ANLATIM BİÇİMLERİ

advertisement
ANLATIM BİÇİMLERİ
Betimleme, varlıkların en belirgin özellikleri ile tanıtma göz
önünde canlandırma işidir.Başka bir deyişle varlıkların
sözcüklerle resmini yapmaktır.
Kişi çevresindeki maddi varlıklarından (ev, hayvan, insan,
kitap, orman)ayrı düşünülmez yani maddi varlıktan
soyutlanamaz.Bizi kuşatan ilişkide olduğumuz varlıklar
üzerimizde türlü izlenimler bırakırlar.Bu izlenimleri
başkalarına da duyurmak anlatmak isteriz.Sözgelimi; yeni
tartıştığımız bir arkadaşımızı, beğendiğimiz bir öğretmenimizi,
gördüğümüz bir köyü, yeni bir aracı...çevremizdekilere
tanıtmak onlara da bu varlıklarla ilgili izlenimler yaratmak
gereksinimi duyarız.İşte türlü varlıklara özgü izlenimlerimizi
çevremizdekilere anlatabilmek için betimlemeden
yararlanabiliriz.Betimleme;hem konuşmada hem de yazmada
başvurduğumuz bir anlatım biçimidir.
Betimleme, bir konuşmadaki yada yazıdaki olayların yerine
kişilerini; olayla ilgili hayvanları, eşyaları, görünümleri...
tanıtmak göz önüne sermek anlatımı kuruluktan, tek
güzellikten kurtarıp canlı etkili kılmak için baş vurulması
zorunlu bir anlatım biçimi.
Açıklama günlük yaşamda baş vurduğu bir anlatım
biçimidir.Okul müdürünün yardımcılarının, öğretmenlerin
yasa, tüzük ve yönetmeliklere dayanarak yaptıkları
konuşmalar derslerde öğretmenlerin yönettikleri sorulara
öğrencilerin verdikleri cevaplar subayların
erlerine...yetiştirmek için yaptıkları tanımlamalar verdikleri
bilgiler birer açıklamadır.Bir sözcüğün ya da atasözünün
genişletilmesi bir adresin gösterilmesi bir tarihsel olgunun
anlamı açıklamayla ortaya konulmasıdır.
Belli bir konu üzerinde birbirlerine ters düşen görüş , düşünce ve anıların karşılıklı
savunulmasıdır.
Tartışma iki yada daha çok kişinin arasında yapılır.Bir topluluk önünde yapılan grup
tartışmaları kamu oyunun etkileyip yönlendirmesi bakımından önem taşırlar.Bu tartışmalarda
toplumsal ve siyasal sorunlar çeşitli açılardan değerlendirilip doğru sonuçlara bağlanır.Bu
bakımdan grup tartışmaları kamu oyumda süre gelen yanlış düşünce ve anıların silinmesinde
bunların yerine gerçeklerin yerleşmesinde önemli rol oynar.
Tartışmalarda düşünce , görüş kanıların açıkça ortaya dökülmesi değerlendirilip
eleştirilmesi gerekir.Bu nedenle tartışmaların amacına ulaşa bilinmesi için özgür bir ortamın
bulunması zorunludur.Çünkü insanlar özgürce tartışmadıkça düşünce ve görüşlerinde açıkça
yansıtıp ortaya dökemezler.Böylece tartışmaların gerçekten yararlı olabilmesi için demokratik
bir ortamda yapılmaları zorunluluğu vardır.
Yaşanan , görülen , duyulan yada tasarlanan olayların anlatılması
demektir.
Öykülemenin , günlük yaşantınızdaki yeri büyüktür.Konuşmada olsun
öykülemeye sık sık başvururuz.Sözgelimi ; bir anı , bir masal , bir fıkra ,
bir öyküyü anlatabilmek yada yazabilmek için öyküden yaralanırız.
