mrg`nin tanımı

advertisement
MR’NİN TANIMI:
MRG doku kontrast çözümleme gücü en yüksek olan radyolojik görüntüleme
yöntemidir.Bu yeni teknoloji ile sağlanan görüntüler sağlıklı ve hastalıklı doku arasındaki
farkı anlamak için çok iyi bir tekniktir.Bu özelliği ile başta merkezi sinir sistemi olmak üzere
vücuttaki tüm yumuşak dokuların incelenmesinde kullanılır.Manyetik rezonans
görüntüleme(MRG) ile vücudun içini kesitsel olarak
görüntüleyebiliriz. Bu da doktorlara modern ve iyi bir
tıbbi destek sağlamaktadır.Olan manyetik görüntü
doktora, incelenen vücut dokusunun özellikleri,boyutu
ve yeri hakkında birçok detaylı bilgi verir.Bu bilgi hızlı
ve doğru tanıya varabilmek için çok yardımcı
olabilir.MR’ de X ışını kullanılmaz.İnsan vücudu da
dahil prosedür tamamen atomların manyetik
özelliklerine dayanmaktadır.MR tarayıcısının yarattığı
gibi güçlü bir manyetik alan içinde vücut dokusundaki
atom çekirdekleri tarafından elektrik sinyalleri
salınmaktadır.Bu sinyaller hastanın etrafında bulunan dairesel bir anten aracılığıyla
yakalanmaktadır.Sinyallerin fazlalığı doku tipine göre değişmektedir.Bilgisayar inceleme
altındaki vücut alanlarına karşılık gelen noktalara sinyalleri yerleştirir ve bunları ekranda bir
görüntü haline getirir. Elde edilen görüntü radyologlar tarafından yorumlanarak rapor halinde
ilgili doktora verilir.
MRG’NİN TARİHİ GELİŞİMİ:
Manyetizm’in ortaya çıktığı Manisa’da doğal manyetik demir oksit bol miktarlarda
bulunmaktaydı ve ilk defa orada bu elementin davranış özelliği gözlendi. Elektrik ve
manyetizm konusunda bilimsel çalışmalar ise 18.yüzyılın sonlarına doğru başladı.Bu alanda
çalışmalar yapan önemli ilk isimler Amphere, Bohr, Coulomb, Curie, Faraday, Gauss, Hertz,
Oersted, Tesla ve Weber’dir.
Daha sonrasında bu alandaki gelişmeler hızlı bir gelişmeler çok hızlıydı. İlk defa 1939
yılında Dr. İsador Rabi ve arkadaşları MR’yi gözlediler.1946 yılında ise Harvard
üniversitesinden Edward M.Purcell ve Stanford üniversitesinden Felix Bloch birbirlerinden
bağımsız olarak parafin,mum ve suyun MRG özellikleriyle ilgili yaptıkları deneysel
çalışmalarla 1952 yılında Nobel ödülünü kazandılar.Daha sonra Kayseri’den ABD’ye
göçmen olarak giden Ermeni asıllı Raymond Damadian 1971 yılında Paul Lay-uterbur 1973
te MRG ile insan vücudunun görüntülenebileceğini gösterdiler. 1980 yılında Aberdeen grubu
tarafından görüntü elde edilmesinde iki boyutlu Fourier Transform tekniğinin kullanımı
ortaya kondu. 1984 yılında ilk defa MR’de kontrast madde kullanılmaya başlandı. 1986
yılında hızlı görüntüleme yöntemleri kullanılmaya başlanmıştır.
Türkiye’de ilk defa 1989 yılında İzmir’de Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi
radyodiagnostik anabilim dalında kullanılmaya başlanmıştır. Ülkemizde 150’ye yakın MR
kuruldu. Yurt çapında hızla yayılan MRG ünitelerinin sadece İstanbul’da bulunanların sayısı
birçok Avrupa ülkesindeki toplam MRG ünitesi sayısının üzerine çıkmıştır.
MR İLE YAPILAN TETKİKLER:
• Beyin, göz, iç kulak ve kulak yapıları, hipofiz, çene eklemi, beyin atardamar ve
toplardamar sistemleri gibi kafa bölgesine yönelik incelemeler.
