III.BÖLÜM AVRUPANIN OLUŞUMU ve TÜRKLER 1)GERMENLER Germenler hakkındaki ilk bilgiler onların Avrupaya göç ederek Baltık denizi sahillerine yerleşmelerinden uzun yıllar sonra, Romalı ve Yunan tarihçiler tarafından kaleme alınmıştır..Baltık sahillerindeki yaşamları süresinde kendileriyle ilgilenmeyen tarihçiler,onların güneye yönelerek , Tuna yı aşıp Akdeniz sahillerine kadar ulaşmalarından sonra , doğabilecek tehlikeyi fark ederek araştırmalarını genişletmişler ve onlar hakkındaki topladıkları bilgileri yayınlamışlardır. . Tacitus ve Sezar bu çalışmaların öncüleri olmuşlardır . Tarıma elverişli araziye olan gereksinmeleri ve daha iyi beslenebilecekleri topraklara yerleşerek kendilerinin ve hayvanlarının beslenmelerini sağlamak için devamlı olarak güneye göç etmişler ve daima barışçıl yolları seçerek Romalılardan kendilerine uygun arazileri göstermelerini taleb etmişlerdir. 2 ) K İ M B E R L ER ve T ÖT O N L A R: enmiş yerleştikleri Baltık denizi sahillerinden Tuna nehrine doğru yönelmişler, aynı zamanda askeri güçlerini güçlerini birleştirerek daha etkili duruma gelmişlerdir..Roma imparatorluğunun bölünmesi ve askeri gücünü büyük ölçüde kaybetmesi, onlara Germen kabileleri ile daha iyi geçinmeleri gerektiğini göstermiş bir kısım kabileler göçerlikten yerleşik toplumlar haline geçerek uygarlaşma yoluna girmişlerdir.Her iki Roma imparatorluğuda Germenlerden Asker savaşcı olarak yararlanma yolunu Kimberler Schleswig Holstein ve jirland ve doğu Friz adaları sahillerinde yerleşmiş bulunuyorlardı,aynı şekilde kuzey sahillerinde oturan Tötonlar ve kuzey friz adalarında ikamet eden Ambrenler le müttefiktiler.Bu kavimler kendilerine daha iyi bir yaşam,hayvanları için beslenme olanağı sağlayabilmek için güney yönüne göç etmeye başladılar.Zira Kuzey denizinde sıklıkla görülen ve katlanabilinmesi çok zor olan iklim şartları ve fırtınalar yaşamlarını olumsuz yönde etkiliyor ve yiyecek bulmakta zorluk çekiyorlardı.Onlar daha önce kimsenin yerleşmediği veya az yerleşimli bölgelere , Elbe nehri boyunca yayıldılar, Bohemya bölgesindeki direniş nedeni ile Tuna nehrine doğru Keltlerin bulunduğu bölgenin kuzeyine yerleştiler.Bu bölge Romalıların ilgi alanı olduğundan çatışma kaçınılmazdı.Romalılar onları kendi gözetimlerinde kuzeye sürdülerse de Neumark yakınında Steinmark da yapılan savaşı Kimberler kazandı. Kuvvetli fırtına ve yağmur Roma ordusunu tamamen yok olmaktan kurtardı.Kimberler bu zaferi kullanamadı ve kuzey batıya yöneldi. Alpler üzerinden Main yakınında Tuna ya erişti. Orada güneyden gelen Tötonlar la karşılaştı. Onlarla ve keltlerin bir kolu olan Helvetlerle birleşerek Rhöne üzerinden kıyı boyunca Galya ya yöneldi. Roma ordusu ile karşılaştı. Kendilerine sulh içinde yaşayabilecekleri bir yerleşim alanı gösterilmesini istediler. Ancak bu istekleri çok sert ve düşmanca karşılandı.Oluşan çatışmada Roma ordusu kuşatıldı ve mağlup edildi.Kimberler önceki deneyimlerinden ders almamış olarak arazi istekleri için Roma Senatosuna baş vurdu. Talepleri tekrar kabul edilmeyince ;Tötonlar Galya ya, Kimberler Preneleri aşarak İspanya ya yöneldiler.Roma ordusu bu arada modernleşti ve orduda düzenleme yaparak silahlandı. Ordunun başına C.Marius getirildi.Germenler bu arada tekrar birleştiler iki ayrı gurup halinde Tötenler Ambronlar,Seealplerine Kimberler ,Tigurinler kuzey Alplerin geçitlerine ve Po ovasına yerleşmek için hareketlendiler.Marius Alp geçitlerinde onları yakalayarak yok etti. Aynı şekilde Kimberler Bremen geçidinden Po ovasına doğru ilerlemek isterken kırılarak sonları geldi(Vercellae) M.Ö 101 ve 102 Gerek C.Julius Caesar gerekTacitus kitaplarında bu olayları aksettirmişlerdir. Uzun süren bir sessizlik döneminden sonra Hudutlarındaki güvenliği sağlayamayacaklarından korkan Romalılar katı bir savunma önlemini yaşama geçirmeyi denedi.İmparator Vespasion(69 - 79)güvenli olmayan eski hudut çizgisini Tuna ile Ren arsında kısalttı. Şimdiki güney batı Almanya hududu Neckar çizgisine bağladı.’Der Limes’ adı verilen bu hudut sonraki krallar tarafından yeniden düzenlendi. Son olarak Antonius Pius(138 - 161)Roma ordusunun ana kuvvetlerini Ren nehri batısında bir araya getirdi.Mainz karşı sahile kuvvetli bir köprü ile bağlandı. MARKOMEN HARBİ:Germen tehlikesini daima ensesinde hisseden Roma önlemlerini artırıyordu.İmparator Marc Aurel( 161 – 180) gönüllülerden acele bir ordu oluşturdu, Onu sklaven ve Gladiatörler le takviye etti. Tuna üzerinde başlatılan yoğun Savaşta önce Markomannlar sonra Guaden ler teslim oldu. Teslim olan inatçı germenler Tuna güneyine yerleştiler. Araziler satın aldılar.Buna karşılık olarak harp görevi yapmayı kabul ettiler. Önce Tuna güneyine sonra Böhmen,Maehren ve kuzey Macaristan a yerleştiler.Alamanlar Ren nehrini geçerek kuzey Ren bölgesine yerleştiler.Franklar ise Lahn ile Sig nehirleri arsasında bulunan bölgeye geldiler. Şehirler kendilerini korumak için surlar inşa etmeye başladılar.Aşağı Tunaya ise Gotlar yerleşti . 3 ) GERMEN KABİLELERİ . Kimber ve Tötenlerin yok edilişlerinden Tacitusa göre takriben 200 sene sonra Baltık sahillerinde Germen kabileleri görülmeye başlandı Bunlar da Orta Avrupa nın Baltık sahillerinden ve güney İskandinavya dan kök almışlardı. Etnik yapılarını dil tayin ediyor.Indogermen dil gurubu içersinde yer alıyorlardı.Germenlerin geniş ölçüde tarifini TACİTUS yapmıştır. Yerleşme yerleri ve kültür alanı olarak Ren nehrinin doğusunda Weichsel batısında , kuzeyde Baltık denizine güneyde Tuna ve Moldau ya yayılan bır hudut belirtmiş, Ancak İskandınavya dan bahsetmemiştir.Germenlerin çeşitli boyları bulunmaktadır. Kuzey denizi Germenleri: Angeln,Chauken Friesen,Saksen,Warnen olarak gösterilir Büyük kök SAKSEN dir. Ren Weser germenleri:Angrivarier,Bataver Brukterer,Chamaven,Chatten,Sigambrer Tenkterer vs olarak gösterilir ancak büyük kök FRANKLAR dir SUEBEN: Suebisch(Şvebiş)Elbgerman gurup,3.yy da Alamanen oluşmuş bunlar markomannen ve diğer köklerle birleşip BAYERN ı oluşturmuştur.Hermundern Thüringer bir grup Alanen ve Vandallar ile 406 da Ren i geçerek İberik yarımadasına ulaşmış, orada Portekizi oluşturmuştur.Langobarden veya Lombardie diğer germen guruplarınıda içlerine alarak önce Pannonien sonra 506 yılında İtalyayı işgal ettiler. Kuzey Germenler:Yutişen(Jutischen) yarımadadası ve İskandinavya nın güneyinde ASTİER SUİONEN(İsveçliler)Dil olarak indiş ve skandinaviş boyları kabul edilir Geçiş bölgesi olarak Angeln ve Jüten olurlar ve Danimarka İsveç ve güney Norveç i oluştururlar. Oder Warrthe germenleri:Burgunder,Lugier,Vandallar güney Polanyada yer alırlar. Weichsel germenleri:Tacitis tarafından değinilmemişlerdir Franklar Gotlar ve Burgundlar la ilişkili olabilirler .ARİOVİST:.Ariovist sezar zamanında başarılı bir asker ve devlet adamı idi Sakson ordusunun kıralı idi ,Keltli Sequaner kendisinden yine Keltli olan Haeduei karşı yardım istedi Ariovist 15000 kişilik ordusu ile kuzey Ren bölgesinde Haeduei mağlup etti.SEZAR Süben kralını Mülhausende korkunç bir yenilgiye uğrattı(M.Ö 58) çok küçük bir gurup ancak Elsass a geri dönebildi. Ren Roma kırallığı ile germenler arasında hudut olarak kaldı.Augustus un damadı AGRİPPA Ren nehrinin batı kısmına yerleşti .Sonra İmparator Cladius un eşi 48 yılında germenlere karşı Colonia(KÖLN) şehrini inşa ettirdi Batının Germenlere karşı koruma önlemleri olarak onları güneye doğru göçe zorladı.İmparatorluk vilayetleri Drusus ve Tiberius u işgal ettiler.İmparatorluk hududu Tuna nın güneyinde Alplere kadar çekildiler.Romalılar daha sonra Germenleri Elbenin doğusuna sürdüler Kuzey denizi ile main, REN ve Elbe civarındaki bütün Germenler Roma idaresi altında toplandılar.Roma baskısı ile Main bölgesinde yerleşik Markomann kırallığı Marbot yönetiminde Böhmen ve Maehren e nakletti ve daha önce göç eden Keltli Bojerin terkettiği arazilere yerleştiler.Daha evvel de değindiğimiz gibi Roma Markomann krallığına hücum ederek onları mağlup ettiysede, balkanlarda isyan başladığı için SULH istemek zorunda kaldı. Uzun süren bir sessizlik döneminden sonra Romalılar katı bir savunma hazırladılar hudutların güvenliğini sağlamayı ön planda düşündüler. Yukarda da değindiğimiz gibi İmparator vespasion(69-79)uygun olmayan hudut çizgisini(Tuna ile Ren arsında)kısalttı.Şimdiki güneybatı Almanya ve Neckar çizgisini esas alarak LİMES denen hudut çizgisini savunma çizgisi olarak kabul etti.Bu hudut askerler tarafından uygun görülmüştü, Sonraki krallar bu çizgiyi Karadeniz e kadar uzattı.Antonius-Pius(138161)*Roma ordusunun gücün Ren nehri batı sahiline yerleştirirken Mainz de karşı sahille bağlantılı stratejik bir köprü inşa ettirdi.. Germen kabileleri devamlı bir arama içersinde idi Alamanlar Ren nehrini geçerek Ren ile Tuna arasındaki LİMES i bozdular Kaleleri tahrip ettiler yukarı Ren bölgesine yerleştiler.FRANKLAR ise Lahn ve Sieg nehirleri arasındaki bölgeyi zorladılar.Bugüne kadar huzurlu yaşıyan şehirler oluşabilecek saldırılara karşı korunma önlemi olarak çevrelerini kale duvarları ile güçlendirdi, .Aşağı Tuna da ise Gotlar kendilerini gösterdiler.Batıya hareket edenler arkadan zorlıyan kabilelerin etkisi ile yeni devletçikler oluşturdular 4 ) GERMENLERİN YÜKSELİŞİ veAVRUPADAKİ ETKİLERİNİN ARTMASI Germen kabileleri ,Tek olmaktansa birleşerek kuvvetlenmenin gereğine inanarak önemli halk toplulukları oluşturdu,. FRANKLAR,ALAMANLAR,Türingenliler ve SAKSONYALILAR. M.Ö 1000 ile M.S 1000 yılları arasında başlangıçtaki küçük halk guruplarının göçleri zamanla kartopu gibi büyüyerek Roma imparatorluğunu tehdit etmeye başladı.Göç ün yönü daima Akdeniz uygarlığı yönünde gelişti.Önce Dorlar, Peleponnese sonra Keltler Roma ve Anadolu ya Kimberler ve Tötenler kuzey İtalyaya Markomannlar Limesin güneyine göçerlerken Normannlar Britanya Irlanda Kuzey Afrika ve aşağı italyaya Göçtüler.Germen gurupların öncelikli göç nedeni hiçbir zaman yağmalama hırsızlık değildi,onlar iklim şartlarının elverişsizliği kuzey denizindeki fırtınalar nedeni ile kendilerini ve hayvanlarını besleyebilecekleri verimli ve yaşamaya uygun yurt edinmek istiyorlardı. Roma işgalinden önce Germenlere komşu KELTLER Romalılarla yakın ilişki sonucu kültürlerini geliştirmişler ve Roma ile bütünleşmişlerdir. Bunun sonucu dillerini Fransa topraklarında kaybetmişlerdir.GERMENLER ise herhangi bir kültürel birim oluşturmamalarına karşın dillerini ve kimliklerini kaybetmemişler ve keltlerin akibetine uğramamışlardır.Romalılarla yüzleşme onların kendilerini tanımalarına olanak sağlamış kabileden kabileye değişik olmak üzere Roma kültürüne erişmeyi denemişlerdir . Fakat bütün Germen kabilelerinde Toplum ve devlet düzenine erişebilme uğraşı zamanla gelişmiştir.. Alman tarihinin başlaması daha çok Alman halkının oluşması ile bağlantılıdır.Alman tarihinin oluşmasında Roma imparatorluğunun zayıflayarak bölünmesi ve halkların göçü çok önemli etken olmuştur.Bunda özellikle Orta Asyadaki kuraklık nedeni ile Türk asıllı göçmenlerin Avrupa topraklarına saldırmaları büyük rol oynamıştır. Germen halklarının uygar Roma imparatorluğu ile karşılaşması , tarihleri hakkında bilgi sahibi olmayan köylü ve barbar halkın kendilerini tanımalarına olanak vermiştir.Onlar bu suretle dünya tarihindeki yerlerini ve istikballerini Roma ile ilişkileri sonucu eğitilerek kazanmışlardır.Roma ise onlarla bütünleşerek göçler alarak yaşamını sürdürebilmiştir, Hristiyan kimliklerini onlarla paylaşarak kültürel bütünleşmeleri sağlanabilmiştir Değişim daha çok eski Roma tarihi ve kültürünün kabulü yönünde olmuştur.Germen halkı ne tam bir Germen kalabilmiş nede bir Romalı olabilmiştir.Hunlar bu gelişimin oluşmasında Germenlerin sırtında bir kamçı etkisi göstermiştir Süvari ve iyi eğitilmiş disiplinli askerler olarak germenlerin daha önce yerleşmiş oldukları yerlere gelerek dalga dalga korkuyu yaydılar korkuyu bir silah olarak kullanarak fırtına gibi batıya doğru yayıldılar.Acımasız askerler halkı ya vergi vermeye zorluyor yada onlara harp görevi veriyordu... 5 ) TÜRK GÖÇMENLERİN AVRUPA TOPLUMUNUN GELİŞMESİNDEKİ ROLLERİ: Türklerin göç hareketleri tarih öncesi çağlarda başlamış. ortaçağın sonlarına kadar sürmüştür.Bu dönem içinde birçok Türk boyu ORTA ASYA ,dan hazar denizi kuzeyini takip ederek orta Avrupa ve Baltık denizi sahillerine,veya Hindi -Çini ve Hindistan üzerinden veya Kafkaslardan Anadolu,Mezopotamya ya,balkanlar üzerinden doğu Avrupa ya,deniz yoluyla İtalya ya göç etmişlerdir.. Hun Türkleri IV yy. dan itibaren kuzeydoğu Asya dan Avrupa ya Akın ettiler.Hunların saldırısı( ilerde HUNLAR bölümünde daha geniş bir şekilde anlatılacağı gibi) 350 yıllarında başlar. Liderleri BALAMİR yönetiminde Volga nehrini geçtiler Volga bölgesinde ve Kafkasya da yaşayan bir Germen kabilesi olan ALANİN krallığını vurdular,; ve onlarla savaş ittifakı yaptılar. 375 yılında Kırımda yerleşik Ermanarich komutasındaki GREUTUNGEN-Doğu got krallığını zapt ederek bir kısmını kendi yönetimleri altına aldılar diğer bir kısmı ise batıya doğru yöneldi..Kaçan doğu Got birlikleri Tuna güneyinde yaşayan Batı Gotlarla birlikte doğu Roma yı zorlamaya başlamışlardır(Hunların baskısı ile Doğu Roma ile Germenlerin ilişkilerinden Roma-Hunlar ve Germenler bölümünde daha geniş bir şekilde değinilecektir)..Göktürklerin bağımsızlıklarını kazanması üzerine Juan- Juanlar AVARLAR adıyla orta Avrupa ya göç ettiler.(552)Daha sonra Bulgar Türkleri de Balkanlara(Tuna nehrinin güneyine)geldiler.Bunları Türklerle akraba olan Macar kabilelerinin Tuna güneyine yerleşmeleri takip etti.Daha sonra PEÇENEK Türkleri balkanlara yerleştiler.En büyük göç 1071 de Alpaslanın Malazgirt te Bizans ordusunu yenmesinden sonra başladı .XV yy a kadar devam eden göç hareketlerinde on milyon civarında Türk Anadolu topraklarına yerleşti.Diğer büyük göç ise Osmanlı devletinin kurulmasından sonra Rumeli, Balkanlar,Ege sahilleri, Ege adaları,Mısır ve Kuzey Afrika ülkelerine oldu. 6 ) ROMA,HUNLAR ve GERMENLER 376 yılında Bizans da bulunan imparator VALENS e gelen haber uzak diyarlardan gelen her şeyi yok ederek yayılan bir Asyalı ırkın dörtnala savaş alanına girerek etrafı ok yağmuruna tutan okçu süvarilerin, Tuna nehri sınırlarına geldikleri ve orada yaşayan , o zamana kadar büyük sorunları olmayan Barbar germenleri korkutarak güneye doğru sürdükleri haberi geldi. Valens i korkutan bu yabancı atlılar değil sınırdaki korku ile güneye göçmeyi bekleyen mülteci kalabalığı idi.Bunlar Gotların batı got kökleri ile peşinden sürüklenerek gelmesi beklenen güney Rusya da yerleşik doğu Gotlardı.Batı Gotlar liderleri Athanarich komutasında Romanya nın bulunduğu alana yerleşmiş göçebelikten çiftçi toplumuna dönüşmüş çapulculuktan kurtularak disiplinli bir toplum haline geçmişti. 30 yıl önce Tuna sahillerine Valens tarafından yerleştirilerek kendilerine Roma askeri statüsü verilmişti.Tuna nehri yaptıkları anlaşmada sınır kabul edilmişti .HUN tehdidi Batı Gotları ayaklandırmıştı.Bunun sonucu ATHANARİC devrilmiş Trakya nın verimli topraklarına göz dikmiş yeni liderleri FRİTİGERN yönetimi eline geçirmişti .Tuna yı geçmek için izin istiyordu. Onun teklifi yalnız barışçı olmakla kalmayıp imparatorluk ordusuna asker vermeyi de öneriyordu. Gotlar silahlarını bırakarak güneye doğru ilerlediler kendilerine gıda ve toprak tahsisi gibi ,yardımlar yapıldı. 376 baharı Gotlar kanolar ve botlarla atlarını arabalarını çekerek sığ gölleri ve bataklıkları aşarak Tuna nehrinin kuzeyine geldiler.Bölge komutanı Lupicinus isyanı bastırabilmek için Galya dan yardım istedi Bu arada Doğu Gotlarda Hunlar önünde kaçarak Tuna boylarına kadar gelmişler,Sınırı savunmasız görerek aşmışlardı. FRİTİGERN Batı Gotları 100 km güneye Varna şehri yakınlarına arcianople ye ilerletti. Romalılar gelen halkı kalenin dışında tutmayı başardı.Lupicinus Batı Got liderlerini yardım hususunu görüşmek üzere ziyafete davet etti.Kuşkulu Batı Gotlar bir Roma birliğini etkisiz hale getirip silahlarını aldı. Bunun üzerine Lupicinus, Fritigern etrafındakilerin bir kısmını öldürttü Fritigerni tutuklattı..Halk galeyan hailinde idi. Fritigern halkına dönerek konuşmak suretiyle onları yatıştırmak istediğini bildirerek serbest kaldı. Öfkeli Batı Gotlar bütün Aşağı Mözayı yakıp yıkıp yağmaladılar. Silahları alarak güçlerini artırdılar.Batı Gotların Doğu Gotlarla anlaşacağından korkan Valens Edirne nin yönetimini onlara bıraktı. Şehrin yerel komutanı halkı Gotlara karşı taşlı sopalı saldırılarla kışkırttı. Bunun üzerine kızan koloniciler çok sayıda insan öldürerek şehri terk etti.Gotların arasına katıldı.Gotlar Roma ablukasını yararak güneye doğru ilerlediler.Roma ordusunun büyük bir kısmı yabancılardan oluşan paralı askerlerdi.Tek umut imparatorun yeğeni ve Batı roma imparatoru olan GRATİAN idi. Fakat o 378 yılından önce amcasına yardım yapamayacağını bildirdi.VALENS 378 yılında Edirne yönüne yola çıktı.Öncüleri Got ordusunun 10000 civarında olduğunu bildirdiler.Ellerinde 15000 kişilik ordu bulunuyordu. Karargahını Tunca ve Meriç ırmakları arasına kurdurup, siperler kazdırarak hazırlıklara başladı. Yeğeni Gratian acele etmemelerini yardım gelmeden hareket etmemelerini isteyen bir mektup gönderdi. Valens savaş konseyini topladı. Konsey ikiye bölünmüştü ancak Valens savaş hazırlıklarını başlattı. Zira Zafer kazanacağından çok emindi. Fritigern karargahını Tunca nehrinin 13 km kuzeyine kurmuştu. Emrinde askerlerin dışında 30000 kişi sivil halk ve arabaları bulunuyordu.bu topluluktan uzakta savaşabilmek için zırhlı Doğu Got piyadelerini ileri sürdü.Önce barış istediler .Valens bunu kabul etmeyerek süvari ve piyade birliklerini Batı Got karargahına doğru harekete geçirdi.Gotlar tekrar barış görüşmesi talep etti. Elçi ve süvariler ile görüşmeye giderken Romalı süvariler Gotlara saldırdı .Bu anda Doğu Got süvarileri de yardım için gelmişlerdi. O arada arabaların arasından Batı Got piyadeleri saldırdı ortalığı ok ve mızrak yağmuruna tuttular. Bir saat süren savaş sonunda Romalılar parçalanmış cesetlere basarak kaçtılar.Roma ordusunun üçte ikisi yaklaşık 10000 kişi ölmüştü. Valensin ne olduğunu kimse bilemiyordu. Cesedi hiç bir zaman bulunamadı. Düşmandan kaçan askere Edirne kapılarını açmadı teslim olan 300 kişi dışındakiler batı Gotlar tarafından katledildi. Çıkan fırtına batı Gotları arabalarına dönmeye mecbur edince şehir hazırlıklarını tamamladı.Batı Gotların tekrar hücumunda mancılıklar la atılan kayalar ve mızrak büyüklüğünde oklar ile saldıran askerin çoğu parçalanarak öldü.Batı Gotlar saldırmaktan vazgeçerek Bizansa giden yol boyunca her yeri talan ettiler.410 yılında Roma ya dönerek kısa süreli olarak Roma yı işgal ettiler sonra Pireneler üzerinden ilerleyerek Fransa nın güney batısına döndüler. 7 )HUNLAR: .’’Histoire generale des Huns,des Turcs et des Mogols’’ Adlı 1756-1758 yıllarında 5 cild olarak yayınlanan kitabında GUİGNES e göre Attila hunları Hing-non yada Hsiung-Nu adları ile tanınan günümüzde Xiongnu olarak anılan ve muhtemelen TÜRK kökenden gelen bir klanın soyundan geliyordu.Onlar bir tür MoğolcaTürkçe öncesi bir dil kullanıyorlar, hayvan yetiştiriciliği ile geçiniyorlardı.son olarak sınırları kuzeyde Baykal gölüne kadar 1000 km. batı da Aral denizine kadar 4000 km uzanan bir İmparatorluk haline gelmişti. Kürk Sibirya dan ok başı ve zırh yapılan madenler Altay dağlarından, ipek şarap ve tahıl Çin den geliyordu. Motomun 35 yıllık saltanatında çok zenginleşmişlerdi.Çince yazı yazabilen devlet memurları, küçük sanayi erbabı şehirlerde yaşıyor evler alttan ısıtılıyordu.Arkeolojik araştırmalar ve Türk diline yakın yapısı dolayısıyla Hunların Türk soyundan gelmiş olması en akla yakın görülmektedir.Hunların gücü özel inşa edilmiş yaylar ve oklar bunları at üzerinde hızla hareket ederken her yöne fırlatabilen ve hedefi çok uzaklardan isabetle vuran süvariler,, yeni bir harp tekniği ile Liderlik idi ,Hunların saldırıları 350 yıllarında başlar,Schaupur II yönetiminde Chioniten Hun grubu Sassanden krallığına sonra Afganistan ve kuzeybatı Hindistana saldırarak işgal eder.Daha sonra İrana defalarca saldırır.Ancak iklim değişikliği ve kuraklık nedeni ile hayvanlarını besleme sorunları doğunca bir kısmı liderleri BALAMİR yönetiminde VOLGA nehrini geçerek Volga havzasında ve Kafkaslarda yerleşmiş ALANİN germen krallığını vururlar onlarla ittifak yaparak Kırıma gelirler 375 yılında oradaki Greutungen Doğu got krallığını yenerek egemenlikleri altına alırlar.Onların bir kısmi panik halinde batıya Tuna nehrine doğru kaçmaktadır. 378 yılı başlarında hunlar Macaristan da ki yeni yurtlarına yerleşiyorlardı BALAMİR den sonra ALYPPİ Hun imparatoru olmuştu.Hunlar Tuna nehrini geçerek Trakya ya kadar ilerlediler. Buna Roma ordusu bir direnç göstermedi.Roma imparatoru Theodosius 395 yılında ölünce Hunlar tekrar Balkanlar üzerinden Trakya ya akın yapmışlar aynı yıl Kafkaslar üzerine akın düzenleyen Hunlar Lübnan Sur şehrinde ,Şanlıurfa ve Antakya civarında bir sure kaldıktan sonra tekrar Karadeniz kuzey sahillerine döndüler. . . Başlarında iki boy beyi bulunuyordu Büyük hanedan olarak HARATON Hazar bozkırlarındaki merkezde oturuyor batı kesiminde ULDİZ hükmediyordu Onun zamanında HUNLAR Karpat bölgesine yerleştiler. Doğu Gotlar.Kırımda 375 yılında Ermanarich kumandasındaki Greutungen Kırallığın parçalanması sonucu Hunların yönetimine girdi .Diğer kısmı batıya doğru kaçtılar. Bazı got kavimleri Roma topraklarına girerek o zamana kadar kimsenin yerleşmemiş olduğu topraklara yerleştiler.Bunlar tam silahlanmış insanlardı, Göçmenler ile Romalılar arasında sıklıkla sürtüşmeler oldu ise de Romalı yöneticiler duruma fazla müdahale etmediler.Her pahalılık dalgası ve açlık acılı savaşları alevlendirdi ,Tahıl ve ekmek temini kılıçla sağlandı.Germen gurupları sürüler halinde yağmalayarak Balkan yarımadasına çekildi Hunların kovalamaları sonucu balkanlarda birbiri ile bağlantısız halklar gurubu kaos içersine çevreye yayıldılar.Yalnız şehirler kendilerini germen yağmalarından kurtarabildi.Germenlerin terk ettikleri bölgelerde sanki çekirge sürüleri tarlalar üzerinden geçmiş gibi bir görüntü kalıyordu. yerli halk da beslenemedikleri için haydutların hırsızların soyguncuların bulunduğu bölgelerden kaçtılar..Buna Roma imparatorluğu bir karşı direnç göstermemiş, ancak Hunların baskısı karşısında barbar germen kavimler Roma imparatorluğunu zorlamaya başlamıştı.Balkanların posası çıkınca Hunlarında baskısı ile Gotlar tekrar ALARİCH kumandasında Roma ya girdiler.Saldıran germen orduları halkı haraca keserken bir kısım Romalılardan destek alarak kuvvetlendiler,. Roma bunun üzerine germenlere asker maaşı öderken komutanlarını ordu komutanı olarak atadı.Batı got askerleri ise Romalı paralı askerleri olarak 382 yılında Tuna nın güneyine yerleştiler. Roma uldizden yardım istemesi üzerine 406 yılında Floransa yakınlarına gelen Hun ordusu RADAGAİS yönetimindeki Barbar ordusunu yenilgiye uğrattı. .Radagais idam edildi *BARBAR KAVİMLER Galya ya göçe zorlandı.410 yılından sonra doğu Roma üzerindeki Hunların baskısı gittikçe fazlalaştı.Uldiz komutasında Hun orduları Trakya ya baskın yaptı .Trakya askeri valisi yağmadan kurtulmak için Hunların büyük hükümdarına baş vurdu,420 yılında Hunların merkezi Tuna ve Tiça ırmakları arasına getirildi. Hunların orta Avrupa ya hakim oldukları bir sırada büyük hükümdar KHARATONN.ile ULDİZ ölünce Hun devletine dört kardeş hükümdar oldu.Attilla nın amcası olan Uptaros Burgundlar ile savaştı sonra Muncuk geldi. daha sonra Aybars(Bunlar hakkında kafi bilgi bulunmuyor)Sonra RUAS 422 yılında kendi bölgesinde hükümdar oldu. 12 yıl hükümdarlığında askeri ve siyasi olarak Doğu Roma ya Balkan seferi düzenlemiş onları vergiye zorlamıştır.ROMA daki karışıklıklardan istifade eden Bizans imparatoru Theodosius İtalya ya Ordu ve donanma göndermiş Batı roma Rua dan yardım istemiş Rua bölgeye asker sevk edince Bizans geri çekilmek zorunda kalmıştır. 