Son zamanlarda bir Amerikan astronom grubu, dünyadan

advertisement
Vega (yıldız)
Vega
Lir Takımyıldızı ve Vega
Gözlem verisi
Takımyıldız
Çalgı
Bahar açısı
18s 36d 56.3364sn[
Yükselim
+38° 47′ 01.291″
Görünür parlaklık
0.03
Sınıflandırma
Tayfsal sınıf
A0V
U-B Renk ölçeği
−0.01
B-V Renk ölçeği
+0.00
Değişen yıldız türü
Şüpheli Delta Scuti
Gökölçümsel nitelikleri
Mutlak parlaklık(MV) 0.58
Özdevinim nitelikleri
Bahar açısı payı(μ)
201.03
Yükselim payı(μ)
287.47
Fiziksel özellikler
Kütle
2.11 (M
Yarıçap
2.26 × 2.78 (R
Aydınlatma gücü
37 ± 3 (L
Isı
9602 ± 180 K
Metallik
-0.5
Dönme hızı
12.5 s
Tahmini yaş
3.86–5.72×108 y
)
)
)
Notlar
Vega, Lucida Lyrae, Alpha Lyrae, α Lyrae, 3 Lyr, GJ 721, HR 7001, BD
Diğer tanımlar
+38°3238, HD 172167, GCTP 4293.00, LTT 15486, SAO 67174, HIP
91262.
Vega, Lir Takımyıldızı'nda (esk. "Kanun Takımyıldızı") yer alan en parlak yıldız.
Vega, Lyra Takımyıldızı'nın alfa yıldızı olup, bu takımyıldızın en parlak yıldızıdır. Göğün
beşinci parlak yıldızıdır. Kuzey yarıküresinde Arcturus’tan sonra ikinci parlak yıldızdır.
Güneş’e 25.3 ışık yılı uzaklıkta olduğundan Güneş’e nispeten yakın bir yıldız sayılır.
Yaklaşık M.Ö. 12.000 yıllarında Kutup yıldızı oldu ve 12.000 yıllarında yeniden kutup yıldızı
olacaktır. Güneş’ten sonra fotoğrafı çekilen ilk yıldızdır.
Vega sözcüğü Arapça en nasr el vakî (avına çullanan kartal) ifadesindeki vakî (düşen)
kelimesinden Latince yoluyla Türkçeye geçmiştir. Şemsül şümus olarak da bilinir. Dünya'dan
yaklaşık 26 ışık yılı uzakta olan Vega, belirgin bir mavi ışıkla parlar ve 0,03 ile 0,04 arasında
değişen görünür büyüklüğüyle, gökyüzünün en parlak 5. yıldızıdır. 1840 yılında Vega'nın
paralaksının (Biri Dünya'nın merkezinden, diğeri yeryüzünde bulunan bir kimsenin gözünden
çıkan iki doğrunun, bir gökcisminin merkezinde birleşerek oluşturdukları düşünülen açı.) Rus
gökbilimci Friedrich Georg Wilhelm von Struve tarafından bulunması, yıldızlararası
uzaklıkların hesaplanması bakımından önemli bir olaydır. Vega aynı zamanda, fotoğrafı
çekilen ilk yıldızdır (1850).
Lir Takımyıldızı'nda yer alan Vega, Kartal Takımyıldızı'ndaki Altair ve Kuğu
Takımyıldızı'ndaki Deneb'le birlikte yaz üçgeninin köşelerini oluşturan yıldızlardan biridir.
Vega, bir zamanlar "Kutup yıldızı"ydı. Güneş ve Ay'ın çekim kuvvetlerinin etkisiyle,
Dünya'nın ekvator bölgesindeki şişkinlik, gezegenin eksensel hareketinde bir tereddüde yol
açmaktadır. Buna bağlı olarak 26.000 yılda bir oluşan yörüngesel salınım, yıldızların
gökyüzündeki konumlarını da yavaş yavaş değiştirmektedir. Bu nedenle Vega, yaklaşık
11.500 yıl sonra tekrar "kutup yıldızı" konumunda olacaktır.