• Boyun yapısı, gırtlak, yutak, tükrük bezleri, dil ve çevre yapıları.
• Akciğer, kalp ve kalple ilişkili büyük damarlar.
• Karın içi organlar, alt karın bölgesi.
• Boyun, sırt ve bel bölgesi omurga patolojileri.
• Omuz, kol, dirsek, el bileği, el, kalça, uyluk, diz, bacak, ayak bileği, ayak
gibi organların ve eklemlerin değerlendirilmesi gibi standart incelemeler.
• Tüm vücut anjiyografisi.
• MR spektroskopi.
• MRCP, MR pyelografi ve MR myelografi.
• BOS akım çalışması.
• Tüm vücut metastaz tarama.
• Bölgesel MR anjiyografik incelemeler.
MANYETİK ALAN:
Bir mıknatısın mıknatıssal özelliğini gösterebildiği alana manyetik alan
denir. Mıknatısın çevresinde oluşan çizgilere de, mıknatısın o alanda
oluşturduğu manyetik alan çizgileri denir. Manyetik alan çizgileri mıknatısın
kuzey kutbundan güney kutbuna doğrudur.
MRG’NİN TEMEL FİZİĞİ:
MR’nin fizik prensiplerini öğrenebilmek için öncelikli olarak temel fiziğini basitçe
öğrenmemiz gerekmektedir.Atom çekirdeğinin temel yapısını ,proton ve nötron adı verilen
nükleonlar oluşturmaktadır.Proton ve nötronlar kendi eksenleri etrafında devamlı olarak bir
dönüş hareketi göstermektedir.Bu dönüş hareketine spin hareket adı verilmektedir. Bu dönüş
hareketi sayesinde nükleonlar ,çevrelerinde doğal bir manyetik alan yaratırlar.Eğer çekirdekte
iki nükleon birden varsa bunlar birbirlerinin spin hareketlerini yok ederler ve buna bağlı olarak
da doğal manyetizasyon olmaz..Bu nedenle sadece tek sayıda nükleonu bulunan çekirdeklerde
doğal manyatizasyon yada bir başka deyişle manyetik dipol(iki kutuplu) hareketi
bulunmaktadır. İşte rezonans etkisini oluşturulmasında altta yatan temel kavram budur. MRG’
de sinyal kaynağı olarak manyetik dipol hareketine sahip yani proton
ve nötron sayıları çift ve eşit olmayan çekirdeklerden yaralanılır.Bu
özelliğe sahip hidrojen, sodyum,ve fosfor atomları doğada
bulunmaktadır.Bunlardan hidrojen atomu tek bir protondan ibaret
çekirdek yapısı ile en güçlü manyetik dipol hareketine sahip olması,
su ve yağda daha yoğun olmak üzere biyolojik dokularda yaygın
olarak bulunması nedenleri ile MRG’ de sinyal kaynağı olarak tercih
edilmektedir. Nükleonlar bir yandan kendi etraflarındaki spin
hareketini sürdürür,bir yandan da içine yerleştirdikleri manyetik alanın gücü ile orantılı olarak
değişen salınım(dalgalanma) hareketi gösterirler. Yani dış manyetik alan gücü ne kadar
yüksekse protonların salınım hızı da o kadar o oranda yüksek olacaktır.
MR tetkikinde diğer birçok radyolojik görüntüleme yöntemlerinden
farklı olarak x ışınları(radyasyon) kullanılmaz. Burada cihazı oluşturan
dev bir mıknatıs ve radyo dalgaları söz konusudur. Dev mıknatıs içine
yerleştirilen insan vücudundaki hücreler içinde bulunan su atomlarının
çekirdeklerindeki protonlar, radyo dalgaları ile uyarılır ve geri alınan
sinyaller bilgisayar aracılığıyla görüntüye dönüştürülür.
MR incelemde insan vücudunda dik düzlemde kesitler alınır. İnceleme sırasında hastanın
yapması gereken tek şey hareketsiz yatmaktır. Bunun dışında yapılması gereken bir şey
olmadığı gibi insan vücudu için zararlı olabilecek hiçbir etkileşimde söz konusu değildir.