Olaylı yazı türlerinde temel anlatım biçimi öykülemedir.Özellikle
okuyucuyu belli bir olay içinde yaşayarak ona bir düşünceyi , bir görüşü ,
bir gerçeği iletmeyi amaçlayan öykü romanın oluşabilmesi için öykülemeye
baş vurmak bir zorunluktur.Kuşkusuz öyküleme salt öykü ve romanda
kullanılmaz.Anı yaşam öyküsü gezi tarih ve benzeri öykülemeden
yararlanmak gerekir.
Dinlemenin dikkat ve bilinç işi olduğunu öğrendiniz.Dinleyenenin psikolojık durum,zihinsel
yapısı bulunduğu yerin şartları veya kişinin konuya ilgisi dinlemeyi olumlu veya olumsuz
yönde etkiler.Dinlemeyi üç grupta inceleyebiliriz;
Dinlemenin en verimlisi,isteyerek can kulağı ile yapılan dinlemedir.İsteyerek yapa,ılmayan
işlerde başarı sağlayamacağı gibi, istekiz dinlemede de bilgi birikimi kazandırmaz.isteksiz
dinlemenin, duymadan hiçbir farkı yoktur.Kulağımıza düşüncesizce ulaşan seslerden anlamlı
melodiler olmaz.Dinleme biliçli ve istekli bir biçimde yapılan davranıştır.
Bir konuşmayı biliçli,istekli dinlersek hem zevk alırız hemde birikim kazanmış oluruz.
Dinleme bilinçli bir seçimdir.Bu nedenle bir amaca yönelik olmalıdır.hazırlılklı ve hazırlıksız
yapılan konuşmaları dinlerken bir amacımız olursa anlatılanlardan yararlanabiliriz.
Amaçsız dinleme,çoğu zaman yararsızdır.amçsız dinlemede dikkatler dağınıktır.Anlatılanların
anlatılanların anlaşılması söz konusu değildir.Bu dinleme biçimiyle istenilen bilgi birikimi
kazanılmaz.AYRICA VAKİT KAYBETMİŞ OLURUZ.Bu yüzden dinlemenin bır amaca yönelik
olması gerekir.
Bir konuşmacıyı dinlerken kendimizi ,dikkatimizi toplamalı, anlatılanları anlamaya çalışmalıyız.
Bilgi ve birikim kazanabilmek için iyi bir dinleyici olmalıyız
Dinlediğimiz konuşmacının etkisiyle bulunduğumuz ortamın sıcak atmosferiyle anlatılanları
öğrendiğimizi zannederiz.Halbuki çoğu zaman anladığımızı zannettimiz konuları ,daha sonra
hatırlamakta zorlanırız
Konuları akılda tutmamıza yardımcı olan yöntemlerden biride not almaktır .
Not alma yöntemleri ,kişilere göre farklılıklar gösterir.konuşmnacının her söylediğini not almak
mümkün değildir.Onun için önemli fikirleri kısaltarak not almak gerekir.
Küçük yaşlardan itibaren çevremize karşı merak ve ilgi duyarız.Sorar,araştırır,dinler,gözlem
yapar,çeşitli yayınları okur böylece duygu ve düşünce dünyamızı
zenginleştirir;bilgimizi,görgümüzü,kültürümüzü artırırız.Sosyal bir varlık olmanın gereği ve
sonucu olan bu etkinlikler ,birikimimizi oluşturur.
Her insanın yetiştiği aileye ve içinde bulunduğu çevre koşullarına göre birikimi
başka olur.Bu başkalık hayata bakış tarzımıza ,olaylar karşısındaki tavrımıza ,kişiliğimize
yansır.Birikim sahibi ,kültürlü bir insan olmak,kendimizi geliştirmek için eğitim ,sanat ve kültür
etkinliklerine zaman ayırmalıyız.Zaman alıcı ,oyalayıcı,bize hiç bir şey kazandırmayan
eğlencelerden uzak durmamız gerekir.
Birikim kazanmada dinlemenin yeri çok
büyüktür.Gelişmiş toplumları ,gelişmemiş
toplumlardan ayıran önemli bir unsurda
bilgidir.Bilginin sağladığı imkan ve araçlar
sayesinde toplular gelişir.Bilgi birikim
demektir.Bilgi sahibi olmanın ,birikim
kazanmanın yollarından biride dinlemedir.