434 yılında Rua nın ölümü ile kardeşi Muncuk un iki oğlu ATTİLA ve BLEDA tahta geçmişlerdir.Bu sırada Hun devleti batıda REN nehri ile kuzey denizi kıyılarına kadar uzanıyordu. Attila Bizans elçileri ile (Margus anlaşması)Bizimle ya savaşır veya şartlarımızı kabul eder vergi ödersiniz demesine rağmen Theodosius II Aga çerileri ayaklanmaya kışkırttı, Onlar Hun hakimiyeti altına sokuldu. Attilanın oğlu buraya vali olarak atandı.Bizans anlaşma hükümlerine uymayınca 441 yılında Attila Balkan seferini başlattı.Rumlar doğu Trakya ya kadar çekilince vergileri artırıp, sınır kalelerini de eline geçirdi.Rumlar tekrar vergi ödemeye yanaşmadığı için 2. Balkan seferini başlattı.Ordunun bir kolu Yunanistan a girip Teselya ya yöneldi, diğer kısmı Sofya,Filipe, Lüleburgaz şehirlerini alıp Büyükçekmece ye kadar ilerledi. İmzalanan ANATOLYOS anlaşmasıyla vergiler 3 katına çıkarıldı. Ayrıca savaş tazminatı ödenecek Afrika Genserik idaresindeki Vandallara bırakılacak, Batı roma ile ayrı bir anlaşma ile Kartaca ya yerleşen Vandallar komutanı Genserich hükümdar olarak tanınacaktı. Bleda ile Attila onbir yıl birlikte hüküm sürdükten sonra saltanat mücadelesine başladılar(445)yılında Attila ,Bledayı öldürterek tek başına hükümdarlığı sürdürdü ATİLLA gerek Avrupa tarihinde ve gerekse Türk tarihinde adından sıklıkla bahsedilen önemli bir Asker ve devlet adamıdır.( Aşağıdaki yazılar onun hakkında sarayında elçilik yapan Priskos un yargılarını içermekte ve Türkler hakkında en önemli bilgileri bize aktaran bilim adamı JEAN-PAUL ROUX un Kabalcı yayınevi tarafından yayınlanan’’TÜRKLERİN TARİHİ’’ adlı kitabından aynen aktarılmıştır‘’.Priskos un söylediklerine göre’’ Hunların kralı büyük bir olasılıkla Eflakta bir yerlerde üzerinde kulelerin yükseldiği duvarlarla çevrili ahşap bir kentte ikamet etmektedir.Sarayı tahta oyma işleriyle ve kıymetli yün halılarla süslüdür.Kıyafetleri nakışlarla donanmıştır.Kıymetli taş kakmalı altın ve gümüş sofra takımlarından yemek yemektedir.Etrafı kendisine yardım eden,fikir veren tercümanlarla,katiplerle-Yunanlı Onegestos ve Romalı Orestes gibi) birtakım ünlü yabancılarla Çevrilidir. Atilla çift başlı İmparatorluk hakkında her şeyi bilmektedir.Ayrıca Yunan dili ve Latinceyi çok iyi konuştuğu iddia edilmiştir.Büyük bir askeri uzman,yönetici olduğu kadar her zaman uzlaşma yolunu savaşa tercih eden iyi bir diplomattır..BATI ROMA ve GALYA Seferini başlatan Attila Roma imparatorunun kızı ile evlenip, çeyiz olarak imparatorluk topraklarının yarısına sahip olmak istedi.Roma bunu kabul etmedi.KATALON ovasında Attila100.000 Hun 100000 Germen ve Slavlardan oluşan bir ordu ile 200000 kişilik ROMA ordusu ile savaştı. Çok kanlı bir savaş sonucu Roma yı destekleyen Got ordusunun komutanı savaşta öldü. Roma ordusu perişan oldu dağıldı. Attila Galya yı işgal etti 452 yılında Po ovasına geldi. Papa 2.Leo, hükümdarın huzuruna çıkarak Hırıstiyanlık merkezini yıkmamasını rica etti Attilla Roma yı işgal etmeyerek vergileri katladı. 453 yılında Attila nın ölümü ile yerine oğlu İLEK geçti o da bir yıl sonra öldürüldü.Bu tarihten sonra büyük imparatorluk dağıldı Diğer oğlu DENGİZİK hunlardan topladığı kuvvetin başında 496 ya kadar hükümdarlığını sürdürdü. . . 8)GOTLAR İskandinavya dan göçen bu germen kavimi tarihte enfazla dikkat çeken Germen kavimlerinin başında yer alır Hunlar ve Romalılar bölümlerinde zaman zaman değindiğimiz gibi, bunlar Hunların baskısı ile batı Avrupa ya göç ederek Avrupa çekirdeğinin oluşmasında en önemli rolü oynamışlardır. Önce Vistül nehri alt kısımlarına yerleşmişler 5. Ve 6. yy da Doğu Gotlar ve batı Gotlar olarak ayrılarak ikiye bölünmüş, Roma imparatorluğunu zaman zaman savaşlarla zaman zaman yağmalarla zorlamış çok defa onların emrinde veya Hunlarla birlikte paralı askerler olarak görev yapmışlardır .Doğu Got. kıralı Ermanerich in Hunlar karşısında hayatını kaybederek yenilmesi sonucu parçalanan krallığın bir kısmı Hunların yönetimine girmiş, diğer kısmı da batıya doğru kaçarak balkanlarda Roma imparatorluğu topraklarına yerleşmiştir.Batı Gotlar Roma topraklarının daha önce yerleşim yapılmamış bölgelerine yerleşmiş İmparator VALENS in teklifi ile 376 Roma askerleri olarak Tuna nın güneyine yerleşmişlerdir. (Daha önceki Hunlar,Romalılar ve Gotlar bölümlerinde geniş bilgi verilmiştir) 391-394 yılları arasında Batı gotlar Alarich i lider seçtiler. 401 yılında pahalılık açlık ve savaş nedeni ile balkanlara göç etmek zorunda kalan birbiri ile bağlantısız guruplar büyük yağma hareketleri içersinde Balkanların posasını çıkarınca 405 yılında tekrar Alarich komutasında İtalya ya girdiler Alarich Roma ordusunda eğitilmiş bir Germen idi. Barışçı yollarda Roma İmparatorluğu içersinde eyalet olarak bir Germen Krallığı kurmak istiyordu. Politik durum bu ortamda çok uygundu. Zira Bizans ile Batı Romanın arasındaki rekabetten ve yönetimlerindeki zafiyetten yararlanabilir di. I.Theodosius zamanında Romalılarla bütünleşmiş görüntü veren Batı Gotlar onun 395 yılında ölümü ile huzursuzlaştı..Önce Balkanlar üzerinden Yunanistan a uzanan alanda Konstantinopolise hücum etti. Şehir surlarının aşılması onlar için olanaksızdı. çevredeki köy ve şehirler yağmalandı,yakıldı sonra Yunan yarımadasına yöneldiler Attika yı yakıp yağmaladıktan sonra Mora yarımadasının zengin şehirlerini yağmalayarak halkı esir aldılar.Doğu Roma imparatoru Arcaidus saldırıları engellemek için büyük fidye parası ödeyecektir..Theodosiusun iki oğlu vardı 18 yaşındaki Arcadius ve onbir yaşındaki Honorius babalarının vasiyeti üzerine Imparatorluk ikisi arasında Doğu ve Batı Roma olarak bölündü.Çok değerli Roma ordusu komutanı olan STİLİCO her ikisi üzerinde de etkisi vardı. Vasilik görevi üstlendi.STİLİCO aslında Roma da doğup büyümüş Roma da eğitimini tamamlamış, Vandal asıllı bir Generaldi. Büyük bir askeri güçle ACHAİ geldi.Sezar tarzında istihkam aletleri ile got birliklerini durdurdu,Gotlar ormanlara kaçtılar ve kuzey sahillere silahları ile Atolien ulaştılar.Stilico onları takip etmek isterken Doğu Roma krallığı yöneticileri Batılı komutanın şöhretinden rahatsız olarak Alarich ile Barış yaptılar. Ona balkan yarımadasının Adriyatik sahillerinin sorumluluğunu verdiler. Alarich ordusu hemen hemen yok olmuştu. Birkaç senede kendilerini toparladılar ve tekrar silahlandılar 401 yılında Italya ya doğu Alplerinin geçitlerinden önce Venetien sonra Veronaya saldırdılar. Sonraki hedef ise Roma imparatoru Honorius un bulunduğu Mailand(Milano) oldu.İmparator Galyada koruma aradı.Stilico sahneye çıktı 403 yılında Roma ordusu ile beraber Britanien, ve diğer barbarlardan oluşturduğu müttefik ordusu ile Gotların Polentia daki birliklerini bastı. Alarich son derece azalmış ordusu ile İliryaya geri döndü,. Stiliconun başarısı zafer gösterileri ile Roma da kutlandı.Kral büyük bir zafer alayı ile İtalya ya döndüğünde yanında kayınpederi Stilico da yer alıyordu. Yeni barbar hücumlarından sakınmak için İmparator yerini Ravena ya nakletti.Yukarı İtalya ya saldıran insan topluluğunun başında Radagais vardı.Bu ordu kitlesini Stilico 406 da Hunlarla birlikte Faesula da geri püskürttü. Bu sefer yukarı ve orta Ren bölgesinde yeni halklar görüldü,Alanlar Vandallar,Schwablar,Alemannlar ve Burgundların oluşturduğu Barbar ordusu , Radagais ın geri kalan askerleri ile birleşerek Galya ve İtalya içlerine ilerlediler birçok sehir virane haline getirdiler aynı akibete Mainz veTrier gibi Galya şehirleri Reims ve Amiens uğradı.Stilico eriyen ordusu ile Galya şehirlerini geri almaya uğraştı. Bu sebeple Alarich ile pazarlığa girişti, O şehirlerin koruması için 4000 Altın talep etti.Bu davranış senatoyu yaraladı. Barbarlarla ittifak ve onlara tabi olmak çok onur kırıcı bulundu. Stilico ,İhanet ettiği öne sürülrek idam edildi,(M.S.408).Alarich aslında Honorius yerine oğlu eflatun elbiseli Eucheraus getirmeyi ve Stilicoyu öldürerek meydanın ona kalmasını istiyordu .ONUN İSTEĞİ 4000 Altın ve ikamet edeceği sabit bir yerdi.Honorius teklifi reddedince Gotlar tekrar saldırdılar. Bu sefer Stilico da yoktu. Neckar ile Main arasında yaşıyan Burgundlar 406 yı 407 ye bağlıyan yılbaşı gecesi donmuş Ren nehrini aşarak mainz şehrini gafil avladılar bu germenlerin kuşattıkları ilk Alman şehri idi Akın Galyaya yöneldi. İspanyaya erişti.Burgundlar Romalılar ile müttefik olarak Worms şehri civarına yerleşti, Alarich 410 yılında 2.defa İtalya yı bastı Roma şehrinin kuşatılmasını kaldırmak için büyük miktarda fidye istedi. Gotlar aç kalan şehri alamadılar.Alarich herhangi bir imparatorluk toprağı istemiyordu onun için Got birliklerinin yerleşmesi ve beslenmesi önemliydi .Bunu temin için karşı kral tayin etti . Roma topraklarında tahıl yetişmiyordu .Roma bunu kuzey Afrika dan sağlamakta idi.Bu tahıl depo edilirse Germenler aç kalıp Romayı terk edebilirlerdi.Alarich mühürünü got birliklerin yerleşimine basabilecek İmparatoru yerleştirdi.Romalılar kukla İmparatoru zorla tahtından indirdiler Alarich kovulan İmparatorunu tekrar yerine koyabilmek için Roma ya hücum etti 24 Agustos 410 tarihinde ihanetçiler vasıtasıyla Roma yı eline geçirdi ve yağmaladı. 8 asırdır kutsal topraklar işgal görmemişti.Kilisenin sözcüsü Augustinin 413 yılında kutsal şehir Romanın Germen-Roma savaşlarında tarafsız ilan etti.Aynı yıl Burgundlar Worm çevresinde krallıklarını kurmaya başladılar..Alarich tahılın getirildiği kuzey Afrika yı eline geçirmek için başlattığı seferde bütün gemileri Kalabriens sahillerinde parçalandı. Dönüşünde uzun meşakkatli yolu yürümek zorunda kaldı ve güney İtalya da öldü. Varisi olan eniştesi ALTHAULF organizasyonsuz olarak Roma da bulunmanın yersiz olduğunu görerek yönetimi eline aldı . Gayesi Roma imparatorluğunun yerini alacak büyük Got imparatorluğu kurmaktı. Roma kanunları ve yönetim mekanizması olmadan yönetmenin olanaksız olduğunu görerek Roma yı güçlendirerek yenilemenin en iyisi olduğunu gördü. Vandallar hariç diğer bütün barbar toplumları, İspanya ve güney Galya da Batı Gotlar, İspanya kuzey batısında , Süevler, doğu Galyada, Burgundllar bir süre imparatorluk ile uzlaşma yolunu seçmişlerdir. . İspanyanın büyük bir kısmını istila etmesiyle batı Roma imparatorluğu artık tarihe karışıyor onun yerine germen Roma dünyası bir ulus devlet olarak değil yeni bir Alman Roma imparatorluğu olarak yer alıyordu.Kilise her şeyden evvel Roma da devam etti. Kilise şemsiyesi altında Alman tarihi başlıyor du.Bu durum yunanlıların BİZANS İMPARATORLUĞUNU kurmalarını da sağladı.Alman tarihi uzun yıllar İslam istilasının gölgesinde kaldı Attillaya karşı dayanma gücü olan Alman Roma dünyası manevi güç ile donatımlı İslam karşısında aciz kaldı.5.yy da Germen ve Hun akınları askeri bakımdan daha güçsüz olan batı Romaya yöneldi İTALYA GERMEN KRALLIĞI;.5.yy sonlarına doğru doğu Roma ağır problemlerle savaştı.Ordunun genaralleri ve Politik değeri olan makamlar Germen askerlerine verildi.İmparator Leo I (457-474) siyasi gücü yoktu. Son batı Roma İmparatoru Romulus Augustulus 476 yılında germen ordu kumandanı ODOAKER tarafından düşürüldü Ve BATI ROMA KRALLIĞI son buldu.ODOAKER 476 yılında kendini Doğu roma imparatorluğu içersinde BATI ROMANIN KRALI olarak ilan etti.(Odoaker Atillanın hizmetinde olan bir kadının çocuğu olup Atillanın sarayında yetiştiği sanılıyor.O başlangıçta Batı Roma imparatoru olan Antheminsin koruma görevlisi idi.Anthemins ile Ricimer arasındaki iktidar savaşında sonuncuyu desteklemişdi.Orestes 415 yılında Antik Romada Mısır valisi idi, batı Romanın son yasal İmparatoru JULİUS NEPOS u 475 yılında kaçmaya zorladıktan sonra kendi oğlu ROMULUS a yeni GÖLGE İMPARATOR payesi vermişti. Ancak, Ordu tamamiyle Barbar birliklerinden oluşuyor ve Romanın tek silahlı gücü olarak isteklerini baskı ile yaptırıyordu . Askerlerin çoğunluğu 22.Agustos 476 da ODOAKERİ KRAL SEÇTİ). ODOAKER 476 yılının Agustos ayının son günlerinde Orestesi kısa bir zaman sonra kardeşini öldürdü.(Son doğu Roma tarafından tanınan Kral Julius Nepas 480 yılında öldükten sonra Doğu Roma imparatoru Toplam krallıkların başı olarak temsil ediliyordu) Batıdaki Roma krallığı henüz tam olarak son bulmamıştı.Doğu Roma krallığıda en zayıf dönemini yaşamaktaydı.Ancak İmparator kraliyet birlikteliğini ve devletin yönetimini tekrar oluşturnuştu..Batıdaki germen krallığı önun yönetiminde ve direktiflerini uygulayan bir pozisyonda bulunuyordu.Pratikte ise batı ve orta Avrupa ve kuzey Afrika,bütün Akdeniz çevresi 476-533yılları Alman egemenliğinde bulunuyordu.488 yılında İtalya Ordu kumandanı THEODERICH doğu got kralı Odoakeri VERONA yakınlarında mağlup etti 490 yılında Adda da son olarak 493 yılında Ravenayı ele geçirdi . KRAL ODOAKER doğu Gotların lideri Theodorich tarafından gizlice öldürerek İtalya daki Theodorich hükümdarlığı başladı. Almanlarca da tanınan İmparator onların ismen başkomutanı idi.Theoerich Krallığı en kuvvetli Germen iktidarıydı.Aynı zamanda ANTİBİZANS Paktı kurmayı denedi.Frank kralı CLODWİG in çabasını boşa çıkararak Franklar tarafından tehdit edilen Alamanları korudu.Batı Gotları Voille’ de,yendikten sonra,526 yılında Vandallara karşı bir Deniz savaşı hazırlığı yaptığı sırada öldü.İmparator ANASTOSİOS I, 6.yy da krallığın finans gücünü artırdı. İmparator JUSTİNİON(527-565)hükümdarlığında doğu roma komutanları BELİSAR ve NARSES batı Roma vilayetlerinin büyük kısmını ve italya,güney ispanya ve kuzey Afrikayı eline geçirerek Roma İmparatorluğunu kısa zamanda eski güçlü durumana getirdi.Vandallar,Gotlar, ve güçlü Sassaniden krallığı ile savaştı.Justinyan Vebası çıkmasıyla 541 etkilendi.JUSTİNİANS ın hükümdarlığında Aya Sofya inşa edildi.6.yy 2.yarısı ekonomik çöküntü ve yönetim zafı başladı.JÜSTNİANS II pers savaşları yenilgi ile sonlandı.508 yılında Langobarden italyanın büyük kısmını işgal etti.580 yılında SLAVLAR balkanlara saldırarak bir kısmını işgal etti.602 yılında Persler doğu vilayetlerini ve Mısır ve Suriyeyi işgal etti.Balkanların büyük bölümü Avarlar ve Slavlar tarafından işgal edildi. Bu olaylar sonucunda başlayan iç harb HERAKLEİOS un 610 yılında kazanması ve şöhret sahibi olmasıyla devam etti. İran ordusunu birçok saldırı sonucu NİNİVE meydan muharebesinde yenerek,Doğu Roma da barışı sağladı.İç karışıklıkların devam etmesi yönetimin ve Senato aristokrasisinin gücünü azalttı.7.yy BİZANS İMPARATORLUĞUNA geçiş yılı oldu.(Bizans imparatorluğu hakkında geniş bilgi ilerleyen bölümlerde verilecektir). Batı Roma imparatorluğun ölen bedeninden Roma – Alman işbirliği doğdu. Kilise ruhu gibi Papalıkta organizasyon ve uygulama olarak birbirinden ayrıldı.Kilise bir süre devlet işlerini üzerine aldı.Özellikle Birbirinden ayrılmış devlet işlerinin hayati ve sosyal yardım işlerini üstlendi..Parçalanma kiliseyi de böldü. Latin dili Roma hudutları içersinde halk konuşmasına dönüşerek kayboldu.Bu etki ile germen halkı latince yerine Roman dilini seçti.Doğu Germenler azınlıkta olduklarından milyonlarca Romalı içinde kayboldu.50 bini savaşçı yüz bin VANDAL doğu ve batı gotlar,Burgundlar Roma içinde yönetimde yer alabilecek olanak bulamadı. Romalıların yönetimi Alman işgalinde de aynen devam etti.Germenler daha ziyade orduyu oluşturdular. Vandallar dışındaki Almanlar Roma ya yerleşerek Romalı askerleri oluşturdularr.Onlara ev ve arsa verildi.Önemli bir kısmı daha sonra bu arsaları kaybetti.Sivil yönetim Roma soyluları elinde kaldı. Sonraki dönemde Romalılar da askere çağrıldı.Almanlar Latince yi Romalılar Götçe yi çok nadir olarak öğrendiler.429 yılında Vandallar Geiserich komutasında İspanyayı işgal etti onlar denizde savaşabilen ilk Germen kabilesi idi.İspanyada gemi inşa merkezi oluşturdu Balearonu donanma merkezi haline getirdiler 439 yılında 80000 askerle Roma vilayeti Kartaca yı fethetti. Korsan gemileri Akdeniz boyunca hükümran oldu. Bir Amfirik şehir inşa ederek Roma yı işgal ettiler ve yağmaladılar. Batı germen toplulukları orta Avrupa da kendilerine yerleşme alanları buldular: Franklar Beçika ve aşağı Ren kıyılarında Alamanlar yukarı ren kıyıları ve İsviçre de Roma içinde kaybolmuş keltlerle birlikte Bavyeralılar yukarı Tuna boylarında yerleştiler.. İngiltere de istila hareketi germenlerden ziyade İskoçya ve İrlanda da yaşayan Keltlerden gelmiştir.Onlar 367 şehir ve kasabaların çoğunu ortadan kaldırmıştır. Bu dönemde sakson korsanları da Fransa nın batı kıyılarını ve İngiltere nin doğu ve güney kıyılarındaki yerleşim yerlerini zarara uğratmışlardır.. 9 ) III.BÖLÜMÜN DEĞERLENDİRMESİ; M.Ö 200 ile M.S 800 yılları arasında Avrupada göçler,yerleşim savaşları ve yağmalarla geçen bir dönem yaşanmıştır.Uygarlıkta Barbarlara göre çok yüksek seviyede bulunan Roma imparatorluğu başlangıçta kuzeyden gelen germenlerle anlaşmak yerine savaşmayı tercih etmiştir..Germenler kuzeydeki ormanlık ve tarıma uygun olmayan arazilerden kurtulup, Akdeniz yönünde yerleşim bölgeleri araştırırken çok defa Romalılara saygılı davranmış ve kendilerinden yerleşebilecekleri uygun araziler talep etmiştir.Onların bu barışcıl isteklerine karşı Romalıların cevabı daima sert olmuş ve askeri müdahalelerle cevap bulmuştur.Oluşan savaşlarda kaybeden ise daima Romalılar olmuştur.Roma Tuna ve Ren rehirleri üzerinde koruyucu önlemler alırken savaş gücünü artırmayı da ihmal etmemiş,bu çalışmalar olumlu sonuçlanarak Germen akımlarını Alp dağları geçitlerinde durdurmuşlar ve onları bir daha savaşamıyacak derecede yok etmişlerdir.200 sene sonra Germen kabileleri yeniden güçlyeğlemişlerdir.Bu sırada Asyadan gelen Savaşçı Hun birliklerinin Tuna nehri ve karpatlar yönüne hareketlenmeleri, durumu değiştirmiş askeri gücü ve yönetimi kendilerinden çok yüksek seviyede bulunan Hunlar karşısında,Germenler ya Hun birliklerine katılmışlar veya batıya doğru kaçarak diğer Germen gurupları ile birleşmek istemişlerdir.Romalılardan yerleşebilecekleri ve daha iyi savunabilecekleri yerler talep etmelerine ve Doğu Roma imparatorunun bunu olumlu karşılamalarına rağmen askeri birlikler ve şehirler bu duruma olumlu bakmamış ve savaştan başka çare olmadığı anlaşılmıştır.Doğu Roma İmparatoru batıdan gelecel yardımı beklemeden sayıca üstün askeri gücüne dayanarak Göçmen ve yerleşik germenlerin birlikleri ile savaşı göze alışı ve sonuçta kaybederek Barbar toplumların talanlarına ortam hazırlaması tarihin seyrini değiştirmiştir.Bir taraftan Hunlar Romalıları vergiye bağlarken diğer taraftan Germenler balkanların posasını çıkarıncaya kadar yağmaladıktan sonra batı Romaya saldırmışlar birkaç defe Romayı sonuçsuz bir şekilde abluka altına almışlarsada, Romalıların direnmesi üzerine büyük kayıplar vererek balkanların Adriyatik sahillerinde doğu Romanın gösterdiği topraklara yerleşmişlerdir.Hunlar ise bazen Romalılar ile birlikte germenlerle savaşmışlar, bazen Romayı haraca bağlamışlar ve büyük imparatorluklarını kurmuşlardır.Germenler sonuçta ihanetlerle güçsüzleşen kuzey italyayı ve Romayı eline geçirmiş,Kilise tarafsızlığını ilan ederek bu savaşların dışında kalmaya çalışmıştır. Batı Gotlar, ispanyada yarı özerk devlet kurarken Vandallar kuzey afrikada üsunlüklerini korumuşlar diğer taraftan güney İspanyayı işgal etmişlerdir.Germen ordu komutanı Odaaker İse Roma kralının ölümü üzerine, üstün askeri gücüne dayanarak İtalyada bir Germen devleti oluşturmuş, ancak yönetme sıkıntısını kısa zamanda hissederek Roma imparatorluğunun olanaklarından faydalanma gereğini duymuştur.Bu suretle birçok germen kabilesinin katıldığı ve Romanın Asker kanadını temsil eden bir Roma germen devletini temelleri atılmış oldu.Bu durum ilerde doğabilecek kutsal Roma Germen imparatorluğunun çekirdeğini oluştururken Anadolu,Yunanistan ve balkanlarda doğacak BİZANS imparatorluğunun alt yapısınıda oluşmasına olanak sağlıyordu.Krallığı ODOAKERDEN alarak geliştiren Teoderich germen yöneticilerinin en başarılısı olmuştur. IV.(DÖRDÜNCÜ BÖLÜM) 1-FRANKLARIN YÜKSELİŞİ 2-BÜYÜK KARL 3-AVARLAR 4-SLAVLAR 5-MARCH BÖLGELER. 1)FRANKLARIN YÜKSELİŞİ; Franklar REN nehrinin denize döküldüğü bölgede yerleştiler.Bu alan henüz yerleşilmemiş , Gotların zamam zaman yayıldiğı bir bölge idi. Doğu got kralı Theoderich 526 yılında öldüğünde Avrupa haritası aşağıda gösterilen şekilde idi;İspanyada batı Gotlar,İtalya veAdritatik sahillerinde balkan yarım adasının kuzey batı bölümünde doğu Gotlar Anadolu ve Yunanistan mezopotamya ve Mısırı içersine alan Doğu Akdeniz sahil bölgesinde Doğu Roma imparatorluğu Afrikanın kuzey sahillerinde Vandallar. tabloyu oluşturuyordu.Doğu Avrupada Gepiden Krallığı,Langobarden krallığı yanında Asyadan göç eden Slav kabileleri,Bulgarlar ve Avarlar yarı göçebe toplumlar halinde yer alırken,İngiltrere güney doğusunda ve Baltık denizi doğu sahillerinde Sakson ve Angeln kabileleri yerleşimler kurmuşlardı.Frank krallığı ile İtalya arasında ise Burgund krallığı bulunuyordu. .Franklar Germen kabileler içinde kraliyet kuran en devamlılarından biri olmuştu. Tuna boyunda birkaç Germen boyu bulunuyordu. Hunların kalan bölümü,yeni asya Fatihleri AVARLAR.,Bulgarlar germenlerle bütünleşerek bir ordu oluşturdu. Doğu Roma İmparatorluğu bunlardan bir yabancı ordu kurarak. Langobarden ler üzerine öyle bir baskı uyguladıki,Onlar Alpleri aşıp İtalya yı işgal ettiler,Orada Krallıklarını kurdular. Bunun üzerine kuzey İtalya ovası Lombardiya adını aldı. Onların boşalttığı yerlere Avarlar ve Slavlar yerleşti.Bu Germen halkının son göçü idi.Bundan sonra Germenler göç yerine yavaş yayılmayı tercih ettiler..Germen halklarının önemli bir kısmı Tuna nın kuzeyinde diğer halklarla karışmamış olarak yaşıyorlardı.Bu bölgede Thuringenliler ve Saksonlar birbirlerine kuvvetli bağlarla bağlanmış topluluklar olduğu için Roma ve Hıristiyanlıktan uzun süre etkilenmediler.Diğer bölge Roma ya hudut olup Ren nehrinin alt bölümlerindeki verimli arazi idi. Bu bölgeyi Alamanlar ile Franklar yurt edindmişlerdi.Germen halkları istila ettikleri alanlardaki yerli halk ile ilişkilerini en aza indirmeyi yeğlemişlerdir. Zira az olan nüfuslarının daha önce Keltler de gördüğümüz gibi çoğunluğu oluşturan Roma halkı içersinde erimesini istemiyorlardı.Bu nedenle Roma halkı ve Germenler arasında evlenme olayları görülmedi.Aynı zamanda dini farklılık da bunda önemli bir rol oynadı.Zira, Dini ARİEN olan Germenler Roma halkının gözünde sapık dinsizlerdi. Germen Roma dünyası Theoderich tarafından yönlendirildi ve Frankların hükümdarı Clodwig yönetiminde gelişti.Orta Avrupa ve Ren bölgesinde bulunan Germen grupları Chamoven,Usiper,Chattuarier,Brukterer, Amsivarier,Sigambrer, Bataver ve Tenkterer kabileleri birleşerek FRANKLARI oluşturmuştu. Bunların gevşek birleşmelerinden zamanla iki kök kabile oluştu. Ren ağzından Armel kanalına kadar uzanan grup SALİER olarak adlandırıldı. Ren-Mosel bölgesine yerleşenler ise RİPUARİER adı aldılar.SALİER kuzey denizi sahillerinde kalmayarak güneye doğru yayıldı. Roma ile birleşmeyi denedi. Onlarla müttefik olarak Sakson ve Alamanları ödül olarak aldı. 486 yılında küçük Saliş krallığı Chlodwig yönetiminde son Roma temsilcisini yenerek Romada egemenliklerini kurdu. Diğer küçük krallıklara kendini kabul ettirerek, 30 yıl süre ile bütün batı Avrupa ya egemenliğini kabul ettirdi.Atlas okyanusundan Werra bölgesi Tuna ya pireneler den Zuider denizine kadar yayıldı.Önce güney ve batı Fransa da bulunan Batı Got Toulouse krallığını İspanya yönüne doğru sürdü. Alamanları ise doğuya.Clodwig frank boylarını yerli halk olarak birleştirdi .Frankları kötü inanışları olan hurafelerden (Devler cüceler cadılar cinler büyucüler) den kurtardı. Son Roma kırallığını Galyada perişan ederek parçaladı,.Franklar kendilerini Romalılardan daha kuvveti olduğunu hissediyor onlardan korkmuyordu .Doğu Germenler gibi Roma denizinde boğulmak istemediler CLODWİG korkusuzca Latin dilini devlet dili olarak kabul etti. Arien dini yerine Katolikliği seçti. 