Ancak bazı durumlarda bu inceleme yapılamaz. Cihazın dev bir mıknatıstan oluşması
dolayısıyla vücudunda manyetik alana duyarlı sabit tıbbi protez ya da alet taşıyanlar(metal
kalp kapakcığı, beyin damar ameliyatı v.b.) kalp pili olanlar MR cihazına alınamazlar.
MR incelemesi, incelenecek bölgeye göre 15 - 45 dakika arasında sürer. İnceleme sırasında
doktor ve teknisyen sürekli hastayı izler ve gerektiğinde onunla iletişim kurabilir. İstendiğinde
hasta inceleme odasına bir yakınıyla girebilir.
İnceleme öncesinde, karın bölgesi tetkiki dışında hazırlık ya da açlık gerekmez. İnceleme
sırasında doktor gerek görürse damar yolu ile bir ilaç yapabilir. Bu ilaç, alerjik bünyeler
dışında, hasta için herhangi bir yan etki oluşturmaz.
Bugüne kadar görülmüş hiçbir yan etkisi olmamasına rağmen hamile bayanların
doktorlarından yazılı izin /tetkik istek kağıdı olmadan MR çektirmeleri tavsiye
edilmemektedir. Ayrıca kimi durumlarda anne karnındaki fetüsün de MR görüntüsü
çekilmektedir.
MR CİHAZININ YAPISI:
I.
PERMANENT MANYET: Bu tür manyetler hepimizin bildiği doğal çubuk
mıknatısların büyütülmüş şekli gibidir.MRG sistemlerinde kullanılan bu tür manyetler mıknatıs
sistemi olarak Fe,Br gibi üzerinde sürekli manyetizasyon bulunduran metallerin tuğla gibi
dizilerek bir araya getirilmesi ile oluşturulmuşlardır. Bu nedenle ağırlıkları 100 ton
civarındadır ve manyetik alan güçleri de oldukça küçük T ( T = 10.000 G) değerlerindedir. MR
de en iyi görüntü kalitesini sağlayan manyet tipi olması yanında ısı değişikliklerine son derece
hassastır.
II.
RF COİL ( sargılar): MR görüntülemede kullandığımız RF pulse’un verilmesinde ve
uyarılmış protonlardan gelecek olan sinyallerin kaydedilmesinde RF coil adını verdiğimiz
sistemler kullanılmaktadır.Bunlar amaca yönelik çeşitli özellik ve tiplerde olabilmektedirler.
Shim sargıları : Süperiletken manyetlerde manyetik homojeniteyi daha da arttırmak için
geliştirilmiş sargılardır. İyi bir shimming için manyetik alan , 10- 20 cm çaplı bir alanda
1/1.000.000 olmalıdır.
Gradiyent sargılar : Sinyal lokalizasyonu yapabilmek amacı ile manyetik alanı her üç
düzlemde de kontrollü olarak değiştiren sargılardır. Uzaysal olarak aksiyal(önden),
sagital(yandan) ve koronal(kuş bakışı) olmak üzere üç temel düzlem bulunduğundan gradiyent
koillerde üç düzlem yönünde üç takımdan oluşmuşlardır. Sonuçta amaç MR sistemi içinde
birbirine zıt iki manyetik alan oluşturmuş olmaktır.
Radyofrekans (RF) sargıları : İncelenen dokulardaki hidrojen çekirdeklerini uyarmak için RF
pulse gönderen ve dokulardan gelen sinyalleri saptayan parçalardır. RF sargıları ,
hem uyarıları incelenen dokuya ileten hem de dokulardan gelen sinyalleri toplayan
bir alıcı özellikte olup MR sistemine RF güç yükselteci ile bağlıdır. Uygun
parametreler kumanda panelinden girildikten sonra sistem bilgisayarı , ne kadar
ara ile ve ne güçte RF pulsu yollayacağını belirleyerek RF yükselteci üzerinden RF sargısına
akımın yollanmasını sağlar. Yollanan akım analog ve kesintili şekildedir. RF sargısı bütün
işlevlerini kendi içinde elektromanyetik bir alan oluşturarak gerçekleştirmektedir.
Kuş kafesi sargı : MR sistemlerinde bugün için en yaygın kullanılan RF sargısı tiplerinden
biridir. Rutinde beyin ve diz çekimlerinde kullanılan RF sargıları bu tipte imal edilmişlerdir.