Günümüzde iletişim araçlarının
hızla gelişmesi,bilgiye ulaşmamızı
kolaylaştırmaktadır.Uzman olmadığımız
konularda ,yetkin kişilerin konuşmalarını
dinleyerek bilgi edinebiliriz.Ayrıca
televizyon,tiyatro,sinema gibi araçlar görsel
olduğu kadar kulağa hitap
etmektedir.Dinlemenin,bilgi edinmede ve
birikim kazanmada önemli bir yeri vardır.
Bilgi edinmek,birikim kazanmak için
her zaman gözlem yapma,deneme ve okuma
fırsatı bulunamayabilir.Ancak dinleme yoluyla
bu eksikliği gidermek mümkündür.
Gözlem:İnsanı çevresiyle kaynaştırır,yaşamayı sevdirir.Karşılaştırma,nesneler arasında
benzerlik ve farklılıkları ayırt etme imkanı sağlar.Hayal dünyamızı geliştirir,bilgimizi
artırır.Gözlemleyerek başkalarının yaşadıklarından ve başkalarına gelen olaylardan deneyim
kazanabiliriz.
Deneme:Birçok konu hakkında bilgimiz,gözlemimiz,fikirlerimiz vardır;fakat bütün bunları ifade
etmek,ayrı bir çalışmayı gerektirir.Özellikle öğrencilikte korkularımızı ve güvensizliklerimizi
yenmeye çalışarak,gerçekte duygu ve düşüncelerimizi daha güzel ve rahat ifade ederiz.Bunun
için sürekli yazma ve okuma çalışmaları yapmamız gerekir.Okul törenlerinde şiir okuya
bilir,konuşma yapabiliriz. Çeşitli kurumların açtığı kompozisyon,şiir yazma veya okuma
yarışlarına katılabiliriz.
Günlük tutmak,mektup yazmak,şiir yazmak,fon müziği eşliğinde sevdiğiniz bir şiiri
okumak oldukça zevkli ve yaralıdır.
Tecrübe:Yaşamımız boyunca bizi üzen ,mutlu eden,şaşırtan heyecanlandıran istediğimizin
dışında gerçekleşen pek çok şeylerle karşılaşabiliriz.Yaşadıklarımız,bizi daha olgun ve daha
bilinçli davranmaya zorlar.Yaşımızdan,aldığımız eğitim,görgü ve terbiyeden beklenen
budur.Küçük bir çocukla kırk yaşındaki bir insanın deneyimleri aynı olmaz.Her şeyi kendimiz
tecrübe edemeyiz.Başkalarının deneyimlerinden yararlanmak için çevremize daha dikkatli
bakmalı, iyi bir okuyucu olarak deneyimimizi artırmaya çalışmalıyız.
Gerek sözlü gerek yazılı kompozisyonlarımızı deneyimlerimizle zenginleştirmeliyiz.
İnsandan insana miras olarak söz kalır. Vücudun nasibi hep ağızdan girer. Ruhun nasibi ise
sözdür ve kulaktan girer.
Konuşmalar, günlük yaşantıyı sürdürmek, kişi ve çevresini bir birine bağlamak, bilgi ve fikir
aktarışında bulunmak her hangi bir konuyu açıklamak gibi çeşitli amaçlarla yapılır. Bu durumda
bir taıkm çeşitlere ayrılması da doğaldır.
Konuşmaya başlarken dikkat edilecek hususlar
Konuşma önceden düşünüp tasarlanmayan gelişi güzel konuşmalar dır. insan yolda
gezmede,işte,çarşıda, kısacası her yerde konuşma ve dinlemek zorundadır. Genellikle “günaydın,
selam, merhaba, ne haber ?” gibi selamlaşma ve hitaplarla başlayan bir sohbet niteliğinde
gösterilebilir.
