Tbmm Dışişleri Komisyonu Başkanı Ahmet Berat Çonkar`ın, 12

advertisement
13.04.2015
TBMM DIŞİŞLERİ KOMİSYONU BAŞKANI AHMET BERAT ÇONKAR’IN,
12 NİSAN 2015 TARİHLİ PAZAR AYİNİNDE PAPA FRANSUVA’NIN
1915 OLAYLARI İLE İLGİLİ İFADELERİ HAKKINDA BASIN AÇIKLAMASIDIR.
Vatikan’da Aziz Petrus Bazilikası’nda, 12 Nisan 2015 tarihinde düzenlenen ayinde 1915
olayları hakkında Papa Fransuva’nın tarihi, hukuki ve bilimsel gerçeklerden çok uzak
ifadeleri karşısında büyük hayalkırıklığına uğradık.
Papalık makamına geldiği günden bu yana, dünyada farklı gruplar arasında barış ve dostluğun
tesis edilmesini savunduğunu belirten Papa Fransuva, çekilen acılar arasında ayrımcılık
yapmış, seçici bir bakış açısıyla, 1. Dünya Savaşı’nda hayatını kaybeden Türk ve Müslüman
halkların uğradığı mezalimi görmezden gelerek acılar arasında bir hiyerarşi kurmuş ve
Hıristiyan Ermenilerin acılarını öne çıkarmıştır.
Papalık gibi bir makamın, sorumluluk altında tarihi olaylar hakkında tek yanlılığa teslim
olmak ve tarihten husumet çıkartmak yerine, özellikle içinde bulunulan hoşgörüsüzlük,
ayrışmalar ve çatışmalar ortamında ortak yaklaşımlara ve barışa hizmet etmesi beklenirdi.
Papa’nın sözleri, bizzat kendisinin Türkiye ve Ermenistan’a atfen, 28-30 Kasım 2014 tarihleri
arasında ülkemize gerçekleştirdiği ziyarette ve dönüş yolunda “iki tarafın da iyi niyetli
olduğunu, uzlaşının gerçekleşmesi için taraflara yardım edilmesi ve halkların uzlaşması için
dua edilmesi gerektiğini” belirten ifadeleriyle çelişki içindedir.
1915 olayları ile ilgili Türkiye’nin tutumu çok nettir. Bütün muhataplarımız bilir ki, Türkiye
Cumhuriyeti bu hususla ilgili arşivlerini açmaya hazırdır. Tarihçilerden oluşturulacak ortak
bir komisyon meseleleri bilimsel çerçevede incelemeli ve sunuca gitmelidir. Parlamentoların,
devlet başkanlarının ve yürütme erklerinin bu konularda hüküm vermesi doğru değildir.
Papa tarafından, Uluslararası Mahkemelerce “soykırım” olarak kabul edilen Ruanda ve
Bosna’daki insan kayıpları “kitle ölümleri” olarak zikredilirken, hiçbir uluslarası mahkeme
tarafından soykırım olarak tanımlanmamış “1915 olaylarının” soykırım olarak nitelenmesini
anlamak da mümkün değildir. İnsanlığın en büyük ayıbı olan “Holokost”a dahi açıkca atıf
yapmazken, Papa Fransuva’nın sadece Ermeni iddialarını bu şekilde dillendirmesini ve aynı
dönemde Anadolu’da hayatını kaybedenlere hiçbir atıf yapmamasını bir din adamına
yakıştıramadığımı belirtmek isterim. Dini makamlar mesnetsiz ithamlarla kin ve nefreti
körükleme yeri değildir.
Bu tutumun arkasındaki mantığın Hristiyan dayanışması olmadığını, ayrıca Türkiye’ye karşı
yürütülen entegre bir kuşatma operasyonunun parçası olmadığımı ümit ediyoruz.
Ayrıca, söz konusu ayinde söz alan Tüm Ermeniler Katolikosu Karekin II’nin, konuşma
metninde “Dağlık Karabağ ve Azerbaycan ile ilişkilere” kadar uzanan bir yelpazede tek taraflı
siyasi iddialarını dile getirmek için ayini suistimal etmesine Papalık makamı tarafından izin
verilmiş olması kabul edilemez bir durumdur.
Papa Fransuva’nın önyargılara dayalı, tarihi tahrif eden ve Birinci Dünya savaşı koşullarında
1915 yılında Anadolu’da yaşanan acıları tek bir millete indirgeyerek takdim eden ifadelerinin
hatalı olduğunu, Türkiye ve Türk milleti için yok hükmünde olduğunu çok net bir şekilde
ifade ediyoruz. Vatikan’ın bu tutumunu gözden geçirip, hatalarından dolayı Türkiye’den özür
dilemelerini de şahsen beklediğimi ifade ediyorum.
Tel: (312) 420 53 33/36 Faks: (312) 420 53 37 Adres: TBMM Dışişleri Komisyonu
Başkanlığı 06543 Bakanlıklar-Ankara-TÜRKİYE
Download