğinde hissedildiğini söyledi. İnegöl’ün 2008 yılına ait ‘Dış ticaret’ verilerini açıklayan Metin Anıl, “Küresel kriz maalesef her geçen gün etkisini arttırıyor. Nitekim 2006 yılında yaklaşık 609 milyon, 2007 yılında ise yaklaşık 700 milyon dolar olan ihracatımız 2008 yılında büyük bir düşüş yaşarak yaklaşık 548 milyon dolar düzeyinde gerçekleşmiştir” diye konuştu. Anıl açıklamasında İnegöl’ün daha önceki yıllarda olduğu 2008 yılında da dış ticaret fazlası verdiğini belirterek, “2007 yılında yaklaşık 457 milyon dolar olan ithalatımız da biraz gerileyerek yaklaşık 313 milyon dolar düzeyinde gerçekleşti. Böylece her yıl olduğu gibi İnegöl olarak dış ticaret fazlası vermeyi bildik” dedi. Sektörlere göre ihracat rakamlarını da açıklayan Metin Anıl 2008 yılında ilçede 320 firmanın ihracat yaptığını belirtti. Metin Anıl tekstil sektöründe üretim yapan 24 firmanın 304 milyon, mobilya sektöründe üretim yapan 241 firmanın 103 milyon, orman ürünleri sektöründe üretim yapan 15 firmanın 73 milyon, gıda sektöründe üretim yapan 7 firmanın 25 milyon, kimya sektöründe üretim yapan 7 firmanın 17 milyon, oto yan sanayinde üretim yapan 3 firmanın 17 milyon, makine ve metal sektöründe üretim yapan 9 firmanın 1milyon ve muhtelif sektörlerde üretim yapan 7 firmanın da 4 milyon dolar düzeyinde ihracat gerçekleştirdiğinin altını çizdi. Metin Anıl 2008 yılında ilçede 49 firmanın da ithalat yaptığını belirtip bu firmalardan tekstil sektöründe faaliyet gösteren 1 firmanın 158 milyon, orman ürünleri sektöründe faaliyet gösteren, 8 firmanın 115 milyon, oto yan sanayi sektöründe faaliyet gösteren 3 firmanın, 17 milyon, kimya sektöründe faaliyet gösteren 3 firmanın 13milyon, mobilya sektöründe faaliyet gösteren 10 firmanın 3 milyon, gıda sektöründe faaliyet gösteren 3 firmanın 3 milyon, makine ve metal sektöründe faaliyet gösteren 3 firmanın 494 bin, ve muhtelif sektörlerde faaliyet gösteren bir firmanın da 368 bin dolarlık ithalat yaptığını kaydetti. Anıl ithalattın ağırlıklı olarak makine yatırımı ve kısmen de ham madde ithalatı olduğunun altını çizdi. “Reel sektör yaşatılmalı” İnegöl’ün yıllardır sürekli olarak ihracatının arttığını ifade eden Metin Anıl 2008 yılındaki gerilemenin en önemli nedeninin küresel kriz olduğunu belirtti. Anıl İnegöl’ün ihracatını ağırlıklı olarak AB ülkelerine yaptığını kaydeden Anıl, “Maalesef gelişmiş ekonomilerdeki daralma İnegöl’e de doğrudan yansıdı. Biz uzunca bir süredir ekonomideki daralmaya dikkat çekiyoruz. Ekonomi yönetiminin reel sektöre çok acil yeni tedbirler alması gerekiyor” diye konuştu. Üretim yapan KOBİ düzeyindeki işletmelerin en önemli sorunun finans olduğunu anlatan Metin Anıl finans için kredi bulmak kadar halkın alım gücünün arttırılması da gerektiğini belirterek şunları söyledi: “İç piyasada çok ciddi bir daralma var. Bir yandan ekonomideki daralma nedeniyle yaşanan işten çıkarmalar, diğer yandan sabit gelirlilerin düşen alım güçleri nedeniyle iç piyasada yeterli tüketim yapılamıyor. Yıllarca enflasyondan şikayet ettik. Ancak gördük ki ekonomideki tek sorun enflasyon değil. Şu anda ekonomimizde bir durgunluk yaşanıyor. Bunu tıkanıklığı aşmak için çalışanların aylık gelirlerinin arttırılması gerekiyor. Hükümetin çalışanlara karşılıksız alışveriş çeki dağıtması ve çalışanlar ile emeklilerin maaşlarının bir miktar arttırılması bir çözüm olabilir. Otomotiv, beyaz eşya, mobilya ve kısmen de konutta yapılan ÖTV ve KDV indirimleri piyasalarda büyük bir hareketlilik yaşattı. Bu hareketlilik diğer sektörlere de yansıtılmalı. Reel sektörü ayakta tutmak zorundayız. Türkiye dünya üzerinde 17. büyük ekonomidir. Reel sektöre gereken destek verilirse önümüzdeki süreçte ekonomimiz daha da büyüyecektir. Ama bunun için müteşebbislerimize sahip çıkmak zorundayız. Merkez Bankası’nın yaptığı faiz indirimleri olumlu gelişmelerdir. Yapılan indirimlerin bankalar tarafından da hızla reel sektöre yansıtılması gerekli. Bankalar reel sektöre kredi musluklarını açmalıdır. Çünkü reel sektör olmazsa finans sektörü zaten ayakta kalamaz. Bankaların son yıllarda artan karlarını göz önüne aldığımızda reel sektöre yeterince eğilmediklerini söyleyebiliriz. Elbette her sektör kar etmek ister. Ama reel sektör olmadan finans sektörünün ayakta kalması mümkün değildir. Bunu unutmamak gerekir.” Bilgi İçin: İbrahim ÇOBAN 0 532 2987 65 29