freud ve psikoanalitik kuram

advertisement
FREUD VE
PSİKOANALİTİ
K KURAM
Fuad BAKİOĞLU
Psikolojik Danışman
İÇİNDEKİLER
1.
BİYOLOJİK TABLO.
2.
KURAMA GENEL BAKIŞ:
•
Dinamik Yaklaşım.
•
Yapısal Yaklaşım.
•
Topografik Yaklaşım.
•
Evre Yaklaşımı.
•
Normal-Anormal Süreklisi.
•
Yöntembilim.
3.
EVRELERİN BETİMLENMESİ.
•
Oral Evre.
•
Anal Evre.
•
Fallik Evre.
•
Gizil Dönem.
•
Genital Evre.
•
Küçük Hans Vaka İncelemesi.
4.
İLİŞKİLER ÜZERİNE SON ÇALIŞMALAR.
5.
GELİŞİM MEKANİZMALARI.
6.
GELİŞİMSEL KONULARA YAKLAŞIM.
•
İnsan Doğası.
•
Nitel ya da Nicel Gelişim.
•
Doğa ya da Yetiştirme.
•
Gelişen Nedir?
7.
UYGULAMALAR.
8.
KURAMIN DEĞERLENDİRİLMESİ.
•
Güçlü Yanları.
•
Zayıf Yanları.
KURAMA GENEL BAKIŞ:
DİNAMİK YAKLAŞIM:
Freud, kuramını ‘bir çeşit sinirsel enerji
ekonomisi’ olarak tanımlamıştır.
• Ruhsal enerji,
• Dürtü enerjisi,
• Libido,
• Gerilim,
Psikolojik enerji nerden gelir?
İnsan bedeninin zihinden çeşitli
taleplerde bulunan içgüdüleri
vardır.Bunlar:
• Eros (Cinsellik, yaşam güçleri,
kendini koruma, sevgi, birliğe doğru
çabalama.)
• Yıkıcı İçgüdü ( Saldırganlık, bağları
atma, ölüm içgüdüsü, nefret.)
Yapısal yaklaşım
İD
• İçgüdüsel olarak ortaya çıkan
bilinçsiz davranışların kaynağıdır.
• Kişiliğin doğuştan gelen yönüdür ve
bitmez tükenmez istekleri vardır.
• İd ilkel dürtülerin (cinsellik ve
saldırganlık dürtülerinin) kaynağıdır
ve davranışı büyük ölçüde
etkilemektedir.
• Mantıksızdır. Sonuçları düşünmeden
hareket eder.
EGO
• İd’in koruyucusu, yöneticisi durumunda
olan superego ile id arasında denge
kurulmasına yardım eder.
•
Ego’nun başarısız olduğu
durumlarda davranış bozukluğu
ortaya çıkar. İd’in sonsuz istekleriyle
superegonun baskıları arasında denge
kurmaya çalışılır.
Ego savunma
mekanizmaları
Bireyin anksiyete ile başa çıkmasında ve
egonun hasar görmemesinde yardımcıdır.
Patolojik olmaları gerekmez. Gerçek ile
yüzleşmekten kaçınma ve bir yaşam stili olma söz
konusu değilse, uyumsal değere sahiptir.
Savunmalar kişinin gelişim düzeyine ve
anksiyetenin derecesine göre kullanılır. Genelde 2
özellikleri vardır:
a. Gerçeği bozar veya inkar ederler
b. Bilinçdışı düzeyde işlev görürler
Freud’un kuramına göre gerilimi azaltarak denge
sağlamada (homestatiste) yardımcıdır.
• Represyon (Bastırma) : En önemli
savunma mekanizmasıdır. Freudian
süreçte, diğer ego savunma
mekanizmalarının ve nevrotik
bozuklukların temeli olarak bilinir.
Toplum istekleri için bastırıldığından
nevrotik olurlar. Freud’a göre
represyon, herhangi bir şeyin
istemsiz, bilinçsiz olarak, olacak hale
getirmesidir. Yaşamın ilk 5 yılı
içerisinde acı veren olayların, çocuğun
represe edilerek daha sonraki
davranışları etkilediği varsayılır.
• Reaksiyon Formasyon (Tepki
Oluşturma) : Tehdit edici iç dürtüye
karşı bir dürtüyle mücadele
etmektedir. Böylelikle kişi, bu
dürtünün yaratacağı anksiyeteden
tersi yönde tutum ve davranışlar
geliştirerek kurtulur. Yeni doğan
kardeşe kıskançlık ve nefret
cömertçe sergilenen bir sevgi olarak
sergilenebilir.
• Regresyon (Gerileme) : Geçmiş
dönemlere dönülerek stresin yarattığı
gerilimden kurtulmaya, olgunlaşmamış ve
uygunsuz davranışlar yapılarak anksiyete
ile başa çıkmaya kalkışılır. Örnek; okulda
korkmuş olan çocuklar ağlayarak, aşırı
bağımlılık göstererek, parmak emerek,
saklanarak, öğretmene meydan okuyarak
regrese olurlar. Kendilerini güvende
hissettikleri dönemde genelde regrese
olurlar.