III.
BİLGİSAYAR: MR sistemlerinde kullanılan bilgisayarlar RF sagıları
tarafından dokulardan algılanan sinyallerin osiloskopta ölçümünü takiben
güçlendirilip , çeşitli filtrasyonlardan geçiren ve dijitalize ederek griskala değerleri
ile görüntüye çeviren kısımdır.
MR’IN AVANTAJ VE DEZAVANTAJLARI:
Avantajları :
1-Yüksek yumuşak doku kontrast çözümleme gücüne sahiptir.Bu durum MRG ye vücuttaki
yumuşak doku oluşumlarının görüntülenmesinde tartışılmaz bir üstünlük getirmiştir.
2-Sadece aksiyal değil koronal ve sagital düzlemlerde de inceleme olanağı sağlamaktadır.
3- Kemiğin kortikal (dış) tabakalarının oluşturduğu görüntüyü bozucu etkiler MR’da
görülmediğinden kemik iç yapısı ve kemiğe komşu eklem, kıkırdak ve bağlar son derece
detaylı görüntülenebilmektedir.
4- X ışını yerine , güçlü bir manyeti alanda RF dalgaları kullanıldığından radyasyon riski
bulunmamaktadır.
5-Damarlar IV kontrast madde uygulanmasına gerek olmaksızın görüntülenebilir
6-MR de kullanılan kontrast maddeler yan etki riski olarak iyotlu kontrast maddelerden daha
emniyetlidir.
Dezavantajları :
1-Tetkik süresinin uzunluğu
2-Pahalı bir inceleme olması. Cihazın maliyeti , harcamalarının fazlalığı,kontrast ilacının daha
pahalı oluşu tetkik ücretini artırmaktadır
3-Dar ve kapalı bir yerde uzun bir süre kalma gerekliği nedeni ile klostrofobisi (dar ve kapalı
yerde kalma korkusu ) olan hastaların incelemesi zordur. Günümüzde böyle bir korkusu
bulunan hastalar için açık dizayn (open design ) manyetler de geliştirilmiştir. Bu tür cihazların
tünel iç yapısının daha geniş olması nedeni ile kapalı alan korkulu (klostrofobik) hastalarda
büyük kolaylık sağlamaktadır ancak genellikle daha düşük T gücünde manyete sahiptirler.
4-Vücudunda kalp pili, metalik implant, nörostimülatör ve anevrizma klipleri taşıyan hastalar
tetkike alınmazlar.
5-Kompakt kemik ve kalsifikasyonların sinyalsiz olmalarından dolayı belirlenmeleri çoğu
zaman zordur.
6-Beyinde akut kanama , sinyal özelliklerinin görüntülemedeki elverişsizliği nedeni ile iyi
belirlenemeyebilir.
7-MR’ nin günümüzde kullanıldığı şekli ile önemli bir yan etkisi bulunmamakla beraber
yüksek statik manyetik alan gücünden, gradiyent ve RF sargılarından kaynaklanan bazı yan
etkilerinin de görülebileceği bildirilmektedir. RF sargıları vücutta minimal de olsa ısı artımı
yaratabilmektedir. Literatürde MR çekimi sırasında pulseoximetre ile yapılan monitörizasyon
esnasında oximetrenin bağlandığı parmakta termal yanık geliştiğine ait bir olgu sunumu
bulunmaktadır.
MR CİHAZLARINDA SON GELİŞME: 3 TESLA İNTRAOPERATİF
MR cihazıTeknoloji alanında hızla yaşanan değişimler, modern tıp dünyasının da yüzünü
güldürüyor. Günümüzdeki en önemli gelişmelerden biri de, 3 Tesla MR cihazının
ameliyathanede kullanıma sunulması. Acıbadem Hastanesi Kozyatağı’nda yer alacak, tüm
vücut görüntülemede başvurulacak olan bu cihaz sayesinde beyin tümörü ameliyatlarında
yaşanan sorunlar artık tarihe karışacak.
