Memurlar*n Yükümlülükleri ve Yasaklar*

advertisement
Memurların Yükümlülükleri ve
Yasakları
GİRİŞ
• Memurluk statüsünden kaynaklanan yükümlülükler ve
yasaklar, memurluk görevinin yürütülmesi sırasında bazı
görevlerin yürütülmesi şeklinde olumlu (müspet); başka
kişilerin kullanabildiği bazı hakların kullanılamaması
şeklinde olumsuz (menfi) olmak üzere iki başlıkta
toplanabilir.
• Memur yükümlülükleri, memurların idareye karşı olumlu
borçları, müspet borçlar, müspet ödevler/yükümlülükler
olarak da isimlendirilebilir.
• Memurların tabi oldukları yasaklar ise, memurların idareye
karşı olumsuz borçları, menfi borçlar, menfi
ödevler/yasaklar olarak isimlendirilebilir.
• Memurların Yükümlülükleri
Memur statüsünün temeli, «kamu yararının özel
çıkara üstünlüğü» ilkesidir. Diğer bir deyişle
kamunun beklenti ve taleplerinin karşılanması,
memurun bireysel beklentilerinden üstün
tutulmalıdır.
Bu nedenle memuriyeti bir meslek olarak seçen kişi,
kişisel çıkarları için değil, kamu yararı için çalışarak
kamu hizmetlerini sürekli, kesintisiz, eşitlik ve
tarafsızlık ilkelerine uygun biçimde yerine getirmek
zorundadır.
-Anayasa ve Kanunlara Bağlılık
1982 Anayasası’nın 129. maddesine göre, «memurlar ve diğer
kamu görevlileri Anayasa ve kanunlara sadık kalarak faaliyette
bulunmakla yükümlüdürler».
657 sayılı kanunun 6. maddesi de memurların «TC
Anayasası’na ve kanunlara sadakatle bağlı kalmak ve millet
hizmetinde TC kanunlarını sadakatle uygulamak zorunda»
olduklarını hükme bağlamıştır.
Memurlar adaylık süresini bitirip asli memurluğa atandıktan
en geç bir ay içinde kendi kurumları tarafından düzenlenecek
yemin töreninde bu durumu ortaya koyarlar. Ayrıca
imzaladıkları yemin metni özlük dosyalarına konur.
-Tarafsızlık
Anayasa’nın 10. maddesinde, «devlet organları ve idare
makamları bütün işlemlerinde kanun önünde eşitlik
ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar»
denilerek, memurlar açısından tarafsızlığın gereği ortaya
konmuştur.
657 sayılı kanunun 7. maddesiyle de çeşitli durumlar
sayılarak memurların tarafsızlığı konusu hüküm altına
alınmıştır. Örneğin; memurların siyasi partilere üye
olamaması, herhangi bir gerekçe ile ayrımcılık
yapamamaları, siyasi ve ideolojik açıklama yapamamaları
ve eylemde bulunamamaları gibi.
-Devlete Bağlılık
657 sayılı kanunun 7. maddesine göre, memurlar «her
durumda devletin menfaatlerini korumakla mükelleftir».
Bu anlamda memurlar, Anayasa ve kanunlara aykırı olan,
ülkenin bağımsızlığını ve bütünlüğünü bozan TC devletinin
güvenliğini tehlikeye düşüren herhangi bir faaliyette
bulunamazlar.
Bu nitelikte faaliyet gösteren herhangi bir harekete,
gruplaşmaya, örgütlenmeye veya derneğe katılamazlar.
Devlete bağlılık, ülkeye ve millete bağlılık olarak iki açıdan
değerlendirilebilir.
-Davranışlarında Özenli Olma ve İşbirliği
657 sayılı kanunun 8. maddesine göre, memurlar
«resmi sıfatlarının gerektirdiği itibar ve güvene layık
olduklarını hizmet içindeki ve dışındaki
davranışlarıyla göstermek zorundadırlar».
Ayrıca memurların işbirliği içinde çalışmaları esastır.
Bununla birlikte 9. maddede «sürekli ve geçici
görevle yurt dışına gönderilenler, devlet itibarını
veya görev haysiyetini zedeleyici fiil ve davranışlarda
bulunamazlar».
-Amirlerin Görev ve Sorumlulukları
657 sayılı kanunun 10. maddesine göre, amir
pozisyonunda olan devlet memurları; «görevlerin
mevzuata uygun olarak yapılmasını sağlamaktan,
emirlerindeki memurları yetiştirmekten, hal-hareketlerini
izleme ve denetlemekten sorumludurlar».