Tayf türü A, yüzey sıcaklığı 9.500 Kelvin derece olan Vega, Güneş'ten yaklaşık 50 kat daha
parlak bir yıldızdır. Kütlesi ise Güneş'in kütlesinin 2,5 katından fazladır. Bu nedenle, iç
yakıtını Güneş'ten çok daha hızlı tüketmektedir. Vega'nın ömrünün Güneş'in
ömrünün %10'undan bile kısa olacağı tahmin edilmektedir. Buna göre Vega, yaklaşık 1
milyar yıl sonra sönmüş bir yıldız olacaktır.
1983 yılında Kızılötesi Gökbilim Uydusu ("Infrared Astronomy Satellite", IRAS), yıldızın
kızılötesi ışın yayan ve taneciklerden oluşan büyük bir haleyle çevrelendiğini saptadı. Disk
biçimindeki bu hale daha çok sıcak bir toz bulutuna benzemektedir ve yıldızın merkezinden
yaklaşık 815 astronomik birim uzağa kadar yayılmaktadır. Vega'ya benzer pek çok başka
yıldız da (Fomalhaut, Denebola, Merak gibi) benzer bir diske sahiptir. Vega'nın dönüş
ekseninin Dünya'ya dik olduğu, onu çevreleyen disk biçimli toz bulutunun ise yüzünün bize
dönük olduğu gözlenmiştir. Yani, yıldızı çevreleyen disk, Güneş'i çevreleyen ve gezegenleri
içeren kuşağa benzer biçimde konumlanmıştır. Bu nedenle, Vega'nın bir gezegen sistemi
olabileceği ya da böyle bir sistemin oluşmakta olduğu düşüncesi ağırlık kazanmıştır.
Vega ve Güneş
Helen Walker ve ekibinin İngiltere'deki Rutherford Appleton Laboratuar'ına bağlı Kızılötesi
Uzay Gözlemevi'nde (Infrared Space Observatory) yürüttüğü çalışmalar, Vega'nın diskinin
200 mikron büyüklüğünde, yani tipik yıldızlararası tozdan 200 kat daha büyük taneciklerden
oluştuğunu ortaya çıkardı. 2002 yılında ise gökbilimciler, toz bulutunun iki ayrı noktada
yoğunlaşarak uç verdiğini duyurdular. Bunlardan biri yıldızın güney batısında, yıldızdan 60
astronomik birim uzakta, diğeri de kuzey doğusunda, yıldızdan 75 astronomik birim uzakta
yer almaktaydı. Bu duruma, dışmerkezli (eksantrik) bir yörünge çizen ve görülemeyen bir
gezegenin yol açıyor olabileceği düşünülmektedir. Hesaplamalara göre, ancak sarmal bir toz
bulutunun içinde dışmerkezli bir yörünge çizmekte olan bir gezegen, yıldızdan uzaktaki iki
ayrı noktada bir yoğunlaşmaya neden olabilir. Bu durumun Güneş Sistemi'nde
görülmemesinin nedeni ise, gezegenlerin yörüngelerinin böyle bir etkiyi oluşturacak ölçüde
dışmerkezli olmamasıdır. Güneş Sistemi dışında bulunan çok sayıda gezegenin yörüngelerinin
dışmerkezli olduğu bilinmektedir. Bu nedenle, asimetrik toz yoğunlaşmalarının, dış uzaydaki
gezegen sistemlerinin ortak özelliklerinden biri olduğu düşünülmektedir.
Öte yandan, bu etkiye bir gezegenin neden olduğu varsayımı dışında, çok büyük göktaşlarının
çarpışmalarının da neden oluyor olabileceği ileri sürülmektedir. Ancak, her ne kadar eldeki
verilerle tersi kanıtlanamasa da, Vega'nın iki yanında, biri birine karşıt yönlerde oluşan
böylesi büyük çarpışmaların gerçekleşme olasılığı oldukça düşüktür. Eğer Vega'nın
gezegenleri varsa, bunlarda yaşamın gelişmiş olması olanaksız gibidir. Kütlesi Güneş'in
kütlesinin 2,5 katından fazla olan Vega'nın henüz 200 milyon yıllık geçmişi olduğu tahmin
edilmektedir. Bu sürenin, ilkel canlıların gelişmesi için bile çok kısa olduğu söylenebilir.
Kaynakça
1. Staff (30-10-2007). "SIMBAD query result: V* alf Lyr -- Variable Star". Centre de Données
astronomiques de Strasbourg. 30-10-2007 tarihinde erişilmiştir.