Beyin tümörünün adı bile insanı korkutmaya yetiyor. Her 100 bin kişiden 5’inde ortaya
çıkan bu tümör, yaşam kalitesini ciddi boyutlarda etkiliyor, hatta ölüme bile yol açıyor. Beyin
tümörlerinin ameliyatla temizlenmesi ise hem zor, hem de riskli. Öyle ki beyindeki kalıntılar
cerrahın gözünden kaçarak tümüyle temizlenemiyor veya yaşamsal önem taşıyan alanlar zarar
görebiliyor. Bunların sonucunda hastada geriye dönüşü olmayan hasarlar ortaya çıkabiliyor ya
da ikinci ameliyata gerek duyulabiliyor. Ancak günümüzde bu sorunu ortadan kaldırmaya
yönelik pek çok gelişme söz konusu. Bu gelişimin adı: 3 Tesla MR cihazı.
Nörolojik Bilimler ve Kanser konularında referans merkezi olacak Acıbadem Hastanesi
Kozyatağı, bir süre önce Siemens Tıp Çözümleri ile yaptığı işbirliği
anlaşması çerçevesinde, dünyada ilk kez ameliyathanesinde 3 Tesla
intraoperatif MR cihazını kullanarak tıp dünyasında çığır açacak bir ilke
imza attı. Anlaşma kapsamında Magnetom TRIO cihazı doğrudan
ameliyathaneye kurulacak ve operasyon sırasında hasta, yardımcı
ekipmanlar ve çok hassas özel taşıma sistemleri sayesinde her an MR
görüntüsü alınabilecek şekilde gözetim altında olacak.
3 Tesla MR cihazının bir başka özelliği de, diğer cihazlardan çok
daha hızlı çalışması. Özellikle beyin ameliyatlarında hayati önem taşıyan
bu teknolojiyle görüntüleme süresi de oldukça kısaldığından cerrah ihtiyaç duyduğu her
noktada hastayı uyandırmadan ve ameliyat bölgesini kapatmadan tamamen steril bir ortamda
tetkik yapabiliyor. Bu da ulaşılması zor bölgelerde bile tümörün büyüklüğü ve yönü
konusunda fikir veriyor.
3 Tesla MR cihazının bir başka önemli özelliği de, cerrahlara beyindeki lokalizasyon
yerini ameliyat sırasında tespit edebilmeleri şansını sunması. Beyin çok hassas bir yapıya
sahip olduğu için cerrahların ameliyat sırasında büyük bir titizlikle hareket etmeleri gerekiyor.
Dolayısıyla tümörün, küçük kalıntıların ve damar anomalilerin bulunduğu bölgelerin çok iyi
tespit edilmesi ve sadece o noktalar üzerinde işlem yapılması, beyne hasar vermemek
açısından son derece önemli.
İşte bu noktada cerrahları ciddi bir sorun bekliyor. Kafatası açıldığı zaman, beyin çok hafif
de olsa yer değiştirme özelliğine sahip bir organ. Dolayısıyla ameliyat öncesinde çekilen MR
görüntüleriyle dikkate alındığında hatalı bölge üzerinde işlem yapma riski doğuyor. Bu bir
santimlik hata bile hastanın ameliyat sonrasında sağlına tam olarak kavuşamamasına yol
açabiliyor. Bunun aksine beynin görüntüsü 3 Tesla MR cihazıyla ameliyat sırasında alınıyor
ve bu sayede hatalı bölge üzerinde işlem yapma riski ortadan kalkıyor. Beynimizin hayati
önem taşıyan "konuşma" ve "vücudun karşı tarafını oynatma" gibi fonksiyonel alanları da
ameliyat sırasında, 3 Tesla MR cihazıyla rahatlıkla tespit edilebiliyor. Beyne bağlı olan
liflerin tümöre olan yakınlığı ve o noktaya ne kadar baskı yaptığı da rahatlıkla kontrol
edilebiliyor.
http://www.guncelsaglik.com/GuncelSaglik.asp?t=913
http://www.uhkadikoy.com/Default.aspx?pageID=69&nID=98
http://www.tanisalvizyon.com.tr/manyetikrezonans.html
http://www.baskent.edu.tr/~bmeweb/20493123.htmmail
http://www.taylanbey.com/beyine-zarar-veren-uc-icecek.html
http://ilginchersey.blogcu.com/etiket/beyin%20nas%C4%B1l%20okunur
Download