• Projeksiyon (Yansıtma) : Kabul
edilmeyen istek ve dürtülerin bir
başka kişiye atfedilmesidir.
Saldırganlık gibi impluslar bende yok
onda var kaydında düşünülerek
rahatlama sağlanır. Buna örnek
olarak kızına cinsel ilgi duyan bir
adam onu baştan çıkarıcı olmakla
suçlayabilir. Böylece kendi isteklerini
görmeze gelir.
SÜPEREGO
• İd’in karşıtıdır. Toplumsal ve kültürel
etkilerin içinde kişinin ne yapması
gerektiğini belirler, sansür koyar. Zaman
içerisinde kazanılan değer yargılarının
benimsenmesidir.
• Superego ile id devamlı bir çekişme
içerisindedir. Bu çekişme ego tarafından
dengelenir.
• Superego kişinin vicdan yönüdür ve kişiyi
ayıp, günah gibi yasaklarla sürekli
engellemeye çalışır.
TOPOGRAFİK YAKLAŞIM
• Bilinçdışı :
Bastırılan ve bu nedenle bilinmeyen
duygu ve düşüncelerden oluşur.
Dürtüde artış, ego savunma
mekanizmalarında zayıflama ve bir
danışmanın rehberliği olmadan bilinç
düzeyine çıkamaz.
İd bilinç dışıdır.
• Bilinç öncesi:
Bilinçten aktif olarak uzak tutulmayan
kısımdır. Zihinsel imgeler oluşturarak
ya da dille bağlantı kurarak bilinçli
hale gelir.
• Bilinç:
O anda kişinin farkında olduğu şeydir.
Geçici bir durumdur. Düşünceler
bilinçle bilinç öncesi arasında gidip
gelir.
NORMAL-ANORMAL SÜREKLİSİ
• Normal ve anormal arasında keskin
bir çizgi yoktur. Çok sağlıklı ile çok
hasta bir doğru üzerinde farklı
noktaları temsil ederler.
YÖNTEMBİLİM
• Freud, çocukluğun her zaman bizimle
olduğunu vurgulayıp çocukları direkt
incelememiştir.
• Yetişkinlerin çocukluk yaşantılarını
incelemek için kullandığı yöntemler:
Serbest çağrışım,
Rüya analizi,
Transferans ,
Serbest Çağrışım:
• Sessiz bir odada, divanda uzanmış
olan danışan, düşünce akışını
sansürsüz olarak danışmana
bildirmesidir. Birbiriyle alakasız
düşünce ve davranışların altında
yatan ortak konular incelenmiştir.
Rüya Analizi:
• Sıklıkla görülen rüyaların analiz
edilmesidir.
• Kral,kraliçe: baba,anne
• Küçük hayvanlar, haşarat: çocuk,
• Yılanlar, sandıklar: cinsel organları
temsil etmektedir.
Transferans:
Danışman ile danışan arasında terapi seansında
gelişen bir tür ilişkidir.
Hasta çocukluğunda anne, babası veya önemli
başka kişiler ile yaşamış olduğu sevgiyi, nefreti,
korkuyu, bağımlılığı ya da bu duygularla ilgili
savunmaları terapiste aktarır. Burada terapist
hastanın çocukluğundaki babası, annesi yerine
konmaktadır
Kontur-transferans (Karşıt aktarım): Terapistin
kendi çocukluğunda ki duygu ve tutumları
hastasına aktarmasına denir. Terapötik süreçte
transferanslara benzer şekilde ortaya çıkarlar
fakat kökenleri farklıdır
EVRE YAKLAŞIMI
EVRELERİN BETİMLENMESİ
I.
Oral Evre (0-1 yaş):

Ağız hükmeder. Oral deneyimler bebeğe dünyanın haz ve
acılarını tanıtır.

Oral dürtülerin doyurulmasıyla -emme, çiğneme, yeme,
ısırma- cinsel doyum olur.

Libido enerjisinin oral erojen bölgelere yüklenmesi gerçekleşir.
•
Oral işleyiş biçimleri :
–
–
–
–
–
(1)
(2)
(3)
(4)
(5)
İçine alma
Tutma
Isırma
Tükürme
Kapama
II. Anal Evre (1-3 yaş):
Kişiliğin kaba hatları oluşmuş olur.
İnsanlara karşı tutum
Haz alma mekanizmaları
Belirli etkinlikler ve nesnelere karşı ilgi
Tuvalet eğitimi-kendini kontrol: Anında
zevk alma arzusu engellenir
III. Fallik Evre (3-5 yaş):
Freud’a göre erkeklerin ‘fallus’a sahip
olup kızların olmaması çocukların
başlıca kaygısıdır.
Haz ve problemler genital alan
odaklıdır.
Bu dönemde karşı cins ebevyne karşı
ilgi ve cinsel arzu oluşur.