2. Fernie, J. D. (1981). "On the variability of VEGA". Astronomical Society of the Pacific 93 (2):
333–337. doi:10.1086/130834. http://adsabs.harvard.edu/cgibin/bib_query?1981PASP...93..333F. Erişim tarihi 2007-10-30.
3. Peterson, D. M.; Hummel, C. A.; Pauls, T. A.; Armstrong, J. T.; Benson, J. A.; Gilbreath, G.
C.; Hindsley, R. B.; Hutter, D. J.; Johnston, K. J.; Mozurkewich, D.; Schmitt, H. R. (1999).
"Vega is a rapidly rotating star". Nature 440 (7086): 896–899. doi:10.1038/nature04661.
http://arxiv.org/abs/astro-ph/0603520v1. Erişim tarihi 2007-10-29.
4. Aufdenberg, J.P.; Ridgway, S.T. et al (2006). "First results from the CHARA Array: VII.
Long-Baseline Interferometric Measurements of Vega Consistent with a Pole-On, Rapidly
Rotating Star?" (PDF). Astrophysical Journal 645: 664–675. doi:10.1086/504149.
http://www.chara.gsu.edu/CHARA/Papers/Paper6.pdf. Erişim tarihi 2007-11-09.
5. Kinman, T.; Castelli, F. (2002). "The determination of Teff for metal-poor A-type stars using V
and 2MASS J, H and K magnitudes". Astronomy and Astrophysics 391: 1039–1052.
doi:10.1051/0004-6361:20020806. http://adsabs.harvard.edu/abs/2002A&A...391.1039K.
Erişim tarihi 2007-10-30.
6. Allen, Richard Hinckley (1963). Star Names: Their Lore and Meaning. Courier Dover
Publications. ISBN 0486210790.
7. Kendall, E. Otis (1845). Uranography: Or, A Description of the Heavens; Designed for
Academics and Schools; Accompanied by an Atlas of the Heavens, Philadelphia: Oxford
University Press.




Microsoft Encarta96 Encyclopedia
Software Toolworks Encyclopedia, 1992
The Encyclopedia of Astrobiology, Astronomy and Spaceflight
"Stars and Star of the Week", Prof. Jim Kaler
GALAKSİLER
Gökada veya Galaksi yıldızlar, yıldızlararası gaz ve toz, plazma ve (büyük ihtimalle
de)görülmeyen karanlık maddeden oluşan dev sistemlere verilen isimdir. Tipik bir gökada 10
milyondan bir trilyona kadar yıldız barındırır. Bu yıldızların hepsi aynı çekim merkezini
çevreleyen yörüngelerde dönerler. Gökadalar şekillerine göre üç ana grupta toplanırlar:



elips / disk biçimli gökadalar
sarmal gökadalar
düzensiz gökadalar
Gökyüzünün diğer kısımlarına nazaran çok daha parlak olan bu yıldızlar topluluğu, bizim
galaksimiz samanyolundan başka bir şey değildir. Ancak görülebilen, Samanyolunu meydana
getiren kollarından birisidir.
Uzayda yer alan galaksiler içinde en çok bilineni Samanyoludur. Yaklaşık olarak yüz bin ışık
yılı (ışık yılı; ışığın bir yılda gittiği yoldur) ki, 96·1010 km çapında olan Samanyolu galaksisi
ortalama 200 milyon yıldızdan teşekkül etmiştir. Galaksi disk şeklindedir ve bu şekil çıplak
gözle bile fark edilebilir. Samanyolunun ekvatoru boyunca çevreye göz gezdirilirse, yıldızlar
arası madde (plazma) ve yıldızlar açıkca görülebilir. Yukarıda belirtildiği gibi bu galakside
bulunan 200 milyon yıldızın büyük çoğunluğu, diskin merkezinde toplanmıştır. Yaklaşık otuz
bin ışık yılı çapında olan bölgeden çevreye doğru uzaklaştıkça yıldız küresinin ve
parlaklığının azaldığı görülür. Galaksilerin yaklaşık % 80 kadarı disk biçimlidir.