Yine bu kapsamda memurlara, «hakkaniyet içinde
davranmak ve amirlik yetkisini mevzuata uygun olarak
kullanmakla yükümlüdürler».
Öte yandan amirler, memurlara kanuna aykırı emirler
veremezler, onlardan özel bir çıkar temin edemez ve borç
alamazlar.
-Emirlere Uyma ve Kanunsuz Emir
Memurlar, amirlerince mevzuata uygun olarak verilmiş olan
emirleri yerine getirmekle mükelleftirler.
1982 Anayasası’nın 137. maddesine göre, «kamu
hizmetlerinde herhangi bir biçimde çalışmakta olan kimse,
üstlerinden almış olduğu emri mevzuata aykırı olarak görürse,
yerine getirmeyecek ve emri aldığı hiyerarşik üstüne bu
durumu bildirecektir. Emri veren emrinde ısrar eder ve bunu
yazılı olarak tekrar ederse, emir yerine getirilir. Bu durumda
memura cezai sorumluluk atfedilemez.
Ancak memurlar, konusu suç teşkil eden bir emri, hiçbir
surette yerine getiremezler. Bu emri yerine getirirlerse,
sorumluluktan kurtulamazlar.
-Mal Bildiriminde Bulunma
Memurlar göreve başlarken ve daha sonra ise, sonu (0) ve
(5) ile biten yıllarda en geç Şubat ayı sonuna değin mal
bildiriminde bulunmak zorundadırlar.
Bunun dışında mal varlığında önemli bir değişiklik olması
durumunda ise, 1 ay içinde ilgili makamlara bildirmek
durumundadırlar.
Bildirim hususu AY 71., 657 14. maddelerinde
düzenlenmiştir. Buna göre memurun kendisi, eşi ve
velayeti altındaki çocuklarına ait taşınır ve taşınmazlar,
alacak ve borçları ilgili makamlara bildirilir.
-Resmi Belge, Araç ve Gereçlerin Yetki Verilen
Yerler Dışına Çıkarılmaması ve Geri Verilmesi
657 sayılı kanunun 16. maddesine göre, «Devlet
memurları görevleri ile ilgili resmi belge, araç ve
gereçleri yetki verilen yerler dışına çıkaramazlar ve
özel işlerinde kullanamazlar.
Memurlar, görevleri gereği kendilerine teslim edilen
resmi belge, araç ve gereçleri görevleri sona erdiği
zaman iade etmek zorundadırlar. Bu zorunluluk
mirasçılarını da kapsar.
-Kılık ve Kıyafet Yükümlülüğü
657 sayılı kanunun ek 19. maddesine göre memurlar;
«kanun, tüzük ve yönetmeliklerin öngördüğü kılık ve
kıyafet kurallarına uymak zorundadırlar». Bu anlamda
belirlenen kılık-kıyafet kurallarına aykırı davranma
«uyarma» cezası ile cezalandırılır.
Ayrıca 1982 yılında «Kamu Kurum ve Kuruluşlarında
Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmelik»
çıkarılmıştır. Buna göre örneğin, etek boyu dizden yukarı
ve yırtmaçlı olamaz, kot vb. pantolonlar, kolsuz, açık yakalı
gömlek, bluz veya elbise ile terlik tipi sandalet ayakkabı
giyilemez. Bina içinde gömleksiz, kravatsız ve çorapsız
dolaşılamaz.
Yaz dönemi (15 Mayıs-15 Eylül arası) ayrıca kıyafet
düzenlemesi yapılabilir.
-Hizmeti Kişisel Olarak ve Kesintisiz Yürütme
Memurlar, kanunda açık olarak düzenlenmiş olan
durumlar dışında görevlerini bırakamazlar. Aksi durumda
memur için suç ortaya çıkar.
Memurlar, belirlenen saatler dahilinde görevleri başında
bulunmak zorundadırlar. Bununla birlikte görevlerini
mevzuatça belirlenen kişiler dışında kimseye devredemez
ve kullandıramazlar.
657 sayılı kanunun 99. maddesi C.tesi ve Pazar günlerini
tatil olarak düzenlemekte ve memurlara haftalık 40 saatlik
çalışma zorunluluğu getirmektedir.
Günlük çalışma saatlerinin başlangıç-bitiş, dinlenme gibi
süreleri merkezde DPB teklifi ve Bakanlar Kurulu kararıyla
ve illerde Valiler tarafından belirlenir.