496 yılında Alamanların isyanı katliam ile sonuçlandı .Frankların güç politikasının bir işareti oldu.Bu suretle Alplerden kuzey denizine kadar Germenler ,üzerinde egemenlik sağladı.Kuzey Afrika da Syagria germen halkları üzerinde üstünlük sağlayarak Roma imparatorluğunun kalıntısı olan bu krallığı da yok etti. Arien dini Germen halklarının parçalanma nedeni idi. O germenlerin birleşmesi için gerekenleri yapıyordu.Kilisenin manevi gücü ile Roma yaşayabiliyordu. Bu güce Almanlarında hem Alman kalıp hem de krallıklarını kurabilmeleri için gereksinmesi olduğu anlaşıldı.Ancak onlar Romanın yıllarca süren deneyimlerine dayanan yönetim gücünü korumaya özen gösterdiler. Papa ile imparator arasındaki iş birligi Kutsal Roma Germen imparatorluğunun temelini hazırladı.Bu arada Slavlar Adriyatik den kuzey denizine kadar Germen yerleşim alanlarına yaklaşıyordu. Bohemya da ilk Slav krallığı kuruldu..Bu durum Germenler ve Franklar için önemli bir tehlike uyarısı idi. İSLAM 7.yy da dünya gücü oluşturdu.Henüz Avrupa için tehlikeli bir durumda değildi.Onların öncelikli hedefi Bizans imparatorluğu idi. Doğu Romanın zayıflamasına neden olacağı için Roma yı memnun bile ediyordu.Fransa nın batı tarafında bulunan Germenlerin orada yerleşmiş Roma halkı tarafından emilerek eritilmesi sonucu dilde Romalılaşma dikkati çekiyordu. 719 yılında İslam yayılması Pirene eteklerinde durduruldu.Batı Gotlar aynı doğu Gotları ve Vandallar gibi dağıldı. 720 yılında Sarazenler Narbonne istila etti Galya şehirlerini yağmalanıyor, Bordo şehri yanıyordu. 732 yılında Araplar kuzey Afrika ve İspanyayı işgal ettiler Pireneleri aşarak Fransız hükümdarı Karl Martell orduları ile karşılaştılar ve mağlup oldular. Pirene dağları Hırıstiyanlar ile İslam arasında hudut olarak belirlendi . CHLODWİG in ölümü ile dört oğlu kraliyeti bölüşerek yönetmeyi denediler.Babalarının prensipleri doğrultusunda krallığın daha da gelişmesine çalıştılar.6.yy başlangıcına kadar Thüringer ve Burgund işgal edildi.Bavyera bağımsızlığını kazandı.Batı Gotlar güney Fransa daki yerleşim yerlerini kaybettiler.Atlantik ten Bohemya ya kadar bu devasa bölgeye yayılmış Merowinger Frank krallığı tekrarlayan bölünmelerle sonunda 3 krallık haline dönüştü.Bunlar bağımsız krallıklar olarak birbirleri ile savaştı.Doğu merkezi Reims olarak Metz şehri ile batı Paris merkezli Soissons ile Burgund bölgesi, Loire ve Rhöne bölgesi Orleans baş şehri ile kendini gösteriyordu. Özellikle krallıklar arasında güney ve güney batı arazileri üzerinde anlaşmazlık vardı.Sürtüşme doğu ile batı krallıklar arasında oluyordu.Soyluların ve yöneticilerin de zorlamaları ile Merowinger krallığı bir gölge haline geldi.Bu arada yüksek meclis,ve devlet memurları’’HAUSMEİER’’’’Evin büyüğü’’adlı krumu harekete geçirdi .Normalde krallığın mal ve varlıklarından sorumlu bu kurum, politikayı yönlendirmeyi de üstlendi.687 yılında Hausmeier von Austrien Pippin II rakipleri arasında öne çıktı. Aile olarak Karolinger ailesine bağlıydı.Merowinger Kralı olan Childerich zayıf yöneticiliği ve politikası nedeni ile gölge kral durumunda bulunuyordu. 731 yılı, Pippin II, oğlu Karl Martells i Arap işgaline karşı savaşması için gönderdi .O Araplara karşı 732 yılında Tours ve Poiters de zafer kazanarak istilayı durdurdu. Pireneler hudut olarak bırakıldı. Bunun üzerine Papa Zacharias Pippin II nin krallığını onayladı.Childerich III manastıra gönderildi ve 751 yılında Pippin II Frank soyluları tarafından kral seçildi.Pippin II ölmeden önce krallığı iki oğlu KARL ve KARLMANN arasında bölüştürdü. Kardeşlerin zamanla arası açıldıysa da Karlmannın ölümü ile kardeş kavgası son buldu 2)BÜYÜK KARL .KARL 29 yaşında kardeşinin krallığına sahip oldu.Langobarden krallığına savaş açarak kazandı.Hem Frank krallığının hem de Langobarden krallığının hükümdarı oldu.Bavyera bağımsız derebeylikken Frank krallığına bağlandı. 768 yılında Büyük Karl tahta çıkışından sonra, ilk seferini 772 yılında Sakson lara karşı yaptı. Kafir olarak kabul ettiği Sakson halkına ölüm veya yaşamdan birisini seçmelerini bildirerek onların kutsal yerlerini darmadağın etti.774 yılında İtalya ya dönerek Langobardenleri kendine tabi kıldı.ve zaferle Romaya girdi.Müslüman Emirat kendisinden yardım istemesi üzerine Alplerde olduğu gibi Pireneleri de aştı.Ayrıldığı yerlerde İsyanların tekrarlaması üzerine, eve geri dönmeyerek tekrar savaşa girişti.Frankları asırlarca orada tutabilmek için 23 yıl Saksonlar la savaştı. ilk sakson büyük ilderi WiDUKİND e kendine iteati kabul ettirdi.Sonra karanlıktan kurtulabilmek için Hırıstiyanlık ile ölüm arasında seçim yapmalarını Önerdi .Frank hükümdarları Saksonlar ın hayat düzenini öylesine bozdular ki artık isyan edecek hiç bir şahsiyet öne çıkamıyordu. Hatta Sakson bir kahramanın hatırlanmasını önlemek için Mezarlıklari bile yok ettiler. Muhalifler birer birer sessizce ortadan kaldırıldı.Gözyaşı ve kanın bulaştığı sürece Hırıstıyanlık inancı Sakson halkı için etkili olamadı.Karlın saksonya seferleri SLAV halkını da etkiledi ve slav bölgelerinin fethi ve zorlanması başladı.Bavyera nın hırıstiyanlaşması Frankların etkisi olmadan çoktan başlamıştı. BÜYÜK kARL doğuştan balkan halkları yanında, yarı Slav yarı moğol AVARLAR ilede çarpıştı. 3-A V A R L A R; Aslında orta Asya da yaşayan ve imparayorluk kuran Juan Juan lar kendilerine Avarlar adını takmışlardı .Bunların daha sonra Avrupa da görülen ve Moğol dili konuşan Avarlarla ilişkisi bulunmamaktadır.Avarların orjini ,çinlilere göre Afkanistan olup kuzeydeki Wei kırallığına yenilerek 463 yılında Karadeniz kıyılarına göç ettikleri, kimilerine göre ise dağılan Hunların orada kalan soyları olduğu söyleniyor. 555 yılında Göktürklerin baskısı sonucu batıya göç etmişler, Bizans ile Federasyon kurmuşlardır. Onlara ait Çok az dil materyali bulunduğundan etnik dil gurubunu tayinde zorluk çekilmektedir.. Çinlilere göre Proto-Mogol veya proto Türk veya Mogol dili olabildiği gibi Indogermen veya Fin- Macar dilide olabilir. Moğol dili konuştuklarını iddia eden tarihçiler yanında Türk olduklarını ve Türkçe konuştuklarını iddia eden Türkologlar bulunmaktadır(Gambocz,Nemeth, ve Morovcsik).560 yılında proto Bulgarları yenerek Göktürkler önünde göç etmişler daha sonra Türklerle birlikte Langobarden i 567 Gepiden kırallığını ellerine geçirmiş 6.asrın ortasında Pannonıen üzerinde hakimiyet kurmuş Karpat bölgesine yerleşmiştir.Macaristan ovasında bulunan Hun kalıntıları ve Slavlarla karışarak 8. asırda etki alanlarını Baltık denizinden Volga ya kadar genişletmişler, Baian han yönetiminde güçlü bir krallık oluşturmuşlardır. Bizans ve Frankları vergiye tabi tutmuşlardır.. Bizans imparatoru Maurikios 602 yılında düşürülünce Bizans da anarşi ve kaos oluşmuştur.Langobardenlere 610 Franklara 611 yılında başarı kazanmış Slavlarla birlikte defalarca Selanik i işgal etmişler ve 626 yılında Kostantinople şehrini Perslerle birlikte başarısız bir kuşatmaya tabi tutmuşlardır.8.yy sonunda bütün Pannonıen yönetimlerine girmiş, aynı zamanda Hırvatistan, Slovenya Karantanien işgal edilmiştir. 791-803 yıllarında Frank kıralı Büyük Karl onları yenerek dağılmalarına neden oldu sonunda Hırvat ve güney slav halkları ile karışarak kayboldular. 4-SLAVLAR ,Slav dili konuşan doğu, orta ve doğu Avrupa da yaşayan halk guruplarıdır. 5. yy doğru orta Tuna bölgesine yerleşmişler 6. yy da Bohemya ya doğru yayılmışlardır. Langobardenler in göç etmelerinin ardından Pannonien,Noricum ve Karniene daha sonra yukarı Avusturya ve aşağı Avusturya bölgelerine yerleşmişlerdir. Güneye doğru Tirollere kadar yayılmışlardır. 6.ve 7 yy da genişlemeleri Elbe ve Saale kadar yayılmış doğu bölgesinde Polanya ve prusya genişleme alanları içersine girmiştir. 623 yılında Avarların Pannonıen bölgesini istilalarına reaksiyon olarak Soma kırallığı ve Güney Mark bölgelerini oluşturmuşlar, 833 yılında büyük Maehren kırallığı kurulmuş 10 asırda Macar istilası ile krallık parçalanmıştır 5-MARCH bölgeleri ve Büyük Karl; KARL Frank hükümranlığının güney hattında, askeri hududu kutsal Roma krallığının hududu olarak düzenledi.Kısmen Slav ve kısmen AVAR olan halkların , ( halkların) göçu süresinde bunların arasına saçılarak yerleşmesiyle içinde Germenlerlerin de bulunduğu bir MARK hudut ortaya çıktı.Bu Markların sonradan büyük Almanya yı oluşturduğu söylenebilir.(Habsburg ve PRUSYA nın doğuşu)Büyük Karl Alman halkların yerleşimi ile MARK ların direnme gücünü artıran bir politika üretti. Franklar Langobardenler den ihtılallerle yıpranmış, ordularının cesareti kırılmış ve yokedilmiş yerleşim yeri devraldılar.Papa 800 senesi Noel akşamı sürpriz bir şekilde Avrupa nın en kuvvetli ordusuna sahip olan KARL’IN başına imparatorluk tacı koyduğu anda neredeyse buna isteksiz bulunuyordu.Uzun zamandır frankların ve Langobardenler in kıralı idi onu bir mücevher gibi koruyordu.Yeni Ünvanı ROMA İMPARATORU oldu. Alman tarihinde’kendi kiliseleri’ oluşturma Alman Krallıkları için büyük önem taşır.Orta çağda Hırıstiyanlık bir inanç oluşunun ötesinde büyük bir politık güçtür.Hırıstiyan ülkeler manevi ve dünyevi bir birlik oluşturmaktadır.Ekseriye bir halk gibidirler.Kutsal Roma krallığı Alman halkı olmadan bir mana ifade edemez. O yalnız onların gücü ve gerçeği ile mevcut olabilir.Ancak Alman milleti çok iyi bilmektedir ki Kutsal roma krallığı olmadan Alman milleti olamazdı.Büyük Karl 73 yaşında 28.o1.814 tarihinde Achen de öldü.Mezar taşında büyük ve gerçekte inançlı bir imparator olarak FRANK kırallığını şerefli bir şekilde yücelttiği yazıldı. 6).FRANK İMPARATORLUĞUNUN BÖLÜNMESİ ALMANYA , FRANSA ve İSVİÇRE nin DOĞUŞU Büyük hükümdarın ölümü ile birbirin den farklı hayat ve dünya görüşleri açıklık kazandı. Çok taraflı bölünme yaşandı.Önce Romalılar ve Germenler sonra Fransa ve Almanya ayrıldı ve bir daha asla tekrar eski haline dönmek mümkün olamadı.Parçalanma zincirleme olarak devam etti Yeni bölünmeler yeni guruplaşmalar ve tekrar birleşmeler. Ekseriya ikiye bölünmeden bahsedilir..VERDUN(843) MERSEN(840)ancak iki parçalanma adı altında birçok parçalanmalar sözkonusudur..Bölünme asla kraliyet birliğinin tamamen çözülmesi manasına gelmedi.Birleşme ise asla tam birlk oluşturmadı.Kraliyetin birbirinden ayrılmasının nedeni yalnız mirasçıların insani zaafları sonucu oluşmadı Eski parçalar bölünmeler partileşmeler şimdi görülür hale geliyordu.Zamanın hükümdarlık araçları böyle kocaman bir krallığı bir arada tutmakta yetersizdi.Karolin krallığı sağnak şeklinde yeni halklar oluşturdu. Dil farklılıkları ortaya çıktı.813 yılında Büyük Karl 72 yaşında öldüğünde imparatorluğun tek varisi olan oğlu LUDWİG, sofu adı ile tanınırsa da aslında sofu değildi.LUDWİG,hükümdar oldu.(814-855) Lükse meraklıydı .Krallık ile Kilise birliğini oluşturmayı görev edindi.816 yılında Papa Stephan IV tarafından 2.defa Taç giydirildi.Bu Papalık için politik bir başarı idi.Saraya davet edilen Kilise adamları arasında Benedikt von Aniane Güney Fransa dan gelmekte ve ve ruhaniler arasında doğruluğu temsil etmekteydi.Onun desteği ile imparator kesin Manastır hayatında, dünya ruhanileri arasında düzenlemeler şeklinde Reformlar yaptı. İmparator ve Klerus, Ludwig in ölümünden sonra da kraliyet birliğini sağlamlaştırmak istiyorlardı.Frank krallığında Hiristiyan birliğini gerçekleştirmeyi denediler.’’Bir Allah,bir kilise ve bir Kırallık’’.817 yılında çalışmalar sonuç verdi kraliyet anayasasını kraliyet meclisinde kabul edildi. İmparator Ludwig in ilk eşinden Lothar,Pippin ve Ludwig adlı oğulları vardı.Yeni kraliyet anayasasına göre; 1) Büyük oğlu LOTHAR beraber imparator olarak taç giydi.2)Pippin ve Ludwig kral ünvanı alıyorlardı 3).Pippin Aquitanien(Güney batı Fransa)4)Ludwig ise Bavyera kralı olmuşlardı5).Yeni düzenlemeye göre kilise ve krallık soyluları birliği temsil ediyordu.Başlangıçta Büyük Karl ın yeğeni BERNHARD dışında buna karşı duruş görülmedi.Bernhard bir kısım soylularla birlikte baş kaldırdı.Zira onun İtalyan hakları bu durumda zarara uğrayacaktı.İsyancılar için önce idam cezası verildi sonra kör edilerek cezanlandırıldı buna dayanamıyan Bernhard öldü.Bu durum toplumda büyük bir reaksiyon doğurdu,Ludwig kraliyet meclisinde suçu üzerine aldı ve pişmanlık duyduğunu itiraf etti.818 yılında Ludwig in ilk eşi öldü. 42 yaşındaki imparator 2.defa evlenmek istedi. Soylu aileden Judith ile evlendi. Çok akılılı ve hırslı bir kadın olan Judith imparatoru etkiledi. 823 yılında onların bir oğlu dunyaya geldi.Hırslı kadın çocuğuna büyük bir miras sağlamak arzusunda idi.6) 817 kraliyet anayasası karşı olmasına rağmen Ludwig Judith den doğan oğlu(Kel Karl)ı Orms daki kraliyet meclisinde çekirdek bölgedeki Lothara ait Swaben,Elsass ve Burgund bölgelerini içeren kendi hükümranlık alanına kaydettirdi.7) Lothar itirazını gizlemedi ve Judithin Politikasına ve yeni bölünmeye karşı duran etrafındakilerle birlikte İtalyaya sürüldü7).830 yılında Ludwig e başkaldıranlar Judithi , manastıra göndererek, İmparator(Sofu) Ludwigi tutuklattı.8)833 yılında Sofu Ludwig ve isyancı çocukları, ordularının başında KOLMAR yakınlarında karşılaşarak savaştılar. Kardeşler Ludwig taraftarlarını kendilerine katarak savaşı kazandılar. Judith İtalyaya sürüldü Ludwig Reims klisesinin karşı durmasına rağmen azledildi.Bu kardeş arasında iç harbi andıran savaşlar başladı.841 yılında kanlı Fonteray savaşları sonrası durum kel Karl yönünde değişti.Ludwig in ölümü ile sorun çözüldü. Kıraliyet Ludwigin çocukları tarafından parçalandı .Büyük oğlu LOTHAR(843-855) imparatorluk ünvanı aldı.Verdun anlaşması ile.Frank krallığı 3 parçaya bölünmesine razı oldu.. 7-ORTA KIRALLIK LOTHARİNGEN(Fransa ve Almanyanın doğuşu) 1olarak bir birlik oluşturamadı.italyaya uzanan bir çizgide Rhöne den Ren kavşağına kadar yayıldı Bu bağlantısı olmıyan yapı en yüksek manevi gücü ve kuvveti alarak kendini gösterdi.Bu yapıdan daha sonraları Hollanda Burgund ve İsviçre vücut buldu.Bu kuşaktan İtalya da korku duyuldu ve manevi ve kültürel gelişmişliği ile kendini gösterdi.2)Batı KEL KARL tarafından alındı, 3)Doğuda ALMAN LUDWİG hüküm sürüyordu Bavyera onun sayesinde Ludwig Almanyası olarak gelişti.Kel Karlın kırallığından Fransa doğdu.Ludwig ile Almanya ve Alman tarihi başladı.Ona kadar Germen akınları ve Roma kırallığı dışında Almanya olmak için başarılı bir deneme olmamıştı.imparatorluk kurmak istiyordu 4).Roma krallığı parçalanınca kutsallık semsiyesin de Roma kırallığı PAPA ya kaldı.Kilise ruhani görevi yanında dünya ile birlik oluşturdu5)Fakat imparatorluk gücü olmadan bütün çözülmüş parçalanmış güçleri bir arada tutmak olanaksızdı.Orta kırallıgın hükümdarı LOTHAR meşru eşinden ayrılıp çocuklarının annesi olan eşini kıraliçe yapmak istiyordu.Ayrılma prosesi onu zorladı. Bütün Avrupa ilgilendi.6)LOTHARın oğullarının ölümü ile Orta kırallığı KELKARL ve ALMAN LUDWİG arasında paylaştırdı Kel Karl 880 yılında batı Frank kırallığı bütün doğu hududunu genişleterek METZ de kendini LOTHARİNGEN kralı ilan etti. LUDWİG 870 yılında ölünce doğu Frank kırallığı onun 3 oğlu arasında Karlmann,Genç LUDWİG ve şişman Karl arasında bölündü ortaçağ boyunca hemen hemen hiç değişmedi DOĞU FRANK KIRALI ŞİŞMAN KARL ın ölümünden sonra Doğu ve batı kıralıkları kısa bir zaman için birleşti,Doğudaki güçsüz yönetim yeğeni Arnulf tarafından karlmanın oğluna yöneldi. Arnulf oğlu çocuk Ludwig ile son doğu Frank Karolin öldü. Karollingen imparatorluğunun kendi bölünmüş krallıkları arası savaşlarda çeşitli küçük devletlerin soyluları-Derebeyler-5.kol gibi işlev gördüler Batı kırallığının soyluları doğu kıralını davet ederken batı kırallığı soyluları doğu kıralını yardıma çağırdılar Genelliklke yardıma çağrılan dış kıral tekrar ihanete uğradı.Asiller sağlam tabaka olarak gelişti sahip oldukları ve mirasla genişlettikleri arazileri bağımsız olarak yönettiler.Asil aileler çocuklarına bazı bişhofluk(Kilise soylusu) makamlarını garantiledi Bu suretle Bişhoflulk, graflık(Arazi soylusu-Derebeyi) kadar önem kazandı. .Bu arada Bavyera, ülkesine karsı kolonileşerek direndi, Avusturya doğdu.Orada slavlar yerleşmişti, Almanlar onların arasına yerleştiler. Yukarı ve aşağı slavlar arasına bir kama gibi yerleştiler.Alman kültürü baskın olarak BÖHMENleri etkiledi 9.yy da sayısız Böhmen slav regensburga yerleşti.Slav derebeyler hemen heryerde misyoner olarak hizmet verdiler.Çünki kilise gelişmiş yönetim sunuyordu.Leitha Macarlarla Avusturya arasında hudut nehri oldu.Gratz kıralı ile Avusturya arasındaki harp sonrası ülke bölüşüldü.: 8)İKİNCİ HALK ĞÖÇÜ; . Bu asırda ikinci Germen deniz aşırı halk göçü oluştu VİKİNGLER hareketi daha sonra NORMANLAR adı aldı. 9-VİKİNGLER;Danimarka dan İsveç in güneyinden,ve Norveç ten göç ederek deniz gücü oluşturdular.Korsanlık yaparak bütün Avrupa sahillerinde tehlike yarattılar.Rusya ve Kostantinopel surlarına kadar eriştiler. İslanda,Grönlandı keşfettiler ve kuzey Amerika da, Avrupa nın geniş alanlarında güçlü devletler kurdular.(Sicilya ve Normandiya, ingiltere)Önceleri kiliselere manastırlara ve hemşirelere saldırdılar yağmaladılar sonra kendiliklerinden Hıristiyanlığı seçtiler.’’ Fransızlar ile Almanlar arasındaki hudut yıllarca değişmeden kaldı.Doğu Frank krallığının bölünmesi 9.yy sonlarında sona erdi. Çünki,Krallığın bölünmezliği Anayasa ya kondu. Krallık devlet , ülke soylularının ve hanedanın prensipleri ile kazançlı çıktı . MACARLAR,asrın sonunda, fırtına gibi Almanya ya hücum etti. Kimse buna karşı koyamadı O zamanki krallığın sıkı bir organizasyonu yoktu. Hudutlar tam olarak belırgin değildi.Burçlar ve zincirlerle belirtilen hudut, hızlı hareket eden MACAR suvarileri tarafından kolayca aşıldı.Macarlar suvarileri ve hızlılıkları sayesinde etkili oluyorlar gittikleri Ya ! Atatürk olmasaydı? ve İstiklal harbi gerçekleşmeseydi ?. (Bu soruyu yazıma başlık yapmamın nedeni Sivas kongresi öncesi ve kongre süresince tartışılan Amerikan Mandası isteklerinin Vatansever İnsanların zihinlerinde ne derece yer edindiğini belirterek.Bugün ülkemizin durumu ile karşılaştırabilmemiz için kaleme alınmıştır.Yazıda yer alan belgeler,Atatürk ün’’ Büyük NUTUK’’ un dan, İngiliz İstiklal savaşı belgelerinden ve İnternette bu konu ile ilgili ve kıtaplar da bulabildiğim belge karekterindeki yazılardan hazırlanmıştır.) ‘’Biz Amerikan mandasını kabul etseydik veya İstiklal harbini yapmayarak, Sevr anlaşması uygulanmış olsaydı ne olurdu?.Acaba yıllarca İngiliz idaresinde yaşadıktan sonra bağımsızlığını kazanarak kalkınan Hindistan gibi olabilirmiydik? Mondros mütarekesinin 30 Ekim.1918 tarihinde imzalanmasından sonra gelişen olaylara geçmeden, Mondros mütarekesinde imzalanan anlaşmayı bir daha gözden geçirmek faydalı olacaktır..Alınan kararlar özetle aşağıda gösterildiği gibi idi.’’ Çanakkale ve İstanbul boğazları açılacak, ve müttefiklere teslim edilecek,Sınırların korunması ve iç güvenliğin sağlanması dışında,tüm askeri birlikler terhis edilecek,Bütün liman ve tersaneler,Toros tunelleri,demir yollar,Telgraf istasyonları itilaf devletlerine teslim edilecek,Savaş gemileri,ağır silahlar,ve cephaneler itilaf devletleri denetimine bırakılacak,İtilaf devletlerinin ve Ermenilerin esirleri serbest bırakılacak ancak Osmanlı devleti esirlerinden lüzum görülenlerin esareti devam edecek.Doğu illeri ve güvenlik gerekçesi ile bütün iller itilaf devletlerinin gerekli gördüğü durumlarda işgal edilebilecek.’’ 13 Kasım 1918 de itilaf devletlerinin donanmaları İstanbul a gelerek Dolmabahçe önlerinde demirlediler .Fransızlar İskenderun,Dörtyol çevresi,Antep,Maraş,Urfa,Adana, İtalyanlar Antalya ve çevresini işgal ettiler.YUNANLILAR itilaf devletlerinin donanmaları desteğinde 15.Mayıs 1010 da İZMİR i işgal ettiler.Büyük katliamlar ve Rum halkı destekli, tahrik Edici olaylar yaşandı.Bu durum Türk halkını galeyana getirerek silahlı direnişlere yöneltti. RUM AZINLIK Batı Anadolu ve Trakya yı Yunanistan a katmak için MAVRİ-MİRA cemiyetini,Pontoslu Rumlar devlet kurmak için,bazı Rumlarda Bizansı yeniden canlandırmak için dernekler kurdular.Ermeniler ise TAŞNAK ve HINCAK dernekleri ile doğu Anadolu da Kurulacak Ermeni devleti için çalışmalara başladılar. Osmanlı devleti ve hükümetleri için önemli olan vatanın parçalanmaktan kurtulmasından çok, Osmanlı hanedanını ve Halifeliğin devamıydı.Bu bakımdan sessizliklerini korudular.Bu meyanda büyük devletlerin himayesine sığınabilmek için çalışmalar yapmak üzere İNGİLİZ Muhipler(Sevenler) derneği,WİLSON İLKELERİ cemiyeti ,KÜRT teali cemiyeti,TEALİ İSLAM cemiyetleri kurularak faaliyete geçtile3r. ,Atatürk,Yıldırım orduları baş kumandanı olarak, mütarekeden hemen sonra komuta ettiği grup kaldırıldığı için ülkenin içinde bulunduğu durumu gözden geçirmek ve çözüm üretmek için İstanbula hareket eder. Önce daha önce telgraflaşmaları sonucu istifa etmeyi düşünen Sadrazam İzzet paşayı mecliste ziyaret eder. İzzet Paşanın istifa etmesini ,ve Sadrazamlığa Tevfik paşanın gelmesini önlemek için yapacağı kulis faaliyetlerine yönelir. Önceden İzzet paşa ile telgraf yolu ile görüşmelerinin İngilizler tarafından öğrenilmemesi büyük bir şanstır.O, İzzet paşa kabinesinde harbiye nazırlığına atanması için çaba gösteriyor ve İzzet paşanın görevine devam etmesi için elinden geleni yapar.Ancak Tevfik paşanın güven oyu almasını önleyemez ,Tevfik paşa güven oyu alır almaz ilk iş yerlerde kan ceset ve dumanları tüten harabeler bırakıyorlardı.Kadınları kaçırıyor ve,tecavüz ediyorlardı. .Caddeler Macarların çocukları ile dolup taşıyordu. Yüz yılın sonuna doğru Slav baskısı nedeniyle,Theis düzlüklerini işgal ettiler. Erkekleri öldürerek şehirleri yağmalayarak kadınlara tecavüz ederek bütün Avrupa da terör estirdiler. Sene sonunda İtalya ya girdiler .Padus u zorladılar.905 yılında Maehren kırallığı üzerinde gürledilerse de şehir her defasında kapanarak kendini korudu.906 yılında Saksonya bölgesini talan ettiler ve soydular.. Bir Bavyera ordusu hemen hemen yokedildi. Würzburg Bişhofunu Thüringen yolunda ellerine geçirdiler. Schwab ülkesi yenildi. sonunda Macarlar atları ile birlikte Koblenz yakınında Ren nehrinde boğuldular.Onlar asla hükümet edemediler eşkiyalık kadın kaçırma şeklinde Almanya ve italyada terör estirdiler 10-M A C A R L A R; M.Ö 6. ve 4 bin yılı Ural dağları bölgesine göç etmiş Asyalı süvari halk olup daha sonra tedrici olarak güney Ukranya steplerine akarsular civarlarına geçici olarak yerleşmişlerdir.Doğu Frank ve Maehren kırallığına düzenledikleri yağma saldırıları sonucu Atlarını ve sığırlarını besliyebilme olanağı sağlayabilmişler, sonuçta Karpatlar bölgesine ve Theis nehri bölgesine gelerek geçici olarak yerleşmişlerdir..Orada Slav halkı ile karşılaşmış Avrupa nın her tarafına özellikle doğu Frank kırallığı,italya İspanyaya baskınlar düzenlemişlerdir. 955 yılında Lechfeld meydan savaşında Kıral OTTO komutasındaki Frank ve bohemya ordularına yenilerek Avusturya ya geri döndüler, ve Macaristan ovasına yerleşerek göçebelikten çiftçi toplumuna dönüştüler. 10 yy da Ge’za ve Stephan I yönetiminde Hiristiyanlığı seçtiler. Dilleri Asya orjinli doğu Ural ailesine mensup olup, Alman-Avusturya entegasyonu sonucu dillerinde önemli değişmeler oluşmuştur. 6)KAROLİN KIRALLIĞI yıkılmasından sonra dış düşmanlara karşı savunmada kilise dışında en etkili kuruluşlar derebeylikler oldu.Derebeyler 911 yılında Frank Herzog Konrad III ü Konrad I (911-919)olarak kıral seçti o karolej kırallığının ananelerini devam ettirmek istiyordu Başarısız oldu.. Konrad I yerine 919 da Saksen herzogu Heinrich I seçildi. 