Bu disklerin içerisinde bulunan yıldızlar, genellikle iki şekilde sıralanmıştır. Bu sıralama ya
düzenli bir şekildedir veya spiral biçimde bir kol üzerinde dizilmiştir. Mesela galaksimizde bu
spiral şekil açıkça göze çarparken, bazı galaksiler hiçbir şekle girmemekte ve nizam dışı bir
diziliş göstermektedir. Diğer galaksi tipleri başlıca; çubuk şeklinde galaksiler, eliptik
galaksiler (bütün galaksilerin yaklaşık % 20′si) ve düzensiz (irregular) galaksilerdir.
Galaksiler genellikle, galaksi kümeleri olarak gruplanmışlardır. Bu kümeler içinde en çok
bilineni Başak Takım Yıldızı içindeki Virgo kümesidir.
Sistemimizin yıldızı olan Güneş’in Samanyolundaki yeri de her zaman merak konusu
olmuştur. Galaksimizin merkezinden oldukça uzakta yer alan güneş, kendi merkezi
çevresinde dönmektedir. Güneş sistemimizin bulunduğu mevkide galaksinin kalınlığı 3000
ışık yılı civarındadır.
Samanyolu galaksisinin dışına çıkılıp birkaç milyon ışık yılı gidildiğinde, bu gibi başka gök
adalara da rastlanılır. Biçimleri ve büyüklükleri değişiktir. Birbirine az çok benzeyenler varsa
da eş olanı yok gibidir. Küçük dürbünlerle gökyüzünü taradığı zaman, ışık veren gaz bulutu
gibi gözükürler. Onun için çoğuna nebülöz denmiştir. Büyük teleskoplarla, bazılarının
yıldızları tek tek ayırt edilebilir.
Dünyadan 1,5 veya 2 milyon ışık yılı uzaklığındaki Andromeda nebölozu gerçekte bir
galaksidir. Üstelik boy ve biçim bakımından bizim galaksimiz Samanyolu’na çok benzer ve
yaklaşık 300 milyon yıldızdan meydana gelmiştir.
Galaksilerin uzayda rastgele dağıldıklarını ileri süren teoriler, modern araçlarla yapılan
gözlemler neticesinde önemini kaybetmiş, hepsinin belli bir intizam içinde yer aldıkları,
ayrıca galaksileri teşkil eden yıldızlar ve diğer gök cisimlerinin de hepsinin belli bir kanun
içinde hareket ettikleri, içinde bulunduğumuz Samanyolu galaksisi gibi milyonlarca
galaksinin var olduğu, bütün bunların saniyede binlerce kilometre hızla hareket ettikleri
anlaşılmıştır. Günümüzde imal edilen geliştirilmiş uzay aletleriyle yapılan gözlemlerde,
galaksilerin spektrumunda görülen kırmızıya yakın kayış, bu kaçışın devam ettiğini
göstermektedir. Bu gök adalarının spiral şekli, söz konusu kaçışı açıkça ifade etmektedir.
Astrofizikçilerin yapmış olduğu son araştırmalarda galaksilerin milyarlarca yıllarla ölçülen
ömürleri içinde birbirleriyle çarpıştıkları açıklanmıştır. Çekim güçlerinin galaksileri birbirine
yaklaştırması neticesinde meydana gelen bu dev kozmik olay sonucunda spiral eliptik
galaksilere dönüştüğü ileri sürülmektedir. Diğer bir görüşe göre de eliptik galaksiler, çoğu
büyük galaksi kümeleri içinde bulunurlar. Bu gruplar içindeki yalnız galaksiler diğer
galaksilerce hızla çekilir. Bu durumda bir galaksi diğerine çarpmaktansa yanından geçmeyi
tercih eder.
Son zamanlarda bir Amerikan astronom grubu, dünyadan 150 milyon ışık yılı uzaklıkta yeni
bir galaksi gruplaşmasının (çapı 250 milyon ışık yılı), çok büyük bir kütle çekimi
uyguladığını buldu. Öyle ki, aralarında Samanyolu ve Andromeda’nın da bulunduğu binlerce
galaksi bu merkeze doğru çekilmektedir. Bu merkez ve çevresindeki galaksiler sisteminin
hepsine Uzayın büyük çekim merkezi adı verilmiştir. Ancak bu akıl almaz büyüklükteki
çekim merkezi, uzayın kestirilen kütlesinin ancak binde biri kadardır
Download