İnsanlar günlük konuşmalarına gerektiği kadar özen göstermezler, boş verici name
lazımcı, kalender olmak kolaylarına gelir. Oysa ki bir günün pırıltısı mutluluğu kıvılcımları
sevginin hatta başarının sırrı temelde bu tür konuşmalarda gizlidir. Dostluklar bu tür
konuşmalarla kurulur, bir takım iş temelleri bu konuşmalarla atılır. Saygınlığımız bu tür
konuşmalarla artar. Dolayısı ile günlük konuşmalara “gelişigüzel” derken sorumluluktan ve iç
disiplinden uzak olmayı kastediyoruz.
Konuşmacı, dinleyici karşısında düzgün bir kılıkta çıkmalıdır. Konuşmacının kıyafetindeki
abartı konuşmanın etkisini azaltır, dinleyicilerin dikkatini dağıtır
Konuşma yapılacak yerin koşulları, gerek konuşmacı gerek dinleyici açısından çok önemlidir.
Koşulların konuşmaya uygun oluşu, konuşmanın olumlu etkiler bırakmasına yardımcı olur.
Konuşmanın etkili olabilmesi için konuşmalara dikkat edilmelidir.
a-) Konuşmacıyı, dinleyiciler rahatça görebilmeli, kürsü dinleyicilere uzak olmamalıdır.
b-) Kürsü üzerinde dinleyicilerin dikkatini dağıtacak afiş,eşya,yazı bulunmamalıdır.
c-) Konuşma yeri aydınlık olmalıdır. Dinleyiciler konuşmacıyı rahatlıkla izleyebilmelidir.
Konuşmacı, konuşması sırasında bilgisiyle ve tavrıyla dinleyicilere hakim olmalı, sadece salonun
belli bir yerine bakmamalı dikkatini kendi üzerinde toplamalıdır.
Konuşmacı ses tonunu salonun durumuna göre ayarlamalıdır. Sesini yükseltmemeli, bağırmamalı.
Söylediklerinin anlamına göre normal tonlarda konuşmaya özen göstermelidir. Salonun küçük ve
ya büyük olmasına bağlı olarak ses düzeni ayarlanmalır.
Konuşmacı ses tonunu salonun durumuna göre ayarlamalıdır. Sesini yükseltmemeli, bağırmamalı.
Söylediklerinin anlamına göre normal tonlarda konuşmaya özen göstermelidir. Salonun küçük ve
ya büyük olmasına bağlı olarak ses düzeni ayarlanmalır.
Konuşmacı, konuşmasını hazırlarken gereksiz bir yığın söz yerine kısa, inandırıcı, etkileyici
cümleler kullanmalıdır. Ayrıca konuşmacı kendi seçtiği bir konuda, “bana kalırsa, yanılmıyorsam,
bu konuda bilgim yok” .gibi sözler söylememelidir. Böyle sözler yerine “ eminim ki, inanıyoruz,
kimse şüphe etmesin “ gibi kesin, etkili, inandırıcı ifadelere yer vermelidir
Başarılı bir konuşmacı, konuşma süresini iyi ayarlar. Dinleyicileri sıkmaz konuşma süresi,
konunun önemine bağlıdır. bazen 10 dakikalık konuşma dinleyicileri sıkabilir yerine göre bir
saatlik konuşma ilgi çekebilir.
Konuşmanın özellikle giriş ve sonuç bölümleri etkileyici olabilir.
Ses unsuru konuşmada çok önemlidir. Konuşma sırasında ki rahat,net,normal bir ses amaca
ulaşmayı kolaylaştırırken; boğuk, cılız, pürüzlü bir ses olumsuzluk yaratır.
Bir konuşmacı, amacına ulaşabilmek için konuşma sırasında duygu ve düşüncelerinin durumuna
göre sesini ayarlamalıdır.
Sesin, duygu ve düşünceye göre ayarlanmasına tonlama denir.
Vurgu, konuşma sırasında bazı eklerin ve sözcüklerin diğerlerinden daha baskılı söylenmesine
vurgu denir.
Konuşma sırasında sözcüklerdeki bazı heceler ve cümledeki bazı sözcükler aynı vurguyla
söylenmez.