• Memurların Yasakları
657 sayılı kanun memurların menfi ödevleri
kapsamında bir takım yasaklar düzenlemiştir.
Bu durum bazı kişilerin yapabilme ayrıcalığına
sahip olduğu bir takım iş ve işlemleri memurların
yapamayacağı anlamına gelir.
-İkinci Görev Yasağı
657 sayılı kanunun 87. maddesine göre memurlara ikinci
bir görev verilemez; bu anlamda her ne ad altında olursa
olsun para ödenemez ve yarar sağlanamaz.
Ancak kanun 88. maddesi ile ikinci görev verilebilecek
memurlar ile görevleri de düzenlemiştir. Buna göre
doktorlar, mühendisler, öğretmenler ve veterinerler gibi
teknik bilgi gerektiren meslek grubu mensuplarına ikinci
görev verilebilir.
Ancak bir memurun üstünde birden fazla ücretli vekalet
veya ikinci görev bulunamaz.
-Ticaret veya Diğer Kazanç Getirici Faaliyetlerde
Bulunma Yasağı
657 sayılı kanunun 28. maddesi, «memurların
ticaret veya diğer kazanç getirici faaliyetlerde
bulunmalarına» ilişkin hususları düzenlemiştir.
Buna göre memurlar TTK’ya göre tacir veya esnaf
sayılmalarını gerektirecek bir faaliyette bulunamaz;
ticaret ve sanayi müesseselerinde görev alamaz;
ticari mümessil veya ticari vekil veya ortak
olamazlar. Ancak görevli oldukları kurumların
iştiraklerine görev alma hariç tutulmuştur.
-Ticaret veya Diğer Kazanç Getirici Faaliyetlerde Bulunma
Yasağı
2011 yılında çıkarılan 650 sayılı KHK’ya göre, «memurlar,
mesleki faaliyette veya serbest meslek icrasında bulunmak
üzere ofis, büro, muayenehane vb. yerler açamaz; gerçek
kişilere, özel hukuk tüzel kişilerine veya kamu kurumu
niteliğindeki meslek kuruluşlarına ait herhangi bir iş yerinde
veya vakıf üniversitelerinde çalışamazlar».
Bu yasağa aykırı hareket etmek kademe ilerlemesinin
durdurulması ile tecziye edilir. Ancak muayenehane açma
yasağı daha sonra AYM tarafından iptal edilmiştir.
Eş ve reşit olmayan çocukların bu faaliyetlerde bulunması
halinin 15 gün içinde bağlı bulunulan kuruma bildirilmesi
elzemdir.
-Grev Yasağı
Anayasa’nın 54. maddesine göre, «işçiler grev
hakkına» sahiptirler. Asli ve sürekli kamu
hizmetlerini gören memurlara ise, kamu
hizmetlerinin sürekliliği ilkesi ve hizmet sunumunun
aksamaması amacıyla grev hakkı tanınmamıştır.
657 sayılı kanunun «grev yasağı» kenar başlıklı 27.
maddesi, devlet memurlarının greve karar
vermelerini, grev tertiplemelerini, ilan etmelerini ve
bu yolda propaganda yapmalarını yasaklamıştır.
-Grev Yasağı
Devlet memurları, herhangi bir greve veya grev
teşebbüsüne katılamaz, grevi destekleyemez veya teşvik
edemezler.
Bu yasağa aykırı olarak ideolojik veya siyasi amaçlarla
kurumların huzur, sükun ve çalışma düzeninin bozmak,
boykot, işgal, kamu hizmetlerinin yürütülmesini
engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi eylemlere katılmak
veya bu amaçla toplu olarak göreve gelmemek, bunları
tahrik ve teşvik etmek veya yardımda bulunmak «devlet
memurluğundan çıkarılma» cezası ile tecziye edilir.
-Kasıtlı Olarak Birlikte Çekilmek, Göreve Gelmemek,
Görevde Hizmetleri ve İşleri Yavaşlatmak, Aksatmak
657 sayılı kanunun 26. maddesine göre, «devlet
memurlarının kamu hizmetlerini aksatacak şekilde
memurluktan kasıtlı olarak birlikte çekilmeleri veya
görevlerine gelmemeleri veya görevlerine gelip de devlet
hizmetlerinin ve işlerinin yavaşlatılması veya aksatılması
sonucunu doğuracak eylem ve harekette bulunmaları
yasaktır».
2011 yılında yapılan değişiklikle memurların müracaat,
şikayet ve dava açma haklarını toplu olarak
kullanabilmeleri mümkün hale gelmiştir.