IV. Gizil dönem (5 yaştan erinliğin
başlangıcına kadar olan dönem):
 Cinsel dürtülerin bastırıldığı ve yeni bedensel
heyecan bölgelerinin ortaya çıkmadığı
nispeten sakin bir dönemdir.
 Sosyal kaygılara ve cinselliğe karşı
savunmaya yönelinmiştir.
 Ego ve süperego gelişmeye devam eder.
V. Genital Evre (Ergenlik):
Cinsel dürtüler yeniden ortaya çıkarlar.
İçsel çatışmaların devamıyla birlikte
çoğu kişi genital evre sonucu oldukça
istikrarlı bir duruma kavuşur .
Aşk ve iş arasındaki denge kurulur.
İLİŞKİLER ÜZERİNE SON ÇALIŞMALAR
• Yaşamın ilk döneminde anne-çocuk
ilişkisi üzerinde durulmuştur.
• Baba-çocuk ilişkisi üzerinde
durulmuştur.
GELİŞİM MEKANİZMALARI
Freud çatışma ve psikolojik
bozukluğun kaynağını belirlerken:
• Fiziksel olgunlaşma: sinir sistemi,
hareket gelişimi, hormonal
değişiklikler, dürtülerdeki değişimdir.
• Dışsal engellenme: ihtiyaçların
anında ifade edilmesine izin
vermeyen insan ve olaylardır.
• İçsel çatışmalar: İd, ego, süper ego
arasındaki çatışma, dürtüler ile bastırıcı
güçler arasındaki çatışmadır.
• Kişisel yetersizlikler: kişinin ihtiyaç
duyduğu ancak sahip olamadığı beceri,
bilgi, deneyim, uzmanlıktır.
• Anksiyete: Fiziksel ya da psikolojik acı
çekeceğinde ortaya çıkan rahatsız edici
duygudur.
Bunlar, haz ve gerçeklik ilkesine bağlı olarak
düzeltmeye çalıştığı tatsız bir gerilim
duygusuna neden olur.
GELİŞİMSEL KONULARA YAKLAŞIM
• İNSAN DOĞASI:
‘‘Tam bir birey, kısmen gerçeklikte, kısmen kendi
yapıp kendi inandığı dünyada yaşayan, çatışmalar
ve içsel çelişkilerle kuşatılmış, yine de akılcı
düşünme ve eylemde bulunma yetisine sahip,
kendisinin çok az bilgi sahibi olduğu güçler ve
erişemeyeceği özlemler tarafından yönlendirilen,
sırayla bir kafası karışık, bir ayık, bir engellenmiş,
bir tatmin olmuş, bir umutlu bir umutsuz, bir
bencil bir yardımsever olan, kısaca karmaşık bir
insandır.’’ Freud.
NİTEL YA DA NİCEL
GELİŞİM
• Evre yaklaşımı nitellik imasında
bulunur.
• Cinsel dürtünün baskın olduğu
değişim vardır.
• Ego-süper egonun aşamalı gelişmesi,
savunma mekanizmalarının aşamalı
gelişmesi niceldir.
DOĞA YA DA YETİŞTİRME
• Dürtüler biyolojik olsa da sosyal
ortam tarafından düzenlenir.
• Yaşamın ilk 5 yılındaki deneyimler
önemlidir.
• Sosyal çevredeki değişimler ve
fiziksel değişimler insanlar arasındaki
kişilik farklılıklarına neden olur
GELİŞEN NEDİR?
Cinsel enerjiyi yönlendiren, bastıran,
dönüştüren İD-EGO-SÜPEREGO dur.
Duyuşsal,bilişsel gelişim vardır.
Bilinç, bilinçdışı, bilinç öncesi,,
UYGULAMALAR
• Küçük hans vakası bir çocuğun nasıl
derinlemesine incelenebileceğini
gösterir.
• Çocukluk dönemi travmatik anılarının
bastırılmasının bugünkü kişiliği
etkilemesi.
KURAMIN
DEĞERLENDİRİLMESİ
GÜÇLÜ YANLARI
• Ana gelişim fenomeninin keşfi:
Ahlaki gelişim, cinsel tipleme,
özdeşleşme, anne-çocuk ilişkisi,
bağlanma, saldırganlık, öz denetim…
• Mantıksal olmayan düşünceye
yapılan vurgu:
Bilişsel gelişime vurgu yapılmıştır.
ZAYIF YANLARI
• Gelişimle ilgili temel iddiaların test
edilebilirliği konusunda belirsizlik:
• Deneysel yöntemin olmaması.
• Kavramlar hep kuramsaldır ve bunları
destekleyen deneysel veriler yoktur.
• Çocuk cinselliğinin aşırı vurgulanması.
• Cinsellik aşırı vurgulanmıştır.Özellikle
erkeği temel alan kuram feministlerin
saldırısına uğramıştır.
• Nörotik kişilerin gözlemine dayalı bir
kuramdır.
Download