Bazıları hafif, bazıları kuvvetli bir sesle telaffuz edilir. Değişik bir ses; ahengi, sözleri ve
cümleleri farklı kılar.
Söyleyişteki vurgu, dinleyicinin dikkatini çeker ve söylenenleri daha iyi kavramasını sağlar.
a-) İlgi çekici ve inandırıcı bir şekilde bitiriş: Dinleyiciler, konuşma sırasında bazı noktaları
kaçırmış olabilirler. Bu durumda kısa bir özet, konuşmanın ana noktalarını anımsatmaya
yardımcı olur.
Son sözler etkili, içten ve abartısız olmalıdır. Konuşmanın sonunda sözü, bir atasözü, bir
özdeyiş ve ya şiirle bitirmek yerinde olur.
b-) Dinleyiciye Teşekkür Etme : Konuşma bitiminde konuşmacı kendisini dinledikleri için
dinleyicilere teşekkür etmelidir. Bu aynı zamanda bir nezaket kuralıdır. Konuşmacı, saygı ve
sevgilerini sunarak dan konuşmasını bitirmelidir.
Söz ola kese savaşı
Söz ola kestire başı
Söz ola ağulu başı
Yağ ile bal ede bir söz
Eflatun:”Gözlemle,dinle,sus,az yargıla,çok sor”der.İyi bir dinleyici mıknatısa
benzer.Ağzından sözleri mıknatıs gibi çeker.Onun karşısında diliniz büsbütün
açılır.Düşüncelerinize canlılık gelir.Çağrışımdan çağrışıma kaya kaya gidersiniz.
Kötü dinleyici ise,tam tersine insanda konuşma hevesi bırakmaz.Kötü dinleyici siz
konuşurken kendi söyleyeceklerini tasarlar.Televizyonlarda sık sık görüyoruz.Biri konuşurken
öbürleri not alır gibi yapıp önündeki kağıda resim karalar. Bazısı da kendisiyle
doludur.Söyleyecekleriyle sarhoştur.İster ki hep dinlesinler.Yalnız onu...Hiç karşı
koymadan...Bunlar,karşılarındakine cevap hakkı,itiraz hakkı tanımaz.
Heinrich Böll’ün Türkçe’ye de çevrilen Saat Dokuz Buçukta Bilardo”adlı romanını
okudunuzsa bilirsiniz.Romanın kahramanı Föhmel her sabah bir otelin bilardo salonunda Hugo’la
bilardo oynar.Bir yandan da hayatın çeşitli dilimlerini ona anlatır.Hugo ,iyi bir
dileyicidir.Kahramanın içini boşaltmasını sağlar.Çevresinde kendisine muhatap bulamayan
anlatıcı işte bu bilardo saatlerinde anılarını ona ,dolayısıyla bize de iletmiş olur
Bir insan dinlemek ,ona en büyük insanlığı göstermektedir.
İnsanlar bir birleri ile konuşarak anlaşırlar.Konuşmanın dışında, değişik anlaşma araçları
vardır.Ancak insanları diğer canlılardan ayıran özelliklerin en önemlisi konuşmaktır.
Konuşma dinleyicilere karşı yapılır.Dinleyicisi olmayan bir konuşma ,ne kadar önemli
fikirleri anlatsa da bir şey ifade etmez.
İnsanlar ,dış dünyayı beş duyu organıyla algılar .Duyu organlarından biride kulaktır. Onunla
çevremizde ki sesleri duyarız .Duyma ,ses dalgalarının kulak zarına çarpmasıyla gerçekleşir.
Dinleme isteyerek,seçerek ,bilinçle yapılan bir eylemdir.Dinlemede dikkat ve dinleme
çabası vardır.”Salondakiler konuşmayı dikkatle dinliyorlardı”cümlesinde sözü edilen ,duyma
değildir.
Salonda bulunanlar ,konuşmacının sözlerini bilinçle anlamaya çalışmaktadır.Duymada
olduğu gibi seslere istemeden ,bilinçsizce muhatap değildirler.
Download