11-IV.BÖLÜMÜN DEĞERLENDİRİLMESİ; MAİN Bölgesinde yukarı REN havzası ve Ren nehrinin denize döküldüğü bölgede yerleşen FRANKLAR,Galyaya yerleşerek o bölgeden Romalıları uzaklaştırdı.CLODWİG derebeyleri kontroluna alarak ilk Frank krallığını kurdu.Romalıları ile olan ilşkilerinde dikkatli davranarak yerli halkla ilişkilerini en alt seviyede tutmuşlardır.Zira Keltlerde olduğu gibi az olan sayılarının geniş Roma nufusu içinde kaybolmasından korkmuşlardır.Bu nedenle Romalılar ile germenler arasında evlilik olayları hemen hemen hiç görülmemiştir.Diğer taraftan Romalılar da Arien olan germenleri sapık dinsizler olarak görmeleride rol oynamıştı.Clodwig Frank boylarını yerli halk olarak birleştirdi.Franklar kendilerini Romalılardan daha kuvvetli hissediyorlar onlardan korkmuyordu. Kotkusuzca Latin dilini devlet dili olarak kabul ettiler Arien dini yerine Katolikliği seçtiler. 496 yılında yerleşme komşuları olan Alamanların isyanını katliam şeklinde bastırdılar. Bu suretle Alplerden kuzey denizine kadar alanda hükümran oldular.Arien dini germenlerin parçalanma neden idi.Kilisenin manevi gücü Roma yı yaşatıyordu. Bu güce Germanlar hem Alman kalıp hem de krallıklarınıu kurabilmeleri için gereksinmeleri olguğunu hissettiler.Ancak onlar yıllar süren Roma deneyimleri sonu kazanılar Yönetme gücünden yararlanmaya özen gösterdiler.Bu arada Slavlar adriyatikten kuzey denizine kadar Germen yerleşim alanlarınoı tehdit etmeye başlamıştı.Bohemyada bir SLAV krallığı kuruldu.İSLAM henüz orta Avrupa için tehlike arzetmemekle beraber bir tehdit olarak kendini hissettiriyordu.Dilde Romalılaşma dikkati çekiyordu. Clodwig ölünce onun 4 oğlu kraliyeti bölerek yönetmeyi denediler .Ancak yeniden otoriteyi sağlamak mümkün olamadı.Atlantikten Bohemyaya kadar yayılmış MEROWİNGER krallığı tekrar tekrar bölünmelerle 3 Krallık haline dönüştü.Sürtüşme doğu ile batı krallıkları arasında dikkat çekiyordu.Derebeyler zayıflayan devlet oteritesi karşısında merkezi hükümetlerden ayrılarak kendi yönetimlerini kurdular.Krallığı güç kaybını gören Soylular meclisi ve devlet memurları’’HAUSMEİER’’’’EVİN BÜYÜĞÜ adlı kurumu harekete geçirme gereği duydular.Mali işleri yürütmekle görevli bu kurum politikanın yönetiminde üstlende.Hausmeier von Austrien PİPPİN II öne çıktı. 687 yılında.O Karolinger ailesi mensubu idi.731 yılında Pippin in oğlu Karl Martelle Arap işgaline karşı savaşma görevi verildi Araplar preneleri aşmış Galya içlerine gelmiştı. Meydan savaşını kazanan Karl Arap işgalini durdurduğu gibi Preneler huduy barışı da sağladı.Bu durumda PAPA PİPPİN II nin krallığını onayladı.Eski kral manastıra gönderildi.751 yılındaki seçimde soylular Pippin II yi kral seçti.PİPPİN in ölümü ile Oğulları KARL vE KARLMANN yönetimi bölüşerek üstlendilersede,anlaşmazlıklar Karlmannın ölümü ile çözüldü ve KARL 29 yaşında KRAL oldu.Oteriter bir Kral olan ve BÜYÜK KARL adını alacak olan KARL. Krallığın doğu hudutlarını sağlamlaştırma çalışmalarına başladı..772 yılındaKafir olarak gördüğü saksonlara karşı savaş açtı. Onların ulusal ve dini bütün inançlarına karşı çıkarak Katolik inancı veya ölümü seçmelerini önerdi.774 yılında İtalyada Langobardenleri kendine tabi kıldı.Slavları da aynı tarzda zorladı. Yarı Slav yarı Mogol Avarla rla Güney hududunu sağlamlaştırdıktan sonra kısmen Slav,kısmen Awar olarak güney doğu hududunu oluşturan Asyalı topluluklar arasına Germenleri yerleştirerek MARK hududunu oluşturdu.Bu Mark bölgeleri daha sonra Prusya ve Avusturyanın nüvelerini oluşturdu.Büyük Karl ın önemli başarısı güney batıda Lombardların hırıstiyan kralı Didier e karşı kazandığı zafer dir.Kral,papanın italyadaki mülklerini taciz ettiğinden sorunu Büyük Karla bildirmiş, Karl onu yenilgiye uğratarak Lombardların geleneksel demir tacını giymiştirMüslümanlarla karşılaştığı Galya nın güney cephesinde daha az başarılı olmıuş,Zaragoza dışında yenilgiye uğraqyarak Pirenelerin kuzeyine çekilmiş, Burada girilen bir çatışmada BASKLAR yeğeni komutasındaki birlikleri katletmiştir.Daha sonra Karoloınyada bazı bölgeleri vePire neler kuyzeyindeki Gaskonyayı yeniden ele geçirmiştir..PAPA III. LEO onu 800 yılında noel sabahı İmparatorlukla taçlandırdı.Yeni ünvanı ROMA İMPARATORU olmuştu Bu durum batının Ortadoks Bizans imparatorluğundan kazandığı bağımsızlığı güçlendirme yolunda bir hamledir.Ancak imparatorluğun toprakları sınrlı olup Avrupanın büyük bir kısmı kontrollereinin dışında bulunmaktadır.Bununla birlikte Karl tüm imparatorlukta geçerli kurallar koymuş,Tak bir YASA oluşturma çabaları ise sonuçlandırılamamış olmasına rağmen Tek para birimie geçmeyi başarmıştır..Büyük KARL ın ölümü ile çok taraflı bölünme yaşandı.Önce Romalılar,Germenler sonra Fransa ve Almanya ayrıldı.VERDUN ve MERSEN anlaşmalarında her ne kadar ikiye bölünmeden bahsedilse de bölünmeler aslında birçok parçalara ayrılma şeklinde görülmektedir.Eski parçalar bölünmeler,partileşmeler görülür hale geldi.Karolin krallığı yeni halklar oluşturdu.Dil farklılıkları kendini gösterdi.Karl ın mirasçısı olan LUDWİG(Sofu lakablı)İsyan eden yöneticisi BENCARD önce ölüme mahkum etti sonra kör edilmesi ile yetindi. O Bu duruma dayanamayarak öldü.Ludwig in ölümü üzerine kraliyet çocukları arasında pay edildi.Büyük oğlu LOTHAR imparator olarak Orta krallığı kralı oldu.Bu yapıdan daha sonra Hollanda,İsviçre ve Burgund vucut buldu. Batı Krallık Kel KARL,Doğu Krallık ise Alman Ludwig hükümranlığında kaldı. Roma krallığı parçalanınca kutsal Roma krallığı PAPA ya kaldı.Kilise ruhani görevi yanında dünya ile birlik oluşturdu.İmparatorluk bağı olmadan bu parçaları bir arada tutmak olanaksızdı. Lotharın çocuklarının ölümü ile Orta krallık batı ve doğu krallıklar arasında bölüşüldü.Ludwig ölünce doğu Frank krallığı Ludwigin 3 oğlu,Karlman,çocuk Ludwig ve Şişman Karl arasında bölündü.Doğu kralı şişman Karlın ölümü ile doğu krallığı, batı krallığı ile bir süre birleştirilerek yönetildi. Doğudaki güçsüz yönetim, Çocuk Ludwig in ölümü sonunda Karolin krallığı ile birlikte son buldu.Derebeylikler Bişhofluklar tekrar kendi yönetimlerini kurdular.BAYERN ülkesine karşı kolonileşerek Avusturya doğdu. Almanlar Slavlar arasına bir kama gibi yerleşmiştiAlman kültürü Bohmenleride etrkisi altına alarak,Regensburg slav derebeylerinin yerleşim alanı oldu onlar misyoner gibi çalışmaya başladılar.Bulgarlar bile onların etkisi ile Slavlaştı ve Katolikleşti.Gratz kralı ile Avusurya arasında harp sonu ülke bölüşüldü. VİKİNGLER Danimarkadan,İsveçten,ve Norveçten göç ederek oluşturdukları deniz gücü ile korsanlık yaparak Avrupanın bütün sahillerini etkileri altına aldılarNormanlar adı ile Konstantinopolis ve Rusya sularına kadar yayıldıkları gibi SİCİLYA ve Kuzey Fransa ve güney İngilterede güçlü devletler kurdular.Önceleri kiliseleri yağmalayan bu halk daha sonra hırıstiyanlığı da kabul etti..Fransızlar ile Almanlar arasındaki hudut yıllarca değişmeden kaldı.Doğu Frank krallığını Anayasasına bölünmezlik kondu.Asrın sonunda MACARLAR fırtına gibi Almanyaya hücum etti.Burçlar ve zincirlerle alınan önlemler etkisiz kalıyordu.Yağmalar,kadın tecavüzlerinin önü alınamıyordu.MACARLAR,6 ile 4 bin yılları arasında Ural dağları bölgesine göçettiler ve tedrici olarak Ukranya steplerine yayıldular.Doğu Frank ve Maehren krallığına düzenledikleri akınlar sonucu atlarını ve sığırlarını besleyebilme olanağı sağlayan KARPATLAR bölgesine yerleştiler. Avrupanın her tarafına Slavlar,Frank krallıkları İtalyaya baskınlar düzenlediler.955 yılında Lechfeld meydan savaşında OTTO I e yenilerek Avusturyaya geri dönerek MACAR ovasına yerleşmişler.göçebelikten Çiftçi yerleşik toplumuna dönüşmüşlerdir.10 yy da Ge’za veStephan I yönetiminde hırıstiyanlığı seçmişlerdir. Dilleri Ural-Altay dil gurubuna ait olmakla beraber Alman-Avusturya entegrasyonu sonucu oldukça değişim göstermiştir KAROLİ KRALLIĞININ yıkılmasından sonra dış düşmana karsı en etkili kuruluş olan DEREBEYLİKLER,911 yılında Frank Herzog KONRAD III ü kral seçerek Karolin krallığı ananelerinin devamını sağlamak istiyordu.Seçimler sonucu 919 yılında SAKSONYALI HERZOG HEİNRİCH I Kral seçildi.. V.BÖLÜM; 1) KUTSAL ROMA-GERMEN İMPARATORLUĞU KURULUŞ HAZIRLIKLARI ve YÖNETİMİ 2- HEİNRİCH I 3-OTTO I 4-OTTO II 5-OTTO III 6-HEİNRİCH II 7-KONRAD II 8-HEİNRİCH III 9-HEİNRİCH IV 10-HEİNRİCH V 11)LOTHAR 12)KONRAD III 13)KARL 14)RUPPERT 15) V. BÖLÜMÜN DEĞERLENDİRİLMESİ 1)KUTSAL ROMA İMPARATORLUĞU Avrupa da Orta çağ ve yeni çağda hüküm sürmüş olan Kutsal Roma Germen imparatorluğunun seçimle iş başına gelen hükümdarlarla yönetiliyordu.2 Şubat 962 yılında Papa XII. Ionnes in elinden taç giymiş olan Saksonya kralı I. OTTO ilk kutsal Roma İmparatoru kabul edilmektedir. Ancak Imparatorluk daha sonra kurulmuştur. 2)HEİNRİCH I Temel herzoglarla(DEREBEYLERLE)birlikte tekrar Alman hükümdarlığı kurmayı denedi.Ancak bişhoflar(KİLİSE SOYLULARI) olmadan hükümdarlık etmeyi de istemedi. Zira o zamanlar maneviyat olmadan yönetim olanaksızdı. Kraliyet kilisesini yapılandırmayı devam ettirdi.Bakanların durumlarını sağlamlaştırarak kilise ve soylular üzerinde güç kazandı. Önceleri kralıyetin baş şehri yoktu. Gossları devamlı olarak kıralıyet, mahkeme ve Anayasa başkenti ilan etti.. Heinrich, Almanya ile Fransa arasındaki Lotharingen hudut bölgesini geri kazandı Bu hat Burgund ve Rheinland dan Hollandaya uzanıyordu batı hududu stabildi ancak doğuda kaos hakimdi. Halk oradan oraya atılıyordu Danimarkalılara ve Slavlara karşı gayesi olmayan bir harbe girişti Herhangi sonuç almadan sonlandırdı..922 de Macarlarla bir anlaşma yaparak korkunç baskınlara karşı yüksek miktarda harp tazminatı ödedi. Bu 9 senelik ateşkes durumunda süvari hucumlarını engellemek için Burgunland kıraliyet hududuna zincir yerleştirdi.15.3.933 Alman orduları Macarlara karşı başarıyla savaştı Heinich I in Oğlu 2)OTTO I Alman Derebeyler tarafından bir nevi seçim sonucunda iktidara geldi ve taç giydi..Bu olay Kilisenin ve dünya imparatorluğunun değişimini ,.Otto nun eski kırallığın İhtişam, güçünün artması için uğraşmakta olduğunu kanıtladı.Herzoglar onu dürüstçe övdüler. Dışarda Bişhofların etkisi ile bekliyen halka dönerek’’ Allahın seçtiği,Kraliyetin beyi Heinrich in kıral olarak gösterdiği, Otto yu Derebeyler kral olarak uygun gördüler kabul edenler ellerini kaldırsın ‘’. halk ittifakla ellerini kaldırdı. Herzoglar kırala bağlılık yemini ettiler.Kıral çok merhametliydı. İbadet eder ,dullar ve yetimlerden merhametini esirgemezdi.Doğruluk yeminini takip eden yıllarda yemin bozma ,ihanet ,casusluk ve isyanlar baş göstermeye başladı.Kont ve soylular kendilerine miras kalan arazileri genişletmeye servetlerini artırmaya başladılar.Kilise mensupları prensipte aile ve servetten mahrum idi. Bu sebepten tam iteatli idiler. Otto kilise soylularından toplum için hizmet talep etti.Eğer bir Bişhof genel hizmetten çekilirse arazi ve mallarını geri verilmeliydi .Kilise arazileri kamunun malı idi.Bişhoflar Papa tarafından tayin ediliyordu.Ancak onların yerlerini veren kral olduğu için krala sadakatla bağlı idiler.Kilise arazileri üzerinde kralın onayı olmadan işe başlanamazdı.Otto kilise derebeylerine ruhani yerlerini teslim etmeye 768 başladı. Bu uygulama Otonun varislerince en yüksek seviyeye ulaştı.Kilise derebeyleri dünyevi beyler oldu. Ordulara ve arazilere sahip oldular.951 yılında Otto İtalya ya sefer düzenledi. Kuzey İtalya da şımarık kumandan BERENGAR hüküm sürüyordu. Yorulmadan yöneten bir insandı ,Lombardiya Hükümdarını zehirletip annesini hapse attırmıştı.OTTO,BERENGAR ı kovdu.Langobarden kıraliyet tahtına kendi oturdu.Tacının onayını sağlamak için kanun çıkararak 5 senedir dul olan Kralın annesi Adelheid ile evlendi.952 yılında isyanları bastırmak için tekrar Almanya ya döndü.Bu durum onun Bişhoflar vasıtasıyla yönetme kararını kuvvetlendirdi. Zira oğlu ile damadı isyanlarda haydutlarla birlik olmuştu.Bu arada dış tehlike de büyümüştü.Danimarka, Slavlar ve Macarlar Almanya nın iç karışıklıkları kullanarak en vahşi baskınlarını arttırmışlardı.955 de Otto Lechfeld de Macarları yendi. Dünya çapında bir katliama girişti,Macarlar göçebe olarak yaşamaktan vazgeçerek, Macaristan ovalarına yerleştiler. Çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşnaya başladılar.. Aynı zamanda Hırıstiyanlığı kabul ederek Avrupa camiasına katılmış oldular.Son 12 yılını Otto İtalya da geçirdi.Güney Almanyanın güvenliği için Lombardiya yı vurdu.Roma çevresinde savaştı. Roma ele geçmeden Lombardiya durdurulamıyordu, daha da ilerleyerek güney İtalyayı fethetti .Aksi durumda Roma tehlikeye girebilirdi.O Alman bişhoflarına kraliyeti yönetebilmek için gereksinme duyuyordu.. 962 yılında papadan İmparatorluk tacını alarak İlk KUTSAL ROMA GERMEM İMPARATORLUĞUNU kurulmuş oldu. .Avrupada bir İnanç bir papa ve bir İmparator önemlidir.Hükümdar Almanya için her şeyden vazgeçemezdi. İtalya Almanya yı dünyaya bağlıyan göbek bağı durumunda idi...Denizlerde korsanların krallığı hüküm sürüyordu.Avrupa denizleri limanları dünya ticaret trafiğine kapalı idi kıyılarda yangınlar yağmalar halkı bezdiriyordu.Yalnız Venedik ve Kostantinopol dünya deniz trafiğinin parlayan yıldızları idi.Almanlar Alpleri hudut setti yaparak dünya kültüründen kendilerini soyutlamıştı.Otto Karolin krallığının adetlerin bilerek devam ettirdi .O Avrupa nın kalbinde düzenli güç olan Hıristiyanlığın beyi , Schwab ve Zaehringe kilisenin koruyucusu olmak istiyordu. Kilise olmadan kıraliyet yaşayamazdı.Dil birliği henüz oluşmamıştı birkaç Alman boyu diyalekt konuşuyor henüz Almanlaşma oluşmuyordu.Otto için papalık Avrupayı Almanlara bağlayan bir unsurdu. Krallık ise Hırıstiyanlık için bir semboldü.962 yılında papalık ile kırallık arasında denge oluştu. Rekabet sona erdi. Otto gerekliliğini ileri sürerek Lotharingen için Fransa ya harp ilan etti Alışılmış başlangıç başarıları ve harp süresindeki başarısızlıklarla sürüp gitti,Programlanmış gibi diğer harp Böhmen kırallığına karşı idi.Slav derebeyleri yokedici bir kıralı doğu hududunda destekleyeceklerine yemin ettiler. Hakikatte onlar üzerinde krallığın etkisi bulunmuyordu.982 yılında güney İtalyada ki Sanizen karşı harp ederek yenildi.Neredeyse hayatını kaybediyordu .Bu rezilane yenilgiden faydalanan Danimarkalılar ve Slavlar Almanyanın kuzeyini işgal ettiler. Otto ve çocuklarının kurduğu yerleşim yerleri Magdeburg kapılarına kadar Slavların ellerine geçti.Talan yanında mutat üzere kadınlara tecavüzler yayıldı. Erkeklerin çalıştırılması şeklinde bir adet Slav işgallerinde mutat değil ve nadirdi. Otto Romada 2 sene daha yönetimden sonra öldü.Roma da gömülen tek Alman imparatoru idi 3)OTTO II OTTO II von Sachsen 955 yılında doğdu.Otto I ile Adelaide ın çocuklarıydı.Başlangıçta babasıyla yönetimin ortağıydı.(26.05.961) yılında Wormsda Alman kralı olarak seçildi.25.12.967 de Roma da Papa XIII. İonnes tarafından imparatorluk tacı giydirildi .hükümranlık zamanında babasının Almanyada imparatorluk yönetiminin güclendxirilmesi ve İtalya içlerine doğru genişleme politikasını sürdürdü1972 yılında Bizans İmparatorunun yeğeni Theofanu ile evlendi.Otto II Babasının 973 tarihinde ölümü ile toplantı yapılmadan İmparator olarak görevine devam etti. Eşi,Theophanu 12 yaşında Konstantinopolis’ten Kral Otto II ile evlenmek üzere Roma’ya geldiğinde,Önceleri eşi ile birlikte daha sonra İmparatoriçe olarak isyanlarla uğraştı. Latinca ve Almanca bilmiyordu.Komplocular onun zayıf kocasının yanında tehlike oluşturmayacağını düşündüler.Çok sevdiği kocasının erken ölümü ile(7.Aralık 1983) Oğlu Otto III ün Naibi olarak imparatoriçe oldu. Bu Alman tarihinde bir ilk idi..Kayınpederinin kazanıp kocasının kaybettiği toprakları tekrar kazanmak için doğuya sefer başlattıysa da 32 yaşında vefat etti.. 8,5.06.991) 4)OTTO III 980 yılında doğdu, imparatorluk gücüne sahip ve kilise ve ruhani beyi idi.3 yaşında 983 yılında Haziran ayında Kral ilan edildi.Aynı yıl 25 Aralıkta Aachende taç giydirildi. Babası seromoniden 4 gün önce ölmüştü. 984 yılının başında Bavyera dükü II.Henry babası II Otto tarafından görevinden alınmıştı. Henry şimdi Otto III ü etkisi altına almaya çalışıyor, ve hükümdarlık ailesinin bir üyesi olarak hükümdarlığı talep ediyordu.Annesi Theophanu nun 991 yılında ölümünden sonra Otto III büyükannesi Adlaide ile birlikte 994 yılında ergenliğe erişinceye kadar vekaleten hizmet verdiler.O iyi eğitilmişti yetenekleri çok olan bir kraldı. hükümdar oldu,21 mayıs 996 İmparator oldu, 22 yaşında öldü.1002)Ölüm sebebi tam olarak bilinemiyor.. Onun takipçisi 5)HEİNRİCH II Bir Bavyera Herzog u idi.Ottolarla uzaktan akrabalığı vardı Kuzeni olan İmparator Otto III ,1002 yılında öldüğünde, Heinrich,onu baskılardan kurtarmak için yardım etmek üzere Roma yolundaydı.Kendisinin Ardıllığına karşı güçlü bir muhalefet olduğunu bilerek ölü kuzeninden kraliyet nışan ve rütbelerini aldı.Rakiplerine rağmen Mainz başpiskoposu Wiligis’in yardımlarıyla kraliyet seçimini kazandı ve 7 Haziran 1002 tarihinda Mainz’de taç giydiysede bunun tanınması bir yıl sürdü.Politik gücünü ve Alman sınırlarını sağlamlaştırmak için Polanya seferini başlattı.Rakipleri tarafından İtalya kralı seçilen Arduin i bertaraf etmek üzere İtalyaya sefer yaparak girdiğinde rakipleri ortada yoktu. Kaçmışlardı.Ve Romayı işgal etti.15 Mayıs 1104 de Pavia da Milan Başpisikoposu II. Arnult tarafından taçlandırıldı. Almanyaya döndüğünde İtalyada durumu sağlamlaştırılmıştı. 2.kez Polanya seferi başlattı. 1018 yılında kalıcı barış sağlandı. Kilise reform hareketlerini düzenlemeye çalıştı. Pristerlerin evlenme yasağını tekrar uygulamak, Klosterlerin ananevi temizliğini tazelemek istiyordu.Bişhof makamlarının soylu vakıfları olmalı çocuklarına miras kalmamalı, mallarının arazilerinin kilisenin malı olarak kalması gerektiği şeklinde bir görüşü temsil ediyordu Bişhof soyluları diğer soylulara göre krala daha az iteat ediyorlardı. Bunların tamahkarlık hırslarına mani olunursa Krala daha sadık olacaklardı. Klosterlerdeki durum dünyayı olduğu kadar İmparatorluğu da rahatsız ediyordu.Reform hareketlerinin ana noktası Fransız klosteri Cluny de ortaya çıktı. Ruhi ve sosyal değişikliğin merkezini oluşturdu.Kilise tam bağımsızlık ve kendi kendini yönetebilme hakkını tekrar kazanmak istiyordu PRİSTERLER DÜNYA YÖNETİCİLERİNCE İŞE YERLEŞTİRİLMEMELİYDI.Bişhoflar o zamana kadar İmparatorun gücü dışında(İl yönetimi) valilik ve belediye hizmetlerini de yapmaktaydı. İmparator böyle bir hakkı kabul etmiyor ve bütün yönetim ve atama etme yetkisinin kendinde olmasını istiyordu. Fredrich kendinen öncekilerin rüya ve delilik denecek işlemlerinden döndü.O bir Alman Kralı idi dünyayı Roma olarak değil Alman dünyası olarak görüyordu.1147 yılında Papa ıı. Clement tarafından resmen Aziz olarak tanı ndı. 1024 yılında Almanyada öldü.Göttingende gömüldü yerine bir Frank olan 6)KONRAD II Seçildi.O bir Sailer olarak yönetti.İmparatorluğu geliştirdı Lotharingen ve Lombardiya bölgelerini imparatorluğa kattı .Doğu hududunda savaşlar sonucu Çekler, Böhmenler ve Macarlar kısa zamanda Alman Krallığının hükümranlığını tanıdılar.1039 da Konrad 50 yaşında öldü .Reform hareketleri onun zamanında etkisiz kaldı. Kiliseye ait olan yerleri işgal etti önceden olduğu gibi politik nedenlerle kiliseye ait yerleri sattı. Kraliyet servetini ve hazineyı kuran ilk kıral oldu. Kıraliyet yönetiminin kendi ayakları üzerinde durmalarını sağladı. Derebeyleri ile Herzoglara karşı kilisenin savaşını desteklemedi. Daha ziyede küçük soylularla ittifak içersinde idi. Bu küçük soylulardan asker toplama memurları daha sonra bakanlar oluştu. Sovalyeler uzun süre kalemi, kılıca tercih etmeyi kabul edemediler. Imparatorluk için kilise reformu artık tehlike olarak görülmüyordu. Romanın dünya hükümdarlığını ele alışı 1045 yılında Papa Benedikt III papalık ünvanını Gregor IV e sattı. Bunun üzerine Silvester III karşı Papa seçildi Bir sonraki sene Alman imparatoru İtalya kilise reformu Anayasasını papa nezdinde geçerli olmasını sağladı.1046 yılında ruhani mecliste Silvester III ve Gregor VI azledildi bunu takib eden toplantıda Benedkt IX ve aynı gün Bamberg Bishofu Papa seçildi Oclemens II adı ile kendine bu ünvanı vereni imparatorlukla taçlandırdı.ı Clemens ölümü ile impaeator Brıxen bişhofu Papa Damasus II onun takipçisi Toul bişhofu Leo IX o normanlar uzun harp sonucu yenildi. onun için reform hareketleri onun papalığında boşa çıktı. Onun yerine Eichstaet bişhofu papa oldu(Viktor II) 7)HEİNRİCH III 29.Ekim 1017-).Ekim 1056 Sailer ailesinden olup Konrad II ve Gisela nın en büyük oğludur.Babasının sağlığında Bavyerave Swaben düklüğü görevlerinde bulunmuş.1028 yılında babasının İmparotorluk tacı giydiği dönemde Almanya tacını giymiştir.1038 yılında babasına yardım için italyaya gitti dönüşünde eşi Gunhilda öldü.1039 da babası ölünce yegane hükümdar olarak Papa II.Clemens tarafından 1046 yılında İmparatorluk ile taçlandırıldı.1053 de oğlunu beraber kral olarak seçtirdi 8)H E İ N R İ C H IV; Kıral Heinrich III oğlu Heinrich IV ün kral olmasını istiyordu1050 yılında toplantıda bulunan derebeylere bunun için yemin ettirdi 1053 de kıraliyet meclisinde 3.5 yaşındaki Heinrichi beraber kıral seçtirdi. ve Bavyere Herzoğu olarak atadı.. Akciğer hastası olan İmparator 5.10.1056 da ölüm döşeğinde Papa Viktor II beraberinde oğlu 6 yaşındaki HEİNRİCH IV ü derebeylerince kırallığını onaylattı. Fransız ve frank kanı taşıyordu Babası Agnes von poitou ile evli idi. Annesi çocuk için naip hükümdar oldu.Sofu dindar ruhu Cluny reformu için kafi yetenekliydi. Kraliyetin mevcut krizinde dindarlık Almanya yı yönetmek için tehlikeli bir lükstü Önceleri yönetim sorunsuz devam etti.Papaz Hidebrand kadın üzerinde felcedici sihir uyguluyordu. HEİNRİCH IV kral olduğunda kıralıyet zayıflamış zavallı durumda bulunuyordu.Kıral herhengi bir kamu görevinde bulunmamış, kendine ait arazisi dahi yoktu. .Doğuştan yönetici olan Genç Erzbişof Adalbert von Bremen imparatorluk bayrağını eline aldı . Başbakan(Kanzler) oldu. Kralın makamı onun yönetiminde parladı, fakat, fakirleşti. Adelbert Elbe nehri civarında Heinrich IV ile birlikte seyahat için harekete geçti Orada imparator Otto bile hükümdar olamamıştı Kuzey ve doğuda kısmen putperestlik hüküm sürüyordu.Upsala 11 .asırda bir banlyo şehri idi, Orada bir tarikat elem verici raporlar bildiriyordu. 3 tanrı heykeline tapılıyordu, Almanlar bu bölgede skandinavlar.slavlar la bir arada toplum oluşturmak istediler bunun için güç ve para gerekliydi. Elbe nehri doğusundaki slav ülkesi Hıristiyan ve Alman yönetiminde bulunuyordu. Adelbert düşürülünce her tarafta Slav ayaklanmaları alevlendi, Kilise ve misyon istasyonları alevler içinde kaldılar. Hırıstiyan dostu kıral Bottshalk öldürüldü..Papa Nikolaus II ölümünden sonra Alexander II ve karşı Papa Honorius II seçiminde mezhep ayrılığı yapıldığı iddia edildi .Reinfelder Schwaben Burgunder Nordheim Bayern ve Zaehringer herzoglarının tayini ile oğlunun ANNO karşıtlarıı pozisyona getirdiği savunuldu. Ayrıca Agnesin bakanların sıralamasında oğlunu etkilediğini savundular.Yaşı küçük kıralın yönetim zayıflığı birkaç Kraliyet derebeyini harekete geçirerek Köln Erzbişhofu ANNO II yönetiminde darbe yaptılar.Heinrich bir Ren gemisi ile kaçırıldı.Anno hükümdar naibi olarak götevini sürdürdü. Heinrich bu duruma çok kinlendi. 1063 yılından itibaren Anno görevini Hamburg Erzbişhofu ADELBERT ile paylaştı.Adelbertin Heinrich üzerindeki etkisi giderek arttı. .Anno görevinden uzaklaştırıldı. Heinrich IV ,1065 yılında kılıç kuşanarak ergin bir erkek olarak hükümdarlığına başladı.Adelbert von Bremen onun danışmanı kaldı.Ocak 1966 da Adelbert Tribur kıraliyet merclisince Alman derebeyleri tarafından Anno ve Siegfried I von Mains yerine tayin edildi Kral üzerinde etkisi kalmıyan Anno çekildi. 