-Kasıtlı Olarak Birlikte Çekilmek, Göreve Gelmemek,
Görevde Hizmetleri ve İşleri Yavaşlatmak, Aksatmak
TCK 260’a göre, «hukuka aykırı olarak ve toplu biçimde,
görevlerini terk eden, görevlerine gelmeyen, görevlerini
geçici de olsa kısmen veya tamamen yapmayan veya
yavaşlatan kamu görevlilerinin her biri hakkında 3 aydan 1
yıla kadar hapis cezası verilir. Kamu görevlisinin 3ten fazla
olmaması halinde cezaya hükmolunmaz.
Kamu görevlilerinin mesleki ve sosyal hakları ile ilgili
olarak hizmeti aksatmayacak biçimde geçici veya kısa
süreli iş bırakmaları veya yavaşlatmaları halinde verilecek
cezada indirim yapılabileceği gibi ceza verilemeyebilir de.
-Hediye Alma, Menfaat Sağlama Yasağı
Kural olarak memurlar, tarafsızlıklarını olumsuz
etkileyebilecek hiçbir hediye ve menfaati kabul
edemezler.
Bu anlamda Kamu Görevlileri Etki Kurulu’nun
ilke kararları mevcuttur.
-Siyasi Partilere Girme ve Siyasi Faaliyette Bulunma
Yasağı
1982 Anayasası’nın 68. maddesine göre, «hakimler,
savcılar, Sayıştay dahil yüksek yargı organlarının
mensupları, kamu kurum ve kuruluşlarının memur
statüsündeki görevlileri, yaptıkları hizmet bakımından işçi
niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri, TSK mensupları
ve yüksek öğretim öncesi öğrenciler siyasi partilere üye
olamazlar».
Seçimler için istifa edenlerden, «yüksek mahkeme üyeleri,
hakimler, savcılar ile bu meslekten sayılanlar, subay ve
astsubaylar ile Diyanet İşler Başkanlığı personeli» geri
dönemezler.
-Gizli Bilgileri Açıklama Yasağı
657 sayılı kanunun 31. maddesine göre, «devlet
memurlarının kamu hizmetleri ile ilgili gizli bilgileri
görevlerinden ayrılmış bile olsalar, yetkili bakanın
yazılı izni olmadan açıklamaları yasaktır».
657 sayılı kanunun 125. maddesine göre, bu eylemi
yapanlar memuriyetten çıkarılırlar. Ayrıca TCK’ya
göre bu eylemleri yapanlara 1 yıldan 4 yıla kadar
hapis cezası verilir. Kamu görevi sona erenlere de
aynı ceza verilir.
-Basına Bilgi veya Demeç Verme Yasağı
Kamu yönetiminin merkezi ve hiyerarşik yapısı, tek bir
ağızdan konuşmak üzere inşa edilmiştir. 657 sayılı
kanunun 15. maddesine göre memurlar, «kamu görevleri
hakkında basına, haber ajanslarına veya radyo ve tv
kuruluşlarına bilgi ve demeç veremezler».
Bu anlamda gerekli bilgi ancak Bakanın yetkili kılacağı
görevli, illerde valiler veya yetkili kılacağı görevli
tarafından verilebilir.
Ancak kendi göreviyle ilgili olmayan konularda memurlar,
diğer kısıtları da göz önünde bulundurarak basına bilgi
aktarabilirler.
-Ayrıldığı Kuruma Karşı Görev Alma Yasağı
Kamu kurum ve kuruluşlarındaki görevlerinden hangi sebeple
olursa olsun ayrılanlar, ayrıldıkları tarihinden önceki 2 yıl
içinde hizmetinde bulundukları kurum ve kuruluşlara karşı
ayrıldıkları tarihten başlayarak 3 yıl süreyle o kurum ve
kuruluşlardaki görev ve faaliyet alanıyla ilgili konularda
doğrudan veya dolaylı olarak görev ve iş alamazlar.
Özel kanunlarına göre, EPDK üyeleri sektörle ilgili kuruluşlarda;
ÖİB üst düzey yöneticileri özelleştirilmiş kuruluşlarda; ÖSYM
görevlileri ilgili eğitim kurum/kuruluşlarında ayrılmalarını takip
eden 2 yıl süreyle görev alamazlar.
Yine vergi denetmenleri, ayrılmalarını takip eden 3 yıl içinde
son 3 yıl içinde inceleme yaptıkları mükellefler emrindeki
kurum/kuruluşlarda görev alamazlar.
Download