13.7.1066 da Heinrich Bertha von Türin ile evlendi 3 sene sonra ayrıldı. Saksonya harbi Heinrich in ilk hükümdarlık yıllarında en önemli politik olaydır. Saksonlarla uyuşmazlık Adelbert etkisinde henüz yönetime başladığı zaman vardı.Uzun süren hükümdar naibliği süresinda kaybedilen Harz çevresindeki kralıyet mülklerinin geri kazanılması için yeni Burçlar inşa edildi. Ülkeye yabancı Schwab yöneticiler yerleştirildi . Bu yöneticiler halka baskı ve zulum yapmakla suçlandılar.Saksonyalı halk ile soylular arasında ittifak oluşarak kraldan burçları yıkmasını ve gelen yöneticiler ve eşyalarını geri çekmesini istediler, Bu reddedilince 1073 yılında Saksonlar Otto von Northeim ve Bişhof Burchard II yönetiminde isyan ederek Harzburg şehrinin yarısını işgal ettiler.Hücumlarını Wormsa yönelttiler .2.Şubat 1074 de Barış yapıldı Saksonyalıların bütün istekleri kabul edildi.Sakson halkı tarafından Würzburg yağmalandı.9.7.1075 de son savaş Homburg yakınında oldu saksenler teslim oldular. Diğer önemli politik olay imparator ile Papa arasında psikopozlara paye verilmesi konusunda çıkan anlaşmazlık oldu..Bişhofların tayini ve yerleştirilmeleri yalnızca kilise görevlileri marifetiyle değil aynı zamanda kralın oluru alınarak yapılmaktaydı.Babası Heinrich III den 1046 Sutri ve ROM Sinodları 3 Papa Benedickt IX,Gregor VI ve Silvester III ve Bişhof Suidger vom Bamberg reform papazı olarak Clemens II yerleştirilmesi ve onun tarafından desteklenen Kilise Reform hareketlerinden beri SİMONE nin iğrençliğini gördü. SİMONE,Mana olarak temelde Humbort von Silva Candida zamanındanberi ruhanilere paye verilmesinde ve kilise memuriyetlerinde para karşılığı işlem yapılmasıydı.Yaygın olarak paye verme toplantılarında acemilere kilise görevleri papa tarafından veriliyor Papaz acemilerin işe alınmasın da para ve hediyeler rol oynuyordu. İki neden reformcularca belirleniyordu. 1)İnvestitut seremonisi süresinde seromoni ile TIMARLARIN küçük papazlara verilişinde benzerlik görülüyordu Erzbisturmerler ve Bişhoflar kıral ele alır böylece seçilmiş adayı Bişhof yüzüğü ve psikopoz asası verirdi .Heinrich IV 1071 de Milanodaki erzbişhof koltuğuna papa alxander II tarafından afaroz edilmiş erzbişhofu tayin edince çatışma en yüksek mertebesine erişti. MİLANO o zaman radikal dinci halk hareketlerinin yuvası idi .2 sene sonra Gregor VII papa seçildi Kıral ile arasında müzakereler başladı. Birkaç kralıyet bişhofu acemilerden seçilmesi kıral tarafından desteklendi . Müzakereler başarısız oldu. Bunun üzerine GREGOR kralın danışmanını afaroz etti .Heinrich IV Eylül 1075 yeni bir acemi seçiminde PAPAZ Tedala, Milano Erzbişhofu olarak atadı. Onun üzerine GREGOR muhaliflerini çok sert bir mektup göndererek ikaz etti. Heinrich bişhofların çoğunluğu ile Wormdaki kraliyet meclisini topladı.Almanya ve Lombardi bişhoflarının çoğunluğu onlar tarafından tanınan Papalığı feshederek GREGORu görevden aldılar.Kralın yönetim prensiplerini onadılar .Wormsta alınan karar GREGOR VII e gönderilerek ayrılması istendi. 1076 Romadaki oruç toplantısında GREGORun acele cevabı geldi. Buna göre GREGOR VII, HEİNRİCH IV ün görevine son verildiğini ve AFAROZ edildiğini bildiriyordu Kim Allahın elçisine bu yolda iteatsizlik ederse kilise cemeatından tardedilecekti.Krala uygulanan bu durum ancak PAPA tarafından düzeltilebilirdi . Daha önce Heinrich IV desteklemiş olan derebeyler ondan ayrıldılar. 1076 Triburdaki kıraliyet toplantısında Afarozun çözülmesi seneler sürebileceği saptandı.Önümüzdeki yılın 2 şubatına kadar Heinrich in Aforozdan kurtulması gerekiyordu, Zira o tarihte kıraliyet için yeni seçim yapılacaktı .PAPA ile buluşmak üzere Heinrich kendisine sadık az sayıda derebeyinin refakatinde karlarla kaplı Alpleri aşarak İtalya ya geldi.Rakipleri Alman Alplerinin geçitlerini kapattıkları için Mont Cenis/Burgund üzerinden seyahat edildi. Kraliyet meclisinin Ausburgdaki iş toplantısından önce bu durum çözülmeliydi .GREGOR VII Heinrich ten korktuğu için kendisini iyi korunan Canossa kalesinde kapatmış ve onunla görüşmek istemiyordu. Şato sahibi Markgraefin Mathilde von Tuszin den papa ile görüşmek üzere yardım istendi Herinrich.25.Ocak 1077 tarihinden itibaran 28 Ocak tarihine kadar 4 gün boyunca nefsini cezalandırma gömleği içinde bekledi. Sonunda Papa kilise afarozunu çözdü.Derebeylerin verdiği süreden beş gün önce Afaroz çözülmesine rağmen muhalif derebeyler karşı kıral seçtiler . Erzbişhof Siegfried I von Mainz yönetiminde SCHWABEN Herzogu Rudolf von Reinfelden 26.3 de kıral seçildi. RUDOLF bu zamana kadar uygulanan verasetle kıral olma yöntemini kaldırarak serbest seçimi önerdi. Heinrich daha çok sosyal yükselme tebakası, aşağı soylularca destekleniyordu. Bakanlar ve yeni önem kazanan kraliyet şehirleri onu destekledi, Heinrich IV, RUDOLF u haziranda krallıktan azletti .Onu koruyan Saksonlarda desteğini çekti.Heinrich 7 Agustos 1078 Melfrichstadt da savaşı kaybetti. 27 Ocak 1080 deki Höhenölsendeki savaş uygun giderken Rudolf sağ elini kaybetti ve alt karnından ölümcül yaralanarak hayatını kaybetti. 15.Ekim 1080. Heinrich in taraftarları bu işin Allahın kararı olduğunu etrafa yaymasıyla soylular muhalefeti zayıfladı. Rudolfun ölümü üzerine muhalefetteki soylular (Saksen ve Schwablar)HERMANN von Saim) Erzbişhof Siegfried V tarafından Gosslarda 26 Aralık kıral oldu. Taç giydi. Heinrich bu sırada imparator olarak italyadan döndü.1085 tarihinde ordunun gücü ile saksonyaya girdiğinde Hermann önce Danimarkaya kaçtı. Sonra geri dönerek Herzog Welf IV ile birleşerek saldırdı.1086 Pleichfel Mainz de İmparator Würzburgu kazandı. Hermann derebeyler arası savaşı kaybederek 26.9.1085 de öldü. Mart 1080 yılında Papa GREGOR kıralı tekrar afaroz etti. Heinrich, bu sefer Erzbişhof Wilbert von Ravenna yı CLEMENS III adı ile KARŞI PAPA olarak yerleştirdi.25.Haziran 1080 yılında Brixen de çoğunluk tarafından ve Lombardi bişhofu desteğiyle Karşı Papa seçildi. Bundan sonra toplumda geniş bir yırtılma görüldü.Heinrich ile Rudolf von Reinfelder kıral ve karşı kıral Clemens ile Gregor papa ve karşı papa görünümündeydi. Herzoglar arasında güç için savaşıldı.Swablarda Rudolf oğlu Berthard von Reinfelder ve Heinrich tarafından 1079 kızı Agnes ile nışanlı Staufer Friedrich.Heinrich, Rudolf von Rinfeldern kazandıktan sonra 1081 yılında Romayı özür dilemeye zorlamak için sefer yaptı. Şehri 3 defa işgal zorlamasından sonra Mart 1084 de aldı.Güvenlik gerekçesi ile yukarı italyaya çekildi Aynı zamanda muhalifi Mathilde von Tuszien e savaşmak için.Romanın alınmasından sonra 24 mart 1084 de WİLBERT papa olarak yerine oturdu. Bu 1111 yılına kadar devam etti. Silvester IV papalıktan feragat edinceye kadar devam etti. CLEMENS III 31.mart 1084 de papa olunca Heinrich IV ve eşi Bertha ya İmparator ve İmparatoriçe ünvanı verdi.Gregor VII karşı duruş göstererek Herzog Robert komutasında Normanlardan Sarazenlerin desteği ile yardım istedi. Onların Romaya hücumunda Heinrich ordusu zayıflamış karşı koyma gücünü kaybetmişti. Geri çekildi Normanlar GREGORu kurtardılar ve Romayı yağmaladıktan sonra yaktılar.Papanın müttefiklerine karşı huzursuzluklar nedeni ile GREGOR Romayı terk etti ve Salernoya yerleşti orada 25.Mayıs 1085 de öldü.İmparator oluşunu takibeden yıllarda HEİNRİCH Romayı terketti önce Ausburga gelerek kıraliyetteki durumunu tekrar kuvvetlendirmeye başladı.Akıllı Bişhof tayinlari ile kıraliyet kilisesinde saygınlığını kazandı.1087 yılında büyük oğlu KONRADı beraber kıral ilan etti evlilikler nedeni ile saksonlarla olan barışı kuvvetlendirdi.Bavyera herzogu Welf IV ve oğlu Welf V güney Almanya ve yukarı italya arasında güç birliği oluşturdu ve Alpler üzerindeki geçitleri kapattı. Heinrich 1093 yılına kadar Verona civarında muhasarada kaldı. Kıraliyete geri dönemedi.Oğlu KONRAD 1093 de ondan ayrıldı ve papalıkla anlaşarak, karısı Adelheit von Kiew Heinrichi seksual sapıklıktan Veronada hapse attırdı.Bunun üzerine Papa URBAN II, Heinrichi yeniden Aforoz etti.Heinrich intiharı bile düşündü.Welf V ile Mathilde arasındaki evlilik bozulunca Heinrichin önü açıldı. Welflerle anlaşma sağlandı.7 sene yokluktan sonra tekrar kıraliyete döndü ve KONRADı görevden aldı. 12 yaşındaki 2. oğlu HEİNRİCHi beraber kıral ilan etti.Schwablar ile Zaehringer aileleri arasında uzlaşmayı sağladı Clemensa III ün 1100 yılında ölümünden sonra yeni bir karşı Papa tayıninden vazgeçti. Grogeryan Papa PASCHALİS II Heinrichi, 1102 yılında yeniden , oğlu HEİNRİCHi kendi yerine kıral yapacağından korkarak 4. defa afaroz etti. .İlk çocuğu KONRAD 30 Mayıs 1o87 tarihinda beraber kıral ilan edilmişti. 1093 yılında babasından ayrılıp Papa URBAN II tarafına geçti.ve milano Erzbişhofu vasıtasıyla İTALYA KRALI olarak taç giydi. 27.Haziran 1101 tarihinde Floransada öldü. HEİNRİCH V beraber kıral oldu.O önce babasına karşı alman soyluları ile birleşti halk ve bakanlar tarafından desteklendi,Papa PASCHALİSde onun yanında yer aldı.Bu suretle babasını hapse attırdı.ve istifaya zorladı.6.Ocak 1108 de kıraliyet mühürünü aldı.1106 da Heinrich IV 55 yaşında öldü.1111 yılında Heinrich V Papa Paschalis II den Afarozu kaldırmasını istedi.7 Agustos 1111 de onun cenazesini babası Heinrich III ün yanına gömdü. 9)H E İ N R İ C H V ; Hükümdarlığının ilk yıllarında doğudaki komşuları ile problemleri devam etti.1107-1116 arasında 4 defa Bohemyalılar polanyalılar ve Macarlarla savaştı. Bunlar çeşitli şekillerde sonuçlandı. .Bohemyaya kendi adayı Vladislav I i yerleştirdi bohemyalılar üzerindeki Feodal üstünlüğünü korudu.Polanyalı Herzog Wladyslav V. olümü ile( Heinrich in teyzesi Judithin 2 inci.ikocası)veraset kavgaları bitti .Heinrich Herzogun en büyük oğlu Ebigigniew den kendi adayı Boleslaw ın Herzogluğu almasında yardım isredi.Bu suretle ilişkiler Barışçı kalabilirdi. Macaristanda ise desteklediği Herzog Almos Koloman a yenildi. Bu suretle macaristan Bizansa yaklaştı.Papa ve kırallık delegasyonları arasında Kilise personeli tayin ve yerleştirilmesi üzerindeki tartışmanın konuşulması hiç bir yaklaşım olmadan sonuçlandı. Heinrich in Papa ve Fransa ile ilişkileri onların ittifakı nedenii ile en düşük seviyede idi.1110 yılından ,tibaren kıralın Anglo-Norman kıralının kızı Mathilde ile nışanlanması ile düzeldi 25.Temmuz 1110 da 8 yaşındaki Mathilde ile evlenme gerçekleşti.Mathilde kıraliçe oldu ve tahsiline devam edebilmesi için trier Erzbişhofu Brunoya teslim edildi .8.Ocak 1114 yılında 12 yaşına gelince kıral ile evlendi.Evlilik çocuksuz kaldı .Eylül 1110 tarihinde Papa ile anlaşmazlıkları çözmek üzere 1. İTALYA SEFERİ ni başlattı. Önce kuzey italyada Mathilde von Tuszien ile tarafsızlık anlaşması yapıp 1111 yılında Romadan geri döndü Kıral ve Papa Paschalis II 4.Şubatta Turri,9 Şubatta Sutri de gizlice toplandılar ve Radikal çözümde anlaştılar Buna göre Bütün Bişhoflar kraldan aldıkları eşya, ekonomik ve öncelikle para ve gümrük hakkı ,hükümranlık haklarını öncelikle yargılanlanılabilirlilik krala geri verecekler.Dünyevi kral derebeylikleri veye bakanlık görevleri dışında kilise eşyalarını koruma ve din görevlerine devam edeceklerdi. Şubat 1111 Heinrich Romaya geldi 12 şubatta Petersdomda taç giydi.Bu arada yeni pazarlıklar yapıldı .Papa söz vermesine rağmen anlaşmaların önemli bir kısmını kabul etmeyeceğini bildirdi.Bunun üzerine Herinrich V papa ve birçok kardinali tutuklatıp gece Roma dışına sevketti.Papayı rehine tutarak zorlama ile Ponto Mammolo sözleşmesi içinde daha ileri sınırlanmamış İnvestisyon yanında İmparatorluk tacı 13 Nisan 1111 de Petersdomda giymeyi sağladı Ayrıca Paschailise onu aforoz etmeyeceğine dair yemin ettirdi.Papa kralı aforoz etmeyecek ama o Almanyaya döner dönmez Kardinal varisi KUNO von Praeneste ile 1111 yazında aforoz ettirdi. Takib eden aforozlar kraliyet derebeyleri arasında gerginliklere neden oldu..Onlar kraliyet ile kilise arasındaki çatlaktan korktular. Bunun üzerine Heinrich kraliyetin gücünü arttırmak için babasının yaptığı gibi kraliyet gücünü ğenişletmeye kaleler yaptırmaya bu işlerı uygulayan bakanlarını desteklemeye başladı.Aktivitelerini Orta Ren,Mainz,Worms ,Sakson ve Thüringer bölgelerine yaydı. Sakson Herzogu Lothar von Suplingenberg ve Mainzli Adelbert I 1112 Mart ayinda kendisine bağlı bakanın cezalandırılması nedeniyle Herzog Lotar ile tartıştı. Onu derebeyleri mahkemesinde azletti.Af dileyerek kendisine bağlılığını bildirdiği için affederek görevini iade etti.1112 de Adelbert I hapsedildi .Ekim 1114 de Reinland isyancıları imparatorluk ordusunu yendi. Şubat 1115 de Wefesholz savaşında Lothar birliklerini mağlubiyete uğrattı.1115 kasımında Mainz halkı Erzbişhof Adelbert I in serbest kalması için kralı zorladı.O ise serbest kalınca muhalefetini aynen sürdürdü.Yeğeni Friederich von Schwaben,Ren bölgesindeki durumunu Adelberte karşı kuvvetlendirdi. Heinrich Markgraefin Matildenin temmuz 1115 de ölümü üzerine üzerine 2 defa İtalya seferi düzenledi..Onun mirasını garantiliyerek kuzey İtalyada gücünü artırmak istiyordu .Papa Paskal Romalı şehir soyluları ile şehrin yöneticilerinin seçimi konusunda tartışarak 1116 da şehri terk etti.Normanların korumasında Benevent e yerleşti. 1117 de Heinrich Romaya girdi.Pralat m.V.Braga dan karısı ve kendisi için taç giyme töreni istedi.Paskal bunu kendisine karşı bir hareket görerek Mauritisi aforoz etti. Heinrich şehri terk edince Paskal 1118 de Romaya geri döndü ve 21 Ocak 1118 de öldü. Yeni Papa olarak GELASİUS seçildi .Mayıs başında Heinrich tekrar Romaya dönünce Papa korkarak şehir dışına kaçtı.Heinrich in geri dön talebini GELASİUS reddedince Heinrich 8 Mart 1118 de karşı Papa atadı.GELASİUS karşı papa yı aforoz etti Alman derebeyleri ve Bişhofları 1211 de Würzburg da toplanarak Heinrich i kraliyet içinde barışı sağlamaya, Papa ile uzlaşıp ona saygı göstermeye zorladı. Heinrich geri dönünce karşı papa etkisini kaybetti ve Gelasius Romaya geçici olarak döndü. 29.Ocak 1119 da öldü .Erzbişhof Guido von Viensa Calixt II papa seçildi.O kralın akrabası olmasına rağmen muhalifi olduğundan derebeyleri 23.Eylül 1122 de kararlaştırılan kral ile Papalık arasındaki WORMS anlaşması ile AFOROZ kaldırılmış oldu .Heinrich in İngiliz damadı Normanlara karşı askeri destek istedi.Heinrich Fransaya sefer başlattı. 1124 yılında sefer sonuçsuz olarak son buldu..Heinrich 23 Mayıs 1125 yılında ölümünden evve,l ölüm döşeğinde yerine Friedrich II von Schwaben i önerdi. Onun krallığına Adelbert karşı çıkınca SAKSON Herzog Lothar kral seçildi 1O)LOTHAR, 1125 yılında krallık 1133 de İmparatorluk tacını giydi.Friederich ilke olan anlaşmazlık onun kraliyete ait olan malları vermekten kaçınması ile başladı.Bunların ayrılması olanaksızdı. Savaş 1125 yılında Lothar ile Staufer ailesi arasında başladı Schwablar franklarla birleşerek Friedrich in genç kardeşi KONRAD ı kral ilan etti. Oda İtalyanlarında desteği ile İtalya krallık tacını aldı(1128). Onun dönemi eyaletler arasındaki yöneticilerin ve din adamlarının seçiminde doğan anlaşmazlıklara katılmakla geçti. Bir defasında savaşta esir düşmüş ve arazi vaadi ile kurtulmuştu .Papa seçimlerinde de aynı anlaşmazlıklar oluyordu .Özellikle dış müdahaleler işleri dahada karıştırıyordu. Lothar ise her iki papanın dostluğunu kazanmak istiyordu.Zira herikiside ona imparatorluk tacını garanti ediyordu. Sonunda Papa olarak Bernard vun Clairvaux İnnozensi destekledi.Şartı İse Tam investiton hakkı idi.İtalyada Lateran bazilikasında 4.Haziran 1133 de Inozens den İmparatorluk tacını aldı.2.bir İtalya seferi dönüşünde 4.12 1137 de öldü. 11)KONRAD III 1138 de Lotharın ölümü üzerine kral seçildi, İmparatorluk tacı giymek istiyordu. 1152 de öldü. Yerine Friedrich von Schwaben kral seçildi. 12)FRİEDRİCH BARBAROS 1155 de İmparatorluk tacını giydi.Aşağı İtalya da ve Sicilyada bulunan Normanlara sefer düzenleyeceğini vaad etmişti.Başarısız olunca Papa ile arası açıldı ve Bizans imparatoru ile ilişkileri bozuldu.Diğer taraftan yukarı,İtalyada bulunan şehir devletleri, özellikle MİLANO onun kraliyet egemenlık sınırlarını genişletme arzusunu kabul etmedi, İtalyanlar aralarında LOMBARDEN Birliği oluşturarak staufenlere karşı askeri olarak karşı durdu. Friedrich Papa Aleksander V ın ekseriyetle seçilmesine rağmen sonucu tanımadı. 1167 de İmparatorluk ordusu ile Roma seferini başlattı. Ancak VEBA salgını nedeni ile Roma önlerinde başarısızlığa uğradı.1176 Legnano savaşında da ise İtalyan birliğine yenildi. BARIŞ sağlandı.PAPA ile fikir birliğine varıldı. VENEDİG ile anlaşarak İtalyan şehirlerinin isteklerini kabul etti.Temmuz 1190 haçlı seferindeki başarısızlığı sonucu TARSUS ta dondurucu soğuk derede yıkanırken boğularak öldü ve orada gömüldü. 13)K A R L V, İmparator seçiminden sonra geniş ölçüde PAPA ile anlaştı. 1356 da ANAYASA yı kutsal Roma krallığı için düzenledi.Bu suretle Kralın derebeylerince seçilmesi 1806 yılına kadar devam etti. Kanunlar ilk defa olarak Latince yazıldı.1378 de öldü. Onun kurduğu Lüksenburg kraliyet düzenlemeleri bozuldu. Oğlu WENZEL derebeylerince krallık için liyakatsiz bulunarak düşürüldü.. Yerine Phalz grafı 14)RUPPERT seçildi. O da ölünce son Lüksenburglu kral SİGMUND geldi , 1337 de onun da ölümü ile lüksenburg çözüldü. KRALİYET HABSBURG AİLESİNE geçti 15) I V. BÖLÜMÜN DEĞERLENDİRMESİ; 9. ve 10 yy, larda Avrupanın haritasını incelersek yeni yeni devletlerin kurulduğunu göreceğiz. İberik yarımadasının kuzey batısında Asturien kırallığı hüküm sürerken prenelere kadar İspanyanın geri kalan kısmı Arap Emirat Cordoba yönetiminde ve Kuzey Afrikanın tamamı Arapların yönetiminde bulunduğunu göreceğiz. Fransanın kuzeyindeki Normandia ve Bretagne hariç Butun Galya Batı Frank krallığı hükümranlığında bulunurken Rhöne havzası ve Fransız Rivearasını içine alan batı frank krallığı ile İtalya arasındaki bölüm Burgund krallığının kontrolu altında bulunuyordu. Doğu Frank krallığı Belçıka, Hollanda ve lüksenburgu içine alan ve Alsas loren bölgesine yayılan batı hudutları güneyde Alp dağları doğu da Hamburg ve Magdeburga uzanan bir alana hükmediyordu. Onun doğusunda Baltık denizinden Balkanlara kadar uzanan alanda Polonya, Macaristan, Hırvat ve Bulgar kırallıkları göze çarpıyor Kuzeyde İsveç Norveç ve Danimarka görülürken Rusyanın bir bölümü ve Ukranya Kiewer krallığı hükümranlığında bulunuyordu.Bizans imparatorluğu ise Yunan yarımadası ,Trakya ile Anadolunun önemli bir kısmında hala hükümran bulunuyordu. İngilterede İngiliz krallığı kendini göstermeye başlamıştı..Batıda oluşan ve Fransanın çekirdeği olan Frank imparatorluğu, Fransanın doğuşuna kadar hemen hemen değişmeden devam etmesine rağmen doğuda bölünmeler ve birleşmeler devam ederek yeterli bir istikrar kurulamadı Heinrich I in Kral ve İmparator seçilmesiyle tablo büyük çapta Kutsal Roma Germen imparatorluğuna dönüştü, Zaman içersinde kilise mensupları da arazi derebeyleri arasına katılmaya başladı.Heinrich I ve Otto I in hükümdarlığı süresinde, yönetim tamamen güçlü, İmparatorun elinde bulunuyordu .İmparator gerek ordu gerek kilise ve gerekse derebeyler üzerinde tam oteriteye sahipti. Büyük KARL ın Avrupa imparatorluğuna yönelen çalışmalarını canlandırmaya çalıştı. OTTO I 936 yılında İmparatorluk tacını giydikten sonra Alman topraklarında çeşitli bölgeler üzerinda hakimiyetini kurmaya çalışmış, Macarlara karşı 955 yılında LECHFELD zaferini kazanarak onları disipline etrmeyi başarmış,Diğer bir ROMA imparatorluğu olan BİZANS ile ilişkilerini geliştrmek için oğlunu Bizans Prensesi Theophano ile evlendirmiştir. .Klise reformlarına el uzatan Alman kralı ve ilk’’KUTSAL ROMA GERMEN İMPARATORU ‘’olarak papa tarafından tescil edilen OTTO I olmuştur. ’’Kilise malı kamunun malıdır,eğer bir kilise soylusu genel hizmetten çekilirse arazi ve mallarını kamuya geri iade etmelidir’’ fikrini savunuyordu.Bişhoflar papa tarafından tayin ediliyor, ancak onların yerlerini kral tayin ettiği için krala sadakatla bağlı bulunuyorlardı.Kralın onayı olmadan işe başlamaları olanaksızdı.768 yılından itibaren Otto kilise soylularına ruhani yerlerini teslim etmeye başladı. Onlar artık kendi ordularına ve arazilerine sahip olabiliyorlardı. Otto I den itibaren İmparatorlar çocuk yaşlardaki oğullarını beraber kral olarak tayin ettirdiler.Bu durum yönetim zafına neden olduğu kadar gerek hükümdarlıkta gözü olan kraliyet aileleri mensuplarının ve gerekse yetenekli yöneticilerin iştahını arttırdı.Önceleri kurulmuş düzen , kilise, İmparator aileleri arasındaki ilişkiler henüz bozulmadığı için İmparatorun anne ve anneannelerince Naiplik şeklinde uygulanan yönetim fazla göze çarpmıyor buna rağmen muhalefet ve isyanlar kendini gösteriyordu.Zamanla bu durum Papalara ve kiliseye bulaştı.Papaları atayan İmparotorun, küçük yaşta ve yeteneksiz olması yanında, yöneticilerin bu İmparatorları ve naiplerini etkilemesiyle durum iyice karıştı, Tımarların dağıtılmasında ve acemi Papazların tayininde Kral ve onu yönetenlerin etkili olmaya heves etmeleri.Kilisenin içindeki huzursuzluklar,kral ile Papanın birbirine düşman olacak derecede kutuplaşmasına neden oldu. Heinrich II döneminde reform hareketleri düzenlenmeye çalışıldı.Bişhof makamlarının soylu vakıfları olmalı, Miras olarak çocuklarına kalmamalıydı.Mal ve araziler kliseye ait olmalıydı. 909 yılında Burgund Maconda CLUNY MANASIRI KURULDU.Bu reformlaştırılmış manastır kısa zamanda katılığı ile ün saldı.CLUNY daha kaliteli bir ruhani düzen oluşturmak için kendi başrahibini kendi seçti. Ve ekonomik ve politik açıdan bağımsızlığını sağlamak için papanın koruması altına girdi. 11.yy da Cluny başrahipleri imparatorluğun politik işlerinde fikir bildirmeye,Fransa ve İtalyadaki manastırları düzenlemeye çağrıldı .1049 yılında IX Leo nun papalığa atanması önemli bir sorun oluşturdu.Bu sürtüşme bazı psikopozların atanması nedeniyle Papa VII Gregorius ile Heinrich IV arasında vuku buldu..Bu durumda Kralın elinde Papa tayin edecek yetkiyi karşı papa için kullanması,Papanında Aforoz yetkisini kullanmaya başlaması sonunda İmparatorların afarozuna kadar ulaştı ve yukarda geniş bir biçimde aksettirdiğimiz gibi son derece tatsız bir duruma ulaştı.İlerde değineceğimiz REFORM hareketlerinin Avrupa toplumunda kabul görmesine kadar bu durum büyük din savaşlarına,Can kayıplarına neden olmuştur.Özellikle Heinrich IV ve V devirlerinde bu durum kargaşa haline dönüşmüştür.Bu İmparatorların Papalarla yaptığı tartışmalar tarihin özel bir sayfasını oluşturdüğu için can sıkıcı birçok ismin katılımıyla istenmeden daha geniş tutularak yazılmıştır.Bu konuda okurlarımdan özür diliyorum)Kilise ile yönetimin güç savaşları yanında,demokratikleşme,humanizm ve katılımcılığın ön hazırlıklarını da Ortaçağın bu karanlık sayfaları arasında görebiliyoruz. Ayrıca kiliseler inşası suretiyle başlayan inşiat sektöründeki canlılık ekonominin de gelişmesine, işsizliğin azalmasına ve refahın artmasına neden oluyor BAROK sanatının doğmasına neden oşuyordu..Hernekadar hakim sınıf derebeyler ve kilise mensuplarının katılımı ile çoğunlukla kralın veya Papanın istediği şekildede bile olsa, seçimlerin uygulanması,ileride doğabilecek demokratik katılımcılığın ışıkları olarak kabul edilmelidir. Ayrıca bu çağda yeni devletlerin çekirdekleri de belirginleşmektedir.Bir taraftan İtalya,Avusturya,İsviçre, Macarıstanın ve Almanyanın kuruluş işaretleri ortaya çıkarken diğer taraftan Danimarka,İsveş Norveç Litvanya gibi kuzey ve Baltık ülkeleri,Polanya ve Slav ülkeleri yavaş yavaş kendilerini göstermeye başlamışlar, bunlar kendilerinin Kutsal Roma Germen imparatorluğunun dışında kuruluşlar olduklarını sürekli olarak hissettirmişlerdir.İberik yarımadasındaki İslam yayılması,haçlı seferleri ile ön asya ve diğer orta doğu ülkeleri ile ilişkiler Avrupanın ufkunun güneye doğru da nekadar açık olduğunu göstermektedir.Bu ilişkiler Avrupanın kuruluşunda her safhada Türklerin de nekadar önemli olduğunu göstermektedir. V .B Ö L Ü M BİZANS İMPARATORLUĞU VE TÜRKLERİN ANADOLU VE RUMELİYE GÖÇEDEREK YERLEŞMELERİ –HAÇLI SEFERLERİ. BİZANS İMPARATORLUĞU ; (Daha önceki bölümlerde Bizans ile ilgili konulara değinilmişti. Bu bölümde Roma İmparatorluğunun 395 yılında,doğu ve batı olarak iki ayrı hükümdarlık olarak bölünmesinden 1453 yılında İstanbulun Türkler tarafından fethedilmesine kadar olan sürece kapsamlı olarak değinilecektir.) Bu suretle hem daha önce değindiğimiz konular, toplanarak daha anlaşılır hale gelecek, hemde Bizansla ilişkili ,Selçuklular,Anadolu Selçukluları ve Osmanlı imparatorluğunun kuruluş ve gelişmeleri,haçlı seferleri gibi asrın önemli olayları daha iyi anlaşılabilecektir. Roma imparatoru Kostantinos(306-337) imparatorluğu birliğe kavuşturmuş ve hükümet merkezini Bizantion(İstanbul)a nakletmiş, şehir 11 Mayıs 330 da başşehir olarak ilan edilmişti. Got tehlikesi onların batıya gönderilmesi ile geçiştirilmiş, imparatorluk için tehlike yaratan Hun akınları ise onlara para verilmek suretiyle çözülmüştü.Onun zamanında İstanbul papaz okulu kurulmuş ve İstanbul yeni surlarla çevrilmiştir . Baş gösteren dini anlaşmazlıklar Markianos(450-475) döneminde monolizme karşı çıkılması nedeni ile Mısır ve Suriye de karışıklıklara neden olmuştur(’Katolik kilisesince sapıklık sayılan İskenderiyeli Papaz ARİUS un inancına göre(ARİANİZM) Hz İSA kesinlikle bir tanrı değil:PEYGAMBERDİR’):İzmitli Eusebios da bu çizginin şiddetli savunucularındandır.Kuran ı Kerim de bunu savunur..395 yılında Roma İmparatoru Theodosius zamanında İmparatorluk doğu ve batı olarak ikiye bölünmüştür. İmparatorun ölümü ile bölünme onun iki oğlu arasında bölüşülmesiyle tamamlanmıştır. Büyük oğlu Arkadios merkezi Bizans olan doğu, küçük oğlu Honorius merkezi Ravenna olan batı Roma imparatorluğu hükümdarlığını üstlenmişlerdir.Kanunlar her iki yönetimde de değişmeden devam etmiş.Konsüller de aynen değişmeden kalmıştır. 4. Yy. son zamanlarında başlayan halkların göçünden önce doğu krallık, Germen çetelerinin hedefi oldu(Bk.Hunlar Romalılar ve germenler)Roma ordusu germenler önünde büyük bir hezimete uğradı.5.yy Germen ve Hun akınları askeri bakımdan daha zayıf olan batı Roma ya yöneldi.Doğu Roma ya ise tek tük iran menşeli Sassaniden krallığı saldırıları görüldü.. 410 yılında Roma şehri batı Gotlarınca muhasara edildi. Doğu onları sürekli olarak desteklemeyi denedi.Vandallara karşı başarısız bir deniz savunması yapıldı.(467-68 ) 5..yy, sonuna doğru doğu Roma ağır problemler ile savaştı.Ordunun generallikleri ve politik değeri olan makamlar Germen askerlere verildi. İmparator Leo I(457-74) zamanında ordu Germenlerin elinde olmasına rağmen onların siyasi gücü bulunmuyordu.Son batı Roma imparatoru Romulus Augustulus 476 yılında germen ordu komutanı ODAAKER tarafından tahtından indirilerek batı Roma krallığı son bulmuş oldu. Doğu roma imparatoru bütün Roma imparatorluğunu temsil ediyordu. Almanların da tanıdığı doğu Roma imparatoru onların ismen başkomutanı idi.İmparator (Anastasias I) 6.yy da krallığın finans gücünü artırdı. İmparator Jüstinianus (527-565) hükümdarlığında doğu Roma komutanları NARSES ve BELİSAR ile batı Romanın vilayetlerinin büyük bir bölümü ile, İtalya,kuzey Afrika, ve güney ispanyadaki topraklarını eline geçirerek Roma imparatorluğunu kısa zamanda tekrar güçlü duruma getirdi. Vandallar,batı Gotlar,güçlü Sassanidler kırallığı ile Chosrau I yönetiminde savaştılar. VEBA salgınının bütün Akdeniz çevresini etkileyerek yayılması(571) savaşı durdurdu.AYASOFYA jüstinians zamanında inşa edildi. 6.yy 2 yarısında tekrar ekonomik çöküş ve yönetim zaafı başladı.jüstins II zamanı perslerle savaş yenilgi ile sonlanınca yönetim iyice zayıfladı. LANGOBARDENLER 508 yılında İtalya nın büyük bir bölümünü işgal ettiler..SLAVLAR 580 yılında Balkanlara saldırdı. 7. Yy da önemli kısmı onlar tarafından işgal edildi,.İmparator Mavrikios 602 yılında ölünce Persler Chosrau II komutasında doğu vilayetleri Mısır ve Suriye yi işgal etti,Balkanların büyük bir bölümü Slavlar ve Avarlar tarafından işgal edildi. Bu olaylar İmparator Phokas ile rakibi olan Herakleios arasındaki anlaşmazlığı fişekliyerek iç harp başlattı. Harp sonrası Herakleios. 610 yılında şöhret kazandı. İranlılara savaş açtı. seferler düzenleyerek İran a saldırdı.627 yılında Ninive de İran ordusunu mağlup etti ve doğu Roma da barışı sağladı. Bu arada iç karışıklıklar kaosa dönüşünce, Doğu Romanın gücü iyice azaldı. Ananevi, senato aristokrasisi zayıfladı. Balkanlar üzerindeki hükümranlık hemen hemen yok oldu. 7.yy doğu Roma imparatorluğunun BİZANS a geçiş yılı oldu. 30 yıl Arap-İslam güçleri karşısında Herakleios etkisiz kaldı. Jamuk savaşında 20.08.636 yılında Doğu roma ordusu 2. Halife ÖMERin İslam orduların a yenilerek kralıyetin güneydoğusu Suriye ve Filistin e verildi. Buna rağmen İslam ve İranlı güçlere karşı uzun süre direndiler.Bizans ordu gurupları ön Asya vilayetlerini korumak üzere geri çekildi. Askeri kriz ve vilayetlerin kaybı LATİN ve Yunanlıların sürtüşmelerini artırdı. Ancak kayıplar kraliyete düzen getirdi Antik uygarlık asırlardır küçük şehirlerde(POLEİS) yaşıyan halkı sabit yerleşim merkezleri içine alarak bütünleştirdi. İslam hakimiyeti denizlerde de Bizans ı zayıflattı 7-8 yy İslam ordularına,Bulgarlar ve Slavlara karşı savunma ile geçti,.İmparator Konstans II başkenti 661-668 sicilya-Syrakus a nakletti .Orada Arapların deniz hakimiyetinden daha az etkilenileceği umuldu.679 imparator Konstantin IV yeni kurulan Bulgar kırallığını tanıdı. 674-675 Araplar Kostantinopol u muhasara ettiler. 811 yılında Bizans orduları İmparator Nikephoros I komutasında Bulgar hakanı KRUM u yok etti. Leo V Omurtag han ile anlaştı. 9. -10. Yy. da Girit adası ve Sicilya Araplara verildi. Basileius Makedonya hanedanlığını iktidara getirdi(866) Bizans da kültürel gelişme başladı Nikophoros II Phokas yönetiminde Girit tekrar kazanıldı. Bizans Suriye ve Filistin e kadar genişleyerek güçlü ülke durumuna geldi. Ortadoks inanç Rusya Benarus ve ukranyaya yayıldı. Rusya kilisesi Konstantinopol patriğine bağlandı. 1018 Bulgaristan tekrar bir Bizas vilayeti durumuna getirildi Bu gelişmelerden sonra derebeyliklerin genişlemesi nedeni ile Bizans tekrar güç kaybetti. 1071 Malazgirt savaşı sonucunda Alpaslana yenilerek Anadolu topraklarının büyük kısmını kaybetti 2)SELÇUK İMPARATORLUĞU: Selçuklular 8. yy. da Oğuzların bir kolu olarak orta Asya ya göç ettiler . 10yy da Kazakistan steplerine yerleştiler.1000 senesinde Selçuk hanedanlığını kurdular. Oğuz boyunun ana kolu Oynyk. 10. Yy. sonlarına doğru İslam dinini kabul etti.Türk Karakhan ile Pers Samani arasındaki anlaşmazlık ve çatışmalarda Oğuzlar önemli rol oynadılar. Bu Oğuz boyları arasında önemli gerginliklere neden oldu .Selçuklu göçebeler ve savaşcılar oğuzlardan ayrılarak ileri doğru göç ettiler. 1025 de Gazneli Mahmut ,Selçuk un oğlu Aslanı esir aldı ve rehin tuttu.Aslan esarette yaşayamadı ve öldü. Diğer 3 oğlu Mikail,Tuğrul ve Çağrı, 1034 yılında Selçukluları Horasana getirerek hükümdarlığı aldı. Gaznelileri Dandanakan savaşında yenerek 1050 yılında Tuğrul Bağdatı aldı.100 senelik koruyuculuğu Bujıden alarak, Abbası halifeliğine verdi. Tuğrul bey komutasında iranın büyük bir kısmını işgal ederek Irakı buyruğu altına aldı. Bağdatta halife tarafından Sultan ünvanı verildi. Selçukluların baş şehri Rey bu ğünki Tahran civarına alındı. Tuğrul beyin ölümünden sonra ALPARSLAN. (1063-1072) krallığı gücünün en üst seviyesine getirdi.Ülkedeki ayaklamaları bastırdıktan sonra, önce Kars ı aldı ertesi yıl Türkistanı ele geçirdi.Bizans İmparatoru Romanus Diogenes İstanbuldan Malazgirte geldi. 1071 senesinde MALAZGİRT savaşında Bizans imparatoru yenilerek esir düştü. Türk istilası Anadolu ya yayıldı.Bu suretle Anadolu ya sayısız TÜRK GÖÇMENİ gelerek yerleşti. 1071-1243(Kösedağ savaşı) arasında anadoluya 1 milyon civarında Türk göç etmiş oldu.Etnik gurup olarak en büyük nufus olmamalarına karşın bütün işgal edilen alana yayılabilen tek gurup oldu. Alparslanın ölümü ile yerine oğlu Melikşah geçti. Malik şah ve Pers Vezir Nezam al Malk(1072-1090) yıllarında politik ve kültürel olarak en yüksek seviyeye erişildi İmparatorluk sınırları.Kaşgardan,Boğaziçine ve Akdenize ,Kafkaslardan, Hint denizine ve Yemene kadar uzanıyordu. Nezam al Malk Assoslerce öldürülmesi ve Malik şahın ölümü(1092) taht kavgalarının başlamasına neden oldu. Krallık bölündü(1118) Horasan ve ırak ve İranın batı bölgesi birbirlerinden ayrıldı.1194 Anadolu da Konya merkezli Anadolu selçuk sultanlığı kuruldu. 3)ANADOLU SELÇUKLU DEVLETİ: Anadolu nun Selçuklular tarafından Fethi, Melik Şahın komutanlarından Kutalmışoğlu Süleyman şah tarafından başarılmıştır. Süleyman şah ordusu ile kızılırmağın batısına geçerek kayseri civarında karşılaştıkları Bizans ordusunu yenerek batıya ilerledi. Marmara bölgesine erişti ve İZNİK şehrini başkent yaptı. 1077 de Melik şah zapt ettiği yerlerle beraber Anadolu sultanlığını ona verdi . Bu suretle Anadolu Selçuklu devleti kuruldu.Anadolu nun orta ve güney doğu kesimleri Karadeniz ve Marmara bölgesinin önemli bir bölümü İzmir ve çevresi egemenliği altında bulunuyordu. Süleyman şah savaşta ölünce yerine oğlu Kılıç Arslan geçti. 1.Haçlı seferinde İznik zapt edilince Başkenti Konya ya nakletti. Bir taraftan haçlı orduları ile savaşırken diğer taraftan bozulan düzeni yeniden sağlamaya gayret ediyordu. Bağımsizlığını ilan eden emirlerle çarpışırken ırmak ta boğularak öldü. Anadolu karıştı ancak Mesut başa geçti(1116-1156) 2. Haçlı seferi ile karşılaştı. Kılıç Arslan II döneminde(1156-1192) Bizanslıları Miryakefaion savaşında(1176) yenerek durumu normal hale getirdi Bu arada büyük selçuklu devleti dağılınca(1157) Anadolu, Selçukluların en güçlü merkezi oldu.Gıyasettin Keyhüsrev(1204-1211) devrinde sınırlar Akdeniz e kadar ulaştı. Bizans imparatorluğu haçlı orduları nın eline geçmişti ve İstanbul da Latin imparatorluğu kurulmuştu. G.Keyhüsrevin savaşta ölmesi üzerine yerine İzzeddin Keykavus(1211-1219) geçti Sinop ve Kastamonu yu zapt etti .Onun ölümü ile 1219-1236 yılları arasında hüküm süren Alaaddin Keykubat devri Anadolu Selçukluların en parlak devri idi. Anadolu birliğini kurdu Ermenilerin elinden Kandelor kalesini aldı ölünce yerine Gıyaseddin Keyhüsrev geçti. Bu sırada Cengiz han büyük bir imparatorluk kurmuş Moğollar batıya akarak Anadolu kapılarına dayanmıştı. Kösedağ savaşının Moğolların zaferi ile sonlanması(1243) Selçukluların sonu oldu artık Moğol imparatorluğuna bağlı küçük bir devlet olarak bulunuyordu ve küçük Anadolu beyliklerinin kendisinden ayrılması ile sonlandı. Bunlar Moğollara bağlı ilhanlılar tarafından yönetilmekteydi 4)PEÇENEKLİLER; Orta Asya dan Avrupa ya göç eden Türk halklarından biridir. Sonraları Hırıstiyanlığı kabul ederek Avrupa halkları arasında eriyerek kaybolmuştur. 6.yy da İSSİK gölü ile Baykal gölü çevresinde yerleşmişlerken 8. Yy da Oğuzların baskısı ile batıya göç ederek Karadeniz kıyılarına geldiler. 860-1091 Peçenek hanlığı Hazar denizi kıyısında bulunan Macarların orta Avrupa ya göç etmeye zorlamışlar,oradan oğuzların baskısı ile Karadeniz kuzeyinden batıya ve balkanlara göç etmişlerdir. 1048 de Tuna yı geçerek Bizansa saldırdılar 1050 yılında Edirne yi kuşattılar 1053 yılında Bizanslıları ağır yenilgiye uğratarak 1090 yılında büyük çekmeceye kadar geldiler. İstanbul u ele geçirmek isteyen ÇAKA BEY ile anlaşarak onun deniz baskınına karadan destek vererek surları zorladılar. Bizans Kıpçakların yardımı ile kurtuldu. 5)KIPÇAKLAR-KUMANLAR:Kıpçak Türkçesi konuşan beyaz derili açık renk gözlü ve sarışın insanlardan oluşan bir Türk kavimidir. Tarih sahnesinde 9. Ve 10. Yy. IRTİS boylarında görülmüştür. Orta Asya dan Urallara geçerek o bölgeye yerleşmişlerdir..Moğol istilasından önce idil-Don arasında Kafkas ve kırım dağlarında hazar denizi kuzey düzlüğünde yaşıyorlardı. Iran Suriye Rusya, doğu Avrupa ve Bizans ile askeri ve ticari ilişkiler içersinde bulunmuşlardır. 11. Asırda Rusları yenerek Karpatlar ve balkan yarımadasına geldiler. Orta çağda çok değişik devletler bünyesinde Askeri ve idari görevler yapmışlar Macaristan, Romanya, Bulgaristan,Rusya, Gürcistan halkları içinde erimişlerdir. 6)H A Ç L I S E F E R L E Rİ 1095-1270 Avrupada Katolik hırıstiyanların papanın çeşitli vaadleri ve talebi üzerine Müslümanların elinde bulunan Orta doğudaki kutsal topraklar üzerinde askeri ve siyasi baskı kurmak için düzenledikleri akınlardır. 11.yy da Türkler Müslümanlığı kabul ederek batıya göç etmeye başlamış,Malazgirt savaşı sonunda Büyük Selçuk devleti orta doğunun büyük bir kısmını ellerine geçirmişti.Daha sonra İstanbul un yakınlarına kadar ilerleyerek İZNİK başşehir olmak üzere Anadolu Selçuk devletini kurdular.Avrupalılar bu durumdan ileri derecede etkilendiler. Bizans İmparatoru I.Aleksios Komnenos Papa II. URBANS tan Türklere karşı yardim istemesi üzerine kutsal toprakların Müslümanların kontroluna geçmesinden hoşnut olmayan Avrupalılar arasında haçlı seferi düşüncesi oluştu Papa II. URBANUS 18 - 28 kasım 1095 tarihleri arasında Fransa nın Clemont kentinde bir kurultay toplayarak Avrupalı liderleri Müslümanlara karşı savaşa çağırdı. 1097 de başlayan BİRİNCİ HAÇLI SEFER İnde hazırlıksız yakalanan Müslümanlar I. KILIÇ ARSLAN komutasında İznik i haçlılara vermek zorunda kaldı.Eskişehir yakınındaki Dorileon savaşında da haçlılar başarılı oldular. Ekim ayında Antakya kuşatıldı. Bir yıl süren kuşatma soncunda haçlıların eline geçti. 1099 Kudüs ü kuşattılar. 15 temmuzda Kudüs düştü ve bütün halk kılıçtan geçirildi. Haçlılar orta doğunun çeşitli yerlerinde irili ufaklı haçlı devletler kurdular. Amcak Güçşenen Türk-müslüman devletler in direçleri artınca, bunu izliyen 10 haçlı seferi başarısızlıkla sonuçlandı . Müslüman devletler önceden kurulmuş olan haçlı devletleri birer birer ellerine geçirdiler.1187 yılında Selahaddin Eyyubi kudüsü geri aldı . HAÇLI SEFERLERİNİN NEDENLERİ: 1.Dini nedenler:Papa ve din adamlarının güçlerini artırmak istemesi,Kudüs ve kutsal yerlerin Müslüman Selçuklular tarafından işgaline duyulan tepki 2)Ekonomik ve Politik nedenler: Avrupadaki yoksulluk,doğunun refah ve zenginliği,Uzakdoğu ile Avrupa arasındaki ticari yolların Müslümanların eline geçmesi 3)Selçukluların ve Türklerin güçlenerek Bizans ve Avrupa yı tehdit etmesi4),yönetici ve Şovalyelerin ün kazanma ve macera hırsı. 2.HAÇLI SEFERİ’: Musul Atabeyi I. İmadeddin Zengi 1144 yılında Urfa yı ele geçirerek bir haçlı devleti olan Urfa kontluğuna son vermesi üzerine Avrupa dan yardım istendi. Alman imparatoru KONRAD III ve Fransız kralı VII Louıs ordularının başın geçerek Anadolu ya girdiler. Her yerde Türk ordularının direnci ile karşılaştılar. Bir haçlı devleti olan Kudüs krallığı kuvvetleri ile birleşerek Suriye ye saldırdılar Başarısız olarak yurtlarına geri döndüler. 3.Haçlı seferi: 1189-1192 Selahaddin Eyyubi nin 1187 yılında Kudüs ü tekrar ele geçirmesi üzerine Alman imparatoru Friedrich Barbarosa 100000 kişilik ordusu ile Anadolu ya girdi Anadolu Selçuk devleti hükümdarı II. Kılıç Arslan bu orduyu imha etti. dönüş yolunda kral yıkanmak için girdiği Nehrin çok soğuk suyu etkisiyle şok olarak öldü Tarsus civarında gömüldü. Fransız kralı Philip ve İngiltere kralı aslan yürekli Rişar(Richard) Akdeniz yolu ile Akka ya gelerek şehri işgal etti,Fakat Kudüs ü alamadı İngiliz kralı rehin alındı. Ancak para karşılığı serbest bırakıldı.. 4. Haçlı Seferi: 1202-1204 Papa III. Innocentius Kudüsü kurtarmak maksadı ile Tüm Avrupa yı sefere davet etti.Orduyu İtalyan Bonifacio komuta ediyordu.Ordunun mısıra çıkabilmesi için venediklilerden özel bir filo kiralandı..Haçlılar kira ücretini ödeyemeyince Bizans imparatorluğu tahtını eline geçirmeye çalışan Sabık imparator II. Isaakios Angelos un oğlu Aleksios Angelos İmparator olması halinde bu parayı ödemeyi vaad etti. Haçlı ordusu Konstantinopolis şehrini kuşattı(1203) şehre girerek II.Isaakios Angelos ile oğlunu imparator ilan ederek beklemeye koyuldu.Şehrin bu parayı ödeyecek durumda olmaması ve halkın Latinlerden hoşlanmayışı nedeni ile isyan etti ve bir komplo ile Aleksios Dukas imparator ilan edildi ve haçlı ordusunun desteklediği Aleksios Angelos öldürüldü. Haçlılar şehri işgal etti12.04.1204. Şehir yağmalandı birçok değerli eser Avrupa ya götürüldü Ortodoks imparator yerine Katolik hiristiyan Latin imparatorluğu kuruldu(12041261) 1261 İmparatorluğun latinlerin eline geçmesi sonucu kurulan İznik Rum imparatorluğunun saldırısı sonucu yıkıldı. VIII Mikhail Palaioiogos tekrer Konstantinopolis e dönerek Bizans iöparatoru oldu. 5.Haçlı seferi:Papa III. Innocentinus 1213 yılında kutsal şehrin anahtarının mısırda olduğunu inanarak haçlı seferi çağrısında bulundu.1215 Laterana konsilinde çağrı kabul edildi. Bunun üzerine Kudüs kıralı Jean de Brienne Nil deltasına doğru sefere çıktı Dimyat 1219 da düştü.Kahire seferinde etrafı sarıldı esir düştü.1221 de Dimyad ın kurtuluş Fidyesi olarak serbest bırakıldı. 6. Haçlı seferi II.Friedrich papanın afarozuna rağmen Müslümanlarla savaşmayı kabul etmedi.: 7. Haçlı seferi 1248-1254 Mısır ve Dimyadı zapt eden Fransa kralı Louis mansure de yapılan savaşı kaybetti ve esir düştü Dimyadı geri verme kaydıyla serbest bırakıldı ve 4 sene sonra ülkesine geri döndü. 9.Haçlı seferi Tunus a sefer düzenleyen Fransa kralı sen Lui ve ordusunun yarısı Vebadan öldü 10.Haçlı seferi önemsizdir çocukların haçlı seferi adı alır. HAÇLI SEFERLERİNİN SONUCU:Politik ve askeri başarısızlıklara rağmen Avrupanın uygarlaşması bakımından Yunan ,Türk ve Arap kültür, sanat, felsefe ve ,dünya görüşü ile tanışması inanılmayacak derecede fayda sağlamıştır. Seferler ayrıca Avrupa ile Orta doğu ülkeleri arasındaki Ticari ilişkilerin gelişmesinde dr büyük ölçüde katkıda bulunmuştur VI. Bölümün DEĞERLENDİRİLMESİ Doğu Roma imparatorluğu 395 yılındaRoma imparatorluğunun Theodosius un oğulları arasında bölüşülmesi sonucunda ortaya çıktı. Batı Roma nın Germen kabilelerinin eline geçerek yıkılmasından sonra Doğu Roma imparatorluğu bin yılı aşkın bir süre Roma imparatorluğunu temsil ederek varlığını sürdürdü .Bizans İmparatoru I.Jüstinyen(527-565)iktidarı döneminde Kuzey Afrika,İtalya ve Doğu İspanyayı yeniden Bizans topraklarına kattı.Sasani kralı ile barış yaparak doğu sınırını güvence altına aldı.Acak ülke içersindeki siyasal ve dinsel anlaşmazlıkların önüne geçemedi. Bu anlaşmazlıklar 532 yılıunda halk ayaklanmasına dönüştü. Komutan BELİSAR tarafından kanlı bir şekilde bastırıldı. Ülke içinde istikrarı sağlıyan Jüstinyen reformlara girişerek, medeni hukuk yasaları’’ adıyla anlılan ve çağdaş Avrupa tukukuna temel oluşturan derlemelerle işe koyuldu. 7.*8.yy.da Bizans imparatorluğu doğuda Müslüman ve Pers ordularının saldırılarına uğrarken, batıda Slavların ve Avarların tehdidi altında kaldı. Arap orduları,632 yılında Filistin ve Suriye yi ,İskenderye nin teslim olmasından sonrada 642 de Mısırın tamamını ellerine geçirdiler.674-678 arasında birçok kez Konstantinopolis i kuşattılarsada, ellerine geçiremediler. 8.yy başlarında Bizans tahtı Herakleios hanedanından İsoriya hanedanlığına geçti. İlk İmparator II.Leo(717-741) Arap ve Bulgar saldırılarını geri püskürttü. V. Konstantin ise(941-775) Bulgarların gücüni iyice kırdı. 867-1081 arası Bizansı yöneten Makedonya hanedanları döneminde Anadoluda yitirilmiş topraklar yeniden kazanıldı. Hukuk sistemi yeniden düzenlendi,Girit ve Kıbrıs İmparatorluk sınırları içersine katıldı.Balkanlarda yeni topraklar kazanıldı. İmparator Romen Diyojen 1071 yılında Malazgirt savaşında Alp Arslana yenilerek tutsak düştü. Selçuklular 10 yıl içersinde savaşarak Konstantinopolis sınırına dayandılar. 1075 tarihinde başkenti İznik olan Anadolu Selçuklu devleti kuruldu. TÜRK kökenli halklar ve Türk devletleri ,Özellikle Doğu Roma ve Bizans ile çok sıkı ilişkiler içersinde olmuşlardır.Orta Asyadaki kuraklık ve güneyde çin seddinin inşaı Türk halklarının beslenmelerini güçleştirmiş özellikle besledikleri hayvanlara otlaklar ve verimli araziler arama gereği duymuşlardır.. Ya hazar denizinin kuzeyi üzerinde karadenizin sahillerinden Geniş düzlük arazilere ulaşmışlar veya Tunayı aşarak balkan yarımadası üzerinden Bizansın merkezine doğru yönelmişlerdir.Bu arada Frank imparatorları,özellikle doğu Frank İmparatorları ile karşılaşmışlardır. Bunlardan PEÇENEKLER 8.yy.da Oğuzların baskısı ile Karadeniz kıyılarına gelmişler,Hazar denizi kıyısında bulunan Macarları orta Avrupaya doğru zorlayarak oğuzların baskısı ile önce Balkanlara(1048) sonra Tuna nehrini geçerek Bizansa saldırdılar.Edirneyi kuşattıktan sonra Büyük çekmeceye kadar geldiler.İstanbulu ele geçirmek üzere Çaka beyden deniz desteği alarak surları zorladıla. Bizanz diğer bir TÜRK halkı olan Kıpçakların yardımı ile kurtuldu. KIPÇAKLAR Türkçe konuşan beyaz tenli açık renk gözlü sarı saçlı insanlardı. 9.10 yy.da Orta Asyadan Urallara geçmişler önce, İdil-Don arası Kafkas ve krım dağlarında hazar deniz kuzeyindeki düzlük arazide yerlaşmişlerdir. 11.yy da Rusları yenerek Karpatlar ve Balkan yarımadasına geldiler. Çeşitli devletler içinde askeri ve idari görevler üstlendiler.Romen,Macar,Bulgar,Rus ve Gürcü halkları arasında karışarak kaybolmuşlardı. MACARLAR, 6 yy da Ural dağları bölgesine göçederek Ukranya steplerine yayılarak yerleştiler. Doğu Frank İmparatorluğu ve Maehren krallığı topraklarına düzenledikleri akınlarla, sığırlarına beslenme olanakları sağladılar.Onlarr,Frank krallıkları ve italyaya eğitimli suvarileri ile yıldırım seferler düzenleyerek oralardaki halkı ileri derecede huzursuz ettikleri için, önceleri para verilerek bu seferler önlenmeye çalışılmış daha sonra Otto I zamanında lehfeld(955) meydan muharebesinde yenilerek Avusturyaya gei dönerek Macar ovasında yerleşik duzene geçmişlerÇiftçi toplum olarak Hıristiyanlığı kabul etmişlerdir.Dilleri Ural*Altay dil gurubuna ait olup Alman Avusturya entegrasyonu sonucu belirli ölçüde değişim göstermiştir. AVARLAR Çinlilere göre Afkanistan kökenli olup 462 yılında Karadeniz kuzeyine göç etmişjerdir. 555 yılında Göktürklerin baskısı ile batı yönüne göçetmişler, Bizans ile Federasyon oluşturmuşlardır. Dilleri Çinlilere göre Proto*Moğol veya Proto*Türk olabilir. Türk olduklarını iddia eden Türkoloğlar bulunmaktadır.6.asırda Karpatlar bölgesine yerleşmişler, Macaristan ovasında bulunan Hun kalıntıları,ve Slavlarla karışarak Baltık denizinden, Volgaya kadar yayılmışlar,Baian Han yönetiminde güçlü bir krallık oluşturmuşlardır. Bizans ve Frank krallıklarını vergiye bağlamışlar Slavlar ve Perslerle beraber Bizansı defalarca muhasara etmişlerdir.. 799-803 yıllarında Büyük Karl a yenilerek,dağılmışlar,Mark bölgelerini oluşturdukları gibi,Hırvat ve güney Slav halkları ile karışarak kaybolmuşlardır. Orta Avrupa ve balkanlar yönünde göç eden Türk kabilelerinin sonu hırıtiyan ve Slavlaşmak olmuş veya çeşitli biçimde entegrasyona uğrıyarak, Avrupa içersinde kaybolmuşlardır.Buna karşın Anadolu ve ön Asya yönünde göç eden türk halkları İslamlaşmışlar fakat Türklüklerini hiçbir surette kaybetmeyerek uzun yıllar devam eden TÜRK devletlerinin çekirdeklerini oluşturmuşlardır. SELÇUKLULAR:XI.yy.Ortadoğuda imparatorluk kuran ve çeşitli kolları İran,Irak,Kirman,Suriye ve Anadoluda hüküm süren hanedan adını Oğuz beyi SELÇUK tan almıştır.Selçuk otlak ve yetersiz yerleşim olanakları nedeni ile Cend şehrine göç etti ve Islamı kabul etti. Babası Dukak bey Ordu komutanı olarak Oğuz devletinin Yagbusu nun devlet işlerinde danışmanı idi, .Babası ölünce Oğuz subaşılığına Selçuk bey getirildi.O beceriksiz bir hükümdar olan Yagbu ile anlaşamadı.Öldüreleceğini anlayınca göç etti. Oğuz yabgusuna karşı savaşarak bağımsızlığını kazandı.Selçuklular 1071 tarihinde Bizans Ordusunu yenerek Anodoluya girdi ve bu suretle Türkler bütün Anadoluya yayılmıi oldu. Anadolu Selçukluları olarak, merkezi İznikte bulunan bir Türk devleti kurdularsada Aynı dönemde başlaya Haçşı seferleri etkisi ile beşkenti Konyaya taşımak zorunda kaldılar.Selçuk İmparatorunun Anadoluda kendisi ile birlikte yönetecek bir Kral tayin etmesi sonucu Anadoluda Anadolu Selçuk devleti kuruldu.Çeşitli zamanlarda büyük ordularla yapılan haçlı seferleri Selçuklular karşısında başarısızlıkla sonuçlanmasına karşın devletin devamlı olarak Avrupalılar ve Bizanslılarla çatışma halinde bulunması gelişmesini büyük ölçüde olumsuz etkilemis sonunda Kösedeğde Moğollarla savaşı kayberekek bağımsızlığınıde yitirmiştir.Haçlı seferlerinin ana kaynağı olan ekonomi, batılıların düşündüğü gibi gelişmemesine rağme n batılılar Türklerden ve Orta doğuda öğrendiklerini iyi uygulayarak yeni çağdaki gelişmelerine temel hazırlamıştır. Orta çağda AVRUPADA Önce FRANKLARIN kurdukları kırallıklar sonra Roma Katolik kiliselerinin verdikleri destekle İmparatorluk haline dönüşen ve KUTSAL ROMA GERMEN İMPAR>ATORLUĞU ve onun kral ve İmparatorları öncelikle Avrupadaki KATOLİKLEŞMNENİN temelini atmışlar, sonra çeşitli ırkların özellikle Asya kökenli çoğunluğu Türk olan toplulukların KATOLİK Avrupayı oluşturan Temel ırkların içersinde hazmedilmesini sağlayarak entegrasyon politikalarını sürdürmüşlerdir. Gerek Büyük KARL ve gerekse Otto ve diğer otolar bu gaye için büyük ölçüde kiliseye destek vermişlerdir.Önce büyük direniş göstreren SAKSONLAR yok edilmeye varan bir şekilde kotoliklkeştirilmiş sonra doğuAvrupada yaşayan SLAVLAR, Polonyalılar, moldavalılar çekler ve Bohemyalılar daha sonra İskandinav ülkeleri Danimarka dolayısıyla İngiltereİskoçya İsveç Norveç ve diğer Baltık ülkeleri Kotolik hırıstiyanlığı seçmişlerdir.Macarlar,Avarlar,Hunlar,Peçenekliler, Kıpçaklar da bu entegrasyondan nasiplenerek Avrupa içersinde yok olmuşlerdır.Bunlardan yalnız Macarlar ve Finliler hırıstiyan olmalarına karşın dil ve devletlerini koruyabilmişlerdir.Avrupanın diğer bir gücü olan BİZANS ise ORTODOKS Hırıstiyanlığın temsilciliğini üstlenerek Rusya,Ukranya,ve Hırvatistan dışındaki Balkan ülkelerinde yayılmayı sağlamışlar Asyalı bir Türk kavimi olan Bulgarları, Slavlaştırarak hırıstiyan camiası içersine katmışlardır.Bu arada Anadulunun doğusundan başlayarak bütün balkanlara ve ege adalarına yayılan TÜRK istilası hırıstiyanların yayılmasını bir nebze engellemiş,buna karşı hırıstiyan camia özellikle katolik Avrupa haçlı seferleri düzenleyerek Türk yayılmasını önlemeye çalışmışlardır. BÖLÜM VI: AVRUPADA DEVLETLERİN KURULUŞU: İberik yarım adasında,Fransada ve Britanya adalarında Iskandinavyada doğu Avrupa ve balkanlarda devletlerin , tarih sürecinde yavaş yavaş belirginleşmesine rağmen Kutsal Roma Germen imparatorluğunun yapısının değişerek , ulus devletleri oluşturması yeni çağ ortalarına kadar tamamlanamamıştır.Bu Bölümde özellikle kutsal Roma Germen imparatorluğundaki gelişmeleri ele alırken oluşmakta olan diğer Avrupa devletlerinde yaşanan süreci de yeri geldiğinde birbirleri ile olan politik, kultürel ilişkileri ile karsılaştırarak ele alarak açıklıyacağız .İNGİLTERENİN OLUŞUMU: Bilinen ilk yerlileri KELTLERDİR.Romalılar M.S 1. Yy da Batı Avrupayı işgal ederken adaya Britenya adı verdiler. 5.yy dan itibaren Angulus ve Sakson halklarının akı nları Kelt halklarını kuzeyde İskoçya batıda Galler dağlık bölgelerine göç ettirdi. Aglosaksonlar ise İngiterenin geri kalan kısımlarında kültürlerini yayarak 6. Ve 7.yy.da krallıklarını kurdular. 8. Yy.da hırıstiyanlığı kabul ettiler. 795 de İskandinav istililası başladı.ve 11.yy kadar aralıklarla tekrarladı.Danimarkalı büyük KNUD Britanyanın tamamını fethetti. Anglosakson hanedanından EDWARD 1042 yılında İngilterenin bağımsızlığını sağlayarak 1066 yılına kadar yönetti.Onun ölümü üzerine yerini alan HAROLD u tanımayan NORMANDİYA dükü I. WİLLİAM beş yıl süren harpler sonunda ülkeye hükümran oldu.Zamanla Anglo saksonlar ile normanlar kaynaşarak bir toplum oluşturdular Bu kültür karışımından İngilizce oluştu. Krallar ve asillerin savaşları uzun yıllar devam etti.Kral I.HENRY kraliyetin gücünü arttırdı.II.HENRY ise ülke hudutlarını genişletti. 1170 yılında İrlanda da PALE sömürgeleri kuruldu.!I Edward Galler ülkesini feth etti. 1215 de Derebeyler Kral John a karşı ayaklandı. Krala’’MAGNA CARTA adlı belgeyi kabul ettirerek imzalattı.’’O zamana kadar ancak tanrıya karşı sorumlulukları olan kralların halka karşı da sorumlulukları olduğu ‘’ kabul ettirildi.Bu belge insan hakları ile ilgili ilk belge olarak kabul edilir .1285 yılında ilk parlemento toplandı. 1337-1453 yılları arasında İngiltere ile Fransa arasında 100 yıl savaşları sonucunda İngiltedre fransadaki bütün feth etmiş olduğu toprakları kaybetti. Taht kavgaları sunucu VII ve VIII Henry zamanlarında istikrar sağlanarak ilk defa olarak İNGİLİZ kilisesi kuruldu.İngilterenin en parlak çağı XVI yüzyılda hüküm süren Kraliçe Elizabeth zamanıdır.İngiliz deniz filosu büyüdü.İspanyollara karşı kazanılan deniz savaşı sonunda denizlerde hakimiyeti ellerine geçirerek dünyaya yayılmaya başladılar. 1)FRANSA KRALLIĞININ OLUŞMA SÜRECİ : Tarih öncesi zamanlarda bugüki Fransa LİGURLAR tarafından işgal edildi . Onlar M.Ö 5.yy da Keltlerin Galya bölgesine göç etmesi ile iberik yarımadasına doğru hareket ettiler. M.Ö 1500 yıllarında Keltler bölgeyi tamamen işgal ederek,Britanya adalarına doğru yöneldiler. M.Ö 2 yy Romalıların Galyayı işgali başladı. M.S 51 yılında Sezar bütün bölgeyi işgal ederek Galya ve vilayetler olarak bölerek yönetti. Şehirler inşa edildi. Büyük caddeler açıldı. Daha sonra Galya Germen kabilelerinin, Alamanlar,Franklar ve Burgundların istilasına uğradı 843 Krallığının bölünmesi(Verdun andlaşması) sürecinde Karolinger İmparatoru sofu Ludwig I(814-840) krallığı oğulları arasında doğu batı ve orta olarak taksim etti .Batı frankların ilk kralı kel Karl I ( 843-77) oldu.COULAİNES Andlaşması sonucu kendi Anayasası ve sistemi ile yeni devlet kuruldu(843) Franzien,Guyenn,Bretagne, Aquilanien,Gascogne, ve Normandia ile hükümranlık alanı Champagne,Toulouse,Barcelona Flandern, derebeylikleri ve Mark graflık Gothien bölgelerini içersine alıyordu..Başlangıçta 3 Frank bölümü sonra değişerek tek bir fikirde birleşti Doğu batı ve İtalya. Orta kırallık Lotharingen 925 den itibaren doğu krallığına bağlandı.Doğuda Karoligerin sona ermesi ile(911) bütün orta çağda 5 hükümdar kesiksiz peş peşe aynı aileden birbirini takip etti.Batı krallık Fransa krallığı aile sabit kalarak 19 asra kadar önemli rol oynadı.13. yy.ın başında aile monarşisi kuruldu.Başlangıçta batı frank karolin kırallığını alarak durumunu kuvvetlendirdi. Karl II İtalyayı veraset yoluyla aldı. Ve 875 de İmparator tacı giydi. Oğlunun erken ölüşü ve iki yegeni bulunması nedeni ile Krallık çözüldü. 877 Aşağı Burgund (Arelat) ve 988 yüksek Burgund kendi krallıklarını kurdu. İtalya yönetimi ayakta kalamadı. 880 Lotharingen doğu franklara verildi. 884 doğu frank kıralı şişman Karl III(881-87) batı frank hükümdarlığını da üstlendi. Pasiv olduğu için Norman tehdidi karşısında istifa etti.(Tribar kraliyet meclisinde) 888 Graf Odo von ParisRobertiner ailesinden ilk batı Frank ,karşı kral seçildi. Korolingerin batı frank krallığını 100 sene daha Robertler elindeki güçle iddia ettiler. BURGUND manastırı CLUNY ve ona bağlı monastis Reform hareketleri diğer bir güç faktörü olarak gelişti. CLUNY Vakfı herzog Wilhelm der Fromme von Aquıtanien 910 yılında manastıra her türlü dünyevi ve bişhofluk Gücü serbestliği, anayasa ile papa emrine verdi .Kral Heinrich I 919-36 klosteri öne çıkardı. Zamanla merkezi din devleti halini aldı. CLUNY Roma germen imparatorluğu yanında 2. Güç olarak gelişti. Karolingerlerin ölümü ile 987 yılında Herzog Hugo Capet von Franzien karşı kıral Robert I takipçisi oldu Robertiner ailesinden. İmparotoriçe Theophano Fransız desteğiyle Kapetinger ailesi kuruldu. 1066 da İngiltere fatihi Herzog Wilhelm aynı zamanda fransanın kral vekili idi.İngiliz sarayı Fransız tacını tehdit ediyordu. . 2)KAPETİNGER KRALİYETİNİN YÜKSELİŞİ 987 Hugos von Francien in oğlu Hugo Capet Reims de kıraliyet tacını giydi. Onu takiben Şişman Ludwig VI kral oldu. Ludwig VI(Şişman)1106-1137 küçük soyluların hesabına tacı güçlendirdi. Fransız milli hisleri imparator Heinrich V ,1124 saldırısı ve haçlı seferleri ile oluştu.Ludwig papalık ile bağlantı kurarak Almanyaya karşı kendi başbakanı Sugar ı korudu.O tai ile manastır arasında bağlantı kuruyordu. Onun kilisesi SaintDenis Basilikası inşiatı taşlarla yapılmıştı . Ludwig VII (1137-80) ayrıldığı eşi Elenora Normandiya Herzogu Heinrich Plantagenetilkadar e evlendi.1154 ingiliz kıralı oldu. Angevinische kırallığı 1150-13 yy ortası kadar Fransanın bütün batı kısmını ve İngiltereyi içine alıyordu. Philipp II August(1120-1223) Staufen ile beraber ingiltereyi sıkıştırdı.Bouvina savaşı Ludwig IX (1226-76) küçük bir bölüm(Gaskonya ve Aquitanien hariç eyaletler geri alındı.1226 Ludwig VII Fransa krallığını aile monarşisı yaptı. İmparator Friedrich II ölünce Ludwig ıX avrupanın engüçlü kralı oldu. Philipp II Augusta nın oğlu Ludwig VIII(12231226)ingilizleri poitou dan kovdu. Ludwig IX 12261270 Albigener harbini Philipp III 1270-1285 oğlu Philipp IV Burgund mirasçısı Novara ile evlenerek bölgeyi kendilerine kattı. Güç dağılımı son Kaplingerler arasında bozuldu. VALOLS ailesi 1328 1492 yılına kadar yönetimi üstlendi .batı Avrupada 1348 yılı ndan itibaren başlıyan Veba salgını,sosyal karışıklıklar ve kiliselerde başlayan REFORM İSTEKLERİ ÇÖKÜŞÜN İLK İŞARETLERİ OLDUĞU KADAR 1339-1451 ingitere ile Fransa da alevlenen batı Avrupaya yayılan 1360 Bretigny ve 1420 Troyes Barıi görüşmeleri ile 1453 yılıuna kadar devam eden yüz yil harpleri çöküşün işaretlari idi .1) Filipps IV ün oğulları 1314 ve1339 da ölmesi ile başlayan miras çatışmaları, Filipin kızı İsabella ile evli Edward II nin oğlu Edward III ün karısı adına tahta sahip çıkması ile başladı. Daha önce kanun ile Taht Sailer ailesi kadınlarına kapatılmış olduğundan VALOR ailesinden Karl V in oğlu ve Phillips IV kardeşi Philip VI tahta hak kazanmıştı. (1328-1350) Edward bunu kabulk etmeyerek 1337 de Fransaya geldi ve bu olayı Harp nedeni olarak kabul etti. 100 yıl devam eden harp askeri bakımdan Fransa topraklarınde cereyan etti.ÖNCE İNGİLİZLER Fransanın bütün kuzey batısını işgal ettiler.Harp yenilgisi iç karışıklıklara neden oldu. 1348 yılında VEBA salgını orduyu iyice zayıflattı .Fransa Heinrich IV ile tekrar güç kazandı Harp, İngiliz kralının 1453 yılında Castillkion mağlubiyeti ile sonlandı. Son kara parçası Guvenne nin kaybı ile 1478 de Picquigny barışı imzalandığında sadece Calais 1559 yılına kadar İngilizlerin ellerinde kalan kara parçasıydı. Ancak Heinrich IV süikast sonucu öldü yerine gelen Ludwig XIV büyük reformlar yaparken Parisi bir kültür şehri olarak öne çıkardı. 3) İBERİK YARIADASI: İSPANYA; Romalı tarih yazarı Marcius Terentius Varro nun kitabında bildirdiğine göre Ispanya peşpeşe İberler Persler, Fenikeliler son olarak KELTLER tarafından işgal edilmiştir. Galyadan göç eden keltler iberik kabilelerle savaşarak, sonunda Keltiberik kabileler olarak kaynaşmışlardır. M.Ö 8 yy da Finikkeliler güney sahillere yerleşmişler CADIZ liman şehrini kurarak kolonileştirmişler, buradan bütün Akdeniz ticaretini ellerine alarak yönlendirmişlerdir. Yunanlılar önce MARSİLYA sonra Sagunto Rosas ve Malaga yı kolonileştirdiler. Galyadan göç eden Keltler iberik kabileleri ile savaşarak Kaltiberik kabilelerle karşılaşmışlardır. İlk PUNİS harbinden sonra(246241 M.Ö) kartacalılar güney ve doğu bölgelerini işgal etmişler.Cartagena şehrini kurumuşlardır.. 2.PUNİS savaşında yenilen kartacalılar(206-205) yarımadayı boşaltarak Romalılara teslim etmişlerdir .Romalılar 200 yıl keltlerle zorlu savaşlar yaparak M.Ö 19 yılında Augustus Kantabrer kazanmıştır. 5.yy başında Roma imparatorluğunun parçalanması ile germen halkları Vandallar,Sübenler ispanyaya girmişlerdir. 5. yy da 70 yıl boyunca batı Gotların işgalinde kalmıştır. 4)AVRUPADA İSLAM İSTİLALARI VE DEVLETLERİ: 711 yılında Berberilerden oluşan İslam orduları TARIK BİN ZİYAD komutasında Cebelitarık boğazını aşarak ispanyaya çıkarma yaptı.O sırada yönetimde olan Batı Gotları Rio Guadailete savaşında yok etti. Kıral Roderich savaşta öldü.712 yılında Musa ibn nusayr arab ve Berberilerden oluşan ordu ile fethi devam ettirdi.714 yılında halife al-Walşd I yönetimi devraldı ve Musanın oğlu Abd al Aziz endülüse halife vekili oldu ve Roderich in dul eşi Egilo ile evlendi Sevil şehrini başkent yaptı. Onun öldürülmesi ile 716 da Ayyub Cordobayı başşehir yaptı. İberik yarımadasının büyük bir kısmını yönetimi altına aldı. 718 ASTURİEN de isyan eden batı Gotlar Asil PELAYO Kral seçtiler ve ASTURİEN kırallığı kuruldu. Ve Halife vekili SAMH(718-721) preneleri geçerek Septimanien eyaletini feth etti Arablar 719/720 Narbonne 725 Carcosonne, ve Nimes batı Gotların geri kalan kısımlarını zaptetti.İslam baskınları Fransada Aquitanien,Provence ve Burgund bölgelerine yayıldı.732 Ordu komutanı Abd-ar-rahman preneleri geçerek Arles,ve Bordeaux zaptetti 23.-31 Ekim 732 Tours Poitiers savaşlarında Fransız orduları Karl Martell komutasında Abd ar rahman birliklerini geri püsküttü. VIII. Yy da CORDOBA EMİRLİĞİ kurularak halife vekilliği dağıldı.Arab ve berberiler bunun üzerine birbirlerine girerek kanlı savaşlar oluştu.Berberiler kandırıldıklarını ileri sürerek kuzeydeki savunmadan çekildi ve güneye yönlendi.Maysara isyanı suriyeden gelen ordu birlikleri ile bastırıldı.(741/748) arab ve berberiler arasındaki, çatışmalar 11. Yy kadar devam etti. Berberilerin güneye çekilmesi hırıstiyan Asturen krallığının işini kolaylaştırdı. Preneler arablar ile Avrupa arasında hudut olarak kaldı. 756 Yusuf al fihri düşürüldü, Emirat Cordoba kuruldu. 778 Büyük karl preneleri aşıp Pampiona yı aldı ancak Saragozayı alamadı. Dönüş yolunda Roncesvalles savaşını kaybetti. 785 Franklar Gironayı fethetti. Hırıstiyanlar ve Müslümanlar çeşitli irili ufaklı savaşlarda karsılıklı kazanç ve kayıplar yaşadı. 1492 yılında son hükümdar Muhammed XII şehri İsabello von Kastlien ve Ferdinand von Aragona teslim etti. Böylece iberik yarımadasındaki İSLAM son bulmuş oldu. YENİDEN FETİH(Reconquista):Orta çağ İspanyol tarihinin en önemli dönemini oluşturur ve 700 yıl devam eder.Asturias ta yaşam savaşı olarak başlayan hareket Müslümanların İspanyadan çıkarılışı için haçlı seferine dönüşür.Leon kralları olarak bilinenPELAYO dan (718-737) sonra tahta çıkan krallar Asturiasın güneyine doğru hırıstiyan kontrolündeki bölgeleri genişletti.Ebro nehri boyunca Kastilya bölgesine kaleler inşa etti. 981 yılında Kastilya bağımsız bir devlet haline geldi.Komşu Frankların koruması altında Prenelerin kıyısında ve Katolonya kıyılarında küçük devletler kuruldu.1100 yılında Barcelona bütün Katalonya veBalear adaları üzerinde hakim duruma geldi.Aragon ve Katalan eyaletleri 1137 yılı nda birleştirildi. Valencia 1238 yılında yönetici emiri devirip Arogon ve Kataloınya ile birleşti.Müslümanların aralarındaki anlaşmazlıklardan dolayı ellerindeki toprakları yavaş yavaş kaybediyorlardı. 1085 yılında TOLEDO kaybedilince Müslüman emirler BERBERİ Murabıtlardan yardım istediler.Onlar Zaragoza dışında bütün Endülüsü kendi topraklaruna kattılar.Ancak onların diğer bir İslam gurubu tarafından bölünmesi sonucunda Müslüman gücü zayıflayınca III. Fernando 1248 yılında Sevilla yı aldı.Yalnızca Granada Müslüman devlet olarak kastilya nın sömürgesi ölarak kalmıştı.1492 yılında Granada da düştü. 4)KUTSAL R O M A G E R M E N İMPARATORLUĞU Avrupoanın merkezinde oluşan Almanya,İtalya,Avusturya,İsviçre,Hollanda,Belç ika gibi çok önemli devletleri doğuran bu devlet yapısı İtalyan Katolik hırıstiyanların yönetiminde Alman imparotorlar in hüküm sürdüğü ve çoğunluğu Almanlardan oluşan bir ordu ve kilise devletidir.Bu oluşumun içersinde çeşitli kilise soyluları arazi soyluları küçük veya büyük devletçikler seklinde etkili olurlarken bazen Papa seçiminde hatta imparotor seçiminde bile oluşturdukları meclislerle kendilerini göstermişlerdir.Burada bu imparatorluğun kuruluşundaki tarihi süreçle başlıyarak özellikle orta çağda oynadıkları siyasi askeri,dini ve sosyal rollerini araştırarak ulus devletlere gelinceye kadar olan süreyi açıklamaya çalışacağız. 843 yılında imzalanan VERDUN andlaşması sonucu oluşan Doğu Frank krallığı KUTSAL ROMA GERMEN İMPARATORLUĞU haline dönüştü. Uluslarüstü bir devlet durumunda olup, belirli bir anayasaya sahip olmaması ve hudutlarını büyük ölçüde belirlenmemiş oluşu bugünki Avrupa birliğini andırır bir özellik gösteriyordu..Hiç bir zaman İngiltere ve Fransa gibi milli bir devlet olamadı.Hükümdarlık ne yalnız imparatorun nede derebeylerinin veya kraliyet meclisinin elinde idi. Bağımsız fakat hükmedici olmıyan derebeyler ve eyalet herzogları imparatoru kraliyet başkanı olarak tanıyor ve kraliyet kanunlarına uyuyordu. Kraliyet meclisi Kral şeçiminde ve kraliyet politikasının uygulanmasında söz sahibi idi. Eyaletlerde yaşıyan insanlar imparatorun değil eyalet başkanı olan derebeyin tebası idi. İlk imparator Otto I ve ondan sonra yönetime gelenler kendilerini Allahın elçisi olarak görüyorlardı.Üç OTTONEN ile başlıyan klise bağımlılığı nedeniyle tarihçiler ‘’ Ottonik ve Salik Kilise sistemi olarak isimlendirirler. 5)A V U S T U R Y A TARİHİ Genç demir zamanı Keltler Avusturyaya M.Ö 450 yıllarında keltlerin yaşadığı güney batı Almanyadan göç ederek doğu Frank krallığına gelmişlerdir Dilleri İLYRİSCH olmasın a rağmen onlarla akrabalığı yoktur. Tuna kuzeyi ve yukarı aşağı Avusturya MARKOMENLER ve Quaden buraya yerleşmiştir..Batıdan gelen Raetik kabilesi NORİKERi Kurmuştur(Keltlerin krallığı iNoricum bugünki Avusturya arazisine kurulmuş doğu bavyera ve slovenyayı içine almaktadır.Daha sonra Roma vilayeti haline dönüşmüştür).Durrnberg ve Salzberg keltlerin tuz metropolleri oldu .Doğuda gelişen demir endüstürisi Burgendland.M.Ö 15 yy Roma ile ticari ilişkiler sonra Noricum krallığı ile askeri ilişkiler başladı. Roma imparatoru CLAUDİUS M.S 4-54 yıllarında Roma vilayeti NORİCUM u kurdu. Hudutları kuzeyde Tuna,kuzeydoğuda viyana ormanları, doğu Steris hududu güney Eisack ve Drau nehirleri idi.Germenler Alpler üzerinden göç ederek Güney Tirol bölgelerine yerleştiler Noricum keltlerin kurduğu krallık bugünki Avusturya arazisinde kurulmuş olup Doğu Bavyera ileSlovenya topraklarını kapsar sönradan Roma vilayetine dönüşmüştür.M.Ö 450 kelt halkları yaşamakta oldukları çekirdek bölge olan güney batı Almanyadan doğu frank krallığı bölgesine gelmişlerdir. Dilleri İllyrisch olup kendilerinin İllrişlerle doğrudan ilişkileri yoktur.Tuna kuzetine Avusturyayı oluşturan bölgede Markoman ve Quaden ler yaşamakta idi. Roma ordu komutanı Noricumu emrine aldı 427 den sonra Doğu GOTLAR ve ALAMANLAR bu bölgeden geçtilersede yerleşmediler 6. Asırdan sonra yerleşim Slavlarla Avarlar arasında.Güney Avusturyaya SLAV kabileleri,yerleşti 600 bağımsız slav devleti KATANTANİEN kuruldu.Doğu bölgesi Bohemya ya önce Avarlar sonra Slavlar yerleşti , Karolinger yönetiminde Frank krallığı kuvvetlendi 788 eski bavyera kabile herzoogluğu bugünki Avusturya ya ait olan geniş alana yerleşti. Son Bavyera herzogu Tassilio III 8 yy slav kraliyet Karatanieni yoketti. Ve frank krallığına bağladı.Büyük KARL 800 yılındabugünki aşağı Avusturya bölgesinde Enns,Raab, ve Drau nehirleri arasındaki bölgede hudut Markları kurdu bunlar AVARMARK olarak adlandırıldı Bunlara karşı olan Avarlar ve Macarlar bunları yok ettiler daha sonra 3 savaş sonucu(Persburg) 907 de Mayns e kadar bölge geri kazanıldı. Arnulfs I bavyera herzogu oldu Otto I Lechfeld savaşında Macarları yok etti. BABENBERGER AİLESİNDEN LEOPOLD e.976 yılında bu MARK (Tımar olarak) sunuldu.996 da isim olarak ilk defa OSTARRİCH kullanıldı.Bu sonra yazış şekli olarak değişerek Österreich oldu.Bu suretle Franken krallığının doğu bölgesi(DOĞU EYALETİ) oluştu. Babenbergerler RODUNGS denilen örmanları açarak şehir kurma manasına gelen gay olarak KOLONİLEŞME politikası olan sistemi kurmaya çalıştılar. Bakanlık çalışanları ile birlikte eyalet yöneticilerini saptadılar. Başşehir başlangıçta POCHLARN sonra MELK oldu. MARKGRAF(Derebeyi eyalet başkanı) LEOPALD III saray içi evlenme suretiyle güç kazandı Kral Heinrich IV ile Heinrich V arasındaki anlaşmazlık ona yaradı. Heinrich in kızkardeşi AUNES VON WAİBLİNGER i kazandı. Manasır kurması nedeni ile kendisine Kutsal lakabı verildi. 5) BABENBERGER AİLESİ;ÖSTRRİCH HERZUGLUĞULUĞU;1156-1246) Staufen ,le Welfen arasındaki anlaşmazlık sonucu 1139 da Herzogtum BAYERN, Friedrich I tartşmayı sonlandırarak Bayern Herzogluğunu Welfen ailesine verdi. 1156 da Ösrerreich Herzogtum oldu. Bağımsız ve imparatorluğa bağlı eyalet olarak ilk Herzog Heinrich Jasamirgoit 1156 da viyanayı başkent yaptı(Georgenberger Handfeste Steinmark Ottokar IV isimli herzoglar arasındaki sözleşmedir. Avusturya herzogu Leopold V. (Babenberger ailesnden çocuksuz ve ağır hasta olan Ottokar IV kendi herzogluğunu Leopald ve onun oğlu Friedriche vasiyet etti.Ancak Avusturya ve Steinmark ilelebet bölümsüz kalacak ve bakan ve bürokratları değiştirilmiyecekti. 1616 kadar bu durun değişmedi.Leopald yönetiminde Avusturya kültürel bakımdan en yüksek seviyesşne erişti. Gotik mimari büyük eserler verildi.Oğlu Friedrich II 1246 yilında ölünce HABSBURGER ailesinden Rudolf v.HABSBURG 1278 de Marchfel savaşını kazandı ve Avusturya Steinmark herzogluğunu aldı. 6)HABSBURGLAR(1282-1452) 1335 de Habsburglar Meinhardiner ailesinden Kaern ve Krain ı miras aldı. 1363 TİRAL Herzog Rudulf IV geçti bu suretle büyük bir arazi Avusturyaya katıldı. 1379 da NEUBERG sözleşmesi ile Habsburglar bölündü. 1406,1411 tekrar bölündü 3 eyalet oluştu 1)Yukarı ve aşağı Avusturya 2)Steinmark,Kaernten, Krain ve Triest iç Avusturya 3) Tirol,Vorarlberg,ve Schwaeb Alsas arazileri. Friedrich V arazileri tekrar birleştirerek Albrecht V lüksenburg veraset aldı.Roma alman kralı seçildi. 1552 Friedrich III Kutsal roma imparatorluügu ile taçlamdı. 1804 Avusturya devleti artık Avrupanın büyük güçlü ülkelerinden biri oldu.. 7)İ S V İ Ç R E D E V L E T İ Kuruluşu: Eski demir devrinden beri yerleşim yeri dir.Ancak bu zamandan sonra İsviçre orta bölgesine geniş ölçüde yerleşildi.Özellikle göller bölgesine Demir devri başlangıcında ükenin orta kısmına KELTLER yerleşti. La Ten’e keltlerin demir zamanı önemli Buluş yeri idi. O Bataklık arazide Neunbugel gölleri doğu sahilinde 8 km uzunluktaki kanal Neunburgel ve Bielergölü arasında bağlantı yapıyordu. Keltler ticaretlerini yunan kultür alanına kadar yaydı. Roma işgalinden sonra Julius SEZAR ın notları’Galya harbi’, çeşitli kelt kabileleri,Helvetler(Orta) Lepontiler(Tessin) Seduner(Wallis Gerter Raetier(Doğu İsviçre) Roma hrallığının genişleme sürecinde Alpler üzerinden bugünki isviçreye kadar M.S 1.yy roma impartorluğuna intergasyon ve halk Romalılaştırıldı.Geç antikte İsviçre şehirleri geniş ölçüde hırıstiyanlaştırıldı. Cenevre,August,Basel, sitten,Losan,ve chur bişhoflukları kuruldu.Romanın çöküşü ile Germen kabileleri Burgundlar,ve Alamanlar kuzeyden gelerek orta bölgeye yerleştiler. Romalı ve kelt halklarla kaynaştılar.Romalılar zamanında yaygın olarak yerleşılen batı İsviçre ve Alpler roman dili Fransızca ve İtalyanca konuştular. Hırıstiyanlık kuzey germen kabilelerinde yaygınlaştı. 746 Franklar Burgund ve Alamanları tebalaştırdılar ve Frank krallığının bir bölümü haline geldi. Frankların bölünmesi ile doğu frank son kutsal roma germen imparatorluğu bölgesinin büyük kesimi Schwablar herzogluğu ve Burgund krallığına bağlandı. 9.yy da Alamanlar önemli manastır merkezi st Gallen veve Reichen de hırıstiyanlaştı.ESKİ Yeminli birlik(Eid Genossenschaft) eyaletler arasında bugünki İsviçreye geçiş olarak görülür. 1291/1315, 3 orman şehri Uri,Scheyz,Unterwalden kuruldu ve Kutsal roma imparatorluğundan geniş ölçüde Otonomi için savaşıldı. 1499 Schwaben harbi Westfallen Barışı suretiyle 13 eski kanton ve bağlı bölgeleriyle ve bağımsız bölgeleriyle halkoyu suretiyle kutsal Roma Germen imparatorluğundan bağımsızlık kazandı.1798 Fransız işgali ve Helvetik devrim Reformasyon içinde dağılan bölgeler.29 Fransa cumhuriyeti özellikle Napolyon baskıları ile Helvent Cumhuriyeti sonlandı. Kantonlar idari birliğe kavuştu. Fransız birlikleri çekilince 1802 Helvet cumhuriyetinde birlik devleti ile Federaller arasında iç harp başladı. 1803 Napolyon aracılığında kanton temsilcileri anlaştı. Konfederasyon anayasası ile BİRLİK devleti kuruldu. 1813 Kantonlar federe devlette birleşti. 1814/15 Viyana kongresi hudutlar belirlendi ve Nötralite kabul edildi. 1815 te aristokrasinin tekrar güçlenmesi birkaç kantonda güçsüz kılındı.12.09.1848 Federal anayasa bugünki durumu ile kabul edildi Federal merkez Bern olarak kabul edildi 8)D A N İ M A R K A tarihi Ancak buzul çağında insanlar Danpmarkayı terk ettiler.100.000 yıl önce dahi Danimarka da insanların yaşadığı arkeolojik kanıtlarla gösterilmiştir.Ancak Buzul çağında insanlar Danimarkayı terk ettiler.M.Ö 12.000 yıllarında buzulların erişmeleriyle tekrar yerleşimler olmuştur .3000 yıllarında yaşayan yerleşik halk toprakları işlemişler,Demir çağında M.Ö 4-1 yy. da iklimin çok soğuk ve yaşam için elverişsiz oluşu nedeniyle güneye göç etmişlerdir.Hiç bir zaman Roma işgalinde olmamış danimarkada Roma paralarının bulunuşu iki bölge arasındaki ticari ilişkilerin olduğunu göstermektedir.Turba bataklıkları bulguları arkeolojlk büyük önem taşımaktadır .8-11 yy lar Danimarkada VİKİNGLER hüküm süfrmüştür.Onlar Britanya,İzlanda,Grönland, ve hatta Kuzey Amerika ya kadar ulaşarak sömürgelerini kurdukları gibi,Doğuda Karadeniz ve Hazar denizi kıyılarına kadar yerleşim birimleri kurmuşlardır. HARALD 980 yılında Danimarka ile Norveçi birleştirerek Krallığını kurmayı başardı.Hırıstiyanlıoı kabul etti.795 yılından itibaren İngiltere işgali başladı. 11.yy da KNUD Britantanın tamamını işgal etti. Onun ölümü ile 1035 yılında ingitere Danimarka egemenliğinden kurtuldu. 12 yy da iç savaşlar Danimarkayı sarstı. Sonunda Kral I.VALDEMAR(1131-1182) Birleştirdi. 1163 yılında Danimarka ile Norveç evlilik suretiyle birleşti. VI. HAKON İsveç kraliyet ailesi ,ile akraba olduğundan oğlu II.OLAF ın her 3 ülkenin de kralı olması beklenirken ölmesi üzerine Danimarka kralı olan IV Valdemar ın kızı ve OLAF in annesi olan I.Margrete tahta çıktı.1387.Onun yönetiminde İsveç,Norveç ve Danimarka sömürgeleri ile birlikte birleşerek(İzlanda Finlandiya,Gronland ve Faroe adaları) KALMAR BİRLİĞİ adı altında Büyük İskandinav İmparatorluğunu oluşturdu. 1521 tarihinda İSVEÇ başlangıçtan beri hoşnut olmadığı birlikten ayrıldı 9).HOLLANDA TARİHİ Hollanda da Tubanten,Cananefaten ve Fritzler yaşamaktaydı. Romalılarla birlikte Batavyalılar gibi germen kabileleri Ren nehrinin güneyine yerleşerek Romalı asker olarak görev yaptılar. Roma imparatoru Jül Sezar Galyayı eline geçirdikten sonra M.Ö 58 yıllarında Belçika ve Hollandayı ele geçirerek Roma eyaleti haline getirdi.Roma imparatorluğunun çökmesinden sonra kuzeyde Fritzler, doğuda saksonlar,güneyde Franklar bölgeye hakim oldular. Frank kralı I.Clodwig döneminde bölge Karolenj imparatorluğunun bir parçası oldu. VERDUN a Antlaşması ile 3 parçaya bölünen Frank imparatorluğunun Orta lısmı yani Lotharingen krallığı bölümünde yer aldılar. Bu bölge daha sonraki dönemde ikiye ayrılarak Hollanda dili konuşanlar Alman kısmına,diğer bölge ise Fransız kısmına katıldı.10-11 yy da Alman krallar tarafından yönetilen bu bölge I.OTTO nun KUTSAL ROMA GERMEN imparatou oluşuyla bu birliğin içinde yer aldı.1433 yılında Belçika ve Hollanda BURGONYA DÜKÜ yönetiminde Fransa ya bağlı olarak devam etti 10).BELÇİKA TARİHİ: Belçika tarih öncesinde KELT kabilelerince yönetiliyordu.Orta çağda yönetim Roma imaratorluğunda bulunuyor,ve Verdun anlaşmasından sonra önce Orta krallık daha sonra Fransa Almanya bölünmesi ile bu iki krallık arasında böçünüyordu. 15.yy da HabsburlulArın eline geçtiÖnce Fransa sonra Hollanda devletleri içinde yer alan krallık 1831 yılında mşruti monarşi olarak bağımsızlığına kavuştu. . 11)ANADOLU BEYLİKLERİ VE OSMANLI IMPARATORLUĞU: 1)Anadolu beylikleri:XIII.yy da Anadolu Selçukluların yıkılması sonucu Anadolunun birçok yerlerinde küçüklü büyüklü devletler kuruldu.Bunlar XVI yy kadar anadoluda çeşitli şekillerde yönetimlerini devam ettirmişlerdir.Bunların önemlileri Aydınoğulları,Karesioğülları,menteşoğulları,Sar uhanlılar,GermiyanoğullveOSMANOĞULLARIdı r. 12)OSMANLI İMPARATORLUĞU : KURULUŞ:Anadolu Selçuklu hükümdarı KAYI BOYU aşitetini Ankara yakınlarındaki KARACADAĞ yöresine yerleştirdi. Kayı beyi ERTUĞRUL GAZİ vardı. Bizansın Söğüt,Domaniç bölgelerini aldı.Ertugrul beyin Söğütte vefat etmesinden sonra ailenin ve aileye bağlı TÜRKMENLERİN başına oğlu OSMAN GAZİ geçmişti.1281 yılında yılından itibaren A nadolu beylikleri topraklarını genişletmeye ve beğımsız davranmaya başlamışlardı. Osman gazi çevrede büyük itibar sahibi olan Şeyh EDEBALİ’nın kızı Malhun hatun la evlendi. Bu suretle aile çevresi genişledi ve güçlendi.1299 da Selçuk beyi Osman beye sancak göndererek kuruluşu teyid etti. 13 yy da Anadolu MOĞOL istilasına uğradı. Osmanoğlu beyliğinin kurulduğu Eskişehir,Sakarya, veSöğüt ilhanlılara bağlı olmasına karşın Moğolların erişemiyeceği kadar batıda idi.Bu nedenle Moğol istilasından kaçan çok değerli uzmanlar ve halk onlara sığındı. BURSA uzun kuşatmadan sonra 1326 da Osmanlı topraklarına katıldı ve Başkent oldu.Osman bey ölünce oğlü ORHAN BEY para bastırarak OSMANLI DEVLETİNİ ilan etti.İznik ve İzmit işgal edildi Osmanlı ordusunun ilerlemesini durdurmak isteiyen Roma ordusu Maltepede bozguna uğradı.(1329) ayrıca komşu Türk beyleri topraklarına doğru da genişleme oldu bu suretle KAREŞİ beyliği donanması ve deneyimlı komutanı katıldı.13O4 ilk defa olarak avrupada .Gelibolu yarımadasında ÇİMPE kalesi alındı. Orhan beyin yerine geçen oğlu MURAT I Hüdevendigar(13821389) Edirne yakınlarında SAZLIDERE de Doğu Roma –BULGAR ordusunu yenilgiye uğrattı ve EDİRNE yi işgal etti. Edirneyi geri almak istiyen Macar,Sırp,Bulgar,Eflak-Bosna birleşik ordusu SIRP SINDIĞI savaşında ağır bir yenilgiye uğratıldı(1384) kısa zamanda Bulgaristan,Yunanistan ve Sırbistan işgal edildi.14.yy sonlarında Osmanlı hududu Tunaya ve Belgrada dayandı.Balkan devletleri ve onları destekleyen Avrupa devletlerinin çabası I KOSOVA savaşı(1389) NİGBOLU(1398) VARNA(1444) II. KOSOVA(1448) boşa çıktı.İstanbul Belgrad ve dolayları Arnavutluk ve bazı liman şehirleri hariç Balkanların büyük bir bölümü Osmanlıların eline geçti.Kütahya ,Tavşanlı,Emet,Simav ve Gediz dolayları Germiyanoğlu Süleyman Şahin in kızı ile evlenen Şehzade Beyazıta çeyiz olarak verildi.Ayrıca Hamitoğulları beyliğinden Akşehir,Yalvaç,Beyşehir,Karaağaç ve Seydişehir 1374 yılında 80000 Altın karşılığı satın alınarak Osmanlı topraklarına katıldı; 10)YILDIRIM BEYAZID Anadolu Türk biliği yeniden sağlandı.Osmanlıların başarıları çin seferine hazırlanan TİMURU korkuttu Batısında böyle bir güçlü devlet bulunsun istemiyordu. Karakoyunlu ve Celayirli hükümdarlarının Osmanlıya sığınmasını bahane ederek harp ilan etti.Bu sırada Beyazıd İstanbulun kuyşatılması ile meşguldü. Yıldırım beyazı Çubuk ovasında Timurun ordusu ile karşılaştı Ankara meydan muharebesi müttefikleri olan Türkmen beylerinin ihaneti nedeniyle hezimetle sonuçlandı. Beyazıt oğlu Mustafa ile birlikte esir alınarak Semerkanta getirildi. Devlet Beyazıtın oğulları arasında paylaşıldı. Anadolu beyleride fırsattan yararlanarak eski topraklarına kavuştu. Kardeşler arası çatışma sonucu çelebi MEHMET 1413 yılında tahta çıktı.Anadolu Türk birliğini büyük ölçüde sağladı ve devleti eski gücüne kavuşturdu.Onun yerine Sultan II.MURAT padişah oldu 1402 de İstanbulu kuşattı.1423 de Çandarlıoğlu üzerine yüriyerek Safranboluyu Osmanlı topraklarına kattı. Venedikliler Selaniki işgal ettiler.1426 da Menteşe ve Teke beyliklerini topraklarına kattı.1429 Germiyanoğlu beyliği vasiyet üzerine Osmanlı topraklarına katıldı. Anadoluda barışın sağlanması üzerine Murat venedklilerin üzerine saldırarak 1430 yılında Selanik ve yanyayı zaptetti.Sırbistan ve Eflak prensliklerini koşulsuz olarak kendilerşne bağladı.1430 da Macaristana akıncı seferleri düzenledi 1438 de Sırbistanı Osmanlı eyaleti haline getirdi. Polonya ve Macaristan bu arada seçimle aynı kralın yönetimine girdi.1441 de Macar komutan YANOŞ Semendireyi Osmanlılardan geri aldı ve osmanlılara karşı birçok savaş kazandı. Ve önemli bölgeleri eline geçirdi. Macar kralı Ladislas ve sırp despotu Bronkoviç ile birlikte Tunayı geçerek Niş ve Sofyayı ele geçirdi. 1444 de Varna muharebesinde Macar ordusunu yenilgiye uğrattı. Kral ladislas savaşta öldü. Murat bir süre için tahtı Mehmet II ye bırakarak Manisaya çekildi. Çandarlı Halil paşanın düzenlediği Yeniçeri isyanı üzerine Sadrazam Halil paşa tarafından Edirneye çağrıldı.1448 de Kosova savaşında Hunyadi ordusunu yenilgiye uğrattı. 1451 yılında öldü 13)FATİH SULTAN MEHMET II VE İSTANBULUN FETHİ II.Murat 1451 yılında ölünce 18.Şubat 1451 tarihinde Edirnede II. Kez tahta çıktı.Aynı sene Anadoluya geçerek Karamanlıların isyanını bastırdı.Yılın sonunda Konstantinopolis in kuşatma hazırlıklarına başladı.Boğazın Anadulu yakasında bulunan ve Yıldırım Beyazıd tarafından inşa edilen Anadoıuhisarı karşısına Rumelihisarı yapılması emrini verdi. İmparator Konstantinos un itirazları ve elçilerine rağmen Hisar 1452 de tamamlandı. Bu suretle boğazı kontrolü sağlandı.ERDELLİ URBAN adlı top dökümcüsüne surları yıkabilecek güçte toplar döktürdü.Bizans imparatoru Papa ve İtalyan şehirlerinden yardım istedi.Yalnız Cenova olumlu cevap verdi.Ayrıca denizden kuşatmayı sağlıyacak donanmayı hazırlattı. Osmanlı ordusu 2 Nisanda Edirneden Konstantinopolise geldi.Aynı gün haliç girişi zincirlerle kapatıldı. Mehmedin son teslim çağrısınıda İmparator kabul etmedi. üç kez çağrı tekrarlandı.Kuşatma 53 gün devam etti. Mehmet donanmasını Dolmabahçeden kasıumpasaya kalaslar döşiyerek silindirler üzerinde çekerek HALİÇ e indirdi. 29 Mayıs günü 3 dalga halınde taarruzda Bişzans ordu komutanı yaralanarak etkisiz hale gelince, moralleri bozuldu. Osmanlı askerleri Burca bayrak diktiler şehir 3 gün yağmalandı.1454/57 üç kez sırbistana seferdüzenlenerek Belgrad dışındaki bütün Sırbıstan işgal edildi.Semendre ele geçirilerek Sancakbeyliği oluşturuldu. 1458 Moranın bir kısmı ele geçirildi sancak beyliği yapıldı.Atina ve diğer bölgeler Osmanlı yönetimini kabul etti. 1477 Kırım hanlığı, 1479 Arnavutluk kaleleri ,1480 italya güneyindeki Otronto limanı Osmanlı kontroluna alındı.1463 Bosna kralı Osmanlı hakimiyetini yeniden tanıdı. Sonra kral öldürülerek Bosna sancak beyliğine dönüştü.1483 Hersek 1479 Arnavutluk Osmanlı vilayeti oldu. 1471 Otlukbeli savaşında Uzun hasan yenilgiye uğratıldı. 1481 yılında Mehmed II öldü yerine Beyazıt II tahta çıktı. 14)BALKAN ÜLKELERİ VE İTALYAN ŞEHİRLERİNİN OSMANLI KURULUŞ DÖNEMİNDEKİ DURUMLARI VE ROLLERİ : Balkanlar cilalı taş devrindenberi Avrupada çiftçiliğin geliştiği bölge olmuştur.Çiftçilik buradan Avrupaya yayılmıştır,Tarihte latin dünyası ile Grek arasında sonraları ikiye bölünen Roma kültüründe Katoliklik ile Ortodoksluk arasında paylaşılmıştır. Bu devirden sonra gelen müslümanlık ayrı bir renk katmıştır. 15)HIRVATLAR: 7.yy da balkanlara yerleştiler 9.yy Hıristiyan oldular. İlk Hırvat krallığı 925 yılında taç giyen Tomislav tarafından kuruldu.IV.Peter Kresimir zamanında en geniş sınırlara ulaştı. 1091 macar işgali 1526 da Macar krallığı Mohaç meydan muharebesinde yenildi ve 16.yy da Hırvat topraklarının büyük bir bölümü Osmanlılara katıldı.II. Viyana kuşatmasındaki başarısızlık sonucu topraklar Avusturyalıların ellerine geçti. 16) SIRBİSTAN Güney Slavlar 7. Yy da Sırbistan topraklarına girerek hırıstiyanlığı kabul ettiler.I.Mihalo. tarafından Karadağda.kurulan Dukija Sırpların ilk krallığıdır. 1346 da Stefan Duşan tarafından kurulan Sırp imparatorluğu dur. Onlar Teselya ve Epiri yi ellerine geçirdi Bizans imparatorluğu topraklarını alarak genişledi.1355 de ölünce yerine oğlu V. Stefan Uros geçti. 1371 de yönetim Sırbistan prensliği kurmuş olan Lazar Hrebelyanoviç in eline geçti, 1371 deI.Muratın kumandanı olan Lala şahin paşa ordusu sırp kralı vukaşın komutasındaki sırp-Bulgar ordularını.Sırpsındığı savaşında mağlup etti Sırp imparatorluğunu yok etti. 1389 I. KOSOVA savaşında iki tarafın hükümdarları savaşta öldü. Murat I in oğlu yıldırım Beyazıd Lazarın oğluyla barış anlasması yaptı ve kızı ile evlendi. II. Murat ise Lazarın torunu ile evlendi. 1456 da II. Mehmet Belgrad ı kuşattı fakat zaptedemedi.1521 de Kanuni sultan Süleyman sırbistantn tümünü Osmanlı topraklarına kattı. II.Viyana kuşatmasından sonra Avusturyalılar Belgrada kadar ilerlediler. 1688 de Belgrad Avusturyalılara geçti. 2 sene sonra tekrar Osmanlılara katıldı. 18 yy boyunca Osmanlı Avusturya arasında el değiştirdi. 17) BULGARİSTAN: Taş devrinden beri yerleşim yeri olmuştur.1972 de Varna civarında mezarlıkta bulunan Altı hazine M.Ö 4600-4200 yllarına aittir.Bu bölgede Bronz zamanında TRAKLAR ın yaşadığına HOMERUS Kitabında değinmiştir. Ayrıca Makedonyada M.Ö 11-6 yy da TRAKLAR kurduğu şehir kalıntıları bulundu. M.Ö 29 yılında bölge Romalılar tarafından işgal efilmiş Trakya,Makedonya,Mösya ve Dasya vilayetleri kurulmuştur.Halk Romalılaştırılmıştır. 7. Yy da SLAV işgali soncu onlar Romalılar ve yunanlarla kaynaşarak bütünleşmiştir .Göktürklerden ayrılarak Kabrat han başkanlığında 632 yılında kafkasyadan karadenize dökülen Kuban nehri ile Azak denizi arasına yerleşmişlerdir.635 de Bizans ile Barış antlaşması yaptılar.654 yılında Siyah,beyaz ve Mavi Bulgarlar olarak üçe bölündüler İlk Bulgar krallığı Tuna Bulgarları veya Mavi Bulgarlar krallığı 7.yy 2. Yarısı Protobulgarlar kuzey doğu karadenize geldi Kubrat ın büyük oğlu Botabajan Hazarlar veya Gazari göçebe sonra yarı göçebe Orta asya kökenli Türk halkına tabi oldu. Bir süre hazarlarla çatışan kubratın 3.oğlu Asparuch batı tunaya çekildi.Orada Bulgarlarla ittifak yaptı. 679 da Slavlarla bizansa karşı ve Khan Asparuch Bulgar krallığı kurdu. Başşehir Pliska seçildi.680 bizans imparatoru Konstantin IV Pogonatus Bulgarlara sefer düzenledi 681 Bulgar krallığı tanındı. Ancak bizansa vergi vermeyi kabul etti. Asparuchs yerine gelen Khan Terwet(700721)Bulgar hakimiyet sınırlarını genişletti.Khan KRUM ise hudutları Büyük Karl krallığı ile Konstantinopolis arasında yayılan büyük bir devlet oldu. Kuzey batıda Franklar ve doğuda Bulgarlar AVARLARI yokettiler ,ve Theiss kuzeyde Dnyestere kadar yayıldılar .Fürst BORİS I MICHAİL döneminde hırıstiyanlığı devlet dini olarak kabul ettiler. Bu suretle Slavlar ile protobulgarlar arasındaki etnik ayrılık kaybolarak hırıstiyan Bulgar ulusu oluştu.9.yy da ilk slav alfabesi ve İncil eski Bulgar diline tercüme edildi.Ancak Bulgar dili değişti. Ohridde Bulgar üniversitesi kuruldu.963/69 batı Bulgar krallığı ayrıldı. 971 Bizans doğu Bulgaristanı işgal etti.Çar Samuşl ordusu 1014 yılında yenilgisi ile İvan wiadislav döneminde 1018 Bizans tebası oldu..İkinci Bulgar krallığı Balkanlar ve Tuna arasında ASEN ve PETER adlı kardeşlerin ihtilali sonucu 1185-1187 arasında kuruldu.Tarnova başkent oldu. Kırallık genişliyerek Karadeniz Adriyatik kuzeyde karpatlar ve Dinyester güneyde ege ye yayıldı.1261 yılında Bizansın Latinlerden, istanbulu geri almasından sonra oluşan Macar Bulgar ve Bizans çatışmaları sonucu 14.yy da krallık parçalandı Bağımsız devletler ve derebeylikler oluştu.VİDİN KRALLIĞI Ve DOBRUCA derebeyliği en önemlileri idi.Türklerin genişliyerek Bizans topraklarını işgal ettiği dönemde Bulgaristanda önemli topraklar kaybetti.14.yy Bulgaristan Osmanlı topraklarına katıldı 1371 yılında Bulgarlar ve müttefikleri yenildi 1373 Sofya 1392 Tarnuva işgal edildi krallık sona erdi. 1396 da son Bulgar krallığı VİDİN de Osmanlı yönetimine girdi ve 500 yıl Osmanlı yönetiminde kaldılar. 18)YUNANİSTAN ve LATİN İmparatorluğu :Osmanlı imparatorluğunun kurulma ve genişleme yıllarınde ortaya çıkan bu kuruluş 4 haçlı seferleri öncesinde planlanan Venedik ve Frankların politikasının haçlı seferlerinde uygulanması durumudur. İlk İmparator Baldun von Flandern olan bu devletin hudutları Trakya ve yunanistanın büyük bir bölümü Anadolunun Marmara bölgesini kaosamaktaydı 1261 de Bizanslıların geri alması ile sona erdi. 19 BÖLÜM DEĞERLENDİRMESİ; :Avrupanın oluşumunu incelerken siyasi , ekonomik ve kültürel nasıl bir ortam bulunduğunu saptamak ana hedefimiz olmalıdır.Ancak avrupanın oluşmasında avrupada devletler kurulup yıkılmasında etkili olan savaşlar,özelikle din savaşları ve göçler hiçbir zaman göz ardı edilmemelidir . Avrupalı kımdir? Avrupa topraklarında M.Ö 40002000 li yıllar arasında dahi insanlar ve yerleşimler bulundukları bilinmektedir Bunlardan Keltler orta avrupanın güneyinde, Ligurler İtalya Alpleri ve Fransız ve İtalyan rivierasında,ispanyanın batısında,,iberikler ispanyada, İlirler Adriyatik sahillerinde Traklar ise trakyada yaşamakta olduklarını arkeolojik raporlardan bilmekteyiz.İlk indo-Avrupalı göçler 2000 yıllarında kuzeyden güneye doğru yönlenmiştir Kendilerine İtalikler adını veren , OMRİLER VE Somnitler ülkenin asıl sahiplerini dağlara çekilmeye zorlıyarak Calabria güneyine yerleşmişlerdir .Aynı tarihlerde ıonlar ve Akalar kuzeyden gelerek güney yunanistana yerleşen indo-Avrupalı kavimler olmuş,yunanistandaki önceki uygarlıkları hazır bularak ve Ege Adaları öellikle GİRİTve Anadolu,Mezopotemya kültürleri etkisinde uygarlıklarını geliştirmişlerdir.. Traklar M.Ö 1244 yılında kuzey batı anadoluya Dorlar ise mora yarımadası bir kısım yunan adalarına ve İzmir civarına yerleşmişlerdir.Güney Avrupada yerleşmiş olan keltler bir taraftan balkanlara, Bohemyaya ve tunanın güneyindeki bölgelere yayılırken diğer taraftan iberik yarımadasının büyük bir kısmı ile galya ve Britanya adalarınada yerleşim merkezlerioşuşturmuşlardır..Buzulların erimesinden sonra bile insanların yaşamasına elverişli olmıyan kuzey Avrupa topraklarında yaşıyan insanlar, özellikle iklim koşullarınında eklenmesi ile oluşan olumsuz yaşam şartlrında Avrupanın güneyindeki bereketli topraklara gözlerini dikmiş ve sürekli göç hareketleri kuzeyden güneye doğru gelişmiştir.Baltık denizi sahillerinde ve adalarında, .Tuna nehri kuzeyindeki ve Ren nehri batısındaki balta girmemiş ormanlarda son derece olumsuz şartlarda ilkel yaşam sürdüren germenlerin ,Romalılardan isteği , hayvanlarını besliyebileceği, yerleşebileceği çiftçilik yapabileceği arazi olmasına rağmen Romalılar her defasında onları yaşadıkları olumsuz ortamlarda bile rahat bırakmamıştır..Ancak Avrupanın büyük ve verimli alanlarını işgal etmiş bulunan Romalılar kuzeyden gelen tehlikeyi fark ederek Tunanın kuzeydeki yerleşim yerlerini dahi ellerine geçirmeyi planlıyarak yaptıkları saldırılar, her defasında yenilgi ile sonuçlanmıştır.Kuzeydeki insanların gelişlerini engellemek istiyen Romalılar ordularını güçlendirme yolunu seçmişler onları gözlerine kestirdikleri Po ovasına gitmek isterlerken alp dağları geçitlerinde yok etmişlerdir.. Yaklaşık 200 sene sonra Baltık sahillerinde yeniden görülen germen gurupları tuna nehri güneyine ve ren nehri batısına geçmiyerek hem yerleşik Keltlerle hemde romalılarla çatışma yerine Karadeniz kuzeyinde ve Tuna nehri kuzeyindeve Ren nehri doğusunda bulunan nehirlerin çevresinde kendileri için uygun alanlar bularak yerleşmişlerdir (Harita )Ancak Asyadan göç eden ve kendilerine ve hayvanlarına daha iyi beslenebilecekleri otlaklar arayan Hunların baskısı sonucu yerleştirildikleri yerlerden kaçarak gerek balkanlardaki roma topraklarına gerekse kuzey italyaya doğru yönelen Germen akınları Romayı korktuğuna uğratarak bölünme sürecinde, batı roma imparatorluğunu yok olmaya kadar götürmüştür.İtalyada ve ispanyada kurulan germen kırallıkları genelde Romanın yönetici ve sisteminden ayrılabilme yeteneği gösteremediği için uzun ömürlü olmamış, en güçlü germen imparatorluğu olan Frankların krallığı ve bunu izleyen Roma germen imparatorluğu da ne Almanlar için nede Romalılar için ulus devlet niteliği kazanabilmiştir.Ayrıca süreç içersinde kilisenin kral ve imparatorlarla olan ilişkileri ve tartışmaları bu imparatorluğun gelişmesine engel olmuştur.Yönetim daima Romalılarda kalırken kral ve ordu germen olması germen halklarına bir şey kazandırmamış feodal yapı ve derebeyliklerin varlığı ise işi daha problemli bir hale sokmuştur.2.Dalga göçler dediğimiz çoğu Türk veya orta Asyalı HALKLAR , Önce Macarlar sonra Avarlar Slavlar Bulgarlar,Peçenekliler,kıpçaklar avrupanın doğusunda ve balkanlarda zaman zaman Kutsal Roma Germen imparatorluğu topraklarında etkili olmuşlar ve doğu Avrupa mozayiği içersinde yerlerini almışlardır.Avrupada tarih öncesi çağlarda bile yerleşen insanlar bulunuyordu, bunlara ek olarak efsanelerde ve din kitaplarında Tufan olarak adlandırılan Akdeniz çevresinde buzulların erimesi ile oluşan seller ve fırtınalar nedeni ile Anadolu ve mezopotamtadan büyük ölçüde halk kitleleri orta avrupaya gelerek yerleşmişl oldukları arkeolojik kanıtlarla sabittir.. Anadoludaki politik memnuniyetsizlikleri ve kıtlık nedeni ile Etrüksler, göç ederek kuzey batı italyaya yerleşmişler orada Roma şehri dahil uygarlıklar kurmuşlardır..Truvanın yıkılması ile italyanın Latium bölgesine Anadoludan uygar kabilelerin göçü oluşmuştur. Anadolu ve Yunanistan ve Finikelilerden gelen göçmenler gerek İtalya ve gerek İtalya civarındaki adalar , kuzey Afrika ve avrupanın güney sahillerinde kendilerine yer bulmuşlar, deniz yoluyl.Bunların bir kısmı nufus artışı ve politik nedenlerle gelirlerken önemli bir bölümüde ticaret yayabilmek için koloniler kurmuşlardır.Önce persler sonra Türkler Anadolu üzerinden balkanlara yayılırken Karadeniz kuzeyinden gelen Türk kabilelerininde hedefi doğu Avrupa ve balkanlar olmuştur.Son olarak slav yayılması ile mozaik tamamlanmıştır. Avrupaya uygarlığın girişinde Mezopotamya mısır ve Girit kültürü önce Anadolu ve yunanistanı etkilemiş daha sonra deniz yoluyla İtalya üzerinden,karadan balkanlar yoluyla, Avrupaya yayılmıştır.Avrupanın İslam istilasındada arap ve kuzey Afrika yolu ile kültür yayılması kendini göstermiş.Gerek andulu ve yunan uygarlığının gerekse Arap uygarlığının Avrupaya girmesine aracılık etmişler ENDÜLÜS eserlerini iberik yarımadasına yaymışlardır.,Avrupada hırıstiyanlaşma ,Avrupalılık entegrasyonunu kolaylaştırmış, hırıstiyanlık ancak 313 yılında Milano fermanı ile serbest kalmasına rağmen varlığını Avrupanın oluşumunda birinci derecede hissettirmiştir. .KİLİSE sosyal ve politik hatta haçlı seferlerinde görüldüğü gibi ekonumik, etkinliği için savaşlar vermiş imparator seçiminde veya değiştirilmesinde baskıcı unsur oluşturmuştur.Birçok imparator papanın afarozuna uğrıyarak hükümdarlığını büyük sıkıntılar içersinde geçirmiş, bir kısmı ise: haçlı seferlerinde hayatını kaybederek,yaralanarak veya esir veya rehine kalarak olumsuz etkilenmiştir . Avrupanın oluşumunu 2 ayrı konu olarak almak daha doğru olacaktır Birincisinde Avrupalı olan veya olmayan halklar,göçler ve savaşlar suretiyle bütünleşerek Avrupalıları oluştırmuş bu oluşumda çeşitli uluslar doğmuştur.ikincisinde ise kilisenin etkinliği reformlarla azalarak veya daha bilinçli hale getirilmek suretiyle insanlar ve devletler için buyuk bir sorun olmaktan çıkmıştır.Diğer yönden Bizansın Türkler eline geçmesiyle oluşan kultür ve sanat göçü Avrupada tarih sürecinde uygarlık ithal edilerek alınıp geliştirilenlerle karışarak Ronesanın doğmasının tetikleyicisi olmuştur.